![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57916
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Dört mevsimlik parçalanmış gülümseme
Küçük bir çocuğun belleğinde Kabuğunu büyüten yaradır Bağır sevdanı harlamak için bağır Tetikte kalakalmış insana Başka ne denilebilir ki yol başında. Çiçeklerin çağrısıyla kanatlanır Fırtına zamanı dağlara çıkan kalbim Kent varoşu kötü bir duruşa sığınaktır Kırık umutlar mitinginde Söze dökülmüştür katlim. Şarap ve gül gecesinde Çarmıha gerilen bereket tanrıçası Gözyaşıyla sular çatlamış toprağı Yenilenir bir avuç suya muhtaç Vurgun mevsimi düşen ağaç Kalbi kırılan sarılır ihanete İlk sürgün çağırır kıtlığı Avuçlarında sakladığı pas artığı Kirletir hayatı. Ey rüzgara boyun eğmiş madde Ey merhem olduğu acıdan Daha dürüst zaman Dudaklarımdan öpün önce Sarsın belleğimi sonra Yalnız hayatlar sığınağında Sevişmeden iyileşebilir mi insan. Sel yorgunu bir şehrin kalbinde Ayak izlerini örtebilir rüzgar Suçları bağışlatabilir Pencere önüne konulan serenat Fakat nasıl süslenir Belleğine mızrak sokulmuş bahçede Hüznü büyüten bedbin bir hayat Denize ulaşan yürüyüp gidendir.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|