PDA

Tam Sürümü Görüntüle : Ahmet Yozgat


Sayfa : 1 2 3 4 5 6 [7]

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:03 AM
Bu da Benim Köpeğim
1/:
'Hav hav hav! '
Geldi yine kapıdan
Köpeğimin nefesi
İncecik sesiyle
Korkutuyor herkesi.
2/:
'Hav hav hav! '
Kim bilir ne oldu yine?
Belki de yaramazın biri
Taş fırlattı inine.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:03 AM
Bu da Çocukların Dünya Savaşı
1/:
Bozmayın kumdan kalelerimi
Hisarımın burcumu devirmeyin
Kum kovamı delmeyin
Kırmayın oyuncak küreğimi
Kırıp da hoplatmayın yüreğimi
Yoksa başlatırım size karşı
Üçüncü hatta Dördüncü dünya savaşı
Dostuz şimdi sizinle,
Sonra olmayalım düşman
Yoksa kimseye vermem aman.
2/:
Kırmayın tahta kılıcımı
Oyuncak atımı vurmayın
Çelik çomağımı yok edip
Oyun arsalarını betonla doldurmayın
'Ağaçlara tırmandı.' Diye çocuklar
Parklardan kovalamayın
Yoksa başlatırım size karşı
Beşinci hatta altıncı dünya savaşı
Dostuz ama sakın olmayalım düşman
Yoksa vermem kimseye aman.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bu değil Sana Küslüğüm
1/:
Küstüm sana arkadaşım.
Almadın beni oyuna dün.
Almadın ama...
Bu değil sana küslüğüm.
1a/:
Dün gördüm seni
Elinde kocaman bir sopayla,
Zavallı bir köpeği kovalıyordun.
Vuruyordun ha babam vuruyordun,
Sırtına sırtına zavallının...
İşte bunun için küstüm sana.
2/:
Küstüm sana arkadaşım.
Çağırmadın beni yanına dün.
Çağırmadın ama...
Bu değil sana küslüğüm.
2a/:
Önceki gün de gördüm seni.
Elinde eski bir salça kutusu,
Zavallı bir kediyi kovalıyordun.
Sonra bağlıyordun kutuyu kuyruğuna.
Doğrusu bunun için küstüm sana.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
İsimci Geldi
Sabahlardan bu sabah
Satıcılardan bir satıcı
Sokağımızda tezgah açtı
Ne incik ne de boncuk sattı kızlara
Ne de iğne iplik yaşlı ninelere
Bu satıcı isim sattı bizlere
Kimi ince:
'İnci' dedi kendine
Kimi uzun olanı seçti:
'Kemalettin' adını beğendi
Kimi yenide karar kıldı:
'Sarp' olabilir dedi
Eski kimiye uzandı:
'Abdülhamit' adına sarıldı
Herkes beğendi yakışanı kendine
Ben de 'Ahmet'i' aldım elime
Sevine sevine
Taktım döşüme.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bu Gece Ay Doğacak
A/:
Bizim köyde erken çöker *******
Akşamın gri yüzü birazdan
Tez elden kararacak
'Ben korkarım karanlıktan.'
'Haydi gülümse küçüğüm.'
Bu gece ay doğacak.
B/:
Bizim köyde uzun olur *******
Daracık sokakları birazdan
Karanlıklar saracak
'Ben korkarım yalnızlıktan.'
'Haydi gülümse küçüğüm.'
Bu gece ay doğacak.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
İsli Paslı Baca
A/:
Simsiyah isli paslı baca... Acaba?
Her ilk baharda konuk ettiğin
Hani nerde o leyleklerin?
Bak aylardan nisan oldu,
Hatta mart oldu, mayıs oldu...
Uzakların habercisi o göçmen kuşlar
Ne uzattılar kınalı gagalarını,
Aramızdaki mor dağların ardından,
Ne de 'Tak tak tak! ' edip
'Merhaba.' dediler bize.
Neden ses vermediler söyle
Onları çağıran özlem yüklü sesimize?
B/:
Kapkara isli paslı baca... Acaba?
Neden bu bahar gelmediler?
O gagaları kınalı hacı leylekler
Bilesin ki onu bekler Ayşeler
Mehmetler hep onu bekler.
C/:
Mosmor isli paslı baca... Acaba?
Her nisan sularında bir sabah
Sana usulca konuk olan
O ak pak hacı leylek amcalar
Neden uzatmadılar kınalı gagalarını
Uzak ufukların ardından
Niye çırpmadılar nakışlı kanalarını
Süzülmediler havada neden?
Daha onlar buralara gelmeden
Yuvayı onarmamız boşuna mı? ...
Hoşuna mı gitmiyoruz artık onların?
Ç/:
Simsiyah isli paslı baca,
Hacı leylek amcalar,
Bu yıl, bu nisanda
Gelmeyecek kanımca.
Sen çevreye yaydığın isinle yapayalnız
Ve sonsuza dek öylece kalacaksın
Sanırım yapayalnızca...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bu Nasıl Rüya?
Nedense her gece
Korkunç oluyor rüyam
Hele yanımda yoksa cesur babam
Uzaklardaysa korkusuz ablam
Yürekli annem yatağımda değilse
Bir öcüler giriyor düşüme
Bir karabasanlar
Gulyabaniler üstüme üstüme geliyor
Torbalılar kovalıyor ardımdan gece boyu
Kara gonculuzlar tutuyor kolumu
Kara kuralar kafamı yarıyor
Hortlaklar dişimi kırıyor
Her gece hep böyle
Korkunç oluyor rüyam
Sonra geliyor odama atak babam
Korkuyorlar bütün yaratıklar babamdan
Bense nedense korkuyorum onlardan.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bu Şiir Sana Çocuğum
1/:
Sanadır bu masalsı şiir,
Bu rengarenk şiir sanadır çocuğum.
Say ki bir nazarlık,
Yuvarlak bir mavilik üstüne,
Bir nokta beyaz damlamış.
Al tak çocuğum,
Göğsün üstüne madalya gibi.
Ya da kulağına küpe diye,
Muska da olur kuğular gibi boynuna
Oyununa takım oyuncusu da olur
Saklambaç da olur boş arsada
Çelik çomak da olur...
2/:
Bu masalsı şiir sanadır çocuğum,
Yatanda yatağına al onu sıcak koynuna.
Rüyalarında kanatlı bir at olsun
Dolsun çeşme suları gibi gönlüne
Önüne yol bilir kılavuz olsun
Sanadır bu ılıman şiir,
Bu şiir sanadır çocuğum.
Güneşsever ağustosun ortasında,
Ya da uzak ve kurak bir kasabada..
3/:
Sanadır bu köpüklü şiir.
Susadığında al bir yudum iç çocuğum,
Kalaylı tasta ayran gibi.
Ya da buz gibi kuyu suyu say ki
Veya bol şekerli şerbet...
Bu şiir sanadır çocuğum,
İç kana kana iç ilelebet.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bugün Masal Günü
1/:
Bu gün günlerden masal,
Yarınsa destan olacak.
Masaldaki Kaf dağı yarılacak,
Çevremiz devlerle dolacak,
Havalanacak hayalimizden anka,
Keloğlan ülkeye hakan olacak.
2/:
Bu gün günlerden masal,
Fareler kükreyip aslan olacak,
Aslanların yeleleri yolunacak,
Kedi ile köpek kardeş olacak,
Keloğlan ülkeye hakan olacak.
3/:
Bu gün günlerden masal,
Pos bıyıklı amcam, halam olacak.
Padişahın görkemli sarayları,
Yoksullarca talan olacak
Tek eksik kalmayacak ülkede,
Her bir şey tamam olacak.
Keloğlan ülkeye hakan olacak.
4/:
Bu gün günlerden masal,
Keloğlan ülkeye hakan olacak.
Yani her şey yalan olacak.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bulut Kondu
1/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün şu buluta kondursam
Yine yıkarlar mı acaba?
En yükseği bile yıkan
Buldozerle amcalar...
2/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün ay dedeye kondursam
En yükseğe bile çıkan
O buldozerli amcalar
Ay dedeye çıkamazlar.
3/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün bu buluta kondursam
Işık takarlar mı acaba?
En yükseğe bile takan
Elektrikçi amcalar...
4/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün ay dedeye kondursam
Elektrikçi amcalar
Takmazlarsa takmasınlar.
5/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün o buluta kondursam
Merdiven kurarlar mı acaba?
En yükseğe bile ulaşan
Marangoz amcalar...
6/:
Dün yıkılan gecekondumuzu
Bu gün ay dedeye kondursam
İyiliksever amcalar
Bizi burada unutmasınlar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
İsmail'di Onun Adı
I/:
İsmail'di onun adı.
Yan komşunun tek oğluydu
O yüzdendi biraz yaramazlığı,
Ve sanırsam ondan dolayı
İsmail'in dünyayı umursamazlığı.
Her daim ayağında gıcır gıcırdı
Has deriden Sümerbank potinleri.
Ia/:
İsmail'di onun adı.
Babası terzi Şakir ustaydı
O yüzdendi yeni ceketinin düğmelerinin
Gözümüzü alan sedefi parlaklığı
II/:
Her sabah komşu bahçeye atlar
Altın renkli kayısıları yolardı.
Kıyardı çağlayken daha meyvalar.
Sonra bizim civcivleri taşlardı.
Her oyun ortasında kırmadık cam
Ve yarmadık top bırakmazdı. IIa/:
İsmail'di onun adı
Haşlardı kasabadaki tüm çocukları.
Günlerden bir uğursuz gün o gelince
Mahallenin ne tuzu, ne de tadı kaldı.
İsmail'di onun adı
Ailesinin yüz karasıydı.
Sopasını yemeyen kalmadı çevrede
Kafamda bakın hâlâ
Attığı o koca taşın yarası.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:04 AM
Bulutlar Yürüdüler Kol Kola
Bulutlar Yürüdüler Kol Kola

1/:
Bir yağmur öncesiydi bulutlar yürüdüler
Biz yürüdük altında onların
Şemsiye gibi kara kara bulutlar
Harman harman olup
Yayıldılar bir boydan bir boya üzerimize
Sırtlarını ilkbaharlara yaslayıp
Bolluk ve bereket verdiler bize
Başladılar ılgıt ılgıt yağmaya
Çeşme gibi oldular ipeksi grilikler
Tarlalarımızın üstüne ağladılar
Yüklerini boşaltan bulutlar durdu
Ama biz durmadık biz yürüdük
Güneşle kardeşle kucaklaştık.
2/:
Yol yol oldu gökyüzü bulutlar yürüdüler
Onların ardınca biz de yürüdük
Yorgun ayaklarımıza dolaştı
Sarı sıcak doğuran ağustos ayı
Saçakların serin gölgelerine kaçtık
Kavurucu güneşten uzaklaştık.
3/:
Bulutlar yürüdü gökyüzünün mavi yollarında
El ele kol kola biz de yürüdük
Leyleklerle uzak güney illerinden geldiler
Sonbaharda sicim gibi yağışlar
Ahmak olup sırılsıklam ıslandık
Yüklerini boşaltan bulutlar durdu
Ama biz durmadık biz yürüdük
Güneşle kardeşle kucaklaştık.
4/:
Hamarat atlara binerek bulutlar yürüdüler
Onların ardınca biz de yürüdük
Tozlu topraklı saçlarımıza dolaştı
Sarı sıcağa gebe temmuz ayı
Ağaçların yeşil gölgelerine kaçtık
Kavurucu güneşten uzaklaştık.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:05 AM
Bunlar da Bizim Evler
1/:
Mahallemizi dolduran pembe çatılı
Her birisi bir tarafa atılı
Ve duruşları hüzünlü evler
Sanki uzaydan gelmiş gibiler.
2/:
Bacaları her daim mavi dumanlı,
Duvarları pençe pençe yamalı,
Pencerelerinin camları soluk mavi evler.
Sanki bir şeyler gizler gibiler.
3/:
Kapıları has gürgenden.
Sıvaları kirli çamurdan.
Sanki tek kelime demeden,
Çok şeyler söyler gibiler.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:05 AM
smimin Bereketine Bakın
1/:
Boz eşek anırır beni görünce
Çizgili kedi miyavlar
Koca köpek sallar kuyruğunu:
'Hav hav hav! ' der.
2/:
Deredeki paytak ördek vakvaklar
Kümesteki çilli tavuk gıdaklar
Annem adımı söyler beni görünce:
'Ahmet'im.' der.
3:
Bütün bunları dinleyince
Diyorum ki kendimce
Adım 'Ai ai ai! ' mi eşekçede?
Ya da kedi dilinde 'Miyav! ' mı?
Köpekçe de 'Hav hav hav! '
'Vak vak vak! ' mı ördekçe?
Yoksa annece de 'Ahmet'im' mi?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:05 AM
Buruk Sevinç
1/:
Açılır perdesi bir yaşımın.
Babam sevinir: Ba-ba, dedi diye.
Annemse kalır buruk buruk...
2/:
Açılır perdesi bir yaşımın.
Dedem sevinir: De-de, dedi diye
Ninemse kalıverir buruk buruk...
3/:
Halbuki, ne baba derdim benim,
Ne de dede...
Kolay olduğu için sadece.
Anlamam bu burukluk niye?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:05 AM
Büyüme Dur Civcivim
1/:
Böyle daha güzelsin
Büyüme dur civcivim
Benim evim senin evin
Kalırsan bu halinle
Seni avucumdan yemlerim.
2/:
Civcivim dur büyüme
Daha güzelsin böyle
Böyle daha iyisin
Büyüme dur civcivim
Benim ailem senin ailen.
3/:
Eğer devam ederse
Bu mini minnacık halin
Seni başımda gezdiririm
Dur bu halinle fazla büyüme
Daha güzelsin böyle.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:05 AM
Büyürler Bizim Çocuklar
L/: Ağlayarak doğar bizim çocuklar
Saklambaç oynayarak büyürler Gümüşi gölgeleri düşer
Yanakları üstüne uzun kirpiklerinin
Bakarlar yıldızlar gibi ışıl ışıl
Gökyüzünde maviye ve güneşteki sarıya
Kimsenin görmediğini görürler
Duyarlar hiçbir kulağın duymadığını
Ağlayarak doğarlar bizim çocuklar
Körebe oynayarak büyürler.
2/:
Yağmurlarda kalmış oğlaklar gibi
İlk baharda ıslak doğar çocuklar
Temmuz sıcağında kuruyarak büyürler
Elleri yumucuk ama bereketli
Kocaman bir harman yeri kadar Ağustosla burun buruna ayakları
Hırsla kavrar çatlayan toprakları
Bir yaramaz güneş yakar onları
Çorak eylül gibi kokar bahtları
Ipıslak doğarlar bizim çocuklar Büyürler kuruyarak.
3/:
Dünyadan habersiz doğar çocuklar
Yaşamı öğrenerek büyürler
Bilmezler ateşin 'cıs'
Suyun boğucu olduğunu Her adımda yeniden tanırlar hayatı
Beyinlerinin gizemini keşfederler
Yumuk ellerini, minik ayaklarını Yani kocaman yüreklerini Veya içlerinde saklanan kendilerini
Ve her dokunuşta eşyayı tanırlar
Habersiz doğar bizim çocuklar
Öğrenerek büyürler.
4/:
Çevrelerini sevindirerek doğar çocuklar
Büyüklerini üzerek büyürler
Düğünde, bayramda sevinci
Savaşta, ölümde tasayı
Yaşamdaki tüm acıyı öğrenirler
Yorgunluğu her yokuşta
Karanlık geceyi aydınlık gündüz içinde
Geçimde dert denilen şeyi
Kendisine gereken her nesneyi
Heceyi, sözcüğü ve tümceyi
Çevresinde pervane olan herkesi
Sevindirerek doğar çocuklar
Üzerek büyürler büyüklerini.


İki Boyacı Kardeşin Şiiri

I/:
İki kardeş boyacıyız
Kentin en kenar mahallesinde
Ve o mahallenin en yoksul evinde
Bir ben ağabey olarak
Bir de küçük kardeşim Veli
İkimiz geçindiririz evimizi
Ben boya sandığını taşırım
Kardeşim Veli küçük daha
O taşır teneke oturağı ancak.
II/:
Ayakkabı boyasının hasını
Cilanın en badem yağlısını
Kullanırız yıllardan beri
Müşterinin en iyisini
Ben ayağından tanırım da
Kardeşim Veli küçük daha
O tanıyamaz kim, kimdir?
Kim bahşiş verir?
Kim inkar eder vereceğini?
III/:
Ben bazen uzanırım Cebeci'ye
Hatta Yenişehir istasyonuna
Gecekondular semti Mamak'a
Kentin ortasındaki kalabalık Kızılay'a
Hatta Gençlik Parkına
Kardeşim Veli küçük daha
Ancak takılabilir bizim sokağa.
IIII/:
'Parlamazsa para yok bizde.' diyerek
Geçim teknemiz bir elimizde
Öbür elimizde ise
Boyayıp fırıncının pabuçlarını
Parasız aldığımız yanık ekmek
Kuğulu parka ineriz her pazar
Ekmek teknemiz bir elimizde
Öbür elimizde ise
Boyayıp simitçinin pabuçlarını
Beleşe aldığımız simitin artık gevreği
Bir küçük kardeşim Veli ısırır ucundan
Bir ben onun ağabeyi olarak
Bir küçük kardeşim Veli...
Bir de ben azar azar...
Kardeşim Veli küçük daha
Yeter ona bu simitin çeyreği.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 11:05 AM
İsmail Lan İsmail
I/:
İsmail'di onun adı
Tek oğluydu yan komşunun
O yüzdendi biraz yaramazlığı
Ve sanırsam ondan dolayı
İsmail'in dünyayı umursamazlığı
Her daim ayağında gıcır gıcırdı
Has deriden Sümerbank potinleri
İsmail'di onun adı
Babası terzi Şakir ustaydı
O yüzdendi yeni ceketinin
Düğmelerinin göz alan parlaklığı
II/:
Her sabah komşu bahçeye atlar
Altın yeşil kayısıları yolardı
Kıyardı çağlayken daha meyveler
Sonra bizim civcivleri taşlardı
Her oyun ortasında kırmadık cam
Ve yarmadık top bırakmadı
İsmail'di onun adı
Kasabadaki bütün çocukları haşlardı
Günlerden bir uğursuz gün o gelince
Mahallenin ne tuzu, ne de tadı kaldı
İsmail'di onun adı
Ailesinin yüz karasıydı
Sopasını yemeyen kalmadı çevrede
Kafamda hâlâ bakın
Attığı o koca taşın yarası.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Büyürler Bizim Çocuklar da
L/:
Ağlayarak doğar çocuklar
Saklambaç oynayarak büyürler
Gümüşi gölgeleri düşer
Yanakları üstüne uzun kirpiklerinin
Bakarlar yıldızlar gibi ışıl ışıl
Gökyüzünde maviye ve güneşteki sarıya
Kimsenin görmediğini görürler
Duyarlar hiçbir kulağın duymadığını
Ağlayarak doğarlar çocuklar
Körebe oynayarak büyürler.
2/:
Yağmurlarda kalmış oğlaklar gibi
İlk baharda ıslak doğar çocuklar
Temmuz sıcağında kuruyarak büyürler
Elleri yumucuk ama bereketli
Kocaman bir harman yeri kadar
Ağustosla burun buruna ayakları
Hırsla kavrar çatlayan toprakları
Bir yaramaz güneş yakar onları
Çorak eylül gibi kokar bahtları
Ipıslak doğarlar çocuklar
Büyürler kuruyarak.
3/:
Dünyadan habersiz doğar çocuklar
Yaşamı öğrenerek büyürler
Bilmezler ateşin 'cıs'
Suyun boğucu olduğunu
Her adımda yeniden tanırlar hayatı
Beyinlerinin gizemini keşfederler
Yumuk ellerini, minik ayaklarını

Yani kocaman yüreklerini
Veya içlerinde saklanan kendilerini
Ve her dokunuşta eşyayı tanırlar
Habersiz doğar çocuklar
Öğrenerek büyürler.
4/:
Çevrelerini sevindirerek doğar çocuklar
Büyüklerini üzerek büyürler
Düğünde, bayramda sevinci
Savaşta, ölümde tasayı
Yaşamdaki tüm acıyı öğrenirler
Yorgunluğu her yokuşta
Karanlık geceyi aydınlık gündüz içinde
Geçimde dert denilen şeyi
Kendisine gereken her nesneyi
Heceyi, sözcüğü ve tümceyi
Çevresinde pervane olan herkesi
Sevindirerek doğar çocuklar
Üzerek büyürler.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Büyüyünce Ne Olsam?
1/:
Ne olsam büyüyünce acaba?
Düşünürüm günlerce.
Kafamda şöyle bir düşünce:
'Mesela berber olsam.
Dükkânım şuracıkta
Manav dükkanının yanı başında.
Ne zaman uzasa altın saçı
Mahalleli minnacık çocukların
İşte burada ben varım.'
2/:
Ne olsam büyüyünce acaba?
Düşünürüm günlerce.
Kafamda şöyle bir düşünce:
'Mesela işçi olsam.
Berber dükkanını geçince ben.
Kürek babamdan miras kalma
Kazma ise dedemden...
Kavgam ekmek için
Yaz demeden, kış demeden.'
3/:
Ne olsam büyüyünce acaba?
Düşünürüm günlerce.
Kafamda şöyle bir düşünce:
'Mesela çoban olsam.
Azman dağlar durağım.
Yanımda sürümün bekçisi çomar.
Önümde koca memeli keçilerim
Yerinde duramayan oğlaklarım
Burnu siyah batırmalı kuzularım
Mor yünlü koyunlarım
Sürer yaylalara giderim.'
4/:
Ne olsam büyüyünce acaba?
Düşünürüm günlerce.
Kafamda şöyle bir düşünce:
'Mesela öğrenci olsam.
Bu 'a' mı öğretmenim?
Ya bu ne? 'Te' mi?
İkisi eşek mi eder, yoksa at mı?
İki kere iki kaç eder?
Altı mı eder iki kere üç?
Dersimiz ne öğretmenim?
Hayat bilgisi mi, matematik mi? '
5/:
Ne olsam büyüyünce acaba?
Düşünürüm günlerce.
Kafamda şöyle bir düşünce:
'Mesela çocuk olsam.
Kırlarda koşmaca oynasam,
Kayaların arkasına saklansam,
Elime kocaman bir çomak alsam,
Çeliğin peşinden koşsam,
Bazen mavi dalgalı masallara dalsam
*******i kanatlansam
Kuşlar gibi rüyadan rüyaya uçsam,
Hep çocuk kalsam.'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
İşe Giden Adam
1/:
Her ne zaman
Açsam çiçekli perdesini odamın
Bir adam bana bakar
Durup karşı kaldırımdan
Çiçek açar yanağım
Yıldız yıldız gülümserim
Hemen açarım camı
El sallarım
El sallar o da bana.
2/:
Ben rahat edeyim diye
Her sabah erkenden
İşe giden o adam
Yani benim sevgili babam
Uzun uzun bana bakar
Durup karşı kaldırımdan
Çiçek açar yanağı
Yıldız yıldız gülümser
Hemen açarım camı
El sallarım
El sallar o da bana...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Cabbar Emmimizin Kısa Öyküsü
1/:
“Cabbar emmi,” derdik ona biz.
O yaşadıklarıyla sanki bir deniz.
Sırtındaki eski paltosu
Ardındaki yavuz köpeği ile
Yıllar sonraki kendimiziz.
2/:
“Cabbar emmi,” derdik ona biz.
Görseniz siz de beğenirsiniz.
Enliydi elleri bir yaba gibi
Sopası kalın ve gürgendendi.
Bir günden bir güne
O bize 'of” bile demedi.
3/:
“Cabbar emmi,” derdik ona biz.
Susardı hep, hakaret bile etseniz.
Sevgi sızardı göz pınarlarından.
Yanakları sevinçten gerilirdi.
4/:
“Cabbar emmi,” derdik ona biz.
Tanısanız eminim siz de severdiniz.
Damlara karların yığıldığı bir kış günü
Elleri ayaz, bıyıkları buzdu.
Donduğunda yaşı ya otuz dokuz
Ya da kırk dokuzdu.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Can Olacak
1/:
Sofrada yeşil salataya doğradığım
Kan kırmızı canım domatesler
Damarımda kan olacak
Akacak ılgıt ılgıt.
2/:
Yemekten sonra yediğim
Kan kırmızı canım elmalar
Boğazımda can olacak
Yürüyecek kımıl kımıl.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Kaçağın Sesi
1/:
Hudut boyları tanır bizi.
Kaçağın sesi,
Heyecanlı nefesi,
Gizli kalmaz.
Bir çakaralmaz
Sorar,
Arar,
Ve bulur,
İşte kaçağın ensesi...
2/:
Kentin yolları tanır bizi.
Kanun açağının sesi,
Yorgun ve heyecanlı nefesi,
Hiç ama hiç gizli kalmaz.
Bir çakaralmaz
Rastladığı herkese sorar,
Karanlık ve soğuk bulvarlarda arar,
Ve bir çıkmaz sokakta bulur,
Okunmaz artık kanun kaçağının esamesi...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Cemal Dayının Çiçekleri
1/:
Her gün aynı saatte
Cemal dayı geçer gider:
Giderken 'Tak tak tak! ' eder
Tanırız onu sesinden
'Gör bizi Cemal dayı
Eğil bir de bize bak.'
2/:
Cemal dayının ayakları
Bazen basar üstümüze Kırılır orta yerinden belimiz
Biz yol kıyısında yer tutan
Tohumsuz, susuz ve gübresiz
Yani kendi kendine
Büyüyen kimsesiz çiçekleriz
3/:
Cemal dayı su taşır
Meydandaki çeşmeden eve
Taşır döke döke
Hele bir de kovası delikse
Değmeyin keyfimize
Kana kana içeriz
Biz yol üstünde
Tohumsuz ve gübresiz
Büyüyen yoksul çiçekleriz


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Cevat Ağabeyin Bakkaliyesi
1/:
Bereket bakkaliyesiyim
Kasabanın Demir ağabeyinin
Açılırım her sabah erkenden
Kapanmam akşama kadar.
2/:
Siftah yapanım emekli Üzeyir amca
Okumuş adam olur kendisi
Kedisi, köpeği bile kültür zengini
Sabahleyin ilk gazeteyi
Okumadan rahat edemez
Gidemez evine haberleri öğrenmeden.
3/:
Dedim ya bereket bakkaliyesiyim
Kasabanın Demir ağabeyinin
Açılırım her sabah erkenden
Kargalar 'gak! ' demeden
Ev hanımı Pembe teyze
Mahmur gözlerini süze süze
Atar ikinci adımı içeri
Onun tek derdi
Ekmeğin en sıcağını almak
Demir ağabeyin görevi de
Hizmetin en iyisini sunmak tabii ki
Dedim ya bereket bakkaliyesiyim ben
Bu yüzden ekmeğin en çıtırını satarım.
3/:
Şen bakkaliyesiyim
Kasabanın Demir ağabeyinin
Açılırım her sabah erkenden
Sepetini sarkıtır tepemden ablam Halime
Altı ıslak bebesine bez ister
Bebesi Elifcik yesin diye
Taze süt ve süzme bal ister.
4/:
Tek bakkaliyesiyim
Kasabanın Demir ağabeyinin
Sayın ki sizden biriyim
Çırak Selami açar kapımı erkenden
Kapanmam ta geceye dek
Şükür iyidir işlerim
Arı kovanı gibiyim
Vızır vızır işlerim.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Kaçan Uykular Nereye Gider?
1/:
Gece yarısı uykusu kaçtı
Kocaman bir evde küçücük bir çocuğun
Kaçtı uykuları
Başka başka kocaman evlerde
Başka başka minicik çocukların
2/:
Gece yarısı düştüler çocuklar
Peşine kaçan uykularının
Uykular döndü dolaştı yolları
Döndü dolaştı yolları çocuklar
Çocuklar uyku peşinde
Sonunda kaf dağı'na ulaştılar
3/:
Gece yarısı kaçan uykularla
Uykuları kovalayan çocuklar
Kaf dağındaki rengarenk rüyaları
Tam ortasından paylaştılar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Cıs!
Ne zaman uzatsam elimi
Ortalıkta yanan ateşe
Annem atlar oturduğu köşeden:
'Cıs, cıs! '
Bırak da anneciğim
Tecrübe edeyim ne olur?
Kendim 'cıs' olduğunu ateşin.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:45 PM
Kaf Çölüne Hoş geldiniz
1/:
Gün olur bunalırsa başınız
Mızıkçılık yapmışsa oyundaşınız
Arkadaşınız yoksa körebe için
Haydi geçin benden yana...
Ben mi kimim?
Kaf-ı küf çölüdür adım,
Adım adım ulaşmak isterseniz
Afacan Keloğlanların dünyasına
Yani bir masal dinlemek isterseniz,
Hayaller diyarına hoş gelmişsiniz.
2/:
Ucum yok, bucağım yok.
Aylar sürer bağrımda yolculuğum.
Ufuklarım kaybolur gider,
Sisli Kaf dağlarının arasında.
Yüzeyim kendime has,
Sayın ki kumdan bir deniz.
Eğer bir hayal isterseniz,
Kaf-ı küf çölüdür adım,
Masallar diyarına hoş gelmişsiniz.
3/:
Kervanlar çangıl çungul.
Eğri boyunlu develer,
Giderler şimal yönüne,
Gelirler cenup cihetinden,
Bir o yana tuz taşır,
Su taşırlar bir bu yana,
Sakin, uysal ve sessiz.
Eğer bir hayal isterseniz,
Kaf-ı küf çölüdür adım,
Rüyalar diyarına hoş gelmişsiniz.
4/:
Size binlerce mil uzak olan
Güneş daha yakın bana.
Sapsarı ve yakıcı bir sıcak gündüzüm,
Geceleyin ay ışığında bile,
Işılar gümüşi bir yansımayla elim,
Yanar harlı tandırlar gibi yüzüm.
Ne şıpır şıpır yağmuru tanırım,
Kar ise bana çok uzak bir kavram.
Bir damla kirli ve bulanık su bile,
Bin bir altın eder çorak bağrımda.
Duruşum yüzlerce yıl,
Kuraktır tosbağa sırtı gibi,
Ağustosta kavrulan el gibi çatlak,
Kimsesiz, ayazlı *******de sokaklar gibi.
Eğer kara kışta üşür de sıcaklık isterseniz,
Kaf-ı küf çölüdür adresim,
Ilıman masallar diyarına hoş gelmişsiniz.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
Kâhya Hamit Ağa
1/:
Gübre kokulu küçük çiftliğin kâhyası
Çilli yüzlü Hamit ağa
Horozlardan önce kalkar.
Erkenden koşar doru atları.
Buram buram burar bıyıklarını,
Kaşlarını silah gibi çatar.
Takar arabayı arkaya
Sürer gider karşıdaki dağlara.
1a/:
Doru at...
Koştura koştura
Dıgı dıka, dıgı dıka...
2/:
Yarpuz kokulu küçük çiftliğin kâhyası
Kaşık yüzlü Hamit ağa
Tarhana içer sabahları kahvaltısında
Usulünce koşar doru atları
Kaşlarını av tüfekleri gibi çatar,
Bakar tahta arabanın tekerlerime.
'Hım! ' der, kır saçlı kafasını sallar.
Sürer gider engin çayırlara.
2a/:
Doru at, ahşap araba...
Koştura koştura tarlalara...
Küçük tekerlekleri önde...
Dıgı dıka, dıgı dıka...
3/:
Biçilmiş çimen kokulu çiftliğin kâhyası
Tırpan kesiği yüzlü Hamit ağa
Taze ot yükler tahta kasaya.
Yorgun yorgun koşar doru atları
Kaşlarını kışlada silah gibi çatar,
Siper edip elini alnına
Uzun uzun bakar yollara
Gözden geçirir tahta arabasını
Sürer gider uzaklara.
3a/:
Doru at, ahşap araba ve Hamit ağa...
Koştura koştura giderler tarlalara.
Küçük tekerlekleri önde
Büyük tekerlekleri arkada.
Dıgı dıka, dıgı dıka...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
Kalabalık Seven Ev
1/:
Bir anne, bir baba,
Yarım yamalak bir çocuk
Bana göre değil.
Ben bir evim.
Sayın ki bir devim.
2/:
Koskocaman iki salonum var,
Bin yarış atını koştur ortasında.
Odalarsa oda değil
Sanki asker kışlası.
Değil tek çocuk,
On çocuk olsa 'Bana mısın? ' demem.
Ben insansız edemem.
3/:
Bir oda, bir salon,
Yarım yamalak banyo,
Kutu kadarcık mutfak,
Bana göre değil.
Ben bir evim.
Koskocaman her şeyim.
4/:
Banyolar çifter çifter.
Onar onar odam var.
İçimde futbol oynar çocuklar.
Salonuma salıncaklar kurarlar
Anneler bebekleri için.
Değil tek çocuk onlarca çocuk olsa,
Hepsini de çok severim.
Ya onlar olmaz ise,
Bilmem ki ben ne ederim?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
Kaldırımda Park
Sözüm size değil
Otoparktaki otolar
Ne demeliyim bilmem?
Kaldırımı kapatan
İşgalci otolara
Orası değildir oto kaldırımı
Hiç de değil sizin için
Ben yayayım terk edin derhal
Benim kaldırımımı
Kendi yerinize geçin.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
Hoş Geldiniz Anadolu'ya
1/:
Ben Anadolu.
Başı karlı dağ dolu,
Çiğdemli tepe dolu,
Serin yazlı yayla dolu,
Çayır kokan bozkır dolu...
Gelin Anadolu'ya,
Yaşayın dolu dolu...
2/:
Ben Anadolu.
Çağlayan nehir dolu,
Ağlayan ırmak dolu,
Ak köpüklü çay dolu,
Şırıl şırıl dere dolu...
Gelin Anadolu'ya,
Yaşayın dolu dolu...
3/:
Ben Anadolu.
Mor zülüflü kadın dolu,
Halay çeken erkek dolu,
Küpeli kızlar dolu,
Oyunda kızan dolu...
Gelin Anadolu'ya,
Yaşayın dolu dolu...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
Hüzün Akar Kırmızı Yanaklarımdan
1/:
Canım annem
Bir temmuz sıcağında
Arı kovanında doğurmuş beni
Yani bal çanağına düşmüşüm
Ondan tatlıyım bu kadar
Bal akar dudağımdan.
2/:
Sevgili annem
Koca bir ömür harcayarak
Büyümemiş büyütmüş beni
Acımasız savaşlar görmüşüm
Suçsuzluğum görülmemiş
Bakılmamış günahsızlığıma
En olmadık yaşımda toprağa gömülmüşüm
Zavallı annem ağlamış ardımdan
Masum gözlerimle ben de ağlamışım
Ondan hüzün akar yanaklarımdan.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
Hüzünlü Ayakkabı
1/:
Ben bir hüzünlü ayakkabıyım
Yaşarım bir kapının önünde.
2/:
Ben bir hüzünlü ayakkabıyım
Kalabalık bir apartmandayım.
3/:
Ben bir hüzünlü ayakkabıyım
Gün boyu gezdirdiğim ayaklar
Burun direklerinin düşmanı
Ekşi ekşi kokan terini,
Ve bir karışlık kirini
Ve de burun direği kıran
O dayanılmaz kokusunu
Atıp üstüme girer evden içeri.
3/:
Ben bir hüzünlü ayakkabıyım
Yapayalnız ve terkedilmiş
Kalakalırım kapının önünde
Siz bana değer verseniz de
Vermeseniz de
Devam işime
Devam işime.
1/:
Ben bir hüzünlü ayakkabıyım
Hasretim gülüşüme…

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
İki Boyacı Kardeşin Şiiri
I/:
İki kardeş boyacıyız
Kentin en kenar mahallesinde
Mahallenin en yoksul evinde
Bir ben ağabey olarak
Bir de küçük kardeşim Veli
İkimiz geçindiririz evimizi
Ben boya sandığını taşırım
Kardeşim Veli küçük daha
O taşır ancak teneke oturağı.
II/:
Ayakkabı boyasının hasını
Cilanın en badem yağlısını
Kullanırız yıllardan beri
Müşterinin en iyisini
Ben ayağından tanırım da
Kardeşim Veli küçük daha
O tanıyamaz kim kimdir
Kim para verir, kim inkar eder.
III/:
Ben bazen uzanırım Cebeci'ye
Hatta Yenişehir istasyonuna
Gecekondu semti Mamak'a
Kentin ortasındaki Kızılay'a
Hatta Gençlik Parkına
Kardeşim Veli küçük daha
Ancak takılabilir bizim sokağa.
IIII/:
'Parlamazsa para yok bizde.' diyerek
Geçim teknemiz bir elimizde
Öbür elimizde ise
Boyayıp fırıncının pabuçlarını
Parasız aldığımız yanık ekmek
Kuğulu parka ineriz her pazar
Ekmek teknemiz bir elimizde
Öbür elimizde ise
Boyayıp simitçinin pabuçlarını
Beleşe aldığımız simidin artık gevreği
Bir küçük kardeşim Veli ısırır ucundan
Bir ben onun ağabeyi olarak
Bir küçük kardeşim Veli
Bir de ben azar azar
Kardeşim Veli küçük daha
Yeter ona simidimizin çeyreği.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
İlk Kelimem Ne Olsun?
En sonunda
Konuşmayı öğrendim
Laf aramızda ama
Belli etmiyorum kimseye
Sabah akşam düşünüyorum
'ilk söyleyeceğim kelime
Acaba ne olsun? ' diye
'anne' desem alınır babam
'baba' desem anneme kıyamam
En iyisi 'babanne' demem
Hem babannem sevinir
Hem babam
Hem de sevgili annem.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:46 PM
İnan ki Anne
1/:
Yeminse yemin sana
Ben kırmadım ama anne
O klasik kristal vazoyu
Ben koparmadım ama anne
Çiçekli perdeyi kornişinden
Yemin ederim sana
Anne yemin ederim
Ne olur artık bana inansana.
2/:
Anne yemin ederim sana
Ben dökmedim tezgaha toz şekeri
Sökmedim ekmek dolabının kapısını
Yoğurdun kasesini ve su bardağını
Ben değilim çatlatan
Yemin ederim sana
Anne yemin ederim
Ne olur artık bana inansana.
3/:
Yemin ederim anne
Değilim kıran pencerenin camını
Halıya boyayı ben dökmedim
Ve çizmedim odaların duvarlarını
Yemin ederim sana
Artık bana inansana
Yalnız şey anne!
Ben kırdım o kristal aynayı
Hem de bilerek
Neden mi?
Görmeyeyim diye
Burnumun uzadığını...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
Çal Sazını Karacaoğlan
1/:
Çal sazını Karaca amca!
Babamın gözleri dalsın,
Kırk sene gerilerde kalan acılarına.
Uzak köylere gelin olan bacılarına
Şehit olan amcalarına yansın.
Gözünü süze süze annem ağlasın.
O yanık ve uzun havalarını
Çıkar kahverengi dağarcığından.
Çal sazını Karacaoğlan!
2/:
Çal sazını Karaca amca!
Ağabeyim halay çeksin,
Tam üç gün üç gece
Amca kızının düğün gününde.
Ve kurtuluş gününde kasabamızın.
Neşeden dört köşe olan ablam oynasın.
O şenşakrak ve kırık havaları
Çıkar yamalı dağarcığından.
Çal sazını Karacaoğlan!


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
Çalışkanın Hali Başka
1/:
Sınıfta en ön sıradayım
Parmaklarım hep havada
Ben havalardayım
Sorular geliyor peş peşe
Yanıtları hazırlamışım
Taa akşamdan
Bazen Avrupa'da
Bazen de Amerika'dayım
Geziniyorum tarihin sayfalarında
Coğrafyadaki en uzak diyarlardayım
Rakamlar arasında koşuyorum son hızla
Arkadaş oluyorum uzayda bir yıldızla.
2/:
sınıfta en ön sıradayım
Parmaklarım hep havada
Ben havalardayım
Ardıma geçiyor tembelleri sınıfın
Kendimi savunmadayım
Zil çalıyor sonunda
Eller üzerinde havalardayım.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
İnce Ve Uzun Yollar
1/:
Nokta nokta üstüne bastığım yollar
Alır beni buralardan
Bir kaparım maviş gözlerimi
Beynimin kapılarını bir bir açarım
Rengarenk hayallerimi kucaklarım
Kanatçıklarım simli kumaştan dokunur
Okunur adım masal kitaplarında
Üstüne bastığım yollar toz olur
Savrulur ta ufukların ardına
Bir çırpıda geçerim bugünümü,
Ulaşırım henüz yaşanmamış yarına
2/:
Pıt pıt üstüne bastığım yollar
Ne kadar uzun ve incesiniz
Kıvrılır, bükülürsünüz
Önünde küçücük yolcuların
Ne de çok sevilirsiniz
Ah bir bilseniz!
3/:
Zıp zıp üstüne bastığım yollar
Alır beni buralardan
Bir kaparım yeşil gözlerimi
Aklımın kapılarını bir bir açarım
Ardıma takılır hayalci çocuklar
Zümrüt renkli anka kuşları
Bu uzun uçuşları tuz buz ederim
Saraylar dikerim omuzlarıma
Sultanlar otursun diye
Hediye ederim derlediğim masallarımı
Ardıma takılan çocuklara
Üstüne bastığım kıvrım kıvrım yollar
Döner, dolaşırlar hayal ülkemde
Sonunda kaf dağına ulaşırlar
4/:
Çıt çıt üstünde gezdiğim yollar
Ne kadar uzun ve incesiniz
Kıvrılır, bükülürsünüz
Önünde küçücük yolcuların
Ne de çok sevilirsiniz
Ah bir bilseniz!


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
Çalışmış Bu Hafta
1/:
Yaz bakalım Alaattin!
İki kere iki kaç eder?
Ya da kaç eder iki kere üç?
Beş toplanırsa üçle? ...
Kaçla kaçı toplarsan otuz beş eder.
1a/:
Tebeşir...tahta,
Çok güzel yaptın Alaattin
Çalışmışsın bu hafta.
2/:
Çiz bakalım Alaattin!
Üç doğru kapalı olursa ne? ...
Nedir beş kapalı doğrunun adı?
Prizma nasıl çizilir söyle?
Ne yapmalıyız piramit oluşturmak için?
2a/:
Ak tebeşir...karatahta,
Çok güzel çizdin Alaattin
Çalışmışsın bu hafta.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
İpek Böceğim
1/:
Görmek istemiyor canım
Geçen yayaları kırmızı ışıkta
Engel olamıyorsam eğer onlara
Bir daha görmeyeceğim
Çevremi ipeklerle
Ör ipek böceğim...
2/:
İşitmek istemiyor canım
Şehrin yüksek gürültüsünü
Engel olamıyorsam eğer ona
Bir daha işitmeyeceğim
Etrafımı ipeklerle
Ör ipek böceğim...
3/:
Solumak istemiyor canım
Kirli havasını şehrin
Engel olamıyorsam eğer ona
Bir daha solumayacağım
Her yanımı ipeklerle
Ör ipek böceğim...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
Çatallı Kapının Öyküsü
1/:
Bir varmışla bir yokmuş
Sayın ki çatallı kapı...
Bir kere tutuldu mu onların sapı,
Bırakılmaz bir daha asla.
Açılır gıcırtıyla ta ardına dek.
Girilir alacakaranlıktan içeri,
Kıvrıla kıvrıla Kaf dağına gidilir.
O sırada masalcı bilge ninenin biri,
Oturmuştur Kaf dağının yamaçlarına.
Avuç avuç bir varmış,
Kucak kucak bir yokmuş derer.
'Yok mu beni dinleyen? ' der mır mır.
'Biz varız ya işte nine
Sınırsız zamanımız
Tüm masalları dinlemeye yeter.'
2/:
Bir varmışla bir yokmuş
Yapışık ikiz kardeştir...
Biri Keloğlana yoldaştır kardeşlerin
Diğeri ise azman devlere eştir
Şimdi masalcı bilge ninenin biri
Oturmuştur çatallı kapının aralığına
Deste deste bir varmış,
Tomar tomar bir yokmuş derer elleri.
'Yok mu beni dinleyen? ' der.
'İşte biz varız ya nine
Zamanımız tüm masallara yeter.'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
İsimci Geldi
Sabahlardan bu sabah
Satıcılardan bir satıcı
Sokağımızda tezgah açtı
Ne incik ne de boncuk sattı kızlara
Ne de iğne iplik yaşlı ninelere
Bu satıcı isim sattı bizlere
Kimi ince:
'İnci' dedi kendine
Kimi uzun olanı seçti:
'Kemalettin' adını beğendi
Kimi yenide karar kıldı:
'Sarp' olabilir dedi
Eski kimiye uzandı:
'Abdülhamit' adına sarıldı
Herkes beğendi yakışanı kendine
Ben de 'Ahmet'i' aldım elime
Sevine sevine
Taktım döşüme.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:47 PM
Civciv Kokan Çocuklar
1/:
Civciv kokan çocuklar
Gelirler güle ağlaya
İncecik kanatlarıyla uçarak
Bir melek gibi mavi dünyaya
Konarlar yaşamın ince kulpuna.
2/:
Civciv kokan çocuklar
Yatarlar annelerinin döşlerine
Açılır ipekten kanatları
Bir menekşe gibi mavi dünyaya
Uçarlar kendi düşlerine.
3/:
Civciv kokan çocuklar
Mini minnacık ayaklarla
İlk adımlarını korka korka
Basarlar kahverengi toprağa
Yürürler kendi hayallerine.
4/:
Civciv kokan çocuklar
İnerler hayata sevine sevine
Unuturlar çabucak çocuk olduklarını
Büyümüş gibi koşarlar işlerine
Bakakalırız biz arkalarından
Bir daha geri dönmeyecek gibi
Acele acele gidişlerine.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çam Oluklu Çeşmenin Öyküsü
1/:
Akar çam oluklu çeşmemiz,
Akar karpuz çatlatan sular
Şırıl da şırıl...
O gece akar, gündüz akar
Ben ise hep ona bakarım.
Haziran çöker döşüme,
Susuzluktan yanarım.
2/:
Bizim çam oluklu çeşmemiz,
El sallar bana karşıdan,
Susuz taylar gibi ona koşarım.
Lülesine dayarım kuruyan ağzımı...
Ohh ki ne oh!
İçerim içerim ve kanarım.
3/:
Oturur çeşme başına bilge ninem,
Bir doktorleyin çatar kaşını:
-Suyu şifadır, der.
Gerçekten de şifadır sanırım
Tüm kalbimle nineme inanırım.
Ne zaman şıpır şıpır nezle olsam,
Karnım kıvır kıvır ağrısa,
Ya da Ağustos güneşi altında
Çatlayacak gibi olsa başım,
Koşarım susuz taylar gibi,
Çam oluğun başında dururum,
Dayarım ağzımı çam oluğuna çeşmenin
Soğuk ve şifalı suyunu içerim
Ve ta derinlerden derim: Ohh!
Anında şifa bulurum.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
İsli Paslı Baca
A/:
Simsiyah isli paslı baca... Acaba?
Her ilk baharda konuk ettiğin
Hani nerde o leyleklerin?
Bak aylardan nisan oldu,
Hatta mart oldu, mayıs oldu...
Uzakların habercisi o göçmen kuşlar
Ne uzattılar kınalı gagalarını,
Aramızdaki mor dağların ardından,
Ne de 'Tak tak tak! ' edip
'Merhaba.' dediler bize.
Neden ses vermediler söyle
Onları çağıran özlem yüklü sesimize?
B/:
Kapkara isli paslı baca... Acaba?
Neden bu bahar gelmediler?
O gagaları kınalı hacı leylekler
Bilesin ki onu bekler Ayşeler
Mehmetler hep onu bekler.
C/:
Mosmor isli paslı baca... Acaba?
Her nisan sularında bir sabah
Sana usulca konuk olan
O ak pak hacı leylek amcalar
Neden uzatmadılar kınalı gagalarını
Uzak ufukların ardından
Niye çırpmadılar nakışlı kanalarını
Süzülmediler havada neden?
Daha onlar buralara gelmeden
Yuvayı onarmamız boşuna mı? ...
Hoşuna mı gitmiyoruz artık onların?
Ç/:
Simsiyah isli paslı baca,
Hacı leylek amcalar,
Bu yıl, bu nisanda
Gelmeyecek kanımca.
Sen çevreye yaydığın isinle yapayalnız
Ve sonsuza dek öylece kalacaksın
Sanırım yapayalnızca...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çepeçevre Benim İşim
1/:
Çepeçevre benim işim.
Ben bisikletçi Ali'yim
Bunalırsam kentte egzoz gazından
Atarım kendimi dağlara.
Ne bozarım havayı
Ne çevreye zarar veririm
Ne de bir ziyan o yemyeşil yaylalara.
Bütün kuşlar benimle dosttur
Bulutlar sarmaş dolaş.
Ne kayaları oynatırım yerinden
Ne de
Kaldırırım doğadan tek bir taş.
2/:
Çepeçevre benim işim.
Ben bisikletçi Ali'yim.
Hey heylenirim doruklarda.
Yakarsa genzimi kentteki duman
Sızmışsa gri gazlar isli bacalardan
Ozonu delik atmosfere
Dere, tepe demem
Basarım sonuna kadar pedalımı
Vururum kendimi yeşilliklere.
Çınar ağaçları gülümser
Ben geçerken gölgelerinden.
Taze rüzgar eser ta derinden
Ürperen iliklerime.
3/:
Ben çevreci bisikletçiyim.
Çepeçevre benim işim.
Bisikletim küheylan atım,
Heyecanım kanadım...
Doğayı kirletenler kederlerinden
Bir gün kahrolurlar umarım.
4/:
Benim işim çepeçevre.
Bisikletçiyim.
Zararım dokunmaz atmosfere
Çevreci Ali diye girsin namım
Gelecek nesillere.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çerçeveye Siz de Girin
1/:
Beni de alır, bu çerçeve,
Seni de alır,
Onu da alır içine,
Bakmayın küçüklüğüne.
Koşun çocuklar koşun!
Arkada kalan, dışarıda kalır.
2/:
Fotoğrafçı Cemil amca,
Kurdu makinesini.
Babamın fotoğrafını bile,
Bununla çekmişti.
Hatta dedeminkini bile.
Koşun çocuklar koşun!
Arkada kalan, dışarıda kalır.
3/:
Dedemi alan bu çerçeve.
Zamanında babamı da almıştı,
Şimdi beni de alır içine
Bakmayın küçük göründüğüne.
Koşun çocuklar koşun!
Geride kalan, dışarıda kalır.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çevrenizdeyiz Çin Çin Çin!
1/:
Üstümüz lâcivert gök,
Altımız kara toprak.
Yaprak yaprak beslenir
Çimen çimen otlanırız
Aranızda bizler de varız.
Biz evcil hayvanlarız.
Sesimiz yankılanır,
Çevrenizde: 'Çin çin çin! '
Biz sadık dostlarınız,
Her şeyimiz sizin için.
2/:
Canınıza can katarız,
Kucaklarız sizleri.
Giyinin deri elbiseleri
Yünümüz sizin için.
Tüyümüz süstür üstünüzde
İsteseniz de istemeseniz de
Biz sizin dostlarınızız.
Sesimiz yankılanır:
Çevrenizde: 'Çin çin çin! '
Biz sadık hayvanlarız,
Her şeyimiz sizin için.
3/:
Koru bizi ağabey
Kıymayın ablalar bize.
Yumurtamız sizin için
Balımız güç bünyenize
İsteseniz de istemeseniz de
Tüm çabamız sizin için.
Sesimiz yankılanır:
Çevrenizde: 'Çin çin çin! '
Biz sadık dostlarınızız,
Her şeyimiz sizin için.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çığ Gibi Geliyoruz
1/:
Dağın doruğundan kopan
O küçücük kartopu
Nasıl kocaman olursa.
Biz de öyle geliyoruz
Çığ gibi hem de
İsteseniz de istemeseniz de.
2/:
Yaşamın zirvesinden kopup
Gürül gürül akarak sarp yamaçlardan
Kuşlardan kanat apararaktan
Yuvarlanarak son hızla
Bizler geliyoruz
Kızanlarla kızlarla.
Sel gibi hem de
İsteseniz de istemeseniz de.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çıkarcı Arkadaşım
Celal ceviz verirse
En iyi arkadaşım odur.
Ayşe verirse elma
O olur can arkadaşım.
Ceviz vermezse celal
Eğer Ayşe elma vermezse
Bende kendime
En iyi arkadaşlar ararım.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Hayalci Çırağın Son Hayali
1/:
Verip elime kalemi
'Çiz! ' diyor öğretmenim
Ah bir bilse
Düşlerimde neler çizdiğimi benim
Kanatları olsa da öğretmenimin
Renkli düşlerime uçursam..
2/:
Verip fırçayı elime
'Boya! ' diyor ustam
Ah bir bilse
Hayallerimde neler çizdiğimi benim
Kanatları olsa da ustamın
Renkli hayallerime uçursam.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çıkın Kapandığınız Kutudan
1/:
Aralanıyor pembe gagamız
Biz şaçağınızdaki komşunuz kuşlarız.
Acı ile sesleniyoruz sizlere:
'Ne olur yuvamızı bozmayın?
Vurmayın annemizi,' diye.
2/:
Minicik ve nazik kanatlarımız,
Kaldırmıyor bizi gökyüzüne.
Yalvar yakar sesleniyoruz sizlere:
'Ne olur kesmeyin ağaçları?
Otları kurutmayın,' diye.
3/:
Çıkın kapandığınız kutudan,
Artık kabullenin bizi de.
Kendi dilimizle sesleniyoruz size:
'Ne olur kıymayın bize,?
Başka gıdalar bulun kendinize.' diye.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Çınara Kiracı Kuş
1/:
Uçmuş uzak yollar boyu
Bir göçmen kuş çok yorulmuş.
Ortalıkta kalakalmış sonunda,
Ne bir tek dostu var çevrede,
Ne de sıcak yuvası varmış.
Daha yeni dönmüş göçünden.
Yağmurlar yağmış üstüne,
Savrulmuş rüzgârlarda.
2/:
Uçmuş uzak ülkelerin üstünden
Bir göçmen kuş çok yorulmuş.
Demiş kendi kendine:
'Herkes girerken evine,
Benim yalnız kalışım,
Yani benim tek başıma,
Ortalık dakalışım niye?
3/:
Uçmuş engin denizlerin üstünden
Bir göçmen kuş çok yorulmuş.
Tüyünü tek tek,
Teleğini çifter çifter,
Saçını tutam tutam,
Yolmuş ha yolmuş...
4/:
Uçmuş kıvrım kıvrım yollar üstünden
Bir göçmen kuş çok yorulmuş.
Dağ başındaki asırlık yalnız çınar,
Duymuş küçük kuşun ağıtını.
Demiş ki ona:
'Dallarım var salkım saçak,
On kucak dolanmaz gövdem var,
Haydi kur yuvanı dalıma.
İster bu yanıma,
İster öbür yanıma...'
Minik kuş, kuşlar gibi sevinmiş
Hemen bir yuva kurmuş,
Gün görmüş çınarın dallarına.
Sıra gelince kirayı konuşmaya
Helel olsun çınar amcaya:
'Canın sağ olsun! ' demiş...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:48 PM
Hayaller de Sımsıcak Olur
1/:
'Keşke,' derler 'Ah keşke...'
Sokaklarda geceleyen çocuklar:
'Önümüzde sıcacık bir çorba olsa
Sıcacık bir dünyada
Sıcacık kucaklarda uyusak.'
2/:
'Keşke,' derler 'Ah keşke...'
Savaşlara şahit olan çocuklar:
'Altımızda yumuşacık bir yatak olsa
Sıcacık bir dünyada
Sıcacık hayaller kursak.'
3/:
'Keşke,' derler 'Ah keşke...'
Ailelerinden dışlanan çocuklar:
'Çevremizde sıcacık anneler olsa
Sıcacık bir dünyada
Sıcacık yüreklerde büyüsek.'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Çiftçi Ve Oğullarının Şiiri
1/:
Bizim köylü yaşlı çiftçinin böğrüne,
Saplanınca dayanılmaz bir ağrı,
Bıraktı babasından kalan karasabanı.
Çözdü yarı yaşlı yorgun atlarını,
Dört çekerli tahta arabasından
Demir dirgen ve tahta yabadan
Elini eteğini çekti
Bizim köylü yaşlı çiftçi
Galiba buradan gidecekti.
2/:
Çevresine çağırdı oğullarını,
Bostan boruk ekili bahçeden,
Üzüm koruk dikili bağdan,
Ve verimsiz çorak tarladan.
Daha durumunu yaban yad duymadan
Gideceğini bu dünyadan.
Vasiyetini söyleyecekti.
3/:
Yaşlı çiftçinin çevresini,
Sarınca izbandut gibi oğulları.
Yükseltti hasta adam cılız sesini,
Usul usul dedi ki: 'Vasiyetim,
Sakın ha bozmayın birliğinizi,
Tıpkı ben ölmemişim gibi.'
Sonra göründü yaşamın dibi
Göçtü bu dünyadan yaşlı çiftçi
Geldiği ilk gün ki gibi.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Hayal Kasabam
1/:
Dursam bir uçurumun başında
Karşımda kocaman ve dik duvar
Ne var ne yok çekilse iki yana
Erise çevrem, dünyam tükense,
Silinse kahverengi gözlerimden,
Beni kuşatan her şey
Haykırsam alabildiğince:
'Heey hey! '
2/:
Atlasam uzun kuyruklu uçurtmama,
Ulaşsam hayalimdeki kasabama.
Yıksam dünden kalan tüm yapıları
Yeniden kursam o hayal kasabamı
Birer birer tıklayıp kapıları,
Yüreğimi avuç avuç dağıtsam
Kucağıma doluşsa evsiz, barksız
Yani sevgisiz kalan her şey.
Haykırsam olabildiğince:
'Heey hey! '
3/:
Durup dinlese beni çevremdekiler.
Derleyip dünyadan getirdiğim,
Minik masalları anlatsam onlara.
El çırpsa insancıklar,
Şapkalarını fırlatsalar havaya,
Yuvaya benzetip sımsıcak yüreğimi
Konuklarımı ağırlasam
Mutlu olsa tüm kasabam
Kasabamda barınan börtü, böcek
Yani soğukta kalan her şey.
Haykırsam olabildiğince:
'Heey hey! '


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Hayatı Beleş Oğlanın Şiiri
1/:
A oğlan, keleş oğlan!
Kaf elinde sihirbaza çırak oldun,
Ama usta medyum olamadın.
Limanda hamallara yoldaş oldun,
Ama usta hamal olamadın.
Çarşıda berberlere yamak oldun,
Ama usta berber olamadın.
Neden olmadın? Niye olmadın?
A Keloğlan, keleş oğlan.
Hayatı beleş oğlan.
Senden adam olmayacak
Kaldırımları ölç oğlan.
2/:
A oğlan, keleş oğlan!
Aş evinde aşçılara yamak verdim,
Pirinci kavurmadın.
Tarlada çiftçilere ortak verdim,
Tınazı savurmadın.
Sultana vezir verdim,
Sebat edip durmadın.
Niye durmadın? Neden durmadın?
A keloğlan,keleş oğlan.
Hayatı beleş oğlan.
Senden adam olmayacak
Kaldırımları ölç oğlan.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Haydar'ın Köydeki Kahvaltısı
1/:
Köydeki kahvaltımda
Bu yaz sadece yumurta var.
Yufka ekmeğiyle yumurta değerlidir
En az şehirdeki kahvaltım kadar
“Haydi durma ye Haydar.”
2/:
Köydeki kahvaltımda
Bu yaz sadece yayla çorbası var.
Yufka ekmeğiyle çorba
Yanındaki taze ve yeşil soğanla
Bilin ki çok değerlidir
En az şehirdeki kahvaltım kadar.
“Haydi durma ye Haydar.”
3/:
Köydeki kahvaltımda
Bu yaz sadece taze çökelek var.
Yufka ekmeğiyle çökelek değerlidir
En az şehirdeki kahvaltım kadar.
“Haydi durma ye Haydar.”


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Çinçilya Abla
1/:
Aldı küçük kardeş:
'Çinçilya abla,
Kış ayları geliyor ya,
Kürk istiyor annem senden,
Ayazda bacakları üşüyor da...'
1a/:
Aldı çinçilya abla:
'Çinçilya ablayım,
Kürk veririm hediye,
Üşüyen anneler giysin, diye.
Eğer kürk isteyen anneler,
Biraz yiyecek vermişlerse bana,
Kürküm helâl onlara...'
1b/:
Aldı çinçilya abla:
'Senin üşüyen annen, küçük
Karlı kış aylarında,
Karnım acıktığında yemek,
Susadığımda bir damla su,
Vermemişti doğrusu...'
2/:
Aldı küçük kardeş:
'Çinçilya abla,
Havalar serinliyor ya,
Kürk istiyor ninem senden,
Romatizmaları var da...'
2a/:
Aldı çinçilya abla:
'Çinçilya ablayım,
İşim gece gündüz kürk üretmek,
Romatizmalı nineler giysin, diye.
Eğer kürk isteyen hasta nineler,
Beni dar günümde bir sefer,
Düşünmemişlerse eğer,
Niye benden kürk isterler? '
2b/:
Aldı çinçilya abla:
'Senin bacakları romatizmalı ninen,
Dondurucu kış aylarında,
Karnım pek acıktığında yemek,
Susadığımda bir tas serin su,
Vermemişti doğrusu...
Herkes verdiği kadar
Alır karşılık.
Haydi başka kapıya
Burada biter arkadaşlık...'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Çoban Emmi
1/:
Al kalın kabanımı çoban emmi
İstersen lastik botlarımı da al
Yaldızlı yatağımı,
Çiçekli yorganımı,
Kuş tüyünden yastığımı
Ve pelüş battaniyemi
Hatta sıcacık odamı da al
2/:
Çoban emmi
Ver bana sen de sadece
Işıl ışıl yıldızlı *******ini
Sürün ve köpeğin sende kalsın
Ver bir de sırtındaki keçeden kepeneğini.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Haydi Dağlara Çocuklar
1/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Ağrı'ya, haydi Süphan'a.
Toprak kazmaya, fidan dikmeye
Palamut dökmeye, tohum ekmeye
Yani mutlu olmaya.
Ya da yeşil şiirler yazmaya.
2/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Erciyes'e, haydi Hasan'a.
Kalkalım bir sabah erken,
Kargalar ve serçeler ötüşürken,
Çantamız sırtımızda çıkalım yola,
Tırmanalım dimdik yamaçlara...
Yani mutlu olmaya.
Ya da yeşil şiirler yazmaya.
3/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Tendürek'e, haydi Toros'a.
Gezip tozmaya, fidan dikmeye
Toprak kazmaya, çiğdem sökmeye
Yani mutlu olmaya
Ya da yeşil türküler yazmaya.
4/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Küre'ye, haydi İsfendiyar'a.
Azığımızı bağlayıp belimize,
Sivri uçlu kazmamızı elimize alıp,
Vadilerin bağrına dalmaya.
Yeşil ne kadar yeşil,
Sarı ne kadar sarı? ...
Yakından görmek için
Sihirli çiğdemler diyarına,
Bin bir çiçekli yaylalara.
Yani mutlu olmaya
Ya da yeşil türküler yazmaya.
5/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Amanoslar'a, haydi Yıldız'a.
Toprak kazmaya, kızak kaymaya
Defne dikmeye, ahlat silkmeye
Yani mutlu olmaya
Ya da yeşil şarkılar yazmaya.
6/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Uludağ'a, haydi Kaçkar'a.
Buzlu kaynak sularından yudumlamaya
Kartallar tırmalasın diye bizi,
Yalçın kayalara tırmanmaya.
İzimizi kaybetmeye dar patikalarda.
El sallamaya kardan ak bulutlara.
Yani mutlu olmaya
Ya da yeşil masallar yazmaya.
7/:
Haydi dağlara çocuklar,
Haydi Cilo'ya, haydi Demirkazık'a.
Ardıç dikmeye, kereste biçmeye
Kendimizden geçmeye
Yani mutlu olmaya
Ya da yeşil masallar yazmaya.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Çizgi Filminizi Çizeyim E Mi?
1/:
Bıraktırıp boş arsada canım körebeyi
Çekip sokaktan beni
Ekran başına mıhlayan
Çizgi filminizi çizeyim e mi?
Bırakın ellerimi
Azat edin gözlerimi...
2/:
Bıraktırıp öteki odada sevgili annemi
Alıp kucağından beni
Ekran başına mıhlayan
Çizgi filminizi çizeyim e mi?
Bırakın bedenimi
Azat edin beynimi...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Hayvanlar Arası Diyalog
1/:
Köpek:
'Evin bekçisiyim.
Kapının önü yerim.
Görürsem bir yabancı,
'Hav hav hav! ...' derim.'
2/:
Fare:
'Evdeki tek kaçağım.
Eğer peynir bulursam,
Bir de kanadım olsa,
Sevinçten uçacağım.'
3/:
Oyuncak Ayı:
'Oyuncağım oyuncak.
Bir baba beni alacak.
Yaramaz bir çocuğun elinde,
Eskiyorum çabucak.'
4/:
Muhabbet Kuşu:
'Cik ciklerle ortalığı,
Doldurur ince sesim,
Ah bir de açık olsa kafesim.'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:49 PM
Çobanlar
A/:
Dağların yalnız adamları
Yani unutulmuş çobanlar
Subaşlarında kara koyunlarına
Dertli ve yanık kaval çalarlar.
B/:
Kırların yalnız adamları
Yani unutulmuş çobanlar
Kilim dokumalı azık çantalarını
Çözüp bellerinden
Çayırların döşüne sofra kurarlar.
Ç/:
ufukların yalnız adamları
Yani unutulmuş çobanlar
Yanık tandır ekmeğinin yanına
Kocaman ve nasırlı yumruklarıyla
Bir baş kuru soğan kırarlar.
C/:
Yaylaların yalnız adamları
Yani unutulmuş çobanlar
Sürülerini süre süre
Ta yıldızlara çıkarlar.
D/:
Dünyanın yalnız adamları
Yani unutulmuş çobanlar
Yüzleri yerde koyunlarıyla
Ve kurt korkutan köpekleriyle
Yıldızlar altında yatarlar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
He Hey Çocuk
1/:
Hey çocuk
He...Hey çocuk
Dönüp önünü dağlara
Desene 'Hey hey! ' çocuk.
2/:
Bey çocuk
Be...Hey çocuk
Beyi ol bu yaşının
Harcama boştan yere
Ömrünü behey çocuk.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Hayvanlar Yürüyüşte
1/:
Doğa bu gün bir alem!
Bütün hayvanlar ayakta
Rengarenk kuşlar yürüyor.
Kümesteki tavuk yürüyor.
Paytak paytak ilerliyor şibiler.
Nedense Culuklar biraz düşünceliler.
Bodular koşuyor yavrularıyla.
Ben de yürüyorum onlarla.
Soruyorum bilcümle kanatlılara.
'Çile ne? ' diye
Yanıt veriyorlar kendilerince:
'Cik cik de cik cik! '
'Gıdak da gıdak! '
Yani, 'Vak vak! ' diye
Çok üzülüyorum bu duruma.
2/:
Doğa bu gün bir alem!
Bütün hayvanlar ayakta
Dağdan inen tilkiler yürüyor.
Kocaman Bingo filler yürüyor.
Atlıyor yardan aşağı aslanlar.
Zebralar yataktan yeni kalkmış.
Zıp zıp zıplıyor ceylanlar.
Ben de yürüyorum onlarla.
Pankartlara bakıyorum:
'Yeter avlamayın bizleri! '
'İnin artık sırtımızdan! '
'Irkımızdan çekin ellerinizi! .'
Çok üzülüyorum bu duruma.
3/:
Doğa bu gün bir alem!
Bütün hayvanlar ayakta
Kıvrım kıvrım yılanlar sürünüyor.
Koşuyor uzun kulaklı tavşanlar.
Tosbağalar kırmızı ışıkta beklemede.
İlerlemede karıncalar sürüsü.
Yürüyor savana sakinleri.
Ben de yürüyorum onlarla.
Yazıklar olsun size,
Ey acımasız insancıklar!
Siz üzülmeseniz bile,
Ben çok üzülüyorum bu sonuca.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Hemşire Abla
1/:
Beyaz önlüklü hemşire abla
'Sus! ' yapıyorsun herkese
Ama hep sen konuşuyorsun
2/:
Ama nedense hemşire abla
'Sus' yaptığını görünce
Susup kalıyorum öylece
3/:
Yalancı hemşire abla
Hiç inandırıcı değilsin bence
Susan da yiyor iğneyi
Susmayan da koluna bir iyice...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Her Şey Benim Annemdir
1/:
Bir lezzetli haziran sabahı
Çavar güneş bulutların üstüne
Hazırlanır doğurmaya gökyüzü
Düşer burnuma bir damla
Bir...bir damla daha...
Yağan yağmur annem olur.
2/:
Bir lezzetli temmuz sabahı
Telgrafın telleri geçer üstümden
Kuşlar konar üzerine dizi dizi
Turuncu gagalı palaz yerine koyarız
Her zaman biz kendimizi
Çırpar kanatlarını leylekler
Sığırcıklar yavrularına yem peşinde
Kara kargalar, telli turnalar
Ve tüm altı kanatlılar
Uçan keklik annem olur.
3/:
Bir lezzetli ağustos sabahı
'Heyemola! ' çeker balıkçılar
Oltacılar köprülere saf tutarlar
Çırpınır ağda balıklar
Oltaya takılanlar tık tık vurur
Hamsiler, levrekler ve palamutlar
Uskumrular annem olur.
4/:
Bir lezzetli eylül sabahı
Güleç yüzlü ilkbahara gebe olur
Ak sakallı yorgun ve yaşlı kış
Takvimler teslim olur nazlı nisana
Mavi bir şemsiye açılır üstümüze
Sıyrılır gökten bulutlar
Doğan güneş annem olur.
1 2 3 4 5/:
Bütün lezzetli ayların her sabahı
Burnumuza yağan yağmur
Üstümüzde uçan keklik
Ağda çırpınan balık
Yaşamın ortasına doğan güneş
Annem için ben olurum
Bana göre annem olur.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Her Şey Tek Tetiğe Bakıyor
1/:
Ateş yakıcılığında aşkım
Tek kıvılcıma bakıyor.
Ama akıyor sevdalı yüreğime
Bütün tandırlar...
2/:
Su akıcılığında aşkım
Tek damlaya bakıyor.
Ama akıyor vurgun yüreğime
Bütün ummanlar...
3/:
Gün kavuruculuğunda aşkım
Tek sabaha bakıyor.
Ama akıyor zavallı yüreğime
Bütün takvimler...
4/:
Kurşun vuruculuğunda aşkım
Tek tetiğe bakıyor.
Ama akıyor çılgın yüreğime
Bütün askerler...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Çocuk İşte
1/:
Ben kocaman ve kara gözlü bir çocuğum
Yani her çocuk gibi bir çocuğum işte
Depremlerle başı dertte olan Asya'da
Açlıkla cebelleşen Afrika'da
Cezayir'de Habeş'te
Ben kocaman ve kara gözlü bir çocuğum
Buz kesen zemherinin ortasında
Kar alır kar satarım
Hiç kâr etmesem bile
Akşam yoksul yatağıma mutlu yatarım
Ben sıradan bir çocuğum
Gerçeğe hayal katarım.
2/:
Ben kocaman kepçe kulaklı bir çocuğum
Yani her çocuk gibi bir çocuğum işte
Ayazın anavatanı kutuplardayım
Buz alır buz satarım
Tüm zarar etsem de
Akşam soğuk döşeğime mutlu yatarım
2/:
Ben koca burunlu ve sümüklü bir çocuğum
Yani her çocuk gibi bir çocuğum işte
Çocukluk bu ya bazen kafam eser
Sıcağın anayurdu sahralara giderim
Güneş alırım kilo kilo
İsteyene haziranda satarım
Toptan ziyan etsem bile
Akşam soğuk hasırımda mutlu yatarım.
4/:
Ben koca kafalı ve kara saçlı bir çocuğum
Yani her çocuk gibi bir çocuğum işte
Çölleri geçip ekvatora giderim
Cangıl ormanlarından yağmur alır
Bozkırlara damla damla satarım
Toptan zarar etsem bile
Akşam saman şiltemde mutlu yatarım.
5/:
Ben küçücük ve kara kuru bir çocuğum
Yani her çocuk gibi bir çocuğum işte
Bazen gerçeğe rüya katarım.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Herkes Koleksiyon Yapar
1/:
Defne okuldan arkadaşım
Pul koleksiyonu var onun
Benim de gazete koleksiyonum.
2/:
Oktay'ı gördüm geçen cumartesi
Havadan sudan sonra dedi ki:
'Kartpostal koleksiyonu yapıyorum.'
Ben de gazete resimleri topluyorum
Renkli renkli hem de.
3/:
Rastlaştık Sarper'le Cebeci'de
Onunki yabancı para koleksiyonu
Cüzdanında yeşil yeşil dolarlar
Bankada da avro hesabı var
Doğrusu bende yok o kadar
Bozuk para koleksiyonu benimki.
4/:
Uğurcan el salladı uzaktan
'Merhaba,' dedi
'Araba koleksiyonu yapıyorum
Mersedes hem de...'
Ben de dedim ki
Biraz mahcup, utangaç biraz:
Araba resimleri koleksiyonum var benim de.'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Hor Hor Horon Tepilir
1/:
Çekilince denizden ağlar yukarı,
Işılar yosun yeşili gözler.
Deniz bereket sunar, bolluk sunar.
Denizciler neşeli,
Hor hor horona tutuşurlar.
2/:
Düğün olur, bayram olur,
Tutuşur deniz ve balık kokan eller.
Sahiller, neşe dolar.
Kızlı, erkekli gençler,
Hor hor horona tutuşurlar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:50 PM
Hoş Geldin Korkut Dede
1/:
Yağmurlu hatta karlı bir gündü.
Ya dündü,
Ya da evvelki gündü,
Bulanık sisler arasında,
Elinde koca bir gürgen asa,
Hoş geldin dedem Korkut.
Hoş geldin Korkut ata.
2/:
Oğuz elinde el eleydik
Günlerden arzulanmaz bir gündü.
Ya dündü,
Ya da önceki gündü,
Yüce iliğine kadar kardı dağlar
Ve uzaklardaki ufuklar pustu.
Önce sen göründün tüm heybetinle
Biz merak içinde sustuk,
Ardından cümle coğrafya sustu
Başladın tane tane konuşmaya
Gözlerini dikip gökyüzündeki aya
Boy boyladın ilk ilk gün
Devrisi gece soy soyladın
Sonra güleç yüzlü güneş göründü
Zafer yazıldı ulusun hesabına.
Hoş geldin dedem Korkut.
Hoş geldin Korkut ata.
3/:
Tarihin orta yerinden bir gündü
Ya dündü,
Ya da bir evvelki gündü,
Bulanmıştık ulusca yaşamda dara
Çocukların alnına hüzün düşmüştü.
Sonra güleç yüzlü güneş göründü.
Görkemli masalları yara yara,
Hoş geldin dedem Korkut.
Hoş geldin Korkut ata.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Gülen Pencereli Ev
1/:
Sabah olunca
Açar kare gözlerini sokağa
Geniş pencereli mavi evimiz
Gelene bakar
Gidene bakar
İşe giden bir baba döner
Işıl ışıl gülümser
Ve mahmur pencereye el sallar
Bir çocuk gülücük gönderir
Pencereden babasına
Dışarıdaki aydınlık dünyaya
Ve insanlara selam yollar.
2/:
Akşam olunca
Kapar kare gözlerini sokağa
Kırmızı ve geniş perdeli aydınlık evimiz
Sokağa açılan beyaz kapıdan içeri
Koltuğunda kese kağıtlarıyla
Bir baba girer yorgun argın
El sallar bir çocuk
Gülücük gönderir
Dışarıda kalan dünyaya
Ve insanlara selam yollar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Çocuk Olacak Adam
“Merhum Barış Manço’nun anısına…”

1/:
Bir vardı bir zamanlar
Bir yok oldu bir adam…
Dolaşırdı dağı, taşı
Bir çocuk olacak adam
Adam olacak çocukların peşinde.
2/:
Bir vardı bir zamanlar
Bir yok oldu bir adam…
Dolaşırdı saçı, başı
O çocuk olacak adamın
Adam olacak çocukların yaşında.
3/:
Bir vardı bir zamanlar
Bir yok oldu bir adam…
Barışıktı tüm dünya ile
Bizim adam olacak çocuk
Çocuk olacak adamın düşünde.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Gülümser, Hep Gülümserdi
1/:
Her sabah erkenden çıkardı,
Geçtiğim yolların kıyıcığına.
Minik bir gülücük taşırdı,
Pembe ve küçük ağzının kenarında.
Gök yüzü gibi maviydi gözleri.
Adı Gülümser'di.
Gülümser, hep gülümserdi.
2/:
Her sabah o da benim gibi
Giderdi atölyedeki işine.
Kınalı elini anacığına sallardı.
Elma gibi yanakları top top...
Hop hop ederdi yüreciği.
Okşanmaya hazırdı küçük elleri.
Adı Gülümser'di.
Gülümser, hep gülümserdi.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Çocuk Olasım Gelir
1/:
Sıkıldığım anlar olur
Yaşımdan ve yaşadığımdan.
Bazen kaçıp buralardan
Köyüme dönesim gelir.
Bırakıp olgun yaşımı
Çocuk olasım gelir.
2/:
Ak saçlı adamlara
'Amca,' diyesim gelir.
Kesip manavdan almayı
Bağlardan yolasım gelir.
Cayıp olgunlaşmaktan
Çocuk olasım gelir.
3/:
Silip gerçek hayatı
Rüyaya dolasım gelir.
Açıp hapsolduğum kafesi
Kendimi salasım gelir.
Vazgeçip yaşlanmaktan
Bebek olasım gelir.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Gün Battı
A/:
Bu günde sabah oldu ve gün doğdu
Altın ışıklar yaktı çevreyi
Güzel güneş gün boyu parasız aydınlattı
Gölgede kalan serin köyleri
Loş evleri ve boş odaları
Ancak yaktı kavurdu
Gün boyu açıkta çalışanları.
B/:
Bu günde akşam oldu ve gün battı
Sayın ki ben de battım
Yani karanlık battı gönlüme.
Ç/:
Bu günde akşam oldu ve ay doğdu
Gümüş ışıklar aktı çevreye
Güzelim hilal girdi pencereden evlere
Oturdu en baş köşeye
Mutlu ve umutlu masallar anlattı
Minicik bebelere
C/:
Bu günde sabah oldu ve hilal battı
Sayın ki ben de battım
Yani iğne battı gönlüme.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Çocuklar Aldı
1/:
Bir küçük mahalleye
Çıkageldi bir şekerci
Kimse tatlı şekerleri almadı
Ama çocuklar aldı.
2/:
Bir küçük mahalleye
Çıkageldi bir hayalci
Kimse renkli hayalleri almadı
Ama çocuklar aldı.
3/:
Bir küçük mahalleye
Çıkageldi bir bebekçi
Çocuklar bebekleri almadı
Ama anne babalar aldı...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Güneş, Ağaç ve Ev
1/:
Güneş...
Heey güneş kardeş!
De bana sen ne zaman doğdun?
Ya ben ne zaman geldim dünyaya?
Sen mi büyüksün benden?
Yoksa ben mi senden büyüğüm?
En iyisi yaşıt olalım
Göklerde kol kola dolanalım...
2/:
Ağaç...
Kocaman ağaç amca!
De bana seni kim dikti o yamaca?
Yüz yaşındaki dedem mi?
Kara bıyıklı babam mı yoksa?
Her kim diktiyse seni
Beni de dikse yanıbaşına...
3/:
Ev...
Heey ev dede!
De bana seni kim yaptı acaba?
Başını sokmak için annen mi?
Ailesini korumak için baban mı yoksa?
Ya da komşumuz Sinan usta mı?
Her kim yapmışsa seni
Beni çok seviyormuş belli ki...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Çocukluğum Hoşça Kal
1/:
Hoşça kal çocukluğum
Uzaklarda kalan kınalı beşiğim
Kahrımı çeken çam karyolam
Hoşça kalın hepiniz
Uğurlayın beni
'Güle güle...' diyerek
Bitti misafirliğim
Yolcu yolunda gerek.
2/:
Hoşça kal çocukluğum
Popomu saran basma bezim
Mavi çiçekli kundağım
Uğurlayın beni hepiniz
'Güle güle...' diyerek
Çok kaldım sizin yanınızda
Yolcu yolunda gerek.
3/:
Hoşça kal çocukluğum
Pipimi açık gösteren
Solgun kahverengi fotoğrafım
Annemi emişimi belgeleyen
Yaşamdan habersiz resmim
Uğurlayın beni hepiniz
'Güle güle...' diyerek
Müteşekkirim size
Yolcu yolunda gerek.
4/:
Hoşça kal çocukluğum
Cin ali kitaplarım
Hayat bilgim, resim defterim
Uğurlayın beni hepiniz
'Güle güle...' diyerek
Çok yardımcı oldunuz bana
Yolcu yolunda gerek.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Güneşe de Yol Gider
1/:
Bizim küçük Mustafa,
Kahvaltıda kereviz yer,
Ispanak ise en yakın arkadaşı.
Güçlü ki devler kadar. 'Hop,' der kaldırır her taşı.
2/:
Bizim küçük Mustafa,
Bir gün, bir yolun başında durur
Elinde o yolun haritası...
Sırtında meşin çantası,
Yüreğinde yemyeşil umuduyla,
Çıkar güneşe yolculuğa.
3/:
Bizim küçük Mustafa,
Ayağında çift tekerli kaydırağı,
Elinde o yolun haritasıyla,
Bulutlarda bulur bir keçi yolu
Keyfine yok diyecek
Sürer güneşe yolculuğu.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:51 PM
Çocukluğumun Hayal Perdesi
1/:
-G i r i ş-
Ne zaman gün kızarsa nal gibi
Akşam çökse bir dev gibi çatılara
Bulutlar yaprak gibi titrerler.
Yırtılırlar ortasından ufuklar
Çıka gelir çocukluğum uzaktan
Rap rap rap! Çakı gibi
Tef çalar. Perde kurar...
2/:
-Perde Bir-
Bir kadın ışıl ışıl gülümser
Bir baba üzerime eğilir ılık ılık
Yumuşacık bir şey konar alnıma
'Şap! ' eder damla gibi
Perde kapanır. Işıklar söner...
3/:
-Perde İki-
Gözlerimin zeminini ören kare,
Dolar gün be gün ve tatlı tatlı.
Bir kelebek dolanır çevremde
'Pır pır'' ederek ve bin kanatlı
Der ki o an şarkılı bir ses:
'Bak bu annendir senin.
Babandır bu, bu da ninen...'
Kare dolar habire.
Mırıl mırıl türkülü bir ses:
'Bu da yaşlı ve bilge dededir.' der...
Perde kapanır. Işıklar söner...
4/:
-Perde Üç-
Korkutucu sesleriyle kurtlar ulur dağlarda.
Karanlık ******* uzar ha uzar.
Oturtur torununu dizi dibine,
Saçlarına kar yağmış bir bilge nine,
Akmaya başlar ilk masalına
O an Keloğlan iner avuçlarıma
Tatlı mı tatlı ve mırıltılı bir ses:
'Bir varmış, bir yokmuş...' der
Perde kapanır. Işıklar söner.
5/:
-Perde Dört-
Pamuk beyazlığında ve yumuşak bir el,
Mavi nazar boncuğu asar omuzlarıma.
Okur kuru dudaklarıyla mırıl mırıl,
Okur gözleri kapalı...
Omzumda rengarenk çantam,
Saçlarım lüle lüle taralı.
Yeni boyalı ve gıcır gıcırdır,
Şu anda ayaklardaki pabuçlar.
Kalbimden serçeler uçar.
Pamuk beyazlığında bir el,
Yumuşacık saçımı okşar,
'Saklasın Rabb'im nazardan' der
Perde kapanır. Işıklar söner.
6/:
-Perde Beş-
Mızrap tutan bir el dokunur,
Uzun saplı bağlamanın teline.
Fidaydayı söyler ince bir ağız.
Siyah takım elbiseli bir adam,
Kalın kaşlı ve karayağız...
Açar o uğursuz siyah deriden çantasını.
Bir kere parlar usturası,
Makası 'Şak! ' eder.
Bir acı yayılır bacaklarıma.
Kara giysili adam sırıtarak:
'Oldu da bitti, maşallah! ' der
Perde kapanır. Işıklar söner.
7/:
-Perde Altı-
Ay doğar oylum oylum dağlar ardından,
Gün doğar gözüme ipil ipil,
Salkım salkım söğütler dökülür,
Yosun yeşili serin sulara.
Bizim mahalleden bakınca,
Diğer mahalle görülür.
Ayşe kızın saçları sarı,
Gözleri dut kurusu.
Ayşe okuldan sıra arkadaşım,
Gönlümün tarifsiz duygusu.
Ayşe kızın anası yabancı değil
Uzaktan akrabası babamın
İçimden bir ses,
Nefes nefese... Der:
'Bu kız çocukluğumun sevdası...'
Perde kapanır. Işıklar söner...
8/:
-Son Perde-
Ne zaman güneş kızarsa karşımda,
Pencereme usulca ve sinsice,
Sinse karanlık bir yaygı gibi akşam.
Ela galsa gözlerim uzaklara.
Çocukluğum yorgun argın,
Çıkıp gelse karşıdan,
Perde kursa ufuklara,
Tiril tiril titrese gönül kuşum.
Şu kadın yani çocuklarımın anası,
Biraz asabidir de eşim,
Tutup uçundan camdaki perdelerin,
Çeker ve kapatıverir önümü.
Ne gurubun kızılı kalır,
Ne de temsili çocukluğum.
Der: 'Sofra hazır! '
Perde son kez kapanır,
Bütün ışıklar söner...

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Çocuktuk Mini Minnacıktık
1/:
Ne küçük ellerimiz boş dururdu
Ne de kısacık adımlarımız
En atak devrimizdi o yaşlar
Biri tekerlemelerle başlar
Diğeri biterdi oyunlarımızın
Çocuktuk minnacıktık...
Sevgi devşirirdi ellerimiz
Ne kendimiz boş dururduk
Ne de masalsı hayallerimiz.
2/:
Avuçlarımızla güneş toplardık
En uzak yerinden gökyüzünün
En uzun adımlarımızla hoplardık
Bu yıldızdan karşı ki yıldıza
Her oğula her kıza
Kocaman sunulurdu anne sevgisi
Çocuktuk minnacıktık...
Sevgi devşirirdi gözlerimiz
Ne kendimiz boş dururduk
Ne de masalsı hayallerimiz.
3/:
Karanlıkta bile *******i
Işıklar gibi aydınlatırdı
Gözlerimiz çevrildikleri yeri
Bir benzeri yoktu günlerimizin
Her birimizin gülü ayrı renk açardı
Oyunlarda kızaran yanaklarımızda
Çocuktuk minnacıktık...
Sevgi devşirirdi dillerimiz
Ne kendimiz boş dururduk
Ne de masalsı hayallerimiz.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Güneşe Göçen Leylekler
1/:
Çıkıp en yüksek tepenin üstüne,
Size bağırıyoruz bütün gücümüzle,
Bizi de duyun leylekler:
'Bulutlara sürtüne sürtüne,
Güneşe göçen leylekler,
Bizi de alın katarınıza.
Uzaklara birlikte uçalım.
Sizi bekleyen yerler,
Belki bizi de misafir eder.'
2/:
Birlikte uçalım okyanusun üstünden.
Denizlerden acılı sular içelim.
Gece demeden, gündüz demeden,
Ak bir çizgi gibi geçelim maviş göklerden
Bazen yarık yarık yaylalardan,
Bazen kum denizi çöllerden,
Hep beraber geçelim
Salkım saçak bölgelerden...
Işığına tüneyelim yorulunca,
Yürek yakan Akdeniz güneşinin.
Ayağımıza batsın yıldızın köşeleri
Köyleri, şehirleri yukarıdan gözleyelim.
Bizi de alın bu göçmen katarına
Birlikte uçalım e mi?
Hayallerimizi süsleyen,
Toz pembe masallı diyarlara...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Çocuktuk Ufacıcıktık
1/:
Çocuktuk ufacıktık.
Bakmayın şimdiki ağabeyliğimize
Bir zamanlar biz de sizler gibiydik
Yani mini minnacıktık.
Biz de geçtik o çağlardan.
Kurşun askerlerimiz oldu.
Plastikten oyuncak hayvanlarımız:
Sarışın pamuktan civcivlerimiz,
Kırmızı taçlı horozlarımız,
Gül ibikli tavuklarımız.
2/:
Çocuktuk ufacıktık.
Bakmayın şimdiki ablalığımıza
Bir zamanlar biz de sizler gibiydik
Yani mini minnacıktık.
Misketler döküldü yıldızlardan,
Kıran kırana kapıştık.
Ne kadar sıkı yapıştık,
Uçurtmanın ipine bir bilseniz.
Bir demet sarı çiğdem için,
Fır döndük koca koca dağları.
Ekvator çapında çemberler yuvarladık,
Dimdik bayırlardan aşağı.
Biz de geçtik o çağlardan.
Unutmadılar yaş günümüzde,
Hediyeye boğdular bizi.
Elleri nasırlı babamız,
Yüreği pamuktan annemiz,
Ve sırtından inmediğimiz ablalarımız.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Çöp Adamlar
1/:
Bir ordu kurdum kendime
Çöp adamdan askerleri
Çekilsem önlerinden
Fethedecekler her yeri
Güldürüyor duyanları:
'He-heeyt!
Savulun bre! ' deyişleri.
2/:
Bir ordu kurdum kendime
Çerden çöpten tüfekleri
Yıldızlara uzanıyor
Mini minnacık elleri
Güldürüyor duyanları:
'He-heeyt!
Teslim olun bre! ' deyişleri.
3/:
Bir ordu kurdum kendime
Uyduruktan emirleri
Öyle komik öyle komik ki
Savaşmaya gidişleri
Güldürüyor duyanları:
'He-heeyt!
Kanun namına bre! ' deyişleri.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Çözdürme Bana
1/:
Hiç olmadık bir zamanda
Al beni evimizden
Götür boş bir alana
Bir elime çomak ver
Öbür elime çelik
Çelik çomak oynamak
Gün boyu kolay bana
'oyna' de oynayayım
Ama örtmenim ne olur?
Litre litre sütlere
Kattırma terkos suyu
Yalvarıyorum sana
Sulu süt problemleri
Çözdürme bana.
2/:
İstersen böl uykumu
Götür boş bir arsaya
Sabahtan başlat beni
Oynat akşama kadar
Saklansın arkadaşlar
En olmadık yerlere
'bul' de bulayım
Ama örtmenim ne olur?
Bir musluktan akıtıp
Boşaltma öbüründen
Yalvarıyorum sana
Havuz problemleri
Çözdürme bana.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Güneşe Konan Kelebek
1/:
Güneşe konan altın kelebek
Unutacak acılı günlerini
Hep gülecek, hep gülecek.
2/:
Güneşe konan gümüş kelebek
Uzaydaki ipiltili yıldızlara
Benden selam götürecek.
3/:
Güneşe konan nazlı kelebek
Yıldızlardan bakıp bana
Hep gülecek, hep gülecek.
4/:
Güneşe konan kelebek
Uzaktaki sarışın yıldızlardan
Bana ışıklar getirecek.
5/:
Güneşe konan kelebek
Uzaklardan bakıp bana
Hep gülecek, hep gülecek.
6/:
Güneşe konan öksüz kelebek
Bundan böyle hiç üşümeyecek
Kışı orda geçirecek.
7/:
Güneşe konan zayıf kelebek
Isınıp domur domur terleyecek
Hep gülecek, hep gülecek.
8/:
Güneşe konan yalnız kelebek
Usulca oturtup zarif kanadına
Oralara beni de götürecek.
9/:
Güneşe konan arkadaşım kelebek
Benimle oynayıp eğlenecek
Hep gülecek, hep gülecek.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Dağ Dede
Penceremden bakan koca dağ
Hatırlatır bana
Ak saçlı ve yaşlı dedemi
Hemen koşar açarım penceremi
Uzatırım minnacık ellerimi
Ak saçlı yaşlı dağ
Geri çevirmez isteklerimi.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Güvercin İki Kere Çalar Pencereyi
Her sabah yorgun bir ak güvercin
Konar beyaz evin mavi penceresine
Kırmızı burnu ile tıklatır camı
Usulca, 'tık tık! ' ve iki kere
Bunu duyan küçük Ayşe
Koşar heyecanla pencereye
Alelacele açar camı
Elleri uzanır ak güvercine
Uzak bir köydeki ninesinin
Akşam gönderdiği selamı
Alır sevine sevine
Yorgun ak güvercin ise
Görevini yapanların huzuru ile
Döner gider uzaklardaki köyüne
Ayşe'nin selamını ninesine iletmeye
Bu her sabah böylece
Sürer gider günlerce
Yaşlı nine yetmişine gelince
Son selamı yükledi yorgun güvercine
Kendisi o gece göçtü bu dünyadan
Güvercin de son selamı iletince
Oy Ayşe... Oy Ayşe...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:52 PM
Dağlar
Kocaman dağlar,
Karşımda durur.
Başına bulut bağlar,
Gece uyur, gündüz uyur.
2/:
Kocaman dağlar,
Bir bana bakar,
Bir çorak ovaya.
Üzülür ve yağmur ağlar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Daldım Aritmetiğe
1/:
Ben birim;
Bütün çocukları severim,
İşim başlar masallarla benim,
Bir varmış, bir yokmuşum
Bir vakitler bir ülkede
Ülkenin başşehrinde
Anlı şanlı bir sultanım.
Ben birim;
İşte bundandır kibirim.
2/:
İki derler adıma.
İkiziyim küçük kardeşlerinizin.
Çocuklar dayanır kapıma,
Derim ki onlara:
'Haydi içeri girin!
Aritmetiğe hoş geldiniz.'
3/:
Bu alemde üç diye bilinirim.
Üç kardeşin sonuncusuyum.
İki ile dördün kapı komşusuyum.
Savulun dört kardeşim geliyor
Ben onun öncüsüyüm.
4/:
Ben dördüm;
Bakmayın genç durduğuma,
Ömrümde pek çok şey gördüm.
5/:
Buralarda beş derler bana,
Haydi beş taş oynamaya...
6/:
Altıdır adım
Altı adımda çıkarım aya
Altı zıplamada ulaşırım yıldızlara.
Ne zaman dönsem dünyaya
Kapıda karşılar beni yedi
Kulak verelim ona
Bakalım yedi ne dedi?
7/:
Yedi dedi ki:
'Kedi eti 7.'
'Ne dedi, ne dedi? ...'
'Ben de anlamadım ki...'
8/:
Sekizim sekiz
Neler ettiler bana yedi ile dokuz
Ah kardeşler bir bilseniz
Baksanıza halime
Ne bet kaldı ne beniz.
9/:
Bana da dokuz derler
Dokuz kardeşin sonuncusuyum.
Onun kapı komşusuyum.
0/:
Bendeniz de sıfırım
Adım üstümde,
Gördüğünüz gibi yokum.
Tuvalete gittim ikiz kardeşimle


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Daldım Geometriye
1/:
Ne önümde dört dörtlük kare,
Ne arkamda mükemmel üçgen var.
Makas gibi bir açının arasındayım.
Top oynuyorum kocaman noktalarla.
Virgüllerle sekerek sek sek...
Ben Ahmet'im.
Ben Fatma'yım,
Ben Lale
Zaten hep çizgilerle oynarım.
Ya kırarım, ya eğerim, ya da bükerim,
Kırpar kırpar çevreme yıldız ekerim.
2/:
Oyunda sobemin sahası üçgen prizma.
Bir zıplarım, Mısır'da piramitlere binerim.
İnerim silindirlerin yuvarlak dibine,
Enine, uzununa ünlem ekerim.
Su çekerim kesik konilerle kuyudan.
Minareden külah çalar,
Koni diye satarım dondurmacılara.
Bir bu yana eğilirim,
Kaykılırım bir öbür yana
Paralelkenarlarla yan yana durur
Geometri dersinde halay çekerim.
Tırmanırım kare prizmalara.
Ya kırarım, ya eğerim, ya da bükerim,
Kırpar kırpar çevreme yıldız ekerim.
3/:
Bilirim sen tostoparlak bir küresin.
Nokta kadar küçücüksün.
Dünyalar ve yıldızlar kadar iri...
Üçgen prizma diye yaramazın biri,
Başsız omzuma konar.
Dönüşürüm anında şirin bir eve
Dalgın dalgın bakarım
Çevremi saran her bir şeye
Ardından dalarım amcam geometriye
Ya kırarım, ya eğerim, ya da bükerim,
Uzaya yıldız ekerim.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Güzel Ördek
1/:
Mavi gölde gün boyu yüzen
Ayakları perdeli paytak ördek
Yeşile kim boyadı güzel başını?
2/:
Mor çayırlarda öte öte gezen
Kül renkli çayır kuşu
Kim dokudu kilim gibi nakışlı kanadını?
3/:
Ulu dağlarda tek başına uçan
Kıvrık gagalı soylu kartal
Kim tıraş etti keloğlan gibi başını?
4/:
Kahverengi tarlalarda yem arayan
Başı yerde dolaşan tarla kuşu
Kim taradı prenses gibi saçaklarını?
5/:
Dumanlı kaf dağında masal arayan
Bin bir yaşındaki zümrüt anka kuşu
Kim koydu seni şehzade gibi masallara?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Dedem Derdi ki
1/:
Dedem sıradan bir vatandaş...
Açardı ağzını yavaş yavaş:
'Evlat,' derdi bana.
'Bir gün boğazda Çanakkale'de...'
Anlat dede, de hele
Anlat dede bizlere...
2/:
Dedem sizin gibi bir vatandaş...
Yumardı gözünü yavaş yavaş:
'Yavru,' derdi
'Bir başka gün sıcak Yemen'de...'
Anlat dede, de hele
Anlat bizlere dede...
3/:
Dedem herkes gibi bir vatandaş...
Açardı ellerini yavaş yavaş:
'Torunum,' derdi
'Bir gün kanlı İnönü'de...'
Anlat dede, de hele
Bizlere anlat dede...
4/:
Dedem zavallı bir vatandaş...
Yayardı yüreğini yavaş yavaş:
'Çocuğum,' derdi
'Bir gün sen de...'
Evet dede,
Anlat dede, de hele
Anlat dede bizlere...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Dedemin Dili Bir Acayip
Sabahlardan bu sabah
Satıcılardan bir satıcı
Sokağımızda tezgah açtı
Ne incik ne de boncuk sattı kızlara
Ne de iğne iplik yaşlı ninelere
Bu satıcı isim sattı bizlere
Kimi ince:
'İnci' dedi kendine
Kimi uzun olanı seçti:
'Kemalettin' adını beğendi
Kimi yenide karar kıldı:
'Sarp' olabilir dedi
Eski kimiye uzandı:
'Abdülhamit' adına sarıldı
Herkes beğendi yakışanı kendine
Ben de 'Ahmet'i' aldım elime
Sevine sevine
Taktım döşüme.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Daldım Geometriye
1/:
Ne önümde dört dörtlük kare,
Ne arkamda mükemmel üçgen var.
Makas gibi bir açının arasındayım.
Top oynuyorum kocaman noktalarla.
Virgüllerle sekerek sek sek...
Ben Ahmet'im.
Ben Fatma'yım,
Ben Lale
Zaten hep çizgilerle oynarım.
Ya kırarım, ya eğerim, ya da bükerim,
Kırpar kırpar çevreme yıldız ekerim.
2/:
Oyunda sobemin sahası üçgen prizma.
Bir zıplarım, Mısır'da piramitlere binerim.
İnerim silindirlerin yuvarlak dibine,
Enine, uzununa ünlem ekerim.
Su çekerim kesik konilerle kuyudan.
Minareden külah çalar,
Koni diye satarım dondurmacılara.
Bir bu yana eğilirim,
Kaykılırım bir öbür yana
Paralelkenarlarla yan yana durur
Geometri dersinde halay çekerim.
Tırmanırım kare prizmalara.
Ya kırarım, ya eğerim, ya da bükerim,
Kırpar kırpar çevreme yıldız ekerim.
3/:
Bilirim sen tostoparlak bir küresin.
Nokta kadar küçücüksün.
Dünyalar ve yıldızlar kadar iri...
Üçgen prizma diye yaramazın biri,
Başsız omzuma konar.
Dönüşürüm anında şirin bir eve
Dalgın dalgın bakarım
Çevremi saran her bir şeye
Ardından dalarım amcam geometriye
Ya kırarım, ya eğerim, ya da bükerim,
Uzaya yıldız ekerim.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:53 PM
Güzel Ördek
1/:
Mavi gölde gün boyu yüzen
Ayakları perdeli paytak ördek
Yeşile kim boyadı güzel başını?
2/:
Mor çayırlarda öte öte gezen
Kül renkli çayır kuşu
Kim dokudu kilim gibi nakışlı kanadını?
3/:
Ulu dağlarda tek başına uçan
Kıvrık gagalı soylu kartal
Kim tıraş etti keloğlan gibi başını?
4/:
Kahverengi tarlalarda yem arayan
Başı yerde dolaşan tarla kuşu
Kim taradı prenses gibi saçaklarını?
5/:
Dumanlı kaf dağında masal arayan
Bin bir yaşındaki zümrüt anka kuşu
Kim koydu seni şehzade gibi masallara?

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Dedem Derdi ki
1/:
Dedem sıradan bir vatandaş...
Açardı ağzını yavaş yavaş:
'Evlat,' derdi bana.
'Bir gün boğazda Çanakkale'de...'
Anlat dede, de hele
Anlat dede bizlere...
2/:
Dedem sizin gibi bir vatandaş...
Yumardı gözünü yavaş yavaş:
'Yavru,' derdi
'Bir başka gün sıcak Yemen'de...'
Anlat dede, de hele
Anlat bizlere dede...
3/:
Dedem herkes gibi bir vatandaş...
Açardı ellerini yavaş yavaş:
'Torunum,' derdi
'Bir gün kanlı İnönü'de...'
Anlat dede, de hele
Bizlere anlat dede...
4/:
Dedem zavallı bir vatandaş...
Yayardı yüreğini yavaş yavaş:
'Çocuğum,' derdi
'Bir gün sen de...'
Evet dede,
Anlat dede, de hele
Anlat dede bizlere...

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Dedemin Dili Bir Acayip
Sabahlardan bu sabah
Satıcılardan bir satıcı
Sokağımızda tezgah açtı
Ne incik ne de boncuk sattı kızlara
Ne de iğne iplik yaşlı ninelere
Bu satıcı isim sattı bizlere
Kimi ince:
'İnci' dedi kendine
Kimi uzun olanı seçti:
'Kemalettin' adını beğendi
Kimi yenide karar kıldı:
'Sarp' olabilir dedi
Eski kimiye uzandı:
'Abdülhamit' adına sarıldı
Herkes beğendi yakışanı kendine
Ben de 'Ahmet'i' aldım elime
Sevine sevine
Taktım döşüme.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Dedemin Diyecekleri
1/:
'Bizim zamanımızda...' Diye
Bir başlarsa konuşmaya
Pamuk sakallı geveze dedem
Sonu gelmez diyeceklerinin
2/:
'Bizim zamanımızda...' Diye
Bir başlarsa konuşmaya
Kaç kere anlattı bilinmez bana
Adanalı çavuşunun dediklerini
Ve seferberlik öykülerini
3/:
'Bizim zamanımızda...' Diye
Bir başlarsa konuşmaya
Bitiremez düşmanlarını kese kese
Anlatır bana koridorda
Sana anlatır sokakta ayaküstü
Ve anlatır önüne gelen herkese


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Dedemin Gözlüğü
Dede canın gözlüğü çekti ilgimi
'Bakayım hele şuna.' diye aldım elime
'Eyvah.' tutamadım düşürdüm yere
Kırılıverdi gözlüğün camı
Ben kaşıyarak kafamı:
'Şimdi ne etsem? '
'Nereye gitsem? ' derken
Aklıma geliverdi birden
Hemen daldım mutfağa
Elime aldım çekici, keseri
İşe yaradı yağ şişesinin dibi.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Hakkı Amcam Haklı Ama
1/:
Haklısın Hakkı amca.
Biliyorum ki çok haklısın.
Çıkmamalıyım sözünden büyüklerin.
Oturmalıyım. Onların otur dediği yerde.
Kalk dediği yerde kalkmalıyım.
Bakmalıyım büyüklerimin eline
Gözlerine bakmamalıyım.
Bakışlarımı yere dikmeliyim
Gitmemeliyim kafamın estiği yere
Haklısın be Hakkı amca
Çıkmamalıyım sözünden büyüklerin.
Oturmalı. Otur dediği yerde.
Kalk dediği yerde. Kalkmalı...
Ama. Küçük bir çocuğum ben de.
Bazen de tepem atmalı.
2/:
Haklısın Hakkı amca.
Kara yerden mavi göğe kadar,
Haklısın hem de.
Ama. Çocuğum ben de.
O kadar geniş ki hayallerim,
Bir ucu burada düşlerimin
Diğer ucu yıldızlara kadar.
Oyunlarım buradan başlar
Uzanır ekvatora kadar
Yani bu kocaman dünya bana dapdar.
Ellerim ta uzaya kadar uzanır.
Ben koşarım, hayalimin sonuna kadar.
Haklısın be Hakkı amca
Çıkmamalıyım sözünden büyüklerin.
Oturmalı. Otur dediği yerde.
Kalk dediği yerde. Kalkmalı...
Ama. Küçük bir çocuğum ben de.
Bazen de tepem atmalı...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Deniz Feneri
1/:
Ben bir fenerim
Denizlerin sahilinde
Bir yanar, bir sönerim.
2/:
Ben bir fenerim
Işığıma bakarak
Yol bulur denizciler
Bir o yana
Bir bu yana dönerim.
3/:
Ben bir fenerim
Yalnız başıma
Denizler kıyısında
Bir ağlar, bir gülerim
4/:
Ben bir fenerim
Gözlerime bakarak
Bayram eder yunuslar
Sönecek olsa ışığım
Acı ile inlerim.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:54 PM
Halay Başı Kınalı Kız
1/:
Ne zaman duysak davulcunun sesini,
Döver topuğumuz toprağı: Güm güm!
Yerimizden zıplarız.
Zillerimiz ötüşür: Çen çen!
Biz küçük halaycılarız.
Halay başı şu kınalı kız.
Yandaşı da ben.
2/:
Ne zaman duysak zurnacının sesini,
Döver topuğumuz toprağı: Güm güm!
Gömleğimiz has ipek,
Cepkenimiz mor keten.
Ne zaman duysak sesini,
Tozu dumana katarız.
Biz küçük folklorcularız.
Düğün başı şu saçaklı kız,
Nedimesi de ben.
3/:
Ne zaman duysak düğüncünün sesini,
Zillerimiz ötüşür: Çen çen!
Tokmağımız gürgen,
Kasnağımız meşeden.
Gömleğimiz has ipekten,
Şalvarımız mor keten.
Biz küçük oyuncularız.
Düğün başı şu köçek kız,
Sağdıcı da ben.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:55 PM
Halaya Duran Kızlar
1/:
Köy meydanında, davuluna vuranda,
Aşağı köyden davulcu Haydar.
Bizi de alın aranıza,
Halaya duran kızlar.
Seyre çıksın cümle yıldızlar.
Tepiklerimizin altında toprak sarsılsın,
göğe kalksın bin batman toz...
2/:
Haydar da Haydar hani,
Davulu has koyun derisinden.
Koluna dolanan kaytanı kayış,
Düğün evine varış
Sanki gürültülü göğe tırmanış.
Haydar’ın tokmağı demirden
Bir vurdu mu “Güm! ” diye
Kıvılcım sıçrar her yerinden. Salkım kahküllü kızlar,
Alın aranıza,
halayınıza bizi de katın...
3/:
Nerede düğün, Haydar orada.
Sıra sıra kızlar köyün ortasında.
Oğlanlar katmer katmer dam başlarında.
Büyük, küçük demeden,
Herkes durur halayın halkasına.
Aşağı köyden davulcu Haydar,
Demir gibi tokmağını vuranda davuluna
Halaya duran kızlar,
Bizi de alın aranıza.
3/:
Haydar da Haydar doğrusu,
Yok üstüne bir daha.
'Dum dum dum! ' deyince davulu,
Bağırır delikanlılar:
'Ha ha ha! ...'
Sanki bağırır bütün dünya:
'Ha ha ha! ...'
Hele hey, ha bir daha!
Çekelim ağırlama...”


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:55 PM
Hani Çalınmazdı Klakson
1/:
Şoför amcalar durun!
'Vank vank! '
Öyle ne yaptınız?
Bastınız düğmemize bizleri bağırttınız
Bakın karşınızda bir uyarı levhası
Diyor ki: 'Burada çalınmaz korna.'
Bu işareti eğer dikkate almaz iseniz
Bak polis amca şu kenarda
Aralıksız ceza kesiyor size.
2/:
Şoför amcalar durun!
'Vank vank! '
Öyle ne yaptınız?
Bastınız düğmemize bizleri bağırttınız
Bir bebek uyurken karşı evde
Uyandı sizin yüzünüzden
Bir yaşlı çok sızlandı gürültünüzden
Okulda yapılan müzik dersi bozuldu
Hastalar rahatsızlandı koğuşlarda
Çatılarda kuşlar...
Ağaçlarda yapraklar kımıldadı
Yer yerinden oynadı
Durun artık şoför amcalar durun
Bakın karşınızda bir uyarı levhası
Diyor ki: 'Klakson çalınmaz.'
Senin için bu kurallar
Mutlaka kurala uymalısınız...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:55 PM
Hani Nerde?
1/:
Açılır kocaman ağızlar:
'Temiz insan...' Derler
Çatılır kalın kaşlar:
'Temiz çevre...' Derler
Kocaman ağızlar ne yerler?
Çevreyi kirletirler
Çatık kaşlar ne ederler?
Ortalığı kirletirler
Temiz insan nerede hani?
Nerede temiz çevre?
2/:
Bir elinde naylon poşetler
Öbüründe kâğıt çantalar
Kirli çevre nerede?
Temiz çocuklar orada
Büyüklerin kirlettiği çevreyi
Temizlerler büyüyene kadar


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:55 PM
Hani Şarkıların Elleri?
1/:
Mini mini şarkıcılar,
Hani şarkılarınızın elleri?
Neden uzanmaz kimsesiz saçlarıma,
Neden beni ılık ılık okşamaz?
Eğer bir şarkı saç okşamazsa,
Şarkı sayılmaz...
2/:
Mini mini şarkıcılar,
Hani şarkılarınızın dilleri?
Bülbüller gibi konuşmaz
Ve neden bal şeker akıtmaz
Eğer bir şarkı bal akıtmazsa
Şarkı sayılmaz...
3/:
Mini mini şarkıcılar,
Hani şarkılarınızın gözleri?
Tutup kaldırmaz beni yerlerden,
Neden masum masum yüzüme bakmaz?
Eğer bir şarkı masum bakmazsa,
Şarkı sayılmaz...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:55 PM
Hans İle Hasan
Hans'ın saçı sarı, cildi apak,
Burnu kırmızı ve koskoca.
Uyanır sabah erkenden.
Dua eder uzunca,


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:55 PM
Hatırlayın Komşular
1/:
Merhaba Ali amca
Komşumuz Ayşe teyze
Mahalle bakkalı Veli dayı
Merhaba mahalleli kara karga
Saçağımıza yuva kuran minik serçe merhaba
Ve kış uykusunda mışıl mışıl uyuyan ayı
Ne olur unutmayın beni
Kış kapıya dayanınca
Ben komşunuz minik karıncayı.
2/:
Merhaba ayakkabıcı Yusuf amca
Yufkacı Elif teyze merhaba
Merhaba marketçi Refik ağabey
İyi günler yalnız elma ağacı
Tarlalardaki sarışın buğday başağı
Tarlasını eken çiftçi dayı
Ve bereketli eylül ayı
Ne olur anımsayın beni
Kar kapıya dayanınca
Ben komşunuz kara karıncayı.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:56 PM
Deprem ve Bebek
1/:
Toprakta deprem
Mahallede köpek
Ve beşiğinde bir bebek...
1a/:
Sallandı bir sabaha karşı.
Beyaz, sarı ve mavi evler
Ve kentteki tüm mahalleler
Sallandı baştan aşağı çarşı.
Çığlık çığlığa apartmanlar.
Tuğlalar uçuştular boşlukta.
Derin uykularından uyanan
Masum bebekler acı ile ağladılar.
Havladı köpekler, kediler miyavladılar
Ay dede çırpınmakta gölde acı içinde
Yarılırken topraklar
Takla atar tüm evler
Dükkanlar takla atar
Kimi yan yatar binaların
Kimisi de tam yatar.
2/:
Toprakta deprem
Sokakta köpek
Ve beşiğinde bir bebek...
2a/:
Bir anne yıkılan duvarın altında
Can vermede bir anda:
'Yavrum nerde diyerek? '
Ağzından kan gelerek.
3/:
Toprakta deprem
Sokakta köpek
Ve beşiğinde bir bebek...
3a/:
Bir baba çöken tavanın altında.
Yok olmada bir anda:
'Ailem nerde? ' diyerek.
Sesi uzaklaşmada gittikçe,
Derinlerde inleyerek.
4/:
Toprakta deprem
Yıkıntılar arasında bir köpek
Tutup beşiğin peşinden.
Ulum ulum uluyarak
Çabalamada canını dişine takıp
Havlayarak hırıltıyla karışık.
Minik canı kurtarmada.
Sonunda görünür ışık.
Bebek hala ağlamada
Ama köpeğe gülümseyerek.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:56 PM
Deveci Daylak'ın Son Seferi
1/:
Şu bizim deveci Daylak,
Çift hörgüçlü devesi ile gezinir,
Ayak yalın, baş kabak...
2/:
Bazen uçsuz bucaksız bozkırlar onun,
Yarık yarık yaylalar devenin olur.
Koca koca buğday dolu çuvalları,
Yükler sırtında taşıdığı kamburuna,
Dayanır pampal ayakları,
Yazın yakıcı tozlarına,
Kışın kıvamlı çamuruna...
3/:
Bizim deveci Daylak
Dön bir kez de bana bak!
4/:
Şu bizim deveci Daylak,
Çift hörgüçlü devesinin önünde,
Gezinir aylak aylak...
5/:
Bazen iner susuzluktan kavrulan çöllere,
Tandır külü gibi sıcak kumlara uzanır.
Yanar ciğeri on günlük susuz gibi,
Dört bir yanda bir vaha arar,
Bulamaz, yüreği yanar.
6/:
Bizim deveci Daylak
Dön bir kez de ardına bak!
7/:
Daylak umut ile döner geri,
Ufuklarda yol arar yorgun gözleri,
Bulamaz, yüreği yanar.
Yok olmuştur arkada bıraktığı izleri.
6/:
Zavallı deveci Daylak
Dön bir kez de devene bak!


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:56 PM
Dilenci Çömleği
1/:
Yaşlı bir dilenciydi.
Her sabah çökerdi,
Şuracığına mahallenin.
Öyle muhtaçtı ki
Üç, beş kuruşçuğuna,
Hacı haydar dayının,
Ak saçları Hatçe ninenin...
2/:
Yaşlı bir dilenciydi.
Her sabah yaşamın kıyısına çökerdi.
Bir gün hedef oldu para çömleği,
Ayaklarına yaramaz Veli'nin.
Uçuştu toplanan paralar,
Havada umutlar uçuştular.
3/:
Yaşlı dilenci beğenmemişti.
Dedi ki yaşaran gözlerini silerken:
'Bilseydin evdeki aç öksüzleri,
Böyle yapmazdın Veli.
Veli pişmandı. Dedi ki:
'Senden nasıl özür dilemeli?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:57 PM
Dilenciler
1/:
Bizim sokaktaki dilenciler
Asıp bir elini havaya
Bütün gün dilenirler.
2/:
Bizim sokaktaki dilenciler
'Bir ekmek parası ağabey'den başka
Bir tek söz bilmezler nedense?
3/:
Bizim sokaktaki dilenciler
Bin ekmek parası alsalar
Yine de bir ekmek parası isterler.
4/:
Bizim sokaktaki dilenciler
'Bir ekmek parası ağabey'den başka
Bir tek söz söylemezler nedense?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:57 PM
Geceleyin Aritmetik
1/:
Her gece yatağıma girince
Başlarım aritmetik dersine
Her saniyede bir koyun atlarsa çitten
Bir dakikada kaç tane atlar?
Bir, iki, üç, dört....
2/:
Her gece yatağıma girince
Başlarım aritmetik dersine
Beş, altı, yedi, sekiz....
Çok geçmeden karışır her şey
Dönerim başa gerisin geri
Bir saatte on muydu?
Yüz müydü?
Yoksa bin miydi?
3/:
Her akşam yatağıma girince
Başlarım aritmetik dersine
Uykuya karışır gece
Kafamdaki rakamların hepsine
Uyku bulaşır
Koyunlar birbirine karışır
Bir, beş dokuz, dört....
Dönüp başa tekrar mı saysam?
Veya bırakıp matematik dersini
En iyisi mışıl mışıl uyusam.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:57 PM
Dişi Ağrıyan Su Aygırı
1/:
Ben azı dişi ağrıyan su aygırıyım
Buralarda aygır olmak bir dert
Ayrı dert azı dişi ağrımak...
Ta dün akşamdan beri
Cımbız ile çekiliyor etlerim
Canım çekiliyor burnumdan parmak parmak.
2/:
Ben dişi ağrıyan su aygırıyım
Size tavsiyem çocuklar:
Uzak durun şekerden
Abur cubur yemeden
Geçirin günlerinizi
Dişinizi ağrıtmayın.
3/:
Ben dişi ağrıyan su aygırıyım
Yıkılmış koca dağlar üstüme,
Sanki ben altında kalmışım.
Bütün dünyanın odunları,
Altımdan yakılmış da,
Ben alevlerin ortasında yanmışım.
4/:
Ben dişi ağrıyan su aygırıyım
Size tavsiyem çocuklar:
Uzak durun şekerden
Fırçalarla kan kardeş
Macunlarla dost olun
Dişinizi ağrıtmayın.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:57 PM
Doktor Amca
Doktor amca büyüdüm artık ben
Bak başladım okula da
Her geldiğimde sana
'A' dedirme
Biz 'a' yi çoktan geçtik
Biliyorum 'b' yi de
Bırak 'a' ile 'be'yi
Bana söylet biraz da
'Ce'den sonraki harfleri.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Dönerci Yozgatlı Mustafa
1/:
Hey!
Mustafa ağabey,
Kes bir döner, pilav üstü;
Mustafa'nın yerinde tüm gençler ayaküstü...
Dönerci Mustafa usta biler palasını,
Üstüne yok bu hususta,
Helal ettirir parasını...
2/:
Say ki İstanbul'da bir köşe başı,
Mustafa ağabeyin dönerci dükkanı,
çatıktır kara kaşı, bıyığı kaytandır onun,
Çalışır ocak başında,
Terine karışır kanı...
3/:
Mustafa'nn yeri aynalı,
Tezgahı has gürgenden,
Erkenden dolar insanlar,
Kimi Sivaslı, kimi Konyalı,
Gurbet elde mekan tutar...
4/:
Mustafa horlanmaya inat,
Maşallah asar girişe,
Başladı mı işe,
Kolaylaşır zorluğuna rağmen,
Dinine yandığım hayat...
5/:
Mustafa döner... Döner tezgah,
Memleket burnuna tüter,
Yozgat’taki köyde olmak vardı şimdi,
Ah... Ah! ...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Gecenin Ayak Ucundaki Çocuk
1/:
*******den bir gecenin başucunda
Bir yalnız çocuk durur
Durur da karanlık girişte
Yalnız başına atamaz adımını
Gözlerine batar ürkütücü karanlık
Her köşede bir akıl almaz hayal
Her köşede bilinmedik bir yaratık.
2/:
*******den bir gecenin başucunda
Bir yalnız çocuk bir adım atar
Durur bir adım geri çekilir
Ürperten gecenin ayakucunda
Bir annesiz çocuk durur
Durur da o karanlık girişte
Diken diken olur tüyleri
Bir ileri, bir geri...
O benim işte.
3/:
*******den bir gecenin ayakucunda
Bir yetim çocuk durur
Durur da diken olup batan girişte
Her geri dönüşte
Öper arkadaş olduğu aydınlıkları
Başı üstündeki güneşe selam verir
Gülümseyen aya el sallar
Sayar yıldızların köşelerini
Birer ikişer.
4/:
*******den bir gecenin ayakucunda
Bir öksüz çocuk durur
Durur da karanlık girişte
O benim işte.
5/:
*******den bir gecenin ayakucunda
Bir yoksul çocuk durur
Durur da o karar veremez
Bir türlü ilerleyemez o girişte
Özler geride kalan aydınlıkları
Yeniden kurar kolundaki saatini
Zamanı tay gibi koşturmak için
Yalnızca sabahtır onun özlemi
Apak aydınlıktır ve sapsarı güneştir
Kısacası gecenin ayakucunda
Bir korkak çocuk durur
Durur da o itici girişte
Saniye saniye sayar zamanı
O benim işte.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Dur Avcı Amca
1/:
Avcı amca dur
Tek doğrult tüfeğini vur beni
Acımaz mısın o kara kargaya?
Söyle vurmaya nasıl varır elin?
O kara karga
Ya yuvasına çöp taşıyan bir baba
Ya da bir ana yavrusuna koşan bir.
2/:
Avcı amca dur
İstersen doğrult tüfeğini vur beni
Nasıl kıyarsın o pamuk tavşana?
Söyle nasıl kıyarsın vurmaya onu?
Bilmez misin ki?
O, ya bir baba yuvasına yiyecek taşıyan
Ya da yavrusuna koşan bir ana.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Dur Kal Burada Çocukluğum
1/:
Dur şurada çocukluğum
Ne kaybol ortalıktan
Ne de kal taa dokuz yaşımda
Gün gelir lazım olursun
Öylece otur karşımda
Olsam da otuz altı yaşımda
Her yalnız kaldığımda odamda
Bil ki en çok seni özlerim.
2/:
Şurada dur sen çocukluğum
Ve dağarcığında hazır olsun
Körebe, saklambaç, kovalamaca
Ve oyunların daha niceleri
Çıkarıp birer birer
Büyüklere göstermeden ama
Hiç olmazsa
Karanlıkta oynayalım *******i.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Gelecek Biziz
Hişt hişt! Hey çocuk,
Bekle bizi, Biz geleceğiz.
Hişt hişt! Hey çocuk inan kendine,
Sen geleceksin.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Duvardaki Takvimin Öyküsü
1/:
Yazıldım yaprak yaprak,
Desteledi bir el beni tomar tomar.
Kolay gele bilgisayar...
Genç bir dizgici harf harf...
Parmaklarının ucuna yansıdı,
Yüreğindeki üretkenlik sevinci.
Oluştum sözcük sözcük
Cümle cümle örüldüm.
Yanlışımı düzeltti.
Saçları ak ve kalın gözlüklü bir amca.
Tamam olmuştum kanımca.
Ama yanılmışım galiba
Yolculuğumun üçüncü durağı,
Koskocaman bir ofset matbaa.
İş bilir ustabaşı ve çalışkan kalfa!
Elleri yağlı minik çırak merhaba! ...
2/:
Hamarat insanlar eliyle,
Fotoğraf kartına çekildim.
Sonra döküldüm asitli kalıplara.
Hala aklımda, unutmam asla
Çelikten merdaneler arasında,
Ezim ezim ezilmişim,
Basılışım ak kağıtlara.
Sonra sürülüşüm keskin bıçaklara.
Birken bin olmuştum.
Sona yakındım artık.
Verildim tel dikişe.
Bir çırak eliyle dikildim: Tık tık!
Cildim sağlamlaştı
Çünkü sırtım tutkallara bulaştı.
Paketledi bir el beni.
Son görüşüm oldu ikiz kardeşlerimi.
Kırmızı bir kamyondu sırtlanan beni.
Ardından uzun yollar...
Geçti sırtımızdan yağmurlar ve karlar.
Bir sabah... Sonunda ulaştım menzile.
Ezile, büzüle indirildim aşağı.
Raflardaki yerimi yeni almıştım daha.
Afacan bir küçük ile,
Babacan bir büyük,
El ele girdiler dükkandan içeri.
Dediler: 'Alalım şu takvimi! '
Böylece tanımış oldum sahiplerimi.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Duyuyor Musunuz Beni?
1/:
Duyuyor musunuz beni?
Heeey!
Çevrede kimse yok mu?
Bakın ben geldim
Yani en küçük dünyalı
Kentlerde itilip kakılmak için
Afrika'da aç bırakılmak için
2/:
Duyuyor musunuz beni?
Heeey!
Bakın ben geldim
Okulda kulağı çekilmek için
Uzayan kuyruklarda
Kazıklar gibi dikilmek için.
3/:
Duyuyor musunuz beni?
Heeey!
Buralarda yok mu kimse?
Sonunda ben de geldim bakın
En küçük ve en son dünyalı
Sevinçlerinize uzağım
Acılarınıza yakın
Ağır ve soğuk atölyelerinizde
Yalnız bir çırak olmak için.
4/:
Duyuyor musunuz beni?
Heeey!
Nihayet ben de geldim
İşsiz ve aç kalıp kentlerde
Yollara dökülmek için.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:58 PM
Gelenek Bozulmasın
Ben sürekli taşırım
Arka cebimdeki lastik sapanımı
Ne serçe vurmak için
Ne de taşlamak için sığırcıkları
Ne camları kırmak için
Ne de taşlamak için sokak lambalarını
Ne dalları kırmak için
Ne de taşlamak için kuş yuvalarını
Ne akranlarımı vurmak için
Ne de taşlamak için çatıdaki bacaları
Sapanımı taşımamın nedeni bir tek
Bozulmasın diye gelenek.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:59 PM
Düğme
1/:
Kahverengi ceketimdeki ak düğme
Kavuşturursun birbirine iki yakamı
Haydi bir iyilik daha et
Kavuştur bana köyümüzdeki anamı
2/:
Pembe gömleğimdeki al düğme
Ulaştırırsın sağ yakamı sol yakama
Tut ellerimden bir iyilik daha et
Ulaştır beni de almanya'daki babama
3/:
Lacivert kabanımdaki çoban düğmesi
Önümü kapatırsın soğukta sapasağlam
Şimdi bir başka kentte askerde ağabeyim
Evlenip göçtü bir başka şehre ablam
Özlemiştir sanırsam
Kavuştur beni de sevdiklerime
Köyümüzde tek başına kalmada annem
Almanya'da bir fabrikada çalışan babam
Özlemiştir sanırsam
Ne olur ulaştır beni de evime...

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:59 PM
Dünyayı Bölüştük
1/:
Bereketli bir gündü
Biz üç arkadaştık
Çıktık kararlı ve ivecen
Dünyayı çevreleyen dağların yamacına
Oturduk bir taş başına
Salih, Cemalettin bir de ben
Önümüzde uzanan ovaları bölüştük
Güney bölgesinin tamamını ben aldım
Kuzey yarısını ise Cemalettin
Yoksulluk Salih'e düştü
Kahkahalarla gülüştük.
2/:
Hareketli bir gündü
Biz üç arkadaştık
Çıktık
Dünyayı çevreleyen karların ortasına
Oturduk kutuplara
Bir ellimizde metre
Kantar öbür elimizde
Salih, Cemalettin bir de ben
Bütün dünyayı bölüştük
Doğu yarım küre Salih'e düştü
Batı yarım küre ise Cemalettin'e
Bu kez de yoksulluk bana kaldı
Bu komik halimize gülüştük.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:59 PM
Genceli Atlı Çerçi
I/:
Eski bir haritada yer tutan noktaleyin
Kışın dağlarında azgın kurtları uluyan
O uzak köylerin birinde
Ele avuca sığmayan
Bir avuç çocuktuk biz.
Saplı samanlı harmanlarda toplanırdık
Gün boyu aşık oynamaktı işimiz.
Hepimiz ne meşin topu tanırdık,
Ne de toparlak cam bilyelerimiz vardı.
Yani oyuncak yoksulu bir avuç boncuktuk.
Ama yine de oyundan oyuna uçtuk.
Iı/:
Biz ne zaman ki,
Onu tanıdık,
Hayatımız bir şenlendi,
Bir şenlendi ki sormayın...
O bir atlı çerçiydi.
Adı ismail'di onun
Ama Genceli'ydi lakabı.
Iıı/:
Ağustosta güneşli bir günde,
Geliverdi yavan köyümüze Genceli.
Konup en orta meydanımıza,
Dikip mavi gözlerini gözlerimize,
İleri uzatıp kemikli elini
Dedi ki: 'Açıl çuvalım açıl!
Ve saçılın içindekiler dört bir tarafa! '
Iııı/:
Gerçekten açıldı o tılsımlı çuval
Biz bakarken aval aval.
Çuvalın içindenden çıktı
Envai çeşit nesne.
Uçtu ulaştı herkese.
Gün doğdu yoksul ellerimize.
Iıııı/:
Çerçi Genceli İsmaik sayesinde
Meşin top girdi hayatımıza
Renk renk camdan bilyeler girdi
Plastik bebek, naylon cıngırdak,
Kaynana zırıltısı, balon gürültüsü,
Dilli düdük, dilsiz kaval....
Yani biz olanlara bakarken aval aval
Oyuncak katarları geçti hayatımızdan
Haberdar olduk ilk kez
Sihirli masal kitaplarından.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 12:59 PM
Genceli Atlı Çerçi
I/:
Eski bir haritada yer tutan noktaleyin
Kışın dağlarında azgın kurtları uluyan
O uzak köylerin birinde
Ele avuca sığmayan
Bir avuç çocuktuk biz.
Saplı samanlı harmanlarda toplanırdık
Gün boyu aşık oynamaktı işimiz.
Hepimiz ne meşin topu tanırdık,
Ne de toparlak cam bilyelerimiz vardı.
Yani oyuncak yoksulu bir avuç boncuktuk.
Ama yine de oyundan oyuna uçtuk.
Iı/:
Biz ne zaman ki,
Onu tanıdık,
Hayatımız bir şenlendi,
Bir şenlendi ki sormayın...
O bir atlı çerçiydi.
Adı ismail'di onun
Ama Genceli'ydi lakabı.
Iıı/:
Ağustosta güneşli bir günde,
Geliverdi yavan köyümüze Genceli.
Konup en orta meydanımıza,
Dikip mavi gözlerini gözlerimize,
İleri uzatıp kemikli elini
Dedi ki: 'Açıl çuvalım açıl!
Ve saçılın içindekiler dört bir tarafa! '
Iııı/:
Gerçekten açıldı o tılsımlı çuval
Biz bakarken aval aval.
Çuvalın içindenden çıktı
Envai çeşit nesne.
Uçtu ulaştı herkese.
Gün doğdu yoksul ellerimize.
Iıııı/:
Çerçi Genceli İsmaik sayesinde
Meşin top girdi hayatımıza
Renk renk camdan bilyeler girdi
Plastik bebek, naylon cıngırdak,
Kaynana zırıltısı, balon gürültüsü,
Dilli düdük, dilsiz kaval....
Yani biz olanlara bakarken aval aval
Oyuncak katarları geçti hayatımızdan
Haberdar olduk ilk kez
Sihirli masal kitaplarından.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:00 PM
Düş Görmeye Gittim Birazdan Geleceğim
1/:
Sonunda güneş doğdu.
Nihayete erdi sihirli gece.
Ama biraz uzadı işim.
Son düşlerimi görmeye gittim
Birazdan geleceğim.
2/:
Kızma ne olur baba:
'Nerede oğlum? ' diye.
Söyle anneme
Üzülmesin boş yere,
Çünkü bu sefer biraz uzadı işim.
Arta kalan düşlerimi görmeye gittim.
Birazdan geleceğim...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:00 PM
Gezgin Domates
Tarlaların nemli koynundan
Patladım çıktım dünya yüzüne
Böyle bir ilkbahar sabahı
Ayşe gördü ilk önce beni
Ahmet sevindi
Mahmut çırptı elini beni görünce
Yeşile boyadım
Dünyayı önce
Kızardım sonra
Bir haziran sabahı
Yüklendim kamyonlara
Çarşılara düştü yolum
Pazarları gördüm göz ucuyla
Tezgahlarda mıncıklandı bedenim
Kantarlar tarttı
Dolduruldum kocaman sepetlere
Derken ulaştım bir gün
Salata olmak için evlere


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:00 PM
Düşmanım Kibrit
Ne zaman oynasam kibritle
Hemen yangın çıkıyor evde
Düşünüyorum da kendi kendime:
'Bana düşmanlar galiba
Bu kibritleri yapanlar.'
Ne olur sanki şu çöplerin
Yangın çıkarmayanını yapsalar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:00 PM
Eğri Minarelerin Öyküsü
1/:
Kalem gibi sipsivri minareler,
Durup dururken neden yatarlar bir yana?
Oysa onları bin bir itina ile
Dikmişti mimar başı Sinan ağa.
Elleri bulanmıştı harca.
Horasanın en sağlamını
Taşların bağlamında harcamıştı.
Geniş pabuçlu temeli
Toprağa bir çınar gibi bağlamıştı.
Kabaca kayaları ince ince dokumuş
Ve her anında dualar okumuştu.
Sinan ağa eğilen minareye değil,
Boynu bükük hayaline bakıp da,
Ağlamış ağlamıştı...
2/:
Mızrak gibi dosdoğru minareler,
Ortada deprem yokken neden eğrilirler?
Oysa onları sonsuz bir özen ile
Dikmişti mimar koca Sinan ağa.
Bileği çamurlanmıştı.
Buharlanmıştı gözleri
Her koyduğu tuğla ile.
Dişiyle tırnağıyla
Sert taşları hamur gibi kazıyarak
Bura bura merdivenleri
Elleri kan revan içinde
Ta tepelerine altın alemleri bağlamıştı
Yıldız yıldız terlemişti toprağa.
Sinan ağa eğilen minareye değil,
Kalem gibi rüyalarına bakıp da,
Ağlamış ağlamıştı...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:00 PM
Ekmek Teknemiz Orman
1/:
'Ey ahali!
Duyduk duymadık demeyin! '
Ben ormanların kralı aslan...
Hepiniz şimdi beni dinleyin! '
Bizim ekmek teknemiz orman
Kahvaltımız şu mantarlar,
Oradaki olgun ahlat öğlenimiz,
Ya da şu acı palamutlar...
Onlarsa oyunda hokeyimiz.
1a/:
Ey ahali! Duyun beni! '
Korumamız gerekir burayı
Orman bizim her şeyimiz,
Neme lazım demeyiniz.
2/:
'Ey ahali!
Duyduk duymadık demeyin! '
Ben ormanların saygıdeğer kralı...
Hepiniz beni dinleyin şimdi! '
Zamanında dedelerimiz buralı idi
Buralıydı babalarımız
Biz de buralıyız.
Yok başka yurdumuz buradan başka.
Bakın şu karaağaca.
Toprak yoksa o ağaç yok
O ağaç yoksa biz yokuz.
2a/:
Ey ahali! Dinleyin beni! '
Gerekli yurdumuzu korumak
Bu yurt bizim her şeyimiz,
Neme gerek demeyiniz.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:00 PM
Giysim İki Kişilik Olsun
1/:
Bak nihayet kış da geldi
Ne olur hırkamı büyük ör anne
İçine iki kişi sığsın
Okula giderken soğukta
Arkadaşım hırkasız Hasan'ı da ısıtsın
2/:
Bak sonunda kış da geldi
Paltomu iki beden büyük al baba
En az iki kişi alsın içine
Kızak kayarken soğukta
Arkadaşım paltosuz Salih de sığsın.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Ekvatorun Çemberini Çevirmek
1/:
Küçüktüm, küçücüktüm
Tek neşem çember çevirmekti
Çevirirdim yaptığı çemberi
Bizim demirci Ekrem ustanın
2/:
Büyüdüm kocaman oldum
Ama yine de tek neşem çember
Şimdi de döndürmek istiyorum
Dünyanın ekvator çemberini


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Ekvatorun Çemberini Çevirmek
1/:
Küçüktüm, küçücüktüm
Tek neşem çember çevirmekti
Çevirirdim yaptığı çemberi
Bizim demirci Ekrem ustanın
2/:
Büyüdüm kocaman oldum
Ama yine de tek neşem çember
Şimdi de döndürmek istiyorum
Dünyanın ekvator çemberini


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Gökler Ağlıyor
A/:
Bu gün gökler ağlıyor
Ona bakıp ben de ağlıyorum
Gök yüzünün gözleri yaşlı
Yaşlı benim gözlerim
Göğün gözleri 'yaşlı'
Ama benim gözlerim 'çocuk'
B/:
Bu gün gökler ağlıyor
Hüzünlenip ben de ağlıyorum
Göğün gözünden süzülen her damla
Yağmur oluyor düşüyor tarlalara
C/:
Bu gün gökler ağlıyor
Dalıyorum derinlere ben de ağlıyorum
Gökler yağmur yağmur ağladıkça
Ben daha çok ağlıyorum
Emiyor toprak göğün göz yaşlarını
Çayırlarda çimen oluyor
Ağaç oluyor bahçelerde
Yeşil kaplıyor bütün dünyayı
D/:
Bu gün gökler gülüyor
Ama ben ağlıyorum
Yüreğim emiyor göz yaşlarımı
Sevgi oluyor, huzur oluyor
Kaplıyor bütün dünyayı
E/:
Bu gün gökler gülüyor
Ona katılıyorum
Katıla katıla ben de gülüyorum.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Elektrik Prizinin Sırrı
1/:
Karşımda simsiyah iki delik
Gözlerini gözlerime dikip
Öylece bakıyor, bakıyor...
Ne zaman fişini taksam
Deliklerden elektrik akıyor.
2/:
Odamın köşesindeki iki delikli priz
Öylece duruyor sessiz sessiz
İçinde taşıdığı sırrını
Göstermiyor hiç kimseye
Kordonunu kesseniz.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Eller Her Zaman Devşirir
1/:
Eller, kimi zaman
Zaman devşirir.
Kimi zaman
Aman devşirir.
Ama eller, her zaman
Yaman devşirir...
2/:
Eller durmaz hiçbir zaman,
Kimi zaman
Takvimlerde zaman devşirir.
Kimi zaman
Cephelerde aman devşirir.
Ama yürekler, her zaman
Kocaman sevda devşirir...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Göklere Çizerim Uçurtmamı
1/:
İşte geldi ayların lepiska saçlı kızı
Yani yazı bitiren sarışın eylül.
Fıkır fıkır şimdi tüm çocuklar.
Ellerinde rengarenk uçurtmalar,
Hepsi de karşı dağdalar,
Ben,yokum yanlarında,
Sebebi, uçurtmam yok.
Gömerim içime tasamı,
En iyisi göklere çizeyim uçurtmamı.
2/:
İşte geldi ayların lüle saçlı kızı
Yani yazı noktalayan samani eylül.
Şıkır şıkır şimdi tüm uçurtmalar.
Kiminin rengi al, kimisininki mor.
Gökyüzü bu gün süslü bir dekor,
Düğün var dört bir yanda düğün!
Ben ne sağdıç, ne de seğmenim.
Nedeni, uçurtmam yok.
Gömerim içime gamımı,
Ben de göklere çizeyim uçurtmamı.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Gökten Bin Elma Düştü
1/:
Gökten bin elma düştü,
Biri benim başıma.
Tini mini ablacığım,
Sabrım su oldu, olacak
Hani benim masalcığım?
Oturt beni dizlerine.
Bir varmışla başla işe.
Az da gitsek, uz da gitsek
Bu elma dayanır dişe.
2/:
Gökten bin elma düştü,
Biri keloğlanın başına.
Tini mini nineciğim.
Tükendi diyorsun masallar,
Masalsız ne edeceğim?
Uçurt beni gökyüzüne.
Bak ******* oldu yarı.
Artık başla söze.
Bu kadarı üzer keloğlanı bile.
3/:
Gökten bin elma düştü.
Biri söyleyene ise,
Diğerleri de dinleyenlere...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Gökten Bir Elma Düştü
1/:
Bana göre
Gökyüzü bir elma ağacı.
Ne zaman ve nerede,
Elma yemek istese canım.
Otururum bulutların dibine,
Bir masal anlatırım.
1a/:
Ben mi kimim?
Ben tekerlemenin keloğlanıyım.
Yani uykudan önce masalcı başıyım.
Gökteki bahçıvanların arkadaşıyım.
1b/:
Gökten üç masal düşer,
Ben toplarım birer birer onları.
Elmalara sarmalayıp masalları,
Uykuya yatmadan önce
Çocuklara yuvarlarım.
2/:
Bana göre
Gökyüzü bir manav dükkanı,
Ne zaman canım çekse,
Kırmızı bir misket elması,
Dayanırım mavi dükkanın kapısına,
Bir masal anlatırım.
2a/:
Ben mi kimim?
Ben tekerlemenin keloğlanıyım.
Yani uykudan öncenin masalcı başıyım.
Gökteki manavların arkadaşıyım.
2b/:
Gökten üç elma düşer,
Ben toplarım birer birer onları.
Masallara sarmalayıp elmaları,
Uykuya yatmadan önce
Çocuklara yuvarlarım.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Elma Ağacının Hüznü
1/:
Bir elma...
Bir elma daha
Çıkar karşıma
Her çekişimde perdemi
Ya da penceremi her açışımda...
2/:
Bir kuş...
Bir kuş daha
Konar bahçemizdeki elma ağacına
Ya da parktaki çınar ağacına...
3/:
Bir haylaz...
Bir haylaz daha
Ne kadar engellesem de
'Yapmayın çocuklar.'
'Etmeyin.' desem de...
4/:
Bir sapan...
Bir sapan daha
Gerilir bir kol uzunluğunda
Uçuşur kocaman taşlar havada
Kuş bir yana devrilir
Elma bir yana...
5/:
Bir damla
Bir damla daha
Süzülür tombul yanaklardan
Düşer tozlu toprağa...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:01 PM
Elma Dersem Gel Anne
1/:
Elma dersem... Gel e mi?
Uzak ve tozlu yollardan anne.
Ne boylu poslu dağlar kessin yolunu.
Seni ne seller, ne yeller durdurabilsin,
Elma dersem gel anne
Ne olur al o sımsıcak kucağına bebeni
Özlemle kucakla beni.
2/:
Armut dersem... Çıkma e mi?
Sıcacık yüreğimde kal anne.
Günler sel gibi aksa üstünden
Yedilik haftalar ve otuzluk aylar,
Bana unutturmasın seni.
Armut dersem kal orada e mi anne?
Kal da yalnız koyma bebeni.

Akar da babam akar...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Elmalar Taşlanmasın
A/:
Ben bir yeşil fidanım, küçücük
Çorak yani kurak bir tarlada
Yapayalnız yani tek başıma
Ve sabırla beklerim:
'Boşa gitmesin bunca emeklerim.' diye
Korurum kızarmaya yüz tutan meyvelerimi.
Etmek için yaz gelince onları
Mahallenin afacan çocuklarına hediye
Eee! Çocuklar Zaten sizinim ben
Vermeyen mi var sizin olanı?
Anlamam ki ne diye taşlarsınız? ...
Siz dalımıza konan minicik kuşlarsınız
B/:
Ben bir yeşil fidanım, küçücük
Tık tık tık!
Tıklatsa gövdemi ve dallarımı
Çivi gibi sivri burnuyla bir ağaçkakan
Ya da var sayalım ki
Çiçeklerimi kırpsa yaramaz kargalar
Çırparım hemen zarif dallarımı
Kovmak için bu davetsiz misafirlerimi
Kırmızı yanaklı elmalarım
Saklambaç oynar gibi izlenir
Çocuklara olmak için hediye
Eee! Çocuklar Zaten sizin değil miyim?
Kocaman kocaman taşlarla
Kırarsınız dallarımı ne diye?

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Emektar Kapı Kolu
1/:
Kapımızın emektar kapı kolu
Her akşam gelene açar yolu
Gidene kapar yolu her sabah.
1/a:
Her akşam herkesten önce
O sıkar benim elimi
Evimize gelince.
2/:
Kapımızın emektar kapı kolu
Her sabah en son sıkar
Okula uğurlarken elimi.
3/:
Kapımızın emektar kapı kolu
Gelene açar yolu
Gidene kapar yolu.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Gökyüzü Şemsiyem Ol
1/:
Şemsiyem ol mavi gökyüzü
Koru beni sicim gibi yağmurdan
Ve lapa lapa karlardan
Üzerimi boydan boya
Simsiyah bulutların kapladığı an.
2/:
Şemsiyem ol mavi gökyüzü
Koru beni sicim gibi yağmurdan

Ve lapa lapa karlardan
Omzuma 'pıtırt! ' diye
Koskoca bir su damlasının
Gök yüzünden yuvarlandığı an.
3/:
Şemsiyem ol mavi gökyüzü ama
Koruma beni sicim gibi yağmurdan
Ve lapa lapa yağan karlardan
Daha çocukluğuma doymadan.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Eniştem Ablamı Çaldı
1/:
Herhangi bir zamanda
Herhangi bir yerde
Herhangi bir yabancı
Güzeller güzeli ablamın
Herhangi bir eşyasını
Alsa götürse evine
Annemler hemen şikayet ederler
'Hırsız var.' diye polise
2/:
Ablamın kendisini
Aldığı gibi götürdü
Bir yabancı upuzaklardaki evine
Ne 'hırsız var.' diyen var
Ne de veren polise
Üstelik diyorlar ki bana:
'İşte sana cici enişte.'
Aklım ermedi bu işe…


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Erzurum'dan Atılan Cirit
1/:
Erzurum'dan atılan cirit
Mor bulutları delip
Yırtıp mavi atlas gökleri
Düşer mi acep?
Sivas'ın serin yaylalarına.
2/:
Erzurum'dan atılan cirit
Aşıp yeşil battaniyeli tepeleri
Sıra sıra sıradağları geçip
Düşer mi acep?
Konya'nın altın başaklı ovasına.
3/:
Erzurum'dan atılan cirit
Dönüp Anadolu'nun üstünde
Turkuvaz Marmara'da dolaşıp
Düşer mi acep?
İnsanların düğünlü yüreğine?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Gökyüzü Atları
1/:
Bir bakarız
Bahar dayanmış kapımıza
Bahçemizin kuytu kıyıcığında
Göz göz çiçekler açmış
Isınmış ayazlı hava
Sıcak ta bize ulaşmış
Durmanın zamanı mı sizce
Gece sıcaklık sıfırın üstünde
Gündüz ise kaynar kazan
Bizce de zamanı değil durmanın
Aman aman da aman...
Haydi
Binelim gökyüzü atlarına
Ufuklar arasında cirit atalım
Bulutları tozutalım
Yıldızları birbirine katalım
2/:
Bir bakarız cemreler düşmüş toprağa
Pazar tezgahlarında badem çağlaları
En yeşilinden tombul tombul erikler
Bu aylarda papatyalar süsler dağları
Ovaları ise kınalı gelincikler
Durmanın zamanı mı sizce
Gece sıcaklık sıfırın üstünde
Gündüz ise kaynar kazan
Bizce de zamanı değil durmanın
Aman aman da aman...
Haydi
Binelim gökyüzü atlarına
Mahmuzlayalım atlar gibi bulutları
Yağmurlar yağdıralım çorak çöllere
Yeşertelim kuruyan umutları
3/:
Bir bakarız güneş toprağa düşmüş
Kışı uzakta geçiren kuşlar
Soğuklar da soyunan yarı canlı ağaçlar
Ve toprağın koynundaki börtü böcek
Karlar can çekişmede şu an
Kış öldü ölecek
Durmanın zamanı mı sizce
Gece sıcaklık sıfırın üstünde
Gündüz ise kaynar kazan
Bizce de zamanı değil durmanın
Aman aman da aman...
Haydi
Binelim gökyüzü atlarına
Çizelim bir uçtan diğer uca
Üzerimizi kaplayan mavi atlası
Parmak ısırtalım
Kuşların kanatlarına
4/:
Bir bakarız ki dört bir yanımızda
Kuyruğu kırpık uçurtmalar
Çocuklardan kurtulmuş kaçak balonlar
Ya da pıtırcık böcekleri uçuşmada
Bir sevinç bir sevinç tüm insanlarda
Akmada kış boyu uyuyan yüreklerde
Derin dereler gibi coşku
Ve akmada boncuk gözlü çocuklarda
Haydi
Binelim gökyüzü atlarına
Yıldızlar diyarına kadar varalım
Öpücük konduralım
Onların sarışın yanaklarına


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:02 PM
Eski Çamlara Ne Oldu?
1/:
Ah Halil oğlan ah!
Uyandığımızda bir sabah
Ne kertik yapraklı meşe ağacı kalmıştı
Ne de taş gibi sert gürgen dağımızda.
O günden sonra yaylalar soldu
Eski çamlar bardak oldu.
2/:
Sorma Halil oğlan sorma!
Keskin ve uzun saplı baltalar
Hiç acımadılar şu yamaçtaki iğneli çama.
Kıvrım kıvrım gövdeli ardıç ağacına
Ah ah! Bir sabah kalkıp
Karşı dağlara baktığımızda
Bir de ne görelim?
Ortalıkta ne köknar kalmıştı
Ne de beş yapraklı çınar ağacı
Düne kadar yeşil olan dağımızda.
O günden sonra yeşil tepeler soldu
Eski çamlar bardak oldu.
3/:
Ah Halil oğlan ah!
Uyandığımızda bir sabah
Soldu bizde bet beniz
Dağların yeşili de soldu.
Kalmadı eski çamlar
Ormanlar harap oldu
Biz harap olduk.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:03 PM
Eski Gömlek
1/:
Ben bir eski gömleğim
Bir doğum günü için verilmiş hediyeyim
Sevindirdim bir süre evde babayı
Yıprandı sonunda yakam
Yılların ardından eskidi yenim.
2/:
Artık ben bir eski gömleğim
Küf kokulu depodur yerim
Ama tam paçavra olacağım sıra
Şükür eriştik bayrama
Sanırım yine iş düştü bana
Bir boş vakitte usta ellerinde annenin
Kocaman bir makas ile biçildim
Dikildim alelacele iğne iplik
Her şeyimle hazırım artık.
3/:
Ben bir yeni gömleğim
Kim demiş:
'bunun vahı gitmiş, kalmış ahı.'
Yarın bayram sabahı
Galiba yeniden doğuyorum
Oluyorum küçük beyin bayramlığı
Yaşasın bayram
Çok yaşasın yenilik!


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:03 PM
Gökyüzümüz Mavi Olsun Yeter
1/:
Bir kovan balını severiz biz
Bir de balon uçurmayı.
Yakaladık mı güneşli bir cumartesi
Ya da rüzgarlı bir pazar
Heyecan sarar kasabada herkesi
Artık diyecek yok keyfimize
Ellerimize 'Dur! ' demeyi bilmeyiz
İplerimiz yol alır uçakların rotasında
Tam yolun ortasında
Balonlarımız karışsa ne yazar?
Gahi sarı, gahi mor, gahi kırmızı
Salarız gökyüzüne özgür balonlarımızı.
Grileşirse rengimiz eğer
Takılmaz kafamıza
Gökyüzümüz mavi olsun yeter.
2/:
Bir kovan balını severiz biz
Bir de balon uçurmayı göklerde.
Bazen iplerimiz takılır bir tele
Bazen de kuru dallı ağaçlara.
Balonlarımıza vız gelir her şey
Alır başını gider kimi kez
Koşar bulutlarla eklenir kimi.
3/:
Bir kovan balını severiz biz
Bir de engin maviliklerde balon uçurtmayı.
Mahallenin boş arsası bizim sayılır
Ya da şehrin dışındaki çayır.
Her cumartesi mirastır babamızdan
Pazar ise bebeği sayılır gözümüzün
Ya da belli olmaz
Hangi gün kanat çırpacağı
Rengarenk özgürlüğümüzün.
4/:
Göçen ve göçmeyen kuşlar arkadaşımız.
Yaşımız on, on beş, yirmi ya da yirmi beş
Hepimiz kardeş, hepimiz arkadaşız.
Vız gelir yağmurlar bize.
Kasabamıza ilk bahar geldiğinde
Hiçbir engel tanımayız.
Ulaşırız bir gün mutlaka
Kardeşimiz güneşimize.
Bir balı severiz biz
Bir de balon uçurtmayı.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:03 PM
Eski Zaman Çerileri
1/:
Eski zaman çerileri
Masallara yakışırlar.
Bellerine yalbırdak kılıç takıp
Hilal gibi yay alırlar ellerine.
Yolları bizim masala uğradığında
Gıpta ile bakarım ben onlara
Onlarsa çevreye sinirle bakışırlar.
2/:
Eski zaman çerileri
Toy kuşu tüyü takarlar kasklarına.
Binip semiz atlarına
Suçlu avına çıkarlar dağlara.
Yolları benim rüyama uğradığında
Ben özlem ile bakarım onlara
Onlarsa birbiriyle şakalaşırlar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:03 PM
Ezelden Arkadaşız Sizinle
1/:
Üstümde uçan tüm kuşlar,
Sayın ki serçe benim için.
Bütün serçeler de benim.
Onlar pır pır uçarken,
Beyaz bulutlar ülkesinden...
Ben bin dört köşe olurum,
Bayramdan arta kalan sevincimden.
Bu yüzden kuşlar ve ben,
Arkadaşız ta ezelden.
2/:
Ufkumda yükselen tüm dağlar,
Sayın ki volkan benim için.
Bütün volkanlar da benim.
Onlar kıpkızıl ateş kusarken,
Uzak zamanların ortasında...
Ben zıp zıp zıplarım bu zamanda,
Artakalan bayramlık sevincimden.
İşte bu nedenle dağlar ve ben,
Kol kolayız ta ezelden.
3/:
Çevremde açan tüm çiçekler,
Sayın ki gül benim için.
Bütün güllerde benim.
Onlar ışıl ışıl ışık saçarken,
Sarayların has bahçelerinden...
Ben koklar, bayılırım,
Bayramdan artakalan sevincimden.
Bu sebeple çiçekler ve ben,
Koklaşırız ta ezelden.
4/:
Yuvanızı dolduran tüm çocuklar,
Sayın ki kardeş benim için,
Bütün kardeşler de benim.
Onlar nazlı nazlı boy atarken,
Annelerinin sevgili kucağından...
Ben ninniler söylerim,
Bayram artığı sevincimden.
İşte bu yüzden çocuklar ve ben,
Arkadaşız ta ezelden.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:03 PM
Gösteri Başlıyor
1/:
Başımda şapkam
Sopam elimde bakın
'Abrada kabra' desem
Yakınlar uzak, uzaklar yakın
Tümsekler düz olur
2/:
Şapkam başımda
Elimde sopam
Boyum küçük ama
Maharetlerim kocaman
Omzumda kıpkırmızı
Ve çarşaf gibi bir pelerin
'Akalaçi... Makalaçi...' desem
Derinler yufka, yufkalar derin
Çukurlar dümdüz olur
Tavşanlar oynaşır şapkamda
Güvercinler yuva kurar omzuma
******* gündüz,
Gündüzler gece olur
Önümde düzleşir zaman
Yaşım küçük ama
Maharetlerim kocaman...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:03 PM
Fare İle Yapılan Gizli Görüşmenin Tutanağı
A/:
Cik cik de cik cik
Anlaştık mı farecik?
Bir daha sıralayayım
Anlaşmanın şartlarını:
1/:
Mutfağa atlamak yok
Hele annem ordayken.
2/:
Peyniri koklamak yasak
Çökeleğe pislemek asla.
3/:
Dalmak yok kütüphaneye
Yok dişlemek kitap, defter
4/:
Minnoşu salarım üstüne bak
Uymazsan anlaşmamıza eğer
Cik cik de cik cik
Anlaştık mı farecik? ...
B/:
Bütün Bunlara Karşı Benim Yapacaklarım:
1/:
Koyacağım deliğinin ağzına
Her sabah peynir parçası.
2/:
On iki olunca saat
Yemekle doldurup tası
Süreceğim deliğinin önüne.
3/:
Akşam vaktinde kemirmen için
Sana yeter bir eski kitap
Kullanılmış bir defter.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Farecik
1/:
'Küçük fare,'
'Böyle nere? '
'Peynire, Peynire...'
2/:
'Küçük fare,'
'Peynir nerde? '
'Kilerde, kilerde...'


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Guguklu Bir Saatim Ben
1/:
Ben guguklu bir saatim...
Sayın ki sabah sabah serçe kuşu
Kuşluk vakti siyah tüylü sığırcık
Küçük kardeş kurar beni
Uyanayım diye sabah yedi buçukta
Ve kaldırayım diye kendini usulcacık.
2/:
Ben burmalı bir saatim...
Sayın ki sabah sabah çavuş kuşu
Kuşluk vakti boz tüylü balaban
Küçük kardeş uyur erkenden sıcacık yatağında.
Ben uyumam ******* boyu
Uyku nedir? Tanımam zaten.
Ne gecenin öcülü-böcülü karanlığı
Ne de ıssızlık korkutur beni.
3/:
Ben zemberekli bir saatim...
Sayın ki sabah sabah saksağan
Kuşluk vakti masal kızı Zümrüdüanka
Kendimi kaptırırım tik taklara.
Gün boyu yorulmuş olan küçük kardeş
Eş olmak için masal kuşuna
Dalıp rüyaların rüzgarlı uçuşuna
Beklerim ben onu yanı başında
O gökkuşağına binip ıraklara uçunca.
4/:
Ben tepesi çanlı bir saatim
Sayın ki sabah sabah ibibik kuşu
Kuşluk vakti dere boyunda telli toyum
Yedi buçukta çalarım zilimi
Gözlerimi gözlerine dikerim
Beklerim kalkmasını küçük kardeşin
Güneşin doğmasını beklerim.
Ben guguklu bir saatim
Günü güne eklerim
Zayi olmaz emeklerim.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Guguklu Bir Saatim Ben
1/:
Ben guguklu bir saatim...
Sayın ki sabah sabah serçe kuşu
Kuşluk vakti siyah tüylü sığırcık
Küçük kardeş kurar beni
Uyanayım diye sabah yedi buçukta
Ve kaldırayım diye kendini usulcacık.
2/:
Ben burmalı bir saatim...
Sayın ki sabah sabah çavuş kuşu
Kuşluk vakti boz tüylü balaban
Küçük kardeş uyur erkenden sıcacık yatağında.
Ben uyumam ******* boyu
Uyku nedir? Tanımam zaten.
Ne gecenin öcülü-böcülü karanlığı
Ne de ıssızlık korkutur beni.
3/:
Ben zemberekli bir saatim...
Sayın ki sabah sabah saksağan
Kuşluk vakti masal kızı Zümrüdüanka
Kendimi kaptırırım tik taklara.
Gün boyu yorulmuş olan küçük kardeş
Eş olmak için masal kuşuna
Dalıp rüyaların rüzgarlı uçuşuna
Beklerim ben onu yanı başında
O gökkuşağına binip ıraklara uçunca.
4/:
Ben tepesi çanlı bir saatim
Sayın ki sabah sabah ibibik kuşu
Kuşluk vakti dere boyunda telli toyum
Yedi buçukta çalarım zilimi
Gözlerimi gözlerine dikerim
Beklerim kalkmasını küçük kardeşin
Güneşin doğmasını beklerim.
Ben guguklu bir saatim
Günü güne eklerim
Zayi olmaz emeklerim.


Ahmet Yozgat.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Farecik Ne Yiyecek?
1/:
Bu sabah
Kahvaltı masasına koydu annem
Dolapta kalan en son peyniri
Herkes yedi afiyet üzere
Ancak ben yemedim
İnce ince ve uzun uzun düşündüm:
'Ya bulamazsa dolapta? ...' diye
Bizimle birlikte yaşayan küçük farecik
Yemek için bir parçacık peynircik.
2/:
Bu sabah
Kahvaltı masasında kalan
En son peyniri aldım,
Götürdüm göstermeden anneme
İkram ettim odamdaki fareme
Bir yedi bir yedi ki afiyetle
Bu günlük de görevimi yaptım böylece...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Güldü Gülbahar
1/:
Pembe rengi severdi anası
Gül koydu adını bu yüzden
Yeşillikleri seven babası ise Bahar
Çok kolay doğurttu onu köyün ebesi
Güldü güldü Gülbahar.
2/:
Anası altın küpe taktı kulağına
Nazilli basmasından fistan babasından
Fidan gibi boy pos verdi
Sürmeli bir çift yeşil göz
Ve kırmızı yanak verdi Yaratan.
Çok zor büyüttü onu ailesi
Ağladı ağladı Gülbahar.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Fırıldak Olur Dolanır Başım
1/:
Ne zaman girse,
Yeşil kokulu yaşamıma
Komşu ormanın uzun boylu beyi,
Yani puanlı zürafa amca.
Gözlerimi uyku sarar.
1a/:
Zürafa amca bana bakar.
Ben onun puanlı pijamasına...
Topaç olur dolanır başım,
Gözlerimden uyku akar.
Rüyalar benim adaşım,
Zürafayı kim takar?
2/:
Ne zaman girse,
Misk kokulu masallarıma
Kafkas dağının uzun boylu beyi,
Yani yüzü çizgili dev amca.
Bedenimi ürperti sarar.
2a/:
Dev amca bana bakar.
Ben onun kanlı palasına...
Fırıldak olur dolanır başım,
Gözlerimden korku akar.
Keloğlan benim arkadaşım,
Dev amcayı kim takar? ...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Fırıncı Amca
1/:
Fırıncı amca ne yapar acaba?
Artan ekmeklerini çöpe mi atar
Isıtıp ısıtıp tekrardan
Yoksa ertesi gün bize mi satar?
2/:
Fırıncı amca ekmeğin artanını
Ne çöpe at
Ne de ısıt sat bize
Ne olur artan ekmeklerini
Lütfen dağıt mahalledeki
Sabah kahvaltısı yapamayan yoksula...
Öğlen yemeği yiyemeyen yetime...
Akşamları aç yatan öksüze...


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Gülen Fotoğrafın Yararı
1/:
Ne zaman görsem bir gülen resim
Doğrusu ya pek huylanıyorum
Hemen koşup aynanın karşısına
Kıyafetimi düzeltiyorum.
2/:
Ne zaman bir gülen resim görsem
'Acaba bana mı gülüyor? ' diye
Doğrusu ya çok kuşkulanıyorum
Hemen koşup lavaboya
Yıkıyorum elimi, yüzümü
Uzun uzun burnumu siliyorum.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:04 PM
Filleri de Severler
1/:
Küçüğüm ama severim
Koskocaman filleri
Ve onların kocaman ayaklarını.
Ama yok mu sanki
Onların da kötülükleri
Ormanda gezmeseler
Minnacık fidanları ezmeseler
Olmaz mı sanki?
2/:
Küçüğüm ama severim.
Fillerin minnacık gözlerini
Ve onların kocaman ayaklarını.
Ah bir de ezmeseler
Ormanın kırmızı fesleğen çiçeklerini
Olmaz mı sanki?
3/:
Küçüğüm ama severim.
Fillerin upuzun hortumlarını
Ve onların kocaman ayaklarını.
Ama isterim sökmesinler
Ormanın canı olan çınar ağaçlarını
Olmaz mı sanki?
4/:
Küçüğüm ama severim
Fillerin kıvrık dişlerini
Ve onların kocaman ayaklarını.
Ne olur sanki
Dikkat etseler biraz
Öksüz ve yetim koymasalar
O narin böcekleri
Olmaz mı sanki?


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:05 PM
Film İcabı Her Şey
1/:
Yaşamdaki her şey film icabı:
Dünyanın dört bir yerinde
Ellerindeki kocaman silahlarla
Füzelerle, roketlerle, bombalarla
Savaşan askerler birer kurşun
Ne olur buna inandırın beni
Kara kıtada açlıktan ölen zenci
Can çekişen kirli dünya
Denizlerde ölen zavallı balıklar
Delinen ozon tabakası
Gerçek değil hiçbir şey
Yani her şey film icabı.
2/:
Yaşamdaki her şey film icabı:
Düz yolda çarpışan otomobiller
On bin fitten düşen uçaklar
Kan revan içinde ağır yaralılar
Kolu kırık, bacağı kopuklar yalan
Ne olur buna inandırın beni
Çevremizi saran kötü adam ordusu
Ensesinden habersiz vurulanlar
Ülkesinden kovulan sığınmacılar
Suçsuz yere öldürülen hayvanlar
Aç sokak köpekleri, hasta kediler
Gerçek değil hiçbir şey
Yani her şey film icabı.
3/:
Yaşamdaki her şey film icabı:
Eskiyen beş yıllık pabuçlarım
Dizleri yamalı yeşil pantolon
Yakası yırtık mavi ceketim hayal
Ne olur buna inandırın beni
Yoksul annem ile babamın
Ay sonu olağan kavgaları
Evlat acıları, yürek yaraları
Gerçek değil hiçbir şey
Yani her şey film icabı.
4/:
Yaşamdaki her şey film icabı:
Ninemin boşalan ilaç kutusu
Dedemin tedavi edilemeyen
Ölümcül kanser hastalığı masal
Ne olur buna inandırın beni
Günlerden beri boş duran dolap
Ve kaynamayan tenceremiz
Boş çaydanlık, kırık fincan
Soğukta camı kırılan penceremiz
Gerçek değil hiçbir şey
Yani her şey film icabı.
5/:
Yaşamdaki her şey film icabı:
Çadırlarda yaşayan çocuklar
Elleri üşüyen ayakları donan küçükler
Soğuk beşikler, boş biberonlar
İnsanlara eziyet eden baronlar oyuncak
Ne olur buna inandırın beni
Gerçek değil hiçbir şey
Yani her şey film icabı.
6/:
Yaşamdaki her şey film icabı:
Sokakları mesken tutan adamlar
Karlar altında uyuyan çocuklar
İtilen abla, horlanan anneler
Açlar, açıklar, işsizler yalan
Ne olur buna inandırın beni
Gerçek değil hiçbir şey
Yani her şey film icabı.

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:05 PM
Fotoğraf Makinemi Seviyorum
1/:
Çeker her yıl ayrı bir beni
Bu yılım benzemez gelecek yıla
Fotoğraf makinem bir yana
Bütün dünya bir yana.
2/:
Bakarım, her yıl açıp albümü
Kahverengi küçüklük fotoğraflarıma
Fotoğraf makinem bir yana
Bütün dünya bir yana.
3/:
Fotoğraflar sanki, 'ben senim.' der gibi
Tanıdık tanıdık gülümser hepsi bana
Fotoğraf makinem bir yana
Bütün dünya bir yana.


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:05 PM
Futboldur Hayatım Benim
1/:
Mahallenin kıyısındaki boş arsa
Gülümser ve el sallar bana
Boş vakitlerimi yakaladığında.
Ayağımda meşinden top
Kafamda sadece futbol
Süratle dalarım arkadaşlarıma
Bir çalım, bir çalım daha...
Sahanın kenarı kalkar ayağa:
'Gol goool! '
2/:
Mahallenin kıyısındaki boş arsa
Halı gibi çimen döşer yüzüne
Ben yere düşmeyeyim diye.
'Gel gel.' eder ve el sallar bana
Boş vakitlerimde.
Gözümde bir tek futbol
Hızla dalarım koşuşan ayaklara.
Bir çalım, bir çalım daha...
Arsanın kenarı kalkar ayağa:
'Gol goool! '


Ahmet Yozgat

GooD aNd EvıL
07-25-2008, 01:05 PM
Gececi Dursun ağabey
1/:
Mahmur gözünü açınca solgun gece
Ben ona bakarım kocaman kocaman
O bana miniminnacık gülümser
Sonra da Dursun ağabey işine gider.
Doksan dokuz merdivenli apartman gibi
Kat kat yükselmiş bir sefer tasıyla.
Lap lap basarak azman ayaklarını
Uykulu ve soğuk kaldırımlara...
2/:
Mahmur gözünü açınca yorgun gece
Bizim mahalleli Dursun ağabey
O kocaman elleriyle kavrar gündüzü.
Gözleri kocaman ve çakmak çakmak
İlk işi bana göz kırpmak...
Bir erkenci Dursun ağabey,
Bir de karşı evin bacasındaki leylek,
Bir de ben tabii ki...
Kargalardan daha erkenden
Üçümüz de ayaktayız.
Birbirimize gülümseyerek
Kutlamaktayız kendimizi.
3/:
Mahmur gözünü açınca ağaran gece
Ben alelacele cama çıkarım,
Hacı leylek amca isli bacaya...
Beş katlı sefer tasıyla
Lappadanak lappadanak basarak
Uykulu uykulu gerneşen sokaklara,
Sanayideki işine gider
Hepimizin sevgili ağabeyi Dursun.
Gözleri yanar çakmak çakmak...
İlk işi kınalı gagalı leylek ablaya
'Yesin.' diye yem atmak
Tabii ki göz ucuyla bana bakmak.


Ahmet Yozgat