![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gün akşama dönerken
ne zamanki yaşam yorgunu narin duruşuyla sana benzeyen şakayıkları görsem bahçede yıllanmış kırmızı yapraklarıyla perdeleri kapanmış aynı hüzünleri anımsar üzülürüm Yokluğunda sarılırken gecenin boşluğuna yuvasına geciken göçmen kuşlara sorarım geri gelecek mi diye Oysa çığlıklar dolaşır sere serpe aklımı alacakmış gibi vurulan kapılardan geleceksin titreyişi kaplar bedenimin her bir yanını üşürüm Ay beyazıdır ortalık artık gecenin geç zamanında iki avucumla kapatırken yüzümü hiçbir yere koyamadığım ellerim kayar gider dalarım Son ayrılık çığlıklarıdır artık dolaşan ıslak bir yaz gecesinde umutlarımı katık ederim ayrılığa gecenin içinden gün sabaha dönerken Kan kırmızısı şakayıklar kollarını açar koklarım ******* mi seni düşlerime getiriyor yoksa sen mi anıyorsun sevdamızı el ele seher meltemiyle gezinirken bahçede Şimdi yorgundur bedenim oysa ruhum bıçkın bir serseri henüz on altı veya on yedisinde kırmızı şakayıklar gibi hüzünlü lal rengi akşamlarda söz geçiremem kendime ve kapanırım içime Dalgalanırken esen rüzgarla yüreğim biliyorum ki hayat tekrarlanmayacak.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|