''3 Büyüklerin korkulu rüyası olacağız''

[styla45]

''3 Büyüklerin korkulu rüyası olacağız''
Gençlerbirliği'nin yeni teknik direktörü Thomas Doll ilk etapta amaçlarının Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi büyük takımların hem orada, hem burada canını yakmak olduğunu belirterek, "Onların korkulu rüyası olmak istiyoruz'' dedi.
Gençlerbirliği'nin yeni teknik direktörü Thomas Doll, yeni sezonda ofansif futbol oynayacaklarını, ancak öncelikle defans kurgusunu oturtmayı istediğini söyledi.

Alman teknik adam Doll, yaptığı açıklamada, çalıştırdığı tüm takımlarda ofansif futbolu benimsediğini belirterek, ''Gençlerbirliği'nde de ofansif anlayışta futbol oynayacağız. Ancak öncelikle defansımızı sağlam tutmamız gerekiyor. Ne kadar az pozisyon verir ve yenik duruma düşmeden oynamayı başarırsak, ofansta da başarılı olma şansımız o kadar yüksek olur. Bunun içinde takıma öncelikle defansif anlamda bilgiyi, kurguyu oturtmak gerekiyor'' dedi.

Thomas Doll, şu anda 30 futbolcuyla çalışmaları sürdürdüklerini, İsviçre kampından sonra kesin kadronun belirleneceğini söyledi.

Doll, şöyle konuştu:
''İsviçre kampı süresince oyun formatımızı oturtarak, takviye yapmamız gereken bölgeleri belirleyeceğiz. Takımdaki futbolculardan hangisiyle devam edeceğimize onların performansına göre karar vereceğiz. Benim için 19 yaşındaki futbolcuda, 30 yaşındaki futbolcuda birdir. Kim daha iyi performans sergilerse o kalır. Yani futbolcular kendi kalitelerini kendileri belirleyecek ve takımda kalmakta, gitmekte onların elinde olacak.''

-HAMBURG BAŞARISININ SIRRI-
Alman teknik adam, bir dönem Bundesliga'da lig sonucusu iken başına geçtiği Hamburg'u lig üçüncüsü yaparak Şampiyonlar Ligi'ne götürmesini, takımda var olan kaliteye ve paraya bağlarken, ''Evet Gençlerbirliği'ni de, Hamburg ile aynı konumda devraldım. Ancak Hamburg'da zaten belli bir kalite vardı. Orada yaşanan tek sorun, teknik direktör değişikliklerine bağlı olarak çok sistem değişiklikleri. Bu kadar çok sistem değişikliği, futbolcuların deneme tahtası haline gelmesine neden olmuş ve futbolcuların psikolojilerini bozarak, özgüvenlerini zedelemişti. Takımın parası da vardı. Böyle olunca öncelikle özgüvenlerini yeniden kazanmalarını sağladık. Ardından isim yapmış iyi futbolcuları takıma kazandırarak bu büyük başarıyı yakaladık'' diye konuştu.

Gençlerbirliği'nde, Hamburg'daki başarıyı yakalamanın zor olduğuna değinen Doll, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tabi takımda kaliteli futbolcular var. Ancak kilit pozisyonlarda, bu kilidi açacak futbolcular gerekli. Gerek duyduğumuz bölgelere takviye yapabilmek için de kontenjana ihtiyacımız var. Bütün bunları gerçekleştirdikten sonra defansta sağlam durup, rakibe fazla pozisyon vermeden, sahada yelpaze gibi açılarak, ofansa çıkıp, göze hoş gelen futbol seyrettirmek istiyoruz. Sezonun açılış maçına kadar bu sistemi oturtmayı düşünüyoruz. Bunları gerçekleştirene kadar Gençlerbirliği'nde, Hamburg'daki başarıyı yakalamaktan söz etmek mümkün değil.''

-DOLL VE DİSİPLİN-
Teknik direktörlük hayatında, gençliğinin ve deli doluluğunun verdiği bir hoşgörü olduğunu, bu nedenle de yeteri kadar disiplinli davranamadığını vurgulayan Doll, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Evet benim bu tavrım bazı futbolcular tarafından suistimal edildi. Ancak artık hem deneyim kazandım hem olgunlaştım. Gençlerbirliği'nde doğl olarak kendime göre bir disiplin kataloğu oluşturacağım. Bunun için şimdilik kendime bir fotoğraf çiziyorum. Eski futbolcularla, yöneticilerle, teknik heyetle kulübün geçmişini konuşarak bir disiplin kataloğu oluşturacağım. Bu katalogda futbolcularımızı sıkmadan bazı şeyleri uygulayacağız. Takımı maçtan 3 gün önce değil de belki karşılaşmadan 1 gün önce kampa alacağız.''

Genelde futbolcuların özel hayatlarıyla ilgilenmediğini ifade eden Thomas Doll, ''Tabi ki gece 2'de de dışarı çıkmalarına müsaade edemem. Ancak benim için futbolcunun sahada gösterdiği performansı önemlidir. Şayet futbolcu sahada benim istediğim performansı gösteriyorsa, ben onun sigara içip, içmediğini veya gece kulübüne gidip, gitmediğini kontrol etmem. Ben futbolcunun gece hayatıyla değil, sahadaki performansıyla ilgilenirim'' diye konuştu.

-BUDİZM VE DOLL-
Gençlerbirliği'nin Alman Teknik Direktörü Thomas Doll, hakkında çıkan ''Budist'' şeklindeki ifade ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
''Futbolcuyken bir ara ciddi bir sakatlık geçirdim ve otelde odamda yatmak zorunda kaldım. Başarılı olmuş şahısları ve dünyaya mal olmuş akımlarla ilgili kitapları okumayı çok severim. O zamanda oteldeki odamda Budizm ile ilgili kalın bir kitap vardı. İlgimi çekti ve okumaya başladım. Kitapta hangi ırktan, hangi dinden olursa olsun saygıyla bahsediliyordu. Bu durum benim çok hoşuma gitti ve kitabı elimden düşüremedim. Arkadaşlarda ne okuyursun diye sordular, bende Budizm ile ilgili kitabı elimden bırakamadığımı söyledim. O gün bugündür beni Budist olarak bilirler. Ama ben Budist değilim.''

''Bir teknik adama takımınızda hangi futbolcuyu istersiniz diye sorulunca, genelde, Kaka, Ronaldinho ve Eto yanıtını verirdi'' diyen Doll, kendisinin Hernandez Xavi ile Andres İniesta karışımı bir futbolcuyu takımında görmek istediğini söyledi.

-DOLL'Ü GÜLDÜREN SÖZCÜK ŞAMPİYONLUK-
Türkiye'nin başkenti Ankara'dan da gelecekte şampiyon bir takımın çıkmasının bir hayal olabileceğini ifade eden Thos Doll, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ankara'dan bir şampiyon takım çıkmasından bahsetmek şimdilik hayalden öteye gitmez. Geçen sezon son 15 dakikada kümede kalmayı başarmış Gençlerbirliği gibi bir takım için şampiyonluk sözcüğü ise bir rüyadır. Bizim ilk etapta amacımız Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi büyük takımların hem orada, hem burada canını yakmak. Onların korkulu rüyası olmak.''