Agora Meyhanesinin Hayaleti
''Nihansın dideden ey mest-i nazım,
Bana sensiz cihanda can ne lazım,''
Sus yavrucuğum, sus kızım...
Nazlı ceylanım, yaralım, bahtı karalım...
Yürek paralayanım, maralım...
Yüreğimi dağlıyor, sessiz çığlıkların.
Hey garson...
Sustur şu gramafonu...
Üzülme be Hüzün bakışlım,
Üzülme Eylül'üm, mahzun duruşlum...
Bak ellerime nasıl da titriyorlar,
Gözünden yaş da akmazken,
Nedir bu duyduklarım?
Lanet olsun, yine bitmiş şişe,
Yine mi bitmeye yüz tuttu gece.
Duvarlara yansıyan gölgelerin
Birbiriyle dans ettiği bir yerde
Gerçeklerin hayallerle karıştığı,
Hıçkırıkların kahkahalara fark attığı,
Kaybolan umutların şaraba,
Sevgililerin seraba karıştığı
Agoranın en masum yaratığı...
Bir şarkı söyle bizim için hadi...
Eller kalksın havaya şerefe...
Neden masandaki kadeh kırık böyle...
Var mıydı çarpmak, öfkeyle...
Al koy cebine hatıra diye...
Hadi, herkes içsin, Hüznün şerefine,
Agora meyhanesinin hayaleti,
Kalpten gelen hıçkırıklarla,
Hem ağla, hem söyle...
Eylül Gökdemir
__________________
Buraya Kadarmış ..
|