![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 19 NOLU SONNET
Yalnızca benden kaçma yeter Boş sözler de etsen duymak istiyorum seni Sağır olsan gönlüm sözlerini ister Dilsiz olsan gördüğünü. Kör olsam, seni görmek isterdim Sen yanımda yol gösterici oldun Uzun yolun daha yarısı bile aşılmadı Bir düşün içinde yaşadığımız karanlığı `Bırak beni yaralıyım` desen de boşa Görevden dönülmez, yalnızca ertelenir Başka bir yerde değil, yalnızca burda Bilirsin özgür değildir gereksinilen kimse Gönlüm herşeyden önce seni ister Biz de diyebilirim, ben yerine.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ADA
Her insan kendi adasında yaşar Takırdatarak dişlerini ya da terleyerek. Gözyaşları, içer Şeytanın edebiyat bilgilerini Onun dişlerini takırdatması Kimseyi yerinden kıpırdatmaz. Her insan kendi dilinde konuşur Ve hiç kimse anlamaz ne söylediğini Kafasındakı ışığın. Sonra iyi olarak da anlaşılmaz. Düşkırıklığı ve incinmedir Gerçek utanmazlıklar.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ALIŞVERİŞ YAPAN
Yaşlı bir kadınım ben. Almanya uyandığında Devlet yardımı azaldı. Çocuklarım verirlerdi bana arada sırada birkaç kuruş, ama pek öyle bir şeyler alamıyorum gene de. Bu yüzden daha az gider oldum eskiden her gün alışveriş yaptığım dükkanlara. Sonra aklımı başıma topladım günün birinde ve eski bir müşteri olarak her gün gitmeye başladım fırına, manava yeniden. İhtiyacım olan şeyleri seçerdim bir bir, her zamankinden ne daha çok alırdım, ne daha az, peksimetler de koyardım ekmeğin yanına, lahananın yanına da pırasa, ama hesabı çıkarttıkları vakit çekerdim içimi, karıştırıp küçük para kesemi tutuk parmaklarımla, yeterince param yok, derdim, başımı sallayarak, bunları ödeyecek, ve tüm müşterilerin gözleri önünde çıkardım dükkandan gene başımı sallayarak. Ve şöyle diyorum kendi kendime: Hiçbir şeyi olmayan bizler gibiler yiyecek satılan yerlerde görünmezlerse bundan böyle hiçbir şeye ihtiyacımız yok sanabilirler, ama buraya gelir de hiçbir şey satın alamazsak eğer haberleri olur hiç değilse.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ALMAN SAVAŞ OKUMA KİTABINDAN
TAKVİMDE GÜN HENÜZ İŞARETLENMEMİŞ. Her ay, her gün açık durur hala. Bu günlerden biri işaretlenecek bir çarpıyla. İŞÇİLER HAYKIRIRLAR EKMEK DİYE. Tüccarlar bağırırlar pazar diye. Eskiden işsizler açtı, şimdi işi olanlar aç. Artık yeniden başladı çalışmaya kavuşmuş duran eller: Yaptıkları gülle. SOFRADAN ETİ KALDIRANLAR Öğretiyorlar kanaat etmeyi, hep bana, hep bana, diyenler bu kez istiyorlar özveri. Tıka basa yiyenler gelecek güzel günlerden söz ediyorlar açlara. Uçuruma götürenler ülkeyi diyorlar, yönetmek çok zor, sıradan insan yapamaz bu işi. LİDERLER SÖZ EDİNCE BARIŞTAN anlar halk savaşın geldiğini. Liderler lanetlediğinde savaşı seferberlik emri yazılmıştır bile. BAŞTAKİLER DER Kİ : BARIŞ VE SAVAŞ iki farklı şey. Oysa rüzgarla fırtına gibidir onların barışı ve savaşı. Savaş doğar onların barışından anasından doğan oğlan gibi, taşır oğlan anasının o korkunç yüz çizgilerini. Öldürür onların savaşları ne varsabarışlarından arta kalan. GECE, evli çiftler yatarlar yataklarında. Bizim tazecikler yetimler doğuracak. BAŞTAKİLER DER Kİ: ORDUDA yoldaşlık hüküm sürer. Bu işin doğrusu mutfakta görülür görülse görülse . Yüreklerindeki cesaret belki aynı. Ama tabaklarındaki yemek farklı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ALMANCA YAKARIŞ
Ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize: -Dazig ile Varşova' yı alacağız! Uçaklarımız ve tanklarımızla saldırdık Polonya' ya, yirmi günde ulaştık hedefimize: Tanrı korusun bizi! Ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize: Alacağız Oslo ile Paris' i! Norveç'i, Paris'i işgal ettik, ulaştık altı hafta geçmeden hedefimize. Tanrı korusun bizi! Ulu önderlerimiz mutlu bir gün buyurdular bize: -Sırbistan' ı, Yunanistan' ı, Rusya' yı alacağız! İşgal ettik Sırbıstan'ı, Yunanistan'ı, Rusya'yı, Ve... İki yıl var kurtarmaya çalışırız kıçımızı. Tanrı korusun bizi! Bir gün gelecek ulu önderlerimiz buyuracaklar bize: -Ayı da alacağız, Okyonusu' u da! İyi ama, çok zor şu Rusya' da dayanmak, karşı durmak düşmana, kara, kışa, ne zaman döneceğini bilmeden. Tanrı korusun bizi, döndürsün evimize!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ALMANYA'DAN RAPOR
Öğrendiğimize göre, Almanya'da kahverengi veba günlerinde bir makine fabrikasının çatısında birdenbire bir kızıl bayrak dalgalandı Kasım rüzgarında, özgürlüğün yasadışı bayrağı! Sulu kar düştü gökten kasvetli Kasım ortasında, ayın yedisiydi ama, devrimin yıldönümü! Bakın hele! Kızıl bayrak! Avluda işçiler dinelmişler, gözlerine siper edip ellerini bakıyorlar çatıya buzlu rüzgara karşı. Birden kamyonlar geliyor "Fırtına Birlikleri"yle tıklım tıklım, ve sürüyorlar duvara doğru işçi tulumu giyen kim varsa, ve bağlıyorlar iplerle nasırlı yumrukları, ve sorgularından sonra dövülmüş insanlar çıkıyor barakalardan sendeleyerek, kanlar içinde. Adını söylememişti bir teki bile çatıya bayrağı çeken adamın. Böylece sürdüler gık demeyenleri. Geri kalanlar da paylarını aldılar yeterince. Ama ertesi gün yeniden dalgalandı makine fabrikasının çatısında proletaryanın kızıl bayrağı. Yeniden duyuldu ölü gibi sessiz kentte "Fırtına Birlikleri"nin ayak patırtıları. Avlularda görülmez oldu hiçbir erkek. Yalnız kadınlar, yüzleri taş gibi, bakıyorlar çatıya buzlu rüzgara karşı gözlerine siper edip ellerini. Ve başlıyor dayaklar bir kez daha. Sorgularda kadınların dedikleri hep şu: Bir yatak çarşafıdır o bayrak, içinde dün ölen birini taşıdık. Rengi yüzünden suçlayamazsınız bizi. Öldürülen adamın kanı bulanmıştır ona, rengi ondan kırmızı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AŞK DERSİ
Ama kızım, diyorum ki Biraz istekli olsun sesin: Ete bürünürse severim ruhu Ve eti ruh doluysa severim Azaltamaz masumluk coşkuyu asla Hem daha güzel doyar insan açken. Severim erdemin arkası varsa Ve erdemliyse bir arka. Tanrı kuğuya bindiğinden beri Fena olur bazı kızların içi Zevkle katlansalar da acıya: Duymak ister Tanrı kuğunun türküsünü
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BEKLEYECEĞİM SENİ
Savaşa gitmek mi istersin, git asker, Gidenin bir daha gelmediği Kanlı, kuduran savaşa. Burda olacağım geri dönersen, Yeşeren karaağaçlar altında bekleyeceğim seni, Bekleyeceğim çıplak ağaclar altında, Dönünceye dek en son asker, Bekleyeceğim seni daha da çok. Sen geri gelince savaştan Göremeyeceksin kapıda başka bir çizme. Yanımdaki yastık hep boş kalacak. Dokunmamış olacak dudağıma başka dudak. Bıraktığım gibi diyeceksin her şey, Sen geri gelince savaştan, Sen geri gelince.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BUDA'NIN YANAN EV KISSASI
Gotama Buda, bağlandığımız hırs çarkını verdi ve şunu öğütledi: Bırakın bir yana tüm hırslarınızı ve girin Nirvana dediğim hiçliğe tüm isteklerden arınarak. Sonra bir gün öğrenciler ona sordu: Neye benzer bu hiçlik üstat? Öğütlediğin gibi, bütün hırslarımızı hepimiz bir bir atabiliriz bir yana, ama söyle bize, bu içine girdiğimiz hiçlik tüm yaradılışla bütünleşmek gibi bir şey mi acaba? Yatarken suyun içinde, bedeniniz ağırlıksız, öğle vakti, tembel tembel yatarsınız suda, hiçbir şey düşünmeden hani, ya da uyuklar gibisiniz, düzelttiğinizin pek farkında olamadan battaniyeyi, kendinizden geçerken hızla- hiçlik bu tür mutlu bir şey mi acaba, tatlı bir hiçlik mi yani, yoksa duygusuz, soğuk, boş bir hiçlik mi bu hiçliğin senin? Uzun süre sessiz kaldı Buda, sonra, umursuz, dedi ki: Yanıtı yok sorunuzun. Ama onlar gittikten sonra, akşamüstü, meyvaları ekmek olan ağacın altında oturuyordu Buda hala, ve öbürlerine, soru sormayanlara, anlatıyordu şu öyküyü: Geçenlerde bir ev gördüm. Yanıyordu. Alevler çatısını yalıyordu evin. Yanına vardım, baktım içinde hala insanlar var. Açtım kapıyı, seslendim onlara, dedim, yanıyor çatı, ve buyurdum, haydi, çıkın dışarı çabuk. Ama insanlar hiç oralı değil gibiydiler. İçlerinden biri, sıcaklık kaşlarını kavurdu kavuracak, dışarısının nasıl olduğunu sordu bana, dışarda yağmur yağıyor muydu, yağmuyor muydu, rüzgar esiyor muydu, esmiyor muydu, dışarda bir başka ev var mıydı başlarını sokacak, ve buna benzer daha bir sürü soru. Bir şey demeden ayrıldım ordan. Bu evdeki insanlar, dedim, kendi kendime, soru sormaktan vazgeçmeden önce yanıp ölmeyi hak etmişler. Doğrusu, dostlarım, bir insan, bastığı yerin ne denli kızdığının farkında değilse ve orada durmaktansa, neresi olursa olsun başka bir yere gitmek zorunluluğunu duymuyorsa söyleyecek hiçbir sözüm yok o insana. İşte, Gotama Buda buraya kadar. Ama bizler de, artık bundan böyle, boyun eğme zaatıyla değil de boyun eğmeme zaatıyla ilgilenen bizler de, somut öneriler öne sürerek etten kemikten işkencecileri alaşağı etsinler diye insanlara ders veren bizler de, inanıyoruz ki yaklaşan bombardıman filoları karşısında parababalarının, yok şu sorunu nasıl çözeceğimizi, yok şu konuda ne önerdiğimizi, ve devrimden sonra, biriktirdikleri paraların ve bayramlıklarının ne olacağını durup durup soranlara fazla bir sözümüz yok söyleyecek.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BİR ALMAN ANASININ AĞITI
Bu çizmeleri bendim sana giy diyen, oğlum, bu haki gömleği bendim sana giy diyen. Nerden bilecektim bu kara günleri göreceğimi, bilseydim, giydirmem, derdim, giydirmem, asın beni, derdim, daha iyi. Elini görürdüm hani ben senin, oğlum, "Hayl Hitler!" diyerek kaldırdığın elini, Hitler' i selamladın diye, nerden bilecektim, kuruyacağını bir gün elinin. Duyardım, oğlum, söz ettiğini senin üstün bir ırktan. Nasıl varacaktım farkına, nerden bilecektim, nerden celladıymışsın meğer sen kendinin. Gittiğini görürdüm senin, oğlum, uygun adımla Hitler' in ardından. Nerden bilecektim, onu izleyenin artık bir daha geri dönmeyeceğini. Bana derdin ki, oğlum, derdin ki:Almanya gelecek bir gün atnınmaz hale. Nerden bilecektim, oğlum, bu yerin nerden bilecektim, küller ve kanlı taşlar arasında kalacağını böyle. Haki gömlek vardı her zaman sırtında senin. Giyme şu gömleği demedim sana, demedim, oğlum. Bu günleri göreceğimi bilmiyordum, ne yapayım, sana o gömleğin kefen olacağını bilmiyordum.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|