![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şimdi tedirgin bir öğle sonudur zaman
Nice çiçekler suluyorum ellerimle Begonyalar büyüsün diye Gülüşlerin tökezlerken dudaklarında Ne çok şeyi unutmak isterdim Bir çoban türküsünde Kaç kez kırmak istedim kalemimi bilsen Lakin işte yoktun sen... İşte başucumda gülümsüyor akşam Üstümde içli bir derviş edası Kulağımda ürperen, bir annenin sedası Hanidir görünmüyor çiçekçi kız Yalnızlığı deli gömleği gibi giyerken Yüreğimde saltanatın yıkılırken Kaç kez vurmak istedim kalbimi bilsen Lakin işte yoktun sen... Gün sonunda koynuna alır lacivert gece Bir mahşer sessizliğiyle uyurken aşk Yoktur yüreklerde artık bir firak Bir kar soğuğu sesine hasretim Bir de sessizliğin sensiz gürültüsü Gibi çınlar eylülün cüretkâr sesi Kaç kez kayboldum soğuğunda bilsen Lakin işte yoktun sen...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|