![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Agora Meyhanesinin Hayaleti
''Nihansın dideden ey mest-i nazım, Bana sensiz cihanda can ne lazım,'' Sus yavrucuğum, sus kızım... Nazlı ceylanım, yaralım, bahtı karalım... Yürek paralayanım, maralım... Yüreğimi dağlıyor, sessiz çığlıkların. Hey garson... Sustur şu gramafonu... Üzülme be Hüzün bakışlım, Üzülme Eylül'üm, mahzun duruşlum... Bak ellerime nasıl da titriyorlar, Gözünden yaş da akmazken, Nedir bu duyduklarım? Lanet olsun, yine bitmiş şişe, Yine mi bitmeye yüz tuttu gece. Duvarlara yansıyan gölgelerin Birbiriyle dans ettiği bir yerde Gerçeklerin hayallerle karıştığı, Hıçkırıkların kahkahalara fark attığı, Kaybolan umutların şaraba, Sevgililerin seraba karıştığı Agoranın en masum yaratığı... Bir şarkı söyle bizim için hadi... Eller kalksın havaya şerefe... Neden masandaki kadeh kırık böyle... Var mıydı çarpmak, öfkeyle... Al koy cebine hatıra diye... Hadi, herkes içsin, Hüznün şerefine, Agora meyhanesinin hayaleti, Kalpten gelen hıçkırıklarla, Hem ağla, hem söyle... Eylül Gökdemir
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|