Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Elvan

Elvan elvan kokar yollar
Nerde benim gülüm elvan
Orda biter bütün yollar
Hasret bana zulüm elvan.

Sevdim seni kır çiçeğim
Senin ile güleceğim
Bekle beni geleceğim
Hasret bana zulüm elvan.

Çoğu gitti azı kaldı
Bugünlerin nazı kaldı
Yazmaya çok yazı kaldı
Hasret bana zulüm elvan.

Hicran acı bir ızdırap
Garip der ki haller harap
Yar önünde olam turap
Hasret bana zulüm elvan.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

En Güzel Bahar

Dudaklarının rengi aksetmişti güle
Yanaklarında nar çiçekleri
Boynunu büküp tekrar
Uykuya hazırlanırdı
Seni gören kar çiçekleri.
Sen bahardın benim için
Her çiçekte sen vardın
Gökyüzünde ışıklar oynaşırdı
Rüzgârlarla gelir
Itır olur yapraklarca kokardın.
Seninle doluydu her günüm
Bekleyişlerim seninle süslenir, bezenirdi
Bazen bulutlara arkadaş olurdu sevdam
Masmavi zemin üstüne beyazlarla
Hep kendi resmini çizerdi.
Varlığın güzeldi, varlığın kadar
Bazen çiçeklerde seken bir kelebek
Bazen dudaklarını sindirmiş bir gül
Bazen salınırken bir sağa bir sola
Çiçekler fışkıran bir etek.
Mübarek *******ce vuslat duasıydın bazen
Bazen bir tül kalınlığında uzaktaydın
Gri bir duman olur bacalardan tüter
Bazen rüyalarıma girer
Kolların açık bana koşardın.
Biliyor musun
Gelmeyecek, gelemeyecek olsan da varsın
Biliyor musun
Yaşadığım sürece yaşadığım,
Yaşayacağım en güzel baharsın.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Engel

Beyaz bir yelkenli açılmış ufka
Fırtınalar engel, dalgalar engel
Öpücük izlerin yaprakla vak’a
Söz söylenecek de, dudaklar engel.

Saklanır elbette masum bu sevda
Kavuştursun n’olur rüyada Hüda
Ne maralda gözün, ne de ahuda
Söz söylenecek de kulaklar engel.

Saracak belini sıcacık eller
Güzeli haykırır şu suskun diller
Bülbüle görünse ne olur güller
Söz söylenecek de firaklar engel

Haberin getirir uçan martılar
Sevincim yükselir semaya kadar
İki kelimedir hep sana bakar
Söz söylenecek de ulaklar engel.

Güle yakışır gül, her yan kırmızı
Koklayamadım ya, içimde sızı
Gecenin gündüzün üzgün yıldızı
Söz söylenecek de, sunaklar engel.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Erzurum'u Çok Sevirem

Erzurum’u düşündüm dün gece
Eskiden yiğidin harman olduğu yerdi
Şimdi nasıl bilmirem
Görmek istirem
Gitmek istirem
Gidemirem.
Şabakhane’yi, hele Dabakhane’yi nasıl özlemişem
Daracıh merdivenlerinden inmeyi
Yazın soğuk
Gışın sıcak akan suyuyla
Öpüşmeyi
Elimi üzümü yıkamayı…
Çifte minaresi durirdir elbet
Yakutiye hâla boştur
Onarsam
Teknolojiyi götürsem diyirem
Bir kütüphane yapsam dijital
O gadar uzak galdım ki
Bir Erzurumlu gibi
Demek istirem
Diyemirem.
Abdurrahman Gazi’ye çıkıp
Soluma Ejder tepelerini alsam,
Sağım doğuya
Ben Palandöken’in karlı tepesine baksam
O mübarek zat için dualar etsem
Ağlasam.
Babam Terzi Baba’nın yanında yatir ta Erzincan’da
Anam Asri’de
Ben de mi Asri’ye yatsam diyirem
Zaman var diyirler
Susirem
Diyemirem.
Taş mağazalarda gezsem
Dostum ayakkabıcı Metin’e selam versem
Taşhan’da tespihleri seyretsem
Cumhuriyet caddesinde gezsem diyirem
Diyirem de
Çok uzak kaldım
Diyemirem.
Ilıca’ya mı gidip çimsem
Hasan Kale’ye mi bilmirem
Bir de Boğaz turu mu atsam diyirem
Hanım koymaz bilirem
Diyemirem.
Kirpiklerim bir damla buz taşirdi
Saçlarım donar beyazlaşirdi
Kışın demire dil değdirsek
Dilimiz demire yapişirdi,
Soğuktan titresem diyirem
Uzaktayım
Diyemirem.
Eski kapılarına hayrandım
Her kapıda iki tokmak vardı
Biri ince sesli, bayanlar için
Diğeri kalın, erkekler için
Tırhıçların altındaki
Sarı eşikleri görmek istirem
Gideyim diyirem
Gidemirem
Ben Erzurum’u çok sevirem.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Erzurum Türküsü

Palandöken üzerinde
Erimemiş karlar var
Gurbete düşünce dadaş
Canım canım
Hasretinden hemen ağlar.

Dabakhane çeşmesinden
Soğuk sular içmesinden
Cumhuriyet caddesinden
Canım canım
Ne de güzel kızlar geçer.

Ilıca'yla Kor Kala’da
Sular kaynar, kaynar akar
Çayı seven dadaşlarım
Canım canım
Beş çayda bir şeker kıtlar.

Palandöken üzerinde
Erimemiş karlar var
Gurbete düşünce dadaş
Canım canım
Hasretinden hemen ağlar.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Etkisizlik

Donmakta lav sıcaklığı bile içimde
Ben zavallılaşmış bedenime esirim
Fışkırır duygularım saracak dünyayı
Ne çare bir tüye bile olmaz tesirim

Tatlı yalana razıyım acı hep gerçek
Allah aşkına deyin ne zaman bitecek
Bulunmuyor aranılan bir damla, ölçek
Ne yazık bir kile bile olmaz tesirim

Hıçkırır ruhlarda derman her an çaresiz
Gözlerde mehtap var fakat mahı halesiz
Bir dünya da bulamadım dertsiz belasız
Ne çare bir dil’e bile olmaz tesirim

Nefis ve irade bedenlerle savaşır
Ruhlar hiç durmaz savaşa malzeme taşır
Her görünen güzel ile akıl karışır
Ne çare bir tüye bile olmaz tesirim

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Feleğe

Çok şey istemedim senden
Ne cimrisin be hey felek
Bıkmadın mı dert vermekten
Ne cimrisin be hey felek.

Kıs kıs gülüyorsun belli
Gördüklerim hepsi dertli
İnsan fani bir nefesli
Ne cimrisin be hey felek.

Tuttun mu sen hiç bir elden
Dua alıp garip dilden
'Rahmet! ' diyen kurak yerden
Ne cimrisin be hey felek.

Turgut'um ben bir davacı
Bildiklerim hepten acı
Gönlüm sana kem duacı
Ne cimrisin be hey felek.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Feryat

Feryat eder, feryat eder
Deli gönlüm feryat eder
Yalnızlık ruhumu sarmış
Deli gönlüm feryat eder.

yarıladık ömrü sensiz
Yaşıyorum ben kefensiz
Gül olur mu hiç dikensiz
Deli gönlüm feryat eder.

Gurbet elde kaldım yayan
Böylem olurmuş yaşayan
Tanrım her şey sana ayan
Deli gönlüm feryat eder.

Şu gariplik çok acıymış
Dedikleri gurbet buymuş
Ümitleri kalbe dolmuş
Deli gönlüm feryat eder.

Garip hoca bülbül olur
Gül gidince demsiz kalır
Her yalnızlık onu bulur
Deli gönlüm feryat eder.

Turgut Uzdu

[GooD aNd EvıL]

Gamsız

Bazen bir kesik
Ucunda bistüri
Lime lime bekler kalbim
Hatıralar en tatlı rengiyle
Karşımda bir elma şekeri.

Dilimde süs biberinin tadı
Alnımda yokluğun damla
Anladım
Yatıp kalkmam bitmeyecek
Senden tek hatıra rüyalarımla.

Bu kaçıncı vuruluşum
Sonra da taş gibi duruşum
Yaşadığımı mı sanıyorsun
Bu kaçıncı terk edilişim
Kaçıncı yokluk oluşum.

Birer kaya duygularım
Başkalaştı ruhum
Bağrımda simsiyah taşlar
Bir canım vardı
O da canlılıktan uzaklaştı.

Siyah giymiş gül bahçesi
Bülbüller susmuş
Anladım bir tanem anladım
Gül de, bülbül de
Aşkı unutmuş.

[GooD aNd EvıL]

Garip

Çok garip
Geldiğinde sevgin büyümüştü,
Çiğler, goncalara küsmüştü kuşluk vakti,
Bülbüller aşka gelmiş,
Gün boyu ötmüştü.

Beyaza bürünmüştü bulutlar,
Ne de güzel salınıyordu sümbüller
Neşe esiyordu bağırlarında,
Keyiflerine diyecek yoktu
Nasıl kokuyordu bilsen güller…

Ne güzel şeymiş huzur,
Kelebeklerle dans etmek,
Ölmek isteyip de
Mutluluktan,
Bir türlü ölememek…

Garip,
******* ağlamıştı ayak izlerine bakıp bakıp
Kelebekler kahrından ölmüştü,
Çiçekler üzgün bakıyordu
Rüzgâr susmuş
Güller boynunu bükmüştü.

Geçmez diyordum
Sensiz günler, geçmez sensiz *******
Bitmez diyordum,
Anlata anlata bir türlü bitiremeyen
Kahrolası heceler…

Bak bitti her şey,
Adını bile anmıyor dilim...
Hınçla da olsa,
Bak, takvimden her gece
Sensiz de koparabiliyor artık ellerim...

Çok garip, geldiğinde sevgin,
Gittiğinde hasretin büyümüştü
Hep bir şeyleri büyüttün
Sevin, yüreğimden de büyük oldu
Yüreğimdeki yerin.