İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kalmadı

Ferhat gibi dağları delmek ne demek,
Tümsek bile kalmadı bitti sayende.
Boşa gitti sevgiye verdiğim emek,
Senin gibi kalmadı şimdi alemde.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kanser

Ilgınları kopardım sevdanın dudaklarından
Boğdum hıçkırıklarını gözbebeklerimin
Susturdum lânet olası şarkıları, sevdayı hatırlatan
Koparttım tüm prangamın zincirlerini
Bir kanser gibi ilmek ilmek saran hasreti yok ettim yüreğimdeki,
Binlerce kar tanesini bir gecede erittim avuçlarımda
Ve binlerce kez adınla lânet kustum gecenin karanlığına
Boğdum hıçkırıklarını gözbebeklerimin.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kasılıp Durma

Güzel olmak yetmiyor, ruhun güzel olmalı,
Sohbet edince insan, içi huzur dolmalı,
Baktıkça gözlerine, aşkı sende bulmalı,
Kasılıp durma güzel, kof bir ağaç gibisin.

Dünyayı yaratmışsın sanılıyor halinden,
Acı sözler dökülür bal damlayan dilinden,
Hiçbir farkın yok gibi, dün evlenen gelinden,
Kasılıp durma güzel, kof bir ağaç gibisin.

Var mı benim gibisi, şefkat ile bakacak,
Arama bulamazsın, hasretinden yanacak,
Bu zamanda yok gibi, tatlı dile kanacak,
Kasılıp durma güzel, kof bir ağaç gibisin.

Güzel günler yaşadık, hatırın var yanımda,
Sen dolaşır durursun, bozulmamış kanımda,
Unuturdum ben seni olmasaydın canımda,
Kasılıp durma güzel, kof bir ağaç gibisin.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kedi İle Yılanın Hikayesi

Uysal mı uysaldı
Yumuşak tüyleriyle kedicik.
Evin her köşesinde
Hoplaya zıplaya oynardı.
Arasıra sahibine
Kendisini sevdirmek için
Sırnaşdığı da olurdu hani
Bazı gün bulunduğu evin
Yakınındaki ormana da kaçardı
Kimi gün kuş yakalar
Kimi gün deredeki kurbağalarla oynardı.
Neler neler vardı o güzel ormanda
Binbir çeşit kuş, binbir çeşit böcek
Ve yılanlar.
Nedense herkes nefret eder yılandan
Oysa tüm suçu yılan olmak
Ve Şahmaran’ın ölümünden bu yana
Kendini insanlardan korumak.
Gezer ormanda ıslık çalarak
Günlük nafakasını buldu mu çocuklarının
Keyfi gelir yerine.
Onların yumurtalarını kırıp
Kıpır kıpır ortaya çıkışları gelir gözlerinin önüne.
İçine sıcak bir mutluluk dolar
Daha bir hazla bastırır
Toprağı bedenine.
İşte tüm bunları düşünürken
Vücuduna bir ateş yayılır ensesinden.
Önce bir can havliyle çırpınır
Kurtulmaya çalışır ısırılan yerinden.
Sonra tatlı bir ıslaklık ve yalanma hisseder
Dişlenen bölgesinden.
Seviliyorum zannederek gevşerken
Gevşemenin doruğunda
Bir daha dişlenir aynı yerden.






Anlar ki sonu gelmiştir artık.
Düşünmezdi ölümün geleceğini
Bir kedinin dişlerinden.
Bir daha, bir daha
Bir yalanma bir dişlenme derken
Canı çıkıverdi desenli, güzel teninden.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kedime

Hep sevilmiş kediler
Her herzeyi yediler,
Söylenince adıma
Paranoyak dediler.

Kolay mıdır suçları
Bir çırpıda bastırmak
Var mıydı öyle birden
Habersizce ısırmak.

Tırmığını geçirdin
Zehirini içirdin
Okşandıkça tüylerin
Mır mır değil hır dedin.

Kapandıkça gözlerim
Aklımdadır sözlerin
Yaktın canımı yaktın
Tutmaz olsun dizlerin.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kır Çiçekleri

Sana bir buket yaptım kır çiçeklerinden,
Beklerken seni, sevgin gibi birdenbire soldular.
Sarı papatya, kar tanesi çiçekler,
Yüreğimde sevdan gibi öldüler.
İster kaldır at çöp bidonuna
İster koy vazona belki açarlar diye
Vermesi benden, sevmesi senden
İster okşa onları
İster yolarak taçlarını
Göster tüm gaddarlığını.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kimse Kalmadı

KİMSE KALMADI

Yalnızlığı paylaşacak kimler kaldı ki
Her biri benden sessizce kaçıp gittiler
Eser kalmadı ahenkten denge bozuldu
Tüm sevgileri bir yana atıp gittiler.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Köpek

Sen başımın belası tatlı bir cadısın,
Baktın mı gözlerime içim titrer ürperirim.
Dizlerimin çözülür de bağları
Köpeğin olurum.
Yoksan yanımda,
Kızar hatta küfrederim ağız dolusu
Yanımdayken,
Bir de sevgi dolu okşamışsan saçlarımı
İçim bir tuhaf olur da
Erir adeta kemiklerim.
Sanki iliğim boşalır,
Elim ayağım birbirine dolaşır,
Sakarlığım tutar
Sarhoş olurum.
Sen başımın tatlı belası sevimli cadı
Aç susuz vaziyette
Bil ki
Hâlâ köpeğin seni beklemekte.

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kukla İle Kuklacı

KUKLA İLE KUKLACI

Böyle masum sevgiye bu ceza niye
Acı dolu bu aşktan gönlün hoş mudur?
Hasretinle dost oldum dönersin diye
Katılaşmış yüreğin şimdi boş mudur?

Nihayetsiz bir aşkın kuklasıyım ben
Her gün açılır perde, aynı sahneler,
Parmağının ucunda oynar dururum
Yaşadığım gerçek mi yoksa düş müdür?

Ateş olup bağrımı yakar özlemin
Silinmiyor aklımdan hırçın gözlerin
Kalbimde bıçak gibi keskin sözlerin
Var sandığım vicdanın bilmem taş mıdır?

İzzet Selçuk Cumaoğlu

[GooD aNd EvıL]

Kumdaki İzler

Kumdaki izler gibi silinip gidiyorsun
Anladım ki sen asla sevmeyi bilmiyorsun.
Gönlümdeki anılar birer birer yanarken
Gözlerini kapatıp, “unut beni” diyorsun.

Böyle masum bakışla kolay mıydı unutmak
Yılların yangınını bir kadehle susturmak
Hasret kolay mı diner? Öyle mi sanıyorsun?
Bakıp da böyle mahzun, “katlan biraz” diyorsun.

Şarkılarımda ismin nağme olup durmasa
Soluduğum havayı senin kokun sarmasa
Elbette unuturum, anıların olmasa
Düşlerimde sen varken “artık yokum” diyorsun.

İzzet Selçuk Cumaoğlu