Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Vahdet Nafiz Aksu


Sayfa : 1 [2]

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:39 PM
*Darbımeseller –III-
Baba malı tez tükenir evlat gerek kazana
Hazır servet dayanmaz kırktan sonra azana
*
Aslan bulunmazsa baş olur çakal
Akıl olmayınca ne yapsın sakal
*
Zannetmeyin sevenler aşk ile karın doyar
Aç aç ile yatınca çocuk dilenci doğar
*
Hakkı unut, çiğne hukuk, yap torpil adam kayır
Yükü kapında döksün gelip acemi katır
*
Uyku kalmaz gözümde nerde görsem aç insan
Acıyan can uyur amma uyuyamaz acıkan
*
Tutturamadık ayarı, alış veriş kârsız oldu
Acındırdık arsız oldu, aç bıraktık hırsız oldu
*
Baş gider ise eğer börkte yok olur
Baş sağ olsun efendim şapka çok olur
*
Neye yarar boş yere debelen, bağır çağır
Olmalı biraz dostum baş ağır kulak sağır
*
İsterim ıslah kendimi ama işe yaramaz
Derler kendi sapını hiçbir balta yonamaz
*
Balın alası gelir oğulun tazesinden
Kızın alası doğar ananın güzelinden
*
Kötü arkadaş ile gün geçirmek farz değil
Baktın yaran yar değil, terkini kılmak az değil
*
Güzel ergen kıza gerdek gerektir
Azan kurda kızan köpek gerektir
*
Ayağı yürüten baştır, hey ayak bu ne telaştır
Sen bırak düşünmeyi de gövdeyi dolaştır

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:39 PM
*Darbımeseller –IV-
Sana vereyim bir öğüt,ununu elinle öğüt
El çınarından iyidir, senin olan eğri söğüt
*
Dost vardır baş belası, dost vardır hasın hası
Balcının var bal tası, oduncunun baltası
*
Anam babamdır kesem, elimi soksam yesem
Allah verse rızkımı kimseden istemesem
*
Düşman keyiflenir dosta gam olur
At ölür itlere bayram olur
*
Hızlı koşmak ister at yükü hafifse eğer
Tez kaçan atın b..ku derler ki seyrek düşer
*
Sanmayın atım tepmez, itim kapmaz
Demeyin kocam etmez,karım yapmaz
*
Aldırma hiç konuşsunlar arkandan
Çok olur çomak çalan bey ardından
*
Daha küçük olmasın aklınız hırsınızdan
Daha büyük olmasın ağzınız karnınızdan

*
Bayramda lazım idi kına benin elime
Bayramdan sonra gelen kınayı yak g…tüne
**
Baş gider ise eğer börkte yok olur
Baş sağ olsun efendim şapka çok olur
*
Neye yarar boş yere debelen, bağır çağır
Olmalı biraz dostum baş ağır kulak sağır
*
İsterim ıslah kendimi ama işe yaramaz
Derler kendi sapını hiçbir balta yonamaz
*
Çabalamaz, üretmez tembellik eder yatar
Arpacıya borç eden ahırını tez satar
*
Arka gerektir arka ya utana ya korka
Arkan yoksa dünyada uymaz ayak bu çarka
*
Duymaz ezan, sala uyur beynamaz
Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz
*

Bir sanatı olmayanı söyleyin kim ne yapacak
Bu sözü hoştur atamın: altın eli kesmez bıçak

*
Alma soysuzun kızını sürer anası izini
Vurursun başını taşa, döver durursun dizini
*
İhtiyar öküzü döven çok olur
Kısa boy eşeğe binen çok olur
*
Tembellik insana büyük kötülük
Akan çay her zaman getirmez kütük
*
Gel sıkıysa dostum bu sorunu çöz
Verdik ahmağa yüz abdala da söz
*
Ağrılarda göz ağrısı her kişinin öz ağrısı
En dayanılmaz ağrı bilirsiniz söz ağrısı
*
Derler ki eğilir ağaç yaş iken
İnsan da eğilir büyük baş iken
*
Ağaç uzamakla hoş meyve vermez
Ne kadar uzasa baş göğe değmez
*
Boşa gövdelere omuz vermişler
Yıkılır kökünden ağaç demişler

*
Gafil olan dostu uzakta sanır
Ağaç düşse yakınına yaslanır

*
Bilmem bu saltanat ne kadar gider
Devlet çok borç eder, millet harç eder
*
Eşek derviş mi olur tekkeye çekmekle taş
Cahil adam mı olur olmakla beldeye baş

*
A dostum her kesçe bilinen şeydir
Aç olan aslandan tok domuz yeğidir

*
Yarim bir öpmeyle sabah edilmez
Çocuk zaman bilmez aç aman bilmez!

*
**
En bildik köşelere saklanırmış engerek
Görünen köye asıl usta kılavuz gerek

*
Çul eşekten pahalı,semer havalı
Çoğumuzun budur hali ahvalı
*

Tekkeyi her bekleyen içer sanma çorbayı
Sen tekkenin dışında derviş doldur torbayı

*
Azıcık aşım ağrısız başım
Ot musun, bitki misin gardaşım!

*
Atı alan demişler tez geçer Üsküdar’ı
Keşke bindirmeseydik aklına uyup yarı!
*
Garip kuşun evini elbette Allah yapar
Allah’ın yaptığını çok sürmez bir kul yıkar

*
Aşık olana Bağdat vallahi ırak değil
Irak değil kim derse o aşkta çırak değil
*
Aşıkın gözlerine derler ki uyku haram
Yar öyle bir uyur ki asla uyandıramam
*
Atı alan demişler tez geçer Üsküdar’ı
Keşke bindirmeseydik aklına uyup yarı!

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Darbımeseller –V-
Yalan söyle saraylara koysunlar
Doğru söyle dokuz köyden kovsunlar
*
Aşktan var mı kurtuluş,kaçılır mı sevdadan
Ayı kovsan kapıdan düşer imiş bacadan
*
Gökten ne yağarsa edersen eğer kabul
Elbet kuş tersi olur zevkle yediğin mahsul
*
Kim demiş ki olmaz peşrev zurnayla
Konçerto çalar Erbabı zurnayla !
*
Bastırır nasıl olsa deyip acı acıyı
Kaptırmışız düşmana ana üstüne bacıyı
*
Doğrudur evet alet işler el de öğünür
Alet keser parmağı bu sefer el dövünür
*
Bir sürçen atın eğer kesmez isen başını
Başınla buluşturur yolun bütün taşını
*
Bir çiçekle yaz olmaz dedim ona
Bir bahçıvan yetmiyor dedi bana!
*
İki aslan sığamaz bir posta dedi güzel
Çıktı yataktan gitti,içinden çık işin gel!
*
Yük değildir bilirsin hamal olana semer
Eşeğe yetmez gücü döner semeri döver

*
Aşık’ı koy haline aşık halinde gerek
Eğleme ki yol alsın yolcu yolunda gerek
*
Yağıyla kavrulmaktan övünüyormuş madem
Tavaya da eyvallah etmemelidir badem
*
Aç esner, aşık olan gerinir ha gerinir
Esnememiz sınırsız,gerinme seyrek gelir
*
Yemişin iyisini derler ki yermiş domuz
Daha takmadan boynuz yazık domuz oldunuz
*
Yörük atlar artırır bil ki kendi yemini
Sen de uzat sevgilim hadi vuslat demini
*
Namus takviyesine yorma dostu yaranı
Kel sürmez mi başına bulsa eğer dermanı
*
Su uyur, düşman uyur, düşeriz telaşına
Suyu alıp dökeriz biz düşmanın başına!
*
Işık vermez dibine yanan bir mum derlerdi
Ampul nur eder dibi, yaşayıp görselerdi
*
Hain olan saygındır Türklerin ülkesinde
El eder biz buluruz, edenin sayesinde
*
Derdini veren verir elbette sana derman
Yine de aklın varsa geber hasta olmadan
*
Erkekliğin dokuzu kaçmak derler atalar
Bence onda onudur bu sözde bir hata var!
*
İt itin kuyruğuna basmaz diyen atalar
Nasıl hayrete düşer uykudan uyansalar
*
Dokuz yorgan örtsen acın uykusu gelmez
Doyurmazsan karnını laf ile yüzü gülmez
*
Vefa, dostluk boş laflar,dilinde aptalların
Köyü görene kadar dostluğu abdalların
*
Eşek derviş mi olur tekkeye çekmekle taş
Cahil adam mı olur olmakla beldeye baş
*
Zahmet etme sevgilim başım yastık istemez
Meşhur sözdür aç karın yağlı katık istemez
*
Çok değer verdin miydi insan hemen şımarır
Bir kez bindirsen ata abdal kendin beğ sanır
*
Terk etme sevdiğini hemen bir tek kusurda
Abanın kıymetini sen anlarsın yağmurda
*
Sesimiz haini bu yüzden germiş
Aslan kükreyince beygir titrermiş

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Darbımeseller -II-
At gelir mi peşinden eğer boş ise torban
Sever mi güzel seni kaynamıyorsa çorban

**
Doluya tutulurmuş yağmurdan korkup kaçan
Fareden çekinirsen yoldaşın olur sıçan

**
Darı ekmez doğrudur serçeden,kuştan korkan
Servi neden çekinsin buğdaya düşman tırpan

**
Ak akçe kara günün,bu söz aklımı alır
Tenin düşer fikrime AKÇE ‘nin AKI kalır

**

Bir başa bir göz elbet olurdu kâfi amma
Bir göz o gül yüzüne bakmaya yeter sanma

***
Ömrü çok az olurmuş derler yırtıcı kuşun
O yüzden bülbülüyüz aşk denen şu berduşun

***
İt ürür kervan yürür diyen kervancı başı
Nedir peki bir “ hav” da develerin telaşı

***
Yenecek aş buğundan belli derler atalar
Yar başında duman var bu sözde bir hata var

***
Dedim ki çok yaşayan değil çok gezen bilir
Dedi ben yaşayayım,isteyen gezebilir!
***
Dedi anasını gör, al kızını sonra da
Nerde dedim anası,dedi ki: kabristanda! !

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Darbımeseller -I- *
Kişi nasıl da biçer dünyada ektiğini
Çok gördüm aşk ekenin ihanet biçtiğini! ! !
***
Boş boğazlık beceren büyük alim sayılır
Sanma ki Türkiye’de çok diyen çok yanılır
***
Şair sen hiç üzülme geveze lak lakından
Bülbüle kusur mu var kurbağa vak vakından
***
Gönül görmezse derler gözde katlanırmış
Görmeyince göz bence gönül kanatlanırmış
***
Atalar dağ yürümez abdal yürür demişler
Hortumcu milletini hiç hesap etmemişler!
***
Neden olmasınmış kel başa şimşir tarak
Kel baş saç ile dolar şimşirle taranarak
***
Eşek atı geçermiş, derler ki acısa canı
O yüzden geçemez hiç kimse bu garibanı!

***
Bilirim vefasıza ne keder ne gam olur
Derler ki delilere her gün bir bayram olur!

***
Dorudur bu söz balık gerçekten kokar baştan
Baştan geldi mi koku hayır bekleme kıçtan

***
Kimin ki vardır bize karşı karın ağrısı
Soksun onun dilini bir gün eşek arısı
***
Bekleyip umutla sakın aç kalma
Sabretmekle koruk olmuyor helva
***
Ya kimdir kafası ve gözü şişen
Kim demiş ağlamaz kendisi düşen
***
Gönülden gönüle vardır yol diyen
Düşüp sevdalara odur gol yiyen
****
Edepsizden edep öğren sana uyanık desinler
Nerde haktan söz açılsa burada tanık desinler
***
Akıllı haber için sor havadis deliden
Bulursan gerçek deli ayırma hiç veliden
***
Hiç görmedim kazdığı kuyuya ben düşeni
Düşer kuyuya halk, baş yapar düşüreni
***
Özenme terbiyeye, boş ver güzel ahlaka
Alem olur yalakan sen olursan yalaka

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Demek ki
Demek ki ******* bensiz de güzel
Yokluğum canına tesir etmemiş
Ha benim ellerim ha başka bir el
Gariplikler garibine gitmemiş

Bir kuş sütü eksik olan masada
Karşındaki tabak boşmuş sadece
Demek tenhaları seven yalnızlık
Bizim gönlümüze koşmuş sadece

Yorganı, döşeği yadırgamadan
Uyku gelip konmuş kirpiklerine
Düşlere dalmışsın umursamadan
Açmışsın rüyanı sevdiklerine

Boynun bükülmemiş uyandığında
Hatta zevk almışsın horoz sesinden
Rüzgar pencereyi tıklattığında
Geçmemişim bir an olsun içinden

akşam olur…karanlık ne bilmezdim
Sen gidince …ilk kez geldi karanlık
Sen olsaydın hüzne izin vermezdim
Sen gidince …tebessümüm bir anlık

Demek ki ******* bensiz de güzel
Yokluğum canına tesir etmemiş
Ha benim ellerim ha başka bir el
Gariplikler garibine gitmemiş

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Dolmuştaki Kız
bir kaza olacak, korkuyorum
Şoför çaktırmadan göz ediyor aynadan
saçları ıslak kızın, yeni çıkmış banyodan

kız, etek umursamazı, bir gerdan cömerdi..
gözleri,... yeşili asfalta serdi
deli, delişmen;
gülüyor habire, gülüşmen

şoför çaktırmadan
göz ediyor aynadan
telaşla: 'inecek var ' diyorum
bir kaza olacak, biliyorum!

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Durum
Gönül ayrılığın
Değil farkında
Menzil şuralarda
Vuslat yakında
Su çoktandır akar
Kendi arkında
Tohumlar…. yüreğin
Has toprağında …

Avcımız barıştı
Çok var ki avla
Ne mümkün efendim
Av bul da avla
Can kuşu vurulmuş
Can tuzağında…

Ayrılığı gönül
Ayırdı tenden
Haber alır oldu
Her nefes senden
Bana ne sevgilim
Geceden, günden
Zaman uslu çocuk …
Yar kucağında …

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Dünya
Boyun büktüm oturdum
Boynumda dünya hey
Boynumda dünya hey

Zar zor buldum vuslatı
Yakaladım fırsatı
Koynumda dünya hey
Koynumda dünya hey

Kuruldu alemde masa
Badeler döküldü tasa
Bir kumarbaz dervişim
Oynumda dünya hey
Oynumda dünya hey

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Erzurum'da Tipili bir Gün*
Palandöken yeşilken de güzeldir
Lakin ne zaman başından kar eksik olsa
Koynundan yar eksik olur
Hep sevdalı olmak ister ejder tepesi
Duman eksik oldu mu baştan
Sevda da eksik olur

Demem o ki kar Erzurum kadar güzel
Erzurum’da kar nazlı yar kadar güzel

Huysuzlandı mı ayrılıklardan rüzgar
Önüne katar götürür beyaz oyuncakları
Derler ki rüzgar karı yar bildiğinden beri
Sarılmak istermiş ona
Kar kaçar rüzgar kovalar
Bir oynaşma mekanı olur ovalar
Titrer dağların bacakları

Elektrik telefon direkleri
Serviler gibi sallanmaya görsün
Anlarsın ki bükülürmüş çeliğin de bilekleri

Ama işte o anda o uğultuda
Bir yandan pavarotti çığlıkları eşliğinde
Bir konser dinler gibi hazlanırım
Bir yandan gamlanır içim …
Bir küçük ilaveyle
Eski bir türküyü mırıldanırım
“ esme rüzgar esme yarim yoldadır “

Hükümetin önüdür
Soğuk bir kış günüdür
Tipi yok mu insafın
Yarim bahar gülüdür

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Esrarlı Bir Gecenin Ardından
“ gök ile yer yüzü bitişik iken “
“ ol “ denilmeden evvel yani
sıralanmadan önce dağlar
dağların arasında yürüyesiniz diye
açılmamışken daha yollar
bir yol vardı senden bana
sen yine senken
ben değilken daha ben

içimdeki hüznün toprak kokan rayihası
bir ağaç dibinde alnım secdeye erdiğinde
ulaşır burnumdan ta ruhuma kadar
titrerim ötelerden “ sen “ dendiğinde

bir neşeli gecenin sonrasında ufkumuza tan indiğinde
hafif yumulu göz kapaklarımız perde yapılıp
hasret milyonuncu kez gösterime girdiğinde
Göz göze verip göz yaşlarımızı ikram ederiz “ asra”
sırf o esrarlı gecenin hatırına söylenmiştir
şu birkaç naçiz mısra

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:40 PM
*Eşkıya
Aşk geçmesin buradan
Sevdalara geçit yok
Yolları kesmişim şimdi
Harami başıyım

Sen yoksun yolcular arasında
Soyacağım kendi kendimi
Soyacağım kalbimi
Seni çalacağım

Yelteniyorum baskına
Eşkıyalık sökmüyor aşkına
Gözlerim yaşarıyor
Bakıyorum göz yaşısın
Bakıyorum göz yaşıyım

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Eve Geldiğinde...
Şarkılar söyleyerek eve her girişinde
Yapma çiçekler bile gül kokuyordu
Bir cam aynaya dönüşüyordu
Beton duvarlar

Nurlar iniyordu kristal avizelerden
Gözlerimizin sınırsız göklerine
Gözlerde bir yaman kamaşmışlık
Aşk kıvılcımları yerine

Dudaklarda sihirli tebessümler
Gamzelerde aceleci bir telaş
Çıldırtan bir ten kokusu
Burunlarla arkadaş

Aşk kıvılcımları yerine
Gözlerde bir yaman kamaşmışlık
Gözlerimizin sınırsız göklerine
Nurlar iniyordu kristal avizelerden

Burunlarla arkadaş
Çıldırtan bir ten kokusu
Gamzelerde aceleci bir telaş
Dudaklarda sihirli tebessümler

Beton duvarlar
Bir cam aynaya dönüşüyordu
Yapma çiçekler bile gül kokuyordu
Şarkılar söyleyerek eve her girişinde

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Fena Değil
Gamlı bir kış sabahı
Hava güzel
Ben kötüyüm
Sen fena değil

“ Öğle ile
ikindinin çağında “
Bir gül solmak üzre
Öz bağında

Yazı icat edileli beri
Dünyada yazılmış
En güzel mektup
Postacının elinde
Bana değil

Dökme yüzünü sevdiceğim
Sitemim sana değil

Gamlı bir kış sabahı
Hava güzel
Ben kötüyüm
Sen fena değil

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Gece Sayıklamaları
Gönül diliyor öpücük
Taze gonca dudağından
Gamze veriyor gülücük
Engeller var yanağından

Çekin dostlar perdeleri
Yar göğsünü açar oldu
Gündüz etti *******i
Mehtap bile naçar oldu

Üzüm şarabı istemem
Cam dokunur dudağıma
Saki sensen hayır demem
Ver testiyi kucağıma

Bir acayip nazar oldu
Alemi sardı velvele
Ne güzel bir karar oldu
Can ile canan el ele

Hiçbir şey söylemesem de
Acayip hal var bu demde
Kâinatın her zerresi
Raks eder bir tek hücremde

Gamze yorgun düştü çoktan
Dudaklar hala bakire
Güneş doğuyor ufuktan
Görünüyor yol fakire

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Gece Ve Gündüz
Derin karanlıkların içinde
Saçının telleriyle göğe asılmış
Bir parlaklık gibiydi yüzün...

Yüzünde ince bir tül gibiydi hüzün
Bir yıldız kaymaktaydı her gülümseyişinde....
İçinde ayrılıklar vardı geceye karşı
Ses sese vererek söylediğimiz Türkümüzün

Bir bahar nefesi alıp aceleyle açan gülümüzün
Rengi seçilmiyordu yüzünün şavkından
Belki de en tantanalı anıydı ömrümüzün
Akıyordu nehirler gülistanımızın altından

Bir tanecik gecemle ayrılık vakti geldiğinde
Alıp başını gittiğinde sabah ezanlarıyla....
En çok sehere yandım,seherde ağladım en çok
Avundum durdum gönlümün yalanlarıyla

Derin aydınlıkların içinde
Saçının telleriyle göğe asılmış
Bir güneş gibiydi yüzün
Yangınları o yüzden sönmüyordu
Mümkünü yok gönlümüzün...

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Geçmişten Bir Gün
Aşk derdiyle öldüğün gündü ey sevgili
Verdiğimizde seni toprağın kucağına
Felekler ağladı peşinden
Bütün toprakları yer yüzünün
Bu yüzden
Aşk balçığına döndü

Hatırlıyor musun daha dündü
Rab “secde “ dedi
“ hayır “ dedi..
Melek
Şeytana döndü

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Gidersem *
Çeker gidersem alemden
Alemler alemsiz kalır
'hiç ' ten dem vurur kitaplar
Defterler kalemsiz kalır

Ateşlemez aşklar kanı
Kalmaz sevda heyecanı
Meyler serhoş etmez canı
Meyhaneler demsiz kalır

Yol düşman olur yolcuya
Han kapı açmaz hancıya
Konuklar düşer sancıya
Hastalar hekimsiz kalır

Aşk ilinde bir vaveyla
Ağlaşır her can sırayla
Mecnunu tanımaz Leyla
Aslılar Keremsiz kalır

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:41 PM
*Giyinmeyin
Kendisi de sarhoş olmuş
Saki gibi bu gün bulutlar
Yalpalayışlarından belli
Gözlerinden kıvılcım
lar
fışkırtarak
Dizlerini koyup dağların başına
Naralar atarak
Birazdan aşık
lar
a
Badeler yağdıracak
lar

Giyinmeyin yağmurluklarınızı
Şemsiyesiz çıkın sokak
lar
a
Koşun yıkın çatılarınızı

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:42 PM
*Gönlümdeki Halin
Nadas toprağına atılmış tohum gibiydi
Gönlümdeki halin
Akıttığım iki damla yaş
Yetti papatya olmana
Yetti servi olmana

Servi dalına konmuş bir kuş
Gibiydi gönlümdeki halin
Uzaktan atılan bir taş
Yetti uçup gitmene
Yetti kaçıp gitmene

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:42 PM
*Güneş Özlemi
Beyaz
Ve temiz
Ve gelin duvakları
Kadar güzel kar..

Rüzgarla oynaşması hoş
Çocuk ellerinde topken sarhoş
Ve bazen kardan adam
Bazen onun da elleri bomboş

Beyaz
Ve temiz
Ve güzel
Kar

Gökten düştüğü
Günden beri
Onun da sevenler kadar
Derin bir özlemi var
Bulutlara
Göklere
Geldiği sonsuzluklara

O yüzden her rüzgarla
Koşuyor ufuklara

Parmak uçları
Delik postalları içinde üşüyen
Çamları kırık evlerinde
Bir sevgili bekler gibi
Bir kova kömür bekleyen
İnsanlar nasıl beklerse
Ufkun arkasında nazlanan
Ve sanki ışınları bile buzlanan
Güçsüzlükten huzursuzlanan
Güneşi …
Kar da öyle bekliyor

Ve bilir misiniz ki
Beyaz
Ve temiz
Ve güzel
Kar
Güneşi herkesten
Daha çok özlüyor

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:42 PM
*Güzellik Uykusu
Ben bu göğün güneşiyim
Doğuşum yüzünü görmek için
*******in en has yıldızıymışsın
Batışım bunu göstermek için

Düşme hayretlere gördüklerinden
Evrenin zerreleri bahsederse benden …
Gösterip anlamımdan anlamlar,
Yüzümün aynalardaki bekçileri
Seni tanımlar ….

Coşkunluğumu anlatır
Karaları kaplayan derya
Göz yaşlarıma naziredir
Eteklerine akan sular
Ve yağmur dolu bulutlar
Var ya

Düğün dernek bitti diye indirsen duvağını
Görür korkarım felekler ağladığını
Başlar damlaların deryaya karşı saltanatı
Budur işte Hızır Aleyhisselamın ab-ı hayatı

Ki akıp dolduran odur gönül havzumuzu
İçmeden uyumayız güzellik uykumuzu

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:42 PM
*Hatırlama Yüzdesi
Bırakılmış sigara gibi
Her kahvaltı sonunda
Hatırıma gelirsin

Aşıkken hep dişim ağrır
Dişçi Erman’dan önce
Hatırıma gelirsin

Kurt gibi acıkırım
Yürüyüş bittiğinde
Sıcak somundan önce
Hatırıma gelirsin

Ne zaman çok susasam
Bir damla su arasam
Hatırıma gelirsin

Yine de çıktığın olur
Sevgilim hatırımdan
Toru-topu, toplasan
Bir kez nefes alırken
Bir kere de verirken
Hatırıma gelirsin

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 02:42 PM
*Hep Seninleyim
ulaşmaya görsün bir kere gamzelerine
azar işitseler bile izzet - ikram yerine
misafir olur kalırmış günlerce...el bakışlar...
ve uğramadan gitmezlermiş gözlerine

çektiğin gün perdeyi sıkıca pencereye
aşık bakışlar süzülürmüş el ele göğe
yıldızlara, mehtaba, güneşe pay olup
inerlermiş tekrar gözlerinle sevişmeye

anladım ki beyhude bir kıskançlık içindeyim
bir alem benimledir, ben ne zaman seninleyim
bir bütün aleme bakmaktayım gözlerinle
bütün bir aleme bakan gözlerinleyim

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:25 PM
*Her Yerde Perde
Bir iki duvar bir iki perde
Senin olduğun her yerde
İşte hayat, işte ölüm, zaman,mekan
Eser bende ben eserde

Besteler özleyen yaralı ruhum
Sükuna ersin bir ses ver de
Dediğimi duyup sevgili
İhtilaller yaptı sözlerde..
Besteler döktürdü aşkla ilgili…
Rüzgarın sesi o..ritmi o dalgaların …
Hüzünlü bir nihavent geçer fasıl
Ney kesik öksürüklerle bir haber verir:
Der ki..haydi… vakti geldi ağlamanın
Demidir son baharın.....

Sönmez mi hiç sinedeki ateşler
Seher yeli bağrımıza eser de
Vuslata dair müjdeler duyarız
Gece vakti göklere süzülen seslerde
Bir hulya....bir rüya..bir düş görülür
Uykunun ağırlaştırdığı gözlerde

Anlamadım ben bu işten
Bir haber aldım gelişten
Bahis başladı gidişten
Yol azığın aşk dediler
İçeceğinse ateşten
Dedim ki hazırlıklıyım
Bir kebabım ki razıyım
Hem ateşten hem de şişten

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:25 PM
*Her Bakışımda…
Her bakışımda
Ayrı bir yüz yüzün
Her görüşümde
Yeni bir aşk aşkım

Gözlerimin gözlerine
Her dalışı
Nehrin aynı yerden
Tekrar akışı

Bir ayrı tat verir
Dudakların her öpüşümde
Bir başka sıcaklık hissederim
Tenini her örtüşümde

Mutluğu yeniden tanımlarım
Şuh kahkahalarla her gülüşünde
Bir başka salınma üretir bacakların
Her yürüyüşünde

Bütün sakiler dolaşır peşimde
Bütün meyhaneler kapı açar bana
Esrarını çözmek için
Dilinden içtiğim badenin
Divaneler koşar sana

Seni her içişimde
Yeni bir sarhoşluk gelir başıma
Yeni bir aşk pay edilir her bakışıma
Her bakışımda ayrı bir yüz yüzün
Her sevişim ayrı bir aşk destanı

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:25 PM
*Her Şey Seninle...
Bu meydan iki can için
Çıkmadım meydana sensiz

Doğmadım ben tek başıma
Gelmedim cihana sensiz

Her gece çağıran sendin
Varmadım ben sana sensiz

Davet edildim cennete
Hoş gelmedi cana sensiz

Kabul etsem padişahtım
Hükmetmedim ana sensiz

Bu meydan iki can için
Çıkmadım meydana sensiz

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:25 PM
*Hikâye
Nedir amaç
Bilinmez gaye
Anlatılır asırlardır
Aynı hikâye

Bir geliş ki aynı yönden
Bir gidiş ki aynı yöne
Boşluğa atılan bir ok
Gidiyor döne döne

Evet..evet…
Boşluğa atılan ok..
Saniye süren şok
Var var mı,yok yok mu
Belki var belki yok

……..
Alış veriş çabuk biter
Tez tükenir sermaye
Ölüverir hikayeci
Biter hikaye

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*İhtimal
Yine bu gün sevgili
“ mümkün “ ün sınırında …
Gizli ve görünmez elbisesiyle
Dolaşıp duruyor aşk yollarında

Geleceği aşikar
“Gecenin bir yerinde “
Toplamış halde bütün sırları
Karanlık gözlerinde..

Hem ayrılık hem kavuşma
Bulunur dağarcığında
Hangisi mönüde var bu gece
Anlarız uğradığında

Bir başka “letafet “ varsa sesinde
Çek perdeyi kıyarak mehtab ve yıldızlara
İzin ver başlasın yolculuk sonsuzluklara

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*İkindi Söylemeleri
Kekik kokulu patikalarda
Ayak izleri var zamanın
Yosun tutmuş ihtiyar taşlar
Kamburu çıkmış dağların

Yolcu yorulmak üzre belli
Yükü gönülden ibaret
Çok uzun senelerden beri
Gelmez menzilden işaret

Rüzgarda uçuşuyor kartal tüyleri
Kuytularda belirsiz uğultular
Bir kasavet kaplamış gökleri
Bir şimşekl... ormanlar tutuştular

Yangın...yangın üstüne yangın
Kurumuş ağaçlar, barut gibi dallar
Sağnağın tam zamanı şimdi
Alevlere dargın yağmurlar

Bir derin sancı var ırmakta
Su kuma küskün...kum suya düşkün
Denizler sessizce ağlamakta
Gemiler mahsur... vakti gelmişken göçün

Kekik kokulu patikalarda
Ayak izleri var zamanın
İkindi gölgesi altında
Tam sırası ağlamanın

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*İkramdan Önce
Bir tadımlık hayat, bir adımlık yol
Kaybolup gitmişiz mesafelerde
Zaman bir ağ atmış gök kubbemize
Saklanmış avcılar baş köşelerde

Hangi kurban isyan etti ki ağa
Zaman durdu birden an nerelerde
Kim ok attı seher vakti balığa
Deryalar dupduru kan nerelerde

Kaç adım atacak bu yolda yolcu
Mola hakkı var mı han nerelerde?
Hancı hak istiyor ikramdan önce
Verelim eyvallah can nerelerde?

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*İnce İşler
Desen ne çıkar ki
Söz bilirim ben
Diyebilmek gerek
Öz bilirim ben
Alemin sırrını
Ederken seyran
Kendini görmeyen
Göz bilirim ben

Ben nice alış
Verişler gördüm
Ağlamaktan acı
Gülüşler gördüm
Dünyada yüzleri
Olan yıldızlar
Ve doğmak bilmeyen
Güneşler gördüm

Gözden ötesini
Görmek gerek
Görmek nasıl olur
Göstermek gerek
Hayat ayaklara
Dolanan iplik
Yar ile bir olup
Örmek gerek

Ben ilme ilme
Örüşler gördüm
Bin desen oldum
Bin bir desen oldum
Ne senden başkayım
Ne sen oldum
Vermek diye alışlar
Almak diye
Verişler gördüm
Gitmeye benzeyen
Gelişler gördüm

Daha nice nice ….
Bunlardan bile ince
Söz bilirim ben
Desem ne çıkar ki
Söz bilirim ben
Diyebilmek gerek
Öz bilirim ben

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*İstemem
Şimdi susuş mevsimi
Ses istemem
Şarkıların senin olsun
Kes istemem
Beni bana bırakıp git
Heveslenme sevdaya
Heves istemem
Bir deli rüzgar gibi başımda
Es istemem
Şimdi susuş mevsimi
Ses istemem

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*İyi ki…
İyi ki yıldızsın göğümüzde

Her tan vakti sen doğsaydın
Yüzünden dökülen ateşlerle
Ne derya kalırdı ne umman
Güneş olsaydın

İyi ki yıldızsın göğümüzde

Ormanlar tutuşuyor olurdu
Dağlar kor olurdu
Bulutlar ağlıyor olurdu
Rüzgar olsaydın

İyi ki yıldızsın göğümüzde

Daha kopmadan bulutundan
Fıkır fıkır kaynayan
Beyaz bir lav olurdun
Kar olsaydın

İyi ki yıldızsın göğümüzde

Yıldırımlar saçan gözlerinle
Ateş dökülen yüzünle
Uzaklardasın iyi ki
Ey sevgili
Ne olurdu halimiz
Girip koynumuza
Yar olsaydın …

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*Kâbus
Söz gecede büyüyor
Göz bebeklerinle beraber
Kulaklara bir fısıltı hücumu
Dudaklarda anlatılmaz bir keder

Rüzgarın tüllerini okşadığı
Bu işlemeli yorgan altında
Kim bilebilir ki kim kime ne der
Kim sözün boynuna ilmik geçirir
Vuslatın debdebeli saltanatında

Söz gecede büyüyor
Göz bebeklerinle beraber
Ses, sesiz çığlıklara dönüşüp
Dağınık, perişan ve derbeder
Bir sevdadan veriyor haber

Ve işte vakit saat geliyor
Sevgili el koynuna
Davul zurnayla giriyor

Pek uğurlu saymazlar ama
Gecenin tam yarısında
Gök gürlüyor

Söz gecede büyüyor
Göz bebeklerinle beraber
Kulaklara bir fısıltı hücumu …
Dudaklarda anlatılmaz bir keder …

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*Kara Gözlerinde....
beş yıldızlı bir ayrılığın tam ortasında
hüzünle kardeş kardeş yatıyorduk
istanbulda bir otel odasında

ellerini gördüm ellerime uzanmış
karanlığa alışınca gözlerim
anladım ki gözlerin gece kadarmış

uykuları gizlemişsin sıcaklığımda
düşlerine gül kokusu serpmişsin
dikenler bitmiş yüreğinde
kalbine her uzaklığımda

kâbuslara geçit vermiş perdeler
soluksuz kalmışsın ******* boyu
hasretten nefes alamadığımda

sen ben ve hudutsuz sırlarıyla gece
buluştuk gözlerinin derinliğinde
koynuna almıştın ayı gizlice
ufukta güneş yükseldiğinde

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:27 PM
*Karanlığın Egemenliği
Bir kadim aşinalığı var ruhumun
Atmosfere egemen karanlıklarla
Buna rağmen gözlerine meftunum
Buna rağmen sulh içindeyim ışıklarla

Seher yeşil gözlerinin hatırı için
Koşup geldi yine milyarıncı kez
Sevgili sarıldı boynumuza yine
Zifiri karanlık rengi kuşkularla

Faniliği dayatıp durur zaman ısrarla
Tüm yollar mahkumdur aynı kavşağa
Ölümcül şakalar yapıyor yolcularla
Gece vakti kervanbaşı kalkmış ayağa
Kâbuslar dans ediyor ağır uykularla

Güneşin milyonlarca ışık yılı ötesinden
Bakıp durmaktayken mavi okyanuslara
Karşılaşıverdik çimen yeşili gözlerinle
O an işte o an anladım ki ey sevgili
Gözlerinden geçmektedir, gözlerinden...
Zifiri karanlıklara yenilmemenin yolu

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*Macera
Ne yarındayım ne de dündeyim
El pençe zamanın önündeyim
Yaşıyorum hissederek bu ‘an’ ı
Bir başka alemin ben göğündeyim

Her iki gözümü bana bırakıp
Açmış can gözümü sevgili bakıp
Göz kapaklarımın perdelerinde
Roller kesmedeyim filmler oynatıp

Roller türlü türlü oyun değişik
Yokluk kapısında varlıktır eşik
Ağlarım hasretten çocuklar gibi
Dünya uyutmaya amade beşik

Sevdim bu rolü ben,bu macerayı
Unuttum geldiğim o maverayı
Yeni bitirmiştim kahvaltımı ki
Dediler demlendi ikindi çayı

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*Ne Şiirler Söyledim Sana
Ne şiirler söyledim sana
Ne laflar ettim
Tüm varlığın
Harflerimin eseri..

Ey sevgili ya anlamım ol
Ya ver harflerimi geri

Sözcüklerden kaldırımlar döşedim
Bitip tükenmeyen sevda yoluna...
Bir sadık yolcudur ruhum
Ezelden beri

Sevgili aşk...yiğitliğimin eseri
Gir artık yüreğimin koluna
Ver ötelerden haberi

Yepyeni seherler gerek gönlüme
Şafaklar naz edip durmasın söyle
Aşık mı çabuk usandı geceden
Aşk mı böyle

Uykuluyken bir kere daha güzeldi gözlerin
O yüzden sabahı kovdum kapımdan
Çok göz yaşları döktüm
Kaybolan mahmurluğuna
Olmasın haberin ağladığımdan

Ne şiirler söyledim sana
Ne laflar ettim
Harflerimle bu yüzden
İftihar ettim

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*Nisan Bir Şiiri!
Horoz kardeş dedi sabah oluyor
İçimde bir sevinç, yüzüm gülüyor
Tıraş oldum şarkı, türkü, ıslıkla
Kahvaltı hazırmış, davet geliyor

Kahvaltı bitti ki dış kapı çaldı
Kapıcı eşikte yerini aldı
Takım elbiseli, tıraşı temiz..
Saygıyla, özenle sipariş aldı

Giyinip kuşanıp çıktım dışarı
Gördüm pırıl pırıl hep sokakları
Çöpler temizlenmiş daha geceden
Sulanmış asfaltlar, bordür taşları

Su gibi trafik baktım akıyor
Her kes neşe ile yola çıkıyor
Kavşakta her şoför basıp frene
Dikkatlice lambalara bakıyor

Yayaya bir saygı aman Allah'ım
' Buyur geç efendim, ben duracağım '
Diyor kaptan bir yaşlıya saygıyla
Sevinçten vallahi çıldıracağım

Hele duraklarda ayrı bir düzen
Ne birini iten ve ne de ezen
Yaşlıya, kadına bir hürmet sorma
'Önce ben ne demek ', önce buyur sen!

****
Vardım işyerine huzur içinde
Ne var gazetenin ilk haberinde
Büyük bir azalma olmuş ülkemin
On milyonu bulan işsizlerinde

İsteyen işsize iş bulunacak
Her sofrada sıcak aş bulunacak
Hallolacak bir bir ağır sorunlar
Sanma ki gözlerde yaş bulunacak

Milli gelir olmuş otuz bin dolar
Esnafın kasası dolarla dolar
Artık imkanı yok hortumlayamaz
Devletin malını malum zırtolar!

Kimse görev vermez yeteneksize
Koltuk kaptırılmaz çulsuz,ipsize
Tertemiz olmuştur artık siyaset
Kapılar kapalı her edepsize

Saygı üst düzeyde insan hakkına
Bakmaz kimse mezhep,inanç farkına
Kim çomak soktuysa hak razı olsun
Şu kahpe feleğin bozuk çarkına

Üstelik girmişiz çoktan a-be-ye
Nice hak tanıyıp şahsa, breye
Ederiz sadece biz hakka kulluk
Eyvallahı kesip ağaya beye

Hortumcuya akmaz kamunun malı
Siyaset tertemiz ve pâk olalı
Her kes verir vergisini üstelik
Devlet adil, eşit vergi salalı

Bir an bile gecikmiyor adalet
Halka müşvik davranıyor bu Devlet
En affedilmez suç sayıyor talanı
Kanuna,yasaya saygılı Millet

Kanun artık yüce hukuk üstündür
Bölünmezdir vatan çünkü bütündür
Artık kimse söylemiyor bu sözü
' Dün dündür efendim bu gün bu gündür '

***

Her yurttaşa eşit, çağdaş eğitim
Geliri adilce hakça dağıtım
Ne hile, ne hurda, ne dalavere
Nizamlı, düzenli bir alım satım

Karar verir zamanında mahkeme
Hukuk hakim olmuş bütün ülkeme
Kuyruklar son bulmuş hastanede
Her fakir ulaşır rahat hekime

Aman ne demekmiş bıçak parası
Hepten sona ermiş ' evrak arası '
Bir dakika sürmez gelir ambulans
Ölü rehin kalmaz morkta dahası

Bu noktaya geldi benim Türkiye'm
Daha ne söyleyem daha ne diyem
Eski usul ile yazdım bir destan
Olsun bir Nisanda size hediyem

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*Nisan Yağmuru
Gözlerinde koyu yeşil egemenliği
Şu canım Nisanda...
Yumurcak tomurcuklar
Filizlenmiş vücudistanda
Bir yağmur dökülse
Gül bahçene gözlerimden
Velveleler kopacak gülistanda

Bir kış boyu
Kalbimizi mesken tutmuştu hicran
Nisan ile bin neşeye kulaç attı gönlümüz
Her çatlayan tohumla beraber
Bin bir bereketle tazelendi ömrümüz
Gizli lezzetler bulduk hatta hicranda

Gözlerinin aşka hükmettiği devranda
Şu canım Nisanda...
Göz yaşlarının ıslattığı her karışta
Ölümsüz güller açmaktaymış alemde
Bahçıvanlar hayrette...
' Oluşlar ' sanki ' ölüşler ' le yarışta
Gözlerini açtığın her anda...

Müjdesi geldiğinde çatlamış topraklara
Bereketli Nisan yağmurlarının
Sanki dudakların değmişti tüm yapraklara
Sıcaklığı sinmişti dallara kucağının

Ve aynı anda
Bir yağmur döküldü
Gül bahçene gözlerimden
Şu canım Nisanda
Bahçıvanlar hayrette......
........

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*Nisan Yağmuru Gibi
Aldım yari
Meyhaneye götürdüm
Sarhoş oldum
Aynalara tükürdüm
Yıktım duvarları bakışlarımla
O akşam bir bilsen
Ne kadar hürdüm

Ne açlığım kaldı
Ne susuzluğum
Seher vakti geldi
Kayboldu huysuzluğum
Uykusuzluğum

Sonra baktım
Yaz toprağı gibi
Çatlamış dudakların
Nisan yağmuru oldu
O yüzden dudaklarım

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*O An Bir Türlü Gelmiyordu...
Aşk, gözlükleriyle bile göremiyordu
Şuh rakkaselerin diz vurduğu çardakta
Arz sarsılmamak için direniyordu
Bir damla bile kalmamıştı bardakta
Bade tükeniyordu

Kızgındı meyhaneci, küskündü hatta
Mihnet şimşekleri çakıyordu
Nisan yağmurları beklediğimiz göklerde
Bir ufak hatır bile saymıyordu bulutlar
Arap kızı sahiden camdan bakıyordu

Kan çanağına dönmüş uykusuz gözler
Bir vefa suçlusuna mezarlar kazıyordu
Merhameti meze yapmış bakışlarıyla
Sevgili önümde tökezliyordu

Aldanmalara talimli yorgun yüreğim
Müteyakkız gamzelerden hileler seziyordu
Sevgili diyordu ki..söyleyeceğim....
Bir türlü söylemiyordu...

Bir türlü söylemiyordu...
Ki söz aşkın ta kendisi olmuştu o an
Doruktaydı heyecan
' o an '..bir türlü gelmiyordu...

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*O Değildi
Benim “ o zaman “ gördüğüm
O değildi
İplik iplik eğirip ördüğüm
O değildi
Merakım benim sendin
Hayat,ölüm, zaman
Kördüğüm o değildi

Zamana meydan okuyan duruşunla
Bir ihtişam heykeliydin ey sevgili
Dağıttın kendini bir olup sarhoşunla
Başın eğildi

“ o “ sanmıştın yüreğini kadeh yapıp
gözlerine gözyaşları damlatan sakiyi
Saki o değildi

Secdeyi bile reddeden başın
Ey melek aşka eğildi

Aşk o değildi

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:28 PM
*Okuyor musun?
bakışlarınla yeşile çevirdiğin
kahverengi gözlerim
şu beyaz kağıtlara ne zamaaan baksa
çayır çimen açar defterlerimde
okuyorsun zannıyla yazıyorum
kağıt üstüne döktüğüm ne varsa

tuşa her dokunduğunda parmak uçlarım
yedi yıllık bir hasretle ellerini avuçlarım
ekranımda beliren her harfin
vardır yaşanmış bir macerası
ayrılığın buradaki adıdır
verdiğim her satır arası
şiirlerim evet anlatmakta aciz seni
çünkü başları dumanlı aşık harflerin
sen okursun umuduyla yazıyorum
kağıt üstüne döktüğüm ne varsa

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:29 PM
*Öyle Bir Şarap ki Aşkın
Saklamışım yedi kat
Yerin dibindeki mahzende
Öyle bir şarap ki aşkın
İçemem her sofrada
İç desen de

Öyle bir şarap ki aşkın
Sarhoşluğumla yaşıt
Bağlar yaratılmadan önce
Asmalar bitmeden daha
Seninle ben her gece
Sarhoş çıkardık sabaha

Bir birimiz vardık kadehlerimizde
Camın gözlerimize vuran şavkı
Yıldızlarla saklambaç oynardı hani
Bir tatlı çakırkeyflik peyda olurdu
“ Her sabah her seher “ yüreklerimizde

Yine bu şehre doğan güneşle birlikte
Göz kapaklarımız hafifçe aralanırdı
Bu meyhanede herkes
Bizi tanırdı

Saklamışım yedi kat
Yerin dibindeki mahzende
Öyle bir şarap ki aşkın
Meyhanesi göklerde

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:29 PM
*Öylesine Bir An
Yenemem öfkemi bu vakit
Hırslanırım başım ağrır
Bir an ki bu… yerinde,sabit
Sevgili yarım bir tebessümle
Tüm anları huzuruna çağırır

Binlerce dakika
Bir arada
Mazi orada
Hal orada
Gelecek
El pençe
Bekler sırada

Umutları yüklersin
Yıldızlı bir geceye
Bir bakarsın
Güneş doğar
Tan ağarır

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:29 PM
*Paylaşım
Kim bir kadeh içse ben biraz sarhoş...
Kim sevse gönülden benim gönlüm hoş
Kim nerde ayrılsa sevdalısından
Sanırım o benim, benim kalbim boş

Kimin canı yansa dünya yüzünde
Kim boğulsa dertte,gamda, hüzünde
İçimde tarifsiz bir volkan patlar
Yiterim dünyanın deli düzünde

Nerede bir düğün, türküsü benim
Nerede bir sancı, duyar bedenim
Nerde bir çocuğun çıksa ateşi
Alevler içinde yanar bu tenim

Sürüden ayrılsa garip bir kuzu
Çekilir gözümden gece uykusu
Sanırım dünyanın bütün kurtları
Kurmuşlar her yerde canıma pusu

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:29 PM
*Perde Çekilmemişken
Ufuklara perde çekmeden önce felek
Tan vaktini özlemlerle beklerdik
Güneş yükseldikçe göğe gülerek
Ağaç diplerine gölge ekerdik

Mehtabı hiç görmemiştik
Yıldızlarla yoktu aşinalığımız
Akşam el ele tutmamıştı gamla
Geceyle tanışmamıştı daha dünyamız

Ufuklara perde çekmeden önce felek
Şen şakrak bir sabah ümidiyle hepimiz
Uykuya dalardık şarkılar söyleyerek
Önümüz sabah diyerek …..

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:29 PM
*Randevu Telaşı
Alem her deminde yaşıyorken bahar
Benim sonbaharla bir randevum var
Göçer giderim,geçer giderim
O yüzden telaşım var

Sabah hüzünlüydü “can”
Çimenler sarmıştı tel tel dağları
(Öyle güzel taramıştı ki rüzgar)
Saçların belleyip örükler ördüm
Ak düşmüştü yeşile bu sonbahar
O yüzden bir mola istedim
Vermedi zaman

Sineklere ağ kuran
Örümcek gibi kesmiş geçitleri
Zaman, elinde ferman

Can dedi hadi git buluşmana
Ayrılsak ta üzülme
Bir vakte erdin ki
Rüzgar serinletmez,
Yağmur ıslatmaz
Sevda vurgun vurmaz,
Aşk ateşi yakmaz
……..

Yorgunum su içiyorum avuçlarımla pınardan
Sihirli bir titreyiş var sularda
Sarhoş naraları yükseliyor bir viraneden
Bir ruh ayak sürtüyor patikalarda
Yıllar var ki ben bu yollardan
Geçer giderim, göçer giderim
Ara sıra konduğum da olur
Zaman hanlarında

Gördüm, bildim, selam verdim hancıya
Dostlar bana “ han “ ı anlatın
Canan her sabah aynamda benim
Bir iki sözcükle canı anlatın

Can …bedenle yine kavgalarda
Can paniklerde,can zorda, can darda

Islık çalıp duruyor rüzgar tenhalarda

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:30 PM
*Rüyayla Karışık
Nefesli bir çalgının kederli inlemesi gibiydi sesin
Ruhlarımızın ürpermelerle selamlaştığı gecede /
Tanıdık şikayetler, bildik öf keler:
Sana ve bana eşlik etmek hevesiyle,
Ses sese vermiş efkarlı şarkılar söylemekteler

Sana ve bana ışıklar sunan onca yıldızın
Kapkaranlık felek perdesine akseden
Ürkek, mütebessim, umutlu çehresinden
Gözlerimize dökülen muhteşem ışığın....
Nurunu görebilseydiniz eğer gözlerimizde
Bulamazdınız bu demirbaş hüznü sözlerimizde

Ayrılıklar...bir küçük ayrıntısıdır aşk bahsinin
Nasıl bir bütünlük yaratabildik ki buluşmalarda
Vuslatın bedenlere köprüler kurduğu anlarda bile
Sen sensin ve ben benim en ateşli kavuşmalarda
Bilmem kaç ışık yılı mesafe en yakın canlarda bile

Sonsuza dek çınlayıp duracak evrende
Nefesli bir çalgının kederli inlemesi gibi sesimiz
Ve ben bir ateşli aşk ile seni sevdiğim müddetçe
Her nefes alış bir şarkı olacak insanlar için
Sen hiç dinlemesen de

Sevişmeler için ışıkları kovduğumuz *******de
Yüzün hep ay olacaksa ve gözlerin yıldız
Bil ki ey sevgili biz ebediyen ayrıyız

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:30 PM
*Sana Böyle Kavuşacağım!
Bu gece komşuluğa çıkacaktım
Gözlerini isteyecektim bütün insanların
Ellerini isteyecektim
Yüreklerini
Gönüllerini
Hatta dudaklarını…

Bütün insanların gözleriyle bakacaktım gözlerine
Bütün insanların elleriyle tutacaktım ellerini
Bütün insanların yürekleriyle sevecektim seni
Bütün insanların dudaklarıyla öpecektim dudaklarını

Hasretim ancak öyle dinecekti
Ateşim ancak öyle sönecekti

Kıskandım

Aşka “bu an “ yetmiyor
“bu anda “ hazır olanlar da
Olacaklar da

Seni geçmişle de sevmeliyim
Seni yarınla da

Geçmişte kalan gözlerimi istiyorum
Geçmişte kalan ellerimi
Geçmişte kalan yüreğimi
Geçmişte kalan dudaklarımı
….Ta çocukluğumdan bu güne…

Bu güne gelsin istiyorum yarın ki gözlerim
Yarınki ellerim
Yarınki yüreğim
Yarınki dudaklarım
Yarınki kucağım
…bütün geleceğim…
…ta ihtiyarlığımdan bu güne..


Bu mekanda bu zamanda
Ama dünle de ama yarınla da
Seninle,burada,şimdi,şu anda
Buluşacağım

Geçmişten bu ana..dünden bu ana
Bu andan düne..bu andan yarına
Durmadan koşacağım
Sana böyle ulaşacağım
Sana böyle kavuşacağım

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:30 PM
*Savunma
Geri çekilenlerden biriydim
O dehşetli savaş meydanından
Dost ordularla birlikte
Korkaklarla beraber

Zafer taçlarını çok hayal etmiştim ama
Saçkıran illetine düştüm neyleyim
Hıçkırıklarla girdim odama
Bak perdeler kımıldıyor usuldan
Seninleyim

Kuşkular siniyor atomlar dünyasına
Bir titremedir alıyor elementleri
Köşe bucak kaçıyorum ölümden
Rüzgâr yokuşlara koşuyor
Sular öpüyor bentleri...

Çoktandır ricat boruları çalıyor felek
Bir yandan taşlar bağlarken ayaklarımıza...
Ömrümüzü beyhude geçirdik sevgilim
Barışlar hayal ederek....

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:30 PM
*Sebep
Bu da hakkın imtihanı
Karanlık sardı cihanı
Felek ki çıktı meydana
Dar kıldı bize meydanı

Neden,niye, nasıl. acep?
Ne varsa bahanedir hep
Aramam başka bir sebep
Kahreden candır bu canı

Ateş ateşi söndürsün
Kurtarsın ateşten canı
Bakışın aşka döndürsün
Kalbimdeki heyecanı

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:30 PM
*Seher Vakti Aşk
Çetin ******* ve derin uykular sonrasında
Nazlı ışıklarıyla söken şafağın
İlk müjdesiydi aşk

Bunalmıştı can bir hicran ortasında
Daralmıştı nefesi ayrılıklardan
Aralık bırakılan pencerelerden
Kokuları giriyordu bir aşığın
Vuslatın can bahşeden
Busesiydi aşk

Karanlık yendiği pehlivandı ışığın
Seher kurtarmıştı alemi ahlardan
Azad olmuştu canı aşığın
Ferman büyük padişahlardan
İşte o an işte o an
Bir özgürlük bestesiydi aşk

Sevmişti gönül aşkın tutsaklığını
O yüzden buruk bir tat aldı
Seherin eşsiz bestesinden
O yüzden daldı aşk uykusuna
Vazgeçti bülbül sesinden
O an hal bu ki en yanık
Bülbül sesiydi aşk

Sevgili göz kırpmaktaydı pencereden
Şafaklara ışık veren yeşil gözlerinden
Aleme davetkar bakışlar yayılmaktaydı

Bir adım kalmıştı
Bir tek adım kavuşmaya
Aşık başladı koşmaya
Padişahın gözdesiydi aşk...

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:30 PM
*Sen
Sadece bir adım var benim
Sevgilim senin yanında
Kastetmek için arama
Canım senin canında

Bu sevda meydanında
Sevgili bulamazsın
“Sevgi “ senin yanında

Sadece bir gölgem var benim
Aslı sensin her gölgenin
Sen miydin diyen bana
“Peki ama gölge nerden
Oluyormuş senin “

Kusuruna bakma gözlerimin
Hiç seni görmüyor diye
Acımışsın onlara da
Görmemeyi etmişsin
Hediye

…..

Sen sen sen
Senden çok bensin
Bir bilsen

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:34 PM
*Sen Seni Sevdin
Bir gece usulca bana sokuldun
İtiraf et hadi biraz çok oldun
Beni bulduğunu sandın beyhude
Yani demem o ki sen seni buldun

Bir ateş topuydun alev alevdin
Aşkta efsaneydin, sevdada devdin
Aşk gönle düşünce her can sevgili …
Yani demem o ki sen seni sevdin

Hani görmüyordun,hani sen kördün
Bu aşk oyasını ya nasıl ördün
Gözlerimde buldun demek ışığı
Yani demem o ki sen seni gördün

Ben seni seyrettim sen bana baktın
Kendi kendine sen çok çok ıraktın
Aşk gönle düşünce ne varsa yakar
Yani demem o ki sen seni yaktın

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:34 PM
*Sen ve Ben ve Akşam
Dokunaklı şarkılar kulaklarımızla
Haşır neşirdir akşamın dar vaktinde
Heyecandan terleyen avuçlarımızla
Yanaklarımıza gamzeler kondurduğumuzda
Rüzgârlar öpüşür dudaklarımızla

Yürekler şimdi türküler söyleyecekler
Yürekler şimdi ezgiler dinleyecekler
Eşlik edeceğiz bir aşk şarkısına
Ey sevgili sıklaşan soluklarımızla

Bir kalbe diğer bir kalp ne söyler
Bir akşam vaktinin sessiz serinliğinde
Hak bu vakitte ' aşk ' halk eyler
Bir tohum çatlar bir yürek derinliğinde

Zaman sonsuzluk harfleriyle bir tarih düşer
Faniliğin soldurduğu gül yapraklarına
Çiğ tanesi erimeden önce bir ' hû ' çeker
Sonra düşer ebediyet topraklarına

Bir velvele bir figan bir naz bir titreyiş
Sular büklüm büklüm, rüzgar har har
Karşıda tüm ihtişamıyla çünkü yar var
Hasret son deminde /bitmek üzre bekleyiş

Dokunaklı şarkılar kulaklarımızla
Haşır neşirdiler akşamın dar vaktinde
Ben ve akşam / kol kola geziyorduk
Ayrılığın baş kentinde

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:34 PM
*Sen,Ben,Aşk
Sen,ben,aşk ve hüzün
Dünyanın en alâsıyız
Mest olmuş gönlümüz
Yine aşkın belasıyız
Korkumuz yok bu sınavdan
Kurtulmuşuz telaştan
Eşiklerde bekler bendeler
Biz misafirin hasıyız
Gerçi değiliz çok şeyde üstat
Sevda meydanında amma
Muhabbet dehasıyız
Canlar etmekte feda
Gözlerin ve kakülün
Mahvoldu gönlümüz
Perişanlık sahasıyız
Kakülünün aralanıp
Gönlümüzün ufkuna
Gözlerinin doğduğu
Günden beri ey sevgili
Her kakülün,her gözün
Yüzünü andıran her yüzün
Şiddetle müptelasıyız

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:34 PM
*Senden Bahsedecektim
Senden bahsedecektim
güya şiirimde
Gözlerine renk arıyorum
Kırk bir buçuk senedir

'Saçların ipek midir '
' İpek mi çiçek midir '
Ellerim saçlarını
Bir gün örecek midir?
Renkleri siyah mıdır
Yoksa hafif lepiska
Saçlarına renk arıyorum
Kırk bir buçuk senedir

Dudakların kiraz mı
Kirazda bu tat olmaz mı?
' Bir öpsem'in cevabı
Kesin bir itiraz mı
Bir cevap arıyorum
Kırk bir buçuk senedir

'Ya dilin bal süzmesi '
Ne hoş dilde gezmesi
Beş dakika sürmüyor
Yarin bizden bezmesi
Bir çare arıyorum
Kırk bir buçuk senedir

Senden bahsedecektim
güya şiirimde
harflerde aşk çığlığı
cümleler devrik devrik
anlam efkara çıkıyor
virgül nöbet yorgunu
nokta görev bekliyor
Kırk bir buçuk senedir

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:34 PM
*Senin Olmamdan Bahsediyorum
Senin olmamdan bahsediyorum
Dilime esrarlı tatlar geliyor
Sözüm bal damlası
Biliyorum
Bütün kalbimle
Söylüyorum
Seninim

Benim olmandan bahsediyorum
Ta tenime can düşeli beri
Hatta ondan da evvel
Yaratmadan göğü yeri
Yaradan biliyorum
Bütün kalbimle
Söylüyorum
Benimsin

Senin olmamdan bahsediyorum
Okyanuslara bir velvele düşüyor
Rüzgarlar homurdanmada
Her canda bir titreme
Her can üşüyor
Bir misk kokusu
Her damlada
Kokluyorum
Bütün kalbimle
Söylüyorum
Seninim

Benim olmandan bahsediyorum
Bir bir açılıyor pencereler
İniyor perdeler
Gözlerde
Kamaşmalar
Sözlerde
Anlamsızlık
Ben anlıyorum
Bütün kalbimle
Söylüyorum
Benimsin

Senin olmamdan
bahsediyorum
Benim olmandan
bahsediyorum
Biliyorum
Seninim
Biliyorum
Benimsin

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Seninle...
Kendimde olmadığım an
Mutlak seninle olurum
Gelir tatlı bir heyecan
Sevdayı bulurum

Uzanırım gönlüne doğru
Tadarım rahatı, huzuru
Bu dünyanın kasvetinden
Seninle kurtulurum

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Senle Uyanmak
Yeniden yaratılmak gibi
Bir şey senle uyanmak
Gözlerinde bulmak
Yaşamak hülyasını
Her bir soluğu
Ciğerlerinden almak…
Her sabah senle uyanmak!

Güne senle başlamak
Senle kucaklamak
Yaşamak hevesini
Hiçbir ses duymadan
Duymak kalbinin sesini


Daha kalorifer yanmamış
Hava ufaktan soğuk
Dudaklarıma düşmüş
Dudaklarının çiyi
Bu yüzden başımın dönmesi
Bu yüzden her yanım serhoş
Her sabah ne hoş ne hoş
Nefesinle ısınmak

Seninle uyumak
Bir cennet eylemi
Yeniden yaratılmak gibi
Bir şey senle uyanmak
Ey sevgili

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Sevda Koması
Bu gün sesinde biraz daha hüzün
Biraz daha bakışlarında boşluk
Bir susamış yaprağa benziyor yüzün
Gönlünde ebedi saltanat kurmuş gibi
Sessiz naralarla huysuzlaşan sarhoşluk

Kristal kadehlerle ayrılıklar içmişsin
Kavuşmalar umduğun aşina meyhanede
Yüreğine doğrultup söz mavzerini
Tetiği ellerinle çekmişsin
Bir anda bin gül açmış
Asırlar önce terkedilmiş
Viranede

Her yaprağında bir aşk destanı kayıtlı
Sonsuzluk kokuları saçan bu güllerin
Nice kan izleri gördüm dikenlerinde
Üstelik çıkmış üç pul için satışa
Dolaşıp durmakta fahişe ellerinde

Özenle ilmikler attığın aşk gergefinde
İhanet nakışları yarışlar kazanmakta
Ahlarla kahırlı besteler yapılmakta
Oyun havasına dönmekte feryatlar
Taptaze vücutlu çengi teflerinde

Ey sevgili konuğu bu meyhanenin
Bu gün sesinde biraz daha hüzün var
Üstelik iyi vakti akşamın,mevsim ilk bahar
Yine de dolmuyor gönüllerdeki boşluk
Usul usul bir sevda komasına dönüşüyor
Sessiz naralarla huysuzlaşan sarhoşluk

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Sevda yerine
Bir ağrı taşırım kalbimde
Sevda yerine
İkramım budur
Ömrümün mübarek
Misafirine

Ruhumla zamanın
Çetin alışverişinde
Parası pulu geçmez
Değme bezirganın
Yürür dururum
Bir meçhul sevdanın peşinde
En olmadık yerde susuzluğu tutar
Yorulan canın

Uzun bir seferdedir ruhum
Dağarcığımda başım
Ayaklarım darağacında
Tutmayan dizlerimdir…
Yollara isyanım

Bir sızı taşırım gönlümde
Sevda yerine
Yıldızlı bir gecede
Yapışır kalır ışığım
Ufuklardan haber bekleyen
Gözlerine

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Sevgililer Günü …
Sene,ay,gün ve gece seninle bütün bence
Bölsek zamanı sevgilim an bile senin olur
Her nefes alışımda özlem nefes kesince
Hasrete pes etmeyen can bile senin olur

Üç yüz altmış dört günü takvimlerden silerim
Nasıl dilim varır da bir günüm senin derim

Ben sana her nefeste bir beste söylemesem
Beddua gelir başa, nefesim gider boşa
Ben sana her saniye ' sevdiceğim ' demesem
Yüreğim döner taşa, bu dünya döner boşa

Üç yüz altmış dört günü takvimlerden silerim
Nasıl dilim varır da bir günüm senin derim

Ben sana her goncadan bir buket yaptırmasam
Gonca açmaz bilirim gül bağa hasret gider
Dünyada her bahçeyi kokunla doldurmasam
Tükenir bülbül nesli her bağda baykuş öter

Üç yüz altmış dört günü takvimlerden silerim
Nasıl dilim varır da bir günüm senin derim

Ben sana on dört değil on dört milyon şubatı
Sevgililer bayramı diye ilan etmezsem…
Yıkılsın sevda yurdu çöksün aşk saltanatı
Her günüm on dört şubat deyip seni sevmezsem:

Üç yüz altmış dört günü takvimlerden silerim
Nasıl dilim varır da bir günüm senin derim

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Soğuk ve Karanlık
soğuk ve zifiri karanlık bir gecede
daha ayak basılmamış karlar üzerinde
nefesinle yüzünü ısıtarak yürüyorken
bir hayalin parlak kıvılcımları çakar
sakin bir rüyaya hazırlanan gözlerinde

gördüğüm sen misin: / seherin ıssız ve sessiz
kimsesiz bir deminde ufuklara gamze vuran
zamanın tahtı önünde el pençe divan duran
siyah gözleriyle zifiri karanlıklara rakip
aydınlık yüzüyle mehtabın taaa kendisi...

gördüğün ben miyim: / buz tutmuş pencerelerde
iki eliyle perdeyi aralayıp bakan yollara
bir hayalin sınırlı çerçevesine sığmayan
karanlıkların korkunçlaştırdığı *******de
sessiz bir kararlılıkla için için ağlayan
ve bin bir mana yükleyen yalancı masallara...

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:35 PM
*Sorgu
Çetin bir sorgu bu
Zor hesaptayım
Her an ummanda
Her an girdaptayım
Yıllardır yollarla
Başım derttedir
Çok sandığım oldu
Menzile vardım
Anladım ki ama
Bir seraptayım

Ya ses nerde
Nefes nerde
Kafesteki kim
Kafes nerde

Cevaplar cevaplar
Verilmesinler
Sorular sorular
Sorulmasınlar
Söyleyin söyleyin
Yorulmasınlar…

Yoruldum rabbim
Bu uzun seferde
Önümde duvarlar
Arada perde
Unutmak ne mümkün
Ezel gününü
Ve görünür ebed
Bütün eserde

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:50 PM
*Söyleşi
Aynalar arkamızda
Biz sana bakar olduk
Ateşti bizi yakan
Ateşi yakar olduk
Unutturduk nihayet
Kovulmuşluğumuzu
Taktık hayalden kanat
Göklere çıkar olduk


Af af af dedik
Laf laf laf dedi
Gelin şöyle huzura
Tutun saf dedi
Dedik göster yüzünü
İndir şu perdeleri
Baktı sevgili bize
“Bu ne acele böyle
El insaf “ dedi

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:50 PM
*Susuzluk
Dudaklarına konmak
İsteyen kelebekleri
Savmana karışmam yalanlarınla
Ama beklerim susuzluklara çare olmanı
Dudaklarınla

Kalmamış bin bereket
Göz yaşların akmayalı toprağa
Bu yüzden hazan erişmiş
Her yaprağa

Rüzgarlara karışmayalı nefesin
“bâd-ı saba “ sama dönmüş
Kuşlar unutmuş şarkıyı
Neşeleri gama dönmüş

Bir gül titriyormuş
Bahçende gamla
Yürürken sen
İhtişamla

Sesine bir nizam verip
Gözlerine bakarak
Bülbülden öğrendiği
Şiveyle ağlayarak
Diyormuş ki gül:
“ yok mu verecek su
iki üç damla “

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:50 PM
*Şehir ve Kadın
Her şafak gibi bir şafak
Şehir uyanmamakta ısrarlı
Gönlüne bıraksalar güneşi
Tepelerin arkasında uyuyacak
Hava parçalı bulutlu,sokaklar karlı

Bir şehir çareyi uykuda sanıyor
Bir şehir aldanıyor

Her sabah gibi bir sabah
Kadın uyanmamakta ısrarlı
Yorganını sevgili bellemiş
Yastığı öptüğü yanaklar kadar itibarlı
Gönlüne bıraksalar kadını
Uykuda arayacak muradını

Bir kadın çareyi uykuda sanıyor
Bir kadın aldanıyor

Her gece gibi bir gece
Şehir uyumamakta ısrarlı
Yıldızlara doymamış asırlardır
Her kayan yıldızın peşinden
Koşmakta kararlı
Gönlüne bıraksalar şehri
Sabaha kadar uyumayacak
Kayan yıldızlara ağlayacak

Bir şehir çareyi gecede sanıyor
Bir şehir aldanıyor

Her gece gibi bir gece
Kadın uyumamakta ısrarlı
Geceye renk dağıtan gözleri
Çoban yıldızı kadar esrarlı
Gönlüne bıraksalar kadını
Kundağa sarıp yıldızları
Kucağında ısıtmakta kararlı

Bir kadın çareyi gecede sanıyor
Bir kadın aldanıyor

….

Şehir ve kadın..
Bir birlerini iyi tanırlar
Tersine akıtmak isterler nehri
Aldanırlar

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:50 PM
*Şu Bahar Hüznü
Şu bahar hüznü var ya şu bahar hüznü
Yüreğin neşeye ayrılan köşelerinde
Kimliğinden hiç bir şey kaybetmeden
Binlerce çiçek ellerinde
Dolaşır durur
İzini belli etmeden

Bir mübarek mahzunluk…soylu bir keder
Yarım kalmış aşklar kadar saygıdeğer
Güneşin ısıtıp karın soğuttuğu
Şaşkın rüzgarlar gibi
Yalar durur yüzümüzü
Kıdemli umutsuzluklar ….

Ve bir köşede bekler durur
Rengarenk kelebeklerin
Kanatlarına ilişmek için
Uyuşuk umutlar

Şu bahar hüznü var ya şu bahar hüznü
Eminim toprağa damlayan can suyudur
Cemreye kucak açan da o
Köklere meme veren de
Ve bize sevimli kılan
Sevgilinin yüzünü

Yüreğin neşeye mahsus köşelerinde
Dolaşır durur kimseye
Bir şey belli etmeden
Şu bahar hüznü var ya
Şu bahar hüznü

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:50 PM
*Tanışma Öykümüz
titrek ışıklar gibi yanıp sönen ömrümün
fersiz gözlerine nurlar indirdiğinde
siyah bulutları yırtarak ışık haykıran
şimşekler gibiydi gözlerin

ellerini ilk kavrayışında ellerim
ıslatılmış demir gibiydi zemheri ayazında
koynundan yeni çıkmış gibi sımsıcaktı ellerin
ilk tokalaştığımızda

sözden başka bir şey bilmezdi
ayrılıklardan çatlayan dudaklarım
şiirimi sana adadığım günden beri
seni dudaklarımla kucaklarım

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:50 PM
*Teneffüs
Aşkın coşkun velvelesinden ürküp
Sükûnet aradığında sevgili
Çıkıp gider kalbimizden sessiz sedasız

Nisan yağmuru ince ince süzülür
Ebem kuşağını bağlar gökler beline
Göç başlar...kanat çırpar... aşka kuşlar
Ekvatorda serin rüzgarlar eser
Kutuplarda buzlar çözülür
Bahçelerde gül verilir
Dalların eline

Yıldızlarda bir belirgin neşe
Rüzgarda apayrı kokular
Bir gülümseyiş konar güneşe
Körebe oynar bütün çocuklar

Aşkın coşkun velvelesinden ürküp
Sükûnet aradığında sevgili
Çıkıp gider kalbimizden sessiz sedasız
Bir kalbe ait bir büyük aşk
Olur aşkı cihanın
Ve cihan kadar büyük
Hasreti canın

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:55 PM
*Tutanak
Söyleyenler dilsizdiler
Dinleyenler sağırdılar
Söyleyenler gelin diye
Avaz avaz bağırdılar

Aşıkları çağırdılar
Şarkı türkü çığırdılar
Bade sunan sakiler
Hizmette çok ağırdılar

Bir ricayı duyurdular
Aniden kaçtı uykular
Demiş ki sofra sahibi
“ Bu gün burada olanlar
Kimin için buyurdular “

Bu gün buraya gelenler
Gelmek nedir bilmeyenler
Gitmeye gidecekler de
Geri dönmezmiş gidenler

Gidenler ahhh gidenler
Gitmeyi gaye edenler
Bir daha lazım olmaz mı
Terk ettiğiniz bedenler

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:55 PM
*Uçurtma ve Kuş
Bir kuş
Her zamanki yolunda
Uçuyormuş
Bir çocuk
Uçurtma
Uçuruyormuş

Uçurtma çıkınca
Kuşun hizasına
Kuş konmuş
Uçurtmanın
Çıtasına

Çocuk ipi çekmiş
Uçurtma alçalmış
Kuşla birlikte
Kuş ipi görmüş
Kuş çocuğu görmüş
Kanat çırpıp yükselmiş

O günden sonra kuş
Kanatlarını daha çok sevmiş

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:55 PM
*Vakit Seher İdi.....
Vakit seher idi bir rüya gördüm
Karanlık ******* güne dönmüştü
Gönlümü sevdandan yana götürdüm
Aşıklar yüzünden yana dönmüştü

Aşkta, muhabbette üstat, ustalar
Ayrılık derdinden hepsi yastalar
Kapında durmuştu ağır hastalar
Ecel yeten bile cana dönmüştü

Kalaşnikov gibi vurdu derinden
Gönül çok incindi kem sözlerinden
Kim ki medet ummuş yar gözlerinden
Gözlerinin yaşı kana dönmüştü

Dudağın kelepçe,yüreğin kafes
Vuslat ancak sürdü iki üç nefes
Biraz daha dedim vermedin bir ses
Dakkalar saatler ana dönmüştü

Saçın yüzümdeydi belimde elin
Canım güveyiydi canın da gelin
Baktım ab-ı hayat dilinde senin
Hışımla Azrail bana dönmüştü

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:55 PM
*Ve Yine Leyla'dan...*
Ve yine bir gün mecnunun
Leyla gelmiş rüyasına
Bir nur süzülmüş ruhunun
Kapkaranlık dünyasına

İşte yalnız bu sebepten
Aşktan sevdadan sevmekten
Bir can üflenmiş yürekten
Toprak olan mayasına

Susmuş gökleri dinlemiş
Aşkı tek sözde söylemiş
Bir cihan feda eylemiş
Bir sevdanın hülyasına

Bir tazelik duymuş canda
Gönlü sonsuz heyecanda
Açılmış gönlü bir anda
Sevdaların sevdasına

Leyla rüyalar güzeli
Gamı ebedi ve ezeli
Gelip bu ilde gezeli
Göz dayanmaz ziyasına

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:55 PM
*Yalnız Bir Kadın
Avcı çiftesi görmüş bir ceylanın
Ürkekliğiyle bakıyordu kadın
Gergindi bacakları.... kaçmaya meyyal
Gözlerini hızla almıştı gözlerimden
Hatırlıyorum hayal meyal

Güzeldi...Bakımlıydı...Hala dişiydi
Hızlanan soluklarından nar dökülüyordu
Kalınlık vermişti dudaklarına isteyerek
Yanakları kiraz alı, makyajı usta işiydi

Yürürken kalçaları özellikle belirgin....
Kadınlık dökülüyordu balık eti vücudundan
Pantolonu bolca biraz, bluzu zengin
Göğüsleri mahkumdu başkaldırı suçundan

Zarif, saygılı ama hafiften çapkın
Erkekler usluca seyrediyordu bu eşsiz güzelliği
Namuslu bir cilve kadında...hafif teşhire yatkın
Gözlerinde gölgesi....küllenmiş bir aşkın

Derler ki bilenler: evli, çocukları var boyunca
Kocaman trıplexste çok zaman yalnız
Sevgilisi varmış erkeğin üstelik
İçim burkuldu, hüzünlendim
Bu öyküyü duyunca...

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yalnızlık
Şu mağrur gökdelende...şu muhteşem villada
Şu köhne gecekonduda
Aynı yırtık elbisesiyle dolaşır yalnızlık

Engin denizlerde...çölde...dağda...
Milyonluk şehirlerin sokaklarında
Hele o akşamın gam saatinde
Hele gurbet *******inde
Hele günde üç vakit katıksız sofralar kurulan
Yoksul evlerinde

Büsbütün canavarlaşır yalnızlık

Hele bir karakol nezarethanesinde
Hele f tipi bilmem ne hapishanesinde
Hele beş kişilik hastane koğuşunda
Hele saat sıfır dört civarı otogarda

Nasıl da küstahlaşır yalnızlık

En zoru yalnızlığın halk içinde olandır
Ve hele yar koynunda...dost kolunda
Ve hele gamlı bir yürüyüş esnasında
Balgat yolunda...

Gönlümle oynaşır yalnızlık

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yanılan Aşktı Galiba
Verilen aşktı galiba
Şafağın alacakaranlığında
Alınan aşktı galiba
Yol meçhule çıktığında

Zaman hesabında yanılmış gibiydi
Tutmuş sürüklüyordu bir ihtiyarı
Aklarla süslediği saçından
Kurtarmak isterken kendini
Bir can fanilik kıskacından
İmdada gelmişti yar
Meclisin orta yerinde
Salınan aşktı galiba

Süslü gelinlikler içinde ihanet
Ve papyonlar takmış ihtiras
Meydana geldiğinde nihayet
Maşrapalarla...zebani edalı saki
Meclisin en kıdemli serhoşuna
Sadakat kalmıştı miras
O şen şakrak gecenin
Vuslat alış verişinde
Yanılan aşktı galiba

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yanlış Adrese Gelen Yılbaşı Kartı
Yanlışlıkla bir kart gelmiş
Posta kutuma
Açıktı zarf istemeden göz attım
Oğlan kıza şöyle yazmış:

“Küskünsün, dargınsın
Kelam istemem
Bir tebessüm yeter
Bir selam olsun
Yılbaşıdır diyerek
Armağan da beklemem
Bir dileğim var ama gizleyemem
Saat tam yirmi dördü
Vurduğu zaman
(zifiri karanlık … kırmızı
ve beyaz… anında)
Aklında bir an
Bir an sadece
İsmim bulunsun “

Kardeş ulaşmadı daha
Kartın yerine

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yer Çekimi
Teneffüs vermeden aşka
Sevdik ha sevdik
Sevişme yorgunluğu olmasa
Daha da sevecektik

Dedikodu testinden bile geçti
İftiralara dayandı aşkımız
Sevgilim seninle kavgalarımız
Ne güzel kavgalardı

Herkesinki gibi olağandı,sıradandı
Sevmemiz,tutkumuz, aşkımız
Gün geldi sevdanın güvesi zaman
Elbisemize dadandı

Gönlün gözü salıncaklarda
Salıncaklar başka kucaklarda

Sevmenin önsözünde sadakat yazar
Ve imkanı yok bitmeyecek öngörüsü
Kitap ilk uyuklamada düşer elden
Ne gelir elden?

Güya hiç unutmayacaktık
Bir ömrü bir ömre katarak
Aşkla yaşayacaktık

Tenha bir gecede yıldızlarla
Oynaşmak istediğinde canımız
Aklımıza topu kaybetme ihtimali gelmedi

Sen ben ve zaman yer yüzüne çok uzaktık
Yer çekimini unutarak
Topu boşluklara bıraktık

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yıldızıma... *
İçimi sızlatan bir hal var sende
Yıldızım, hevessiz göz kırpışların
Karanlıkta inat sende ihtiyat
Uzaklardan belli çırpınışların

İçimi sızlatan bir hal var sende
Belli ki bir hüznün kıskacındasın
çaresiz bir yara narin kalbinde
Bir derin ayrılık sonrasındasın

Bir ince serzeniş ulaşmış yardan
Yeryüzü denilen uzak diyardan
Belki bir tebessüm belki bir gülüş
Kurtarır içini sonsuz efkardan

Bu gün benden çok çok uzaklardasın
Kucaklamak isterim uzanmaz elim
Hava da serince biraz galiba
Ve ılık sevdalara hasret gözlerim

İçimi sızlatan bir hal var sende
Yıldızım, hevessiz göz kırpışların
Karanlıkta inat sende ihtiyat
Ta buradan belli çırpınışların

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yoksun
Kışta yoksun
Baharda, yazda yoksun
Merak ederim
Hangi mevsimdesin
Bulamam izini hiçbir varlıkta
Sanki başka dünyalardan gelir sesin

Aşkta yoksun
Sevdada, sevmekte yoksun
Ulaşılmaz, erişilmez,kavuşulmazsın
Yani….mutluluksun

Hasrette yoksun
Ayrılıkta, gayrılıkta yoksun
Şurada bir yerdesin, sanki şuracıktasın
Her yerdesin ey sevgili, her yerden uzaktasın

Vuslatta yoksun
Sarılmada, kavuşmada, buluşmada yoksun
“ menzil-i maksuda” vardırmayacak bir yolsun
Yahut bitmeyen yolların her birinde aynı yolcusun

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yol Durumu
Köprüler yıkılmış yollar da pek dar
Yağmur çiseliyor yerde çamur var
İstersen yürüme...yolun ucunda
Çayını demlemiş beklemekte yar

Soğuk pek işlemiş yorgun canına
Uzanmak gerektir varıp yanına
İşaret ediyor al yanakları
Sabırsızlığına, heyecanına

Uçmuş uçmuş gönül bir kafes ister
Yüzüne değecek bir nefes ister
Sessizlik tak etmiş canına,canın
Eli el, teni ten, canı ses ister

Yolcu yorgun ama belli etmiyor
Menzile varmaya gücü yetmiyor
Yar açmış koynunu yolun sonunda
Bir büyük sorun var yol hiç bitmiyor

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yolcu
Bildik bir çeşmenin oluklarından
Tadı çok yabancı bir su akmakta
Güneş tam tepede hava çok sıcak
Yolcu yorgun argın ve susamakta

Yabancı bir huzur sezdim sesinde
Bir hüzün gizliydi her neşesinde
Yalancı dünyayı bana sevdiren
Sevdaya benzer bir nur gözlerinde...

Yolcu kimdi sesi neden tanıdık
Ne o bir şey dedi ne biz anladık
Kaybetmişçesine aynı sevdayı
Ses sese vererek coştuk, ağladık

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yoldaşların Vedası
Ey zaman ey zaman
Bittin demek
Edeceğin buydu
Ettin demek

Sen git demeden
Gitmem diyordun
Aşık oldun gitmeye
Gittin demek

Ben ezel deminde tanıdım seni
Ahbaplığımız nice yıldır
Ne maceralar yaşadık birlikte
Asırlardır

Bir bitişten bahsetmiştin
Hem de yolun orta yerinde
Ayrılık mukadder demiştin
Günün birinde

Gönlümün ebedi olma ihtirasını
Ayrılıkta mümkün gördün
O yüzden bir ikindi vaktine sığdırıp vedayı
Aramıza meçhul duvarlar ördün

Ey zaman ey zaman
Bittin demek

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yollar Yollar
Az gitti uz gitti kervan
Ne kervanbaşı ne yolcular
Bulabildi aradığını
Ne de azıkları yetti
Yol bitti

Yollar yollar eğri yollar
Yollar yollar büğrü yollar
Yolcular ne vakittir
Yollardalar?

Yolculardan biri bendim
Yolcu kendim yol da kendim
Ben tükendim yol tükendi
Yol tükendi ben tükendim

Ve bitirdim yol çağını
Deldim feleğin ağını
Yıllardır yollardayım
Bulamadım kaf dağını

Yollar yollar eğri yollar
Yollar yollar büğrü yollar
Yolcular ne vakittir
Yollardalar?

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yollarda….
Ne varsa güzelim yollarda vardı
Yollara dolanan kollarda vardı
Bu dünyanın en lezzetli meyvesi
Kurumuş sandığın dallarda vardı

Aşk susmayı seven dillerde vardı
Kor üzeri örtük küllerde vardı
Marifet değildi bal dudakların
Maharet tutuşan ellerde vardı

Bülbülün şöhreti dillerde vardı
En çetin sevdalar güllerde vardı
Yoktu yaseminler mamur bağlarda
En has orkideler çöllerde vardı

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:56 PM
*Yollarını Ufuk Yaptım Gözlerime
ucu bir türlü diyarımıza varmayan
yolcusu hanemize hiç uğramayan
yollarını ufuk yaptım gözlerime..

nereye vursa gölgen gözlerim oraya kilitlenir
gölgeyle gerçek işte o an bir olur, eşitlenir
manalar akar kalbimin hunisinden sözlerime

sana şiirler söylediğim andır o an
söz aczin kuyularına düşer
semazen gibi döner etrafında kelimeler
defter olur alem can olur kalem
her bir harfe bin sevda kokusu siner

gözlerim hala boşluklarla oynaştadır
gün batar..akşam...altın dökerim yollarına
sonra gece..çoban yıldızına iş düşer
uykuyla gelirsin gözlerime
atarım kendimi seherin kollarına

kendimi bildim bileli sevdayla oynaştayım
düşmüş giderim peşine gece gündüz
yollarını ufuk yapmışım gözlerime
ne başka yol bilirim
ne başka iz görürüm
onun bilirim ki
yüzlerce aşığı var
ben bir başka aşka
düştüğüm an ölürüm!

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
*Yüzün....
sabah olsun diye çok uğraştığım
bir geceden sonraydı
yüzün doğmuştu ufkuma
ve o günün akşamında
bir tatlı hüzünle birlikte
yüzün ufkumda aydı

inmekteydi el ele tutuşup yıldızlar
kızların perde araladığı pencerelere
beş milyar yıldan beri ilk kez “ o gece “
dünya yıldızlara kervansaraydı

/endam ile sokaklarda gezinen sevgili
seherle beraber
gölgesi duvarlarda zıplayan karartılarla
sema eder /

yüzünle birlikte hüzün
gecenin tıpkısı /aynısı gündüzün
ahbaplık edelim diye çat kapı
gelir akşamdan akşama
gitmeye kalmaz mecali de
kalır yatıya –ekseri gece-
girer koynumuza
gizlice

ey sevgili
yüzünle hüzün
oldu bereketi ömrümüzün

sabah olsun diye çok uğraştığım
“ o gece “ / anladı bunu gönlüm

bir gecede yüz bin kere
düştü hatırıma yüzün

sırf “o gecenin “ hatırı için
ellerini verdim ellerine
uğruna kurban ettiğim zamanın

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
*Zulmü Kaldırdı Aradan
Zulmü kaldırdı aradan
Sevgili sefaya meyletti
******* günler boyunca
Kaldığım sürece koynunda
Yasakladı ağıtları
Bana şarkılar söyletti

Yüzünde sadece şefkat
Gözlerinde tasasızlık
Ne eskisi gibi inat
Ne o meşhur vefasızlık

Özler mi sizce cefayı
Cilveyi çeker mi canı
Arar mı ayrılıktaki
O şehevî heyecanı

Uzun ve soğuk kış *******inde
Nefesiyle ısındığımız canlar….
Ve nefessiz kaldığı için
Artık yaşamayanlar …
Can vaktiyle vedalaşıp
Tan vaktiyle buluştuğumuzda
Size ayrılıklardan bahsedeceğim
Bir daha konuştuğumuzda …

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
*Zühre’dir O
Ölümsüz arzularla
Göz kırpar bana
Geceyi delen de o
Sessizliği bölen de o

Gönlünün denizinde
Çırpınan balığım ben
Yüzüne güldüğüm o
Yüzüme gülen de o

Doğdu muydu güneş
Kaybolurmuş yıldızlar
O doğunca güneş batar
O gelince mehtap gider
O göz kırpar gece biter

Türküler yakan haklı
Çoban Yıldızı için
Hem güzel, hem alımlı
Hem parlak mı parlak
Dinleyin ey aşıklar
Bir tek Zühre için
Kâinattan vaz geçin!

Her gece …
El ayak çekilince
Yalnızlık derdi için
Gözlerinizle..
Bir kadeh Zühre için!

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
...Bu Ülkede Halk Olmak! ...
Bize saman şiltesi
Size kuş tüyü döşek
Bize hep diken düşer
Size gonca ve çiçek
Asırlardır bu kervan
Hep böyle yürür gider
Yol uzun hem de yokuş
Yük ise gayet ağır
Siz,kervanın başı, biz;
Sırtı yaralı eşek

Ahalide hal perişan
Bu yurt yurttaşa yaban
Bağlamışlar taşları
Havlar köpek başları
Kurtlar sürüye dalmış
Derin uykuda çoban!

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
..Göç Öyküleri..
'zaman','mekân ' konar göçer hanemden
Göçmen kuşlar bile gönlümden uçar
Her konuşun bir lezzeti var ama
Her uçuş yürekte bir yara açar

Konması hoş göçmesi hoş a kuşlar
Yine güz kokusu aldınız gibi
Yol yok,iz yok, mahsur kaldınız gibi …
Zor mu size sarp kayalar, yokuşlar

Gelmelerin müjdesine hasretim
Neden gitme boruları çalmada
Tam sehere ulaştığım bir anda
Gurub kızarmada, akşam olmada

Gönülhane bir meşakkat diyarı
Burda konuk eğlemesi güç olur
Her saat her dakka uğrayan olur
Her saat her dakka burdan göç olur

Gelme vakti artık gelmiş olmalı
Ki kuşların gagasında kokun var
Geliyorum diye gönder haberi
Geleceğim deme vakit geç olur

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
__Gece Huylanmaları
Uykuya tebdil hava verdiğim bir geceydi
Sıcak bir nefes çekmişti canım yine
Gözlerini dikmiş öyle bakıyordun
Ama perdeleri indirmişti felek
Nedense gözlerine

Zaman su yolu etmiş mekanımızı
Konukluğu pek zor, ağırlanması pek çetin
Her öğünde bir parça ömürdür ikramımız
Her parçada bir taze can

Zamanı dudaklarından öptüğüm bir gece
Çözüldü bilmece sandım ey sevgili
Yırtıp attım beynimin prangalarını
Yıktım bir darbede gönlümün surlarını

Ayak seslerine değiştim bütün gündüzleri
Krallığım baki o yüzden karanlık diyarında
Ellerine kelepçeler vurmuşum bir fermanla
Ve ellerim zincir seherin ayaklarında

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
Ağlamam Senin İçin
Gözüme yakıştırmadım yası
Ağlamam senin içindi
Sular kol kola girdi
Nehir üst üste bindi

Bir derya kaynadı sessiz
Tastı güneşi söndürdü
Tam göz yaşlarıma bakıyordun
Ayın on dördünü gördün
Deniz sakindi

Gittin, gideli çok zaman oldu
Gelmek niyetin yok belli
Davetin de hevessiz
Gelemem sevgilim
Duyamam çağrını
İçine göm kalp ağrını
Beli ki yeni uyandın
Vakti sabah sandın

Vakit ikindi
Gölgemden belli

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
Alışveriş
verdiği aşk aldığı yar
alışı kâr, verişi kâr
her sabah açar çiçeği
mevsiminin hepsi bahar

aşık aşkın pazarında
sevgi tartar nazarında

ağlayışı gülüşü aşk
kavrayışı, bilişi aşk
bu aleme gelişi aşk

aşk dokunur tezgahında
aşk okunur dergahında

aşka kurmuş aşık pazar
sevda satar, azar azar
sermayesi bir şuh nazar

bilmiyorum daha ne var
mükemmel var şahane var
vuslat verildi bendeye
kimse bilmez şaha ne var

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
Alışveriş II
o gülüş oluştu
bu gülüş ölüş
al göz yaşlarımı
ve kahkahamı
bölüş

ver gözyaşlarını
ve kahkahanı
ver umudunu
ve teessürünü
başlasın alışveriş

al zamanımı, her anımı
al bende kalan yanımı
alma canımı,ölürsün
bağışla canını

ver bana taze bir gülüş
bir kırılış,bir dökülüş
başlasın alışveriş

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
Analar
Ninni söylenen her evde
Ben uyurum
Beşikler yatağımdır
Söyleyin analar söyleyin
Dinleyecek çağımdır

Karşılığını veririm sevginizin
Kesildiği gün sesinizin
Mesela kırk yıl sonra
Yeriniz kucağımıdır

Gelin analar gidelim
Anasız kalsın dünya
Varalım dev analarına
Öpelim uzun memelerini
Ben biliyorum yerlerini
Korkmayın yurtsuz değilsiniz
Kaf diye duyduğunuz yer
Benim dağımdır

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:57 PM
Anne
Anne ellerin çok uzaklarda
ellerime el değiyor
gözyaşı kurudu bende
yanağıma sel değiyor

tükenmede heyecanım
gitmek diliyor canım
ayağıma gel değiyor

önce gülistandı tenim
şimdi diken olan benim
yüreğime gül değiyor

bana bir iki şey gerek
anneciğim..biri duan…
biri eşref vakit,
yani o mübarek an

Anne çok uzaklarda ellerin ….
Gülümsediğinde benden yana
Bir çift yıldız oluyor gözlerin
Bir tazelik geliyor cana
Yanağıma sel değiyor

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Anlatır mı Bizi
Taşları uzaktan parlardı,çakılları temizdi
Dupduru akan bir dere vardı yol kenarında
Bakıp suyuna saçımızı taradığımızda
Tebessüm belirirdi bakışlarında

Aşk gibiydi…
Gürül gürül akan dere
Aşk gibiydi…
Gürültüsüz akan dere

Aşıktık…aşkımız berraktı dere suları kadar
Karışmasa ırmağa,dökülmeseydi denize
Ve şayet ağladığınızda yaş olmasaydı gözlerinize
Akıp gidecekti kıyamete kadar

Aşk gibiydi
Gürül gürül akan dere
Aşk gibiydi…
Gürültüsüz akan dere

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Divanından bir Kesit
Geldi sultanımız divanı kurdu
Sevgili yürüdü tahta oturdu
Cıvıl cıvıl ve pür neşe tüm cihan
Aşk deminde alem böyle olurdu

Divaneler , divaneler, deliler
Uydurup durmayın boş bahaneler
Bu divan yıkılsa yıkılır cihan
Viraneye döner evler,haneler

Bakışlar bakışlar,nakış nakışlar
Şelale şelale gözden akışlar
Laf dili tanımaz aşk sofrasında
Anlatır bakışlar., anlar bakışlar

Bakışın arada aşılmaz surdu
Tebessüm yüzünde incelen nurdu
İstedim ki zaman dursun böylece
Baktım gizli bir el saati kurdu

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Halleri
Kendimizce ahımız var
Her aha ah dememişiz
Her hücreden bir yaş sızar
Göz yaşını görmemişiz

Gel demek var gelmeyene
Gül demek var gülmeyene
Bu işleri bilmeyene
Selam dahi vermemişiz

Madem gönül kara yasta
Kalp yaralı sine hasta
Davet ile gelen dosta
Hal ve hatır sormamışız

Uğramışız meyhaneye
Gam niyedir tasa niye
Bizler bize biganeye
Soframızı kurmamışız

İnce ince hesaplardan
Tatlı tatlı hitaplardan
Bildiğini kitaplardan
Bilenler biz bilmemişiz

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk İledir Meselemiz
Aşk iledir meselemiz
Dünya derdi sona gelir
Asırlardır sevda kuşu
Başımıza kona gelir

Koyulur kendince yola
Bilmez durak bilmez mola
Gönül sapar sağa sola
Dönüp yine sana gelir

Benimle gel yan desen
Soyun,ol üryan desen
Bir kez aşkla can desen
Cansızlar cana gelir

Bir yanda cennet olsa
Dünya huriyle dolsa
Aşık yolunu bulsa
Aşkından yana gelir

Aşkınla can can olur
Aşksız kim insan olur
Aşksız can hayvan olur
Öyle cihana gelir

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Pazarı
bıraktım alış verişi
aşk pazarında kârım yok
alın elimden bu işi

alan benim satan benim
utanmam, hayam arım yok
bala sirke katan benim

yüreğimi gül etmişim
açayım mı kararım yok
dilime diken dikmişim

şarap satmış su içmişim
kadehlere yararım yok
nasıl kendimden geçmişim

sarhoşum yine de dostlar
döner başım ayarım yok
kime dağılmakta postlar

dil alırım dil satarım
kimseleri sayarım yok
gül alırım gül satarım

bıraktım alış verişi
aşk pazarında karım yok
alın elimden bu işi

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Teorisi
ne feryat ederim ne ah ederim
sevgimde fanilik bulamazsınız
huzurludur ruhum hoştur bedenim
çileler bu yurtta kalamazsınız

aşığım, razıyım her türlü paya
nasıl ki razıdır balıklar suya
acemiler girmeyin siz bu deryaya
yüzde kalırsınız dalamazsınız

hüzne batsak gülümseriz yine de
gönüle hakimiz, cisme, tene de
dert dergahında matem hanede
aramayın bizi bulamazsınız

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Vaktinden bir Hayal
Aşk vakti gelir kurulur divan
Aşıkların canı gelir ağzına
Bir yanda kahkaha bir yanda şivan

Yenemem öfkemi ben bu hallerde
Sevgili bir çünkü sayısız aşık
Hırslanırım kızarım başım ağrır
Dil damak kurumuş bade bir kaşık
Görünür sevgili sonra kaybolur
Ne sevgili var ortada ne de bir aşık
Her şey aşk olur

Binlerce dakika bir arada
Mazi orada hal orada
Gelecek bekler sırada
……………………….da
Vakit tamam … tan ağarır

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk ve Zaman
Ümitlerden ev yaptık
Arzudan otağ kurduk
Bir küçük andan asır
Dakikadan çağ kurduk

Düşer belki diyerek
Zaman tuzağımıza
Zamane afetinin
Kucağına ağ kurduk

Düştü zaman tuzağa
Yüreğine bağ kurduk
Gidemedi uzağa
Geçidine dağ kurduk

Şimdi bir aşık, zaman
Aşka dolaşık zaman
Ve bu aşkın dermanı
Bir iki kaşık zaman!

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşk Yolları, Meşk Halleri
Çoktan sütten kesti annemiz bizi
Yarin memesinden bade damlıyor
Her bahçede gizli bir cennet izi
Her köşede birkaç huri ağlıyor

Bir rüzgar esmede üzüm bağından
Nefesler gelmede yar otağından
İnmiyor hiç saki yar kucağından
O yüzden sarhoşlar kara bağlıyor

O yüzden işretin bini bir para
O yüzden müptela rüzgar sazlara
O yüzden hasretim cilve, nazlara
O yüzden kalbimi vuslat dağlıyor

Sürdük aşk sefası aştık hasreti
Yıktık ayrılığı bulduk vahdeti
O yüzdendir rüzgarların hiddeti
O yüzden şelale böyle çağlıyor

On sekiz bin alem öz vatanımız
Her gönül gönlümüz, her can canımız
Olmuş cümle alem çöp çatanımız
Her nefes alışta vuslat sağlıyor

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:58 PM
Aşkın Bir Adı da
Hükmünden haz duyarım
Kararına uyarım
Aşkın bir adı da
Mahkum olmak

Hüznü bırak bir yana
Neşe yakışır sana
Aşkın bir adı da
Mutlu olmak

Yenilmek istiyorum sana
Mağlubun olmayı tatmak
Aşkın bir adı da
Mecbur olmak

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Aşkın Kıdemi
bendedir sevgilim aşkın kıdemi
ervah –ı ezelde sevmişim seni
çoktandır gezersin damarlarımda
anne sütüm ile emmişim seni

suda içmiş koklamışım çiçekte
balda tatmış, ısırmışım ekmekte
hissetmişim sallandığım beşikte
yastık, yorgan, kundak sanmışım seni

bu ziyan ömrümün tek kar hanesi
yüreğim bu yüzden hep divanesi
yüzüme ilk vuran yağmur tanesi
ne zaman susasam içmişim seni

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Aşksızlık Zamanı
bakıp bu halime güler gibisin
halbuki ağlamak vaktidir bu an
ölüme haber ver gelirse gelsin
başıboş bir halde dolaşıyor can

bilmem kim kast ile beddua etti
aşk ihtiyar oldu sevdalar bitti
gönlüme can veren ne varsa gitti
geriye sadece kaldı heyecan

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Av
Şehzadelerin ormanlar boyu aradığı
Koç yiğitlerin yoluna baş koyup, bulamadığı
En mahir doğanların ulaşamadığı
Dağların maralıydın

İç çekip ağladığında yağmurların yağdığı
Gözlerin aralandı mı tan yerinin ağardığı
Eteklerinde şelalelerin çağladığı
Bir gözleri karalıydın
Bu dağların maralıydın

Bir nurdun,ışıktın; aşkın aşık olduğuydun
Yıldızlara yol soranların bulduğuydun
“ Ehl-i dil “ in kul kurban olduğuydun
Bir yüreği sevdalıydın
Bu dağların maralıydın

Bilmiyorum sonraki öykünü
Çoktandır dinlemedim yanık türkünü
Yorgun, yaralı bir ceylan olmuşsun,rivayet öyle
Her avcının avladığı ….

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Aynalar
yıllar var ki dalıp dalıp baktığım
hem ruhumla hem çehremle aktığım
en sevimli yüzdür onlar
ne küstüm ne darıldım onlara
ne incimdim onlardan
ey ışıklar neden kırıldınız aynalarıma

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Ayrılık
Dere tepe
Ova ve dağlar
Yok mu kollarınız
Sarılasınız


Felek mi istemiş
Kader mi yazmış
Asırlar boyunca
Ayrılasınız


Bir seher vaktinde
Niyet edip
Sırtınızda yüzyıllardır
Taşıdığınız
Şu yollara
Var mısınız?
Kol kola girip
Koyulasınız...

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Ayrılık
cana değdi hasretin elleri
uyuyordum irkilerek uyandım
aklıma ilk hasret geldi..
fikrime ilk sen..
kalktım usul usul
pencereye dayandım

öteler..öteler...ufkun arkaları…
uzansam dağları tutacak gibiyim
sen bana el olalı beri
kendime el gibiyim

sen neden orada ben niye burada
yalnızca mesafeler olsa idi arada….
Bir neden..bir sebep..hasrete dair
Çok derin mesele…ne bilsin şair

Ayrılığa…zor alsa da dayandım
Ama sebep..ama neden ….
bahaneler bula bula usandım
ne üzüldüm ne de göz yaşı döktüm
ayrılıktan, gayrılıktan utandım

GooD aNd EvıL
12-28-2008, 03:59 PM
Ayrılık
Nasıl iş bu tanrım
Su kuma düşman
Nehir yatağından
Bıkar gibidir
Yıllardır özgürce kıvrılan
Yılan
Kendi gırtlağını sıkar gibidir
Zamanın kuduran
Bu dar vaktinde
Hayat hayatından
Bıkar gibidir
Kavga güvercinle
Dövüş kafesle
O seni kemirsin
Sen onu besle
Alınıp verilen her bir nefesle
Canlar
Boğazlardan
Çıkar gibidir
Suda mı kabahat
Göze de mi suç
Nehir yatağından
Bıkar gibidir