İyi ki Yaşandılar
İyiki yaşandılar, iyiki vardılar
Ya olmasalardı, ya hiç yaşanmasaydılar
Derinlere inemeseydim
Nasıl bilirdim kanat takıp uçmayı
Yıldızlara uzanmayı?
Yollarım hep düz olsaydı
Nasıl hissederdim yokuş aşağı yürürken
Rüzgarın beni okşayışını, baştan çıkarışını
Düz bir çizgi olurdu hayat, sıkıcı ve monoton
Zikzaklar çizdim yollarımda
Ormanların derinliklerine daldım
Dikenlerin içinden geçtim, kanadım
Ama yıkılmadım yine kalktım, havalandım.
Yeşil çimenlere uzandım, güneşin batışındaki kızıllığı,
ağaçların renk cümbüşünü,
denizin sakinliğini, bazende azmışlığını yaşadım.
Uçurumlardan yuvarlandım, dağıldım, parçalandım
İçim eridi, yandım ama yılmadım.
Yüreğimdeki bir damla ışığa “imdat” diye sarıldım
Kimi zamansa yanlızlığımla huzurun tadına vardım.
İzledim, gözlemledim, dinledim ve yürekten paylaştım,
Her biriyle ayrı ağladım, ayrı bir sevdayı yakaladım
Her birini ayrı ayrı özümledim
Hep bir dersti aldığım
Evet, iyiki vardılar, iyiki yaşandılar
Yoksa nasıl anlardım hayatı, yaşamı ve aşkı.
Ne muhteşem, iyiki vardılar, iyiki benimle yaşadılar
Varolduğum sürece de hep benimle olacaklar.
Seni seviyorum hayat,
Seni seviyorum dünya,
Ve sizi seviyorum dostlar ve de düşmanlar!
İyiki varsınız
Dünya var oldukça da hep var olacaksınız!
Asla, ama asla ne beni benden,
Ne de dostları ve aşkları yüreğimden çalamayacaksınız!
21 Kasım 1997
Özgül Özyılmaz
|