www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 08-29-2007, 11:32 AM   #1
ƒяαмвυαz
ÇaKaL Üye
 
ƒяαмвυαz Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: istanbul
Yaş: 33
Mesajlar: 1,399
Teşekkür Etme: 102
Thanked 34 Times in 25 Posts
Üye No: 44250
İtibar Gücü: 1702
Rep Puanı : 12977
Rep Derecesi : ƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond reputeƒяαмвυαz has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Bayan
Varsayılan konuşmak.çıkmak.yatmak

Sevgililer günü" münasebetiyle, gençlik galerimdeki "aşk sözlüğünün sayfalarına bir göz gezdirince, sevdanın kalpten dile yansırken nasıl renkten renge girdiğini görüyorum. Son 30 yılda "aşka verdiğimiz isimler", aşkın bizim için taşıdığı manayı ve toplumun aşkı kabulleniş biçimlerini de ele veriyor.

.................

70'lerin başında "arkadaşlık teklif edilir"di. Aşkını "Dest-i izdivacınıza talibim" (Eski dilde: "Benimle evlenir misiniz" diye ilan edenlerin çocukları, ana babalarından kalma bir mahcubiyeti korumaya çalışıyorlardı. Aşk"ı "özgürlük" diye tercüme eden Avrupa'nın cıvıltılısı henüz bizim okul duvarlarına vurmamıştı. Bekaret, "kutsal emanet" vasfını yitirmemişti. Anneler, okul dönüşü kızlarının kulağına, "İffetini korursan en iyi kısmeti bulursun" diye fısıldıyorlardı hala...

Hayat borsasında en çok iffetle tahsilin prim yapacağına dair umutlarını henüz yitirmemişlerdi. O yüzden sıralar arası gizli mektuplaşmalar "arkadaşlık teklifi" ile nihayetlenir, bu teklif, nadiren okul bahçesinde kaçamak bir buseye dönüşürdü. Gece olup da ev tenhalaştı mı TRT 1' de "Gece ve Müzik" başlar melankoli ortalıkta kol gezerdi. Magazincilere yakalanan şöhretlerin geleneksel savunması "Sadece arkadaşız" ola ki o günlerden kalmadır.

Biz gerçekten "sadece arkadaş"tık. Dönemin simge filmi Aşk Hikayesiydi. Şarkısı ise "Bir kıvılcım düşer önce... Büyür yavaş yavaş... Bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın Arkadaş..." Sonra 70'lerin ikinci yarısında "ilan-ı aşk" yöntemi, "konuşma teklif etmek" seklinde değişti. Lise koridorlarında "konuştuğun biri var mı" sorusu, bir ağız yoklama alametiydi. İzleyen cümle genellikle "okul çıkışı beraber yürüme" olurdu. "Aşk" dediğin de, konuşarak yürümekten ibaretti zaten...

O yüzden Alpay, "Eylül' de gel, okul yoluna..." dedi mi, herkes kahrolurdu. Yegane buluşma ve karanlıkta baş başa kalma mekanı olan sinema salonları porno film salgını yüzünden kızlara kapandığından, mekansızlık sorunu had safhaya ulaşmış durumdaydı. Okul bahçeleri aşka tahammülsüzdü. Parkların izbelerinde, tek gözle bekçi gözetleyerek öpüşmeye çalışan gençler görünürdü; "densizlik"ten değil, "yersizlik"ten...

“Flört" diye bir şeyden söz edilir olmuştu. Semiha Yankı "Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika" dediğinde gençler al basmış yanaklarla, saatine bakakalmıştı. "Sevişmek" pek dillendirilmezdi çünkü... Şenay' ın "Sev kardeşim"i daha masum bir çağrı gibi gelirdi kulağa...

..............

Ardından 80'lerde "aşk sözlüğümüze "çıkma" fiili girdi. Cumhuriyetin çikita muz yiyebilen ilk nesli, yari İngilizce konuşan başbakanlarına özenerek "Go out"u "çıkmak" şeklinde Türkçeleştirdi. "çıktığın biri var mi?", "Benimle çıkar mısın?" soruları dillere yerleşti. Daha önceleri, ("arkadaş" ken yani), pek "çıkamazdınız". Çünkü "çıkmak" için, (Amerikan filmlerindeki gibi) önce kızın evine "girmek", ana babasından izin almak, eve geç dönmek, kapı önünde dudağa bir öpücük kondurmak vs... gerekirdi. Biz daha içeri girememiştik ki "çık"abilelim...

Ancak geçen 10 yıl içinde anneler, iffet sahibi kızlarının iyi kısmet bulup evlenebileceklerine dair umutlarını yitirmişlerdi galiba... Dil bilen ve patronuyla yurtdışı gezilere de "çıkabilen" "prezantable" bir "executive sekreter" daha çabuk iş bulup daha iyi para kazanabiliyordu. "çıkma" böylece kolaylaşıp yaygınlaştı. Kızlar, "çıktıkları çocuk" tan sıkıldı mı, Ajda Pekkan gibi "Arkanı dön ve çık... İstenmiyorsun artık..." diyebiliyordu artık...

...............

Ve nihayet 90'lar... Terim, "yatmak"a çevrildi. Aşk, seksle buluştu, ilişki "yataylaştı." önce Sezen Aksu’nun aklına geldi, Tarkan da "Yakalarsa 'muck... muck...' yapacağını açıkladı, ardından İngilizce tek sorudan ibaret bir şarkı liste başı oldu: "Benimle yatar mısın?"

30 yıl içinde aşk hayatımız, "arkadaşlarımızla konuşmak"tan, "çıktıklarımızla yatmaya" dönüştü. Tüm sevgililerin "Sevgililer Gününü” sevgiyle kutlarken, 2000'ler için icat edecekleri sözcüğü merakla beklediğimi belirtmek istiyorum.

Can Dündar
ƒяαмвυαz çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Eski Bugün   #n/a 
Teşekkür Botu
Bot
bot Çevrimiçi

Avatar

Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
metin0921 (01-29-2009), ZumruduAnka (09-14-2008) bu konu için teşekkür ettiler...
bot Çevrimiçi Tesekkur botuna Rep veremezsiniz. Yinede Tesekkurler. Kurallara Aykırı Mesajı Bildir  
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:52 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.