![]() |
![]() |
#21 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ÇAY KÖKÜNDEN YAPILMIŞ BİR ÇİN ASLANI ÜSTÜNE
kötüleri korkutur pençen iyileri sevindirir inceliğin, benzer şeyler duymak isterdim dizelerim için.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() DAYANIŞMA
Haydi unutmayalım Nereden biz gücü alırız Hem açken hem de tokken Haydi unutmayalım Bu dayanışmayı İşçileri tüm dünyanın Bir amaçta birleşsin Dünyadaki nimetleri Hep beraber paylaşsın Haydi unutmayalım Nereden biz gücü alırız Hem açken hem de tokken Haydi unutmayalım Bu dayanışmayı Zenci, beyaz, sarı, esmer Birleşen özgür olur Kendileri konuşsalar Halklar hemen dost olur Haydi unutmayalım Nereden biz gücü alırız Hem açken, hem de tokken Haydi unutmayalım Bu dayanışmayı İşçileri tüm dünyanın Birlikten kuvvet doğar Senin kızıl birliklerin Her türlü zulmü boğar. Haydi unutmayalım Soruyu somut soralım Hem açken, hem de tokken Bu dünya kimin dünyası? Gelecek kimindir?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#23 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() DEVRİM ASKERİYLE ALAY EDİLİYOR VE DEVRİM ASKERİNİN YANITI
1. Çizmeleri su alan general , de bana: Kimden gelir bu buyruklar? Laf aramızda: Bugün öğle yemeği yedin mi? Kafanda planlar var mı? Miden boş sadece? Bir bayrağım var, dersin, ama ordun hani nerde? Tek pantolonlu devlet adamı, bir ütü tahtası ister misin? Bakanların nerde toplanırlar? Yoksa köprü altında mı? Papaz oğlanı alır, as alır papazı. Adın tarihe geçer ama kimliğin nerde hani? Dört ediyorsa iki kere iki, tamam, güç sende olacak, (ayaklar baş olacak) ama: Bu gece bir yatağın var mı yatacak? 2. Eğer ben, su almayan çizmeler giymek istiyorsam bir gün, çünkü parmaklarımı bile örtmüyor şu ayağımdakiler, kovmalıyım bana çizme vermeyenleri, ve tüm deri piyasasını düzenlemeliyim. Pantolonum dökülüyor. Kıçıma bir pantolon gerek kışı geçirebilmem için zar zor. Onun için, pantolonların nerde olduğunu bilmeliyim ilk peşin, ve tüm tekstil sanayiini düzenlemeliyim Eğer istiyorsam has ekmek yemek, önce kırmalıyım tahıl borsasını ve gidip görüşmeliyim çiftçiyle ben kendim ve traktörler göndermeliyim tarlalara, ve ekini geniş çapta üretmeliyim. İstemiyorsam benmi hor görenlerin savaşlarında askerlik yapmak, onların laflarına gülüp geçmeliyim ve kendi bayrağımı açmalıyım, ve savaşımı ilan etmeliyim onlara.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() DURAKSAYANA
Diyorsun ki, davamıza hayrı yok bu gidişin. Karanlık gitgide, diyorsun, derinleşiyor. Güçler azalıyor, diyorsun, gitgide. Bunca yıl, diyorsun, çalış çabala, sonunda ilk günden daha güç bir duruma düş. Oysa işte düşman her zamankinden daha kuvvetli. Yenilmez gibi de görünür. Biz de hatalar yaptık, bu inkar edilmez. Sayımız yavaş yavaş azalmada. Sloganlarımız orda burda dağınık. Düşman sözcüklerimizin bir kesimini çarpıttı. Bugüne dek söylediklerimizden hangisi yanlış şimdi? Bir kısmı mı, yoksa hepsi mi? Güveneceğimiz kim var artık? Arta kalanlar mıyız bizler yaşayan bir ırmaktan fırlatılmış? Geride mi kalacağız kimseyi anlamadan ve hiç anlaşılmadan? Yoksa şans mı gerek bize? İşte senin sordukların bunlar. Ama kimseden bir yanıt bekleme, yanıtını da kendin ver.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#25 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() DUVARA TEBEŞİRLE YAZILAN
"Savaş istiyoruz!" En önce vuruldu Bunu yazan.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() DUYUMSADIĞIN HER ŞEYE
Duyumsadığın her şeye En küçük önemi ver. Söylemişti sensiz yaşayamayacağını Unutma bunu, yeniden rastlarsan ona Tanıyacaktır seni. Bana bir iyilik yap, bu kadar çok sevme beni Son kez sevildiğimde Duymamıştım en küçük bir sevinç bile.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() DÖRT AŞK ŞARKISI
-I- Senden ayrılıp sonra Kavuşunca bu büyük güne Gördüm, görmeye başlayınca Herkesi neşe içinde. Ve o akşam vaktinden beri Bilirsin ya, hangisi Dudaklarım daha bir güzel Ve ayaklarım daha bir çevik şimdi. Daha yeşil ağaçlar dallar ve çimen, Duyumsayınca böyle Ve su daha hoş serin Üstüme dökününce. -II- Bana neşe verince sen Düşünüyorum da bazen: Şimdi ölebilirim diyorum işte Ve hep mutlu kalırım böylece Ta sonsuza dek. Sen yaşlanınca sonra Ve hatırlarsan beni Görünürüm yine bugünkü gibi Ve bir sevgilin olur senin de Hala gencecik biri. -III- Yedi gülü var dalın Altısını yel alır Biri kalır geriye O da bana adanır. Yedi kez çağırırım seni Altısında gelme kal Ama yedincisinde söz ver Tek bir sözcükle gel. -IV- Bir dal verdi sevdiğim Üstünde sarı yapraklar. Yıl desen,geçer gider Sevdaysa yeni başlar.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#28 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() EMPEDOKLES' İN PABUCU
1. Agrigentum'lu Empedokles, ihtiyarlık hastalıkları yanı sıra yurttaşlarının saygısını kazanınca ölmeye karar verdi. Ama birkaç kişiyi sevdiği için ve o birkaç kişi de onu sevdiği için onların gözü önünde yok olmaktansa hiç olmayı yeğledi. Bir geziye davet etti onları, ama hepsini değil, bir ikisini çağırmadı ki, böylelikle seçimine ve bu gezi işinin tümüne biraz da rastlantı karışsın. Tırmandılar Etna dağına. Bu işin zorluğu sesleri kıstı. Bilgece sözler aramadı hiç kimse. Tepeye varınca, kendilerine gelmek için derin bir soluk aldılar ve amaçlarına varmanın mutluluğu içinde manzaraya daldılar. Hocaları usulca ayrıldı onlardan. Onlar yeniden konuşmaya başladıklarında hiçbir şeyin farkında değildiler. Ama az sonra, yer yer bilgece bir sözcük eksik olunca, başladılar çevrelerinde onu aramaya. Oysa o, pek de acele etmeden çoktan dolanmıştı tepeyi. Bir keresinde durup, ne kadar uzakta olduğunu anlamak için kulak kabarttı kanuşmalara. Artık pek seçilmiyordu sözcükler:Ölüm başlamıştı. Dururken kraterin ağzında arkası dönük, uzakta, bu konuşmalarla ilgili hiçbir şey bilmek istemeden, hafifçe eğildi yaşlı adam, dikkatle çıkardı pabucunu ayağından ve gülümseyerek az öteye fırlattı, öyle bir yere ki, çabuk bulunmasındı, ama zamanında da bulunsundu, yani çürümeden. İşte ondan sonra girdi kratere. Dostları onu arayıp da onsuz geri döndüklerinden sonraki haftalar ve aylarda yavaş yavaş ölümü başladı, tam istediği gibi. Bazıları artık umutlarını kesmişlerken hayatından bazıları hala bekliyorlardı onu. Bazıları onu bekleyip tutuyorlardı sorularını, bazılarıysa kendileri arıyorlardı çözümü. Hiç değişmeden usul usul gökte uzaklaşan, yalnız siz bakmazken uzaklaşan küçülen ve incelen, onları yeniden aradığınızda çok uzaklaşmış olan ya da belki de öbürlerine karışan bulutlar gibi usul usul öylece uzaklaştı onların alışkanlıklarından. bir söylenti çıktı sonra: Ölmüş olamazdı, ölümsüzdü çünkü. Hiç kimsenin aklı ermedi bu işe. İnsanlar için olayların gidişini değiştiren gözle görülür şeylerin ötesinde bir şeyin olabileceği düşünüldü. Bu tür boş laflar çıktı. İşte tam o sıra pabuç bulundu, elle tutulur, gözle görülür, yıpranmış, deriden pabuç! Gözle görmedikleri olaylar karşısında o saat boş bir inanca kapılanlar için geride bırakılan pabuç. Böylece yeniden doğallaştı ömrünün sonu Empodokles'in: Herkes gibi ölmüştü o da. 2. Başkaları gene başka türlü anlatıyor bu olayı: Gerçekten bu Empedokles, kendisine tanrısal bir saygı duyulmasını istemişti güvence altına almak. Ve gizlice ortadan kaybolup, sinsice Etna'nın içine atlayarak kendisinin insan maddesinden yapılmadığını göstermek istemişti ve ölüm yasalarına uymadığını, ve bir sfsane yaratmak böylece. Ama burada pabucu insanların eline geçerek bir kazık atmıştı ona. (Üstelik bazıları da şöyle diyor: Krater sinirlenmiş bu olaya ve kusup atmış pabucunu bu herifin.) Ama biz şuna inanmak isterdik daha çok: Eğer Empedokles çıkarmadıysa pabucunu gerçekten, bizim aptallığımızı büsbütün unutmuştu demek, karanlığı nasıl daha karanlık yapma telaşı içinde olduğumuzu ve yeterli bir neden aramaktansa saçma olana ananmayı nasıl yeğlediğimizi düşünmemişti. Ne olursa olsun, dağ, böyle bir dikkatsizliğe sinirlenmemişti kuşkusuz, ve adamın, kendisine tanrısal bir saygınlık duymamız için bizi kandırmak istediğine inanıp öfkelenmemişti (çünkü dağ hiçbir şeye inanmaz ve ilgilenmez bizimle). Ama belki de, her zamanki gibi ateş püskürtürken pabucu fırlatmıştır da, bizim bilgin efendiler, işin içinde bir anlaşılmazlık kokusu bulmaya uğraşırlarken o ünlü fizikötesi inançlarını geliştirmek için uğraşırlarken yani, birdenbire apışıp kalmışlardır hocalarının pabucuna sürdüklerinde ellerini, o gözle görülür, elle tutulur, yıpranmış, deriden pabuca.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ERİK AĞACI
Avludaki erik ağacı bir küçük bir küçük, benzemiyor doğru dürüst bir ağaca bile. Ama gene de parmaklıkla çevrili dört yanı, korunsun diye güvenlik içinde. büyüyemiyor, zavallıcık, büyümeyi isterdi tabii. Çok az görüyor güneşi, yapacak bir şey yok artık. Erik ağacı erik vermiyor hiç. Gel de erik ağacı olduğuna inan. Ama gene de bir erik ağacı o, belli yapraklarından.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#30 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57917
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() GECEDEKİ BULUTUN ŞARKISI
Kalbim karanlık, gecedeki bulut gibi Yurtsuz, ah Sen! Göklerdeki bulut, üzerinde tarlaların ve ağaçların Bilmez ne oluyor Koca bir genişliğin var. Kalbim, gecedeki bulut kadar vahşi Yurt özlemiyle çılgın, ah Sen! Uzak göğün tümünü ister Ve bilmez neden. Gecedeki bulut, rüzgarla tek başına
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|