www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Metin Yıldırım (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144883)

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Metin Yıldırım
 
* Kırk Olmuş...!

Aynalar yüzüme gülmüyor artık,
Ruh gencim dese de, dışım kırk olmuş…
Gönlümün neşeye, yelkeni yırtık,
Kâbuslar içinde, düşüm kırk olmuş…

O taze yüzümden, kalmamış eser,
Ak düştü saçıma, kışlara benzer,
Lokmayı çiğnemek, ne zormuş meğer,
Kesmiyor bir türlü, dişim kırk olmuş…

Çekmiyor dizlerim, yorgun bedeni,
Hazana vermişim, gülü çimeni,
Seneler eline, almış dümeni,
Sıkışır nefesim, döşüm kırk olmuş…

Yorgunluk kapımı, sık sık çalıyor,
Her geçen dakika, benden çalıyor,
Dündeki, aklımda çok zor kalıyor,
Dağılır yel değse, başım kırk olmuş…

Hayatla kavgamda, erimiş zaman,
Ardımda ne varsa, her şey toz duman,
Maziyi yâd edip, düşündüm bir an,
Daha dün çocuktum, yaşım kırk olmuş…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

* DiKenLi...!

Dargınım her şeye, yüreğim kırık,
Aşk diye sunduğun, gülün dikenli…
Dayanmaz uğrunda, demirden çarık,
Sevdana çağıran, yolun dikenli…

Bir yudum mutluluk, bir bardak zehir,
İçmesem bin kahır, içersem ahir,
Çözüldü gönlüme, yaptığın sihir,
Üstüme dikilen, çulun dikenli…

Kahredip küssen de, bitmiyor hasret,
Neresi sıladır, neresi gurbet,
Onca yıl, çile çek, vuslata sabret,
Acıtır sarsa da, kolun dikenli…

Ayrılık ölümü, aratan eza,
Duyguya verilen, en büyük ceza,
Düştüğüm boşluklar, adeta feza,
Dalına tutunsam, dalın dikenli…

Körelen arzuyu, yeşerir sanma,
Zalimse sevgili, adını anma,
Yâre mecnun olmak, güzeldir amma,
Saldığın sahralar, çölün dikenli…

Bir hayal dünyası, gözümde perde,
Özde bir sözde bir, sevgili nerde,
Seslenir gerçeğin, karanlık yerde,
Bozulur sükûnet, dilin dikenli…

Ezelden ebede, her günüm ziyan,
Girdabın içinde, seneler bir an,
Aklımı gerçeğe, yorduğum zaman,
Masumca uzanan, elin dikenli…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Kirli Zaman...!

Evrendeki bulutlar, güneşleri küstürmüş,
Sis perdesi altında, türlü aşlar pişiyor…
Karanlığın kudreti, delâleti susturmuş,
--Bir telâşe içinde, âlem nere koşuyor,
--Hesapların boyutu, insanlığı aşıyor…

Zâlimin yüzü mâsum, mazlumun suçu hayâl,
Ne övgüdür ne sövgü, tarih gerçek bir misâl,
Kıyameti çağırır, bu gidişat, bu son hâl,
--Bin karmaşa içinde, âlem nere koşuyor,
--Oluklardan akan kan, varil-varil taşıyor…

Hak hukukun ölçüsü, kör bakış açısında,
Zulüm ve gözyaşı var, yazarın kamçısında,
Seyircinin yüreği, gafletin alçısında,
--Zor temâşa içinde, âlem nere koşuyor,
--Senaryonun sonunda, oyuncular şaşıyor…

Ödün verir fillere, unutulan gâyeler,
Korkutuyor gözleri, büyük düşen sâyeler,
Değer daha küçülmüş, takıldıkça pâyeler,
--“Sen çok yaşa” içinde, âlem nere koşuyor,
--Alkış sesi duydukça, figüranlar coşuyor…

Soluklardan ne vakit, gerçek dua süzülür,
Bir katre Hak suyunda, zor bilmece çözülür,
Nihayet makamında, kim güler, kim üzülür,
--Kötü inşâ içinde, âlem nere koşuyor,
--Tarihin sayfasına, zaman kirli düşüyor…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Yalan Gördüm...

Var oluş gayesine, başka dünya kondurup,
Ölümü düşünmeden, çırpınan çok can gördüm…
Maneviyat ruhunu, kalıbında dondurup,
Madde için eriten, binlerce insan gördüm…

Geçmişimin kirini, pişmanlıkla silemem,
Çağırıyor bak zaman, diyemezsin gelemem,
Bu karanlık koridor, nere çıkar bilemem,
Müsveddeye itibar, aslına isyan gördüm…

Barikatlar kurulu, Hakka giden her yolda,
Bin bir renkli âlemin, çirkefi sağda solda,
Hidayet kapısından, zerre nasipsiz kulda,
İlah deyip tapılan, başka bir iman gördüm…

Nur yüzünde çamur var, Hakka dönen suratın,
Benliğine ters düşen, zirvesinde sanatın,
Merhametten uzakta, yaşayan mahlûkatın,
Ayak bastığı yerde, kan ile hicran gördüm…

Yufka yürek kanıyor, maskeli yalan yüze,
İki kişi bir adam, özdeki uymaz söze,
Hırsın kalın perdesi, ışık tutmuyor göze,
Hesap yapan hesabın, kârını ziyan gördüm…

Kazanacak bellidir, yarının bahis’inde,
Liyakatsiz kafalar, makamın harisinde,
Hak hukuk neye göre, garabet meclisinde,
Boş kefe ağır basar, şaşırmış mizan gördüm…

Gafletin uykusuna, dalmış gidiyor evren,
Dost düşman belli değil, nerdedir gerçek yaren,
Musallaya çıkıp da, var mıdır geri dönen,
Kabristana baktıkça, dünyayı yalan gördüm…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Yorgun Artık...!

O yalan sevdana, ne dağlar aştım,
Uğruna geldiğim, yol yorgun artık…
Zamanı hep sana, yazıp dolaştım,
Yüzümden okunan, yıl yorgun artık…

Titretmez kalbimi, gelse selamın,
İstemem geçmesin, hiçbir kelamın,
Hevesmiş demek ki, asıl meramın,
Emrine âmade, kul yorgun artık…

Silindi dünyama, çizilen resmin,
Hayalden gerçeğe, düşmüyor cismin,
Çileymiş gönlüme, taht kuran ismin,
Adını söyleyen, dil yorgun artık…

Duygumun içinden, hüzün taşıyor,
Gündüzüm divane, gecem şaşıyor,
O eski heyecan, sanma yaşıyor,
Can deyip sarılan, kol yorgun artık…

Bozuldu bağlarım, gazel dökülür,
Ektiğim umutlar, bir bir sökülür,
Baykuşun sesinde, boynu bükülür,
Bülbülü ötmeyen, gül yorgun artık…

Yanılan hislerim, bitmeyen azap,
Bağrımı deliyor, döktüğün kezzap,
Türküyü ağlatır, vurduğun mızrap,
Bu aşkın sazında, tel yorgun artık…

Küstürdü hayata, kanayan yanım,
Duvarı yıkılmış, virane hanım,
Yolunu bekliyor, usanan canım,
Nerdesin ey ecel; gel yorgun artık…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Acıdır Hayat...!

Bu aşkın vebali, üstüne kaldı,
Sanma ki gülersin, acıdır hayat…
O yürek, sevdanın ahını aldı,
Bir zaman sonrası, sancıdır hayat…

Dolacak gözlerin, andıkça dünü,
Ömürden saymazsın, yaşanan günü,
An gelir gözükür, kapının önü,
Sende bir yolcusun, hancıdır hayat…

Önüne tozpembe, yarın çizse de,
Şimdilik yoluna, çiçek dizse de,
Haline acımaz, her gün üzse de,
Yalanlar vadeden, falcıdır hayat…

Tebessüme bile, olmaz bahane,
Akıl baştan uzak, gezer divane,
Sarayda yaşasan, dar hapishane,
Sevilip sevenin, harcıdır hayat…

Sanma ki maziyi, gönül unutur,
Canlanır hatıra, yürek kanatır,
Her yanı pişmanlık, keşke donatır,
Ne kadar kaçsan da, avcıdır hayat…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Leyla...!

Ne güneş ne ay var, ne de bir yıldız,
Dört duvar içinde kalmışım Leyla…
Saatler mahşere, yaklaşır son hız,
Mahkeme gününü, almışım Leyla…

Kutsaldır biçemem, sevdaya değer,
Sendeki duygular, hevesmiş meğer,
Ayrılmaz bilirdim, can ile ciğer,
Demek ki hayale dalmışım Leyla…

Zannetme sanadır, akan gözyaşı,
Süzülen damlalar, nedamet yaşı,
Yoluna koyduğum, divane başı,
Boş yere taşlara, çalmışım Leyla…

Korkulan ölümü, ettin hediye,
Davet var ecele, gel artık diye,
Bitmeyen sorgumdur, yaşamak niye,
Sayende bu candan, yılmışım Leyla…

Açılır bu aşkın, defteri elbet,
Yazıldı divana, kimde ihanet,
Dilime gelmiyor, bir türlü lanet,
Ben seni Allah’a salmışım Leyla…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Bilmece..!

Sığmadı bir türlü, adın cihana,
Çözülmez bir nice, iki tek hece…
Esrarlı gizinde, benzer ummana,
Azâmet bir nice, sırrı pek yüce…

Dalarım düşüne, bitmez sorgudur,
Beynime saplanıp, delen burgudur,
Parçası birleşmez, zorlu kurgudur,
Aklım almaz nice, kaldı bir cüce…

Âlemden içeri, derin âlemler,
Çizemez resmini, usta kalemler,
Adına koyarım, sonsuz ünlemler,
İsmin hayli nice, zorlu bilmece…

Evrende eksenler, sende birleşir,
Pervâne merkezde, sana yerleşir,
Mânayı görmeyen, gözler körleşir,
Zanneder ki nice, karanlık gece…

Felekler önünde, ram ile feda,
Fezâda aynıdır, yükselen seda,
Âlemin dilinde, bendeki nida,
Avazım bir nice, bellidir nece…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Bu Akşam...! ! !

Gönül defterimden, silip adını,
Kalbimden tahtını, söktüm bu akşam…
Doldurdu bu sabrım, son miâdını,
Gözümde yaş idin, döktüm bu akşam…

Özlemin tükenip, bitti içimde,
Nefretim başladı, bitmez biçimde,
Belki sana göre, ben bir hiçim de,
Feleğin üstüne, çöktüm bu akşam…

Rüyam sana yasak, kâbus yok artık,
Yalandan sevgiye, karnım tok artık,
Kendimle barıştım, sevdam çok artık,
Aşkının belini, büktüm bu akşam…

Zincirin boynunu, eğdi baltaya,
Son verdim özümü, yakan sultaya,
Ardından kalanı, döküp ortaya,
Mâziye kibriti, çaktım bu akşam…

Dünyanın değeri, zerreydi sende,
Varlığın hayattı, candı bu tende,
Pişmanlık duyarak, geri dönsen de,
Ben senden dışarı, çıktım bu akşam…

……………Aşılmaz duvardın, yıktım bu akşam,
……………Sen diye, ne varsa; Yaktım bu akşam….

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Bugün..!

Kalbime bir başka vurdu acısı,
Gönlümün feryadı, amansız bugün…
Başladı çilenin, doğum sancısı,
Kâr etmez hiçbir şey, dermansız bugün…

Boynunu büküyor, masum karanfil,
Bakışıp ağladık, biz iki gafil,
O benden yaralı, ben ondan sefil,
Feleğin ettiği, mizansız bugün…

Depreşir duygular, canlandı mazi,
Hiç hayra yormuyor, aldığım sezi,
Üstüme siyahlar, dikmiş bir terzi,
Anılar kudurmuş, imansız bugün…

Ortada gezinir, gerçekle yalan,
Kötü bir hatıra, ardında kalan,
Gününü gün eder, falanla filan,
Ocağım yıkılmış, dumansız bugün…

Bulutlar kavgalı, doğan güneşle,
Rüzgârlar dost olmuş, yanan ateşle,
Baş başa oturduk, ölüm kardeşle,
Ecelin saati, zamansız bugün…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Ellerin Olmuş....!

Koklamaya bile, kıymadığım gül,
Bir başka iklimde, solmuş dediler…
Yıllarca kahrını, çekti bu gönül,
Hayırsız ellerin olmuş dediler…

İkimiz adına, hayaller kurdum,
Bu kalbi sadece, sevdana yordum,
Geçen gün dostlara, hatırın sordum,
Sevdiğin vefasız, kulmuş dediler…

Bırakmaz dedim ben, seven seveni,
Güldüler üstüme, yerdiler seni,
Bir daha vurdular, yürekten beni,
Gözünde değerim, pulmuş dediler…

En güzel çağlarım, uğrunda geçti,
Can versem önünde, yinede hiçti,
Tabipler ömrüme, bir mühlet biçti,
Miadım bir hayli, dolmuş dediler…

Kolumda kelepçe, bağlı bileğim,
Sırtımda yakasız, beyaz gömleğim,
Fermana yazılmış, yağlı ilmeğim,
Kararda belayı, bulmuş dediler…

Almışlar başından, süslü tacını,
Duyarım dinmemiş, yürek acını,
Taramaz olmuşsun, artık saçını,
Kıymazdım teline, yolmuş dediler…

Bir başka iklimde, solmuş dediler,
Hayırsız ellerin olmuş dediler,
Tabipler miadım, dolmuş dediler,
Ölürsem, tek çıkar, yolmuş dediler…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:24 PM

Evet Dedik Kaybettik….!

Bir evetle başladı, hayatın diğer yanı,
O masanın başında, acıları zerk ettik….
Ve imzada bozuldu, her şeyin heyecanı,
Tozpembe hayalleri, oracıkta terk ettik…

Evet’in öncesinde, bitanemsin canımsın,
Kes de bak damarımı, içimdeki kanımsın,
Yüreğimin sahibi, sen benim sol yanımsın,
Evet dedikten sonra, sözümüzden çark ettik…

Geçti cicim ayları, gelip çattı gerçekler,
Ellerimiz boş artık, küstü bütün çiçekler,
Biraz daha geçince, ayrılıyor döşekler,
Evet derken yanlışı, şimdi yeni fark ettik…

Başlıyor kavga niza, kimse almaz kusuru,
Mum ile arar olduk, kaybedilen huzuru,
Ellerimiz mecburdu, taşa çaldık onuru,
Bir evetin yüzünden, acıları gark ettik…

Biraz daha sonrası, kalmadı heyecanı,
Her şey tekdüze gelir, çeker fantezi canı,
Sadece çocuklardır, artık bağlayan yanı,
Evet ile başlardan, düşmeyen bir pörk ettik…

Üstüne tuz ekince, kalmadı balın tadı,
Bir karmaşa içinde, doldurmuşuz miâdı,
Geri dönüp bakınca, çile evetin ardı,
İşte bu kelimeyle, kefenleri kürk ettik…

Düştük elden avuçtan, mecburiyet var artık,
Başka dünya kurmanın, hayalide zor artık,
Felekten çalacağın, bir gün bile kar artık,
Koskoca bir hayatı, evet dedik kaybettik….

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Geçti Seneler......!

Hayatla merhabam, daha dün gibi,
Son sürat durmadan, geçti seneler…
Ardıma bakınca, bir tek gün gibi,
Farkına varmadan, geçti seneler…

Uçurtmam yırtıldı, asi rüzgârda,
Bir hayat yitirdim, atılan zarda,
Her çağı bir başka, yaşamak var da,
Halimi sormadan, geçti seneler…

Mazinin resmini, çiziyor sima,
Kırılan kalplere, vurulmaz yama,
Her dertten bir tabip, anlıyor ama,
Yaramı sarmadan, geçti seneler…

Verilen mühlette, dönüyor dünya,
Avutur gönlümü, çeşitli hülya,
Yaşanılan ömür, sanki bir rüya,
Gerçeğe yormadan, geçti seneler…

Doğumla ölümün, vakti karıştı,
Azrail ne küstü, ne de barıştı,
Ecelle vuslatta, zaman yarıştı,
Saati kurmadan, geçti seneler…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Gel de Adın Aşk Olsun..! ! !

Güneş doğup battıkça, tükenip gider zaman,
Yarınım sana hasret, bil de, adın aşk olsun…
Anlamsız bir boşlukta, sevmelerim toz duman,
Yüreğim isyanlarda, gel de, adın aşk olsun…

Yokluğunu vururken, kalbim her saat başı,
Nerdeyse çatlayacak, içimde sabır taşı,
Yanağımı ıslatan, yalnızlığın göz yaşı,
Ellerinin muhtacı, sil de, adın aşk olsun…

Sürgün yemiş umutlar, ıssızca bir adada,
Çaresiz derman arar, her duyduğu sedada,
Hislerim şafak bekler, karanlık bir odada,
Gönlümün kapısını, çal da, adın aşk olsun…

Körük olur acıya, alıp verdiğim nefes,
Ne kadar özgür olsam, etrafımda dar kafes,
Varsında deli desin, isterse bana herkes,
Serimi sevdalara, sal da, adın aşk olsun…

Mevsimlerin tadı yok, dört bir mevsim kış gibi,
Derdin mizâna vursam, dağlar ile eş gibi,
Mecburum anlasana, sana ekmek aş gibi,
Küskün duran bahtıma, gül de, adın aşk olsun…

Yıllarca kabus görmüş, duygularım askıda,
Kaybolan mutluluğun, çığlığı var yankıda,
Rûhum gıda arıyor, çalınan her şarkıda,
Sazda, sözde, mızrapta, tel de, adın aşk olsun…

Gözlerinden içeyim, yudum yudum hayatı,
Sözlerinle geçeyim, sarp dikenli sıratı,
Mecnun’la Leylâ’daki, yangının birkaç katı,
Ateşle yak sinemi, del de, adın aşk olsun…

Gündüz üstümde bulut, ******* zifiridir,
Beni bende yok eden, sensizlik zehiridir,
Varlığın tendeki can, ecelin tehiridir,
Tek parça yaşanmıyor, böl de, adın aşk olsun…

Ya toprağın ya senin, şu çilekeş bedenim,
Ya sen beni saracak, yada beyaz kefenim,
Mezarımın taşına, yazılmasın nedenim,
Azrail’i başımdan, al da, adın aşk olsun…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Gönülle Hasbihal...!

Bir güzel siması aklını çeler,
Yandıkça, dağlanıp-pişersin gönül…
Delice bir bakış bağrını deler,
Ateşte kaynayıp, taşarsın gönül…

Sevdaya örülür, saçının teli,
Dokunur yüreğe, aşkın danteli,
Bendini yıkar da duygunun seli,
Çağlayıp divane, coşarsın gönül…

Kirpikler küs olur, uykusuz göze,
Meramın dökülmez, yazıya, söze,
Kül ektim sinemi kavuran köze,
Durmadan altını, eşersin gönül…

Sılada olsan da, sana gurbettir,
Uğurda ödenen, diyet, hasrettir,
Zincire bağlasam, içinde derttir,
Kırıp da peşinden, koşarsın gönül…

Eğdirir başını, kanun misali,
Bükülüp kalırsın, bir “nun” misali,
Leyla’nın düşüne, Mecnun misali,
Bilinmez çöllere, düşersin gönül…

Kar etmez ki sözüm, desem de “dön gel,
Bırakmaz boynuna, takılan çengel,
Dağları koysam da önüne engel,
Dinlemez, yinede aşarsın gönül…

Törpüler ömrünü, o sırlı halin,
Takatin tükenir, bükülür belin,
Aynaya düşünce başka cemalin,
Seyredip kendini, şaşarsın Gönül…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Hüzün Kaldı..!

Ocağın kara kışı, soğutmaz bu yüreği,
Benden gittin gideli, içinde közün kaldı…
Şubattaki göz yaşım, yılların geleneği,
Doğuştan vardı zaten, seninde izin kaldı…

Mart düşürmez cemreyi, toprak olsa bu tenim,
Üzerimi örten kar, sanki beyaz kefenim,
Nisan yağmurlarında, yıkansa da bedenim,
Kavrulur susuzluktan, gönlümde tuzun kaldı…

Mayıs satmış sefamı, çayır, çimen, çiçeğe,
Nice güller dikmiştim, hayal kurup gerçeğe,
Haziran meyve verdi, kurda, kuşa, böceğe,
Yeşermeyen dalımda, asılı güzün kaldı…

Temmuzun sıcağında, duygularım buz tutar,
Çözülmeyi beklerken, akşam olur, gün batar,
Ağustos yaza değil, kaşını bana çatar,
Aynalarda gülmeyen, asık bir yüzün kaldı…

Eylülün gazelinde, kapıldım bir korkuya,
Sararıp soluyorum, yenildim bir tutkuya,
Ekimde tabiatla, dalıp gitsem uykuya,
Yatırmıyor acısı, bağrımda sızın kaldı…

Kasım beni sorgular, üşüten azabında,
Yitirdim gençliğimi, bir hayat kasabında,
Aralıkta yaptığım, kâr-zarar hesabında,
Her yılın sonu gibi, elimde hüzün kaldı,
……………..
Sermayem bir kuru can, ondamı gözün kaldı…?

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

İşKeNcE...

Karanlığın içinden, sızıların düşünce,
Hüzünlü yalnızlığım, demleniyor geceden…
Zulamdaki sorgular, nedenimi deşince,
İntiharlar kaçıyor, bu zorlu bilmeceden…

Uykusuz gözlerime, saklamışım denizi,
Örseliyor bu günü, dünümün acı izi,
Koskoca bir boşluğa, açılan bu dehlizi,
Şiirlere dökünce, kan sızıyor heceden…

Mahşerde soracaklar, yaşattığın her anı,
Kıyametler kopuyor, sanki Nuh’un tufanı,
Feleğin çemberine, bırakılan zamanı,
Saatlerim koşarken, boğuldum düşünceden…

Akışında kayboldum, bayıltıcı hoşluğun,
Ayıltmadı bir türlü, beynimi sarhoşluğun,
Hayatın sol yanıma, bıraktığı boşluğun,
Hesabını yaparken, tükenmişim inceden…

Sevdaya kefen olmuş, gelinliğin beyazı,
Öldürdü duyguları, aşkın soğuk ayazı,
Yüreğimi üşütür, bu dağların poyrazı,
Eteğine yaz gelir, kışı gitmez yüceden…

Aynalar mı gizliyor, gülümseyen yüzümü,
Bir girdabın içinde, yitirmişim özümü,
Ahbaplarım özlemiş, sohbetimi sözümü,
Yaşadığım evrene, küs değildim önceden,

Sen diye dolanırken, kalbimi yormuş kanım,
Nefretime yenildi, incinen hassas yanım,
Çileli bedenimden, firari tatlı canım,
Soluduğum nefesin, farkı yok işkenceden…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Ölemezsin...!

Sevdiğim sende saklı, yaşamanın gâyesi,
Yokluğunda aldığım, nefesi bilemezsin…
Depreşince duygular, bitmiyor hikâyesi,
Yaşananı yok sayıp, mâziyi silemezsin…

Dalınca hayallere, yüreğin seferidir,
Cana kast eden aşkın, âmade neferidir,
Çözülen diz bağının, ancak cânan feridir,
Kalpte yanan ateşi, görmezden gelemezsin…

Hâtıra da kalanı, nefret ile ansan da,
Gözlerini kapatıp, pişmanlıkla yansan da,
Avundurup gönlünü, sevdiğini sansan da,
Konduğun başka çiçek, yabandır gülemezsin…

İçindeki gerçektir, bitip tükenmez sevdan,
Gayrısı avutamaz, yar ile dolu ferdan,
Dağı taşı inletip, semayı delse nidan,
Önce ve sonra diye, hayatı bölemezsin…

Çilesi ağır gelir, makberdir koca dünya,
Sırtında hasret yükü, tesellin artık rüya,
Gözden uzak olanlar, gönülden ırak güya,
Törpüler acın seni, kolayca ölemezsin…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Ölüm bize hak düştü…!

Yeter artık kaderim, çektim onca sancını,
Derdi sıraya dizdin / Yanağıma yaş düştü…!

Giydin felek başına, haktan yoksun tâcını,
Âleme düz yol çizdin / Şansıma dağ taş düştü…!



Düşman oldun hafızam, deşme yeter maziyi,
Duygu bağını çözdün / Aklıma o yar düştü...!

Sevdam haklı çıkardın, içimde ki seziyi,
Eteklerimde gezdin / Dağlarıma kar düştü…!



Mürekkebi zehirden, bir kalemle hayatı,
Şiirlere sen yazdın / Bana yaşamak düştü…!

Hayallerde bırakıp, ikimize vuslatı,
Sevgiye mezar kazdın / Aşkı boşamak düştü…!



Ömrüm zaten bitiyor, astın dünya suratı,
Anladım sende bezdin / Saçlarıma ak düştü…!

Artık bunca gam keder, unutturdu sıratı,
Azrâil yeter gezdin / Ölüm bize hak düştü…!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Titremeyin Cellâtlar…!

Bütün sevmelerimi,
Muhacir sevdalarda yitirdim…
Bu yüzden yalnızlığa sürgünüm,
Bu yüzdendir mülteci oluşum,
Başkaldıran yüreğime,
Bu yüzdendir, sessiz duruşum…

Kırılan her kalemde,
Yasaklandı duygularım…
Kaç can çıktı bu tenimden,
Kaç hayalimi yıkadım, şu yorgun musallada,
Bitmedi kendime hesap soruşum,
İncinen kalbim ağıtlar yaksa da, korkma…
İsyanına kelepçe vurmuşum…

Kâbuslarım saklamış,
Firari pembe düşlerimi…
Uykusuz gözlerime bir deniz doldurmuşum,
Barakamın önüne, birde liman kurmuşum
Bu limana uğramazmış,
Mutluluğun esemesi…
Bu limandan uğurlandı,
Aşkın batan gemisi…
Boş yere avunmuşum…

Hasretle bekliyorken şimdi gün batışını,
Bir yaprak daha yırtılıyor,
Ömrümün ortasından… …
Tutunduğum yakamozu, çalma güneş,
Doğma üzerime, zaten solmuşum…
Gelme pencereme, çektim perdeyi,
Koşmaktan yorulmuşum…
Kayıp giden yıldızların,
Boşluğunda kaybolmuşum…
Zaman gibi çağlayıp sessiz akan dereler,
Bakraç, bakraç denizime döküldükçe,
Taşıyor yine hayat…
Bezgin ruhumu,
Ellerimle sunmuşum…

Hiç aldırma,
Bu benim, ne ilk,
Ne de, son vuruluşum…
Şu ecelin şakağına,
Çok, öpücük kondurmuşum…

Titremeyin cellâtlar!
Haydi, giyin maskenizi…
Ben, ölüme soyunmuşum…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Tiyatro...

Meşakkatli hayatta, dramlı bir perdeden,
Senaryosu yazılmış, en baştaki roldeyim...
Süzülüp geçiyorken, çile yüklü haddeden,
İnceldikçe tel gibi, kopacak bir haldeyim...


Sahne dışı ne varsa, kırılıyor handeden,
Kader çizmiş oynarım, en aşağı raddeden,
Her sevgi geçiriyor, yüreğimi rendeden,
Sürüldükçe ufalır, kadir bilmez eldeyim...


Tek kişilik bir oyun, figüranı maddeden,
Yorulsan da kaçış yok, öngörülen uhdeden,
Seyircisi habersiz, vurulduğum kündeden,
Sol yanım sılasında, kendim gurbet eldeyim...

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Toprağa çözüm düştü...!

Aşk bilendi yüreğim, hasretinin koynunda,
Ayrılıkla tanıştım, gönlüme közün düştü…
Hüzünlü şiirlerin, vebali var boynunda,
Elimdeki titreyen, kaleme sözün düştü…

Poyraz olup esince, kar yağdırdın dağıma,
Baharını beklerken, şansıma güzün düştü…
Baykuşlar yuva kurar, şimdi viran bağıma,
Sararan yaprak oldum, gazele hüzün düştü…

Üşüyor iliklerim, donar bütün hayaller,
Kapanmadı ki yaran, içine tuzun düştü…
Özümde depreşince, eser başımda yeller,
Kaybederim aklımı, maziye izin düştü…

Yıldız tuttum semadan, ikimizin adına,
Kayıp gitti boşlukta, sorguya gizin düştü…
Tükenip gitti hayat, varamadan tadına,
Yorulmuşum koşmaktan, dizime sızın düştü…

Şimdi küskün yüreğim,uzak durur sevdaya,
Mutluluğu kaybettim, aynaya yüzün düştü…
Sığınacak tek kapı, avuç açtım Hüdâ’ya,
Ecelim gelsin artık, toprağa çözüm düştü…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Zor-Aşk...

Hasretindir çanak tutan, mutluluğun firarına,
Duygularım başkaldırır, girer isyan kulvarına…
Çentik atar kanatırım, deli keskin bir bıçakla,
Sensiz geçirdiğim günü, yüreğimin duvarına…


Akıl baştan çekip gitmiş, gönül bağlı zincir halka,
Üzerimde beyaz gömlek, ruhumdaki dünya başka…
İşim olmaz desen bile, vesikalı bir kaçıkla,
Reçetede adın geçer, yokluğundan meczup vâka…


İçimdeki siren sesi, benliğime koyar posta,
Komalara düşen sevdam, kanamalı ağır hasta…
Morfin basar avuturum, hatırada kalan aşkla,
Bu ayrılık acısının, yarasında bir vâsıta…

…………

Olsam hapis, deli, hasta, güç yetmiyor aşk bir dikta,
Sende çekişen bu cana, baş ucumda âlem_g ı p t a..!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Biyolojik aşk.....!

Göz, gördü,
Kalp, sürdü,
Biyoloji terse döndü….

Sen, hücredeki hareket,
Damardaki kan….
Ben sadece bir iskelet,
Organları taşıyan…..

Kapanır dünyaya duyarga,
Uçar gönül,
Boşalır aşiyan……

Bir tebessümün,
En tatlı besin,
Bir dokunuşta kemik eritirsin…..

Solusam ciğerimdeki oksijen;
Terk edişinde ise;
En illet kansersin…..!

Eklem donar;
Beyni felç edersin…….
Adını koyamadım bir türlü;
Sen….Nesin……?

Bir küsersin;
Biyolojimi katledersin…..
Ayrılık dersin;
Sindiremez sistem,
Dengeleri alt üst edersin,
Gevşer bütün kaslar,
Kalp kasına;
Güç, yetiremezsin…..

Hormon olur düşersin;
Büyüdükçe ben,
Yok olurum sende….
Sinir sistemim emrinde,
Biyolojime hükmedersin…..

Dokularım çözülür,
Sen, nasıl bir şeysin…….?

Sana bürünür organizma,
Damara neşter atsan,
Akıp gidersin……..

Ayrılık dersin;
Tek hücreliyim zaten…..!

….……...Onu da öldür….!

…………….…….Sen bitersin…...!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Fiziksel aşk........!

Göz ve kalp,
Başı döndüren moment,
Meydan okuyor dünyaya,
Bileşke kuvvet…..

Sen destek,
Duygular basınç,
Yük hasret,
Aşk kaldıran tek kuvvet….

Sen;
İçimde genleşen;
Ben eriyen;
Hisler hareket,
Umuruma gelmezdi
Yerçekimindeki rekabet…..

Sendeki enerji,
Sonsuzluğuma aşk yansıtırdı,
Ölçülemeyen yere dek…..
Öyle bir akım ki;
İçimi yakar öbek öbek…..

Aramızdaki boşluğun manyetiği,
Mıknatıslı bir alan….
Sen çeken erk,
Ben hep itilen…..
Ne olurdu…?
Kutubu bir çevirsen…
Yankılanmazdı fezada feryadım,
Tüyler ürperten…….

Sendeki o etkiydi,
Yüreğimi titreten,

O etkiydi, fen e hükmedip,
Formülleri tüketen……

Aşk........!

Bende sonsuzluk,
Sende yok zaten…….!
Anlayamazsın, neydi tüketen,

Neydi...?

Beni sende yok eden.....!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

İmlâdaki aşk.....!

Göz ve kalp,
Gel de tarif yap…
Kelimeler kifayetsiz,
Gönül bir harap….

Sen kök,
Ben mastar…..
Sözlükte aşk var….
Çıkarsın oradan,
Girersin cümleye,
Benim önemim kalkar…..

Olumsuz bir ek gelmesin sana,
Beni yıkar…..

Sende kalmak,
Senin olmak,
Yaşamak,
Hayattan kim bıkar….?

Virgül koyalım güneşin batışına,
Sürüp gitsin bu aşk,
Nokta koymayalım akışına,
Tırnak içinde kalsın hep sevmelerimiz,
Kimse çıkarmasın oradan,
Ünlem kullanmayalım,
Parentez içinde olsun evimiz……

Aşk yazalım ….
İki nokta üst üste koyup;
Senle beni anlatalım……
Hayatı ayırmadan kesmeyle,
Yaşayalım ikimiz,
İlle de nokta olacaksa,
Çok olsun,
Sürüp gitsin,
Vesairelerimiz……..

Aramıza çizgi atma,
Biz ayrı değiliz……..

Neden,
Neden bu soru işaretleri,
Noktalaman neden acemi,
Neden koydun ünlemi....?

Hangi kalem ayırdı,
Hangi daktilo yazdı böyle seni..?
Söylemiştim sana,
Her şeyin yerini…..

Neden terk ettin,
Neden anlamsız bıraktın beni,
Neden koydun olumsuzluk eklerini…?

Sözlüklerde bulamıyorum artık tarifini……!

............Aşkın imlâsı, nasıl affedecek seni...?

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:25 PM

Kimyasal aşk.......!

Göz ve kalp,
İki molekül gibi…
Bir atom parçasının,
Baş müsebbibi…..

Sen çözen;
Ben çözülen…..
Çözeltiler hep hasret;
İçimdeki sendin,
En değerli element……

Bir damla yaşın,
Bendeki homojen bir karışım….
Sevecen bir bakışın,
Çekirdekteki infilak;
Buharlanıp yok oluşun ise;
Ölümler ile bir ittifak……

Gözler isyan ediyor,
Başkaldırdı yanak……

Estikçe ayrılık rüzgarı;
Sızar pembe hayaller,
Karışır duygular içine,
Kan döker katil eller….
Dökme yeter;
Orası son durak……..! ! ! ! !

Bulutların çarpışır,
Başıma yıldırımlar düşer….
Bir katı yürek,
Üzerime hüzünler döker….
Kaynadıkça sevdan;
Sen uçuyorsun,
Tortun içime çöker…..
Ruhum göçer…..!

Heey sen…!
Acemi kimyacı..!

…..Anlarmısın maddeden………?

Formülün eritiyor;
Çıktı madde şekilden……!

Bozuldu artık aşklar,
…….Sahte formül yüzünden…..!

Yeteer.....! ! ! !

Nedir bu çektiğimiz….?

………..Acemiler elinden……………!


**Ankara....

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Matematiksel aşk.....!

Göz,
Artı,
Kalp…

Toplamı;
Bir ateş yakar….!

Sen,
Çarpı,
Ben….

Sonucunda;
Aşk çıkar……!

Pay ben,
Payda sen…
Eşittir,
Paramparça ben;
Her parçada yine sen….!

Sen,
Eksi,
Ben….

Çıkarırsan;
Arta kalan,
Cansız bir beden…!

Sonuç:
Sende hüzün yok…
Bende çok….
Peki neden…..?

Bu hesabı,
İyi geçir gözden…..! ! ! !

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Psikolojik aşk.....!

Göz duyum,
Beyinde farklı bir algı,
Etkiye tepkiydi,
Kalpteki yangı...

Sendin davranış adı,
Organizmada hümanist yaklaşım…
Bilişsel yaklaşım geride kaldı,
Biyolojik yaklaşım aynı safta,
Olgu mantığı bağladı…

Ve, aşk bacayı sardı……!

Hislerdi dürtü,
Duygulardı güdü,
Aşk bir ihtiyaç,
Doyum olsa bile;
Yine çalışır bu kısır döngü...
Çünkü organizma,
Aşka kalbini sürdü…

Duyular ona büründü,
Vız geliyor artık
Toplumsal güdü…

Aşk öğreniyorum…
Aşka beleniyorum…
Merhaba hayat,
Yüzüm güldü…

Seviyorum her şeyi,
Üzerimde güneşler,
Önümde sevda yürüdü…

Varlığın adeta bir kanat,
Uçuyorum sanki,
Her şey yeniden anlam kazandı…

Bir gittin;

Bilinç sağıldı,
Gönül aklı çaldı,
Belleğimde aşk kaldı,
Psikolojim dağıldı...

Ruhum yok artık;
Zeka ve kişilik kalmadı…
Direnç bitti,
Tükenmeler başladı…

Yeteer; Aşk…..!

Her yanı stres sardı,
Ruhum daraldı,
İmgeler dağıldı,
Depresyonlardayım,
Çatışmalar çıktı;
Üzerime kurşunlar yağdı…

Vuruldum,
Yerde bir beden,
Yüreğim dağlandı,
Gözlerim, onda kaldı…

………Vefalar yandı,
....................Tetikteki, O YÂR dı …!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

A_ş_k_

Yoktur ki aşkın, zamanı yaşı,
Akıl firarda, terk eder başı,
Öyle bir gücü, vardır ki aşkın,
Yandırır dağı, kül eder taşı...


Yanar içinde, kurusu yaşı,
Semâzen gibi, döndürür başı,
Düşmeden sırrı, bilinmez aşkın,
Et kemik erir, un eder taşı…


Gül gibi ama, ister göz yaşı,
Büker belini, eğdirir başı,
Bâdesi baldır, hoş olur aşkın,
Yükü çok ağır, çekersen taşı…



Oflu dostuma …

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Ahh Yüreğim…! ! !

Gün batar,
Başlar *******in sessizliği,
Dem vurunca hüzünlü saatler,
Kulaklarında çınlar,
Aşkın buğulu klasiği……

Ahhh yüreğim….!
Dökebilsem içindekini,
Belki bu kadar sızlatmazdı,
Örselemezdi hayat seni…..
Sıkamazdı hicran bakışlı gözler,
Şakağımdan mermiyi…..

Açma pencereni,
Açma…
Bir sevda yeli vurur,
Üşür titrersin derdim yangınında,
Hasret kıyâma durur…..
Teslim alır geceyi…….

Buğulu gözlerin her damlası,
Bir balyoz gibi indikçe suskunluğuna,
Hıçkırığa boğulur yalnızlığım,
Çekme perdeyi…..!
Aç bitir bilmeceyi…..

Ahhh yüreğim…..!
Nedir ki bu fırtınan..?
Nedir ki bu tarifsiz duyguların..?
Baharı yaşamadan,
Nedir ki bu sonbaharın.?
Hayale bırakmışsın yeşermeyi…

Şimdi adın bayağı,
Hak etmiyor kara topraklar,
Dökülen zamansız yaprağı….
Orası değildi ki kaçışın son durağı,
Kaybedince her şeyi,
Aklından bile geçirme sakın,
Çekip, gitmeyi….

Daha aşk var yaşanacak,
Sevdalar var içinde dolanacak…
Yaşlı gözlerim,
Unutmuş bak gülmeyi…..

Sabah yakın…!
Birazdan güneş doğacak,
Aç pencereyi,
Kapını çalan masum bir sevda ise,
Yeniden dene sevmeyi…

Eğer gelen bir hayaletse,

Zaten;
.......Sen, çoktan hak ettin ölmeyi……

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Alev bakışlım....

B e n…..!
Aşkın şarabını,
Gözlerinde yudumlamışım,
Alev bakışlım….!

O gözlerin tutuşturdu,
Dilime bu sevda türküsünü….
Söyledikçe, tükenirim…..!
Sevda yüreğime vurdukça törpüsünü;
Her gün bir zerremi daha kaybederim…..
Senden geçilmesi kolay mı zannedersin,
Alev bakışlım,
Kendimden daha kolay geçerim…!

Yankılandıkça anlamsız duvarlarımda çığlıklar,
Firar etmek istiyorum, sevdaya doğru…..
Çöz gönlümün büyüsünü …….!
Avuçlarımda kan revan yüreğimle kapına geldim,
Aç kollarını, durdur artık evrenimin, kısır döngüsünü….
Hüküm giymekse eğer seni sevmek,
Yoluna bir can koydum bu sevdanın çekerim….
Vur istersen sırtımdan bedel süngüsünü,
Vur, vur, ama yeter ki, beni sev derim….
Yumar gözümü, bedeli de neyse öderim…!

Neresindeyim zamanın bilmiyorum,
Gecesinde mi, gündüzünde mi…?
Dört duvar arasında duruyor saatlerim…
Sol yanımdan dinledikçe sevda türküsünü,
Sağ yanım bir odada ölüm ile volta çeker….
Çizgi atarım sensizliğin duvarına isyan ederim,
Hayallerimde yaşatırım mavi gökyüzünü,
Ahh..! bir yıldız görebilsem karanlık *******de,
Aşk için her şeye inat, seni dilerim……
Unutmak istiyorum artık mazinin öyküsünü,
Bir çizgide ona atar, çekip giderim….

Alev bakışlım….!
Azâdım ellerine muhtaç şimdi,
Aç demir kapıların sürgüsünü…!
Ya beni de al yanına, senin olsun yüreğim…
Ya da deki benden kaç;
Alıp başımı, sessizce giderim…

Kara toprakları üzerime çeker,
Seni ben, orada da beklerim…

S e n i n i m…! !

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Allah’ım sen yardım et…!

Adalet dedikleri, adaletsiz adalet,
Beynindeki emeli, kendi için saadet…
Ceddi ayak öperdi, şimdi başta felaket,
Aslı bellidir onun, kanında var ihanet….


Demokrasi adına, işlediği cinayet,
Bizdeki delalettir, bu verilen icazet….
Birlik zaten bellidir, konsey kime emanet,
Kan döker Allah’sızlar, seyretmekten ibaret…


Afgan Filistin Irak, sırada hangi devlet,
Çiçek namlu ucunda, puşt yaptığı siyaset…
Nerde seni okusam, zaten geçmişin lanet,
Mazlum arşa ağlıyor, Allah’ım sen yardım et…!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşk'tan

Yorgunluğum
Sevgiyi anlatmaktan
Kanat açmaktan
Adam sende diyemiyorum işte
Ahh bir diyebilsem
Beklide bu kadar yorulmazdım
Sevdama koşmaktan…

Mutsuzluğum
Sevgiyi aramaktan
Saygı ummaktan
Adam sende diyemiyorum işte
Ahh bir diyebilsem
Mutluluklar içerisinde
Bu kadar mutsuz olmazdım
Zannedersem…

Yinede seviyorum
İnsanlar sevmeye değer
Korkum.
Nankör olmaktan
Sevemem diyemem ki onlara
Mahrum etmeye hakkım yok bu haktan.

Yinede imkansızlıkları kaldırıp ortadan
Nasiplenmek gerekir diye düşünüyorum
………………………A…Ş…K… tan…..

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşk bir hece....! ! ! ! !


Göz,
Görsün.
Düşer köz,
Artık körsün.
……………….!
Dinler mi, hiç söz!
Aşk kalbe bir sürsün;
Engel hiç yok evren düz,
Artık, kuşlar kadar hürsün.
………………………………!
Merhaba kendin, gülen bir yüz,
Gam çeken bir gönül neşe dürsün.
Gece bir hoş hayaller, şendir gündüz,
Artık sen git ölüm.! Hayat’la tam pürsün.
……………………………………………..!
Gönül aşka düşünce, nasıl bir şey görürsün.!
Tek hece üç harf amma, bazen de sürünürsün.!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşk isyan eder bak ……! ! ! ! !

Sen sonbaharı;
Ben ilkbaharı……..

Sen dışımdaki beni;
Ben;
Üzüntünü….Kederini…..Yüreğini…
Her şeyini sevmişken;

Sağ kroşenle;
Oldum solak………………..!

Sendin hep yeşil yaprak;
Ben hayat veren toprak…….!

Bendim sana hep bunak;
Benim oldu hep ıslanan yanak;
Yine sen güldün;
Bana düştü ağlamak……...!

Tren gibi geçince üzerimden;
Sayende oldum, her şeye yolak….!

Ben sana bir istasyon;
Sen bende ki son durak……..!
Ve, sana yenik düşünce de;
Adımı koydular salak…….!

Yorgun artık bu çırak;
...............Aşk isyan eder bak ……! ! ! ! !

Gücün yetmiyorsa vagona;
……….…...İstasyonda bırak……….!

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşk Kutsal...!

Koşturma ey gönül, aşkın peşinden,
Sevdan, kıymetini bilende kalsın…
Her insan anlamaz, yürek işinden,
Gidenden yar olmaz, gelende kalsın…

Yaşatmaz sevgiyi, gurur ve hile,
Mutluluk ararken, çekersin çile,
Kâbuslar gösterir, rüyada bile,
Yüzüne gerçekten gülende kalsın…

Duygular ölçülmez, parayla pulla,
Hisler bir oyuncak, şöhrete kulla,
Geriye dönersin, gittiğin yolla,
Kalbini sen diye, bölende kalsın…

Düşünce bir ateş, bakmaz rengine,
Derler ki davul da, dengi dengine,
Ağlayıp dövünsen, sanki, kime ne.?
Gözdeki yaşını, silende kalsın…

Çatma deli gönül, bana kaşını,
Zalimse diktirir, mezar taşını,
Ortaya seninle, koyup başını,
Canına can deyip, ölende kalsın…

……
Aşk kutsal..!
…………..Bozmayın…!
……………………Halinde kalsın…

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşka lânet....! ! ! !

Hâtıran karşıma, çıkınca bir an,
Depreşen yüreğim, kezzabı döker…
Bulutlar resmini, çizdiği zaman,
İçime hüzünler, bir başka çöker…

Tükenen duygular, yorulan yürek,
Maziye nefretin, mumunu yakar…
Ruh gitti bedenden, yeni can gerek,
Manasız boşluğum, tenimden bıkar…

Yüzümde çizgiler, ağaran saçım,
Karşıma perişan, eserin çıkar…
Aklıma geldikçe, sende bir hiçim,
Bu sorgu dünyayı, başıma yıkar…

Mutluluk aşkında, yazmadı adım,
İsyankar kalbimden, lânetler akar…
Kısır bir döngüde, kalmadı tadım,
Şimdi sevmelere, uzaktan bakar….

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşka yanmalı

Can dediğin…
Ya canın olmalı;
Yada canını almalı….

Yar diyemezsin ki herkese….
İçindeki yaran olmalı….

Herkesin de bir yüreği vardır amma…..

Yürek dediğin de,
Bir aşka yanmalı……

Metin Yıldırım

GooD aNd EvıL 04-28-2009 05:26 PM

Aşkı belalım...(1) …

Hüznüne beleyip, neşe yönümü,
Öldürdün giderken, aşkı belalım…
Dert ile yükleyip, her bir günümü,
Doldurdun giderken, aşkı belalım…

Hasretin dünyayı, verdi ateşe,
Merhaba demedim, doğan güneşe,
Binlerce gam keder, ufacık döşe,
Aldırdın giderken, aşkı belalım…

Gözlerim unuttu, artık uykuyu,
Bitirmez bu gönül, sana tutkuyu,
İçimde ecele, olan korkuyu,
Kaldırdın giderken, aşkı belalım…

Üstüme çekildi, simsiyah bulut,
Başladı isyanım, bozuldu sükût,
Vuslatın hayaldir, kalmadı umut,
Soldurdun giderken, aşkı belalım…

Bıraktın özümü, yanan şuleye,
Döndürdün ardında, sadık köleye,
Perişan halimle, bitmez çileye,
Saldırdın giderken, aşkı belalım…

Hata mı işledim, bilsem suçumu,
Kezzaplar dökerek, yaktın içimi,
Uğrunda ağaran, beyaz saçımı,
Yoldurdun giderken, aşkı belalım…

Başımı döndürür, sevdan pervane,
Yitirdim aklımı, oldum divane,
Bu aşkın encamı, bir tımarhane,
Çıldırdım giderken, aşkı belalım…

Metin Yıldırım


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:17 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.