Eğitim-Sen'in, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası'na, “Eğitim-İş” isminin kullanımı nedeniyle açtığı dava reddedildi.

Ankara 22. Asliye Mahkemesindeki davanın karar duruşmasına, taraf avukatları katıldı.Davacı Eğitim-Sen'in avukatı, daha önceki iddialarını tekrarlayarak, davanın kabul edilmesini istedi. Davalı Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası avukatı ise davanın reddedilmesini talep etti. Yargıç Suna Türe, davanın reddedildiğini açıkladı.

DAVA KONUSU

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) avukatları tarafından açılan davanın dilekçesinde, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası'nın, ”Eğitim-İş” ismini kullanmasının hukuka aykırı olduğu savunulmuştu.

Dilekçede, Eğitim-İş ve Eğit-Sen'in, 1995 yılında ayrı ayrı gerçekleştirdikleri genel kurullarında kendilerini feshederek Eğitim-Sen'e katıldıkları ve böylece söz konusu sendikaların tüm mal varlıklarının, borç, alacak ve haklarının Eğitim-Sen'e geçtiği savunulmuştu. Dava dilekçesinde, ”Eğitim-İş'in bütün hak, borç, yetki ve menfaatleri gibi isim hakkı, bu arada ad kullanma hak ve yetkisi de davacı sendikaya kendiliğinden geçmiştir. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası, Eğitim-İş kısa adını kullanamaz. Türk Medeni Kanunu'nun 26. maddesi buna izin vermez” denilmişti.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası avukatları tarafından hazırlanan cevap dilekçesinde ise davanın haksız ve kötü niyete dayalı olarak açıldığı, hiçbir geçerli hukuki dayanağı olmadığı savunulmuştu.

Dilekçede, davanın, Medeni Kanunun 26. maddesinin şartlarına haiz olmadığı kaydedilerek, “dava şartı yokluğu” nedeniyle reddedilmesi talep edilmişti.