Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Fuat Eriçok


Sayfa : 1 2 [3]

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:36 AM
Nü - 01
bırak yanan ellerim teninde serinlesin
susuz çatlak dudağım dudağında inlesin
başım düşsün göğsüne esrik bîtap ve mutlu
aşk aşk ritminde atan şuh kalbini dinlesin

(temmuz ‘75)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:36 AM
Nü - 02
galeride gördüm
adı nü
güzel ve fakat densiz bir incir yaprağı
kapamış önünü
yıllar önce ölmüş
kurtuldu gazabımdan

yoksa görürdü o ressam gününü
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:36 AM
Nü - 03
paşa
hamamda oturup taşa
çiziktirirken nü

gün ederken günü
düşünür mü acaba dünü

(Temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 04
sadece çizdiğinden midir
bakıp çıplak bedene
gördüğünü

yoksa
ustaca katışından mı ne
asıl düşündüğünü
eserine
sanatçının ünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 05
defalarca başvekil
milli şef
ata'dan sonra devletin başı
daha da önemlisi ata'nın yoldaşı
arkadaşı

ve elbette büyük asker
netekim o da bir paşa

fakat saygılıydı sanata
bakmadı örneğin picasso'ya şaşı
hâşa

çizmedi hamamlarda nü
çizdirmedi ününü

adam gibi adamdı
hatta fazlası
rahmetli inönü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 06

çıplaklığında
görebilmek için günü

geçmişteki
tozlu yerinde bırakacaksın
modası geçmiş dünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 07
insan eklemelerinden
arınmış insandır


garipseme
düşün doğduğun günü
ve nasıl gömüldüğünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 08

döndürün
ün

işte matematik
ve fiziksel döngü

alan olarak büyüdükçe nü
orantılı olarak büyür
ün

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 09

çekip almak
doğalı perdeleyen gizem örtüsünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 10
çırılçıplak
sergilemek bedeni
nedeni ne
ve çeken seyredeni?

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 11
resim ve heykelin
porno yönü

veya seks sofrasına
sanatsal menü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 12
hislerle değil
mantıkla yönlendir
öngörünü

doğru yapılandırırsın
gelecek gününü

kalmazsın
nü nü

(Temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 13
insanın bönü

en belirgin hâli
sabit fikirli keçi yönü

çünkü
kafanın içi nü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:37 AM
Nü - 14
bazısı zorlar
yüzeysel gördüğünü

bazısı anlar
kendi düşündüğünü

kimi hırlar
küstah salyalı dümdüzlüğünü
çaresizliği pırıl pırıl parlar

zîra o zavallı bir nü
yok bir ürünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 15
rüyasında kendini giysili gördüğünü
anlatır kâbus diye nü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 16
gördünüz mü
izmir kültür ve sanat müdürünü?

ahlakına aykırıymış
şeref akdik ile
namık ismail'e ait iki nü

o resimler ki şerefle taşırlar
sanatın öyküsünü

bir kafa işte size
içi serâpa kösnü
mümkün değil ki görmesi
o müstesna resimlerdeki hüsnü

o örümcekli küflü kafa
kültür ve sanatı yönetip yönlendirecek
mümkün mü?
görür gibiyim yazık
dünyanın ülkeme güldüğünü

anla ey halkım
ve titre bir mücrim gibi baktıkça istikbaline

anla nasıl güdüldüğünü
ah anla ve aç gözlerini
gör bi' zahmet ne olup bittiğini
cumhuriyetin bok yoluna gittiğini

gör
gör aç da gözünü
hâkim olan zihniyetin
beslenip kollanan niyetin
iç yüzünü

gör
ampul aydınlığında bir kafanın
zifir karanlıklarda yüzdüğünü
hayal ve zırva yordamıyla süründüğünü
ultra modern çağda
saçma ile dogma'nın kır düğünü

ve aynı zamanda
iki masum resmin aydınlığının
sürüngenleri nasıl ürküttüğünü
küçülttüğünü
büzdüğünü

anla ey halkım
tanı din ve siyaset dansözünü

aç gözlerini
kulaklarını
dinle ki özdür
şair sözünü

yoksa kapat o gözü
kapat aklın sensörünü
uyu mışıl mışıl
hayalle kafandaki derin boşluklarda
arşa çıkan saf ışıktan
cennet asansörünü

nüü nüü nünnüüü
nüü nünnüü nünnüü
nüü
nüüü
nüüüüüü

yakındır
görürsün
göreceksin
gününü

işte o zaman geçtir
boşadır dövünü sövünü

nüü halkım nüüü nüüü
nünnüü halkım nünnüü

nüü
nüüüüü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 17
hey nü
tanıyor musun
o kültür ve sanat müdürünü? '

duydun mu
hakkında düşündüğünü?

ve bu yüzden
muhtemelen
leonardo'nun
michelangelo'nun
monet'nin
degas'nın
çallı İbrahim'in
gaugoin'in
mezarlarında döndüğünü

hey nü
sen de
görüyor musun
türkiye'de
aklı selim sahibi
herkesin gördüğünü?

karanlığın süsünü
kara ses' in böğürtüsünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 18
Sevgili nü
acaba bir gece
sarıp başına simsiyah ucube örtüsünü
rüyasına girsen diyorum
belki düzeltirsin
İzmir'in sanata hınçlı kültür ve turizm müdürünün
çarpık ahlak dürtüsünü

kimbilir belkide kullanarak iç güdünü
bir sevaba girersin

halk adına
kültür ve sanat
hatta tüm insanlık adına
patlatarak ödünü

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 19
milletin ahlâk bekçisi
ve İzmir'in medar-ı iftiharı
kültür ve sanat müdürünü
düşündüm
öldüğünü
ve gömüldüğünü

ayıp olmayacak mı
yüce tanrının huzuruna
çıkmak öylece
nü nü

gayrı ahlâkî olmaz mı
hem arkası açık
hem önü?

(acaba bu nâmüsait pozisyonda şantaj mantaj
göreve davet eder miydi müze müdürünü?)

(temmuz '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 20
yalnızlığından soyunmak
niçin yetmez
sevişmek için?
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 21
soyunmuş
üstünü


atmış
anlamsız tesettürünü

(24 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 22
bak
ne güzel işte
saklısız gizlisiz çırılçıplak
karşında nü

anlayamıyorum
doğal ortamda
neyi ayıp gördüğünü

(24 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:38 AM
Nü - 23
sor kendine
bir güzeli gördüğünde

neler düşündüğünü

(24 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 24
belgeler âleme ki
asıl utanç ve günah
kavramlarının
umarsız üşüdüğünü

tüm soğuk yellere karşın
dimdik ve asil duruşuyla


(25 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 25
çıplaklığı
ve
yalnızlığı
kanıtlamakta
tinsel
gücünü

(25 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 26
olumsuz bakma
olsa da
görüntüsü


dışsal değil
içsel değerlendir
görüntüsünü

(25 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 27
bence nü
yalnızca bir figür değil
içsel namusu
ve açık düşünü
simgeleyen
görünü

(25 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 28
nice süslese o bağnaz ki
yapay örtüsünü

aşamaz

nün
doğal
büyüsünü

(25 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 30
sakladığını zanneden o cahilin
çarşafla örttüğünü
beynim
isterse görür nü

(25 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 31
sadece çıplağa odaklarsan gözünü
farkedemezsin elbet
eserin özünü

(27 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 32
iki seyircili
nü'nün
önü

biri resmi seyreder
çıplağı
görür
bönü

(27 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 33
erotik olan
nü mü

yoksa beynin ilkel yönü mü

(27 eylül '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:39 AM
Nü - 34
en çılgın fanteziler
erotizmi en az yaşamış beyinlerde
filizlenirler

en rahat
o umarsız karanlıklarda
gizlenirler

ve tüm nü'ler
bu beyinlerce izlenirler
gözlenirler

delice özlenirler

(1 ekim '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 35
eskilerde nü
büyük yontucu
ve ressam yapıntılarından görünü

şimdi
modacı ve kozmetik ürünü

(8 ekim ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 36
şeffaf gelinlik
ile yapılır herhalde

düğünü

(12 mayıs ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 37
neden bunca görmezden gelmek
ebenin ve imamın gördüğünü?

27 eylül ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 38
mahşer günü
istesin istemesin
herkes nü

27 eylül ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 39
doğanın tüm ürünü
tartışmasız nü

yalnızca insanoğlu örttü önünü

27 eylül ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 40
avrupa’da bir başkanlar zirvesiydi
önlerinden salınarak geçti nü
çoğu alkışladı güldü

hiç unutmuyorum
aralarından birinin başka yöne döndüğünü
anımsadınız mı o günü

kimdi o görmek istemeyen
kendisinin ve dünyanın gördüğünü?

27 eylül ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 41
bir ılımsız islam ülkesinde
ve bir cuma günü
meydanlara çıksa nü
sergilese gururla doğal süsünü!

eminim kimse bulamazdı ölüsünü!

27 eylül ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 42

en başa sarmak
insanın öyküsünü

30 nisan’08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:40 AM
Nü - 43
gördüm ki
o şuhun güldüğünü

bildim ki
giyinik
ama yine de nü

30 nisan’08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 44
iyi anlamak için bugünü
çırılçıplak görebilmeli dünü

5 mayıs '08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 45
elma için
önemli bir övünü

zira o
adem ile havva’nın
ilk öğünü

mayıs’08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 46
çıkardı ve attı
üstünü


önceden görmemiştim
böylesi
üstününü

eşsizliğiyle kazanmıştı
“üst” ününü

ve bir daha kimse elde edemedi
daha üstün ünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 47
cinselliğini
satmaz


sadece sergiler
görüntüsünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 48
terketmiş
süsünü
püsünü

sunuyor
çırılçıplak
görüntüsünü

ve anlatıyor
sessizce
onurlu

insanın
tensel
öyküsünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 49
yaşlandı nü

ve görünce aynada
buruşuk
örtüsünü

dizginleyemedi
üzüntüsünü

ü..
üü..
üüü..

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 50
sanat yönü
sergilese de
hüsnü

içerik
alev alev
kösnü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 51
gizlisiz
saklısız


sorguluyor
senin
gizli
saklı
dürtünü

kaldırasın diye
aklını perdeleyen
yasaklı
pasaklı
örtünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 52
uygarlık
eğitir
cinsel dürtünü

kaldırıp atman için
tensel örtünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:41 AM
Nü - 53
fırlatıp atabilmeli kişi
dününü
gününü
ününü

yırtarcasına derisini
öylesine kesin
ak pak
çırılçıplak

gözleri önünde herkesin
öylesine nü

okunsun apaçık
gelmişi
geçmişi

yorumsuz
vurgusuz
uçuk

ne kimseye yalaka
ne karşıt ne kaypak
ne kaçık

öylesine duru
öylesine net

ne pasak ne yasak
öylesine nur
öylesine onur
serapa ziynet

mermer bir yunan yontusunca
durur dimdik

öylesine berrak dibi
sonsuza akar gibi
açarak önünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:42 AM
Nü - 54

kimine göre ayıp
kimine göre tahrik
kimine göre sanat
kimine göre günah

farklı bakıyor her kesim
özellikle sanata fransız
ham ervah

olabilmek bu kadar mı zor tarafsız yansız
vah vah
vah vah

ne olursa olsun niteledikleri isim
bunlardan hiç biri değil nü

sadece resim
sadece resim

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:42 AM
Nü - 55


gördüm
çıplaktı

bana baktı
gülümsedi
“neden örtünüyorsun? ” dedi

haklı

örtünmemiz neden?
çirkin mi beden?
utanmak neden?
ayıp mı beden?

peki
neden?
neden?
neden?

alışılageleni
sorgulamadan kabullenmek mi
gereğince düşünmeden?

daha ne kadar sürecek bu edilgenlik
bu mantıksız onay
irdelenmeden?

cevap veremedim
çekip gitti nü
atarak kafama
sorular düğümünü

mayıs’08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:42 AM
Nü - 56
sanatçı modeli soydu
tuale koydu

tek nedeni
resimlemek bedeni

tek nedeni
gerçekten oydu

sadece çarpık zihinler
bunun altını oydu

bahaneler uyduruk
gerekçeler sahte
söylenenler softalık ve goygoydu

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:42 AM
Nü - 58
kendimce anlattım
nü’nün öyküsünü

resim ve heykel sanatının
bu en insanca
süsünü

boş verin
dikkate almayın dostlar
onu kötüleyen
ayıp sayan
günah sayan
geri düşüncenin
yasağını
pasağını
süprüntüsünü

mayıs ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:42 AM
Nü - 59
dünü

günü


geleceği
sonu

kapalılar açıklar
tümü
gibi
böceklere mönü

2 kasım ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:42 AM
Nüans
kadın
kendisi için giyinir
erkek için soyunur
fahişe

erkek için giyinir
kendisi için soyunur
aşık

(ağustos '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
O An
keşke bakmasaydım baktığın anda
kalbimi dağlayıp yaktığın anda
aklımı aklına taktığın anda
ben de bir bîçare bende olmazdım

tatmazdım dudağın kor busesini
duymazdım mesteden billûr sesini
saymazdım ömrümce her nefesini
heyhât bende olur sende olmazdım

koklamazdım saçlarının yelini
saramazdım ince kıvrak belini
tutamazdım beyaz terli elini
keşke zinde kalır künde olmazdım

gökten yıldız yağsa güneş tutulsa
okyanuslar taşsa dağlar yıkılsa
hattâ o an cümle âlem yok olsa
belki sen de lâkin ben de olmazdım

(ocak ‘04)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
O Artık Sanal Bile Değil
dün geceyarısı bozdu hava
kara bulutlar sökün etti birden
hiç beklemediğim yerden kabuslar yağdı başıma
kir pas ne varsa döküntüler kapkara

sabaha karşı
yeni bir dalgayla uyandım sersem
şimşekler gök gürültüsü
kaçırdı uykumu
uğursuz yağmurun kara büyüsü

kaçamadım
korunamadım
tepeden tırnağa kirlendim
iliklerime değin ıslandım

sızmışım öğlene değin
derin sancılı bir uykuya sarınıp
son bir şimşekle uyanıp
bir kaç etkisiz damla daha aldım bedenime
düşündüm arkama dayanıp

sonra kalktım
aynaya takıldı gözüm
o kir ve pasak yağmurundan kalan geriye
pîr-ü pâk bir beden
dinlenmiş arınmışcasına ak
tüm dertlerden

sabunu anımsadım
hani kir ve yağdan arındırır da bedeni
ki onun da yağdan yapılmıştır aslı
gece üzerime sıvışan kâbus yağmurunun
yıvış yıvış yağlı bulaşan isi
alıp götürmüştü sabun işleviyle
ruhumu karartan tüm pisi
ama bitmişti bu arada
bir süredir yaşadığım sanal aşk faslı

çıkıp yürüdüm güneşte
aydınlık pırıl pırıl etrafım net
sağımda solumda salınan
renk renk.. çeşit cins bir sürü kedi
ve tertemiz taze hava gibi hürriyet

felis geldi aklıma gülümsedim
ebediyen kaybolan sanal kedim

huysuzdu alıngandı ama iyi kediydi
bir de sanal sevdamız vardı

ne yazık ki gitti
kendi garip sorun yumağının peşinde
işte yok
ne sağda ne solda
sanırım çıkmaz bir yolda

iyiydi muhabbetimiz
gitmeseydi ama gitti yazık güzel felis
dağıldı kafamdaki yanıltıcı sis
güneş aydınlığındayım
yepyeni bir yoldayım

yok artık hayatımda felis diye bir kedi
zaten hiç sokulmamıştı ki yakına
sevinsin kıskananlar yaksınlar kına

evet yadsıyamam
sanal manal ama gerçek gibiydi
oysa artık yok
silindi beynimin hard diskinden
eriçok pc min masa üstünden
belki recycle bin dedir bilmem
aramamda

yok içimde meyil
zira o artık
sanalım bile değil

(mayıs’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
Oldu bittinin amerikancası
atatürk’ü sormuşlar
“happened” demiş bir vatandaş
gerçi sömürge basını “yaşandı” diye geçiştiriyor
oysa tam anlamı ile
“oldu bitti” nin amerikancası
bir çeşit holbrooke amca kancası

oldu da bitti maşallah
kendi de happened olur inşallah

30 eylül ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
Olmayan Bayan
o kadın mıydı
yüreğinde gümbür gümbür heyecan
beni çağıran

o muydu gerçekten
uzaklarda
telefonlarda yanan

arsız deli arzularda ateş soluyan
ve uyuşmuş kolumda üryan
masum uyuyan

o ise
şimdi kim bu
şiirlerimde yaşayan
ama artık olmayan bayan

(temmuz ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
Olta
derler ki
bir ucunda ara sıra balık
diğerinde sürekli bir alık

seçim meydanları da sanki olta
zaman zaman seçimden seçime
birkaç lider gelir gider
önümüzde atar volta

karşılarında hep aynı kalabalık

(eylül '02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
Optik
aynada
yönler ters görünür
sağdakiler solda
soldakiler sağda

ben solağım
moralimi bozmuyor
aynalar

(20 kasım ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:43 AM
Optimist Oportünist Obelisklerin Orgazma Odaklı Onanizm Ortamı
odun ormanında oluşmuş onlarca obelisk
oligosen orijinli osuruktan ongunlar

osmanlı orijinli oligarşi ordinaryüslerinin
oynak oportünist oyunsu oturumlarında
oyuluyoruz
oyalanıyoruz
onaylamadığımız oldubittilerle

obur oligarşilere
ordövr oluşturmuşuz
onursuz oflamalarla

omuz omuza
omurgalarımıza oturmuşlar
orostopol oymakbaşları
orantısız
optimist operakomik okşamalarla

oyuncaklaşmış oyuncularız ortalıkta
obstrüksiyonunda onların
oynadıkları oryantal oyunda

otomatiklere odaklanmışız

otomobil
otoerotizm
otobilmemne onlarca

otlakçılık
oğlancılık
oyunbozanlık
oldubitti
oynatma
oynatılma
olağan olaylardan

******luk
onur olarak onanmış

oruçlusu oruçsuzu
orducusu ordubozanı
oturtulmuş organizasyonun ortalama organizmaları

osmanlının oryantalizmi
otellerde otağlaşmış

otonomluğumuz
oval odalarca organize

olası ofsaytlarda
optimist oligarşilerin
orgazma odaklı onanizminin olumsuz ortaklarıyız

okumuşlarımızın objektivizmi
ortamdan otlanma oldubittisinde
olta oynatmada

observatuarımın objektifindeki odyovizüel objeler ortada

oturup otokritik oluşturmalıyım
ortodoks otacılara oyuncak olup
oksitlenmeden omurgam

otel odalarında
organzeli oynaşlarla oyalanmak opsiyonu
olağanüstü olabilir
objektif olacaksak

onlara olumsuz olabilmem olanaksız oldum olası

14 kasım ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:45 AM
Orhan Veli
şairin heykelini gören ingilizler
prens charles’a benzetmişler

keşke prens de ona benzeseydi

(27 eylül ‘02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:45 AM
Ortaya Karışık Sıcak
oturup tâ be sabah düşünüp bütün gece
bir şiir yazmalıyım hoş kafiye tam hece
ne bir acıklı dram ne sulu bir gülmece
ne aşka meyledilsin ne taşa tam bilmece

ve sonra
birden yeni bir tarz
serbest vezinle örneğin
devam etsem ne olur

hep ölçü uyak
seçip yazmam mı şart
kim bulur buna kusur
atar dayak

ya da kıvrak bir manevrayla, üstad h. hüseyin anmak’ın hünerli izini takip ederek, gönderilmeyecek bir mektup mu yazsam acaba? gerçi s.l. braundon – valla doğrusu tanımıyorum kendilerini – “başkalarının yolunda yürüyenler ayak izi bırakmazlar” demiş demesine de, anmak bizim için “başkası” değil ki! site dostumuz.. sadık ziyaretçimiz hepimizin.. destekçi, duyarlı bir şairimiz!
hem sonuçta “ben hiç bir kalıba girmem, ön şartlarla belirlenmiş biçimlere ödün vermem! ” diye ter ter tepinen; inanmadığı konularda – kim ne derse desin - tokatlı ozan metin şekerci gibi naralanamasa da yine de “nuh deyip peygamber demeyen” ben değil miyim daha dünlerde? “kim beni zincirlere vuracakmış, şaşarım! ” diye boşuna kükrememiş akif’imiz!
varsın tahir tacettin okutan en bi’mükemmel eleştiriyi yapsın.. hani o hep yaptığı işlerden yâni..
fakaat, bir de şu özdeyiş var göz ardı edemeyeceğimiz:
“herşeyi denerim ama ancak yapabildiğimi yaparım! ” demiş herman melwille!

ezcümle dostlarım ben
ne duran ne dengelenen
ne de sürekli yürüyen
bi’ tuhaf adam oldum
kâh boşaldım kâh doldum

ki
kafamda belki
dolaşıyor bin tilki

her tilkide bir ülkü
kimi sevmede mülkü
kimi sadece kürkü

bense severim türkü
ve bir de atatürk’ü

ve
bir de
özgür erki

bu arada dikkat ediyorsanız, stil yine değişti! tekerlemeli bir masala dönüştü! gerçekten kopmuş bir düştü sanki.. diyecektim ki.. tam o sırada gökten üç güzel düştü, peşlerinden ecinniler üşüştü.. hepsi de uzay soğuğundan geçmiş, üşümüştü!

- ama şair bu kadarı da saçma
- sus sen ağzını açma
- ne olurmuş açarsam
- görürsün boğazına kaçarsam

ee elbette dönerse masala şiir
bozulur tüm konsantrasyon
şaşar kalır garip şair
bırakır gider şiir biter son

(nisan '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:45 AM
Oy
kurtaracağım dedi
oy istedi
verdik

kendisi
ve soyu sopu
teyze hala avrat
gelin damat
hep birlikte kurtuldular

şimdi oyumuz da kalmadı
biz
nasıl kurtulacağız

('92)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:45 AM
Oyun
bir komşu kızı vardı küçükken
koşmaca saklambaç
elim üstünde doktorculuk oynardık

büyüdük
bir gün yine beraberdik
yalnızdık
eski günleri hatırladık

evcilik oynadık

(mart ‘80)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:45 AM
Ozan
asla satmaz sözünü üç paraya beş pula
hiçbir güç çeviremez onu kimliksiz kula
takmaz paşa padişah gevşemez kıza dula
o kalplerin gözüdür o beyinin özüdür
tamahı yoktur ele öykünmez parlak çula

yaygın zikre kapılmaz saygın fikre ses verir
zalim önünde susmaz mazlumlara es verir
aklın yolunda durmaz doğruya nefes verir
o haklının yüzüdür hür vicdanın sözüdür
bâtıla taviz vermez bilimi enfes verir

ne kul görür kimseyi ne tanır bir efendi
sesi sazı sözüyle çok efendiyi yendi
susturulamaz zorla ne zulümler denendi
o devrimin tözüdür özgürlüğün közüdür
ne molla ne ağa, bey, hepsini yendi fendi

böyle gördüm ozanı böyle olan ozandır
kâh seher kâh grupdur kış bahar yaz hazandır
gerçekleri savunan alçakları bozandır
o güllükte gezidir o en yüksek sezidir
o hurafeyi çözen o ışığı yazandır

sevilir çünkü sever sözü tok gözü toktur
beliğ söz kamyon yükü bilim felsefe çoktur
insanın aşkınıdır al dümen riya yoktur
o aklın yaldızıdır o göğün yıldızıdır
hedefe kilitlenmiş yaydan fırlamış oktur

ozan dağda gezendir okyanusta yüzendir
ozan hassas mizandır karanlıkta sezendir
ozan hakça yazandır fokurdayan kazandır
o adalet kızıdır o ışığın hızıdır
ozan oyun bozandır ozan sesi yazandır

(8 ocak ‘07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:45 AM
Öcü
bir ülke ki

dış işlerde verici
eğitimde gerici
iç işlerde örtücü
maliye de götürücü
direksiyonda ise
asabi ve ehliyetsiz sürücü
varsa...

danışmanlar süpürücü
din işleri üfürücü
ise

ve uyanık
ve fırsatçı
ve zengin emperyalist ülkelerle şirketler
yüzsüz arsız damat adayları gibi görücü
ise

biliniz ki o ülkenin geleceği
önce bölücü
sonra öcüdür

özetlemek gerekirse
o ülke
ölücüdür
ölücüdür
ölücüdür

26 mart ‘08
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Ölmeye Geldik
ölmeye geldik dediler
yenildiler

hakeme rakibe
hatta kendi oyuncularına küfrettiler
oturakları söktüler
kırıp döktüler

dönüyorlar evlerine
kaşlar çatık yüzler asık
kimi karısını dövmeye
kimi çocuğuna sövmeye

ve herşeye rağmen devam edecek bağnazca
körü körüne takımını övmeye
ve herşeye rağmen haftaya yine maça
yeniden ölmeye

takım bir gün kazanacak elbet
sürekli yenilmek hem olası değil hem ayıp
oysa bu kör fanatikler
doğuştan ve ebedi kayıp

(ekim '03)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Ölü
seksin s sinden habersizmiş

şöyle de söylenebilir kısaca
ex

(aralık ‘03)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Ölümcül Hatanın Çaresi
insan
hata yapar
ders alır sonuç çıkarır
çaresi deneyim deden nenendir

traktör veya bilgisayar
makine de hata yapar
masraf çıkarır
çaresi teknikdir ilimdir fendir

yalnızca ölümcül hata ki
ders almak için geç
tamir için ümitsizdir
can çıkarır
çaresi kefendir

(kasım '02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Ölümüm
öylesine veda etmeliyim ki yaşama
kimse anlamamalı öldüğümü

dostlar arasında otururken örneğin
yüzümde her zamanki ifade
sisli.. serin.. sapsarı bir sonbahar günü

görenler sanmalı yine bir muzırlık planladığımı
ya da yeni bir şiir düşündüğümü

en çok istediğimse
baktıklarında cansız yüzüme
görmeleri
güldüğümü

(31 ekim ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Ön Gerilmeli Baronlar
hedefe kilitlenmiş miydi peşince
kuzeyin türkçeye fransız edebiyat baronları
yayları germeden önce
ki pamuk’a gitti nobel nâm bergüzar?

bana değil türkçeye verilmiştir
demiş yazar!

onur türkçeye..
para kendisine..
varsın baronlar türkçe bilmesin
ne yazar?

belki de
fransızca tercümesinden çevrilmiştir
isveççeye..
işte böylece hem türkçeye
hem türk edebiyatına aşık oldu baronlar
onlar
dudak bile okurlar isterlerse
“leb” den “leblebi” yi anlar
tuh.. tuh.. tuuh..
değmesin nazar

“eurevision” la başlamıştı süreç
şimdi bir de “cannes”
ardından “oscar! ”

ufak ufak gider kıbrıs
güneydoğu
azar azar

çok geçmez
toprak ister ermeniler
fırsat bulup azar

işte “yeni dünya düzeni” budur..
ki hiç mi hiç eskimedi zaten tarih boyu
güçlüler ne derse odur
zor doğruyu bozar

yusyuvarlak gibi görünse de
gözüme fena halde batıyor
küresel pazar

(14 ekim ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Önce Eğitim Bozulmuş Haberimiz Yokmuş
diyelim ki milli eğitim bakanısın
biraz düşükmüş IQ’n
çapsızmış kafatasın
neden olmasın
çok daha azları neler olmuyor ki?

kuralları yeniden koysan
öğrenciler
öğretmenler
okullar vs. üzerine
şöyle koltukta şişinerek gerine gerine
kimler
ne aklıevveller kural koymuyor ki?
hem senden akıllısı mı gelecek sanki yerine?

öylesine canım
fazla düşünmeden
- zaten sevilmez bu ülkede fazla düşünen -

hatta ve hatta biraz da gır gır geçercesine
alay edercesine toplumla
“sizler koyunsunuz kulsunuz
iki üç öğrenci
birkaç öğretmen
birkaç kırık dökük okulsunuz

ne dersem
olsam bile sersem
yapmaya mahkûmsunuz ne istersem”
dercesine

küçültürcesine aşağılarcasına
analarını rahmetle anarcasına

örnek mi?
öğretmenler günde iki kere tuvalete gidemez
ne bileyim
öyle zor ki aptalca konu bulmak benzer yöneticiler gibi
biraz ciddi ciddi düşüneyim

örneğin
“bayan öğretmenler takside öne oturamaz” gibi
“beden eğitimi öğretmenleri bahçede yere eğilirken
arkalarını kıbleye dönmemeli” gibi

yâni aptalca mı aptalca
mantığın alt sınırlarını zorlayan
insanlık onurunu hunharca horlayan
endülüjans papazlarını bile güldüren
hitler’i mussolini’yi sinirden öldüren
budalalık şaheseri zıpçıktı kurallar

“erkek öğretmenler kadife pantolon giyemez”
diye bir kural aklına gelir miydi?

ne kadar zor değil mi?
bunu düşünebilmek için
aptal kurallar üniversitesini bitirmek gerekmez mi?

ne dediniz?
ben mi bakan olsaydım?
ne mi yapardım?

hah haa
kadife bir çuval yaptırırdım hemen
bu kuralı koyan kafaya geçirmek için

(bu tip bir kafanın ulu orta görünmesi
çocuklara zararlı neşriyat olur diye)

sonra mı?

“kadifeden kesesi kahveden gelir sesi”
“oturmuş kural koyar ah bir yerlerimin köşesi”

ah bir yerlerimin köşesi
ahh bir yerlerimin
ahhhh
ahh

bir yerlerimin eğri büğrü
çarpık çurpuk
yamuk yumuk
kırık dökük
pırtıl sökük
köşesi

hay böyle kural koyucuların
kadife pantolonları düşesi

(14 ocak ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Öte Görü
yapay yağcı sıfatları kaldırın
kaldırın kaygan betimlemeleri
omurgasız nitelemeleri
yersiz ve anlamsız nezaketi
aldatmayın milleti

açık olun
doğru ve samimi
geleneksel sahtelikleri terkedin
terkedin iki yüzlü
vıcık vıcık hürmeti

siz
hiç saygınlığı olmamış sayınlar
göremediğiniz bir şey var
palavranızdan
yalanınızdan
takma ünvanlarınızdan
tiksiniyoruz
az kaldı
keseceğiz bileti

ne babanızın
şeyhinizin çiftliğidir bu ülke
ne bu halk hakediyor bu eziyeti

kasım kasım kasılmayın korumalar arkasında
yaklaşın da bakın gözlerimize
göreceksiniz kalbimizdeki niyeti

ödeyeceksiniz
ödenmeli mutlaka
bu yağmanın
bu talanın
bu dökülen kanın
diyeti

(16 şubat ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Öteki dediğin var ya.. o yok aslında
karanlık bir gece yarısını ıssızlık geçe
kapkara bir kediyi okşadınız mı hiç?
sonra hiç tanımadığınız bir eve misafir olup
kar beyaz kedisini kucakladınız mı?
sabahlara kadar konuşup kırk yıllık dostlarcasına
kanepesinde kıvrılıp uyuya kaldınız mı?
sokak kedisi de.. ev kedisi de o adam da
ne kadar farklı ve yabancı değil mi size?
oysa bir sıcak ses.. isterik bir mırıltı.. yumuşak bir tüy teması
sevgiyle sunulan bir bardak çay..
ne kadar yakın ve sizden

koca bir kangal omuzlarınıza dayamadı mı hiç ellerini?
sağrısına şaplak vurmadınız mı bir kızıl atın?
bir istavrit kıvrım kıvrım kaymadı mı avuçlarınızdan?
simit vermediniz mi parkta birkaç güvercine?
bir deniz anası dokunup geçmedi mi sırtınıza denizde?
hiç mi hayran bakmadınız bir temmuz gecesi kayan yıldıza?
hepsi de bambaşka değil mi bizden?
fakat tam da burada..
bir an olsun
bir an
bu muhteşem bütünün bir parçası olduğunuz geçmedi mi içinizden?

size soruyorum ey türbanlım
ey ateistim
kürdüm.. ermenim.. maoistim
ılımsız solcularım.. katıksız sağcılarım
yedi göbek şehirlilerim.. dağcılarım.. bağcılarım

evet benzemiyoruz belki bire bir
farklıyız birbirimizden!

ama neden?
ama neden?
korkarız.. çekiniriz fikirlerimizden?

insanız.. hayvanız.. bitkiyiz..
suyuz.. kayayız.. kumuz..
fakat bir şeydeniz hepimiz..
hepimiz biriz!
döngüyü tamamlamak asıl utkumuz!

hem farklıyız.. hem farksızız birbirimizden
neden sevgi bağlamasın bizi kalplerimizden
ellerimizden
gözlerimizden..

neden?

23 aralık '07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Ötesini Yazamam Özel
kitapları severim
okurum tartışırım
dostlarımla paylaşırım
güzeldir kitaplar öğrenmek güzel

kedileri köpekleri kuşları severim
okşarım korurum beslerim
sevgi paylaşımında hislerim
güzeldir hayvanlar anlaşmak güzel

resmi müziği şiiri severim
yazarım çizerim dinlerim
dağılır kasvetim söner kinlerim
güzeldir sanat zevk almak güzel

kadınları da severim
sevgilim de var
gülüşürüm sevişirim gezerim
güzeldir kadınlar okşanmak güzel

ötesini yazamam
özel

(mart '04)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:46 AM
Öylesine
gözlerimden sızdı aklıma bir anda izinsiz
öylesine tanışıverdik bakışırken sessiz
büyülü bir buhar becerisiyle süzülüverdi kalbime
kulak kıvrımlarımda kösnülü sesi
yüzümde tülsü temaslarla dolaştı nefesi
nasıl sıcaktı dudakları bilemezsiniz
özgür öylesine
delicesine densiz

ne ben kopuyordum kararsız karanlık dönemeçlerde
ne o yapamıyordu yalnız
bensiz

kâh kıskançlık krampları karnımda kasım kasım
kâh amansız arzu davulu göğsümde gümbürtülü
yokluğu yalnızlığımdı çırılçıplak savunmasız
sevgisi şeffaf bir şal ömrüme örtülü
öyle bir iki olduk ki tekden bile tenha
ben onda yitik
o bende gizli
ve diğer ne varsa ümitsizce önemsiz

sınırsız sarmaşıklar gibi sarım sarım sonsuza
kaybolurdu kollar bacaklar önümüzde gerimizde
esrik ellleşmelerle yüzercesine terimizde
kösnü kıvıl kıvıl kızıl bir yılan dili
ve gemden azade saf arzu idik öylesine
tutuşmuş bir koruluğun korlu kuytularında
geçtiği yeri yakan yanardağ kuduruğu lav tüm damarlarda
ve tekrar tekrar volkan infilakları içimizde
erirken benliklerimiz yok olmaya ramak
tüm günahların kesiştiği kavşakta
nefes nefese buluşurduk birbirimizde
kimliksiz
bedensiz

öylesine kesilirdi nefesimiz inleyemezdik
haydi haydi haydi
vakit sınırlı
yetersiz

öylesine çekilirdi ki özsu bedenden
kendiliğinden tutuşan çıralı çamlar gibi yanardık birden
dökülse suyu yedi denizin
serinleyemezdik
tüm şehri yıkardık sanki gece boyu
ve taşımışcasına molozları sabaha dek
öylesine bitkin erişirdik yeni güne mahmur
ruhlarımız kırık dökük dağılmış bin parça
gözlerimiz fersiz

ve bir gün
öylesine saçmasapan savunulmaz
koptuk birdenbire
tüm çılgın aşkların çaresiz
kaçınılmaz kaderinde
nedensiz

şimdi ayrık otlarıyla kaplı gönül yollarım
gelensiz gidensiz
yitik şarkılar mırıldanıyorum
buruşuk kağıt parçalarına notlar düşüyorum
öylesine

sarılmış iç güdülerime uykusuz rüyasız hayalsiz
titriyor ve üşüyorum
gülmesiz
üzülmesiz

öylesine

(20 aralık ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Özeldiler Güzeldiler
kimileri zor şiirler yazdılar
ince sazdılar
anlaşılmazdılar

kimileri kızdılar ağızlarını bozdular

bazısına içerken geliyordu ilham
ne var ki çok kere erken sızdılar

bazıları arsızdılar
yüksünmeden paşalara beylere methiyeler düzdüler

bir kısmı hırsızdılar
arlanmadan ustalardan çaldılar
üzdüler

kimi şipşakçı çala kalem
kimi kelime peşinde tâ be sabah
dünya âlem

zaman zaman sevildiler
çoğunlukla yerildiler dövüldüler sürüldüler

ozan katili caniler
yediler içtiler zıbardılar geberdiler

oysa şairler dizeleriyle zaten ölümsüzdüler
sönmeden ışık verdiler

onlar özeldiler
çok
çook
çooookk
güzeldiler

(eylül ‘02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Özet
heyecan kıt.. aşk seyrek.. çokça monoton günler,
bayram.. tatil.. iş derken bir bir büyüyor dünler,
ömrümün özetini çıkarmak gerekirse
karşılıksız sevgiler.. tahsilâtsız ödünler!

(aralık 2004)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Özgür Kedi
çay bahçesinde
bir tekir kedi
yanıma sokulup mav dedi
yiyecek verdim yedi

kucağıma zıpladı
yalandı yalandı
sonra toplayıp kuyruğunu kıvrılıp uyudu
belli ki bu kedi
bana güvendi

ertesi gün yine geldi
belli ki bu kedi
beni belledi

üstelik bu kez çenemi kokladı burnumu patiledi
ama her ileri gidişimde
örneğin karnını elleyişimde
tersledi
parmağımı dişledi hafifçe
patileriyle tutup nazikçe
sonra hemen dilledi

geçen bir hanım ilgilendi
ayy ne şeker dedi
kedi yelkenledi

ne yalan sinirlendim
nankör kedi diye söylendim
hanım duydu gülümsedi
hayır dedi

özgür kedi özgür kedi
doğrusu
doğru söyledi

(aralık '03)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Özledim Seni İstanbul
saat yaklaşmış sabahın beşine
otobüs koltuğunda
yarı uyur yarı uyanık
pencerede koşarak gelen istanbul
sırtımı dönmüşüm çoktan bodrum güneşine

elbet güzel ege mavisi iklim ılık
heyhat özlemle dönüyorum
sevgilim istanbul'a
boğaz’a
rastlamadım zira hiç bir yerde eşine

kök salmış gibiyim bu rüzgârlı kıyılara
poyraz’a alışmış tenim
sevinerek de gitsem zaman zaman
sanki susuz kalır bedenim
dostlar tütüverir gözümde
sokaklar ağaçlar kediler
dayanılmıyor bu şehrin hasret ateşine

özledim seni istanbul
vapur sesini pusunu sisini
artık o kadar kötü gelmiyor o yabancı kalabalık
o anlamsız koşuşturma itiş kakış
hatta kızamıyorum eskisi gibi
trafik keşmekeşine

taksi evin önünde durdu işte
tanıdık kedilerin bildik miyavları zile dokunurken sevinçle
karlı sokaklar bodrum’dan daha sıcacık
hiç ayrılmamışım gibi yatağım kucaklıyor yumuşacık

güzel bir ninni gibi adeta komşu bahçelerdeki köpeklerin hav havları
hay deli gönlüm benim
senin başka yerlerde yaşamak ne işine

güzelim istanbul
umarsızım biliyorum
düşmüşüm bir kez peşine

sarılıp hasretle bir kez daha
süzülüp sızmak için
ayrılık ertesi seninle ilk gecemin düşüne

ben sana mahkumum iki kıtanın busesi
duy bu sesi

öyle bir efsun ki bu bilinemez
illâ gelinir de sana istanbul
senden gidilemez

bak yahu şu allah’ın işine

(şubat ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Özür Dilerim Çocuklar
çocuk da güler politikacı da
çocuk samimidir

çocuk da akıllıdır politikacı da
çocuk üretir

çocuk da yanılır politikacı da
çocuk öğrenir

çocuk da yalan söyler politikacı da
çocuk cezalandırılır

çocuk da hata yapar politikacı da
çocuk düzeltir

çocuk da büyür politikacı da
çocuk gelişir

çocuk da hastalanır politikacı da
çocuk iyileşir

çocuk da rüya görür politikacı da
çocuk uyanır

çocuk da konuşur politikacı da
çocuk anlaşılır

çocuk da dinler politikacı da
çocuk cevap verir

çocuk da yaltaklanır politikacı da
çocuk sevimlidir

çocuk da tepemize çıkar politikacı da
çocuk iner

çocuk da insandır politikacı da
şey

özür dilerim çocuklar

(mart 92)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Papa Konuyu Kapa
papa gaf yaptı
islam buluttan nem kaptı
hahamgiller şaşı baktı
budistler tütsü yaktı

karşılıklı şiddet suçlamaları
hangisi doğru
kim haklı

hiç biri
fırsat geçse ellerine kesecekler
yakacaklar gömecekler birbirini diri diri

oysa kimsenin kimseyi suçlamaya yüzü yok
olmamalı da
temizlemeden ellerindeki kiri
ve geçmişlerindeki şiddetin vahşetin izlerini

bence sadece havanda su dövüyorlar
dillerine dolanmış eski masallar zikiri

küresel boyutta bir makara bu
kakara kikiri
aslında tümü düşünce fakiri

(17 eylül ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Papatya Falı
bir kadının
seni sevip sevmediğini
merak ediyorsan
onu aldat

ölmediysen
sevmiyor demektir

hâlâ onunlaysan
kendini sevmeyen sensin
onu suçlama haksızlık edersin

haksız mıyım
ne dersin?

(18 ocak ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Para
sana bulaşan kirli
sevimsiz itici zararlı kötü

kara / para
para / lamak
zım /para
para / noyak
zam / para
para / doks
para / zit
kulam / para

ne boktan şeysin ulan para
sana karşı mutlaka para / toner gerek
ya da en iyisi
para / van

aramıza bir se / para / tör girmeden
bize rahat yok anlaşılan

(nisan ‘04)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Paradoks
bilincimizi kavrayabilecek
bilince erişince
neyi bilmiş olacağız

ben beni
sen seni mi

ben seni
sen beni mi

bir ben daha var mı içimde
yoksa..
bi’ ben miyim bu biçimde

abese kimse cevap veremez
bilinç kendi bilincine eremez
kişi objektif gibidir
kendini göremez

tanrı bile
bizim için tanrıdır

kendi bunu böyle bilemez

(ekim ‘02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Pardon
okulda öğrendim hayatta şaştım
tırnakla kazıdım dağları geçtim
aşkın güneşinde kavrulup piştim
şimdi kimse bana öğüt vermesin

çok iyilik yaptım nankörlük gördüm
şapka derken başıma çoraplar ördüm
görüyorum sandım yazık ki kördüm
artık kimse bana öğüt vermesin

fırtınalar bitti kıyıyı buldum
yükseklerde hamdım düşerken oldum
tın tın öten boştum iyice doldum
yeter kimse bana öğüt vermesin

ne oldu peki neden yalnızım böyle?
gitme arkadaşım dönüp de öyle
bir kelâm et ne olur bi’şeyler söyle
öğmesin gülmesin selam vermesin
yeter ki yanımdan ses eksilmesin

(şubat '03)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Patırtı
yoruldum artık dünyadan
bıktım insanlardan
gözlerim istemiyor
balıkları kuşları
yalnız ve sessiz olmak ne iyi
fakat ah
kalbimin vuruşları

(kasım ‘80)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:47 AM
Patrona on üzerinden..
işe alındım
sağ ol patron
on!

“siz olmasanız ben hiç
ben olmasam siz aç! ”
diyor patron
sanki şimdi tokuz
dokuz!

“biz bir takımız” diyor patron
o forvet
golleri atıyor..
biz savunma
hep gol yeriz
sekiz!

doberman gibi dolaşır patron
bizlerse pısırık birer kedi
yedi!

patron da denizi sever bizler de
o karaibler’de.. havai’de.. maldivler’de..
bizler sahil yolu.. terkos kıyısı..
küçüksu.. çınar altı..
altı!

arkadaş gibidir patron
ara sıra tavla bile atar bizimle
ama nedense biz hep iki bir atarız
o düşeş.. dübeş
beş!

patron yalıda yaşar
yazın boğaz’da.. kışın kapalı havuzunda yüzer
biz gecekondudan bozma apartmanda
yazın sıcak, kışın soğuk üzer
ölem de üstümü ört
dört!

patrona göre kutsaldır çalışmak
durmadan ister ister ister
bizimse tek işimiz
hep ver ver ver
kan ter
onun için söylemek kolay
bizim için yapmak güç
üç!

biri biraz gecikse
biraz erken çıksa biri
patronun oynar siniri
tutar tiki
iki!

ihale kazanıldı
görev tamamlandı
hani rahat bir nefes.. refah?
bizlerde sabır
patronda kibir
bir!

kutlanmalı başarı
hanıma yüzük aldım
altın suyuna tenekeden başka
ne alabilir ki fakir?
patron da almış elbet
hem eşe hem metrese
mavi yakut tek taş safir
sıfır sıfır sıfır!

olacağı buydu elbet
haksızlığa karşı çıktım
kullanılanlara.. sömürülenlere ön ayak oldum
kovuldum
yok ol patron
son!

6 kasım ‘07
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Peki Bunda Acep Kimin Suçu Var
ülkemizin çok bankası borsası
fabrikası tersanesi barajı
holdingleri sabancısı koç’u var

pop star’ı mankenleri
magazini futbolcusu maçı var

kimi keltoş kimi türban taksa da
bir kısmının boya balyaj saçı var

pek çoğumuz müslümangil de o ne
zıpçıktının boyununda haçı var

siyasiler zaten hiç değişmiyor
kafacığı zafiyetten muzdarip
katmerli göbeği koca kıçı var

kara cipler villalar gırla gitse de
halkın çoğu sadece ekmek peşinde
yağcı yalakalara bakarsak eğer
hâlâ durum iyi diyen bir kaç keçi var

ne yazık ki gerçek hiç böyle değil
söylemekten kaçınmanın bir faydası yok
bu ülkenin toktan fazla açı var

peki bunda acep kimin suçu var

(nisan ‘04)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Pembe görünür Boz gelir
sevimsiz kış gider
önce bahar sonra yaz gelir

tavuğu esirgeme diye kandırırlar adamı
güya arkasından kaz gelir

devran aynı devran yukarlarda
tansu biter mesut düşer eco kocar laz gelir

kardan çamurdan kurtulduk derken
güneş yakar kavurur toz gelir

ah ne çekersek kendimizden çekeriz
bize billah davul zurna az gelir

türküz
dinimiz türümüz uludur
aids dediğin ne vallah vız gelir
çiğ köfteyle vururuz rakı’nın dibine
yetmişlik fâhişe bize kız gelir

yabancıya tanrı gibi bakarız
saldırgan bush bile gözümüze uz gelir

güz de geçer herşey gibi donar kalırız
yine soğuk yine boran yine buz gelir

boş bakarak boş düşünürsek böyle
kafamıza edecek çok domuz gelir

böyle gelmiş böyle geçer ömrümüz
yaz da durmaz hemencecik güz gelir

deniz hiç değişmez hep aynı deniz
ama durup öyle bakan çok öküz gelir

girersek avrupa birliğine düzelecekmiş herşey
sıkın dişinizi az kaldı siyasiler yakın diyor
ben elli yıl diyorum en az
avrupa’dan aksiseda yüz gelir

pek de safinazız yokuş görmez gözümüz
everest tepesi bize düz gelir

(haziran ‘04)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Perakende
dün
bir dostu daha gömdük
sessiz
düşünceli
döndük

oysa giden
tek değildir

kişi her dostun ardından
kendinden bir şey yitirir
her dost son yolculukta
bizden de bir parça götürür

bu yüzdendir
bilinmeze
hiç tek parça gidemeyiz

velhasıl
toptan geldik gelirken de
gidişimiz perakende

(nisan ‘02)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Perspektif
uzaktaki küçüktür
yakınlaştıkça büyür
perspektif midir neden?

yanılıyorsunuz
sebep sevgiden sevgiden

sevgisiz insan küçülür gözlerimizde giderek
sevense büyür hiç durmadan
çoğalıp durur yakınlaştıkça
kendinden

(18 ocak ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Pirupak
temiz lider
halktan yana haktan yana

millet mutlu
mutlu tüm temizler

çok sürmez
derin devlet
temizler
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Politikacı Cenazesi
her zaman olduğu gibi
dolaşıyor omuzdan omuza
yine kalabalık çevresi

fakat bu kez yatay durumu
kolları yanında hareketsiz
gereksinimi yok artık poza
ne çalımı var ne kurumu
küstah konuşmalar yapamaz artık
bağlı çenesi

rengi kaçık biraz
hiç olmadığı kadar sâkin sessiz
belki de ilk kez gerçek
yalansız yapmacıksız maskesiz
ta kendisinin çehresi

(ekim 2002)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:48 AM
Pop Baş
yazık
kendi de mimar
doktor moktor üstelik

ama
ne mesleğine
ne meslekdaşına
sevgisi saygısı var
olsa zaten
siyaset değil
mesleğini yapar

türk meslekdaşlarını kastederek
“herkes ipek kumaş dikemez” demiş
keşke samimi olabilse de
“herkes yabancılar gibi öpemez” diyebilseydi

tüm kulaklar
bu şaşkın seslenişi
bu aşılamaz
“aşağılık kompleksini” ele verişi
duymalı

önce mimarlar odasından
sonra behemehal
sinan’ın şehrinden
kovmalı

(nisan '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Portakal Orda Kal
dolap kapısı
oda kapısı
salon kapısı
daire kapısı
apartman kapısı
(aman biraz hava alabildik şükür)

bahçe kapısı
garaj kapısı
araba kapısı
iş kapısı
(hepsi insan yapısı)

bitmedi
kumkapı
yenikapı
topkapı
paşakapı
çatladıkapı

daha var var
gümrük kapısı
hastane kapısı
zindan kapısı
(allah vermeye)

haa bi’de askerî nizâmiye

sıradakiler gelsin bakalım
el kapısı
devlet kapısı
(buralarda da hava alınır genellikle)

vee
büyük karanlığa açılan
ulvî kapı
(artık hava mava hak getiree!)

bâb-ı âlî’yi de es geçmeyelim
(ülke havasını yakından ilgilendirir)

nedense birden
burnuma portakal kokusu geldi
kapalı kapılar arkasında washington
deyimini düşünürken

hay allah
hiç böyle kötü hissetmemiştim portakal yerken

(mart '06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Post Modern Sone
banyoda yüzüyor başında bone
fıttırık çıtırım bir sulu zırtlak
ağzında bir şarkı sesi detone
sanki diken yutmuş patlamış gırtlak

pantol delik deşik bel kol cıbıldak
omuzunda dövme dilinde halka
küpesi telefon gözler fırıldak
sabahları yatar akşama kalka

içki arkadaşı sigara dostu
her akşam klüpte diskoda barda
bilmem nerde nasıl delecek postu

biliyor kendi de haberi var da
böyle gitmez sonunda kırılır testi
yazık ki çaresiz ruhu hovarda

(23 ekim ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Pozisyon
iki zıt parti iktidar çıkarında koalisyon
mumla aranıyor misyon
no problem emisyon
nasılsa millet hesabına adisyon
kimseden gelmiyor reaksiyon

çok kanallı az saygılı televizyon
şeffaflık çok seslilik insan hakları demokrasi
kandırmaca dostum illüzyon

resmi daire engizisyon
politika yüksek tansiyon
politikacı iki yüzlü madalyon
muhalefet yazlık pansiyon
iktidar atraksiyon

delege ürünü liderler birer napolyon
işlevleri ha babam atmasyon
ama giyimleri gezileri nutukları
sansasyon

ne yazık ki pek zayıf vizyon
halkla aralarında seperasyon
bu yüzden her on yılda operasyon

bilimde eğitimde sürekli erozyon
her isteyene üniversite
spekülasyon

dış işleri ne alemde monşer
aile boyu alışveriş gezisinde delegasyon

ya iç işleri
kompresyon üstüne kompresyon

teknoloji zayıf prezisyon
ihaleler rüşvet avanta komisyon

sağlık
nonoşlara epilasyon

düşünce hayatı
muska tarot meditasyon

yönetenler dolgun halk minyon
iş adamları dominyon

sosyal demokrasi korozyon
atatürk düşmanlığı ajitasyon

adil düzen
promosyon

dincilik enfeksiyon
feminizm konfeksiyon

mimarlık şehircilik
dejenerasyon
yollarda binlerce azrail kamyon.
ormanlar denizler zeugma'lar hızla eliminasyon

vurguncuya hortumcuya teşvik otomasyon
asgari ücrete zam eşantiyon

sporda uyanık başarısı
ithal şampiyon

avrupadaki yerimiz
bakınız eurovizyon

peki
uydulu telsizli www'lu telekomünikasyon
mastürbasyon canım masturbasyon

trafiği iyice bozan sinyalizasyon
sosyetik yumuşaklarda parisli losyon
sokaklarda akıyor kanalizasyon

asıl eksiğimiz
hem resmi hem kişisel organizasyon
velhasıl gerekli olan esaslı bir revizyon
artık anlamalıyız ki
mantıkta felsefede bilimdedir solüsyon

toplumca sevmeyi sevişmeyi hiç bilmesek te
porno kitaplar filmler herkes de koleksiyon
seks tek istikamet
kilitlenmiş direksiyon
hani yine ne demek se
erkek milletiz ya hepimiz tepeden tırnağa ereksiyon
ama lafta ortada yok aksiyon

hepimiz bir başka yaratılış harikası
ne ka’nüfus o ka’fraksiyon

(ekim ‘93)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Pragmatik
tanıştırdılar
çok hoşlandım
hızlandı kalbim birden
titredi dizim

aradığım her şey onda
hani moda tabirle
ruh ikizim

telefon ettim ertesi gün
bilgisayar cevap verdi

“çıkma teklifi için biri
evlenmek için ikiyi
fiat almak için üçü tuşlayın
sekretere bağlanmak için bekleyin”

sekretere bağlandım
hoş bir kız
yakında evleniyoruz

(21 aralık ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Prangalı Çınarlar Kadar Olamadık
deli esiyor rüzgâr
bahar aşkının sarhoşluğunda
tozutmuş ağaçlar
kapanmaz mesafeleri
yel sırtında aşıp
sevişiyorlar
ayaklarında müebbet prangalar

er yönleri
her zamankinden sert
en dik konumunda kalın gövdeleri
onurlu güvenli güçlü ve mert
saçıyorlar tohumları
bekleyen dişi çiçeklere
cömert

dişilikleriyse kıpır kıpır
titreşmede taze sürgünlerde
işvelerde
aşka aç
gelecek her tohuma açık
kıvranmalarda ki tek tek
rahman ve rahim
parlak yeşil ve titrek
tepeden tırnağa istek

kökleri kılsa da sabit
dallar uzuyor
sarılıyor savruluyor şiddetle
içgüdülerinin itkisiyle pür ümit
özsuları fışkıracakmışçasına uçlarından
doğa fısıldamakta rüzgârda dillenen sesiyle
git bekliyor çiçekler seni haydi git git

deli esmede bahar rüzgârı
delirtmede prangalı âşıkları
ve kahrederek
ayaklarına rağmen aşamayıp mesafeleri
aşkı uzaktan sanal yaşayanları

deli ki rüzgâr ne deli
bir eli
ağaçlara aşk iksiri sunarken
kulağıma uzak bir şarkı taşıyor öbür eli

fikrimden ******* yatabilmirem
bu fikri başımdan atabilmirem
ayrılık ayrılık aman ayrılık
her bir dertten olar yaman ayrılık

düşünüyorum da sevgili felis
sen ankara’larda dişi çiçekler gibi pırnakıl his
ben buralarda hapis

oysa rüzgâr müsait
ve bahar

her ne kadar sanal manal
bir masal
çerçevesinde başlasa da
filiz vermiş bir aşkımız da var

ve biz sözde akıllı
yetenekli hareketli
ve sözde donatılı bilgiyle
becerikli insanlar
şu toprağa prangalı çınarlar kadar
olamadık

ne sen gelebildin bana
tüm güzelliklerini kuşanıp dişi
sevecen müşfik ve sevgiye aç

ne ben sana
ki hepsine o güzelliklerin
ekmek kadar su kadar hava kadar
ve hatta daha mahkûm
ve daha muhtaç

(mayıs ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Prometheus
güneşten ateşi çaldı uyanık
şimdi acilde yatıyor
birinci derece yanık

(aralık ‘03)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Pyrrhus
hep anlattılar ki hocalarımız
parlak zaferlerle doluymuş tarihimiz
dünyaya bedelmiş bir türk

ordumuz kahredici muzaffer
devlet adamlarımız ulu
büyük mü büyük

öyleyse nedir belimi büken bu yük?

balkanlar bizimmiş
kuzey afrika mısır kerkük musul
peki bütün bunlar nasıl gitti elimizden
usul usul?

viyana kapılarına dayanmışız
avucumuzdaymış oniki adalar
iyi de anlayamıyorum bir türlü
hangi muhteşem zaferlerle kaybedildi bunlar?

çocuklarımıza torunlarımıza da anlatılacak
aynı hikayeler
hocalarımızın anlatacağı benzer yaveler

siyasîler hamasetle mısır’ı fethedecek
bizans’ı kahredecek
hunlar çinlileri dövecek
ardından malazgirt
sonra mercidabık ridaniye
peki niye niye

görünen o ki
nerdeyse kıbrıs ab’ye hediye

askerlerin
siyasilerin
tarihçilerin
anlattığı kutladığı bunca muhteşem zafer
bunca parlak başarı
bunca masraf bunca sefer
bunca şehit ne diye?

kafama zerkedilen mağrur ve zengin
dünyayı titreten büyük bir imparatorluk
gördüğümse
bilime ve gelişmeye sırtını dönmüş
halktan kopuk ve uzak
dini afyon
eğitimi tuzak
küçük ve dar bir aile çevresi ile
onların kemik yalayıcıları arasında
sadece yağma ve talan

ya ben yanlış görüyorum
ya bütün anlatılar yalan

(12 aralık ’06)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:49 AM
Q X W kullanmadan yazılmış şiir
çıkmıştık açık alınla
on yılda her savaştan

ne on yıllar geçti
medet umduk kurttan kuştan
icazet dilendik bush’dan

o yılların utkusu heyecanı yavaşladı
gerilemeye başladı

sıkıldık çatık kaştan
utandık çocuk gözlerindeki hüzünlü yaştan
sırtımız yerden kalkmadı tuşdan

bir daha gelir misin atam ne olur
bir daha tutar mısın mahçup çekingen ellerimizden?
muhtacız ki o kadar olur yeni baştan

parsel parsel satılıp devrolmadan
paylaşılmadan vatan
bir daha dolan ne olur
samsun’undan sıvas’ından

ve bir daha çekip çıkar bizi bu çok yakın çukurdan
titreyerek yaklaştığımız soğuk duştan

(3 nisan ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:50 AM
Riiş
artık ters yazacağım şiirlerimi
çünkü ne söylesem ters anlaşılıyor
belki de ödüllü şairlerin
anlaşılmaz yazmalarının nedeni budur

karanlık kafalı kültür müdürünü
anlattığım her nü
-sanırım ürkütücü adından ötürü-
ahlaka mugayır muamelesi gördü
bastıramadığım cinselliğimden söz edildi

yok aşk şiiri yazmışım
yok seksenimde azmışım

bastırılmış beyinlerde ödem belirdi

üstelik çok mutlu olurdum aslında
seksenlerimde de böyle düşünebilsem
yazabilsem
inadına ve inşallah
azabilsem
cinsellik aşk kadın faslında

“? zınısım adnıkraf ninekilhet”

yazmıştı bir zamanlar cumhuriyet
kara üzerine yeşil arabik
neler oluyor bu ülkede dostlar
neden bu denli ters dönmeye meraklı bu millet?
ne trajikomik
vallahi bence
kuş gribinden de kongo kenesinden de
tehlikeli bu illet

bu tiplere göre şiir sayılmazmış bunlar
ters yazayım ben de öyle okusunlar

“relkecmürö musuko”
“relkecöb nayamlo imsi”
“ub riiş zınığacayalna nizis”
“ubat ev kılnarak zig”
“amuk eciyi ızınışab nümög”
“amuko! mada eb ım alroz”

nasıl hoşunuza gitti mi bu?
üstelik asıl özlediğiniz geçmişten yolunu beklediğiniz
bundan bin beter

hiç kolay değil tabii okumak “riiş” i
eee çin işi japon işi arap işi

anlıyabiliyor musunuz “isimsiz” tosunlar?
size bu kadar ders yeter

sevdiğim dostlar okusun
atamın hediyesi latin harfleri ile
soldan sağa

düz ovada öne yürümek varken
geri geri neden çıkalım ki dağa?
doğru göremezsin yolunu
düşer taşlar kopar başlar

“dağ başını duman almış..”
“yürüyelim arkadaşlar”

ileriye
aydınlığa
özgürlüğe
ki akmasın yaşlar

yol budur
tarikata ne gerek var?
ötsün dursun karanlıkta uğursuz baykuşlar

onlar ki asırlardır aynı vaveylâ ile çığırıp durdular
ve her seferinde kendi kanlarında boğuldular

sakın çekinmeyin sayılarından
bu ahmaklar her zaman çoğuldular

(23 temmuz ’06)

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:50 AM
Rüşvet
zahmetsiz ziynet
mânâsız minnet
toplumsal töhmet

naylon namus
şirazesiz şike

alan ahmet
veren vahdet

rezilliğin
rüsvanın
resmi ruhu...

rüyalarda reha
ruhuna rahmet

(23 mayıs ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:50 AM
Sabahattin Ali
“başın öne eğilmesin
aldırma gönül, aldırma
ağladığın duyulmasın
aldırma gönül, aldırma...”

tam yüzyıl önce doğmuştu
genç yaşında kalleşce vurulan
sabahattin ali
düştü toprağa ama
öne eğilmedi onurlu başı

özgür düşüncenin sırdaşı
faili meçhullerin arkadaşı

anlatın dostlar çocuklarınıza “sırça köşkü”
anlatın bugüne dek katledilen
düşünen beyinleri
ki bu hasta bünyeye olsun aşı

anlatın
anlatın ki
kanlı ellerin sırça köşkleri
olsun tuzla buz
kalmasın taş üstünde taşı

anlatın çocuklarınıza
yokedilen yüzlerce aydın yuttaşı
anlatın ki bilsinler
kim umutla
sevgiyle bakıyor onlara
kimler şaşı

(25 şubat ’07)
Fuat Eriçok

GooD aNd EvıL
02-28-2009, 10:50 AM
Sade Kahve
orhan veli’nin urumelihisarı’nda
sade kahve’de
her dem elit bir kalabalık
boğaz’a karşı yudumlanır ılık ılık
kahve ve yaz

kışın da oturulur aynı değerde
aynı yerde
ister sersem lodos
ister çılgın poyraz

yağmur yağabilir ne gam
nefes kesebilir ayaz

hatta yolları kaplayabilir kar
bembeyaz
sade kahve'de her dâim sürer kesintisiz haz

masaların altına sığdırılır mangallarla
ve ortada yanan ateşin eşliğinde
bu kez yaz

görmedi bizans’dan beri
zemheri’nin ortasında
çıplak çınarlar altında
açık havada çay bahçesi müşterisi
bosphorus nam boğaz

bir de bu eşsiz keyfe eşlik eden
recep’imin minik şaheseri
tatlı yaramaz
sevimli haylaz
naz
böyle güzellik olmaz

bence o bin naz
milyon naz
milyar naz

recep’im
bunca güzelliği nasıl yarattın anlat
“sarı lira vereceğim”
“almazsan karakola gideceğim”
anlatma ya da vazgeç
zira yarattığın hoşluklara
ne ad ne tanım koyulmaz

sana da
mekânına da
kızına da
kimse edemez itiraz

doyulmaz kardeşim
doyulmaz
doyulmaz

(1 kasım ‘2006)
Fuat Eriçok