Tam Sürümü Görüntüle : Mustafa Yaralı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:38 PM
Tadına VARDIK
Düştü gönül,düştü aşkı sevdâna,
Yüzünü yüzsüze sürmemek için.
Gözü yumuk girdik biz bu meydana,
Seni beni ayrı görmemek için.
Üç günlük misâfir geldik cihana.
Ne gerek feryâda,bunca figana.
Bize lâzım olan,mânâda mânâ,
Dağda yaban gülü dermemek için.
Çoban olduk sürümüzü gütmeye,
Kavlimiz var doğru yolda gitmeye.
Kendi “ene”mizle savaş etmeye,
Kınımızdan çıktık girmemek için.
Hepimiz topraktan bir candan geldik.
İnsanı Alemin merkezi bildik.
Aynadan yalanın kirini sildik,
Gerçeğe perdeler germemek için.
Gönülden sevmenin vardık tadına.
Boyutları geçtik,düştük yâdına.
Yıktık materyali dostluk adına,
Düşmanlık duvarı örmemek için.
Gölgeler dolaşır gölge pazarda.
Bir nokta çıkıyor saysak ard arda.
Tapılan dünyada,tapan mezarda,
Neyimiz var Hakka vermemek için.
Dolular almadı boşlar dolmadı.
Yaralı’ya ağyar yâran olmadı.
Artık üzülmeye sebep kalmadı,
Ölümlü vuslata ermemek için.
18.07.200
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:38 PM
Tapar mı?
Aklını,fikrini işleten insan,
Günlere,aylara,yıla taparmı?
Hakkı,hakikat’i anlayan insan,
Sarığa,cübbeye,çula taparmı?
Pazarlık gücünde bulunan Millet,
El açıp yabana edermi minnet,
Muhammed vasfına bürünen ümmet,
Sakala,bıyığa,kıla taparmı?
Ham softa gözünün pasını silse,
Mürşidi,Müridi,irşâdı,bilse,
Çokluk hevesinden,Tevhide gelse,
Müstâkim olmayan yola tapar mı?
Şayet ârif olsa erkek ve dişi,
Daima Allah’la olmaz mı işi?
Mülkün sahibini tanıyan kişi,
Üç günlük Dünyada mala tapar mı?
Dünün zenginleri dünlerle kayıp,
Onları ibretle anmamak ayıp,
Maddeyi mânâdan üstündür sayıp,
Altına,gümüşe,pula taparmı?
Gururlu başını yere indiren,
Barışı getirip,kavga dindiren,
Mârifet aşını ruha sindiren,
Sap ile samana,yala taparmı?
Yaratan’ı bilip O’na kul olan,
İçi,dışı onun aşkıyla dolan,
Varlığın özünü özünde bulan,
Arıya peteğe,bala tapar mı?
Arafat’a çıkıp çadır kuranlar,
Şeytanı taşlayıp kurban olanlar,
Yaralı gönülde Hakkı bulanlar,
Allah’ı görünce kula taparmı?
14.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Tarafsız TARAF
Ölmeden ölmek,
Kalbi Zikirde.
Örneksiz örnek,
Nurlu fikirde.
Vefalı dertler,
Mecnun’ Leyla,
Efendi Tektir,
Hazreti Mevla.
Nerden nereye,
Kadere bakın.
Eleye eleye
Noktaya akın.
Bey tül haramın,
Karası akta.
Başsız varanın,
Diyeti Hakta.
Nerden nereye,
Kadere bakın.
Eleye eleye
Noktaya akın.
Bey tül haramın,
Karası akta.
Başsız varanın,
Diyeti Hakta.
.
Aşk denen kavram,
Üç harf,tek hece,
Bekada bayram,
Dört gün.dört gece.
Yaralı gelen,
Yarasız döner.
Ölmeden ölen,
Vuslata erer.
07.07.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Tarif EDİN
Aklım kıttır,fikrim açık,
Bana dostu târif edin.
Tane tane, açık açık,
Bana dostu târif edin.
Nesi sahte, nesi asıl.
İçi, dışı, hâli nasıl?
Zerre zerre, fasıl fasıl,
Bana dostu târif edin.
Gına geldi söylemlerden.
Sersem oldum eylemlerden.
Özetleyin öz şeylerden,
Bana dostu târif edin.
Bir selâmdan kaçanlar mı?
Dil yarası açanlar mı?
Fitne fesat saçanlar mı?
Bana dostu târif edin.
Vurdumduymaz, pişkin midir?
Balon gibi şişkin midir?
İnsanlığa düşkün müdür?
Bana dostu târif edin.
Soytarı mı, şarlatan mı?
Gönülleri parlatan mı?
Hırlayan mı, hırlatan mı?
Bana dostu tarif edin.
Duygumuzu sömüren mi?
Beynimizi kemiren mi?
Bizi yiyip semiren mi?
Bana dostu târif edin.
Sözlükte mi manaları?
Kıl-ü kâl mi davaları?
Bırakın da havaları,
Bana dostu târif edin.
Arayan mı, aratan mı?
Yada fırsat yaratan mı?
Aydınlatan, karartan mı?
Bana dostu tarif edin.
Gerek hayır, gerekse şer.
Çiğ de olsa bir gün pişer.
Israr değil iknâ yeter,
Bana dostu târif edin.
Hile tuzak karışmadan.
Lâf lâf ile yarışmadan.
Aldatmaya çalışmadan,
Bana dostu târif edin.
Umut verip oyalar mı?
Gerçekleşmez rüyâlar mı?
Bir nişanı, izi var mı?
Bana dostu târif edin.
Bakıp durman alık alık.
İçerimiz yanık yanık.
Gerçeğine varsa tanık,
Bana dostu târif edin.
İnsan, gönül, sevgi, yürek.
Nerde, nasıl, niçin gerek?
Hası, kalpı biz ne bilek,
Bana dostu târif edin.
Kimler kime nasıl taraf.
Hani cevher, hani sarraf.
Geri kalan lâf-ı güzâf,
Bana dostu tarif edin.
İrfânı kıt Yaralı’nın.
Bağışlayın kafam kalın.
Şüpheleri benden alın,
Bana dostu târif edin.
21.05.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Tehevvür
Dün sıcak bir dosttu, kristal ayna,
Benimle beraber o da eskidi.
Bulutlar üstüne kurduğum dünya,
Yağmur oldu, damla damla eridi.
Rüya gerçek oldu, gerçekler rüya.
Göklerden yağarak engine döndüm,
Toprak ana emdi, güneş kavurdu.
Çorak iklimlere bir sevdâ gömdüm,
Çöl rüzgarı, kumlar gibi savurdu.
Yorgun gözlerimde serâbı gördüm.
Günahımızdan çok diyet ödedik,
Kefâret sayılmaz neden, hiç biri?
Gönül surlarından açıldı gedik,
Bir savaş ki sürer yıllardan beri.
Âsûde baharı boşa bekledik.
O müjdeci kuşlar konmaz peceme,
Ömür ufkumuzdan kaç güneş battı.
Kaç ay doğdu şu karanlık geceme,
Ölenler derin bir uykuya yattı,
Hiç birisi,ses vermiyor sesime.
7.09.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Temizlik
Biri beni överse,utanır küçülürüm,
Kendini abartana,içimden tükürürüm.
Kurallara uyanlar,bilmeden kusur edip,
Her tarafa pislese,tiksinmem,süpürürüm
*********************************************
Adam satmak kolaydır,adam olmak zordur zor!
Yüze gülmek kolaydır,öze dalmak zordur zor!
Birkaç haddini bilmez.riyakarlar içinde,
Kirlenmek çok kolaydır,temiz kalmak zordur zor..!
**********************************************
Şu kış günü dert dolu,kim bilirki kimler var,
Yüzleri tebessümlü,yurekleri inler var.
Yıkık dökük harâbe,derme çatma odada,
Yoklukta yoksullukta,onbnnlerce binller var
*************************************************
Her sabah yeni gül açar gönlümde,
Onu koklamadan gün akşam olur.
Aşk denen belâyı kalan ömrümde,
O gülün dibine bıraksam olur.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Toprağa DÜŞTÜ
TOPRAĞA DÜŞTÜ
Kalkar kalkmaz uykudan,
Gözüm toprağa düştü,
Geçti havadan,sudan,
Sözüm toprağa düştü.
Başım başını eğdi,
Ayağım yere değdi,
Adım,adımı sevdi,
İzim toprağa düştü.
İşte Elif’in yurdu,
Burada zaman durdu,
Gönlümü aşkı vurdu,
Dizim toprağa düştü,
Önce belim büküldü,
Sonra boyum küçüldü,
Her şey,hepten döküldü,
Yüzüm toprağa düştü,
Kendim değil,burada,
Kendi erdi murada,
Sis kalmadı havada,
Tozum toprağa düştü.
İşi kolaydır sandım,
Bilmem nasıl dayandım,
Aşkın nârında yandım,
Közüm toprağa düştü.
Yaralı derman bulup,
Her derdinden kurtulup,
Varla,yokla bir olup,
Özüm toprağa düştü,
29.01.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Türk GENÇLİĞİ ADINA
Huzura susamış ey şanlı Millet,
Sevdalı yürekle gelecek biziz.
Gafletten uyanın,canlanın fert fert,
Zalime dersini verecek biziz.
Tam üç asır var ki, gülmez yüzümüz,
Hürriyete; hasret kokar özümüz,
Tazelensin ahdi misak sözümüz,
Bu makus talihi yenecek biziz.
Özgürlüğe sevdalıyız ezelden,
Tevhit ile yücelmişiz temelden,
Beş kıtaya haber salın tez elden,
Yeniden şahlanıp,gelecek biziz.
Kavgalar bitecek,duracak kanlar,
Kardeş gibi yaşayacak insanlar,
Duymayana duyursunlar, duyanlar,
İnsanca yaşayıp,ölecek biziz.
Hırsızın,arsızın,çalıp,çırpanın,
Faize,rüşvete kucak açanın,
Devleti sömürüp,alıp kaçanın,
Çıkar yollarını kesecek biziz.
Köylü,kentli,Millet,Devlet el ele,
Bir Bayrak altında tek bir aile,
Bütün zorlukların sırtını yere,
Allah’ın izniyle serecek biziz.
Bilimsel gayretle,şerefle,şanla,
Uğraşıp, didinip,aksayan yanla,
Yurdun her yanını ilim,irfanla,
Bir baştan bir başa örecek biziz.
Toprak işlenecek,dişli dönecek,
Nice bereketli ürün verecek,
Her işin başına ehli gelecek,
Geri kalmışlığı silecek biz.
Karanlık zindanda,nurlu şafakta,
İktisadi,sosyal,gerçek hayatta,
Her türlü zeminde,hakta,hukukta,
Adalet dengesi kuracak biziz.
Okuyalım,okutalım,bilelim,
Yeter artık,çok ağladık gülelim,
İnsanlığı sevdirelim,sevelim,
Sonunda meyveyi derecek biziz.
Korkuyla sinmeyin,meydana çıkın,
Körlük binasını temelden yıkın,
Çağ üstü gelecek dönemler yakın,
İnşallah o günü görecek biziz.
Kalkınmaya yetmez,iyi niyetin,
Her türlü zorluğa ayak diretin,
Sorun,soruşturun,fikir üretin,
Dağları Ferhat’ça delecek biziz.
Hepimiz insanız,etten,kemikten,
Var oluş sırrımız aynı sebepten,
Maddeden,mânadan,her bir cihetten,
Gönülden gönül’e girecek biziz.
İnsan kalbi kâinatın merkezi,
Bu duyguyla kucaklarız herkesi,
Kürt’ü,Alevi’yi,Laz’ı,Çerkez’i,
Sevgiyle,şefkatle,saracak biziz.
Deli kanlım eğilmeyin,doğrulun,
Muhammed’in mayasıyla yoğrulun,
Haydi kızım yiğitleri doğurun,
Tarihi yeniden yazacağız biz.
01.12.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Unuttun GİTTİ
Dün kulluk etmeye ahdeden sendin,
Bu gün bu sözünü unuttun gitti.
İpini şeytanın eline verdin,
İnsanın özünü unuttun gitti.
Varlık putun olmuş,benliğin mâbet,
Dilde Müslümansın,amelin âdet,
Dünya sarhoş etmiş,fikre ne hâcet,
Kulluğun hâzzını unuttun gitti.
Münevver görünen zavallı,bedbâht,
Kalbin yosun tutmuş,hem ide kat kat,
Her tarafın ateş,yazık ki heyhat,
Cehennem közünü unuttun gitti.
İsyana bulanmış,Hâmd ile şükür,
Ne iraden Hakça,ne vicdanın hür,
Kulağında kurşun,kalbinde mühür,
Birde can gözünü unuttun gitti.
Zâhirde süslenmiş imânın dinin,
Niyetin şeytâni,görüntün şirin,
“Ben ehli sünnetim” diyor da dilin,
Muhammed izini unuttun gitti.
İnsanı Kurtaran Hakk’ın kendisi,
Lâkin fark etmedin pâkı,necisi,
Benlik aynasında gördün nefisi,
Hakikat yüzünü unuttun gitti.
Yaralı nelere takılıp kaldın,
Gülleri bırakıp taşa sarıldın,
Kendinde bulunan her telden çaldın,
Şu gönül sazını unuttun gitti.
30.03.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Utansın
Kalleşi kafana takma birâder,
Mertleri, nâmerde çatan, utansın.
Edepten, erkandan, hâlden habersiz,
Fazilet yolundan şaşan, utansın.
Niyeti bozuğun ipi çözülmez.
Dilleri kemiksiz,ağzı büzülmez.
Utanmaz herifler,bunlar üzülmez,
Pis ellerle pislik, tutan utansın.
Gül ol ki dalında bülbüller onsun.
Kargaya aldırma leşlere konsun.
İftira atılan ne ilk, ne sonsun,
İnsafsız infazlar yapan, utansın.
Ayıbı ayıpla kapatmak ayıp.
Ayıbın içinde insanlık kayıp.
Dört işlem bilmeden rakamlar sayıp,
Yalana yalanlar,katan utansın.
Alçaktan da alçak, çukur kesimler.
Her şeyi konuşsun, her şey desinler.
Bırak hak etmeden miras yesinler,
Hakkını haksızca,yutan utansın.
Bini yüze,yüzü bire bindirip.
Midesine midesizce indirip.
Sinesine sine sine sindirip,
Yaralıya çamur atan, utansın.
28.02.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Uyanış
Şafak ilk uyanıştır,doğumun müjdecisi,
Sineleri delmeye,yetmezmi ? ezan sesi.
Müezzin minareden, çağırırken herkesi,
Birde özel davet var,akıla gelenlere,
Nefsine ‘arif olup,RÂBBİ’ni bilenlere
Seçilmişse bir insan,akıldan asla çıkmaz,
O memnundur yerinden,güzel güzelden bıkmaz.
O bir gönül aynası,ona kör olan bakmaz,
Bunda nice ayet var,akıla gelenlere,
Her taraf ayna olur,körlüğü yenenlere.
Gölgeler çekilince,gövde aslına döner,
Vahdet sırrı gelince,kesretin sesi diner.
Hûmâ kuşu göklerden,âşık kalplere iner,
Orada bir mâbet var,akıla gelenlere.
Lâfı güzaftan geçip,özüne dönenlere.
Üç kez ölüp dirilmiş,sorgudan korkmayanlar,
Azrail’le dost olmuş,saraydan çıkmayalar.
Dost yüzünü seyredip,gayriye bakmayanlar,
Aynıyla icabet var,akıla gelenlere.
“Mûti kable…”sırrıyla,ölmeden ölenlere
Fâni olan vücudun.Bekâda efendisi,
Tekâmül eden akıl.GÖNÜL’ün tâ kendisi.
Âlemleri kaplarken,yalnız onun sevgisi,
Ne büyük saadet var,akıla gelenlere.
Mâhlûka şefkat edip,HÂK için sevenlere.
23.01.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Üç GÜNDE ÖLÜM
/Canım babama/
Dudaklar kurudu, soldu yanağı,
Bir derin uykuya daldı gidiyor.
Hayatla büsbütün kopuyor bağı,
Kendini yokluğa saldı gidiyor.
Bembeyaz sakalı,nur gibi yüzü.
Kirpikler kapandı açılmaz gözü.
Tek tek vedâlaşıp ağlattı bizi,
Herkesten helallık aldı gidiyor.
Uzanmış yatağa boylu boyunca.
Akın akın geldi dostlar duyunca.
Seksen iki yaşı tamam olunca,
Ecel kapısını çaldı gidiyor.
Ölüme hazırdı hayli zamandır.
Yükü hafif tuttu azık tamamdır.
Atı eyerlenmiş yola revândır,
Dünyada ruhsatı doldu gidiyor.
Hazin hazin seyre daldım sonunu.
Kullananda gördüm Dursun kulunu.
Eskitmiş zarfını, yırtmış pulunu,
Gülünü dalından yoldu gidiyor.
Hemi yıllar yordu,hem de biz yorduk.
Ona da “Rahmetli” damgası vurduk.
Başında çaresiz, acz ile durduk,
Son nefesle, son gül, soldu gidiyor.
Veren Hâllâk çekti kudret elini.
Lâl eyledi söyletmiyor dilini.
Üzdü takâtını büktü belini,
Kaderin hükmüne güldü gidiyor.
Gece mâtemini dağıttı fecr’e.
Şu teninden canı başladı hicr’e.
Varlığı bir daha dönmemek üzre,
Bu fâni cihanda öldü gidiyor.
Ne güzel ayrılık yerli yerince.
Gıpta ettim şu hâlini görünce.
Muvakkat mühleti sona erince,
Mukadder yerini buldu gidiyor.
Ya Rabbi bağışla garip atamı.
Ona kolay olsun yolun hitamı.
Umarım cennettir asıl vatanı,
Dünyaya misafir geldi gidiyor.
Münkir Nekir gelse sana ne gamdır.
Bekâ bulmak lığın kalbî duamdır.
Allah’tan dileğim sonsuz selamdır,
Ömür iklimini deldi gidiyor.
Sayfalar dürüldü koydu noktayı.
Dünya sofrasından kesildi payı.
İncitip üzmeden Dursun babayı,
Azrâil canını aldı gidiyor.
Sene doksan yedi ondört Haziran.
Cumartesi günü elvedâ babam.
Sabah ezanıyla, son nefes tamam,
Doğup,yaşamıştı öldü,gidiyor.
Vucudu fânisi, son defa yundu.
Kefene sarıldı,sâlâ okundu.
Oğul Yaralı’ya efkar dokundu,
Dostlar, namazını kıldı, gidiyor.
14.06.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Üçlü BİR
Şu Dünyada üç şey varki hayranım,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
İçim dışım,ağım solum,her yanım,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
Acıktırmaz,susuz koymaz,üşütmez,
Kendisinden başka yere yürütmez,
Bu üç cevher değerini küçültmez,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
Gündüzleri her canlıdan sorarım,
*******i kırk kandille ararım.
Bu menzilde benim bütün kararım,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
Kainattan daha geniş sahası,
Alemlerden kıymetlidir pahası,
Tüm hazinem bunlar,varmı dahası,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
Siyah gibi,beyaz gibi,al gibi,
Ağaç gibi,çiçek gibi,dal gibi,
Arı gibi,petek gibi,bal gibi,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
Bu binayı mayasıyla kurucu,
Bilmeyene anlatması yorucu,
Tek olanı üçe bölsek sonucu,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
Yaralıyı pişirerek yakanlar,
Külleriyle zevkine zevk katanlar,
Her nefeste kalbimile atanlar,
Biri insan,biri gönül,biri aşk.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:39 PM
Üzerine BASA BASA
Hâlden hâle düştük yine,
Şerden şere batar olduk.
İçimize sine sine,
Ele çamur atar olduk.
Şaşırmışız yönümüzü.
Görmüyoruz önümüzü.
Eğri tutup yolumuzu,
Doğrusundan sapar olduk.
Baş tacımız okur yazar.
Birbirine kuyu kazar.
Meydan meydan,pazar pazar,
Köre ayna satar olduk.
Kuzu postu giye giye.
Haram lokma yiye yiye.
Özüm sözüm doğru diye,
İşe hile katar olduk.
Dost görünür sövenimiz.
Riyâkardır övenimiz.
Sarsıldıkça güvenimiz,
Kötü zanna sapar olduk.
Sus demedik dilimize,
Kir tükürdük kirimize.
Her birimiz birimize,
Düşman gibi çatar olduk.
Yaralıdır ana yasa.
Adil değil hama hasa.
Üzerine basa basa,
Şüphe ile bakar olduk.
25.09.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Varlığa BEL BAĞLAMA
Eller gibi oynama,sen ağlayıp yan gönül.
Varlığa bel bağlama,yokluğa katlan gönül.
Sen bu akıl,fikirle,gezme gurur, kibirle,
Cümle esmâyı BİR’le,Tevhit’le ıslan gönül
Öz söyle,söz uzatma,içine yalan katma,
Sırrını ele açma,Hakkı Hakla an gönül.
Zikrindir sana yoldaş,yedi deryayı dolaş
Bütün dinlere ulaş,Akıbet İslam gönül,
Sil gözünü pir’i pak,Yedi göğe kandil yak,
Bir kusuru var’mı bak,Her biri bir can gönül.
Hak diyen kalmaz yolda,eğlenmez sağda solda,
Aşka küheylan olda, ALLAH’A şahlan gönül.
Hakka, doğru gelirsen,sen seni kul bilirsen,
Canana can verirsen,Olursun sultan gönül.
Kainatın kopyası,Asıl sırrın noktası,
İlmi ledün ustası.bir kamil insan gönül,
Yaralım el ne bile,aşkını ört dert ile,
Halk içinde halk ile,gizlenip saklan gönül.
05.05.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Varlık mı.YOKLUK MU,YALAN HANGİSİ?
Bir korku,bir umut dolanıp durdu,
Şu gönül kapımı çalan hangisi?
Hangi el okşadı,hangisi vurdu?
Keyifle seyrime dalan hangisi?
Nedir bu cilveler,niyaz mı,nazmı?
Bilmem sitem çokta,şükrümüz az mı?
Mevsim son bahar mı,ilkbahar,yaz mı?
Dört mevsim içime dolan hangisi?
Mecnun Leylâ için çöle düşmüşte,
Mansur’u fetvalar dâra çekmişte,
Niceler canını heder etmişte,
Uğruna ölünen Cânân hangisi?
Onlar nerden geldi,nereye gitti?
Ölenler yorulup sükut mu etti?
Ömür mü tükendi,rızkı mı bitti?
Ağlayıp,sızlayan,yanan hangisi?
Ok yaydan fırlamış,en son hedef ne?
Âkıbet ölümse hırsa sebep ne?
İtibar,haysiyet,onur,şeref ne?
Dünyadan göçen kim,kalan hangisi?
Gidenler mutlumu? Geri dönmezler,
İyiden,kötüden haber vermezler,
Alimler,arifler,aklı ermezler,
Olanlardan ibret alan hangisi?
Yaralı sinemi kim gelir açar?
Kim gömer mezara,kim bizden kaçar?
Her can kafesinden gün gelir uçar,
Varlık mı,yokluk mu,yalan hangisi?
27.04.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
VELHÂSILI Ben
Ben
Sevginin yeşerdiği yerde
Bazen yağmur/
Bazen güneşim/
Ayım...
Bazen loş bir gölge
Bazen rüzgarım...
Ben
Kuşların sesi/
Dört mevsimin rengiyim.
Dağların doruğunda kar/
Ovaların neşesi/
Doğu ve Batının ahengiyim...
Ben
Kâh bir mezar başında selvi/
Kâh yaylaların kır çiçeği/
Kâh uçsuz bucaksız deniz
Derinliğinde sedef/
Sedefte inci...
Bazen filim ben/
Bazen uğur böceği...
Ben yedi veren gülüm.
Asırlık çınarım.
Ben
Bereketli toprağım.
Köküm
Dalım
Yaprağım! ..
Velhâsılı ben duyguyum/
Yüreğim.
Canlara can/
İyiliğin dostu/
Düşmanlığa düşmanım..!
Ben bir İNSANIM.
30.10.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Vukuat
Cemiyeti sarmış ateşten kıskaç,
Kimi uçurumda kimi tuzakta.
Zenginler havalı yoksullar kıskanç,
Cimrinin elleri cepten uzakta.
Nerede başladık,nerede durduk.
Biz hangi yolcuyuz, hangi durakta.
Bizi düşman değil,biz bizi vurduk,
Hırsa kapılarak haraç mezatta.
Şaşı baka baka bozuldu birlik.
Sağda yok,solda yok hangi tarafta.
Cehâlet yüzünden dağıldı dirlik,
Vitrinleri süsler kitaplar rafta.
Bilinmeyen derde çâre ararız.
Yanlış sorularda,yanlış cevapta.
Gül atmak isterken başlar yararız,
Ruhlar susuz kalmış,gözler serapta.
Yıllardır çiğneyip gezdiğim yerler.
Bu vatan,bu şehir ve bu sokakta.
En kutsal nöbette uyurken erler,
Şeytan iş başında,düşman ayakta.
18.10.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Ya RAB SANA SIĞINIRIM
Esirgeyen,bağışlayan,Ya Rab sana sığınırım.
Her halimi bilip,duyan,ya Rab sana sığınırım,
Acizlikten,tenbellikten,korkalıktan,cimrilikten,
Açık veya gizli şirkten,Ya Rab sana sığınırım.
Azabından,rahmetine,Gazabından şefkatine,
Kesretinden Vahdetine,Ya Rap sana sığınırım.
Hey hatlardan eyvahlar dan,büyük küçük günahlardan,
Hile dolu tuzaklardan,Ya Rab sana sığınırım.
Emanete ihanetten,Her şeytani siyasetten,
Seni sana şikayetten.Ya Rab sana sığınırım.
Delalette,hidayette.Cennet gibi saadette,
Cehennemi hararette,Ya Rab sana sığınırım.
Fas ıkların fitnesinden,Eza cefa etmesinden,
Eğri yola çekmesinden,ya Rab sana sığınırım.
Aklım ile,fikrim ile,tenzih,teşbih,zikrim ile,
Hmamd’ü senâ,şükrüm ile,Ya Rab sana sığınırım.
Uyanıkken,uyurken de,iyi günde,kötü günde,
Yaşarken de,ölürken de,Ya Rab sana sığınırım.
Darlığımda,bolluğumda,İsyanımda,kulluğumda,
Seni canda bulduğumda,Ya Rab sana sığınırım.
Sevenlerden,sevmeyenden,bilenlerden,bilmeyenden,
Aklımıza gelmeyenden,Ya Rab sana sığınırım.
Doğu,batı her cihetten,ne gelirse türlü dertten,
Can! ı gönül,ta yürekten,Ya Rab sana sığınırım.
Yüce divan kurulurken,yargılanıp sorulurken,
Zabıt mührü vurulurken,ya Rab sana sığınırım.
Celâlini bilemezsem,Cemâline eremezsem,
Hesabımı veremezsem,Ya Rab sana sığınırım.
Bu Dünyada,o Dünyada,Yaralıyım gel imdada,
Hem maddede,hem mânada,Ya Rab sana sığınırım.
22.08.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Yabancılar
Seçilmiş en nâdide/sözler bile yabancı,
Aşka giden vâdide/Gizler bile yabancı.
Serap gibi şu zaman/Ufuklar duman duman,
Gerçeğe şaşı bakan/Gözler bile yabancı
Kapkaranlık son perde/Ne oluyor bu yerde,
Hani dostlarım nerde? /Yüzler bile yabancı.
Değişen belki yaşım/Belki belâlı başım,
Baharı bilmez kışım/Yazlar bile yabancı.
Eskiyorum aynada/Ayaklarım kaymada,
Arabesk şu Dünyada/Sazlar bile yabancı.
Aklım fikrim kör düğüm/Milyarda bir çözdüğüm,
Hilesini gördüğüm/Tarzlar bile yabancı.
Eğri,doğruya hasret/Sevinç içinde kasvet,
Dumanla kaplı kesret/Tozlar bile yabancı.
Bu çağdan gerideyim/Çile sanki her şeyim,
Deli miyim,ben neyim/Hazlar bile yabancı.
Korktuğum,korkuttuğum/Alev iken yuttuğum,
Avuçlayıp tutuğum/Közler bile yabancı.
Şu cisimler,şu tenler/Gelenler ve gidenler,
Cümlesi,senler,benler/Bizler bile yabancı.
Her şeyde tuzak dolu/Şaşırdım sağı solu,
Yokuştur hayat yolu/düzler bile yabancı.
Doğru diye sezdiğim/Adım adım gezdiğim,
Yüreğime çizdiğim/İzler bile yabancı.
Yaralı gönlüm hasta/Dertler belâlı başta,
Aşkın sırrından başka/Özler bile yabancı.
03.12.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Yabani
Görünüşte Adem amma,tabiatı yabâni,
Aklı,fikri,düşüncesi,zikri bile şeytani,
Okur,yazar,adam olmaz ve illaki hayvani,
İçi başka,dışı başka,insan olsa bana ne.
Sevgi her dem,her nefeste,ömür boyu aranan,
Hissedilen,zevk alınan,gönüllerde korunan,
Hiçbir yara sarmamışta,sarmış gibi yorulan,
Özde değil, sözde her kim,derman olsa bana ne.
Kimi makam,kimi mevki,kim, mülkü melâle,
Kimi rüya,kimi serap,kimi dalmış hayâle,
Meclislerde hoş muhabbet ermeyince kemâle,
Alış veriş,menfaate,irfan olsa bana ne.
Rüzgar esmiş,kar erimiş,bahar gitmiş,yaz gelmiş,
Sarı başak boyun eğmiş,hararetler yükselmiş,
Emek,gayret boşa gitmiş,yine yüzler gülmemiş,
Mevsiminde tane vermez,harman olsa bana ne.
Dostluk o ki.dosta candan,can vermesi yaraşır,
Aynı hazzı,aynı zevki,aynı derdi paylaşır,
Ne etleri,ne kanları Zât’ı Hakk’a ulaşır,
Kınalanmış koçlar bugün,kurban olsa bana ne,
Şimşek gibi parlayıp da,yağmur olup yağmayan,
Her cihette dost güneşi O nur gibi doğmayan,
Arife’yi takvimlere,bir tek güne bağlayan,
El gördü lük adet için Bayram olsa bana ne.
Gözü yaşlı Yakup gibi Yaralıyım yaranlar,
Can Yusuf’um gelmeyince, can derdimi kim anlar,
Gönül yurdu dost sarayı,her gün gönül yıkanlar,
Şu cihanda bir beş on gün sultan olsa banan ne.
19.03.2000 Kurban Bayramı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Yakınlık
Varlık câhını bırak,Benlik tuzakta yakın,
Sen sana senden uzak,uzak sendende yakın,
Dağlar yamaçta yüce,devler doruk da cüce,
Gündüze gebe gece,doğum şafakta yakın.
Bilinmeyen aranmaz,aranmayan bulunmaz,
Delilsiz yol alınmaz,Hızır sıratta yakın.
Dünyaya doymayana,Allah’ duymayana,
Ateşle oynayana,şeytan azapta yakın.
Her teni bir can taşır,damarlarda dolaşır,
Devri kalbe ulaşır,Allah bu şahta yakın.
Geç git esmada kalma,asarı benim sanma,
Zat’ınla Zat’ı anla,fiil sıfatta yakın.
Namazı tam bilince,Allah’a bükülünce,
Secdede küçülünce.Başlar ayakta yakın.
Beyaz ihram giyene.Beyt’i tavaf edene,
Arafat’ı bilene,kurban felahta yakın.
Şu kainat bir vücut,aşka çizilmez hudut,
Aynel yakına Şûhut,ulu miraçta yakın.
Halefte bir,selefte,can incisi sedefte,
Aşk şarabı kadehte,kadeh dudakta yakın.
Muhammed ev ednâda,esmâsız müsemmâda,
Bir zerre yok cûda da,Vuslat firak da yakın.
Bütün sırlar nihânda,beklide çok âyânda,
Yaralım can cânânda,Emir muratta yakın.
26.03.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Yakışmaz
Sen selâmı kessen de, kesmek yakışmaz bize.
Darılsan da küssen de, küsmek yakışmaz bize.
Çok fırtınalar gördük, kasırgalar yaşadık;
Poyraz olup essen de, esmek yakışmaz bize...
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Yalancılar
Dilsizler yurdunu seyrâna daldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
İbretler içinde hayrette kaldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Bir zaman yaşamış,sevmiş, sevilmiş.
Ağlamış,sızlamış,eğmiş,eğilmiş,
Topraktan doğmuşlar,toprağa gelmiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Kadını, erkeği, genci, yaşlısı.
Zengini, fakiri,tahtlı t,açlısı.
Korkağı, cesuru, yiğit başlısı,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Büyük umutlarla alıp, satmışlar.
Servetin üstüne servet katmışlar.
Nice belâlardan,şerden kaçmışlar,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Hepside sanırdı bu ömür bitmez.
Alemleri versen derdi ki; yetmez.
Şimdi nasıl suskun itiraz etmez,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Oğlum demiş,kızım demiş,yâr demiş.
Anam babam,eşim dostum var demiş.
Şu dünyadan ayrılması zor demiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Kimse malı mülkü getirememiş.
İşler yarım kalmış bitirememiş.
Sözü azrâil’e geçirememiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Yem olup çıyana,yılana,kurda.
Gönüllü gönülsüz yatarlar burda.
Gerçi kabul edip inanmak zor da,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Onca peygamberler,ulemâ,veli.
Ayyaşı, sarhoşu,akıllı, deli.
Bir çukura dolmuş şu insan seli,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Başlarına birer hece taşları.
Çok yaşasa yüze varmış yaşları.
Terk-i diyâr etmiş gurbet kuşları,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Ey insan gün gelir seni de yer,yer!
Acılar,sevinçler hep sona erer.
Yaralım,dost düşman bak birer birer,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
11.08.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:40 PM
Dilsizler yurdunu seyrâna daldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
İbretler içinde hayrette kaldım,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Bir zaman yaşamış,sevmiş, sevilmiş.
Ağlamış,sızlamış,eğmiş,eğilmiş,
Topraktan doğmuşlar,toprağa gelmiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Kadını, erkeği, genci, yaşlısı.
Zengini, fakiri,tahtlı t,açlısı.
Korkağı, cesuru, yiğit başlısı,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Büyük umutlarla alıp, satmışlar.
Servetin üstüne servet katmışlar.
Nice belâlardan,şerden kaçmışlar,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Hepside sanırdı bu ömür bitmez.
Alemleri versen derdi ki; yetmez.
Şimdi nasıl suskun itiraz etmez,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Oğlum demiş,kızım demiş,yâr demiş.
Anam babam,eşim dostum var demiş.
Şu dünyadan ayrılması zor demiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Kimse malı mülkü getirememiş.
İşler yarım kalmış bitirememiş.
Sözü azrâil’e geçirememiş,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Yem olup çıyana,yılana,kurda.
Gönüllü gönülsüz yatarlar burda.
Gerçi kabul edip inanmak zor da,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Onca peygamberler,ulemâ,veli.
Ayyaşı, sarhoşu,akıllı, deli.
Bir çukura dolmuş şu insan seli,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Başlarına birer hece taşları.
Çok yaşasa yüze varmış yaşları.
Terk-i diyâr etmiş gurbet kuşları,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
Ey insan gün gelir seni de yer,yer!
Acılar,sevinçler hep sona erer.
Yaralım,dost düşman bak birer birer,
Hiç biri ölümden kaçamamışlar.
11.08.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:41 PM
Yar DEDİKÇE YARALIYOR
Sevdâlı zülfünü taktı boynuma,
Yar dedikçe,yaraladı yar beni.
Cehennem narını attı koynuma,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Gücendim olmadı, küstüm olmadı.
Selamı kelamı, kestim olmadı.
Onu incitecek kastım olmadı,
Yar dedikçe, yaraladı yar beni.
O naza çektikçe, kendi kendini.
Göz yaşım sel oldu yıktı bendimi.
Anlatsam dinlemez hiçbir derdimi,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Her gün yüreğime balyoz indirdi.
Feryâdım artıkça daha bindirdi.
Sürükledi,hırpalayıp sindirdi,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Dünyaya gelirken yaralı geldim.
Yaralı yaşadım,yaralı sevdim.
Ne derse, emrine hep boyun eğdim.
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:41 PM
Yar DEDKÇE YARALADI YAR BENİ
Kendi murat aldı,murat vermedi,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Aşkımı kabûle lüzum görmedi,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Dikeni bağrımda,gülü gönlümde,
Gülmedi bahtıma,bir kez ömrümde,
Pervâne misâli yanıp,döndüm de,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Her yüzden göründü,hedef şaşırttı,
Yokuşlara sürdü,dağlar aşırttı,
Başımdan belalar döküp taşırttı,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Kah pazara çekti,bir pula sattı,
Kah bühtan ederek zindana attı,
Kah ağlatıp beni keyfine baktı,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Sevda hamurunu kanımla kardım,
Verdiği dertlere minnetle sardım,
Önünde eğildim,secdeye vardım,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Zerre olup konsam dedim süsüne,
Ölmüşüm,bitmişim onun nesine,
Hiç kulak vermedi dertli sesime,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
Kendimi aşkına vurdum vuralı,
O benim her şeyim oldu olalı,
Hiç kimse derdimi bilmez yaralı,
Yar dedikçe yaraladı yar beni.
06.08.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:41 PM
Yaraladı BENİ BENİ
Yaraladı BENİ BENİ
Parçalandı dil aynası,
Yaraladı beni beni.
Boş işlerin boş kavgası,
Yaraladı beni beni.
Yollar yokuş,vadi derin,
Sivri taşlar,oynak zemin,
Yalan yere vaat yemin,
Yaraladı beni beni.
Gönül sarhoş,kafa demli,
Gözler sulu,kirpik nemli,
Bilmem o’mu.sen mi,ben mi,
Yaraladı beni beni.
Dua,niyaz,dilekçeler,
Mazeretler gereçleler,
Prangalar,kelepçeler,
Yaraladı beni beni.
Ömür boyu,gündüz,gece,
Mihnet bizi eze eze,
Hayat denen iki hece,
Yaraladı beni beni.
Edep erkan yüzsüzleri,
Kılıç gibi her sözleri,
Yaktıkları kor izleri,
Yaraladı beni beni.
Yüreğimden gelen sesler,
Heey Yaralı,sözü kes der,
Kirlettiğim mukaddesler,
Yaraladı beni beni.
20.01.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:41 PM
Yaralı DEDİĞİN KİMDİR GÜZELİM?
Aşkın balyozunu gönül örsüme,
Bir lâhza durmadan indir güzelim.
Yada Azrail’in çöksün göğsüme,
Ağrımı temelli dindir güzelim.
Yaşatmak istersen âsûde yaşat,
İlâhi sevginle sar beni kuşat,
Gönlünde ne varsa gönlüme boşalt,
İçini içime sindir güzelim.
Lâtifsin,seversin lâtif olanı,
Padişah edersin seni bulanı,
Ziynetle süslersin aşkla solanı,
Sevmeyene tavrın kindir güzelim.
Al şu yüreğimi et lîme lîme,
Her biri nur olsun nurlu sevgime,
Dayanma gücü ver yorgun kalbime,
Aşkını üst üste bindir güzelim.
Hayat olur dolanırsın kanımda,
İlkbahara döner aşkın canımda,
Esâmem okunmaz senin yanında,
Yaralı dediğin kimdir güzelim.
20.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:41 PM
Yaralı KALMAM GEREK
Bir çok sözler eskidi,
Yeni söz bulmam gerek.
“secde et yaklaş” dedi,
O’na kul olmam gerek.
Kandil gibi yağlanıp,
Yüreğimden dağlanıp,
Bir güzele bağlanıp,
Özünü almam gerek.
Fikrim yele gitmeye,
Hayretlerim bitmeye,
Çokları BİR etmeye,
Gayrisiz kalmam gerek.
Neşter yedim sadr’ımdan,
Geçtim dünkü aklımdan,
O güzelin, aşkından,
Sararıp solmam gerek.
Karlı dağları aşıp,
Gök kubbeyi dolaşıp,
Zat’ı Hakka ulaşıp,
Bahrine dalmam gerek.
Aşk ateşim azıktır.
Yiyemezsem yazıktır.
Can, cânana aşıktır,
Uğruna yanmam gerek.
Hançeriyle vursa da,
Yar kalbimi yarsa da,
Kezzap döküp sarsa da,
Yaralı kalmam gerek.
15.04.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
Yaralı OLMADAN
Beyhûde figanlar,boşa serzeniş,
Bilenin dilinden dökülür sanma.
Gönül iğnesiyle dikilen dikiş,
Cihan kavgasıyla sökülür sanma.
İçinde var ise zerrece iman,
Çıkarın uğruna söyleme yalan.
Dünya senin olsa ederler talan,
Muhannetin kahrı çekilir sanma.
Cömert fırsat verse,ganimet bilme.
Açlıktan ölsende, cimriye ilme.
Dostunu sağlam seç, düşman edinme,
Adamın doğrusu bükülür sanma.
Niyetini hâlis,pak,temiz tut da.
Attığın adımı hep doğru atta.
Sen seni seveni baş tacı yap da,
Kincinin eteği öpülür sanma.
Bir an kederliysen,bir an sevinçte.
Med-cezir misâli, hayat bu işte.
Dünya sahnesine geliş gidişte,
Yaralı olmadan göçülür sanma.
19.08.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
Yaralıdan O SÖYLER
Uzaklarda aramam,
Mürşit o ki, canımda.
Devrini durduramam,
Dolaşıyor kanımda.
İlk emri,ilk takdimi,
“Oku” dedi akdini,
Anladım ki Rabbi mi,
Nefsim ile yanımda.
Gönlümde güller açar,
Lebleri inci saçar,
Bırakmaz beni naçar,
“O” vardır her yanımda.
Mürşidi ekmel’imdir,
Namusu ekber’imdir,
Resul’ü ekrem’imdir,
Delildir her an’ımda.
Mülke Süleyman oldu,
Her tarafa o doldu,
Kalbimde kendi durdu,
Hükmeder vicdanımda.
Ne gam kaldı ne keder,
Kainat bayram eder,
Melekler gelir gider,
Alem’i seyranımda.
Dost bizde gönül eğler,
Bizden her canı sever,
Yaralıdan o söyler,
Zuhuru insan’ımda.
16.11,1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
YaralıyaYÂR DEMEZSEN
Bütün dünya senin olsa,
Adaletten sapma yahu!
Bir gönüllük yerin olsa,
Başka yerde yatma yahu!
Kendin ile kendin barış.
İyi, güzel,hakça yarış.
Bir damla ol sele karış,
Deryalardan kaçma yahu!
Zenginlere yüz sürenin.
Yoksulları hor görenin.
Mihnet ile aş verenin,
Lokmasını tatma yahu!
İnce hesap yapar diye.
Derdine dert katar diye.
Diken olup batar diye.
Dostuna gül atma yahu!
Vicdanında bir kandil yak.
Doğru Pazar bulmaya bak.
Köre ayna,kele tarak,
Arif ol da satma yahu!
Dost dostuna bir can verir.
Can giderse geri gelir.
Kıymetini bilen bilir,
Bir bilmeze çatma yahu!
Bakar bakar göremezsen.
Bir gönüle giremezsen.
Yaralı’ya yâr demezsen,
Yarasını açma yahu!
17.08.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
Yaramı ELLERE DAĞLATTIN EY DOST
Azabı firkatle,beni neyledin,
Yakup’tan ziyâde ağlattın ey Dost.
Cemâlin görmeden deli eyledin,
Bahtımı aşkına bağlattın ey Dost.
Gözlerim hicrandan,handan olmadı,
İçim yırtık yırtık,kanlar damladı,
İnsaf et,dizimde derman kalmadı,
Kabuklu yaramı kavlattın ey Dost,
Kanadım kırıldı,uçamaz oldum,
Gücümü bitirdin,sarardım soldum,
Kendimi ateşler içinde buldum,
Gönül kazanında kaynattın ey Dost.
İradene mazhar,sana tutsağım,
Seninle aydınlık,kara toprağım,
Rahmete muhtaçken,gülüm yaprağım,
Zulmet ırmağını çağlattın ey Dost.
Aşkınla gönlüm hoş,rakip çağırma,
Bir an olsun beni senden ayırma,
Ne çok yalvarmıştım,kem söz duyurma,
Seni bilmezlerle,paylattın ey Dost,
Kulum de razıyım,bu bana yeter,
Her azam dil olur,sevdana öter,
Beni yaka yaka eyledin heder,
Lâvların üstünde oynattın ey Dost.
Derdimin ilacı,eşsiz tabibim,
Sevdana dilenci,aşka talibim,
Ezel yaralısı gönlü garibim,
Yaramı ellere dağlattın ey Dost.
18.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
Yaşadığım HÂLLER ADSIZ
Gârip gârip diyar diyar,
Dolandığım iller adsız.
Her nesnenin bir adı var,
Yaşadığım hâller adsız.
Parça bölük,evre evre,
Pervâneyim ben bu devre,
Kuşatıldım çepeçevre,
Beni saran teller adsız.
Bir gönlüm var eğleyemem,
Başkasına yeğleyemem,
Dertlerim var söyleyemem,
Konuştuğum diller adsız.
İsimler ki,isme pusu,
Şaşar kalır gönül kuşu,
Ne rengi var ne kokusu,
Bahçemdeki güller adsız.
Sonsuz isim,bir tek İlâh,
Aşkım kalkan,Zikrim silah,
Esip duran akşam,sabah,
Başımdaki yeller adsız.
Aşk ayırmış iki kaşı,
Ortasında sonu,başı,
İçimdeki dağı taşı,
Yıkıp gelen seller adsız.
Yaralıyım olan olmuş,
Saç ağarmış,benzim solmuş,
Yana yana çilem dolmuş,
Ocağımda küller adsız.
11.03.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
Yaşam SAVAŞI
Başımı hiç eğmedim,kaç kez yere düştüm de.
Kimseler aldırmadı,kainata küstüm de.
Yokuş yokuş tırmandım,yokuşlar yordu beni,
Kahrolası savaşın,kahır yükü üstümde...
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:45 PM
Yazık BANA (1)
Yazık BANA (1)
Neden geldim bu Cihana,
Bilemezsem yazık bana.
Hak yolunda yana yana,
Yelemezsem yazık bana.
Ona verip ellerimi,
Bülbül edip dillerimi,
Aşk bağının güllerini,
Deremezsem yazık bana.
Duyup “ELEST” sedasını,
Yıkıp; benlik kalasını,
Her dem yokluk abasını,
Giyemezsem yazık bana.
Hakla Hakkı ana ana,
Kıyamazsam başa cana,
Varlığımı bu meydana,
Seremezsem yazık bana.
Eşe dosta,sülaleme,
Duyurmadan elaleme,
Hazinemi viraneme,
Gömemezsem yazık bana.
Seyre dalıp oyunları,
Aşamazsam sorunları,
Çoban olup koyunları,
Güdemezsem yazık bana.
Sel suları durulunca,
Hak Divanı kurulunca,
Hayrım şerrim sorulunca,
Gülemezsem yazık bana.
Bazen bolluk,bazen darda,
Ne bulduysam nurda,narda,
Hakka Fıtrat borcum varda,
Veremezsem yazık bana.
Şüphelerden şek’sizliğe,
Bunca renkten renksizliğe,
Yaralıyken dertsizliğe,
Eremezsem yazık bana.
08/01/2000-Ramazan Bayramı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:46 PM
Yazık BANA (2)
Yazık BANA (2)
Eğri yoldan,Doğru yolu,
Göremezsem yazık bana.
Şehri-Yârin Bap’ı ulu,
Giremezsem yazık bana.
Hak-Muhammed ulu ere,
Aşk biter mi vere vere,
Onun için ben’i yere,
Seremezsem yazık bana.
Aldırmayıp şakşaklara,
Sürünerek alçaklara,
Gönül yüzüm topraklara,
Süremezsem yazık bana.
Can özüne sine sine,
Hâdim olup ben bu dine,
Çağırırken; gel sesine,
Gidemezsem yazık bana.
Taç ederek her sözünü,
Can ederek baş gözünü,
Bu dünyada üç yüzünü,
Göremezsem yazık bana.
Derman edip dertlerimi,
Yağmalatıp şirk’lerimi,
Dünya Ûkbâ defterimi,
Düremezsem yazık bana.
Muhammed’in arkasına,
Tutunarak hırkasına,
Ehli Necat fırkasına,
Eremezsem yazık bana.
Evvel’ime,âhir’ime,
Bâtın’ıma,zâhir’ime,
Celal Cemal sahibine,
HÛ demezsem,yazık bana.
Aşkla dolu buram buram,
Yaralıyım sızlar yaram,
Her An’ımı düğün.bayram,
Edemezsem yazık bana.
08/01/2000-Ramazan Bayramı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:46 PM
Yen Di MUHANNET
Bedenim sıhhatte, kafamsa yorgun.
Ruhum işkencede, aklıma dargın.
Umulmadık yerden gelince vurgun,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
Bunalım içinde, günlerim ayım.
Şâd olup gülmedim,elemdir payım.
Boş yere teselli vermeyin, bayım,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
Güneşim kayboldu,ufkum karardı.
Tahammül neylesin,kesilmez ardı.
Ellerin kervanı, menzile vardı,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
En riyâkar yanım sahte tebessüm.
Böylece işkence artar büsbütün.
Her vefâsızlığa,kendimce küstüm,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
Ecel fayda vermez tutsam elini.
Bad-ı saba bile çekti yelini,
Muhannet gasp etti alın terini,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
Yine ateş sardı dört bir yanımdan.
Bırakmaz ki gitsem doğru yolumdan
Bıktırdılar artık tatlı canımdan,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
Yaralı’m okunu atma ileri.
Beklide dolanıp gelecek geri
Muhannet zulümdür Ademden beri,
Mihnet bana zindan eder dünyayı.
13.12.1983
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
Yitirilen KİMLİK
Kafatası çatlamış,fikrin çatısı çökmüş;
Basiretin gözünü,irinli yara örtmüş.
Durmadan kaşıyorlar kabuklu yaramızı;
Vurdum duymazlık bizim ağlattı anamızı.
Terimler alt üst oldu,iyi,kötü karıştı;
Kavramların yorumu çıkarlarla çatıştı.
Rivâyetler çoğaldı,râvi ye yalan düştü;
Güzelliğin üstüne asalaklar üşüştü.
Soysuzlaştı asiller kimliğini yitirdi;
Üç günlük dünya hırsı,”koca dev”i bitirdi.
04.02.1985
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
Yoklar
Dostu zindan olanın,
Güneş’i,Ay’ı yoktur.
Suretlere dalanın,
Mânâdan payı yoktur.
Kim ki sorsa neyim ben?
Can çıkar can evinden,
Gönüllerin gönülden,
Başka sarayı yoktur.
Hak tecelli gelince,
Kişi kendin bilince,
Erlik nedir denince,
Bayanı,bayı yoktur.
Dosta gönül verenin,
Maksuduna erenin,
Hak yüzünü görenin,
Amanı,vay ı yoktur.
İçi aşkla dolana,
Aşk sırrını bulana,
“Lâ”sı TEKBİR olana,
“İllâ”da sayı yoktur.
Yaralının andığı,
Halil’lerin yandığı,
Muvahhidin daldığı,
Deryada kıyı yoktur.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
Yokluk DEĞİL
Bir gönülde aşk olmalı,
Mal yokluğu,yokluk değil.
Güller dikenli kalmalı,
Dal yokluğu,yokluk değil.
Aşk bülbülü dinleyene,
Arı gibi inleyene.
Acı tatlı bilmeyene,
Bal yokluğu,yokluk değil.
Gönül yurdu yana yana,
Şarap içip kana kana.
Şâha kalkan küheylana,
Nal yokluğu,yokluk değil.
Seller gibi coşanlara,
Deryalara koşanlara.
Kanatlanıp uçanlara,
Yol yokluğu,yokluk değil.
Aşk alana,aşk verene.
Hakça bakıp Hak görene.
Dosta nağme gönderene,
Pul yokluğu yokluk değil.
Yeri göğü yaratana,
Alemleri donatana.
Taşa bile can katana,
Kul yokluğu,yokluk değil.
Viran olan bir gönüle,
Taşla toprak vermez çile.
Ten yaralı olsa bile,
Çul yokluğu,yokluk değil.
18.08.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
Yollar
Beşikten başlayıp ölüme doğru,
Yollar var meçhulde,bilinmez yollar.
Bazen fırtınalı,bazen dupduru,
Yollar var nasıldır,sorulmaz yollar.
Dorukları aşıp geçitler veren,
Yeni ufuklara uzanıp giden.
Gözlerden süzülüp, gönüle giren,
Yollar var hududu çizilmez yollar.
Kimi yol incecik upuzun köPage Rankingü,
Altında kaynıyor ateşten tortu.
Dört bir yanı kabus,ötesi korku,
Yollar var kolayca geçilmez yollar.
Güllerle süslenmiş gizli bir tuzak,
Kayarak düşmede,binlerce ayak.
İhanete açık, vefâya uzak,
Yollar var izleri silinmez yollar.
Hak,hukuk,adalet,vicdandan geçen.
Bir sevdâ uğruna zindanı içen.
İnsanda başlayıp insanda biten,
Yollar var gönülde,erilmez yollar.
Hüzünle anılan hatıralarda.
Gurbete uzanan karlı dağlarda.
İnsan oğlu, geri dönmek umar da,
Yollar var geriye,dönülmez yollar.
Meçhulde başlayan sırlarla dolan,
Biçimsiz,şekilsiz,boyutsuz olan,
Gönül kafesinde boyutsuz kalan,
Yollar var bu gözle,görünmez yollar.
Kavşakta birleşip ayrılan yollar.
İnişli çıkışlı kıvrılan yollar.
Sisli ufuklarda kaybolan yollar,
Yollar var hududu bulunmaz yollar.
10.06.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
Yorgun YOLCUSUYUM
Riyâkarın yüzümüze yüzünün,
Gülmemesi gülmesinden hayırlı.
Hainlerin hain bakan gözünün,
Görmemesi,görmesinden hayırlı.
Bildiklerin, akrabanın akrepçe.
Dostça değil hilelerle nâmertçe.
Harâminin hânemize kalleşçe,
Gelmemesi gelmesinden hayırlı.
Çelme atıp kesecekse hızımı.
Kezzap döküp saracaksa sızımı.
Münafığın benim gönül izimi,
Sürmemesi sürmesinden hayırlı.
Dinlemeden anlamadan kastımı.
İncitirse dostum diyen dostunu.
Şan almaya,altımıza postunu;
Sermemesi sermesinden hayırlı.
Hayır işi hayr’olmadan şerleten.
Hak davayı haksızlıkla kirleten.
Bir veripte bin mihnetle terleten,
Vermemesi vermesinden hayırlı.
Yorgun yolcusuyum ben bu mahşerin.
Sevdâlısı,sarhoşuyum kaderin.
Yaralıyım, yaramızı yâd elin,
Bilmemesi bilmesinden hayırlı.
18.08.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
YUMURTADA Kaln AKIL
Benler nasır tuttu ben diye diye,
Aklım kabuğundan çıkmadı daha.
Ezilesi başım taş yiye yiye,
Benlik kavgasından bıkmadı daha.
İnat süvarimiz atından inmez.
Aslan gibi kükrer, öfkesi dinmez.
Bir yanım, öteki yanımı bilmez,
Ara duvarları yıkmadı daha.
İnişte yorulduk,yokuşta durduk.
Dostları incitip kalbini kırdık.
Nice akıl almaz hayaller kurduk,
Gözümüz gerçeğe bakmadı daha.
Enkazlar altında kalmışız eyvâh!
Gündüzler karanlık,gece simsiyah.
Güneşim doğmuyor,olmuyor sabah,
Umut ışığını yakmadı daha.
Yaralı olmaktan kaçmak istedim.
Aşılmaz dağları aşmak istedim.
Meçhul alemlere uçmak istedim,
Gönül kanatlar takmadı daha.
13.05.1987
s
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:47 PM
YUNUS’layı
Sürgün olduk biz bu ilden,
Kalanlara selâm olsun.
Ardımızdan türlü telden,
Çalanlara selam olsun.
Mihnet büktü belimizi.
Söyletmedi dilimizi.
Zor günlerde elimizi,
Tutanlara selam olsun.
Eşimizden dostumuzdan.
Ayırdılar yurdumuzdan.
Sürünürken sırtımızdan,
Vuranlara selam olsun.
Memleketim memleketim.
Kanım, kemiğim, etim.
Gurbet elde bizi yetim,
Koyanlara selam olsun.
Hoş görürüm hepinizi.
Ayırmadan tekinizi.
Tâ uzaktan sesimizi,
Duyanlara selam olsun.
Dünya kalmaz sana,bana.
Kim yaşamış kana kana.
Hem meleğe, hem şeytana,
Uyanlara selam olsun.
Dünya küçük,ömür kısa.
Su emilir, kalır posa.
Cümle seven gönlü, yasa,
Boğanlara selam olsun.
Kim sevine, kimler yana.
Kimler gide,kimler kala.
Ölen gider, dönmez yola,
Doğanlara selam olsun.
Hoş bakmışım ben, her tavra.
Hak bilmişim, vermem gayra.
Şer işimiz varsa, hayra,
Yoranlara selam olsun.
Ben Yaralı,Yunus ulu.
O da,ben de,Hakkın kulu.
Hasret ile gönül dolu,
Soranlara selam olsun.
12.08.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:48 PM
Yüreğim ASILACAK
Düzlüğüm sivri dolu,
Sivriler keskin bıçak.
Korkulu hayat yolu,
Nereye kaçılacak.
Yoksullar zâten yanmış.
Bir deri kemik kalmış.
Dost kapısı kapanmış,
Bekle ki açılacak.
Katledildi kastımız.
Âha düştü âhımız.
Şu karanlık bahtımız,
Ne zaman aşılacak
Yanlış ölçen,tartan biz.
Boş ver deyip geçen biz.
Her sonucu seçen biz,
Ne var ki şaşılacak.
Her dersten zayıf aldık.
Her yıl sınıfta kaldık.
Yalan yanlışa daldık,
Kim kimle barışacak.
Beynimde bir kelepçe.
Düşünürüm ürkekçe.
Bin bir türlü gerekçe,
Yüreğim asılacak.
Yalan dolan talanlar.
Kibar kibar çalanlar.
Yaralı’ya olanlar,
Aklını kaçıracak.
07.06.1985
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:48 PM
Yürü GÖNÜL
Yürü gönül yürü dosta gidelim,
Yol yormaz insanı yolculuk yorar.
Can zarfını Hakka, kurban edelim,
Pul yormaz insanı, pulculuk yorar.
Yâre mektup yazdım gitmiyor pulsuz.
Hiç kervan görmedim yolcusuz,yolsuz.
Padişah olur mu,saraysız kulsuz,
Kul yormaz insanı kulculuk yorar.
Bir tarih düşüpte geçmeden kayda.
Başımda dolanır bir kara sevdâ.
Dünya kadar malım, olsa ne fayda,
Mal yormaz insanı malcılık yorar.
Şeytanın zaptında dinler, imanlar.
Cehennem içinde, cennet umanlar.
Sinek gibi uçup bala konanlar,
Bal yormaz insanı, balcılık yorar.
Çiçeksiz bahçeler,güller de ağlar.
Dağlar da,taşlar da,çöller de ağlar.
Ağlar be gönülcük eller de ağlar,
El yormaz insanı elcilik yolar.
Mucizeler sundu bir çok nebîler.
Kerâmet gösterir belki veliler.
Akıl almaz, işler yapar deliler,
Hâl yormaz insanı,hâlcilik yorar.
Her fânî saltanat bir gün devrilir.
Üzülme Yaralım, seven sevilir.
Meyveli ağaçlar yere serilir,
Dal yormaz insanı,dalcılık yorar.
16.11.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:48 PM
Yüzünden MASKEYİ İNDİREN YOK YOK
Kıyametler kopmuş,faylar kırılmış,
Ağlayan gözleri güldüren yok yok.
Cehennem üstüne mahşer kurulmuş,
Ciğerler yanıyor,söndüren yok yok.
Her nereye varsan sen,ben davası,
Bitip tükenmiyor çıkar kavgası,
Nefes aldırmıyor kirli havası,
Yüzlerini Hakk’a döndüren yok yok.
İnsanlar insanı ipsiz geriyor,
Sevgiyi ucuza alıp,veriyor,
Yalancının sözü kabul görüyor,
Doğruyu içine sindiren yok yok.
Vakitli vakitsiz herkes ötüyor,
Öte git denince belâ tütüyor,
Nedense her zaman güçlü ütüyor,
Ağrıyı,sızıyı dindiren yok yok.
Aslanın ağzında bir lokma azık,
Haramı,helâli unuttuk yazık,
Her zaman yoksula sivrilir kazık,
Birazda zengine bindiren yok yok.
Meğer hayat yolu sarp bir yokuşmuş,
Her tarafı pislik,kokmuş,kokuşmuş,
Kuzu postu giymiş,kurtlar doluşmuş,
Yüzünden maskeyi indiren yok yok.
Kime darılmalı,kime küsmeli?
Kime selam verip,kimden kesmeli?
Kim çelme attıysa insan kisveli,
Yaralım; düşene el veren yok yok
25.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:48 PM
Zaman Geri Dönmez
Seni düşünmekten ******* boyu,
Gözüme uykular girmez sevdiğim.
Sevdâ karanlığı bir dipsiz kuyu,
Aldığını geri vermez sevdiğim.
Gurbet değil sanki çöller diyarı.
Susadım akmıyor sevda pınarı.
Harabeye döndü gönül duvarı,
Eller yıkar amma, örmez sevdiğim.
Hasretin pençesi kapımı çaldı.
Aklımı fikrimi başımdan aldı.
Geride yaşayan bir ölü kaldı,
Herkes bakıp geçer,görmez sevdiğim.
Beni düşman değil dostlarım avlar.
Muhabbet ararken bozuldu bağlar.
Dermanım tükendi yol vermez dağlar,
Ayrılık içime sinmez sevdiğim.
Bir garip bülbülüm, âh ile zarda.
Her çiçek açar da, gül açmaz burada.
Her derdin ilacı, çaresi var da,
Hiç kimse derdimi bilmez sevdiğim.
Hangi yola girsem kader bağlıyor.
Aşkın ciğerimi yakıp dağlıyor.
Evvel damla idi şimdi çağlıyor,
Akar göz yaşlarım, dinmez sevdiğim.
Beni ilahlara kurban seçtiler.
Kanadımı kollarımı kestiler.
Yaralı sinemi delip geçtiler,
Yiğit bu yaradan ölmez sevdiğim.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:48 PM
Zanlarda KALAN DOSTUM
Girdiğin yolları çoktan gideni,
Senin ardındaki katar’mı sandın?
Gül diye verdiğin çakır dikeni,
Bilenin eline batar mı sandın?
Türbinlere oyna,halka şirin ol,
İltifatlar gâni,şakşaklar bol bol,
Önü aydın,Sonu karanlık bu yol,
Can gözü görmeyen sapar mı sandın?
Beşeri aşkların en uç doruğu,
Hakikat bağının ekşi koruğu,
Daha eteklerde biten soluğu,
Küçük tümseklerden çıkar mı sandın?
Yarı yolda kalma yoldaşlarınla,
Yanılgıya düşme yandaşlarınla,
Gereksiz döktüğün göz yaşlarınla,
Kalbin Allah için atar mı sandın?
Gölge oyunlarla ömür bitirip,
Gönül cevherini orda yitirip,
Gerçek diye sahte inci götürüp,
Sarrafa verince yutar mı sandın?
Bir anda kapıldın çılgın sevgiye,
Allah’a götüren basamak diye,
Kevser’den içtinse susamak niye?
Her ateşe düşen yanar mı sandın?
Adınız ağaca çizilse bile,
Resminiz taşlara kazılsa bile,
En güzel şiirler yazılsa bile,
Benlik surlarını yıkar mı sandın?
Eline fırsatlar geçtiği zaman,
Cin gibi kurnazsın,yamansın yaman,
Beni konuşturma aman ha aman,
Dilimi susmaktan bıkar mı sandın?
Yiğitsin,cesursun,hem de özgürsün,
İstersin ki,herkes hep güzel görsün,
Aslan gibi kükrer,sesinde gürsün,
Sen seni bileni sakar mı sandın?
Câmimden guruba yaparsan çağrı,
İçimde başlıyor bir buruk ağrı,
Sularım denize yaklaştı gayri,
Irmağı tersine akar mı sandın?
Killi topraklarda,kuru sitilde,
Tavına gelmeden dikilen gülde,
Daldan dala uçup,gezen gönülde,
Tevhit aşısını tutar mı sandın?
Dost kadrini bilip,bülbül olmadan,
Muhammed’i açan güle konmadan,
Aşkın ateşiyle pişip yanmadan,
Cennet kokuları kokar mı sandın?
Sözümüz kılıçtır,aşımız ağı,
Yiyenin mahvolur emmâre dağı,
Kime erişirse merhamet çağı,
Gönül mâbedini yıkar mı samdın?
Kalbin Süleyman’sa ten mezarında,
Canın Yusuf ise Hak nazarında,
Allah sevdiğini,halk pazarında,
Ucuz bir bedelle satar mı sandın?
Nede yakışırdı o hoş gerdanlık,
Âlemler duyardı sana hayranlık,
Tevhitle süslenmiş,Bâki bayramlık,
Herkesin boynuna takar mı sandın?
Sırtına dervişlik abası giyen,
Yaratan yüzünden sevmeyi seven,
“Lâ” dan geçip giden,”İllallah” diyen,
Gölge varlıklara tapar mı sandın?
Sana “RUH” üfleyen,O “RUH”u alır,
Dünyada ne varsa dünyada kalır,
Sâlihler ölmeden,Cennete varır,
Tekrar tekrar sınav yapar mı sandın?
Şekiller bozulur,renkleri solar,
En güzel bedenler toprakla dolar,
Türlü böcekler yer,yer sana doyar,
Her ölen huzurlu yatar mı sandın?
Övünmek sadece Allah’a mahsus,
Yaralıya derki; ”Konuşma sen sus,
Kaf dağını aşan,Anka denen kuş,
Dönüp de gayriye bakar mı sandın?
26.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:48 PM
Zeytin DALI
Bembeyaz bir güvercin,gönlüme göz kırparak,
Ağzında zeytin dalı,uçtu kanat çırparak.
Kanadında mektup var,içinde de yüreğim,
Alda gönülden oku 'ben'zarfını yırtarak.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:49 PM
Zikrin SIRRI BİR NOKTA
Enfüs te ve âfak ta,
Harekette,sükünde,
Zikrin sırrı bir nokta,
Kâinatın tümünde.
O ilk vâhi,ilk emir,
Rûhül eminden gelir,
Hıra’dan ses yükselir,
Muhammed’in dilinde.
Zât’ındadır tapusu,
Üç kat nurdan yapısı,
Dörder Şuhut kapısı,
Anahtarı elinde.
Beş nokta üç harf ile,
Dikenler döner güle,
Zevk olur cümle çile,
Âşıkların gönlünde.
Can gözünü açandır,
Hazineler saçandır,
Şeytan bile kaçandır,
İllâ Tevhit dininde.
Zikir; sırrı Kurandır,
Can içinde cânândır,
Evvel,âhir bir andır,
Zahir,bâtın içinde.
Allah bize bildire,
İki cihan güldüre,
Zikir ile öldüre,
Bizi günün birinde.
Zikir fikrin aynası,
İsmi azam duası,
Yaralının yarası,
Her yaradan derinde.
14.09.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:55 PM
Zorla GÜZELLİK OLMAZ
Asıl cahil cehlinden,bilmediğini bilmez,
Kaçar kendi kendinden,dönüp irfana gelmez.
İçer gaflet suyunu,ıslah etmez huyunu,
Kaypak oynar oyunu,mertçe meydana gelmez.
Dinler ama nafile,oyalanır lâf ile,
Mağrur olur cahile,Kâmil insana gelmez.
İnadında direnir,Aklına çok güvenir,
Akıl versen gücenir,sözü divâna gelmez.
Doyumsuz açlık çeker,taşlara ekin eker,
Yersiz,zamansız biçer,hasat harmana gelmez.
Gösterişe bayılır,onu marifetli sayılır,
Kendini bağban sanır,bağa bostana gelmez.
Asidir baş kaldırır,haksız yere saldırır,
Öz nefsini kandırır,doğru vicdana gelmez.
Hayırdan şerre kaçar,şeytanla aşık atar,
Dinsize çalım satar,kendi imana gelmez.
“Ben bilirim” sevdası,huzursuz eder Nâs’ı
Haktır amma dâvası,Hak’ça mizana gelmez.
Hayâli zevke dalar,serapta derya arar,
Hakikate göz yumar,onu seyrana gelmez.
Ucuza alır sözü,kirletir temiz özü,
Arifede yok yüzü,gönlü bayrama gelmez.
Adeti din bellemiş,Dini adet eylemiş,
İlmi Hikmet görmemiş,edep erkana gelmez.
Ahmağın en şanlısı,doğru anlar yanlışı,
Ölü sinek yanlısı,diri aslana gelmez.
Hakkı kor halka gider,onlara da kin güder,
Kullara kulluk eder,illa sultana gelmez.
Sözlerim hep kendime,düşüyorum fendime,
Yaralıyım derdime,kimse dermana gelmez.
17.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:55 PM
Zulüm VAR
Savcı,hâkim,sanık,şâhit olmadan,
Peşin hükmün,bir yanında zulüm var.
Halk içinde Hakça şûrâ kurmayan,
Adaletin divanında zulüm var.
Kime fayda verir yargısız infaz?
Zâlimin yanında şeytan da durmaz.
Kardeş kardeşini sırtından vurmaz,
Kalleşlerin ikramında zulüm var.
Edebiyle sorulmayan sorunun.
Erkânıyla yapılmayan yorumun.
Kıyas ile bilinmeyen durumun,
Dilden dile ilânında zulüm var.
Öne çıkma yarışında olanın.
Aklınca kendine zemin bulanın.
Doğrusunu, gizli tutan yalanın,
Bal aksa da,lisanında zulüm var.
Açık tavırların,gizli niyetin.
Farkı fark edilir,cürmün diyetin.
Rızasız verilen her bir nimetin,
Lütüf, kerem, ihsanında zulüm var.
Bize gelen gönlü ile gelmeli.
Dostu dostça Allah için sevmeli.
Her sözü sohbeti cana değmeli,
Zorla dostluk ısrarında zulüm var.
Yaralı’yım aşkı gömdüm derine.
Benliğimi koydum dostlar önüne.
Kağıt kalem aldım amma elime,
Sözlerimin ısbatında zulüm var.
07.02.2000
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.