![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Karanlıkta görülen davalar
karanlık; Kafka’nın romanlarının ana rengi değildir o romanlardan film çeken yönetmenlerin beynindedir. birazdan yağmur yağacak, serinliği önden geldi. seller akacak yavru sokak kedilerinin üzerinden sen kapının eşiğine kum torbası koyarsın kim bilir sonra şemsiyeni saklarsın belki yastığının altına o çok iyi bildiğimiz filmdeki yağmur sahnesi gibi. en iyisi sinemaya gitmek bu havada, orta sıralarda bir koltukta, tek başına, karanlıkta dışarıda beklesin aydınlıklar, seans boyunca. kuzeybatının ismi karayel, sırtımda kayıp ormanlar. birazdan bir yangın esecek biliyorum ellerin yanacak kayıp gözbebeklerini arayacaksın kavrulmuş toprakta kanatları düşecek başından aşağı göçememiş kuşların gece yarısı sevişmeleri gibi ter kokunca soluklar. bulduğum ilk lodosa açabilsem rüzgara bağrımı, bıraksam şiddetini ölçsün diyerek yapraklarımı üzerine yazdığım kadar saklasın hatıralarımı. el sallasam korsan kayalardan göçmen gemilerine. bir parça sömürge taşsa yüreğimden, çok özgürlük forsa yataklarında diksem gözlerimi omurgalarıma o gemi ben olsam görülmemiş davalardan kaçan ve en aydınlık öyküleri ezberletsem ellerime. bitti üfleyip bir nefeste mumu söndürme zamanı değişime uğramış beyinler yaşarken alınyazılarını gördük işte aydınlığa nasıl tercih ediyoruz karanlığı. “kamera stop, kamera stop, şimdi başka kitabı okumaya başlayalım ilk satırından Cevat Çeştepe |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|