![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57913
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AĞIT
Hamağımız sallandı durdu iki Amerika arasında, Özgürlük, özledik seni. Che'nin yıkılıyor kurşun bilmecesi bedeni, öldüler, Cumhuriyet yeniden doğması için önce ölmeli, diye bağıranlar, kafadan oy veriyor özgür doğan yurttaşlar. Yine de istiyorlar Amerika Güzeliyle yatmayı. Hem, insanlar, ekmek yoksa, vişneli pasta yesin. Ama örterken kar gibi beyaz kâğıtlar soykırımı, kalmadı artık ormanlarında kurt derinliğinde yaralı koşmayı, ulumayı seçme hakkı; saklayamaz hiçbir yüz toplumsal, kişisel acısını, beden gerilmesi, zaten yontulaştı. Beynine yerleşmiş kırık bir ok başı yerleştirir uluyan kara derili şarkıcıyı ayı tuzağına, genç gözler parıldar deli parlaklığında, süregelen hüznüyle yaşlıları yorar; ve kapısında her yıl leylaklar açar, vişne bahçesinin köpüklü dalgası kör eder Washington'u ve fısıldar kulağına dayalı köşeli odasında suikastçının ideal bir Amerika'da, göz kırpan ekranları gösterir, yavaş ilerleyen sürüler halinde, Çeyen hayaletlerini ayak sürürken kazıklar, tellerle çevrili ovalarda fısıldayarak, ayakları bez sarılı, bu arada Calvin'in azizleri gibi arkalarında Gotik kapıları çiftçi çift, ısırıcı, yoksul, yararcı, kavrayarak şeytanın yabasını. dik dik bakıp dururlar ölümsüz buğdaya
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|