Atatürk'ün Gösterdiği Gerçek Hedef...

[drendo]

Milli mücadele yıllarımızda tek ve değişmeyen gerçek hedef, hiç şüphesiz öncelikli olarak memleketimizi düşman işgalinden kurtarmaktı. Ancak şu da bir gerçekti ki, Atatürk‘ünde ifade ettiği üzere “askeri başarılar, ekonomik ve siyasi başarılarla taçlandırılmadıkça kalıcı olamaz”dı.


İşte bu gerçeğin tamamiyle farkında olan Atatürk, milli mücadelemizin askeri kısmı başarıyla tamamlandıktan sonra birçok sosyal inkılaba imzasını atmıştı. Herkesin kabul ettiği üzere bu inkılapların en büyüğü ve en önemlisi hiç kuşku yok ki Cumhuriyetin ilanı idi .tabii ki her büyük ve önemli değişimlerde olduğu gibi bu değişimde çok sancılı ve sıkıntılı olmuştu.

Nasıl ki, Cumhuriyeti benimseyenler, Cumhuriyete inananlar var ise bu rejimi benimsemeyenler ve inanmayanlar da vardı.

Peki durum bugün çok mu farklı?

Eğer bugün, gerek Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı gerekse Türk Silahlı Kuvvetlerinin en tepesindekiler hemen hemen her açıklamalarında “Cumhuriyet tehlikede” ifadesini kullanıyorsa demek ki durum çok farklı değil.

Peki, bugün bu durumun sorumlusu kim?

Acaba Atatürk’ten sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nin başına gelenlerin tamamı Cumhuriyet değerlerine gerçekten inanıp, sahip çıkabildiler mi? Maalesef inanmadılar inanmadıkları içinde bunun mücadelesini veremediler.

Ömer Lütfi Mete’nin, “Atatürk’ten sonra gelenler taş üstüne taş koydu ama baş koyamadı” cümlesi bugünkü durumun en net ifadesidir.

Bir diğer mesele de;

Biz maalesef, bu ülkede Atatürk İnkılaplarını oturtamadık. Çocuklarımıza Cumhuriyetin şiirlerini ezberlettik ama Cumhuriyeti anlatamadık. Şaşalı törenlerle Cumhuriyetimizi yaşatacağımızı zannettik ama bugün gördük ki şaşalı törenlerle Cumhuriyet değerleri sindirilemiyormuş. Tabii ki Cumhuriyet bayramımızı gururla, coşkuyla, göğsümüzü kabartacak şekilde kutlayacağız. Ama sadece törenlerle Cumhuriyeti yaşatamayız. Ne acıdır ki, bu törenlerin her yıl düzenlendiği okullarda hala Cumhurbaşkanının adını bile bilmeyen çocuklarımız var. Önemli olan Atatürk’ü ve Atatürk’ün inkılaplarını ezberletmek değil önemli olan Atatürk’ün söylemlerini beyin süzgecinden geçirebilen ve bunları yorumlayabilen çocuklar yetiştirebilmek. Eğer bu durumu halledebilecek hamleler yapamazsak üzülerek söylüyorum ki durum bugünkünden çok farklı olmayacak.

Ayrıca her resmi bayramda Atatürkçü Cumhuriyet taraftarları ile Atatürkçü olmayan Cumhuriyet karşıtları şeklinde ayrımların yapılmasına pirim vermek toplumu Laik, Anti-laik tarzı bir kutuplaşmaya götürür ki bu da bu ülkeye kaostan güven bunalımından başka bir şey getirmez. İllaki Atatürk’ü dindar göstermek adına Şeyhlerle birlikte veya dua ederken çekilmiş fotoğraflarını yayınlamak ya da tam tersi Atatürk’ün Laik olduğunu ispat etmek için dinsizmiş gibi göstermek yapılabilecek en büyük yanlıştır.

Sadece Atatürk’ün dogmacı olmayan pragmatik bir düşünce yapısına sahip olduğunu bunun yanı sıra zamana ve şartlara göre hamleler yaptığını bilmek ve insanlara bu şekilde anlatmak yeterli ekstra bir çabaya hiç gerek yok.

[tolgacan1500]

eline diline sağlık