Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Diyemezdim ki

yaşıyorum yaşıyorum
neler görüyorum
bir gün pencereden bakarken
süslü püslü arabalarla
sevinç-coşku içinde eğlenerek
düğün yapanları
belki gözlerimin içi gülüyor
benim de haberim olmadan
onlar öyle geçip gidiyor


yaşıyorum yaşıyorum
bakıyorum gözlerimle yine
ama pencereden ama yolda yürürken
omuzlarda taşınan bir hüzün
üstü bayrakla örtülü bazen yeşil örtüyle
gözlerimin içi yaş doluyor gidenler için
diyemezdim ki ne düğün olmasın
ne de tabut görünmesin gözlerime
sadece katlanmam gerekir bu gördüklerime
ister istemez yaşadığım sürece...

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Doğanın Üçlüsü

türkü söyler ırmaklar
güneş eşliğinde
toprak üstünde kıvrıla kıvrıla
doğanın tükenmeyen canlılığıdır
akar akar akarlar
dönüşümlü yaşamın
nöbetçileridir bunlar
güneş toprak
ve pırıl pırıl sular
insana da eyerdir
sırtlarında onca yükü
taşır taşır taşırlar

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Doğduğum Yer

Okul günleri erkenden uğrardı arkadaşım bana,
Koltuğumuzun altında üç beş kitap koyulurduk yola,
Bizden başkası olmazdı okulun bahçesinde,
Derse girene kadar dolaşırdık demir parmaklıklı yerde,
En öndeydi sıramız sınıfta beraberdik gene,
Öğle tatili dönerdik beraber evlerimize.
Tatil günleri arkadaşımla yürürdük çayboyunda,
Bazen elimizde susamlı bir simit, bazen çekirdek,
Neşeydi bu bizim için her adımda,
Tosya'nın altını üstüne getirmek,
Akasya ağaçlarının altından geçerek.
Hıdırlık tepesine çıkardık, canımız istediğinde,
Seyrederdik uzaktan ışıldayan Devrez çayını,
Hep çekmek isterdik çevrenin fotoğrafını,
Aç kalsak da şikayet etmezdik hiç,
Şimdi ayrıldım doğduğum yerden,
Yok arkadaşım, gezecek çayboyunda,
Neşe kalmadı ne ben, ne arkadaşımda.
Doğduğum yer senden ayrılalı,
Çok yıllar geçti ama,
Her ağacın, her kaldırım taşın aklımda,
Şimdi zevk almıyorum doyduğum yerden,
Doğduğum yer bir başkaydı benim için...

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Dolaşanlar

gökyüzü doldursun boş torbalarına
ortalıkta dolaşan iblisleri
yeryüzünde görünmesin onlar kahpece
girmesinler temiz kalplere gölgeleriyle
çatal dilli mahluğun soğukluğu
yüce varlığın değmesin tenine
gerilmesin gölgeleri tatlı dile
güneşi ayı kapatmasın
gerçek görüntüsüyle
gündüz ve gece

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Doldur Kağıtlara

al dik bu dalı
ne az ne çok su ister
doldur kağıtlara
serp toprağa
serp akıllara
ağlamasın ne çocuk ne ana
tatlı tatlı içilsin bu şerbetten
yudum yudum kana kana
kıyılmasın bu yücelen
ağacın dallarına
budandıkça göklere uzansın
bakıp bakıp anlamayanlar
iyi düşünüp artık uyansın

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Doyumsuz Toprak

gece ve gündüz
günlerin sessizliğinde
yuvarlak bir masa
çağırıyorsun söyleşiye
yavrularının acısını duymadan
ellere kelepçe dillere pas
söyleşinin saatine randevu
veriyorsun kimse anlamadan
sadece kendi kendine
karar senindir
derin derin düşünmeden
doymuyorsun söyleşiye
doymuyorsun cana canlara...

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Dört Nala

karabulutlar dört nala
kanımı kaynatırcasına
günlerimin puntolarını küçültüyor
önüme serildikçe sorunlar
kırbaçlar şakladıkça atıma
toz harç oluyor gözyaşlarıma
dizginledim geri dönüşe
duvar olmuş bulutlar umutlarıma
jokeylik kolay değilmiş bulutlara
çalmıştı bir parmak bal
almıştı kılıçla kalkanımı
teslim olmuştum çoktan olacağa...

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Döşeğim

ne güzeldir döşeğim
titrerken ben
altı da sıcak üstü de
sevgiyle sarar beni
kış *******inde

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Durak Mevlana

gönüllere durak yoktur
koşmayı bilirler
bakmadan arkalarına
acı eylerler acılara
sevinç toplarlar sevinçlere
gönüller sınır tanımaz
dikenli teller yırtsa da
kırbaçlasa fırtınalar
yıksa seller duvarını
gönüller yürektir
ağrısa da
çarpsa da
gönüller yürektir
mecnun olsa da
aşık olsa da
gönüller yürektir
dostluğa
cana
canana...
gönüller açıktır
Mevlana'da
gönülleri açalım
Mevlana'ya...

Altay Taşkın

[GooD aNd EvıL]

Duyarlılık

duyarlılık nerede
hangi taşın altında
denizin dibinde
dağın ardında
biliyoruz
buz gibi de içimizde
hergün adımlarken kaldırımları
ne düşünürüz
bozuk kaldırım taşlarında
alışırken duyarsızlıklara
eksilmesin isteriz
banknotlar
sıfırları çoğaltmak
sayıların önünde
hedefimiz unutmak mı ne
içimizde büyüyen
sevgileri

Altay Taşkın