![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şiir
Ve zamanıydı... Gelmişti şiir beni yoklamaya. Bilmiyorum, bilmiyorum nereden geldi, zemheriden mi yoksa bir nehirden mi. Bilmiyorum nasıl ya da ne zaman, sesler değildi, sözcükler değildi, sessizlik de değildi, fakat beni çağırıyordu bir cadde, gecenin dalları, ansızın başkaları, şiddetli yangınların arasından ya da belirsiz yüzümle oradan dönerken yalnız, dokunmuştu bana. Ne söyleyeceğimi bilemedim, ağzım bilmez isimleri, gözlerim kör, ve kımıldadı bir şeyler ruhumda, ateş ya da unutulmuş kanatlar, ve kendimce yorumlayarak anlamını o ateşin, yazdım ilk güçsüz dizeyi, güçsüz, içeriksiz, saf, saçma sapan, hiçbir şey bilmeyen birinin hikmeti gibi, ve birden gördüm göklerin kımıldayıp açıldığını, gezegenlerin, titreyen bitkilerin, delip geçti gölgeler, okların, ateşin ve çiçeklerin gizemleriyle, kıvrımlı gece, evren. Ve ben sonsuzca küçük varlık, koca yıldızlı boşlukla sarhoşum, benzeriyim, görüntüsüyüm gizemin, uçurumun bir parçasıyım, yıldızlarla tekerlendim, rüzgârda uçtu yüreğim. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|