![]() |
![]() |
#81 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hazar
Deniz görmemiş bozkırlı çocuklar yaşar, Etrafı çetin dağlarla çevrili göl kıyısında… Emin olunki, onlar su hasreti çekmezler Bilirler, sandalı, martıları, sudaki ışıltıları … Derin mavi gölün dalgaları rüyalarını süsler Doyum olmaz ne zaman baksa seyirle Hazar’a * Geçerken kıyısına yolu düşse birinin kazara Hayran olur, alamaz kendini, doyamaz Hazar’a … Hazar Baba dinelir yanı başında adını verir göle Saf ve temizdir insanı, pek bilmezler hile Anlatılır, çok eski bir batık kentin hikâyesi Anlatılır, dinlenmek için inerken sahile … Kent; bir hamile kadının isteklerini geri çevirir Yayla kent, yedi kat yerin dibine geçiverir Biline! Hazar, Türkiye’nin en derin gölüdür Mavi sularında antik bir kent gömülüdür. … Üzümü, vişnesi, armudu, hem tatlı hem boldur *******i etrafını süsleyen kuzeyden geçen yoldur Kıyısında “Hazar Şiir Akşamları” düzenlenir Geleni, gideni, söyleyeniyle şenlenir Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#82 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hoca Ahmet Yesevi
Gönüllere merhem, mazlumlara yoldaştı Hikmetli sözleri derdi olanları dolaştı Cahille işi olmazdı Hoca Ahmet Yesevi’nin… … Hizmet eder, Allah’a kul olurdu Yolunda toprak gibi yol olurdu Aşkıyla yanar, söner kül olurdu Hoca Ahmet Yesevi… … Nefsini öldürür, yüzünü güldürürdü Sırlar âleminden hikmetler doldururdu Aşk ile canı köze koydururdu Hoca Ahmet Yesevi… … Dolaşırdı şeriatın bostanında Gezinirdi tarikatın gül zarında Satardı hakikatin pazarında Hoca Ahmet Yesevi… … Hakk’a tabi olup taat kıldı Baş eğdi, oruca adet kaldı Zikirle gece-gündüz rahat kaldı Hoca Ahmet Yesevi… … Genç yaşta nice makamlar aştı Kurtlar ve kuşlarla selamlaştı Kırklar’la, Hızır’la kucaklaştı Hoca Ahmet Yesevi… … Hakk’ın cemaline âşık oldu Mihnetler çekip sadık oldu Hakk’ın dergâhına layık oldu Hoca Ahmet Yesevi… … Allah aşkından haraptı hali Aşk yolunda türaptı hali Gözü yaşlı, bağrı kebaptı hali Hoca Ahmet Yesevi’nin… … Alırdı Hak’tan fermanını Kullara verirdi armağanını Ölüm anında sunardı imanını Hoca Ahmet Yesevi… … Talip olup girdi, Hak yola İhlâsla gönlü verdi Hak’ta mola Yolu Arş, Kürs, Lehv, Kalem’de ola Hoca Ahmet Yesevi’nin… … Hak yoluna vücudunu nalân kıldı Marifet meydanına cevelan kaldı Aziz canı İsmail gibi kurban saldı Hoca Ahmet Yesevi… … Utanırdı İlah’ından Korkardı günahından Dilerdi Allah’ından Hoca Ahmet Yesevi… Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#83 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İnsan Olmanın Onuru
Ben Müslüman’ım diyorsan, Müslüman gibi yaşamak zorundasın… Kıldığın namaz, Tuttuğun oruç, Verdiğin zekât, İyi bir Müslüman olduğunu söylemeli… Secdeye vardığında Günahlarını gözyaşların silmeli… Seni kötülüklerden men etmeli, İçindeki Allah sevgisi, Sana sorumluluk ve güç vermeli… Cemiyet içinde Müslüman gibi Yaşamanın bir bedeli olmalı… Tüm yanlışlarının sorumluluğunu, Vicdanen üstlenebilmelisin. Yalnızca dürüst olmak, Kötülüklere kapını kapamak, Kurtuluş İslam’da demek, Asla senin için yeterli olmamalı… Yazarının, Sanatkârının, İş adamının, Ve arka çıktıklarının, Yanlışlarını söyleyebilmelisin… Güzel olanları söylerken, Diğer yanda, Yanlışları eleştirebilmeli… İnsan olmanın onurunu yaşamalısın. Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#84 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İstanbul
Seni sevip anlatmaya; nereden, nasıl başlasam Bebek gibisin İstanbul… Uzanan eli haşlasam Ey güzelim, İstanbul’um; yeryüzünün cennetisin Fatih Sultan Mehmet’imin en kutsal emanetisin Yıkık enkazında bile; bir yanın en şanlı Asya, Diğer bir yanın Avrupa; asıl sensin tek Avrasya Beyoğlu’n eloğlu gibi; zengin, süslü, şatafatlı Şişli, Maslak ve Tarabya’n başkaldırmış hem çok katlı Tarih kokuyor her yanın, Boğaz’ın güzelliğinde Herkes birçok anlam bulur, senin her özelliğinde Fatih, Beyazıt ve Eyüp; hep manevi kıvamında Yine Ayasofya mahzun, Sultan Ahmet kıyamında Kim ki Üsküdar’a gitse; ak bir yağmura tutulur Aşkla ansa, dua etse; tüm günahlardan kurtulur Yedi tepen yedi cennet, derdin bile cana minnet Yatar bir yanda evliyan; diğer bir yanında cinnet Bir kara sevda gibisin, doyulmaz aşkla yanarsın Ezanların huzur verir, gözün yaşlı hak anarsın Sana dokunacak eller; kırılmalı, yanmalı be! Yan gözle bakanlar bile, dönerek etmeli tövbe Görüyorum ağlıyorsun; kaybolmuş sanki değerin Kirlense de sahillerin, seven insanlarda yerin Sen masallar diyarısın, bin bir geceyi anlatır Sultanlar şehrim; âşıklar, şairler seni ağlatır Yediveren gülüşlüdür, şu Haliç ve Boğaziçi’n Ayrılanı hasret çeker, özler, ağlar senin için Güneş sende başka doğar, günler başka batar sende Kanatlanır manzaralar, iştahla uçar ensende Her bakanın farklı görür, adım başı mana dolu Hayran, hayran seyreder de; farklı görür Anadolu Ey sevgili İstanbul’um dünyada bir tek incisin Ki sen her halinle güzel; güzellikte birincisin Bir yanında Necip Fazıl, bir yanında Garip Veli’n Ki sen sultanlar şehrisin, dün bugün daha evvelin Yüreğimin rüzgârıyla, sallanır seker sandalın Senin aşkının uğrunda, acılar çeker sevdalın Senin her köşe başında, Sinan’ın bir şaheseri Hep dualarla seyrettim şafakta senin seheri Nerde şu gönül titreten şairlerin hani nerde? Birer ekmek kapısısın, adım başı her bir ferde Haramdır sensiz yaşamak, koynunda ölmekse makbul Herkes yitse de koynunda, bulabilirsen bak ve bul Seni yazmaya güç yetmez, takat mı kalır saymaya Hoş görsün tüm sevenlerin, yazmadık diye kızmaya İstanbul’um her bir anın, her bir günün, has bir maya Sevenin, sevilenin de sevgiden mahrum olmaya. Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#85 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İşte Geldim Efendim
Yalnız geçip gidilir ölümün altından, Yaradana gidilen en doğru yolundan. Ölüm bir arayıştır, cihanın efendisini… Bir vuslat, bir buluş olur görünce kendisini… … Geride kalanların gönderdikleri, Kalp sıcaklığında sunulur Fatiha’ları… Saadet dolu tebessümler taşır, Kızım, Oğlum ve dostlarımın sureleri… … Gelecektim… İşte, geldim efendim… İyiliklerimle… Sevincimle… Güvencimle… Size olan bitip tükenmez hasretimle, Yanarak işte, geldim Efendim… … Hep Hak için sevinmiş, hep Hak için gülmüş, Hep Hak için mum gibi tükenmiştim, Ne kendim utandım, yaptıklarımdan Ne dostlarımı utandırdım, ne de sizi Efendim. Yüreğim yalansız, bedenim haramsız, Yanımda kırık dökük birkaç Fatiha’yla… Şahittir, ay hilalken, erikler çiçek açarken, Seherle güvercinler uçarken işte, geldim Efendim… … Şahittir, zikir tesbihimin ilk tanesi, Salâvatla içtiğim zemzemin ilk damlası, Okuduğum, Elifba’nın elif, be, te’si Koşarak işte geldim Efendim… … Ölüm, o kadar uzak ve o kadar yakındı, Unutmayan, tek ve en büyük vefalıydı, Ebedi yarınların aralık duran kapısından Süzülerek işte geldim Efendim… Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#86 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kabul Etmez Seni
Gönlüm ettiğini unutmaz Hile ve desiseni yutmaz Günahlarına alkış tutmaz Yer ve gök kabul etmez seni * Kahrım ki sırtına yük olur Saçların dağılır bük olur Gün gelir yerdiğin dük olur Yer ve gök kabul etmez seni * Hep verdiklerin delil olur Çok sevdiklerin zelil olur Gönül uslanır ehil olur Yer ve gök kabul etmez seni * Haznen boşalır takır olur Kalayın gider bakır olur Güzellik gider hakir olur Yer ve gök kabul etmez seni * Alıp giden bir kopuk olur Arda yediğin topuk olur Rüyana girer sapık olur Yer ve gök kabul etmez seni Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#87 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kardelen
Bendeki bir dert ki, Anlatamam kimseye, Kulak verip de beni Dinler misin Kardelen? Sardı tüm benliğimi, Mecalim yok gülmeye Sende benle ağlayıp, İnler misin Kardelen? Hatıralarımızla dolu Gurbet aksamlarında Hasret denen türküyü Söyler misin Kardelen? Senin de gözlerin yaş Ağlamışsın besbelli Mevsimin gelmeyince Açar mısın Kardelen? Dostu oldum *******in Çözemedim bilmecelerin Cevabını sen bana Çözer misin Kardelen? Ayrılık tattırsa da acısını, Unutamazsın hatırasını Hepsini bir kalemde Siler misin kardelen? Yurdun dağlar senin Hep yükseklerdesin Eğilip de elimden Tutar misin Kardelen? Sevda içimde bir sancı İyisin amma çoğu zaman acı Çaldım işte kapını Açar misin kardelen? Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#88 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kederli Gül
Seher vakti karlar içindeydi Ankara Yoktu peronlarda ne zengin, ne fukara Genç bir kadın, başını almış gidiyordu Perdesi aralık duran karanlıklara… * Bilmem nerden gelip nereye gittiğini Ona baktım durdum, durdum baktım merakla Kederli bir gül açıyordu ilk şafakla Gördüm yudum yudum hasreti içtiğini… * Caddeler bembeyaz kardı, ayak izleri Yoktu izi, ayak izleri arasında… Kederlere kaçıyordu bir gül, kederli Karanlıkta yağan karların arasında… * Tandoğan, Kızılay’a çıkıyordu yolu Kurtuluş, Cebeci’ye taşır taksi onu Kader, kederli güle oynuyor oyunu Siyasal’ın dar ve arka sokaklarında * Kış kederli, yaz kederli avuçlarında Mehtapla parlıyor ayaz kucaklarında Gözü yaşlı, kederli bir gül ağlıyordu Bembeyaz karlar kaplıydı şafaklarında Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#89 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kınalı Gelin
Yurdunun toprağı cevher, suyu Kevser’di Cennet misali tatlı tatlı rüzgârlar eserdi Şehrin ortasında göz alıcı muhteşem bir konak Beyin yeni yetme oğlu, çengiden daha oynak Bey, gözünü sakınmazken daldan budaktan Beyzade dilerse; yar severdi kundaktan Bey başını kaldırıp bakmazdı kimsenin kapısına Söz yoktu, halkın kızına, kısrağına, karısına Bey ferman buyurmuş, bir gün sır kâtibine Kâtibi elçi gönderir, dostu, gönül sahibine Bey: “Al şu keseyi de karşıla evinin ihtiyacını Var ise ödeyiver, sağa sola borcunu, harcını…” Kâtibin bir kaynar kazan su devrilir başına Ağzı kurur, dili tutulur, hüzün düşer kaşına Henüz yeni evliydi, fidan gibiydi karısı Güzeller güzeliydi, sanki ayın diğer yarısı Düşünür, taşınır, bir dala konduramaz halini Beti benzi kül keser, söyleyemez beye ahvalini Gelin: “Al duvağımın sahibi, yüzünden çekilmiş kanlar” “Gönül evinden şu körpe yüreğime kanlar damlar” “Gam yükünü yüklendin de yükünü alanın mı yok” “Yaran yürekte de, hiç yaranı saranın mı yok? ” Kâtip: “Sorma sevdiğim, zalim felek, acı katar aşımıza” “Duyma sevdiğim, uzunca ayrılık sarar başımıza! ” “Bilirim ki Beyin fermanı çıkar, durur karşımıza” “Ayırır ayrılık bizi, kıyar şu gencecik yaşımıza…” Acılar sarar, gelinliğine doymayan şu taze gelini Doğrulamaz, şimdiden ayrılık acısı büker belini Oturur, gelin iki gözü iki çeşme ocak başında Soldurur ayrılık, ne zor imiş şu gencecik yaşında Gelin: “Dertliyim, kopsa da kıyamet yine severim seni…” “Gurbet ele dalıp da; yalnızlıklara koyma beni…” Kâtip: “Bu gönlüm vurgundur bilirsin, kumru diline…” “Bülbül olur tezce dönerim ben, gonca gülüme…” Günler zor geçer, gelin eşikten adımını atmaz Ayrılık acısından doyasıya hiç uykuya yatmaz Yâri gitti de haber gelmez kara dağlar ardından Günler geçmez, pas tutar hasret hançeri bağrından Bir gün beyzade görür, vurulur şu taze geline Beylik fırsatı ganimet olarak sunar onun eline Beyzade, yeter ki murad etmeye görsün bir şeyi Alt eder, üst eder, yem eder kendine her şeyi Beyzade: “Ya o eller yazacak benim şu bahtımı” Ya da yâd eller kazacak benim şu mezar tahtımı” Ne bu beyzadeye yar olur, şu tazecik gelinden Ne de tazecik gelin kurtulur, ölümün elinden Dilden dile anlatılır, şu “Kınalı Gelin” hikâyesi Yasa boğar cümle âlemi, bu hikâyensin acılı yası Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#90 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57914
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kırık Desti Gibi
Yüklenen manaları bilemedim Emirlerini eda edemedim Sırrınla kalbimi besleyemedim Kırık desti gibi geldim efendim … Zekatla zengin fakirle yan yana Oruç en güzel perhiz anlayana Yolunda bir, bir şeyler yaptım ama Kırık desti gibi geldim efendim … Namazla erdim yüce makamına Lütfundan canlar buldum imanıma Ezildim, izzet ve azametine Kırık desti gibi geldim efendim … Sundun meccanen sonsuz nimetini Bildirdin, anlamadım hikmetini Umdum da celilinden, cemalini Kırık desti gibi geldim efendim … Gücüm yetiremedim kul olmaya Dalmışım dünyadan murad almaya Günahkar kulu kapıdan kovmaya Kırık desti gibi geldim efendim Hasan Kocamanoğlu
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|