www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 03-06-2008, 08:53 PM   #1
LordTurks
Geçerken Uğradım
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0
Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1285
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi : LordTurks has a spectacular aura aboutLordTurks has a spectacular aura aboutLordTurks has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Böcekler ve Sürüngenler

Sinekler duvarda nasıl yürüyor

Sinekler ayaklarındaki yapışkan sıvı ile yüzeye tutunuyor. Yapışmayı önlemek için ise, kıllarıyla silerek ayaklarını temizliyorlar.

Örümcek Adam gibi duvarda yürümek şimdilik hayvanlara mahsus bir özellik. Duvarda yürümek için ayakların yüzeye yapışması, vücut ağırlığının dengede olması gerekiyor. Sineklerin tüm ayakları yüzeye yapışabiliyor. Sineğin ayağını yüzeye yapışmasını kıllar sağlıyor. Bu kıllar şeker ve yağdan oluşan bir yapışkan madde üretiyor.

Almanya’nın önde gelen araştırma kurumu Max Planck Institute, 300’den fazla duvarda yürüyebilen böcek ve sinek türünü inceledi. Bu türlerin tümü de arkalarında bu yapışkan sıvıdan oluşan bir ‘ayak izi’ bırakıyor. Araştırmayı yürüten Stanislav Gorb, yeryüzünde bu özelliğe sahip 1 milyondan fazla böcek türü olduğunu ve çoğunluğunun bu yapışkan sıvı sayesinde duvarda yürümeyi başardığını tahmin ediyor.

YÜZEYE YAPIŞIP KALMIYORLAR
Sinekler ayaklarındaki yapışkanlı sıvıyla duvara tutunarak yürüyor. Ayaklarındaki sıvının yanı sıra minik pençeleri de duvarda yapışıp kalmalarını önlüyor. Sinekler yapışıp kalmamak için itmek, ayaklarını döndürmek, kıllarını sıvamak gibi çeşitli teknikler kullanıyor. Ayak kılları ve yapışkan sıvı sinekleri yerçekimine karşı koyarak duvarda yürümelerini sağlıyor.

SİNEĞİN İNSANA ÖĞRETTİĞİ
İnsanların sineğin doğasından nasıl yararlanabileceğine gelince, gelecekte üretilecek robotların benzer bir teknolojiyle duvarda yürümesi sağlanabilir. Halen ABD’de Case Western Reserve Üniversitesi uzmanları da Gorb ve ekibinin bulgularından yararlanarak duvarda yürüyebilen bir robot geliştiriyor. Bu robotun da ayaklarında kıllı doku ve yapışkan sıvı bulunuyor.

Not: Gorb araştırmasını Society for Experimental Biology’nin yıllık konferansında sundu.
LordTurks çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-06-2008, 08:54 PM   #2
LordTurks
Geçerken Uğradım
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0
Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1285
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi : LordTurks has a spectacular aura aboutLordTurks has a spectacular aura aboutLordTurks has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

rümcekler
Bugün; dünyada bilinen hayvan türlerinin yaklaşık 2/3ni Arthropoda (eklembacaklılar) şubesi oluşturmaktadır. Artropodlar, dünyada yaşayan hayvanlar içinde tür bakımından olduğu gibi, birey sayısı bakımından da en zengin grubu oluşturur. Ayrıca, hayvanlar aleminde en fazla tür çeşitliliğine sahip böcekler (Classis: Insecta) de bu grupta yer almaktadır.

Eklembacaklılar şubesinde yer alan Arachnida sınıfı, geniş bir spektruma sahip olup Örümcek (Araneae), Akrep (Scorpionida), Kamçılı akrep (Uropygi), Silindir örümcek (Solifugae), Kamçılı örümcek (Amblypygi), Ot biçen (Opilionida), Akar (Acarina), Yalancı akrep (Pseudoscorpionida), Kırbaçlı örümcek (Palpigradi), Kamçılı akrep (Uropygi), Kırbaçlı akrep (Schzomida) ve Ricinulei gibi çok sayıda farklı grupların birleşmesiyle oluşur ve Araknitler (Classis: Arachnida) olarak adlandırılırlar.

Örümcekler her türlü habitat ve ekosistemde yaşayabilmektedir. Dünya üzerinde çok geniş bir yayılış alanına sahip olan örümcekler, kutuplardan kıta içlerine, deniz yüzeyinden 5000 m’ye ulaşan yükseltilere kadar yayılabilmektedir. Bunların çoğu karada, pek azı kıyılarda ya da tatlı suların yüzeyinde ve içinde yaşarlar. Genellikle bahçelerde, duvar üzerinde, saçak altında ağ gererek yaşayan hayvanlardır. Günümüzde örümcekler, karasal ekosistemlerde yaşayan başta böcekler olmak üzere birçok artropodların etkili predatörü olarak tanımlanmaktadır.
LordTurks çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-06-2008, 08:54 PM   #3
LordTurks
Geçerken Uğradım
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: ist.
Mesajlar: 136
Teşekkür Etme: 0
Thanked 5 Times in 3 Posts
Üye No: 45558
İtibar Gücü: 1285
Rep Puanı : 260
Rep Derecesi : LordTurks has a spectacular aura aboutLordTurks has a spectacular aura aboutLordTurks has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Karıncalar

Yeryüzünde en kalabalık nüfusa sahip olan canlılar, karıncalardır. Her yeni doğan 40 insana karşılık, 700 milyon karınca dünyaya gelir. Ve bu canlılar hakkında öğrenebileceğimiz çok fazla bilgi vardır.

Böcek türlerinin en "sosyal"lerinden biri olan karıncalar, son derece iyi "örgütlenmiş" bir düzen içinde, "koloniler" denen topluluklar halinde yaşarlar. Örgütlenmeleri öyle gelişmiş bir düzen içindedir ki, bu açıdan insanlarınkine benzer bir uygarlığa sahip oldukları bile söylenebilir.

Karıncalar besinlerini üretip depolarken, yavrularını gözetir, kolonilerini korur ve savaşırlar. Hatta "terzilik" yapıp, "tarım"la uğraşan, "hayvan yetiştiren" koloniler bile vardır. Aralarında çok güçlü bir iletişim ağı bulunan bu hayvanlar, toplumsal örgütlenme ve uzmanlaşma açısından bakıldığında, hiçbir canlı ile kıyaslanamayacak üstünlüktedirler.

Günümüzde toplumsal örgütlenmeleri sağlamak, sosyo-ekonomik sorunlara kalıcı çözümler bulabilmek için kurulan "düşünce grupları"nda (think-tankler), üstün zeka ve eğitim düzeyine sahip araştırmacılar geceli gündüzlü çalışmalar yapmaktadırlar. İdeologlar asırlardır sosyal modeller üretmektedirler. Bunca yoğun çabaya rağmen dünya geneline baktığımızda, henüz ideal bir sosyo-ekonomik toplum düzenine ulaşılabilmiş değildir. İnsan toplulukları içinde daima rekabete ve kişisel çıkarlara dayalı bir düzen anlayışı olduğundan, kurulan düzenlerin kusursuz olması hiçbir zaman mümkün olamamaktadır. Oysa karıncalar kendileri açısından en ideal olan sosyal sistemi milyonlarca sene öncesinden günümüze kadar hiçbir aksaklığa meydan vermeden sürdüregelmişlerdir.

Peki bu milimetrik canlılar nasıl oluyor da böyle bir düzeni sağlayabiliyorlar? Bu mutlaka cevap aranması gereken bir sorudur.

Bu soruya cevap vermeye çalışan evrimciler, karıncaların 80 milyon yıl önce arkaik bir yabanarısı türü olan "Tiphiidae"den türediklerini, 65-40 milyon yıl önce aniden "kendi iradeleriyle" sosyalleşmeye başladıklarını ve böceklerin evriminin en üst basamağını oluşturduklarını iddia ederler. Ancak bu sosyalleşmenin sebeplerini ve oluşumunu herhangi bir şekilde açıklamazlar. Çünkü evrimin temel mekanizması, hayatlarının devamı için canlıların birbirleriyle kıyasıya mücadele etmelerini gerektirmektedir. Buna göre her tür ve o türün içindeki her birey yalnızca kendisini ve kendi yavrularını düşünür. (Yavrularını düşünmeye neden ve nasıl başladığı sorusu da Evrim için ayrı bir çıkmazdır, ama şimdilik bu noktayı atlıyoruz.) Bu tür bir "evrim kanunu"nun nasıl olup merkezinde fedakarlığın yer aldığı bir sosyal sistemi oluşturabileceği sorusu elbette cevapsızdır.

Yanıtlanması gereken sorular bu kadarla sınırlı değildir. Bir milyon tanesinin sinir hücrelerinin toplamı ancak 20 gram olan bu canlılar, "aniden" gruplar halinde sosyalleşme kararı almış olabilirler mi? Veya böyle bir karara vardıktan sonra toplanıp bu gruplaşmanın kurallarını belirleyebilirler mi? Belirlediklerini kabul etsek bile, hepsi bu yeni sisteme itirazsız itaat eder mi? Bütün bu imkansızları gerçekleştirdikten sonra mı milyonlarca üyeli koloniler kurup ileri bir sosyal düzen sağlayabilmişlerdir?

Peki bu mücadele içinde bir "kast sistemi" nasıl ortaya çıkmıştır? Öncelikle şu sorunun cevaplanması gerekir: Kraliçe ve işçi farkı nasıl ortaya çıkmıştır? Evrimciler bu noktada, işçilerin arasından bir grubun çalışmayı bıraktıklarını ve uzun bir zaman dilimi içinde genetik farklılıklar yaşayarak işçi karıncalardan farklı bir fizyolojiye sahip olduklarını öne süreceklerdir. Ancak bu dönüşüm süreci içinde sözkonusu "kraliçe adayları"nın nasıl beslendiği sorusu karşımıza çıkmaktadır. Çünkü kraliçe karıncalar yiyecek aramazlar, işçilerin getirdikleri besinlerle beslenirler. Eğer bazı işçiler kendilerini "kraliçe" olarak görmeye başlamış olsalar bile, bu hiyerarşi nasıl ve neden diğer işçiler tarafından kabul edilmiştir? Dahası, neden bu kraliçeyi beslemeye razı olmuşlardır? Evrime göre içinde bulundukları "yaşam mücadelesi", yalnızca kendilerini düşünmelerini öngörmektedir çünkü.

Tüm böcekler hayatlarının büyük kısmını yiyecek aramakla geçirirler. Yiyecek bulurlar, yerler, yeniden acıkır, yeniden ararlar. Bir de tehlikelerden kaçarlar. Evrimi kabul ettiğimizde, karıncaların da bir zamanlar böyle "bireysel" yaşadıklarını fakat milyonlarca yıl önce bir gün sosyalleşmeye karar verdiklerini kabul etmemiz gerekir. Aralarında ortak bir iletişim yokken -çünkü iletişim Evrime göre sosyalleşmenin bir sonucudur- bu sosyal düzeni "kurmaya" nasıl "karar verdikleri" sorusunun ise hiçbir cevabı yoktur. Dahası, bu sosyalleşme için gerekli olan genetik farklılaşmayı nasıl elde ettikleri sorusunun da hiçbir bilimsel izahı yoktur.

Tüm bunlar bizi tek bir noktaya götürmektedir: Karıncaların milyonlarca yıl önce günlerden bir gün "sosyalleşmeye" başladıklarını iddia etmek, aklın ve mantığın tüm temel kurallarını çiğnemek demektir. Konunun tek açıklaması ise şudur: Detaylarını ileriki bölümlerde göreceğimiz sosyal düzen karıncalarla birlikte yaratılmıştır ve yeryüzündeki ilk karınca kolonisinden bugüne dek bu sistem değişmemiştir.

Kuranda, karıncalarınkine benzer bir sosyal düzene sahip olan arılardan söz ederken, bu sosyal düzenin onlara "ilham" edildiği şöyle haber verilir:

Rabbin bal arısına vahyetti:

Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. (Nahl, Suresi 68-69)

Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır.

Ayet, bal arılarının tüm işlerinin onlara Allah tarafından yapılan bir "ilham"la yürüdüğünü bildirmektedir. Buna göre bu hayvanların kurdukları tüm "evler", yani kovanlar-ve dolayısıyla bu kovanlardaki tüm sosyal düzen-bal yapmak için sürdürdükleri tüm işlemler, Allahın onlara verdiği bir ilhamla gerçekleşmektedir.

Karıncaları incelediğimizde onlardaki durumun da bundan farksız olduğunu görürüz. Onlara da Allah tarafından belirli bir sosyal düzen ilham edilmiştir ve buna harfiyyen uymaktadırlar. Her karınca türünün kendisine verilmiş olan görevi eksiksiz yerine getirmesinin ve tam bir teslimiyetle daha fazlasına uzanmamasının nedeni budur.

Nitekim doğanın kanunu da budur. Doğada evrimin iddia ettiği gibi başıboş ve tesadüfi bir "yaşam mücadelesi" yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Aksine, tüm canlılar kendilerine belirlenen "rızkı" yerler ve Allah tarafından kendilerine verilen görevleri ifa ederler. Çünkü
LordTurks çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-06-2008, 09:13 PM   #4
GhencThurk
Forum Kalfası
 
GhencThurk Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57
Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3329
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi : GhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond reputeGhencThurk has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

saolasın dostum..
GhencThurk çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:46 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.