Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Çetmide Arefe

Çetmide olsaydık bu arfe günü
Hazırlığı yapar bayram beklerdik
Görürdük herkesin yürüdüğünü
Namazı camide kılalım derdik

İkindi namazı kılındığında
Camiden topluca çıkıldığında
Musallaya doğru varıldığında
Mezarlıkta durur dua ederdik

Musallada herkes yerini alır
Sekilenmek için yer ayarlanır
Biraz beklenir ki millet toplanır
Okunan yasini toplu dinlerdik

İmam yüksek sesle dua ediyor
Cemaat dinlerken hem amin diyor
Geçmişlere selam gönderiliyor
Tefekkür ederken yer deşelerdik

Toplu kuran biter fatiha denir
Mezar başlarına gitmek istenir
Her mezar başında biraz beklenir
Tüm akrabaları tek tek gezerdik

Akrabalar biter dönülür geri
Evde görev bekler gelen gençleri
Ziyaret edecek tüm büyükleri
Çevre bağlayarak gezmek isterdik

Vakit yaklaşınca evde bir uğraş
Ülü adı ile dağılacak aş
Küçüklere denir herkese ulaş
Büyüklere gider eller öperdik

Çetmide arfeler bu yüzden farklı
Ülü dağıtmakta saygılar saklı
Büyüğü tanıyor çocuğun aklı
Yavrularımıza bizler ne verdik

Gurbette arfenin yoktur değeri
Bugünkü olanlar dünün eseri
Arar olduk artık geçen günleri
Saygılar kayboldu nasıl becerdik

Bu arfe gününde düne gidelim
Çocuklarımıza yol gösterelim
Saygı öğretelim sevgi verelim
Bizler de çocukken ilgi beklerdik

Niğmetullah UÇAR
Antalya
09.01.2006

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Çetmide Bayram

Bayram sabahında seherden önce
Yataktan kalkılır abdest alınır
Namaz kılmak için vakit girince
Camiye gitmeye hazırlanılır

Tatlı bir telaştır evin içinde
Çocukların kalır hayallerinde
Hasretle hatırlar günün birinde
O günün mutlaka anısı kalır

Camiye giderken sokaklar sessiz
Yaratana karşı dua ederiz
Bağışlanmak huzur istemekteyiz
Tefekkür edenler hedefe varır

Camide cemaat toplanır tek tek
İçerdeki sayı artar giderek
Boşluk bırakılmaz safa girerek
Mihrapta imamda yerini alır

Sabah namazını edadan sonra
Hatip vaaz verir toplananlara
Bayram namazına gelince sıra
Unutulur diye imam anlatır

İki salla başla üç salla yolla
Diyerek farklılık akılda kala
Bu tarif yeterli olmazsa hala
Teferruatıyla imam anlatır

Bayram namazına edilir niyet
Subhaneke biter imamı gözet
Ona uy iki kez sen de tekrar et
Üçüncü tekbirde eller bağlanır

Fatihayla sure okuyor imam
Farklı bir şey yoktur rüku secde tam
İkinci rekata kalkınca devam
Rekatın sonunda fark anlaşılır

İmamla tekbir al elleri salla
Üç kere tekrar et o iki kolla
Dördüncü tekbirde rükuya yolla
Secde sücut ile namaz sonlanır

Tekbir getirerek imam kalkıyor
Mimberde vaazda söz anlatıyor
Duayla kuranla tamamlanıyor
Farklı özel bir gün bugün bayramdır

Camiden çıkınca güzellik sürer
Cemaat toplanır birleşir eller
Herkes birbirini mübarek eder
Sevgi, saygı, huzur anlayış vardır

Evlere gelinir hane halkıyla
Sokağa çıkılır akrabasıyla
Bayram kutlanıyor Çetmi farkıyla
Çetmide bayramlar en güzel andır

En güzel bayramı çetmili kutlar
Aklımızda hala o eski anlar
Niğmetullah yine böyledir sanar
Her şey çok değişti kafanı kaldır

Niğmetullah UÇAR
Antalya
10.01.2006

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Çetmilim

Yeşil yaylaların yamaçlarında
Buz gibi sulardan içer ÇETMİLİM
Tertemiz havası dağ başlarında
Neşeli kendinden geçer ÇETMİLİM

Çıkar yaylalara dilinde türkü
Sırtında ceketi paltosu kürkü
Benlikten şaşmamak en büyük ülkü
Dinini töreyi bilir ÇETMİLİM

Yazın yaylalarda kışın köyünde
Tozpembe bir hayat yoktur önünde
Al yeşil sarı mor bahar gününde
Çiçekten çiçeğe gezer ÇETMİLİM

Gündüzleri yorgun gece uykusuz
Yazın sıcağında dudaklar susuz
Yaşar bu dünyada parasız pul
Yine de hayatı sever ÇETMİLİM

Çile çekse bile halinden memnun
Buğdayı oluyor değirmende un
Yine de güzeldir hayatı onun
Çünkü gülmesini bilir ÇETMİLİM

Dağların başıdır onun işyeri
Sermayesidir çatlamış elleri
Hep hüzünlü bakar garip gözleri
Kış gelince dağdan iner ÇETMİLİM

Çok ister emeline ulaşamaz
Menfaati için tasma takamaz
Olduğu gibidir başka olamaz
İnsanı insanca görür ÇETMİLİM

Niğmetullah UÇAR
Antalya
20.05.1982

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Çetmim Com

Çetmim com sitesi düzenlenirken
Çetmi manzarası daha bol olsun
Siteye girenler seyir ederken
Resimde, yazıda kendini bulsun

Haber, resim, mesaj, dergi gerekli
Yöresel siteler linklerde ekli
Misafir defteri güncel ve renkli
Cevaplar alınsın soru sorulsun

Bir bütün olarak Taşkent yöresi
Komşu beldelerle belediyesi
En başa kurulmuş çetminin sesi
Güncel haberlerle taze tutulsun

Resim albümünü ayarlayalım
Manzara resmini sıralayalım
Yaylaları dağı hatırlayalım
Tek tek dolaşmaya düzen kurulsun

Sohbet odasında hasretler diner
Çetlerle kişiler konuya girer
Çetmi muhabbeti çok uzun sürer
Sevgi saygı artsın kin unutulsun

Benim istediğim daha kapsamlı
Diğer sitelerden olmalı farklı
İçinde çetmili anlayış saklı
Dünya üzerinde adı duyulsun

Çetmili olanlar Çetmi sevenler
Bu siteye girip kendini göster
Elinde ne varsa orta yere ser
Çetmiyle ilgili Pazar kurulsun

Mesaj yazanlardan istirhamımdır
Resim gönderenden benim ricamdır
Bilirim çetmiye sevdamız tamdır
Güzellikler ile sitemiz dolsun

Niğmetullah UÇAR
Antalya

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Çetmiyi İzlemek

Köyün fotoğrafı ekranımdadır
Çetmiyle açılır bilgisayarım
Geçen kırk yedi yıl hep aklımdadır
Çetmili olmaktan gurur duyarım

Değirmen tozağı oturma yerim
Karşımda ekinlik, seki, gebe var
Çingirden kuzana köyü izlerim
Gözlerim evlerde hatıra arar

Bahçe yakasında bağda ağaçlar
Ekinlikte havar sebzeler taze
Seki kurak değil yeni orman var
Ayrı bir güzeldir gözlerimize

Gorudan bir parça yakınımdadır
Hüyük, kölebaşı yüksekte durur
Boz ekinlik solda uzaklardadır
Gedik, kızılkaya sağa kurulur

Eşek yatağını göremesem de
Depecik,tek kavak, kuzan karşımda
Uçurum harmana gelemesemde
Gökseki, değirmen alt tarafımda

Dere gözükmüyor ağaçlar yeşil
Bahar aylarını hatırlıyorum
Gönlüm diyor haydi yamaçtan eğil
Hayal olduğundan yapamıyorum

Köyden çıkan yollar sekiye gider
Yakın bir zamanda kum taşınacak
Binaya dönecek boştur parseller
Seksen altı tane ev yapılacak

Mezarlık ortada kalacak sonra
Yeni parsellere ev yapılınca
Ölüm hatırlatır toplananlara
Ziyaret edilir köye varınca

Ben köy özlemimi böyle giderdim
Ekranda gün boyu seyir ederek
Gözümle aslını görmek isterdim
Hasret çekiyorum gün bekleyerek

Niğmetullah UÇAR
Antalya
09.11.2006

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Daha Güzeldir

Şehrin gürültüsü kişiyi sıkar
İnsanlar parklara dağlara çıkar
Gönül huzur bulmaz gözler boş bakar
Köyü hayal etmek daha güzeldir

Spor olsun diye koşmak yerine
Tırmanmak dağların tepelerine
Kavuşarak gençlik hayallerine
Yaylalarda gezmek daha güzeldir

Araçlarla artık yollar kısalır
Özlediği yere gidenler varır
Gönül gördüğünden çok lezzet alır
Hasreti dindirmek daha güzeldir

Lokumdan şekerden çikolatadan
Daha da güzeldir bal baklavadan
Çetmide ya kuru ya tomatadan
Küllü kömbe yemek daha güzeldir

İsteyen damaca hazır su alsın
Kola fanta gazoz onlara kalsın
Ya koyakpınarı ya katırcının
Oluğundan içmek daha güzeldir

Lunaparkta döner dolap salıncak
Balerin eğilip gondol aşacak
Armut ağacına ip bağlayarak
Döşeğine binmek daha güzeldir

Dalış takımları hazırlamadan
Sırtına kilolu tüp bağlamadan
Vurgun yerim diye korku duymadan
Garapatak gitmek daha güzeldir

Denizde güneşte yağ sürünerek
Havuzlara girmek bize ne gerek
Ucunu bağlayıp don şişirerek
Böğetlerde yüzmek daha güzeldir

Deniz sahilinde, dağlarda, parkta
İnsanlar ormanda piknik yapmakta
Evden uzaklaşıp huzur bulsakta
Çingirde gezinmek daha güzeldir

Parklara konulmuş tahtaravelli
Fazla çalıştırmaz ayağı eli
Türkü söyleyerek uzun süreli
Cıngıllakta sekmek daha güzeldir

Tomatanın adı patates oldu
Kıyma, et katsak da tatı bozuldu
Gençler onu bilmez hep unutuldu
Kül içine gömmek daha güzeldir

Pazarda pekmez var verirsin para
Has üzümden olmuş rengi de kara
Geceevde bakıp şırahnalara
Kazanından içmek daha güzeldir

Halılarda desen çeşit çeşittir
Yumşacıktır ama teni incitir
Beynez kokusunu geçirecektir
Yere çulu sermek daha güzeldir

Sokak başlarında var satıcılar
Yada evde hanım bize hazırlar
Gönül dereleri dağı arzular
İsde darı ütmek daha güzeldir

Ayaklar yoruldu bakkala gitmez
Stres keder fazla çilemiz bitmez
Yürümeye kalksak sokaklar yetmez
Dağda davar gütmek daha güzeldir

Traktör çekiyor üç beş pulluğu
Üstünde gölgelik var korkuluğu
Bilmez ne açlığı ne suzuzluğu
Sabanla çift sürmek daha güzeldir

Ekin biçen eller ellikli değil
Biçer döverler var olmuyor rezil
Keskin oraklarla yapıp şerevil
Desteye getirmek daha güzeldir

Öküzleri koşup düğen sürmeden
Patoza verilir bitiyor hemen
Malama olunca dikerek yelken
Foyrazı beklemek daha güzeldir

Harara saman bas iyi sıkıştır
Gevşek bırakırsan yükün yıkılır
Eşekler yürümez hızlıdır katır
Köye erken gitmek daha güzeldir

Yayladan çekerdik buğdayla saman
Belki ay geçerdi banyo yapmadan
Nefret etmiyorduk o yaşantıdan
Kahretmeden gülmek daha güzeldir

Buğday zaten yoktu çavdar tükenir
Döğmeli ekmekler mecburen yenir
Aç kalınca baldan tatlıdır denir
Kıymetini bilmek daha güzeldir

Ekmeği bakkaldan alarak yeriz
Karafırından mı geliyor deriz
Sanmayın şehirde sefa süreriz
Çula buğday sermek daha güzeldir

Biz gurbette yaşar sıla özleriz
Yılda on iki ay hasret çekeriz
Ağustos ayını iple çekeriz
O günü düşünmek daha güzeldir

Bülbülün vatanı dikenli çalı
Toprak dam yeterli istemem yalı
İki oda için bir yer bulmalı
İçine tünemek daha güzeldir

Bugün her şey basit gülmek zorlaştı
Hayatın tadı yok çok acılaştı
Saygı firar etti sevgi yozlaştı
Dünleri düşünmek daha güzeldir

Minareyi çalan kılıfı bulur
Sahtekar olanlar namerdi korur
Haksızlar haklıdan üstün tutulur
Yanlışlığı yermek daha güzeldir

Ölen unutulur anılmaz madem
Bu bir saygısızlık vefasızlık hem
Gönlümden geçene vuramadım gem
Her şeyi bildirmek daha güzeldir

Bir yıl bekleyerek bugün toplandık
Gelecek düşünüp geçmişi andık
Her şey güzel olur mükemmel sandık
Çoğunu bilmemek daha güzeldir

Niğmetullah her yıl köye geliyor
Bu sevda eksilmez artacak diyor
Bazen yakın olmak zarar veriyor
Gurbette özlemek daha güzeldir


Niğmetullah UÇAR
Antalya
02.05.2006

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Dayısı Olanlar

Dayısı olanlar torpil yaparak
İyi maaş veren bir iş buluyor
Dayı bulamayan boşda kalarak
Çaresiz,parasız, mutsuz oluyor

Devlet memurudur iş var çalışır
Başka yere geçmek amacı taşır
Adam bulmak için ele karışır
İş yaptırmak için düzen kuruyor

Görevi yaparken pek dikkat etmez
Çok da aç gözlüdür isteği bitmez
En iyiyi versen o bile yetmez
Daha yok mu diye sana soruyor

Kurum değiştirir parası için
Dayısı var ona kimler ne desin
Onun cezasını yaratan versin
Dünyada cebini çok dolduruyor

Bukalemun gibi yaşadığından
İşini yaptırır soldan sağından
Sıkılmaz utanma olmadığından
Sahte saygılarla hatır soruyor

Siyasi görüşü yoktur aslında
İktidar olanın durur yanında
Dayı olanlarda bunun farkında
Yinede yanında bulunduruyor

Dayılar oldukça onlarda olur
Haksızlık artınca huzur bozulur
Bu sistemde belki önde tutulur
Menfaat bitince unutuluyor

Dik değildir başı ak değil alnı
Gururlu gözükür eksik bir yanı
Vicdan aynasında kendini tanı
Bazen dayılarda şamar vuruyor

Bu dünya olmasa öbür alemde
Hesap sorulacak mutlaka hem de
Menfaat saklıdır verilen yemde
Midede yangınlar tutuşturuyor

Niğmetullah olma dayı da bulma
Zarar görsen bile azminden yılma
Hakkını yedirme hakları çalma
Kader tarafları buluşturuyor

Niğmetullah UÇAR
Antalya
07.10.2006

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Değişmiş

Ilkı yatağından salardım dağa
Kayanın başından dönerdik sağa
Kapanık üstünden çıkıp Bozdağ’a
Çok davar güttüğüm kırlar değişmiş

Bir garip akardı tahta oluktan
Ağaç oyma tekne çürümüş çoktan
Sular yol bulurdu havtın yolundan
Yosun tutmuş olan pınar değişmiş

Saban yanaşmazsa kazmalar kazar
Bir avuç boş kalmaz taşlara kadar
Ekili olurdu bütün tarlalar
Şimdi ortalar boş kenar değişmiş

Sınır kavgaları olurdu çokca
Komşunun yerine fazla dalınca
Çetmi’li Çetmi’den uzaklaşınca
Tarlalar gen kalmış anlar değişmiş

Baharda yaylaya çıkıldığında
Çocuklar sekerdi cıngıllağında
Geçmişle bu günün aralığında
Meydan ataşında dallar değişmiş

Ilkı geldiğinde oğlak çelkiye
Sütler sağılırdı bakır helkeye
Hele başlayınca emiştirmeye
Keçiler oğlaklar davar değişmiş

Çokça kaynatılır süt kazanlarda
Kaymak Ulalarda yağ gabaklarda
Tuluklarda yine ayranlar var da
Sitiller yannıklar tatlar değişmiş

Davar güder iken herkes korkardı
Çobanın gocaman köpeği vardı
Sinsice yaklaşıp keçi kapardı
Canavar denilen kurtlar değişmiş

Herkes çatma gaşlı semer kullanır
Garın kolanıyla alttan bağlanır
Paldım götlük ile denge sağlanır
Yokuşlarda tutan yular değişmiş

Orakla biçilip düğenle sürmek
Çanlı katırlara boş iken binmek
Günde üç seferle köye indirmek
Birlikte gidilen katar değişmiş

Yük çekilen yollar olurdu çok dar
Yerdeki taşlara sürterdi harar
Boş giden beklerdi geniş yer arar
Susalar yapılmış dağlar değişmiş

Ödebelenine gelince bağır
Ananı değirmen yanına çağır
Yük yıkıp dönünce azığın hazır
Torbalar yok artık aşlar değişmiş

Obadan inince bahçeye göçmek
Serinde oturup soğuk su içmek
Makmararasında yok gölgelenmek
Elmalar cevizler dutlar değişmiş

Dere kenarında ataş yakardık
Bahçelerden bostan bakla toplardık
Kırmızı badılcan alır tuzlardık
Tomatalar başka havar değişmiş

Gedebottan sızan su ile sula
Elmalar dökülür bekiden yola
Asmalar uzarsa ağaca dola
Tamir edilmeyen duvar değişmiş

Ekşigara serdik sert bayırlara
Sarı üzüm batar küllü sulara
Hasret kaldık artık goyuşmaçlara
Çubuklar kurumuş bağlar değişmiş

Tüfek atılmazdı minik serçeye
Keklikler tavşanlar vuralım diye
Gençler katılırdı her ferfeneye
Dekecik oynanmaz kışlar değişmiş

Tahta küreklerle kürünürdü kar
Çocuklar yuvakla iyice yuvar
Pardı arasından yağmurlar damlar
Çatılar yapılmış damlar değişmiş

Köy içinde bazı evler yıkılmış
Parkeli betonlu yollar açılmış
Goyaklara menfez köPage Rankingü yapılmış
Sokağa akmıyor sular değişmiş

Goyak munarının yapılış yeri
Acar hale gelmiş toy söğütleri
Yükselmiş caminin minareleri
Evler enecekler çullar değişmiş

Taşkent’ten gelirken toz savrulurdu
Arabanın altı yere vururdu
Çamurlara batar bazen dururdu
Asfaltlar dökülmüş yollar değişmiş

Uçurum harmandan bakınca d0rt yan
Seki çingir goru gökseki guzan
Doğup büyüdüğüm bu asil vatan
Bize ait olan diyar değişmiş

İnsanlar severdi birbirlerini Görünce sorardı onun derdini
Menfaatler almış dostluk yerini
Sımsıcak sarmıyor kollar değişmiş

Kalmadı dostlara hal hatır soran
Azaldı dünyada huzurlu olan
Davranışlar sahte hep yalan dolan
İnsan başkalaşmış dostlar değişmiş

Herkes toplanmışken gelin birlikte
Bulunalım Hak’ka toplu dilekte
Gönül huzur bulsun sayıp sevmekte
Dünya ahvalinde nazar değişmiş

Niğmetullah UÇAR
Akşehir
08.08.2002

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Devletin Karı

Devlet kar mı eder zarar mı bilmem
Hizmet üretirken yaptığı işten
Görünüşe göre kar var diyemem
Hep zarar ediyor demekteyim ben

Teferruatlarla uğraşır durur
Belgeye dayanır şekilci olur
Küçük şeyler ile sistem boğulur
Çok büyük oluyor devletten giden

İhale açılır evraklar çoktur
Bu işi bilenler talipli olur
Taşlar gediğine bir bir oturur
Talana müsaade ediyor düzen

Devletten mütahit bir işi alır
İşçilere verir kendine kalır
İşveren kar eder para kazanır
Devlet kar edemez acaba neden

Devlete çalışan hakkını vermez
Çalıştıranlarda özen göstermez
Şekilcilik hakim öze girilmez
Başarı gelmiyor istenilmeden

Aynı işi devlet neden yapmasın
Mütahitin payı kendine kalsın
Devletin malını fertler çalmasın
Çaba göstermiyor vatan sevmeyen

Bürokrasi fazla azaltılmalı
Memurlar isteksiz şevkli olmalı
Devlet kaytarandan hesap sormalı
Fakat despotlukla olmasın ezen

Devlet malı deniz zihniyetine
Son vermezsem böyle yaşarız yine
Bu millet kavuşsun hayallerine
Dünü aratmasın yeniden gelen

Yeni bir anlayış yeni bir şevkle
Tek yürek, tek beyin, çelik bilekle
Getirelim yurdu müreffeh şekle
Yine biz olalım başı dik gezen

Niğmetullah UÇAR
Antalya
06.07.2006

Niğmetullah Uçar

[GooD aNd EvıL]

Dilin Görevi

İnsanın vücudu saray gibidir
Dilimiz kapıda vazifelidir
Lüzumsuz maddeyi geri çevirir
Dışarı atmakla görevlidir dil

Mide efendidir, idarecidir
Rızıklar hakimin hediyesidir
Girmek için dile bahşiş verilir
Adil davranmakla görevlidir dil

Hediyeden fazla bahşiş verilmez
Kapıcı hakimin yerine geçmez
Rüşvet verilirse sistem yürümez
Mideye bakmakla görevlidir dil

Peynirle baklava farkları yoktur
Fark yalnız ağızda kısacık olur
Fazlaca bahşişe mide bozulur
Dengeyi bulmakla görevlidir dil

İlahi hikmettir tene kanaat
Bedene faydadır kardır iktisat
İsraftan kaçarak yaşanır hayat
Şükrünü sunmakla görevlidir dil

Şükürsüz olana bir kapıcıdır
Şükredenler için baş nazırıdır
Efendi midenin has adamıdır
Kapıda durmakla görevlidir dil

Nimet lezzetini alıp tattırır
Gerçek sahibine şükür yaptırır
İsrafla yaşamak nefsi azdırır
Benliği kırmakla görevlidir dil

Hükmetmesi lazım ruh cesedine
Galip gelmelidir kalbi nefsine
Girmemeli mide dairesine
Lezzeti tatmakla görevlidir dil

Niğmetullah UÇAR
Korkuteli
05.04.1995

Niğmetullah Uçar