PDA

Tam Sürümü Görüntüle : süper fıkralarrrrrrrr...


Sayfa : 1 2 3 4 5 6 7 8 9 [10] 11 12

Kéan aRs
09-05-2007, 11:37 AM
Birgun temel Anadol marka otomobiliyle totbana cıkmıs. Derken bizim Anadol yolda bozulmus. Temel beklemeye baslamıs bu sırada yanına bir ferrari yanasmıs. Ferrarideki zengin bey ona arabasını otobanın sonuna kadar cekebilecegini soylemis. Temel caresiz kabul etmis. yola cıkmadan once ferrarinin surucusu temeli uyarmıs: - Bak arkadas ben hız hastasıyım bu yuzden ben hızlanırsam bana sellektor yaparsın ben de yavaslarım demis. Neyse bunlar yola cıkmıslar adam baslamıs gaza basmaya 50-100- 150 derken bizim Anadolun direksiyonu titremeye baslamıs Temel bi sellektor yapmıs adam da hemen yavaslamıs bıraz sonra adam yine dayanamamıs ve gaza basmıs bu sırada temelde sellektor yapıyormus. Ferrarinin yanına bir Lamborcini yaklasmıs ve adama Hey moruk varmısın 300 km otedeki benzinlige ilk varanın deposunu doldurmasına. Bizimki durur mu basmıs gaza temeli dusunen yok. Adam gaza bastıkca basıyormus bu esnada dursun helikopterle trafik raporu veriymis: - Ucan hamsiden merkeze 3 arac trafigi ihlal ediy. Simdi araclari tanimliym; FERRARI,LAMBORGINI,ANADOL FERRARIYLE LAMBORGINI KAPISAYİ ANADOL YOL ISTIY

Kéan aRs
09-05-2007, 11:38 AM
Bizim oflu Hocalarla rizeli Hocalar mac yapmaya karar vermisler.. Ancak Rizeli Hocalar Oflu Hocalara karsi biraz daha güclüdürler..Bu yüzden bu konu bizim Oflu Hocalari kara kara düsündürür. Mac gününe az bir zaman kala bizim Oflu Hocalarin aklina bir uyaniklik gelir.Trabzonsporda oynayan Ogün ´ü Hoca diye Rizeli Hocalara yutturmak. Mac günü gelir catar Ogün´ü hoca diye yuttururlar ancak yinede yenilmekten kurtulamazlar.. Cünkü Rizeli Hocalarda da Van Basten Hoca ile Gullit Hoca vardi...:-))))

Kéan aRs
09-05-2007, 11:38 AM
Öğretmen Ali'ye sorar Ali sen çok mu yemin ediyorsun?

Ali--- Vallahi öğretmenim hiç yemin etmiyorum

Kéan aRs
09-05-2007, 11:39 AM
Bir gece Hoca'nın evine hırsız girer,evde ne var ne yok hepsini çalar,evine götürür. Bu sırada onu gözetleyen Hoca eşyasının kalanlarını sırtına alarak hırsızın evine götürür. Hırsız hayretle sorar:"evimde bu saatte ne arıyorsunuz?"Hoca gayet sakin:"oğlum biz bu eve taşınmadık mı?"

Kéan aRs
09-05-2007, 11:40 AM
Üç tane vampir varmış. Bunların biri Fransız, biri Alman, ve biri de tabii ki Temel. Bunlar en fazla kim kan emcek diye yarışa girmişler. İlk önce Fransız gitmiş. Bi kaç dakika sonra yukarı gelmiş. Ağzı burnu kan içinde. Demiş: -Aşağıdaki danaları gördünüzmü. İşte onların heopsinin kanını ben emdim. Daha sonra Alman iner aşağı. O da 2-3 dk. sonra çıkmış. Demiş: -Aşağıdaki develeri gördünüzmü. Hepsini ben yaptım, der. Daha sonra Temel iner. Ama inmesiyle çıkması bir olur. Ağzı burnu kan içinde. Sorarlar. - Temel nasıl bu kadar hızlı kan emdin, diye.O da cevap verir. -Aşağıdaki direği görüyormusunuz. İşte ben o direği görmedim.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:40 AM
İngİlİz,fransiz,bİrde Temel 50Şer YilliĞina Hapse GİrmİŞler.gardİyan SormuŞ Nasilsa Burdan Çikamayacaksiniz Son Arzunuz Nedİr?İngİlİz Şarap İstemİŞ Fransiz İskambİl Kaadi İstemİŞ Temel İse Sİgara İstemİŞ 50 Yil Sonra Gardİyan SormuŞ Şarap Nasildi Fransiz DemİŞ MÜkemmeldİ İngİlİze GİtmİŞler Bu Hala İskambİllerle Oynuyo Temele GİtmİŞler Temelde DemİŞkİ AteŞİn Varmi AteŞİn

Kéan aRs
09-05-2007, 11:40 AM
temel bulaşıkçı olarak işe başvurduğunda ahçı

başı kaçdil biliyorsun demiş.

temel: 14 demiş

ahçı başı: dalga geçme da demiş

temel:önce sen başlattın .

Kéan aRs
09-05-2007, 11:40 AM
Adamin Bİrİ Hayvanat BahÇesİne GİtmİŞ.bakmiŞ Kİ BÜtÜn Hayvanlar Kahkalarla GÜlÜyor EŞek Yan GelmİŞ Yatiyor Adam Bİr Anlam VerememİŞ.merakindan Ertesİ GÜn Tekrar GİtmİŞ, Bu Seferde BÜtÜn Hayvanlar Yatiyor EŞek Kahkahalarla GÜlÜyor. Hayvanat BahÇesİ MÜdÜrÜne SormuŞ;dÜn BÜtÜn Hayvanlar GÜlerken EŞek Yatiyordu BugÜn İse BÜtÜn Hayvanlar Yatarken EŞek GÜlÜyor Bu Ne BİÇİm İŞtİr Ne Oluyor DemİŞ.

MÜdÜr;sormayin Beyefendİ DÜn ZÜrafa Bİr Espİrİ Yapti Esek Ancak BugÜn Anladi...

Kéan aRs
09-05-2007, 11:41 AM
lazlarla gurculer savasirken lazlar elbombalarinin pimini cekip karsi tarafa atiyorlarmis gurculer de alip geri lazlarin siperine atiyorlarmis ve bomba orada patliyormus.lazlar bakmislar cok kayip veriyor lar karar almislar ve bombanin pimini cekip atmamaya baslamislar

Kéan aRs
09-05-2007, 11:41 AM
75 yaslarinda bir dede doktora gider, 3 ay önce muayne ettigi hastayi görünce doktor sevinir ve sorar. "Dede nasilsin cigerlerin nasil". "Pek iyi degil oglum" der yasli dede. Bunun üzerine doktor dedeyi muayne eder ve sorar: "dede ben sana 3 paketen fazla zigara icme demedim`mi ? Bunun üzerine dede der ki "dedigin gibi üc paketen fazla icmiyorum fakat bu yastan sonra sigaraya baslamakta zor oldu yani" !

Kéan aRs
09-05-2007, 11:41 AM
Temel evlendikten kisa bir sure sonra gurbete calismaya gider iki uc sene sonra geri doner iki cocugu oldugunu ogrenir ve karisina sorar hacan ben buraya yok idim bu usaklar nasil oldi karisi sen bana bir fotograf gondermistin ona baka baka hamile kaldim cocuklar oldi Temel gururlanmis ulan fotografim bile ise yariyir getir fotografi bakayim der fotografi gordugunde silahini ceker karisini alnindan vurur ve fotografa bakarak derki ula bu fotografin belden asagisi yok

Kéan aRs
09-05-2007, 11:41 AM
Temel birgün asansöre binmiş.Asansörün içindeki tabelada "asansör dört kişiliktir "yazıyormuş. Temel'de diğer üç kişiyi beklemeye başlamış.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:41 AM
Adamin Bİrİ İŞ İÇİn MÜlakattan GeÇmİŞ Ve İŞe BaŞlamiŞ Bİr SÜre GeÇtİkten Sonra Adam MÜdÜrÜn Odasina GİrmİŞ Ve MÜdÜre "benİm Sİze Bİr SÖylemek İstedİĞİm Bİr Şey Var"demİŞ.mÜdÜr De "sÖyle Evladim" DemİŞ.adam "efendİm Benİm TaŞaklarimdan Bİrİ Yok Onun İÇİn İŞİmde Fazla ÇaliŞamiyorum"der. MÜdÜr'de "ÜzÜlme Evladim Yarindan İtİbaren İŞe Saat 11'de Gel."der.adam ŞaŞirir."neden 11'de Geleyİm Efendİm??" MÜdÜr "ÇÜnkÜ Bİz Sabah 9'dan 11'e Kadar TaŞŞak GeÇİyoruz!!!!"

Kéan aRs
09-05-2007, 11:41 AM
Temel ingiltereye gitmek üzere uçağa binmiş.uçağın içindeki herkez ingiliz bir tek temel türkmüş. uçak kaltıktan bir süre sonra kaptan pilot uçakta çok fazla yük olduğunu söylemiş ve fazla eşyalarınızı uçaktan atın demiş.Herkez fazla eşyalarını uçaktan atmış.Pilot tekrar bir anons yapmış ve herkezin yukarıdaki demirlere tutunmasını söylemiş ve uçağın tabanını atmış.yolcular yukarda demirde tutunuyorlarmış.Pilot, bir kişi kendini aşağıya atarsa kurtuluruz demiş, ve herkez yabancı olduğu için temele bakmış .Temel atlamayı kabul etmiş.şöyle demiş:ben kendimi uçaktan atacağım fakat atlamadan önce alkış isterim demiş ........

Kéan aRs
09-05-2007, 11:42 AM
Temel bir gun yolda yururmus ve yururken bir torba gormus ve bakmis ki senet ve gitmis odemis.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:42 AM
Temal Bİlİm Adami İken Arkeolojİ AraŞtirmalar Konferansina Davet Edİlİr Amerİkalilar: Bİz 25 Drİnlİkte Bİr Çukur AÇtik Ve Telefon Kablolari Bulduk.demek Kİ Atlarimiz Daha Önce Telefun KullanmiŞlar. Temel: Bİz 50m. DerİnlİĞİnde Çukur AÇtik HİÇbİrŞey Bulamadik Demek Kİ Atalirimiz Telsİz KullaniyorlarmiŞ.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:43 AM
Temel bir gün arabasıyla giderken arabanın freni patlar. Durabilmek için ya sağ taraftaki pazar yerine girmesi ya da yoldaki küçük çocuğa çarpması gerekmektedir. Temel de çareyi çocuğa çarpmakta bulur ve arabayı çocuğun üstüne sürer... Mahkemede hakim temele sorar -freni patlayan arabayı neden pazar yerine sürerek birçok kişinin ölmesine sebep oldun der temel de... -hakim bey bütün olaylar çocuğun pazar yerine kaçmasıyla başladı der.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:43 AM
Bir Gun Iv. Henri Ormanda Tek Basina Gezinti Yapiyormus.oradan GeÇen Bir Koylu Yeni Krali HiÇ GÖrmemis.ve Sormus; -iyi Gunler Beyefendi,afedersiniz BugÜn Kral Buralarda Gezinti Yapiyormus.gordunuz Mu?diye Sormus. Kral Bozuntuya Vermek Istememis.demis Ki; -evet Evet.bende Kralin Yanina Gidiyorum.senide Gotureyim Istersen.demis.koylu De Sevinmis Ve; -lÛtfen,bir Zahmet.demis. Kral Da Atinin Arkasina Almis Gidiyorlarken.koylu; -fakat Ben Hic Krali Gormedim.nasil Taniyacagim.demis.kral Da; -krali Gorunce Herkes Onun Onunde Sapkasini Cikarir Ve Egilirler.o Zaman Anlarsin.oldu Mu?demis.koylu De; -pekÂla.demis. Ve Kral Maiyetinin Yanina Gelince,herkes Sapkasini Cikarip Selamlamislar.kralda Arkasina Donup Koyluye Sessizce Sormus; -simdi Kralin Kim Oldugunu Anladin Mi?demis.koylu De; -kim Olacak.ya Sen Kralsin,ve Yahut Ta Ben Demis.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:43 AM
Temel Ile Annesi Ucakta Gidiyorlarimis, Pilot Motorlar Durdu Calismiyor Demis. Temel'in Annesi:"tuh Gene Mi Purda Kalduk" Demis

Kéan aRs
09-05-2007, 11:43 AM
Kekemenİn Bİrİ Yolda At ÖlÜsÜ Buluyor Polİsİ Ariyarak Be Be Ben Bİbİ Bİr A A Aa At ÖlÜsÜ Bu Bu Buldum He He Hemen Gelİp A A Alin Dİyor Polİs İse Neredesinİz Dİye Sorunca Kekeme To To To Derken Polİs Araya Gİrerek Topkapimi Dİye Soruyor Kekeme Hayir Dİye Cevap Verİp Yİne To To Top Dİyİnce Polİs Topselvİdemİsİnİz Dİye Soruyor Kekeme Hayir Dİyİnce Polİs Sİnİrlenİp Telefonu Kapatiyor Kekemede Bu Olayi Hirs Yapip Yenİden Ariyor Aralarinda Yİne Ayni Dİyolog GeÇİnce Polİs Sapikmisin Bİr Daha Ararsan Senİ Fena Yaparim Dİyerek Telefonu Kapatiyor Hirs Yapan Kekeme Bu Sefer 2 Saat Sonra Ariyor Polİs Yİnemİ Sensİn Dİyİnce Kekeme Bu Bu Bu Se Se Sefer SÖ SÖ SÖylİye Ye Ce Ce Gİm Dİyor Polİs Neredesİn Dİyİnce Kekeme To To To Top Derken Polİs Topkapidamisin Dİyİnce Kekeme E E E Ev Evet Şİ Şİ Şİm Şİmdİ A A At Ati Oraya Getİrdİm Dİyor

Kéan aRs
09-05-2007, 11:44 AM
Birgün Temel yolda yürürken yerde çek bulmuş.Bakmış çeke meblağı küçük gitmiş bankaya ödemiş.Birgün yine Temel yolda yürürken tesadüf bu ya çek bulmuş birden korkup havalimanına gitmiş.Yurt dışına kaçıyormuş.Çünkü meblağ çok yüksek- miş.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:44 AM
KUTUP AYISI

Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus -Baba ben gercekten kutup ayisi miyim? -Elbette yavrum nereden cikardin bunu? -Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi. Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus, -Anne ben gercekten kutup ayisimiyim? -Tabii evladim kutup ayisisin. -Yani sen babami hic aldatmadin degilmi, ben gercekten babamin ogluyum. -O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur. yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi. bir daha sormus yav baba Allahaskina doru sole bak beni evlatlik falan almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum. Baba dayanamamis artik oglum sen manyakmisin dedim ya sana bizim oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyosunki bunu? yavru ayi:

-Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...

Kéan aRs
09-05-2007, 11:44 AM
Hayvansever bir kekeme birgun Topagacinda yururken yolun ortasinda bir at olusu gorur ve hemen karakola telefon eder. Polise -buuurrddaaa biiirrrr aaattt ollluussuu vvaarr der polis nerede diye sorar. Kekeme anlatmaya calisir. -Tooooooppp polis "Topkapıda mı?" der -Haaaayyyiiiiirrr polis sinirlenerek telefonu kapatir. 5 dakika sonra kekeme tekrar arar ve: -bbuuuuuurrrrddaaa biiiiirrrr aaattt ollluuusssuu vaaaaarrrr der polis tekrar nerede diye sorar. kekeme: -Toooooooopp diye baslar. Polis yine sinirlenerek telefonu kapatir. Kekeme bir saat boyunca her bes dakikada bir arar ayni seyleri soyler ve sonunda polis telefonu kapatir. Aradan 2 saat geçer ve bu sure içinde kekeme hiç aramaz, Polis tam kurtuldum diye dusunurken kekeme tekrar arar ve -buuuurrr ddddaaaa bbbiiiiiiirrrr aaattttttt ooollluuussssuu vaaaaaarrrrrr der. polis tekrar sorar nerede Topkapi dami? Kekeme soyle der;

Ooorrrraaaaayyyyyyaa ggöööööötttuuuurrrddduuummmmm!!

Kéan aRs
09-05-2007, 11:45 AM
Kekemenin biri birgun Beşıktaş'ta kekeme okulunu ararken okulun yerini bulamamış, en yakınındakı bir bakkala girip: - Kakakakarrdeşşşşş, bubububurraaalarrrrdaddadadadbı kekekemememe okukukukuluuu varmış, nenenenerededede bibibiliyomusususun ? diye sormuş. Bakkalda: - Okulun yerini bilmiyorum ama ağbiy, senin okula hiç ihtiyacınyok bence gayet iyi kekeliyorsun...

Kéan aRs
09-05-2007, 11:45 AM
Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis:- Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus:- Evet.. Bunun üzerine Hirsiz:- Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis:- Evet ben Papaganim...Isa da Doberman.. Haber: Bir yüzücü 350 Tonluk gemiyi ceker.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:46 AM
REHA MUHTARDAN

R. M. : - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi? -Inanc meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir. R.M. : - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?

Haber : Mahkumlar tünel kazarak kaçar... R .M. : Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?

Haber : Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır... R. M. : Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.

Haber : Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır. R.M. : Peki, Bebek şimdi nerede?

Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur: -Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.

Reha Muhtar karısını boğarak öldüren adamı programına çıkarıyor. İlk sözü: - Efenim, başınız sağ olsun.

Haber: Cenk Koray'ın oglu DEMİR CAMA(!) kafa atar ve vefat eder... R.M. : - Peki Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık cama kapıya kafa atar mıydı?

Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker: - Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?

Reha Muhtar, canli yayinda Serafettin Bey'le konusuyor. -Sayin Serafettin Bey kardesim, siz orada var miydiniz, yok muydunuz, efenim? -Yoktum. -Yoktum diyorsunuz. -Yoktum diyorum. -Bak Serafettin sana bir daha soruyorum. Var miydin, yok muydun? -Valla billa yoktum. -Yemin etmenize gerek yok efendim, size inaniyoruz. -Var miydin, yok muydun? -Vardim efendim.. -Peki Serafettin siz demin yoktum diyordun, simdi vardim diyorsunuz. Bu nasil is kardesim? -Yoktum dedim inanmadiniz, ne yapayim? -Ne yapacaginizi ben bilemem efendim. Orasini sen dusun. Var miydin, yok muydunuz? -Hatirlamiyorum. -Hatirlayiniz efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracagim.

Araya soz konusu film giriyor. Bir muhabir kapiyi kirip Serafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli kamera (!!) ile cekim yapmak icin izin istiyor. Serafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun uzerine kameraman dinlemiyor, cekimlerini yapip gidiyor.

Yine Reha Muhtar geliyor goruntuye: -Filmimizi izlediniz, Serafettin Bey. Simdi ne diyorsunuz? -Galiba varmisim. -Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz? -Eminim. -Oyleyse eminsiniz yani. -Evet efendim, eminim. -Serafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin gorunmuyorsunuz..

-Sayin Hamdi Bey iyi aksamlar efendim. Sizin adiniz Hamdi midir, efendim? -Evet Hamdi'dir, Reha Bey.. -Hamdi diyorsun. -Hamdi diyorum cunku nufus kagidimda oyle yaziyor. -Ben nufus kagidinizi sormuyorum efendim. -Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir? -Hamdi. -Nasil yaziliyor? -He, a, me, de, i seklinde.. -Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz. -Peki sahte olan isminiz hangisi? -Benim sahte olan bir ismim yok! -Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz. -Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yesil diyorlar efendim. Siz Yesil misiniz? -Hayir Yesil degilim. -Oyleyse size niye Yesil diyorlar? -Bana Yesil demiyorlar. Hamdi diyorlar. -Yani inkar ediyorsunuz. Sukut ikrardan gelir Hamdi. -Ben sukut etmiyorum, konusuyorum ve Yesil degilim diyorum. -Yesil degilim dediniz ama mosmor oldunuz. Bakiyorum simdi de kizariyorsun. Ne sarardin Hamdi? -Sarardim cunku ben Tanri'nin ogluyum. Her renge girerim. -Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konusuyorsunuz. -Galiba delirdim. Bana bir doktor lutfen! -Gecmis olsun, Hamdi Bey. Size acil sifalar diliyorum.Iyi aksamlar efendim.

Efenim, bir gun daha boyle gecti, efenim. İyi günler, Türkiye! Aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden Sümbülüzade Vehbi Efendi'nin müstesna bir eseridir. Şiirin hikayesi de şöyle: Bir gün padişah Vehbi Efendi'yi yanına çağırır ve: "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin" der. Ve işte sonuç aşağıda:

Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana, Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can. * * * Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem, Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan. * * * Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır? Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan. * * * Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam, Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan. * * * Salınarak giderken arkandan ben sokayım, Ard eteğin beline, olmasın çamur aman. * * * Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam, Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan. * * * Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç, Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan. * * * Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim, Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman. * * * Herkese vermektesin, bir de bana versene, Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman. * * * Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin, Esselamun aleyküm ve aleykümesselam. Sümbülüzade Vehbi Efendi

Bar'ın kapısı tekme tokat açılmış.İçeriye giren kovboy yüksek sesle söze başlamış. - Ben Meksika' nın en hızlı kovboyuyum. Biz acı,dert, elem üzüntü nedir bilmeyiz. ve silahını barmen kıza atmış, işaret parmağını havaya kaldırıp patlat demiş. Barmen kız tek kurşunla kovboyun parmağının yarısını uçurmuş. Kovboy kopan yeri yalamış ve herkese benden viski jestini yaparak masanın birine oturmuş. Birkaç dakika sonra kapı yine tekme tokat açılmış. İçeriye giren kovboy yükse ksesle söze başlamış. - Ben Amerika' nın en hızlı kovboyuyum.Bizacı,dert, elem üzüntü nedir bilmeyiz. ve silahını barmen kıza atmış, işaret parmağını ve orta parmağını havaya kaldırıp patlat demiş. Barmen kız tek kurşunla kovboyun iki parmağının da yarısını uçurmuş. Kovboy kopan yerleri yalamış ve herkese benden viski jestini yaparak masanın birine oturmuş. Birkaç dakika sonra kapı yine tekme tokataçılmış.İçeriye giren Temel yüksek sesle söze başlamış. - Ben Türkiye'nin en hızlı kovboyuyum.Biz acı,dert, elem üzüntü nedir bilmeyiz. ve sahnenin ortasına geçip pantolunu ve kilotunu aşağıya indirmiş. Bunugören barmen kız hemen silaha sarılmış ve Temel'in alete nişan almış.Ardından da yüksek sesle: Patlatayım mı? Temel hemen cevap vermiş: -Hayır ! hayır ! Gel em, O kendi PATLAR....... ADI bekçi götürmüş bunu. Karakolda komiser buna sormuş ne geldi başınıza diye. Kadın: -Ay vallahi ben anlatamayacağım, bekçi anlatsın bi zahmet. demiş, bekçi de anlatmaya başlamış: -KomiseriOldukça masumhane bir hikaye ama...

Kéan aRs
09-05-2007, 11:46 AM
Abuziddin efendi köyde çok sevilen bir kişiydi. Köy erkeklerine ib- ni Sinan`ın kitaplarından haram, helal, doğruluk, iyilik ve de fit- nelik hakkında uygulamalı dersler verirdi. Köy kadınlarına da si- cimle örgü, yemek, çocuk bakımı, ev ekonomisi, sağlık , nakış ve di- kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi. Köydeki bütün çocukları el- ma şekeri ile sevindirir, çeşitli kitaplardan onlara masallar hikaye- ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar birlikte si- nemaya götürürdü. Evinin bahçesinde yeşil biber, domates ve patlıcan e- kerdi. Bu onun en büyük zevkiydi. Topladığı patlıcan ve biberleri gö- mer, toprağın altında pişirirdi. Sonra da onları tek tek zevkle keçi sü- tüne sokar, tadına doyamazdı. Bu onun en güzel yöntemlerinden biriydi. Am- ma en çok da yemesini severdi, bayağı göbekliydi. Kurufasulye pilav ve ca- cığı görünce ağzının suyu akardı. Üstüne başına çok önem verir ve ta- radığı saçlarını briyantinle şekillendirirdi. Kravatlarını ütüler ku- şaklarını beline dolardı. Abuziddin efendi olgun yaşta öldü. Ama ya- şam boyunca millete hizmet etti. Elinden düşüremediği fil dişi ta- rağı mezarının üstünde bir abide gibi durur. Okuma yöntemini değiştirince neler oluyor.. (Bir de birer satır atlayarak okuyun bakalım) m, bir zanlı hanımın arkasından koşarak gelmek suretiyle hanımı yakalamış, dövmüş ve sonra da; derken söyleyeceğini unutuBazen insanların konuşurken doğrudan istediklerini söylemediklerini, aslında birşeyler kastettiklerini anlarsınız. İşte erkeklerin ve kadınların bazı cümleleriyle aslında neler söylemek istediklerinin bir listesi.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:50 AM
Bilgi işlem bedduaları: Mouse'un kırıla. Tık tıklayamayasan . Hatların kopa da hiç bir yere baglanamayasan. Disk'lerin "crash" ola. File'larina virüs bulaşa. Networklerden atılasan. Database'in patlaya. Security key'lerin deşifre ola. Back-uplarin bozulsun da geçmişe dönemeyesen.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:50 AM
Ekonomik beddualar Repo'da açığa düşesen, faiz sana zarar yaza. IMKB 100 endeksin 1600 direncini kıramaya. Uygun kur bulmaya, pozisyon açıgına düşesen Reuters'in arızalana, rate'leri izleyemeyesen. Paran aracı kurumda kala, iç edile; Dövize endeksli kredi alasan. "zede"lenesen Merkez Bankasi para piyasalarina müdahale ede. O sırada sen de orada olasan Halden anlamayan Bireysel Danisman'a denk düşesen Sabah seansında endeks hızla düşe sen panik olup kağıt çıkasan, ikinci seansta endeks kendini toplaya ama iş işten geçmiş ola.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:51 AM
Münferit beddualar Cep telefonuyla konusurken çevirmeye yakalanasan Ucuza aldim diye sevindiğin araban çalıntı çıka. Martı'yı okuyup ruhi bunalıma giresen.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:51 AM
Günümüz Bedduaları Silikonun patlaya insallah Hem fikir, hem zikir suçlusu olasan. Ne yersen ye asit yapa ağzında, bir "falım" çiklet bulamayasan. Kaplama alanı dışında kalasan. Aldığın dolarlar sahte çıka. Susurluk Skandalı'na adın karışa. Bir decoder olamayasin. Güçlü Türk olamayan, persil adam olasın Medyalara gelesin inşallah Talk showlara, reality showlara çıkasan imajın sarsıla. Tam otomatik çamaşır makinen kireçlene, bir gram Calgonit bulamayasan. Siyaset Meydanı'na çıkamayasın. "Maraba Televole" diyesin, Sabah Şekerleri'ne çikasin Reha Muhtara'a konuk olasan. Yeryüzünde tashih hatası gibi dolaşasın. Tereyağlı kedi: KEDİ-TEREYAĞI FİZİĞİ VE YERÇEKİMİNİN KALDIRILMASI KONUSUNDA YAPILAN BAZI YENİ ÇALIŞMALAR ÜZERİNE... Deneyler, supheye yer birakmayan bir aciklikla gostermistir ki, uzerine tereyagi surulmus bir dilim ekmek yere dustugunde, daima yagli tarafi alta gelir... Deney sirasinda, tereyagli ekmegin fiziksel ve kimyasal durumunda bir degisiklik olmadigindan, enerji acisindan gozlenebilecek tek sey, sistemin potansiyel enerjisindeki azalmadir. Ekmegin, tereyagli yuzu alta ya da uste gelecek sekilde dusmesi durumlarinda, kaybettigi potansiyel enerji miktari aynidir; bu yuzden olayi enerji ile aciklamak mumkun degildir. Ancak, ekmek yere yagli yuzu alta gelecek sekilde dustugunde, tereyaginin bir kismi ekmekten ayrilarak yere acilmakta bu da sistemin entropisini onemli olcude arttirmaktadir: Yani, ekmegin yagli yuzu alta gelecek sekilde dusmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artis, ekmegin yagli yuzu uste gelecek sekilde dusmesi durumunda sistemin entropisinde olusan artistan daha fazladir. Bu durumda, termodinamik kanunlarina uymasi icin, uzerine tereyagi surulmus bir ekmek diliminin, yere duserken, yagli tarafini alta getirmeye calisacagi aciktir. Tereyagli Ekmek Kanunu'nun ilkeleri hakkinda yaptigimiz bu hatirlatma, gunumuz fizikcilerinin yercekimini kaldirma konusunda yaptiklari calismalari daha iyi anlamamiza yardimci olacaktir. Bildigimiz gibi, baska bir fizik kanunu da; bir kedinin pencereden firlatilmasi durumunda, yukseklik ne olursa olsun, dort ayagi uzerine dusecegini soylemektedir. Bu durumda akla gelen ilk soru, bir kedinin sirtina tereyagli bir ekmek dilimi, yagli yuzu uste gelecek sekilde baglanip, kedi ve tereyagli ekmekten olusan bu sistem pencereden atildiginda, ne olacagidir. Kedi mi dort ayagi uzerine dusecektir; yoksa, tereyagli ekmegin yagli yuzu mu yere carpacaktir?... Haylaz bir cocuk, bu deneyi sahsen yapmayi dusunebilir; ancak, sonuca bazi akil yurutmelerle ulasmak da mumkundur. Tereyagli Ekmek Kanunu, ekmegin tereyagli yuzunun yere carpmasi gerektigini acik sekilde ifade ederken; kedi aerodinamigi, kedinin sirtustu yere dusmesinin olanaksiz oldugunu belirtmektedir. Doganin, bu ikilemi uzerine, kedi ve tereyagli ekmekten olusan sistemin, yere dusmesini aglamasi imkansizdir. Iste bu yuzden, sirtina tereyagli ekmek baglanmis bir kedi, pencereden atildiginda yere dusmez... Insanlarin hayalini asirlardir susleyen yercekimini alt etmenin sirri, iste bu sekilde cozulmustur. Tereyagli bir kedi, pencereden firlatildiginda, kedisel dondurme kuvveti ile tereyagsal cekim kuvvetinin dengelendigi belirli bir yukseklikte durur. Bu yuksekligi ekmegin uzerinden bir miktar tereyagi alarak arttirmak ya da kedinin ayaklarindan birini kopararak azaltmak mumkundur. Esasen bu teknik, gezegenler arasi yolculuk yapmayi basarmis turler tarafindan yaygin sekilde kullanilmaktadir; bir UFO'ya yaklasildiginda duyulan gurultu de milyonlarca kedinin miriltisindan baska bir sey degildir. Bu teknigin tehlikeleri de yok degildir. Kedinin tereyagli ekmegi yedigini dusunun; boyle bir durumda facia kacinilmazdir. Bu durumda kediler dort ayaklari uzerine duserler; fakat, ancak dis yuzeyleri hava ile surtunmeden dolayi ak kor haline gelmis, ici ofkeli uzaylilarla dolu, dev uzay gemisi kafalarina dusunceye kadar yasayabilirler... Bu sorunu cozmek icin, bir cok arastirma ekibi, azimle, tabi kedilerin hosuna gitmeyecek bir tereyagi gelistirmek icin calismaktadir. Fistik ezmesi oldukca umut verici gorunmekle birlikte, deneyler halen surdurulmektedir... Dünyanın en komik kazası -- bu olayın da gerçek olduğuna dair söylentiler var ama ne kadar doğru bilinmez tabii.. Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanagina planlama hatasi diye yazmistim. Bunu yeterli gormeyerek ayrintili anlatmami istemissiniz. Su anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen asagida anlattigim gibi olmustur: Bildiginiz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250 kg kadar olduğunu tahmin ettigim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu. Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım, altıncı kata ciktim. İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere baglayip tekrar yukari ciktim. Butun tuglalari variledoldurdum. Asagi indim, bagladigim ipin ucunu cozdum. Ipi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasil bulmayayim? Benyaklasik 70 kiloyum. 250 kilogramlik varil suratle asagiya duserkenbeni yukari cekti. Heyecan ve saskinliktan ipi birakmayi akiledemedim. Yolun yarisinda dolu varille carpistik. Sag iki kaburgaminbu sirada kirildigini saniyorum. Tam yukari cikinca, iki parmagim iple beraber cikriga sikisti. Parmaklarim da bu sirada kirildi. Bu esnada yere carpan varilin dibi cikti ve tuglalar etrafa sacildi.Varil hafifleyince, bu sefer ben asagi inmeye varil yukari cikmayabasladi ve yolun yarisinda yine varille carpistik. Sol bacagimin kavalkemigi de bu sirada kirildi. Can havli ile ipi birakmayi akil ettim.Basimi yukari kaldirdigimda bos varilin suratle uzerime geldiginigordum. Kafatasimin da boyle catladigini saniyorum. Bayilmisim, gozumu hastanede actim. Cenab-i Hak'tan tum kullarini boyle görünmez kazalardan korumasini diler, hurmetle ellerinizden operim. Duvarci ustaniz ... Çocukluğumuzun çizgi filmleri. Bazılarımız belki de hiç görmedi bu çizgi filmleri ama en azından ismini duymuştur herkes diye tahmin ediyoruz. "Zuxxi" tarafından yazılan bu yazının bazı bölümleri muzır neşriyat yasasını delecek nitelikte olmasına rağmen çok başarılı bir yazı.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:51 AM
Biberleyelim

Süper bir seydi. Sadece tek bir hikayeden olusan, devami falan olmayan bir çizgi filmdi. TRT aksamüstleri bisey bulamadigi vakit cart diye bunu sürerdi ekrana. Bir beyzbol topunun hayati islenirdi. Beyzbolcular "Haydi sunu biberleyelim" diyerek bu topu birbirlerine atarlardi. Zaman zaman cani yanardi minik topun. Çok önemli bir maçta çok önemli bir oyuncu tarafindan sahanin disina atilmasi ve imzalanip özenle saklanmasi ile biterdi.Çok severdim çok. Okulda bizden daha zayif kisileri ele geçirmek ve "Sunu biberleyelim ha haha"sesleriyle birbirimize atmak gibi ayica bir eglence saglamisti bizlere. Seni hiç unutmayacagiz minik top. Hergün trafikte saatlerimiz geçiyor, genelde de kötü kullananlara laf yetiştirmekten bıkmıyoruz. "Nasıl ehliyet vermişler buna" sorusunu sormayanımız yoktur bugüne kadar. Aslında birazcık sorunun temeline inince problemin sebebi ortaya çıkıyor. Buyrun işte ülkemizde ehliyet almak isteyenlerin cevaplamakla yükümlü olduğu sorulardan bazıları.. (İsteyenler için kaynak : Sürücü Kursu Eğitim Rehberi, Derya Dağıtım A.Ş. 1 - Asagidaki islemlerden hangisi ilkyardimdir?

a) Yaralanan kisiyi dovmek b) Itfaiye cagirmak c) Komsulari yardima cagirmak d) Kanamayi durdurmak

2 - Ilkyardim cantasi aracin neresinde bulunmalidir?

a) Arka sag tekerin icinde b) Aracin icinde arka sag tarafta. c) Motor kaputu icerisinde d) On torpido gozunde

3 - Shock pozisyonu asagidakilerden hangisidir?

a) Sirt ustu yatis, ayaklar biraz yukarida, ustu ortulu b) Sandalyede oturma, kollari yukari kaldirma c) Diz ustu oturarak kafa sallama d) Masanin uzerine cikip kitap okuma

4 - Derin yaniklara olay yerinde asagidakilerden hangisi uygulanir?

a) Bas agrisi hapi b) Mantar merhemi c) Sampuan d) Soguk su-buz

5 - Gunes carpmasi sonucunda hastaya asagidakilerden hangisi uygulanir?

a) Gunes carpinca denize atilir. b) Bele kadar kuma gomulur c) Vucut sicakligi yavasca dusurulur d) Kendi kendine iyilismesi beklenir

6 - Donma sonucu uyku durumunda olan kimseye asagidakilerden hangisi uygulanir?

a) Uyumamasi saglanir b) Yataga yatirilir ve uyumasi beklenir c) Beraber uykuya yatilir d) Hicbiri?

7 - Burun kanamasi olan bir kazazadeye asagidakilerden hangisi yapilir?

a) Saclari yolunur b) Saclarina masaj yapilir c) Sicak kuvet icine oturtulur d) Buruna tampon konulur

8 - Bilinci kaybolmus kazazedenin soluk yolunun tikanmamasi icin asagidakilerden hangi pozisyon verilir?

a) Amuda kalkacak sekilde b) Sirt ustu yatacak sekilde c) Sirtustu yatirilir d) Sabit yan pozisyona alinir

9 - Acik karin yaralanmalarinda organlar disari sarkmissa ne yapilir?

a) Disaridaki organlar poset icerisine konur b) Organlar yara uzerine toplanarak islak bezle ortulur c) Disariya cikan organlar kesilir d) Hic dokunulmaz

10 - Sicakvurmasi sonucu bayilan kimseye asagidakilerden hangisi once uygulanmalidir?

a) Derhal kuvvet icerisine yatirilmalidir b) Ilac icirilmelidir c) Fikra anlatilmalidir d) Serin bir yerde shock pozisyonuna alinir

11 - Solunum zorlugu olan kisiye ilk is olarak ne yapilir?

a) Basi oksanir b) Agiz boslugu temizlenir, sonra bas arkaya bukulur c) Agzi kapatilir, hastaneye nakledilir. d) Yapay dis takilir

12 - Yanik yarasi olan bir kazazedenin yarasi uzerine asagidakilerden hangisi uygulanir?

a) Sac jolesi surulerek b) Yogurt urulerek c) Zeytinyagi surulur d) Temiz, islak bez ortulebilir

13 - Kiriklar neden tespit edilmelidir?

a) Kazazednin rahat kahvalti yapmasi icin b) Kazazedenin rahat uyumasi icin c) Kirik kemik uclarinin komsu organlara batarak buyuk yara acmamasi icin d) Kirigin tespitinin onemi yoktur.

14 - Asagidaki vakalardan hangisinde yarali yan yatis pozisyonuna alinir? a) Bogulan kisilerde gogus kemigi kirik olan yaralilar b) Onemli degil c) Egzost gazi ile zehirlenenler d) Karnindan yaralanmis olanlar

15 - Iki ayagi olmayan surucu adayi ortopedi hekiminin verecegi karara gore hangi sinif surucu belgesi alabilir?

a) Boyle sey olmaz b) A sinifi alabilir c) E sinifi alabilir d) H sinifi belgesi alabilir

16 - ilkyardim cantasi ile ilgili olarak asagidakilerden hangisi dogrudur?

a) Yayalarda ilkyardim cantasi bulunur b) Deniz araclarinda ilkyardim cantasi bulunur ve uygulanmaz c) Herhangi bir trafik kazasinda kullanmak icin bulundurulur d) Insan hayatinin onemi yoktur

17 - Yanik yarasi olan bir kazazedenin yarasi uzerine asagidaklierden hangisi uygulanir?

a) Tuzlu su dokulur b) Ayran surulur c) Salca icirilir d) Temiz islak bez ortulur

18 - Omurga yaralanmasi olan kazazede oturtulursa ne olur?

a) Vucut sicakligi artar b) Yara mikrop kapar c) Felc olur d) Saclari dokulur

19 - Ilacla henuz intihar ettigi farkedilen kimseye ne yapilir?

a) Kusturulur b) Su icirilir c) Asit icirilir d) Denize goturulur Değişik meslekten insanların Fil avına çıktığını düşünün. Sonuçlar aşağıdaki gibi olacaktır tahminen. MATEMATİKÇİLER

Matematikçiler fil avlamak için Afrikaya giderler; fil olmayan herşeyi dışarı atıp geri ne kalırsa, onu avlarlar. DENEYİMLİ MATEMATİKÇİLER

Bir önceki adımdaki işlemi yapmadan önce, en az bir filin bulunduğunu ispat ederler. MATEMATİK

Kéan aRs
09-05-2007, 11:51 AM
PROFESÖRLERİ

En az bir filin bulunduğunu ispat ederler; ve onun bulunup yakalanma işini yüksek lisans öğrencilerine ödev olarak verirler.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:52 AM
BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ 1. Afrika'ya git. 2. Ümit Burnundan başla 3. Düzenli bir şekilde tüm kıtayı doğudan batıya tarayarak kuzeye doğru ilerle. 4. Her tarama adımında; 4a. Görülen tüm hayvanları yakala 4b. Her yakalanan hayvanı bilinen bir fille karşılaştır. 4c. Bulunca dur. DENEYİMLİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ Yukarıdaki algoritmanın durmasını garantilemek için Kahire civarına önceden bir fil yerleştirirler. ASSEMBLY DİLİ PROGRAMCILARI Bu algoritmayı, ellerinin ve dizlerinin üzerinde emekleyerek izlemeyi tercih ederler. DONANIM MÜHENDİSLERİ Afrika'ya gidip, rengi gri olan hayvanları rastgele yakalamaya başlarlar. Ağırlığı, daha önceden bilinen bir filinkinden yüzde on beş fazla veya az bir hayvana rastlayında dururlar. EKONOMİSTLER Bu meslek grubundakiler fil avlamazlar; ancak yeterli ücret ödendiği takdirde, fillerin kendi kendilerini avlayacağını düşünürler. İSTATİSTİKÇİLER Peşpeşe N kez rastladıkları hayvana "FİL" adını verip, onu avlarlar. MÜŞAVİRLER Fil avlamazlar. Aslında hiç bir şey avlamazlar; Ama, fil avlamak isteyen insanlara saat ücreti karşılığında tavsiyede bulunurlar. YÖNEYLEM ARAŞTIRMACILAR Avcının şapkasının büyüklüğü ile kullanılan mermilerin renginin fil avlama stratejileri üzerindeki etkisini araştırırlar. Tek istedikleri, birilerinin kendilerine "fil" adı verilen nesneyi tanımlamasıdır. POLİTİKACILAR Fil avlamazlar; sadece sizin avladığınız fili kendi seçmenleriyle paylaşırlar. AVUKATLAR Fil avlamazlar. Sadece fil sürüsünü izleyerek, sürünün ardında bıraktığı gübrenin mülkiyetinin kime ait olduğunu tartışırlar. ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER Geniş kapsamlı "fil avlama" stratejileri oluştururlar; ancak bu çalışmaları sırasında fillerin; tarla farelerine benzeyen, sadece sesleri biraz daha kalın olan yaratıklar olduğunu kabul ederler. KALİTE KONTROL DENETÇİLERİ Fillerle ilgilenmeyip, avcıların jipe eşyalarını yüklerken yaptıkları hatalarla uğraşırlar. SATIŞ TEMSİLCİLERİ Fil avlamazlar. Tüm zamanlarını yakalamadıkları filleri satmaya çalışarak ve sezon açılmadan 2 gün önce malı teslim edeceklerini iddia ederek geçirirler.. BİLGİSAYAR YAZILIMI SATICILARI Yakaladıkları ilk hayvanı sevkedip, "fil" faturası keserler. BİLGİSAYAR DONANIMI SATICILARI Tavşan yakalayıp; bunları griye boyayıp "Masa Üstü Fil" diye satarlar.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:52 AM
Aşağıdaki isim listesindeki isimlerin çoğunun Turkcell abone listesinden alındığına, yani gerçek olduklarına dair bir açıklama var ama ne kadar doğru bilinmez tabii. (Yanlış anlaşılmasın lütfen, isimler sadece değişik, alışılmadık oldukları için komikler..) İlk olarak sizin gönderdiğiniz isimler:

Kéan aRs
09-05-2007, 11:52 AM
Senbilin NEYAPTIN**Olgun PORTAKAL**Bilgi SAYAR***Ethem ABASIKELEŞ***Korkut KORKMAZ***Pekgüzel TAVASAPI Göksenin EKİYORUM**Mali Müşavir Osman AÇIKGÖZ Muhasebeci Ahmet KAPTIKAÇTI Ahmet ÖZYİRMİDOKUZ Esra PEKÖMÜR Neren KIVIRCIK Aşure ??? Üzüm ??? YAZI TURA Veee Turkcell Abone listesinden alındıkları iddia edilenler:

Kéan aRs
09-05-2007, 11:52 AM
Sehriye PILAV Ahmet Mehmet VELI Mukaddes CALISYE Hakki KISAADAM Kurtis SISKO Ömürlü DOGRUGIDEN Oktay DOLMASEVER Rüstü DÜZER Gülhanim ELLERGEZER Nabi DALGA Sanayi HOROZ Cömert VARLIK Masallah AKGÜN Haci SARKINTI Kayyum KONAKLI Yagmur SAGNAK Bora SAGNAK Jinekolog Dr. Kaya BILIR Dis Hekimi Oya BILIR Faruk ARTIK Nazim ENGINAR Tüccar ASLAN Keklik ASLAN Arı BALCI Petek BALCI Kaymak BAL Avukat Güven KURTUL Cemal MORDALGA Muhterem ÖGRETMEN Musa PASTIRMA Kadir KILLI Fatih IPTEKESEROGULLARI Ayse DONSUZ Yosma ALVER Selma VEREN Dünya MALIDÜZDÜR Kibar ZORBA Ümit VAR Jandarma KIZKACIRAN Öznur PALAVRACI Incil TEVRAT Insaf YILDIRIM Demir BAYGIN Hayati KOPYA Fazli KONT Muhlis DÜNYADAGÜLMEZ Fikri FAIZ Satilmis DÖNEKOGLU Edenbulur YILMAZ Recep DÜDÜKCÜ Sakin ZEYTIN Kibar DELI Cebrail GÖRÜR Abdulhalim PIRASA Behcet BECERIR Cansin BIRICIK Huriye YEDICOCUKLU Istiklal YARATILIS Güler GÜLER Ali AL Teslim SÖYLEMEZ Güclü KUVVETLI Cetin CEVIZ Sezer YAN Parla YAN Huriye DELERGECER Seyla BOYNUINCEOGLU Köse SICAK Bucak SICAK Tutam SICAK Satilmis DAGDEVIREN Satilmis BOSTAN Gudbettin KUS Sise INCE Efsane ÇILEK Rahime ISER Herkül DEMIRTAS Cemal PASA Halim HARAP Aziz CUBUGUUZUN Fatma DONUKARA Süleyman PEKYUMURTA HOROZ - Ulan 1 ay icinde aldigim 3.horoz bu da **** cikti. BAHTSIZ

Kéan aRs
09-05-2007, 11:52 AM
Dogustan bahtsız bir adamın bi gun ucak yolculugu yapmasi gerekiyomus. binmeden evvelde "ben bahtsız bir adamim herhalde bu ucak yolculugunun sonu pek iyi olmayacak" diye icinden gecirmis. ucak yolculugunun 10. dakkasinda pilot "irtifa kaybediyoruz, lutfen bagajlari atalim" demis. herneyse bagajlar atilmis, fakat 10 dk. sonra pilot "maalesef hala irtifa kaybetmekteyiz, kura cekicez ve kalacaklar namina herkes kaderine razi olup atlayacak" demis. bizimkiside "ben bahysiz bir adamim, ilk kurada ben cikmazsam sasarim" diye icinden gecirmis. kura cekilmis v bizim adama cikmis. bizimkisi isyan etmis v yolculara hayatinda yasadigi turlu turlu sanssizliklari, basindan gecenleri kisaca annatip, son ricasinda bulunmus :"tek istegim olmeden once seytanin bacaani kirabilmek, bi soru soriim, bilemezseniz ikinci atlicam, bilirseniz gene ilk atlamaya hazirim" diger yolculardan kimse de birinci atlamak istemediginden ve 1kac yuz yolcu icinden elbette adamin sorusunu bilebilecek birisinin cikacagini dusunerek adamin istegini kabul etmisler. adam sormus : "ben v yanimdaki adamin toplam kac tasagi var?" tum yolcularda hep bir agizdan "doooort" demisler, bunun ustune adam pantolonunu indirmis v sanssizlik sonucu tek kalmis tassaani gostermis. Derken diger yolcu da indirmis, ama o uc tasakliymis....

Kéan aRs
09-05-2007, 11:52 AM
Dunyaca meshur, zengin, yakisikli bir isadami, Istanbulun unlu bir restoraninda 10 kisilik bir rezervasyon yaptirip masada kus sutunun bile eksik olmamasini soyler. Restoran, aksama gelecek konugu agirlamak icin tam tesekkullu bir masa hazirlar. Saat 20:00 gibi, beklenen konuk gelmistir. Fakat 10.kisi degil sadece kendisi ve omuzundaki bir kus ile; Adam yavas yavas tabagindaki eti yer ve sarabindan bir yudum ictikten sonra parmagini siklatir ve omuzunda oturan kus ucarak 5.dakika icerisinde masada ne var ne yok yer bitirir ve tekrar adamin omuzuna konar. Restorandakiler saskin saskin bakarken Adam garsonu cagirarak masayi yeniden donatmasini ister. Masa tekrar donatilir ve adam yine yavas yavas tabagindaki eti yer ve sarabindan bir yudum ictikten sonra parmagini siklatir ve omuzunda oturan kus ucarak 5.dakika icerisinde masada ne var ne yok yer bitirir ve tekrar adamin omuzuna konar. Restorandakiler iyice sasirmis bir halde bakarken Adam garsonu cagirarak masayi yeniden donatmasini ister. Buna dayanamayan garson sorar; - "Beyefendi affedersiniz ama bir aciklama yapar misiniz " Adam gayet sakin - "Tabi " der ve anlatmaya baslar. - "Gunun birinde yolda ihtiyar bir adama yardim ettim, meger adam cinmis, ve benden uc dilek istememi soyledi. O zamanlar fakir oldugum icin ilk dilegim cok para sahibi olmakti, o gunden beri kurekle para harcarim bitmez. Ikinci dilegim cevremde cok kadin olsundu; hic eksik olmadilar ucuncu ve son dilegimse doyumsuz bir kus sahibi olmakti, Yanlis Anladi Pezevenk Cocugu der."

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
Bes seneden beri Temel ile Fatma kizlice aksamlari bahcede bulusurlar. onlar birbirine o kadar asikki aynen mecnun ile leyla gibi. sadece 45 dakika göresebiliyorlar. Ee gün gecdikce geciyor ikiside 27 yaslarina geldiler. Bir aksam temel ile fatma yine bahcede bulusurken Fatma birazcik sinirliydi. Temel fark edip sordu sevgilisine ." Sana ne oldu?" fatmada," yahu temel artik olumuyor. Artik millet fark edecekler diye korkuyorum". Temelde " ne yapalim?" Fatma " evlenmeliyiz!" Temel," Ama bizi bu yasda daha kim alirki?"

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
Temelle Dursun Ormanda YÜrÜrken Dursun Temele Ula Temel Ormanin GÜzellİĞİnİ GÖrÜyormusun Ne Kadar GÜzel Temelde Ula UŞaĞum AĞaÇlardan BİrŞey GÖrÜnmÜyor... :-) ;-)

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
Temel Fadime'ye, ver elini tutayım demiş. Fadime ise Temel'e, gerek yok ben taşırım demiş.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
Adamin biri bayagi gunah islemis. Bir papaza gunah cikartmaya gitmis.

-Papaz efendi ben cok gunah isledim. Mesela dun komsunun kucuk kizi geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.

- Allah affeder oglum.

- Onceki gun de buyuk kizi geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.

- Allah affeder oglum.

- Daha onceki gun de komsumun karisi geldi.Yagmur yagdi simsek cakti ben bir gunah isledim.

- Tamam oglum Allah affeder affeder de, sen yavas yavas gitsen.Hava da bozmaya basladi zaten.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
Fakİr Bİr Aİlenİn Makarnayi Çok Seven Bİr OĞlu VarmiŞ, Babasi BİrgÜn Eve 10 Paket Makarna Getİrİp Hanim Ölmeden Önce Şu Bİzİm OĞlanini Makarnaya DoyduĞunu GÖreyİde GÖzlerİm AÇik Gİtmesİn, BÜyÜk Ekmek Tenceresİnde PİŞİr Önce OĞlan Yesİ Sonrada Bİz Yerİz DemİŞ. Kadin Kocaman Ekmek Tenceresİnde Makarnayi PİŞİrmİŞ Ve DiŞarda Top Oynayan ÇocuĞu İÇerİ ÇaĞirmiŞ, Kocaman Tenceredekİ Makarnayi GÖren ÇocuĞun SevİnÇten GÖzlerİ Yerİnden FirlamiŞ. Hadİ Yemİyormuyuz DemİŞ. Babasi OĞlum Bİz Yedİk Sen Yanliz Yİyeceksİn Dİyİnce.. Çocuk Bİr Annesİne Bİrde Babasina BakmiŞ Ve Ulan Sİz Nekadar Yedİnİzkİ Banada Bukadar Kaldi DemİŞ.....

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
amerikalı bir mühendisle bizim temel istanbul da geziyorlarmış galata kulesini görmüş -bunu ne kadar zamanda yaptınız diye sormuş temel -1 ay demiş amerikalı -biz bunu 1 haftada yaparız demiş gezerlerken bu seferde sultanahmet camiini görmüş -peki demiş -bunu ne kadar sürede yaptınız temel -6 ay demiş amerikalı -biz bunu 3 ayda yaparız demiş yine gezerlerken boğaz köprüsünden geçiyorlarış amerikalı sormuş -bunu ne kadar sürede yaptınız temel -5 ay demiş amerikalı -biz bunu 3 ayda bitiririz demiş sonrada fatih sultan mehmet köprüsünü görmüş amerikalı böbürlenerek -bunu ne kadar sürede yaptınız demiş temel bu sefer -Allah Allah demiş -dün geçtim bu yoktu ne zaman diktiler acaba

Kéan aRs
09-05-2007, 11:53 AM
Sevgili oglum Temel, Senin hızlı okuyamadıgını bildigim için bu mektubu yavaş yavaş yazıyorum.Artık, senin büyük şehre gittigin sırada yaşadıgımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, insanların başına genellikle evlerinin 2 km civarındaki bölgelerde kaza geldigini okumuş; o yüzden taşındık. Sana yeni adresi veremiyorum çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri degişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler. Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine 4 gömlek koydum, çalıştırmak için duvardakizinciri çektigimden beri bir daha o gömlekleri görmedim. Geçen hafta sadece iki kez yağmur yagdı. ilki 3 gün sürdü; ikincisi ise dört gün. Benden istedigin yelegi postaya verdim, ancak halan, o koca dügmelerle paketin çok agır olacagını söyledi; o yüzden dügmeleri kopartıp yelegin cebine koyduk. Orada bulabilirsin. Sevgiler, Annen (Safinaz) NOT : Sana biraz da para gönderecektim ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:54 AM
Birgun Ucakta Bir Ingiliz,bir Alman Ve Birde Bizim Temel Varmis.ucagin Yere Dusmesi Sonucunda Bu ÜcÜ Bir Adada Yalniz Kalmislar.fikra Buya..bir Anda Allaadinin Sihirli Lambasi Gelir. Ingilize Sorar:

-dile Benden Ne Dilersen? Ingiliz Cevap Verir: -beni Ulkeme Gonder! Ve Ingiliz Ulkesine Gonderilir.sira Almana Gelir.oda Ulkesine Gitmek Istedigini Soyler.ÜcÜncÜ Olarak Temele Sorulur: -dile Benden Ne Dilersen!!! -yaw Usagum Ben Burda Yalnuz Kaldum.arkadaslarimi Geri Gonder... Hahahhahahahhahahahhhahah

Kéan aRs
09-05-2007, 11:54 AM
Italya'da Vatikan yakinlarinda bir eve gece hirsiz girmis. Hirsiz evin içinde karanlikta ilerlerken arkasindan bir ses gelmis: ·Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz panik içinde bir köseye sinip ve farkedilmemeyi ümit ederken ses tekrar yükselmis: - Seni ben görüyorum. Isa da görüyor! Hirsiz sesin kendine seslendigine emin olunca el fenerini açip, sesin sahibini aramaya baslamis ve bakmis bir Papagan! Saskinlikla söylemis: - Konusan sen miydin? Papagan tekrar konusmus: - Evet.. Bunun üzerine Hirsiz: - Ama sen Papagansin! Papagan cevap vermis: - Evet ben Papaganim...Isa da Doberman

Kéan aRs
09-05-2007, 11:54 AM
Temel yeni bir volkmen satın almış.Kulağına takarak yolda yürümeye başlamış.Aniden dişine ağrı girince başlamış doktor aramaya.Nihayet bir doktor bulup içeriye girmiş.Doktora dişinin çok ağrıdığını söyleyince doktor oturun bir bakayım demiş.Temel koltuğa oturunca doktor kulaklıkları çıkarmasını söylemiş.Temel "sakın ha aman elleme yoksa ölürüm demiş" Doktor hayret içinde "beyefendi kulaklıkla ölmenin ne alakası var"deyince Temel "sen bilmezsin aman ha elleme"demiş tekrar.Doktor iyice merak etmiş tekrar "beyefendi lütfen dalga geçmeyinde kulaklığı çıkartın"demiş.Temel tekrar"Aman ha ölürüm sakın elleme"deyince doktor sinirlenerek kulaklığı çekip almış Temelin kulağından.Birde bakmışki Temel ölmüş.Heyecanla kulaklığı alıp takmış birde ne duysun " NEFES AL NEFES VER " diyor.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:54 AM
Kanada Bankasına birgün güzel bir kadın gelir ve banka müdürünün yanına oturarak çok yüksek bir rakam söyleyerek hesap açmak istediğini söyler... Müdür çok sevinir ve hemen işlemlerini yapmaya başlar... Bu arada müdürü merak eder, bu kadın bu kadar parayı nasıl kazandı diye... Merakını yenemez ve kadına sorar " Hanımefendi çok özür dilerim ama çok merak ettim, bu kadar parayı çok uzun sürede kazanmış olmalısınız herhalde!" diye. Kadın : "Hayır efendim çok kısa sürede kazandım" der... Banka müdürü hayretler içinde tekrar sorar "Hanımefendi piyango veya miras falanmı vurdu diye... Kadın : "Ben bu parayı herkesle iddiaya girerek kazandım... Ve hiç bir iddiamda da kaybetmedim... der. Banka müdürü yine hayretle nasıl olur efendim hiçbir iddiayı kaybetmediniz... Kadın : "Efendim inanmıyorsanız sizinle de iddiaya girelim ve görün" der... Banka Müdürü : "Peki" der.. Kadın : "Peki iddiayı ben söylüyorum, sizin yumurtalıklarınız karedir ve ben bunun üzerine 100.000 Dolar'a iddiaya girerim"... Banka Müdürü : Gülmeye başlar "Hanımefendi nasıl olur, benim doğduğumdan beri yumurtalıklarım yuvarlaktır ve bu hiçbir zaman değişmedi"... Kadın : Peki ozaman bu kadar eminseniz benimle iddiaya girin" der... Banka Müdürü : "Peki" der... Kadın bu iddiayı resmiyete dökmelerini söyler ve yarın avukatıyla birlikte geleceğini söyler... Banka müdürü kabul eder. Akşam eve gidince aynanın karşısına geçer. Yumurtalıklarına bir öyle bir böyle bakar fakat kesinlikle yuvarlak der ve bu kadın bu sefer iddiayı kaybedecek diyerek ertesi günü bankaya gelir. Kadında avukatıyla bankaya gelir... Ve otururlar Kadın banka müdürüne iddiasını yineler ve "KARE" der... Banka müdürü : "Hayır efendim yuvarlak bu sefer iddiayı kaybedeceksiniz der... Kadın bunun üzerine "İnanmam için görmem gerekir, bana gösterebilirmisiniz? lütfen" der... Banka müdürü hemen pantolonunun indirir ve gösterir... Kadın hayretler içinde bakar ve gerçekten yuvarlak, elleyebilirmiyim diye sorar, tabi der banka müdürü... Kadın bir orasını bir burasını eller... Bu sırada avukatı eliyle başına vurarak eyvah der... ve dışarı çıkar. Kadın banka müdüründen özür diler ve bu sefer siz kazandınız özür dilerim, gerçektende yuvarlakmış der... Ve 100.000 Dolar'ını verir... Banka müdürü parayı alır ve sorar herşeyi çok iyi anladım, iddiayı kaybettiniz ve paramı ödediniz... Ama avukatınızın üzgün bir şekilde neden dışarı çıktığını anlayamadım... der... Kadın : "Efendim ben size söylemiştim hiçbir iddiayı kaybetmem diye... Buraya gelirken onunla da 350.000 Dolar'ına iddiaya girdim. Herkesin içinde ben Kanada Bankasının müdürünün yumurtalıklarını elleyebilir miyim elleyemezmiyim diye... Kaybettiği için bu kadar üzgün dü... der.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:54 AM
Adamın biri gece olunca bir bara gitmiş, içeriye girince hey barmen herkese benden bir içki dök , kendinede bir içki dök demiş. Barmen herkese ve kendine içki döküp içmiş. Hesap ödeme vakti geldiğinde adam param yok demiş , barmende adamı bir güzel dövmüş ve dışarıya atmış.

Ertesi gece adam yine bara gelmiş, barmen herkese benden bir içki ver demiş. Ama kendine dökme demiş. Barmen niye bana içki yok yaw demiş.

Adam barmene yoooo demiş sen içince sapıtıyorsun demiş.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:55 AM
Adamımız çok elit bir tabakanın bulunduğu bir partiye katılır. Elde kadehler, saygın konuklar ciddi konuları konuşmakta, düzeyli espriler yapmaktalar. Derken adamımız "Bir dakika beyler size bir bilmecem" diyerek davetlileri susturur ve bilmecesini sorar.

- Elim cebim de, cebim delik, elimde ne var ?

Birden içerinin havası değişir, yüzler gerilir, kaşlar çatılır. Gözler ev sahibine çevrilir. Ev sahibi tereddüt etmeden uşağa döner.

- John ! Beyefendinin paltosunu getir. Kendileri gidiyorlar der.

Adamımız telaşla

- Bir dakika beni yanlış anladınız. Elim cebimde elimde bir dolar var.

Neyse ortam sakinleşir. Konuklar gülmeye başlarlar. Derken adamımız on dakika sonra tekrar kalabalığı susturur. Bilmece soracağını söyler.

- Elim cebimde, cebim delik, elim de ne var ?

Konuklardan biri derhal cevap verir.

- Bunu bilmeyecek ne var. Tabiki bir dolar var.

Adamımız tereddüt etmeden uşağa döner.

- John paltomu getir.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:55 AM
hoca birgün essekiyle giderken esek birden durmus ne etiyse yürütememis ordan gecen komsususormus sormus neoldu hocam Hocada durumu anlatmis demis komsusu hocam esekin götüne biber sür o zamman yürür demis ve gitmis hocada biberi almis ve eseke sürmüs esek cok hizlanmis bukezde hoca yetisememis sonra oda biber sürmüs busefer hoca eseki sollamis evin önünden gecerken hanimina demis arkadan gelen esseki tutun BENIM NEREYE KADAR GIDECEGIM BELLI OLMAZ

Kéan aRs
09-05-2007, 11:55 AM
Taksinin yokusta frenleri patlamis, muthis bir hizla asagi iniyor. Kayseri'li musteri bagirmis..

"Durdur su arabayi.."

Sofor panik icinde haykirmis..

"Durduramiyorum!.."

"O zaman taksimetreyi durdur hic degilse" demis, Kayserili.

Kéan aRs
09-05-2007, 11:58 AM
Bir Ingiliz bir Fransiz bir de laz vampir havada ucuyorlarmis. Birden Ingiliz vampir asagiya dalmis ve bir dakika sonra agzi burnu kan icinde cikmis. Diger vampirler "ne yaptin" diye sormuslar oda "su asagidaki evi goruyormusunuz?" demis. Vampirler de "evet" demisler. "Iste o evde bir bakire genc kiz vardi, kani cok lezzetliydi" demis ve uçmaya devam etmisler. Birden Fransiz vampir de asagiya dalmis ve o da kanlar icerisinde geri gelmis. Digerleri ona da "ne yaptin?" diye sormuslar. O da "su asagidaki evi goruyor musunuz?" diye yanitlamis,"evet" demis digerleri "onun yanindaki ahiri da goruyor musunuz" diye devam etmis.Yine "evet" demisler. Fransiz Vampir devamla "iste orada cok guzel bir kisrak vardi onun kanini emdim cok lezzetliydi" demis. Neyse vampirler ucmaya devam edmisler. Birden laz vampir de asagiya dalmis ve agzi burnu kan icinde geri donmüs. Vampirler ona da sormuslar "sen ne yaptin" diye.Laz Vampirde "su asagidaki evi goruyor musunuz?", "evet" demis digerleri "peki yanindaki ahiri goruyor musunuz?" diye sürdüsmüs laz, yine "evet" diye yanitlamisler, "peki onun yanindaki diregi de goruyor musunuz? " diye yeniden sormus, digerleri yine "evet" demisler Laz ic cekereke" ha BEN GORMEDIM"DE!" demis

Kéan aRs
09-05-2007, 11:58 AM
Lazın biri, Izmir'e gitmiş. Oradaki tanışla dolaşırken, bir de bakmışlar ki,birkaç efe, zeybek oynuyor. Kendilerine özgü agır hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, Izmirli, Laz arkadaşına dönüp sormuş: Ne güzel oynuyorlar di mi? Laz dudak bükmüş: O kadar düşündükten sonra, ben de oynarım.

Kéan aRs
09-09-2007, 07:28 PM
Marketin birine bir turist gelmis bir seyler almis, sonra türk parasi

çikaramamis dolar uzatmis kasadaki adama. Adam para sahte mi degil mi diye kuskuya düsmüs. Paranin orasina burasina bakmis. Evirmis çevirmis anlayamamis sahte olup olmadigini.

Bakmis böyle olmayacak parayi sirada bekleyen Temel'e uzatmis.

-'Bir de sen bak hele' demis.

Temel paranin bir altina bir üstüne bakmis sonra masanin üstüne atmis

ve 'bu para sahte' demis. Herkes sasirmis, nasil anladin bu kadar çabuk demisler. Temel de:

-"Bunun üstünde Atatürk yok" demis.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:41 AM
ETMEZSEN ETME

Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:41 AM
AĞAÇ YÜRÜMEZSE

Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar tükenip bitmez. Akşehirliler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar: - "Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?" Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar: - "Her halde öyle olmalı." - "Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin göster bir mucize de görelim!" Hoca: - "Pekala şimdi size bir numara yapalım" der.. Karşısında durmakta olan çınar ağacına; - "Ey ulu çınar çabuk yanıma gel!" der. Tabii ne gelen ağaç var ne giden. Hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır. Akşehirliler: - "Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!" diye gülünce Hoca: - "Bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür", der.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:41 AM
SECDEYE KAPANIRSA

Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. Han Nuh Nebi'den kalma bir yer.. Her tarafı delik deşik; adeta çökmeye ramak kalmış. Hoca'nın yüreğine bir korkudur düşmüş ama, ne desin? Nihayet bir söz arasında: - "Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor, beşik mübarek!" diyecek olmuş ama, hancı baba hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak: - "Ağzını hayra aç Hoca, bu gıcırtı beşik gıcırtısı değil; tavan tahtaları Hakka tesbih çekiyor!" demiş. Hoca'nın közü küllenir mi? Gözlerini hancının gözüne dikerek: - "Peki ama", demiş; "ya bu tavan boyle tesbih çeke çeke aşka gelip de secdeye kapanırsa, bizim halimiz nice olacak?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:41 AM
BİZEDE UĞRADI

Nasreddin Hoca'ya dert yanıyorlar: - "Yahu Hoca senin karın çok geziyor." Hoca: - "Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrardı."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
HZ. İSA

Nasreddin Hoca, bir köyde vaaz veriyormuş. Laf arasında Hazreti Isa'nin göğün dördüncü katında olduğunu söylemiş. Vaazdan sonra, bir kadın Hoca'ya yanaşmış: - "Hazreti Isa, orada ne yer, ne içer?", demiş. Hoca'nın tepesi atmış: - "Ey hatun, köyünüze geleli şunca zaman oldu, benim ne yiyip, içtiğimi sormazsın da, Allah'ın peygamberini sorarsın!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
SANANE

Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş "aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu". Hoca istifini bozmadan "bana ne" demiş. Arkadaşı, "ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin?" demiş; hoca yine istifini bozmadan "o zaman sana ne?" demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
BİR AYAK

Nasreddin Hoca abdest alırken, bir ayağına su yetmemiş. Namaz kılarken de bir ayağını yukarı kaldırarak namaz kılmış. Bunu gören cami cemaati: - "Hocam bu nasıl namaz?" diye sormuş. Nasreddin Hoca: - "Bir ayağı abdestsiz namaz", diye cevap vermiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
KANATLI DEVELER

Günlerden bir gün, Nasrettin Hoca camide vaaz verirken: - "Ey cemaat", der. "Allah, deveyi kanatlı yaratmadığı için hepimiz durmaksızın, sürekli şükredelim. Yoksa damlarımız çoktan başımıza yıkılmıştı..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
KUSUR ÇÖMLEKTE

Hocanın bir gün subaşıya işi düşmüş. Adam haraç ve rüşvet yiyen biriymiş. Hoca fakir, ne yapsın. Bir çömleğe toprak doldurmuş ve üstüne bal sıvamış. Gitmiş işini görmüş, ilamını almış, memnun. Ertesi gün kapısında bir adam bitmiş: - "Hoca demiş, subaşı ilamda bir kusur etmiş. Geri istiyor..." Hoca yutar mı: - "Kusura bakmasın evlat", demiş. "Kusur ilamda değil çömlekteydi."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
GÜNAH

Bir Ramazan günü Nasreddin Hoca'nın gözleri susuzluktan afallamış. Dayanamayıp bir çeşmeye çaktırmadan yanaşmış. Tam suyunu içerken, bir köylü görmüş hocayı: - "Aman hoca, günah değil midir bu yaptığın!" - "Yıkıl karşımdan, Ramazan gider bir daha gelir, ama ben gidersem bir daha gelmem; ne günahı'"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:42 AM
PEYGAMBERİ KİM

Hoca bir gün Timur'un adamlarından birine sormuş: - "Sen hangi mezheptensin?" Adam elini göğsüne koyarak: - "Emir Timur!", demiş. Oradaki bir başkası: - "Hoca Efendi, bir de peygamberini sor bakalım", demiş. - "Gerek yok", demiş Hoca. "İmamı Topal Timur olursa, peygamberi de kesinlikle Barbar Cengizdir."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:43 AM
YAĞMA YOK

Genç nişanlılar ertesi gün evleniyorlardı. Erkek: "Sevgilim, sabrım tükendi. Ne olur odama gel. Nasıl olsa yarın evleneceğiz." Kız öfkeyle yanıt verdi: "Yağma yok öyle. Her seferinde böyle kandırdılar. Bir daha çürük tahtaya basmam."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:43 AM
KAYKAY

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:43 AM
SİYAH HAVYAR

Genç kız arkadaşına anlatıyordu. "Dün akşam çıktığım adam kelimenin tam anlamı ile kültürlü bir beyefendi. Adam yüksek sınıftan..." "Nereden anladın?" "Arabaya bindik... Kentin dışına doğru gitmeye başladık. Yol tenhalaşınca elini dizlerimin arasına uzattı. Sonra yukarı doğru çıkmaya başladı... Çıktı çıktı..." "Bunun nesi kültürlü? Erkeklerin hepsi böyle değil mi? Adi herif..." "Dur patlama. Sonra elini çekti. Parmağını burnuna yaklaştırdı ve 'Siyah havyar gibi koktuğumu' söyledi."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:44 AM
HANGİSİ

Adamın biri iş müracaatına gitmiş. Bir grubun önünde görüşmeye almışlar. "Şimdi sana bazı sorularımız olacak bakalım bilebilecek misin?" demişler; adam da "sorun" demiş. "Yolcu taşır, karayolunda gider, şoför kullanır bil bakalım bu nedir?" Adam düşünmüş ve "yolcu otobüsü" demiş. "Tamam doğru ama hangi marka, Mercedes var, Mitsubishi var di mi? Bilemedin ama sana bir şans daha vereceğiz" demişler. "Söyle bakalım havada yolcu taşır, pilot kullanır bu nedir?" Adam hemen cevaplamış "yolcu uçağı"; "Tamam ama" demişler "Boeing var, Airbus var di mi hangisi?" Bunu da bilemedin deyip iş görüşmesini bitirip adamı gönderirlerken, adam dönmüş demiş ki "Bir soru da ben sorabilir miyim?" "Tabi buyur sor bu en doğal hakkın" demişler. "Kadınların iki bacağı arasında bulunur, üremeye yarar nedir bu?" demiş. Hemen herkes o malum kelimeyi söylemiş; adam "tamam bildiniz ama ananınki var ebeninki var di mi hangisi?..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:44 AM
KURŞUN

Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına: "Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız. Ancak iki kursunu çıkaramadık. Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş. Şimdi çıkarırsak ölürler. Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar. Kadın doğum yapmış. Çocuklar sağlıklı. Aradan yıllar geçmiş. Kız çocuğu bir gün bahçede oynarken "Anne anne çabuk gel" diye bağırmış. Annesi telaş içinde "Ne oldu kızım?" diye kosmuş. "Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı. Kadın sevinmiş: "Telaşlanma. Doktor amcan demişti. Bak kurşunu vücudundan attın. Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış. "Anne anne çabuk gel!" Kadın yine telaşla koşmuş: "Ne oldu oğlum?", "anne, mastürbasyon yaparken kediyi vurdum!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:45 AM
HAVA DURUMU

Adamın biri bayağı günah işlemiş.Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. "Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." "Allah affeder oğlum".. "Önceki gün de büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." "Allah affeder oğlum".. "Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:45 AM
DELİK

Bu dünyada iki samimi arkadaş varmış. Bunların dünya görüşleri birbirlerine tersmiş. Biri, namazında niyazında, dünya malında gözü olmadan, içki içmeden, karı kızla yatmadan camiden çıkmaz, öteki ise onun yapmadığı her şeyi yapar yaptıklarını yapmazmış. Derken sefahat düşkünü erkenden ölmüş. Aradan yıllar geçtikten sonra sofu olan da ölmüş. Sofu dogrudan cennete gitmiş. Ağaçlar altında yatıyor yiyor içiyormuş. Aklına arkadaşı gelmiş. Meleklere sormuş cehennemde oldugunu isterse ziyaret edebileceğini söylemişler Bu da kalkmıs arkadaşını ziyarete gitmiş. Bir de ne görsün arkadaşının elinde nadide Fransız şarabı, koynunda cennette bile bulunmayacak derecede güzel bir kadın. Sofu hayretle "Bu nasıl iş? Sen dünyada da sefa sürdün burda da sürüyorsun. Nerede Allah'ın adaleti?" diye sormuş. Arkadaşı derin bir ah cekerek "bu benim için büyük işkence" diye yanıtlamis. Sofu yeniden "bu nasıl işkence?" diye sormus. "Sorma.." demiş arkadaşı "bu şişeyi görüyor musun? Bunun dibi delik"; "Ya o güzel kadın?" diye atılmış Sofu. Cehennemdeki arkadaşı iç çekerek "Ah, ahhh, Onun da dibinde delik yok" demiş

Kéan aRs
09-14-2007, 11:45 AM
SU YATAĞI

Durulmaya yüz tutmuş seks hayatlarını yeniden canlandırmakta, suyla doldurulan yatakların birebir olduğunu duymuştu adam... "Yatağımıza uzandınız mı, fırtınaya yakalandınız demektir." deniliyordu su yataklarının reklamlarında... Hemen bir tane aldı. İki gün sonra da, sevinçle kendisi gibi orta yaşlı bir arkadaşının yanına koştu. "Bu su yatakları bir harika azizim." diye haykırdı. "İki gecedir yaşadığımız fırtınalı seksi, son iki yıldır yaşamamıştık. Sen de bir tane alsana.." Acı acı güldü arkadaşı... "Marifet yatakta değil, senin karıda olsa gerek." dedi. "İki yıl önce aldığım yatak hala Ölü Deniz gibi..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:46 AM
AMERİKA

Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler. Bayağı dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında bir sürü kızılderili görürler, çok korkarlar.. Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar" der. Temel'in sazı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun "vaay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın... o zaman buranın adı TEKSAZ olsun" der. Ertesi gün uyurlar; uyandıklarında gene karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi yöntemim var" der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da "mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar; sabah kalktıklarında etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bi de ben saz çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der

Kéan aRs
09-14-2007, 11:46 AM
TAK FİŞİ

Adam iş dönüşü evine geldiğinde karısını yatakta çırılçıplak uyurken gördü. Adamın cinsel arzuları bir anda uyandı. Yanına uzanıp göğüslerinin uçlarıyla oynamaya başladı. Kadın, uykulu bir sesle: "Kocacığım, ne yapıyorsun?" dedi. Adam: "Karıcığım, kısa dalgadan Çukurova radyosunu arıyorum." Kadın: "Kocacığım, fişi takmazsan radyo çalışır mı?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:47 AM
NE O İ..

Hollywood'da bir parti veriliyor,güzel bir evde. Partinin sahibi partiye heyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor: -Arkadaşlar akvaryumdaki iki piranayı bu havuza atacağım. Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördüğünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir. Kimsede ses seda yok. -Bu esmeri de sunuyoruz. Yine kimsede ses yok. -Bu kumral bayanı da hadiye ediyoruz. Yine ses yok. -Bu i... de veriyoruz. Slaaaaaşş!... Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor. Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor: -Nerede o i...? -Beyefendi o havuzun karşısında.. Adam şaşkın şaşkın: - O değil, Beni havuza iten i... nerede?

Kéan aRs
09-14-2007, 11:47 AM
YAKINDAN GÖREYİM

Sarışın bomba partinin en önemli kişisi oluverdi birden. Hemen tüm erkekler etrafına toplanıverdiler. Köşede bir kadın kocasının kulağına fısıldadı: "Anlamıyorum, erkekler onda ne buluyorlar?" "Ben de..." dedi adam. "Gidip bir yakından bakayım."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:47 AM
SULTANIN GÖĞÜSLERİ

Ahmet sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş.. Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin göğüslerine dokunmak.. Tüm cesaretini toplayıp haremağasına açılmış.. - "Bana sultanın göğüslerini koklat. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin" demiş. Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı - büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korsaya iyice sürmüş. Sultan çıplak tenine korsayı takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Göğüsleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış. Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek. Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha "Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyası, herşeye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili. Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer siz izin verirseniz" demiş. Padişah çaresiz çağırmış Ahmet'i hareme. Ahmet bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş. Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış. "Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsın. Hadi bakalım, çek arabanı" demiş, haremağasına. Çok kızmış harem ağası.. Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş...

Kéan aRs
09-14-2007, 11:47 AM
YÜZ MARK

Üç fahişe, o gün başlarından geçenleri anlatıyorlar. Birincisi, "Mercedes'e bir girip çıktım, üçyüz mark aldım." İkincisi, "Bir Volkswagen'e girip çıktım, yüz mark kazandım." Üçüncüsü, "Beni de motosiklete bindirip yapı yeri barakasına götürdüler. Sırtıma tahta kıymıklar battı. Parayı da perşembeye verecekler."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:48 AM
BEDAVA SEX

Benzin istasyonunun önünde bir afiş: "Depoyu dolduran lotaryada tutturursa bedava seks kazanıyor." İki kafadar benzinciye "Doldur depoyu" der, sonra bedava seks için lotaryaya talip olur... Benzinci sorar: - "Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz bedava seks..." "Üç" derler... Benzinci, "Bilemediniz, ben beş tutmuştum." Bir hafta sonra iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya... Bizimkiler "Yedi" der. Benzinci "Olmadı, ben altı tutmuştum". Üç gün sora yine depoyu doldururlar, yine lotarya... "Iki" derler, benzinci "Bir" der. Kafadarlardan biri arkadaşına açılır: "Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam söylüyor. Hile yapmasın?" Diğeri cevap verir: "Yok canım kızkardeşim arka arkaya iki kere kazandı."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:48 AM
AVCI MISIN?

Avcımız avlanmaya çıkar dağa tepeye.. Bir bakar ki bir ayı karşısında.. Çeker tüfeğini ateşler ama tüfek tutukluk yapar.. Napsın, kaçmaya başlar, ayı da peşinde.. Ayı yakalar bunu, bir güzel becerir.. Avcımız hırs yapar, öldürecektir illa ki bu ayıyı.. Bir müddet sonra bir daha görür ayıyı, çeker tüfeği, basar tetiği yine tutukluk yapar; bizimki kaçar, ayı peşinde, yakalar ayı bunu, bir daha becerir.. Avcımız iyice hırslanmıştır illa ki vuracaktır ayıyı.. Takılır ayının peşine, görür, çeker tüfeği basar tetiğe yine tutukluk yapar, ayı bunu bir daha yakalar bir daha becerir.. Bu olay gün boyunca tekrarlanır.. Artık avcının dayanacak gücü kalmamıştir, hayat meselesi olmuştur bu, son bir defa daha bakar ayı karşısında.. Çeker tüfeği basar tetiğe ve tüfek yine tutukluk yapar.. Ayı yakalar bunu ve der ki: - "Ya kardeşim avcı mısın, i*ne misin?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:48 AM
SCANNER

Komutan emir erini çağırmış: - "Bana çabuk bir lazer yazıcı bul getir." - "Emredersin komutanım." Bir saat sonra emir eri yanında başka bir er ile gelmiş. - "Lazer yazıcıyı getirdim komutanım." - "Hani nerde lan?" - "Komutanım bu arkadaş laz bir erdir ve bizim bölükte yazıcıdır!" - "Ulan iyi ki, scanner istememişiz be!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:48 AM
GENERALİN JİPİ

Komutan karargah garajına telefon açar: - "Zırrr Zarrr..." - "Aluuu" - "Şu anda garajda kaç tane araç var?" - "Şu anda i*ne generalin jipinden başka bi poh yok!" - "Ulan sen kiminle konuştuğunu biliyor musun? Ben o generalim!" - "Yaa öyle mi? Eee peki siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?" - "Yooo..." - "O zaman bay bay **ına godumun generali!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:49 AM
YÜŞBAŞIM BAKIYOR

Bir astsubayla bir gözü takma Yüzbaşı, aynı bekar lojmanında kalıyorlardı. Yüzbaşı her gece yatmadan önce takma gözünü çıkartır, su dolu bir bardağa koyar, sabah tekrar yerine takardı... Sıcak bir yaz akşamı gece yarısı astsubay susadı, el yordamıyla sehpadaki bardağı kaptı, bir dikişte yuvarladı. Ama suyla birlikte gözü de yutmuştu. Astsubay olayın farkına vardı ama artık iş işten geçmişti... Ertesi gün sabah sporundan sonra astsubay tuvalete gitme ihtiyacı duydu. Koşar adımla tuvate gitti pantolonunu sıyırdı başladı ıkınmaya.. Fakat bir türlü rahatlayamıyordu. Onun ıkınma sesini duyan tuvalet nöbetçisi er telaşlandı; nazikçe kapıyı tıklattı.. - "Komutanım yardımcı olayım?" Astsubay can havliyle kapıyı açtı: - "Bak oğlum şurada ne var bir türlü s*çamıyorum", deyip ere doğru döndü. Er eğilip bakar bakmaz hazırola geçti ve selam durdu. Bunu gören astsubay sinirlendi: - "Ne selam durdun oğlum!", diye bağırdı. Asker yanıtladı: - "Nasıl selam durmayayım komutanım, içeriden yüzbaşım bakıyor."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:49 AM
YAPINDA YAKALAYALIM

Çingenelerde bir adet vardır. Bir bebek doğunca annesi bir törenle onun adını koyar. Ama o anda ne söylerse ad olarak o kalır. Bir gün bir bebek doğar ve tam adını koyacağı sırada annesinin *oku gelir. Ve "*okum geldiii!" diye bağırır ve çocuğun adı "*okum geldi" olarak kalır... *okum geldi büyür ve askerlik çağına gelir. Askere gider, komutan adını sorunca "*okum geldi" der. Komutan "git tuvalete yap da gel" der. *okum geldi de gider tuvalete ve gelir. Bu olay bir kaç kez tekrarlanır. Sonunda bir arkadaşı "onun adı *okum geldi komutanım" der. Günler böyle geçip giderken *okum geldinin askerlikten canı sıkılır ve kaçmaya karar verir. Akşam olunca duvardan atlayarak kaçarken, komutan kaçtığını görür ve hemen bağırmaya başlar "*OKUM GELDİİİ KAÇIYOR LANNNN!" Bunu duyan askerler saf saf bakarlar. Komutan tekrar tekrar bağırır: "BOKUM GELDİ KAÇIYORRR LANNN!" bunu duyan askerlerden biri şöyle bağırır: - "YAPINDAAA YAKALIYAAALIIIMMMM KOMUTANIMMMMMMMMMMM"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:50 AM
İYİKİ JİNEKOLOG DEĞİLİM

Fevkalade sosyetik bir kokteyl. Dr. Bey smokinleri içinde iki kat yakışıklı. Ağzından da bal akıyor ya. Etrafı her zamanki gibi genç ve güzel hanımlarla çevrili. Bunlardan biri: - "Ah doktor, dişim öyle ağrıyor ki günlerdir", demiş. Sonra yakalamış doktorun elini. Ağzına doğru çekmiş. Çekmekle de kalmamış. Sokmuş doktorun parmağını ağzına. Sol tarafa kaydırmış. İşaret parmağını azı dişine doğru zorla uzatıyor. - "İşte burası... Tam burası... Öyle ağrıyor ki?" Doktor parmağını kadının ağzından kurtarmaya çalışırken söyleniyor: - "Hanımefendi, iyi ki jinekolog değilim..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:50 AM
TÜT

Çocuk peltekmiş. Öğretmeni tahtaya kaldırmış ve tahtadaki "kedi sütü iç" yazısını okumasını istemiş. Çocuk "tedi tütü it" demiş. Öğretmen bağırmış "doğru söyle" demiş. Çocuk yine "tedi tütü it" demiş. Öğretmen acaip sinirlenmiş ve çocuğu dövmüş, "doğru oku dedim sana şunu!" demiş. Çocuuğun artık canına tak etmiş ve bağırmış: - "Anatını tittimin tediti ittene tu tütü!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:50 AM
KOMUTANINA NAH ÇEKİYOR

Kimin askeri daha cesur yarışması varmış. Karacıların komutanı: - "Oğlum şu tankın altına atla!", demiş. Asker atlamış ölmüş. Havacıların komutanı: - "Oğlum şu uçaktan betona paraşütsüz atla!", demiş. Asker ölmüş. Denizcilerin komutanı: - "Oğlum şu geminin altına gir!", demiş. Asker: - "Naah atlarım", demiş. Denizci komutanı diğer komutanlara dönüp: - "Bakın, benim askerim daha cesur, komutanına nah çekiyor!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:50 AM
İKİ TANE VAR

Eve bir gün tesisatçı çağırmışlar. Adam çalışırken evin küçük oğlu gelip seyretmeye başlamış. Tesisatçı da çocuğun ilgisini görünce takım çantasından tornavidayı çıkartıp çocuğa: "Bu ne biliyor musun?" demiş. Çocuk da "biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğüyle prizleri kontrol eder, büyüğüyle masanın bacaklarındaki vidaları sıkar" demiş. Tesisatçı: "İyi, aferin oğlum" demiş. Sonra eline anahtarı almış "Peki bu ne biliyor musun?" demiş. Çocuk: "Biliyorum. Babamda bundan iki tane var. Küçük olanıyla muslukları değiştirir, büyük olanıyla boruları tamir eder." demiş. Tesisatçı "Çattık be..." demiş içinden. Bu kez de çekici alıp "ya bunu bilecek misin?" deyince çocuk "Biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğünü cam takarken kullanır, büyüğünü de duvar kırarken kullanır" demiş. Her sorduğuna cevap yetiştiren çocuğa tepesi atan tesisatçı bu sefer fermuarını açıp göstermiş: "Bunu da bilecek misin lan ukala?" deyince çocuk: "Biliyorum, bundan babamda iki tane var. Küçüğüyle çişini yapar, büyüğüyle de annemi" demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:50 AM
KALEM GİBİ

Adamın biri daldan dala gezerken cinsel organı kırılmış. Doktora gitmiş. Doktor adama her akşam yatmazdan önce on onbeş dakika cinsel organını bir bardak süte bandırmasını istemiş. Adam eve gelip yatma vakti geldiğinde banyoya girip doktorun dediklerini uygulamaya başlamış. Tabi karısı içerde bekliyormuş ve kocasına seslenmiş. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kadın sabırsızlanıp dalıvermiş banyoya... Şaşırarak: - "Ay kocacığım kırk yıl düşünsem bunun bir dolma kalem gibi doldurulduğu aklıma gelmezdi..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:50 AM
BENİ TANIDILAR

Temel ve Dursun bir bankayı soymaya karar vermişler. Bankayı soymuşlar, paralarla kaçarlarken bunların peşine polis düşmüş. Polislerden biri bağırmış bu esnada "duuur, o.. çocuğu!". Temel Dursun'a dönmüş: - "Sen kaç, beni tanıdılar!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
ŞEYTANA UYDUK

Irza tecavüz davasıyla bir çapkını mahkemeye çıkarırlar. Kadı sorar: – "Bu suçu ne diye işledin?" Delikanlı yanıt verir: – "Şeytana uydum. Bana yol gösterdi, bu işi yaptırdı." Bektaşi olan kadı: – "Bre çapkın! Hz. Adem'e bile secde etmemek için cennetten kovulmayı göze alan şeytanın işi yok da sana pezevenklik mi yapacak!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
YUMUŞAK SERT

Adam resepsiyonda bekliyormuş. Arkadasındaki güzel bayanı görememiş. Ve birden dirseği kadının göğüslerine dokunmuş. Adam: - "Hanımefendi eğer kalbiniz de göğsünüz kadar yumuşaksa beni affedersiniz", demiş. Kadın da bunun üzerine: - "Beyefendi eğer penisiniz de dirseğiniz kadar sert ise oda 406'da bekliyorum."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
JAPON ROBOT

Adamın biri evlenmiş, iki ay sonra da Avrupaya iş gezisine gitmiş. Bu arada karısı da komşusuyla kırıştırıyormuş. Bir gün yine komşusuyla yataktayken kocası gelmiş ve zile basmış, kadın "eyvah kocam" deyip adamı saklamak için yer aramaya başlamış. Adama, "sen kapının arkasına saklan, kocam seni görüp sorarsa Japonya'dan istediğimiz robot geldi derim", demiş. Kocası içeri girmiş ve "karıcım çok kudurdum hadi yatalım", demiş. Kadın da "yorgunum daha sonra" demiş. Adam "ben banyoya gidip bi duş alayım sonra yatarız" derken kapının arkasındaki adamı görmüş, bu da kim?" diye hiddetlenmmiş. Karısı da kocacım Japonya'dan istediğimiz robot bu" deyince, adam, "duştan önce şunu düzeyim" demiş ve geçmiş robotun arkasına. Yüklenmiş ama girmiyo, başlamış karısına bağırmaya: "Ya şu Japonlar robotu çok iyi yapmışlar ama deliğini küçük yapmışlar. Sen oradan matkabı getir de deliği büyüteyim" demiş. Bunu duyan komşusu başlamış bağırmaya: - "TEKRAR DENEYİN BELKİ ALIR, TEKRAR DENEYİN BELKİ ALIR, TEKRAR DENEYİN BELKİ ALIR!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
DONMUŞ TAVUK

Adam eve döndüğünde bir kutu Viagranın Papağanı tarafından yenildiğini görünce fena halde hiddetlendi ve ceza olarak papağanını buzdolabının buzluğuna kapattı. Aradan bir kaç saat geçti, merakla buzdolabına gitti buzluğu açtı, oda ne papağan kan ter içindeydi, hayretle sordu: - "Bu ne hal?" Papağan yanıtladı: - "Donmuş tavukların bacaklarını ayırmak kolay mı sanıyorsun?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
ÇEMBER YAPALIM

Bir gün bir adam çölde mahsur kalmış ve kendine bir çıkış yolu bulmak için yürümektedir. Adam yürür yürür ve sonunda bir tepeciğe ulaşır. Tepenin arkasından sesler yükselmektedir. Adam birilerini bulduğunu düşünüp sevinir fakat duyduğu laflara bir türlü anlam veremez. Tepenin arkasından "çember yapalım, çember yapalım" şeklinde bir ses gelmektedir. Adam tepenin üstüne vardığında arka arkaya geçmiş 15 erkeğin birbirini düzdüğünü görür, en öndeki de "çember yapalım, çember yapalım" şeklinde bağırmaktadır...

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
TEK ELLE ALKIŞ

Çok güzel bir genç kadın bir gece klubünde stiptrizci olarak iş bulmuştu. İlk kez sahneye çıkacağı için çok heyecanlıydı. Ancak ışıklar üzerinde parlar parlamaz öyle bir alkış tufanı koptu ki, heyecanı hemen yatıştı. Üzerindeki elbiseyi çıkardıktan sonra, alkışlar biraz azaldı. Çoraplarını çıkardıktan sonra ise alkış seslerinde biraz daha azalma oldu. Sütyenini çıkardığında salondan tek tük alkış sesleri geliyordu. Nihayet, üzerinde kalan son giysi parçasını da çıkarıp attı. Artık salondan tek bir alkış sesi bile gelmiyordu. Vücudunun güzelliğinden son derece emin olan yıldız adayı şaşkınlık içerisinde ön masada oturan bir adama yanaşarak sordu: - "Şey acaba vücudumu beğenmediniz mi?" Adam heyecandan soluyarak: - "Nereden çıkardınız bunu?" dedi. - "Ne bileyim. Ben soyundukça alkışlar kesildi de..." - "Tabi kesilecek" dedi adam. "İnsan tek elle nasıl alkış tutabilir ki?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:51 AM
İKİSİNİDE

Adamın biri bir gün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmış, onları bana getirir misin lütfen?" diye rica etmiş... Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak: - "Babanız beni sizinle yatmak için gönderdi" demiş. Kızlar: - "Nasıl olur! İmkanı yok!" demişler. Adam, "İnanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş: - "İkisini de miii?". Felçli adam bağırmış: - "İkisini dee! İkisini dee!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:52 AM
NASIL BİTİRECEKSİNİZ

Eski bir devirde İngiliz, Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından içeriyi gözetlerken yakalanmışlar. Olayı öğrenen Padişah çok sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş. İngilize mesleğini sormuşlar: - "Terziyim... - "Kesin makasla!" Fransıza sormuşlar: - "Oduncuyum..." - "Kesin baltayla!" Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş. Merakla sormuşlar: - "Ya, neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın?" - "Ben dondurmacıyım, yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:52 AM
CİNSEL GÜÇ KAYBI

İki kadın dertleşiyormuş: - "Sorma hayatım" demiş biri, "başıma öyle bir felaket geldi ki, anlatılır gibi değil..." - "Hayrola, ne oldu?" - "Kocam yüzde 100 iktidar kaybına uğradı. Seks hayatım tamamen sona erdi." Lafı öteki kadın almış: - "Güzelim demiş, sen gene de haline şükret! Ya benim durumum? Benimki yüzde 300 iktidar kaybına uğradı!" Yüzde 300 lafını duyan birinci kadın itiraz etmiş: - "Hiç öyle şey olur mu ayol? Yüzde 100 kaybı anlarım da, yüzde 300 kayıp nasıl olur?" İkinci kadın anlatmış: - "Benimki geçen gün merdivenden iniyordu. Birden ayağo kaydı yere düştü. Hem parmağını kırdı, hem dilini ısırdı!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:52 AM
BİRKAÇ ADAM DAHA

Padişah bir gün vezirini çağırır ve der ki: - "Yeni bir kural çıkaralım, adı vergi olsun. Herkesten alınacak, bakalım halk ayaklanacak mı?" Halk toplanır vezir vergiyi sunar, halk dağılır. Bir hafta sonra padişah vezire sorar: - "Halk ayaklandı mı?" diye. Vezir "kimseden ses çıkmıyor" der. Padişah'ın aklına başka bir fikir gelir ve der ki; "vezir, köprüden her geçeni becerin". Bir hafta sonra padişah sorar, "nasıl halk ayaklandı mı?" Vezir de "kimseden ses çıkmıyor padişahım" der. Padişah "o zaman gideni de geleni de becerin" der ve iki hafta sonra sorar vezire: - "Halk ayaklandı mı?" - "Hayır..." Padişah sinirlenir bütün halkı meydana toplar ve der ki "ben vergi çıkardım kimse neden ayakl...?" O sırada halktan biri bağırır: - "Efendim sabahları köprünün başında adamlarınız bizi becerirken sıra oluyor, işimize geç kalıyoruz; acaba bir kaç adam daha koyabilir misiniz?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:52 AM
O ZAMAN NİYE YAPIYORSUN

Karga ile Ayı uçakla yolculuk yapıyorlarmış. Karga servis düğmesine basarak hostesi çağırmış. Hostes gelmiş: - "Buyrun efendim, nasıl yardım edebilirim" diye sorunca karga: - "Hiiiç, i*nelik olsun diye bastım" demiş. Hostes bozulmuş tabii ve gitmiş. Biraz sonra karga tekrar düğmeye basmış ve hostes gene gelmiş. Karganın cevap aynı: - "Hiiiç i*nelik olsun diye bastım" Bu olayı üçüncü kez yine yapar. Ama hostes bu sefer bir daha böyle yaparlarsa onları pilot'a şikayet edeceğini söyler. Karga tekrar aynı şeyi yapınca da hostes gerçekten kargayı pilota şikayet eder. Pilot gelir ve: - "Bir daha yaparsanız sizi uçaktan atacağım" der. Biraz sonra bu kez zile ayı basar. Hostes gelir: - "Buyrun, nasıl yardım edebilirim?" Ayı: - "Hiiiç, i*nelik olsun diye bastım" deyince hostes pilotu çağırır ve pilot bunları aşağı atar. Karga havada süzülür ama ayı bağırmaya başlar: - "Kurtar benii, kurtar benii!" Karga sakin sakin: - "Sen uçmayı bilmiyo musun?" - "Hayır?" - "O zaman niye i*nelik yapıyosun!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:52 AM
FADİME YORULMUŞTU

Temel kendini mastürbasyona kaptırınca babası onu evlendirmiş. Bir gün Temel'in evine gitmişler. Kapıyı karısı açmış. Temel'in evde olup olmadığını sormuş. Evdeymiş, merdiven altındaymış. Babası gitmiş ki ne görsün, Temel mastürbasyon yapıyor. - "Evlendun, yine mi çendi çendine yapaysun oni", diye sormuş babası. - "Fadime'nin kolu yorulmuştu da", demiş Temel...

Kéan aRs
09-14-2007, 11:52 AM
SONRASI FİSKOBİRLİĞİN

Temel nişanlısı Fadime ile fındık tarlalarını geziyormuş. - "Bak Fadime" demiş, "bütün bu tarlalar benim. Ama bir tanecik fındık koparırsan, seni oraya yatırırım ona göre" Bunu duyan Fadime'nin gözleri parlamış, hemen koşup bir tane fındık kopartmış. Temel sözünün eri ya, Fadime'yi fındık ağacının altına yatırmış. Bu cezadan memnun kalan Fadime, üstünü başını toparlayıp, ayağa kalkar kalkmaz bir fındık daha kopartmış. Temel bir kez daha... Bir fındık daha... Temel 5. fındıktan sonra, perişan ayağa kalkmış. Bitkin bir halde Fadime'ye dönüp: - "Bak Fadime" demiş, eliyle tarlalari göstererek: - "Burdan sonrası Fiskobirliğin..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:53 AM
SAATİ SÖYLEMEK

Bir kovboy arazide yürürken yol kenarında çırılçıplak uzanmış yatan bir Kızılderili görmüş: - "Senin işin gücün yok mu napıyosun burda böyle?" Kızılderili cevap vermiş: - "Kimin saati olmamak, saati bana sormak. Ben ona saati söylemek..." Kovboy şaşırmış: - "Allah allah... Peki bana soyle bakalım saat kaç?" Kızılderili bunun üzerine kafasını kaldırıp güneşe bakmis, sonra da "şeyinin" yerdeki gölgesine bakmış ve: - "Saat 2..." Kovboy kendi saatine bakmis ve saat gercekten 2... "İnanılmaz bişey" deyip yürümüş gitmiş. Yarım saat daha yürüdükten sonra yine çırılçıplak yatan bir Kızılderili görmüş: - "Yoksa sen de mi saati söylüyosun?" Kızılderili gülmüş: - "Evet senin saatin olmamak, saati bana sormak... Ben sana doğru saati söylemek." Kovboy bunu da bir denemek istemiş: - "Peki söyle o zaman saat kaç?" Kızılderili önce kafasını kaldırıp güneşe bakmış sonra da şeyinin yerdeki gölgesine bakmış ve: - "Saat 2 buçuk..." Kovboy yine saatine bakmış ki, evet saat 2 buçuk... "İşe bak..." demiş, yürümeye devam etmiş. Az sonra yine karşısında çırılçıplak yere uzanmış bir Kızılderili, fakat bu seferki yatmakla da kalmamış, o halde masturbasyon yapıyor... - "Sakın sen de saati söylüyorum deme!" Kızılderili cevap vermiş: - "Hayır, ben saati kurmak..."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:53 AM
ORACIKTA

İki i*nenin canı yatmak ister, ama bu işi yapacak mekan bulamazlar. Birinin aklına bu işi metronun son vagonunda yapmak gelir. Giderler metroya ama beklenen tren bir türlü gelmez. Sonra aralarında şu diyalog geçer: - "Oğlum gel burada istasyonda halledelim?" - "Oğlum nasıl olur?" - "Toplum hiçbir şeye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle göstereceğim. Şimdi şu "Sigara İçilmez" tabelasının altında bir sigara içeceğim ve kimse bir tepki göstermeyecek." Adam dediğini yapar ve kimse bir tepki göstermez. Sonra oracıkta birlikte olurlar ve mutlu bir şekilde oradan ayrılırlar. Bir başka gün başka iki kişi ormana mangal yapmaya gitmek için metroya giderler. Ama bekledikleri metro bir türlü gelmez. Adamlardan biri mangalı metroda yakalım der. Diğeri "olur mu ya metroda mangal yakılır mı?" der... Diğeri: - "Bu toplum hiçbir şeye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle kanıtlayacağım, şimdi gidip şu "Sigara İçilmez" tabelasının altında durup bir sigara yakacağım, ve kimse bir tepki göstermeyecek..." Diğeri panik bir şekilde atılır: - "Sen ne diyosun oğlum! Geçende birisi şu tabelanın altında bir sigara içmeye kalktı da oracıkta s..tiler adamı!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:53 AM
SİCİLYA'YA MI?

Hocanın biri fıkra anlatmaya bayılırmış; özellikle de belden aşağı fıkralar ve espriler tabii ki... Bir gün kızlar bir karar alırlar ve hoca gene böyle espriler yaparsa sınıftan toplu halde çıkmaya karar verirler... Bu durum hocanın kulağına gider. Derse gelir ve Sicilyalı erkeklerin cinsel organının Türklerinkinden 10 cm. daha uzun olduğunu söyler... Kızlar birbirlerinin yüzlerine bakarak ayağa kalkarlar ve almış oldukları karardaki gibi sınıfı terketmek isterler, tam sınıftan toplu halde çıkarken, hoca kızlara seslenir: - "Ooo... Nereye kızlar? Sicilya'ya mı?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:53 AM
BAŞÇAVUŞ ALBAYI TUTUKLAYACAKMIŞ

Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:53 AM
Baba çocuğuna :
"Oğlum, Atatürk senin yaşındayken sınıfının birincisiydi." demiş.
Çocuk da babasına :
"Senin yaşındayken de Cumhurbaskanıydı."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:53 AM
Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor: "Bu düzen değisecektir" Bir vatandaş bağırmış: "Düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman değişecek?"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:54 AM
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. “

Kéan aRs
09-14-2007, 11:54 AM
Akıl hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında. "Bunlara son bir test yapalım da görelim akılları başlarına gelmiş mi ?"demişler. Bunun üzerine iki deliyi bir masa başına getirmişler. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu da canlı hamamböceği dökmüşler ve "Buyurun beyler, yiyiniz." demişler. Delillerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış,ötekisi araya girmiş, "Önce kaçanları yiyelim, öbürleri nasıl olsa duruyor!"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:54 AM
Doktor akıl hastahanesine havuz yaptırmış. Deliler buna çok sevinmişler;o kadar sevinmişler ki hemen havuza dalmaya başlamışlar,360 dalanlar,balıklama dalanlar. Doktor hastalarının birinin yanına yanaşmış''Havuzu nasıl buldunuz ?''diye sormuş. Deli de çok beğendiklerini,havuzun harika olduğunu söylemiş. Doktor da ''İyii.Yarın da havuza su dolduracaaz.!!''demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:54 AM
Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar :
- Oğlum kafanı ıslatmayacak mısın ?..
- Temel cevap verir : “ Yok anne bu şampuan kuru saçlar içinmiş...!! “

Kéan aRs
09-14-2007, 11:54 AM
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıplayarak dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakalayarak ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:54 AM
Doktor hastasını telefonla arar ve hastasına bir kötü birde çok kötü haberi olduğunu söyler. Daha sonrada ilk önce hangisini söylememi istersiniz diye sorar. Hasta ilk önce kötü haberi duymak istediğini söyler. Doktor hastaya "Tahlillerinizi aldım ve ne yazık ki 24 saat ömrünüz kaldı." der. Hasta yıkılmıştır. Doktora sorar "Daha kötü haber ne olabilir ki ?" Doktor "Dünden beri sizi arıyorum ama telefonunuzu daha yeni düşürebildim."

Kéan aRs
09-14-2007, 11:56 AM
Temel Anadolu Lisesi sınavına hazırlanmakta olan oğlu Dursun'a sormuş:
- Söyle pakayum Tursun, su kaç terecede kaynayi?
Dursun biraz düşündükten sonra yanıtlamış:
- Toksan terecede...
Bunun üzerine Temel oğluna yeni birşey öğretme hazzıyla düzeltmiş cevabı:
- Pilemedun, toksan terecede tik açı kaynayi...

Kéan aRs
09-14-2007, 11:56 AM
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri arabanin lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
Kadın, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
sonra yapacagini soyler.
Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört kosesine oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5 soru vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her biri 10 puanliktir.
Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen şoyledir

Kéan aRs
09-14-2007, 11:57 AM
Geçer geçer
Temel bir gün gölde balık avlamaktadır.
Yanına jipiyle bir adam yaklaşır ve Temel'e:
"Çok derin mi ağabey göl?" der.
Temel: "Yok kurban geçer senin jip"der.
Ve sonra jip batar ve adam açılan kapıdan
güç bela kurtulur,soluğu Temel'in yakasında alır:
"Hani gerçerdim ulan ölüyoduk bee!" der.
Temel: "Ne bileyim ben, demin bir ördek geçiyordu
valla boynuna geliyodu"

Kéan aRs
09-14-2007, 11:57 AM
Sıkıysa Öksürsün
Adamın biri fena halde öksürerek eczaneye
girmiş ve öksürüğüne karşı ilaç istemiş.
Eczacıda ona müshil ilacı vermiş bunu gören
kalfa "Yahu usta adam öksürük ilacı istedi
sen müshil ilacı verdin"demiş. Eczacıda "İyi ya
şimdi sıkıysa öksürsün" demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:58 AM
Beraberler
Kadının biri hayatında iki defa evlenmiş.İlk kocasından
12 , ikinci kocasından da 20 çocuğu olmuş. İki kocasını
da rahmetli ettikten sonra sonunda o da hakkın rahmetine
kavuşmuş.Toprağa verileceği gün kilisenin başında üzgün
akrabaları ve arkadaşları toplanmış.Cenazeyi üstlenen
peder görevini yaptıktan sonra alçak sesle ''Sonunda
beraberler'' diye mırıldanmış.Bunu duyan kadının yakınlarından
biri pedere sormuş ; ''Ne demek istediniz peder.Birinci
kocasıyla mı beraber yoksa ikincisiyle mi? Peder cevap vermiş ;
''Bacaklarını kastetmiştim!''

Kéan aRs
09-14-2007, 11:58 AM
Azaltıyorum
Karısını yatakta cüce bir adamla yakalamış
küplere binmiş.
Adam:"Daha iki hafta önce bir daha
yapmayacağına dair soz vermiştin ve seni af
etmistim. Bu ne rezalet?"
Kadın:"Ama kocacığım görüyorsun işte azaltmaya
çalışıyorum.

Kéan aRs
09-14-2007, 11:58 AM
Nasıldı?
İki arkadaş sahil kenarında yürürlerken,kumsala
oturmuş,ufuklara dalmış garip bir adam görürler.
Biri diğerine der ki:
-Bu adam hayatında hiçbirşeyi
unutmaz. Diğeri buna inanmaz adama birşeyler sormak
ister ve yanına gider.
-Sen hiçbirşeyi unutmaz mısın?
-Evet!
-Peki söyle o zaman 5 sene önce bugün ne yedin?
-Yumurta... Neyse, bu diyalog öylece kalır ve aradan
10 yıl geçer, bizim iki arkadaştan meraklı olanının
yolu yine aynı sahile düşer.Bakar ki o adam yine orda.
Hemen yanına gider ve sorar:
-Peki,nasıldı?
-Rafadan!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:00 PM
Donald Ramsfeld ölmüş ve cennete gitmiş .. Aziz Pederin karşısında cennetin kapısında dururken arkasında saatlerle dolu çok büyük bir kapı görmüş, ve sormuş :
- Bu saatler ne böyle?
Aziz Peder cevap vermiş :
- Bunlar yalan saatleri. Dünyadaki herkesin bir yalan saati vardır.. Her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder..
Ramsfeld :
- OO, peki bu kimin saati?
- Bu Azize Teresa'nın saati.. İbre hiçbir zaman oynamadı, yani hiç yalan söylememiş..
- İnanılmaz, demiş Ramsfeld. Peki bu kimin saati? Aziz Peder cevap vermiş :
- Bu Abraham Lincoln'ün saati. İbre iki kez hareket etti, yani Abe tüm yaşamında sadece iki kez yalan söyledi..
En sonunda Ramsfeld dayanamamış ve sormuş :
- Peki Bush'un saati nerede?
- Bush'un saati İsa'nın ofisinde, İsa onu vantilatör olarak kullanıyor...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:01 PM
Amerika'da adamin biri isine giderken birden anormal bir trafigin
icine duser, ama trafik bir milimetre bile kipirdamamaktadir.Bir
sure sonra arabsinin yan camina birisinin tikladigini gorur ve
camini acar.

-Ne var, ne olmus acaba
-Teroristler Bush'u yakaladilar......... Eger 1 milyar dolar
verilmezse, ustune benzin dokup yakacaklarmis.

-Haa simdi anladim bu trafigi...
-Ya iste onun icin, herkesten biraz yardim topluyoruz
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak
-Valla yaklasik olarak 5 'er litre...!!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:01 PM
Nuh'un gemisine bütün hayvanlardan bir erkek, bir dişi alınmış. Gemide bu hayvanların ürememesi içinde, erkek olanların cinsel organları alınıp karada geri almaları üzere ellerine birer fiş verilmişti.
Herşey yolunda gidiyordu. Fakat erkek maymunun keyfi hiç yoktu. Çünkü dişi maymun;
- Sen ne biçim erkeksin hadi gelsenei bana birşey yapamazsın ki, ohhh ohhh vs., gibi laflarla erkek maymunla sürekli dalga geçiyormuş.
Birgün erkek maymun sevinç içersinde, taklalar sevinç çığlıkları atarak ortalıkta dolaşırken, dişi maymun merakla sormuş;
- Bu sevinç niye erkek bozuntusu ?
Erkek maymun kahkahalar atarak :
- Sana karaya çıkınca göstereceğim, çünkü eşeğin fişini çaldım

Kéan aRs
09-14-2007, 12:02 PM
..:: LAZ VAMPİR ::..

Bir İngiliz bir Fransız bir de laz vampir havada uçuyorlarmış. Birden İngiliz vampir aşağıya dalmış ve bir dakika sonra ağzı burnu kan içinde çıkmış. Diğer vampirler "ne yaptın" diye sormuşlar o da "şu asağıdaki evi göruyor musunuz?" demiş. Vampirler de "evet" demişler. "İşte o evde bir bakire genç kız vardı, kanı çok lezzetliydi" demiş ve uçmaya devam etmişler. Birden Fransız vampir de aşağıya dalmış ve o da kanlar içerisinde geri gelmiş. Diğerleri ona da "ne yaptın?" diye sormuşlar. O da "şu asağıdaki evi görüyor musunuz?" diye yanıtlamış,"evet" demiş diğerleri "onun yanındaki ahırı da görüyor musunuz" diye devam etmiş. Yine "evet" demişler. Fransız Vampir devamla "işte orada çok güzel bir kısrak vardı onun kanını emdim çok lezzetliydi" demiş. Neyse vampirler uçmaya devam etmişler. Birden laz vampir de aşağıya dalmış ve ağzı burnu kan içinde geri dönmüş. Vampirler ona da sormuşlar "sen ne yaptın" diye. Laz Vampirde "şu aşağıdaki evi görüyor musunuz?", "evet" demiş diğerleri "peki yanındaki ahırı görüyor musunuz?" diye sürdürmüş laz, yine "evet" diye yanıtlamışler, "peki onun yanındaki direği de görüyor musunuz? " diye yeniden sormuş, diğerleri yine "evet" demişler Laz iç çekerek" ha ben görmedim de!" demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:02 PM
..:: ÖKSÜREMİYORUM ::..

Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demişki: bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir hafta sonra gelince, Doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, Adamda: Cesaret edipte öksüremiyorum ki,demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:02 PM
..:: HIZLI İMAM ::..

Çok hızlı teravih kıldırmayı bir marifet sayan hoca efendi arkadaki cemaat kan ter içinde bırakıp namaza devam ederken, camiden içeri geç kalmış biri girer. O sırada yanında bulunan kan ter içindeki adama: "Çok kıldınız mı? Yetişebilir miyim?" diye sorar. Kan ter içindeki adam yeni geleni şöyle bir süzer."Biz içindeyken yetişemiyoruz amca, sen dışarıdan nasıl yetişeceksin.?"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:03 PM
Hazine


Günah çikartmaya giden güzel kiz, papaza :
- Bekaretimi kaybettim muhterem peder, dedi.
Papaz, görüsünü söyledi :
- Bir daha yerine konulamayacak bir hazine elden gitmis!
- Iyi ama ben ne yapabilirdim, diye kendini savundu kiz. Anahtari herkeste
bulunan hazine nasil korunabilir, muhterem peder?

Kéan aRs
09-14-2007, 12:03 PM
Sen Isine Bak!
Söför, tarlalar arasinda duruverdi. Erkek sordu :
- Neden durduk? Lastik felan mi patladi?
- Hayir. Hanimefendi "Fazla ileri gitme" dedi de...
- O size degildi!..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:04 PM
Sarisinlar ve AIDS
Sarisinin birisi erkek arkadasiyla sex yaparken sorar :
-Sende aids yok degil mi? Adam hayir der ve devam ederler.
Biraz sonra tekrar sorar :
- Gerçekten sende aids yoktu degil mi?
- Hayir dedim ya. Hem niçin durmadan soruyorsun?
Sarisin cevaplar :
- Ikinci kez yakalanmak istemiyorum da...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:04 PM
Ispanyol Usulü
Paris in ünlü evlerinden birine gelen Amerikali, "Ispanyol Usulü" için yüz dolar
ödedi, begendigi bir kadinla birlikte 17 numaraya çikti.
Giyinirken kadina :
- "Ispanyol Usulü" diye yirmi dolar fazla ödedim, dedi. Ama bu usulün bir
farkini göremedim.
Kadin açikladi :
- Sen de hiç anlayamamissin be Coni! O sirada "Ole" diye bagirdim ya!..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:04 PM
Kulak Tikamak
Banliyö treninde yasli adam dayanamadi, karsinidaki mini etekli güzele :
- Kilotunu giymeyi unutmussun hanim kizim, dedi.
- Beyamca, ben gençler arasinda düzenlenen bie partiye gidiyorum. Siz
konsere giderken kulakliklarinizi takar misiniz?...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:04 PM
Vazo
Adam ve karisi sabah sabah çok kötü kavga etmisler... Adam kapiyi çarptigiz
gibi gitmis, kadin da hiç orali olmamis. Derken kadin evde is yaparken birden
kapi çalmis. Kadin kapiyi bir açmis, karsisinda çiçekçi dükkanindan gelen bir
çocuk vekucaginda da 12 düzine kirmizi gül. Kadin sevinicegi yerde "OFFF
SIMDI YANDIM!.." demis. Çiçekçi çocuk sormus :
- Ne oldu bayan? Gülleri sevmez misiniz?
Kadin :
- Çok severim, demis. Ama siz bu kadar çiçek ne anlama geliyor bilmiyosunuz!
Çocuk :
- Hayir bilmiyorum ne demek?
Kadin :
- Bu demektir ki önümüzdeki iki haftayi sirtüstü yatmis bacaklarim havaya
dikilmis vaziyette geciricegim.
Çocuk sasirmis :
- Niye ki? Evde vazo yok mu?

Kéan aRs
09-14-2007, 12:05 PM
Hafif Mesrep
Arkadaslari, "hafif mesrep" diye taninan kadina sorarlar :
- Sevisirken kocanizla konusur musun?
Kadin siritarak cevap verir :
- Ararsa konusuruz tabii telefonda...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:05 PM
Performans
Adamin biri, seks hayatindaki sorununa çare bulmak için doktora gider ve
sikayetlerini anlatir :
- Doktor bey, bana bir seyler oluyor. Sevisirken bir sicak basiyor,terliyorum,
bir soguk basiyor, üsüyorum.
Yapilan tahlillerde hiçbir seyçikmamasi üzerine, doktor kütüphanesindeki tüm
tip kitaplarina bakar ve benzer bir olguya rastlayamaz. Adama hitaben :
- Beyefendi, bir de esinizi çagirip onunla konusalim...
Ertesi gün, adamin esi gelince doktor durumu kadina anlatir :
- Sevisirken esiniz bir terliyormus, bir üsüyormus.
Kadin:
- Aman körolasica herif, bir Agustosta sevisir, bir de Ocakta!..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:05 PM
Bebekler
Iki bebek süpermarketin sebze bölümünde pusetlerinde sohbet ediyorlarmis.
"Ay" demis biraz büyük olani, "Annem kereviz aldi. Pisince kokusu berbat!.. Sen
ne güzel hala meme emiyorsun... Keske ben de meme emseydim!.."
"Geç kardesim! her seygöründügü gibi degil." demis öteki... "Günde iki paket
sigara içen bir adamla ayni memeyi paylasmak ne demek biliyormusun?..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:06 PM
Sultan en güvendiği adamını Arabistan a hünkar göndermiş.
Hünkar, Arabistan da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:

- Adı
- Aptülmecit
- Baba adın?
- Aptülleziz
- Evli misin?
- 5 tane karım var!
- Kaç çocuğun var?
- İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.

Kadı kararını vermiş ve söylemiş: - Aptülleziz oğlu,Abdülmecit’in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:06 PM
Köyün ağasının oğlu komşu köyün ağasının kızına sevdalanır.
Oğlanın babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. işi yokuşa sürmeye başlar..
- 5 inek, 1 boğa isterim . karşı taraf kızı almaya kararlıdır.
- Veririz ağam .
- 100 baş koyun isterim .
- Veririz ağam .
- Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim .
- Veririz ağam .
Kızın babası iyice bastırır;
- 6 metre altın kordon isterim .
Oğlan tarafı birbirine bakar;
- Onu da veririz ağam .
Kızın babası kendince son darbeyi vurur;
- Damatta 30 santimlik alet isterim deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Oglanın babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır;
- kestiririz be ağam ...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:06 PM
Hitler savaşta 3 tane esir alır.

Biri İngiliz, biri Fıransız ve biri de Yahudi....

Esirlere der ki sizlere soru soracağım, cevabı bileni serbest bırakacağım der ve ilk soruyu İngilize sorar......

Söyle bakalım Titanik kaç yılında battı?

İngiliz cevap veririr....1912

Aferin bildin serbestsin, gidebilirsin...

İkinci soruyu Fransıza sorar..

Titanikte kaç kişi öldü? 1050

Aferin bildin serbestsin...

Yağudiye döner,

Say lan ölenlerin isimlerini............

Kéan aRs
09-14-2007, 12:06 PM
Temel askerligini yunan sınırında yapıyormuş.

Temel'in canı çok sıkılıyormuş.

Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.

Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.

Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış.

Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış.

Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış.

Nöbetler degişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.

Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da:

- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:07 PM
Temel'i amerikada trafik polisi yapmışlar. Güya mesai bitimine kadar ceza yazma zorunluluğu varmış. Mesai neredeyse bitmek üzeredir ama Temel Hiç ceza yazamamıştır.
Tam paydos etmek üzereyken karşıdan bisiklete binmiş bir papaz gelir. Temel:
-Dur ceza yazacağım.
Papaz:
-Bana ceza yazamazsın ben kilise papazıyım
der.
Temel:
-Papaz olsan ne olur ''lan'' ceza yazacağum
Papaz yine :
-Bana ceza yazamazsın çünkü benim sağ omuzumda meryem ana sol omuzumda Hz.İsa var.
Ceza yazmak için bahane arayan temel ;
- ''Şimdi çıranı yaktım üç kişi bir bisiklete biniyorsun''

Kéan aRs
09-14-2007, 12:07 PM
Yine Temel Amerika'da otobüs şöförü olmuş . Yolculuktan önce Amerikanlar zenci-beyaz tartışması yapıyorlarmış. Beyazlar :'' Biz beyazız siz siyahisiniz onun için biz önde oturacağız'' derler. Zencilerde eşitlik var deyip aynen karşılık verirler.
Tartışmadan bunalan temel :
''Yeter kavga etmeyin hepiniz benim için yeşilsiniz,koyu yeşiller arkaya!''

Kéan aRs
09-14-2007, 12:07 PM
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir.Amerikalılar anlatmaya başlar;

-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 mt aşağı indik ve telefon kabloları bulduk.Demek ki atalarımız asırlar önce telefon kullanmıslar.

Sıra Türkiye'ye gelir ve Temel başlar anlatmaya;

-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 mt aşağıya indik ama birşet bulamadık.

Demek ki atalarımız telsiz telefon kullanmışlar.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:07 PM
Hiç Vermedim ki

Bir boşanma davasında adam karısından şikayet ediyordu. Hakim sordu:

-Hanımından niçin boşanmak istiyorsun?

-Çok para istiyor hakim bey. Her gün benden en aşağı bir milyon lira istiyor. Hakim şaşırdı:

-Peki her gün nereye sarf ediyor bu kadar parayı?

-Ne bileyim hakim bey, bugüne kadar hiç vermedim ki...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:08 PM
Adam bara girer ve barmene:
-Ekmek var mı?
-Yok.
-Ekmek var mı?
-Yok.
-Ekmek var mı?
-Yok.
-Ekmek var mı?
-Yok dedik ya
-Ekmek var mı?
-Eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim.
-Çivi var mı?
-Yok.
-Ekmek var mı?

Kéan aRs
09-14-2007, 12:08 PM
minik bir serçe çiçeklerin kokusunu içine çekerek neşeyle uçuşuyormuş.bir bakmışki,karşısından hızla bir motosikletli geliyor.ama artık çok geç...
minik serçe adamın kaskına çarpıp yere düşmüş.motosikletli adam hemen serçeyi alıp evine götürmüş ve serçeyi kuşunun kafesine koymuş.yanına da ekmek ve su bırakmış.sonra tekrar dışarı çıkmış.
bir süre sonra minik serçe kendine gelmiş,çevresine bakınmış.demir parmaklıklar, ekmek,suyu görünce çığlık atmış:
-aman Allahım!Ben motorsikletliyi üldürüp hapse girmişim.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:08 PM
Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı.
Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu.
- "Sabah beni beşte uyandıraysun !.."
Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu.
- "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !.. "

Kéan aRs
09-14-2007, 12:08 PM
Tıka basa dolu bir arabaya binmeye çalışan adam, yolcular tarafından dışarı atılır. Adam ısrar edince yolcular:
-"Yer yok kardeşim" derler.
Adam isyan eder.
-Benim bu arabaya binmem gerek.
Yolcular daha da hiddetlenerek,
-"Senin ne özelliğin var kardeşim?" deyince,
Adam:
-" Ben bu arabanın şoförüyüm" der.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:08 PM
Aynı köylü iki arkadaş imam hatipte okuyorlar. Karne zamanı gelmiş ve birinin karneyi almadan köyüne gitmesi gerekiyor. Geride kalan arkadaşından köye gelirken kendi karnesinide almasını rica ediyor.
ve diyorki " Kardeş bizimkilerin yanında eğer karnemde zayıf varsa direk söyleme kızarlar. Bir zayıfım varsa Osmanın selamı var de ben anlarım. İki zayıf olursa Ebu bekirin selamı var de. Olmazya eğer 3 zayıf varsa Osman , ebu bekir , ömerin selamı var dersin"

Aradan zaman geçer ve arkadaşı karneyle birlikte köye döner.

- " Eeee kardeş kimlerin selamını getirdin?
- " Valla arkadaşım Ümmeti Muhammed'(sav)in selamı var sana

Kéan aRs
09-14-2007, 12:09 PM
Öğretmen yazılı yoklama yapacaktır.

*- Kalk bakalım kızım adın ne?
*- Kevser Hocam
*- Hımmm. Güzel. Oku bakalım kevser suresini o zaman
Arkadaş okuyamaz . ve alıp oturur sıfırı
*- Oğlum sen kalk bakiim adın ne?
*- Fatih hocam.
*- Güzel oku bakalım Fatihayı o zaman
Bu arkadaşlarınında sıfırı alıp oturmasıyla sınıftaki öğrenciler iyice tırmıştır.
*- Olum kalk ayağa söyle bakalım adın ne?
*- Şeeey hocam.. Kem küm
*- Oğlum bi adın yokmu senin söylesene
*- Hocam benim adım yasin ama arkadaşlar aralarında suphaneke der bana

Kéan aRs
09-14-2007, 12:09 PM
jet imam..

bir ramazan günü futbol takımında bir grup imama gelip
'' aman imam efendi, maça geç kalıcaz teraviyide kılmak istiyoruz ne yapsak demişler''

imamda..

'' ben namazı hızlı kıldırırım '' demiş

ilk 8 rekatı gerekten hızlı kıldırmış..ama sonrasında yavaşlamış..

haliyle geç kalmış futbolcular..namazdan sonra imama gelip.
'' ne oldu hocam ne güzel hızlı gidiyodun ''

imam..^

'' hiç sormayın radara yakandım, cemaatin içinde ilçe MÜFTÜSÜ vardı'' demiş

Kéan aRs
09-14-2007, 12:09 PM
KENDİMİZE UYARLADIM
Mehmet Bey(BAKAL) 97'sinde. Ferhat Bey(TOSUN) ise 93'üne erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün mehmet ,ferhat'in evinde yemeğe davet edilmiş.
Mehmet'in Dikkatini çekmiş, ferhat karısına hitap ederken "gülüm", "hayatim", "balım", "tatlım', "şekerim", "sevgilim", "rûhum", gibi laflar kullanıyor.
Bir ara karısı mutfaktayken yine, "bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak" demiş. Mehmet dayanamamış:
-Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun... ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana, demiş.
Bizim ferhat şöyle bir arkasını dönüp karısının hâlâ mutfakta olduğundan emin olduktan sonra:
-Sorma kanka demiş. Ne balı şekeri, 10 yıl oluyor bizim hâtunun adını unuttum. Bir türlü çıkaramıyorum.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:09 PM
:..:::::::: anne kızını över.....Kızımı ne doktorlar, ne mühendisler istedi. Bizde baktık evde kalacak,size verelim dedik, berber bey oğlum!..
spiker hava durumunu sunar...Avrupadan gelen soğuk hava dalgası, ülkemizi etkisi altına aldı.. Yok abi, Avrupa bizi sevmiyor işte, kabul edelim artık!..
bufeciden nasihat....Sigaraya ayrı, içkiye ayrı paramı veriyorsun. Tütün kolonyası iç...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:09 PM
Kamuflaj
Askerde kamuflaj dersi veriliyor.Boş bir oda ve içinde sadece bir çuval.Askerlere bu tip bir mekanda nasıl kamufle olurlar dıye soruyorlar.Ve askerlerı teker teker odaya alıyorlar.Komutan odaya giriyor ve çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvalı.Diğeri giriyor.Komutan odaya girip çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan yine beğeniyor.. Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar... Enson odaya tekrar giriyor.çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses: "Patateeeeeees da Patateeeeeees!!!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:10 PM
Kamyon Şoförü
Bir kamyon şoförü 30 kişiyi ezerek öldürmüş. Mahkemeye çıkmış. Hakim sormuş,anlat bakalım nasıl oldu. Şoför anlatmaya başlamış. Kamyonla yokuştan aşağı inerken arabamın fireni patladı benimde durmam için sağa veya sola çarpmam gerekiyordu. Sağ tarafta küçük çocuk, soltarafta da 30 kişi vardı. Bende sağ tarafa çarpmaya karar verdim demiş.Hakim de sinirlenerek sormuş. E o zaman nasıl 30 kişiyi ezdin. Kamyon şoförüde: ben ne yapayım çocuk birden bire karşıya geçti demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:10 PM
Iki sevgili bir agacin golgesinde otururlar.Delikanlinin tatli sozleri arasinda bir ara kiz sevgilisinin kulagina fisildar :
-Sevgilim sana apandist ameliyati oldugum yeri gostereyim.
Delikanlinin gozleri parlar.
-Goster canim goster.
Kiz eliyle uzak bir yeri gostererek :
-Bak su ilerde gorunen sari bina var ya, onun ucuncu kati....

Kéan aRs
09-14-2007, 12:11 PM
TESADÜF BU YA!
Kopenhag'da bir genç doğum kliniğine girip da­nışmaya başvurdu:

— 48 numaralı odada
yatan genç kızla görüşmek
istiyorum.

Nöbetçi hemşire sordu:

Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?
Ben mi? Erkek kardeşi?
Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:

— Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben
de annesiyim...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:11 PM
EVLİLİĞİN BÖYLESİ
Nasrettin Hoca evlen­ meye niyetlenir. Eş- dost bir hatuncağızı öve öve göklere çıka­ rırlar.

Şöyle huylu!
Böyle soylu!
— Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler.



Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Ho­ ca, gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin.

Gelin hanım, kocasına sadakatini göstermek için:

— Hoca efendi, akrabalarından kime görüneyim, ki­
me görünmeyeyim? diye sorar.

Hoca şaşkın:

— Aman hatun, bana görünme de kime görünürsen
görün... der.

DOĞRU SÖZ
Müfettiş, öğrencilere sorar:

— İçinizde en uslu kim?

Öğrenciler, hep bir ağızdan - cevap verirler:

— Öğretmenimiz!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:12 PM
GEZGİN

Hoca'nın hanımı çok gezermiş. Düğün-dernek, bayram-seyran... dolaşırmış.

Hoca'nın dostları:

— Hocam, yenge biraz çok do­ laşmıyor mu? derler.

Ne de olsa hatunu. Hiç laf söy-



letir mi Hoca...

Hiç sanmıyorum, der ve ekler:
O kadar dolaşsaydı, bazen bize de uğrardı...
EŞEK BAŞI
İstanbul'a yeni gelen köylü, ku­ yumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı, onunla alay etmek için:

Hemşerim, dedi, ne bakıyor­
sun öyle?
Hiç... Bu dükkânda ne satılır
diye merak ettim de...
Çocuk güldü:

Eşek kafası satılır.
Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...
Nereden bildin, dayı?
Baksana, koca dükkânda seninkinden başka kal­
mamış!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:12 PM
NEYİ GÖRMEMİŞ
Şoför kullandığı taksiyle "Sağa dönülmez işaretine rağmen sağa saptığı sırada trafik polisinin keskin keskin çalan düdük sesiyle birden yavaşladı, sonra yolun kenarına çekilerek durdu. Trafik polisi, sağ elinde zin-



cirden tuttuğu düdüğü sallaya sallaya yürüyerek tak­ sinin yanına geldi, sert bir sesle sordu:

— Levhayı görmedin mi?

Şoför, kabahatli olduğunu kabul etmenin rahatlığı içinde itirafta bulundu:

— Görmesine gördüm de sizi görmedim...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:12 PM
KILÇIK

Sınıfta öğretmen insan iskeletini göstererek sordu: — Bunun ne olduğunu söyleye­bilir misin Salim? dedi. Karadenizli Salim hemen

cevapladı:

— İnsan kılçiğidür öğretmenim...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:12 PM
SON ÜMİT
Adam kaynanasıyla birlikte Avrupa gezisine çıka­ caktı, arkadaşı sordu:

Yahu sen hep kaynanandan yakınıp durmaz miy­
din? Şimdi de Avrupa gezisine mi çıkarıyorsun?
Ne yapayım kardeşim, sık sık Avrupa'yı görme­
den Allah canımı almasın! deyip duruyor... Benimki, bir
umut işte...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:12 PM
YAG SORUNU
Akıl hastanesine, kendisini ziyarete gelen arkadaşına dert yandı:

Sorma dostum... Motora
meraklı olduğum için getirip
buraya tıktılar beni. Allahaşkı-
na, sen araba sevmez misin?
Severim.
— Zeytinyağlısından mı hoşlanırsın, tereyağlısından

mı?

Kéan aRs
09-14-2007, 12:12 PM
ÖĞRENCİ ŞİİRİ
- Tembel bir öğrenci, yazılı kağı­ dına şu satırları yazmış:

— Yürü boş kağıt, yürü... Öğretmenin yüzünü gör de gel.

Üç zayıfım vardı, dört oldu mu sor da gel...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:13 PM
APTALCA DÜŞÜNMEK

Federal Almanya vatandaşı dış yolculuktan döndü. Getirdiği papağanla kendi gümrüğüne girdi. Muayene memuru işin gereğini anlattı:



— Canlı papağana, yüz mark gümrük ödeyeceksiniz.
Cansız içi doldurulmuş papağan olsaydı gümrüksüzdü.

Adamın bir anlık tereddütü üzerine papağan söze karıştı:

— Bana bak Hans! Öyle aptalca şeyler düşünme!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:13 PM
YAŞLILIK
Bir adam, arkadaşına hastalığından dert yanıyordu:

— Hele şu sağ bacağımdaki romatiz­
manın verdiği acıya hiç dayanamıyo­
rum, dedi. Nedeni nedir, acaba?

— Neden olacak, dedi öteki. Yaşlılıktan.
Bunların hepsi yaşlılık alâmetleri.

Adam:

— Saçma, diye yanıt verdi. Sol bacağım da sağ ba­ cağım ile aynı yaşta. O neden ağrımıyor?

Kéan aRs
09-14-2007, 12:13 PM
YORMASAYDIM
Temel otelde kahvaltı ederken, tabağındaki zeyti­ni bir türlü çatalıyla yaka-layamaz. Epeyce uğraştığı- nı gören garson, yanına yaklaşır, çatalı alır ve bir seferde zeytine batırır. Temel küçümseyerek bakar:



— Uyy garson, ha pu zeytinu pen yormasaydum, sen
oni zor yakalayaçağitun.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:13 PM
KURTULUŞ ÇARESİ
Temel, Cemal ve di­ğer Karadenizliler açık denizde küçük bir tekne ile fırtınaya tutulmuşlar­ dı. Yanlarından büyük bir gemi geçmekteydi.

Temel:

— Uyy, kurtarun pizuuu... İmdattt!. diye haykırıyor-

du.

Geminin güvertesinden birisi de yanıt veriyordu: Biz adam almıyoruz, biz adam almıyoruz. Bunu duyan Temel: — Uyy, haçan piz lazuz, lâz, alun pizu.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:13 PM
HIRSIZLIK AYIP
Bir eşkıya, fakir olduğu için Diyojen'e hakaret etmiş-

ti.

Diyojen hiç kızmadı. Sadece:

— Bir adama fakir olduğu için hakaret edildiğini ha­ yatımda hiç görmedim. Ama pek çok insanın hırsızlık­ tan ötürü asıldıklarım gördüm, dedi.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:14 PM
İLK KAMÇIYI EN ÇİRKİNİ VURACAK!

Müthiş bir eleştirici olan bir Bektaşi yazar, kadınlar hak­kında öyle bir kitap yazmış ki söylenmedik söz bırak­ mamış. Bunun üzerine on- beş kadar kadın biraraya gelerek yazarı dövmeye ka­ rar verirler. Bir gün Bektaşi evine giderken yolunu kesip bağırmaya başlarlar:

— Sen bizim hakkımızda bir kitap yapıp aleyhimiz­
de türlü türlü şeyler yazmışsın. Biz de seni öldürünceye
kadar dövmeye karar verdik. Birer kamçı alarak buraya
geldik. Cezana hazır ol, diyerek kamçılan göstermişler.

Bektaşi kadınları yatıştırmaya çalışmışsa da başarılı olamadığından dayak yemeğe razı olarak:

— Fakat bir şartla. Birinci kamçıyı içinizden en çir­
kin olanı vuracak, demiş. Kadınlar bu şartı kabul etmiş­
ler.

Fakat ilk kamçıyı vurmak için kimse öne çıkmayın­ ca, bu dayak faslı da yarım kalmış.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:14 PM
ÖLÜM KÖLE İLE KRALI EŞİT KILAR

Büyük İskender, Diyojen'i, birbiri üstüne yığılmış in­ san kemikleri arasında bir şey ararken görmüş ve ne yaptığını sormuştu.

Diyojen:



— Babanızın kemiklerini arıyorum.

Ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait ol­duğunu kestiremiyorum, cevabını vermişti.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:14 PM
DOMUZ ETİ YEMEYİZ

Şeyh Şamil esir düştüğünde, Ruslar bu kahraman adama büyük saygı göstermiş. Rus çarı kendisini yemeğe davet etmiş. Şeyh Şamil, yemekte, aç gibi iştahla yemiş.

Kahramanlığı kadar yemekteki iştahı karşısında da hayrete düşen çar:

Adama bak, demiş. Beni de yiyecek.
Şeyh Şamil cevap vermiş:
Biz müslümanız. Domuz eti yemeyiz.
ÇALARKEN NEŞELENMEK

Neyzen Tevfik'e bir gün sorarlar:

— Çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun
zaman mı çalarsın?

O günlerde Maliye Bakam hakkında yolsuzluk dedi­ koduları alıp yürümüştür.

Neyzen Tevfik, fırsatım kaçırmaz:

— Maliye Bakanı değilim ki, çalarken neşeleneyim,
cevabını verir.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:14 PM
BEHLÜL'ÜN HAKİM MAKAMINA OTURMASI

V|


Halife Harun Re- şid'in süt kardeşi di­ vane Behlül bir gün yoluna devam eder­ken pencereden bak­mış ki hakimin yeri boş, hemen geçip o makama oturmuş. Bunu gören vazifeliler:

Vay gidi divane, senin bu makamda ne işin var?
Kalk bakalım, diyerek, sille tokat dışarı atmışlar. Bunu
görenler Behlül'e sormuşlar:
A divane, böyle ne iş yaptın ki seni bu kadar dö­
vüyorlar? demişler. O da cevap vermiş:
Ben bilmem, hakimin makamında bir dakika ya
oturdum ya oturmadım, buna rağmen bu kadar dayak
yedim. Hakim ise sabahtan akşama kadar o makamda
oturmaktadır, ne kadar dayak yiyeceğini artık Allah bi­
lir...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:14 PM
İSRAFÇI ADAMA DERS
Diyojen, israfçı tutumuyla bilinen bir adamla karşı­ lamıştı. Ondan bir lira istedi. İsrafçı adam:

— Niçin başkasından 10 kuruş istiyorsun da, benden bir lira, diye sordu.



Diyojen şu uyarıcı cevabı verdi müsrif adama:

— Çünkü, başkalarından yine istesem, bana verirler. Ama, bu israfın yüzünden, senin bir daha verebileceğin­ den şüpheliyim.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:15 PM
DOĞRU SÖYLEDİĞİN İÇİN
Bektaşinin biri, boynunu bükerek bir zenginin yanına yak­laşır. Sadaka ister.

Zengin adam:

— Utanmıyor
musun dilenmeğe ya­
hu... Baksana güçlü -
kuvvetli bir adamsın.

Sormayın... bir derdim var ki çalışmama mani
oluyor.
Neymiş o dert?
Ne olacak tembellik!
Bu cevap zenginin hoşuna gider ve cebinin köşesin­deki kuruşu Bektaşi'ye uzatır:

— Al şu kuruşu bakalım... der. Bu parayı sana acıdı­
ğımdan değil, doğru söylediğin için veriyorum.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:15 PM
BİR GÖZÜN KÖRMÜŞ



Adamın biri evlenmiş. Her akşam, eli kolu dolu olarak evine gidermiş. Bir gün, her nasılsa, eli boş gitmiş. O güne ka- *- dar, hep kocasının eline bakan karısı, elini boş görünce, yüzüne bakmış ve bir çığlık atmış:

— Aaa! Senin bir gözün körmüş.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:15 PM
SON ÜMİT
Nasreddin Hoca­ nın çok sevdiği eşeği bir gün kaybolmuş. Hoca, eşeği aramak için, kırlara doğru açılmış. Bir taraftan da bir türkü söyleme­ ğe başlamış.

Böylece dolaşıp dururken bir tanıdığına rastlar.

Tanıdığı:

— Hoca, böyle türkü çağıra çağıra nereye gidiyor­
sun? diye sorar.

Hoca merhum da eşeğini kaybettiğini, onu aramakta olduğunu söyler.



Ahbabı:

— Bu ne iştir Hoca efendi? Benim bildiğim, insan
eşeğini kaybetti mi, feryat eder, ağlar, dövünür. Sen ise
türkü söylüyorsun!

Hoca, ona önündeki tepeyi gösterir.

— Bir ümidim şu dağın ardında kaldı. Eşeğimi ora­
da da bulamazsam, o zaman siz dinleyin bendeki ferya­
dı!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:16 PM
NİYE KOŞAYLAR?

Cemâl gazetesinden ba­ şını kaldırıp sorar:

— Haa bu uşaklar ne ko-
şaylar böyle?

Temel cevap verir:

Ula bunlar koşicudur,
başbakanlık kupası için ko-
şaylar.
Ha kupayı çime vereceklerdur?
Birinciye.
Öbürkilere bir şey yok midur?
Yoktur.
Öyleyse onlar niye koşaylar?

Kéan aRs
09-14-2007, 12:16 PM
Donald Ramsfeld ölmüş ve cennete gitmiş. Aziz Peter'in
>>> > > karşısında cennetin kapsında dururken arkasında saatlerle dolu
>>>çok büyük bir kapı gömüş ve sormuş:
>>> > >
>>> > > "Bu saatler ne böyle?"
>>> > >
>>> > > Aziz Peter cevap vermiş:
>>> > >
>>> > > "Bunlar yalan saatleri. Dünyadaki herkesin bir yalan saati
>>>vardir. Her yalan söyleyişinde saatteki ibre hareket eder."
>>> > >
>>> > > Ramsfeld:
>>> > > "O, peki bu kimin saati?"
>>> > >
>>> > > "Bu Azize Teresa'nın saati.. İbre hiç bir zaman oynamadı, yani
>>>hiç yalan söylememiş.
>>> > >
>>> > >
>>> > > "İnanılmaz" demiş Ramsfeld. "Peki bu kimin saati?"
>>> > >
>>> > > Aziz Peter cevap vermiş:
>>> > >
>>> > > "Bu Abraham Lincoln'un saati. İbre iki kez hareket etti, yani
>>> > > Abraham tüm yaşamında sadece iki kez yalan söyledi."
>>> > >
>>> > > En sonunda Ramsfeld dayanamamış ve sormuş:
>>> > >
>>> > > "Peki Bush'un saati nerede??"
>>> > >
>>> > > "Bush'un saati İsa'nın ofisinde, İsa onu vantilatör olarak
>>> > > kullanıyor.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:16 PM
Kadinin biri kocasini 3 erkekle aldatiyormus, hergun kocasievden
gidince 3 adam eve gelir ve kadinla yatarmis. Kadin yine boyle bir
gunun sonunda adamlardan birisine demis ki
- "Sen yarin gelirken bir tepsi dolma yaptirip getir" digerine
- "Sen de bir buyuk kap ayran getir." demis. Diger adam cok fakir
oldugu icin ona
- "Sen de...Bosver, sen hic bir sey getirme" demis.
Ertesi gun gelmis fakat kadin bugunun gunlerden Pazar oldugunu unutmus,
etegi tutusmaya baslamis.
- "Eyvaah" diyerek kocasinin yanina gitmis.
- "Sen bugun kahveye filan gitmeyecek misin? Ben evde temizlik
yapacagim" deyip kocasini zar zor da olsa evden yollamis. Kocasi
gittigi gibi 3 adam da eve gelmis. Kadin demis ki
- "Siz hemen gidin. Kocam buralarda!" Tam bunu soylerken zil calmis..
Kadin "Eyvah" demis," geldi galiba!" Adamlari saga sola saklamis ve
kapiya bakmaya gitmis. Kocasini karsisinda gorunce "Ne oldu?" diye
sormus.
Adam da
- "Yahu karnim cok acikti. Bana dolma yapsana, canim cok istedi" demis.
Kadin; "Allah'im bir tepsi dolma olsa da yesek!" demis. Elinde dolma
tepsisi olan adam cikip yanlarina
gelmis. Kadinin kocasi sasirmis.
- "Sen kimsin yahu?!" diye sormus. Adam sakin bir sekilde
- "Ben Allah tarafindan geliyorum. Kariniz dolma istedi." demis.
Ve hemen cikip gitmis kadinin kocasi olayin sokunu atlatamadan..
- "Yaa tamam da.." demis bu sefer koca,
- "Bu ayransiz gitmez. Sen bari bi ayran yap" Kadin buyuk bir sevincle
- "Allah'im bir damacana ayran olsa da icsek" demis. Ayrani getiren
adam cikip gelmis. Kocasi tabii cok sasirmis.
- "Sen de kimsin?" demis. Adam da digeri gibi
- "Ben Allah tarafindan gonderildim. Kariniz ayran istedi" diyerek
cikmis gitmis.
Kocasi hayretler icinde, kendi kendine "Bizim kari ermis mi oldu ki?"
diye soylenmis. Kadinla kocasi yemekleri yemisler ama 3. adam hala
saklaniyormus. 1 saat gecmis, 2 saat gecmis. 3 saat derken, adam
dayanamayip cikmis yerinden. Kadinin kocasi bagirmis
- "Ulan sen de kimsin?!!"
Adamin agzindan su laflar dokulmus:
- "Ben Allah tarafindan geliyorum. Boslari alacam!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:17 PM
KOMUTAN

Komutanın biri 7 yıllık bir sefere çıkıcaktır.karısını da bir askere teslim etmek zorundadır.bir gün büUtün orduyu toplar hepsinin önüne birer bardak koyarak akıtın der.
15 dakika sonra gelir. Bütün bardaklar dolu bir askerin bardağı boş ve karısını bu askere teslim eder.
7 yıl geçer.komutan eve gelir.kapıyı açar.kapıdan çoluk çocuk hep dışarı çıkar.karısına sorar:
'bu çocuklar kimin '
oda cevap verir:
' benim '
sonra askere derki:
'senin 7 yıl önce bardağın bom boştu 'der
asker cevap verir:
'komutanım siz karşı duvara bakmadınız ki'

Kéan aRs
09-14-2007, 12:17 PM
ÇAVUŞ BEKLİYOR

Temel ! Askerlik yaptigi bölük`de hic anlasamadigi cavus la basi oldukca dert de,cavusu ,Temele ..Sunu yap bunu yap, ama makbule gecmezmis!..

Sonra birgün cavusu;Temele demiski.. Git nizamiyenin kapisina, bugün karakol komutani gelecek, gelir gelmez mutlaka haberim olsun der!..

Ve Temel gider 1-2`saat bekler ! Kapidan iceriye makam araci girer! Temel sorar askerlere bu kim!.. Derlerki karakol komutani...

Hemen makam arabasinin yanina varir ve cami tiklar!... Komutan; Otomatik cami indirir ve sorar!.. Buyur asker!.
Temel sorar siz komutan misiniz!..
Evet der komutan...
Temel derki, vallahi phoku yedin, Cavus seni bekliyor.....

Kéan aRs
09-14-2007, 12:17 PM
YAPIŞTIM

Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.

En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis

Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. İşte bu adam demiş ve hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:17 PM
TAVUKLARDA BİLİYORMU

Bir gün adamın biri kendini tavuk yemi saniyormuş ve tavuklardan çok korkuyormuş derken adamı hastaneye yatırmışlar ve uzun süre tedavi etmişler.

Sonunda adama sormuşlar,
"artık tavuk yemi olmadığını biliyorsun demi?"
adamın cevabı ise
"ben biliyorum da tavuklarda biliyormu?"şeklinde olmuş.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:17 PM
OFLU HOCA

Of'lu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
-"Paranızı sokağa atıyorsunuz! Kazanan kim? Meyhaneci...
En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin...
En güzel ev kimin? Meyhanecinin...
Ya en güzel araba? Meyhanecinin.
Bu paralary veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar..."
Aradan 2 hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek:
-"Allah razy olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.."
Hoca memnun:
-"Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum." der. Adam düzeltir:
-"İçkiyi bırakmadım hocam, MEYHANE AÇTIM!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:18 PM
10 LİRA

adamın biri ölmüş sevapları ve günahları tartılmış günahlar fazla cehenneme gidecek tam o sırada mleğin biri ölmeden dilenciye on lira verdi cennete gitsin demiş adam cennete gitmiş.

cenneti en alt kademesine koymuşlar 1 hafta sonra meleğe burasını beğenmedim demiş oda baş meleğe iletmişler üst kademeye çıkmış

1 hafta sonra orayıda beğenmemiş meleğe söylemiş oda baş meleğe cennetin en üst kademesine çıkarmışlar.

1 hafta sonra adam meleğe burayıda beğenmedim demiş.
melekte baş meleğe burayıda beğenmedi demiş.
Baş melek daha dayanamayıp verin 10 lirasını tittirsin gitsin demiş

Kéan aRs
09-14-2007, 12:18 PM
DÖNER VERİRSİN

Adamın biri köyden kasabaya alışveriş yapmak için gider
yol bayağı uzun olunca adamda kasabada yemek yeyip
köyüne öyle dönmek ister bi lokantaya girer garsondan
bir çorba ister ve masasına bırakıldıktan sonra afiyetle
yemeye başlar bu arada alaycı garsonda köylüyü görünce
bununla bi dalga geçeyim de ömrü boyunca anlayamasın der.
Adam çorbasını bitirince garson hemen yanında biter ;

-ehemm efendim arkadan ne alırdınız?
köylü birden kızarır ama altada kalmaz hemen cevabı yapıştırır!

-sen önümdekini kaldır sonra döner verirsin!!!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:18 PM
AYNA

Köylü adamın biri iş icabı kasabaya inmiş.
Dönerken karısına hediye olsun diyede bir ayna satın almış.
Eve geldiğinde de daha önce hiç ayna görmeyen karısına aynayı vermiş.

karısı aynaya bakınca ağlaya ağlaya anasının yanına koşmuş,
ana ana bak oğlunun yaptığına bunca yıldan sonra üzerime kuma getirmiş diyerek aynayı anasına uzatmış.

Anası aynaya bakınca
"tü gözün kör olmasın damat bu karı hem yaşlı hem çirkin..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:18 PM
EVLİ ADAM

Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış.

Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş;

"Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum".

Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.

Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;

- Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?
- Evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı.

Adam, şaşırmış vaziyette:

- Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?

- Onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantalonunu çıkarmaya çalıştığında, "Bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin

Kéan aRs
09-14-2007, 12:19 PM
BİZİM KÖY
Teröristler köy basıyor ve herkezi toplayıp tarayacaklar.Terorist başı bir şans tanıyalım diyor ve erkekler tek siraya giriyor.Karıları erkeklerini şeylerinden tanirsa kurtulma hakkı veriyor ve kadınların gözleri baglanıyor.İlk kadın:

-"Bu degil bu degil degil degil bu!!"diyor ve buluyor kocasını ,kurtuluyor.Sıradakide aynı şekilde 1 ,2,3 hep aynı.Terorist şaşırıyor kendide geçiyor siraya kadın başlıyor

-"Bu degil, bu degil, bu degil, bu degil, bu bizim köyden degil!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:19 PM
AKBABA

Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı "Istediğiniz herşeyi bu horoz yapar" diye azgın mı azgın bir horoz satar.

Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.

Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor.

Çiftçi kendi kendine "eh işte geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır.

"Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı!.."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:19 PM
ÜSTÜ AÇIK

iki sarışın, anahtarları içeride unuttukları için bir arabanın
kapısını telle açmaya çalışırlar.
Biri diğerine "çabuk ol, yağmur başladı, ıslanıyorum" der.
Diğeri yanıtlar: "Ne farkeder? İçerde de ıslanacaksın, arabanın üstü açık."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:20 PM
İMDAT

Adam karısıyla sevişirken "Seni imdat diye bağırtana kadar sevişeceğim!.." demiş..

Ertesi gün de aynı sloganla atlamış kadının üzerine..
Üçüncü gün de ayni şeyleri söyleyince karısı yastıktan bir tüy çekip adamın kafasına kafasına dokundurmaya başlamış..

"Ne yapıyorsun?.." demiş adam.
"Ben de.." demiş kadın,
"Ben de sen imdat diyene kadar kafana vurmaya devam edeceğim..!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:20 PM
Öğretmen sınıfta uyuyakalmıştı. Uyanınca hatasını örtbas etmek için, rüyalar ülkesinin kralıyla randevum vardı, dedi. Ertesi gün uyuyakalan bir öğrenciyi sopayla uyandırıp:
- Sınıfata nasıl uyursun, diye bağırdı.
Öğrenci de kendini savundu:
- Benim de rüyalar ülkesi kralıyla randevum vardı.
Öğretmen, kralın ne dediğini sordu.
Öğrenci cevapladı:
- Kral, ben sizin öğretmeninizi dün hiç görmedim, dedi!..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:20 PM
Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:21 PM
Yasli kadin oldukca dinibütün bir insanmis..her sabah kapisinin önüne cikar ve bagira bagira dua edermis:
"Tanrim bize verdiklerin icin sana sukurler olsun" Ve ardindan her seferinde de yan komsusunun sesi duyulurmus: "Tanri yok kadiiin Tanri yok!!!" Yasli teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermis,oteki komsu da inadindan her seferinde ona oyle bagirirmis.. neyse.. bir aksam, komsusu yasli teyzeye bir oyun etmeye kalkmis..markete gidip bi sürü meyve sebze ekmek vs.alip torbalara doldurmus,yasli teyzenin kapisinin önüne birakmis... Ertesi sabah teyze kapiyi acip da yiyecekleri gorunce cok sasirmis ve sevincle bagirmis: -"Sana sukurler olsun Tanrim,bu gonderdigin yiyecekler icin sana sukurler olsun!!!" Ve agacin arkasindan onu seyreden komsusu seslenmis: -"Tanri yok kadiiiin Tanri yok!!! O yiyecekleri ben aldiiiim!!!" Yasli teyze hic istifini bozmamis: -"Yuce Tanrim sana ne kadar sukretsem azdir!!!! Hem bu yiyecekleri gondermissin hem de parasini
seytana odetmissin!!!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:21 PM
Bir gün yaşlı kadın torununu görmeye gitmiş.Genç torunu kapıyı
çırılçıplak açmış.Kadın torununu böyle görünce çok şaşırmış.
-"Kız bune hal kapı bu halde açılır mı?"demiş.
-"Yok babaanne ben çıplak değilim.Üstümde aşk elbisesi var".demiş.Akşam yaşlı kadın eve gitmiş.Kocası yaşlı adam eve gelmiş.Yaşlı kadın kapıyı çırılçıplak açmış.Yaşlı adam bunu görünce çok şaşırmış.
-"Hanım bu ne hal kapılara bu halde çıkılır mı?demiş.Kadın:
-"Yok kocacığım ben çıplak değilim üstümde aşk elbisesi var" demiş.adam:

-"Tamam karıcım ama bidakine ütülemeyi unutma."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:21 PM
unutum adınıı:D


Adamin biri arabasiyla yola

>cikmis.Bir golun kenarindan gecerken kirmizi elbiseli bir adam
>elini kaldirmis, durmasini isaret etmis. Adam arabasini durdurmus.

Kirmizi elbiseli adam: "Merhaba, ben ormanin
>kirmizili
>****siyim,Karnim cok ac. Bana yiyecek bir seyler verir
misin?" demis.

Adam bir parca ekmek vermis
>tesekkurleri kabul edip yola cikmis.
>
Daglik bir bolgeden gecerken karsisina sarilar icinde bir
>adam
>cikmis.
>
Elini kaldirip adama durmasini isaret etmis.- "Ben bu dagin sarili
****siyim. cok susadim.
>Suyun var mi?" demis.
>
Adam bir sise su vermis yola devam etmis. Yol asfalta cikmis. Bir zaman
gectikten sonra
>
mavi elbiseler icinde bir adam el kaldirmis,
>durmasini
>isaret etmis. Adam sinirlenmis :
>
- "Soyle bakalim asfaltin mavili ****si, Ne istiyorsun?"

-"Ehliyet ve ruhsat".

Kéan aRs
09-14-2007, 12:23 PM
Bulunca



Adamın biri bayan bevliye mütehasısına muayene için
gider.Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam
"VALLA DOKTOR HANIM YAPAMIYORUM"der. Doktor hanım
hastayı muayene eder,tahliller yapar sonunda reçetesini
yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere
gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole
gelince doktor hanım sorar "NE OLDU TEDAVİM İŞE YARADI MI?".
Hasta "MAALESEF DOKTOR"der. Doktor "ALLAH ALLAH" der.
Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi
düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay
sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı .Doktor aynı
işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en
son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç
alamamanın kızgınlığıyla hastaya "GEÇ ODAYA SOYUN"der.
Hasta soyunur,doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler.
Doktor sinirlenir ve "HANİ ULAN YAPAMIYORDUN" der.
Hasta sırıtarak "BULUNCA YAPIYORUM DOKTOR" der.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:23 PM
Üç Adam


Üç adam cennetin kapısında sorgu meleğinin
karşısında duruyormuş (doğal olarak yeni
ölmüş adamlar bunlar). İlk adama nasıl öldüğünü
sormuş melek.
Adam anlatmış: "Uzun süredir karımın beni
aldattığından şüpheleniyordum.İş seyahatine
gitme bahanesiyle evden çıktım ve 2 saat sonra
haber vermeden döndüm. Karım çıplaktı ve banyodan
yeni çıktığını söyledi ama ben ona inanmadım çünkü
saçları kuruydu. Hırsla evi aramaya başladım, kimse
yoktu, fakat yatak odasının penceresinde iki el
gördüm. Yarı çıplak ter içinde bir adamdı bu..
Ellerine vurarak onu aşağı düşürdüm ama çok
şanslıymış, çiçek tarhının üzerine düştü ve ölmedi.
Ben de buzdolabını üzerine attım. Adam öldü ama ben
de kalp krizi geçirdim."
Sıra ikinci adamdaymış:
"Şortumu giymiş evimde günlük sporumu yapıyordum.
Koşu bandını fazla hızlandırmış olmalıyım, birden şerit
koptu ve beni üzerinden fırlattı, pencereden dışarı
uçtum. Neyse ki alt katın penceresine tutunabildim.
Ama manyağın biri beni ellerime vurarak aşağı düşürdü.
Neyse ki çiçeklerin üzerine düşüp kurtuldum ama sapık
herif bu sefer de üzerime buzdolabını attı
ve burdayım işte..."
sıra üçüncü adamdaymıi:
"Ben buzdolabının içinde çıplak bir şekilde
bekliyordum, kendimi burada buldum."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:23 PM
Tanıyın


Biyoloji dersinden yapılacak sınav
için sınıftaki herkes acayip çalışmış,
notlar fotokopiler havada uçuşmuş.
Daha sonra sınavın yapılacağı gün
gitmişler bir de bakmışlar, ortada
kağıt kalem yok sadece sıra sıra
>mikroskoplar. Hocada başlarında
bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda
lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız
bacağından böceği tanımak" Tabi
hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca
dediği dedik.Öğrenciler mikroskopların
başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar.
En sonunda biri dayanamamış, kapıyı
çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş
"Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp
çıkıyorsun?" Kapı hafifçe
aralanmış ve bir bacak uzanmış"
Tanısana hadi lan tanısana kim olduğumu"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:24 PM
Git Başımdan

Padişahın karısı sultan'ın göğüsleri çok
meşhurmuş.Herkesin hayelini süslermiş.
Özelliklede sarayda çalışan Abdül'ün
rüyalarına giriyormuş. Dayanamamış ve
bir gün harem ağasına açılmış.''Sana
1000 altın helal olsun,yeterki yap ''demiş.
Kurnaz harem ağasıda büyücüye losyon
hazırlatıp sultanın banyo sonrası giydiği
korsesine 1 damla damlatmış.Sultan
kaşıntıdan ölecek kimseler çare bulamıyor.
Harem ağası da "Padişahımız sarayda çalışan
Abdül kulunuzun dili sihirlidir tükürüğüyle
çare bulmadığı hastalık yoktur" der padişahta
çaresiz çağırttırır.AbdÜl muradına ermiştir
1 saat boyunca sultanın göğüslerini yalar
çaktırmadan panzehiride sürer. Harem
ağası parasını istediğinde ''Git başımdan
padişaha herşeyi anlatırım senin de kellen
gider benimde ''der. Kızan harem ağası ise
geri kalan losyonun tamamını padişahın
banyodan sonra giyeceği donuna boşaltır...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:24 PM
Domuzlar


Bir gün adamın biri domuz çiftliği kurmaya
karar verir ve 10 dişi, 10 tanede erkek
domuz alır bunları çiftleştirip satmayı
planlar ama bu 10 tane domuzdan bir ay
boyunca hareket göremeyince veteriner bir
ilaç verir ve bu ilaçta işe yaramaz.
Kendisi kendi işini halletmeye karar verir
ve bütün domuzları bir kamyonete yükler ve
ormana götürür belki belki öğrenirler diye
hepsini bir kere becerir sonra eve geri
gelirler. Adam bir hafta bekler ama yine
faaliyet olmayınca tekrar domuzları kamyonete
yükler ve ormana götürür bu sefer hepsini 2
defa becerir eve gelirler ama yine tık yok
adam sinirlenir hepsini tekrar kamyonete
bindirir ormana giderler. Adam gücü bitene
kadar hepsini 10-15 kez becerir eve gelirler
adam ertesi gün ayağa kalkar kalkmaz yatakta
yatarken hanımına seslenir." Hanım bak bakalım
domuzlar ne
yapıyor ?"
Kadın aşağı bakar ve adama dönüp "Bey bütün
domuzlar kamyonete binmiş biride kornaya basıyor"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:24 PM
Duvarcı Ustası


Belediye kuruluşlarından birinde çalışan
bir duvarcı ustasının başına gelen kazayı
şefine anlattığı mektup şöyle: Sayın
şantiye şefim; İş kazası tutanağına planlama
hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek
ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda
hastanede yatmama neden olan olaylar aynen
aşağıda anlattığım gibi olmuştur. Bildiğiniz
gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı
katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla
artmıştı. Yaklaşık 250 kg kadar olduğunu tahmin
ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu.
Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir
ip bağladım, altıncı kata çıktım. İpi bir
çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar
aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata
çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp
tekrar yukarı çıktım. Bütün tuğlaları varile
doldurdum. Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu
çözdüm. İpi çözmemle birlikte birden kendimi
havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık
70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle
aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve
şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim.
Yolun yarısında dolu varille çarpıştık. Sağ iki
kaburgamın bu sırada kırıldığını sanıyorum.
Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber
çıkrığa sıkıştı. Parmaklarım da bu sırada kırıldı.
Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve
tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince,
bu sefer ben aşağı inmeye varil yukarı çıkmaya
başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık.
Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı.
Can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Başımı
yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime
geldiğini gördüm. Kafatasımın da böyle çatladığını
sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım.
Cenab-ı Hak'tan tüm kullarını böyle görünmez
kazalardan korumasını diler, hürmetle ellerinizden
öperim. Duvarcı ustanız

Kéan aRs
09-14-2007, 12:24 PM
Suratsız


Roger ağır şartlar altında çalışan bir işçidir. Boi
zamanlarını hep bowling ve voleybol oynayarak
geçirmektedir.Karısı bu duruma üzülür ve bir
hafta sonu onu striptiz klübüne götürmeye karar
verir. O akşam beraberce klübün kapısına gelirler.
Kapıdaki bodyguard, " Hey Roger ..seni görmek ne
güzel!" der..
Karısı: "Daha önce buraya gelmişmiydin Roger..?"
Roger: Hayır..hayır o adamı bowlingten tanıyorum...
içeri girerler ve bir masaya otururlar... Garson gelir..
Garson: iyi akşamlar Roger...
Her zamanki gibi Cin tonik di mi?..
Karısı: Roger bana bak sen buraya daha önce
geldin değil mi?
Hafif hafif öfkelenmeye başlayan karısını sakinleştirmek
zordur..
Roger: Ne alakası var..Voleyboldan tanırım onu bir iki
tek içmişliğimiz var ordan yani... Karısı pek tatmin
olmamıştır ama neyse..
Derken stiriptizci hatunlardan biri masaya gelir..
Stritipzci: Selam Roger...Yine özel masa şovundan
mı istersin..?
Karısı hışımla yerinden kalkar ve klübu terk eder..
Roger peşinden koşar.. Kadın bir taksiye biner ve
taksi kalkmadan Roger da biner...
Kadın öfkeden patlayacakmış gibidir...ve korkunc
sinirlidir..
Şöför: Bu geceki çok suratsızmış be Roger..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:25 PM
Organizasyon


Bir adam, arkadaşı ile yolda giderken
elindeki çakısı ile parmağını kesti. Biraz
ötede sağlık ocağı vardı. Adam:
"-Ben şurada pansuman yaptırayım", dedi.
İçeri girince karşısına iki kapı çıktı. Birinde
"Hastalıklar", ötekinde "Yaralar" yazılı idi
"Yaralar" kapısından girdi.
Yine önünde iki kapı vardı. Birinde "Et",
ötekinde "Kemik" yazıyordu."Et" kapısından girdi.
Yine iki kapı çıktı karşısına. Birinde "Önemli",
ötekinde "Önemsiz" yazıları vardı. "Önemsiz"
kapısından girince kendini sokakta buldu.
Arkadaşı sordu: "-Nasıl iyi baktılar mı?"
"-Hayır; ama organizasyon dehşet"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:25 PM
Cüzdan


Sünnetçinin biri yıllardır kestiği deri
parçalarını saklarmış ve bir gün artık
emekli olmaya karar vermiş. Elindeki derileri
alıp terzinin birine gitmiş ve "bana bunlardan
birşey yap, manevi değerleri çok fazla" demiş.
Terzi de "abi sen bir tatile çık gel o zamana
kadar ben de siparişini bitiririm" demiş.
Sünnetçi tatile gidip gelmiş ve ilk iş olarak
terzinin yanına uğramış.
Ne oldu benim sipariş demiş. Terzi de sünnetçiye
bir cüzdan uzatmış.
Sünnetçi hisimla "Ulan bunca yilin emegi bu kucuk
cuzdan mi? demis.
Terzi hemen cevaplamis "oyle deme abi, biraz
oksayynca valiz oluyor!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:25 PM
Sen İzah Et


On yıldır evlilermiş.. Ama ilk *******inden
beri, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda
ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez
sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun,
ışıkları yakıp sevişmek için ama adam hep inatla
"Hayır" demiş. "Kesinlikle olmaz. İlle de
karanlıkta sevişeceğiz." O gece kadıncağız
gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş,
ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa
gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece
yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü..
Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk
noktasında elini kaydırıp, yatağın baş ucundaki
gece lambasının düğmesine dokunuvermiş. Bir de
ne görsün.. Kocasının beline, o yapay aletlerden
biri bağlı değil mi? "Bunu bana nasıl yaparsın"
diye haykırmış. "Bunca yıldır, bu işi sahte bir
aletle yaptığını bana söylemedin bile..
Hemen açıkla bana her şeyi.. Hemen.." Adam çok ama
çok soğukkanlı yanıt vermiş. "Tamam, tamam.. Her
şeyi izah edeceğim sana..
Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu izah et,
bakalım!.."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:25 PM
Hayalet


İki arkadaş bir gece bir parti dönüşünde
yürüyerek eve dönüyorlarmış...Biri biraz
macera olur eğleniriz düşüncesiyle
ilerideki mezarlığa girip kestirmeden
gitmeyi önermiş ve diğeri de hemen kabul
etmiş.Mezarlığın içine girmişler ve yürümeye
başlamışlar. Çok derinlerden 'tak!-tak!'diye
garip sesler gelmeye başlamış biraz sonra.
İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir
taraftanda tırstıklarını birbirlerine
belli etmeyerek yürümeye devam etmişler
ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artıyormuş..
Epey ilerledikten sonra ilerideki
sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görmüşler.
İyice tırsmışlar ve sis bulutuna
doğru yürümeye devam etmişler.İleride bir
mezarın başında yaşlı bir adamın
elinde çekiçle mezar taşına birşeyler
yazdığını gören arkadaşlardan biri
"Yahu amca bu saatte çalışılır mı biz de
seni hayalet sanıp korkmuştuk"demiş.Yaşlı adam
şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten
sonra "Adımı yanlış yazmış gerizekalılar!!'demiş

Kéan aRs
09-14-2007, 12:25 PM
Materyalist
Çok havalı ve zengin bir avukat, yeni
aldığı lüks spor arabasını ofisinin
önüne park eder. Ofisteki arkadaşlarına
nasıl gösteriş yapacağını düşünerek
arabasından inerken, yoldan hızla geçen
bir kamyon sürücü tarafındaki kapıyı
kopartır atar.Avukat derhal cep telefonunu
kapar ve polisi arar. Bir dakika içinde
polis olay yerine gelir fakat daha tek
bir soru sormasına fırsat bırakmadan
avukat isterik bir şekilde haykırmaya
başlar.. Daha geçen gün aldığı arabası
mahvolmuştur ve kaportacı ne kadar
ince iş görse gene de eskisi gibi
olmayacaktır. O kamyonun sürücüsü derhal
bulunmalı ve yaptığı hasar ona mutlaka
ödettirilmelidir.Avukat kızgın ve öfkeli
şikayetini nihayet bitirdiğinde, polis
bıkkın ve inanamaz bir şekilde başını
sallar "Siz avukatların bu kadar
materyalist olmalarını bir türlü
anlayamıyorum.." der "..sahip olduğunuz
şeylere öyle baglanıyorsunuz ki, başka
birşeyi gözünüz görmüyor..."."Nasıl söylersin
böyle birşeyi?" diye hayretle sorar avukat.
Polis adama acıyarak ve küçümseyerek bakar
"Sol kolun dirseğinin altından kopmuş
görmüyor musun?Kamyon sana çarptığı sırada
olmuş olmalı ve sen bana kaportacıdan
bahsediyorsun...."
"Aman Tanrım!" diye bağırır avukat.
"Rolex'im de gitmiş...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:26 PM
Kimin Telefonu


Bir golf klübunun soyunma odasında bir sürü adam
giyiniyormuş.Ortada duran bir cep telefonu çalmış,
yakınındaki bir adam hands-free konum düğmesine
basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
Adam: Alo
Kadın: Merhaba şekerim, kulüpte misin?
Adam: Evet.
Kadın: Ay ben burda süper bir deri ceket gördüm.
1000 dolarcık. Alabilir miyim?
Adam: Oluur, madem çok sevdin, al tabii.
Kadın: Aslında buradan önce de galeriye uğradım.
2005 modelleri gelmiş, tam istediğim renkte birini
buldum.
Adam: Ne kadar?
Kadın: 60 000 dolarcık.
Adam: O parayı vereceksem bütün aksesuarlarını
isterim ama...
Kadın: Yaşasınnn! Bir şey daha var, geçen sene
beğendiğimiz ev yine satılık ve 450 000 dolar
istiyorlar.
Adam: Tamam, ama 420 000 dolardan fazla verme sakın.
Kadın: Oldu şekerim. Sonra görüşürüz. Seni
seviyorum.
Adam: Ben de seni...Görüşürüz.
Adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden
topluluğa döner ve sorar:
"Bu telefon kimin, bilen var mı?"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:26 PM
Sizin Kızdan Ne Haber?


İki aile varmış ve her iki ailenin de birer
kız çocuğu varmış. Birgün misafirlikte
sohbete başlamışlar;
-Eee sizin kızdan ne haber?..
-Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi
geçen sene. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk
başlarda *******i fazla mesai yapıyordu. Sonra
hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok
sevmis her işi ona veriyormus. Derken Ankara
seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi
patron nereye o oraya.Sonra Paris seyahatleri filan
en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler,
patronu ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım.
Ee , peki sizinki ne alemde?
-Valla bizimki ****** oldu, ben sizin kadar
güzel anlatamıyorum...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:26 PM
Not


Yaşlı Fred, hastaneye kaldırılmış. Ailesi, aile
papazını da kendilerine eşlik etmesi ve gereği
halinde görevini yapması için çağırmış.Papaz ve
aile efradı yatağın etrafında beklerken,
Fred'in durumu anıden kötüleşmiş.
Yatağından yarı doğrularak, el işaretleri ile
yazacak bir şeyler istemiş.Papaz, anlayışlı bir
şekilde,Fred'e bir kağıt ve bir kalem uzatmış.
Fred titreyen ellerle hızlı hızlı kağıda bir
şeyler yazıp kağıdı papaza uzatmış ve aniden ölmüş.
Papaz, böyle acılı bir anda kağıttakileri okumanın
doğru olmayacağını düşünerek kağıdı cebine sokmuş.
Birkaç gün sonra, Fred'in cenazesı sırasında,
Fred'in verdiği kağıdın cebinde olduğunu hatırlamış.
Cenazenin gömülmesinden hemen önce,Papaz ileri çıkarak:
"Sevgili Fred, ölmeden hemen önce benden kağıt
isteyerek birşeyler yazdı. Zamanı uygun olmadığı
için o anda bakmadım fakat şimdi, hepinizin önünde
bu notu okumak istiyorum" demiş ve cebinden kağıdı
çıkararak yüksek sesle okumuş:"Lütfen bir adım sola
çekil. Oksijen hortumuma basıyorsun!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:26 PM
Geri Kalan Kısmı


Bir gün açlıkla ilgili bir anket
yapılacakmış insanlara: "Lütfen dünyanın geri
kalan kısmındaki yiyecek eksikliğine bir çözüm ile
ilgili kişisel görüşünüzü belirtir misiniz? "
Sonuç felaket çünkü:
Afrikalılar "yiyecek" kelimesinin anlamını bilememişler.
Batı Avrupalılar "eksiklik" kelimesinin anlamını
bilememişler. Doğu Avrupalılar "kişisel görüş"
sözcüğünün anlamını bilememişler.
Orta Doğulular "çözüm" kelimesini anlamamışlar.
Güney Amerikalılar "lütfen" kelimesini anlamamışlar.
Ve ABD liler de "dünyanın geri kalan kısmının"
ne olduğunu anlamamışlar.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:27 PM
Roket Yakıtı


Dallas'daki NASA uzay üssünde, üs komutanı,
George ve Bob adındaki astronotları yanına çağırıp,
ertesi gün çıkacakları Mars yolculuğu hakkında
son talimatları verir ve bu zor yolculuğun
öncesinde uyumak üzere evlerine gitmelerini söyler.
Her iki astronot da, talimata uyup evlerine
giderler. George tam uyumak üzereyken telefon
gelir. Arayan Bob'dur.
"Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
"Henüz değil."
"Ben çok heyecanlıyım. Uyku tutmadı. Sana da
uyarsa, benimle birlikte içmeye ne dersin?
Uzun süre içki içemiyeceğiz..."
"Ok."
Bir saat sonra George ve Bob buluşurlar, bir
bara girip içki söylerler.Barmen tam içkiyi
verirken ikisine de dikkatlice bakar.
"Hey men. Sizi tanıdım. Yarın Mars'a gidecek
astronotlarsıniz. Size içki verdiğim ortaya
çıkarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben.
Kusura bakmayın."
George ve Bob barmenle tartışmalarına rağmen o
barda içki içemezler. Başka barlarda şanslarını
denerler; ama TV programlarını sürekli izleyen
barmenler onları her seferinde tanırlar ve içki
vermeyi reddederler.Marketlerde kapalıdır. Tam
eve dönmeye karar verdiklerinde Bob'un aklına
bir fikir gelir.
"Yahu George'cuğum. Bizim uzay roketine koydukları
yakıtın kokusunu hatırlıyor musun? Aynı viski
gibiydi. İstiyorsan ondan içelim."
Birlikte uzay üssüne girerler. Kontrol etmek
bahanesiyle yakıt tankının yanına gelirler.
Kimse şüphelenmez. Onlara güvenmeyip te kime
güveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah füzeye
binecek olanlar onlardır.George ve Bob yakıt
tankından aldıkları yakıttan birer kadeh
içerler; sonra da evlerine giderler. George
tam uyumak üzereyken telefon çalar. Arayan yine
Bob'dur.
"Alo George. Yine ben. Rahatsız ettim ama kusura
bakma. Sana birşey sormak istiyorum. Karnın
ağrıyor mu?"
"Evet Bob. Hem de çok."
"Peki. O zaman sakın gaz çıkarayım deme. Ben
seni TOKYO'dan arıyorum..."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:28 PM
Heykel


"Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve
girdiğini duyar.
- Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran.
Adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe
pudrası serper. - Sakın kımıldama ve heykelmişsin
gibi davran! - Bu nedir? hayatım, diye sorar kocası
kapıdan girer girmez.- O mu? Sadece bir heykel.
Smithler yatak odaları için bir tane almışlardı.
O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım.
Kimse o andan itibaren heykel hakkında konuşmaz
hatta yatağa girene kadar. Gece saat iki gibi
koca kalkar ve mutfağa gider,bir kaç dakika
sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile
geri döner.- Al bakalım, der, bir şeyler ye. Ben
3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken
kimse bana bir bardak su bile vermemişti.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:28 PM
Heykel


"Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve
girdiğini duyar.
- Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran.
Adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe
pudrası serper. - Sakın kımıldama ve heykelmişsin
gibi davran! - Bu nedir? hayatım, diye sorar kocası
kapıdan girer girmez.- O mu? Sadece bir heykel.
Smithler yatak odaları için bir tane almışlardı.
O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım.
Kimse o andan itibaren heykel hakkında konuşmaz
hatta yatağa girene kadar. Gece saat iki gibi
koca kalkar ve mutfağa gider,bir kaç dakika
sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile
geri döner.- Al bakalım, der, bir şeyler ye. Ben
3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken
kimse bana bir bardak su bile vermemişti.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:29 PM
Eşek Yok

Sonradan olma zengin ağalardan biri safariye gitmeye
karar vermiş. Uzun zaman sonra geriye döndüğünde
köydekilere bahsetmeye başlamış.

Yol boyunca zenginlerin neler yaptığını ve nasıl
yaşadıklarını anlatmış. Bir süre sonra köylünün biri
sormuş…

‘’Ağam neler görmüşsen hele anlat’’
Ağa anlatmaya başlar.
‘’ Bizi kocaman uçaklarla götürmüşlerdir.
Kocaman tekerlekli jiplerle ormanların, nehirlerin,
köprülerin üstünden geçirmişlerdir.’’
Derken bir köylü sorar.
‘’ Hiç hayvan yok mudur? Ağam.’’
‘’ Olmaz mı. Hele zürefa görmüşem ilk önce’’ der ağa.
‘’ O nedir’’ diye sorar köylü.
Ağa görmüş tavırları ile hem sorar hem anlatır.
‘’ Eşeği biliy misiniz?’’
‘’ Biliyiiiz ’’ der köylüler
‘’ İşte eşeğin uzun bacaklı olanı ve boynu eşeğinin üç
katı, üzerinde yuvarlak benek olana zürefa diiyler.’’
Köylüler hayalinde zürefayı canlandırmaya çalışırlar.
Bir süre yol aldıktan sonra bir köylü yine sorar.
‘’ Başka hayvanda var mıdır ağam?’’
‘’ Olmaz mı. Zebra görmüşem bir sürü’’
‘’ O nedir’’ diye sorar köylü
Ağa görmüş tavırları ile tekrar anlatır.
‘’ Eşeği biliy misiniz?’’
‘’ Biliyiiiz ’’ der köylüler
‘’ İşte eşeğin aynı boyunda yukarıdan aşağıya çizgili
pijama giyenine zebra diiyiler.’’
Köylüler hayalinde zebrayı canlandırmaya çalışırlar.
Bir süre yol aldıktan sonra bir köylü yine sorar.
‘’ Başka hayvanda var mıdır ağam?’’
‘’ Olmaz mı. Gergedan görmüşem bir sürü’’
‘’ O nedir’’ diye sorar köylü
Ağa görmüş tavırları ile tekrar anlatır.
‘’ Eşeği biliy misiniz?’’
‘’ Biliyiiiz ’’ der köylüler
‘’ İşte eşeğin yana doğri iki katı, burnunda iki tane
boynuz olanına diiyiler.’’
Köylüler hayalinde gergedanı canlandırmaya çalışırlar.
Bir süre yol aldıktan sonra bir köylü yine sorar.
‘’ Başka hayvanda var mıdır ağam?’’
‘’ Olmaz mı. Boğa yılanı görmüşem bir tane’’
‘’ O nedir’’ diye sorar köylü
Ağa boğa yılanı ile eşek arasında nasıl bir bağ kurarım
da anlatırım diye biraz düşünür.
Köylüler merakla bekler.
Ağa sorar.
‘’ Eşeği biliy misiniz?’’
‘’ Biliyiiiz ’’ der köylüler.
‘’ Eşeğinkini de biliy misiniz?’’’’
‘’ Biliyiiiz ’’ der köylüler
‘’ İşte eşeğinkinin 5 katı uzunlukta amaaa eşek yok
ortalıkta !!.....

Kéan aRs
09-14-2007, 12:29 PM
Sorular

Adamin biri is muracaatina gitmis. Bir gurubun onunde
gorusmeye almislar... "Simdi sana bazi sorularimiz olacak
bakalim bile bilecek misin?" demisler,
Adam da "sorun" demis.. "Yolcu tasir, karayolunda gider,
sofor kullanir bil bakalim bu nedir?" Adam dusunmus ve
"yolcu otobusu" demis..."Tamam dogru ama hangi marka,
Mercedes var, Mitsubishi var di mi?
Bilemedin ama sana bir sans daha verecegiz" demisler...
"Soyle bakalim havada yolcu tasir, pilot kullanir bu nedir?
" Adam hemen cevaplamis "yolcu ucagi ..."
"Tamam ama" demisler " Boeing var Airbus var di mi hangisi?"
Bunu da bilemedin diyip is gorusmesini bitirip adami gonderirlerken,
adam donmus demiski"Bir soru da ben sorabilir miyim?"
"Tabi buyur sor bu en dogal hakkin" demisler
"Kadinlarin iki bacagi arasinda bulunur, uremeye yarar nedir bu?"
demis... Hemen herkes o malum kelimeyi soylemis.
Adam "tamam bildiniz ama ananinki var ebeninki var di mi hangisi?..."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:29 PM
Marangoz


Kadının birinin apışarasında siyah bir leke çıkmış
ve doktora gitmiş. Doktor lekeye bakmış parmağıyla
ovalamış leke çıkmış kadın sevinerek eve gitmiş.
Ertesi hafta yine aynı yerde leke çıkmış kadın
yine aynı doktora gitmiş. Doktor yine lekeye bakmış
parmağıyla ovalamış leke çıkmış sonra kadına
hanımefendi 'kocanız ne iş yapıyor?' diye sormuş
kadın 'Marangoz'diye cevap verince,doktor
'O zaman söyleyin kocanıza a...ızı yalarken
kulağından kalemi çıkarsın' demiş.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:30 PM
Döner


Adamın biri köyden kasabaya alışveriş yapmak için gider
yol bayağı uzun olunca adamda kasabada yemek yeyip
köyüne öyle dönmek ister bi lokantaya girer garsondan
bir çorba ister ve masasına bırakıldıktan sonra afiyetle
yemeye başlar bu arada alaycı garsonda köylüyü görünce
bununla bi dalga geçeyim de ömrü boyunca anlayamasın der.
Adam çorbasını bitirince garson hemen yanında biter ;
-ehemm efendim arkadan ne alırdınız?
köylü birden kızarır ama altada kalmaz hemen cevabı yapıştırır!
-sen önümdekini kaldır sonra döner verirsin!!!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:30 PM
Lastik Tak


Yaşlı adamın biri otobüse binmiş.
Oturacak yer yokmuş. Ayakta duruken bastonu
durmadan yerden kayıyormuş.
Bunu gören genç bir adam yaşlı amcaya dönüp:
"Bey amca, o bastonun ucuna bir lastik takarsan
kaymaz." demiş.
Bunun üzerine yaşlı adam da genç adama
dönüp: " O lastiği baban zamanında takmış
olsaydı ben şimdi oturuyor olacaktım." demiş

Kéan aRs
09-14-2007, 12:30 PM
Yenisin Heralde

Bir gün bir tavşan keraneye gitmiş. içeri bi bakmış bütün
hepsi tavşan içerdekilerin. artık yeni arayışlar içine girmek istemiş.
Sonunda bi yılan bulmuş. anlaşmılar. Ama yılanın karnı acıkmış.
Tam icraata geçeceklerken yılan bizim tavşanı yemiş. sonra kendi
kendine düşünmüş "ulan ben bunu yedim ama ya yanlış anlaşılıp
kimse gelmezse bana" sonra pişman olup bizim tavşanı kusarak
çıkarmış. Tavşan sonra sormuş "Sen yenisin heralde",
Yılan "yoo nerden çıkardın?" tavşan "BÖYLE AĞIZA MI ALINIR
.mına koyyim? "

Kéan aRs
09-14-2007, 12:30 PM
Çok Var


Bir Amerikali, bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki
içiyorlarmış.

Amerikali içkisini bitirince bardağı havaya firlatmiş, silahını çıkarıp
bardağa ateş edip parçalamış:

"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da aynı bardakla iki
kere içki içmeyiz" demiş.

İngiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve
ateş ederek bardağı parçalamış:

"Bizim İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kum
vardır ki, aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.

Bunun üzerine Iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini
bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip Amerikali ve İngilizi
vurup öldürmüş:

"Bağdat'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz aynı
adamlarla iki kere içki içmeyiz

Kéan aRs
09-14-2007, 12:30 PM
Karıyı da Çalmışlar

Sarhoşun biri üst baş dağınık bir halde
karakola gelir, araba anahtarını göstererek
komisere şöyle der : - Komiserim şu elimde
gördüğünüz anahtar var ya,onun üstünde az önce
benim arabam vardı, şimdi yok. Arabamı çalmışlar...
Komiser sarhoşa şöyle bir bakar: - Sen önce
kendine bir çeki düzen ver bakayım şu haline bak..
devletin komiseri önünde böyle fermuarı açık
durmaya utanmıyormusun?
Sarhoş pantolonunun önünde açık fermuara bakar,
bakar ve şöyle der: - Aha, karıyı da çalmışlar...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:30 PM
8 Numaralı Kutu


Doktorun biri yeni bir muayene açmış. Kapıya yazmış...
"Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştirmediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..."
Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor...
Her gelen hasta iyileşip gidiyor...
Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş...
Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış...

"Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..."
Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş:"
Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin"
Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş...
"Ama Bu bok!!!!!"

Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.."
Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş...
Aradan birkaç ay geçmiş. büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun...

"Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!"
Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş.

Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"...
Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...."

Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı...
Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.."
Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..."

Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla,
"S.kecem, seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış..

Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:31 PM
Boru Yetmedi


Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve
antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için
arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır.
Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev
sahibi bunlara bir şey ikram etmek için biraz
ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.
Soba yerden 1 m kadar yukarda, altındaki dizili
taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş
olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı,
"adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini
düşürmüş,böylece daha kolay yakmayı amaçlamış."Fizikçi,
"adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın
daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş."Jeolog,
"burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi
bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını
sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış."
Matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş,
böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını
sağlamış." Antropolog, "adam ilkel topluluklarda
görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe
saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş." diyerek görüşünü
bildirmiş. Bu sırada ev sahibi içeri girmiş ve ona
sobanın yukarda olmasının nedenini sormuşlar.
Adam da cevaplamış: "Boru yetmedi."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:39 PM
Temel'in Arabası
Temel Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu: 'Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarini ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim. Dursun : İyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:39 PM
100 Hamsi
Dursun Temel'e sormus : Uşagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Temel : 100 tane yerim valla... Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin... Bu espri Temel in acaip hoşuna gitmis.Yolda Cemal i görmüs ve hemen sormus: Usagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Cemal : 50 tane yerim ben... Temel : Tüh be usagim 100 deseydun sana müthis bir espiri yapacaktum...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:39 PM
TEMEL VAMPİR
Bir İngiliz vampir, bir Fransız vampir, bir de Temel vampir
Uçakta gidiyorlarmış. Bir sure sonra İngiliz vampir aralarından ayrılmış, aşağılara dalmis. Bir sure sonra geri gelmiş ki, ağzı yüzü kan içinde.
Sormuşlar: - Ne oldu, nereye gittin?
İngiliz vampir : - şu aşağıdaki beyaz evi gördünüz mü?
Cevap:- Gördük.
İngiliz Vampir : - Onun yanındaki duvari gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
İngiliz vampir : - Onun yaninda uyuyan küçük çocuğu gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
İngiliz vampir : - İşte ben o çocuğun kanını içtim, geldim.

Yolculuk devam eder. Bir süre sonra Fransız vampir de ayni şekilde ayrılıp aşağılara gider ve geldiginde onun da yüzü gözü kan icindedir.
Yine sorarlar: - Nereye gittin?
Fransiz Vampir: - Şu aşağıdaki ağacı gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Fransiz Vampir: - Onun yanındaki küçük kutuyu gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Fransiz Vampir: - O kutuya yaslanmış yatan adamı gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Fransız Vampir : - İşte ben o adamın kanını içtim geldim.

Yolculuk yine devam eder. Bir sure sonra Temel Vampir ayni şekilde ayrılır ve o da ağzı yüzü kan içinde geri gelir.
Ona da sorarlar: - Nereye gittin?
Temel Vampir: - Şu aşağıdaki evi gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Temel Vampir: - Peki onun yanındaki direği gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Temel Vampir: - İşte ben o direği görmedim.........

(bu aynı zamanda kurtlar vadisinde polatın anlattığı fıkradır...

Kéan aRs
09-14-2007, 12:40 PM
HAVAALANI
Genç is adami uçaga binmek üzere havaalanina gelir ve bilet kontrolü yapilan masaya giderek, elindeki valizleri teslim eder.
Görevli; "Biletinizi alabilir miyim?" der.
Adam biletini verir ve ekler; "Biletimden göreceginiz gibi New York'a gidiyorum. Ancak, verdigim yesil valizin Londra'ya, mavi olanin da Paris'e gitmesini istiyorum."
Görevli kiz saskinlikla ; "Özür dilerim, ancak bunu yapmam mümkün degil".
Bunun üzerine genç adam; "Bunu duyduguma çok sevindim. Geçen sene yapmistinizda!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:40 PM
ACEMİ AVCI
Avcılar aralarına yeni katılan acemi avcıyı sınamak isterler ve ellerinde bulunan; av kuşları ile ilgili kitabı çıkartıp bir sayfa açarlar.Bu sayfada bulunan kuşun gövdesini kapatıp bacaklarını acemi avcıya gösterirler, cevap alamayınca diğer resme geçerler...Ondan da cevap alamazlar ve birkaç resimden sonra alaylı biçimde
-"Senin iyi bir avcı olman için daha çok çalışman lazım" deyince,acemi olan avcı mahçup ve üzgün olarak aralarından ayrılırken, diğer arkadaşlardan biri
-"Arkadaşım senin adın neydi?" deyince acemi avcı pantolonunu indirip bacaklarını gösterir..

Kéan aRs
09-14-2007, 12:40 PM
Sifon
Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş: "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun: - "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış: - "Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!"

Kéan aRs
09-14-2007, 12:40 PM
Babada kalacaktır
Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:
- "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
Hakim kocaya sormuş:
- "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
- "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?"
Hakim sekreterine dönmüş:
- "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:40 PM
Bir iki üç iç..
Hitler'in gözü İngiltere'de ama oraya gitmesine imkan yok. Çünkü bir sürü tankı var ama savaş gemisi yok..
Bir gün yardımcıları ile Manş denizinin kıyısına geldiğinde "Denizi kurutup tankları karşıya geçirmek" gibi müthiş bir fikir geliyor aklına..
Ve hemen emir veriyor. Tüm Alman ordusu denize girecek ve denizin suyunu içip bitirecek...
Hitler emir verdimi akan sular durur.. Eline kaşık, kepçe, maşrapa alan tüm asker denize giriyor ve komutan emri veriyor.
"Bir iki üç iç..
Bir iki üç iç..
Bir iki üç iç.."
Bu komutla askerler bütün gün deniz suyunu içiyorlar ve gece olunca istirahate çekiliyorlar. Bir hafta sonra müthiş planının ne halde olduğunu görmek üzere Hitler deniz kenarına geliyor. Görüyor ki denizde bir litre bile eksilme yok.. Tam dönüp komutanlarına bağıracağı sırada karşı sahillerden bir ses duyuyor...
"Bir iki üç çişşşşş..
Bir iki üç çişşşşşş..
Bir iki üç çişşşşşş.."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:40 PM
Zamane Çocuklari
Küçük afacan elinde bir kutu sekerle parka gitmis, bir banka oturmus, etrafa bakinirken sekerleri ardarda agzina atiyomus.. yanindaki bankta oturan yasli adam çocuga bakmis bakmis ve...
"evladim.."demis.. "seker güzeldir ama çok yemek zararlidir... hem dislerin çürür, hem yüzünde sivilce çikar, hem de sismanlarsin..."
Çocuk bunun üzerine adama dönmüs:
"Benim dedem 107 yasina kadar yasadi..."
Adam "Yaa.." demis... "Yani deden de mi çok seker yerdi?"
" Hayir, herseye burnunu sokmazdi.!

Kéan aRs
09-14-2007, 12:41 PM
Bogaz Köbrüsü
Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyor, bir gün bir Amerikali'yi aliyor basliyorlar gezmeye... Turist falanca sarayi görüyor ..
- "Bu ne kadar zamanda yapilmis diyor"
Temel de: "5 yilda diye cevap veriyor"...
Amerikali :
- "Yazik bizde olsa 1 yil .." biraz sonra filan camiyi görüyor
- "Bu ne kadar zamanda yapilmis" diye soruyor ..
Temel de ....
- " 2 yil" diye cevap veriyor ...
Amerikali :
- " Yazik be bizde olsa 3 ayda biterdi" diyor. Temel uyuz oluyor duruma..
Biraz sonra bir tarihi yapi daha görüyorlar.. Yine soruyor turist..
Temel..2 ay diyor, adam gene yazik be bizde olsa 1 haftada biter, diyor.
Temel iyice deliriyor, tam o sirada bogaz koprusunun altina geliyor..
Adam yukariyi göstererek bu köprü ne kadar zamanda yapildi diyor..
Temel saskin saskin bakislarla kafasini kaldirip ..
- "Hangisi ? Bu mu? Bilmem, bu dün burda yoktu .."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:41 PM
Bogaz Köbrüsü
Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyor, bir gün bir Amerikali'yi aliyor basliyorlar gezmeye... Turist falanca sarayi görüyor ..
- "Bu ne kadar zamanda yapilmis diyor"
Temel de: "5 yilda diye cevap veriyor"...
Amerikali :
- "Yazik bizde olsa 1 yil .." biraz sonra filan camiyi görüyor
- "Bu ne kadar zamanda yapilmis" diye soruyor ..
Temel de ....
- " 2 yil" diye cevap veriyor ...
Amerikali :
- " Yazik be bizde olsa 3 ayda biterdi" diyor. Temel uyuz oluyor duruma..
Biraz sonra bir tarihi yapi daha görüyorlar.. Yine soruyor turist..
Temel..2 ay diyor, adam gene yazik be bizde olsa 1 haftada biter, diyor.
Temel iyice deliriyor, tam o sirada bogaz koprusunun altina geliyor..
Adam yukariyi göstererek bu köprü ne kadar zamanda yapildi diyor..
Temel saskin saskin bakislarla kafasini kaldirip ..
- "Hangisi ? Bu mu? Bilmem, bu dün burda yoktu .."

Kéan aRs
09-14-2007, 12:42 PM
Esek
Adamin biri misafirlige gitmis. Aksam olunca haliyle sormuslar. Bizim odada mi yatarsiniz, bebegin odasinda mi, yoksa bos bir odada mi? Adam düsünmüs: Kari-koca nin yaninda yatilmaz, bebekte uyanir aglarsa uykusu kaçacak ben bos odada yatarim demis, Sabah olunca adam elini yüzünü yikamis, bir de bakmis çok güzel bir kiz adama havlu tutuyor, Adam: - Kizim senin ismin ne?,,,,,diye sormus. KIZ : - Bebek amcacigim ya sizin isminiz?... Adam: - Essek kizim esseeeek.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:42 PM
KADINLARA KARŞI ZAFER
Adam kitabevinden içeri girdi, tezgahta duran gence sordu:
- Sizde "Kadınlara Karşı Zafer Kazanan Erkek" romanı var mı?
Tezgahtar eliyle az ötesini işaret etti:
- Var efendim, orada masal kitapları bölümünde bulabilirsiniz.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:42 PM
MELEKLER UÇAR MI?
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:42 PM
BUZDOLABI
Temel bir gün kahvede otururken arkadaşlarından biri ona:
- "Ula temel senin hanım seni aldatıyo" demiş.
Bunu duyan temel hemen eve koşmuş, evi aramış taramış fakat kimseyi bulamayınca sevincinden oracıkta ölmüş. Öbür alemde dolaşırken bir anda arkadaşı Dursun'u karşısında görmüş ve şaşkınlıkla:
- Ula dursun ben seni daha dün gördüydüm nasıl olduda ölüp buraya geldin.
- Valla temel hiç sorma donarak öldüm, peki sen nası öldünde buraya geldin.
- Dün kahvedeydim biri geldi bana senin hanım seni aldatıyo dedi bende hemen eve gittim aradım taradım ama kimseyi bulamayınca orada yığıldım kaldım.
- Ula buzdolabına baksaydın ikimizde şimdi sağ olacaktık.

Kéan aRs
09-14-2007, 12:43 PM
(1-) Padişahın biri,
-'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!'demiş. Yalancılar, hemen saraya koşusturup başlamışlar yalana; ''Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.'' ''Bunun neresi yalan?.. Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mi götürür tabii!..'' ''Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..'' ''Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacini düşürmüş. Tac da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Tac kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..'' ''Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!'' ''Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Agaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.'' Böylece padişah, her yalana gercek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş. Ama bir gun bir Kayserili gelmiş; ''Padisahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!..''

Kéan aRs
09-14-2007, 12:43 PM
Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını. ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş,
- Rehber "Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır" demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Pekİ siyah beyaz kadın var mı" rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına" Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?????".

Kéan aRs
09-14-2007, 12:44 PM
3-)Temel Almanya'ya işçi olarak çalışmaya gider. Uçaktaki koltuğunun hemen yanında dünya tükürük şampiyonu oturmaktadır. Adam bir tükürür ve tükürük Temelin kulağının yanından mermi gibi geçer.
- Adam: "Ben 96 olimpiyatları dünya şampiyonu Almanya'dan Hans" der. Temel tabi şaşırır. Bir müddet sonra adam bir daha tükürür ve tükürük Temelin kafasını sıyırarak gider.
-Hans: "Ben 2000 dünya tükürük şampiyonu hans"der. Temel artık dayanamaz ve Hans'ın suratının ortasına tükürür.
-Temel: "Daha acemiyim." der.