![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ateş Çiçeği-20
Avcı kollarına ayrılmış Arif Bey taburları Bolu'ya yaylım ederken katıldı aralarına komutanı firar eden askerler Kitaplar böyle söyler Gitgide yaklaşan hengame sanki ölümün sesiydi Ürkmüş davarlar gibiydi ahali kürnedi Saklananlar / tek başına korkuya yenik düştü yeniden sokaklara döküldü Kaçanlar / kaçacak yer bulamayıp geriye döndü Yürekler patlamış balonlar gibi söndü Arif Bey bu saklanmak kâr eylemez Onun için aşikâr yerin yedi kat altı ve iğnenin deliği Arif Bey bu / azrailin gölgesi Hiç kimse elle gelen düğün bayram diyemedi Elleri sırıklılar / Başları sarıklılar Korkuya teslim oldular Kesik kesik / Ürkek ürkek Gâh susup gâh konuştular Sustukça sur kesildi Azmanlaştı konuştukça korku denilen canavar Bolu sokaklarında alınan tedirginlik nefesiydi Birlikte padişahçıları suçladılar Bağırıp çağırdılar sövüp saydılar Ufak ufak Kuva-i Milliyeci oldular Kimisi dam başına kimisi minareye çıktı Hışım gibi yaklaşan atlılara baktılar Bindi yaylasına Hoca Süreyya aklı selim umur görmüş bir adam Yanında kasaba eşrafı Arkasında ak bayraklar taşıyan halk Yürüdüler.... Bu gelen yedi kardeşten ileri atının üzerine Bir kıyamet gibi Yarbay Arif Bey Bir orman yangını silip süpüren Canalıcı gibi bir şey Durdu bütün haşmetiyle Baktı küçümseyerek Titreyen ak sakalları sırılsıklam yaş Süreyya Efendi'ye Bütün suçlu Mutasarrıf Haydar Bey Ahali arada kaldı başsız - devletsiz Eski mebus Aptilvahap Boyacıoğlu Hamdi Kardeşi kardeşe kırdıran / güruhu kandıran İrvanlı Emin - Çubukçu Sabri Mengeneden Avukat Nuri ve Müftü Ahmet Efendi Şimdi kalem kırdılar kardeş elinden katline bu yoksul ahalinin Öz canları baldan tatlı Tuttular yolunu Düzce'nin Saflarında ölmedikçe Bütün orduların çiğnediği Koyunlardan daha mazlum işte bu ahali Korkunun önünde yürüyen sürü... Ve ahali paçavralar içinde hayaletler gibiydi Avurtları çökük Gözleri kurban gözleriydi Yalın ayaklarında bin yılların yoksulluğu Arif Bey'in çevresinde tavafa geldi Yalvardı bükük boyunlar ince bilekler - korku yalağı gözler O sustu / Ölümdü sanki susan Ve sanki ölüm insafa geldi... Sessizce şehre girdi bir bölüm asker Binbaşı İhsan'ı Merkez Komutanı atadı Arif Bey Son derece muzaffer at sürdü kaplıcalara Düşündü Dinlemesi elzemdir beden denilen şey... Bolu Merkez Komutanı Binbaşı İhsan dahi Mutasarrıf Vekili Dışarıda yıldız yüklü bir gece Uyku uyumamış akşamdan beri Dağıtmış mıntıkaya nöbetçileri Pencereden karanlığa bakıyor Karanlık işkilli / Böcekler cikiliyor Gece akıyor Uzaktan uzağa şafak Birazdan saracak sokakları kuş sesleri Hükümet Konağı'nın penceresinde Binbaşı İhsan Bey'in yorgun ela gözleri... Ansızın bir silah sesi uykuda deldi geceyi Sonra bir daha - bir daha Havada kurşun selleri Atlıya yaya bir ahali Aç kurtlar gibi dehşet hayvani Sökün etmiş geliyordu Düzce'den Sürüleyip yedlerinde artan kalabalığın çoğaldıkça azalmıştı korkusu Baltalı- silahlı- eli değnekli Ayak yalın- perperişan bir garip haçlı ordusu Aktılar Bolu üstüne boz bulanık bir deli su...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|