![]() |
![]() |
#1 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1284
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sırtlanlar
Sırtlangiller (Hyaenidae), etçiller (Carnivora) takımına ait bir familya. Dış görünüşleri ile köpeklere benzemelerine rağmen aslında kedimsiler (Feliformia) alt takımına dahillerdir ve bilimcilerin fikirlerine göre misk kedisigiller (Viverridae) familyasından türemişlerdir. Günümüzün sırtlangilleri Afrikada ve Güney ile batı Asyada yaygındırlar. Leş yiyicileri olarak tanılırlar. Türkiyede rastlanılabilen tek temsilcisi çizgili sırtlandır. Sırtlanların ortak özelliklerinden en mühimi, ön bacaklarının arka bacaklarından daha uzun olması. Tırnaklarını kedigiller gibi geriye çekebilme kabiliyetine sahip değillerdir. Sırtlanların cinsel organları tüm memelilerin arasında en ilginçleridir. Dişilerin klitorisi o kadar büyüktür ki, hatta "pseudopenis" olarak tanımlanır. Ayrıca etrafında testislere benzeyen torbacıkları vardır. Bu yüzden sırtlanların cinsiyetini belirlemek yakından izlenilse bile zor olabilir. Bu anatomik özelliklerinden dolayı eskiden çift cinsiyetli oldukları düşünülmüştür ama bu kesinlikle yanlıştır. Sınıflandırma Alt familya Hyaeninae 1- Çizgili sırtlan (Hyaena hyaena) 2 - Kahverengi sırtlan (Hyaena brunnea) 3 - Benekli sırtlan veya Gülen sırtlan (Crocuta crocuta) Alt familya Protelinae 1. Yer kurdu veya Böcekçil sırtlan (Proteles cristatus) Asıl sırtlanlar (Hyaeninae), sırtlangiller (Hyaenidae) familyasının bir alt familyası. Büyükçe sayılabilecek karasal etobur memelidirler. Afrika kıtası ve Hint alt kıtasına özgüdür. Leş de yerler. [[cıta ]], pars gibi güçlü hayvanların elinden kolaylıkla avlarını alabilirler. Afrikada bulunan etobur hayvanların arasındaki en güçlü çeneye sahip hayvanlardır. Asıl sırtlanların çeneleri o kadar kuvvetlidir ki kemikleri bile kırabilirler. Bu yüzden çok aç kaldıklarında kemik yedikleri de görülmüştür. Asıl sırtlanlar "klan" adı verilen küçük gruplar halinde yaşarlar ve klanın başında bir dişi vardır. Sürüyü ava yönlendiren ve sürüye yol gösteren kraliçedir. Klanlar bir veya üç erkekten ve dişilerden oluşur. Hiyerarşik bir düzen vardır, en üst tabakada kraliçe bulunur. Erkekler en alt tabakada yer alır. Genelde en çok yavrulayan kraliçedir. Ancak bazı klanlarda kraliçenin davranışları saldırganlık düzeyine ulaşabilir. Klandaki diğer sırtlanlar için dayanılmaz bir hal alabilen bu durum sonucu "devrim" olur ve kraliçe tahtından indirilir. Yinede bu durum oldukça ender görülür. Asıl sırtlan klanlarının kendilerine ait olan ve savundukları bir bölgeleri vardır. Diğer sırtlan klanlarıyla yaşanan çarpışmalar az olsada en büyük tehdit geniş aslan sürüleridir. Özellikle az sayıda sırtlandan oluşan klanlar için bölgelerinin aslanlar tarafından işgal edilmesi ölümcül sonuçlara yol açabilir. Bölgelerini koruma stratejileri saldırıp öldürmeye yönelik değildir. Yalnızca sayıca üstünlük sağlayarak göz dağı verip korkutma amacı güderler. Ancak özellikle erkek aslanlar sırtlanlardan hiç hoşlanmazlar. Yakaladıkları sırtlanları öldürmekte tereddüt etmezler. Bu sırtlan klanları için acı kayıplara neden olabilmektedir. Çizgili sırtlan (Hyaena hyaena), Bayağı sırtlan olarak da bilinir, sırtlangiller (Hyaenidae) familyasına ait, familyanın diğer üyelerinden daha küçük olan bir sırtlan türü. Yalnızca Afrikada bulunan diğer sırtlan türlerinden farklı olarak bu tür Asyada, hatta Türkiyede de bulunur. Çizgili sırtlan diğer sırtlanlardan (örneğin: benekli sırtlan) daha zarif bir vücut yapısına sahiptir. 110 cm uzunluğa (+30 cm kuyruk) ve 40-50 kg ağırlığa varır. Sırtından bir sırada büyüyen kıllarını korkutmak için havaya dikebilir; böylece asıl olduğundan daha büyük gözükür. Rengi gridir ve tüm vücudunda belirgin siyah çizgileri vardır. Bu makale, online kullanıcı topluluğu tarafından oluşturulan ve düzenlenen özgür ansiklopedi projesi Wikipedianın Türkçe versiyonu Vikipedideki Hayvanlar maddesinden kopyalanmıştır. Bu makale, GNU Özgür Belgeleme Lisansı ilkeleri kapsamında özgürce kullanılabilir. Yunuslar Yunus, balinalar (Cetacea) takımının dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içindeki yunusgiller (Delphinidae) familyasında sınıflanan türlerin büyük çoğunluğu ile nehir yunusları (Platanistoidea) üst familyasında sınıflananların tümü için kullanılan ortak addır. Başta kıta sahanlıklarının görece sığ denizleri olmak üzere, tüm Dünya denizlerinde ve bazı nehirlerde bulunan yunuslar etçil canlılardır ve genellikle balık ve mürekkep balığı ile beslenirler. Yunusgiller (Delphinidae) familyası, balinalar (Cetacea) takımı içindeki en kalabalık familyadır ve evrim süreci açısından da görece yenidir: üyeleri yaklaşık 10 milyon yıl önce, Miyosen devrinde ortaya çıkmıştır. Yunusların hayvanlar âleminin en zeki canlılarından olduğu kabul edilir ve arkadaş canlısı genel görünümleri ile oyuncu tavırları, onları insanların gözünde popüler bir yere koyar. En sık rastlanan yunus türü olan ve "yunus" denildiğinde ilk akla gelen canlı, 1970li yıllarda Türkiyede de yayınlanan ABD televizyon dizisi Flipperın özellikle popülerleştirdiği ve Türkçede "şişe burunlu yunus" (ya da "afalina") olarak anılan Tursiops truncatus türüdür. Ancak, yunusgiller (Delphinidae) familyasının tipik türü Tursiops truncatus değil, Türkçede "tırtak" adı ile anılan ve bayağı yunus (Delphinus) cinsi içinde sınıflanan Delphinus delphistir. Yunusgiller (Delphinidae) familyası içindeki görece büyük altı tür, bu familya içinde sınıflandıkları için aslında yunus olsalar da daha çok "balina" adı ile anılır. Bu canlılar şunlardır: * Feresa attenuata - Cüce katil balina * Globicephala macrorhynchus - Kısa yüzgeçli pilot balinası * Globicephala melas - Uzun yüzgeçli pilot balinası * Orcinus orca - Katil balina * Peponocephala electra - Elektra balinası * Pseudorca crassidens - Yalancı katil balina Dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içinde bulunan ve açık olarak "yunus" adı ile anılan diğer türler, nehir yunusları (Platanistoidea) üst familyası içindeki dört familyada birer tür olarak sınıflanan Amazon nehir yunusu, Ganj ve İndus nehir yunusu, La Plata yunusu ve Yangtze nehir yunusudur. Yine dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı içinde bulunan Phocoenidae familyası ve bazı türleri, yunuslardan farklı olsalar da bazen "yunus" adı ile ilişkilendirilir. Örneğin İngilizcede, bu familyanın türleri için "domuz balığı" anlamına gelen bir kökten genel porpoise kelimesi kullanılır ve bu kelime, özellikle gemiciler ve balıkçılar tarafından herhangi bir küçük yunusu adlandırmak için kullanılmıştır. Türkçede Phocoenidae familyası için "domuz balinaları", "nehir yunusları", "liman yunusları" ve "liman yunusugiller" gibi adlara rastlanabilir. Bu familyanın tipik türü olan Phocoena phocaena için ise "domuz balinası", "mutur""gerçek yunus", "azak yunusu" ve yalnızca "yunus" adlarının kullanıldığı görülebilir. Sınıflandırma Yukarıda verilmiş olan bilgiler ışığında, "yunus" ortak adı ile anılan canlıların sınıflama listesi aşağıda sunulmuştur; yalnızca ilgili familya (yunusgiller - Delphinidae) ile üst familya (nehir yunusları - Platanistoidea) ayrıntılı verilmiştir. * Takım : Cetacea - Balinalar * Alt takım : Odontoceti - Dişli balinalar * Familya : Delphinidae - Yunusgiller * Cins : Cephalorhynchus * Tür : Cephalorhynchus commersonii - Alaca yunus * Tür : Cephalorhynchus eutropia - Şili yunusu * Tür : Cephalorhynchus heavisidii - Benguela yunusu * Tür : Cephalorhynchus hectori - Beyaz başlı yunus * Cins : Delphinus * Tür : Delphinus capensis - Uzun burunlu bayağı yunus * Tür : Delphinus delphis - Kısa burunlu bayağı yunus, tırtak * Cins : Grampus * Tür : Grampus griseus - Gri yunus * Cins : Lagenodelphis * Tür : Lagenodelphis hosei - Sarawak yunusu * Cins : Lagenorhynchus * Tür : Lagenorhynchus acutus - Atlantik beyaz yanlı yunusu * Tür : Lagenorhynchus albirostris - Beyaz burunlu yunus * Tür : Lagenorhynchus australis - Siyah çeneli yunus * Tür : Lagenorhynchus cruciger - Kum saati yunusu * Tür : Lagenorhynchus obliquidens - Pasifik beyaz yanlı yunusu * Tür : Lagenorhynchus obscurus - Gölgeli yunus * Cins : Lissodelphis * Tür : Lissodelphis borealis * Tür : Lissodelphis peronii * Cins : Orcaella * Tür : Orcaella brevirostris - Irrawaddy yunusu * Tür : Orcaella heinsohni - Avustralya küçük yüzgeçli yunusu * Cins : Sotalia * Tür : Sotalia fluviatilis - Haliç yunusu * Cins : Sousa * Tür : Sousa chinensis - Pasifik kambur yunusu * Tür : Sousa plumbea - Hint kambur yunusu * Tür : Sousa teuszii - Atlantik kambur yunusu * Cins : Stenella * Tür : Stenella attenuata - Pantropik benekli yunusu * Tür : Stenella clymene - Atlantik dönücü yunusu * Tür : Stenella coeruleoalba - Çizgili yunus * Tür : Stenella frontalis - Atlantik benekli yunusu * Tür : Stenella longirostris - Dönücü yunus * Cins : Steno * Tür : Steno bredanensis - Pürüzlü dişli yunus * Cins : Tursiops * Tür : Tursiops aduncus - Hint-Pasifik şişe burunlu yunusu * Tür : Tursiops truncatus - Şişe burunlu yunus, afalina * Üst familya : Platanistoidea - Nehir yunusları * Familya : Iniidae * Cins : Inia * Tür : Inia geoffrensis - Amazon nehir yunusu * Alt tür : Inia geoffrensis boliviensis * Alt tür : Inia geoffrensis geoffrensis * Alt tür : Inia geoffrensis humboldtiana * Familya : Lipotidae * Cins : Lipotes * Tür : Lipotes vexillifer - Yangtze nehir yunusu * Familya : Platanistidae * Cins : Platanista * Tür : Platanista gangetica - Ganj ve İndus nehir yunusu * Alt tür : Platanista gangetica gangetica - Ganj nehir yunusu * Alt tür : Platanista gangetica minor - İndus nehir yunusu * Familya : Pontoporiidae * Cins : Pontoporia * Tür : Pontoporia blainvillei - La Plata yunusu Yakın tarihli moleküler çözümlemeler, henüz aksi kabul ediliyor olsa da yunusgillere dahil çeşitli cinslerin tek soylu olmadığını göstermiştir. Dolayısıyla, başta Stenella ve Lagenorhynchus cinsleri için geçerli olan bu durum nedeniyle, yunusgiller familyasının sınıflamasında ileriki yıllarda önemli değişiklikler olabilir. Bu makale, online kullanıcı topluluğu tarafından oluşturulan ve düzenlenen özgür ansiklopedi projesi Wikipedianın Türkçe versiyonu Vikipedideki Hayvanlar maddesinden kopyalanmıştır. Bu makale, GNU Özgür Belgeleme Lisansı ilkeleri kapsamında özgürce kullanılabilir. Kurt Kurt (Canis lupus), köpekgiller (Canidae) familyasının en yaygın türü. Köpek bir alt türü olarak kurdun yakın akrabasıdır. Özellikleri Kurt, ilk bakışta büyük bir köpeğe benzer. Daha yakından incelendiğinde vücudunun köpekten daha uzun, göğsünün daha yüksek ve daha ince olduğu görülür. Kurtların kafası büyük, kulakları kısa, püsküllü kuyrukları vücutlarının üçte biri uzunluktadır. Renkleri alt türlerine göre yöresel olarak değişir, beyaz, krem rengi, sarımsı, kızıl, gri ve siyah olabilir. Avrupanın ve Asyanın fazla sıcak olmayan bölgelerinde bozkurtlar çoğunluktadır. Daha kuzeye gidildiğinde siyah ve beyaz renkli kurtlara rastlanır. Kurtların boyutları da yöresel olarak değişir: * En büyük kurtlar Letonya, Beyaz Rusya, Alaska ve Kanadada görülür, 160 cm vücut uzunluğuna (+ 52 cm kuyruk) ve ayakta dururken 80 cm boya erişirler. Bu kurtlar 80 kg ağırlığa kadar ulaşabilir. * En küçük kurtlar Ortadoğuda ve Arap Yarımadasında bulunur, ancak 80 cm vücut uzunluğuna (+ 29 cm kuyruk) ve 20 kg ağırlığa ulaşırlar. Köpek ile kurt arasındaki farklar Genelde kurtları köpeklerden ayırt etmek mümkündür, ama bazen bir türün kurt olduğunu tespit etmek çok zor olabilir. * Kurtlar kuyruklarını çoğu zaman yatay ya da hafif dik tutarlar ama köpeklerin kuyrukları çoğu zaman dik ya da kıvrık durur. * Özellikle kafatasları çok farklıdır: Göz yüksekliği, kulak içi, Praesphenoid, Basis vomerus, Fissura petrobasialis, çene ve kesicı dişler kurtlarda ve köpeklerde birbirinden farklıdır. * Kurtlar senede bir kez yavru yapar, köpekler ise çoğunlukla iki kez yavrular. * Bir ayak izinin kurda mı yoksa köpeğe mi ait olduğu, izlerin sayısı ile tespit edilebilir. Kurtlar arka ayakları ile ön ayaklarının bastığı noktaya basarlar. Hatta birden fazla kurt birlikte yürüdüğünde arka arkaya gidip öndekinin izlerine basarlar. Böylece izlerin tek bir kurda ait olduğu zannedilebilir. Köpekler ise arka ayaklarıyla ön ayaklarının bastığı noktanın arasına basarlar. Dağılımı İnsanlar tarım ve sürü hayvancılığını geliştirmeden evvel, kurt, dünyanın en yaygın yırtıcı hayvanıydı. Tüm Avrasyada, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerikada yaygındı. Ancak özellikle Batı Avrupa gibi yoğun yerleşim olan gelişmiş ülkelerde insanlarca soyu tüketildi. Günümüzde Doğu Avrupa, Balkan yarımadası, Kanada, Sibirya, Moğolistan ve İranda kurtların bulunduğu büyük bölgelere rastlanır. Bunların dışında sadece, yalıtılmış (bazen 100den az hayvan bulunan) ufak bölgeler bulunur. Çok iyi uyum sağlayabilen bir hayvan olan kurt, kuzey kutbunun buz çöllerinden, Orta Asyanın ve Kuzey Amerikanın kum çöllerine kadar farklı habitatlarda yaşayabilir. Çoğu kurt, bozkırlarda ve ormanlarda yaşar. Erken çağlardan beri insanların sahip çıktığı açık alanlardan ormanlara kaçması yüzünden bir orman hayvanı olarak tanınmıştır. Ara sıra yalnız gezen kurtlara rastlanırsa da, genellikle bir sürüye bağlı olarak yaşarlar. Bir kurt sürüsü, anne, baba ve yavrularından oluşan bir ailedir. Kurtlar, ev köpeklerinden daha geç, ancak iki yaşında üreyebilir, bu nedenle iki yaşını dolduruncaya kadar ailelerinin yanında kalırlar. Bir önceki senenin yavruları kendilerinden küçük kardeşlerine bakarak ebeveynlere yardımcı olur. Anne ve baba, çocuklarına karşı daima serttir, bu yüzden sürünün içindeki hiyerarşi bellidir ve kimse otoriteyi sarsmaya cesaret etmez. Akraba olan iki kurdun çiftleşmesi (ensest) hiç görülmemiştir. Kurtlar çiftleşmek için yabancı bir kurt bulamazlarsa ömür boyu çiftleşmezler. Bazı eski kitaplarda bir kurt sürüsünün yapısı şöyle tarif edilir: ".. Sürünün başı alfa çiftidir ve onların dışında hiçbir üye çiftleşip yavru yapamaz. Sürünün içinde her üyenin farklı statüsü vardır. Sürünün içinde en son sırada, herkesin sataştığı bir "Kara koyun" vardır. Ara sıra kurtlardan birisi alfa üyelerine baş kaldırır ve kendi statüsünü yükseltmek için onunla dövüşür." Akraba olmayan kurtların bilimsel araştırmalar için bir araya kapatılarak izlenmesi sonucu ortaya konulan bu bilgiler doğadaki gerçekleri yansıtmaz. Bu şekilde bir araya getirilen yabancı kurtlar neredeyse her gün dövüşür. Gebelik yaklaşık 60 gün sürer. Genellikle 3 ila 6 (en az 1, en fazla 14) yavru doğar. |
![]() |
![]() |
![]() |
#n/a |
Bot
![]()
Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
|
GhencThurk (03-06-2008), TυяKѕ™ (03-06-2008) bu konu için teşekkür ettiler...
|
![]() ![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Geçerken Uğradım
![]() Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0 Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1284
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() kurtların Yaşamı ve Özellikleri
Efsaneler ve İnanışlar Kurtlar geçmişten bugüne kadar insanoğlunun yaşamında daima heyecan vermiş,korku salmış,büyülemiş,bilinmezliğini korumuş ve bunun sonucunda saygı duyulan bir yaratık olarak hayatımızda yerini almıştır.Kurtlar ve İnsanlar tarihin başlangıcından itibaren birlikte yaşamış başlangıçta birbirlerine rakip olmuştur.Fakat daha sonra İnsanoğlunun kurtların yeteneklerini ve yararlarını anlamasıyla bu rekabet, bugün evlerimizde beslediğimiz ve birçok konuda bizlere yardımcı olan köpeklere kadar uzanan çok sıkı bir dostluğun temelini atmıştır. Kurtlar bugün de yaşamımızda etkileyici bir yere sahiptir ve güncelliğini korumaktadır.Geçmişten beri süregelen birçok kurt efsanesi bugün de anlatılmaya ve filmlere konu olmaya devam etmektedir.Kurtlar ile birlikte yaşayan eski kabileler kurta olağanüstü güçleri olan bir yaratık olarak bakmakta,kendilerini ve sevdiklerini kurttan korumak için dans şeklinde ayinler düzenlemekte ve yine kendilerini kurttan koruyacağına inandıkları "Kurt başı" şeklinde ağaçtan yapılmış eşya ve kolyeler taşımaktadırlar. Bu kabileler inanışları dolayısı ile kurdun avlanma bölgesine girmemektedir Hindistanın kırsal kesimlerinde anlatılan, gerçekte yaşanmış bir öykü, her gece çadıra gelen ve özellikle çocukları uyku sırasında hiçbir şekilde ses çıkarmadan çadırdan sürükleyerek alan ve daha sonra iç organları yenmiş şekilde bulunan 70-80 kadar insanı konu almaktadır. Bu yaratığı gece karanlığında görenler, insan şeklinde,gözleri kırmızı renkte parlayan bir şeytan olarak tarif etmekteydiler. Yurt dışından bu olayı araştırmaya gelen görevlilerin kurttan şüphelenmelerine rağmen yöre halkı kurtlar ile yüzyıllardır barış içinde yaşadıklarını ve bir zarar görmediklerini söylüyorlardı.Ancak bölgede görülen iki kurdun öldürülmesi üzerine bu korkunç olay bir daha tekrarlanmadı. Yine Hindistanda çocukların kurtlar tarafından kaçırılmasına ve emzirilmesini içeren gerçek olaylara tanık olunmuştur. Roma İmparatorluğunun kuruluşuna da bir kurt öncülük eder.Efsaneye göre; Anadoluda Truvanın yıkılmasından sonra bir Truvalı topluluğu Aineiasın yönetimi altında Latium kıyılarına yerleşti.Aineias, ülke kralının kızı Lavinia ile evlendi oğulları Alba Longayı kurdular.Alba kralı Numitorun kızı Rhea Silvia,tanrı Mars tan gebe kalarak Remus ve Romulus adlı ikizleri doğurdu,ama Numitoru Alba tahtından indiren amcası Amuliusun eziyetlerini üzerine çocuklarını bir beşiğe koyarak Tevere ırmağına bıraktı.; beşik ırmakta Palatium kıyılarına kadar sürüklenerek karaya vurdu.İkizlerin ağlamasına koşup gelen dişi bir kurt onları emzirdi.Daha sonra ise Faestulus ve Acca larentina adlı çobanlar çocukları büyüttü. "Kurt Adam" efsanesini, yani insan zeka ve kabiliyetini koruyarak, bir kurtun ısırması ile kurt şekline dönüşen insanı, ya da ormanda kurtlar tarafından büyütülen küçük bir çocuğun öyküsünü duymayanımız yoktur.Bu öyküler yıllar boyunca filmlere ve kitaplara konu olmuştur. Burada Türklere yol gösteren "Asena" adlı dişi kurtu da belirtmeden geçemeyiz. Bütün Türk Ulusu bu kurta saygı duymakta ve adını bugün çocuklarımızda yaşatmaktadır. Yine kurtların kışın avlanmak için başvurdukları "Kurt Oyunu", Hunlardan Osmanlıya kadar bütün Türkler tarafından meydan savaşları ile kale kuşatmalarında benimsenerek uygulandı.26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Savaşnda Selçuklular, Bizans ordusunu,25 Eylül 1396da da Niğbolu Savaşında Osmanlılar da Haçlıları "Kurt Oyunu" ile yendiler. Kurt oyununun özü şöyledir: Genelde kışın aç kalan kurtlar,geceleyin köy ve mahallelere sokulmadan önce,uygun bir yerde alfa kurtun emri ile durarak üç kola ayrılırlar,iki kol o yerin sağında ve solunda pusuya yatarak saklanır;üçüncü yada fedai kolda;pusu yerini belirledikten sonra koşarak köy ve mahalleye dalar.Köpeklerin de ortaya çıkması üzerine korkarak kaçıyormuş gibi davranır.Bunu gören köpekler havlayarak kurtun peşine düşerler ve kurtları bölgeden dışarı çıkarmaya çalışırlar.Böylece çoğalarak bir sürü haline gelen köpekleri, fedai kolu ardına takarak pusu yerine çeker.Alfa kurtun işareti ile pusudakiler, köpeklerin dönüş yolunu keser, öndeki kolda geriye dönerek çemberi tamamlar ve köpekler kuşatılır. Görüldüğü gibi kurt tarih öncesi atalarımızın hayatta kalmasını sağlamanın yanında , tarih boyunca insanoğluna örnek olmuş ve yukarıda da belirtildiği gibi yaşam biçimi ile Türk Ulusunun kurtun avlanma taktiğini, savaş taktiği olarak kullanması sonucu nice zaferlerin kazanılmasına öncülük etmiştir.Kimbilir Türk Ulusunun gücü ve bir dönem Dünyaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğun başarısı buna bağlıdır.Ne dersiniz? Kanada nın bir bölgesinde ise insanlar her yıl geleneksel olarak tam bir dolunay zamanında biraraya gelirler.Yüzlerce araba ile kilometrelerce kuyruk oluşturaran insanlar ormanın yakınında durarak kurt ulumasını taklit ederler.Çevrede bulunan kurtlar bu çağrıya cevap verirler ve bölgenin dört bir yanından kurt ulumaları yükselir.Aileler kurtların ulumalarını sessizlik içinde dinlerler ve yeni yılda tekrar buluşmak üzere bölgeden ayrılırlar.İnsanoğlunun ormandan ayrılışının 25.000 yıl olduğunu düşünürsek ki bu insanoğlunun yaşamı ve gelişmesi yanında az bir zamandır,bir zamanlar birlikte yaşadığımız kurtlara özlem duyan Kanada da ki bu kişilerin davranışına şaşmamamız gerekir. Bu öyküler ve efsaneler,bizim köy hayatı yaşayan insanlarımızın kurtu "Canavar" ismi ile çağırması, herhalde bu gizemli hayvana duyulan saygı ve korkunun bir belirtisi olsa gerek. Aslında kurtların göstermiş olduğu saygıyı biz karşılıksız bırakmışız.Özellikle kurtun ana yurdu Kuzey Amerika da insanlar kendilerine yer bulabilmek için 1850-1900 yılları arasında birçok hayvanı katletmişlerdir.Amerikan kaynakları bu hayvan sayısını 50.000.000 adet civarında olduğunu ve bu sayının 2.000.000 adetinin kurtları kapsadığını belirtmektedir.Bu kadar çok sayıda hayvanın ve özellikle kurtun öldürülmesi doğal dengeyi tahrip etmiş ve otçulların sayısının artması ile yeşil alan ve bitki örtüsü yok olma düzeyine gelmiştir.Yeteri kadar kurt sağ olsaydı bu otçulları avlayacak ve doğayı dengede tutacaklardı.Sonuçta tekrar insanlar silahlarını ele almış ve yine hayvan katliamına girişmişlerdir.. Bugün Amerika doğal dengenin korunmasının ne kadar önemli olduğu bilincini "Yellow Stone", "Yosemite" gibi doğal parklar ile insanlarına geç de olsa aşılamıştır. Bizim insanlarımız ise henüz bu değeri anlamamıştır.Çok yakın tarihte ekranlardan bir kurtun yaralı olarak nasıl can çekiştirelerek öldürüldüğünü ve en vahşi yaratık, yani insanın maskarası olduğunu izledik.Oradaki insanlar vahşiliklerini ve acımasızlıklarını sergiliyorlardı ve yanlarındaki çoban köpeklerine yaralı kurtu boğması için teşvik ediyorlardı.Ancak şaşırtıcı bir biçimde köpekler yine biz insanoğlunu utandırarak o halde bulunan atasına saldırmamış ve bize yine dersimizi vermişlerdir.Bu dersi alacak kafalar bir panayır havasında eğlenmeye devam etmişlerdir. Genel Görünüş Dik kulak,uzun ve fazla keskin olmadan son bulan baş ve çene yapısı ile araştırıcı ve keskin bakan gözlere sahiptir.Kafa yapısı Alman Çoban Köpeğine benzemektedir.Ancak daha uzun ve geniştir. Çoğunlukla gri ve siyah tonda kürke sahiptir kahverengi ve daha açık tüyler de kürk üzerinde gözükmektedir.Kutup bölgesinde yaşıyan kurtlar ise beyaz renkli kürke sahiptir.Erkek kurtlar dişilerden 25 % daha büyük ve gösterişlidir. Birçok erişikin Gri Kurt dişilerde 56 kg,erkeklerde ise 80 kg kadar ağırlığa çıkmaktadır.Omuz yükseklikleri 68-78 cm arasında değişmektedir.Çoğunlukla ortalama bir köpek boyuna yakındır.Ancak göğüsleri köpeklerden daha geniş,ve bacakları daha uzun ve patileri daha kalındır.Buna rağmen kurtların sol ve sağ ayak izleri birbirlerine daha yakın seyretmektedir.Ayrıca kış kürküne bürünen bir kurt tüylerin verdiği uzunluktan dolayı (5-6 cm ile 15 cm arasında vücudun değişik bölgelerinde değişir) daha büyük gözükebilirler.Kuyrukları Alman Çoban Köpeğinkine benzer, çalı gibi tüylüdür ve uzunluğu vücut uzunluğunun birçeyreğini kapsamaktadır yaklaşık 35 cm. Çene ve Dişler Köpeklerden daha büyük,uzun ve güçlü bir çene ile keskin diş yapısına sahiptir.12 kesici,4 köpek,16 küçük azı ve 10 azı dişi (4 tane üst çenede 6 tanesi alt çenede) olmak üzere 42 adet dişe sahiptir.Dişlerinin uzunluğu 2.54 cm kadardır ve uca doğru giderken hafifçe kıvrılır.Kurtun çene basıncı 2.5 cmlik bir kare içine 750 kg olarak hesaplanmıştır.Bu basıncı Alman Çoban Köpeği ile kıyasladığımızda iki kat daha fazla olduğunu görürüz.Alman Çoban Köpeği 2.5 cmlik bir alan içine 320 kg baskı uygular.Kurtlar dişlerini avlarını öldürmek ve parçalamak için kullanırlar,avlarını çiğnemezler lokmalar halinde yutarak sindirirler veya kusarak yavrularını beslerler. Hareket ve Hız İnsanlar,köpekler ve kedigiller aynı prensipte yürüler yani ayak tabanlarımız yer yüzeyi ile temas etmektedir.Kurtlar da ise farklıdır.Kurtların patileri tamamiyle yer ile temas etmez patilerinin ucunda yürüyor gibidirler.Arka ayakları ön ayaklarını takip eder.Ön patileri arka patilerine göre daha geniştir.Bu kurta kış aylarındaki kar örtüsünde daha rahat tırmanma ve koşma imkanı vermekte ve ağırlığını yüzeye dağıtarak kaymayı ve yumuşak zeminde kara batmayı önlemektedir.Kurtların beş adet tırnağı vardır ama bunların dört adeti oldukça gereklidir.Patilerinin arası köpeklerde olduğu gibi sert ve dayanıklı kıllarla örtülmüştür.Bu ona kaygan zeminlerde daha iyi tutunma sağlar.Tırnakları sağlamdır ancak keskin değildir.Çünkü yürüyüşde daha fazla ön tarafı kullanduğı için doğal olarak törpülenir.Tırnaklar toprağı kazmak ve koşu esnasında yüzey ile teması kuvvetlendirmek için kullanılır.Avlanma esnasında kedigillerde olduğu gibi tırnaklarını avı yakalamak için kullanmaz.Kurtlar tırıs,koşu ve dörtnal olarak ayrılan dilimlerde hareket ederler.Bacakları köpeklere nispeten daha uzundur ve bu uzunluk ona hız ve çeviklik sağlamaktadır.Saatte 6.4 km hızla yürüyebilir.Seyahat ve av takip esnasında tırıs koşuyu tercih ederler bu esnada hızları 12.8 - 16 km/saat arasında değişir. Kurtlar avlarına saldırdıkları veya onları test etmek istediklerinde en hızlı şekilde koşarlar bu esnada hızları saate 64km ye kadar çıkar ve bu hızlarını uzun kilometreler boyunca koruyabilirler. Koku Alma ve İz Takibi Kurtların dünyasında koku önemli bir yer taşır.Koku yoluyla kurt avını,ailesini bulabilir vaya bir düşmanı sezinleyebilir.Ayrıca köpeklerde olduğu gibi kurt bölgesini koku bırakarak belirler ve bu koku ile yine diğer sürülerin bölgesini tanıyabilir.Ayrıca yine bırakılan kokulardan bölgedeki dişi ve erkek varlığı ile bölgenin nekadar sıklıkla ziyaret edildiğini anlayabilir.Kurtun koku bezleri anüs civarıdadır ve bu bezlerden yayılan koku, kurt için bir parmak izi gibidir ve kişisel bir bilgi taşırlar.Kurtlar,diğer kurtlara bölgelerini belli etmek için genelde bu kişisel bilgilerini taşıyan kokularını 91 metre aralıklarla bırakırlar ve sınırlarını belli ederler.Kurtların koku alma düzeyi oldukça gelişmiştir ve hava şartları uygun olduğu takdirde kurtlar sürü üyelerininn ve avlarının kokusunu 2.5 - 3 km uzaktan alabilirler.Avlarını da yerde bıraktığı koku ve avın atmosfere karışan vücut kokusunu takip ederek ulaşırlar. İşitme Duyusu Kokudan sonra kurta yardımcı olan ikincil duyusu işitme duyusudur..Kurtlar ormanda 9-10 km uzaktan açık arazilerde ise 11 km kadar uzaktaki sesleri duyabilirler.Kurtların kulakları 25 Khz değerindeki sesleri algılayabilir bu rakam araştırmalara göre 80 Khz kadar çıkmaktadır.İnsan kulağının duyabileceği limit ise 20Khz dir.Bu özelliği ile kurtlar köpeklerden daha iyi bir duyu organına sahiptirler. Görüş Kapasitesi Kurtlar önlerindeki hareket eden objeleri rahat şekilde görmektedirler.Hareketsiz objeler kurtu yanıltmaktadır ve bu anlarda koku alma duyularını harekete geçirirler.Görüş açıları 180 dereceden az bir görüş sahasını kapsamaktadır.Kurtların avladıkları hayvanlar ise genelde 300 dereceye kadar varan bir görüş açısına sahiptir. Tat Alma Duyusu Araştırmalar tat alma duyusunun az olduğunu bunun yerine avın kokusunun önemli rol oynadığını göstermiştir.Kurt ve köpekler dört ana başlık altındaki tatları hissetmektedirler.Bu öğeleri tatlı,acı,tuzlu ve ekşi olarak sınıflandırmak mümkündür.Kurtların yiyeceklerinde tatlı minimum rol almaktadır. Yaşam Süresi Yabani yaşamda kurtun yaşam süresi 13 yıl veya daha fazladırEğer korumalı doğal parklarda yaşıyorlar ise 16 yıla kadar yaşamlarını sürdüreblirler.Fakat çoğunlukla kurtlar 8 yaşına kadar yaşamaktadırlar.Kurtların yaşam süresi insan popülasyonun artmasıyla ve popülasyonun öldürme isteği ile azalmaktadır.Ancak yukarıda da değindiğimiz gibi korumalı doğal parklar içinde daha uzun bir yaşam süresine erişmektedirler.Bunun nedeni ise koruma bölgesi içinde silahlar,doğal düşmanlar,tuzaklar, yılanlar ve zehirlerden uzak kaldıkları içindir. Sürü Yaşamı ve İletişim Her memeli kendisine ait bir aile içinde yaşarlar.Ancak bu aile yapısı kurt yaşamında daha köklü bir biçimde gelişmiştir.Sürü topluluğunun istisnasını sürü kurallarına karşı gelmiş ve sürüden atılmış yalnız kurt oluşturur.Bu kurt en yakın sürüden 10 km ile 1000 km arasında değişen uzaklıkta yaşamaya mecbur edilir.Ancak kendisine bir eş yada hakimiyetini kabul ettirecek bir sürü ile bu sürünün yaşaması için yeterli bir bölge bulamaz ise hayatta kalması çok zordur.Kurt yalnız başına büyük hayvanları avlayamaz ,yeteri kadar da kendini hayatta tutucak av bulamaz ise sonu çok kötü olabilir. Kurtlar ailesi yapısı içinde hayatlarını sürdürürler ve biz bu aile yapısına sürü olarak adlandırmaktayız.Kurt sürüsü Alfa erkek ve Alfa dişinin kontrolü altındadır.Sürünün diğer üyeleri genç ve yaşlı kardeşlerdir.Ayrıca aynı kana sahip olmayan kurtlarda sürüye kabul edilmektedir.Eğer sürü kurallarına uyulur ise bireyler sürü ile birlikte yıllarca yaşayabilirler. Sürü genelde sekiz ila onbeş kadar üyeden oluşur.Daha az veya çok olabilirler.Sürüdeki hiyeyarşi baskın kurtun diğer sürü üyelerine kabul ettirdiği gücü ile yapılanır.Bu gücü ortaya koyarken bireyler dövüş,ısırma ve alışkanlıklarını kullanırlar."Alfa" erkek ve "Alfa" dişinin bir alt basamağında "Beta" erkek ve "Beta" dişi bulunur.Diğer basamak ise "Omega" erkek ve "Omega" dişidir.Her birey kimin hakimiyetini kabul edeceğini bilirken,bazı bireylerde bir üst basamağa tırmanmak için yarışırlar.Bu yarışı kaybeden ve kurallara uymayan kurtlar baskın alfa erkek ve dişinin zorlaması ile sürüden ayrılırlar.Kazanan ise sürünün yeni hakimidir. Sürü içinde üyeler rütbelerini kararlı ve değişmez bir biçimde gösterirler.Yüksek rütbedeki erkek veya dişi, diğer üyeye saldırganlığını ve kararlılığını göstermek için kuyruğunu kaldırır,kulaklarını dik olarak ileride tutmaya çalışır ve yanaklarını geri çekerek dişlerini gösterir ve hırlamaya başlar bu arada sırtındaki tüylerinin bir kısmını kabartarak kendini büyük ve tehdit edici olarak gösterir. Bu kesin ve korkutucu davranış karşısındaki alt birey, kendini tehlikeli olmadığını anlatmak ve küçük göstermek için yere yatar kuyruğunu bacakları arasına sıkıştırır,kulaklarını geriye doğru yatırır ve yuvarlananır aynı zamanda liderin ağzını yalayarak "Tamam sen benden güçlüsün ve senin liderliğini" kabul ediyorum der.Bu davranışlar çok az sayıda kavga ile sonuçlanır.Çünkü kurtlar kavga sırasında aldıkları yaralardan ötürü acı çekeceklerine ve aynı zamanda avlanma yeteneklerinin kayba uğrayacaklarını iyi bilirler.Alfa kurtlar sürü içerisindeki yerini diğer üyelere dostçada bildirirler.Alfa kurt yaramazlık yaptığına inandığı yavrularına veya bireylere çok yakın yaklaşarak dişlerini üyeye gösterir ve göz temasını korur.Bir alt basamaktaki üye bu davranış karşısında gözlerini liderden alarak başka yöne bakar ve yine lider önünde özür dilemek için yuvarlanmaya ve yalanmaya başlar. Eğer alfa kurt üyeyi cezalandırmak istiyor ise üyeyi ısırır ancak bu ısırış sadece uyarmak içindir ve bir anlıktır.Çünkü alfa kurt üyelere zaten kabul ettirdiği yerini hatırlatmak ile disiplini sağlamayı ve her üyenin rütbesini anlatmayı amaçlamaktadır. Kurtların vücut dillerini şöyle özetleyebiliriz Kulaklar dik, ağız açık ve kuyruğu normal pozisyonda olan kurt mutlu bir görüntü vermektedir. Bir kurtun etrafında dans eden,koşan ve ellerini öne uzatarak vücudunun ön kısmını yer ile temas ettiren kurt oyun arayışı içindedir.Oyun esnasında kurtlar birbirlerinin üzerine atlarlar ve oyun olarak ısırılar.Ön ellerini kullanarak diğer üyenin enselerine dokunur ve birlikte yerde yuvarlanırlar.Oyun özellikle yavruların birbirini tanıması ile av yeteneklerinin gelişiminde yarar sağlar.Diğer üyelerde ise sürü hiyeyarşisinin yapılanmasını oluşturur. Kulaklarını geriye yatıran ve kuyruğunu bacakları arasına alan kurt korkmakta olduğunu gösterir. Kulakları ve kuyruğu kalkık pozisyonda,dişlerini gösteren,hırlayan ve vücudu üzerindeki türlerin bir kısmını kaldıran kurt öfkelendiğini gösterir. Kuyruğunu yüksek ,kulaklarını dik tutan ve ayakta duran bir kurt diğer üyelere baskın olduğunu göstermektedir. Gözlerini kısan ve başını diğer üyeden çeviren kurt kuşkulu ve şüpheli olduğunu beliritir. Kurtlar vücut dili ile birlikte seslerini kullanarak da iletişim sağlayabilir. Herkes kurt ulumasını duymuştur.Kurtlar sadece dolunaya karşı ulumaz her zaman uluyabilir ancak bu uluma geceleyin daha çok duyulur çünkü kurt sürüsü gece daha aktiftir ve geceleyin sesler daha uzaklara erişebilir..Uluma kurtun diğer üyeler ile heberleşmesini sağlar.Kurtlar diğer sürü üyelerini bulmak,bölgenin dışında kalan üyelere sürünün nerede bulunduğunu belirtmek ve avlanmaya çağrı için ulurlar,bazen bu ulumalar zevk içinde olabilir.Ayrıca kurtlar diğer üyelerin tehlikede olduğunu belirtmek ve ava meydan okumak için havlarlar.Hırlama ise kurtun baskın olduğunu ve kavgaya hazır olduğunu gösterir.Yavrularını çağırmak için kurtlar daha ince sesler çıkartır ve yavrularda ağlamaklı bir ses ile annelerini ararlar,anne ise ağlayan yavrularının yanına giderek onları sakinleştirir. Uluma birkaç saniye ile onbir saniye kadar sürebilir. Uluma genelde sürü üyelerinden bazılarının birkaç kere havlamasıyla başlar ve bu kısa havlamayı grup olarak yapılan uzun uluma izler.Kurtlar genelde aynı tonda ulurlar ama bazı zamanlar sık olmasa da bu tonu değiştirirler.Kurtların grup olarak uluması bizlere bazen şarkı söylüyorlar gibi gelir.Çünkü bir kurt ulumasını bitirdiğinde diğeri aynen ses sanatçılarının düeti gibi diğer bir üyeye izin verir ve uluma devam eder.Böyle süren bir uluma sanki bir şarkıcının şarkıyı söylemesi ve nakarat bölümlerinin arkadaki grup tarafından seslendirilmesi gibidir. Kurtlar yaşadıkları bölgeyi koruma altına alırlar.Kurtların en büyük düşmanları ayılardır.Ayılar kurt inlerindeki yeni doğan yavruları almak için sürüye meydan okuyabilir.Kurtun ayı karşışında fazla bir şansı yoktur.Ancak çok sayıda kurt birleşerek ayıyı öldürebilir.Eğer ayı kurtların savunması karşısında geri çekilir ise kurtlar saldırıya geçmez. Çiftleşme ve Üreme Kurtlar köpeklerden farklı olarak tek eşli yaşam sürerler.Yani bir erkek kurt ömür boyu aynı eş ile yaşar ve çiftleşir.Ancak bu durum nadiren 20-40 % kadar alfa dişi veya erkeğinin sürü üzerindeki hakimiyetini kaybetmesi üzerine veya ölmesi gibi nedenlerden dolayı değişmektedir.Bu anlarda Alfa erkek kurt sürünün yeni baskın dişisi ile çiftleşir.Kurtun yalnızca bir eş ile çiftleşmesi kurt popülasyonunu dengede tutmak içidir. Dişi kurt çiftleşme dönemine Ocak ile Nisan ayları arasında girer.Dişi kurtun erkeğini kabul ettiği dönem (Estrus) 5-7 gün sürmektedir,bu günler içinde çiftleşme olmaz ise dişi kurt yavru veremeyecektir. Çiftleşme dönemi içerisinde erkek ve dişi kurt sürüyü kısa süre için terkederler.Bu davranışlarının nedeni dişinin sürü üyeleri ile ilişkisini kısa süre keserek diğer kurtlar ile çiftleşmesini önlemektir. Çiftleşme aynen köpeklerde görüldüğü gibidir ve aynı davranışları sergilerler.Çiftleşme dişi ve erkeğin karşılıklı oyunları ile başlar,birbirlerine sakin ve ince ses tonu ile yaklaşırlar, erkek dişiyi bu ilk anlarda selamlıyor gibidir,karşılıklı olarak birbirlerinin ağızlarını ve yüzlerini yalarlar ve koklarlar.Erkek,dişinin vajinal bölgesini koklayarak çiftleşme zamanını veya dişinin hazır olup olmadığını anlamaya çalışır.Çiftler birbirlerinin üzerine atlayarak ve yuvarlanarak oyuna devam ederler,kuyruklarını birbirlerinin yüzüne sürürler,bilhassa dişi kurt bu hareketi ile erkeğe mutlu ve istekli olduğunu anlatır. Dişi kurtun bu dönem içinde vajinası şişerek çiftleşmeyi kolaylaştırmaktadır.Ayrıca birkaçgün önce başlayan ve dişi kurt tarafından oluşturulan, erkek kurtu harekete geçirecek koku,maximum seviyeye çıkar Yaklaşık beş dakika içinde yumurtayı dölleyecek ve yeni kurt yavrularını ortaya çıkaracak spermler harekete geçtikten sonra, erkek kurt durarak dişi ile kenetli olduğu halde 180 derece geriye döner yani şu an çiftler kalçalarından bağlı gibidirler.Bu durum 15-30 dakika sürecektir.(Bu davranışın sebebi spermlerin yumurtaya ulaşması ve gebe kalma oranının yüksek tutulmaya çalışılmasıdır.) Çiftleşme sonrası çiftler yine oyun oynarak birbirlerine duydukları sevgi ve bağlılıklarını gösterirler. Gebelik süresi 59-63 gün arasında değişir ve bir batında genellikle 4-6 yavru dünyaya gelir.Kurt yavruları aynen köpeklerimizde gözlemlediğimiz evrelerden geçerler.Doğdukları anda son derece savunmasızdırlar ve annelerinin bakımına ve korumasına son derece ihtiyaç duyarlar.Anne inden nadiren dışarı çıkacağı için babanın ve sürü üyelerinin getirdiği et ile beslenir.Yavrular doğdukları anda gözleri ve kulakları tamaman kapalıdır.Doğduktan 12-15 gün içerisinde gözleri açılır,iki hafta sonra yavrular yürümeye başlar.Yaklaşık sekiz hafta içerisinde ise yavrular doğdukları inden dışarı çıkarlar ve sürü yaşamı ile dış dünyayı keşfetmeye başlarlar.Yavrular bu anda oldukça savunmasızdırlar ve kartal ile ayılar için av olabilirler. Bu güne kadar yavrular anneleri tarafından süt ile beslenir.Dışarı çıkan yavrular birkaç hafta içerisinde et yemeye alışırlar.Köpeklerden farklı olarak,yalnızca anne yavruların bakımından sorumlu olmaz.Köpeklerde çok nadir olarak görülen olay yani babanın yavrular ile ilgilenmesi kurtlarda çok farklıdır.Ailenin bütün fertleri yavruların beslenmesi ve korunmasından sorumludur.Anne-baba ve diğer sürü üyeleri yedikleri etleri kusarak yavruları beslerler.Hatta bir batın önce doğan ve şu an yaklaşık bir yaşına girecek olan yavrular dahi yeni kardeşlerinin beslenmesi ve korunması işini üstlenirler.Bu yaşlarda olan kurtlar "Prolaktin" adlı bir hormon salgılarlar ve bu hormonun etkisi sonucu ebeveyn davranışlar içine girerler Dişi kurt yavrularını in içerisinde doğurur ve yaklaşık sekiz hafta kadar burada bakar.Dişi kurt bu iş için nehir yatağı yakınıları veya kayalık kesimlerin arasında bulunan boşlukları kullanır.Bazen diğer hayvanlar tarafından terkedilmiş inleride kullanabilirler.Güvenli sayılan inler kuşaklar boyu kullanılabilir onbeş yıl aynı ini kullanan aile ile bir in içinde de 738 yıllık kemiğe de rastlanmıştır.Güvenli sayılmayan bölgede ise dişi kurt başka inleri de kullanabilir,böylece yavruların düşmanlar tarafından bulunmasnı ve keşfedilmesini zorlaştırır.İn annenin ve yavruların kısa bir süre tehlikelerden korunarak rahatça yaşıyacağı bir yerdir.Giriş kısmı 50-70 cm genişliğe ve 40-70 cm yüksekliğe sahiptir.İnin uzunluğu yaklaşık 5 mtere kadardır,birden çok girişi olabilir. Her yavru gibi kurt yavrularıda oyun oynamayı çok severler ve günün büyük çoğunluğunu oyun oynayarak geçirirler.Yavruların oyunları birbirlerini tanımalarını ve sosyal davranışları öğrenmesini sağlar.Yavrular yüzeyde buldukları kemikler veya av kalıntıları ile oynayarak av yeneklerini geliştirir ve av esnasında ne yapılması gerektiğini öğrenmeye çalışırlar.Biraz büyüdüklerinde tavşan gibi küçük hayvanları avlamaya çalışırlar ve bu esnada giderek av kabiliyetlerini geliştirirek sürü içinde varlıklarını hissettirler ve sürü ile birlikte gerçek ava hazır hele gelirler. Yavrular yaklaşık iki yıl sürü ile birlikte sıkı bir bağ ve itaat içerisinde yaşarlar.Erişkin hale gelen yavrular eş bulmak ve kendi ailesini yaratmak için sürüden ayrılırlar. Avcı Olarak Kurt Kurtlar hayatta kalmak için av hayvanlarını öldürürler.Kurtların avladıkları hayvanlar,kurtların yaşadıkları bölgeye bağlı olmaktadır.Ancak kurtların başlıca avladıkları hayvanlar arasında geyik,karaca,,amerika geyiği,tavşan ve fare sayılabilir.Kurtlar insanlara saldırmazlar ve bugünde elimizde kurtların insana saldırdıklarına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Kurtlar sürü halinde yaşadıklarından genelde büyük hayvanları avlamaya çalışırlar.Avlarının hasta ve güçsüzlerini sürü içinden seçerler, eğer başarılı olurlar ise sağlıklı olanlarınıda saldırırlar Kurtların avı herzaman başarılı olmayabilir.Bu yüzden mideleri birdefada hızlı ve çok yemek için ya da günlerce birşey yememek için yapılanmıştır.Kurtlar günde 1.5 - 5 kg kadar ete ihtiyaç duyarlar.ayrıca bir kurt günde 10 kg et yiyebilir ve önündeki birkaç gün yemek yemeden yaşayabilir.Kurtlar yapılarına,iklime ve çevreye ve ava göre değişen miktarda suya ihtiyaç duyarlar.Bu miktar yaklaşık olarak günde 1.5 - 2 litredir. Kurtların Av Taktiği Kurtlar genelde gün ışığından kaçarlar ve gece yaşarlar bu yüzden büyük çoğunlukla geceleyin veya akşam gün batarken avlanırlar.Kurtlar avlarını şu üç bölümü takip ederek ulaşırlar. Seçim-Kovalama ve Saldırı Seçim Yaralı ve zayıf hayvanlar kurtların birinci tercihidir.Kurtlar hayvanın yaralı olduğunu kanayan bölge ile enfeksiyon olan bölgenin kokusunu alarak anlıyabilirler.Ayrıca kurtlar zayıf veya sakat olan hayvanı hareketlerinin düzensizliğinden ayırt edebilirler.Kurtlar avlarını bulmak için hava akımlarını kullanırlar rüzgarı önlerine alarak araştırma yaparlar,önden kurta doğru esen rüzgar ileride bulunan av hayvanlarının ile düşmanlarının kokusunu taşır ve bu kokuları takip ederek avına yaklaşır,rüzgarın getirdiği koku avın vücut kokusudur,bununla beraber kurtlar avın ayak izleri ile birlikte yere bıraktığı kokuyu da takip ederler. Kovalama - Peşine Düşme Kurtlar bu bölüme girmeden önce rüzgar altına girerek kokularının av tarafından hissedilmesini önlerler.Genelde av hayvanları kurtların saldırılarına karşı daima tetikte beklemektedirler,ancak bu davranışları kurtların avlama isteklerinden ve kararlılıklarından daha güçlü değildir. Kurtlar kendilerini ava hissettirmeden yaklaşırlar bir kurt ava gözcülük etmek için yatar ve diğerleri sinsice avın etrafını sarar.Bazen sürünün birkaç üyesi av olarak seçilen hayvanın dayanıklılığını ölçmek ve onu yormak için koşturabilir.. Saldırı Saldırı zamanı geldiğinde sürünün av kabiliyetine erişmiş üyeleri toplu halde saldırıya geçer.Av burun bölgesi ile kıç tarafından yakalanır.Av genelde aşırı kan kaybı ile şoktan ölmektedir.Bazı küçük avların ise boyunları kurtun boyun bölgesini ısırmasından dolayı kırılır. Avı ilk önce baskın Alfa erkek kurt yer ve yalnızca Alfa dişiye bazende yavrularına birlikte yemek için izin verebilir.Kurt avını yemeye göğüs kısmı yada buttan başlar. Kurtların en sevdiği bölüm avın iç organlarıdır.Av genelde avlandığı alanda sürü üyeleri arasında tüketilir.Kurtlar avın büyüklüğü ve cinsine göre av taktiklerini değiştirirler. Kurtlar avladıkları hayvanlar ile vahşi yaşamda bulunan diğer etoburlara katkı sağlamaktadır.Kurtlar avladıkları hayvanı tamamen yememektedirler.Bu durum ise şahin,kartal,sıçan,kır kurdu ve tilkiye yiyecek bulma imkanı sağlamaktadır. Kış Mevsiminde Kurt Yaşamı Her hayvanda olduğu gibi kış aylarıda kurtları etkilemektedir.Kış aylarında,özellikle soğuk *******de kürk kurtu sıcak tutmakta ve dış etkenlere karşı korumaktadır.Kurt uyumak istediği zaman kıvrılır ve kuyruğu ile burnunu ve ağızını kapatır.Bu hareket ile kur verdiği sıcak nefes ile ısınır ve -40C derecedeki dış ortama karşı kendini korur. Kış aylarında kurt sürüsü daha çok mesafe katetmeli ve her avda başarı sağlamalıdır.Aksi takdirde doğa koşulları zayıfların yaşamasına izin vermemektedir.Lider kurt, yüzeyde bulunan kar tabakasının derinliğine göre kendine bir yol seçer ve en önde yürür.Arkada ise tek sıra halinde sürünün diğer üyeleri ve son sırada yavru kurtlar bulunur.Kurtlar kış aylarında avlanmaya azami dikkat sergilemektedirler.Bu aylar içinde avın görüş ve koku sahasına girmemeye özen gösterek ava yaklaşırlar.Bazı zamanlar genç yavrularda ava katılırlar ancak heyacanları yüzünden zamanından önce saldırıya geçtikleri için sürü avı kaybedebilir. Aralık ayının sonlarına doğru dişi kurt çiftleşme dönemine girer ve erkek kurt ile birkaç kez birlikte olur. İlkbahar Mevsiminde Kurt İlkbahar geldiğinde doğa uyanışa geçer ve kurtlar için yeni bir dönem başlar.Bu aylar içinde yeni doğumlar meydana geleceği için lider erkek ve dişi beraber çalışarak, doğum ve yavruların büyütülmesi için in hazırlamaya başlarlar. Hamile olan dişi doğumdan bir veya iki hafta önce sürü ile ava çıkmayı bırakarak hazırlanan evine çekilir ve doğumu beklemeye başlar.Gebelik dönemi 63 gün sürer ve bu dönemin sonunda dört ila altı adet yavru dünyaya gelir.Yeni doğan yavrular altı ila sekiz hafta sonra dışarı çıkmaya ve sürü ile birlikte olmaya başlarlar. Yaz Mevsimimde Kurt Yaz ayları kurtlar için büyüme ayıdır.Kış aylarında kurtu soğuktan koruyan kalın kürkü dökülerek yerini daha az olan yaz kürkü alır. Yaz ayları yavru kurtların oyun ve hayatı öğrenme dönemleridir.Bu anlar içinde genç kurtlar yalnız başına bırakılmaz ve sürü üyeleri tarafından gözetlenir.Yavruya öğretilecek ilk dersler sürü kuralları ve av becerilerinin geliştirilmesidir. Sıcak yaz aylarında kurtlar gece avlanmaya çıkarlar ve dere kenarlarında iz ararlar.Geniş alanları görmek için yüksek kayalıklara çıkarak çevreyi gözetlerler. Sonbahar Mevsiminde Kurt Bu aylarda kurtlar tekrar kışa hazırlık yaparlar.Soğuktan korunmak için ince tüylerini dökerek yerini kış kürkü alır.İleriki aylarda genç kurtlar ilk kez kar örtüsü ile karşılaşırlar.Genç kurtlar bu dönem içinde 25 kg kadar ağırlığa sahip olurlar ancak henüz gerçek ölçülerine erişmiş değillerdir.Kurt sürüsü av hayvanlarının yoğun olduğu bölgeye göç ederler ve onlara olabildiğince yakın kalmaya gayret ederler.Çünkü kış aylarında enerjilerini kısıtlı olacağını bilirler.Sürü içinden bazı bireyler kendi ailesini oluşturmak için sürüden ayrılırlar. Köpek ve Kurt Arasındaki Farklar Genetik Farklar. (Kurta en çok benzeyen ırk Alman Çoban Köpeği ile kıyaslandığında) Kurt senede bir defa çiftleşme dönemine girer.Köpek ise her altı ayda bir çiftleşmeye isteklidir. Kurt gri,siyah,beyaz ve koyu kahverengi ile işaretlenmiş kürke sahiptir.Köpekler ise karışan renklere de sahiptir. Kurt, köpekten daha güçlüdür.Fiziksel özellikleri daha fazla gelişmiştir. (Köpekler ile uyuşan çok fazla özelliği olmasına rağmen başlıca farklar.) Bacakları daha uzundur. Patileri kalın ve geniştir. Vücudu,başı ve çenesi ve burnu daha uzundur. Göğüs kafesi geniştir. Boyun ve omuz hizasında extra kürke ile daha kalın kürke sahiptir. Uzun ve kıvrık dişlere sahiptir. Çene ve boyun kasları kuvvetlidir. Gözleri çekiktir, kahverengi ve sarıya kaçan renkte olur. Doğal şartlara uyum sağlar dayanıklıdır. Çevik ve hızlıdır. Davranış Farkları Davranış olarak tek fark kurtların sıkı bir aile yapısı içerisinde olmalarıdır.Kurt yaşamı boyunca (yukarıda anlatılan özel durumlar haricinde ) tek eşli olarak yaşar.Bütün kurt sürüsü ise yeni doğan yavruların korunması , beslenmesi ve eğitiminden sorumludurlar. Köpekde ise yavru ile ilgilenen yalnızca annedir.Babanın yavru ile ilgilenmesi ise çok nadir görülür. Kurtlarda bulunan sürü davranışları ve kurallarının hepsi köpekler içinde geçerlidir. Son düzenleyen: GhencThurk; 03-06-2008, 09:17 PM.. Sebep: ..okunmuyo.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2006
Konum: İsTanbuL
Yaş: 38
Mesajlar: 3,040
Teşekkür Etme: 15 Thanked 3 Times in 3 Posts
Üye No: 18755
İtibar Gücü: 1992
Rep Puanı : 2278
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tşk'ler...
__________________
TυяKѕ™ ѕιуαѕєт мєу∂αηı вöℓüм кυяαℓı :gunsmilie: Her Hakkım Saklıdır ® |l|lllll|lll||ll||lll ²¹°¹³²¹³ °¹²¹³¹³ ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3329
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() saolasın..
|
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|