![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ah Benim Şehirli Kederim...
Ne zaman Tükürüp yüzüne Bütün nihavent makamı hüzünlerimin Yanık bir bozlak tadında gelmek istesem kapına Bir kemanın ağlayışı tutar yakamdan Sonra kayan bir yıldız gibi Düşer aklıma gülüşün Alnında kızıl perçemin Küçücük parmaklarınla Ah benim şehirli kederim Ne zaman bir klarnetin iç çekişini duysam Beynim firari bir kuş misali çarpıyor dünyanın tavanına Karanlıkta düşlemek seni; Bütün ışıkları söndükten sonra şehrin Cımbızla çekip el değmemiş hüzünleri Yüreğimin en saklı yerinde imbiklemek Marifetsiz parmaklarımın çalamadığı En güzel şarkı gibi Ya da portesiz bırakılmış bir nota. Karanlıkta düşlemek seni; Ayın şavkında Kadeh kadeh yudumlamak denizi Buğulu gözlerimde Çekmek ciğerlerime İyot kokan her zerreni Ne zaman tükürüp yüzüne Nihavent makamı hüzünlerimin Bırakıp kaçmak istesem Bu düş teröristi kenti Kendi kurşunuyla vuruluyor şehirli kederim. Gidemiyorum... 2005 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 3 (0 üye ve 3 misafir) | |
|
|