![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() sormayın kim olduğunu
o işte adını sunarsam kulaklarınıza dilim tutuşur hektar hektar yanarım bir aysberge çarparım dağılır bin parça olurum o işte direnişimin yılgınlığı dişleriyle geveleyip ismimi cismimi tükürdü aynadaki aksine berteraf edip suretimi yıktı kapıları üstüme bu kaçıncı siyanür şisesi bitirdiğim kaçıncı ben doğmayacak kızımın babasını yitirdiğm bu kaçıncı sitem kaçıncı kahır bu kaçıncı ajitasyon bu kaçoncı kurşun kaçıncı kalibre bu kaçıncı balistik raporu bu kaçıncı faili meçhul infilakım o işte analiz edemediğim neşter ısırığı kalbimde özlemindeki vebanın anti virüsü dudağıyla dili arasında ki yoğun trafik hattında gizli o zamana sığmayan ışık hızında onsuzluk kaplumbağa sürecinde agresif yönüme zincirleri perçinlemek sebep olsa gerek aydınlık sokaklarda ki karanlığıma korkularımın o kurak o çorak o çatlak topraklarında kanımla suladığım bir karanfil yeşerttim adını onun adı koydum o ise hala ismini bilmiyordu isminin nerede yazılı olduğunu bilmiyordu ki parmaklarımla yarabilseydim gövdemi çıldırabilirdi o bir içimlik serin gözlerini açıpta görebilseydi onun için neleri talan ettiğimi eğer bir görebilseydi o her zaman aptal bir körebe oyunu içinde müptelasıdır ebeliğin bir kez olsun kazara bile sobelemedi beni keşke bir brıtushum olaydı öyle sadık öyle vefakar o kadar hain sırtımda ki ihanet bu kadar uzun sürmezdi böyle hergün milyonlarca kere ölmektense meltemine doygun fümesine bürünmüş bulutlu bir eylül sabahında bir elma ağacının kolları arasında ölmek yakışırdı gözleri bir mermi olsa hiç teretdüt etmez yutardım hani ölsem öldüğümü bilmez ya tutup cesedimi sersem ayaklarına çiğner cesedimi kaldırımlarla beraber eğer bir duyabilseydi *******i buğulu köpek sesleri arasında ram olan haykırışlarımı kendini asla affetmeyecekti boğaz esintisindeydi saçları saçının her teline kahrımı bağlasam yetmez ruhumu kaybedeli çok oldu hükümsüzdür şimdi kim bilir hangi çöp şehrin idrar kokan mezarlığındadır hangi günah temizler bu kirli düşünceyi bu ayıp bana yeter sanırım beni onun saçlarıyla azı dişlerimden asın az mı açlığımı bastırdım çürüyen etimle toprak kabul etmez gömmeyin beni tören filan istemez beni onun saşlarıyla kefenleyin ben artık yalnızlığımın bana verdiği yetkiyle tüm illegal aşklara ve gayri resmi sevişmelere müebbet biçiyorum kepenk indiriyorum buluşmalara sinema salonlarına turkuaz akşamlara amonyaklı merhabalaşmalara bir yalnızlığa daha temel atıyorum tahaütsüz bir kimsesizlik yolluyorum kimsesizliğime etobur bir sevdaya vejeteryan yaklaşıyorum gebermekteyim sessiz ve kimsesiz bu gece isyanım var asil yalnızlığıma kaypak hayat hikayemi sersem özlemimi budala hasretimi ay ışığında yakıp bana ait olmayana gidiyorum
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|