Tam Sürümü Görüntüle : Mustafa Yaralı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:41 PM
KONAK Yerİ_________
Dünya denen şu hana,
Gelmek elimde değil,
Ağlamak varsa bana,
Gülmek elimde değil.
Ne ön ne arka safta,
Aklım var, oda lafta,
İstediğim vasıfta,
Olmak elimde değil,
Bir can ile bir tulum,
Yalnız ALLAH’A kulum.
Ondan O nadır yolum,
Dönmek elimde değil.
Tedbir alsam ola ki,
Taktir bozar zoraki,
Akıbetim nolaki,
Bilmek elimde değil.
Nefse fırsat gel dimi,
Yıkar gönül bendimi.
Kaybedersem kendimi,
Bulmak elimde değil.
Sebep yok ki sebepsiz,
Ölçü yok ki mihenksiz,
Aynaya bakıp,renksiz,
Kalmak elimde değil.
Kemale erdi yaşım,
Toprağa yakın başım,
Kan olsa da göz yaşım,
Silmek elimde değil.
Yüz vermeden Dünya ya,
Has kul olup Mevla ya,
Damla iken derya ya,
Dalmak elimde değil.
Önü hoş,ardı yalan
Ne verse geri alan,
Nerde,nasıl,ne zaman,
Ölmek elimde değil.
Ben YARALI duyunca,
Dön emrine uyunca,
Teni candan soyunca,
Kalmak elimde değil.
12.04.2007…Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:41 PM
İnsanca YARIŞ-
Ne eksik,ne fazla,beni tam anla.
İyiyi, kötüyü,aşkla tamamla.
Oyalayıp durma zanla, zamanla,
İnsanı Kamilin devrini göster.
Kimseyi incitip vermeden zarar.
Yaralar sarmadan, açma yaralar.
Bir garip,bir düşkün,bir yetime var;
Ona yiğitliği,merdini göster.
Eldeki fırsatlar ziyan olmadan.
Ahlâki değerin rengi solmadan.
Umut ver,güven ver,bıkıp yılmadan,
Cahile, cehalet derdini göster.
Eller göz dikerken, yurda yuvaya.
Kaldır ellerini,kaldır havaya.
Söylem değil, eylem gerek duaya,
Ne alıp sattıysan vergini göster.
Haydi boş durmadan bir şeyler yap da.
Aş ver,su ver,iş ver,cana can kat da.
Senliği, benliği temelden yıkta,
Bu halka, hakikat sergini göster.
Zâlime baş kaldır,mazlumla kaynaş.
Acıya ortak ol, çileyi paylaş.
Sözleri desteksiz atma da gardaş,
İnsan ol,insanlık fevkini göster.
Bildiğim tek yarış, insanca yarış.
Yaralıyım beni bilmeye çalış.
Çaylarda eğlenme, ırmağa karış,
Deryâya dalmanın zevkini göster.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:41 PM
***Yaralı*** 1
İçimde ateşler,başımda yeller,
Derdimin adını ne bilsin eller,
Kime ne söylesem delisin derler,
Şu yalan dünyada yalnız kalalı,
Kalan gönlümde dir,kalan Yaralı.
Nereden nereye, ne ile nasıl,
Bu kaçıncı devran,kaçıncı fasıl,
Zâhir’mi,Bâtın’mı,hangisi asıl
Tevhidin diliyle sorduk soralı,
Soran gönlümde dir,soran Yaralı.
Hikmet sofrasında rızık dan,aştan,
Sedalar duyuldu toprak tan,taştan,
Dedi ki” hayat ı, sil yeni baştan”
Ervah’ı âlemden telkin alalı,
Alan gönlümde dir alan Yaralı.
Karanlık gecede şafak sökerken,
Dikenler içinde güller biterken,
Kuşlar bülbül olup zevkle öterken,
Güneşin ziyası zulmü saralı,
Saran gönlümde dir.saran yaralı.
Kılın kırkta biri,müstakim sırat,
Ya Rabbi o yolu geniş let,kısalt,
Yokluğa erene her şey ne rahat,
Ayrık otlarını yoldan yolalı,
Yolan gönlümde dir yolan Yaralı.
Rahmeti Rahmanla sulandı fikir,
her şeyi kaplayıp dolandı ZİKİR,
Zat’ımız ZAT’ıyla boyandı şükür.
Allah’ı Allah’la andı analı,
Anan gönlümde dir anan Yaralı.
Boşa dolanmışım gölge izine,
Ayna garipleşti,garip gözüme,
Bir ateş düştü ki şu can özüme,
Mürşidi cananı canda bulalı,
Bulan gönlümde dir,bulan Yaralı.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
***Yaralı***2
Ahkamı Şeriat,ahlakı Resûl,
İncelik,nezâket,letâfet,usül,
Kevser ırmağından almışız gûsül,
Lâ mekân iline vardık varalı
Varan gönlümde dir,varan Yaralı
Ferhat dağlarında Şirin sevmişim,
Kendimi Aslıma kül eylemişim,
Her yüze Mecnunuca Leyla demişim,
Ayaklar altına can,baş koyalı,
Konan gönlümde dir,konan Yaralı.
Dışım İbrahim’dir,içim Süleyman,
Marifet ilmine davette her an,
Muhammed dilinde dirildi Kuran,
Hıra’daki O NUR yandı yanalı,
Yanan gönlümde dir,yanan Yaralı.
Yer deniz,gök deniz,beş mevsim deniz,
ONURLA nurlanmış,evrende beniz,
Bir yokluğa düştüm,arı,saf,temiz,
Lâ mekân iline vardım varalı,
Varan Gönlümde dir,varan Yaralı.
Döne döne her şey aslına döner,
Arifin özüyle özdeştir hüner.
Kâh göğe çıkarız,kâh yere iner,
Evednâ bahrine gemi salalı,
Salan gönlümde dir,salan Yaralı.
Kesrette Vahdet var,Vahdette kesret,
Noktayı Kübrâda TEKBİR miş Devlet,
Yokluk denizinde iz olmaz elbet,
Yokluk kapımızı çaldı çalalı,
Çalan gönlümde dir,çalan Yaralı.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
.................mi KALDI? ? ? ?
Yazılar, çizgiler sesimi kesti,
Bize sözden yana nükte mi kaldı?
Sevdânın muhâlif rüzgarı esti,
Nâğmeler dağıldı, güfte mi kaldı?
Kürdilî hicazkâr, Acem-a şîran,
Hüzzam,ağır aksak,gönlümüz viran.
Yörük semâiler, fasıllar her an,
Uykulu gecede, düşte mi kaldı?
Hoş bir mûsikî’den etmem şikayet.
Sûzinak, bûselik,segâh,nihâvent.
Hüseynî,kârcığâr,rast ve nihayet,
Hicaz,mâhur,uşak beste mi kaldı?
Hislerim günahkar,aşkım sevapsız.
Sorum karşılıksız,şiir cevapsız.
Bir günüm olmadı,çölsüz, serapsız,
Beklentim, hayali seste mi kaldı.
Notalarda ritim,sazlarda ahenk.
Tellerde uyum yok,bozuldu tek tek.
Lâleler, sümbüller kurudu renk renk,
Bu solan bahçede deste mi kaldı.
Yanlış mı tanıdım,bilmem ki onu.
Kırılıp dökülür çözülmez konu.
Sormaktan korktuğum sözlerin sonu,
Selamı, sabahı keste mi kaldı.
28.02.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
.........Belli OLMAZ
Karanlık ******* sabah olmadan,
Gökler belli olmaz yer belli olmaz.
Zat-ı ulûhiyet Şems’i doğmadan,
Hayır belli olmaz,şer belli olmaz.
Uyuyan gözümüz açılmayınca.
Ak ile karalar seçilmeyince.
Sırat denen köPage Rankingü seçilmeyince,
Cennet belli olmaz,nâr belli olmaz.
Dert yükünü içimizden atmadan.
Deryaları gezip dibe batmadan.
Davetsiz belâlar gelip çatmadan,
Kolay belli olmaz,zor belli olmaz.
Nefs-i küheylana binip sürmeden.
Kervana katılıp yola girmeden.
Arif Meclisinde alıp vermeden,
Sağır belli olmaz,kör belli olmaz.
Yaz bahar ayları ermeden kışa.
Dört mevsimin devri bilinmez boşa.
Cengâver tacını giymeden başa,
Meydan belli olmaz,er belli olmaz.
Esmâdan soyarak cümle âlemi.
Kolay mı secde gâh bilmek âdemi?
Sarrafa varmadan insan mâdeni,
Gevher belli olmaz,zer belli olmaz.
Yaralı’m dostunda kusur ararsan.
Bir gönül incitip onu kırarsan.
Nefsini severde, eli kınarsan,
Ağyâr belli olmaz,yâr belli olmaz.
26.09.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
/////////// K e s r e t \\\\\\\\\\\
Süleyman diliyle yedi iklime,
Uçur hüthüt’ünü sal çeşit çeşit.
Cümle varlıkları çağır zikrine,
Onlardan haberi al çeşit çeşit.
Bilinmek isteği muradı Hakmış,
Bunca sıfatları Zât’ı donatmış,
Her şeyi zıddıyla çift çift yaratmış,
Hâlik’ı mâhlukta bul çeşit çeşit.
Hiçbir şey bir başka,şeye benzemez,
Şu gerekli,bu gereksiz denemez,
Herkes okuyamaz,herkes bilemez,
Zarfın üstündeki pul çeşit çeşit.
Acılar,hüzünler,neşeler,zevkler,
Aşkı taşıyacak bir gönül bekler.
Tohumlar,çiçekler,kokular,renkler,
Hikmet toprağında dal çeşit çeşit.
Karada,denizde,gökte ne varsa,
Hayvanlar,insanlar her nekadarsa,
Bilmeyen öğrenir,bilen ararsa,
Allah’ı izhara kul çeşit çeşit.
Şeriat,tarikat,dinler,mezhepler,
Hakikat,marifet,yüce talepler,
Bir sebep içinde bütün sebepler,
Nokta’yı Kübrâ ya yol çeşit çeşit.
Varlığın mimarı nerede saklı?
İnsanın hayretten şaşıyor aklı,
Usta aynı usta,ürünler farklı,
Hakikat dilinden “OL”çeşit çeşit.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
“Bak” DEYİŞİNE BAK
'Bir dost şaire'
Melül mahzun hasretinle dur da bak,
Yakın iken görmediğin gözümü.
Akkor olmuş içimdeki közümü,
Hançer sapla yüreğimi yar da bak.
Hançer sapla yüreğimi yar da bak,
Ney inletir,ne söyletir dilimi,
Sevdan ile mahkum ettin elimi,
Sana kalkmaz bileğimi kır da bak.
Sana kalkmaz bileğimi kır da bak,
Buda ne ki yaptığının yanında,
Asılman gerekse benim yanımda,
Tekme atmam o sehpayı kur da bak.
Tekme atmam o sehpayı kur da bak,
Affın için Hakka verdim dilekçe,
Kaderin örsünden çıkmış bilekçe,
Kıramazsın al balyozu vur da bak.
Kıramazsın al balyozu vur da bak,
Senin için bağlandığım zinciri,
Gönül ırmaklarım denizden diri,
İnanmazsan bir kerecik sar da bak.
İnanmazsan bir kerecik sar da bak,
Suçunu anlayıp bana dönünce,
Toplayıp,çıkartıp, çarpıp,bölünce,
Vicdanınla yüreğine sor da bak.
Vicdanınla yüreğine sor da bak,
Dilin sussun her bir zerren söylesin,
Hâlâ bilmediysen Ayser neylesin?
Yanıp tutuş benim gibi kor da bak.
03/02/2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
>>>Gönül<<<
Eğlenecek gül ararken,
Daldan dala uçtu gönül.
O gül,bu gül,bikararken,
Dertten derde düştü gönül.
Figan edip ona buna,
Dönüp bakmaz oldu bana,
Dur-duraksız aşktan yana,
Ufukları aştı gönül.
Saz göğsünde tele döndü,
Pişti,yandı,küle döndü,
Coşkun akan sele döndü,
Irmak olup taştı gönül.
Mecnun etti aşkı’ı Leylâ,
Neye baksa hep o peyda,
Ak-pak oldu kara sevda,
Can gözünü açtı gönül.
Eriş,öyle bir erişki,
Ne şaşlık var,ne çelişki,
Akıl almaz öyle iş ki,
Hayretlerle şaştı gönül.
Âyan açık dostu gördü,
Eteğine yüzler sürdü,
Kendine bir duvar ördü,
Sırra kadem bastı gönül.
Tüm engeller kalktı önden,
Döne döne,döndü dön den,
Yaralı’ya altı yönden,
Aşk nûrûnu saçtı gönül.
07/10/1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
>>Dahası varmı? >>
Şu Dünya'ya gelip,giden,
Biri can'dır,diğeri ten.
Can ALLAH'tan geldi,
ALLAH'a gider,
Ten topraktan geldi,
Torağa gider.
-Daha yokmu?
Daha sı varmı?
07/02/2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
…………………………Ki.......!
…………………………ki
Kalbimdeki yırtıkların arası,
Çöplük gibi öylesine dolu ki.
Dikiş tutmaz tez sökülür yaması,
Çatlak çatlak öylesine kuru ki.
Dilim yine söze girdi emirsiz,
İsyanda mı,şükranda mı? Belirsiz,
Aşk yolcusu yola düşse delilsiz,
Kim neylesin öylesine kulu ki?
Ey sevgili rahmet ver de dinmesin,
Revâmı dır kalbim böyle inlesin?
Şu hâlimi hiç kimseler bilmesin,
Sırrımızı öylesine koru ki.
Nefsim topraklarda,rûhum semâda,
Kulaklarım her an hoş bir sedâda,
Yerde,gökte gelmeseydin imdâda,
Kim başarır öylesine zoru ki?
Gönül yurdum cehenneme dönse de,
Yanan asla iflah etmez dense de,
Boğazımdan lâvlar akıp gelse de,
Göz pınarım öylesine sulu ki.
Kor ateşler tutup yansa ellerim,
Hoyrat hoyrat esip dursa yellerim,
Boz bulanık aksa bile sellerim,
Bir yanım var öylesine duru ki.
Can suyuyla yeşerttiğim bağların,
Nokta gibi küçülttüğüm dağların,
Sevdâ ile geçirdiğim çağların,
Dorukları öylesine ulu ki.
06/02/07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
Ağla BÜLBÜL
Ağla bülbül ağla sus artık ötme,
Dalına konacak güller kalmadı.
Kargayla kuzgunla hasbi hâl etme,
Kuş dili konuşan diller kalmadı.
Sırtına yamalı aba giyerek.
Üç gün oruç tutup,bir gün yiyerek.
Gece gündüz Leylâ,Leylâ diyerek,
Mecnunun gezdiği çöller kalmadı.
İrfan mektebinden dersini alıp.
Erenler bezm inde mestane kalıp.
Her seher her seher kapını çalıp,
Zülfünde dolaşan yeller kalmadı.
Ayarlar bozulmuş tartı mihenksiz.
Müslüman ukelâ,mümin yüreksiz.
Sohbetler kıl-ü kâl sazlar âhenksiz,
Kalbini titreten teller kalmadı.
Mevsimler kuraktır, toprak kurudu,
Meçhule bağladık bütün umudu.
Göklerde görünmez rahmet bulutu,
Sevdâlarla coşan seller kalmadı.
Günde beş vakit bir kapı çalan.
Göz kör,kulak sağır,ameli yalan.
Bir harf öğretenin kölesi olan,
Ali sadâkatli haller kalmadı.
Aklımız dünyada,fikrimiz pulda.
Menzili kaybettik delilsiz yolda.
Ey bülbülsen ağla yaralı ol da,
Artık gül kokulu kullar kalmadı.
10.08.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
Ağla YERİNCE
Avcumda saklanan bulutlu başım,
Kim demiş erkekler ağlamaz diye.
Hıçkıra hıçkıra ak ey göz yaşım,
Kim demiş erkekler ağlamaz diye.
Hislerim duygum var,ben de insanım.
Yüreğim burkulur, sızlar vicdanım.
Islansın avuçlar, sulansın bağrım,
Kim demiş erkekler ağlamaz diye.
Gökyüzü kükrerse bendi kalır mı.
Bulutlar coşunca öğüt alır mı.
Acımak, merhamet hudut tanır mı,
Kim demiş erkekler ağlamaz diye.
Seller irademe taşkın verince.
Gönül vadisine sular gelince.
Ağla be yaralım ağla yerince,
Kim demiş erkekler ağlamaz diye.
08.02.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
Ağrı DAĞLARI
Sırtıma yüklendi Ağrı dağları,
Başımı yastığa koyamaz oldum.
Nerede o eski,dostluk bağları,
Bu gün taklidine uyamaz oldum.
Çengeller asılı tatlı canımda,
Engeller sıralı,coşan kanımda,
Davullar çalarken her bir yanımda,
Sâzende sesini duyamaz oldum.
Çile yumak yumak,dert yama yama,
Kalleşler sırtımdan sapladı kama,
Bilirim kısasa kısas var amma,
Bana kıyan ele, kıyamaz oldum.
Vicdansız olanın kalbi kaskatı,
Gânimet sayıyor gelen fırsatı,
Kırk yıl pişse yenmez,sözün bayatı,
İlle tâzesine doyamaz oldum.
Fitneler çoğaldı,sesler yükseldi,
Güzellik kayboldu,çirkinlik geldi,
Gönül semaları kalbimi çeldi,
Şu koca dünyaya sığamaz oldum.
İnsanlık mı katı,zaman mı durdu?
İçimi kemirir endişe kurdu,
Hayat art ardına kaç sille vurdu?
Üst üste getirip sayamaz oldum.
Sabır taşlarına çaldım sineyi,
Çilede aradım zevki,neşe’yi,
Gönülle çözeyim,dedim her şeyi,
Şeytanı başımdan kovamaz oldum.
Anamın karnından doğdum doğalı,
Beden acı çekti,bağrım yaralı,
Mihnet deryasına daldım dalalı,
Kendimi kaybettim,bulamaz oldum.
2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Rehberimdir önümde,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
İrfan nuru gönlümde,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Edep,erkan,hayamız,
Gül kokulu havamız,
Hamurumuz,mayamız,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Âdâbı muaşeret,
Sarmakta ilelebet,
Tevhit dinine sebep,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Sıddık,Ömer,Osman’ı,
Ali gibi aslanı,
Kâmil eden insanı,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Âşıkların mektebi,
Evliyalar meşrebi,
Enbiyalar ekmeli,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Şeriatın tahiri,
Tarikatın ahiri,
Hakikatin mâhiri,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
Sıdk,ismet ve emânet,
Tebliğ ile fetânet,
Yralım bu saadet,
Ahlâki MUHAMMEDİ.
03.07.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
Aklım BAŞIMDAN GİTTİ
Varlığın her varımı aldı,perişan etti,
Belâ istekle başlar,istekler benden gitti.
Dünkü bildiklerimin hepside dünde kaldı,
Sırrını verdin bana,aklım başımdan gitti.
06.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:42 PM
Aksi SEYRAN
/Abdullah Güneş’e/
Hayâli gölgeli,düşleri yorgun,
Müjdeler kapımı çalmadı diyor.
Ömür girdabından yedikçe vurgun,
Sabra tahammülüm kalmadı diyor.
Hayatımın rengi ak mı,kara mı?
Pembe mi,yeşil mi,mora çala mı?
Çile benim çok ağlattı anamı,
Gönlümdeki bahar solmadı diyor.
Dostların gülünden,düşman taşından.
Belâlar tükenmez dertli başımdan.
Yeğledim ekmeği elin aşından,
Belli ki çilemiz dolmadı diyor.
Şu bağrımı yâr yoluna çöl ettim.
Her şeyimi ayağına kul ettim.
Bir fidanı dört goncalı gül ettim,
Vefâsız dalıma konmadı diyor.
Şiir dolu şu bembeyaz sayfalar.
Vefâkar dost gibi beni oyalar.
Umutlarım gibi kırık aynalar,
Aksimi seyranım olmadı diyor.
Ağustos üşüttü,zemheri yaktı.
Elli dört yıl sanki sel gibi aktı.
Felek güldürmedi şu kara bahtı,
Gönül muradını almadı diyor.
Çıksam şu dağlara çobanlık etsem.
Yaylaklar dolaşıp koyunlar gütsem.
Dedim ki kendime; uzağa gitsem,
Beni tutsak etti salmadı diyor.
Gizli sırlarına ağâh Yaralı.
Aşikâr etmedi erlik kuralı.
Kader zarfımıza mühür vuralı,
Sözler adresini bulmadı diyor. 21.07.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Al BENİ YANINA
Nedendir içimi kemiren korku?
Nedendir bilmem ki bu kaygı,keder?
Beyin,kazanımda kaynayan tortu,
Beni ateşlere pervane eder,
Her nefes alışım boğuk ve sıcak.
Eser sam yelleri, eser gönlümde.
Sanki damarımdan kan fışkıracak,
Böyle yaşamak zor,böyle ölüm de.
Engin denizlerde dalgalar gibi,
Öfkemle huzurum yaşar iç içe.
Bir mihnet sarıyor halkalar gibi,
Boğar umudumu çevirir hiçe.
Kime karşı sabır,nereye kadar?
Ölçü testi ise çatlamak üzre.
Allahsız Cenneti dünyada yaşar,
Ona alem geniş,mazluma hücre.
İyiler yurduna göç etmek için,
Devler geçit vermez, yolları tutmuş.
Ölümlü dünyada, bu kavga niçin?
Nerede insanlık,devler mi yutmuş?
Tahammülüm yoktur ince ağrıya,
Sızlatma yaramı nâmahrem el çek.
Uymak istiyorum kutsal çağrıya,
Al beni yanına,al beni gerçek.
03.11.1980
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Alana YETER
Şeytandan olmadır,nefisten doğma;
Nerede yalan var, zulüm orada.
İlk insandan kalma bu hân-i yağma,
Nerede yalan var,zulüm orada.
Ocaklar söndürür,çok canlar yakar.
Kalleşlik, ihânet,necaset kokar.
Milleti mahveder,toplumu yakar,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Adâlet kirlenir, yasa deldirir.
Haklardan, hukuktan ödün verdirir.
Dengeleri bozar ortam gerdirir,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Mazlumlara ceza, zâlimde kıyak.
Yatar falakaya, attırır dayak.
Ayağı baş eder,başları ayak,
Nerede yalan var,zulüm orada.
İtimadı sarsar,azgınlık artar.
Özünde mutlaka, menfaat yatar.
İnsanlar insana, şüpheyle bakar,
Nerede yalan var,zulüm orada.
Sözde doğru gibi, niyette yamuk.
Verirken ağırdır,alırken çabuk.
İçi iblis, dışı Âdem’e kabuk,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Sâhtekar malını ziyade över.
Adam kandırmayı çılgınca sever.
Nâmerdi mert eder,mertleri eğer,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Yüzlerden edebi, arı sıyırır.
Babayı evlattan söküp ayırır.
Bir batında yüz bin, belâ doğurur,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Kitleyi parçalar,toplumu böler.
Bir omuzdan iner,bin sırta biner.
Çıkarı uğruna her yolu dener,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Bir kez yuvalansa ilikte kanda.
Hırsızlık iftira cinayet onda.
Gözü yükseklerde,şerefte şanda,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Nice yiğitleri yere devirir.
Nice genç kızları dula çevirir.
Niceye bir ömür işkence verir,
Nerede yalan var,zulüm orada.
Görüntüde gayet mâsum edâlar.
Yeminler,vaatler,nazik sedâlar.
Fakat yedi başlı gerçek canavar,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Binası yıkılıp yere batası.
Ebedi ateşte yanıp yatası.
Kötülüğün başı,ceddi,atası,
Nerede yalan var,zulüm orada.
Her türlü afetten, savaştan beter.
Kumarbazı bile, kumarsız üter.
Bir yere ekilse,bin yerde biter,
Nerede yalan var,zulüm orada.
Çok özledik şöyle içten olmayı.
Dosdoğru,eğrisiz haber almayı.
Pislikten arınmış, dostluk kurmayı,
Nerede yalan var, zulüm orada.
Kim yalan söylerse şeytandan beter.
Yok derse,kendine iftira eder.
Kes artık Yaralı, alana yeter,
Nerede yalan var orda zulüm orada.
22.08.200
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Alem BİZE
Hakkı Hakla bilmek için,Hakkı Hakla görmeye,
Hak diliyle Hak ilmine, davettir Âlem bize.
Muhammed’e biat ettik,Hızır’ı hazır kıldı,
Biz bizdeki bizi gördük.mir addır Âlem bize.
Ûlûhiyet sırrı ile Mâliktir mülke hakim,
O kudretli padişahtır,Devlettir Âlem bize.
Kimi kıyam,kimi rükû,kimi secde etmede,
Cümle varlık ibâdette,mâbettir Âlem bize,
Her zerrede o’nun nûru,her zerrede mührü var,
Kuran olmuş her tecelli,Ayettir Âlem bize.
Düştük derde,kalktı perde,Hak görünür her yerde,
Hazneler dolup taşmış,ziynettir Âlem bize.
Gitti bâtıl Hak gelince,her yer gülistan şimdi,
Sûret ancak sıfatları,siret tir âlem bize.
Sıfırlar solda kaldı,sayılar bire indi,
Meğer çokluk teklikmiş,halvettir Âlem bize.
Evvel,ahir,zahir,batın,bir noktayı Kübrâ imiş,
Gitti kesret,kaldı bir dost,Vâhdettir Âlem bize.
Yaralıyım, yar yüzünden zevk edindim dertleri,
Gönlümüzde aşk olmasa,mihnettir Âlem bize.
28.07.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Alev ALEV YANGIN VAR
Çağdaşlık adına çağ dışı fikir,
Vitrinler rengârenk,mutfağı zifir.
Leş gibi kokuyor içindeki kir.
Suçlu bağışlanır hesap sorulmaz,
Şeytan yorulur da ***i yorulmaz.
Fakir bulduğuna kanaat etmez.
Zengine dünyayı versen de yetmez.
Şikâyet tükenmez,mâzeret bitmez.
Her netice bir talebin sonucu,
Gün gelir kendine batar bir ucu.
Tefeci,faizci,rüşvet kıskacı.
Arsız da,hırsız da,yalan kırbacı.
Siyâset komada,reçete acı.
Yazarı,çizeri şöhret arıyor,
Zindanlar kendini aydın sanıyor.
Yamyamlara döndük,ne oldu bize?
Mâsumlar hâine, içki ve meze.
El oğlu huzura vermiyor vize.
Dilenciye döndük ite kakıla,
Paramız pul oldu döndü çakıla.
Bu cahil insanlar nasıl uyansın.
Kimlere güvensin,kime dayansın.
Ey huzur bizlere nede haramsın,
Felâket doğurgan,saadet kısır,
Sende mi,bende mi,onda mı kusur.
Bütün uğraşımız magazin,futbol.
Küfredip söverek,eğlenmek bol bol.
Çağın gerisine giderken bu yol,
Seyircisi çılgın,medyası bir hoş,
Bize yol gösteren bizden de sarhoş.
Toprak susuz kalmış yağmur bekler de.
Umut bulutları yok ki göklerde.
Çileler çileye,çile ekler de;
Havaya ekenler havadan biçer.
Ömürler gölgesiz,serapla geçer.
Birer kukla gibi çoğu insanlar.
Felâket denince kim neyi anlar.
Her tarafta alev alev yangın var;
Yanık kokuları geldi burnuma,
Kapkara isleri çöktü yurduma.
15.05.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Altın NEKİ?
Altın ne ki? bir mâden,para ne ki? bir kağıt,
Bunların için midir? aç gözlerdeki ağıt.
Seni razı etmeyen mal,mülk bana zillettir,
Aşkını ver Allah’ım,bunları ele dağıt.
06.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Amir OLAN NEFİSl
Nispet varlığını henüz geçmeden,
Hayali putlara inandın kafir,
Yokluk şarabından bir tas içmeden,
Meyhane meyhane dolandın kâfir.
Düşler aleminden bakıp hüsnüne,
Tapıverdin aynadaki aks’ine,
Hilede tuzakta yoktur üstüne,
Zayıfın aklına dadandın kafir,
Arzu isteklerle,şehvetle doldun,
Ne gasp ettin,ne arandın,ne buldun?
Ukba’ya gönlünü,gözünü yumdun,
Dünya’ya; dürtmeden uyandın kafir.
Deccal mısın,şeytan mısın,tağut mu?
Ebu Cehil,Firavun mu,Nemrut mu?
Ne sanırsın sen kedini,mâbut mu?
Kandıracak insan arandın kafir.
Sana haham desem,darılıp, küsen,
Papaz desem değil,yok ki kilisen,
Zındık mısın,fasık mısın,ne isen?
Renkten renge girip,boyandın kafir.
“Karanlık gecede,kara karınca…”
Misâli,sinsice adım atınca,
Cahilin gözünden kolay kaçınca,
Arifin gözüyle kınandın kafir.
Yaralı diyor ki,hâlin çok harap,
Cümleyi şerrinden korusun ya Rab,
Yaslandığın şeyler sadece serap,
Neyine güvenip dayandın kafir.
01.04.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Anama
Hâlimi dert edip sorma ihtiyar,
Dizlerim gitmiyor, durdu be anam.
Yüzüme bakıp da sanma bahtiyar,
Beynimi yokuşlar yordu be anam.
Sekseni devirdik daha kırkında.
Yüz ona ulaştık bıçak sırtında.
Sıkışıp kaldıkça belâ çarkında,
Yalnızlık içime kordu be anam.
Hükmüm geçmez oldu gönül kuşuna.
Daldan dala atar boşu boşuna.
Bir savaşa girsem garip başıma,
Üstüme saldırır ordu be anam.
Suçlu kim,suçsuz kim,karıştı gitti.
Hatırım sayılmaz, itibar bitti.
Hele şu muhannet perişan etti,
Bitmiyor çilemin ardı be anam.
Acıyı ekmeğe katığım yaptım.
Ağrımı, sızımı içime attım.
Umutla uyandım, korkuyla yattım,
Derdimi anlatmak zordu be anam.
Gördüğüm herkesi ben gibi sandım.
Düşmanı dost bildim, dostlara kandım.
Cehennem misali yandıkça yandım,
Her yanımı ateş sardı be anam.
Açların hâlini bilmiyor toklar.
Bağrımı gül değil, dikenler yoklar.
Hele kuluncumdan yediğim oklar,
Beni can evimden vurdu be anam.
Bin cefâ okudum soluk rengimde.
Bir vefâ görmedim kendim kendimde.
Ehl-i harap oldum sevdâ cenginde,
Virân oldu gönül yurdu be anam.
Ne gül var bahçemde,ne bülbül öter.
Yaralı kalbimi sızlatma yeter.
Ne günler yaşadım ölümden beter,
Kanımı canımı sordu be anam
Mustafa Yaralı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Anla BE SEVGİLİ
Gözlerimin yaşı kaybolup gider,
Bulutlar göz yaşı döktüğü zaman.
Şimşekler benzimi perişan eder,
Şiddeti belimi büktüğü zaman.
Bir sönmez cehennem olsa da payım,
Sabrına hayranım,işvene tavım.
Gönül semâsında gez dolunayım,
Ufkuma karanlık çöktüğü zaman.
Anla be sevgili, imdada gel ki,
Yaram şifa bulur gönülde belki.
İlahi! ..Cemâlin öyle güzel ki,
Yüzünden perdeyi çektiği zaman.
12.10.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Anlatan OLSADA ANLAYA BİLSEM
Öyle başlar var ki,başlara belâ,
Anlatan olsa da anlaya bilsem.
Benliğimi sardı ”Lâhâvlevelâ…”
Anlatan olsa da anlaya bilsem.
Bulanık beyinler nasıl durulur?
Şeffaflık adresi kime sorulur?
Muhabbet meclisi nerde kurulur?
Anlatan olsa da anlaya bilsem.
İlkbaharın,yazın,güzün vasfını
Gelinlik giyinmiş kışın aslını,
Düğün gecesini,gerdek faslını,
Anlatan olsa da anlaya bilsem,
Bezm’i Elest teki gerçek gayeyi,
Şarabı Kevser’i,aşkı,bâdeyi,
Orucu,Namazı,Hac’cı,Kâbe’yi,
Anlatan olsa da anlayabilsem.
Ellerin üstünde Kudret elini,
Ruh’tan Ruh’ esen seher yelini,
Gözlerle konuşan sevdâ dilini,
Anlatan olsa da anlaya bilsem.
Zikr’i,tefekkürü,kayba imânı,
Bütün ayetleri,sırrı Kuran’ı,
Yâr ile yârânı,can ile Cânânı,
Anlatan olsa da anlaya bilsem.
Yerlerin,göklerin yedi katını,
Evveli,Âhiri,Zâhir,Bâtını,
Esma,efal,sıfat,Hakkın Zât’ını,
Anlatan olsa da anlaya bilsem.
Dünya mihnetinden belim büküldü,
Varlık ağaçlarım kökten söküldü,
Yaralı kalbime kezzap döküldü,
Anlatan olsa da almaya bilsem.
20.02.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Anneciğime
Toprağın güzeli,canımın canı,
Bütün varlığımda özün var annnem
O nurlu ışığın sardı her yanı,
Ay gibi parlayan yüzün var annem
Dokuz ay karnında gezdirdin beni,
Sarıp sarmaladın,emzirdin beni,
Bilirim hakkıyla övemem seni,
Kulağımda küpe sözün var annem.
Ağlarsam ağladın,gülersem güldün,
Çaresiz kalınca kahrından öldün,
Yemedin yedirdin uykunu böldün,
Nede yanık yanık özün var annem.
Bastığın her yeri öpsem bin defa,
Ödenir mi bilmem bu borcu vefa,
Yolunda yürümek ne büyük sefa,
Cennete götüren izin var annem.
Sırtımda taşısam, derdini alsam,
Hakkın ödenir mi kurbanın olsam,
Yataksız,yorgansız,yastıksız kalsam,
Başımı koyacak dizin var annem.
Rûhun mukaddes tir,yüreğin kutlu,
İyi ki anamsın bana ne mutlu,
Varlığında gönlüm daha umutlu,
Yokluğunda her an hüzün var annem.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Arayan BULUR
Kesme ümidini,düşme yeise,
Elbet çıkılacak bir yol bulunur.
Razı ol taktire,kısmet ne ise,
Şefkatle uzanan bir kol bulunur,
Ne söz verdinse tut, “Gâlü-Belâ” da,
O darda bırakmaz,gelir imdada,
Yeter ki bülbül ol,sen bu dünya da,
Dalına konacak bir gül bulunur.
Bu çile ne sonsuz,ne arpa boyu,
Ne bir çıkmaz sokak,ne dipsiz kuyu,
Çölde susuz kalsa,İbrahim soyu,
Zemzem fışkıracak,bir göl bulunur.
Sen O dost elinden zehir içersen,
Ateşinde yanıp,közde pişersen,
Her yanı bataklık suya düşersen,
Sana da uzanan bir dal bulunur.
Tevhit gerdanlığı boynunda dursun,
Karanlık her yerde bil ki O nursun
Mektebi Resulde nâme olursun,
Zarfının üstüne bir pul bulunur.
Salihler içinde göründün ise,
Cennet kokuları süründün ise,
Muhammed vasfına büründün ise,
Cebrail’ce bilen bir kul bulunur.
Kulun sıkıştığı o zor zamanda,
Sorgun yapılırken ulu divanda,
Sen işin içinden çıkamasan da,
İnşallah şefaat bol bol bulunur.
Allah’ı arayıp bulanı bul da,
Oyalanıp durma delilsiz yolda,
Sen onun aşkından Yaralı olda,
Yaranı saracak bir el bulunur.
22.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Arif ÖZE BAKAR
Her canlı ayrı bir vücut bulsa da,
Küresel dünyanın sathındayız biz.
Aldığımız nefes ayrı olsa da,
Aynı gök kubbenin altındayız biz.
Menfaat uğruna taraf seçmeden.
Güçlüyken güçsüzü ezip geçmeden.
Dini,dili,ırkı ayırt etmeden,
İnsanca insanlık ahtındayız biz.
Ne sağda yer aldık, ne de solcuyuz.
Dünya gemisinde birer yolcuyuz.
Sevgi seli olup akan biz buyuz,
Boşluk denizinin arkındayız biz.
Korkuyla, umutla çarpan yürekler.
Duraksız âlemde durmayı bekler.
Yoklukta yüzerken bütün felekler,
Dişlisiz düzenin çarkındayız biz.
Güzeli çirkini bir bilsek bile.
Yalanda yangın var zıtlıkta hile.
Arif öze bakar aldanmaz dile,
İyinin kötünün farkındayız biz.
Gelmek, görmek, dönmek birer bahâne.
Doğumun ölümün, özü şahâne,
Bu sırrı anlayıp bilsek daha ne,
İlâhi taktirin bahtındayız biz.
Kalbimiz Yaralı,kanarsa eğer.
İçimiz sönmeden yanarsa eğer.
Dost düşman baş tacım, ararsa eğer,
Gönül sarayının tahtındayız biz.
16.03.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:43 PM
Arife BİR GÜL YETER
Köre bir göz kâfidir,Ârife bir gül yeter,
Gül bahçesi gönül e,şakıyan bülbül yeter.
Aklı duru kimseye akıl vermek gerekmez,
Duymasını bilene,bal dudaklı dil yeter.
06.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Aşk
Aşk; bize Tanrının lütfü,keremi,
O’nu bir an olsun ihmâle gelmez.
Gönüllere şifa derdi,elemi,
Aşkın kanununu ihlâle gelmez.
Ne rengi var,ne kokusu,ne izi,
O,uçsuz bucaksız,duygu denizi,
Yaşayanlar bilir,aşktaki gizi,
Kağıtla,kalemle,misâle gelmez.
Gönül ikliminin tavı gelmeden,
Çile çekip,zahmetine ermeden,
Dikenler içinde bir gül dermeden,
Muhabbet umanlar kemâle gelmez.
Her şey kıvamında olmazsa şayet,
Ne baş kubbe olur,ne gönül mâbet,
Aşktan yoksun kalan cümle ibadet,
Tanrı’nın katında o hâle gelmez.
Bir geçici heves,bir anlık arzu,
Bu meşrepte değil aşık’ın tarzı,
Bütün kainatı,küreyi arzı,
Sarmadan yüreği,vebâle gelmez.
Varlığı ebedi,bir hükmü ezel,
Dikeni gül yapar,çirkini güzel,
Sevmek umumidir,aşk ise özel,
Eşi benzeri yok,emsâle gelmez.
Aşka düşen,aşk zevkini ar eder,
Gerçek aşık,varlığını nâr eder,
Kül olunca her varlığı yâr eder,
Aşksız olan kişi visâle gelmez.
07/02/2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Aşk OLMASA
Çekilmezdi kahrın senin,
İçin dışın aşk olmasa.
Öpülmezdi iki elin,
Cümle işin aşk olmasa.
Bir sözüne kanar mıydım.
Seni bensiz anar mıydım.
Sevdâlanıp yanar mıydım,
Yazın kışın aşk olmasa.
Ayağına gül sermezdim.
Secde edip yüz sürmezdim.
Bir bakışa can vermezdim,
Gözün kaşın aşk olmasa.
Ciğerimi dağlar mıydım.
Senin için ağlar mıydım.
Sular gibi çağlar mıydım,
Yaşın yaşın aşk olmasa.
Belâlarda yüzer miydim.
Güzelliğe bezer miydim.
Garip garip gezer miydim,
Dağın taşın aşk olmasa.
Cana paha biçilir mi.
Ondan kolay geçilir mi.
Derdim yenir içilir mi,
Zehir aşın aşk olmasa.
Yaralı’yım sil adımı.
Al tadımı ver tadını.
Kırdırır mı kanadını,
Gönül kuşu aşk olmasa.
02.12.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Aşk OLSUN
Kendi nefsin kınayıp,
Yerenlere aşk olsun.
Hakikati arayıp,
Bulanlara aşk olsun.
Kimim,nasıl,neyim ben,
Sorgulayıp özünden,
Hak,Muhammed,izinden,
Gelenlere aşk olsun.
Benliğinden kurtulup,
Gerçek cevheri bulup,
Hakk’ı gönülden duyup,
Görenlere aşk olsun.
Âb’ı iksir içerek,
Senden.benden geçerek,
Dost yurduna göçerek,
Erenlere aşk olsun.
Yoksul için malını,
Tevhit için varını,
Allah için canını,
Verenlere aşk olsun.
Ayrı gayrı görmeden,
İkrarından dönmeden,
Gerçek ecel gelmeden,
Ölenlere aşk olsun.
Karaları ak ile,
Hakikati Hak ile,
Yaralıyı aşk ile,
Bilenlere aşk olsun.
05.03.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Ateşle OYUN OLMAZ
Yakarsan yakar seni,
Ateşle oyun olmaz.
Anlarsan dinle beni,
Ateşle oyun olmaz.
Bir kıvılcım nihâyet,
Dersen, bu bir cinayet.
Canlar bize emânet,
Ateşle oyun olmaz.
Tut desem tutamazsın,
Yut desem yutamazsın.
Düşersen çıkamazsın,
Ateşle oyun olmaz.
Yanıp yakmak hüner mi.
Yanan geri döner mi.
Kül olmadan söner mi,
Ateşle oyun olmaz.
Körükleyip yaymayın.
Kaydırmayın kaymayın.
Nefsinize uymayın,
Ateşle oyun olmaz.
Cahil ateşten beter.
Dumanı yaman tüter.
Ondan uzak durun yeter,
Ateşle oyun olmaz.
Çek elini Yaralı,
Bedeli çok pahalı,
Yangının tek kuralı,
Ateşle oyun olmaz.
03.06.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Ateşlere ATAR KÜLDEN KONUŞUR
Beni uyutmuyor,bütün bir gece,
Her sabah başka bir yelden konuşur.
Bulutlar içinde,şimşek sadece,
Yağmur olup yağmaz,selden konuşur.
Bilmece,bulmaca her bir kelâmı,
Şaşkına çevirir,kutlu selâmı,
Beni çıldırtmak mı? Bilmem meramı,
Kendinden bahsetmez,elden konuşur.
Sanki benim derdim bana az gibi,
Baharı kış etti,kışı yaz gibi,
Gözleri sürmeli,kendi saz gibi,
Her Dakka ayrı bir telden konuşur.
Aşkını umutla kalbime sokar,
Cennetine girsem,Tâmu’da yakar,
Sessizce yol bulup,kalbime akar,
Kuş dili denilen dilden konuşur.
İmdat beklesem de duymaz çağrımı,
Birden bine katlar dinmez ağrımı,
Her gün dikenlerle yırtar bağrımı,
İçimi kanatır,gülden konuşur.
Derdi ben çekerim,ona ne gam ki?
Benim bu hâlimden zevk alır sanki,
Tarifi imkansız bu öyle an ki,
Deryalar içinde,çölden konuşur.
Yaralı’yı deli divâne eden,
Nokta koydum derken.başlıyor “ve” den,
Bilmem ki bu zulmün sebebi neden?
Ateşlere atıp,külden konuşur.
22.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Ateşleri YAKAN ATEŞ
Ateşleri YAKAN ATEŞ
“Sefil Selimi’ye”
Bire gönül seni sorana deki;
Ateş beni yakar,bende ateşi,
Aşığın aşkına cehennem ne ki?
Ateş beni yakar,bende ateşi.
Yedi kapısına kilit vururum,
Ebû Bekir gibi kaplar dururum,
Kimseye kıyamam hedef olurum,
Ateş beni yakar,Bende ateşi.
Düşmesinler diye köre,şaşkına,
Aklım,fikrim,Zikrim settir taşkına,
Nârı Nûr ederiz Allah aşkına,
Ateş beni yakar,bende ateşi.
Sözümüz sadıktır,bunda yok hile,
Gülistandır dosttan gelen he çile,
İncinmesin diye,düşmanlar bile,
Ateş beni yakar,bende ateşi.
Erenler aşından yedim yiyeli,
Hak kulun dilinden,Hakkım diyeli,
Yokluk abasını giydim giyeli,
Ateş beni yakar,bende ateşi.
Hazreti MUHAMMET serimiz varken,
Âli Haydar gibi erimiz varken,
HÂLİLÛLLAH gibi pirimiz varken,
Ateş beni yakar,bende ateşi.
Hiç kimse kıvılcım almasın diye,
Cehennemin külü kalmasın diye,
Sefil Selimi’ler yanmasın diye,
Ateş beni yakar.bende ateşi.
Herkes bir yaralı,BİR dir özümüz,
“Semme Vechûllah”a dönmüş yüzümüz,
Aşkın ateşidir her bir sözümüz,
Ateş beni yakar,bende ateşi.
06.08.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Aynalar YALAN SÖYLEMEZ
Ya aynaya bakma, ya ona inan.
Kör müsün, şaş mısın,o doğru söyler.
Katiyen aldatmaz,söylemez yalan,
Gerçek mi, düş müsün,o doğru söyler.
Çiçek mi,petek mi,arı mı,bal mı?
Rengin siyah, beyaz,yeşil mi,al mı?
Tohum mu, fidan mı,meyve mi,dal mı;
Toprak mı, taş mısın,o doğru söyler.
Mücellâ aynayla oynanmaz oyun.
Eksiksiz görünür enin ve boyun.
İnsan mı,hayvan mı,hangisi huyun,
Kuru mu,yaş mısın,o doğru söyler.
Sağını sol eder,solu sağ eder.
Sen ağlarsan ağlar,gülersen güler.
Simsiyah saçların kıra mı gider,
Yaz mısın,kış mısın,o doğru söyler.
Güzelden, çirkinden, kurttan, koyundan.
Ne eksik ne fazla,akseder bundan.
Hele bir kez çıkart kafanı kumdan,
Deve mi, kuş musun,o doğru söyler.
Yaralı özünle bakarsan candan,
Ne cevher görünür o sırlı camdan.
Aynaya inanan kurtulur zandan,
Ayak mı,baş mısın,o doğru söyler.
22.05.1999
Mustafa Yaralı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Azrail geldide habersizmiyim?
Bir zaman var idim,yokluğa düştüm,
Şimdi iflas ettim,varım nerede?
Hak yolunda abdal dervişim desem,
Sırtımda miskinlik şalım nerede?
Muhabbet duyduğum,zevkler aldığım,
Evlâdı ıyâlım,malım nerede?
Günbegün ah edip,dertle inlerken,
Feryadım,figânım,zârım nerede?
İbadet,tââtım,dinim,imânım,
Edebim,erkânım,ârım nerede?
İdrakim,irfânım,gönlümde ses yok,
O; nefis denilen zâlim nerede?
Aklım,fikrim,ilmim,neden kayboldu?
Eşim, dostum,ünüm,şânım nerede?
Çıplak geldim,çıplak kaldmı nihayet,
Ömür sermayesi,kârım nerede?
Konuşur duyardım,irâdem vardı,
Kuvvetim,kudretim,canım nerede?
Hani doğu,batı,cihetsiz kaldım,
Tarafım,etrafım,yanım nerede?
Azrail geldide habersizmiyim?
Fiilim,sıfatım,zâtım nerede?
Tâmuya düştümse,zebâniler yok,
O şiddetli azap nârım nerede?
Hani Huri,gılman Cennette isem?
Kevser şarapları,balım nerede?
Evvel âşık idim,deli divâne,
Uğrunda öldüğüm yârim nerede?
Evvelim,ahirim,zahir,bâtınım,
Mekânım,zamanım,an’ım nerede?
Et kemik içinde Yaralı idim,
Şimdi adsız mıyım,adım nerede?
22.02.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Bakma BANA ELLER GİBİ
Kurban olsam sana Mevlâ,
Bakma bana eller gibi,
Yüreğime düşen sevda,
Yaktı beni çöller gibi.
Ya dert verme,ya derman ver,
Bu yangını benden gider,
Şu bağrıma serinlik ver,
Seher vakti yeller gibi.
Şefî olsun bize Kuran,
Sırlarını açsın her an,
Gönül bahçem elvan elvan
Açıversin güller gibi.
Eyy Güneşim dolunayım,
Varsın yokluk olsun payım,
Bülbül ette şakıyayım,
Aşık plan diller gibi.
Haremine etde uşak,
Beni benden alsın bu aşk,
Nur zülfünde duvak duvak,
Savrulayım tüller gibi.
Al gönlüne sığdır beni,
Gök yüzüne ağdır beni,
Yağmur olup yağdır beni,
Coştur,akan seller g,b,.
İçi dışı kapkarayım,
Söyle kime yalvarayım,
Yaralıyım hep yanayım,
Savur beni küller gibi.
22.o8.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:44 PM
Başım
İkender AŞIK'a
Hala başımdamı bilmem ki başım,
Kafam çalışmıyor durdu be Hocam.
Sonbaharda kışı yaşıyan yaşım,
Kalbimi sızlatıp burdu be Hocam.
Heyhatlarla geçen gençlik çağları,
Çözdükçe dolaşan dostluk bağları,
Ağrılı sırtımda Ağrı dağları,
Beni yokuş yokuş yordu be Hocam.
Kusur işletenler kusura baktı,
Mihnet zincirini boynuma taktı,
Yanar dağlar gibi şu gönül tahtı,
Ateşti,volkandı,kordu be Hocam.
Düşmanın varları,dostun yokları,
Yıkılan umudun derin şokları,
Muhannet balyozu,kahır okları,
Beni can evimden vurdu be Hocam.
Bizi bilmeyenle bilenin farkı,
Ya bölme,ya çarpma,ya eksi,artı,
Felaketle dönen feleğin çarkı,
Döne döne tuzak kurdu be Hocam.
Üretip paylaşmak bütün cürmümüz,
Bu yüzden çileli geçti ömrümüz,
Aslını sorarsan bizim gönlümüz,
Öksüz duyguların yurdu be Hocam.
Yaralıyım,yardan aldığım yara,
Yardan yara attı,yar ara ara,
Erlik meşrebinde yara,ağyara,
Yalvarıp yakarmak zordu be Hocam.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:48 PM
Başlara BELÂ BAŞLAR
/Karanlıktaki renkler,aydınlık günü bekler/
Dün efendi bildiğim,bu günlerde kapkara.
Sahnedeki beyaz yüz,kulislerde maskara.
Gündemde kalmak için inanılmaz rezâlet,
Adam diye sarılır yontulmadık taşlara.
Hüneri aldatmaca,içi dışından farklı.
Gösterişi pek sever,övünmeye meraklı.
Yalakalık içinde,birkaç sahte nezâket,
En samimi zamanda en çirkin yanı saklı.
Palavralar atmaya meydan öyle geniş ki.
Alkışlanan sözleri; dedim,dedi,demiş ki.
İftiracı mantıkla akıl almaz rivâyet,
Sinir bozan davranış,peş peşine çelişki.
Birileri tepeden tetiğe dokunuyor.
Bir bakışta niyeti yüzünden okunuyor.
Üç günlük saltanata âlet olmuş siyâset,
Dev gölgeli cüceler orada oturuyor.
Ele telkin verirler,kendileri uymazlar.
Deveyi amuduyla yutar ama doymazlar.
Kokteyl,balo,parti,her gün türlü ziyafet;
Açlıktan sürünenin feryâdını duymazlar.
Efendiden köleye,hiyerarşik buyruklar.
Gayet muntazam örter mâlum yeri kuyruklar.
Vicdanları özürlü,kataraktlı feraset,
Aptala cennet olmuş, cehennemî ufuklar.
Duygu kemirgenleri sağlamdırlar çeneye.
Alın terine düşman,asalaktır emeğe.
Vitrinleri büyülü,mutfakları necâset,
Yoksulu çağırırlar böyle iğrenç yemeğe.
Kulak yırtan şamata,ışık saçan neonlar.
Rengarenk şişirilmiş kendi gibi balonlar.
Siyaset tellalına yaşam bundan ibaret,
Roma mızı yakanlar bu serseri Nöron laf.
Pişkinliğine bakın çiğlikte kalanların.
Şöhretiyle şımarır ustaca yalanların.
Kaza geliyor işte, âkıbeti felâket,
Başlarını yemez mi,kaygısız adamların.
Her türlü haksız kazanç,liyâkatsiz kredi.
Öz kaynağın üstüne harâmiler türedi.
Kaba kuvvet,zorbalık,bu ne hazin cesaret,
Düzenbazlar hileyle, yol koymadı denedi.
İblisler kapısını cinlere aralıyor.
Şer güçlerin kılıcı, mâsumu yaralıyor.
Soysuz başların tacı,sindirilmiş asâlet,
En kutsal değerlere talepler daralıyor.
Hırsızların elinde ölçülerle, tartılar.
Onların keyfincedir,eksilerle artılar.
Başlara belâ başlar,baş olursa nihayet,
Başımıza çökmez mi,örümcekli çatılar.
Kirli emeller için insanlık uyutulmuş.
Sevgi,saygı merhamet,anlamı unutulmuş.
Öz benliği katletmek, bağışlanmaz cinayet,
Gâye olan varlığın,dalları kurutulmuş.
Karamsarlık değil bu,gerçeğin tâ kendisi.
Ne yazık ki hayaldir,iyimserlerin sesi.
Aksini ispat etmek belki de bir kehânet,
Eyvâh ne hâle düştü milletin efendisi.
İnsan gibi bakalım,adam gibi görelim.
Haklıların hakkını,gelin halka verelim.
Bu gün,yarın,öbür gün,istiyorsak selâmet,
En samimi hislerle sevelim,sevilelim.
Bir yüzümüz aydınlık,diğer yanı karanlık.
Makam,mevki saltanat,ömür bile bir anlık.
Bu dünyada ne varsa,bize birer emânet,
Her şey gelip geçici,bâki olan insanlık.
11.11.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:48 PM
Bayram BİZİM NEYİMİZE
Hür olsak da sürgündeyiz,
Bayram bizim neyimize.
Yaşasak da zor gündeyiz,
Bayram bizim neyimize.
Gurbet yolu geçtiğimiz.
Zor oyundur seçtiğimiz.
Azap suyu içtiğimiz,
Bayram bizim neyimize.
Biraz hüzün, biraz çile.
Gönüllerden düştük dile.
Kebap olup piştik bile,
Bayram bizim neyimize.
Alev alev yandık söndük.
Şimdi soğuk küle döndük.
Bir kez doğup bin kez öldük,
Bayram bizim neyimize.
Can cânanı bulmadıysa.
Henüz çilem dolmadıysa.
Arifemiz olmadıysa,
Bayram bizim neyimize.
Yaralı’yım kanım coştu.
Yar yoluna serdik postu.
Bir gün anlar gönül dostu,
Bayram bizim neyimize.
16.07.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:48 PM
BAYRAM Yeri
Cem edelim seni beni,gelin birlik olalım,
Sular gibi enginlerden,deryalara dalalım,
Kalbimizde ZİKR’i ÂZÂM dürr’ü yektâ bulalım.
Burasıda bayram yeri dostlar, erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sesleri.
İşte size er meydanı,nefs’le cenge girelim,
Doğru oklar atmak için,eğri yayı gerelim,
Kim aşıkmış,kim sadıkmış,hep beraber görelim.
Burası da bayram yeri dostlar,erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sesleri.
Delilsiz gidilmez,yollar karanlıktır,yamandır,
Din; MUHAMMED dini bugün,kitabımız KURAN’dır,
Sırat’ımız müstakim’dir,nûru ilim irfandır.
Burası da bayram yeri dostlar erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sesleri.
Bâdeleri pir doldurur,kana kana içeriz,
Ayık gezmez sarhoş olur,kendimizden geçeriz,
İlden ile sefer edip,konaklarız göçeriz.
Burası da bayram yeri dostlar,erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sesleri.
Heyâman’dan dem çekeriz,Kevser gibi coşarız,
Ezel ebed zevklerini,dolu dolu yaşarız,
Zümrüd’ü Ankâ gibiyiz,Kâf dağından aşarız.
Burası da bayram yeri dostlar,erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sesleri.
Bütün Peygamberler geldi,hepimizi yokladı,
Burcu burcu bu gül şende,aşıkları kokladı,
Gönlümüzün semâları âlemleri kapladı.
Burası da bayram yeri dostlar,erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sesleri.
Ayrı gayrı kalmayalım.erenlerin safında,
Bir üzümü paylaşalım,MUHAMMED’in tasında,
Bir CAN olsun cümle canlar,aman canlar hasında.
Burası da bayram yeri CANLAR,erenlerin meclisi,
Kubbeleri inletiyor ALLAH ALLAH sevgisi.
22.12.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:48 PM
Bekleyiş
Bir gülü öpmeye hasret dudağım,
Bir başka sevgili bulmadan gel gel.
Sevdâ çöllerinde yandı bu bağım,
Sonbahar çiçeğim solmadan gel gel.
Fırtınalar bizde,deniz orada.
Yanardağ kükredi işte şurada.
Aradığın o aşk belki burada,
Bu sabahta aşık olmadan gel gel.
Göçmen kuşu gibi kanat açarak.
Deli poyrazlarda, hem de uçarak.
Eski değirmeni koyup kaçarak,
Yanına mâziyi almadan gel gel.
Sevgilim sensizlik cennette de zor.
Cehennemden beter içimdeki kor.
Açık adresimi yüreğine sor,
Gönül kapısını çalmadan gel gel.
Uzaktan uzağa avladın beni.
Ölümüne candan istedim seni.
Bu azap içinde inletme beni,
Gece karanlığa kalmadan gel gel.
Umudun üstüne umut eklerim.
Sabırla sarılır bütün dertlerim.
Her nefes alışta seni beklerim,
Gözlerim uykuya dalmadan gel gel.
Kızıl kana döndü gurûbun rengi.
Teller akort tutmaz bozduk ahengi.
Gönlüm yaralandı sabrım tükendi,
Üstüme topraklar dolmadan gel gel.
04.02.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:48 PM
Belirsiz
Alıp sattım, düşüp kalktım yıllarca,
Kazandım mı, kaybettim mi belirsiz.
Göğüs gerdim mihnet denen kırbaca,
Kazandım mı, kaybettim mi belirsiz.
Bunca zaman ne zenginlik gördüm de.
Artı, eksi gölgesi yok gönlümde.
Toplayıp çıkarttım, çarpıp böldüm de,
Kazandım mı, kaybettim mi belirsiz.
Riske girdim, iş üstüne iş tuttum.
Hangi dala el attıysam kuruttum.
Hedef koydum, sağlığımı unuttum,
Kazandım mı, kaybettim mi belirsiz.
İhmal ettim, oğulları kızımı.
Eşim bâri tatmasaydı sızımı.
Koştum amma, mihnet kesti hızımı,
Kazandı mı, kaybettim mi belirsiz.
Hayat denen acımasız yarışta,
Düşe kalka bu menzile varışta,
Malsız mülksüz, bir tek çöpsüz kalışta;
Kazandım mı kaybettim mi belirsiz.
Eğri otur, doğru konuş dendimi.
Özveriyle yargıladım kendimi.
Çoktan yıktım benliğimi, bendimi,
Kazandım mı, kaybettim mi belirsiz.
10.10.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Belli OLMAZ
Karanlık ******* sabah olmadan,
Gökler belli olmaz yer belli olmaz.
Zat-ı ulûhiyet Şems’i doğmadan,
Hayır belli olmaz,şer belli olmaz.
Uyuyan gözümüz açılmayınca.
Ak ile karalar seçilmeyince.
Sırat denen köPage Rankingü seçilmeyince,
Cennet belli olmaz,nâr belli olmaz.
Dert yükünü içimizden atmadan.
Deryaları gezip dibe batmadan.
Davetsiz belâlar gelip çatmadan,
Kolay belli olmaz,zor belli olmaz.
Nefs-i küheylana binip sürmeden.
Kervana katılıp yola girmeden.
Arif Meclisinde alıp vermeden,
Sağır belli olmaz,kör belli olmaz.
Yaz bahar ayları ermeden kışa.
Dört mevsimin devri bilinmez boşa.
Cengâver tacını giymeden başa,
Meydan belli olmaz,er belli olmaz.
Esmâdan soyarak cümle âlemi.
Kolay mı secde gâh bilmek âdemi?
Sarrafa varmadan insan mâdeni,
Gevher belli olmaz,zer belli olmaz.
Yaralı’m dostunda kusur ararsan.
Bir gönül incitip onu kırarsan.
Nefsini severde, eli kınarsan,
Ağyâr belli olmaz,yâr belli olmaz.
26.09.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Ben ÇÖZERİM O DOLAŞIR
En karmaşık soruları,
Ben çözerim,o dolaşır.
Gündemdeki konuları,
Ben çözerim,o dolaşır.
Güzel çirkin,iri ufak,
Çile çile,yumak yumak.
Hayat denen oyuna bak,
Ben çözerim, o dolaşır.
Seni beni,onu şunu,
Neyin nasıl oluşunu.
Kimin kime vuruşunu,
Ben çözerim,o dolaşır.
Hak hukukta vicdan nedir?
Sözde özde irfan nedir?
Bu mânada insan nedir,
Ben çözerim,o dolaşır.
Hayalimi, düşlerimi,
Akıl almaz işlerimi.
Kördüğümlü hislerimi,
Ben çözerim,o dolaşır.
Hesap kitap,ölçü tartı,
Çarpma,bölme,eksi artı.
Bir labirent hayat kartı,
Ben çözerim,o dolaşır.
Beni benden alanları,
Şu gönlümü çalanları,
Doğruları, yalanları,
Ben çözerim,o dolaşır.
Dedim,dedi, demişkiyi,
Herli,hepli ilişkiyi,
Uyum,âhenk,ilişkiyi,
Ben çözerim,o dolaşır.
Fotoğrafsız çerçeveyi,
Varlıktaki bilmeceyi,
İlk noktayı,son heceyi,
Ben çözerim,o dolaşır.
Doğum ölüm arasını,
Siyah, beyaz, alasını,
Yaralı’nın yarasını,
Ben çözerim,o dolaşır.
15.01.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Ben HER ŞEYİ DİNLERİM
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi;
Ateşi, toprağı, havayı, suyu,
Eşyanın sükutunu,
Hayvanların sesini, bitkilerin süsünü
Ve varlıkların tümünü.
Ne duyabiliyorsa altıncı hissim,
Ve de beş duyum...
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi;
Dağlarda ufukları,
Ovayı, yaylayı, kuytuları,
Fırtınalı denizde dalgaları,
Gökteki yıldızları, ayı, güneşi,
Rüzgarın ıslığını, yağmurun şırıltısını,
O müthiş naralar atan gök gürültüsünü,
Ormandaki uğultuyu,
Ve oradaki vahşi kokuyu...
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi;
Makinaları, arabaları,
Sanatkarın ruhunu, esnafın çabasını,
Kibarı, kabasını,
Cahili, okumuşu, kokmuşu, kokuşmuşu,
Mektepli, mektepsizi,
Köylüsü kentlisini,
Ben her şeyi dinliyorum, her şeyi...
Ben her şeyi dinliyorum, her şeyi;
Destanlarda cengi,
Hece hece şiiri, hüzün dolu ağıdı,
Türkülerde ezgi,
Şarkılarda nâğmeyi,Sazlardaki ahengi,
Ve beni en ilâhi hazlarla saran
Kokuyu, rengi.
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi...
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi;
Yaratanı, yaratılanı,
Adam gibi adamı,
Vicdanı, her canı.
Cıvıl cıvıl çocukları,
O küçük dev adamları,
O büyük canları,
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi...
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi;
Haydi bana her şeyi anlak!
Dilin yılan olsa bile zehrini damlat.
Çekinme her şeyi konuş. Fakat...
Fakat içinde yalan varsa konuşma, ne olursun sus!
Peygamberin: “Bizi aldatanlar bizden değildir”
Sözünü duy ve ona uy...
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi!
Her şeyde o yâr/
Her şeyde o var;
Doğar, batar
Katar katar her şeyde o var.
Bir gün bana yalan söylemek
Zorunda kalırsan eğer;
Doğruyu söyle.
O zaman hep seni dinlerim,
Hep seni hep seni...
Ben her şeyi dinlerim, her şeyi...
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Ben OLUP GÖRÜN
Bana aşkı sorma anlatamam ki,
Aklım sarhoş olur, dilim dolaşır.
Bu hissi kağıda aktaramam ki,
Kalem sarhoş olur, elim dolaşır.
Bulutlar ağlayıp yere yağınca,
Dereler coşmaz mı gönül dağınca.
Gözüm ıslanırken sevdâ çağınca,
Yağmur sarhoş olur selim dolaşır.
Aşkın kudretiyle yırtılır perde,
Dost yüzü görenler düşer mi derde.
Edâlı, işveli gezdiğin yerde,
Halı sarhoş olur kilim dolaşır.
Bülbül olsam, gül koynuna sokulsam,
Güfte güfte şiir gibi okunsam.
Beste olsam ak göğsüne dokunsam,
Mızrap sarhoş olur telim dolaşır.
Yıksam sarayları, yaksam her şeyi,
Kadehlerde bulsam zevki neş’eyi.
Leblerim lebinden içse bâdeyi,
Ruhum sarhoş olur tenim dolaşır.
Yaralı sarhoşta ayık değilse,
Gam keder kalır mı,sevse sevilse.
Azrail canını almaya gelse,
O da sarhoş olur ölüm dolaşır.
12.10.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Benlik ATEŞİMİ SÖNDÜR ALLAH’IM
İstemek bî-edep bilirim amma,
Bağışla,Rahmetin boldur Allah’ım,
Her iki Cihanı vermede bana,
Kalbimi aşkınla doldur Allah’ım.
Bize Tevhit ettir; Celâl,Cemâli,
Can Yusufa gark et,aşkı visâli,
Körlüğümüz gitsin Yakup misâli,
Ağlayan gözümü güldür Allah’ım
Vicdanıma otur Süleyman gibi,
İçir şarabını heyamân gibi,
Muhammed ahlakı,din,İmân gibi,
Seni; bensiz bana bildir Allah’ım.
Gül bahçene,dost eylesin har beni,
Yâdellere yâr eyleme yâr beni,
En mkaddes varlığınla sar beni,
Gönül tufanımı dindir Allah’m.
Nur olsun bakışım,gül olsun âlem,
Aşkını nakşedip yazsın şu kalem,
Beni kulluğuna seçmişsin mâdem,
Yüzümü yüzüne döndür Allah’ım.
Günahlardan kurtar,şirklerden arıt,
Dört kitabı okut,vererek kanıt,
Kaldır perdeleri,kendini tanıt,
Benlik ateşimi söndür Allah’m
Koru bizi,Muhammed’i aşıyla,
Hem-dem eyle Sâlihlerin başıyla,
Aşkın lezzetiyle,zevkin hoşuyla,
İçini içime sindir Allah’m,
25.06.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Beş MEVSİM FASIL
Şairce rûhumu kaptırdım sana.
Kalem tutan eller kasılı kaldı.
Aşkı muhabbetten,sevdâdan yana,
Duygularım sende asılı kaldı.
Neyim var neyim yok, önüne serdim.
Sana bir yıl değil bir ömür verdim.
Yazın kar topladım,kışın gül derdim,
Gönlümde beş mevsim fasılı kaldı.
Neye bakıp görsem,sen de ordasın.
Hayalimde,düşlerimde,vardasın.
Kimse ile paylaşamam sırdasın,
Aşkın yüreğimde basılı kaldı.
Deli arzuları mâziye gömdüm.
Ne hâlde yaşarken,ne hâle döndüm.
Hiç ele avuca sığmazdı gönlüm,
Şimdi neden,niçin,nasılı kaldı.
07.07.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bildiklerimiz
“Dünyada; EN ÇOK BİLDİĞİMİZ ŞEY YALANCILIK,EN ÇOK KULLANDIĞIMIZ SÖZ YALAN,ENÇOK YAPTIĞIMIZ ŞEY ALDATMACA,EN AZ BİLDİĞİMİZ ŞEY İNSANLIK VE İNSAN
LAR İÇİNDE DE KENDİMİZ”
30.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bilen BİLİR
Biz ne isek oyuz,Allah’tan başka;
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
Gönlümü kaptırdım insanca aşka,
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
Neler geçti,neler geçer gönlümden.
Kim ne verdi,neler aldı ömrümden.
Neye baktım,neyi, nasıl gördüm ben,
Bilen bilir, bilmeyene sözüm yok.
Basma kalıp ön yargılar geldi mi,
Savunmaya gerek var mı kendimi.
Açık maksadımı,asıl rengimi,
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
İnsan mıdır,hayvan mıdır postumuz.
Kimler düşman kimler bizim dostumuz.
Eğri midir,doğru mudur kastımız,
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
Olayları tartışmaktan bıkmışım.
Seni beni temelinden yıkmışım.
Dedi kodu meclisinden çıkmışım,
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
Çok konuştuk,anlatmaktan yorulduk.
Biz bu yüzden defalarca vurulduk.
Tufan bitti,dalgalardan durulduk,
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
İnsanlara hayır mıyız,şer miyiz.
Niyetinde kalleş miyiz,er miyiz.
Ayrı mıyız,gayrı mıyız,bir miyiz;
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
Esasında kirli miyiz,tahir mi.
Cahil miyiz,ârif miyiz,mahir mi.
Mümin miyiz,münafık mı,kafir mi;
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
Aklanmadan yüzümüzün karası,
Dikiş tutmaz Yaralı’nın yarası.
Yerim yurdum iki dağın arası,
Bilen bilir,bilmeyene sözüm yok.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bilerek SÖYLE
Kem söz kıvılcımı çok canlar yakar.
Ham sözü pişirde, bilerek söyle.
Lağımlar doldukça daha pis kokar,
Ham sözü pişirde, bilerek söyle.
Şeytanın hüneri, fitneyi över.
Mazlumu kandırır, zalimi sever.
Sen iyi arkadaş, dost isen eğer,,
Ham sözü pişirde, bilerek söyle.
İyilikten başka hangi iş güzel.
Bir gönül kazanmak cihana bedel.
Ağzından bir kelâm, çıkmadan evvel,
Ham sözü pişirde, bilerek söyle.
İster altın olsun, ister ucuz pul.
Doğru yerde doğru, sözü ara bul.
Ne başkasını üz,ne kendin üzül,
Ham sözü pişirip, bilerek söyle.
Mihnetin harcıyla, hiç duvar örme.
Verdiğin huzurdan, çok belâ verme.
Kimseyi hor, hakir, duygusuz görme,
Ham sözü pişirip, bilerek söyle.
Ey insan, yüzlerin karası yalan.
Benlik hayvanının, merası yalan.
En berbat işlerin, anası yalan,
Ham sözü pişirip, bilerek söyle.
Ömür sermayesi gitmeden yele,
İnsan olmak için,çekilir çile,
Yaralım düşmana, nâmerde bile,
Ham sözü pişirip, bilerek söyle.
22.03.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bilirmisin SEN
Gönül toprağında aşkı besleten,
O yürek nemini bilir misin sen?
Ard arda naralar atıp kükreten,
Meyhâne demini bilir misin sen?
Can bağışlayıp, candan sevgiye.
Bütün varlığını verip hediye.
Aşka vefâsızlık yapılmaz diye,
Edilen yemini bilir misin sen?
Gönülden gönüle girdaplı yolu.
Çile,dert,belalı sağıyla solu..
Kalleşlik,kaypaklık,ihânet dolu,
Sevdâlı zemini bilir misin sen?
Yokuş yokuş yorrup,fır fır döndüren.
Merhâmet beklerken kırbaç gönderen.
İrâden dışında sana yön veren,
Küheylan gemini bilir misin sen?
Bütün acıları içine gömen.
Cefâya direnip ağlarken gülen.
Hayatta dik gezip ölmeden ölen,
Bir gönül erini bilir misin sen.
16.07.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bir DE BANA SOR
Bülbülün çektiği sırlı sevdayı,
Güle sor efendim,bir de bana sor.
Bu gün Mecnun benim,gel de Leylâ’yı,
Çöle sor efendim, bir de bana sor.
Alev alev oldu gönül yangını.
Her yanımı sardı sevdâ salgını.
Dayanıp tutacak gücüm kaldı mı?
Dala sor efendim,bir de bana sor.
Yüreğime batan kara çalıyı.
Susuzluk çölünde benzi sarıyı.
İçimde inleyip gezen arıyı,
Bala sor efendim,bir de bana sor.
Aşkıma cehennem buz gibi gelir.
Sanma ki cennetler zevk safâ verir.
İnsanca sevmenin bedeli nedir?
Dile sor efendim bir de bana sor.
Sevgiyi, saygıyı, aşka vefâyı.
Elemi, kederi, zevki safâyı.
Saadet, mutluluk,cevri cefâyı,
Kula sor efendim,bir de bana sor.
Yüreğim yufka mı, taş mı, kaya mı?
Meskenim dağlar mı, yayla, ova mı?
Rotamız git gel mi, sağa sola mı?
Yola sor efendim,bir de bana sor.
Aşkın sazımdadır, derdin dillerde.
Sırrım dikenlerde, sızım güllerde.
Yaralı deniyor adım dillerde,
Ele sor efendim,bir de bana sor.
05.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bir DOSTUM VAR
Bir dostum var benim düşman başına,
Gül atıp kafamı yarmayı sever.
Yalvarıp yakarmam gider hoşuna,
Kalbimi sitemle kırmayı sever.
Ciğer pâre pâre ateşe atar.
Sinem yâre yâre keyfine bakar.
Hayrını şerrini göğsüme takar,
İyiden kötüden sormayı sever.
Ummadık zamanda ummadık yerde,
Ansızın uğratır bin türlü derde.
Gözlerime bağlar bir kara perde,
Yokuştan yokuşa yormayı sever.
İçime zerrece bir huzur girse.
Yüzümde hafifçe tebessüm görse.
Ne zaman ufacık bir umut verse,
Önüme tuzaklar kurmayı sever.
Âh şu gönlüm gönlüm,bir derin kuyu.
Kızıl kor içinde azaptır suyu.
Beni ağlatırken bir ömür boyu,
Karşımda gülerek durmayı sever.
Adımı düşürür dillerden dile.
Oyalayıp durur haşr’ü neşr ile.
Biraz neşe sevinç,biraz da çile,
Beni çamur gibi karmayı sever.
Tâki her varını benden çekince.
Âkibet tâkatım,gücüm bitince.
Kendi gül dalında kendi ötünce,
O zaman yaramı sarmayı sever.
28.04.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:49 PM
Bir gönlüm var fotoğrafsız,
Bir gönlüm var fotoğrafsız,
Gözler onu görmez ola.
Hem her yanda,hem tarafsız,
Onu kimse bilmez ola.
Tesbih gibi dizilmeyen.
Yazılmayan,çizilmeyen.
O bir sır ki çözülmeyen,
Akıl fikir ermez ola.
Güldür,güldür topladığı.
Yaprak yaprak kokladığı.
Bir dost için sakladığı,
Cevherini vermez ola.
Bulanırsa şu saf özüm.
Mahcup kalır iki yüzüm.
Şaşar ise şayet gözüm,
Kan ağlaya gülmez ola.
Bu dem zehir olur aşım.
Taştan taşa vurur başım.
Yağmur gibi dinmez yaşım,
Elin eli silmez ola.
İnsan o ki,derd-ü gamda.
Saadeti bula canda.
Aşık o ki,bu cihanda,
Abes yere yelmez ola.
Yaralı’yım bu dem geçer.
Kim ne ekse onu biçer.
Bu dünyaya gelen göçer,
Aşık o ki,ölmez ola...
24.12.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir GÖNÜL ALIŞINA
Hazineler saklayan viranene yöneldim,
Yoksullar yoksuluyum,sana dilenci geldim,
Hep senindi Varlığım,mülkünü geri verdim,
Kapının eşiğini her nefeste öptüm ben.
Nice sarraf dolaştım can cevheri bulmaya,
Heveslerden kurtulup,aşka aşık olmaya.
Ellerim boş utandım sende mihman kalmaya,
Yıkılmışım bu gece,tükemişim bittim ben.
Suçlu gibi titredim,ecelim geldi sanki,
Ben,benden geçip gittim,Azrail di o anki.
Hatırlaya bildiğim üç kırmızı gül var ki,
Ahu zarla inletti,bülbül oldum öttüm ben.
Senin aşkın hükmetti,kalbimin dümenine,
Seven sevgiyi yazdı,yürekten sevenine,
Ateşten saray yaptım,ateşten bedenime,
Cehennemler içinde yana yana tüttüm ben.
İtaat etmez oldu,dün vezire uyanlar,
Feth edildi kaleler,filler,atlar,piyonlar.
Üç hamlede mat oldu o ikili oyunlar,
Nefis padişahını alt ederek üttüm ben.
Dağa çıkıp derdimi,asumana söyledim,
Kendimi kuytularda,abdal abdal eğledim.
Bağrıma taş bağladım,dilimi lal eyledim,
Sevgilinin üstünü sevgi ile örttüm ben.
Yaralı yüreğimi sözlerinle sararken,
Seni canımda buldum,uzaklarda ararken.
O Lahuti sesinle hatırımı sorarken,
Bir gönül alışına gönül verip gittim ben
12-04-2007……………...Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir HÂL OLDU
Şu insan selinde insana kıtlık,
Kimi dolu diyor,kimi boş diyor.
Bir kavram içinde binlerce zıtlık,
Kimi abes diyor,kimi hoş diyor.
Mecnun’un çölünde mecaz Leyla’nın.
Gölge hükmündeki silik sevdânın.
Peşine takılsam fâni dünyanın,
Kimi gitme diyor,kimi koş diyor.
Dil cambazı aldanırken feleğe,
Nemrut olan mağlup olur sineğe.
Fakat aşkla dolu dertli sineye,
Kimi toprak diyor,kimi taş diyor.
Yargısız infazlar,haksız beyanlar,
Bazen sağır olup,bazen duyanlar.
Bilgi,belge değil zanna uyanlar,
Kimi oha diyor,kimi çüş diyor.
Her kafadan türlü sesler çıkınca,
Biri yapıp,biri bozup yıkınca.
Her buruna ayrı koku kokunca,
Kimi nefis diyor,kimi pis diyor.
Benlik avlusuna duvar olanlar,
Taklitçiyi, taklit edip duranlar
Sürünürken sırtımızdan vuranlar,
Kimi uğraş diyor,kimi iş diyor.
İrâde-i Haktan emir gelince,
Sebepli sebepsiz insan ölünce.
Hocalar mezarda telkin verince,
Kimi bayram diyor,kimi yas diyor.
Ardımızdan söğüp yüze gülenler,
Bakar kör oldular, bizi görenler.
Yaralı’ya bir hâl oldu erenler,
Kimi deve diyor,kimi kuş diyor.
24.01.200
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir MECLİS GÖRDÜMKİ
.
Bir meclis gördüm ki,kırklar,yediler,
Halleri var, bizim hale benzemez,
Allah’la Allah’a kuluz dediler,
Dilleri var,bizim dile benzemez.
Nefis ordusuyla savaşan erler
Canını CANAN’A kurban ederler,
Mukaddes vadide coşup giderler
Selleri var, bizim sele benzemez.
Derinden geliyor niyazlar,nazlar,
Hak’tan Hakk’a doğru neşeler hazlar,
Hû ALLAH Hû diye inliyor sazlar,
Telleri var, bizim tele benzemez.
Güzeller oturmuş sevda dokuyor,
Gözleri, kitapsız ilim okuyor,
Bağları,bahçesi Rahman kokuyor,
Gülleri var, bizim güle benzemez.
Elestü bezminde demişler beli,
Onlar ne akıllı,ne mecnun deli,
Her elin üstünde Allah’ın eli,
Elleri var, bizim ele benzemez.
Ab-ı hayat denen mey den içmişler,
Huma kuşu gibi kanat açmışlar,
Üç geceyi,dört gündüzü geçmişler.
İlleri var, bizim il’e benzemez.
Erenler bezminde sarhoş olalı,
Kendimi kaybedip seyre dalalı,
Hayretten hayrete düştü Yaralı,
Dinleri var, bizim dine benzemez.
Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir NEFESLİK ÖMÜR
Yıllar ne çabuk geçti, bir an gibi,
Bir rüya,bir hayal, bir yalan gibi.
Ömür takviminden düşen her yaprak,
Zaman rüzgarında bir hazan gibi.
Dünü yaşadık mı,yarınlar var mı?
O meçhûle, yeni bir gün doğar mı?
Ey gönül,kasveti, kederi bırak,
Şu anın neşesi,hazzı uzar mı?
Madem ki bir ömür bu kadar kısa,
Öyleyse nedendir bu dert,bu tasa.
Yaralım aleme ibretle bir bak,
Harflere aldanma,rakamsız yaşa.
31.12.1993
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir PULSUZ DİLEKÇE VERDİM BU GECE
Mektebi Resûlde,ilmi ledün den,
Mârifet gülleri derdim bu gece.
Hazreti ALLAH’A cânı gönülden,
Bir pulsuz dilekçe verdim bu gece.
Dedim ki; eyyy dost gördün şu hâli,
Niyazdayım,naza,utancım mâni,
Baki olan sensin,gerisi fâni,
Yokluğun sırrına erdim bu gece.
Kızıl kana döndü, gözümdeki yaş,
Dedi ki; eyyy kulum “secde et yaklaş”
Sarsıldı her yanım,eğildi şu baş,
Seccademi yere serdim bu gece.
Ebet göklerinden coşunca Rahmet,
Elimden tutunca sevgili Ahmet,
Her yanımı sardı Nûrû Muhammet,
Yüzümü yüzüne sürdüm bu gece.
Açtı perdesini bir çok ayetler,
Putlarım yıkıldı,çöktü mâbetler,
Zât’ından gelince ulu dâvetler,
Eski çağrıları dürdüm bu gece.
Sanmayın sâkiyi ben kendim seçtim,
O kadeh doldurdu,ben şarap içtim,
Aşkı sarhoş etti,kendimden geçtim,
Muhabbet bağına girdim bu gece.
Şimdi ne ilmim var,nede irfanım,
Yaralı sustu da,susmaz sultanım,
Mir âdı mücellâ oldu her yanım,
Vahdet illerini gördüm bu gece.
07.01.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
BİR SONBAHAR faslı
Şu koca şehirde,şehirden büyük,
Görüp bilmediğim yüzün var bende.
Küçücük kalbime yüklendi bu yük,
Bu gün ağlamaklı hüzün var bende.
Ey çılgın sevdâlım,deli yürekli.
Hep sana muhtacım,aşkın gerekli.
Beynimde dolanır sesin sürekli,
Silinip gitmeyen sözün var bende.
Aşkını rastgele döküp saçamam.
İçimde taşırım,ele açamam.
Yalan söyleyemem,senden kaçamam,
Her gözden seyreden gözün var bende.
Sonbahar faslını sazlar çalsa da.
Sararan yapraklar bana kalsa da.
Posanı sıkıpta eller alsa da,
Deryâlar dolusu özün var bende.
20.10.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir SÖZ İSTERİM Kİ
Hangi gülü öpsem yanar dudağım,
Nice sevgililer geldi de gitti.
Duyulmadık söze hasret kucağım,
Umutla ararken bir ömür bitti.
Soru yağmuruyla ıslandığım gün,
Cevapsız kalmanın çölü başlıyor.
Bileni bulup da yaslandığım gün,
Söze diri değil, ölü başlıyor.
İnsanlar insanı Hakça sevmeli,
Farkına varıpta hayırın,şerrin.
Bir söz isterim ki cana değmeli,
Yaşanmalı. Fakat; sevgiden derin.
29.05.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir YAZ GECESİ
Dalga dalga akan insan selinden,
Ezilmiş yorgun ve,bitkin caddeler.
Uykuya çekilmiş her şey yeniden,
Gecenin koynunda huzuru bekler.
Işıklar kaybolmuş pencerelerde,
Gürültüye paydos, her taraf sessiz.
Gönlümle baş başa kaldığım yerde,
Şu koskoca şehir sanki nefessiz.
Yürümek isterim caddeler boyu,
Durup dinlenmeden sabaha kadar.
Yalnızlık sarıyor beni kopkoyu,
Ölü gibi soğuk bütün duvarlar.
Bir şarkı tutturdum belli belirsiz,
Bu gece sevdâlı şiir gibiydi.
Ve bir rüzgar esti belli belirsiz,
Sanki beni benden, alır gibiydi.
Çok uzaklardan bir ses duyuldu,
Oralı olmadan içime attım.
Bu gece,hislerim düşe koyuldu,
Hazanda sevmenin zevkini tattım.
Sükûta kavuşan bütün hislerim,
Sarsıldı ruhumun derinliğinde.
Doğmayacak günü boşa beklerim,
Bir yaz gecesinin serinliğinde.
16.07.1987
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Bir ylnız ADAM
Yine cehenneme döndü *******,
Beynimde kördüğüm bütün heceler,
İnsafı yok,acımasız gezeler,
Dinmez ağrıların turu içimde,
Ne bitmez soru var soru içinde.
Bak sönmüş ışıklar heryer kararmış,
Gönlüm netükenmez dertlerin varmış,
Kaygusuz sanırdım meğer yalanmış,
Abanmış üstüme dağ gibi yorgan,
Korkularım cellat çilemse urgan.
Karanlık ******* bir dipsiz kuyu,
Duvarı işkence,elemdir suyu,
Hergece içerim ben bu korkuyu,
Başım döner,sendelerim,bir hoşum,
*******mi,yoksa benmi sarhoşum.
Sesler dumaktayım karmakarışık,
Ne şafaktan haber,ne cılız ışık,
Huzur küs benimle,çilem barışık,
Bir yanım buz gibi,bir yanım sıcak,
Kabuslarla dolu her köşe bucak.
Umut seruları zehir,kanımda,
Simsiyahtır beyazımda,alımda,
Çareler uzakta,dertler yanımda,
Yüreğim dayanmaz,beynim oyulur,
Her dakka içimden feryat duyulur.
Sarılır üstüste dert yumak yumak,
Şakaklarım davul,ağrılar çomak,
İtler uyur,bana haram uyumak,
Avuç avuç yolasım var saçımı,
Camlara dayarken yanan başimı.
Sıkışıyor artık göğüs kafesim,
Bu kış ayazında lal oldu sesim,
Cehennem azabı herbirr nefesim,
Ben çile mahkumu,hücredir odam,
Ve şu sonsuz evrende BİR YALNIZ
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Birbirini KOVAKIYOR
“Künfeyekün”,haşir,neşir/Birbirini kovalıyor/
Hayır’la,şer,nezir,Beşir/ Birbirini kovalıyor.
Gece. gündüz,doğum, ölüm/Emir, nehi Acı, zülüm/
Zevki, sefa.canım, gülüm/Birbirini kovalıyor.
Varlık, yokluk,izzet, zillet/Kahır, lütuf,mihnet, nimet/
İsyan,şükür,sevgi,nefret/ Birbirini kovalıyor.
Günah,sevap,haram,helal/İyi,kötü,vicdan,vebal/
Güzel,çirkin,Celal,Cemal/ Birbirini kovalıyor.
Ümit,korku,haklı,haksız/Soylu,soysuz,arlı,arsız/
Zengin,yoksul,hırlı,hırsız/ Birbirini kovalıyor.
Arif,cahil,deli,veli/Tahrik edip eller eli/
Girdap girdap insan seli/ Birbirini kovalıyor.
Kalleş,yiğit,namert ve mert/Öfke,sabır,yumuşak,sert/
Çile,huzur,deva ve dert/ Birbirini kovalıyor.
Kehanetler,kerametler/İtirazlar,şikayetler/
Sadakatler,ihanetler/ Birbirini kovalıyor.
Hırs,ihtiras,arzu,heves/Neşe,hüzün,sevinç,esef/
Doğum,ölüm nefes nefes/ Birbirini kovalıyor.
Dedim,dedi,demiştiler/Uyum,ahenk,çelişkiler/
Akıl almaz ilişkiler/ Birbirini kovalıyor.
Övgü,yergi,doğru,yanlış/Kan,göz yaşı,savaş,barış/
Acı, tatlı,zorlu yarış/ Birbirini kovalıyor.
Cümle,hece,sayı,rakam/Rütbe,nişan,mevki,makam/
Şeytan,melek,kafir,İslam/ Birbirini kovalıyor.
Şu insanlar kişi kişi/Kimi erkek,kimi dişi/
Akıl işi,gönül işi/ Birbirini kovalıyor.
İtham,isnat,telkin,tehdit/Bolluk,darlık,ifrat,tefrit/
İlim,bilim,tahkik,taklit/ Birbirini kovalıyor.
İzler izi süre süre/Din,diyanet,adet,töre/
Soru,virgül,ünlem,tire/ Birbirini kovalıyor.
Senler beni,benler seni/Taze,bayat,eski,yeni/
Tenler canı,canlar teni/ Birbirini kovalıyor.
Şekil ve renk,biçim.biçim/Kime karşı,kimin için? /
Bu zıtlıklar neden,niçin/ Birbirini kovalıyor.
Hayat denen iniş,yokuş/İbret dolu değiş tokuş/
Bir var oluş,bir yok oluş/ Birbirini kovalıyor.
Akıl,fikir,inkar,ikrar/Madde,mana,bunca esrar/
Celal,Cemal tekrar tekrar/ Birbirini kovalıyor.
Yaralıyım ey yâranlar/Bu sözleri bilen anlar/
Tevhit için bütün bunlar/ Birbirini kovalıyor.
05.03.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:50 PM
Birdir ALLAHÛEKBER
Enfüsde ve afakta,BİRDİR ALLAHÛEKBER.
Sûkûn ve harekette, BİRDİR ALLAHÛEKBER.
Fail,Mevsuf,Mevcutta.Elif,lâm,Mim hurûfta,
Kalp gözüyle Şûhût da, BİRDİR ALLAHÛEKBER.
Emir,irade,murat,Eşya kendine mirâd
Baştan sona kainat, BİRDİR ALLAHÛEKBER
Mikro,makro cisimler,aylar,yıllar,mevsimler,
Bütün güzel isimler. BİRDİR ALLAHÛEKBER,
Sözlü,sözsüz ayetler,Ondan ona davetler,
Suretler ve siretler, BİRDİR ALLAHÛEKBER.
O hem canda,hem tende, hem sende,hem de ben de,
Her an değişik şende, BİRDİR ALLAHÛEKBER.
Her cihet yüz gösteren,şekil,koku,renk veren,
Her görünen,hep gören, BİRDİR ALLAHÛEKBER.
Tevrat,İncil,Kuranda,Açık seçik beyanda,
Nihânda ve âyanda, BİRDİR ALLAHÛEKBER,
Peygamberler,Veliler,üçler,kırklar,yediler,
Kullar “Beli” dediler, BİRDİR ALLAHÛEKBER.
O her şeyi kaplayan,doğmayan,doğurmayan,
O hiç dengi olmayan. BİRDİR ALLAHÛEKBER,
Gel Yaralım dua et,elbet eder icabet,
Senin Rabbin nihayet. BİRDİR ALLAHÛEKBER.
31.01.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Biz NERDEYİZ
Düşünürüm kara kara,
Sen nerdesin,ben nerdeyim.
Attın beni yardan yara,
Sen nerdesin ben nerdeyim?
Umutlarım,korkularım.
Arap saçı duygularım.
Kâbus oldu uykularım,
Sen nerdesin,ben nerdeyim?
Aramızda gizli perde.
Soktun beni dertten derde.
Arıyorum hepte,herde,
Sen nerdesin,ben nerdeyim?
Sele döndü şu göz yaşım.
Zehir oldu tatlı aşım.
Başımda mı bilmem başım,
Sen nerdesin, ben nerdeyim?
Orada mı,burada mı?
Sitemlerin sırada mı?
Deli ettin bu adamı,
Sen nerdesin,ben nerdeyim?
Uzakta mı,yanımda mı?
İliğimde,kanımda mı?
Gönülde mi,canımda mı,
Sen nerdesin,ben nerdeyim?
Yaralı’yım,çok hastayım.
Hasretinle firaktayım.
Günden güne meraktayım,
Sen nerdesin,ben nerede?
26.10.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Bizden SİZE,SİZDEN BİZE
Her an essin sevgi yeli,
Bizden size,sizden bize.
Yaratan’ın Rahmet seli,
Bizden size,sizden bize,
Arı,duru,saf ve temiz,
Sevmek gönül sermayemiz,
Her damlası birer deniz,
Bizden size,sizden bize.
İncitmeden,kırılmadan,
İncinmeden,darılmadan,
Slahlara sarılmadan,
Bizden size,sizden bize.
Yazın serin,kışın sıcak,
Sevgidolsun köşe bucak,
Gönül dolu,kucak kacak,
Bizden size,sizden bize.
Kin ve nefret hepten ölse,
Her taraf Cennete dönse,
Burdan gitse,ordan gelse,
Bizden size,sizden bize.
Sözde değil, öze iner,
Fırtınalar çabuk diner,
Sevgi; üçer,beşer,biner,
Bizden size,sizden bize.
Tebessümle, gülen yüzler,
Sevgi ile bakan gözler,
Şefkat dolu içten sözler,
Bizden size,sizden bize.
29.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Bize
El bize gülüyor,biz ele hayran.
Tarih ayıp bize,biz çağa kurban.
Deli olanların her günü bayram,
Yine de bayramlar az gelir bize.
Biz yaya yürürken,eller fezâya.
Dünya dar geldi de çıktılar aya.
Bizim millet ise günlük modaya,
Uydu ya,ötesi vız gelir bize.
Uluslar arası para beyleri.
Uzanır mı diye yardım elleri.
Gavurun kıçından akan terleri,
Yalarız yalarız,tuz gelir bize.
Meylimiz var özeniriz Batıya.
Avrupalım almaz aynı çatıya.
Çanak tuta tuta aynı hataya,
Asyalı olmakta buz gelir bize.
Süper beyin,süper güçler üretsek.
Olmaz amma,gücümüzü bir etsek.
Ezâ,cefâ,işi biraz yürütsek,
“Komşunun tavuğu kaz gelir”bize.
15.07.1982
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Bizi ALDATANLAR BİZDEN DEĞİLDİR
Allah ile,peygamberle,Kuranla,
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
Hile ile,haram ile,yalanla,
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
İnsanın önüne tuzaklar kurup,
Kaypak zeminlerde,kalleşçe vurup,
“Komşusu aç iken kedi tok durup”
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
Halkın zaafını fırsat sayarak,
İlimi öldürüp,cehli yayarak,
Kibirle,şımarıp,gurur duyarak,
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
Övünerek sayıp yedi ceddini,
Haramzâde yapıp yeni neslini,
Hakka tercih edip kendi nefsini,
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
Sevgi yeşertmeden,saygı dermeden,
İnsana insanca değer vermeden,
Vicdanına bakıp farkı görmeden,
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
Kötü işlerini gözden kaçırıp,
Yoksulun hakkını cebe aşırıp,
Şeytanlarla ortak işe karışıp,
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
Yaralıya nice eza,dert verip,
Önüne yalancı dünyalar serip,
“Yapmadığı işi yapmış gösterip”
“Bizi aldatanlar bizden değildir”
13.07.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Bizim
Size doksan dokuz,bize bir yeter.
Çoğunuzdan çoktur, azımız bizim.
Yere ne ekersen,ondan o biter,
Gül ekip,gül dermek hazzımız bizim.
Bize şan ve şeref,kullukta kalmak,
Acılı acıdan,maksat tat almak.
Haddimiz değildir cilveli olmak,
Bin niyazla dolu nazımız bizim.
Akıl doğan olur,dağları aşar.
Gönül Hüma gibi göklerde yaşar.
Murdarın peşinden,murdarlar koşar,
Anka avcısıdır tazımız bizim.
Kül olur kullukta asla yanmayız.
Deryaları içsek yine kanmayız.
Haktan gayrisini bir an anmayız,
O’nun rızasıdır, razımız bizim.
Bu aşk başımızı sardı saralı,
Cânânın yüzünden gönül yaralı.
Şifâ sahiline vardık varalı,
Kudret kalemiyle yazımız bizim.
18.08.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Boş yere OYALAMA
Senden,benden,ondan kurtar gönlümü,
Mâbutlarla bizi eğleme dost dost.
Göz yaşı tüketti bütün ömrümü,
Ağıtlarla bizi eğleme dost dost.
Ben; şu benliğimden nede bizârım,
Kendime kalmadı hoş bir nazarım,
Şu berbat halimle okur yazarım,
Kağıtlarla bizi eğleme dost dost.
Azabı cehlimi kaldır aradan,
Rengine gark eyle aktan,karadan,
İçim zindan gibi,bıktım buradan,
Boyutlarla bizi eğleme dost dost.
Her sözün tesiri ruhuma sinsin,
Em olsun yarama ağrılar dinsin,
Şifa hazineni sadr’ım ne bilsin,
Soyutlarla bizi eğleme dost dost.
Gönül tûfânının kesilmez ardı,
Dağları kuşatıp Dünyamı sardı,
Ellerin kervanı menzile vardı,
Ufuklarla bizi eğleme dost dost.
Lütfüne muhtacım hayırda,şerde,
Sırrında kalayım,sırrını ver de.
Nedir aradaki mânidar perde,
Hudutlarla bizi eğleme dost dost.
Ben ben değil,seni sen’le bilerek,
Her cefânı karşılayım gülerek,
Yaralıya “hele sabret” diyerek,
Umutlarla bizi eğleme dost dost.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Böyle ANLAŞILA BÖYLE BİLİNE
Madenimiz aynı mayamız aynı.
Böyle anlaşıla böyle biline.
Dünya hepimizin havamız aynı,
Böyle anlaşıla böyle biline.
Nihayet insanız bedende canda.
Ne farkımız var ki; kemikte kanda,
Bir garip yolcuyuz biz bu cihanda.
Böyle anlaşıla böyle biline.
Bir zaman sazlıkta kamıştı bu ney.
Ilık bir nefesi bekledi epey.
Üflemek başka şey, ötmek başka şey,
Böyle anlaşıla böyle biline,
Saymakla tükenmez ortak paydamız.
Yazık ki zarardan azdır faydamız.
Düz değil eğridir gönül aynamız,
Böyle anlaşıla böyle biline.
Açlara aç lazım susuzlara su.
Bir lokma aslanın ağzında pusu.
Hücrelere mahkum her gönül kuşu,
Böyle anlaşıla böyle biline.
Malı mülkü sevmek bu değil hüner.
Gönül dilencisi eve boş döner.
Evrensel sevgiyle cehennem söner.
Böyle anlaşıla böyle biline.
Yaralı beş duyum, sağ duyum içte.
Dipsiz karanlıkta dert kuyum içte.
Artımla eksimle ben buyum işte,
Böyle anlaşıla böyle biline.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:51 PM
Bu BENİMKİ BİR İŞ DEĞİL
Geldim, gördüm, oyalandım,
Bu benimki bir iş değil.
Hamdım,piştim boşa yandım,
Bu bir küle dönüş değil.
Başım yasta,kalbim hasta,
Zincirledi beni usta,
Ağır yükle,sarp yokuşta,
Bu bir kolay gidiş değil.
Yedim,içtim doyamadım,
Cana,başa kıyamadım,
Aşk özüne uyamadım,
Bu bir safça seviş değil.
İçimize sine sine,
Mensup olduk biz Hak dine,
Birden aldık sattık bine,
Bu bir alış veriş değil.
Zevkim Refref,aşkım Burak,
Yakın olur sandım ırak,
Çok uzakmış o son durak,
Bu benimki eriş değil.
İmanım gür,aşkım zinde,
İzzet buldum, yine dinde,
Şu Kâinat denizinde,
Bu Dünya hiç geniş değil.
Çok yaşadık dönüyoruz,
Son menzili görüyoruz,
Yaralım bak ölüyoruz,
Bu bir öyle ölüş değil.
22.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:52 PM
Bu GECE
Aşkı muhabbetle sana yazdığım,
Ne varsa hepsini yaktım bu gece.
Küllerini yüreğime kazdığım,
Bir derin çukura attım bu gece.
Yerden mi, gökten mi, nereden geldin?
S.O.S gönderdin, gemimi deldin.
Sanki her şey tamam,eksiğim sendin!
Seni de derdime kattım bu gece.
Aşkımın ömrünü sormuştun bana.
Meğer kaygın varmış kendinden yana.
Daha cevabını vermeden sana,
Ezelden ebede aktım bu gece.
Çabuk aşık oldun, ok çabuk bıktın.
Deli poyraz sandım, kasırga çıktın.
Üç günde dünyayı başıma yıktın,
Gönül enkazına çattım bu gece.
Çözemedim; neden,niçin,nasılı.
Geçip gidemedim bunca fasılı.
Saçımda her tele bir dağ asılı,
Çırpındıkça, dibe battım bu gece.
Yine bel bağladım sabır taşına.
Deli arzuların vurdum başına.
Yağmurla boşalan bir göz yaşına,
Neyim var neyim yok sattım bu gece.
Seni buldum derken,sensiz kalsam da.
Üç günlük neşeden hüzne dalsam da.
Ne kadar kırılsam, üzgün olsam da,
Seni düşünerek yattım bu gece.
07.02.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:53 PM
Bu HALK BENİ NEYLESİN
Deli gönül insâf eyle,
Bu halk beni neylesin ki.
Eğri otur, doğru söyle,
Bu halk beni neylesin ki.
Gel deseler varmayınca,
Hatır gönül saymayınca.
Bir yarayı sarmayınca,
Bu halk beni neylesin ki.
Turşu gibi sakla sakla,
Sözün ekşir,sığmaz akla,
Uygun mu ki baş ayakla,
Bu halk seni neylesin ki.
Erken eker biçemezsin,
Sel suyunu içemezsin,
Hak hukuktan geçemezsin,
Bu halk seni neylesin ki.
Onlar gibi olmayınca.
Kafaları sarmayınca,
Tellerinden çalmayınca,
Bu halk seni neylesin ki.
Ne ünün var ne de şanın.
İflas etmiş ortak yanın.
Gözlerin kör kafan kalın,
Bu halk seni neylesin ki.
Bir gün memnun edemezsen.
İzlerinden gidemezsen.
Üç keçiyi güdemezsen,
Bu halk seni neylesin ki.
El gördü lük sevmeyince.
Alkışlayıp, övmeyince.
Üç kuruşa değmeyince,
Bu halk seni neylesin ki.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 06:53 PM
Bu SİTEM NİÇİN
Zoraki kimseyi rahatsız etmem,
Kimseyi aramam, tartışmak için.
İllâki gel demem,dâvetsiz gitmem,
Söyleyin a dostlar,bu sitem niçin?
Aynı frekansı bulmak kolay mı?
Herkesin koşusu farklı kulvarda.
İçime kapanmam korkunç olaymı,
Yada gezmiyorsam sizin bulvarda
Kimin nesi varsa ortaya döksün,
İyisi, kötüsü çıksın ortaya.
Harami,maskeyi yüzünden söksün,
Tuz biber olmasın helal sofraya.
Öfke saçıyorsam kızmayın bana,
Umut dağıtırdım, umutlu olsam.
Öyle cömerdim ki vermekten yana,
Dünyayı verirdim, kendimi bulsam.
02.06.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:17 PM
Bulunmaz
Aklın selameti ahir görmek,
Nuh’un gemisine liman bulunmaz,
Aşık rey’siz dalar yedi deryaya,
Deryalar bulunur,dalan bulunmaz.
Dal eyy gönül sende, yokluk dilersen,
Aşık’ın sırtında kaftan bulunmaz.
Önünü göremez ardına bakan,
Kendi düşenlere bühtan bulunmaz.
Ten telef olmadan mülk’ü fenada,
Harisin derdine derman bulunmaz.
Dem bu demdir gönül,bugün yarınsız,
Aldığını veren zaman bulunmaz.
Rengi berrak ama tadı acıdır,
Suyunu içiren umman bulunmaz.
İçini bomboş et,ağzını kapat,
Seni batıracak tufan bulunmaz.
Karga gibi ötme,dilin lâl olsun,
Zevzeğin diline hayran bulunmaz.
Pişmemiş aş gibi çiğin sözünü,
Beş para verip de alan bulunmaz.
Eğriye doğrular eğri görünür,
Müminin gözünde çıban bulunmaz,
Mukallit hayale dalar bir zaman,
Muhlisin yanında şeytan bulunmaz.
Aşık’a kapalı dünya ve ûkbâ,
Bir gönülde iki aslan bulunmaz.
Kim ki kimliğini “kulluk” bilirse,
İçinde dışında tuğyan bulunmaz.
Dilin müşterisi can kulağıdır,
Arifin dilinde yalan bulunmaz.
Lâ mekan âlemde makama yer yok,
Hakikat erine meydan bulunmaz.
Padişah olana çok kul bulunur,
Kul candan geçmeden sultan bulunmaz.
Eyy gönül sözünü özüne sindir,
Konuşan bulunur,susan bulunmaz.
Son peygamberin son vardığı yerde,
Ali,Sıdık,Ömer,Osman bulunmaz.
. Yaralı,yaramı kavlatıp durma;
Allah’ı arayıp bulan bulunmaz
O1.09.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:17 PM
Cenneti ARAYIP BULMAK HÜNER Mİ?
Tedbiri terk eyle ey aşk yolcusu,
Yürü de bu yollar tozarsa tozsun.
Mecnun olanların kalmaz korkusu,
Belalar içinde yüzerse yüzsün.
Şikayetçi olma o dost yükünden,
Teslim ol aşkına kopma bütünden,
Gönül süvarisi geçse üstünden,
Kaçmaya çalışma ezerse ezsin.
Sabret ki görürsün her şey yerinde,
Hikmeti var hayır’ın da,şer’in de.
Ak bir kağıt ol ki Onun elinde,
Neyi,nerde,nasıl yazarsa yazsın.
Uzak değil sana,senden yakında,
Kusur mu var karasında,akında,
Bir gönül ü yıkmasından sakında,
Bırak sahibine bozarsa bozsun.
Sızlanma,halini nâdan görmesin,
Kapat kapıları ağyar girmesin,
Derdi elemini kimse bilmesin,
Yüzünde gülücük gezerse gezsin.
Sende karış gitsin insan seline,
Bırak yüreğini aşkın eline,
Boncuk gibi dökül,saçıl önüne,
Felaket ipine dizerse dizsin.
Akıl fikir vermiş Allah her kula,
Eli değil,sen kendini sorgula,
Verilen perhizi doğru uygula,
Akıbeti seni üzerse üzsün.
Yaralım ok yaydan çıkmış,döner mi?
Göz yaşıyla aşk ateşi söner mi?
Cenneti arayıp bulmak hüner mi?
Cehenneme gir de yakarsa yaksın.
08/08/1996
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Çağrıya CEVAP
Meraklanma gönül kuşum orada,
Karanlığı boğar boğmaz ordayım.
Hasret çeken bir gün erer murada,
Ay ufuktan doğar doğmaz ordayım.
Ne günler var, yaşayacak ömründe.
Umut dolu güzellik var önünde.
Bir niyet tut, gizli kalsın gönlünde,
Gökten yıldız kayar kaymaz ordayım.
Gurbet ilde kim aramaz eşini.
Deli gönlüm bırakır mı peşini.
Nerde olsam davet dolu sesini,
Can evimden duyar duymaz ordayım.
Dayanamam sevdâ dolu sözüne.
Yangınımın külü düşer közüne.
Birkaç damla yaş dolarsa gözüne,
Kirpiğinden yağar yağmaz ordayım.
Kısa kısa ekmeğimden aşımdan.
Hayal kurdum yine sabır taşımdan.
Yıllar yılı derdi bitmez başımdan,
Belâları savar savmaz ordayım.
Gezip durdum bunca mihnet çölünü.
Gazel ettim, yaprağımı gülümü.
Senden uzak can verirsem; ölümü
Birileri soyar soymaz ordayım.
Tenimize sarıp beyaz kaputu,
Üstümüze serip, çulu çaputu.
Bekletmeden el üstünde tabutu,
Musallaya koyar koymaz ordayım.
Ruh çıkınca zulüm çıkar binama.
Sakın ola gelemezsem kınama.
Namaz için cemaatler imama,
El bağlayıp uyar uymaz ordayım.
Münkir Nekir Hak divanı kursunlar.
Günah, sevap, helâl, haram sorsunlar
Hesap kitap üzerinde dursunlar,
Hayrı şerri, sayar saymaz ordayım.
Yılan çıyan, o daracık kabirde,
Zorluk çekmez Yaralı’yı tâbirde.
Cesedime solucanlar, ha! Bir de;
Kara toprak doyar doymaz ordayım.
14.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Çal BE HEMŞERİM
Yine bu gün içim dolu bir hoşum.
Ta ezelden ayık gezmez sarhoşum.
Aşk yüzünden serseriyim,berduşum,
Ağlatan bir hava çal be hemşerim.
Değdir mızrabını teller üstüne.
Söyle türküleri güller üstüne.
Sevgiliye giden yollar üstüne,
Ağlatan bir hava çal be hemşerim.
Yüreğime efkar delice geldi.
Halime bakarsan yüzümden belli.
İçim hasret dolu, gözlerim nemli,
Ağlatan bir hava çal be hemşerim.
Derdim öyle müzmin öyle rezil ki!
Bana bir şey sorma,söyletmez bil ki!
Ağlarsam teselli bulurum belki,
Ağlatan bir hava çal be hemşerim.
05.07.1985
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Çarmıha GERDİKLERİMİZ
Nefisler kükredi Ruhlar incindi,
İrfânı çarmıha gerdik gereli.
Mâsûmlar mahpus müebbet şimdi,
Vicdanı çarmıha gerdik gereli.
Bid’adleri kaptık,gerçeği teptik,
İlmi ihmâl ettik,hûrafe seçtik,
Cehâlet yüzünden çok çile çektik,
İslâm’ı çarmıha gerdik gereli.
İhtar; davulları durmadan çaldı,
Vitrinler akılı başlardan aldı,
Kitaplar raflarda dizili kaldı,
Kuranı çarmıha gerdik gereli.
Gerçeğe sırt döndük,daldık hayâle,
Mülke tapındıkça düştük melâle,
Gönül hasret kaldı dosta visâle,
İnsanı çarmıha gerdik gereli.
Delâlet üstüne ittifak yaptık,
Kutsal değerleri ucuza sattık,
Edebi,erkanı bir yana attık,
İmânı çarmıha gerdik gereli.
Yaralı gönlümüz düşünce aşka,
Bize dost kalmadı Allahtan başka.
Kul olmak kolaymış Hak ile Hakka,
Şeytanı çarmıha gerdik gereli.
22.04.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Çek GİT BAŞIMDAN
Kafamı şişirme küflü sözünle,
Beni yalnız bırak çek git başımdan.
Sırıtma karşımda yüzsüz yüzünle,
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
Muhabbetin tuzsuz,sohbetin bayat.
Seninle çekilmez bir lâhza hayat.
Belki de kendince haklısın fakat;
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
Beyninin kıvrımı milattan önce.
Bilirim sinsisin,şeytanca cince.
Kendinden ahmağı bul da kendince,
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
Yılanın ağzında cennete sızdın.
Doğru yolda durup azdırdın azdın.
Soru sordum kızdın,sor dedim kızdın,
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
Kur’an okuyorsun sözler Arapça.
İdrâkin açılıp anlamaz Rab’ça.
Haydi artık defol durma da safça,
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
Bu ağır gövdeyle bizim yokuşu,
Aşarım mı sandın,taklit sofusu?
Havamı kirletti şirkin kokusu,
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
Sen karışma beyazıma,karama.
Yıkıl, Allah ile, girme arama.
Zâten yaralıyım,değme yarama,
Beni yalnız bırak,çek git başımdan.
08.7.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Çıkmak KOLAYMI?
'ETKİYA'YA'
Aklın frekansı sık sık bozulur,
Yazarak içinden çıkmak kolay mı?
Bazen necasetli kördüğüm olur,
Çözerek içinden çıkmak kolay mı?
Dört duvar dediğin dertler duvarı,
Birazcık zorlasan yırtılır zarı,
Çile,dert,balâ sevenin kârı,
Gezerek içinden çıkmak kolay mı?
Kaçmak gururundan,görmek arzundan,
Gizlesen,açsan da ona ne bundan,
Nasıl vaz geçer ki huylu huyundan,
Kızarak içinden çıkmak kolay mı?
Dertlerin ejderha yada engerek,
Ağrılı bir gönül,acılı yürek,
Nasılsan öyle kal role ne gerek,
Bezerek içinden çıkmak kolay mı?
Ne sansasyon yarat,ne garbim de,
Ne rezalet çıkart,elin önünde,
Bu kalleş oyunu en zor gününde,
Bozarak içinden çıkmak kolay mı?
Sana dersler vermiş anlamamışsın,
Aşkından erimiş damlamamışsın,
Muhabbet resmini kavramamışsın,
Çizerek içinden çıkmak kolay mı?
Sevda denizinin tuzludur suyu,
Tadıyla içirmez,kurusun huyu,
Mazini gömecek bir derin kuyu,
Kazarak içinden çıkmak kolay mı?
Belikli mahkumsun gönül içinde,
O sende yaşıyor,ne demek Çin de,
Aşk dolu hisleri gönül ipinde,
Dizerek içinden çıkmak kolay mı?
Aşkın son durağı öze varmışsın,
Sulak mevsimlerde çamur karmışsın,
Belayı başına yön yön sarmışsın,
Sızarak içinden çıkmak kolay mı?
Toplayıp,çıkartıp,çarpıp bölmüşsün,
Hep ağlamış,çok azıda gülmüşsün,
Yaşıyorsun amma sanki ölmüşsün,
Ezerek içinden çıkmak kolay mı?
Size ceza vermiş yersiz ataklık,
Ne vefa bakidir,ne gönül saltık,
Zemin fazla gevşek,her yan bataklık,
Yüzerek içinden çıkmak kolay mı?
Attığın tüm taşlar hedef bulsa da,
İçin buz kesilse çilen dolsa da
Herkesin ağzı da torba olsa da,
Büzerek içinden çıkmak kolay mı?
İstenmeyen şeyler olmuş sonunda,
Bu suç senin kadar belki onunda,
Belalarla dolu hayat yolunda,
Tozarak içinden çıkmak kolay mı?
Ağrını; acılı ağrıyla saran,
Kangren olmaya müsait oran,
Devası olmadan,kanayan yaran,
Azarak içinden çıkmak kolaymı?
30.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Dediğin oldu
Aşkı bilmeyeni deli gönlüne,
Alma diyordunya,dediğin oldu.
Eyvahlar sazını kalan ömrüne,
Çalma diyordunya,dediğin oldu
Maziye bir bakıp,atiyi görde,
Eski kavakyeli esmesin serde,
Gönlünü ateşe,başını derde,
Salma diyordunya,dediğin oldu.
Gündüz ufuklara,gece leyale,
Seni çepeçevre saran tuvale,
Dibi görünmeyen sonsuz hayale,
Dalma diyordunya,dediğin oldu.
Yüreğim birbaşka,birbaşka dilim,
Sana bağlanamam,özgürdür elim,
Çekil git YARALI,içimde benim,
Kalma diyordunya,dediğin oldu.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Denmiyor İŞTE
Haramı helâli iç içe kattım,
Şeytanın işine şer diyemedim.
Yokluk pazarında varlığı sattım,
Hiç olmazsa hiçlik, ver diyemedim.
Kurt ile kuzuyu güttüm yan yana,
Düşmanımla dostluk kurdum can cana,
Şefkatle yaklaştım cümle hayvana,
Canıma kast edip, yer diyemedim.
Gönül bağı kurdum dipsiz kuyuyla,
İçini doldurdum sevgi suyuyla,
Altıncı hissimle,şu beş duyuyla,
Kimseye halimi, gör diyemedim.
Aşk geldi,önüne başımı koydum,
Zevkın urganıyla nefsimi boğdum,
Uğrunda öldük çe yeniden doğdum,
Kendime bir türlü er diyemedim.
Her zerre vuslatta hepside aşık,
Ne merkezden uzak,ne özden kaçık,
Aslında sır değil,her şey apaçık,
Bakıp görmeyene kör diyemedim.
Yaralı yârinden merhem süründü,
Dertleri mahvoldu devâ büründü,
Nihayet yolların sonu göründü,
Âzad’lı canıma hür diyemedim.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Derdine İLAÇTIR MEZAR YİĞİDİN
Gönül potasında eritir taşı,
Ateşi dağları yakar yiğidin.
Kara bulutlara gömülü başı,
Seli boz bulanık akar yiğidin.
Dürüstlük neylesin zamâne azgın.
Yumağı bir türlü sarılmaz düzgün.
Akıl ötesinden gelince bozgun,
Yeli hoyrat hoyrat eser yiğidin.
Musîbetler bırakmaz sa peşini.
Mihnet kerpeteni söker dişini.
Diri diri yere serip leşini,
Kargalar, kuzgunlar deşer yiğidin.
Cahil olanlara sitem kâr etmez.
Kahpe olan utanıp da ar etmez.
Er olanlar feryât etmez,zar etmez,
Hamlığı içinde pişer yiğidin.
Duygular tecritte kazıklı humma.
Bu amansız çile,çağlardan kalma.
Ferhat gibi dağı yarardı amma,
Acı söz bağrını deler yiğidin.
Yaralı işini sarpa sardırma.
Sığda dur da,enginlere daldırma.
Zaman durmaz, her gün geçer aldırma,
Derdine ilaçtır mezar yiğidin.
25.12.1983
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Derman DİYE TUZ DÖKERLER YARAMA
Mesafesiz mekândayım,daracık.
Yerler değil,gökler değil,ten değil.
Bütün dünyam bir noktadır şuracık,
Mesut değil, mutlu değil, şen değil.
Ne yaptımsa yenemedim körlüğü.
Çok aradım bulamadım erliği.
Gayret ettim deremedim birliği,
Aradığım iman değil, din değil.
Şu benliğim kalleş oynar oyunu.
İnsâf edip ıslah etmez huyunu.
Zaman ne ki; dibi delik kuyu mu?
Asır değil, sene değil, gün değil.
Dilekçesiz belâları getiren.
Umudumu parlatmadan bitiren.
Meçhulden meçhûle çekip götüren,
Yular değil,zincir değil,gem değil.
Bırakmaz ki gönül sazım çalayım.
Yıkık dökük virânemde kalayım.
“Derdim çoktur hangisine yanayım”
Üç yüz değil, beş yüz değil, bin değil.
Bir gönlüm var,ne yazılır okunur.
Sitem etsem zülf-ü yâre dokunur.
Bilmem neden “insan” bize ad konur?
Hayvan değil, şeytan değil, cin değil.
Dostumuz çok,düşmanımız yok amma.
Karşılıksız hiçbir vefa arama.
Yaralı’yım tuz dökerler yarama,
Şifâ değil, derman değil, em değil.
10.05.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Devri ÂLEM----------1
Niçin,ne olmak için,çırpınırız Cihanda,
Farkın damıyız hiçin,şu sınırsız zamanda.
Aradığımız nedir,hani nerde,ne yanda?
İnsan zanlara esir,hayalleri payanda.
Duymak kafi gelmiyor,bir boşluk var kelamda,
Göz kendini bilmiyor,bunca seyri enamda.
Kırk tilki dolaşırken,kırk katırlık kafanda,
Ruhun mahzun dur şimdi,Gönül derssen evhamda.
Kimi hayale dalar gölge gölge dramda,
Kimliksiz kimlik arar uydurduğu yalanda.
Neyi,nasıl tefekkür,fikir hangi kavramda?
Kimden kime teşekkür,zift zift olmuş haramda.
Cevap bulmaz sorular,bin dert olur soranda,
Aklın akla zoru var,fırtınada,boranda..
Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Devri ÂLEM----------2
İnsanlar şaşkın gezer,ihanette buhranda,
Bu gemi nasıl yüzer,Nuh olmadan tufanda.
Bir delili gerekmez mi,cevher yüklü kervanda,
Dağları terk etmezimi,eğlenirmi yabanda.
Suyu dövsen yine su,dibeklerde havanda,
Benliğin sana pusu,Ayağına pranga.
Ara bul sende seni,şu muazzam nizamda,
Nasıl giymiş can teni,O VAR cümle azanda.
Uluhiyete çağrı,hiç susmayan ezanda,
Yürekte kalmaz ağrı,CAN kulağı duyanda.
Bu daveti duyduysan,Hak görünür her yanda,
Yoluna baş koyduysan,hazır,nazır her anda.
Şayet kabul gördüysen Sabret ahdi pey manda,
İhtiyari ölürsen,sırrı arka pilnda.
Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Devri ÂLEM----------3
Mesafeler olmadan,sensiz senin yanında,
O senden ayrılmadan,dolaşıyor kanında.
Aşık1n sermayesi,aşk olur bu meydanda,
Aşık pervane gibi,ateş ona ikramda.
Arama başka bir yol,eğlenip kalma zanda,
Kapısında sadık ol,Rahmet O ki Rahman’da.
Dertli olan aşığa,derman Kamil insanda,
Karanlıktan ışığa,güneş gibi ihsanda.
Asrı saadet ruhu her an bize ihsanda,
Ne mübarek sahabi ayağı düz basanda.
Bizi bize okutur,ilmi sebal mesanda,
Dil tahtına oturur,dili zikri beyanda.
Mürşidin sözü haktır,anlayanlar cinanda,
Sağır olan ahmaktır,anlamayanlar zindanda.
Aşığa gül açmaz mı diken dolu fidanda,
Bülbül olan uçmaz mı,ötüp ah ı figanda.
Mustafa Yaralı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:18 PM
Devri ÂLEM----------4
Ehlullah güruhunun sancağı Gavs Azam da,
Asıl vahi kaynağı,Sırrı ümmül Kuranda.
Bağlar bir bağ içinde,aşıları tutanda,
Avlar bir av içinde,aşıları tutanda.
Seni beni bir yana ko,sadık ol ki sevdanda,
Bize Nimet veren O,Belaları savanda.
Dala çevir yüzünü,çiçek çiçek dolanda,
Bala döndür özünü,arı olda kovanda.
Hak talibi zevk alır,gezmez sapta samanda,
Her kapılar açılır,bu esrarlı dükkanda.
Dürr ri Güher saçılır gökten yağan baranda,
Erenler nasip alır,er olmayan ziyanda.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Devri ÂLEM----------5
Zikrini Hızır ın bil,Gönül denen limanda,
Her müşkülüne bu dil tercümandır divanda.
Cehennem narı hoştur,ta yanıp kül olanda,
Cennet aşığa boştur,CEMAL ini bulanda.
Dost yüzünü kim görse,SECDE; RUKU; KIYAM da,
Aşık canını verse Canan olur bu canda.
Nurla NUR u kavrayış,idrak ile irfanda,
Ferasetli anlayış,vahilerde,ilhamda,
Hacılar “bensiz” olur giyindiği ihramda,
Beyt’i Mamur’u bulur,onlar beyt’i haramda
Abid’in tenezzülü,İzzet,ikram,inamda,
Arifin tebeddülü,her varını melamda.
Öp de şenlensin yerler,layıkıyla kınanda,
Sana tazim ederler hurilerde gılmanda.
Hasretin bittiği gün sarılanda saranda,
Vuslat en büyük düğün varılanda varanda.
Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Devri ÂLEM----------6
Bizi biz eden Allah,bizde bizsiz devranda,
O Mülkünde padişah kullarını seyranda.
Her iş hikmet tahtında,karanlıkta niran da,
Mana sözün altında,hazineler viranda.
Haktan halka Hak emir.her tarafta her yanda,
Gerçek hükmü O verir,Faruk olur Furkan da.
Evvelinde ahirde,Yüz gösteren her anda,
Hem batın hem zahirde,hem giden hem duranda.
O vardı kimse yokken,O öyledir elanda,
Adsızdır adı çokken,esma koymaz yanında.
İlim bir nokta imiş,cümle dinde,imanda.
Din iman yokta imiş “Ev Edna”ya varanda.
Yaralıyım yaralı,zevki safa yaramda,
Dün arife olalı,gönlüm bugün Bayramda.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Diken GÜLE GÜLER/ GÜL DE DİKENE
Gönül ikliminde buzlar erirken,
Diken güle güler, gül de dikene.
Bağlara bahçeye bahar gelirken,
Diken güle güler, gül de dikene.
Dünya sahnesine geliş gidişte,
Yollar ince uzun,dar da genişte.
Ömür birkaç nefes hayat bu işte!
Diken güle güler gül de dikene.
Üç cemreden tek tek müjde inince,
Toprak tava erer, kuşlar sevince.
Bülbülün hasreti dile gelince,
Diken güle güler, gül de dikene.
Düşman değil dosttur,zıtlar burada.
Selâmete erer ak da, kara da.
Ayrılık gayrılık kalmaz arada,
Diken güle güler, gül de dikene.
Sisler dağılırken sular durulur.
Gönül bülbülleri güle vurulur.
Ne toprak usanır,ne dal yorulur;
Diken güle güler gül de dikene.
Dört mevsim aşk ile tekbir alanla.
Yarıştan çekilir zaman zamanla.
Bundaki nükteyi özde bulanla,
Diken güle güler, gül de dikene.
Eşyanın yüzünden kalkınca perde,
Hiç eser bırakmaz hayırda, şerde.
Yaralı gözlerin gördüğü yerde,
Diken güle güler, gül de dikene.
28.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dil DERDİNİ SÖYLETİR
Aşıklara hasret çekmek zor gelir,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Cennet olsa dünya bana dar gelir,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Tek taraflı yanıp tütmek revâmı?
Kahrolurum gelmeyince selâmı.
Gelen giden deşeliyor yaramı,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Mecnun gibi çöller beni eğletir.
Gece gündüz Leylâ diye inletir.
İçim yanar dil derdini söyletir,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Ferhat gibi zor eyledi işimi.
Şirin etti ekmeğimi aşımı.
Hallaç gibi dara çekip başımı,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Gülüm açsa hep yanında hâr olur.
Bal şerbeti içsem zehr-i mâr olur.
Kerem gibi her nefesim nâr olur,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Yaralı’yım her zerremde bin çile.
Çok yaşamam gayri ben bu dert ile.
Haber salın azrâile tez gele,
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
Kefenimi güller ile sarsınlar.
Mezarımı gül dibine kazsınlar.
Taşına; sevdi ve öldü,ü yazsınlar;
Ölmeyince gönül yâre kavuşmaz.
01.07.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dileme
Ey gönül mecliste sen arif olda,
Ham soruya cevap vermek dileme.
Sıratı müstakim sırrını bulda,
Ondan başka yola girmek dileme.
Kimseyi hor görme,bilirim diye,
Görmeze,duymaza demeki niye,
Saldırmaya geçip sen ive ive,
Kendini meydana sürmek dileme.
İçinde hazine saklı her kulun,
Kötülük görsende ikramda bulun,
Hak bilmez meclise uğrarsa yolun,
Orada eğlenip durmak dileme.
Boş sözlerle geçen her an'ın kayıp,
Ayıbı ayıpla kapatma,ayıp,
Onda,bunda,şunda kusurlar sayıp,
Suçunu yüzüne vurmak dileme.
Aşkla,muhabbetle pişir özünü,
Kemal bulsun,ham bırakma sözünü,
Erkanıyla Hakka çevir yüzünü,
Gayriyet yüzünü görmek dileme.
Dostça bir dost yüzü ararsan eğer,
Bilki Allah kulu,kulundan sever,
İnsanlar insana aynaymış meğer,
Araya perdeler germek dileme
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Diriliş
Ben uyurken seherde,
Eller çoktan uyanmış.
Bağlarda,bahçelerde,
Güller çoktan uyanmış.
Diyar diyar dolaşan,
Ovalar dağlar aşan,
Yâr zülfünde dolaşan,
Yeller çoktan uyanmış.
Bahar kokusu gelen,
Çiçeklerle bezenen,
Türlü meyveler veren,
Dallar çoktan uyanmış.
Deryaya varmak için,
Sırlara dalmak için,
Coşarak için için,
Seller çoktan uyanmış.
Konuşmayı bilmeyen,
Yedi sesi birleyen,
Saz göğsünde inleyen,
Teller çoktan uyanmış.
“İKRA”emrini duyan,
Dört kitabı okuyan,
İçi dışına uyan,
Kullar çoktan uyanmış.
Benliğini terk eden,
Gönülleri titreten,
Aşkı,aşkla zikreden,
Diller çoktan uyanmış.
Dünkü Yaralı ölmüş,
Aslına geri dönmüş,
Ocakta ateş sönmüş,
Küller çoktan uyanmış.
19/11/1996
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Doğarda DOĞAR
Nefisten istek gelse.şeytan’a fırsat doğar.
Ellere sır verilse,pişmanlık heyhat doğar.
Yanlış hesap yapana,muhannet,mihnet doğar.
Bir gün düşer kapana,sefalet zillet doğar.
Kibirle gezenlere,öfkeyle,hiddet doğar,
Pislikte yüzenlere,devâsız illet doğar.
Doğru yoldan sapana,yabanda feryat doğar,
Haksız tokat atana,cezalar berbat doğar.
Hır-gür fazla çıkarsa,kavgalı Millet doğar,
Kim bir gönül yıkarsa,sayısız afet doğar.
“Ayrılıkta azap var” birlikten kuvvet doğar,
Cimrilere lânet var.Cömerde izzet doğar.
Kim Hakka doğru varır,selamet sıhhat doğar,
Bir verenler on alır,Nimetler kat kat doğar.
Adalette vicdan var,zulümden,şiddet doğar,
Hâlîk’ını kim anlar,mâhlûka şefkât doğar,
Allah Nûrûyla bakan gözlerden iffet doğar,
En riyakar sevgiden,en büyük nefret doğar.
Her işe ehlilik ten Ebedi Devlet doğar,
En kutsal evlilikten,en kutlu evlat doğar.
Muhammedi ömrüme, Râhmâni rahmet doğar,
Şu yaralı gönlüme,kesrette Vahdet doğar.
09.09.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Doğum ÖLÜM ARASINDA
Dünya sırat köPage Rankingüsüdür,
Doğum ölüm arasında,
Zaman ömür törpüsüdür,
Doğum ölüm arasında.
Erkek dişi seçeneksiz.
Hayat bulduk dilekçesiz.
Mahkum olduk kelepçesiz,
Doğum ölüm arasında.
Can bedene konuk oldu.
Bir çok şeye tanık oldu.
Neler umdu neler buldu.
Doğum ölüm arasında.
İnsan olduk bu pazarda.
Kah’ı kârda, kah zararda.
Gönül durmaz bir kararda,
Doğum ölüm arasında.
Bazen harap,bazen rahat,
Ya hoşgörü, yada inat.
Böyle gelir geçer heyat,
Doğum ölüm arasında.
Eza,cefa, çile çektik.
Düşe kalka neler geçtik.
Bu rolleri biz mi seçtik,
Doğum ölüm arasında.
Yaktık yıktık, vurup kırdık.
Yara açtık,yara sardık.
Yol sonuna yolsuz vardık.
Doğum ölüm arasında.
Geçmişi bir ölçtük tarttık.
Ne eksildik nede arttık.
Geri dönüş olmaz artık,
Doğum ölüm arasında.
Günden güne eriyoruz.
Son nefesi veriyoruz.
Yaralı dost demiyoruz,
Doğum ölüm arasında.
15.11.1993
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dost DOSTU KAPIDAN KOVARMI HEY HEY
Bir yıkık virânda bulsa dostunu,
Gönül muhâbbete doyar mı heyyy hey.
Ayağı pâkine sersem postumu,
Gönlüm ağrı,sızı duyar mı heyyy hey.
Duyabilmek için hoşça bir sedâ,
Yıllarca kapında durdu bu gedâ,
Yüz bin canım olsa uğruna feda,
Gönlüm üçü,beşi sayar mı heyyy hey.
Yürek sevdiğinden almış yarayı,
Ona mesken olmuş gönül sarayı,
Sırtına bürünmüş siyah abayı,
Sırrını bilmeze soyar mı heyyy hey.
Muazzam mâbet den,muhteşem davet,
Gelince demez mi,şu ruhum evet,
Ne büyük saadet yâr ile ülfet,
Ağ yâri araya koyar mı heyyy hey.
Hayaller solunca savruldu renk renk,
Beni benden aldı O Mutlak gerçek,
Kalbimin ritminde tarifsiz âhenk,
Dünkü çırpınışa uyar mı heyyy hey.
Benliğimi saran putları kırsam,
Emrini kalbime aşk ile sarsam,
Yokluk kapısına,yoklukla varsam,
Dost dostu kapıdan kovar mı heyyy hey.
Can gözü açılıp Cânânı görse,
Yaralı yâr ile vuslata erse,
Âlemler dar gelir önüme serse,
Gönül yere göğe sığar mı heyyy hey.
16.08.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dostluk VAR
Dostluk bezirganı aslan hemşerim,
Dostluk var, anlamsız buyruğa benzer.
Sabıkalı dostla dolu defterim,
Dostluk var, pireli kuyruğa benzer.
Dostluk bir sözcük mü,tama mı bu mu?
Ateş mi,hava mı,toprak mı,su mu?
Gökte yıldızları,çöllerde kumu,
Dostluk var, sonsuzu saymaya benzer.
Kimi kalleş oynar kaypak zeminden.
Kimi köpük gibi, zaman selinden.
Kimi derya gibi, gayet derinden,
Dostluk var, ilâhi çağrıya benzer.
Bazen ucuz alıp,ucuz satanlar.
Bazen ardı sıra kurşun atanlar.
Bazen karanlıkta ışık tutanlar,
Dostluk var, esenlik sağlığa benzer.
Kiminin ağzında sakızdır gıybet.
Kimi sülük gibi zoraki zimmet.
Kimi senin gibi devâsız illet,
Dostluk var, dinmeyen ağrıya benzer.
Dostluk var, dostluğa hayattır ecel.
Binlerce, sûreta dostluktan güzel.
Belki de sükutu bir ömre bedel,
Dostluk var, frensiz çığlığa benzer.
Kiminin yüreği yorgun ve yaşlı.
Kimi ince nazik,kimi dik başlı.
Kimi hançer gibi sîneye saplı,
Dostluk var dikene,kıymığa benzer.
Kimi selâm verir,selâmet vermez.
Kimi çiğner geçer,gözleri görmez.
Kimi sözü söyler, sırrına ermez,
Dostluk var, en berbat ıslığa benzer.
Kimi eser durur,kimi sel gibi.
Kimi en yakında,elden el gibi.
Kimi yedi veren solmaz gül gibi,
Dostluk var,okşarken yumruğa benzer.
Dostluk var som altın,dünyadan büyük.
Dostluk var zerreden, mikroptan küçük.
Dostluk var alçaktan,çukurdan düşük,
Dostluk var, can veren soluğa benzer.
Gerçek dost; tesbih de imâme gibi.
Göklere uzanan minare gibi.
Hazineye mâlik virâne gibi,
Dostluk var paspasa,yolluğa benzer.
Yaralı’yım her yüz bildik,âşinâ.
Kılıf değişse de, öz bir daima.
Sözüm maksadını aştı gâliba,
Dostluk var darlıkta bolluğa benzer.
14.05.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Döne DÖNE
İl’den il’e çok dolaştı,
Handan hana döndü gönül.
Zordan zora zor ulaştı,
Yandan yana döndü gönül.
Türlü türlü telden çaldı,
Zevki,sâfâ,meşke daldı,
Aklı fikri ünde kaldı,
Şandan şana döndü gönül.
Her güzele meyil verdi,
Her bahçeden bir gül derdi,
Bir acayip hâle erdi,
Zan’dan zan’a döndü gönül.
Ne dur’u var,ne durağı,
Ne yakını, ne ırağı,
Gece gündüz din çırağı,
An’dan an’a döndü gönül.
Bir kararda duramadı,
Çırak; usta olamadı,
Yabanda dost bulamadı,
Benden bana döndü gönül.
Şunda,bunda,onda,sende,
“Ben” dediğim Hakk’a bende,
Gizli saklı, şu bedende,
Candan cana döndü gönül.
Parça parça,lime lime,
Yaralıdır dertli sine,
Başım ayak oldu yine,
Ondan ona döndü gönül.
Aşkla sonuç verdi çabam,
Nefsim ile bitti kavgam,
Anladımki yüce Mevlâ’m,
Senden sana döndü gönül.
27.07.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dua
Dua râzı etmek,râzı olmaktır,
Fiilin zâhir’e çıktığı zaman.
Dua niyâz ile Namaz kılmaktır,
Kulun benliğini yıktığı zaman.
Dua ibâdettir,Tevhit’in özü,
Günah işlememiş ağzın her sözü,
Dertlilerin dili, ârifin gözü,
İbret nazarıyla baktığı zaman.
Dua Tahiyyat’tır,sâlât selamdır,
Kullukta tenezzül,Hak’tan ikrâmdır,
Kalbi yakınlıktır,zevki irfandır,
Mümin’in Miraç’a çıktığı zaman.
Dua Şeriat’ta “talep” yüzüdür,
Târikat’ta ise “yalvar” sözüdür,
Hakikatte dua; özün özüdür,
Zâhit’in lügati yırttığı zaman.
Rabbimle nefsimi bildiysem şayet,
Yaralı gönlüme etmez mi avdet?
“İllâ”da duaya kalır mı hacet?
İstek putlarını yıktığı zaman.
27.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dünya SEVDA DÜNYASIDIR
Sev gönül,sevmeyi sev,
Dünya sevda dünyasıdır.
Yan ey aşık alev alev,
Yanmak aşkın gıdasıdır.
Yiyenlerin yüzü gülmez,
Ağlar gözü, yaşlar dinmez,
Kül olmayan ateş sönmez,
Bu bir ateş deryasıdır.
Bilsen yahut bilmesen de,
Dört kitabın sırrı sende,
Makbul olan o ki dinde,
Ümit korku arasıdır.
Yok et nispet varlığını,
Yar eyle,ağ yarlığını,
Terk et gönül darlığını,
Gönül aşkın aynasıdır.
Kim boşarsa şerikleri,
Bal,yağ olur yedikleri,
Cennet cennet dedikleri,
Bir güzelin sevdasıdır.
“Künfeyekün”,azda,çokta,
Hep o peyda varda,yokta,
Kalp özünde kara nokta,
Sır mekanı burasıdır.
Bu Dünyada her şey yalan,
Yalnız aşktır,gerçek olan,
Sevgilide huzur bulan,
Yaralının yarasıdır.
29.05.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:19 PM
Dünyamız CENNETE dönsün isterim
Masmavi gökyüzü,ılık bir bahar,
İçimiz neşeyle dolsun isterim.
Heryanı çınlatsın şen kahkahalar,
Kederli yüzleri gülsün isterim.
Şakısın bülbüller,açılsın güller,
Sevda şarkıları söylesin diller,
Kasvetten kurtulsun yaslı gönüller,
Ağrılar,sızılar dinsin isterim.
Haykırmak isterken sevdiğimizi,
Şölenler süslesin şenliğimizi,
En güzel duygular benliğimizi,
Sarmaşıklar gibi sarsın isterim.
Akıllar dupduru,kalpler tertemiz,
Orada ne korku,ne hasretten iz,
Yarınlar bu günden daha elemsiz,
Dahada huzurlu gelsin isterim.
Ovalarda,dağda,denizde,kırda,
Sevgiler dolaşsın esen ruzgarda,
Umutlar yeşersin yağan yağmurla,
Dünyamız CENNETE dönsün isterim.
Elele tutuşsun bütün insanlar,
Gök kubbe altnda bir olsun canlar,
Açılsın badeler,durmasın sazlar,
Her telden gönlümce çalsın isterim.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Edep YAHÛ
İnsanları insan yapan,
Akıl,ilim,edep yahu.
Hayvanlardan üstün tutan,
Akıl,ilim,edep yahu.
Gerek uzak,gerek yakın,
Her tarafa dönüp bakın,
Sağlam yere iyi takın,
Akıl,ilim,edep yahu.
Cemadat’a,nebatat’a,
Hayvanat’a.insan at’a,
Şu yazılmış her sanata,
Akıl ilim,edep yahu.
Hem afakta,hem enfüs de,
Mesaj verir türlü seste,
Gönüldeki,bitmez beste,
Akıl,ilim,edep yahu.
Muhammed’in mayası ya,
Benimserim doyasıya,
Hassas nükte burası ya,
Akıl,ilim,edep yahu.
Benim deme,bende bensiz,
Senin deme,sende sensiz,
Nasıl anlar bunu “densiz”
Akıl,ilim,edep yahu.
Demedik mi “evet YÂ HÛ”
Sebeplere sebep “”YÂ HÛ”
Yaralıyım,medet “YÂ HÛ”
Akıl ilim,edep Yâ HÛ”
18.06.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Efendim
Nerden sardın belâları başıma?
Atsam dedim, atamadım efendim.
Zehir kattın ekmeğime, aşıma,
Yutsam dedim,yutamadım efendim.
Biraz olsun bana umut verince.
Dalım gittim hayal dolu sevince.
Davetsiz belalar başa gelince,
Kaçsam dedim, kaçamadım efendim.
Zincir vurdum dur duraksız ömrüme.
Kahır kattın kahır dolu zulmüne.
Bir gün olsun erişilmez gönlüne,
Batsam dedim, batamadım efendim.
Sen var idin aldığım her nefeste,
Dilimde güfteydin, kalbimde beste.
Sana kaçan can kuşu mu kafeste,
Tutsam dedim, tutamadım efendim.
Bir hâl oldum deli gibi sevipte,
Can mı kalır can yüzünü görüpte.
Çok istedim yüreğine girip de,
Yatsam dedim, yatamadım efendim.
Garip kaldım bunca yalvar yakarda.
Yer vermedin bana uçta, kenarda.
Neyim varsa haraç-mezat pazarda,
Satsam dedim, satamadım efendim.
Bunca ezâ, revâ mı ki kuluna.
Urgan sardın ayağıma, koluma.
Sen demeden her şeyimi yoluna,
Saçsam dedim,saçamadım efendim.
Yaralı’yım sen bilirsin derdimi.
Tuz basarsın elin bana değdi mi.
Çok istedim sana kalbî sevgimi,
Açsam dedim açamadım efendim.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Eğriyi DOĞRUYU BİR GÖRÜR OLDUM
Âmâlık mı çöktü bilmem,gözüme,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
Göze inanmadım,sordum özüme,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
Dillerde,ağızda,sözde,dudakta,
Güç,kuvvet,tâkâtte,seste,kulakta,
Baş ile gövdede,elde,ayakta,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
Kaşın kavisinde,bahçede,bağda,
Yerlerde,göklerde,ovada,dağda,
Canlıya,cansıza,ayrılan payda,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
Geliş,gidiş,iniş,çıkış,düzlükte,
Her ne varsa lügâtlerde,sözlükte,
Kördüğümü teker teker çözdükte,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
İlkbahar,sonbahar,kış ile yazda,
Deryada,bulutta,yağmurda,buzda,
Acıda,kederde,neşede,hazda,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
“Künfe-Yekün” ile her şey nihayet,
Hakk’ı izhâr için bütün mâhâret,
Gönlüme gelince zevkle,saadet,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
Tenzih’te,Teşbih’te; Hikmet tahtında,
Tevhit’in sırları O’nun katında,
Zâten ikilik yok kendi Zât’ında,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
Hak’tan ayrı değil âlemi nizâm,
Kim neye kâdirki,ben neyi bozam,
Yaralım Göz oldu, bütün her âzam,
Eğriyi doğruyu bir görür oldum.
17.03.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
El AÇIP ALLAH’A YALVAR DEDİLER
Bir meclise vardım,imdât istedim,
El açıp Allah’a yalvar, dediler.
Yalvardım,yakardım,umut kesmedim,
Düşene tutacak dal var, dediler.
Hakikatte er’sen,kul’san Mevlâ’ya,
Kapılma rüzgara,kuru sevdaya,
Mecnun’u olursan aşkı Leylâ’ya,
Kerbelâ’ya benzer çöl var, dediler.
Gönül bahçesinde bahçıvan isen,
Biter mi,kederin,elemin neşen,
Elvan elvan çiçek,aşk desen desen,
Dikenler içinde gül var, dediler.
Aşığın aşkına hudut çizilmez,
Rehber olmayınca gönül gezilmez,
Devasını bulan dertten üzülmez,
Nice şifa veren kul var, dediler.
Sır alırsan sakla, verme dışına,
İlkbahar serpilir soğuk kışına,
Kaf dağına uçan Anka kuşuna,
Nurlarla bezenmiş yol var, dediler.
Delilin Muhammed,Ashab'ı candaş,
Müminler mümine yetmez mi gardaş,
Cemiyet içinde arasan sırdaş,
Gök kubbe altında bol var, dediler.
Biz ayaksız başsız,aşka dalmışız,
Erenler bezm’inden nasip almışız,
Bazı dudaklara dadak çalmışız,
Yaralı dilinde bal var dediler.
31.10.2006
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Elhamdülillâh-i RABBÜLÂLEMİN
Bizleri topraktan Âdem eyledin,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
“Kendime halifem” diye söyledin,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Muhammed nûrunu önce yarattın,
Kâinat’ı Kudretinle donattın,
Her zerreyi Zât’ın ile kuşattın,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Kesrete çıkarttın Vâhdet ilinden,
Bizleri korudun,Dünya kirinden,
Haberdar eyledin Tevhit ilminden,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Ölüydük diriltip,can kattın cana,
Maddenin içinden açıldı mânâ,
Ne kadar şükretsek az gelir sana,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Ben bir âmâ idim açtın gözümü,
O nurla doldurdun zindan özümü,
Güllere çevirdin akkor közümü,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Fatiha kapısı girilmek için,
Gizli hazinenle bilinmen için
Bizi ayna yaptın,görünmen için,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Kuran ile maksadını duyurdun,
“Fezkürüni,Ezkürküm”ü buyurdun,
Susuzken suladın,açken doyurdun,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Yokları var yapıp,tutandır elin,
Hakiki sahibi göklerin,yerin,
Rahman’sın,Rahim’sin,din günü senin,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Ya İlâhi senden sana mirâcım,
Muhammed’i olan, her şey baş tâcım,
Derdimin dermanı,gönül ilacım,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
Yaralı gönlümde dinim,imanım,
Biricik sevgilim,canda Cânân’ım,
Güzellikler; Senden Sana Sultanım,
Elhâmdülillâh-i Râbbül Âlemîn,
02.12.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Elhamdülillah
Karanlıktan sabaha,
Erdik Elhâmdülillah.
Her fiili biz Hakka,
Verdik Elhâmdülillah.
Zahirde ve Batında,
Mazharız Hak katında,
Her sıfatı Zat’ında,
Gördük Elhâmdülillah.
Cemaat la bir olduk,
Her cihet Hakkı bulduk,
Testiye testi vurduk,
Kırdık Elhâmdülillah.
Gözlerden kalktı perde,
Hak göründü her yerde,
Aşkımızı her derde,
Sardık Elhâmdülillah.
Tevhidi ettik talim,
Nefisle ruhla kaim,
Huzurullaha daim,
Vardık Elhâmdülillah.
Birlendi kara akla,
Her şey Hak oldu Hakla,
Altı vakti ihlâsla,
Kıldık Elhâmdülillah
Yaralıyım canana,
Kul olduk o sultana,
Damlamızı ummana,
Saldık Elhâmdülillah.
MUSTAFA YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Eli kalem tutan şiir yazıyor
Ayağa düşünce; fikir düşünce,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Serabınca,hayalince,düşünce!
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Üç kişiden beşi,beşte gölgesi.
Çocuk oyunu mu,bu neyin nesi.
İçinden dürtünce bencillik sesi,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Arsızla hırsızda bozulmuş maya.
Göle varıp yoğurt çalacak güyâ.
Şaşırtan hayretim; şaşkınlık bu ya,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Yalanı tattıkça iştaha gelen.
Utanıp aymadan içine sinen.
Alt alta üst üste dizmeyi bilen,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Pişmemiş ham sözden kime ne fayda.
Yaşanmayan şiir değer mi kayda?
Mürekkep yalayan bayan da, bay da,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Dizeler uyduruk yada sâhi mi?
İdrak mi,ilham mı,sezgi,vahiy mi?
Mânâ yüklemeden ahenk kâfi mi?
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Edepsiz,erkansız,acâyip,bir hoş.
Bir çuval ceviz var içleri bomboş.
Şarabı görmeden kokudan sarhoş,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Ülkü vatan,millet,aşk insan devlet.
Bu yüce kavramlar şairde bin dert.
Sahte kahramanlar vermeden diyet,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Gönül toprağına tohum ekmeden.
Uçmaya kalkışıp henüz sekmeden.
Ehlinin yanında hayâ etmeden,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
Öze,söze doğru dîvan kuralı.
Ön yargısız hükmü Hak’ça alalı.
Şairlik ayağa düşmüş yaralı,
Eli kalem tutan şiir yazıyor.
10.04.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Erciyes'e HASRET
Ali dağım,Erciyes’im Yılanlım,
Adım adım her yanında izim var.
Hisarcık sevdâlım, Talas nişanlım,
Kıranardı,Hacılarda gözüm var.
Asırlardır anılırsın şanınla.
Gesi,Erkiletle,Germir bağınla.
Hiç eksilmez yücelerde karınla,
Gelin gibi duvak duvak yüzün var.
Buz gibi suları, serin havası.
Ne güzel de eser Tekir yaylası.
Bahçesinde açar güllerin hası,
Bağlarında salkım salkım üzüm var.
Ufkundan süzülür akşam güneşi.
Kandil kandil ışık dolar gecesi.
İllerin güzeli, dağlar yücesi,
Toprağında tel tel olmuş bezim var.
Şu bizim yamaçlar ne güzel belde.
Ezbere söylenir türküler dilde.
Kayseri yönünden esen her yelde,
Buram buram hasret kokan hüzün var.
Şimdi gurbet elde ayrıyım amma,
İçim sevdâ dolu sıladan yana.
Gözümden akarken yaş damla damla,
Alev alev, yanık yanık özüm var.
Çıkıp yücesinden baksam ovaya,
El sallasam; eşe, dosta, sılaya.
Kısmet olsa bir gün dönsem yuvaya,
Söylenecek nice nice sözüm var.
06.10.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Erenler
Bir sevda uğruna sararıp,solmuş,
Zerrece Mâsivâ kokmaz erenler.
Her taraf onlara Secdegah olmuş,
Secdeye kapanmış,kalkmaz erenler.
Gönül vâdisine sevgi ekerler,
Sözle dillendirir,özle biçerler,
Günde kırk sekiz bin Zikir çekerler,
Kalbine ikilik sokmaz erenler.
Haramı bilmezler,hep helâl yerler,
Halk’la konuşurlar,Halk’tanız derler,
Sırtlarına her an,Tâkvâ giyerler,
Allah’tan gayriden korkmaz erenler.
Ne söz vermişlerse “Gâlu belâ”da,
Onlar karşılarlar Arşı-Âlâ da,
Yetmiş iki millet birdir mânâda,
Bir gönül incitip,yıkmaz erenler.
Kuş dili öğretmiş Hazreti Mevlâ,
Bu yüzden İlâhi muhabbet peydâ,
Kemâle erince mâkbul, o sevda,
Velâyet bâhrinden bıkmaz erenler.
Bu zümre; Cânânı bulmuş canında,
Kendi şah damarında,kendi kanında,
“Seme Vechullah”ı her bir anında,
Bulunca; gayriye bakmaz erenler.
Mustafa dertlere ne hoş ilaçtır,
Muhammed’in emri başlara taç tır,
Ahmet’se cümleye nurlu siractır
Mahmut’un izinden çıkmaz erenler.(A.S.V.S.)
01.08.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Eskimeyen ŞEY
Öyle şeye sahip ol ki,
Ziyan olup eskimesin.
Öyle sağlam bina kur ki,
Virân olup eskimesin.
Hâyal dolu tezler gibi,
Buz üstünde izler gibi,
Sizler gibi,bizler gibi,
Bir an olup eskimesin.
Günü yaşa,dünü unut,
Yaşıyorsan kesme umut,
Sen kalbini cilâlı tut,
Yaran olup eskimesin.
Er meydanı bulda,kaçma,
Hünerini döküp,saçma,
Her şehirde Pazar açma,
Talan olup eskimesin.
Aşk ateşin dönse küle,
Sarhoş olup verme yele,
O cevheriler dilden dile,
İlân olup eskimesin.
Sağlamlara bağlan da, pek,
Çürüklerden kendini çek,
Bir dal bul ki,sonsuza dek,
Kıran olup eskimesin.
Yaralının yanan özü,
Hakikatte aşkın közü,
Pişirip de derim sözü,
Yalan olup eskimesin.
19.04.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:20 PM
Esmâül HÜSNÂ
RÂHMAN ALLAH,RÂHİM ALLAH,
HÂYYÜL,KÂYYÛM,ALİM ALLAH,
HÂLÎK,BÂRİ,EL MÛSAVVİR,
ALİYY,AZİM,HÂKÎM ALLAH.
SEMÎ,BÂSAR,HÂLLÂK,ALLAH,
KÂÂHİR,BERR HÂK ALLAH,
HÂFIZ,BEDÎ CÂMİ, HÂBİR,
FATIR,FETTÂH,REZZÂK ALLAH.
CELÂL,CEMÂL,RÂKÎP ALLAH,
HÂDÎ,MÛDİL,GÂLİP ALLAH.
İLÂH,MÛKİT,KERİM,KEBÎR,
SABIR,KÂVÎ,HÂSİP ALLAH.
SETTÂR,KÂFİ,NÛR,RÂB ALLAH,
GÂFÛR,GÂFFAR,TEVVÂB ALLAH.
EL-MÜTEÂL,AFÜVV,NÂSIR,
ŞÂKİR,ŞEKÛR,VÂHHÂB ALLAH.
MELİK,KÛDDÛS,SELÂM ALLAH,
MÜMÜN-ÜL,MÜHEYMİN ALLAH.
AZİZ,CEBBÂR,MÜTEKEBBİR,
MÛHÎT.MÛHYÎ,METİN ALLAH.
GÂNİ,MEVLÂ, HÂMİD ALLAH,
LÂTİF,HÂLİM,MECÎD ALLAH.
MÂLİK KÂADİR,EL-MÛKTEDİR,
VEDÛD,REFÎ,ŞEHİD ALLAH.
VELÎ,VEKİL,VÂHÎD ALLAH,
KÂRÎB,MÛCİP,SÂMED ALLAH.
EVVEL,ÂHİR,BÂTIN,ZÂHİR,
VÂSİ,VÂRİS,ÂHÂD ALLAH.
HÛ,MÜSTEÂN, SULTAN ALLAH,
BEDENDE CAN,HER CANDA CÂNÂN ALLAH.
YARALI’YIM BİR CAN NEKİ?
CANLAR SANA KURBAN ALLAH.
15.02.1988 Mustafa Yaralı
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
Ey GÜZELİM
Ey güzelim saçına ak,
Dolmadıysa dolar bir gün.
Pembe dudak,o gül yanak,
Solmadıysa solar bir gün.
Hatırla ki sen o yeri,
Hiçbir mevsim kalmaz geri,
Dizden derman,gözden feri,
Almadıysa alır bir gün.
Güney,kuzey,doğu batı,
Çok yoruldu gönül atı,
Kulakların hakikatı,
Duymadıysa duyar bir gün.
Bir muhâlif rüzgar eser,
Güzellikten kalmaz eser,
Yerle yeksân o şaheser,
Olmadıysa olur bir gün.
Yapan yıkar yapımızı,
Dürer büker çatımızı,
Mülk sahibi kapımızı,
Çalmadıysa çalar bir gün.
Sürüp gitmez bahtiyarlık,
Gelip çatar ihtiyarlık,
O Azrail denen varlık,
Bulmadıysa,bulur bir gün.
Diken gülsüz,gül dikensiz,
Beden cansız,Ruh bedensiz,
Hey Yaralım dünya sensiz,
Kalmadıysa kalır bir gün.
18.07.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
FAKİRİN Hali
Ayın biri gelir,otuz bin kira,
Züğürtlük başlıyor üçüne doğru.
Fakirin geçimi binmiştir zora,
Kalan gün cehennem,göçüne doğru.
Yüzde yüz yirmi beş bir aylık faiz.
“İnsaflar ortadan kalktı” der vâiz.
Şefkat haram olmuş,kazıklar câiz,
Sivrilmiş yoksulun kıçına doğru.
Yan gelir yok ise,yan yatar insan.
Çırpınır,çamura tez batar insan.
Açlık belâsına ten satar insan,
Kahpelik takılır saçına doğru.
Didinir tırmanır,bomboştur kese.
Boynu bükük,mahcup olur herkese.
Sosyal adaletin nerdedir dese,
Girer siyasetin içine doğru.
01.08.1981
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
Farkımız BİRDİR
Baş koyup meydana girdikten sonra,
Mertlik meşrebinde şartımız birdir.
Devrimiz kemâle erdikten sonra,
Sözde de,özde de tartımız birdir,
Aşıklar kandili alevsiz yakar,
Âleme bu yanış nuruyla bakar,
Gözümüz gözlerden gönül e akar,
Muhabbet bağında arkımız birdir.
Bülbüllere kokar gül deste deste,
Dilde güfte olur,kalplerde beste,
İlâhi âhenk var ney’deki seste,
Kulaktan kulağa şarkımız birdir.
Sevgi mayasıyla tutunca aşı,
Yiğidin yüreği eritir taşı,
Başların üstüne koyunca başı,
Birimiz,üçümüz,kırkımız birdir.
Bütün insanlarla,canda Candaş’ız,
Adem’le,Havva’dan tende gardaş’ız,
Doğumdan,ölüme yolda yoldaşız,
Kulluk ikliminde ırkımız birdir.
Tutunmuşuz dostun Kudret eline,
Tâlibi revânız Tevhit iline,
Nişanımız yok ki görüp biline,
Rütbede,makamda farkımız birdir,
Yarenler; Yaralı yâre âmâde,
Gönlümüz sığmıyor taştan mâbede,
Suretmiz döner,suret Kâbe’de,
Arşı devrandadır çarkımız bizim,
10.08.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
Fay KIRIKLARI
Güven duygusundan yoksul cemiyet,
Yalancıya fırsat,veren verene.
Zorbanın elinde kötü meziyet,
Mâsumun sırtına binen binene.
Benim şablonuma uymuyor diye,
Bu şiddet,bu zulüm,bu cefâ niye?
Yoksulun hakkını hep yiye yiye,
Burnu bulutlara üren ürene.
Aramıza girmiş fay kırıkları.
Gönül depremini yaşar çokları.
Can telef ederken mihnet okları,
İnatla yayını geren gerene.
Dünya hepimizin ortak malımız.
Güneş,hava,ateş,toprak, canımız.
Kesseler, kırmızı akar kanımız,
Fakat kanımıza giren girene.
Bir can değil miyiz,kandan ilikten.
Hepimiz insanız etten kemikten.
Varlık nedenimiz aynı sebepten,
Seni beni ayrı, gören görene.
Diyetler öderken ben bu davada,
Yaralı ellerim kaldı havada.
Düz yollar dururken, geniş ovada,
Bizi yokuş yokuş süren sürene.
22.09.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
Fecir SÜVARİSİ OL *******DE
Kızıl kan olunca gurubun rengi,
Ufukları aşıp, kal *******de.
Ara bul,o eşsiz zevki, âhengi,
İlâhi nağmeler, çal *******de.
Bırak dünde kalsın, dünkü dâvâyı,
Anlamaya çalış, gülü rânâyı,
Bilmek istiyorsan asıl mânâyı,
Tevhit deryasına, dal *******de.
Gönül semâsına inince O nur,
Aç koyma kalbini, Zikirle doyur,
Muhammed izini sürenler, bulur,
Gönülden gönüle,yol *******de.
Gerçek Müminlere yakışır tarzda,
Arif tenezzüle iner niyazda,
Derdiyle inleyip,kavrul alazda,
Aşkıyla sararıp, sol *******de.
Kendine kendini, kendin sorarsan,
Aslını bilmeye kafa yorarsan,
Müşküllerle dolup cevap ararsan,
Musa ol Hızır’ı, bul *******de.
Bir kere parlarsa sönmez o ışık,
Koyu karanlığa nur olur aşık,
Gönlüne Hükümdar olursa mâşuk,
Gafletle uyumaz, kul *******de.
Hicran acısını dindirmek için,
Vuslatı içine sindirmek için,
Yaralı; yüzünü güldürmek için,
Fecir suvarisi, ol *******de.
11.o1.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
Fenanın İÇİNDE BEKALAR GİZLİ
Bir koku aldım ki tiryaki oldum,
Bildim ki içinde belalar gizli.
Ceht edip aradım,kaynağı buldum,
İçtimki içinde cefalar gizli.
Bir ışık olmadan gidilmez yâre,
Karanlık içinde Lemâ lar gizli.
Çaresiz; umutla ararsa çare,
Dertlerin içinde devâlar gizli.
Yollar kıvrım büklüm.iniş ve çıkış,
Aşığın yolunda gedâlar gizli.
Yiğitlere hasdır,benliği yıkış,
Zulmetin içinde Safâlar gizli.
Afâk ı kaplamış Nûrû MUHÂMMED,
Alemi ervâhda nevâlar gizli,
Aşka uşşak eder bizi her cihet,
Bir gönül içinde semâlar gizli.
Bu ne iş ki YARÂB kimse duymuyor,
Sûkûtun içinde sedâlar gizli.
Zat’ına erenler varlık koymuyor,
Fenânın içinde Bekâlar gizli.
Kuş dili bilirmiş cümle enbiya,
Sözlerin içinde mânâlar gizli.
Yaralı kendini kendi okuya,
Harflerin içinde imâlar gizli.
MUSTAFA YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:21 PM
Ferhat GİBİ
Neden böylesine nazlısın ki sen,
Sorsam bana yazık,sormasam sana.
Açtığın yarayı bir bile bilsen,
Sorsam bana yazık,sormasam sana.
Hayalsin,serapsın nemli gözümde.
Dumansın,alevsin,korsun gözümde.
Bu yüzden verdiğim dünkü sözümde,
Dursam bana yazık,durmasam sana.
Sevda kuşağını alıp elime.
Sadakat ipiyle sarsam belime.
Kahır mızrabını gönül telime,
Vursam bana yazık,vurmasam sana.
Şu destiz başıma açtığın işler.
Yırttı da bağrım inmedi şişler.
Gerçekler dururken hayaller, düşler,
Kursam bana yazık,kurmasam sana.
Yaralı’m geçmeden sevdâ çağları.
Cennete çevirsem hazan bağları.
Ben de Ferhat gibi çetin dağları,
Yarsam bana yazık,yarmasam sana.
02.08.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Fetih KAPILARI AÇILIR BİR GÜN
Yolundan sapmazsam Yüce Mevlânın,
Fetih kapıları açılır birgün.
Sadık eri olsam ben bu dâvânın,
Geçit vermez dağlar aşılır bir gün.
Bağrımı güllere boyayıp ötsem,
Erenleri bulup izinden gitsem,
Ezaya,cefaya tahammül etsem,
Sabır meyveleri biçilir bir gün.
Zikirle kalbimin pasını silsem,
“Men aref…”sırrıyla,Rabbimi bilsem,
Ölmeden ölmenin vaslına ersem,
Şahitlik şerbeti içilir bir gün.
Allah’ı anarak çıkarsa sözüm,
Her tarafta O nu görürse gözüm,
Lütfeder kemâle ererse özüm,
Fenâ’dan Bekâ’ya göçülür bir gün.
Hâlimi saklasam kimse sezmese,
Vara sevinmesem,yokluk üzmese,
İçime Gayrullah girip gezmese,
Nice hazineler saçılır bir gün.
Hak,hukuk denince kılı kırk yarsam,
Adalet zırhını kalbime sarsam,
Vicdanıma şaşmaz terazi kursam,
Sırat köPage Rankingü’süde geçilir bir gün.
Yaralı diyorki; fetih bir “ im” se,
Savaştaki gaye; barşçı Din’se,
Allah’ın dostları,nerede,kimse,
Özene özene seçilir birgün.
03.02.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
GELENE Bak
Sevgi,saygı, güven gitti,
Arsız, hırsız, çalan geldi.
Alın teri emek bitti,
Soygun,vurgun,talan geldi.
İki yüzlü solcu sağcı.
Pek mûteber bizde yağcı.
Kurtlar çoban, tilki bağcı,
Akrep gitti, yılan geldi.
Adam zeki, kurnaz fakat,
Her ne yapsa işi sakat.
Aynı yumruk, aynı tokat,
Filan gitti,falan geldi.
Dil bir karış,kulak sağır.
Kim anlar ki,bağır çağır.
Topal aksak ağır ağır,
Gözleri kör olan geldi.
Nezâketi rafa koyduk.
Ne utandık,ne de doyduk.
Kibar kibar adam soyduk,
Ardı sıra “ulan”geldi.
Dinli dinsiz,diyanette.
Davasına ihânette.
Sahte velî kerâmette,
İşte âhir zaman geldi.
Devler yuttu paramızı.
Ayırdılar aramızı.
Giden açtı yaramızı,
Kezzap döküp, saran geldi.
10.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gibi
Öyle bulut bulut bakışın varki,
Gözünde şimşekler çakacak gibi.
O kızıl dudaklar bir alev sanki,
Öptükçe ruhumu yakacak gibi.
Kolların boynumu sardığı o an,
Dursun istiyorum,dursun bu zaman,
Seninle doğupta,sende uyanan,
Kalbim heyecandan duracak gibi.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönü KASASI
Sevincim de,neşem de,kederim de,tasam da,
Her şey sana yazılmış,şu karışık masamda.
En değerli hazinem,kimse bilmez yerini,
Yalnız seni saklarım,gönül denen kasamda.
08.07.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül ARZULARSA SINIR TANIMAZ
Yaş kemâle erse,saçlar aklaşsa,
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Mevsim hâzân olsa,ölüm yaklaşsa
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Ne utanma bilir,nede ar bilir,
Aşkını baş tâcı,derdi yâr bilir,
Dosta kavuşmayı iftihar bilir,
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Davetsiz belâlar gelse de başa,
Kafası bin yerden değse de taşa,
Aldırış etmeden gözdeki yaşa,
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Gayeye kitlenir,hedefe döner,
Takva neşteriyle kılı kırk böler,
Vuslata ermeye,her yolu dener,
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Gök kubbeyi deler,Arz’ı parçalar,
Felekleri geçer,boşluğu yarar,
Kendini kaybeder,hep Onu arar,
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Her cins,kendi cinsi olanı çeker,
Kişi sevdiğini dünyada seçer,
Rabbini bilenler,kendinden geçer,
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
Varmak istediği menzil nere ki?
Durmak nedir bilmez,duraklar ne ki?
Sağır sultan duysun,Yaralım de ki;
Gönül arzularsa sınır tanımaz.
12.07.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül cevheri
Gönül cevherine ulaşılmadan,
Acılar,sevinçler paylaşılmadan,
İnsanca yaşamak anlaşılmadan,
Hayvanca yarışlar üzüyor beni.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül Dağım
Düşman öğretiyor bana dostluğu,
Dostum diyenlere çatışım ondan.
Acâyip terbiye sarmış boşluğu,
Hayretle seyredip bakışım ondan.
Feryatlar,figanlar, ağıtlar çoksa.
Zikire fikire insanlar toksa.
Eskiler ezberim, yeniler yoksa,
Bayat sohbetlerden kaçışım ondan.
Devir ilim irfan,uyanma devri.
Anlayıp bilmeden ne gerek seyri.
Gerçek adaletle doğrulur eğri,
Hak ile hukuku katışım ondan.
Dost ile arama giren olunca.
Muhabbet ararken zevzek bulunca.
Gül dalına gelip karga konunca,
Dikenli sözlerle batışım ondan.
Bana can verirken gönül vurgunu,
Mevlâ’ya yönelttim minnet duygumu.
Şükürle sükuttur sabrın uygunu,
Derdimi içime atışım ondan.
Taşla söyleşirim,toprağa tavım.
Dağların üstünde şu gönül dağım.
Ateşler içinde en güzel çağım,
Kendimi aşk ile yakışım ondan.
Ben Allah’a kulum,kul olmam kula.
Selâmetler verdi sağıma sola.
Bu yüzden kendimi değersiz pula,
Yaralı diyerek satışım ondan.
25.05.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül MURAT İSTİYORSA
Şu harâbe hallerime bakıp da,
Sanmayın ki,yerim yurdum dar benim.
Bir görseniz yüreğimi açıp da,
Dünya benim,devlet benim,şâr benim.
Her anımda minnet ile andığım,
Bir dersim var üstadımdan aldığım.
Yerden yere,taştan taşa çaldığım,
Namus benim,şişe benim,ar benim.
Ondan duydum cümle zevki safayı,
Anda gördüm sabır ile vefâyı.
Canda tattım acı tatlı cefâyı,
En şefkatli,en zulümkâr yâr benim.
Deryaları,yeri göğü dolandım,
İnkâr ettim,ikrâr ettim inandım.
Kâh dövdüler,kâh sövdüler kınandım,
Sevinç benim,neş’e benim,zâr benim.
Söz kulağa, dil dudağa, göz kaşa,
Her nefesim sevgiliyle baş başa.
Daldan dala ötüşürüz kuş kuşa,
Bülbül benim,gül de benim,har benim.
Ham kalamam,pişer pişer yanarım,
Ne susuzum, ne de suya kanarım.
Varda yokta aranırım, ararım,
Sevdâ benim,sarıl benim,sar benim.
Hem mâşukum,hem âşığım ezelden,
Yaralıyım korkmaz oldum ecelden.
Gönül murat istiyorsa güzelden,
Haktan gayri sevdiğim mi var benim.
30.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül MUTFAĞI
Biz insan oğlunun dışına değil,
İçine bakarız nesi var diye.
Ellere,ayağa,başına değil;
Gönlüne bakarız nesi var diye.
Malı mülkü servetleri olsa da.
İtibarlı,makam mevki bulsa da.
Dünyada bir o,bir ben kalsa da;
Gönlüne bakarız nesi var diye.
Herkes saysa sevse,iltifat etse.
Saygı dolu gelse,hürmetle gitse.
Her yerde insanca tavırlar gütse;
Gönlüne bakarız nesi var diye.
Bize alkış tutan,bizi üzenin.
Yüzümüze gülüp övgü düzenin.
Ağdalı dillerle yazıp çizenin;
Gönlüne bakarız nesi var diye.
Biz bize gelenin göğsünü yarar.
Özünde özünün özünü arar.
Peşin hükümlerle vermeden karar;
Gönlüne bakarız nesi var diye.
16.07.1985
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül sızım SEVGİLİ KIZIM
..Gönül sızım,sevgili kızım,
Kucak dolusu selam,
Yürek dolusu sevgi,
Gönül dolusu şefkat sana.
Nereden başlamalı söze.bilmemki,
Gurbet olmuş sladan,
Sıla olmuş gurbettenmi,
Bitmeyen ayrılıklardanmı,
Özlemden,hasrettenmi.
Nereden başlamalı söze bilmemki,
Çile desen dopdolu,
Acın var dayanılmaz,
Yaram varki sarlmaz,
Aramızda dağlar var,
Ha demekle varılmaz,
Siyaha bürünmüş renkler,
Aynalarda pus,
******* elem yüklü,
Ruyalar kabus.
Nereden başlamalı söze bilmemki,
Evlat hasretiyle dolu acılardanmı,
Beni saran pırangalardan,
Seni çalan yıllardanmı,
Tenhalara çekilip gizli gizli,
Ağladığim akşamşlardanmı.
Nereden başlamalı söze bilmemki,
Anıl'ı doğuruşundan,
Anne oluşundanmı,
Koray'dan,
Halıcıoğlundan,
Evinin yokuşundanmı,
Canım kızım,yürek sızım,
Görüyorsunya,
Ayrılık ateşten kor,
Sensizlik nasılmış,
O nasıl yaşanırmış,
Yarda,şu baba yüreğine bir sor.
Sen benim,
Etimsin,kemiğimsin,
Sen benim,
Kanımsın.iliğimsin
Sen benim ilk göz ağrım,
Canımsın.meleğimsin.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:22 PM
Gönül yurdunda yurtsuz
Devlere geniş dünya,
Cücelere dar gibi.
Dertler, garipten yana,
Bir vefâlı yâr gibi.
Ekmeği, aşı çile.
Hür amma sanki köle.
Yaşıyor olsa bile,
Kuruyan pınar gibi.
Ne sığınak, ne liman.
Sürüklenir durmadan.
Akıp gidiyor zaman,
Bulanık sular gibi.
Gün doğmuyor gününe.
Bülbül konmaz gülüne.
Sevdikleri önüne,
Kuyular kazar gibi.
Ne yoktayım,ne varım,
Çıktı çıkacak canım,
Sağım,solum, her yanım,
Aşılmaz duvar gibi.
Karanlıklar ufuksuz.
Korkak, kederli,mutsuz.
Gönül yurdunda yurtsuz,
Her taraf mezar gibi.
27.10.1986
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Gör NE CEVHER ÇIKAR VİRÂNELERDEN
Gönül hârâreti canıma yetti,
Sevdâ keşi oldum meyhanelerden.
Ne kadeh boş kaldı,ne şarap bitti,
Leblerim kanmadı peymânelerden.
Cömertler cömerdi,Hazreti Mevlâ,
Kalbime düşürdü bir kara sevda,
Kays idim Mecnuna döndürdü Leylâ,
Çekip aldı beni bigânelerden.
Derûnum İlâhi mûsiki dinler,
Gönül semâsnda hoş sedâ inler,
Tevhide çağrılır insanlar,cinler,
Bir ulu dâvet var minrelerden.
Gönül bu çağrıyı duydu,anladı,
Girdim o Mâbede korkum kalmadı,
Bülbülün göz yaşı güle damladı,
Gözler murat aldı şahânelerden.
Taklitte gezerken tahkike geldik,
Hakikat sırrının zevkine erdik,
Dünya sevgisini alana verdik,
Hamd olsun kurtulduk âvânelerden.
Gönül kapımızı bir gönül çaldı,
Gönül buya,gönül gönülde kaldı,
Aklımı,fikrimi başımdan aldı,
Farkımız kalmadı divânelerden.
Yaralım; sararsa dertler dal budak,
Neyine endişe,neyine merak,
Gidip kör kuyuya seslende bir bak,
Gör ne cevher çıkar virânelerden.
25.08.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Gördüklerim
Alçaktan çok çukur,çukurdan alçak;
Nice seviyesiz insanlar gördüm.
Kustukça, içinden kin fışkıracak,
Şarlatan,münâfık şeytanlar gördüm.
Öyle bir inanç ki; soysuz ve sefil.
Akrepten de beter ağzındaki dil.
Ahlaksız,şuursuz,küstah ve rezil;
Simsiyah kararmış vicdanlar gördüm.
Bencil,hasis,hâin fırsat düşkünü.
Kuzu postlarıyla örtmüş üstünü.
Isbat edememiş henüz rüştünü,
Dışı insan,içi hayvanlar gördüm.
Mertler yargılanıp mahkum olduysa.
Gardiyanlık nâmertlere kaldıysa.
Muhannet ateşi nerde yandıysa,
Orada iç içe zindanlar gördüm.
Gönlümüze yüce divan kurulur.
Sükuta ereriz öfke durulur.
Yaralı’m senden de hesap sorulur,
Biraz abartılmış ithamlar gördüm.
22.08.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
GÜL DAĞı
Gül dağından baktım,şu düz ovaya,
Toprağı gül olmuş,taşı gül olmuş.
Dört değil,beş mevsim gelmiş buraya,
Yazları gül olmuş,kışı gül olmuş.
Ufkundan gül doğar,yine gül batar,
Ruzgarı gül eser,hava gül kokar,
Göklerden gül yağar,gül suyu akar,
Yağmuru gül olmuş,yaşı gül olmuş.
Gül fidesi eken,güller biçiyor,
Gül yanan gönlde,güller pişiyor,
Acıkan gül yiyor,güller içiyor,
Ekmeği gül olmuş,aşı gül olmuş.
Güllere sarılmış,otlar ağaçlar,
Güllerle bezenmiş,düzler,yamaçlar,
Güllerle süslenmiş,o gül anaçlar,
Gözleri gül olmuş,kaşı gül olmuş.
Gül dkene güler,dikende güle,
Naz etmiyor artık,güller bülbüle,
Gül alır,gül satar güzel güzele,
Caddeler gül olmuş,çarşı gül olmuş.
Güle âşik olup gönül verenin,
Gül ellerle,gül destesi derenin,
Yedi tepe aşıp,dosta erenin,
Ayağı gül olmuş,başı gül olmuş.
Yaralı kalbimi,gülle saranın,
Kokuları güldür yârin,yârânın,
Gül ovadan,gül dağına varanın,
İçlari gül olmuş,dışı gül olmuş.
14.02.1998l
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Güvenilmek SEVİLMEKTEN İYİDİR
Ey oğul sözümü yabana atma,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Kulağına küpe olsun,unutma,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Ya söz verme,ya sözünün eri ol,
Doğruluğun taviz vermez dili öl,
Hak,hakikat,adaletin feri ol,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Fani olan hiçbir şeye sevinme,
Şefkatli ol,zülüm ile sevinme,
Akıllı ol hata yapıp dövünme,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
İnatçıyla,inatlaşıp uğraşma,
İpi kopuk cahillerle dalaşma,
Sakın ola yalanlara yanaşma,
Güvenilmek sevilmekten iyidir,
Yalancılar buyruk alır baş eğer,
Başı dik yaşamak cihana değer,
Şerefle anılmak istersen eğer,
Güvenilmek sevilmekten iyidir,
Her nasılsa öyle görün rol yapma,
Ehline sor,ehliyetsiz iş yapma,
Her sözde sohbette haddini aşma,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Alay edip hiç kimseyi hor görme,
Yalanacak türküleri tükürme,
Emaneti namusun bil,sır verme,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Her yüze güleni dost olur sanma,
Kuzu postundaki kurtlara kanma,
İtimadı lütüf sanıp aldanma,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Esnaflık,ticaret,alış verişte,
Komşuluk,yoldaşlık,dostluk edişte,
Her zaman,her yerde,her türlü işte,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
Yaralı diyor ki sözün başında,
Dürüstlük aranır insan hasında,
Kısaca hayatın her safhasında,
Güvenilmek sevilmekten iyidir.
13.03.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Güvenme
Sevdiğin her şeye mesafr bırak,
Evlada,iyale,mala güvenme.
Dostun düşmanlığı sanmaki ırak,
Şeytan ölmedikçe kula güvenme.
Pahalı taşlarla örüpçattığın,
İçini dışını mabet yaptığın,
Hırsla biriktirip,aşkla taptığın,
Altına,gümüşe,pula güvenme.
Muhannet çetindir,savaşı zorca,
İtibarın varsa kullanma horca,
Elinde ne varsa hesaplı harca,
Elden gelen bala,yağa güvenme.
Cahilin diliyle tarif edilen,
Hayale kapılıp zanla gidilen,
Kaygısı çekilen,korku güdülem,
Delili olmayan yola güvenme.
Ne ararsan ara bilen insanda,
İrfanı olmayan kalır zındanda,
Hayat ne kahvede nede fincanda,
Büyüye,fincana,fala güvenme.
Saçlar öyle kalmaz ak'a boyarlar,
Yüzün buruş buruş,yivyiv oyarlar,
Kutlu kumaş giysen birgün soyarlar,
Abaya, hırkaya,şala güvenme.
Herkes benliğini bir benden alır,
Biri ötekine yaslanıp kalır,
Arifler çürüğü sağlamı tanır,
Yaralı gördüğün dala güvenme.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
HÂL-i MELÂL
İnsaf et bir kere,şu hâlime bak.
Yüzüme kapını çarpma ne olur.
Alnımda çizgiler,saçlarımda ak,
Göz yaşıma kanlar, katma ne olur.
Bilmem güneşten mi,aydan mı geldin.
Aşkınla bağrımı dağlayıp, deldin.
Gönlümün neş’esi, her şeyi sendin,
Beni terk edipte, kaçma ne olur.
Sevmeseydim eğer, çılgınca seni,
Kader bağlarmıydı gönlüne beni.
Ellere soyunup o güzel teni,
Sırrını kimseye, açma ne olur.
Bu gün efkarlıyım, sorma ne diye.
Sevdâna düşeli,döndüm deliye.
Aşkımı gönlüne sundum hediye,
Alıp da bir yana, atma ne olur.
Başıma taş atsan, bana gül gelir.
İçinde yer bulsam, varlığım erir.
Uğrunda ölmeze,aşık mı denir,
Canımı ucuza satma, ne olur.
Renk cümbüşü oldu siyahla beyaz.
Kar yağar üstüme, yaz günüm ayaz.
Gönlümde depremler,binlerce niyaz,
Bensiz ufuklardan batma, ne olur.
Kendimde değilim, her an yârdayım.
Hasretin sinemde, âh-u zârdayım.
Neye bakıp görsen,bil ki ordayım,
Bensiz *******de yatma, ne olur.
Gönlüme girip de sultan olalı,
En güzel hazları, duydu Yaralı.
Canını canımda buldum, bulalı,
Sakın başka bir zevk, tatma ne olur.
25.04.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Hamal
Sevgisi morarmış, aklı da dal dal,
Manevi iklimde uydurur nasal,
Masiva,içmekten körkütük sarhoş,
O bana yük oldu,.ben ona hamal
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Hârı GÜLŞEN
Şu Hâr-ı gül şende asıl rengini,
Öylesine arar, arar bu gönül.
Kimsesiz kimsesiz kendi kendini,
Öylesine anar, anar bu gönül.
Duman bilmez,ateş bilmez,köz bilmez,
“Semme VECHULLAH’tan başka yüz bilmez,
Nota bilmez,beste bilmez,saz bilmez,
Öylesine çalar,çalar bu gönül.
Çektiği çileler,ahsız amansız,
Terk etti tedbiri,kaldı pilansız,
Sanmayın yanışı,dinsiz imansız,
Öylesine yanar, yanar bu gönül.
Şu gölge varlığı sinede yükmüş,
İçi kan ağlamış,göz yaşı dökmüş,
Sarı çiçek gibi boynunu bükmüş,
Öylesine solar,solar bu gönül,
Hamuru yoğrulmuş,Hakkın eliyle,
Deryalara dalmış sevda seliyle,
Rayihalar almış Tevhit yeliyle,
Öylesine kokar.kokar bu gönül.
Şükrandır şükürle,şükrün şükrüne,
Kapılmış gidiyor içsel zikrine,
Can-Canan misali vuslat fikrine,
Öylesine dalar,dalar bu gönül,
Bülbülüm,niyazım gayet derinden,
Ne gelirse hoştur dostun elinden,
Yaralı yarayı almış derinden,
Öylesine kanar,kanar bu gönül.
01.05.1999
Unutmuşum hayatta ki rolümü
Kıvılcımlar sarmış gönül holümü
Kurumuş çöllerde beyaz gülünü
Öylesine sular, sular bu gönül.
Dindirmedi içimde ki acımı
İkiye katladı ince sancımı
Tutam tutam dokunduğu saçımı
Öylesine yolar, yolar bu gönül..........................A.ÖZBAKIR
Değerli şaire üstadımız sayın Ayser Özbakir hanım efendi
bu şiirle savrulan kendi gönül yankılarını iki dörtlükle lütfedip
dile getirmişler.Kendilerine bu ince duyguları ve nazik jestinden
dolyı teşekkür ediyor ve izniyle sayfamı onurlandırdıkları için say-
gılrımı arz ediyorum
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Hasan AŞIK’A (GIYABİ)
Bitmeyen kavgası,öfkesi,kini,
Sitemkâr dilini taşa çevirdi.
Melâmet pir’inden öğrendi dini,
Evvel bildiğini başa çevirdi.
Bahtına kahırla isyan ederdi,
Aslan gibi kükrer,kerhen gülerdi,
Bitip tükenmeyen o sinsi derdi,
Sinesini kanlı yaşa çevirdi.
Meşrebine uygun insan bulunca,
Muhabbet açardı,kendi yolunca,
Usulü erkanla,derviş huyunca,
Nahoş hallerini hoş’a çevirdi.
Olaylar,insanlar birer bahane,
Gerçeği bulmuştu,aha,vaha ne?
Harabat ehliyken Zât’ı şâhâne,
Yüzünü kirpiğe,kaşa çevirdi.
Gönül kaçtı,o gönülle yarıştı,
Enfüste, afakta yollar karıştı,
Kaderine küsüp,derde alıştı,
Efkarlar gözünü şaşa çevirdi.
Çileli olmayı vacip,farz etti,
Cemiyetten kopuk üslup tarz etti,
Âşıklık mizacı şiir arz etti,
Kendini kanatsız kuşa çevirdi.
Cihan manzaralı viran hanından,
Bir sevda uğruna geçti şanından,
Muhalif rüzgarlar dört bir yanından,
Estikçe, yazını kışa çevirdi.
Kaderi taşlattı gönül ağında,
Fırtına dinmedi benlik dağında,
Çok sitemler çekti,kâmil çağında,
Bütün bedenini naş’a çevirdi.
Mektebi marifte ledün okurken,
Şiiri rakamsız,harfsiz dokurken,
Bir zaman mârufu bir yana korken,
Ömür tezgâını boşa çevirdi.
Vuslatı beklerken,geldi firkatı,
Sabır taşlarına çaldı fırsatı,
Belâlar bağrına battı kaskatı,
Heyhatlar içini dışa çevirdi.
El âlem ona hep baktı zifiri,
Fakat o bilmişti,münkir neki’ri,
Darmadağınıktı balı zehir i,
Ali Rıza Navruz aşa çevirdi.
Eğri otursak da,doğru olalım,
Âşık GIYABİ den ibret alalım,
Kaderine savaş açma Yaralım,
Azrail onu da tuşa çevirdi.
19.06.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:23 PM
Hâsılı KELAM
Yanıyorum dostlar kış ortasında,
İçimdeki yangın sönmek bilmiyor.
Fırtınalar koptu kafatasımda,
Azdıkça azıyor dinmek bilmiyor.
Mihnetin elinden yiyince taşlar,
Midemde amansız bir ağrı başlar,
Sevgi ateşiyle pişmeyen aşlar
Ne yapsam içime sinmek bilmiyor.
Şu bendeki benler, benle çatıştı,
Anladım ben beni ortam yatıştı,
Bu kez de kalbime sevdâ yapıştı,
Yorgun yüreğimden inmek bilmiyor.
Bir yanım topraktı,bir yanım kaya,
Hamura döndürdü O kutlu maya,
Gönül iklimimiz gelince tava,
Belâlar üstüme binmek bilmiyor.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Hazreti MUHAMMED
Cebrail dilinden her bir kelâmı,
Kâbe’de putları yıkar Muhammed.
Saadet ehlinin dini,imanı,
Dikenden gül olur,kokar Muhammed.
Nûru,ruhu,kalem,İlmi,ilmi ve arşı,
Varlığın ilkidir esrarlı çarşı,
Can değer verdiği sırrına karşı,
Alana mücevher satar Muhammed.
Âlemlere rahmet hâlâ öyledir,
İlmi ledün ile ilim öğretir,
Ezelden ebede erkan böyledir,
Gönülden gönül e akar Muhammed.
Günahtan arınmış,yoktur vebâli,
Ahlakı kurandır,makamı ÂlÎ,
Sırrına erenin mahvolur hâli
Aşkına düşeni yakar Muhammed.
Kusurdan münezzeh,sütten de aktır,
Şeriatı daim,her işi Hak’tır,
Zûhûru kâinat mazharı Zat’tır,
Ev ednâ tahtından bakar MUHAMMED.
Sonsuz tecellide lâkin kayıtsız,
Her şeyde aşikar,arsız,ayıpsız,
Vâhi’nin kaynağı,harfsiz kağıtsız,
Makamı Mahmut’a çıkar Muhammed,
Hamd’ü senâ olsun girdim dinine,
Hâdimi fakirim onun İline,
Hakikat ipini almış eline,
Yaralı boynuma takar Muhammed.
15.03.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Helal EYLEDİM
İlk doğduğum günden ölene kadar,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Müsterih vicdandan çıktı bu karar,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Cahiller; adalet,hukuktan korkmaz.
Bilseydi bilerek kötülük yapmaz.
Ârifler kimseye hiç bir kin tutmaz,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Kötü zanlar ile gıybet edene.
Dost elimi verdim düşman bilene.
Yaktılar,yıktılar amma yinede,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Öç almaya çok kez fırsat oldu da.
Ağladım, sızladım içim doldu da.
Gönlüm affedecek sebep buldu da,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Kusursuz dost olmaz,arayan şaştır.
Kusursuzluk ancak Allah’a hastır.
Şu yufka bağrımı sanmayın taştır,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Her varlık hoş bize,her gönül hûma.
Can kadrini bilen kıymaz bir cana.
İçim râzı değil kısastan yana,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
Gerçi çok incindim,çok yara aldım.
Bu yüzden bir ömür Yaralı kaldım.
İnsanı insanca sevmeye daldım,
Kimde hakkım varsa helâl eyledim.
22.03.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Her GÜZELE GÜZEL DEMEM
Kulak olmam her söze,
Ayak basmam her ize,
Kimden gel olsa bize,
Daveti aşk olmayan,
Güzele güzel demem.
Aklım,fikrimle yoldaş,
Zikrim benimle hâl-daş,
Kalbim gözüme sırdaş,
Sûreti aşk olmayan,
Güzele güzel demem.
Aşıklar devran eder,
Gönüllere meyleder,
Arif bakıp seyreder,
Sireti aşk olmayan,
Güzele güzel demem.
Bütün mülk Allah’ındır,
Her ne var O Şah’ındır,
Aşk benim öz adımdır,
Hâleti aşk olmayan,
Güzele güzel demem.
Hak Muhammed iziyle,
Tafsilatlı yüzüyle
“Din nasihat” sözüyle,
Âyeti aşk olmayan,
Güzele güzel demem.
En seçilmiş sözlerin,
Kalp aynası gözlerin,
En nihayet öz’lerin,
Gayeti aşk olmayan,
Güzele güzel demem.
Aşkla abdest alalım,
Aşkla Hakk’a varalım,
Aşka mekan Yaralım,
Mâbedi aşk olmayan,
Güzele güzel demem,
29.08.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Her SEHER HER SEHER UYANABİLSEM
Ufuklardan şafak söktüğü zaman,
Her seher, her seher uyanabilsem.
Yâr zülfüne güneş düştüğü zaman,
O’nu seyretmeye dayanabilsem.
Ah bir bağışlansam kendi özrümce,
Âsûde yaşasam kalan ömrümce,
Bir Rahmet yağsa ki kendi gönlümce,
Sindire sindire sulana bilsem.
Yön yön sarılsam da dursa zamanım,
Zerrece kalmasa şirkim gümanım,
İhlas’a ulaşsa dinim,imanım,
Şeytan’ın şerrinden koruna bilsem.
Zât’ın lezzetini alsam her şen’den,
Râyihalar esse hârı gül şenden,
Yüz bin çiçek dersem gönül bahçemden,
BİR Onun rengine boyanabilsem.
İçimde erise dağlar ve taşlar,
Müjdeler getirse uçuşan kuşlar,
Ben susarım Onun sedâsı başlar,
Selâmet Nûrûna bulana bilsem.
Mecnun’u olsaydım şemsi-mâhımın,
Bedeli gelirdi âh ı-vâhımın,
Beyt’ine yüz sürüp şahlar şahının,
Pervane misâli dolana bilsem.
Yaralı; âşıklar devrân ederken,
Erenler Cânânı seyran ederken,
Cümle Âlem orda bayram ederken,
O nur ikliminde buluna bilsem.
23.01.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Her ŞEY BİZE EMANET
Dünya’ya Pazar kurduk,
Dükkan bize emânet.
Boşa avunup durduk,
Mekan bize emânet.
Hayra şerre bakacak,
Vicdan bize emânet.
Ölçüp,biçip tartacak,
Mizân bize emânet.
Türlü hüner yapmaya,
Meydan bize emânet,
Teni diri tutmaya,
Derman bize emânet.
Güç,kuvvet,akıl,fikir,
İzan bize emânet.
Nefis,kalp,gönül,Zikir,
İrfan bize emânet.
Konaklayan göçecek,
Bu han bize emânet.
Gelen gezip gidecek,
Cihan bize emânet.
Veren geri alacak,
Bu can bize emânet,
Bir gün toprak olacak,
Beden bize emânet.
Yaralı bu söz uzar,
Zaman bize emânet.
Şâhit olana kadar,
İmân bize emanet.
27.05.1996
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Her ŞEYDEN SANA ÖNDÜM
Ey bu halkı yaratan,
Hikmetlerle donatan,
Hep kendini aratan,
Yollara attın beni,
Yollarda seni gördüm,
Yollardan sana döndüm.
Bülbülden daha beter,
Dilim aşkınla öter,
Uyandığım her seher,
Güllere attın beni,
Güllerde seni gördüm,
Güllerden sana döndüm.
Bulutlara bindirdin,
Gökten yere indirdin,
Gözyaşımı dindirdin,
Sellere attın beni,
Sellerde seni gördüm,
Sellerden sana döndüm.
Güneşinle kavurdun,
Harman edip savurdun,
Beni benden ayırdın,
Yellere attın beni,
Yellerde seni gördüm,
Yellerden sana döndüm.
Bahar idim güz ettin,
Ateşlerden köz ettin,
En nihayet toz ettin,
Küllere attın beni,
Küllerde seni gördüm,
Küllerden sana döndüm.
Kuş dilini belletin,
Konuşturdun,dinlettin,
Saz göğsünde inlettin,
Tellere attın beni,
Tellerde seni gördüm,
Tellerden sana döndüm.
Perdeleri açarken,
Göz; perdesiz bakarken,
Yaralı’dan kaçarken,
Ellere attın beni,
Ellerde seni gördüm,
Ellerden sana döndüm.
30.11.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Her YANIMI KAPLADI
Gönlüme bir hâl oldu,
Karanlıklar patladı.
Ebed güneşi doğdu,
Asla geri batmadı.
Önce beni kınatan,
Sonra aşkla donatan,
Beni baştan yaratan,
Elden ele atmadı.
Perdeleri kaldırdı,
Aşkla,zevkle doldurdu,
Ağlatırken güldürdü,
Eza,cefa yapmadı.
Fenadan fenayım,
Dost yüze müptelayım,
Yaptı gönül sarayım,
Hiçbir ordu yıkmadı.
Bilmem oldu bildiğim,
Dirilişmiş öldüğüm,
Çözüldükçe kördüğüm,
Göz nadana bakmadı.
Abit oldum Mâbud’a,
Safa sürdüm kamuda,
Cennet buldum Tâmûda
Ateşlerde yakmadı.
Yaralıydım derinden,
Şifa buldum elinden,
Sardı altı yönümden,
Her yanımı kapladı.
19.11.1998……Miraç gecesi
Mustafa Yaralı
Gönlüme bir hâl oldu,
Karanlıklar patladı.
Ebed güneşi doğdu,
Asla geri batmadı.
Önce beni kınatan,
Sonra aşkla donatan,
Beni baştan yaratan,
Elden ele atmadı.
Perdeleri kaldırdı,
Aşkla,zevkle doldurdu,
Ağlatırken güldürdü,
Eza,cefa yapmadı.
Fenadan fenayım,
Dost yüze müptelayım,
Yaptı gönül sarayım,
Hiçbir ordu yıkmadı.
Bilmem oldu bildiğim,
Dirilişmiş öldüğüm,
Çözüldükçe kördüğüm,
Göz nadana bakmadı.
Abit oldum Mâbud’a,
Safa sürdüm kamuda,
Cennet buldum Tâmûda
Ateşlerde yakmadı.
Yaralıydım derinden,
Şifa buldum elinden,
Sardı altı yönümden,
Her yanımı kapladı.
19.11.1998……Miraç gecesi
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Herkes ALACAKLI BİR BEN BORÇLUYUM
Bozkırları Hürriyete sevdalanıp kavrulmuş,
Antep,Maraş,Kars,Ardahan,Erzurum'a borcum var.
Toprakları,Şehitlerin kanlarıyla yoğrulmuş,
Afyon,Uşak,Aydın,İzmir,Manisa'ya borcum var.
Dede torun,baba evlat,onlar öyle beşer ki!
Demişlerki 'herşey fedâ, HÜR' olalım yeterki'
Hanki çilem,hanki canım bedelini öderki?
Eskişehir,Dumlupınar,Sakarya'ya borcum var.
Borç diyorsam denk düşüyor sayısınca kumlarla,
Oysa ki ben benliğimi çevirmişim surlarla.
Heeey ALLAH'm fırsat verde ödeşeym onlarla,
Çanakkale.Gelibolu,İstanbul'a borcum var...!
10/02/2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
Heyhat OLMASIN
Hüzün yakışmıyor güzel yüzüne,
Kov gitsin elemden izler kalmasın.
Pırıl pırıl yanan âhû gözüne,
Damla damla akan yaşlar dolmasın.
Nedendir bu yaşta bu buruk sitem?
Hayata küsmene henüz çok erken.
Ufukta dört mevsim seni beklerken,
Henüz ilkbaharda gülün solmasın.
“Off”larda arama çıkış yolunu.
Kördüğümdür bulamazsın sonunu.
Mâsum bir tuzaktır gönül oyunu,
Sakın seni girdâbına almasın.
İçini boş yere gamla doldurma.
Zaman durmaz, her gün geçer aldırma.
Kalbini ölümsüz aşkla doldur da,
Geçmişe dönüp de heyhât olmasın.
05.08.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:24 PM
HiçKALDI
Tam altmış yıl yaşadım,elimde birhiç kaldı,
Ne bir arzum,emelim,nedebir sevinç kaldı.
Fikrim kadar yoruldu,ağırlaştı bedenim,
Görüntüye bakıpta,sanmayınki dinç kaldı
05.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:25 PM
Hüzün MENDİLİ
Eski günlerini arar sevgili,
Maziyi yeniden okuyor mu ne?
Gözyaşını siler hüzün mendili,
Geçmişi burnuna kokuyor mu ne?
Kötülük mü gördü gönül erinden?
Kalbimi kanattı hem de derinden.
Ruhsal ilgimizin ince yerinden,
Muhabbet bağları kopuyor mu ne?
Gözünün gördüğü şeylerde aklı.
En şeffaf anında bin gizem saklı.
Ben bilmem o bilir,belki de haklı,
Hayali nakışlar dokuyor mu ne?
Huzursuz oluyor neden,niçin’den.
Kurtulmak istiyor yanlış işinden.
Kılıcını çekmiş kının içinden,
Yaralı bağrına sokuyor mu ne?
24.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:25 PM
İç ÇEKTİĞİN OLDUMU?
İç ÇEKTİĞİN OLDUMU?
Hicrân ateşiyle,hasret dağına,
Dalıp dalıp iç çektiğin oldumu?
Sevda bahçesine,dostluk bağına,
Bakıp bakıp iç çektiğin oldumu?
Acılarla harmanlayıp zevkleri,
Hüzünle okuyup eski defteri,
Yüreğine derman diye dertleri,
Sarıp sarıp iç çektiğin oldumu?
Cehennem ederek,Cennet aşkını,
İçine aktmı,alev taşkını,
Baştan sona,sondan başa aklını,
Alıp alıp iç çektiğin odlumu?
Bir dem Ferhat gibi dağı delerek,
Bir dem Mecnun gibi çölde gezerek,
Bir dem Kerem gibi nâr’ ererek,
Yanıp yanıp iç çektiğin odlumu?
Kıyametin kopup,bir dost elinden,
Müjdeler bekleyip seher yelinden,
Ah ile inlerken,gönül telinden,
Çalıp çalıp iç çektiğin odlumu.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:25 PM
İçimde BİR PADİŞAH VAR
İçimde bir padişah var,
O ne derse O oluyor.
Ben O’na kul,O bana yâr,
O ne derse O oluyor.
Bana hayat bahşeden,
Mühür vurup nakşeden,
Âlemleri aşk eden,
O ne derse O oluyor.
Bir iş etmem kendimden,
Asla çıkmam emrinden,
Kapısında kulum ben,
O ne derse O oluyor.
Kullukta hicap etmem,
Baş eğer inat etmem,
Aksini murat etmem,
O ne derse O oluyor.
Yaşadığım Dünya’da,
Yaşanacak Ukbâ’da,
Mahkemeyi Kübrâ’da,
O ne derse O oluyor.
Bu devlet bu mülk onun,
Yolcu onun,yol onun,
“Ol” da payı yok kulun,
O ne derse O oluyor.
Evvelde ve ahirde,
Bâtında ve zâhirde,
Her tarafta,her yerde,
O ne derse O oluyor.
Yaralı; kul olalı,
“Kün” emrini duyalı,
Gönlüme taht kuralı,
O ne derse,O oluyor.
21.11.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:25 PM
İki KANAT TAKMIŞ NE CANLAR VARDIR
Sevgi kulda başlar,O Şah’a gider,
Aşkın sırlarını kaç-anlar vardır?
Nefisten dolanır ervâh’a gider,
İki kanat takmış ne canlar vardır.
Birin ikincisi,ikinin üçü,
Yakına getirir en uzak göçü,
İki seven kalbe yükleyip suçu,
Günah iftirası atanlar vardır.
İki kalpte yanan sevdalı ateş,
Halil’ce yanarsa onunkine eş,
Sakın o ateşten korkma ey kardeş,
Oradan perdeyi açanlar vardır.
Canım kaplarsa,bir güzel canı,
Gönlümde Allah’la olur her anı,
Burada kemâli eksik kalanı,
Cömertlik gösterip,tamamlar vardır.
Beşeri sevginin hakikatinde,
Beslenen aşkların tutkusu zinde,
Nerde aşık görsen onun izinde,
Giderek Allah’ı bulanlar vardır.
Nedir aramıza çekilen perde?
Sevgi kalpte amma sevgili nerde?
O Nurdan kaçarak karanlık yerde,
Ham sofuluk edip kalanlar vardır.
Yaralı gönlümün aşk yarasında,
Âlemin merkezi,tam şurasında,
O Yüce Allah’la kalp arasında,
Hiç bir şey olmayan zamanlar vardır.
22.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:25 PM
İki KANATLI GÖNÜL
Zanlara kapılpta,sanmaki boştur gönlüm,
Bana cefâ etsende,derdinle hoştur gönlüm,
Sen susmaya devam et,Bu hâlin melek gibi,
Sükûtunla demlendi,yine sarhoştur gönlüm.
Erciyesin bağrında, kim demiş yanmaz gönlüm,
Cehennemde yansada, aşkına kanmaz gönlüm,
Her tarafı delinmiş,kasnaksız elek gibi,
Ne yaptımsa faydasız,hâlâ uslanmaz gönül.
Sevdalanıp birine, bağlı kalmalı gönlüm,
Bu Dünya muradını gülden almalı gönlüm,
Birliğe ermek için,ikilik gerek gibi,
Kanatlanıp uçarak.vâsıl olmalı gönlüm
Gerçekte benim değil, O na aittir gönlüm,
Kesret de görünsede,illâ Vâhit’tir gönlüm,
Boşluk bahrinde yüzen sayısısz felek gibi,
Âlemleri kaplayan aşka,şâhit’tir gönlüm.
04.06,2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:25 PM
İlim ŞEHRİ
Kalkıp göç eyledik ilim şehrine,
Kapısında Ali erimiz bizim.
Ruhsat alıp vardık Tevhit ehline,
Tufan kopsa batmaz, gemimiz bizim.
Deryalar içinde gizli sedeften,
İnciler dermek de elimiz bizim.
Altın tepsilerde,billur kadehten,
Meyhaneyi aşktan,demimiz bizim,
Kesretten kurtulduk,dostla halvette,
Bir oldu gurupta her’imiz bizim.
O nurla kurtulduk bütün zulmetten,
Güneşten ziyade ferimiz bizim.
Zât’ı akdes tendir şer’i pâkımız,
Adaletle hüküm yerimiz bizim.
Zâtı mukâddesten gönül hâlimiz,
Aşkın gölgesinde yerimiz bizim.
Örtümüz beyazdır.örtümüz siyah,
Kâbe’den gül kokar evimiz bizim.
Hamd olsun erişti sâlah’la felâh,
Kalmadı hayrımız,şerrimiz bizim.
Hangi ipi tutsak Hakk’a götürür,
Düz olur her yerde eğrimiz bizim.
Gönül tahtımızda sultan oturur,
Hakikat âlemi seyrimiz bizim.
Yaralı bendeyim cansız,bedensiz,
Dosta kurban oldu canımız bizim,
Et,kemik içinde sinsiz,kefensiz,
Sırra seyran oldu devrimiz bizim.
30.12.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İnsan OLAN ANLAR BİZİ-1
Zan etme ki garip başım,
Hayvan olan anlar bizi,
Yine sanma ey sırdaşım,
Şeytan olan anlar bizi.
Can kafesi tenden bıkıp,
Ego denen “ben”i yıkıp,
Bir dost için yola çıkıp,
Virân olan anlar bizi.
Yusuf yüzlü, vâkur başlı,
Âhu gözlü,elif kaşlı,
Bağrı yanık, gözü yaşlı,
Nalân olan anlar bizi.
Bir yâr için Mecnun olup,
Leylâ derken,Mevlâ bulup,
İçi,dışı aşkla dolup,
Handân olan anlar bizi.
Kalbi çok saf,gerçek şâkir,
Her zerresi ehli Zâkir,
Hak yanında,yoksul,fakir,
Candan olan anlar bizi.
İyi günde,kötü günde,
Salih kulluk edip dinde,
Akıl,fikir,idrakinde,
İrfan olan anlar bizi.
Özü,sözü bir gelecek,
Gönlümüzde yer edecek,
Yaralıy’ı kim bilecek,
İnsan olan anlar bizi.
17.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İnsan OLAN ANLAR BİZİ-2
Sarp geçitte,dik yokuşta,
İhvan olan anlar bizi.
Ne haldeyiz yazda,kışta,
İnsan olan anlar bizi.
Sağımıza,solumuza,
Dostça girip kolumuza,
Bilinmedik yolumuza,
Burhan olan anlar bizi.
Kamil insan ise şayet,
Ehlullah’dır en nihayet,
Özü, sözü ayet ayet,
Kuran olan anlar bizi.
Kalbimizin kalayında,
Düğün dernek.balayında,
Gönül şehri sarayında,
Sultan olan anlar bizi.
Varlıktaki sırra eren,
Allah için alıp veren,
Hem sevilen,hem de seven,
Canan olan anlar bizi.
Bize bol bol ihsan edip,
Türlü türlü nimet verip,
Rahmetiyle cömert gelip,
Mennan olan anlar bizi.
Yaralıyım O sebepli,
Dermanına muhtaç dertli,
Kullarına merhametli,
Hannan olan anlar bizi.
18.06.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İNSANCA Yarış
Ne eksik,ne fazla,beni tam anla.
İyiyi, kötüyü,aşkla tamamla.
Oyalayıp durma bizi zamanla,
Gönül bağlarında şevkini göster.
Kimseyi incitip vermeden zarar.
Yaralar sarmadan, açma yaralar.
Bir garip,bir düşkün,bir yetime var;
Ona yiğitliği,merdini göster.
Eldeki fırsatlar ziyan olmadan.
Ahlâki değerin rengi solmadan.
Umut ver,güven ver,bıkıp yılmadan,
Cahile, cehalet derdini göster.
Eller göz dikerken, yurda yuvaya.
Kaldır ellerini,kaldır havaya.
Söylem değil, eylem gerek duaya,
Ne alıp sattıysan vergini göster.
Haydi boş durmadan bir şeyler yap da.
Aş ver,su ver,iş ver,cana can kat da.
Senliği, benliği temelden yıkta,
Bu halka, hakikat sergini göster.
Zâlime baş kaldır,mazlumla kaynaş.
Acıya ortak ol, çileyi paylaş.
Sözleri desteksiz atma da gardaş,
İnsan ol,insanlık fevkini göster.
Bildiğim tek yarış, insanca yarış.
Yaralıyım beni bilmeye çalış.
Çaylarda eğlenme, ırmağa karış,
Deryâya dalmanın keyfini göster.
18.07.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İnsanlık KRİZİ
Karanlık gölgenin sahnesindeyiz.
Adam gibi adam hasretindeyiz.
Cin mi,şeytan mı,insan mı neyiz?
Bu nasıl oyun ki zıtlıkta zıtlık,
Şu insan selinde insana kıtlık.
Bazen sarhoş olduk,bazen serseri.
Ne halde yaşadık yıllardan beri.
Üç adım ileri beş adım geri,
Sendeleyip gittiğimiz yetmez mi?
Bencillik,ihânet kavga bitmez mi?
Eyvâhlar da eyvâh,heyhât da heyhât!
Elimizden kaçan kaçıncı fırsat.
Önümüze duvar örülmüş kat kat,
Ne bu dünya geniş,ne bu gönül dar,
Her tarafta alev alev yangın var.
Bağlar kopuk kopuk uyumsuz çarklar.
Aynı gök kubbede ayrı ufuklar.
Üstümüze çökmüş kara bulutlar,
Korku yakın bize,umutlar uzak.
Nereye yönelsek orada tuzak.
İnsanla insafsız ilişkiler var.
Fikir ve eylemde çelişkiler var.
Türküler bir başka,saz başka çalar,
Maddede,mânada,dünde,bu günde,
Kargaşa var kavramların içinde.
Gönül cevherine ulaşılmadan.
Acılar sevinçler paylaşılmadan.
İnsanca yaşamak anlaşılmadan,
Hayvanca yarışlar üzüyor beni,
Gücümü tüketip eziyor beni.
12.03.1989
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İstanbul
İstanbl'un ufkundan yükselen minareler,
Yer yüzündünden smâya çağlayan şelâleler.
Seyrederken mehtâbın denizdeki raksını,
Engine çeker beni o gizemli hâleler.
200/istanbul
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İşte
Bana benden beni sormayın dostlar,
Yalnızlık sazları çalıyor işte!
İçimi tarifsiz bir sızı kaplar,
Yürek öylesine yanıyor işte!
Ufkumda özlemler,olsa da yer yer.
Çok az şeyler kaldı ilgiye değer.
Sonbahar mevsimi farklıymış meğer,
İnsan bu yanılıp kalıyor işte!
Yüzüm çizgi, saçım akla dolsa da.
Beden güçsüz, gönül yorgun olsa da.
Yıllar beni yerden yere vursa da,
Rûhum enginlere dalıyor işte!
Dostlar ne eski dost,ben ne eski ben.
En güzel duygular yok oldu birden.
Gözlerim uzağa dalıp giderken,
Sükût öylesine sarıyor işte!
Kuru davalarla avunmak niye?
Hüküm değişmezse savunmak niye?
Bahtıma bir güneş doğacak diye,
Umudum yarına kalıyor işte!
Gitti gelmez yıllar,gelir mi heyhât!
Neler dolmamış ki içimde kat kat.
Gerçekler gün gibi âşikar fakat,
Gönül olmazları arıyor işte!
Hüner bülbülde mi,bilmem gülde mi?
Muhabbet gönülde yada dilde mi?
Biz çileyi çekiyorsak elde mi,
Yaram öylesine kanıyor işte!
Ömür neşe dolsa yahut da çile.
Yaralım hâlimiz gelmiyor dile.
Hayatın içinden ağlaya güle,
Yolumuz mezara varıyor işt! 09.09.1990
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
İşte BU BENİM
Gönül yaylasında son yaz da bitti,
Karları eridi buzum kalmadı.
Kadrini bilmeden fırsatlar gitti,
Zamanı saymaya lüzum kalmadı.
Mevsimler mevsimsiz mevsime döndü,
Yılları tarihsiz tarihe gömdü.
Ateşler söndüren ateşim söndü,
Küllerin içinde közüm kalmadı.
Testi testi içtim acı ilaçtan.
Terk ettim davayı döndüm amaçtan.
Bir muhâlif rüzgar esti yamaçtan,
İzlerimi sildi, tozum kalmadı.
Kıl-ü kâle döndü dilde belâgat.
Kör kötürüm oldu cümle ibâdât.
Fenâyım, fenâdan ettim ferâgat,
Ayakta duracak özüm kalmadı.
Aptal oldum sarhoş sarhoş gezerim,
Kim ne derse desin iştu bu benim.
Aklımı mat etti bozuk düzenim,
Dünyada, ukbâda gözüm kalmadı.
Dostları küstürdü nefis zâlimi,
Her ne desem arz edemem halimi.
Bilmem ki hicâbım söze mâni mi?
Bir yüze bakacak yüzüm kalmadı.
Ne garip sevdâ ki, dertli belâlı.
Avcıya av oldu gönül maralı.
Kalbinden zülfikâr yedi Yaralı,
Ağrım, sızım, sazım, sözüm kalmadı.
7.08.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:26 PM
Kaçmak İSTEDİKÇE
Yüreğim yanıyor, yine mihnetten,
Kaçarken, mülevves lağıma düştüm.
Huzur bulamadı gönül, kasvetten,
Nefsi emmârenin ağına düştüm.
Nefes aldırmıyor bin türlü keder.
İçimdeki kurtlar yine mahveder.
İşlerim düzelmez, tersine gider,
Yine muhannetin bağına düştüm.
Dünyalı, dünyayı başıma yıktı.
Yerle gök birleşti, hışımla sıktı.
Düz değil yollarım,hep yokuş çıktı,
Geçit vermez derdin,dağına düştüm.
Soluduğum hava, zehir mi zehir.
Gözyaşım içimde çağlayan nehir.
Dert yaşım bin asır,fakat elli bir,
Ömrümün karanlık çağına düştüm.
Yaralı yaralı böyle edâdan.
İmdat bekliyorum hoş bir sedâdan.
Kaçmak istedikçe şerden, belâdan,
Patlamaya hazır, mayına düştüm.
03.07.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:27 PM
Kaderle KAVGAYA GİRİŞTEN VAZGEÇ
Ey gönül; ara,bul,kavuş O Nûra,
Karanlıkta gidiş gelişten vazgeç.
Ne kusur ararsan kendinde ara,
Elleri şikayet edişten vazgeç.
Nefsin özenmesin ite,çakala,
İnsan olmak için fırsat yakala,
Karışma yosmaya.saça,sakala,
Sakin ortamları gerişten vazgeç.
Boy ölçüşüp durma fareyle,fille,
Anlamaya çalış,sen seni,ille,
Sözünü kısa kes,uzatma dille,
Ârifin yanında bilişten vazgeç.
İçin yosun tutmuş,kokuşmuş kuyu,
Börtü böcek dolu,bulanık suyu,
Gayret et,çabala,ıslâh et huyu,
Dedim ki,dedi ki,demişten vazgeç.
Zamanın boş yere akıp gitmeden,
Ömür sermayesi henüz bitmeden,
Hüsrâna uğrayıp zarar etmeden,
Şeytan ile alış,verişten vazgeç.
Her işe başlarken sonunu gör de,
Âkıbeti seni sokmasın derde,
Doğru yerde, doğru kararlar ver de,
Kaderle kavgaya girişten vazgeç.
Ne zaman varırsan farkın farkına.
Hayatın akışı girer arkına,
Karşı koyup durma Hakk’ın çarkına,
İş işten geçmeden,bu işten vazgeç.
05.07.07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:27 PM
Kafeste YARALI KUŞ BIRAKMADI
Ne oldu gönlüme,gönlüm ne oldu,
İçimde dışımda hoş bırakmadı.
Farkına varmadan âlemler doldu,
Beni sığdıracak boş bırakmadı.
Arttıkça artıyor efkar dem be dem,
Devasız halimi kime arz edem,
Azatsız tutsağım, nereye gidem,
Derdiyle belasız baş bırakmadı.
Zülfünde perişan olduğum dilber,
Ben çile çektikçe zevk alıp güler,
Dünya nimetini önüme serer,
İçinde mihnetsiz aş bırakmadı.
Bağrıma saplandı bir paslı gama,
Ciğerim yanıyor kalp yama yama,
Kıyametler koptu duygu dünyama,
Başıma atmadık taş bırakmadı.
Yıkıldı şahlığım,kâşânem virân,
Döküldü yapraklar,mevsim de hâzân,
Sinemde yandıkça âteşi sûzan,
Kurunun içinde yaş bırakmadı.
Şeydâ bülbül gibi sarardım,soldum,
Kendimi güllerin har’ında buldum,
Bir aşkın elinde oyuncak oldum,
Bana eğlenecek iş bırakmadı.
Sabır neye karşı,nereye kadar,
Elbette her nefsin bir eceli var,
Bana mesken oldu isimsiz mezar,
Kafeste Yaralı kuş bırakmadı.
07.01.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:27 PM
Kâmil BEY--------4
Hem çoban ol,kurda kuzuyu yedir,
“Hem de kainatta eşsizim “dedir,
Doğruysan bu sözün ispatı nedir,
Dönme ilk sözünden, dur be Kâmil bey.
Nerden çıktı bu dâvânın aslı ne?
Yakıştı mı ehli Tevhit nesline,
Kanım aksa ak kağıdın üstüne,
Akar göz yaşlarım yur be Kâmil bey.
Hani efendilik,soylu asalet?
İnfazın yargısız,bumu adâlet?
Bizi karanlıkta koydun nihayet,
Artık sizin olsun,nur be Kâmil bey.
Gelinen noktada şaşırttın beni,
Kaptanım; sayende battı bu gemi,
Gerçi küp küp içtim elinden demi,
Şimdi kaynak daha gür be Kâmil bey.
Öyle gün gelir ki şahlar,melikler,
Yem olur kurtlara,etler,kemikler,
Şu kara topraklar,kara delikler,
Senide,beni de, yer be Kâmil bey.
Doğruyu arasan bunca iğnede,
Derin bir yaram var dertli sinede,
Yaralıdan duymamış ol yinede,
Ayrılık içime, kor be Kâmil bey
11.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:27 PM
Kâmil BEY-------3
Mayam Muhammedi,Halil dir soyum,
Katiyen olmadı ihânet huyum,
Allah’a açıktır şu gönül kuyum,
Nankörlük edene kör be Kâmil bey.
Birazda engin ol,hep göğe çıkma,
Harabat ehline tepeden bakma,
Eğer arif isen hiç gönül yıkma,
Elinden geldikçe ör be Kâmil bey.
Çile dostum olmuş dünde,bu günde,
Günahım,sevabım işte önümde,
Şayet sultan isen ilmi ledünde,
Beni destan etme,”şer” be Kâmil bey.
Muhannet gelince,muhabbet öldü,
Melekler ağladı,şeytanlar güldü,
Fitne yetmiş iki fırkaya böldü,
Kapat o defteri,dür be Kâmil bey.
Sizler hep sağ olun,ben zaten öldüm,
Ölümü kendimin içine gömdüm,
Vefasız her şeye sırtımı döndüm,
Vur nasıl vurursan,vur be Kâmil bey.
Yiyip içip eğlen,gün et gününü,
Dikeni bana ver,sen al gülünü,
Fakir fukaradan çevir yönünü,
Atını zengine sür be Kâmil bey.
“Aman efendimci” dalkavuk fertler,
Kıskançlık hissiyle yolunu bekler,
Kim bilir kimler mert,kimdir nâmertler?
Sen nasıl görürsen, gör be Kâmil bey.
11.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:27 PM
Kâmil BEY------2
Sence mâkbûl olan kurumu,yaş mı?
Önüne eğilen riyâkar baş mı?
Senin gönlün gönül,bizimki taş mı?
Nerde emin belde,“TÛR” be Kâmil bey?
Bilmem sen mi haklı,yada ben miyim?
Kalleş mi,nânkör mü,gerçek er miyim?
Gün gelir gül koklar,gül derer miyim?
İçime batıyor, hâr be Kâmil bey.
Kendi hüküm koyan kaçmaz hükmünden,
Dostlar bizâr olmaz,dostun yükünden,
Sende benim gibi çile küpünden,
İçemedin zehri-Mar be Kâmil bey.
Canımı yakarken bağrımdaki ok,
Onların sırtı pek,karınları tok,
İçimdeki ateş cehennemde yok,
Dışım soğuk soğuk, ter be Kâmil bey.
Yüreğim sevdalı,elimde nasır,
Sırtımdaki dağlar,dağları taşır,
Karanlık dünyama tam yarım asır,
Aramak mı suçum, “fer” be Kâmil bey?
Münkir ordusuyla âşığın şevki,
Zerrece azalmaz çoğalır belki,
Himmetin,ikramın,tâltifin ne ki?
Götür isteyene, ver be Kâmil bey.
Kapanır mı sandın,beni her söze,
Biz öze bakarız,elden ne bize,
Can veririm amma bastığım ize,
Nerde öylesine, er be Kâmil bey.
11.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kâmil BEY----1
Korkun yoksa casus neyine gerek,
Gel de beni bana, sor be Kâmil bey.
Nerde o duyarlı,o hassas yürek,
İncelik,nezâket,zor be Kâmil bey.
Keyfiyet senindir,âriflik buya,
Aslan payı sundun,dedikoduya,
Beni rüşvet diye verdin kadıya,
Ciğerime attın,nâr be Kâmil bey.
Neden yok,nerde yok,nasıl yok sana,
Ağzından bal akar,dilinden mânâ,
Her şey gayet güzel,çok hoştur amma,
Sözü ispat etmen, zor be Kâmil bey.
Mürşit diye ilân ettin kendini,
Tercihindir yalakanın zengini,
Parlak buldun kimi ihvan rengini,
Kimine bakışın, mor be Kâmil bey.
Övüldüğün yere postunu serdin,
Zengini şımarttın,fakiri yerdin,
Fitneyi uyardın,havayı gerdin,
Neden “doğru sözlü”, hor be Kâmil bey.
Tiyatroya döndü irfan meclisi,
Erliğini bozdu burda er kişi,
Niçin kuruttunuz gülü,nergisi,
Hani bülbül gibi, yâr be Kâmil bey.
Her söz yorulmadan size ulaştı,
Müzevir dillere yalan bulaştı,
Kavramların ipi nede dolaştı,
Çöz bu kör düğümü,sar be Kâmil bey.
11.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kamil İNSAN OLMAK İÇİN
Kâmil insan olmak için,
Tutunacak dal gerekli.
O, BİR dalı bulmak için,
Arayıcı, hâl gerekli.
Muhammed’i bu dergaha,
Vâsıl olan çıkmaz daha,
Gönül gibi pâdişaha,
Nefis gibi, kul gerekli.
Varına,var ekleyene,
Dost kahrını çekmeyene,
Aba hırka bekleyene,
Kor ateşten, şal gerekli.
Yerin göğün her katıda,
İnsan denen bu yapıda,
Pişmek için o kapıda,
Ölümüne, kal gerekli.
İlim,irfan mektebinde,
Aşıkların meşrebinde,
Ariflerin sohbetinde,
Arı,çiçek,bal gerekli.
Aşk şarabı içilince,
Benlik dağı geçilince,
Gel yurduna seçilince,
Edep,erkan,yol gerekli.
İki gözü BİR görmeye,
Aşk alana aşk vermeye,
Kahr’a,lûtf’a yüz sürmeye,
Sabır,şükür bol gerekli.
Yaralıyım; özü söze,
Bağlayalı döndüm köze,
Çiğlik haram olsun bize,
Yana yana,kül gerekli.
03.03.2006
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kandiller YANAR
Yeter ki istesin Zât-ı irâde,
Gönül sedâsında kandiller yanar.
Gökteki yıldızdan daha ziyâde,
Gönül semâsında kandiller yanar.
Ne mübârek; Recep,Şaban,Ramazan,
Hidâyet rehberi,Hazreti Kuran,
Muhâmmed’e biat edince insan,
Gönül cefasında kandiller yanar.
Rağbeti görenler,Berat ederken,
Namazda miraç’a doğru giderken,
Hakk’a ulaşıp da,Halka dönerken,
Gönül binâsında kandiller yanar.
İçinde Kadir’siz bin ay gördüğün,
Kuran’ın sırrına yapılan düğün,
İhlâsla,özenle,aşkla ördüğün,
Gönül serâsında kandiller yanar,
Yerle gök arası dolunca O nur,
Sıdk ile sabreden kemâlât bulur,
Müminlerin yüzü hep aydın olur,
Gönül simâsında kandiller yanar.
Güneş gibi yansız,O nurlu Kâbe,
Bir kalpte olunca; duru pâk,sâde,
Kul Hakk’ın elinden içince bâde,
Gönül fenâ’sında kandiller yanar.
Gel diyen; bu gece kendi gelince,
Âşık; Mâşuk’una vuslat edince,
Tarifi imkansız zevke erince,
Gönül bekâ’sında kandiller yanar.
Hak gelince bâtılların battığı,
Aklın idrak edip,özün tattığı,
Yaralı kalbimin secde yaptığı,
Gönül yarasında kandiller yanar.
03.01.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
KARACAOĞLAN’a
Bülbül gibi gel de şu gül dalıma,
Bin gönül dedim de bindiremedim.
Reyhan reyhan iliğime kanıma,
Sin gönül dedim de,sindiremedim.
Sevdasıyla yüreğimde arazım.
Günden güne kahrediyor marazım,
Canım yanar arşa çıkar avazım,
Sön gönül dedim de,söndüremedim.
Bir yel esti seher vakti buradan,
Gönül kuşum uçup gitti yuvadan,
Hüma gibi süzülürken havadan
İn gönül dedim de, indiremedim.
Aklım aldı ardı sıra götürdü,
Var ömrümü yok ederek bitirdi,
Gök yüzünde köpük köpük köpürdü
Din gönül dedim de, dindiremedim.
Aşıp gitti Kaf dağının ardına,
Mekan kurdu aşıkların burcuna,
Sultan oldu Ankaların yurduna
Dön gönül dedim de, döndüremedim.
Kendi gitti beni attı kenara.
Yaralıyım kul eyledi pazara.
Ölüyorum gel de beni mezara,
Göm gönül dedim de, gömdüremedim.
13.10.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kargaşa
İnsanla insafsız ilişkiler var,
Fikir ve eylemde çelişkiler var,
Türküler bir başka,saz başka çalar,
Kargaşa var,kavramların içinde.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kendi KENDİNE
Bir güzel üç aynadan,
Bakar kendi kendine.
Kırk mumu kırk odadan,
Yakar kendi kendine.
Billur gibi camlara,
Sır çekmemiş anlar’a,
Pazar kurmuş canlara,
Satar kendi kendine.
Suyu göklere taşır,
Döner yere ulaşır,
Irmak olup dolaşır,
Akar kendi kendine.
Mesken eder yüceyi,
Gündüz eder geceyi,
Yüzündeki peçeyi,
Açar kendi kendine.
İş işlemez gereksiz,
Sebebi yok sebepsiz,
Yeri göğü direksiz,
Tutar kendi kendine.
Gerçek kara sevdada,
Mecnun olur Leyla’da,
Kul’da kendi,Mevla’da,
Tapar kendi kendine.
Yaralım O’na doyma,
O çaldıkça sen oyna,
O her şeyi bir ayna,
Yapar kendi kendine.
MUSTAFA YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kendimi KAYBETTİM BULAMIYORUM
Kaçıyor elimden,bütün fırsatlar,
Zerresine sahip olamıyorum,
Arttıkça artıyor yine heyhatlar,
Bir türlü kendimle kalamıyorum.
Dünya bana kalmaz ölünce sağlar,
Üstelik üstüme yıkılır dağlar,
İncelip çürürken o sağlam bağlar,
Artık uç ucuna ulamıyorum,
Gönlüme mekan yok,dar gelir yurtlar,
İçimi kemirir kudurmuş kurtlar,
Çiçeksiz bahçemde diz boyu otlar,
Çakır dikenleri yolamıyorum,
Şu Dünya işine beni soktular,
Günah işlettirip suça baktılar,
Cennetten çıkartıp nâra attılar,
Ne yapsam NÛR ile dolamıyorum,
Başımı bir belâ sardım saralı,
Gönül deryasına daldım dalalı,
Ödlümü,kaldı mı nerde Yaralı?
Kendimi kaybettim bulamıyorum.
19.o5.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
KIıskanç
Kıskanç dağı devirir,
Sevgiyi gömmek için.
Aşkı kine çevirir,
Ateşten gömlek için.
Gül atarsa baş yarar.
İşi gücü hep zarar.
Kendince suçlu arar,
Kırdığı çömlek için.
Akıl versen akla tok.
Ukalalık daha çok.
İçinde bir çaba yok,
İnsanca görmek için.
Utanmayı kaldırır.
Altını hep çaldırır.
Kimi görse saldırır,
Belâyı örmek için.
Kendi çöplükte gezer.
Burnu bulutu çizer.
İftirâ yalan dizer,
Pis,murdar ölmek için.
Yaralı maya çaldı.
Kendi payını aldı.
Aşktan güzel ne kaldı,
Gönüle dönmek için.
18.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kim BANA KİMDİR?
Sefll Seimi'ye
Kimse bana canan olmaz, can olmaz,
Canımı cânân’a verdim vereli,
Muhabbet bağının gülleri solmaz,
Gönül bahçesine girdim gireli.
Bir ilim okudum harfsiz,rakamsız,
Rütbem erlik oldu,nâmsız nişansız,
Dilim lâle döndü,sessiz kelamsız,
Postumu dostuma serdim sereli.
Kayaları kırdım,dağları yardım,
Soyundum ben beni,ihram’â sardm,
Döndüm Beytûllah’tan,Ârif’e vardım,
Gülünden kokuyu derdim dereli.
Gönül ikliminde,mânâ özünden,
Bütün Âlemlerin,geçtim sözünden,
İkilik sevdimse,birlik yüzünden,
Kesrette Vahdeti gördüm göreli.
Zikri Hakikatten yediğim sille,
Kesti âlâkamı,unutla bille,
Gönlüm LÂ’dan geçti,İLLÂ’da ille,
Tevhit’in sırrına erdim ereli.
Kendini kendime yaptı Hâclegâh,
Her ne yana dönsem ora Kıblegâh,
Başımı koyduğum her yer secdegâh,
Yüzümü yüzüne sürdüm süreli.
Şeriât baş tâcım,târikat ahtım,
Hakikatim Hak’tır,Mârifet tahtım,
Günahtan sevaptan,kurtuldu bahtım,
Amel defterini dürdüm düreli.
03.ö3.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kim BİLİR
Anlasaydım suskunların dilinden,
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Ölü kalksa mezardaki yerinden,
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Şu harâbe duvar, şu yıkık çatı,
Susup durmasaydı böyle kaskatı.
Nice mahrem sırrı örten şu kapı,
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Şu patika yollar, dağlar, kayalar,
Irmaklar, denizler, serin yaylalar,
Sırları yırtılmış paslı aynalar;
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Uzaktan bakışan şu oğlan, şu kız
Bir güzel ağzında çiğnenen sakız.
Ateşler, topraklar,ay,güneş,yıldız;
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Ya şu kundaktaki küçücük bebe!
Neleri görecek, nelere gebe.
Şu ihtiyar kadın, şu yaşlı dede,
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Haber salsam koyunlara, kurtlara,
Gelin desem yaylım yaylım otlara.
Kulak versem mezardaki taşlara,
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
Dağılsa da âlemlerin sisleri,
Duyabilsem o duyulmaz sesleri.
Dile gelse yaralının hisleri,
Ne konuşur, ne söylerdi kim bilir.
09.06.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:28 PM
Kime NE?
Sevgilinin aşkı,düşmüş sineme,
O göz koyup,O bakarsa kime ne?
Kahrı,lütfü şiir olur yinede,
O okutur O yazarsa,kime ne?
Yakın iken uzak etse arayı,
Virân olsa,gönül yurdu sarayı,
Tahrip etse,kalbimdeki yarayı,
O kanatır,O sararsa kime ne?
Sitem etse,darılsa da,küsse de,
Yüreğimde tayfun olup esse de,
Yüz çevirmez, selâmını kesse de,
O arayıp, O sorarsa kime ne?
Boşa gitse dualarım,emeğim,
Sevdasından, parçalansa yüreğim,
Yalvar, yakar reddedilse dileğim,
O çevirir,O ararsa kime ne?
Dilimle,gönlümle,şiirle sazla,
Kulluk dahilinde niyazla,nazla,
An olur nâfile, an olur farzla,
O dolanıp,O sararsa kime ne?
Gün oldu fırsatlar elimden kaçtı,
Gün oldu göz yaşım sel gibi taştı,
Öyle sır verdi ki,iradem şaştı,
O açarsa,O kaparsa kime ne?
Adem gibi Cennetinden kovsa da,
Destan etse,cümle Âlem duysa da,
Layık görüp cehenneme koysa da,
O ateşler,O yakarsa kime ne?
Acı tatlı,yaşattığı ömrümü,
Yetmez mi ki,sadece o gördü mü?
Kendi için şu Yaralı gönlümü,
O yaparsa,O yıkarsa kime ne?
27.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Kimler NEREDE KUL?
Bilinmek için mi bunca renklilik?
Kimisi güllerde,kimi hâr da kul.
Zıtlıklar içinde ne bu ikilik?
Kimi genişlikte,kimi dar da kul.
Her nereye baksam Hakkın sergisi,
Her şeye işlenmiş Onun sevgisi,
Eseri ortada gizli kendisi,
Kimi yuvasına,kimi yurda kul.
Testiler sâkiye,kadehler dem’e,
Şaraplar dudağa,Erenler cem’e,
Meydan küheylana,küheylan geme,
Kimisi şenlik de,kimi zârda kul.
Bir yanda inkar var,bir yanda “Beli”
Zengini fakiri,deliyle veli,
Hayır-şer içinde şu insan seli,
Kimisi aslana,kimi kurda kul.
Cahiller cehline,arifler Hakka,
Abit ibadete,aşıklar aşka,
Bitkiyle. hayvanın işleri başka,
Kimisi ağ yarda,kimi yarda kul.
Ferhat’lar Şirin’e,Mecnun Leyla’ya,
Kimisi belaya,kimi Mevlâ’ya,
Kimileri “L” ya,kimi “İLLA” ya,
Kimisi yokluk ta,kimi var da kul.
Muhammed her yerde,Halil yanışta,
Yunus bir balıkta,İsa barış da,
Nuh tufanda,Eyüp derde dalışta,
Kimisi miraçta kimi “tur”da kul.
Padişah olmazsa,kulluk da olmaz,
Bu bir gönül işi, akıllar almaz,
Yaralım ölürsen kulluk da kalmaz,
Kimi sahnelerde,kimi sır da kul
30.09.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Kubbeler BOMBOŞ
Bir varmış,bir yokmuş,canlar,cisimler.
İbretle bakınca,bak neler bomboş.
Bir an gibi geçer yıllar,mevsimler,
Zerreler,nüveler,habbeler bomboş.
Bir damla etmeyen varlık selinde,
Oynayanlar O’nun Kudret elinde,
Tevhit ilmi ile,ledün dilinde,
Mânâyı bulana maddeler bomboş.
Her yana gövdenin gölgesi vurmuş,
Hâkikati Hak’mış,Hak ise Nur’muş,
Rüzgar ses vermiyor,dalgalar durmuş,
Deryalar,ırmaklar,katreler bomboş.
Bir yer var yer değil,mekânsız mekân,
Beklide doğrusu,vatansız vatan,
Bir Pazar kurulmuş,alandır satan,
Şehirler,çarşılar,caddeler bomboş.
Bir âlem ki sonu yok,uçsuz.bucaksız,
Kâinat yolcusuz,yollar duraksız,
Bir ilim okunur harfsiz,vâraksız,
Okullar,sıralar,râhleler bomboş.
Nerde peygamberler,nerde veliler?
Nerede erenler,kırklar,yediler?
Bana; “Bu bir sırdır,sen sus” dediler,
Koskoca evren’de,kubbeler bomboş.
Ne tarafa dönsek boşluk denizi,
Yoklukta yüzüyor varlık gemisi,
Bu garip Yaralı “hiçlik” delisi,
Kulisler,perdeler,sahneler bomboş.
12.01.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Lüzmsuz SOHBETTEN,SÖZDEN UZAK DUR
Hakikat yolunu bulayım dersen,
Delilsiz gidilen izden uzak dur.
Nerde bilmediğin yabancı görsen,
Gereksiz sohbetten,sözden uzak dur.
Her meclise girip,boşa eğlenme,
Sözü pişirmeden,sakın söylenme,
Her havaya girip,oynayıp dönme,
Derdini çalmayan sazdan uzak dur.
Ne dün geçip gştti,nede yarın var,
Ömür bir nefeslik,sanmaki uzar,
Âleme ibretle kılarsan nazar,
Biçimden,şekilden,tarzdan uzak dur.
Şu fani bedeni yer alır,yer yer,
Can Allahtan geldi,Allah’a gider,
Kalp gözünü açıp,görmektir hüner,
Baştaki kulaktan,gözden uzak dur.
İnsanı incele,inceden ince,
O can cevherini,örtendir ten ce,
Bu sırrı çüzeyim diyorsan,bence;
Cilveden,işveden,nazdan uzak dur.
Yaratanın nûru,güzele vurur,
Gizlemez kendini,karşında durur,
Anlayıp görenler,Ârifan olur,
Bu aşka ermeyen özden uzak dur.
Yaralı gönlümüz,yâr ile hoştor,
Haydi oyalanma,visâle koştur,
Sevgisiz şu dünya,hayaldir,boştur,
Geçici neş’eden,hâzdan uzak dur.
02.04.1996
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Masal
“Bir varmış/ bir yokmuş”
Masallar böyle başlardı çocukluğumda.
Gaz lambası altında,
Soğuk ve uzun kış *******i
Masal anlatsın diye uyutmazdık
İhtiyar nineleri...
Tozpembe hayaller kurardık!
Dekorlara renk verir/
Kaf dağına yüklenir/
Çocuksu duygularla süslerdik sahneleri...
Gözlerimiz uykuya dalmadan/
Belki yüz,
Belki bin kez açar kapatırdık
Simsiyah *******de
Kırmızı perdeleri...
Krallar- kraliçeler/
Prensler- prensesler/
Büyücü- sihirbazlar/
Kara cadılar,
Belli belirsiz yüzlerdi
Çizdiğimiz resimler....
Onların adı vardı, onlar yoktu sahnede...
Cinler- periler- insanlar/
Hayalin gölgesinde uzayıp giden masallar...
Hangi fikir mutfağının
Sofrası- artığı- çöpü!
İnsanlar ne kadar iyi/
İnsanlar ne kadar kötü....
Masallarla büyüdü/ yaşadım resim resim.
55x4=220 mevsim
“Bir varmış bir yokmuş” diye diye
Yorarak çeneleri
Uzayıp giden bir hayalin gölgesinde
Devirdik seneleri....
Orada bir şey vardı/
Orada bir şey yok... Şimdi
Beynimdeki fırtınalar dindi/
Gölge gövdeye bindi.
Gerçekler; gerçekten gerçekmiş meğer!
Gerçek gerçeğe sindi..!
05.02.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Masumane ARZU
Çıkıp mesken etsem karlı dağları,
İzimi sürüp de gelen olmasa.
Bağrımı buz etse deli rüzgarı,
Aklımı, fikrimi çelen olmasa.
Saklansam karanlık *******ine.
Yaslansam en kuytu köşelerine.
Türküler söylesem yücelerine,
Sesime karşılık veren olmasa.
Ayağımda çarık elimde âsâ.
Heybem omuzumda içinde tasa.
Kara bulutlarla verip baş başa,
Akan göz yaşımı silen olmasa.
Kuşlar uçmaz,kervan geçmez yerlerde,
Rastlamasam ne nâmerde,ne merde.
Unutulup, anılmasam dillerde,
Adımı, sanımı; bilen olmasa.
Dağı taşı, çiçekleri söyletsem.
Şu gönlümü hayvanlarla eğletsem.
Yayla beni, ben yaylamı seyretsem,
Aramızı açıp giren olmasa.
10.04.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Mat OLDUM
Hâr’ına düştüm,
Nârı’nda piştim,
Ben O’nu bildim,
Kendimden geçtim.
Yurdum yuvam yok,
Gayri dâvâm yok,
Aslımı buldum,
Kinim,kavgam yok.
Engine daldım,
Hayrette kaldım,
Gülleri derdim,
Kokular aldım.
Şems’i Mâh’ın da,
Şahlar Şah’ında,
Hep fena oldum,
Secde gahında.
Öldüm,uyandım,
O’na dayandım,
Rengini gördüm,
Aşkla boyandım.
Her günüm dertti,
Ağrısı sertti,
Devaya erdim,
Aklı mat etti.
Öncesi cefa,
Sonrası safa,
Yaralı geldim,
“Al” dedi “şifa”
11.04.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Maziye ÖZLEM
Andıkça içime hasreti dolan,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Derin bir mâzinin ufkunda kalan,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Belleğimde ilk manzara köyümüz.
Ateş, hava, toprak, billur suyumuz.
Burada can oldu şu beş duyumuz,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Çocukça duygular ne tatlı anı.
Taptaze baharın en mutlu yanı.
Nerede o günler, o demler hani?
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Bir canlılık vardı güzel köyümde.
Bostanda, tarlada, harman yerinde.
Ne izler bırakmış bakın derinde,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Pınarın başında sıra söğütler,
Hatırlı olurdu çobanlar itler.
Uyku uyutmazdı pireler bitler,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Yaylakadan serin rüzgar eserdi.
Lâle beli geçitleri keserdi.
İki kaş’ı ufukları delerdi,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Ne sıcak olurdu ahır sekisi.
Tandır dumanları, teslik kokusu.
Minicik kalplerde sevdâ dokusu,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Hedikler kaynardı, seten dönerdi.
Kızlar tokmak sallar soku döğerdi.
Koyunlar, kuzular aşkla melerdi,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Bir şeyler arardık tren yolundan,
Kimimiz sağından, kimi solundan.
Gönlü boş dönmezdik umut turundan,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Nerede büyülü kaval sesleri?
Nerede dağların eşsiz süsleri?
Nerede çocuğun renkli düşleri,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
Uzaklarda kalıp görünmez olan,
Ne yapsak, oraya dönülmez olan.
Yaralı gönlümden silinmez olan,
Hey gidi çocukluk yıllarım hey hey!
05.07.1980
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Muhabbet
Can adımız Yunus olsun,
Adımızı bilmesinler.
Her yanımız aşkla dolsun,
Aramıza girmesinler.
Şu gönlümün ak gelini,
Yâd ellerden çek elini.
Ağzını yum tut dilini,
Sırrımıza ermesinler.
Hissederek duya duya,
Sevip durur gönül bu ya.
İsteyenin olsun dünya,
Bize bir çöp vermesinler.
Gökte olsun düğünümüz,
Bayram olsun her günümüz.
Zehir olsa öğünümüz,
Sevmeyenler yemesinler.
Bir beyazda bir karada,
Hem orada hem burada.
Erer isek biz murada,
Baş gözüyle görmesinler.
Masal değil hakikatız,
Kabuk kabuk kat be katız.
Kaf’tan kaf’a koşan at’ız,
Alay edip yermesinler.
Taptuk’a derviş olalı,
Balım sultanı bulalı.
Sen yaralı,ben yaralı,
Yaramıza değmesinler.
26.05.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Muhannet YÜKÜ
MUHANNET YÜKÜ
Öyle bir belâki,muhannet ykü,
Bıraksam olmuyor,tutsam olmuyor.
Her lokma ekmeği zıkkımın kökü,
Tükürsem olmuyor,yutsam olmuyor.
Muhannet kendini,satar ağıra,
İşi sürer yokuşlara,bayıra,
Halden anlamayan köre,sağıra,
Konuşsam olmuyor,sussam olmuyor.
Muhannet bezinden,zillet biçeni,
Mihenge vurmadan adam seçeni,
Hâlime bakıpta gülüp geçeni,
Yazmasam olmuyor,yazsam olmuyor.
Zift zift boyarlarken umut yazımı,
Hiç kimse sormadı,gönül râzîmı,
Bu yüzden bir ömür,yanan ağzımı,
Kapatsam olmuyor,açsam olmuyor.
Taşımız sağlammış,sabırdan yana,
Şükür ki alıştık kedere gâma,
Gönül hazinemiz zengindir ama,
Savursam olmuyor,saçsam olmuyor.
10.05.1994
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Nazlı
Yıldızla süslenmiş bütün gök yüzü,
Ufukta doğuyor ay nazlı nazlı.
Büyüsü sararken kuytuyu düzü,
Salınıp geliyor yar nazlı nazlı.
Günün yorgunluğu günle kayboldu.
Ruhuma gecenin huzuru doldu.
Gel otur yanıma sarmaşık boylu,
Ay gibi gecemi sar nazlı nazlı.
Yapraklar oynaşır, rüzgar serince.
Her yerde ahenk var, her şey gönlümce.
Ay dolanıp batma vakti gelince,
Senden ayrılması zor nazlı nazlı.
1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:29 PM
Ne FARKI VARKİ...
Ne fark eder uzaklara gitsem de.
Ateş yüreğimde, çile ensemde.
Gurbeti vatana tercih etsem de,
Kaçamam kendimden,ben yine benim.
Gölgem gibi sanki bahtım, kaderim.
Değişen ne var ki; sadece mekân.
Gün yine boğucu, kasvetli akşam.
Her taraf bulanık ne yana baksam,
Yer demir, gök bakır, kaskatı dünya.
Maddenin içinde kaybolmuş mâna.
Meçhullerle dolu her yeni sapak.
Yollar ya sarp yokuş, ya çıkmaz sokak.
Gün batmak üzere menzil çok uzak,
Muhannet vâdisi geçit vermiyor.
Kalleştir havası sert sert esiyor.
Umutla çaldığım bütün kapılar,
Tokat gibi suratımda şakılar.
İnsan değil sanki taştan yapılar,
Kim bilir belki de taştan da serttir.
Ölüler diriden daha da merttir.
Hep aynı çırpınış,hep aynı kafes.
Acılar içine sıkışmış heves.
İçimde boğuşur çığlık çığlık ses.
Bir ses ki o sese kulaklar sağır,
Hissedip duymanın bedeli ağır.
Mahpushâne sanki şu sonsuz âlem.
Et kemik içinde tutsaktır gâyem.
Beni hiç kimseler anlamaz mâdem,
Ey sahte büyücü bahtımdan el çek.
Sar beni hakikat, sev beni gerçek.
11.01.1989
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Ne GÜZEL ŞEY
Şu âleme bakmak değil,
Görebilmek ne güzel şey.
Bir gönülü yıkmak değil,
Örebilmek ne güzel şey.
Okuruna yazarına,
Sevdâ takıp nazarına.
Mülkü dostlar pazarına,
Serebilmek ne güzel şey.
El uzatıp sefillere,
Şefkat sevgi vere vere.
Hele dertli gönüllere,
Girebilmek ne güzel şey.
Zengin fakir ayırmadan,
Taraf tutup kayırmadan.
Hiç kimseye duyurmadan,
Verebilmek ne güzel şey.
Kandil asıp *******e,
Hep birlikte yücelere.
Mânâ yüklü hecelere,
Erebilmek ne güzel şey.
Yaralı’nın yarasını,
Yüzündeki karasını.
Ağlatmadan anasını,
Sarabilmek ne güzel şey.
12.04.1989
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Neden OLMASIN
Zor işler kolay,
Bayramlık olay.
Gönüller saray,
Neden olmasın?
Yer yüzü mâbet,
Sonsuza dâvet.
Aşk bir ibâdet,
Neden olmasın?
Her nefes müjde,
Her anda vecd’le.
Yâr sana secde,
Neden olmasın?
Çile,dert,zahmet,
Hepside RAHMET,
Çoklukta vahdet,
Neden olmasın?
Savaşsız barış,
İnsanca yarış.
Cennete varış,
Neden olmasın?
Duygular zârif,
Meyhâne mârif.
Her insan ârif,
Neden olmasın?
Yaralı dili,
Demişse “belî”
Her insan veli,
Neden olmasın?
08.06.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Nerdesin USTA
Bulutlu başımda heran bir şimşek,
Çakarken nerdeydin,nerdeydin usta.
Çile urganını boynuma,felek,
Takarken nerdeydin,nerdeydin usta.
Oyuk oyuk yiv dolarken yüzüme,
Hazan geldi,hüzün vurdu gözüme,
Aynalar küs gibi solgun yüzüme,
Bakarken nerdeydin,nerdeydin usta.
Herkes ters düşerken benim tarzıma,
Kimse inanmadı hali arzıma,
Muhalif ne varsa sözü ağzıma,
Tıkarken nerdeydin,nerdeydin usta.
Balyozlar indirip sabır taşıma,
KAHIR,kahır yükler yorgun başıma,
Dünya mihnetini garip başıma,
Yıkarken nerdeydin,nerdeydin usta.
Şu yaşam kavgası,mihnet güreşi,
Ayrılık azabı,hasret güneşi,
Gönül dağlarının sevda ateşi,
Yakarken nerdeydin,nerdeydin usta.
İçime acılar,başıma taşlar,
Biri biterbitmez diğeri başlar,
Şelale misali gözümden yaşlar,
Akarken nerdeydin,nerdeydin usta.
Lutfedip gelmedin birgün beriye,
Kaçmak revamıdır öyle geriye,
Soyadım yaralı,adım deliye,
Çıkarken nerdeydin,nerdeydin usta.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Nerede YANILDIK
Nerede yanlışlık,ârıza,hatâ;
Nerede aldandık nerde yanıldık?
Rengimiz belirsiz renk kata kata,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Hangi el vurduysa pek çetin vurdu.
Millet sokaklarda üretim durdu.
Bir yangın yerine çevirdi yurdu,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Biri çıkıp desin işte biz buyuz.
Öteki,beriki,yahut da şuyuz.
Ya bir asalağız,yada bir uyuz,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Sebepli sebepsiz, illâki kavga.
Kısır çekişmeden kime ne fayda.
Ne tohum verimli,ne toprak tavda,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Öyle bir kavga ki ilk çağdan kalmış.
Her gücü yetenden bir delik almış.
Doktor mu kusurlu,teşhis mi yanlış,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Yalan söylemedik kimse kalmadı.
Bir insan gösterin bak şu çalmadı.
Bir biz anlamadık,herkes anladı,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Metazori ile dayat ha dayat.
Suni teneffüsle bitkisel hayat.
Reçete rast gele ilaçlar bayat,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
Bıçaklar kemiğe keskin varalı.
Kimi görsem bir tarafı yaralı.
Ya deliye dönmüş,yada sâralı,
Nerede aldandık,nerde yanıldık?
31.03.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Neyleyim
Dost aradım şöyle kendi gönlümce,
Yüze gülüp, yağlayanı neyleyim.
İklim kurak geçti bütün ömrümce,
Yağmur gibi yağmayanı neyleyim.
İyiliği başa kakıp gülerken,
Çelme atıp düşürmesi hünerken.
Devleşerek omuzuma binerken,
Yüreğime sığmayanı neyleyim.
Zor günümde eller gibi kaçarak.
Sırlarımı ulu orta saçarak.
Ayıbımı örttüm diye açarak,
Her fırsatta paylayanı neyleyim.
Aramızdan muhabbeti kaldırıp,
Düşman gibi acımasız saldırıp.
Gide gele lâf atarak saldırıp,
Ateş gibi çağlayanı neyleyim.
Şu kalbimi inciterek, kırarak,
Mihnet ile yokuş yokuş yorarak.
Ayağıma prangalar vurarak,
Kollarımdan bağlayanı neyleyim.
Bu dünyada yoksulların yeri ne?
Sözü geçmez avradına erine.
Kezzap döküp gözlerimin ferine,
Ciğerimi dağlayanı neyleyim.
Dostlarımız sürdü yüce divana,
Yaralı’yım hükmüm geçmez vicdana.
Sağlığında hor görülen insana,
Ölümünde ağlayanı neyleyim.
26.06.1997
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Niyaz
Niyaz
Kadir Mevla’m,Yüce Rabbim,Allahı’m,
Ya zan verme,ya izân’ı bile ver.
Elindedir selâmetim felâh’ım,
Ya din verme,ya imanı bile ver.
Şu dünya’ya isteğimle gelmedim,
Ya yol verme,ya burhan’ı bile ver.
Neler olur,neler biter,bilemem,
Ya aşk verme,ya irfanı bile ver.
Kah’ı hayra,kah ı şerre düşürdün,
Ya suç verme,ya gûfranı bile ver,
Yüreğimi ateşlerde pişirdin,
Ya nâr verme,ya bayrâmı bile ver.
İklim kurak,sanki çör-çöp gibiyim,
Ya çöl verme,ya bârânı bile ver.
Perdelenmiş bakar-körün biriyim,
Ya göz verme,ya seyranı bile ver.
Eyyy Allah’m senin lütfün geniştir,
Ya fark verme,ya vicdanı bile ver.
“L”dan geçir,”İLLALLH’A” eriştir,
Ya at verme,ya meydanı bile ver.
Cefalarla vuslatını uzatma,
Ya can verme,ya cânân’ı bile ver,
Yaralıyım,beni böyle bırakma,
Ya dert verme,ya dermanı bile ver.
15.01.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
O Nurla NURLANIR DORUKLARIMIZ
Gözbebeklerimize hüzün çökünce,
Derya deniz olur bulutlarımız.
Dâvetsiz belâlar başı çekince,
Korkumuzu örter umutlarımız.
Mecnun’un sevdiği,bir kara Leylâ,
Ne murat etmişse kim bilir,Mevlâ,
İnsanın kalbine düşünce sevdâ,
Evrende kaybolur hudutlarımız.
Her insan kaderle birlikte yaşar,
Tümsekte yıkılır,dağları aşar,
İçimizde “Benler” iç içe Yaşar,
Soyutları saklar somutlarımız.
Görkemli yalıda,köşkte,sarayda,
Şayet kararırsa güneş de,ay da,
Dünya Cennet olsa kime ne fayda,
Cehenneme döner konutlarımız.
Sevenler sevgiyi sevgiyle tanır,
Aşklar unutulmaz O baki kalır,
Gönül lezzetini acıdan alır,
Baldan tatlı olur koruklarımız.
Takip edemedim öndeki izi,
Çözemedim gitti “ben” deki gizi
Neden dar geliyor,sıkıyor bizi,
Hâyalin vardığı ufuklarımız.
Yaralıyım beni kimse sevmezde,
Eyvallah da etmez,boyun eğmezde,
Başım alçaklarda,göğe değmezde,
O Nurla nurlanır doruklarımız.
07.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Oldumu
Sisli ufuklara,hasret dağına,
Dalıp dalıp iç çektiğin oldumu.?
Umudu soluna,aşkı sağına,
Alıp alıp iç çektiğin oldumu.?
Niyaza döndürüp eski hazzını,
Hicran ateşiyle yakıp nazını,
Kuytu köşelerde gönül sazını,
Çalıp çalıp iç çektiğin oldumu.?
Acılarla harmanlayıp zsvkleri,
Sitemlerle karalayıp defteri,
Üstüstüne yumak yumak dertleri,
Sarıp sarıp iç çektiğin oldumu.?
Yüreğini kaptırıpta efkara,
Umudunu çark ettirip tekrara,
Çığlık çığlık feryadını ruzgara,
Salıp salıp iç çektiğin oldumu.?
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:30 PM
Onun KEYFİNCE
Sevdiğim, muhabbet duyduğu zaman,
Her seher, yeni bir yelden konuşur.
Başım bulutlarla dolduğu zaman,
Yağmurla ıslatır,selden konuşur.
Bilmeceye döner her bir kelamı,
Şaşkına çevirip,derki; fenamı?
Beni çıldırtmak mı,nedir merâmı?
İçimde yaşarken el den konuşur.
Sanki kendi derdi bana az gibi,
Baharı kış etti,kışı yaz gibi.
Gamzeleri mızrap,zülfü saz gibi,
Yüzünü perdeler telden konuşur.
Umutla korkuyu kalbime sokar,
Misk’i amber olup burnumda kokar,
Kulağımdan duyar,gözümden bakar,
Kuş dili denilen dilden konuşur.
İmdat istesem de dönmez,çağrıma,
Şöyle gülüp geçer ah’ım zârıma,
Nice Gülşenleri saplar bağrıma,
Dikeni bırakıp gülden konuşur.
Derdi ben çekerim ona ne gam ki?
Beni şaşırtmaktan zevk alır sanki,
Şu beden yurdunda,O öyle canki,
Deryalar gezdirip,çölden konuşur.
Gerçi çok cömerttir sevgiden yana,
Velâkin her sözü kast eder cana,
Şu koca dünyayı dar edip bana,
Yaşatmak dururken,öl den konuşur.
Yaralıyı, deli divâne eden,
Bilemem bu tavrın hikmeti neden,
Nokta koydum diye,başlarken ve…den,
Ateşlere atıp külden konuşur.
02/02/07
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Onurla BEZENMİŞ AŞKININ RENGİ
Aşkla yoğrulmuşsun,aşk için varsın,
İçindeki ateş aşkın tâ kendi.
Cefakar,çileli,vefalı yâr’sın,
Onurla bezenmiş aşkının rengi.
İnsanlar bir yana,kader bir yana,
En güzel çağların,dönmüş hüsrana,
Bu kadar çileye,bunca figâna,
O yorgun bedenin nasıl direndi?
Yüreğinde sanki kırk parça yama,
her biri düşürmüş kedere,gama,
Beşeri aşkların can yakmış amma,
İlahi aşkların bulunmaz dengi.
Boşa gitmemeli,çektiğin eyvah,
Hakk’a ulaşmalı her bir güzergâh,
Dualar edelim Hazreti Allah,
Gözetip kollayan yâr olsun kendi.
Gönül dağlarının Âhû mârâlı,
Şifa bul Allah’tan Kalma yaralı,
Zamâne aşkları sanal olalı,
Soylu sevdaların soyu tükendi
05.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Öfkeyle
Şu cep faresini kırdım öfkeyle,
Yalanlara alet olmasın diye.
Yerden yere çaldım, ezdim ökçeyle,
Alanlara alet olmasın diye.
Bundan sonra yükleyemez cefâyı.
Tek taraflı sürdüremez safâyı.
Hayırsız güzelden sahte vefâyı,
Umanlara alet olmasın diye.
Hiç kimse aşktaki, kurudun yaştan,
Gönül bahçesinde, topraktan taştan.
Karşılık vermeden aklını baştan,
Alanlara alet olmasın diye.
Bir gece yarısı derin uykumu.
Beşinci mevsimde hayal ufkumu.
En güzel hislerle içli duygumu,
Çalanlara alet olmasın diye.
Yerlerde sürünüp b… batsada,
Çöpçüler süpürüp çöpe atsa da.
Geçtiğim yollardan benden arkada,
Kalanlara alet olmasın diye.
18.07.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Öldüre bilseydin
bir dosta cevap
Sitemler attığın yorgun yüzümü,
Güldüre bilseydin,bende gülerdim.
Kalbimde açtığın sevda izini,
Sildire bilseydin, bende silerdim.
Ufkumuzdan doğan ay'ı,güneş'i,
Döndüre bilseydin,bende dönerdim.
İlâhi vecd ile yanan ateşi,
Söndüre bilseydin bende sönerdim.
Her şeyine ayna edip gönlümü,
Doldura bilseydin,bende dolardım.
Beş mevsimde yedi veren gülümü,
Soldura bilseydin,bende solardım.
Gönül dallarına gönül kuşumu,
kondura bılseydin,bende konardım.
Sevin diye saçlarmı.başımı,
Yoldura bilseydin,bende yolardım.
Her doğruyu benim gibi şaşkından,
Gördüre bilseydin,bende görürdüm.
Kerem gibi yana yana aşkından,
Öldüre bilsydin,bende ölürdüm...
'SEVENLERE SELAM OLSUN'
06/02/2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Ömrümüz KIŞA DÖNDÜ
Bir göz açıp kapattık,
Ömrümüz kışa döndü.
Nasıl bir derde çattık,
İçimiz dışa döndü.
İlkbahar gülü soldu,
Son bahar hüzün doldu,
Hayatım alt üst oldu,
Ayağım başa döndü.
Bağban bağımı söktü,
Çile belimi büktü,
Gökler üstüme çöktü,
Çarkımız boşa döndü.
Umutların bulut’u,
Çoktan aştı hududu,
Göz yaşlarım kurudu,
Yüreğim taşa döndü.
Ne edna’yım ne âla,
Neyim ki bilmem hâlâ,
Aşk soframda dert,belâ,
Ekmeğe aşa döndü.
Künde üstüne künde,
Hâl mi bıraktı bende,
Yıkıldım yedi günde,
Varlığım tuşa döndü.
Gönül bir yâr seveli,
Ellerden el çekeli,
Yâr yarama değeli
Yaralı kuşa döndü.
17.01.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Önce İNSAN OLALIM
Benlik dağını yıkıp,
Gönül dağına çıkıp,
Şeytana kurşun sıkıp,
Silahları kıralım,
Önce İNSAN olalım.
Delil edip irfanı,
Kucaklayıp her canı,
Bilmiyorsak insanı,
Bir bilene soralım,
Önce İNSAN olalım.
Ağ yari,yar bilerek,,
Düşmanı dost ederek,
Karşılıksız severek,
Gönllere dalalım,
Önce İNSAN olalım.
Sevgiyi harman edip,
Dertlere derman edıp,
Bir ulu ferman edip,
İşi kolay kılalım,
Önce İNSAN olalım.
Güzellikler yarşsın,
Küs olanlar barışsın,
Can suları karışsın,
Testileri kıralım,
Önce İNSAN olalım.
Sermayemiz bitmeden,
Ömür yele gitmeden,
Kimseyi incitmeden,
Yaraları saralım,
Önce İNSAN olalım.
Dünya denen kürenin,
Çağ denilen devrenin,
Kainatın,evrenin,
Merkezinde duralım,
Önce İNSAN olalım.
Öğüt alınca kendim,
Kendim kendime geldim,
yıkıldı benlik bendim,
Yakışan bu,YARALI'm,
Önce İNSAN olalım.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Öyle DEDİLER
Akil insanlara, doğruyu sordum,
Sen cahilsin aklın ermez dediler.
Kalbimin sesiyle diyalog kurdum,
Er olan ipleri, germez dediler.
Mevlâ’dan istedim mertçe affımı.
Baş koyup meydana sürdüm atımı.
Açık tuttum amma gönül kapımı,
Kalleşler oraya,girmez dediler.
Bazen hoş görsem de,bazen yakındım.
Sitem ettim,küstüm,tavır takındım.
İftira attılar, şerden sakındım,
Müfteri, hak hukuk bilmez dediler.
Nice tarla sürdüm,nice bel teptim.
Nice fidan diktim,çiçekler ektim.
Eller sâfâ sürdü, ben çile çektim,
Allah dilemezse vermez dediler.
Ak gönlümü, kara sevdâ saralı.
Ciğerim yanıyor,kalbim yaralı.
Şifâ diye hekimlere varalı,
Âşık bu yaradan, ölmez dediler.
25.12.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Öze DOĞRU
Kendinizi benden sormayın beyim,
Adam olan sorar kendi kendine.
Hudutsuz boşlukta ben nasıl,neyim,
Adam olan sorar kendi kendine.
Gerçekten, gerçeğin izindeyim mi?
Bilmenin bulmanın sözündeyim mi?
Erdemli olmanın özündeyim mi?
Adam olan sorar kendi kendine.
Doğru yolu bulup,doğru gittim mi?
İnişte çıkışta çile çektim mi?
Tanrı ne verdiyse şükür ettim mi?
Adam olan sorar kendi kendine.
Kirliyi,temizi,safı duruyu,
Cemiyet içinde yaşı kuruyu.
Doğru yerde durup,doğru soruyu,
Adam olan sorar kendi kendine.
Vicdanın görevi,sen seni tart mı?
Topla mı,çıkart mı,bölme mi,çarp mı?
İnsanın kendini sorgusu şart mı?
Adam olan sorar kendi kendine.
Yaralı,yaradan neleri verir.
Tecelli gelirken,ne nasıl gelir.
Yiğit kime denir,mert kime denir?
Adam olan sorar kendi kendine.
04.04.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Papatya falı
Benim neyimedir papatya falı,
Seviyor sevmiyor farketmez artık.
Yürek nasırımı dikenli çalı,
Deliyor delmiyor farketmez artık
Sevgili öfkeyle çatmış kaşını,
Yüzüme fırlatmış kahır taşını,
İsyanlarla dolu asi başını,
Eğiyor eğmiyor farketmez artık.
Işığa kararmış sevdalı gözü,
Buzdağına dönmüş ateşli yüzü,
Zehir saçsa bile sitemli sözü,
Değiyor değmiyor farketmez artık.
'Sitem gölgesinde aşk yeşermez'miş,
Darılıp küsermiş,selam vermezmiş,
Dikeni batınca gülü görmezmiş,
Biliyor bilmiyor farketmez artık.
Yinede ah etmem dertten yırtına,
Meşakkat binmesin nazik sırtına,
Birzamanlar esen deli fırtına,
Diniyor dinmiyor farketmez artık.
Gerçi kulağımda herbir kelamı,
İlk baştan belliydi bütün meramı,
Gayri ne haberi nede selamı,
Geliyor gelmiyor farketmez artık.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Paramız
Bir zamanlar o da sarsılmaz güçtü.
Fakat zavallımın ayağı sürçtü.
Düştükçe battı,battıkca düştü;
Gelen, giden vurdu, azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Sağ yanına altı sıfır eklendi.
Yükü ağır geldi, gücü tükendi.
Dövizle yarışa çıktı elendi;
Mağlup oldu, yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Elâlem içine çıkamaz oldu.
Yoksulun yüzüne bakamaz oldu.
Felçli hasta gibi yatalak oldu,
Borsa vurdu, yine azdı yaramız;
Bir deri bir kemik kaldı paramız.
Başı dönmüş sendeleyip düşüyor.
Ağustosta sıtma tutmuş üşüyor.
Zemheride alev alev pişiyor;
İklim vurdu, yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Borsa,faiz,tefecide dolaştı.
Mikrobun her cinsi ona bulaştı.
Tansiyonu çıktı, dengesi şaştı;
Banker vurdu, yine azdı yaramız,
Bir deri,bir kemik kaldı paramız.
Uyuz oldu gece gündüz kaşındı.
Az zamanda yüzde elli aşındı.
Fakirden zengine hızla taşındı,
Devler vurdu, yine azdı yaramız;
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Hep bir olduk boğazlayıp yatırdık.
İte kalka çamurlara batırdık.
Her zaman ölçüyü fazla kaçırdık;
Sistem vurdu,yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Yılda birkaç kere masaya yattı.
Her gelen acemi bir neşter attı.
Günbegün ağrısı sızısı arttı,
Doktor vurdu, yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Bakımını siyasiler üstlendi.
Onlarda hastayı yiyip beslendi.
Feryad-ü figanla halka seslendi;
Seçim vurdu, yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Petekler arısız,kırat can çeker.
Oklar eğri büğrü,başak hiç eder,
Bu sefer olmadı, gelecek sefer;
Kurtlar vurdu,yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Bıçak; artık iliğine dayandı.
Her tarafı kızıl kana boyandı.
İşçi memur öldü,tüccar uyandı;
Faiz vurdu, yine azdı yaramız,
Bir deri, bir kemik kaldı paramız.
Kimi çete kurup silahla çaldı.
Kimi kaymağını kurnazca aldı.
Fakir fukaraya boş sıfır kaldı;
Düzen vurdu,yine azdı yaramız,
Bir deri,bir kemik kaldı paramız.
Son suçlu hangimiz,hangimiz ilki.
Hangimiz aslanız,hangimiz tilki.
Hiç kimse alınmaz Yaralı’m bil ki;
Sen mi vurdun,, yine azdı yaramız,
Bir deri bir kemik kaldı paramız.
16.01.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Resimsiz GÖNÜL
Bir gönlüm var fotoğrafsız,
Gözler onu görmez ola.
Hem her yanda,hem tarafsız,
Onu kimse bilmez ola.
Tesbih gibi dizilmeyen.
Yazılmayan,çizilmeyen.
O bir sır ki çözülmeyen,
Akıl fikir ermez ola.
Güldür,güldür topladığı.
Yaprak yaprak kokladığı.
Bir dost için sakladığı,
Cevherini vermez ola.
Bulanırsa şu saf özüm.
Mahcup kalır iki yüzüm.
Şaşar ise şayet gözüm,
Kan ağlaya gülmez ola.
Bu dem zehir olur aşım.
Taştan taşa vurur başım.
Yağmur gibi dinmez yaşım,
Elin eli silmez ola.
İnsan o ki,derd-ü gamda.
Saadeti bula canda.
Aşık o ki,bu cihanda,
Abes yere yelmez ola.
Yaralı’yım bu dem geçer.
Kim ne ekse onu biçer.
Bu dünyaya gelen göçer,
Aşık o ki,ölmez ola...
24.12.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Sabrımı ŞÜKÜR BESLER
Kâinatın özüne kilitlendi şu beş duyum,
Her canlı alacaklı,ben hepsine borçluyum.
Oyun sandığım hayat kolayı zor edeli,
Öde öde bitmiyor yaşamanın bedeli.
Sebebi meçhul korku,acının verdiği haz,
Derinlere daldıça,huzur veriyor biraz.
Hakikat merkezinde çeşit çeşit daire,
Büyüyüp küçülerek değişiyor habire.
Hangisinde mekânım,neyin neresindeyim,
Neresi gönül yurdum,neresi gerçek evim?
Doğum ölüm eksenli, çizgide yaşıyoruz.
Bu sınırlı zamanda snırlar aşıyoruz.
Göğsümü çatlatırken içimdeki sesler,
Hüküm ancak Allah’ın,sabrımı şükür besler.
Yine de Yaralı’yım ağrılarım dinmedi,
Çektiğim acıları,dert çekmeyen bilmedi.
10.12.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:31 PM
Sağır KULAKLARA
Kötülükte nefsi kahraman yapıp,
Kendini padişah görmeye kalkma.
Sürüyü kurtların önüne katıp,
Şu dünyaya düzen vermeye kalkma.
Bülbül gibi gül dalına konmadan.
Dost olup dostluğu dostça anmadan.
İçi yanan ile için yanmadan,
Yangına körükle girmeye kalkma.
Aklın fikrin şehvetini beslerken.
İçi bozup gittin,dışı süslerken.
Sevmediğin şeyi ele isterken,
Haklıyı haksızca yermeye kalkma.
Dert sarmak bir yana,dertler açarken.
Servetin üstüne servet katarken.
Nerde düşkün görsen tekme atarken,
İnsanlık zevkine ermeye kalkma.
İyilik,güzellik,cömertlik zorsa.
Kalbinde cimrilik tohumu varsa.
Gönlün bir saksıdan daha da darsa,
Muhabbet gülleri dermeye kalkma.
Korkak yaşayarak yiğit görülsen.
Neye yarar böyle sevsen sevilsen.
Öfkeni yenecek güçte değilsen,
Kendini meydana sürmeye kalkma.
Yaralı yüzünden ar’ı kaldırıp.
Sağır kulaklara davul çaldırıp.
Taş atana değil,taşa saldırıp,
Seni duymayana ürmeye kalkma.
22.03.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sana ZARAR GELSE YOLLA GETİRME
Gel ey gönül Hakkı bulayım dersen,
Sana zarar gelse yola getirme.
Erliğini bozma,hicret ederken,
Sana zararar gelse yola getirme.
Kim ne derse desin,düşme tuzağa,
Gayret et,çabala insan olmaya,
Kötü söz getirme,şu güşen bağa,
Sana zarar gelse yola getirme.
Alev alev sarsa, her yanı fitne,
Şüpheli delilin izinden gitme,
Arif ol,cahile itibar etme,
Sana zarar gelse yola getirme.
Sözü pişirmeden asla söyleme,
Kimseye boş umut verip, eğleme,
Kendini kendine nâdan eyleme,
San zarar gelse yola getirme.
Gecen gündüz olsa,gündüzün gece,
Kahrı lütfü bir tutu, Hamd’ini yüce,
Yüzüne kapansa her kapı,pece,
Sana zarar gelse,yola getirme.
İftira okları bağrına batsa,
Nefis gömleğini ardından yırtsa,
Yusuf düşmanları zındana atsa,
Sana zarar gelse,yola getirme.
Ömrünü geçirsen ah ile zârda,
Açığa vurmadan kalmalı sırda,
Yaralım yaranı sabırla sarda,
Sana zarar gelse,yola getirme.
03.05.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sarhoş İNSANLAR
Ne içti ki böyle sarhoş insanlar,
Kabası, incesi karıştı yine.
Afralı tafralı,baylar bayanlar,
Yoksullar, zenginle yarıştı yine.
Gönül defterini yırtıp atarak.
Felekten gün çalıp keyif çatarak.
Sevenler aşkına yalan katarak,
Menfaat uğruna barıştı yine.
Şehirli şehirde,köylü köyünde.
Yarışa girdiler toyda,düğünde.
Onlarca kazığı üç beş öğünde,
İştahla yemeye alıştı yine.
Kimi oynaşlarda,kimi oyunda.
Kimi açlık çeker,kimi doyumda,
Kimiside kimin dümen suyunda,
Pişmiş kelle gibi yılıştı yine.
Gönül aynasından baktım derdime.
Kızarıklık çöktü solgun rengime.
Sitemlerim, kahrım kendi kendime,
Yaralı kendiyle çatıştı yine.
06.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Say-ü GAYRET
Ey gönül; perdeyi kaldır gözünden,
Âlemi tarafsız görmeye çalış.
Olup bitenlerin vazgeç sözünden,
Her işin özüne ermeye çalış.
Senliğin benlikten kes de bağını,
Bizlik harmanına kaldır yığını,
Birlik rüzgarıyla savur tığını,
Samandan dâneyi dermeye çalış.
Tuzaklar doludur delilsiz yolda,
Yabanda dolaşma,sen ârif olda,
Allah’ı arayıp bulanı bulda,
Âli kapısından girmeye çalış.
Bir gün el çekecek sahte dostların,
O gün fayda etmez ah’la vah’ların,
Seni terk etmeden cümle varların,
Kendini ALLAH’A vermeye çalış.
Aldanma Dünya’nın sahte rengine,
Yükseklerde gezme,dön gel engine,
Aşıksan okları çevir kendine,
Yayını vuslata germeye çalış.
Yaralım; ömrünü lâfla bitirme,
Yolu yokuş görüp umut yitirme,
Ahde vefa göster,kem söz getirme,
Sözünün ardında durmaya çalış.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Seher yeli dönüp,sarhoş olmazmı?
Gönlündeki yangın alevdir,hardır,
Çilesi sermayen,sızısı kardır,
Her derdin illaki çaresi vardır.
Yön yön sarılanlar,deva bulmazmı?
Seher yeli dönüp,sarhoş olmazmı?
Gönül dağlarından fışkıran lavlar,
Aşk ile inleyen yüreğe ağlar,
Avcının eline düşünce avlar,
Can boğaza gelip,rengi solmazmı?
Seher yeli dönüp,sarhoş olmazmı?
Ahkam,istikamet,erdemdir rota,
Doğruluk doğruya koyarmı kota,
O makam sahibi verince nota,
Gönül tellerimiz ondan çalmazmı?
Seher yeli dönüp,sarhoş olmazmı?
Can kuşu ne zaman canan'a varır,
Ne yarınlar kalır,ne dünler kalır,
Dili lâl olanlar bir tek AN tanır,
Zaman,mekan,var,yok ÂN'a dolmazmı?
Seher yeli dönüp,sarhoş olmazmı?
Sevdayı çekende,sevdanın pîri,
Orada arınır ruhların kiri,
Mavi denizlere ulaşan gıri,
O deryaya girip zevke dalmazmı?
Seher yeli bile sarhoş olmazmı?
19.01.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sen AĞLAYIP YAN GÖNÜL
Eller gibi oynama,sen ağlayıp yan gönül.
Varlığa bel bağlama,yokluğa katlan gönül.
Sen bu akıl,fikirle,gezme gurur, kibirle,
Cümle esmâyı BİR’le,Tevhit’le ıslan gönül
Öz söyle,söz uzatma,içine yalan katma,
Sırrını ele açma,Hakkı Hakla an gönül.
Zikrindir sana yoldaş,yedi deryayı dolaş
Bütün dinlere ulaş,Akıbet İslam gönül,
Sil gözünü pir’i pak,Yedi göğe kandil yak,
Bir kusuru var’mı bak,Her biri bir can gönül.
Hak diyen kalmaz yolda,eğlenmez sağda solda,
Aşka küheylan olda, ALLAH’A şahlan gönül.
Hakka, doğru gelirsen,sen seni kul bilirsen,
Canana can verirsen,Olursun sultan gönül.
Kainatın kopyası,Asıl sırrın noktası,
İlmi ledün ustası.bir kamil insan gönül,
Yaralım el ne bile,aşkını ört dert ile,
Halk içinde halk ile,gizlenip saklan gönül.
05.05.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sen YORULDUN BEN YORULDUM
Şu sırasız okullarda,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
O kulvarda bu kulvarda,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
Dişimizi sıka sıka,
Yokuş yokuş ine çıka.
Umutları yapa yıka,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
Ne oldu ki bize böyle.
Kırık dökük kaldık öyle.
Yalan mıyım doğru söyle,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
Sevgi,saygı,hürmet derken.
Bir lokmayı elle yerken.
Neden,nasıl,niçin,derken
Sen yoruldun,ben yoruldum.
Şu ömre bak sondan başa.
Doldur boşalt boştan boşa.
Kimden kime koşa koşa,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
Çevremizde bin bir hile.
Dert,ihânet,kahır,çile.
Hayır! Değil! desek bile,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
İlden ile posta posta.
Yaranmadık eşe dosta.
Kâh Yaralı,kâh-i hasta,
Sen yoruldun,ben yoruldum.
08.02.2002
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sendedir--1
Dersini mürşüd’ü Haktan aldıysan,
Aslına kılavuz,burhan sendedir.
Sırrı Besmele’yi şayet bulduysan,
Levh’i mahfuzdaki Kuran sendedir.
İhram giymek için mahalli mikât,
Yerine gelince verdiysen zekat,
Tevhit’in aslına tam iki rekat,
Bir namaz kıldıysan irfan sendedir.
Nefsin Belkıs ise,kalbin Süleyman,
Küplerle içtinse aşkı heyâman,
Kim kime diyecek “aman.elaman”
Alemlerin Şah’ı Sultan sendedir.
Cehennem üstünden,sırattan geçsen,
İdris Nebi gibi hülleler biçsen,
Hızır’la İlyas’tan badeler içsen,
Ebedi ölmeyen o can sendedir.
Güneş gibi doğsan,ay’a benzesen,
Karanlık Âlem’i nûra bezesen,
Her sözün Hak olur halk bile desen,
İlmi ledün denen lisan sendedir.
Ümmeti olduysan O son Nebi’ye,
Bu korku,bu şüphe,bu panik niye?
Hıra’da boynuna takmış hediye,
Allah’ın ikramı,ihsan sendedir.
Halil’in ateşi düştü şurama,
Zaten yaralıyım,değme yarama.
Sakın Hak’tan başka BİR dost arama,
Gayriye bakarsan düşman sendedir.
21.04.2007 M.YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sendedir……..2
Mektebi Resul’e talip olduysan,
Sıdık,Ömer,Osman,Ali sendedir.
Allah’ı anlayıp,anda bulduysan,
Rahim deki sırlar,Rahman sendedir.
Ervahı Âlemde,bezm’i elest’te,
“Beli”dedi isen Lâhûti seste,
Ruhunda coştuysa İlâhi beste,
Deryalar,denizler,umman sendedir.
Şeriat içinde bir yol bulursan,
Hayret makamında muhkem durursan,
Miraçta Allah’la hem-dem olursan,
Nefse arif olan irfan sendedir.
Kafirler gûrûhu zülüm verdiyse,
Gözlerin mükerrem Mekke gördüyse,
Hakikat hicretin sona erdiyse,
Münevver Medine her an sendedir.
Gemiyi deldiyse Hızır yoldaşın,
Oğlan öldürdüyse o can sırdaşın,
İtiraz etse de Musa gard aşın,
Hazineler saklı viran sendedir.
O evvel,ahir,zahir,batın’da,
O şah damarından daha yakında.
Sıfatın sıfatı,Zatın Zatında,
Tende candır,canda Canan sendedir.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Senin YÜZÜNDEN
Buğulu sesimle sana sitemler,
Atıyorsam eğer senin yüzünden.
Aşkımın gülünden sivri dikenler,
Batıyorsam eğer senin yüzünden.
İnanıp güvenmek düşerken bana,
Yalanı hiç sevmem sevdâdan yana.
Bu haklı sebeple öfkeyle sana,
Çatıyorsam eğer senin yüzünden.
En çok hüzün verdin, en az da neşe.
Gözlerim seninle gezdi peş peşe.
Seni görmek için aya güneşe,
Bakıyorsam eğer senin yüzünden.
İlâhi her sedâ arzumu sorsa.
Başka şey istemem yaramı sarsa.
Dünyada aşkından gayri ne varsa,
Yakıyorsam eğer senin yüzünden.
Hayatı terimle,şiiri kanla,
Yaşarsam insaf et,ne olur anla.
Göğsümde aşkını şerefle şanla,
Taşıyorsam eğer senin yüzünden.
Bizden sana doğru seller geldi mi?
Israrla inatla yorma kendini.
Gözünden gönlüne yıkıp bendimi,
Akıyorsam eğer senin yüzünden.
Sevilen sevene cefâlar yükler.
İsyan değil, sabır, tahammül bekler.
Yaralı gönlüme sayısız renkler,
Katıyorsam eğer senin yüzünden.
15.03.2003
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sensin
Hakka kul olmayan,halkı bezdiren,
Bir gönül bulup ta girmeyen sensin.
Hayâl âleminde fikir gezdiren,
Hakikat yüzünü görmeyen sensin.
Ne cemâli bildin,ne de celâli.
Arayıp sormadın gerçek visâli.
İtiraz edip de Musâ misali,
Yıkılmış duvarı örmeyen sensin.
Kelime-i küfür,şirk,hata,isyan.
Bu halle hallenip beklersin ihsan.
Nerede hayvanlık,nerede insan,
Sedeften inciler dermeyen sensin.
Ocağın yanmamış,duman tütmemiş.
Başından belâlar, gelip geçmemiş.
Bin yıl ömür sürsen,hamın gitmemiş,
Âlemde kemâle ermeyen sensin.
Şeytanın kılıcı nefsin elinde.
Cihat tellallığı zevzek dilinde.
Aşkın bir zerresi yokken gönlünde,
Cenneti kimseye vermeyen sensin.
Dışın doğru gibi,için tersinde.
Bu riyâ nedendir,mâdem ersin de?
Yolumuz Muhammed yolu dersin de,
İzine yüzünü sürmeyen sensin.
Yaralı her söze muhâtap lâzım.
Kimseyi üzmene olmuyor râzım.
Çıkıpta demez mi bir “Molla Kasım”
Kendini zemmedip,yermeyen sensin.
10.05.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sensiz BENSİZ GEREK
Cemiyette türlü düzen
Sensiz,bensiz olsa gerek.
İnsanlığı biraz sezen,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
Sözü özden dinle âhi,
Eğer sadık isen sâhi,
Yetmiş iki millet dahi,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
Arayana gerçek dirlik,
İkiliksiz tek bir,birlik,
Sevgi,saygı,mertçe erlik,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
Kulak; dostluk kursun dille,
Özden konuş,özden dinle,
Savaş değil,barış ille,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
Kul âşikar,şeriatta,
Yol incelir târikatta,
Cümle çokluk hâkikat ta,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
Âşık mâşûk,yârla yâran,
Ayrılır mı canla cânân,
Öz nefsine ârif olan,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
Merkezde dur,ordan seyret,
Neye baksan başlar hayret,
Yaralı’ya düşen gayret,
Sensiz,bensiz olsa gerek.
08.12.1998
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:32 PM
Sevdalıyız
İlim hikmet nerde varsa,soranlara sevdalıyız.
Bu yitiği Çin de olsa,bulanlara sevdalıyız.
Dost kapısı çalanları,sözümüzden öz anları,
İnsan olup insanları,duyanlara sevdalıyız.
Biat edip Muhammed e,ardı sıra gide gide,
Emrini taç ede ede uyanlara sevdalıyız.
Nerden gelip gittiğini,ipi kimin çektiğini,
Neler olup bittiğini,bilenlere sevdalıyız.
Doğrultarak yönümüzü,bayram edip günümüzü,
Birkaç sözle gönlümüzü alanlara sevdalıyız.
Yolup ayrık otlarını,Şah’a sürüp atlarını,
İçindeki putlarını,kıranlara sevdalıyız.
Yolu yaman bile bile,Hicret edip güle güle,
Namazını miraç ile,kılanlara sevdalıyız.
Zikrin,fikrin âlâsına,mânâdaki mânâsına,
İlmi ledün deryasına,dalanlara sevdalıyız.
Yaralı’nın umudunda,hudutsuzluk hududunda,
Her an Hakkın şuhud’unda,Kalanlara sevdalıyz.
10.01.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Sevdik ALLAH AŞKINA
Kahrı,lütfü,zilleti,
Sevdik Allah aşkına.
Yetmiş iki milleti,
Sevdik Allah aşkına.
Put hâneyi,Kâbe’yi,
Meyhaneyi,bâdeyi,
Varlıktaki gayeyi,
Sevdik Allah aşkına.
Hepten geliş gidişi,
Her den,her e,her işi,
Hakça alış verişi,
Sevdik Allah aşkına.
Geleni,gelmeyeni,
Bileni,bilmeyeni,
Seveni,sevmeyeni,
Sevdik Allah aşkına.
Taklitte kalanları,
Tahkikte olanları,
Gerçeği bulanları,
Sevdik Allah aşkına.
Yaratılış hilkati,
Mahlûkuna şefkati,
Her fiili sıfatı,
Sevdik Allah aşkına.
Halimizi kim sorsa,
Başımıza taş vursa,
Nerde yaralı varsa,
Sevdik Allah aşkına.
01.05.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Sevgili GELİNİM
/Erciyes’e/
Erciyes heybetli, Erciyes soğuk,
Başı duman duman yasta mı nedir.
Şu kış kıyamette ses boğuk boğuk,
Sevgili gelinim hasta mı nedir?
Yine hoyrat hoyrat eser yelleri.
Saçımı okşuyor kardan elleri.
Sabâyı, hicazı, çalan telleri,
Nihâvent,hüseynî,rastta mı nedir?
Sanki mâbed gibi durur o yerde.
Aramızda kar var,bembeyaz perde.
Volkanı lavları sustu mu nerde?
Jüpiter, Uranus, Marsta mı nedir.
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Sıla ÖZLEMİ
Bir türkü dinlesem sıla üstüne,
Kanatlar takarak uçmak isterim.
Buralar dağ gibi çöker üstüme,
Gurbetten, sılama göçmek isterim.
Ben fare misali,muhannet kedi.
Kaçtığım her delik, bir ömür yedi.
Zincirden kurtulmuş mahkumlar gibi,
Bu sürgün yerinden kaçmak isterim.
Coğrafyayı yüreğime serseler,
Değil Bursa, tüm dünyayı verseler.
“Erciyes mi, Uludağ mı? ” deseler,
Erciyes dağını seçmek isterim.
Eskişehir,Konya,Niğde ilinden,
Aşabilsem Araplı’nın belinden.
Boğaz köPage Rankingüsünden,Ambar köyünden,
Kimseler görmeden geçmek isterim.
10.05.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Sırat KÜPage RankingÜSÜ
Şu sırat köPage Rankingüsü ince,keskindir,
Üstünde saraylar kur, kurabilirsen.
Altında cehennem,gayet derindir,
İçine düşmeden dur, durabilirsen.
Delilsiz gidilmez bu çetin yolda,
Ateşler yakmasın İbrahim olda,
Dal kendi içine kendini bulda,
Sen seni kendinden sor, sorabilirsen.
Hak iki sıfattan oynar oyunu,
Celâl’le Cemâl’in ortak uyumu,
Kemâle erdirip şu beş duyunu,
Başına belayı sar, sarabilirsen.
Nefsini bildiysen savaşmak için,
Gönül cevherine ulaşmak için,
Allah’a ölmeden kavuşmak için,
Benliğin başına vur, vurabilirsen.
Ben ârifim diye çalım satmadan,
Yaptığın işlere riya katmadan,
Şu ömür güneşi henüz batmadan,
Zat’ı şâhâneye var, varabilirsen.
Lâhût’u.Nâsût’u ara ledün de,
İstîdât ilmini oku kendinde,
Marifet gülleri açsın gönlünde,
Hakikat sırrına er, erebilirsen.
Şüpheden arınıp,zan’dan kurtulup,
Hem i razı edip,hem razı olup,
“Fethûli” hitabın aşikar duyup,
Cenneti irfan’a gir, girebilirsen.
Yaralı uyuma ol Hak’a bende,
Canan’ı ara bul can ile tende,
Muhammed mayası tuttuysa sende,
Canını Allah’a ver,verebilirsen.
22.05.1999
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Solmayan GÜL’ŞENMİYİM
Keşke bahar bitmese, kış kapımı çalmasa,
Soğuk günler gelipte, güneşimi almasa,
Takvimler söz dinlese, yıllar beni anlasa,
Bu umutsuz hayalin tek suçlusu benmiyim?
En nihayet insanım, solmayan gülşenmiyim?
Dermanım tükenmese, aczim gelip çatmasa,
Sevda dolu yüreğim, korkularla atmasa,
Dostların sivri dili kalbimi kanatmasa,
Taştan mı, demir den mi, toprak mıyım, ben neyim?
En nihayet insanım, solmayan gülşenmiyim?
Bu çatının altında yıllar var ki yalnızım,
Kabuğuma çekildim, kalmadı eski hızım,
Babam, annem, kardeşim, varsa da oğlum, kızım,
Anlamazlar halimi mutlumu yum, şen miyim,
En nihayet insanım, solmayan gülşenmiyim?
Sarardı hep çiçekler, dökülüyor yapraklar,
Susuzluktan kavruldu, çöle döndü topraklar,
Kimse bir şey demese, hayat beni tokatlar,
Bahar geçti yaz geçti, hazanın hüznündeyim,
En nihayet insanım, solmayan gülşenmiyim?
Gözlerimin önünden geçerken hatıralar,
Yeniden yeşeriyor,g önlümdeki dünyalar,
Hüzün dolu içimde yaşamak sevinci var,
Söyle bana sevgili ben seninle sen miyim,
En nihayet insanım, solmayan gülşenmiyim
Mustafa YARALI
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Sonra BİZE BEL
Ârif ol cehâlet dağını devir,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Aklını fikrini içine çevir,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Kaypak zeminlerden,kirli oyundan.
Vazgeç hile dolu kötü huyundan.
Ayrıl adam gibi kurttan koyundan,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Sözünü özünle doğru tutarak.
Alın terin ile helâl yutarak.
Attığın adımı doğru atarak,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Her şeysiz kal amma,edepsiz kalma.
Ne olursan ol da,umutsuz olma.
Bir kapı çalarken şuursuz çalma,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Adam ol dünyada insanca dolaş.
Erdem güllerinin rengine bulaş.
Terk eyle aks ini,aslına ulaş,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Dinle,öğren,öğret,anla ve anlat.
Yüreğin kuş olsun,kolların kanat.
Misafir beklersen içini donat,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
Yaralı diyor ki; çiğlere kanma.
Ham söze müşteri bulunur sanma.
Gönlümüz açıktır,buyur gel amma,
Önce kendine gel,sonra bize gel.
29.09.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
SORGULAma
Ne iktidar muktedir,ne de âdil bir devlet,
Böyle çarpık sistemden krizler doğar elbet.
İltifatlar makama,mala mülke,paraya,
Sağlık,enerji,zaman,kaybolup gider elbet.
Uçurumlar çok derin,alt üst oldu dengeler.
Yoksullar morfin yemiş,sarhoş gibi sendeler.
Gücü gücü yeteni düşürünce oltaya,
Etlerini sıyırır, kemiğini rendeler.
Ne oldu ki insanlar benlik kavgası güder.
Dost dostu düşman gibi,rezil kepaze eder.
Kimi bir lokma ekmek ve de râzı hırkaya,
Kimi küstah ve mağrur,Nemrutça yaşar gider.
Kimse fikir üretmez belâ gelip çatmadan.
Sorgulamaz kendini yatağına yatmadan.
Kimi lükse tutulmuş,kimi köşke saraya,
Kapılıp gidiyorlar vicdanında tartmadan.
Elli yıl öncesinden daha geride tarım.
Sanayimiz zaten yok,yatırımlar hep yarım.
Ticaret hortum hortum,kezzap döker yaraya,
Her tarafta yangın var, içinde sen ben varım.
Gerçi talep ne ise netice öyle doğar.
Aldığımız her sonuç,ortak niyete uyar.
Sözle özü bir edip eylem gerek duaya,
Kör ancak böyle görür,sağırlar böyle duyar.
Fitneleri besleyen,kararsızı ayartan,
Bu dumanlı havayı daha beter karartan.
Vatan ışığa hasret,bir muma bir çıraya,
Öyle gün geliyor ki bu günleri aratan.
Tek kurtuluş yolu var,katma değer üretmek.
Asalak geçinmeden bedel verip tüketmek.
İrfanmız var ise,el girmeden araya,
İnsanlar sürünürken,onu tutup yüceltmek.
11.06.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:33 PM
Sorum ANLAYANA
Soru var yumuşak,soru var sertçe,
Sorum anlayana,anlarsa Türkçe.
Net cevap isterim,korkusuz,mertçe;
Adet nedir,töre nedir,halk nedir?
Hüküm nedir,hukuk nedir hak nedir?
Dertlerim kükreyip şâha kalktı mı,
Kahırlar sarıyor kara bahtımı.
Sorular kemirir akıl tahtımı;
Uyku nedir,uyan nedir,kalk nedir?
Yapım nedir,yıkım nedir,yak nedir?
İdrâkimiz harâbe mi,hurda mı?
Demokrasi yoklarda mı,varda mı?
Devlet,millet,varlıkta mı,yokta mı?
Düzen nedir,dişli nedir,çark nedir?
Lira nedir,dolar nedir,mark nedir?
Dost dostunu ses vermeden duyar mı?
Özü sözü birbirine uyar mı?
Nemiz bozuk; ölçü,tartı,ayar mı?
Eğri nedir,doğru nedir,bak nedir?
Ala nedir,siyah nedir,ak nedir?
Gönüle ne koyduk neleri attık.
Menfaat uğruna neleri sattık.
Arı,duru,şeffaf,saydam,ne yaptık?
Billur nedir,berrak nedir,pak nedir?
Irmak nedir,dere nedir,ark nedir.
Hak hukuk tanırmı,haksızlık eden?
Tanrıyı bilirmi,Tanrılık güden?
Vıjdanına sorsun kendini bilen,
Hayvan nedir,insan nedir,fark nedir?
Sevgi nedir,gönül nedir,aşk nedir.
08.07.2001
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:35 PM
Sön RÂBITA
Bağlar koptu mecbur kaldım susmaya,
Eşe dosta bir acâyip hâl oldu.
Dermanım yok yokuş yokuş koşmaya,
Yamaç keskin dağlar sivri yol oldu.
En yakınım eller gibi köstekler.
Can dostlarım neden kerhen destekler?
Düşmanca bilindi mâsum istekler,
Kimi tutsam tez kırılan dal oldu.
Dinli,dinsiz,hoca, hacı, velisi.
Serserisi akıllısı delisi.
Arif, cahil,büyük,küçük hepisi,
Şu insanlar mala mülke kul oldu.
Sönmez derken cehennemin alevi.
Buza döndü sımsıcacık can evi.
İflâs etti,müflis kaldı mânevi,
Düne ait her ne varsa kül oldu.
Yoksulluğun kahrı lütfu gönlümde.
Böyle bitkin kalmamıştım ömrümde.
Çok şükür ki böyle berbat günümde,
Üç beş lokma kuru ekmek bal oldu.
Meskenimiz iki dağın arası.
İyi kötü kısmetimiz burası.
Bizde geçmez tokyanusun parası,
Hazineler geçmez akçe pul oldu.
Mahal yok ki merhamete kasıt’a.
İnsan kim ki; hepsi birer vasıta.
Yaralı’yım bendeki son râbıta,
Ben başını taştan taşa çal oldu.
21.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:35 PM
Sözünü ÖNCE SEN HAZMET
Söylediğin sözü önce sen hazmet,
Sonra başkasına vermeye çalış.
Kalleşliği bırak,erliğe azmet,
Yiğitsen mertliğe ermeye çalış.
Kuru laflar ile yüzmez bu gemi,
Kendinle çelişip,güldürme beni,
Dev aynaya bakıp,övme sen seni,
Arifin gözüyle görmeye çalış.
İğneyi etine sapla bir hele,
Sonra çuvaldızı ellerde dene,
Leyla’yı görmeden Mecnunum deme,
Postunu dostuna sermeye çalış.
Aşıklar ağyara eder mi meyil,
Seversen candan sev,cânâna eğil,
Zengine yaslanmak marifet değil,
Yüzünü yoksula sürmeye çalış.
Hakkı,hakikati bulayım dersen,
Gülünden kokuyu dereyim dersen,
Muhammed şehrine varayım dersen,
Âli kapısından girmeye çalış.
İncinsen incitme,üzülsen üzme,
Derde derman ara,kahırdan bezme,
Üç günlük şöhretin ardında gezme,
Nefsini Allah’a sürmeye çalış.
Ellerle didişmek fikrinden geçip,
Kendi nefsin ile savaşı seçip,
Yaralım birazda gam suyu içip,
Sen kendi kendini yermeye çalış.
18.06.2007
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:36 PM
Suçlu ARAMA
.
Sağa sola çatıp suçlu arama,
Bence asıl suçlu sensin efendi.
Pençe atma kabuklaşmış yarama,
Bence asıl suçlu sensin efendi.
Kural tanımadan üste çıkarsın.
Nerde pis iş görsen ona koşarsın.
Adam olmadın ki yüzün kızarsın,
Bence asıl suçlu sensin efendi.
Barışçı göründün,kavga başlattın.
Taşları bağladın,iti boşlattın.
Ananın ipini pazarda sattın,
Bence asıl suçlu sensin efendi.
Yakıp yıktın,bir tek fidan dikmedin.
Hep sömürdün,üretmedin ekmedin.
Yedin içtin,yokluk nedir çekmedin,
Bence asıl suçlu sensin efendi.
Rüşvet verdin zor kapılar açıldı.
Şer işlerin hayır gibi yapıldı.
İlah diye paralara tapıldı,
Bence asıl suçlu sensin efendi.
10.05.1995
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:36 PM
Susadıkca YANAR
Bir gülü öpmeye hasret dudağım,
Susadıkça yanar, yandıkça susar.
Sevdâ çöllerinde sararan bağım,
Susadıkça yanar,yandıkça susar.
Hasretle kavrulan gönül toprağım.
Sevdalarla solan dalım, yaprağım.
Aşkımı andıkça dilim, damağım,
Susadıkça yanar,yandıkça susar.
Sanki cehenneme yapıştı elim
Bir sevda uğruna yanan bu benim,
Ateşler içinde bütün bedenim,
Susadıkça yanar,yandıkça susar.
Volkanlara döndü dildeki çağrım,
Günbegün artıyor,dinmiyor ağrım,
Hicran ateşiyle tutuşan bağrım,
Susadıkça yanar,yandıkça susar.
15.05.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:36 PM
Susamak SONSUZLUĞA
Garip geldim şu cihana,
Dönüşüm de garip ola.
Akkor idim aşktan yana,
Sönüşüm de garip ola.
Gönlümdeki aşkı sevdâ,
O kendiyle kendi peydâ.
Çok ağlattı güzel mevlâ,
Gülüşüm de garip ola.
Azrail’le tanışırken,
Bu fâniden savuşurken.
Can canana kavuşurken,
Ölüşüm de garip ola.
Can testimi yere vuram,
Cesedimi elsiz yuyam.
Cenazeme kendim kıyam,
Duruşum da garip ola.
Eşim dostum bilmeyeler,
Zahmetime girmeyeler.
Ardım sıra gelmeyeler,
Gidişim de garip ola.
Göz yaşını döke döke,
Cenazemi kuşlar çeke.
Mezarıma çöke çöke,
İnişim de garip ola.
Hece taşım bomboş kalsın,
Adımızı, adsız ansın.
Son gölgemi ebed alsın,
Güneşim de garip ola.
Hep yaralı yaşamışım,
Varı yoğu boşamışım.
Sonsuzluğa susamışım,
İçişim de garip ola.
18.04.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:36 PM
ŞAİR kim ŞAİR
Önüne serilmiş şu sonsuz alem,
Maddeden manaya dalandır şair.
Bir elinde kağıt,birinde kalem,
Yirmidokuz harfe çobandır şair.
Sağırın kulağı, dilsizin sesi.
Sevdânın kaynağı, aşkın kendisi.
Güzelliğin özü, Tanrı vergisi,
Bitip tükenmeyen ummandır şair.
Ayırmaz dikeni, gülü yapraktan.
Zevk alır kalplere kandil asmaktan.
Ateşten, havadan, sudan, topraktan,
Adem hamuruna harmandır şair.
İyilik, güzellik, erdemden yana.
Aynı gözle bakar dosta, düşmana.
Doğaya, hayvana, ille insana,
İlaçtır, devadır, dermandır şair.
Halıdır,kilimdir,oyadır şaldır.
Arıdır, çiçektir, petektir, baldır.
Bağcıdır, bağbandır, ağaçtır daldır,
Akciğer misali ormandır şair.
Gözlerden süzülüp gönüle giden.
Arifi dinleyen, cahili güden.
Ya hayır konuşan, ya sükut eden,
Derya dil dostlara hayrandır şair.
Enginlerden engin fakat küçülmez.
Gözü kamaştırır, rengi seçilmez.
Gönlü hazinedir paha biçilmez,
Defineler saklı virandır şair.
Hisleri çok güçlü bir gönül eri.
Bütün varlıkların buluşma yeri.
Ayın göz yaşları, güneşin teri,
Çöle yıldız yıldız yağandır şair.
İsimlerin sırrı, eşyanın dili.
Ufuklardan öte lâ-mekan ili.
Garipleri sarar bir ana gibi,
Gurbet kuşlarına vatandır şair.
Sanata ölümsüz yüce ruh katan.
Tarihe silinmez imzalar atan.
Nesilden nesile köPage Rankingüler yapan,
Gönül mâbedinde Sinan’dır şair.
Dışı halka dönük,içi”illâ”da.
Kainat rakseder böyle binada.
Sözlerin vardığı en son mânâda,
Elifi şerh eden Kuran’dır şair.
Yunusça bürünüp “ete, kemiğe.”
Sır gibi gizlenip kana, iliğe.
Tende candır,canda canan diriye,
Yaralı gönlümde sultandır şair.
17.06.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:36 PM
Şaire
Bir dantel gibidir şair yüreği,
Duyguları nakış nakış işlenir.
Sevgi yumağıyla gönül ipeği,
Sırma sırma,çiçek gibi süslenir.
Rûhu enginlerden çıkar yüceye.
Kandil asar, ay doğmamış geceye.
Bir ömür sığdırır birkaç heceye,
Tel tel olur,saz göğsünden seslenir.
Dertliyle dert çeker,gamlıyla gamdaş.
Yolcuya tercüman, hancıyla haldaş.
Hayatın olduğu her şeyle candaş,
Nâğme nağme, her nesneden seslenir.
Leylâ’ya Mecnun’dur,Aslı’ya Kerem.
Şirine Ferhat’tır dağları delen.
Bir tatlı hüzündür onda her elem,
Sevdâlanır, dizelerde içlenir.
Bir şair yürekten, ilham doğunca,
Aydınlığı,karanlığı boğunca,
Gönül petekleri, balla dolunca,
Açlık çeken niceleri beslenir.
10.02.1988
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:36 PM
Şer MEYDANINDA
Yiğidi nâmert,şer gücü cömert
En kirli servet,şer meydanında.
Kaygandır zemin,kaypaktır Emin
Yalandır yemin,şer meydanında.
Binlerce hile,vermiş el ele
Dert,belâ,çile şer meydanında.
Tuzaklar sinsi,kandırır insi
Küfrün her cinsi,şer meydanında.
Görkemli yurtlar,sayısız putlar
Kurt yiyen kurtlar,şer meydanında.
Paralar silah,servetler ilâh
Her pislik mübah,şer meydanında.
Dalkavuk alık,yalancı tanık
Mâsumlar sanık,şer meydanında.
Dolarlar marklar,irinli arklar
Uyumsuz çarklar,şer meydanında.
Dünyalık harbe,üst üste darbe
Ne zulüm var be,şer meydanında.
Kanıyor güller,Bükülen beller,
En korkunç hâller,şer meydanında.
Güneşi sönmüş,zindana dönmüş
İnsanlık ölmüş,şer meydanında.
Hakem yan tutar,maç şike kokar
Kine kin katar,şer meydanında.
Zilletli irfan,illetli vicdan
Cinnetli insan,şer meydanında.
Egemen madde,saygılar sahte
Vefâ yok ahde,şer meydanında.
Töreler tabu,yanıyor kamu
Yaşamak bu mu,şer meydanında.
Fikre cinâyet,zikre ihânet
Sahte ibadet,şer meydanında.
Kanundan öte,mafya ve çete
İt ürür ite,şer meydanında.
Kumarbaz hırsız,utanmaz arsız
Ziyankâr kârsız,şer meydanında.
Bir adı insan,bir adı şeytan
Hırsızlık talan,şer meydanında.
07.07.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:38 PM
Şirk
Şirk etmen daha büyük,
Başka günah aramayın.
İnletmez mi sizi bu yük,
Başka bir aah aramayın.
Zehir katıp aşınıza,
Dağ asmayın saçınıza,
O Var iken başınıza,
Başka ilah aramayın.
Âli şah’ inananlar,
Benliğinden boşananlar,
Zülfikar’ı kuşananlar,
Başka silah aramayın.
Elif başı çekti ise,
Lam hasadı biçti ise,
Mim secdeye çöktü ise,
Başka salah aramayın.
Gerçi çokluk hoştur,fakat,
Dost”Gûlhüvallâhüahad”
Tevhit ile cümle rahat,
Başka felah aramayın.
Yalnız ona dayananlar,
Rengi ile boyananlar,
Tevhit ile uyananlar,
Başka sabah aramayın.
Açılınca gizli perde,
Salih kullar düşmez derde,
“Evednâ”n gayrı yerde,
Başka Refah aramayın.
Yaralı bir gönül varken,
“Allah ile Allah “ derken,
Ve illaki beraberken,
Başka Allah aramayın.
26.09.2000
GooD aNd EvıL
04-10-2009, 07:38 PM
Şükürki ALLAHA....
ŞÜKÜR Kİ ALLAHA....
İtibar paraya,mülke servete,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
Alkışlar makama,şana şöhrete,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
Helâlden hoş olmuş haramın tadı.
Kolaylık vergisi rüşvetin adı.
Yaltakçı avukat, eşkıya kadı,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
İncelik tevâzu,insandan kalktı.
Kabalık,gösteriş,bilgiçlik arttı.
El etek öpenler bir köşe kaptı,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
Omuzlar basamak,siyaset araç.
Başların üstünde yükselmek amaç.
Dert yoksula düştü,zengine kazanç,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
Şeytanca büyülü mâbuttur para.
Nerde bina kursa mabettir ora.
Her yerde kanunu hükmeder zora,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
Harise yorgandır,cimriye yatak.
Kirlenmiş yüzleri ediyor ak pak.
Açılmaz kapıyı açıyor şipşak,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
Dinlisi dinsizi,sağcı solcusu,
Hepside bu yolun sadık yolcusu.
Yaralı’nın bunda hiçbir korkusu,
Şükür ki Allah’a o da bizde yok.
10.04.2000
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.