![]() |
![]() |
#1 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2005
Mesajlar: 4,764
Teşekkür Etme: 111 Thanked 1,308 Times in 803 Posts
Üye No: 4863
İtibar Gücü: 3042
Rep Puanı : 65437
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
|
![]() İsrail tarihi bir anlamda savaşlar tarihidir.
![]() ![]() İsrail, 'Hizbullah'ın saldırgan tavrına aynı yanıtı veriyoruz' diyor İsrail'de yetkililer, askerler, akademisyenler ya da boş Hayfa sokaklarında şans eseri karşılaştığınız herhangi biri benzer yanıtları verir, "Güvenliğimiz tehdit altında. Bize yönelen tehditlere karşı savaşmamız lazım. Geçmişte de böyle oldu. Şimdi de Hizbullah'ın saldırgan tavrına aynı yanıtı veriyoruz." İlk Arap-İsrail savaşı, 1967'deki 6 gün savaşları, Yom Kipur Savaşı, Birinici Lübnan işgali ve 1948'den bu yana süren Batı Şeria'daki işgale şimdi İkinci Lübnan savaşı da eklendi. Yani bunca savaşa rağmen İsrail hâlâ güvenliğini sağlayabilmiş değil. Hayfa Üniversitesi Profesörlerinden İlan Pappe durumu "İsrail Lübnan'a girerek ve özellikle sivilleri öldürerek aslında güvenliğini kendini tehlikeye atıyor. Düşmanlarını arttırıyor" şeklinde özetliyor. Profesör Pappe aynı zamanda sayıları hâlâ az olan savaşa karşı oluşturulan koalisyonun gösterilerinde de görmek mümkün. Birkaç gün önce bir televizyon programında aynı sözleri tekrarladığını ve ardından sürekli tehdit aldığını anlatıyor. Kamuoyu yoklamaları hâlâ halkın büyük bir çoğunluğunun Olmert hükümetinin Lübnan savaşı politikasını desteklediğini gösteriyor. Ülkede herkesin kişisel tarihinde de bir savaş var. Bindiğimiz taksinin şoförü kısa yolculuğumuz sırasında 1983'daki Birinci Lübnan savaşında asker olarak Lübnan'ın Sayda kentinde bulunduğunu anlatıyor. O dönem Lübnan işgalinin gerekçesi Filistin Kurtuluş Örgütü. "Bu sefer de Hizbullah'ın tamamını temizleyeceğiz" diyor yumruğunu sıkarak. Hafya sokaklarında toplanan savaş karşıtları "Bugün kaç çocuk öldürdünüz" pankartı eşliğinde İbranice ve Arapça, savaş karşıtı sloganlar atarken aracını İsrail bayrağı ile süsleyen bir diğeri "Hainler!" diye bağırıyor yoldan geçerken. ![]() ![]() Hafya sokaklarında toplanan savaş karşıtları "Bugün kaç çocuk öldürdünüz" pankartı eşliğinde İbranice ve Arapça, savaş karşıtı sloganlar atıyor Savaşa Karşı Kadın Koalisyonu üyelerinden Hannan Safran 22 yıl önce 100 kişi ile başlayan protestolarda Sabra ve Şatilla katliamından sonra Tel Aviv'de 400 bin kişiye ulaşıldığını hatırlatıyor. Ancak bu kez konjonktür, İsrail halkının savaşa karşı duruşu biraz daha farklı görünüyor. Kana katliamı konusundaysa ‘Hizbullah'ın sivilleri kalkan olarak kullandığından’, ‘ikaz edildiklerine ve niye bölgeyi terk etmediklerine’ kadar bolca gerekçe var. Hayfa, Nahariye, Akko, gibi kuzeydeki birçok köy ve kasaba boşalmış. Hizbullah'ın Katyuşa füzelerini umursamayan birkaç mağaza sahibi ile gazeteciler dışında kimseye rastlamak mümkün değil. Günün farklı saatlerinde çalan sirenler ise birkaç dakika önce Güney Lübnan'dan gönderilen füzelerin habercisi. Nahariye'deki modern sığınak birkaç bloktan oluşan apartmanın sakinlerinin yeni evi. Sığınaktakiler İsrail'in bu bölgesinde bina yaparken sığınak yapmanın zorunlu hale getirildiğini anlatıyor. Çünkü her zaman savaşa hazır olmak gerekiyor. Çünkü sürekli olarak İsrail'in herhangi bir savaşa girebileceği hesaplanıyor. Sığınakta herkes Hizbullah ve Hasan Nasrallah'a ateş püskürüyor. Televizyondaki savaş görüntüleri "askerlerimiz hepsini yok edecek" sözleri arasında izleniyor. Nahariye halkı bir yandan Katyuşaların korkusunu yaşıyor diğer yandan savaşın acı görüntüleri karşısında empati yapmaktan kaçınıyor. Çünkü kendilerini halkı görüyorlar. ![]() ![]() Ölüm bilançosu Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora'ya göre 1'e 20 gibi bir orantısızlık taşıyor "Peki ya Lübnan'da Beyrut'ta öldürülen siviller?" diye soruduğumuzda, "Bizden de siviller ölüyor" yanıtını alıyoruz. Ölüm üzerine, insan hayatı üzerine tabii ki orantı kurulamaz. Ama İsrail-Hizbullah çatışmasının ölüm bilançosu Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora'ya göre 1'e 20 gibi bir orantısızlık taşıyor. Nahariye'den siren sesleri arasında ayrılıyoruz. Aracımızı hızlı sürmek zorundayız. Çünkü herkes hedefte; Hizbullah belli bir hedef gözetmekten çok bölgedeki insanları tedirgin etmeyi amaçlıyor. Lübnan-İsrail sınırına doğru dumanlar artıyor. Bütün sınır boyunu dolduran İsrail topçusu ve tank birliklerinin Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerine attığı mermilerin hesabı bilinmiyor. Korkunç bir gürültüyle ateşlenen topların hedefinde sadece Hizbullah mı var acaba? Katyuşaların düştüğü bölgelerdeki yanan ormanların hemen yanındaki tarlalarda hummalı bir çalışma sürüyor. Boşaltılan bölgede, geride kalan ve füzelerin altında çalışmak zorunda olan çoğunluğunu Filipinlilerin oluşturduğu Uzak Doğulu işçiler bunlar. Kendilerinin olmayan bir savaşı birkaç yüz dolar kazanmak için ateş atındaki çiftliklerde geçirmeye çalışıyorlar. Katyuşalara rağmen çalışmak durumundalar. İsmini vermeyen bir işçi, "Ailelerimiz para bekliyor. Tüm tehlikesine karşı ürünleri toplamamız lazım" diyor. Ancak iki taraf arasında kalan, doğrudan ifade etmeseler de gönüllerinden geçeni tahmin etmenin zor olmadığı insanlar da var İsrail'in kuzeyinde. Bu toprakların asıl sahipleri İsrailli Araplar ya da Filistin kökenli Araplar. Sessizce izliyorlar savaşı. ![]() ![]() İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları da sürüyor Nahariye'de siren sesleri yükselirken hemen yanı başında, Osmanlı döneminden kalma su kemerine yaslanan Mezbaa Köyü'nde ezan okunuyor. İsrail'in kuzeyinin yüzde 25'ini oluşturan İsrail vatandaşı Filistinliler'in komşuları ile sorunları yok. Köyün öğretmeni Yakup Wadi "Bu acı bir savaş mutlaka bitmeli. İki taraf da zarar görüyor" derken komşuları Yahudilerle arasındaki farkı traji-komik bir biçimde özetliyor: "Katyuşalar düşerken onlar siren sesleri ile sığınağa giriyor. Biz ise çatılara çıkıyoruz düştüğü yeri görmek üzere." Çünkü köyde ne siren sistemi ne de sığınak var. "Biz Allah'a sığındık" diyor sigarasını sararken. Knesset'teki Arap milletvekili Ahmet Tibi'nin Başbakan Olmert'e "Katiller!" diye seslenişini televizyondan izliyoruz birlikte. Mezbaa sakinlerinin sesi Tibi kadar yüksek çıkmıyor. Öğretmen Wadi, vatandaşı olduğu İsrail'e mi yoksa Lübnan'daki soydaşlarına mı üzüleceği konusunda çelişki yaşıyor. Ama mikrofonu kapatınca "tarafını" seçiyor. Son saldırılarda 120'nin üzerinde insanın öldürüldüğü Gazze'de ise her şey daha açık. Arap coğrafyasında farklı nedenlerle "kahraman" haline gelen Hasan Nasrallah ve örgütü Hizbullah'ın ismi Gazze'de daha net telaffuz ediliyor. El Fetih'in Gazze'deki sözcüsü Mahir Miktad'ın deyimiyle ‘Hizbullah Filistin sorununa çözüm bulacak nitelikte olmasa bile İsrail'e karşı verdiği savaştan dolayı’ sempatisini yükseltiyor. Gazze'de bu sempatiyi hissetmek zor değil. Malum düşman aynı düşman. Arap dünyasının dönem dönem farklı liderlere uyarladığı slogan bu kez Nasrallah'a uyarlanıyor. "Vur Nasrallah vur. Tel Aviv'i vur" sloganı ortak bir düşmana karşı atılıyor. ![]() ![]() Nasrallah, Arap coğrafyasında farklı nedenlerle "kahraman" haline geldi Gazzeliler'in sitemi ise medyaya. "Lübnan savaşı ile birlikte bizi unuttunuz. Oysa öldürülmeye devam ediyoruz. Buradaki durum Beyrut'tan farklı değil" diyor bir fırıncı. Belki aynı değil ama Gazze'deki insani durum giderek kötüleşiyor. Gazze bir yandan İsrail diğer yandan Hamas'la birlikte başlayan otorite boşluğu arasında can çekişiyor. İsrail kimilerine göre iki cephede savaşıyor. Kimileri de İsrail'in iki cephede ölüm saçtığı benzetmesini yapıyor. Haaretz gazetesi yorumcusu Daniel Rubinstein'e göreyse her halükârda bu ülke savaşı şimdiden kaybetmiş durumda. Yani ‘Yeni Orta Doğu'da savaşarak kazanılmayacağının’ altı bir kez daha çiziliyor
__________________
|
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Büyük zaferler yalnız kazanılmaz! | styla45 | Türkiye 2. & 3.Ligi | 0 | 08-03-2009 07:08 PM |
Çanakkale, jöleli kafayla, kazanılmaz | djcrueL | Eskiler (Arşiv) | 3 | 03-21-2006 10:08 PM |