www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Kültür & Sanat > Genel Kültür > Edebiyat

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-14-2009, 06:35 PM   #21
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Emanet

Birden tüttün gözümde
farklı bir gönülde
sana yabancı bir dilde...

Çilekeş bir flamenko ağıtına tav olmuştu kısmetimiz
sen endamımda dolaşırken
ben yeri döven güçlü topuk seslerine dalmıştım.
bir ispanyol gitarının süslediği
tırtıklı bir seste kesişti sonunda gözlerimiz
fırfırlı etekler ahenk telaşında
hangi rengin kral olacağını düşünürken
ben çoktan simanı bellemiştim.
penalar tellere dalaşırken
sen yanımda bitivermiştin.

loş kırmızı ışık, lal bakışlarına feryat ediyordu
melez bir dille çözdün gömleğimin düğmelerini
ne takat bırakmıştın bende o gece
ne de talimsiz asude...
düşlerime taktın esmer bir kelepçe
ellerime bırakılmış uzun siyah bir yele
biraz yenildi benden yasak meyve
biraz içildi senden ıslak buse..

kumların üstünde vira dedik ana
günahların oynandığı tiyatroda
bir durmak yoktu senaryoda
bir de bedenlerimizi ayırmak

yaşın benimkinden kibirliydi ama
ufak bedenin kucağıma cuk oturuyordu
benim iksirim kaynar kaynamaz
senin kadehine boşalıyordu

zamanı biraz itekleyince
ege'nin özgür dağlarında bulduk kendimizi
sarp kayalarda da saklı kalmadı hasatımız
arzu zehiri kanımızda yelken almıştı
ne rüzgar arıyordu ne demir atıyordu
ama keyifli serüveni kalbimize merhamet etmeden devam ediyordu.

bazen bir at arabasının arkasında aldandım yanağına
bazen bir ağacın altında sarıldım dudağına
o zaman anladım samanların yumuşaklığını
kirazların tadını...

bana yadigar kısa manzum söylenirken
çağırdın beni boğa kokan diyarlarına
bir göle bakan eski bir kulübeyle
istediğim gibi bir balıkçı teknesi alırız dedin bana

tam da huri diye yazıyordum seni hayatıma
ne iki çift laf edebilmiştik semadan
ne de senin soyağacından...
oysa yıldızlara baktığımızda
hep aynı yıldızın kayışını yakalardık
hep aynı pınarın sesinde dans ederdik
içtiğimiz şerbet yediğimiz turta bile
cilveleşen ağzımızda tad buluyordu.
farklı kimliğimizin üstünde bile
insan olduğumuz yazıyordu

vuslatın bohemliğinden sıyrılışına az kala
bu diyarlardaki bol ışıklı yere gitmek zorunda idin
ben kaygılarımı azat etmişken
sen gülücüklerini bana emanet etmiştin..

ebemkuşağının altında seni bekledim bir süre
kelebeklerin papatyalara ilan-ı aşk edişini zahmetlice izledim
mehtabın suya çıplak poz vermesini gizlice gözetledim
aklıma gelince emanetin
onun geometrisini toprağa çizdim

fakat tutmadı insanlığın aciz ilim hesapları
sevgi köPage Rankingüsüne gelmeden pusu kurmuş Azrail ve arkadaşları
oraya verdiğim bir kadına bir de kuma getirmiştim şimdi
sana vurandan daha ağır bir yük altında kaldım işte o an ben
kanının süzüldüğü yolda emanetini mazgallara düşürdüm neyazık ki ben...

Birden tüttün gözümde
farklı bir gönülde
sana yabancı bir dilde...

yine bir flamenko ağıtında
farklı bir gönülde
bana yabancı bir dilde
kimsenin bilmediği seni
herkesin bildiği bir emanette gördüm.

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:35 PM   #22
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Erken Boşalan Şiir

Siz hiç gördünüz mü
bir akrebin
vaktinden önce kendini soktuğunu
ya da dişi kurdun
doğurganlığını tutkusuna kanıt olarak sunduğunu?

hiçbir ağaç
kök salma duygularını bastırmış mıdır
üstünden geçen uçağın
yaprak zarını sersemletişinde
veya üst komşusunun bir fincan kahve hatrı
mâni olabilir mi
azgın martının kanatlarını erkeğine sürtmesine?

kimse tahammül edebilir mi
şehrin göbeğinde
doğal seçimin kulağını yalayan
ve göbeğini emen erkeğe
sokak arasındaki köpeğe ettiği gibi?

bana sorulabilir mi şimdi
insanlardan gayrı
Ay'daki kahve falına bakarak
niye üç vakte kadar
tulum içinde beklerim peynirimi
ya da burada gürleşir
ve vaktini bilir horozun sesi?

çünkü çatlatarak şehrin göbeğini
akarsu yatağında
ve tavuğun coşkusuyla dile gelir
üstelik doğanın bozulmamış rahminde
sevişmeden önce aşılır
ve yazılır erken boşalan şiir

oysa ki
bir erkek belki affedebilir
vaktinden önce
kadının içine erkenden boşalmasını
ama ya şiir
şiir aşabilir mi bunu
rahmine girilmeden
ve soyunabilir mi
duygularını içine dökmeden
hem de kendisinden gayrı?

dikkat çekicidir ki;

bu yüzden tarihi zehir
doğa yasalarının çıplaklığına tabidir
asla onu tatmin etmez
ve elenir erken boşalan şiir

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:35 PM   #23
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Evrensel Korku

durduk yerde buhranlandın akşam akşam
yanık günün tuzunda eridim
yılan gibi kıvrıldın gönlümde
okyanusa sarıldım üstümü örtmeden

çizgiler neydi teninde
fırtanın izleri mi yoksa acının darbeleri mi
yorgun düşmanla ikinci bir savaş niye
zamanı uçur gönlünde, ara kendini bende

yangınları say bahrında
kıvrıl hücrelerinde hızlıca
damarlarındaki şarkılarına meze ol
sazlıkları ara kanının son damlasında

yalnız bir çocuk düşün kalbinde
ulaşmadığın, bilmediğin birini
kendini hapsettiğin ama tutuklu kalmak istediğin
ona var, onu hisset çaresini bilmeden, umursamadan

ezgileri gördün mü orda
kılıcınla kesebildimi her birini
taşın ağırlığını bildin mi üstünde
ucunu çözelebildin mi ipin

kızdın mı bana, aradın mı beni tutsaklığımda
nice yürek eskittin başka maphuslarda
oysa ki bakmadın hiç içine
sormadın beni kendine

uçurtmaları hatırlatma bana,
dönen fırıldakların haddi hesabını
hafızama yenik düşürdün
saf gülücükleri gösterdin, kirletmeden
yıkıl karşımdan diyemeden
içimde filizlendin herzaman, aniden

sen kimdin beni üzmeden anan
yaşlandıkça küçülten, soruldukça yanıltan
tanıyamadım seni bir türlü
nolur yine gel, yine uğra bana...

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #24
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Göçtüler

üzülsen üzülemezsin
görsen bir türlü baksan hiç düşünemezsin
uçar son kuşlar
sen bekleyemezsin

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #25
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Gözyaşının Anlamı

Sırra kadem basmış bir çağrı
Uzaklardan bir çilli horozun türküsü
Gün ışığının aydınlık yüzü
Çaresizliğin yıkılmaz gücü

Akreple yelkovanın seviştiği bir an dokundu bana
Açtım yüzümü dünyaya şeytanın ısıttığı yatakta
Engin bir melekler kentine doğru
Açtım yelkenlerimi özgürce, tutkuyla

Bir ufacık cep kitabından daha azı mı
Hayır bu bir kelimede gizli bir kapı olmalı
Sukunetle dinledim onu sürünerek
Çelme takılan bir atlet gibi yorgunca

Sahipsiz bir bebeğin haykırmasıydı benimki
Sade, solgun ve üzgün
Bir kapıyı bulmuştum ya şimdi
Artık yaşlı bir çiftçiye dönmüştüm, belli

Başladı şerit geçmeye
Dağların yücelik merasimi
Nehirlerin hız talimi
Toprağın sade gösterisi
Ormanların inanılmaz rengi

Titreyen kuşların önünden göz kırparak aldım acıyı
Açların arkasından acımasızca güldüm
Zalimlerle aşık attım
Etimi isteyenlere ruhumu sattım

Bir arınma mıydı bu
Yoksa tanrının lütfu muydu gaipten gelen
Rahiplerle imamları atlatıp
O boyutun zebanileri mi beni bekleyen

Sizi bilmem ama ben gördüm oraları
Cennetin heybetini
Cehennemin derinliğini
Sorun şu ki acıları dindiremiyorum hiçbir kuytu inde

Bir gün bir gece bir an
Sizi bekleyenleri düşünün
Önce gözünüzün önünden geçenleri
Sonra niye gözyaşınızın aktığını

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #26
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Gözyaşlarının Düeti Sessizdir

gecenin eli kulağında
bir hanımefendi edasıyla
mum ışığının
gölge oyunlarında
kızarmış büftek tadında
konuşuldu seninle havadan sudan
karanlık çok sıcaktı
serinlemek için
üzerinden çok sular aktı
ter kokularının yerini
binbirçeşit bitki özleri aldı
dağları içine alan göllerde yıkanıldı
ardından gölden yansıyan Sırlar Dağı'na tırmanıldı,
Tabiat Ana nasılda doğurmuştu
sanatkar yavrularını
zaten gelmişti de
asırlık darağaçlarının
güller açma zamanı
o an şu gönül görmeyi diledi
Papatyaların Tacı'yla saçlarının tanışacağı anı...

kabul etmek lazım
ürkektik ikimiz
bir ceylan kadar
meraklıydık da
iki yürek tek bir bedende nasıl atar
soruyorduk geçmişimize
yaz gününde kelebekler nasıl uçar
ne zaman arayacak bir nektar?

sessizce yaklaştı Gözyaşının Çocukları
çevirdiler etrafımızı
eskilerden ve yenilerden
acılı bir fener alayı
gören gözlerim ne kadar hissedebilirdi ki
sol anahtarıyla kilitlenmiş kalbini
bastonların sana olan sevgisini...
o bastonlar yüreğimi deldi geçti
her yere değişinde
her makamdan dinleyişimde
açıldı gözüm
buğulandı yüzüm
o Sevginin Nefesi'yle...

tam da sırasıydı
balkonuna kadar gelmiş bak
elindeki sihirli değnekle Uykunun Kızı
dokunuldu onunla ufak bir deryaya...
bir aslan, rüya görür müydü
görse gökyüzünde yürür müydü
Aslanın Rüyası düşlerime gözükür müydü...
takıldı kafama işte
ağrılı sırtının nefesimle ısıtılmasına kadar
şehrin ışıklarının bir perdeyle söndürülmesine kadar
Uykunun Kızı'nın onunla kaçıp gitmesine kadar...

kim inanırdı ki
o Sevginin Nefesi
Buselerin Kırmızılığı'nda
bir Aşıklar Sandalı'nı
yanaştıracak Ruhlar Limanı'na
karşılayacaklar bizi
dilimize doladığımız
Gözlerimizdeki Şarkı'yla
tenimize sürdüğümüz
Nefesimizdeki Koku'yla
çalınan Aşkın Alfabesi'nde
sevgi sözcüklerinin bulunuşuyla
iki bedenin birleştiği
İbadetin Mısraları'yla

olur olmaz demeyin
Gökyüzü Çeşmesi'nin altında sevişti birileri
inanmamazlık etmeyin
yeraltına gizlendi Gazabın Perileri
duyduk duymadık demeyin
ortaya çıktı Süt Anneleri
emzirildi Yağmurun Bebekleri
kutsandı Toprağın Kudreti
çözüldü Meryem'ın dili
şehre uçtu Masumluğun Güvercinleri
altın ok, gümüş yaydan fırladı gitti
gitti bir kelebeğin içine girdi
girdi ve Ateşin Oğlu istendi
o geldi ve Suyun kadını'yla evlendi
Çardak Bakireleri'yle bir düğün senfonisi bestelendi
Gözyaşı Çocukları'nın korolarında söylendi:

sen ve ben kadar
şehirli bir günah dedikodusu
sokaklardaki yollara tohumlarını ekiyor

sen ve ben kadar
dökülen sonbahar yaprakları
azaptaki şeytanın yüzünü saklıyor

sen ve ben kadar
özenle süslenmiş Japon Bahçeleri
İlhamın Rüzgarları'yla sulanıyor

sen ve ben kadar
iffetli *******in Kraliçesi
Ayışığı Kralı'nın önünde soyunuyor.

sen ve ben kadar
zevke dalmış Deniz Civcivleri
kanatlarını okyanusa sarmış, çiftleşiyor

sen ve ben kadar
ıslanmış nilüfer çiçekleri
Ormanların Uğultusu'nda süzülmüş yol alıyor

sen ve ben kadar
yorgun düşmüş Varoluşun Elleri
kapılarını ardına kadar açıyor

sen ve ben kadar
güçlü Kartalların Mecnunu
tüylerini kabartmış uçmaya hazırlanıyor

sen ve ben kadar
geçmiş Tanrıların Çelenkleri
onların parlaklığında yok oluyor

sen ve ben kadar
firarı verilen düşlerde
Ayçiçeklerinin Yüzü güneşini arıyor

sen ve ben kadar
özlemle kavrulmuş çalar saatler
şimdi tövbekarlığa kurulmuş
Zühre Yıldızı'nın doğmasını bekliyor

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #27
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Gülizar

seni senden geçirendir sevgilin
beni bedenimden alandır sevincim
harfleri sayılarla mı birleştirdin
işte senin sevgilinin sevincidir bu zikrin

korku değildir geri gelişimin sebebi
muhabbete dalmasın aynadaki akisi
su akar gibi yol dener seni
aşk yoksa damlamaz gerisi

meşgale ararsa sende veledin
içine ulaşmasın çatık kaşlı cemalin
versen ona bir kuş yeter veledin için
yuva yapmayı unutma sakın kuş için

mumların önü gibi ol ki yanmayı öğrenesin
yan ki alevinin ne olduğunu bilesin
duman gibi yükselsin nedenin
karıştırma nedenini sakın kendin için

kelebeklerle yaşa ki gör çelimsizi
bil ki ilerde kanat çırpacak aşk delisi
kimi zaman kozadaki böcek ol ki sussun emelin
kimi zaman binbir rengi ol ki dönsün dilin

hüzün ararsa yüzün, yüz gün ver kendine
bulamamışsan teraziyi yüz gün bile hikaye
sözünü gözünden sakla ki aksın elin
elini kimseden saklama ki çalmasın çirkin

bir gün gelecek fırtınaya sarılacaksın
gün gelecek meltemlerde havalanacaksın
her çeşmeye uygun bir musluk ol ki fırtına olasın
Bir elbiseye sökük ol ki meltem olasın.

her arayışta yeni bir deryaya açılır gemin.
her gemiye yeni bir kaptan alır için
her kaptan gibi yeni bir ufuk arar ilmin.
her ufuk da başka bir senle bir olur gönül çizgin

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #28
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hâmsin

ıssızlık
dağ başında
yıldızyeli
yanı başında
süslemeli
bir kapının menteşesi
tek başına
ufuk çizgisi

sabah
suskun
sabah
durgun
kendi derdinde
dili
paslı
anahtarı
yaslı
göçmen kuşlar renginde

umutsuzluk
hep
susuzluk
hep
çoğunluk
hep
soğuk
kapı aralığında
yoksunluk
hep
saklanan
bulutsuzluk


bahar
beklenen
özlenen
çalınan
kapı
eşiğinde
bulutsu
ve
kendi renginde

Hâmsin
erkenden
bitkin
benden
üflenen
deliğinden
dinlenen
çiçeği kardelen için
kışa edilen bir telin

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #29
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hikaye Bu Ya

Uçurumun kenarında sıcak bir yüreğin çarpıntısı şimdi sana anlatacağım
Kayaların altında gözlerinin ışığından yansıyan aksini anlamsızca andığım
Kırmızı gölgelerin etrafına sarmasıyla sarıldığım bir hikaye bu ona yolladığım

Kitaplar arasında toz yutmuş bir boğazı
Biraz çay ve biraz tütünle boğarak
Yüzüğümü bilerek düşürdüğüm
bir sihiri aradım o an

Sayfalar her hareket ettiğinde
bir finali göğüsler olmuştum
Orada, o ışık süzmesi içerisinde
Masumiyetimi çözerim sanmıştım

Bir anlat hadi deseler
sigaradan olsa gerek susa kalmıştım
ama hikaye bu ya
onsuz boş baka kalmıştım.

Benden yıllar evvel ayrıldığında
örülmüş nakışların ardından bir göz kırpar
bir de yalan söylerdin ardından
şimdi ise doğrular senin gibi yapar oldu ardını bilmediğim kapılardan

İyiki var onlar Allahtan
yoksa ellerimin nasırlarını anlamaz kalırdım öyle
bir ayrılık değil beni böyle yapan
bir yanlış bu sırrı kapatan

Dedim ya sonları aramam ben
arasam aşağı bakmayı yeğlerdim
benim derdim kendimle
yılları rafa kaldırdım ben

Bir sıcak çayla kafa bulurken
şimdi iki kelime beni uçurur oldu
sana isyanım yok bilesin
dedim ya benim derdim kendimle

Parmaklarımın sızladığını farkettim şimdi
bakışlarımın ağırlığını
kefen yakın olsa gerek
buldum galiba yalnızlığımı

Son söz adettendir derler
Aşıkların sözünü erler dinler
Bırak ağlama artık yiğidim
O hikayeleri daha çok dinlerler

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-14-2009, 06:36 PM   #30
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Islıklar

kinimi gömdüm gölgeme
çiçeklerle bezedim sevgilime..
göz nuru el emeği kanımı
yunuslardan aldım kendime sattım...

çarpık kulvarlardan sıkıldım artık
boş duvarlardan bunaldı bu yanık
bilebilseydim kendimi artık
sorardım bu yunuslara nerede taç nerede azık?

her darbe, damak tadı gibi
her göz, kara kaplı defterim gibi
bir bıldırcın ararsın sen ya
ben onu öldürdüm görürsen söylet soyuma kandığın gibi...

bozgun sesleri bunlar
bozguncu dilberleri

hülya seslerde
ifşa eden benzerlerin...
ne buhar göğsümü kanattı
ne kapı eşiğindeki şehvetlerin

tapınak sütunlarıma mı çizeyim seni
karabatak yuvalarında mı vereyim elimi
ne acı ne bal
olmazdı dinginliğin eseri

ah yunus yüzlüm
ah inci dişlim
ne üzdü seni de
bitirdi bahçemdeki firüzeleri
ne terbiye edildi de
ıslıkların adı oldu cazibeli

aşk bağından bir salkım almak için
niye gerekir ki bir demet yasemin
olsaydı ya bir su bir ekmek
senin yüzünü güldürebilmek için

özledim seni özledim tenini
Ne mecusi anlar beni
ne de okyanustaki ahali
yunus yüzünü özledim belli

Reha Başoğul
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:55 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.