![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sokağın Kızı Tennimey’e Destan
1/: İncecik ve bir yağmur sonrası, İzanım dururdu sokak başında, Ben esiri olurdum elâlarının... Ey Tennimey... Alnımdaki çıkmaz sokağın kızı... *** İlkbaharım olurdu her yağmur ardınadan sokağın kızı. Nisan kuşu ötüşlüydü yüreği onun Erken doğardı ve kavuniçi güneşli sabahları Elini kınalardı aşkın ekavatorundan Teriyle karıp gül kokulu harcını Sinan kemerlerinin Güneşe pırıltılı destanlar örerdi ilkbaharlarda. *** Ay maçup bir çıkmaz sokak günahının ardından, Bulutları delirtince uslanırdı saçları. Öfkenin anarşist örgüleri Che Che çözülür Testereler doğrardı terkisini tayların. Ve dudakları dürülürdü istasyon akşamlarının, Çıkmaz sokaklar bir daha garkolurdu Hispanik sevdalara. *** Ufuklara garkolan grup güneşi gibi Görüntüsü vururdu döşünden yükselen Tienşan’lara. İzanım donar ve dururdu sokak başında Ben esiri olurdum elâlarının... İlkbaharım olurdu her ıslak günahımın ardından sokağın kızı Beynimde açılan yabani kafeslerin kapanırdı gözleri Ütopik aslanın ruhu -köleliği bile reddeden- Kelepçenin teslim olup tenine yeleleri yolunmuş... Sevdager savaşımı kemirip orta yerinden Yok edip zaferlerin bilcümle olasılığını Erken doğururdu lacivert hilâli yaz akşamları. 2/: Sulu sepken ve bir yağmur sonrası, Kanım donar ve dururdu sokak başında, Ben esiri olurdum elâlarının... Ey Tennimey... Alnımdaki çıkmaz sokağın kızı... *** Kaldırım başında tırnağını kemirirdi bir kıskanç lama Bahçevanım gül dererdi susuz çöl coğrafyasında, Arkasında organik dişli testeresi dururdu. İzanım dururdu benimse sokak başında Ben esiri olurdum elâlarının... *** İlkbaharım olurdu her Kerem etkinliğin ardından sokağın kızı. Çınarlar dökende yaprağını sonbaharın eteğine, Terlerdi dağları kucaklayan eylülün gümüş sapı Yazılırdı metalleri eriten bileklerin intihar şiirleri Öfkeli fırınların alevleri boşanırdı kanıma Estirirdi etekleri Everest’i bir daha Tuvalini boyardı gözlerinin açık ela renginden. Kasten unutulmuş bir hudut köyünün hızı Kasvet ören geçmişini bir çırpıda getirip Çakardı varoşuna can çeken kanlı kahpe metropolün... *** Bastırdığım izanım dururdu sokak başında, Ben esiri olurdum elâlarının... İlkbaharım olurdu her Şirin aralığında sokağın kızı Ama her ne olsa da kafasında komşunun Erken doğardı anasından karalı alınyazısı... *** Sulu sepken ve bir yağmur sonrası, Kanım dondu ve durdu zamanın en başında, Ben kurbanı oldum elâlarının hey! ... Ey Tennimey... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|