![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21 Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8780
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() TOPLUM: Belli bir coğrafya parçası üzerinde yer alan,üyeleri arasında sıkı bir etkileşim ve işbölümü olan bir insan topluluğudur.
SOSYAL OLAY: Toplum içinde meydana gelen, başlama ve bitiş noktaları belirli olan birden fazla kişiyi ilgilendiren bir oluşumu ve değişimi ifade eder. SOSYAL OLGU: Genellikle başlangıç ve bitiş zamanı bilinmeyen, nerede başlayıp nerede bitebileceği kesin olarak tesbit edilemeyen bir sosyal oluşum ve değişimi ifade eder.Tek tek meydana gelen sosyal olayların genel bir ifade tarzıdır.Selma ile Mehmed'in evlenmesi bir sosyal olaydır. Ama tüm evlilik olaylarının hepsine birden evlenme denir. Bu ise sosyal olgudur. SOSYAL KURUM: Birbirleriyle sosyal ilişki ve etkileşim halinde bir arada bulunan insanların, toplum içinde nasıl davranmaları gerektiğini ve bu davranışların kurallarını belirleyen, kişilere belli şekillerde davranışlarda bulunması için zorlayıcı etkide bulunan, aralarında birlik ve bütünlük olan, uyumlu ve örgütlü bütünlerdir. Aile, eğitim, din, hukuk,ekonomi, yönetim, devlet kurumları. SOSYAL İLİŞKİ: Birbirinden haberdar olan en az iki insan arasında belirli bir süre devam eden, anlamlı ve belirli amaçlar etrafında kurulan sosyal bir bağdır. SOSYAL YAPI: İçinde sosyal ilişkilerin sosyal olayların meydana geldiği, sosyal grupların ve kurumların yer aldığı,nüfus ve yerleşim tarzının şekillendirdiği, toplumun şekil ve çevresi ile ilgili dış görünüşe sahip olan bir sosyal varlıktır. SOSYAL GRUP: Belli ortak özelliklere sahip, etkileşim ve ilişki içinde bulunan iki veya daha fazla kişinin meydana getirdiği göreli bir sürekliliği olan bireyler topluluğudur. SOSYAL DÜZEN: Bir toplumdaki üretim güçleri ve üretim ilişkileriyle din, hukuk, eğitim gibi kurumların karşılıklı bağımlılık içinde oluşturdukları uyumlu bir bütündür. KÜLTÜR: Tarihsel ve sosyal değişme süreci içinde oluşturulan, bütün maddi ve manevi değerleri ile bunları yaratmada ve gelecek kuşaklara iletmede kullanılan araçların tümüdür. CEMAAT: Kan bağlılığının, benzerliğin, geleneklerin bulunduğu, iş bölümünün görülmediği insan topluluğudur. CEMİYET: İş bölümünün geliştiği, akılcılığın egemen olduğu, daha çok organik dayanışmanın görüldüğü toplumdur. MİLLET: Siyasi bir birlik şeklinde yaşayan, ortak, mazi ve kültüre sahip, devlet şeklinde teşkit-lanmış fert ve zümrelerin toplamıdır. KALABALIK: Ortak fikirlerle hareket eden ve aynı heyecanı taşıyan, teşkilatsız ve sürekli olmayan, kendiliğinden oluşan insan yığınıdır. HALK: Üyeleri yoğun bir şekilde bir araya toplanmış olmayan, bir arada bulunmaları tesadüfi olmaktan uzak,sürekli, ortak bir kültürle birbirlerine bağlı, teşkilatsız yaygın,insan topluluğudur. SOSYAL DEĞİŞME: Bir toplumda ekonomik büyüme ile birlikte sosyal, siyasi ve kültürel alanlarda bir ilerlemenin olması demektir. SOSYAL BÜTÜNLEŞME: Bir toplumu oluşturan, topluluk,grup ve kurumları gibi, sosyal yapının çeşitli öğeleri arasındaki birbirini tamamlayabilme durumuna denir. SOSYAL ÇÖZÜLME: Bir toplumda maddi ve manevi kültür öğelerinin bir araya gelerek bir anlam ifade edecek ve işleyen bir bütün oluşturacak çok biçimde birbirlerini tamamlayamamalarıdır. İŞBÖLÜMÜ: Bir toplumsal üretim düzeni içindeki değişik görev ve hizmetlerin, toplumun üyeleri, grupları arasında karşılıklı bağımlılık ilişkileri içinde bölünmesi sürecidir. SOSYAL TABAKALAŞMA: Toplumu meydana getiren üyelerin ya da öğelerin bir ya da daha fazla ölçüte göre hiyerarşik sırılanmaları SOSYAL SINIF: Toplumun düzeyi, yaşam biçimi, eğitim,saygınlık gibi özellikler bakımından birbirine benzeyen ve bunun bilincinde olan insanlar tarafından oluşturulan bir bütündür. SOSYAL HAREKETLİLİK: Kişilerin, ailelerin ve sosyal grupların toplum içinde sahip oldukları bir stüdüden diğer bir statüye veya bir tabakadan diğer tabakaya geçmeleridir SOSYAL YAPI I. Tanımı: Sosyal yapı, içinde sosyal ilişkilerin, sosyal olayların meydana geldiği, ses yol grupların, kurumların yer aldığı, nüfus ile yerleşim tarzının şekillendirdiği, toplumun şekil ve çerçevesi ile ilgii dış görünüşe sahip olan bir sosyal varlıktır. Sosyal yapının iki yönü vardır: A - Kültürel (Manevi) Yapı: Toplumun sosyal ilişkiler ağı dediğimiz sosyal statüler, roller ve değer yargılarından oluşan yapısı B- Fizik (Maddi) Yapı: Toplumun şekil ve çevresi olarak belirtilen dış görünüşünü oluşturan nüfusun yerleşim tarzı (köy - şehir) fiziksel yapısını oluşturur. Toplumdan topluma sosyal yapı farklı özellikler gösterir. II - SOSYAL YAPI İLE İLGİLİ KAVRAMLAR A - Sosyal İlişki: Birbirinden haberdar olan en az iki insan arasında belirli bir süre devam eden, anlamlı ve belirli amaçlar etrafınd kurulan sosyal bir bağdır. M.Weber’e Göre Sosyal İlişkinin Özellikleri: 1. En az iki kişi arasında olmalı 2. Bir zaman sürecini içermesi 3. Kişi ya da grupların karşılıklı etkileşim içinde bulunmaları 4. Birbirlerinin varlığından haberdar olmaları 5. İlişkiler ortak bir anlam taşıması 6. İlişkide bulunan kişilerin birbirlerini içten karşılıklı bağ duymaları Sosyal İlişki Çeşitleri: 1. Samimiyet Derecelerine Göre a) Birincil İlişkiler: Daha çok cemaat tipi örgütlenmelerde görülen ve yazılı hale getirilmemiş ilişkilere dayanır. Daha çok örf ve adetler biçimindedir. Özellikleri: - İlişkiler karşılıklı duygusal güven anlayışa samimiyete dayalı yüzyüze ilişkilerdir. - Yazılı kurallara bağlı değildir. - Sosyal etkileşim çok güçlüdür. - İlişkiler uzun sürelidir. - Daha çok küçük gruplarda (aile, arkadışlık, köy, komşuluk) görülür. - Bütün toplumlarda görülebilir. b) İkincil İlişkiler: Daha çok cemiyet tipi bir teşkilatlanmada (şirket, sendika,kentler . . .) görülür. Özellikleri: - İlişkiler resmidir. Duygusal iletişim çok zayıf - Yazılı kurallara bağlıdır. - Kıss sürelidir. - Sosyal etkileşim çok zayıftır. - Daha çok büyük graplarda (şehir, şirket, resmi kurumlar ) görülür. - Kitle iletişim araçlarının etkisi çoktur. 2. Sürelerine Göre a) Tesadüfi (geçici): Kısa süreli (bir maçta biraraya gelen insanların ilişkileri)dir. b) Periyodik: Yılın belli zamanlarında kurulan ilişkilerdir. Mevsimlik işçilerin ilişkisi c) Sürekli İlişkiler: Çok uzun süreli ilişkilerdir. Aynı, köyde, şehide oturan insanlar arasındaki ilişkiler gibi. B - SOSYAL STATÜ VE ROLLER: Statü: İnsanlırn toplum içindeki yerini ifade eden bir kavramdır. Statü, kişilerin çocuk, doktor, müslüman, öğretmen, işveren, örneklerindeki gibi kim olduklarını belirtir, ona bir takım haklar sağlar ve yükümlülükler yükler. Statü Çeşitleri: 1. Verilmiş (edinilmiş) Statü: Kişilerin yetenek ve becerilerine bakmadan ve onların bir çabası olmadan, kendileri dışındaki faktörler tarafından sağlanır. Yani kişi doğumuyla, cinsiyetiyle veya yaşıyla ilgili bu statüyü elde eder. Örneğin, Yaşlı, genç, kadın, erkek, siyah, beyaz . . . 2. Kazanılmış Statü: Kişilerin kendi çabaları sonucu elde ettikleri stütüdür.Örneğin, anne, baba, öğretmen rolü çok büyüktür ve çok çabuk değişebilir. Sosyal Prestij (İtibar): Bir bireye ya da kümeye (grub) başka birey ya da kümelerle, ilişkilerinde üstünlük sağlayan duruma denir. Doktorluk statü,doktorun sevilmesi, aranması durumuna prestij denir. Statünün Özellikleri: 1. Her insan birden fazla statüye sahip olabilir. 2. Bazıları doğuştan bazıları sonradan kazınılır. 3. Bazıları doğumdan ölüme kadar değişmezken koşulları daha kolay değişir. 4. Her stütü belli kurallara bağlıdır. 5. Statüler arası ilişkiler ağı vardır. 6. Toplumdan topluma değişiklik gösterebilir. Anahtar (Temel) Statü: Bireyin sahip olduğu statülerden toplum da en etkin olanına anahtar statü denir. Anahtar stütü kişinin toplum içindeki kişiliğini belirler. Cumhurbaşkanı, General, Öğretmen, İmam genellikle kişinin diğer statülerine göre anahtar stütü niteliği taşır. Rol: Toplumun bireyden statüsüne uygun olarak beklediği davranışlarına rol denir. Kişinin her taşıdığı statüye göre bir çok rolleri vardır. Her rol, diğer rollerle olan ilişkilerinin derecelerine göre var olur ve anlam kazanır. Statünün dinamik yönüdür.Bir kimse hem öğretmen, hem sporcu hem parti üyesi olabilir.Rol Pekişmesi: Rollerin birbirini kolaylaştır-masıdır. Ana okulu öğretmeni Rol Çatışması: Bireyin sahip olduğu statülerine uygun rolleri arasında herhangi birine uygun davranışı yapacağına karar verememesi haline rol çatışması denir. Örneğin, bir müdürün evde müdür rolüne devam etmesi, subayın evdekilere asker imiş gibi davranması C - SOSYAL DEĞERLER: Değerler, kişilerin düşünce, tutum ve davranışla-rında birer ölçüt olarak ortaya çıkan ve sosyal yaşamın vazgeçilmez bir öğesini oluşturur.Değerler: Bir gruba ya da topluma üye olanların uymak durumunda oldukları genelleşmiş ahlaki inançlardır. Neyin iyi, güzel ve doğru; neyin kötü, çirkin ve yanlış olduğunu gösteren kriterlerdir. Sosyal Değer Çeşitleri: 1. Pratik Değer: bir toplumun üyelerini birarada tutmaya yönelik inançlardır.Bu değerler kişiler arasında birlik ve dayanışmayı bozacak eğilim ve davranışları kötülerken, toplumun ihtiyaçlarını giderecek davranışları özendirir. 2. İdeal Değer: İnsanın ideside neler yapması gerektiğine ilişkin davranış modelleri önerir. Çoğuna uymak günlük yaşamda mümkün olmasa da önemleri büyüktür.Çünkü, insanları bencillikten kurtarır, toplum sorunlarıyla ilgilenmeye, yüksek ahlaki değerler edinmeye özendirir.3. Egemen Değer: Özgürlük, bağımsızlık, yoksulları korumak, namuslu olmak gibi tüm toplumca benimsenmiş ve korunan, uzun zamandan beri varlığını sürdüren değerlere denir. Özellikleri: - Toplum fertlerinin ortak duygu ve düşüncelerini yansıtırlar. - Toplumun birliğini güçlendirirler. - Toplumsal kurallara temel oluştururlar. - Zorlayıcıdırlar. - Toplumda kuşaktan kuşağa aktarılırlar. - Ahlaki, dini inanç ve ilkelere dayanırlar. - Toplumdan topluma değişirler. - Zamanla aynı toplumda değişebilirler. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|