Cumhuriyet'in İlya Araf'ına İslami Cenaze 16 Ekim

[KoJiRo]

Doğma büyüme Ankaralı olan Yahudi asıllı 94 yaşındaki İlya Araf, Musevi dinine mensup olmasına rağmen, vasiyeti yerine getirilerek Kocatepe Camii’nde düzenlenen törenle İslami kurallara göre toprağa verildi.

İlya Araf’ın Kanada’da yaşayan ve babasının sağlık durumunun ağırlaşması üzerine birkaç gün önce Türkiye’ye gelen oğlu Erol Araf da cenazeye babasının Anıtkabir’de çektirdiği fotoğrafıyla katıldı. Babası İlya Araf’ın Ankara’da yaşayan hem Osmanlı, hem Cumhuriyet dönemine tanıklık etmiş son Yahudi olduğunu söyleyen ve Atatürk ile defalarca görüştüğünü anlatan Erol Araf şöyle konuştu:


ATATÜRKHAYRANIYDI

"Babam bir Musevi’ydi ancak burada havramız ve hahamımız yok. Kendisi ölümünden bir süre önce, ’Tüm dini evler Allah’ındır. Beni İslami kurallara göre defnedin. Cenaze namazım Kocatepe Camii’nde kılınsın. Müslüman kardeşlerimiz, dostlarımız da burada bulunurlar, hep birlikte oluruz’ vasiyetinde bulundu. İslami şartlara göre gömülmek istedi. Bütün eş dostun gelebileceği en güzel yer Kocatepe Camii’ydi. Babamın bu son isteğini ailemiz de saygı ve sevgiyle paylaştı."

EN GÜZEL REJİM

İlya Araf, ölümünden bir ay önce Ankara Magazine dergisi muhabiri Seden Bayat ile görüştü. Araf, dergiye verdiği iki röportajında da Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’le ilgili şu övgü dolu sözleri söyledi: "En güzel rejim Atatürk’ün rejimidir. Herkes duasını niyazını yapsın, kimse buna mani değil. Hepimiz Türk’üz. Türkiye Cumhuriyeti nüfusumuz var. Bu topraklarda doğduk, burada büyüdük. Bayrağımız elimizde ve vergimizi ödüyoruz, kanunlara da riayet ediyoruz. Senin benden farkının olmaması lazım. Atatürk ’Ne mutlu Türk’üm diyene’ demiş. 15’nci Yüzyılda İspanya’dan kaçarak Osmanlı’ya sığınan ailelerdeniz. Bulgaristan üzerinden Ankara’ya yerleşmişiz. Osmanlı’nın Yahudilere kucak açması çok derin bir dostluk yaratmıştır. Yahudiler, o nedenle Türkleri çok severler. Biz Ankara’nın yerlisi ve en köklü ailelerindeniz. Hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet dönemi Ankara’sının tanıklarındanız. Birçok defa Atatürk’ü de yakından görme, tanışma şansına sahip birisiyim. Tam bir Atatürk hayranıyım. O’nun tüm devrimlerine ve Cumhuriyet ilkelerine gönülden bağlıyım. Atatürk gayrimüslimleri ayırt etmezdi, hepimizi vatandaş olarak görürdü."

EVİMİZİ AÇMIŞTIK

İlya Araf, aynı röportajda eskiden Ankara Yahudi Mahallesi’nde, Sinagog’un karşısındaki evde oturduklarını, babasının nalbur ve hırdavatçı dükkanları bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetmişti: "Cumhuriyetin ilanından sonra Ankara’da konaklama sıkıntısı vardı. Babam Atatürk’ün yakınlarından Kılıç Ali’ye giderek, evinde 80 kişiyi konuk edebileceklerini belirtmiş. Evimizde önemli devlet adamlarını ağırladık. Dini bayramlarımızı Müslüman kardeşlerimizle birlikte kutlardık ve Ramazan aylarında sokakta sigara bile içmezdik."

Müslüman-Musevi birlikte saf tuttu

Kocatepe Camii imamının kıldırdığı cenaze namazının ardından, İlya Araf’ın oğlu Erol Araf ve birçok Musevi, Müslümanlarla birlikte cenaze namazı kılarak dua edip, imamın, ’Hakkınızı helal ediyor musunuz’ sözüne, ’Helal olsun’ cevabını verdi. İlya Araf’ın cenazesi daha sonra Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki Musevi bölümünde yine imam eşliğinde dualarla toprağa verildi.

KOCATEPE VASİYETİ

Tüm dini evler Allah’ındır. Beni İslami kurallara göre defnedin. Cenaze namazım Kocatepe Camii’nde kılınsın. Müslüman kardeşlerimiz, dostlarımız da burada bulunurlar, hep birlikte oluruz’