![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() (Başlık) : O
Hep beni gözetmiş, hep beni kurmuş Belli ki bendeki “ben”i tanıyor… Yazgımla oynarken saklanıp durmuş Yüzü yeni yeni aydınlanıyor. Uçuruma itmiş, kırmamış beni Düzlüğe çıkarıp sınamış beni Konuşurken dudakları kanıyor. Tebessümü bahar, kalbi hazine Kokusunu alan düşler izine… Ruhum sunacağı saf iksirinde. Sesi ufuklarda bir uçan geyik Varır varır toslar ses duvarına. Gözleri telveden bir çift üveyik Tünemiş sabahın beyaz zarına. Batık bir gemiyi söker serçeler Su yüzüne tek tek çıkar parçalar Benimse her parçam intizarına. Beni yüreğimden vurdu O ışık Son kirim de çıktı, hazırım artık! O, hâlâ benimle oyun peşinde… |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Acelem Var!
Yarına hükmüm geçmez, heybemde azığım yok Ecel pusuda bekler ve benim acelem var. Karanlığın çiğ sesi kalkansız karşılanmaz Çırpınır tutunacak dalı olmayan kuşlar Benim de acelem var! ... Yırtık bir paraşütle gökten atlamak olmaz Toprak kucak açsa da düşmeden donar kanın. Mum eriyip bitiyor, zaman deli bir rüzgâr Son nefes ki takvimde hasatı ölü bir yaz Ve benim acelem var! ... Bir bineğim olsun ki rüzgârdan hızlı uçsun Yeri göğe bağlasın som tevhid urganıyla. Üstüme kar yağarken içimden tepsin bahar Dost gönlümü ısıtsın yıldızlı yorganıyla Benim ki acelem var! ... Aynayı ayna yapan ışık ile gören göz Tara kâküllerini çökmeden karanlıklar. Kuş kafesten uçanda dövünmek neye yarar Bir kez orman yanmasın neye yarar kül ve köz Bundan ki acelem var! ... Şeytanı karıştırma, hep sağlam pusat kuşan “Biraz daha! ” diyenin avını uyku taşlar. Yörük atlar aksamaz besmele göynüğünde Son dergâhta yavaşlar Ve benim acelem var! ... Yarın için tapum yok, Hakk’tan gayri kapım yok! Hamurum mayalandı ve benim acelem var! ... Her şiirde ruhumu ateşlere veririm Bir yandan balım akar, bir yandan torçum akar Yüzü ak gitmek için bu günden acelem var! ... |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aşk
Andolsun bütün örtülere, andolsun bütün örtünenlere ki, Kar altinda terleyerek uyanmaktir aşk. Yanmiş iki cesedin kina gibi külleri arasindan Fişkin sürerce dirilip yeniden yanmaktir aşk. Cümle agaç kapilari, cümle demir kapilari aşip, Bir gönül kapisina dayanmaktir aşk. Sevgilinin otagini gökkuşagina boyayip gece-gündüz, Hüznün safran sarisiyla boyanmaktir aşk. Yaratmaktir ya da sevgilinin topragindan yaratilmak, Her nefes alip verişte yanmaktir aşk. Ismaili bir gönülle teslim olmaktir biçaga, Birini kandirmak degil, bilerek kanmaktir aşk. Diline arilar konar, koynunda karincalar gezer, Sevgilinin ölçegiyle her zaman sinanmaktir aşk. Israfil'in Sur'unu ruhunda duymaktir aşk, Suyu suyla yumak gibi aşka inanmaktir aşk. |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Beyaz Dilekçe'den
Rahman ve Rahim olan adina siginarak Açtim iki elimi; kor gibi iki yaprak. Bir edep ölçeginde umutlu ve utangaç, Işte dünya önümde; benim ruhum sana aç. Kainati yarattin, donattin, rizik verdin, Kimine sonsuz körlük, kimine işik verdin. Kainatta ne varsa hepsinin zikrinde sen, Hamd ve şükür sanadir, herşey seninle esen. Çali bile kendine siginan kuşu itmez, Sen gafursun, azizsin, senin keremin bitmez. Benden önce esirge Muhammed ümmetini, Esen gitsin her kervan, en sona ula beni. Her müslüman bir kartal, vurulur da pesetmez, Oruçtan tad alanlar, kemik peşinde gitmez. Bezm-i Elest'te sana secde eden ruh için; Verdigin söze sadik, dogru giden ruh için; Hiç kimseyi vatansiz, milletini devletsiz, Gönülleri sevdasiz, şehirleri mabetsiz; Bayraklari rüzgarsiz, ocaklari ateşsiz, Birakma ulu Rabbim, asi kul degiliz biz. |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Çift Beyaz Kartal
Hangi yayla yeşil, nerde keklik çok Gel seninle orda olalim çocuk. Kayalar, kayalar... Sirt sirta vermiş; Kimi yeni mürit, kimisi ermiş. Otlar dalgalansin biz yürüdükçe Sular düze insin kar eridikçe, Gün burnunda bana mavi mavi gül; Agiz-burun lale, kaş ve göz sümbül. Doruklardan doruklara sekelim, Bir elim göklerde, sende bir elim; Ikimizin yürecigi bir atsin, Bizi gören bin katarak anlatsin, Hangi yayla karli, nerde çiçek çok Gel seninle orda olalim çocuk. Bulutlar, bulutlar iç-içe girmiş Bulutlar ki göge perdeler germiş; Çigdem devşirelim, çiçek biçelim Susayinca hep ezgiler içelim Batmasin eline bir gül dikeni Sen hep beni kolla, bense hep seni Çikip yükseklerden taş birakalim, Kopan sese, kalkan toza bakalim, Tavşanlar ürkerken bu gürültüden Kaçan tavşanlara isliklar çal sen. Hangi yayla yüce, nerde kavga yok Gel seninle orda olalim çocuk; Ister Maraş olsun, ister Erzincan, Sonsuzluk düşüne set degil mekan, Başin omuzumda, omuzum gökte Ölüm bir ak çiçek bu özgürlükte, Yaşamaksa bir işik cümbüşüdür, Çagil çagil akan sevgi düşüdür. Hani gökyüzünün toy vakti olur, Kaynaşirlar yildizlar bulgur, bulgur; En uzak nereyse ora gidelim, Bulutlari yara yara gidelim. Hangi yayla serin, nerde bühtan yok, Gel seninle orda uçalim çocuk. Meşeler, ardiçlar, çamlar yan yana Biz kanat çirpinca dursun divana. Bir çift beyaz kartal, hey bu da nesi? Diyerek şaşirsin çobanin hepsi; Ilk kez görüyoruz desin görenler, Bütün oymaklarda dolaşsin haber. Keşiş daglarindan görünsün Istanbul, Bütün dag gölleri işirken pul pul. Güzel dost, ey hüzne aşina yürek, Gel gidelim keklik gibi sekerek. |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü Kar yağmış dağlara, bozulmamış örtüsü Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden Bebekler hayta hayta yürümeden Geleceğim diyorum, geleceğim sana Ne olur kesin bir takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Beklesen de olur, beklemesen de Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde Hangi ses yürekten çağırırsa beni sana Geleceğim diyorum, takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi? Başka gezegende de olsan dönüşüm hep sana Kesin bir gün belirtmem, ne olur takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben Yeter ki bir çağır çiçeklendiğin yerden Gemileri yaksalar da geleceğim sana On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Bak işte notalar karıştı, ezgiler muhalif Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız Ey benim alfabemdeki kadim elif Ne güzellik, ne tad var baharsız Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana Geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman Ihlamur çiçek açtığı zaman Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan Kimseye uğramam ben sana uğramadan Kavlime sadığım, sadığım sana Takvim sorup hudut çizdirme bana Ben sana çiçeklerle geleceğim -Ihlamurlar çiçek açtığı zaman |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İlkyazda
Sen bir şarkıyı yorumlarken Ayaklarım yerden kesilir benim Yedi kat göklerde dolaşırken, Başım bir yıldıza çarpar Akkor kesilir bedenim... Sen bir şiiri yorumlarken Bense gök kuşağına binerim Yüreğim kıpır kıpır bir kuştur artık! Dağın, vadinin üzerinde Yağmurla yarış ederim… Sen bir resmi yorumlarken Boyalar canıma karışır benim Figürler egemen zaman ve mekana Yer-gök türkü çiçeğidir Yeşerten sensin güzelim... Sen sustuğun vakit ilk yaz yok artık Berekette biter, sevda da biter Birden çöküverir kış ve karanlık Şarkısız, şiirsiz, resimsiz bir dünyaya dökülür Kanatları kırılan türküler... |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kepez
Ansızın bir karasu iner Deniz fenerinin gözlerine Fener kör olur Ve ağır ağır uyanmaya başlar Deniz dibinin devleri Koç sürüsü dalgalar toslaşır gerine gerine Ötede yıkkın bir balıkçı köyünün çiçeksiz evleri Evler ki denizlerde olup bitenleri bilmez Bense bu kaderi iyi bilirim Benim adım Kepez Yıldızlar olmadı mı, dolunay olmadı mı Gökyüzü de kördür Yüreğindeki kara bulutlar Durmadan yıldırımlar kusar Yorgun bir gemi oturur kayalara Karışır birbirine dua ve küfür Korkuysa şapkasını her zaman Kapkara bir dala asar Bir yosun tarlasında dinlenirken Gördüm ölümü kaç kez Selam verip geçti gülümseyerek Ben korkusuz Kepez Kaç sünger ve inci avcısının Kanına girdi bu denizler Kaç taze gelin ihtiyarladı Bu ufuklara baka baka Her sabah Neşeli bir ıslık aydınlığına Evden çıkıp gidenler Ya döndüler ya da hiç dönmediler Yaralı akşamlara Yalnız kalmayınca aç kalmayınca Oğlak, kuzu melemez Ben ne dramlar yaşamamışımdır bu kıyıda Ben Kepez Mutlu insanlarda gördüm Gelip kollarımın arasında sevişen Ama uzun sürmedi Şıngır mıngır kristal ömürleri Ne çığlıklar işittim rüzgarlardan Mevsim mevsim değişen Hele de yitik ekmekler gibi ayrılık türküleri Tedirgin martıların Kanatları vururken gez Ben dilsiz bir görgü tanığıyım Benim adım Kepez Gün kısalır, Bir gece de değişir renk renk haritam Gün uzar, Sızlayan süslü bir göğüstür Tarih-i Kadim Sırdır, ayıptır Gördüklerimin hepsini anlatamam Gemiler gelip geçerken Kaç dilden hüzünlü şarkılar dinledim Gül yanaklı, lale dudaklı Ne güzeller gördüm gitti gelmez Ben hep aynı yerde beklerim Benim adım Kepez Bazen denize küserde Gökteki yıldızlarla konuşurum Bazen gidemediğim yerleri okşamak isterim Bulamam ellerimi Ay doğarken başlar En uzun süren sarhoşluğum Asırlar kemirse de Koparamazlar zincirlerimi Kimse kirli ayaklarıyla Üzerimi tepeleyemez Ben beş vakit Sabrın gül suyuyla yıkanırım Benim adım Kepez |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12094
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Leyl ü Nehar Aşk
Hiç bulut yoktu ortalıkta birden peydah oldular Serinlikle birlikte içime bir korku düştü Dedim, menzile ulaşacaksan geç kalma acele tut Sonra sellerle kapaklanırsın yere yüzüstü Hani hasat sonrası tarlalardan topladıkları başakları Yuvalarına nasıl kımıl kımıl taşırlarsa karıncalar Ben de senin sevgini taşıdım yüreğimin doruklarında Damıtılmış bir ömür boyu leyl ü nehar Vakit gurûp vaktidir rüzgârsa hoyrat esiyor Bir vâha görünmüyor ıhtı ıhacak deven Yıldızlara bakıp bakıp ahkâm kesiyor Kendi dikenleriyle taçlanan yorgun keven Sor şu yol kenarındaki meyvesiz karaağaçlara Kaç yolcu geçmiştir bu yollardan senden önce Şu çeşme, şu ören, şu döşek tanıklık etsin Aşk nedir, edeb'i erkânı nice Alazsız, dumansız bir yangının ortasındayım Sesim daha içimdeyken kavrulup dökülüyor Yakınından geçseler bütün kuşlar kül olur Yanan binam kerpiç kerpiç sökülüyor Seni sevdiğimi yine gururla haykırıyorum işte Gemi azıya alarak kişneyip kaçan ufuklara Alnınızdaki beyazlık, ayaklarınızdaki seki benim sevgimdir Benim sevgilimdir yeni besteler yapan sonsuzluklara |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|