![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57911
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bastığım topraktan utanarak yürüdüm yollarında
Şehrimin bütün gizemli kapılarını sana açtım, Hasretler çektim içime, sonra Firakın gelip çöreklendi en senli yanıma bir gece, Dağ olup üstüme üstüme yürüdü gidişin Acılar görmüş yüreğimin takati bir tek hayalin O da heyula, can kavgası, en acılı ölüm armağanı.. Yokluğunun en tenha yerinde Kırmızı plakalı matemler birikir gözyaşlarımla, Seyrine tutulduğum yeşil dalgalı özlem Ve yürüdükçe en onmaz yerime özlemlerin gelip oturur, Süt mavisi düşler yanaşırken içime Karanlığa göz kırptım nedensizce! Seni sözlerden, cananı cansızlardan öğrendim! Ham umutları kovdum kapımdan pervasızca Asra yeminler olsun ki Lal arzularım olmadı sana dair, Köhne ciltli ama yaldızlı yüreğimin sahibi En cimri yanımdı seni şiire yazmam! Senden mülhem şiirim, şuurum İlmi kalemle tahsil ettim Bengisu tadında bir dirhem mürekkepte buldum cinanın yolunu! “Siyahnur”un rahmetin huzmesi oldu, Gülistanlığımın şehremini! Gittiğin “kün” emriyle gel, Kalelerimizin içindeki devşirme subaylar Keçe külahlıların esiri şimdi! Vakit yaklaştı Kutlu bir doğumun sancısını çeker insanlık Artık güneşten bile daha aydınlık umutlarımız, Yüzümüzde yusufî bir tebessüm Gönlümüzde davudî sesli çağlayanlar fışkırır, Demir almak değil Artık demir atmak zamanı!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|