![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Onca Ad
Pazartesiler içine geçer salıların ve hafta bütün bir yılın: kesilmez zaman yorgun makaslarınızla, ve günün bütün adları yıkanır gecenin sularıyla. Kimse talep edemez Pedro olmayı, Rosa ya da María olmayı, hepimiz tozuz ya da kumuz, hepimiz yağmur altındaki yağmuruz. Konuştular benimle Venezüellalar, Paraguaylar ve Şililer hakkında, bilmiyorum neler söylediklerini: yalnızca yeryüzünün derisini bilirim ve bir adı olmadığını. Çiçeklerden daha çok hoşnut etti beni kökler, arasında yaşarken onların, ve bir taşla konuştuğumda çınladı bir çan gibi. Çok uzundu ilkbahar bütün bir kış sürdü. Kaybetti zaman ayakkabılarını: bir yıl dört asır gibi sürdü. Uyuduğumda her gece, nasıl çağrılırdım ve nasıl çağrılmazdım? Ve uyandığımda kimdim ben uyurkenki değildiysem eğer? Bunun anlamı ancak yeni doğmuş olmaktan ziyade hayatın içine indik demektir, öyleyse doldurmayalım ağızlarımızı onca güvenilmez adla, onca hüzünlü resmiyetle, onca şatafatlı harfle, onca seninle ve benimle, kağıtlardaki onca imzayla. Her şeyi karıştıran bir kafam var, birleştiren ve yeni doğmuş yapan, karan, soyan, dünyadaki bütün ışık sahip olana dek okyanusun tekliğine, o cömert bütünlüğe, o çatırdayan rayihaya.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|