![]() |
|
|
|
|
#1 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Hastalıktan Bükülmüş Belim
Geceye yorgan örtmemişim Gündüze isyan etmiş güneşe çıkmamışım Bir aydınlık odadır benimkisi Yapıp- etmelerim yoktur Yazıp- çizmelerim avutur saatleri Ayakucumda sevdiğimi hayal eder Ellerimle aklımı taşırım yüreğime Taşı çocukluğumdan bilirim Her soluk ölümü çağırır bana Birilerine kızdığımdan değil isyanım Çatık kaşlarım sevgimin eseri Atmosferi kirlenmiş bir dünya var diye içerim sigarayı Kirli bir dünya var diye aldım kalemi Hayata dair bildiklerim var Varla yok arasında aranmaz gerçek Ya vardır yanarım Ya yoktur yanarım Aşığına küsmüş kız aşkına patlar ya Borçlu doğmuşsam küserim Küstürülmüş her bebek gibiyim Ağlarsam silahıma ağlarım Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Hayat Gibi
uzun uzun düşünmek gibi dalıp gitmek gibi bazen bazen bir çocuk acemiliğinde bazen de yaşlanan adımların sabrında yaşanmayan bir aşkı hatırlamak gibi kendimize kalan sevdaların anısı gibi her adımdan sonra diğerini atmak gibi durmayı istememek gibi azgın bir nehre karşı kulaç atmak gibi kendini akıntıya bırakmak gibi bazen her şeyin ötesinde olmak gibi hayat gibi......... Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Hayat Herkese Gülünçtür
Hasta bir ruhun trajedisi Hayta bir yüreğin oyuncağı Acısı alınmış bir sevdanın çarpıntısı Ağrıyan yanlarımın sebebi Ağlayan kalemin komedyası (Tuzlu) suyun yürekten yere sarkması Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
İhanet
Seyrine daldığım bir gece vaktiydi Ellerinde terleyen vicdanımın avuçlarıydı Sesi mengeneye kapılmış kadar ağrılı İçi ateşe düşmüş kadar yanık Kalktı ve usulca gösterdi kapıyı Ulaşamayacağım kadar uzak bir diyardan lanetledi beni Lal olmuş dilim dişlerimin ardında Açmaya çalıştıkça ben, ihanetim geldi aklıma Koşarcasına gitmek isterken oradan, ayaklarım dermansız “Lan” dedi birden, adamsızlığıma küfrederken “Ardına bakarsan ********sin” dedi, şerefim düştü ellerimden Rıhtımların uzağına, denizaşırı saldım kendimi Işık vurmayan mağaralara sakladım sadakatsizliğimi Mavilerin ulaşamayacağı dipsizliklere sığındım Dudaklarımdan dökülecekleri duymasınlar diye Arzın yedi kat dibine gömdüm kelimelerimi Hıyanetin bilinmediği ülkelere iltica ettim Avazı kulaklarımda hala, çığlığı avuçlarımda, sedası yüreğimde Lal olduğum günden beri sessizliğin içinde Affına dilenmekle geçen günlerimde, sesi canımda hala Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
İnsana Dair
Var oluşun dayanılmaz hafifliğinde Ayın altına serpilmiş nice fay hattını kırdık Ressamlara malzeme olamamış nice tepede at koşturduk Lakırdılarımıza meze olmamış nice şehirlerden kız kaçırdık Akşamlar hiç yaşlanmadı ama dünya kaç âlemi gömdü ömrü hayatına Yaşamak, en başından beri tek solukluk su altı maceramız Oysa hayata dair söylediklerimiz, hayata dair bilmediklerimizden başkası değil Kısa kısa ömürler içinde uzun uzun cümleler harcadık Aklımızın tüm odaları boşken, bize ayrılan sahanlıkta anlam aradık Resullerin tümünden medet umarken, tekine bile bağlanmadık Aynı nebiye iman eden insanlar olarak kendimizi kendimizle telef ettik Sahip olduğumuz tüm elçilere kıymak gibi bir hödüklük içinde putlarımıza sarıldık İçine düştüğümüz dünya cennetinin tüm cehennemlerini yaşadık Nedamet çektiğimiz her anın ardından vicdanlarımızın derin kuyularına bir kız çocuğu daha gömdük Dost bildiklerimizin düşman mekânlarında rahat uykular çektik Aynı yastığa baş koyduklarımıza ihaneti resmettik Ayrı silahlarla aynı kardeşleri birbirine vurdurduk; vurdurdukça cümbüşe gömüldük Reklâm panolarına yaftaladığımız hiçbir malı kullanmadık Azgın şehirleri bir bir imar ettik; azgın adamları azgın kadınlara saldık Nesimi’den sonra her köşe başını kudurgan bir adamın azgınlığına tapuladık Mehdi’yi bekledik tarihin tüm zamanlarında, İsa’yı kendi ellerimizle çiviledik Zılgıt zılgıt özgürlük türküleri eşliğinde, en çocuklarımızın kanına girdik Giydirilmemiş umutlara sahip her babanın kafasını, çocuklarına hediye ettik Enkaz altında inleyenlerin üzerinde yürümeyi iyilik bildik Recm edilen her kadının arkasından bir cehennem kuyusu daha verildi ellerimize Çaputa bile sarılmadan gömülenlerin ardından çamura bulanmış yüreklerimiz kaldı Ekmeksiz her sofranın önünden ekşiterek suratlarımızı, altınlarımızı pisliğe bandırarak yedik Kitap dolusu umutları satmışlığımızla, umuda inanan tüm çocukların gözlerini mimledik Yalvar yakar edindiğimiz koltuklarda hiçbir yakarışı duymadı kulaklarımız Aşina olamadığımız her fikri kötü, sahibini düşman bildik Vekâletini aldığımız her çocuğun malını yedik, velayetsiz çocuklara kapkaç öğrettik Asma bahçelerinde eğleşmek isteyen tüm sevgililerin sevdalarını çaldık Rüştümüzü ispat için her seferinde bir kafa kırdık Denizlerin altından yol geçirmeyi bildik de, deryalara salamadık gönüllerimizi Irmaklarımızın tutulduğu her bendin ardında köysüzlüğüne ölen ihtiyarlar bıraktık Rahvan atları unutturan arabalarımızla kırmızı ışık ölümleri öğrendik Yağmurun vurduğu her toprak parçasına bir mazlum gömdük Aşkın filizleneceği tüm ormanları yaktık Nübüvvet çağlarını geride bıraktığımızdan beri her gün kıyameti yaşadık Aldığımız her nefesin ardından sebepli sebepsiz isyan ettik nefes sahibine Nakış nakış insan olmuş her adamı nefislerimizin çizmeleriyle ezdik Ağa takılmış her balığı yemesek de göz doymazlığımıza sakladık Rahim sahibi âdemoğlunu masallardan bildik, bize düşen cenabet güruhunun cinnetleridir İnsan demek, ne demek? Merhametli demek evvelinde, mutedil, mülayim, müşfik, fedakâr bir de Yardımsever demek ahirinde, vicdanlı, şefik, lütufkâr, âlicenap, iyiliksever elbette Adam demektir, kadın demektir, çocuk bazen, her zaman kuldur, her daim âdemoğludur ama Yoksaydığımız insanlığın terkisinde merhametsiz mahlûkattan başkası değiliz O kadar güzel anlamının içinde tekine bile sahip olamıyorsak insanlığın Katrana bağlanmış yürekler topluluğu olarak sürüyorsak eğer dünyayı kıyametin kucağına Tutam tutam acıyı her saat başı bombalanmış bebelerin analarına yaşatıyorsak Umut denen şey, beline bomba bağlayıp pazaryerinde pimini çekmekse Rezil uçakları özgürlük adına kölelerin üzerine salmaksa medeniyet Yola yakın köylerin çocuklarına mayın sunmaksa özgürlük ateşi Azığı az evlerin mutfaklarında dökülen bir avuç kadın gözyaşıysa milli gelirin büyümesi Neyleyim aşka dair ayrılık şiirlerini Aslolan, insanı insana benzetmektir Ruhunu şeytana satmadan bir gün geçirebilmektir Ilık ılık ağlamaktır Merhameti çalınmış dünyanın dibine kibrit suyu dökmektir İnsana dair ne varsa, insandan uzakta Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
İstanbul'a Bakıyorum, Gözlerim Faltaşı
İsmini kazımak ister herkes ciğerine Surlarının dibine şarap ekmek dökmek isterim ben Topkapı’sın sen, aşkın ve iktidarın tapınağı Ayasofya’dır bir yanın; eski, kadim Neşeli, gamsız, hayta, narin, sarhoş Beyoğlu Basiretli, iman dolu göğsün, Sultanahmet Ulubatlı Hasan’ın, hep surların en tepesinde Lale bahçelerinin en katili sana nasipmiş Uykuda görülebilecek en güzel düş müsün? Delik deşik edilmiş hayallerin viranesi İnsan ırkının milyonluk yalnızlığı gömülüdür caddelerine Nesiller değiştikçe uzar ömrün, uzar kolların Lanet olsun adına leke çalanlara, yollarında kötülük düşleyenlere İkindi vaktine yemin ederim ben, kucağına düşmeyeceğim Yedi tepede yedi güneş doğsa da, arsızlığına gülmeyeceğim Ortaktır nefsine tapanlar, günahlarına ve cezanız da ortak Rayların santim santim batar selpakçı çocuğun umutsuz gözlerine Umarsız başladığın her yeni günde, umut dolu bebeler tekmeler böğrünü Maharet İstanbul olmakta değil, İstanbul kalmakta Gönlünü sana kaptırmayan şairler de var ya; ben ona sevinirim “Özledim seni ey İstanbul! ”, demeyecek evlatlar da var, bil Zulmün her çeşidi var zindanlarında ve zikrin her nefesi dergâhlarında Leyla tapar Mecnun’a amma Mecnun yaradanda yaşar ne yaşarsa, aşka dair Ekmek gibi, su gibi değilsin bana, tırnağım kadar severim seni, fazlası değil “Ruhumun senden İlahi” tek dileğidir; İstanbul’a mecbur ve de mahkûm olmamak İn cin top oynasın isterim sokaklarında, şöhretin unutuluncaya değin Manukyan’a yakışan tarafların deşilir inşallah, irin kaplar doymazlığın kadınısın sen bütün dünyanın, en iffetsiz fahişesi tarihin Aklımın bir köşesinde hep sen; zalim, hayâsız, hırsız, sanki sonsuz ***leri bütün dünyanın toplanmış sanki, sanki hepsi sana sahip Ardına verip de gelenleri, tarihin okunmayan hangi sayfasına gömeceksin Lale bahçesi bataklığına kaç Anadolu daha gömeceksin ey İstanbul! Irmak ırmak akarım yine de kucağına ey İstanbul! Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
İtlaf
kimi bizden olmayan milletlerin tarihi bizdendir kendimizi hangi yana atsak da Adem'dir dedemiz çocukların milliyeti yoktur oysa ne de kefenini giymiş nice ihtiyarın oğlunun mamasına harami eli girmiş hangi ana övünür dedesiyle çöpten katık yapan hangi adamın dedesi övünç kaynağıdır döl'ünün kalitesini düşünen hangi sıfatsız adama emanet edilir toprak soyunun tefahürü ile şişinen kaç hunhar adama verilir sancak insan, her yerde insan insan her daim insan sade insan Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Kaç Bahar
Kaç bahar geçti ömrümüzden Kaç kışı eritti yüreklerimiz Gençliğimiz yaşlanır yaban ellerde Geceye gün katarız Sevda kokulu bahar çiçekleri gibi Mecnuni aşklar yaşarız Leyla başını taşlara vuradursun Aşkı yaradanda severiz Kemale erdiğinde çocuklarımız Artlarına polisleri salarız Kaç bahar geçti Kaç kış eridi Kaçında gülebildik ki? Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Kalemim Bunu Yazar Ancak
Neresinden bakarsan bak Zaman inanılmaz acılarla dolu Poliyannacılık yapamayacak kadar incitici yaralar sarmış ovaları Dağların zirveleri ulaşmak için değil Bir kere sevmeye dur Acılara köprü kurdun demektir Sevdalar üzerinden ağıt yakarsın Kapısını açan analar acı süpürür ya İdama kurulu saatler satılır tezgahlarda Mürekkep her defasında acı damıtır beyaza Beyaz kefen diye sarılır vücutlara Pembe giysem ne değişecek sanki Karalığım örtünecek belki Küçük kız yine de selpak satacak Eli coplular dolaşacak orda burda Ekmek bulamayanlar olacak Kafalarına inen copları sunacaklar midelerine Dağlardan ovalardan bahsedeceğim ha Yarin gülüşüne yollar serecek Saçlarına ipek Gözlerine derya diyeceğim öyle mi Hayal kurup kendimi mutlu edeceğim Yok öyle Kiminle yaşıyorsam onu çizeceğim kağıda Boş bir mideden Asılmış bir surattan Kırılmış bir kemikten Savaşçı bir yürekten başkası olmayacak Beyaz bir sayfaya acı konacak acı bir zamanda Memet Karabalık |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Katil
şaibeli bir aşkın gölgesinde geçen ömürleri tüketiriz dilimizden dökülen her fitnenin kurbanıyız zihinlerimize doluşan her ideolojinin maktulü çocuklarımızdır ellerimize tutuşturulan her silahın namlusu döl'ümüze doğrudur ardından konuştuğumuz her adamın eti dişlerimizin arasındadır modern zamanlarda ardına verdiğimiz kılavuzların tümü sırtımızdan hançerler şaibeli bir aşkın gölgesine sığınmış sevda kaçkınlarıyız sevdaya dair bildiklerimiz lay lay lom şarkıları kadar şiddetiyle sarsıldığımız her depremin ardından katillerimiz çoğalır Allah’ın sopası olsaydı önce mazlum bildiklerimize dönerdi İsrafil’e izin verilirse önce bize üfler SUR’unu sesimizin ulaşamayacağı her yerde vuruluruz mayın döşediğimiz her toprakta çocuklarımız oynar mazide kalan her hesabımızı öder yavrular şaibeli bir aşkın gölgesine doğmuş hasret çocuklarıyız sadece Memet Karabalık |
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
| Konu Araçları | |
| Görünüm Modları | |
|
|