Sorular
Üflenen bir nurum ben,
Galû-belâ’ nın bağrından çıka geldim.
Bir nutfenin düştüğü döl yatağı
Abdestsizken kirlendim
Daha gün doğmamıştı güne
Gecenin sessizliğine istemeden itildim...
Çığlığım yalarken duvarları
Soruyordum: “ Geldiğim yere nasıl dönerim”
Emekledim, süründüm,
Sordum dilim döndüğünce: “ Galû-belâ nerede”
Süslü oyuncaklarla, pandomimlerle oyaladılar beni
Dediler: “Kes sesini”
Hani benim de hoşuma gitmiyor değildi
Bulaşmıştı bir kez dünyanın tadı dudaklarıma
Sorularım değişti.
Nerde zevk?
Nerde heyecan?
Nerde para?
Karıştırdım iyiyi kötüyü yol ayrımlarında
Loş odaları seçtim,
Kıvrak rakkaselerin zevk pınarlarından içtim,
Yoldum güvercin kanatlarını,
Denizlere bıraktım balıkların kılçıklarını,
Bulutları yardım,
Yağmurları topladım,
Özünü sömürdüm toprağın.
Kazandım...
Kazandım...
Kazandıkça merhametin boğazını kopardım.
Şimdi yine emekliyorum
Galû-belâ görünüyor karşıda
Yine sorular birikiyor dilime.
Korkuyorum sormaya
“ Geleyim mi? ”
__________________
Buraya Kadarmış ..
|