|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#291 |
|
Aşmış Üye
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
  Cinsiyet : Erkek
|
Kardelen
Eriyecektir kar Gelince bahar Her gece azmine Yeni umutlar katar Yalnız kardelen. Hor görmeyin sakın onu Cefakârdır Çok çile çekmiştir kış boyu Ne soğuklar atlatmıştır yüreği Ne acılar yaşamıştır… Bütün kardelenler gibi aşıktır, bahara Her gece düşlerinde görür *******in ayazında içini ısıtan tek şeydir bu Issız köşelerde bekler Yalnızdır hep kardelen. Çıkarır başını önce karların arasından Duyguları kovar bütün soğukları Erimeye başlar onu gören kar Gittikçe uzaklaşır... Kardelenin içine de doğar güneş Yalnız ve karanlık *******i unutur, Gençleşir, dinçleşir Yeşerir. Yeşerdikçe sevdası büyür Isıtır dünyasını Papatyalar aşkını alkışlar Üzerinde şarkılar söyler kuşlar... Sevgisini yayar dünyaya Nihayet zamanı dolar Yeni bir aşka hazırlanır Yeni yalnızlıklar için nefesini toplar Hiç kimseye görünmeden Yavaşça solar. Eritecektir karları Getirebilirse baharı Hiç unutmaz aşkı, sevgiyi Her gece azmine Yeni sevdalar katar Çekilir bir köşeye Düşleriyle yatar. Turgut Uzdu |
|
|
|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#292 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kavak
Asırlar geçse bu alem sürecek Bir ağacı ömür bilecek Ölecek, dirilecek Dal gece, yaprak gelecek Hâyâl de filiz, yeşerip dökülecek. Filizler büyümüş yaprak olmuş, Tırtıl dadanmış yapraklarına tek tek Kavak titremiş korkudan “Oduncu ne zaman gelip kesecek? ” Dallardan biri kırılmış Uyanmış kavak korkunç uykudan Güneş doğunca çevirmiş yapraklarını Rüzgâr esmiş, filizler canlanmış Yapraklar güneşi kıskanmış parlayarak “Canlıyım” diye ağlamış yaşlı kavak. Her gün bir dal kırılacak Dalsız budaksız kalacak uzun kavak Rüzgâr yaprağı, anası toprak Kavağı alacak yaprak yaprak. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#293 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Keban
Kıvrımlı yollar taşır sizi Bir yamacın kıyısına Yukarıdan inen evler Aralarında merdivenler Dikkat edin Şaşırtmasın sizi inekler İnekleri başkadır Keban’ın Çobansız yaşarlar günlerini, Sabah vakti çıkarlar ahırlarından Keyiflerince gezerler dağlarda, bayırlarda Bunalınca sıcaktan Tek sıra halinde tepelerden iner Fırat’ın serinliğinde Hem geviş getirir Hem serinlerler. Akşam olunca dizi dizi Tek sıra olurlar bir bilinmez komutla Sonra Yollardan dönüş vakti gelir Kendi kendinin çobanı bu inekler Kendi ahırına Bir akşam daha geçirmek üzere Yönelir. Bir yanda barajın altındaki Fırat Fırat ki anlatılmaz bir soğuk su Bu suda Ağustosta bile donmak korkusu Kendi yatağında Üfül üfül eser, akarken Bir yanda alabalık çiftlikleri Ve ziyaretçilerin yedikleri… Fırat dizginlenmiştir artık Dinmiş bir coşkuyla mağrur akar Karşısında yüksek bir dağ Tepesinde yüzyıllardır Fırat’a aşık bir tek ağaç Fırat hep bu ağacı yakar, Gece demez, gündüz demez Bu ağaç hep Fırat’a bakar. İnsanları bir başka Bir başka dostluklar Tanımadan gelenin ağladığı Yerde bulduğu kâğıt paranın üzerine Taş koyup Sahibini bekletenleri Tanıdıktan sonra Gidenin Ağladığı insanlar. Sözünü söz bilip değiştirmeyen Paraya pula hiç değer vermeyen Başkasının derdine gülmeyen Açık bırakıp dükkânı Başka şehre giden insanlar… Üzüntüyü de neşeyi de Benim diye paylaşan Bir masalımsı dünyada Kendilerince yaşayan Belki bir daha göremeyeceğim Canım Kebanlı’lar… Dilerim bozulmaz özünüz Dilerim Kopmazsınız değerlerinizden de Para pul bürümez gözünüz. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#294 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kelimeler
Kelimeler, Ah bu kelimeler Kızıllığı taşır yüreğinde Alevlenir yanar, Bazen hüzün olur, damlar Ağlar, ağlar… İşte o an bülbülleşir Yanık türküler söyler Dudaklar ağlar bir kadehte Gidenin ardı sıra Sürüm sürüm sürünür kelimeler Bazen umut taşır sırtında, Sevdalıya ulaşır, “Gel! ” der Hasret olur gelmez bir yolun ucunda Görünmez bir baharı beklerken Hüzünlenir ‘gitme’ler. Açmamış çiçek olur, Goncalarca sergilenmeye hazır Bahar bahçelerinin en nadide renklerini alır Papatyalaşır, Falları süsler kelimeler. Tıkırtı olur sokaklarda İz arar izlerde kelimeler Yankılanır, sokaklara düşer, bekler, Kahkaha olur, uçuşur Şayet geleni bulursa sesler Kızmak, üzülmek, haykırmak zamanı gelmiştir Gözyaşı olur masaya damlar yahut bir yumruk pişmanlıkla iner Bir doğumla hayat bulmuşken kelimeler Anlamlarını kaybeder, silinir her şey Bitirir hepsini ölümler. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#295 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kendini Sevdirdin
Bir sıcak çay tadındasın içtiğim Üşümüş yüreğime ılık ılık sevdâlar getirdin İlmiklerle ördün aşkını gönlüme Ne yaptın bilmiyorum Çektiğim onca acıdan sonra Kendini böyle sevdirdin. Palandöken yaz kış hep karlıdır En saf aşkların rengidir bilir misin beyaz Yorgun yüreğimden karaları kaldırdın Beyaz güllerle doldurdun dünyamı Kendini öyle sevdirdin. Rüyalarımı esir almıştı yalnızlıklar Son gidişi bekleyiş vardı dört bir yanda Umutsuzluk sarmıştı bütün solgun çiçekleri Sevdasız sevdama sevdanı verdin Kendini öyle sevdirdin. Sonbaharı yaşar olmuştu duygularım Çiçekler yeniden çiçeklendi, güller güllendi Kabuk bağlamıştı acıdan gözyaşlarım Son defa baharı yaşatıp ağlattın da Kendini öyle sevdirdin. En sade şekliyle sevdirdin kendini Ben de en sade şekliyle sevdim Aşkın, sevdânın başka rengi olamaz Bana en beyaz şekliyle görünüp Kendini öyle sevdirdin. Nazar Boncuğum Ben de seni En beyaz renklerle sevdim Seveceğim. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#296 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kesimlik Koyun
Kesimlik koyunlar gördüm Hepsi teker teker ölür Oysa ölmeden önce ölüm Hepsinin gözlerinde Keskince büyür. Ne isyan edebilir, ne yalvarabilir Yürüyerek gider kendi ölümüne Bir melemeyle kim bilir neler der İtiraz edemeden Ölüme götürüldüğüne. Sanki bilmiyormuş gibi Titremeden yaşar o günü Yarınlarını dünlere sürgün eder Ne hayalleri vardır Ne de düğünü. Çeşit çeşit bıçaklar Keskince öldürür Yaş yerine kan akar gözlerinden Sonra bir sessizlik Kanlı gözlerini bürür. Ne bir mezar taşı olacaktır Ne de bir ziyaret eden Kısa bir zamanda unutulur Ne olacak ki Diğerleri gibi bir koyundur giden. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 01:59 PM
|
#297 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Keşke
Keşke diyorum Keşke sen olsaydın sevdiğim Sana sunsaydım aşkımı çiçek çiçek Giden sen olsaydın da, gitmeseydin Hep yanımda kalsaydın. Keşke diyorum, gece gözlüm, Seven olsaydın Sevseydin Ne geriye döner bakardım Ne bu kadar ağlardım. Keşke Tutsaydın ellerimden Gözlerime baksaydın Bana sevdâyı, aşkı anlatsaydın. Şimdi ben senden mahrum Ben sensizliğe mahkûm Oysa bilsen Bilebilseydin beni Senin gibi birine köle olurdum. Gece gözlüm Keşke giden sen olsaydın da Gitmeseydin Sevmeyen sen olsaydın da Sevseydin Keşke gece gözlüm Sevgimi bilseydin Bana bir defa bile olsa Seni seviyorum deseydin. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 02:00 PM
|
#298 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Keşke Sevmeseydin
Bazen tanımasaydım seni diyorum Bu kadar sevmeseydim Desem de inanma Ben sevseydim seni ölene kadar da Sen beni sevmeseydin Ben sana yanık türküler söyleseydim de Sen dinlemeseydin Mutluluktan uçsaydım gökyüzünde Sen hep yürüseydin Her gece yolunu bekleseydim Sen beklemeseydin Şiirler yazsaydım hep sana Sen beğenmeseydin Aşkımı anlatsaydım gece gündüz Sen inanmasaydın Yüreğimi koymuştum ortaya Sen kanatsaydın Gözyaşlarımı kuruttun Keşke ağlatsaydın Kardelenin aşkı gibi olmasaydık Keşke beni sevmeseydin. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 02:00 PM
|
#299 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kınalı Kuzu
Kurban olsun diye kınalamış Anası oğlunun saçlarını Hiç çatılmamış şimdiye kadar Kurbanına simsiyah kaşları. “Koçlar gibi gideceksin demiş Bayramın Çanakkale’de senin” Öperken alnından gülümsemiş “İnşallah şehit olur bedenin…” “Ana” dedi kınalı kuzu “Vatan uğrunda ölmek İnan bana vız gelir Dünyalar toplanıp gelse bile İmanım karşısında Cılız gelir…” Çanakkale, Dünyanın geldiği yer Bir vatan uğruna Binlerce Mehmet’in 'vurulup tertemiz alnından' Bir güneş gibi yattığı yer. Çanakkale, İsterse sürüyle gelsin medeniyetin ordusu Türkün aklına gelmez ölmek korkusu Yok etmek değildi yapılan Yaşamak savaşıydı, Var olmak savaşıydı bu. Öyle bir savaştı ki Bir göz fırlamış başından düşmana bakıyordu Parçalanmış bir gırtlak Allah Allah diyordu Kanlar içinde bir ayak düşman üstüne yürürken Tetikte kopmuş bir parmak Hâlâ mermi sıkıyordu. Denizden, karadan, havadan saldıran bir medeniyet Yer gök kan olmuş, yer gök et İşte Batı İşte insanlık denilen vahşet. Toplanıp gelse ne yazar medeniyetin ordusu Çanakkale dardır, bilinmez mi geçilmez Hiç olmamıştır ki kuzuların ölmekten korkusu Türkler vatan için can vermekten çekinmez. Her neferinde memleket kadar büyük bir yürek Her yürekte memleketten büyük iman var Nasıl geçilebilir böyle kınalı başlardan, Etten, kemikten bir duvar? Geçemediler Geçemeyecekler Ne imanı hesapladılar Ne akacak kanı Bilemediler ki hiçbir Türk Ölmeden bırakmaz vatanı. Bırakmadı kınalı kuzu 'Vurulup tertemiz alnından' uzanıp yattı Melekler bu kuzuya Yeşil bir anahtar uzattı Açtı cennetin kapısını Oradaki şehitlere Kınalı kuzuları alkışlattı. “Kınalı kuzum, kınalı kuzum Yoluna kurban olduğum Vatana kurban olasın diye Dokuz ayda doğurduğum Ak sütüm helal ettiğim Görevini yaptı geçirtmedi düşmanı” diyordu Köyde dimdik gezen annesi Gelmiyordu *******i sevincinden uykusu Duyulmuyordu akmayan gözyaşlarında “Olmadı kuzumun yavuklusu” diyen sesi. Turgut Uzdu |
|
|
|
|
04-02-2009, 02:00 PM
|
#300 |
|
Aşmış Üye
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Kıskanırım
Bir yağmur damlası dokunsa saçına, Alıp götürecek sanırım... Bir damla yaş süzülse yanağına, Üzülür, İzini kıskanırım. Bahçelerde dolaşsan, Gül seni koklar sanırım... Gözlerine hüzün gelmeye görsün, Gözlerim dolar, Hüznünü kıskanırım. Bir meltem dokunsa yüzüne, Tenini okşar sanırım... O kadar çok sevdim ki, İnan Seni senden kıskanırım. Koşan birini görsem, Geliyorsun sanırım... Şimdi uzaklardasın, Seni benden alan Bütün uzakları kıskanırım. Uykunun kölesidir ya, Rüyaları sen sanırım... Bir çiçeğe kelebek konsa, Şaşırırım, Söylesene ben neyi kıskanırım. Turgut Uzdu |
|
|
|
  |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
Normal Mod
