Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sadme
yağız gece,dingin su
....içime akan sağaltım.

sıkıntı dehlizlerinde ömrün
günden döndü hece
kalp sevişlerinde açan huzur
....................saadet

tek andı
geçişmeden siyah ve beyaz birbirine
tan sadme
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sadme II
sadme, insanın ortak yazgısı
devinimler zincirinde sızıntı
kaç doğru kesişir birbiriyle

amaçlarımızdaki uzaklık
daralan ve genişleyen zaman
dokunmak sahip olunamayan

özlemle törpülerken tayfı
tüm duyguların yalanı
insanın ortak yazgısı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sağırlar ve Dilsizler
yokluk zamanlarında büyür çileler
çelik kılıçlarla bölünür ekmekler
kimbilir bir lokmaya kaç mide düşer
kimbilir bir yatağa kaç beden düşer

kimi işsizdir boş vakittir tez geçer
kimi evsizdir aç açık döşsüz gezer
kimi susuzdur saçlarına bit düşer
nerdedir karnı tok sırtı pek kardeşler
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sahi
ayrılığın sofasıydı ölümün
sen giderken bir makber
.......kazılıyordu ardından
kurtlar sabırsız alkış tutuyordu
sen gidiyordun güneşe ve aya rağmen
sen gidiyordun dünyaya inat
ve bir ben kalıyordum
...seni ölülere anlatmaya
onlar ki huzursuz ve meraklı
.................koşturuyorlardı
kıyamet mi kopuyordu yoksa
...sahi sen nereye gidiyordun
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sahte Mabut Zaman
zamanın sunaklarına
....çoktan yıkılmış kurbanlar
...................göz yaşlarıyla
ömürler tükeniyor
...............bu uğurda
lakin çok tanrılı
...........bir din değil hayat
sözü geçmez zamanın
...................alın yazısına
bu yüzden dinmeyen
....dindirilmeli var olduğunda
sıyrılmak için boşluktan
................inanmak gerek.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sahte Zengin
ne zaman yoksulluğun aklına gelse
gerilmiş bir tel gibi batıyor
üzerinde oturduğun kadife koltuk.
ne zaman sefilliğin aklına gelse
ateş oluyor yattığın ipek yatak.
çünkü sende duyuyorsun
yoldan geçen insanların acılarını,
ne kadar pahalı zevklerle
süslesen de yaşamını.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saka
kostaklanma boşuna
.....zerafetin mühürsüz
gözler tükenmez kalemle
.......çizmiyor güzelliği
herkes bir kapanda görüp de
..........salamazki seni
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saklanan Giz Değildir
sırlar sıyrılırken
........kaftanlarından
utancı olan çıplak kalır
..oysa kefen sanırlar
.........gizlerine sarılanı
ve ihtimal dahi vermezler
...............açıklığa
er ya da geç fakat
...........gün aydınlanır
doğru eğriyi bulur
.......çeker kulaklarını.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saklı Bir Kentti
Saklı bir kentti yüreğin
Tarihin sayfalarında
Kuşatmadan kuşatmaya hatırlanan
Saklı bir kentti yüreğin

Gördüğü savaşlar kanlı
Kazananı olmayan savaşlarıyla
Kuşatmadan kuşatmaya hatırlanan
Saklı bir kentti yüreğin

Kan nehirleriyle beslenen
İsimli isimsiz ölülere mezar
Kuşatmadan kuşatmaya hatırlanan
Saklı bir kentti yüreğin.

Kaybetmeye mahkum bir sultanın elinde
Zafere hasret, acılarla haşir neşir
Kuşatmadan kuşatmaya hatırlanan
Saklı bir kentti yüreğin.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saklı His
kaç zaman oldu silindiği bulutların gökyüzünden
ve kaç zaman oldu balıklar bıkkkın denizden
değersiz geçilmiş müzayedelerden kalma duygular gibi
içimde sakladığım sahibinden sevgiler

eskimekte yalnız boş bir vazo gibi yüreğim
oysa öyle değildi henüz daha gençken
bir yılan gibi sürülmemişti ölüme umutlar
ki o vardı bir tek dünyaya bedel
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saksı Perde
tozlanmış hatıralar gibi
...zamanın buğusuyla
.......kaplandın yüreğimde,
lakin daha demin
.......üfledim üzerine,
..........altın hep altın.
yıllardır hangi çekmecede
......sakladım seni bilmiyorum,
yıllardır nelerle örttüm üzerini,
...ne sınırlar çektim,
.....ne derinlere gömdüm
.......................bilmiyorum.
nasıl yapıp da sen ardımdayken
.kişiliksiz yarınlara yürüdüm.
yeni yeni anımsıyorum aşkımızı,
.....ki derin bir hüzüne kapılıyorum,
ve yeni yeni netleşiyor
.....neden geçen yıllara rağmen
........................hayatta oluşum.
evet, bir hafıza kaybına kadar
...........olmuştu her şey,
ayrılık sözün, kafama bir saksı gibi
.................düşene kadar.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saksız Düşüm
hayat yalanlar üzerine kurulmuş
hastalıklılar vakfı
bizse kuklalarız
oynayan ve oynatılan
ki aynaya vursa yüzümüz
....kırılan en saksız
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saksız Ruh
.............................................'Kuşl ar uçar çocuğum'

içine girilmiş bir doğrunun dışa vurumu kadar
birbirinden ücra, sanrılı yansımalar
sırtlan tepelerrinde şafak türküleri çığırır kuzgunlar bak!
alnımı sana değer gibi eğildim
şimdi saçı çekilmiş bir yalnızlık geçmişim
........................kuşlar uçuyor güzelim

üzerime yapışmış kirim kirim kirim
yüreğimdeki çamur, ayağım ki yüreğim
bir düşü çağ çağ emzirir bak!
ben seni çürüten iklimlerde sevdim
ağlayan bir çocuk gibi bir bulutu yere indirdim
......................kuşlar uçuyor sevgilim

suskun saatler, durgun saatler, cansız saatler, titrek duvarlar
ben, şimdi evine giden bir adam kadar azizim azizim
evine giden bir ölü kadar içrek tinselliğim bak!
geçiyor kaldırımlar dantel oymalı kadınlar bak!
ve en ön koltukta şüpheli bir ölü var
.....................kuşlar uçuyor meleğim
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sal
kılık değiştiren yalnızlık
yürüyor kainin kalbine doğru

yankılanırken sesteş çığlıklar
kaos gökyüzünden düşen yıldırım

eşitlik hengamesinde ayrılmış ruhlar
insanın içinde büyüyen sarmaşık

sustalanmış düşkünler düşgeninde
karanlıkta belirsiz ışık

herkes tekdir! yaradılış!
gecenin ucunda uyurken ulur ölüm
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Salgın
................'aldatanlara aldanmayarak
......................başlamalı aldatanlarla savaşa'

yaşadığımız pop ilişkilerde
kerhen söylenmiş aşk sözcükleri
günü birlik sevişmeler
hepsi ama hepsi gündem dışı
çünkü konu daha mühim
......mümpen duygularla
......................aldatma salgını
çünkü yayılıyor
............çürümüş ilişkilerle
ve dayanmıyor saf yürekler
............yükselen kokulara
işte bunun için geldim
bu sözcüklerle ocağınıza
gücüm yetmiyor ne olur yardım.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sallambaç
cenindim saydım
...dokuz ay on gün
........açıldı sessiz düş

bebekdim önüm arkam
.............sobe
.....hayal-et

büyüdüm
.....her şey kurt
.........kendine saklı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Samanlık Seyran Olur Diye
Samanlık Seyran Olur Diye

Samanlık seyran olur diye
İnek mi olmak lazım
Samanlık seyran olur diye
İneklik mi etmek lazım

Ben de isterdim evlenelim
Yuva kurup budaklanalım
Ama ne yapalım yok işte
Yoksul yazılmış alnımıza bir kere

Ne yapalım yani
İneklik edip inek mi olalım.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sana Bir Elmas Vereceğim
Sana bir elmas vereceğim
İsteyene vereceksin

Sana elmas vereceğim
Ama kıskanmayacaksın

Ya da iç geçirmeyeceksin
Başkasına verirken

Sana bir elmas vereceğim
İsteyene vereceksin.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sana Yazdığım İlk Şiir
sana yazdığım ilk şiir olacak bu şiir
ama son şiir olmayacak
sen yanımda oldukça biliyorum
içim hep sevgiyle dolacak

o kadar mutlu olacağım ki
durmadan şakıyacak yüreğim
durmadan nağmeler döküp
önüne çiçekler sereceğim

unutmuş olacağım eski sevdiğimi
bel ki de şükredeceğim
beni ter edip de gittiği için
gülerek anacağım ağlayışlarımı

sana yazdığım ilk şiir olacak bu şiir
seninle birlikteyken sana okuyacağım
temennim şimdilik sadece geleceğe dair
sana yazdığım son şiir olmayacak bu şiir.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sandalyece I
Rahatsız bir sandalyeden
Sallanan sandalyenin rahatına
Geçiştir aşk

Ve ayrılık
Tekerlekli sandalyenin
Huzursuzluğundan,
Elektrikli sandalyenin acısına

İşte bu yüzden;
Dört ayak üzerinde yaşanır aşk,
Bir ayağın yalnızlığı,
İki ayağın mutluluğu,
Üç ayağın dengesizliği,
Dört ayağın ters dönüşü...
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sandalyece II
Döner bir sandalye gibidir
Mutluluk
Hızla döner insanın başı
Alıştığında kaçırır
Olumlu nüansları
Sabit olduğundaysa
Yakınır monotonluktan.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sanki si Çok Bir Şiir
Yeşile boyanmış bir gök gibi
Bulutları silinmiş sema
Sanki kişilik-siz-leş-ti-ril-mek istenmiş

Kırmızıyla yıkanmış deniz gibi
Balıkları sürgün derya
Sanki kişilik-siz-leş-ti-ril-mek istenmiş

Ve güneşsiz birer dünya gibi
Sokağa düşmüş binlerce çocuk
Sanki kişilikleri görmezden gelinmiş.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sanrı
kaldır başını ölü
bak geçmiş zamana
tel tel pul pul boşalıyor
bardaktan yağmur

toprak kayıyor altından
bir an bile çalmadan yelkovan,
kaçırma ne başını ne de bakışını
olmayan gözlerine inan

kaldır başını ölü
hissettikerine aldırmadan
bak geçmiş zamana
evelinde kalmış sanrıya
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sanrıma
Kozamı kırıyorum saklı iklimlerde
Tenim beyaz tenim kırmızı
Bir mahzene iner gibi şarabım
Hayat budur yaşlanacak içim

Bilgelik dediğim nedir acıması geçmişin
Tarih nasıl yazılırsa öyle yazılmalı insan
Evren nasılsa öyle olmalı
Doğraken patlayan bir gün yok olmalı
…….hiç varolmadığı kadar! hayal!

kırılan bir şişe gibi
……..akmalı toprağa
içinden geçerken bir düşün!
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saparna
ırmak dolanıyor
...........sen hayatın şafağında

o suyun tüm doğasıyla
.....akıp geçiyor
içinde binbir element

nezih bir sayrıdır acı
.........ve mutluluk
hep birbirine geçişmez sanır sahip

oysa bu ırmak çok su götürür
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sarafhin II
kolları gerilmiş İsa
..sarılmış düşlerde kantar
başından tufanı gitsin
......hani senin beslediğin
izi kalır boğazında hayatın
giysini çıkar
........ardında komik acılar

kolları gerilmiş İsa
hissin uzuvlarında
..adı konulmuş zulmün
kır!
.....çarmıh
sırtında.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saraphin
evrenin ortasında oturan melek
yaratıcının sadakatinde
nefsin ulaşamadığı azizler sultanı
saydam düş insanın Allah'a yakınlığı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sarhoş
Alkol oranı yüksekti aşkımızın
Sarhoşluğu güzeldi ama
Geriye yalnız baş ağrısı bıraktı.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sarhoşken
Sarhoşken seni
Daha çok seviyorum
Ayıkken kızdığım gibi
Kızmıyorum sana
Çünkü yalnız
Sen varsın aklımda
Yaptıkların değil
Sarhoşken aklımda.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sarmal
Fecir ile yaklaşırken sabah
Civa gibi yayılıyor hüzün
Ki bir sıcaklık var anlatılmaz
İnsansız mevsimlere karşın

Günler geçerken kalabalıklardan uzak
Tek bir baş keder üretmemeli derken
Huzur için, yalnızlıktan medet umarken
Bir ikilem içinde, yine mahsun, ruhum

Çıkmazlarla sınırlı bir labirent gibi hayat
Yetmiyor, uzaklaşmak için kaçmak
Belki de bu yüzden yuvarlak dünya
Her kaçış kendiyle sonlanmakta.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sarmaşığım
..................................'acılar tenidir ayrılığın'

sese duyarlı duyargaların emre amade!
sıradan karanlıklar çöker yüzüne
sakinliğin resmini biliyorum gördüm
bulutlara sığdırılmış imgelemler gibi yağar ıslaklığın
düzlem! tek düze ayrıntılar kalır senden geriye
....................eş değil miydik biz seninle

çalınmış bir renkti güzelliğin isminde
gece ve gizem en güzel yerinde
aydınlığa göz kırpan yıldızlar gibiydik
biz bizi bilirdik biz bizeydik geçmişle
şimdi sarılsın göğün ruhları tenine
....................eş değilmiydik biz seninle

örümceğim, örümceğim, örümceğim kaç kere!
ben seni bir kitaba yapışmış sinek kadar sevdim
ne güzeldi sıkışmışlığın açılana kadar
peki! madem gökyüzünü anne belledin sarmaşığım
bari son kez eğil seni büyüten geçmişe
...................eş değilmiydik biz seninle
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Satıh II
karaya çalınmış köpükler ara/
sında raksı sevdalı yürekler

lal! geceye açılır tükenişler
......yalnızlık kaç adam boyu
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Savaşça
ırzına sarılmış bir
savaş mağlubunun esşi
başka bir kuşatmaya
bir tekerrürdür yalnızca

savaş meydanlarında
…………genç bedenler
cam bardaklar gibi
………kırıldığında
çocuklarıdır sebepsiz
…………ağlamakta

ve ne yazık, yazık ki
dişleri çürük gülmektedir
yalandan kaftana sarılmış
……….arsız ihtiras.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Savunma
önce çelik bir mifer tak başına
sonra kurşun geçirmez bir yelek edin
hatta çelikten olsun elbiselerin
demiri bol duvarlar ör etrafına
ama yine de koruyamazsan kendini
aşk dediğinin
...............sevgi adı altında
attığı yumruklardan
............koy ver gitsin yüreğini
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saydam Düş I
kızıl gökyüzünün ötesinde
yerin yedi kat dibinde
zamanın kıyısında yürüyen atlar
iki göğün çıplak arasında
büyürken devinimin sihrinde yalnızlıklar
mürekkebin kaygan belleği
................geçişen sanrılar
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sayeler Arasında
Sayeler arasında geçen bir hayat yaşadığımız
Yılanlar dolanırken sarmaşıkları,
Ağaçlar arasında kum torbası bedenler,
Sanki kahinler var aramızda,
Lakin önce meçhul sonra da ketumlar,
Her nasılsa kol geziyor bulup da
Sahiplenemediğimiz fikirler,
Her fail kendi meçhulüni içinde gizlerken,
Sayeler arasında geçen bir hayat yaşadığımız,
Baykuşlar uğulduyor kulaklarımızda,
Yapay hisler ediniyoruz,
Hüzün desen üz-ünü kaybetmiş,
Elem desen el vermiyor artık,
Tüm duygular gizlenmiş kuytularına,
Üçüncü kez tekrarlamak döngüyü tamamlamasa da,
Sayeler arasında geçen bir hayat yaşadığımız,
Sayeler, sayeler, sayeler,
Hatta bu şiirde bile dolanıyorlar
Belki görmüyorsun ama
Her temas, onlardan bir iz, gizliyor.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Saygı Duruşu
Sen mesutken,
..........ben mesut değilim,
ve biliyorum, ben mesutket
..........sen mesut olmayacaksın,
..........................öyleyse sükut!
ve bir dakikalık saygı duruşu,
bahtiyar olmadan
....................ölenler için...
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sayrılar Evi
burası sayrılar evi
tekmilk acının ikamet yeri
burası sayrılar evi
tekmil ilacın umut yeri

hastalar oturmuş yataklara
kimi yatakta bir kimi yatakta iki
kimi yatakta üç kişi
burası harap, sayrılar evi

ki bilinir, bir cephenin ilerisi kadar
gerisi de mahsurdur acıya
kiminin kolu kiminin kanadı yoktur
kiminin bacağı kiminin yolu yoktur

burası sayrılar evi
tekmil acıın ikamet yeri
burası sayrılar evi
tekmil devanın deneme yeri

hastlar uzanmış yataklara
kiminde Mahmut kiminde Fatma
acılar patlıyor damar damar
basınç onulmaz somut

burası sayrılar evi
bir kurşuna oluğu kadar
bir kansere de yer var
sanki hastalık temelden geliyor

burası sayrılar evi, beyazın
hiç beyaz olmadığı yer
çünkü hep bir kir vardır
ne sevginin ne de riyanın çıkaramadığı

burası sayrılar evi
bilinen en büyük ağaç
ki kolları ve kökleri var, yüreklerden
geçer tesbih taneleri gibi

burası sayrılar evi
sahrada da olsa ormanda da
hep gözlerde aynı nem
acının coğrafyası olmadığı gibi.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sedef Kakmalı Kurşun Kalem
nicedir fiske vurmak
.................gelmiyor içimden
sedef kakmalı kurşun kalemime
halen daha gittiğindeki gibi
..........................düştüğü yerde
dokunamıyorum bir türlü
......dokunsam öleceğim sanki
sanki sedefleri bir tabutu andırıyor
kurşunluğu ölümü
...........kalemliliği ise mektubu
nedendir bilmiyorum
..sanki dokunsam öleceğim
lakin yapaman, çünkü ben
.............intihara tövbeliyim
senden sonra bir kez
.............hapı yutmuştum
...sonrada kızmıştım kendime
Allah'tan korkup kurtulmuştum
şimdiyse, önce senin
...............ölmeni istiyorum
yani zihmimde
......artık soluk bile almamalısın
dayanamayacağım yoksa
......uzanacağım
....sedef kakmalı kurşun kaleme
ya sonra sonra ne yapacağım....
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Selvi Olur Aşk Yarası Boy Verir
selvi olur aşk yarası, boy verir
o vakit ruha salınır, kök verir
uzar ağıt çekmesi, azap gelir
sevda yarası can alır, can verir

merhemi vardır ölü, geçer denir
dökülen kandır, inci olur denir
insana bilge öğüt, yalan gelir
sevda yarası can alır, can verir

zaman ki zihinlerde, girdap denir
her şeyi içine çeker, gün gelir
unutulmaz da çekilir, gül verir
sevda yarası can alır, can verir
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen
Son bahar rüzgarımsın
Bense solan bir ağaç
Okşayışların götürdü yapraklarımı
Ama ben hala buradayım.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen Bile Yoksun
Güneşin doğduğu sabahlar vardı eskiden
Hep ışıl ışıldı her yer
Dibi görünürdü denizin
Parlardı derinlerdeki taşlar
Bir temizlik vardı her yerde
İnsanın ruhu açılırdı

Şimdiyse güneşin doğduğu sabahlar yok
Kapkaranlık her yer
Ne berrak denizler
Ne de ışıl ışıl taşlar var
Her yer darmadağınık
Eskiden iyi olan ne varsa
Hepsi de bir kaybolmuşluk da
Sen bile yoksun.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen Hala
Ağlamazsın biliyorum
Çünkü ben ağlamıyorum artık
Aradan geçen zaman çok oldu
Ağlayacak bir şey kalmadı
Her şey unutuldu artık
Sen birini buldun
Öyle olmalı çünkü artık
Rüyalarıma girmiyorsun
Birlikteyken her gece
Beni sevdiğini söyleyen sen
Artık başkasını seviyorsan
Bu riyadır biliyorsun
Belki unuttun belki düşünmüyorsun
Ama unutma yeminin var
Sende beni seviyorsun.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen II
Sıra dışı bir çocuktun sen
Babası ölüm anası ayrılık
Sıra dışı bir doğumdu seninkisi
Sancısı yıllar doğumu ani

Bir çiçekti yüreğin
Bir ölünün toprağıyla beslenen
Dışı neşe içi ölüm biriydin.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen III
En ağır makamdaydı
Çalınışın
Notalarda yaşayan
Bir hüznün
Şarkısıydın.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen Kaçmalısın Beni Gördüğünde
Sen kaçmalısın beni gördüğünde
Ben koşmalıyım,
Kırık dökük bir akşamüstü.
Büyümeli yeni yetme ölümler
Senden kalma, ikinci el yüreğimde

Sen kaçarken, ölüm kaç-maz!
Gece olmamalı, ben koşmalıyım
Hiç yetişemediğim sana
Beni bıraktığın akşam-üstünden

Yetişmek umudu olmamalı
“Sen öyle istediğinden”
Sadece koşmalıyım.

Ay-rı-lığ-ın kaçmaz sen kaçarken.
Hiç gece olmamalı çünkü gece umuttur
“Sen öyle istediğinden”

Ben hep beni bıraktığın
Ay-rı-lı-ğın Akşam-üstünde
Hep ayrı olmalıyım
Hep aynı Akşam-üstünde

Sen kaçmalısın, beni gördüğünde
Ben koşmalıyım olduğum yerde
Sen-siz olmalıyı, ben-siz olmalıyım

Hep aynı akşamüstünde
-Siz eki katmalıyım her kelimeye
“sen öyle istediğinden”....

Hala
İsteklerim,
Sana mahkum olduğundan.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen Uyurken
gün ağardı ağaracak neredeyse
sen uyuyorsun ben seni bekliyorum
ıssız dağda su gibi durgunsun oysa
sen uyuyorsun ben bekliyorum

haydi kalk sevgilim de doğsun güneş
dönmüyor sanki dünya sen uyuyorsun
ya da bir daha hiç uyanma sevgilim
bu kadar döndüğü yeter dünyanın
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sen ve Kelebek
Bu bahar neden geldi
Kimin için geldi
Bu çimenler yeşilken
Çiçekler kuşatmışken
Dört bir yanı
Hani mutlu insanlar
Hani cıvıldaşan çocuklar

Bak kelebeğin
Bir günlük ömrü var
O bile senden çok yaşıyor
Baharı.

(Kelebeği örnek al
Hayatın bahar sense kelebek) .
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sence
Varlığım sana bir güldandı
Vicdansız itince kırıldı
Yüreğim bir dikendir şimdi
Çünkü sen gittin, gülün soldu.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senden Sonra
Soğuğun ellerimi üşütüşü
Nicedir acıtmıyor yüreğimi
Yüreğim nicedir alıştı
Isıran soğuklara

Kaynayan suların sıcağı
Yakmıyor tenimi
Tenim nicedir alıştı
Güneşin yakarına

Ne sıcak ne soğuk
Etkiler artık beni
Ne yürek benim
Ne ten benim artık

Yürek de ten de
Bir yabancılık da kaybolmuşluk
Güneşe de alışan buzula da
Bir garip avareler.

Sahibi tanımaz olmuş
Sahibine acı veremez olmuşlar
Sahibi alışmış sana canım
Sahibi senden sonra.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senden Sonra
İki parçaydı kalbim
Yarısı severken
Yarısı da nefret ediyordu
Ne huzur veriyordu
Nede sulh
Bir iyi bir kötü oluyordu
Bir iyi bir kötü ediyordu insanı
Senin böldüğün
Senden sonra.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senden Uzak Olmak
Ağlamaklıysa gözlerim senin için
Bir seni düşünüyorum ve
Senin için endişeleniyorum
Yalan değil seni çok sevdim
Elin kanasa bana dokunur
Yediğin acı olsa benim içim yanar
Ah canım sana kurşun atılsa
Önüne geçemeyecek olmak
Nasıl yakar içimi.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sendika
Adını yazacak kadar
……Bir kelebeğin kanatlarına
İncedir işçinin yüreği

Ve serttir düşmanını
……Yıkacak kadar
Haksızlığa uğradığında

Yeterki, düşmanlık
…….Edenler olduğunda
Emekçilerden oluşan orkestranın

Bir kakofoni olmasın seslenişi
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senfoni
akşamı çalan senfoni
kendini izleyen resimlerin gölgesinde
.....bulut bulut duman
şimdi ya da az sonra
...bitecek bir ameliyat
kaç beden bırakır insan
...ahşap masada
kaç ağıttır yükselir
............küller
...kendini tüketir karanlık
bir sandalye bir yatak
..yalnızlık ne kadar dolanır
kaç santimdir ayrılık
....okunmamış kitaplar kalır
..................edilmemiş yeminler
........................söylenmemiş sözler
ve bir gün sen de
.......bir çerçeveye hapis
dinlersin ikinci elden
........akşamı çalan senfoniyi
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Seni Bekleyeceğim
Seni bekleyeceğim
Hem yaşamda hem de ölümden sonra
Tekrar karşılaşacağımız anı
İple çekeceğim
En büyük amacım bu olacak
Tek dilek hakkım olsa
Onu da seni tekrar
Görebilmek için kullanacağım
O an geldiğinde
Sadece yüzüne bakacağım
Beni sevmediğini tekrar
Ve bu kez hiç yapmadığın gibi
Gözlerime bakarak
Söyleyene dek.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senin Diye
Seni dikenlerinle sevdim
Tek tek ellerimle
Ayırdım dikenlerini
Her dikeni kalbime sapladım
Sırf senin diye
Kıyamadım yok etmeye
Onları da en güzel
Yerimde sakladım
Sana ait her şeyin olduğu gibi
Ama sen en zehirli dikenini
Sona sakladın
Ayrılık dikenini
Kalbime sen sapladın.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senin İçin
Bak sana ne göstereceğim
Bak beğendin mi
Ne güzel değil mi
Senin için yaptım
Pardon anlamadım
Yine mi göremedin
Bir kez daha bak o zaman
Bir kez daha göstereyim
Bu sefer iyi bak ama
Diğer yaptıklarım gibi
Olmasın.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senin Kadar
Ne kadar uzaksın bana böyle
Eskiden ne kadar yakınsan
Şimdi, en az o kadar uzaksın
Yıllar çok çabuk geçti
Umut dediğim hayal oldu neredeyse
Ve seni her şeyden çok severken
Şimdi sadece
Sen beni ne kadar seviyorsan
Ben de seni o kadar seviyorum diyebiliyorum
Eskiden korkarken böyle sözlerden.
İçim acıyor gerçi ama korkmuyorum artık
Evet canım şuan sen beni ne kadar seviyorsan
Bende seni o kadar seviyorum
Ne daha fazla nede daha eksik.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Senin Sevmediğin
Seninle her şeyi sevmek kolaydı
Çünkü her şey seninle başlıyordu
Bir şeyi sevmen yeterdi benim için
En kötüsü bile ne olabilirdi ki.
Sen sevdikten sonra
O da güzel olurdu zaten
Ve seninle nefret etmek bile kolaydı
Senin sevmediğin her şey
Kötüydü benim içinde
Ve senin yanında her şey sönük
Şimdiyse gittin ya
Her şey çok kötü
Ve senin artık sevmediğin
Ben kaldım senden geriye
Nefret etmek için.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Seninle Biz
İç içe geçmiş halkalardık seninle biz
Vücutları ayrı ruhları birleşik
Mümkün değildi ayrılmamız
Birimiz kopup parçalanmadan.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Seninleyim Bu Gece
Amiraller savaşı bu savaş
Bir onlar bir de ben
Ben yalnız bir general
Ordusuz topsuz tüfeksizim
Onlarsa toplanmışlar
Tüm donanmalarıyla
Yalnız değiller üstelik
Diğer generalleri de çağırmışlar
Biliyorum onlarda gelecek
Ama merak etme canım
Bu gece beni yerimden edemezler
Bu gece seninle olacağım.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Seninleyken
Seninleyken
Gök yüzündeki bulutlar kadar
Ayaklarım yerden uzak
Gün ışığında koşan çocuklar kadar
Mutluydum
En büyük acı senle konuşamamak
Sesini duyamamaktı
Herhangi bir hüzün
Herhangi bir keder yoktu
Senden uzak olmanın dışında
Zaten hep benleydin de
Yanımda olmasan da
Aklımdaydın her an
Seninle buluşacağımı
Düşünerek avunurdum
Şimdiyse ayrıyız
Terk ettin beni yaptığım
Ve ilerde yapacağım hataları
İleri sürerek
Ve hala kalbimdesin
Görüşmeye dair tek bir umut olmaksızın.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sensiz II
kaç kez yapıştırdım kaç kez
içimdeki kırılgan vazoyu
kaç kez umutlandım
olmayacak kavuşmamıza dair

evet o vazo ki bakımlı ve narin
sadece seninle kıymeti paha biçilmez güz
ve ah o kudreti derin kış
kaç cehennem engel oldu donmaya
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sensizliği Düşünmek
seni düşünmek hicranın sayesinde
yağmur sonrası toprağı avuçlamak
seni arzulamak denize akan membalar gibi
yokluğun zemherisinde çırılçıplak kavrulmak

nicedir ziyasızım şahmeranın ininde
sensizlik karabasanlarla çengide olmak
nicedir ruhuma saplı kızgın bir ok
sensizlik çığırında avlanmak


*saye:gölge
*zemheri:kara kış
*ziya:ışık
*çığır:iz
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sesler
kulak aralarına sıkışmış titreyen sesler
bir yanlarında neşe bir yanlarında keder
o büyük umman zihinleri besleyen vakit
ne kadar geç kalır merhem ölü bedenlere

kaç hasat vakti geçmiştir kimbilir üstünden
kimi yürek denilen şekil kalp
kaç toprak yağmalanmıştır barbarlar tarafından
kulak aralarında sıkışmış titreyen sesler yankılarca büyürken
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sessiz Feryat
Canım yanıyor
Gözlerim her yüzde
Seni görüyor
Sanki her saç
Seninki ne es
Sanki her yüzde
Biraz sen varsın
İçtiğim suda
Yediğim yemekte
Yürüdüğüm yol da
Benimlesin
Şu duvardaki resim
Ne kadar da sana benziyor
Allah’ım ne kadarda mesudum
Tek derdim şu gömlek
Bu kadar sıkmasa
Sana, gözlerimle olduğu gibi
Ellerimle de dokunsam.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sevda Düşmanı
aşkın penceresinden çekil
senşin yüzünden göremiyorum sevdayı
yani beyaz ya da kara olanı
senin yüzünden göremiyorum sevdayı

en son ne zaman öpüştük biz
en son ne zaman tutkuyla seviştik
çekil ne olur sevdaya yer yoksa yüreğinde
özgür kıl beni ben aşk adamıyım

ya da penceremin önünde
bekle bekle ben gidiyorum
önünde çiçekli başka bir pencereye
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sevdiğin ve Sevmediğin
Bütün süpürgeleri çalıştıracaktım
Havadaki tüm bulutları çelsin diye
Kapalı bir hava istemediğinden
Öldüğün gün

Ne var ki, talihin hiç gülmediğinden
Nedense elektrikler kesikti
Ve o gün, hava alabildiğine kapalıydı

Acaba diyorum şimdi
Acaba senin sevmediğin yağmur da
Benim gibi delicesine aşık mıydı sana

Ve ister istemez cennet ve
Cehennem geliyor aklıma
Yağmurlar da olacak mı
Gittiğin yerde yanın da

Ki bir düşün
Cennetinde yağmur olmamalı
Belki de cehennemin de
Aksine yağmur olmalı

Sevdiğin ve sevmediğin yani.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sevgi Saygı Güven
Ne kadar geniş olursa
Üstüne bastığın tahtan
O kadar zor olur
Aşk denizinde batman

Tahta dediysek
Bildiğin gibi değil
Tahta dediğimin içi
Saygı, güven ve sevgidir.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sevginin Katili
gittin de
yorgun bedenler kaldı bizden geriye
gittiğin geceden sonra
ne yatağımızı topladım
ne de saksıdaki çiçekleri suladım
hani sevdiğin çiçekleri
bir gün güneşe çıkarmayı unuttum diye
benimle günlerce konuşmadığın

gün gelirde geri dönersen
gidişinin ne anlama geldiğini
bu yüzden daha iyi anlayacaksın
benim ölmüş olmam belki
yakmayacak içini ama
çiçeklerinden ölüm acısını tadacaksın
ve beni bir katil olarak adlandıracaksın
sevginin katili
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sevinç
.....................'Betül Akdağ Ablama Bir Armağan'

yakındı uzak kılınmış bir çocukluk kadar ölüm
......ömür ki uçurtmada kuyruk
........hangi rüzgar taşırdı seni
..........kuzeyden gelip
..................güneye
o her şeyin doğduğu yere.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sevmek Ne garip
Sevmek ne garip
Her şeyini kabul edip
Birini istemek
Ölesiye istemek
Sanki birlikte olunca
Bu birliktelik
Sonuna kadar devam edebilecekmiş gibi
Son derken ölümden sonraki yaşam da dahil
Ve kaybetmek ne garip
Sonuna kadar istediğin birini
Ve katlanabilmek onsuzluğa
Sanki onsuzluk yerine
Ölmeyi yeğlemez gibi.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sılada Ölmek Gibidir Ayrılık
Sılada ölmek gibidir ayrılık
Yad ellerde kalır yürek
Bir çürümeye yüz tutuştur
Bir terk edişin ardına gizlenmiş.

Sindiği yerden kalkmaya yeltenir
Ve ne yazık ne yazık ki
Sinsiliğiyle yücelir
Ne diş geçer ona
Ne de tırnak
Etten kemikten değildir,
Gölge gibi dolanır ayrılık.

Belki bir gece
Bir gece aydınlanır
Bir umut kırıntısı kalmıştır
İçi geçer ölenlerin
Oysa bir umut değildir.
Geceyi aydınlatan
Havayi fişekler
Yalnızca sinsiliğin
Zafer kutlamalarıdır.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sın
ayda ilk adımsın
...denli ölüm yazımsın
zamanda ruh ayracım
...cennette gurbet acımsın
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sır
Sır nedir bilir misin
Kimsenin bilmediği
Hatta senin bile bilmediğin
Benden başka kimsenin bilmediği

Yaklaş ey kulağını ağzıma
Aman kimse duymasın
Unutkan sevgilim
Sadece sana söyleyeceğim

Nasıl olsa unutursun
Aman başka kimse duymasın
Ey kulağını ağzıma söyleyeyim
Ben Ferhat’ ım ben Mecnun’um ben Kerem’ im.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sır Çiçeği
nasıl bir çiçektin Olivia, yaprakların cam
arı ayaklarında sır taşırdı seninle zaman
güneş yüzüne vurunca göz alırdın
ya karanlık, karanlık olunca

nasıl bir çiçektin Olivia kokun gün
seni çözmek bir ölüye su vermekti
düşün neydi düşün neydi, sensizlik
olduğu yerden devam ederken düşün neydi

nasıl bir çiçektin Olivia kokun ve yaprakların
vazgeçilmez ruh gibiydin, derin kaybın
gittin yarım bırakılmış bir düş gibi
düşün, kırılır mı bitmemiş bir oyunun oyuncağı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sıradan Bir Şiir
'hani nicedir ağlayacak gibiyim
tutmasan koyacağım gözyaşlarımı'

bugün üşenmedim,
hesaba tuttum geçen yılları,
dünü bugünü düşündüm,
bir kültablasındaki
bir paketteki sigaraları saydım,
eksik yoktu envanterimde,
hakikat sayılardaydı.
yalnız geçmişti,
senden sonra hayatım,
tabi, hesaptan düşersek
aklımdaki seni.
yıllar oldu gittiğin.
ayrıldıktan sonra,
ne sen beni,
ne de ben seni aradım,
başvurmak gelmedi içimden,
iş ve işçi bulma kurumu gibi,
bir daha sana,
belki de bu yüzden güçsüzüm hala,

içimden bazen sövmek geliyor sana,
'aklımdan çıkmayacağını
bildiğin halde gittiğin için'
yalancıktan kızıyorum,
öyle ki çocuk görse umacı sanır.
pençelerimi havaya kaldırıyorum,
gözlerini hayatımdan çek diye.

tabi bunların hepsi yalancıktan
aslında en çok ben biliyorum
tut ki bırakmışsın yakamı
o zaman ben gelirdim peşinden.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sıradan Dizeler I
ben ki yabanıl düşlerimde mermerden heykeller oydum
ben ki zihnimde ki her bir dehlize aç sifenksler koydum
ben ki hep kandırdım kendimi yokluğunda seni buldum
ben ki bugün sanatsız ve nedensiz sensizliğe doydum

ne eserler yetermiş unutmaya ne de felsefeler
ne üretmek ne de aramak kani etmez değer
ne olur bir gün olsun tatmin bulsun içimdeki cevher
yoksa tükenecek sensiz ve mutsuz on binlerce günler
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sıradan şiirler I
ah sevgilim nedendir gidişin
nedendir artık bitsin deyişin
yoksa kalmadı mı içinde aşk
tat vermiyor mu beni sevişin

kökle dal gibiydik biz seninle
çiçekler açardık sevgimizle
birbirine bağlı halka idik
parçalanacağız şimdi elinle

bir gün oldu mu ki aldandığın
nedendir acılara kandığın
vaktimiz varken dönsen sözünden
inan ki tan olacak varlığın
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sırdüşüm
dönüşür anılar saklı kentlerde
kaç sur eskitir kan topları
padişah olmak neye yarar
yalnız bir kalebendin içinde

hafızayı çepe çevre sarar duvarlar
ve bitmez zafersiz hiç bir işkence
dönüşür dönüşür anılar
ne simalar kalır ne de hatıralar
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sırlanmış Zamanlar
Sırlanmış zamanlar bilirim
Açılma arifesinde
Kapanmışlık sonbaharında
Adamın yüreğine sıkışıklık verir.

Sırlanmış zamanlar bilirim
Zaman bir şimendiferdir
Lakin tek gücü rüzgardır
İlerlemek bilmemektedir.

Sırlanmış zamanlar bilirim
Ruhun daraldığı anlardır
Etraf durgun bir göl gibidir
Rüzgarda yaprak kıpırdamamaktadır

Sırlanmış zamanlar bilirim
Kederin hakim olduğu
Huzursuzluğun hüküm sürdüğü
Nedensizdir fakat umutlar kördüğüm.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sırsal
bulut gözlerinde hayalet yazgım
her patlayış bir hareket

ayrılık iki ruhdan arda kalan
.......................gizsel patlama
dağıldık yeni bir varlığa

bakışlarından geçerken hayatım
..kaç eksiklik bir bütüne vardı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sigarasız Kalmamalıyım
Ben ne zaman bir sigara yaksam
Dumanından sen geçiyorsun
Ve hiç belli etmeden
Her an beni zehirliyorsun

Ben sana mahkumum biliyorsun
Ve sen sigarsızlıktan da öte yakıyorsun
Seni sigaradan bulamadığımda, sigarasız kaldığımda
Şu veremden daha çabuk, öleceğim biliyorsun.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sihirbaz
kendine kağıttan bir gemi yap
parşomenden iki tane de
yelken kap
biri siyah biri beyaz olsun
.....................sihir-baz

ve bekle
rüzgar seni bulacaktır
gitmek istesen de istemesende
hergangi bir yere
.....................sihir-baz

hiç değilse altında yerin olsun
ve de belirgin bir emeğin
hiç değilse kanıtın olsun
..........ben gittim de
sihir-baz-sihir-baz-sihir-baz.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Silahsız
Beni kendine düşman seçtin
Haberim olmadan
Tankınla topunla üstüme geldin
Silahım olmadan
Son darbeye dek vurdun
Gözlerime bir kez bile bakmadan
Dertlerine bir suçlu beni mi buldun
Günahım olmadan.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Silinmişliktin
Bir silinmişliktin benim için
Bir yetişememişlik.
Ben sana hiç yetişemedim canım
Sen hep daha ileriydin
Ben iki adım atsam
Sen üç atar
Ben koşmaya çalışsam
Sen daha hızlı koşardın.
Ben sana hiç yetişemedim canım
Bir silinmişliktin benim için
Bir yetişememişlik
Ben sana hiç yetişemedim canım
Bir silinmişliktin benim için
Ben seni yazmaya çalıştıkça
Sen kendini sildin
Sen hiç olmadın canım
Hiç olamadın.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Simyacının Ölümü
kırmızı kuşağı beyaz elbisesiyle
görünürdü dört mevsimde
emeli vardı
...tenekeyi altın yapmak
yaptı yaptı yaptı yaptı
kağıttan gemilerde
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sin II
aylası derin izler taşır göğün
sanrı gün ışığında palmiye
kalkarken uzuvları adamın
simyanın gölgesi vurur üzerine
hissiz mavi üstünde ömrün
kesik yılların arasında bir yerde
terk edilen ölüm
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sinemaskop Dünya
Ah telli figüran
Kafanda gizi bir huni
Hep kendini jön sanan
İşte hayat akıyor durmadan
Ve senden önce
Ve senden sonra
Sense bir satırda
Belki bir harf
Belki bir hece
Gizledin kendini ince ince
Siyahsa benim
Beyazsa benim diyerek
Kendini saydın
Gizli bir cümle
Oysa değil garibim
Oysa değil, sen yalnızca
Milyarlarca can arasında
Sade bir sadelik
Bunca tuhaflık arasında
Jön değil aşk değil
Bilge değil bilgi değil
Bilgelik candan öte
Aşk ruhtan ziyade
Milyarlarca can gibi
Sende bir garip
Jönü olmayan filimde
Telli bir figüran.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sitemsizim
'nicedir yenilmeyi bekleyerek
geçiyor hayatım
bir dama tahtasında '

ben senin için
bütün taşlarımı kaybettim
ve şimdiyse yalnız bir şahım
.....63 karesi boş
........bir dama tahtasında
bir atım bile yok
............ileriye gideyim
bir filim bile yok
......cüssesinde zerre umut
vezir desen çoktan
...terk-i devran eyledi
kalelerim rüzgarında
........................harap
piyonlarım kahrına yenildi
ve şimdi yalnız bir şahım
.....63 karesi boş
........bir dama tahtasında
ki biliyorum, 64 yılın sisi altında
senin uğrunda
......düştüğüm yalnızlıktan
..........bana sitemin bile yok.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Siyah Beyaz
ışığa çal, kırçıl düşlerinde gecenin
bir gül, ellerinde umut
esin kandır, dolanır damarlarca yıl
.................çiçek devinim.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Siyahla Beyaz
Hayatla ölüm
Siyahla beyaz
Hayat beyaz
Ölüm siyah
Arası yok bu işin
Ya siyah ya beyaz.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Siyam
insanların gözlerinden
.......mutsuzluklarını
..............gören adam
mutlu olabilir mi
olsa sultan Süleyman

ki hangi peygamber
......huzur yüzü görmüştür
...........gördüğü günahlardan

mutsuzluk ve günah
..........ayrılmaz siyam ikizi
soyuta gerek yok somut
........siyam siyam
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sobe I
gözdeki evren, yansıyan düş
iç içe sonsuz ayna
şemsiye tutmaz devinim
ölürken noktalar ard arda
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Soğuk
Gidecek misin
Gitme soğuk
Bir sen kaldın
Yasadığımı hissettirecek

Gitme ne olur
Gitme soğuk
Öldüreceksen öldür beni
Bir sen kaldın

Yaşadığımı hissettirecek
Gitme ne olur
Öldür beni
Gitme soğuk.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sokaklar
Yalınlıktan uzak
Bir neşe sarmış sokakları
Sadelik yerine
Bayağılık dolanıyor kaldırımları

Öylesine büyümüş,
Öylesine Büyümüş ki
Çöp yığınları, pis düşünceler
Sarmış dört bir yanı

Düşünülmesi imkansız
Umutlar türemiş her köşe başında
Gölgeden bedenleri, temas
Kaldırmıyor hiçbir denemede

Bir düşükten başka bir
Düşüğe kadar sürmekte ancak
İyilik ananın güzellik tohumları
Ki kötülük üremekte kapı eşiklerinde

İşte bu yüzden güvenlikten uzak
Hukukunu unutmuş sokaklar
Yelken, yelken dururken semada
Adalet mülk ilişkisi yazılı, tabela.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Solu/can
gelecek günlerin yiğit duruşu
.........................umut
muhtacım diyebilmenin onuru

kan sarnıcına uzanan serum
........her ne kadar artsa da
.....................boyun borcu

bağlıdır toprağına ruh
.....umut ve serum
acı günah mutlu sevap
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Son Kalpsiz
tutsak oldum sana
tutsak oldum sana
kalbim anlasana
dönmez giden daha

kaç yıl aradın onu
kaç yıl aradın onu
o senizliği seçti
bu son oldu anlasana

her yağmur tükeniş sana
her rüzgar eriyiş sana
kaç mum dayanır ayrılığa
elbet sende biersin umuda

bırak gün bugün olsun
akıl terk etti bu sevdayı
yalnızlığı altın sayıp
sende ölüme kapansana
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Son Terminal
Burası kaybedenler terminali
Kaybedecek bir şeyi olmayanların geldiği
Burası son terminal
Artık bizler için
Kaybedecek hiç bir şey yok
Burası mutsuzlar terminali
Kaybetmek isteyip de
Bir daha kaybedemeyeceklerin evi
Bizlerki hiç hoşnut olamadık
Kaybederken kaybettiklerimizi
Ve bizlerin tek işi beklemek
Bizden sonra gelecekleri
Bizlerki zamanı unuttuk
Bizlerki sedayı, umudu,
……………..yaşamı unuttuk
öyle ki
kimi anlar bir otobüs
…….geçse de hayallerimizden
onda bile bizler için
…..tek bir yer yok.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sonbahar Küskünü
................................'Bir tanrılık yer açın'

içe bir akşam küskünlüğü düşüyor
cin sevişi ayrılılar tekrar tekrar
güdümüne girilmiş bir ay gibisin
şehre yalnızlık düşüyor

bilir misin bir ten ne kadar ağlar
kaç kez kırılır bir kapı
kaç yerinden üşür insan
donuk bankında bir parkın
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sonunda Sen Varsan
Kaleler kurulmuş art arda
Çıktığım bu çetin yolda
Yüzlerce kale yüzlerce kapı
Her kapıda bir sfenks

En çetin bilmeceleriyle bekliyor
Her kapı yeni bir bilmeceyle açılıyor
Ben dışarıda, sen en içerideyken
Geçmem gerek bütün kapıları

İstediğim krallık değil
Ben Oidipus da değilim
Yola çıkarken tek amacım sendin
Bir değil bin sfenks vız gelir

Sonunda sen varsan eğer
Ve gerçekten ulaşacaksam sana
Ne bilemeyeceğim soru
Ne de öldüremeyeceğim sfenks var.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sorgu
en eski çağlardan beri
....biriktirilen uzuv
huzursuz ruhların somyası
resen girilen hücre
dağınık düş aşk
sorgusuz
ey büyük çatışkı
içilen iksir
zehir de olsan devada
neden nedensin.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sorma Çevir Yüzünü
köprü altı köprü üstü
bir kovalamaca
sürüyor akşam üstü

kaçan insan
kovalayan insan
hepsi hepsi bir kaç insan

iki tarafta muzdarip
aynı dertten
fakat çözüm tek

biri ekmek için
biri ekmek için
koşturuyor

köprü altı köprü üstü
bir kovalamaca
sürüyor akşam üstü

biri kader mahkumu
biri emir mahkumu
hepsi hepsi bir kaç insan

çevir oğlum
televizyondan yüzünü
sorsan anlatamam

kadınmı adam mı adam mı kadın mı
polis mi adam mı adam mı polis mi
hangisi haksız hanisi haklı

bana sorarsan hepsi insan
hepis haklı

ben bilmem büyükler bilir
bu hale düşen mi düşüren mi haklı
en iyisi tak kara gözlükler

sorma sorma sorma sorma
sorarsan cevaplayaman
neden dışarda bu kadınlar

sorma sorma sorma sorma
sorarsan cevaplayamam
bu kadınlar neden evlerinde değil


sorma sorma sorma sorma
sorarsan cevaplayamam
bu kadınlar bu saatte neden sokakta.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Su Gibisin
Su gibisin aşk
Hangi kaba girsen
Onun şeklini alırsın
Zalimin kalbinde zalimce
Mahzunun kalbinde
Mazlumca olursun


İçin de her şey var
Çıplak gözle saf ve temizsin
Doyum olmaz tadına
Ama aslında kin de var nefret de
Kıskançlık da var öfke de
Hatta soğukluk da var bazen
Sıcaklık olduğu kadar
Bazen ferahlık verirsin
Bazen de yakarsın içini insanın
Ayrılık kazanında kaynadığında.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Su Tanrısı
I

ölüm bu
uykularını arıtıyor insan
rüyalarından

II

her şeyin bittiği bir dağ
zamanın ucunda salınan sarkaç
durduğunda

III

nehir akarken
kendini biriktirir

IV

her şey bir gün
su tanrısı’ na varır
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Suç İzni
Yaşamayı seçerek
...........istediğim suç değil
................sadece suç izni.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sulh
ben yıkıldım harabelerimde dolaşıyorum
kildim kum oldum
dağıldım ruh iklimlerinde son bahara
evet tekildir bu mevsim
çoğulu yoktur yılların
her şey kitlenir bir tek hedefe
önce doğar sonra ölür
arası yoktur aşkın
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sultanca
delilik öncesi sanrı
her aşkın yankısıdır
ki kalan nedir
yıkılan bir saraydan
tabiki yalnızca yaddır
güzel günlerin yadı
ve öylesine acıdır
öylesine acıtır ki sultanı
sultan artık bir soytarıdan öte
............ne olabilir
ve ne sorabilir kendine
......yitmek daha başa
.........ne olabilir diye?
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Suret
sağrısı dikenlenmiş gül bozuğu
acıtan yeşim inceliği
bir yeis değildirde nedir
kırgınlıklardan muzdaribe
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Suret II
yaşarken ölüler gibi tattık şarabı
ölünce hayata susadık
biz bizden ayrılmadıkça
....kendimize yabancıydık
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Susamaya Kanmak
'Düşünmek yetmez şüphesiz
hissetmek gerek'

susuyorum susuyorum yaşama
sonra kanmak geliyor içimden
tükenmez bir kalemin ucunda
lakin yalnız istemek yetmiyor şüphesiz

eylem yakmalı yeşil aydınlığı
ki kırmızı ışık sönmeden geçilmez
susuyorum zamana geçmek için
ve bekliyorum kanmayı isteksiz....
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sülfrik
tahamülsüz aşk yeşeriyor uçurum kenarı
yürek dayanmaz zulüm tutku tufanında güçsüz
hey! kalk yıkıldığın duvarlar büyüyor yağmurda
ölüleri dirilten kalp mezarlığında keder
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sür-ek
Siyanür pazarında bunalma
Bir çocuk kokusu saflığında

İçre yenik alış-veriş
Soluk borusundan akarya

Tırtılın ömrü kelebeğin gönlü
Zaman uz-ar teninde devrik

Yaşam kapalı koza
….Annenin elleri yok ki!
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürek II
kanlı belgeler gibiyiz
biz savrulurken göklere yıldızlar
zamanın salgısını bilsek
neşemizi bölemez kör kütük ayrılıklar

sesimize akan yıldırımlar
küflü gölgemiz kurtlu gövdemiz
hey gidi kocamış yazgılar
sancak kırılmadan ağlamaz bayraklar

yazlar kışlar baharlar salyalar
denize baygın gözlerimiz
içimizde ölü çocuklar
kendine kırık tabutlar

karanlıkta büyüyen sanrılar
acılara sarılmış tenlerimz
kurtulsak yarılır taşlar
sancak kırılmadan ağlamaz bayraklar
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürgit
bir gecenin sabahına
...............açılan makber
umursamaz dolmayı bekler.
kaybedilmenin dayanılmaz
..............ağırlığı
.........çoktan çökmüştür oysa,
ölü bir yılanın bedenine.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürgün
Gökyüyüzde pösteki yıldızlar.
Yeryüzünde siyam ikizi toprak ve gök.
Dolaşmakta dünya da davetsiz konuklar.
Belki de bu yüzden isteksiz doğa,
Bunca sel bunca felaket.
Zaman aşınmakta an be an,
Ki kıvılcım çakıyor,
Tarihin gizindeki hatıralar,
İnsan ve kötülük,
Sanki ayrılmaz iki aşık.
Siyanür şeytanın zehri,
O ki büyük simyacı,
Nesneleri günaha dönüştürüyor.
Lain zaman aşınıyor,
Er geç bitecek bu konukluk.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürgün Yemiş Sevdam
nicedir kıvranıyor azgın sularda
sürgün yemiş sevdam
boğuşuyor azgın dalgalarda
varlığını kaybetmemek için

lakin anlatılmaz bir girdap
çekiyor onu sonsuz karanlılarına
çaresizlik mi dersin yoksa yalnızlık mı
hükmü veren eceye sormalı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürükleniş
Çengelli bir iğneye takılmış
Herhangi bir ip gibi takipteyim
Ve dikiş tutmuyor zemin
Bu yüzden sürüncemede akıbetim

Ki mesele değerinden yoksun
Benim için, yılmak ya da yılmamak
Çengelli bir iğne geçmiş etime
Sürüklüyor beni ritminde

Kurtuluş belirtiden uzak, belirsiz
Bir ip gibiyim bir ucum çengelde
Diğer ucumsa zaman tarafından
Tutuşturulmuş, bu yüzden tükeniyorum

Ve bekliyorum; tükenmeden ömrüm
Tutunmayı herhangi bir zeminde
Yoksa geçirdiğim işkence
Daha bir ağır daha bir beyhude.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürümceme
dikenli ayrılıklar geçidi
ne zaman kalksa tozları geçmişin
kimsesiz akşamalarda işlemez vakit

hangi sanrı seni bana yaşatır
tekrar bir güz zamanı
kaç ömür daha yaşar bu yürek

son anımda bir buse olsun senden
yakışırdı bu aşka bir saç teli kadar yaşaamk
karşılıksız olmasa süren tarih
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Sürünüyor
Beni terk etmenin
Dokuzuncu günüydü
Ona öyle bir ders vermiştim ki
Bir daha adını anmaya
Yüz bulamaz sanmıştım
Oysa o günden beri
Ne zaman ardıma baksam
Yaralı, eli yüzü kan içinde
Bir o kadar da çekingen
Gölge misali
Ardımdan geliyor
Ölmemiş ama her gün
Biraz daha tükeniyor
Seni hala sevmenin
Verdiği acıyla
Gururum sürünüyor.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Süzültü
eskiden benim de hayallerim vardı
..sonra sonra kırık camlar arasında kaldı
benim de sobelediğim sandığım kızlar vardı
...hep ebesi ben oluğum saklambaçlarda
şimdiyse oyunlar bitti
......ihtimaller parçalandı.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şairin Ölümü
ölüm üfledikten sonra
................................kulaklarıma
entarisinden sıyrılır da
kabrine sığmaz yüreğim
tutku, onulmaz yara,
bırakmaz kurtarı
işlerini yapmaya
ağıtlar susar
bir ateş yanarken
cehenneme kadar
bekçiler katılır şölene
yenilir içilir
krallar sofrasında
kapılardan sızar
ölü kulaklar
bir seda duyarak
rahatlamaya
şair öldü der çığırtkanlar
ama yüreği ölmedi
şakıyor toprakta.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şamandıra
ben soruyorum kendime
...............sende bir sor
bir şamandıra
....boğulmaktan kurtarır mı
...........................adamı
yoksa biraz daha mı uzatır
.....................yalnızlığı.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şansa Rağmen
zarlar atıldığında
gelen sayıları toplandığında
şans dersin
........şans eseridir gelen
on iki de olsa iki de
...şans dersin
ama iki gelince kızar
..........on iki gelince gülersin.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şeh-vet
Düşünceler düşünceler düşünceler
Kemer altından uzak olmalı
Düşün-ce-ler

İhtiras ve arzu
Kapladığında toprağı
Akıl terk de devranı

Bu yüzden sarınca beşeri
Dizginlenmez tutku
Üretmek yedek
Tüketmek as oyuncu.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şehriyar
zamanın elleri okşar tenimi
eski de eskir benimle
hangi acı yoğurur şairini böylesi
aşkım yelken acım meltemdir
ki kaç ışık söndü yürek şehrinde
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şer
içime açılır dehliz
ve yerleşir en ücra köşeye
bir şeytandır büyür doğdum doğalı
beslenir art niyetlerle

aklım saklar onun sesini
lakin eylemsiz olsa da her düş
varlığı ondurur günahı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şevk Barış Aluk Dostuma Yanıt
...........'Sevgili Barış Aluk Dostuma Yanıt'

matem kıvrak türküsüdür ömrün
örtülü anılar açık kapılar
bir gün açılacak çiçek
gizlenir testilerde umut

ki pintidir insan gençken
harcamaz şimdiyi mesut
geçer günler durağan
hep başka bir şekle bürünür şevk
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şey-tan
kırgın düşlerde metal
kan bulutu altında kavkı
kılıcın gölgesinde bedenler
esrik bir yolcu girdap unutkanlığı
tut-kal! zaman bir ökçedir
tutulan ve tutulmayan anlar
bir yalan bin doğruya bedeldir
büyürken elmanın azabı
yıl-an şeytanın kuyruk sokumundan
..................uz-andı
geçti dürbününden Tanrı'nın
gözler içinde hayal
aynalar kırılsın dedi
ve açılsın zihinler
kar-an-lık devinim
duyumsar fecre sarılan eller
................ha-ya-tı
bilen bilir başta
.........ve sonda olanı
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şey
korkusunda yalnız ruhlar
düşünde zamanın
her şey bir sihirdir
bilen bilir gözdeki manayı

yaradılış kutsal simge
zordur kavramak durağan olanı
.......uyur ve uyutur
sanmaki döner evren
uyan ve büyü
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şifasız Hastalık
Çetin bir gecenin sabahı olmalı
Çetin bir gecenin sabahı olmalı bu sabah
Ter ter kalıntılar kalmış alnımda
Çetin bir gecenin kalıntıları olmalı

Hastalık dolaşıyor damarlarımda
Hastalık kan olmuş sarmış dört bir yanımı
Bu hastalık olmalı merhemsiz şifasız
Her gece beni geberten bu sensizlik olmalı.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şimdi ve Orda
orda
şimdi kayıklar denizdedir
muhakkak ki martılar da üzerlerinde
uçmaktadırlar uyku mahmurluğuyla dahi
denize vururken güneşin eşsiz persfektifinde çığlıklar
esmektedir rüzgar ışık yeni yeni dalgalarla sevişirken

orda
şimdi kayıklar denizdedir
dalgalarla küreklere vurur sular ve kimbilir
hangi açık saçık türkü balıkçısının dilindedir
balıkçılar ki güçlü adamlardır çünkü bilirler denizi fırtınayı ve sessizliği
dosttur bulutlarla balıkçılar ki bir balıkçı öldüğünde denize yakılır ağıtlar
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şişman Zenci Gün
ben her doğan yeni gün
...başımda takunya sabahların
..............ayak izleri
ciddi düşüncelerin sardığı
.....huzurlu/huzursuz rüyalardan
......................uyanırım
ah güneşin her gün evime getirdiği
.....şişman ve geçimsiz kadın
neden alırsın beni zorla
........çilingir dostum
............zenci geceden.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Şükrediyorum
Sen geldin yine aklıma
Tüm acımasızlığınla
Vuruyorsun yine
Ruhum ızdıraplarda

Ve ben bu gece
Şükrediyorum iyi ki
Şeytan değilim diye
Yakmak geliyor içimden
Hem dünyayı hem de içindekileri
Şükrediyorum canım
İyi ki Şeytan değilim diye
Şeytanın bile kötülüğünün
Bir sınırı vardır
Yaptığını düşünerek yapar
Yakmak geliyor içimden
Kavurmak önüme geleni
Seni kaybettiğimden beri
Seni düşünüyorum seni her an
Sen geliyorsun aklıma an an
Ve ben şükrediyorum
Şeytan olmadığıma.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Tahammülüm Kalmadı
Bir gün çıkıp gelsen
Çekip gittiğin gibi aniden
İster ölüm döşeğindeyken
İster bir tabutun içindeyken
Sadece gelsen ve son kez de olsa
Bana gelsen
Bir gün tekrar sana kavuşabilsem
Ne büyük mutluluk olurdu
İster Azrail ol isterse ölüm
Yeter ki bana gel
Seni o kadar özledim ki
Artık tahammülüm yok sensizliğe.
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Tamlanmaz
kirlenmiş bir çarşaf gibi
..........sıyrılmışım yüreğimden
hani kimsenin istemediği

....tozlanmışım
..........terk edilmiş bir kitap gibi
içi meçhul yazarı belli

ne sırlar saklamışım
.......ne de sevgiler

oralı olmamış hiç kimse
kendiyle yetinir insan
............ben sen ve onlar

bizi arzularken
...........tekil usum
......çölde serapmış ortaklıklar

kılcal soru
....kim kimi tamlar
Ahmet Aksoy

[GooD aNd EvıL]

Tapkın
..................Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin
.........................Sana kafir dediler, diş biledim Hak'ka bile*

ilkin sen girecek olsan cennetine
yıkardım ardından sıratın köprüsünü
beni bırak herkes de geri kalsın diye
çünkü tek mukaddes insan sensin gözümde

ilkin sen girecek olsan cehenneme
ateşe atardım kalbimi senden önce
hepten yansın ağıt sana yakmasın diye
çünkü tek mukaddes insan sensin gözümde

günahına ağıt sevabına güz bende
cennet de cehennem de senin için bence
dünya sen olmasan doyardı derde
çünkü tek mukaddes insan sensin gözümde

*Faruk Nafiz Çamlıbel'in Firari şiirinden alıntıdır
Ahmet Aksoy