![]() |
|
|
|
|
#1 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Anneme-Annelere
Anneme-Annelere Karnında dokuz ay taşırken beni sen kanınla besleyerek can, veren annem. Bir ana kucağı özlemi duyup doğmuşum senin şefkatinle şefkatli ellerinde. İlk defa tenini okşayıp sütünden emmişim huzurla anam. Çocuğuna yanık bağrını açan can suyuna değer şefkatin annem. Uyutur bir ninniyle sesin ve usulca öpüşünde sıcacık nefesin uyutur. Hem fedakar, hem cefakar yürekte derin uykularını böldüğümden uykusuz *******in sebebi bendim. Anlatılmaz verdiğin emekler bize. Yıkaman, sıcacık sarıp, sarmalaman ve kundaklaman öpüp yüzümü. Kırıp dökmemize gülüp geçerdin. Bizi tehlikelerden kurtarman tutup ellerimizden kaldırıp. Yüreğin dayanmazdı düşmemize. Bir boynuma sarılışına hasretim ve birde yüzümde gezdirmene ellerini. Ben ilk gülmeyi senden öğrenmişim anne İlk emeklemeyi, ayakta durmayı. İlk anne, baba demeyi Ve ilk soru sormayı masallarınla büyürken. Bu günlere kolay gelmedik anne. Kuruyken yeşeren bir ağaç gibi seni görmek bile beslerdi beni. Gülüşün sabırdı, gülüşün keder her şeyde acılar sana düşerdi. Sözlerin teselli bütün dertlere. İlacımdı saçlarımı okşaman. Derdimizde sabrın tükenmez anne Senin ellerinin değdiği her şey odamızı doldururdu bir güneş gibi. Dertleşmeni özlüyorum anne. Birazda çekiştirmeni kim olursa. Gönlünü bir dinlendiremedin bizlerle. Bir yanın hep hasreti yaşadı, bir yanın yorgunluğunu hayatın. Resminde bir kınalı elini görsem ve görsem bir kınalı saçının telini cız eder yüreğim hasretinle bil. Neleri sığdırmadın derya gibi gönlüne Bayram sevincini yaşatırdın, öptüğümde elini Yollarıma bakıp geç kaldın diye sen çalardın zor günlerde kapımı. Neyin varsa paylaşırdın benimle bize kuldun, bize köleydin anne Hep omzunda ağır yüktük, ağır yük. Ardımızda yıkılmayan kaleydin. Yavrum diye kucaklayıp bağrına basardın, gurbetten gelsek. Işığın geliyor sönmüş yıldızlar gibi. Gözün açık, hasret gittin oğluna. Can damlalarıydı sözlerin, hayat veren. “Yavrum seni çok özledim, tütüyorsun burnumda” derdin. Bizim içinde sen öylesin anne her şey sen varsa bir anlam kazanır. Sensizlik düşmanımdır uğramasın yanıma. Şiirlerim tedirgin, seni anlatamıyorum. Sen bir mihenk taşısın yaşamımın. Senin sevgin son durağı yüreğimin. Son istasyonu gönlüm, orada in. Sıcaklığın tenimde Sözlerin kulağımda kalsın. Resmin, avutmuyor beni annem. Tutamıyorum ellerini senin karşılıksız sevgin var ya onu tadamıyorum Ben sevgi sarhoşuydum sen varken. dokunulmazlığımın tadını yaşardım. Sen benim özgürlüğümün sınırıydın, sen benim günahlarımın ceza keseni. Sen benim sevaplarımdın anne, aydınlık penceremdin. Sen benim bereketimdin sen benim örfüm. Yaşamda en güzel şeyleri bana layık görendin, yedirendin, tadına bile bakmadığın ne varsa. Öğütlerin ayaklarımın altında yol öğütlerin gözümün önünde bir perde büyüklere saygı derdin, küçüklere sevgi Ben onun için sayar ve severim anne. Hep senin içinde çocuktum sen affedendin. Şimdi affedenim yok. Acımasız sensiz her şey Senin varlığın umuttu, umut. Sensizlik hüznümün kaynağı şimdi. Sensizlik bir uçurum. Sensizlik yalnızlık demek. Sensizlik sevgiye acıkmak demek, bilemedim affet anne. Şimdi mezar taşlarına pişmanlıklar okunuyor dua diye. Bir rüyaya mahkum oluyor sevenlerin. Rüyalar bile terk ediyor kimi zaman sevenlerini. Bir resme mahkum oluyor bu gözler. Bir misafir gibi sessiz göz göze geliyoruz her andığımda. Sensizliğe hazırlıksız yakalandım anne zaman hep hasret dokudu tezgahında. Hep gelişini düşündüm son gidişinin, umutlar boşa çıkıyor, boşa. Muson yağmurlarına benzerdi dua edişin. Bir çöl fırtınası gibiydi kızışın. Hem sıcaklığını tadardım hem acının özsuyunu. Sevgi çıkmazlarını yaşıyorum seni düşünürken. Zincirlerinden kopmuş bir halka gibi, hasretim boşlukta anne. Üstü kapalı bir gülüş dudaklarımda uykuya dalarken seni düşünüşüm. Bir girdap yaratıyorsun rüyalarımda. Yeniden keşfediyorum seni, uyanıp hayata merhaba derken. Pusuya yatmış bir canavar gibi dünya telaş esi. Her gün savaşla uyanır günaydınlar. Ahh! ... annem, anneler, annelerimiz. Çocuklarınız şehit olurken, en çok üzülensiniz. Tüten ocağımızda hem kordunuz, hem de duman. Yavru çığlıkları gözyaşlarında Vatanını benden çok severdin bilirim. Onun için ölmeye yollarsın vatan uğruna. Onun için doğurmadın mı beni? Ama şimdi gel gör ki anne, nice evlatlar Bile bile gidiyorlar dünya barışı diye ölüme. Sen mutlu olmalısın anne vatan için Hala o ölecek yürek var bende. Hala o ölecek yürek var bende. Ahmet Canbaba Ahmet Canbaba |
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|