Esel Arslan

[GooD aNd EvıL]

Altmış sekizliydik biz

Altmış sekizliydik biz
Yaşımız on sekiz, yirmi
Ağlardık okyanuslar taşardı
Gözyaşlarımızdan
Gülerdik, fırtınalar yatışırdı
Kahkahalarımızdan
Yaman çelişkiydi hayatımız
Kim pamuk, kim iplik bilemedik
Pamuk ipliğindendi yaşamlarımız
Eğirdiler boyuna birileri pamuğumuzu
Darağacına iplik ettiler
Çuvaldızlar yetmedi
Askılara asıldık, cop dürttüler
Suçumuz bilmekti
Anamızı ağlatanı
Biliyorduk, biliyorduk
Tatlı aşımıza zehir katanı
Yine de umutluyduk kış, yaz
Kimimizde bağlama kimimizde saz
Türkülerimiz sevdalarımız gibiydi
Ozanlarımızın gür çıkardı sesi
Bağımsız yaşamak istedik, gururlu ve onurlu
Rüzgar değil, fırtına değil, tayfundu
Gençliğimizi, umutlarımızı silindir gibi ezdi
İşkencelerden geçtik
Dövüldük, asıldık, öldük
Ne umutlarımız vardı, ne kadar da gençtik
Böyle olsun istemezdik
Biz
Bin dokuz yüz altmış sekizliydik.

[GooD aNd EvıL]

Anasızlara

Bir sızı var içimde
Hiç dinmeyecek
O değil
Bu değil
Sevda değil
Aşk değil
Anam galiba

[GooD aNd EvıL]

Anıların Tasnifi

Siz şu tarafa, siz bu tarafa,
Evet, evet siz, şöyle arkaya,
Bakınıp durmayın, siz de sağ tarafa,
Tam ortada dikilen, siz, siz de sola,
Lütfen koşuşturup durmayın, kalmayın ayakta.
Yıllardır misafirimsiniz, tamam, anladık,
Ama çok kalabalıklaştınız artık,
Gönül, fındık oda, bakla sofa,
Almıyor hepinizi, bu sofa, bu oda,
Anılar, bunaltmayın ne olur beni,
Kusura bakmayın, vakti geldi,
Başladı yüreğimde anıların tasnifi.

[GooD aNd EvıL]

Ankara

Ulus'tan yürüyorum Kızılay'a,
Hafiften bir yağmur,
Dudaklarım da ıslanmış
Eski bir ezginin ıslığı
Sıkıntılı çığlıklar gibi
Korna sesleri, satıcı avazları,
İnan ki kafam karmakarışık.
Opera binası önündeyim,
İçerden sızan, kültürün ışığı
Yağmur birden hızlanıyor,
Islığım kesiliyor,
Bir türkü tutturuyorum inceden,
Takıldıysa dilimin ucuna nereden,
Haydar, Haydar,
Sağımda adliye binası, solumda tayyare binası
Bir otobüs baştan ayağa ıslatıyor,
Az daha yürüyünce, solda İpekçi Parkı
Biraz sonra da Zafer Meydanı, Zafer Çarşısı
Sırılsıklamım, üşüyorum
Umurumda değil
Ulus'tan yürüyorum Kızılay'a,
Yağmur altında
Gökyüzü boşalıyor yeryüzüne
Yer gök su kesmiş,
Dilim devam yine de türküye
İşte Kızılay'dayım,
Solda Sakarya Caddesi, sağımda bankalar,
Otobüs duraklarında benim hemşehrilerim
Yorgun, telaşlı, koşar adım
Sevdiğim, doyduğum şehir,
Ağız tadım,
Yaşamaktan haz duyduğum başşehir.
Ulus'tan yürüyorum Kızılay'a
Hem ıslağım hem de yaya
Bin defa gelsem dünyaya,
Of demem Ankara' ya
Kalleş, kancık çıkmaz,
Seğmendir delikanlılar,
Atım Araptır benim,
Yandım şeker oğlan,
Türküler söylenir Sakarya' da
kadın, erkek, genç, yaşlı
Güzel Ankaram,
Canım başşehir,
Sonsuza kadar yaşa
Mutlu insanlarınla
Sevgiyle, gururla..

[GooD aNd EvıL]

Anlat Bana Ey Aşk

Zamansız çalan senfoniler kulaklarımda
Baharlarım bile karlı kış günleri
Anlat bana ey aşk, kiminle neredesin
Göz yaşlarımla doldurdun içimi
Şimdi kimlere ulaşıyor nefesin.
Gel, gel de bir bak bana yaptığına
Yaşama dair ne varsa göç etti içimden
Güneşim bile bulutlara koşmakta
Diri bir beden de ölü cana dönüştüm
Konuştuğum dudaklar bile gizlendi
Canan sustu, can sustu
Bir uğursuz örtü örtüldü üzerime
Sıkıntı gidermekteyim sonu gelmez kadehlerde
Akşamı beklemez kadehler öpüşmek için
Ruhumun kasveti yeteri karanlıktır zira
Anlat bana ey aşk kiminle neredesin
Bir martı masalında esarette yüreğim
Zaman katilimdir benim, sürem kalmadı
Yetmedi, yetmiyor attığım çığlıklar
Dönüp duruyorum amaçsız, umarsız
Gözler kapandı, dudaklar kaçtı öpüşlerimden
Anlat bana ey aşk kiminle neredesin.
Düşlerden yere indirdiğim sevgi
En derin kuyulara gömüldü gitti
Zamansız çalan senfoniler kulaklarımda
O senfoniler ki
Sanki
Ölüme çağrı senfonisi.

[GooD aNd EvıL]

Araf'ta

Otobüslere koşmak, yetişmeye çalışmak,
Sonra binince nefes nefese,
Gülümsemek delicesine.
Bir gece düşün,
On karar değişmiş,
Yanaklar soğuk vurgunu
Yürekler sevda yangınlarında
Şarap kadehleri kalkmış havaya,
Bir koşu atı sevdan içimde
Gemi almış azıya,
Koşar durmaksızın.
Sevda değil bu bir hışım demiş şair,
Eksik bile söylemiş,
Hışım ne kelime kıyametlerdeyim.
Ayak sesim yok kaldırımlarda,
Senin topuk seslerin yankılanan,
Hayalmi, masalmı, hikayemi,
Sarhoşluğundayız zamanın,
Algılamak mümkün değil,
Ellerin ellerimde olmasa,
Ben öldüm,
Araf' tayım diyeceğim.

[GooD aNd EvıL]

Arguvanlı Kız

Kız...
Arguvanlı,
Gayri yetti nazın
Hayli zamandır
Yataklardasın.
Kavun, peynir,
Masada
Kadeh kenarda
Öksüz kaldı,
Gülüşünü,
Bakışını,
Sitemlerini özledim,
Yetti gayri,
Şiirler bekliyor seni,
Günlerden beri,
Şarkılar biriktirdim,
Hiç söylenmemiş,
Demek gönül dostu,
Böylesine özlenirmiş.

[GooD aNd EvıL]

Arınırız

Sen hiç
Dilini çıkarttınmı gökyüzüne?
Hemen yarın dene
Korkma
Kızmaz kimselere
Tükürmez başkaları gibi
Rahmet yağmurları indirir
Yıkanırız,arınırız
Pisliğimizden

[GooD aNd EvıL]

Aşçı ve Aşkçı

Yemeğin pişirir mükemmelini
Ne çare
Yiyemez kendisi
Öylesine özenle süslemiştirki
Kıyıpta atamaz bir parmak
Servisteki tabağın kıyısına.
Şair aşklarıda böyledir
Severler
En güzel şiirleri söylerler
Aşçı pişirir yiyemez
Şair yazar yaşamaz
Yada
Yaşar yazamaz.

[GooD aNd EvıL]

Aşık Kuşlar

Şu şakıyan kuş varya
Ben öğrettim ona şarkıları
Dinle bak
Bütün gün aşk şarkıları söyleyecek.
Yasakmış sevişmesi bile
Yaşıyormuş yapayalnız
Tel bir kafes içinde.
Açıverdim kapısını özgürlüğe
Konuverdi omuzuma
Öpüverdi yanağımdan
Sevgiyle.
Bir empati, bir sempati aramızda
Sorma gitsin.
Sana olan aşkımı anlattım
Meğer aşıkmış o da.
Sevgilisi karşı balkonda
Hazinden öte öyküleri
Bir el ayırıvermiş onları.
Sonrası, karşı komşu
Karşı balkon
Bizimkinde susuş o susuş
Yüklemiş kahırlarını kanatlarına.
Bakarmısın neşesine
Yarın gideceğiz karşı balkona
Sevgili ziyaretine.
Bu gün Hüzzam öğrendi
Yakında kısmetse Hicaz
İki sevdalı
Birlikte çalışacağız.
Seni biraz ihmal edersem
Darılma, kırılma sevdiğim
Sevabına güzellik bu anla
Kuş aşkı bu, özveri ister
Benzemez başka aşka.