www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-15-2007, 07:22 PM   #1
KoJiRo
Aşmış Üye
 
KoJiRo Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21
Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8777
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi : KoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Yalnızca Gözlerin Yaşadığı Bir

Yalnızca gözlerin yaşadığı bir hayata dair...

Suna Kıraç'ın... Vehbi Koç'un kızının...
Sevgili Rıdvan Akar'ın belli ki zahmetli çabalarla hazırladığı belgesel-kitabın içinde o yaşam öyküsünün izleri sürülüyor.

Ama kuşkusuz, o yaşam öyküsünün ve belgeselin de en çarpıcı, hatta en sarsıcı yanı, Suna Kıraç'ın hastalığından sonra yaşadıkları.

Kısaca ALS olarak anılan hastalık, merkezi sinir sisteminde motor hücrelerin kaybıyla birlikte kaslarda zaaf ve erimeye yol açıyor.

Uzun öykünün sonucu; Suna Kıraç'ın gözlerinden başka hiçbir şeyine kumanda edememesi oluyor. Yalnızca gözlerini hareket ettiriyor, hayatı gözleriyle yaşıyor.

Çarpıcı olan şu: Hepimiz büyük ölçüde hayata gözlerimizle bakıp dünyayı gözlerimizle algılıyoruz.

Ama "yaşam" a; sadece ve sadece, gözlerle bağlı kalabilme azminin ve tutkusunun anlamını kavrayabiliyor muyuz?

Sahip olduğumuz, kazandığımız bütün değerleri, imkanları, olanakları, her şeyi kaybettikten sonra; -ki onun kaybettikleri herkesinkinden çok daha fazladır elbette-, yaşamın yine de sürdürülebileceğine olan inancın büyüklüğünü anlayabiliyor muyuz?

Dahası; hayatla iletişim kurmanın yolları ve imkanları sınırlanınca, yaşanacak duygu ve düşüncelerin de sınırlandığını, özetlendiğini, fazlalıkların
Fark edebiliyor muyuz?

Yaşamla yalnızca gözlerle iletişim kurabilmek, ama bu sayede, bütünüyle"yaşamın içinde"kalabilmek. Bu nasıl oluyor?
"Suna Kıraç konuşmak ya da bir mesaj iletmek istediğinde tam karşısına koyu renklerle yazılmış 29 harften oluşan bir alfabe konuyor.

Hemşireler tek tek harfleri gösteriyor. Suna Kıraç kirpiklerini kırpıştırdığında ilgili harf yazılıyor. Oluşturmasını istediği kelimeyi sırayla göstererek not ettiriyor. Kelimeler tek tek bulunarak cümle oluşturuluyor."

Buradan herkesin çıkaracağı bir sonuç olmalı...

Geriye yalnızca gönül gözüyle hayata bakmak kalınca, geriye yalnızca gönül gözüyle iletişim kurma imkanı kalınca, hayatın müsvedde defterindeki bütün fazlalıklar karalanıyor. "Sade"leşiyor her şey.

"Dervişan" bir hayata yolculuk sanki...

Bütün dünya nimetlerinden, fırsatlarından, kavgalarından, ihtiraslarından, imkanlarından arınınca, geriye çok az şey kalıyor.

O çok az şey, aslında yalnızca olması gereken şey işte. İnsan!..

Ne zarar gelir, ıssız bir mağarada "peygamber sabrı" yla inzivaya çekilen ve dünya nimetlerinden el etek çeken bir dervişin "fazlalıklardan arınmış" saf hümanist kelamından?

Arkadaşları, Rıdvan Akar'ın kitabında, onun zaten sanılandan "farklı" ve sermayeden çok emeğe yakın bir dünya görüşü olduğunu da söylüyorlar. Hele "eğitim" deki yeri!

Ama, her şeye muktedirken ister istemez, lüzumsuz fazlalıkların, sözlerin, eylemlerin içinde olabiliyoruz hepimiz.

Denemeye değmez mi?

Bir an için, biz, hepimiz; dünyaya yalnızca gözlerimizle bir şeyler söylemeye çalışsak, yalnızca gözlerimizle yaşasak bir an; arınsak fazla

"söylem ve eylem" den; hayat "iyi insanlar" hükümranlığına baş eğmez mi o zaman?

Ali Kırca
__________________
KoJiRo çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:01 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.