www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 09-25-2005, 02:12 PM   #1
djcrueL
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 1,349
Teşekkür Etme: 61
Thanked 1,454 Times in 518 Posts
Üye No: 11
İtibar Gücü: 2503
Rep Puanı : 79583
Rep Derecesi : djcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond reputedjcrueL has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan Osmanlıda Kultur Sanat

ASIK EDEBIYATI
ASIK EDEBIYATI, Anadolu'da XVI. yüzyildan sonra, sehirlerde, esnaf tesekküllerinde, asker ocaklarinda, kervansaraylarda, konaklarda gelisen halk edebiyatindan farkli orta tabaka edebiyati. Bu edebiyatin temsilcilerine halk sâiri denir. Halk sâirleri, köy, kasaba, göçebe gibi topluluklarda güç hayat sartlan içerisinde yetismislerdir. Büyük sehirlerde yasayan halk âsiklari ise Divan edebiyatindan etkilenerek özelliklerini büyük ölçüde kaybetmislerdir. Âsiklar eserlerini sazlariyla beraber, hem çalarak hem de söyleyerek meydana getirirlerdi. Her âsik bir ustanin yaninda yetisir, yetisme esnasinda ustasindan ögrendiklerini etrafa yayarlardi. Geçimlerini ya zengin olanlarin yardimlariyla, veya toplulukta sanatini icra ettikten sonra toplanan paralardan temin ederlerdi. Âsiklar çesitli tasniflere tabii tutulmuslardir. Kisaca asagidaki sekilde gösterilebilirler:

Kasaba Sairleri: Bunlar Divan siirinin etkisinde kalmis ve belli bir süre tahsil görmüslerdir.

Köy Sairleri: Büyük sehirlerden uzak kalmis sâirlerdir. Sanatlarini köy dügünü ve meclîslerde icra ederlerdi.

Göçebe Çevrelerinin Sâirleri: Güneydogu Anadolu' da bulunan asiret beylerinin hizmetinde bulunan sâirlerdir.

Mezhep ve Tarikat Sâirleri: Daha ziyade kizilbas sâirleri ile Haci Bektâs-i Velî'nin yolundan ayrilmis olan Bektasî sâirleridir.

Yunus Emre, Haci Bayram Velî ve Esrefoglu gibi mutasavvuflarin siirlerindeki özellikleri zamanla sonradan gelenler degistirmisler ve kaynagini Sah Ismail'in Siî inançlari ve kültüründen alan yari politik bir âsik edebiyati meydana getirmislerdir. Sah Ismail'in ve Tahmasb'in Osmanli padisahlariyla yaptigi savaslar esnasinda Pir Sultan Abdal, Kul Himmet gibi bazi sairler bu edebiyatin Anadolu'da temsilciligini yapmislardir.

Âsik edebiyatinin sözlü ve yazili olmak üzere iki kaynagi vardir. Sözlü kaynak, âsik edebiyatini ögrenenlerin hafizalaridir. Bunlar âsik edebiyatinin bir yerden bir yere, kusaktan kusaga yaymayi vazife kabul ederler. Yazili kaynaklar ise, okumayazma bilen âsiklarin, veya herhangi bir meraklinin begendigi siirleri yazdiklari defterlerdir. Bu çesit defterlerin eskilerine "Cönk" denirdi.

Âsiklarin meydana getirdikleri eserler hikâye ve siir olmak üzere iki kisma ayrilirlar.

a)- Hikâyeler: Asiklarin anlattiklari, nesir ve nazim karisimi hikâyelere, Türk Edebiyat tarihinde "halk hikâyesi" adi verilir. Bu hikâyelerin son devirdekiler hariç müellifleri belli degildir. Hikâyelerde kahramanlik, ask ve halk sairlerinin hayatlari anlatilir.

b)- Siirler: Âsik edebiyatinda siir, hem âsiklar tarafindan meydana getirilir, hem de baskalarinin ki nakledilirdi. Siir, âsik edebiyatinda konulan bakimindan su çesitlere ayrilir:

1)- Destan
2)- Güzelleme
3)- Koçaklama
4)- Taslama
5)- Agit
6)- Muamma
7)- Tenkit, iyilik telkini, nasihat ve sikayet gibi ahlâkî konulari isleyen manzumeler.

Âsik Edebiyati, dil, üslup ve vezin bakimindan Divan Edebiyatindan ayrilir. Âsiklar halkin konustugu dil ile yazmislar ve söylemislerdir. Eserlerinde çok az Arapça ve Farsça kelimeler kullanmislardir. Hakim olan vein, hece veznidir. Ancak aruz vezni de yer yer kul lanilmistir.

Âsik Edebiyati aslinda sözlü bir edebiyattir; zira, asiklar, siirlerini yazmazlar, söylerlerdi.



OSMANLILARDA GUZEL SANAT
Güzel San'atlar, mîmârî, çinicilik, minyatür sahalarinda muhtesem, nâdide eserler verildi. Mîmarlik sahasinda, kendine has, estetik mâhiyette sanat eserleri yapildi. Bunu sivil, askerî, dînî, mülkî, adlî, sosyal ve kültürel eserlerde en güzel sekilde basta Istanbul olmak üzere, memleketin her tarafinda görmek mümkündür. Topkapi, Yildiz, Çiragan, Göksu Kasri, Dolmabahçe, Beylerbeyi saraylari, Selimiye Kislasi, Kuleli Askerî Lisesi, Anadolu ve Rumeli Hisarlari, Bursa Yesil, Ulu câmileri, Edirne'deki Selimiye Câmii, Istanbul'daki Fâtih, Mahmûd Pasa, Süleymâniye, Sehzâdebasi, Sultanahmed, Nûruosmâniye, Vâlide Sultan; Manisa'da Murâdiye, Hâtuniye câmileri; Mahmûdpasa, Sultan Süleyman, Sultanahmed, Fuadpasa, Mahmud Sevket Pasa, Hürrem Sultan, Naksidil Sultan türbeleri; Nilüfer Hâtun Imâreti, Kapaliçarsi, Sultanahmed Çesmesi, Mîmar Sinân Sebili, Fâtih, Süleymâniye medreseleri, Haseki, Gureba Hastâneleri Osmanli mîmârî eserlerinin nümûneleridir.

Çinicilik; dekoratif sekiller olup yaygin olarak câmilerde, saraylarda ve diger eserlerde kullanildi.

Minyatür; nakkaslar tarafindan kâgit, duvar, tahta ve tasa zarif sekilde islenirdi. Kat'i denilen kâgit oymaciligi sanati da vardi.

Hat; güzel yazi sanati olup, yazarlarina hattat denir: Kûfî, Sülüs, Nesih, Muhakkak, Reyhânî, Tevkî', Icâze, Ta'lik, Divânî, Celi, Rik'a, Ma'kili dâhil, bin kadar çesidi vardi. Halicilik, kumasçilik, dericilik, ciltçilik, kitapçilik, tezhipçilik, porselencilik, kehribarcilik, mürekkepçilik, mobilya, sandalcilik da ayri birer sanat dali olarak, her sahada eserler verildi.

Ahlâk; Osmanli idâresinde Islâm ahlâki hâkimdi. Pâdisâhin sarayinda Islâm ahlâki en güzel sekliyle yasanir, buradan halka yayilirdi. Enderunda yetistirilerek tasra çikarilan beyler ve askerler bir taraftan haremde yetistirilerek üstün ahlâk sâhibi kimselerle evlendirilen câriyeler, güzel ahlâkin çevreye yayilmasinda baslica âmil oldular. Memlekette umûmî kâideler dâhil gayri müslimler hâriç herkes Islâm ahlâkina ve örfe uymak mecburiyetindeydi. Vatanseverlik, Osmanlilik suuru, vakâr, büyüge hürmet, küçüge sefkât, vefâ ve sadâkat, hayirseverlik, cömertlik, merhamet ve müsâmaha, tevekkül, nâmus, temizlik, hayvan ve bitki sevgisi, his, kiymet ve idealleri basligi altinda toplanabilen ahlâk ölçülerine riâyet edilirdi. Güzel ahlâk, kiymet ölçüleri sâyesinde memleket emniyet ve huzur içinde olup, tam bir kardeslik havasi hâkimdi. Osmanli ahlâkini gören devrin sefir ve seyyahlari yazdiklari eserlerde gibtayla bahsetmekte ve okuyanlari imrendirmektedirler. Sultan Ikinci Abdülhamîd Han (1876-1909) zamâninda Osmanli ülkesinde bulunan Edmondo da Amicis, Constantinople (Istanbul) 1883 adli eserinde söyle yazmaktadir: "Pasasindan sokak saticisina kadar istisnâsiz her Türkte vakâr, agirbaslilik ve asillik ihtisami vardir. Hepsi derece farklari ile, ayni terbiyeyle yetistirilmislerdir. Kiyâfetleri farkli olmasa, Istanbul'da bir baska tabakanin oldugu belli degildir... Istanbul'un Türk halki, Avrupa'nin en nâzik ve kibar cemâatidir. En issiz sokaklarda bile bir yabanci için küçük bir hakârete ugrama tehlikesi yoktur. Namaz kilinirken bile bir Hiristiyan câmiye girip Müslüman ibâdetini seyredebilir. Size bakmazlar bile, küstahça bir bakis degil, sizinle ilgilenen mütecessis bir nazar dahi göremezsiniz. Kahkaha ve kadin sesi duyamazsiniz. Fuhusla ilgili en küçük bir tezâhüre sâhit olmak imkân disidir. Sokaklarda bir yerde birikmek, yolu tikamak, yüksek sesle konusmak, çarsida bir dükkâni lüzûmundan fazla isgâl etmek, ayip sayilir."
__________________
satış yapma hakkı Yönetimin bilgisi dışında gerçekleştirilemez..
djcrueL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2005, 02:56 AM   #2
GeCeLeR
Guest
 
Mesajlar: n/a
Üye No:
Cinsiyet :
Varsayılan Ynt: Osmanlıda Kultur Sanat

paylaşım için teşekkürler...
  Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
onca,sanat sanat için GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 02-13-2008 03:03 PM
Osmanlıda Film Afişleri Tathar Elanessé Eskiler (Arşiv) 6 10-18-2007 05:36 PM
osmanlıda aşk bluekeys™ Eskiler (Arşiv) 1 11-28-2006 04:58 PM
osmanlıda kul hakkı blAcksmith Eskiler (Arşiv) 3 09-22-2006 06:02 PM
Osmanlıda Hukuk Misyoner Eskiler (Arşiv) 4 10-04-2005 02:53 AM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:19 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.