PDA

Tam Sürümü Görüntüle : fıkralara devamm


Sayfa : 1 [2] 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

GhencThurk
10-03-2007, 01:13 AM
2 Maaş

Temel cok zengin ayrica prestiji de saglam.
Birgun otelin birinin kral dairesinde ummadik birsey oluyor.Temel altina kaciriyor.Temel pantolonu fazla kirlenmedigine seviniyor ama
corap batmis.Simdi komi'yi cagirsa rezil olacak.En iyisi diyor pencereden asagi atayim.
Corabi pencereden salarken elinden kaciyor ve tavana carpip yere dusuyor.Eyvah.Tavan mahvoldu.Caresiz artik komi'yi cagiriyor.Komi iceri giriyor.Temel:
-Su tavandakini temizle sana bir maasin kadar avans vereyim.
Komi cok saskin sekilde cevap veriyor:
-Sen onu oraya nasil yaptigini soyle ben sana iki maasimi vereyim.

GhencThurk
10-03-2007, 01:14 AM
3 Arkadaş

Adanali Cemal, Kayserili Kemal ve Temel bu uc arkadas Bogaz Koprusunde tamir yapiyorlarmis ve karilarida bunlara yemeleri icin
bir seyler hazirliyormus. Ama hep ayni seyler. Kayserili yemek torbasini aciyor pastirmali ekmek. Adanali aciyor kofte ekmek.
Temel aciyor ekmek arasi hamsi. Bu hep boyle devam ediyormus. Neyse gunlerden birgun bunlarin canina tak etmis ve demisler
yine ayni seyleri hazirladilarsa kendimizi kopruden atalim. Adanali bakmis ekmege kofteli hop assaga atlamis,Kayserilininki de
pastirmali,oda atlamis asagi. Temel bakmis hamsili, o da dayanamamis ve atlamis.Bunlarin evlerinde de agit yakiliyormus.
Adanalinin karisi: -Vah zavalli kocacigim kofte ekmegi ne cok severdi hep kendi ellerimle hazirlardim.
Kayserili -Vah zavalli kocacigim pastirmali ekmegi ne cok severdi hep kendi ellerimle hazirlardim
Karadenizli ise -Vah zavalli kocacigim hamsi ekmegi ne cok severdi her sabah kalkip kendi hazirlardi..

GhencThurk
10-03-2007, 01:14 AM
35'inci kat

Bir gün temel ve Dursun bakmışlar ki 40'ıncı kata çıkmak için asansör bozulmuş

Temel demiş "Çikana kadar ben sana fıkra anlatırum."

"Temam." demiş Dursun.

Nefes nefese 35'inci kata çıkmışlar. Dursun da dönüp Temele "Ula Temel ne poktan fıkra anlattun be sen bana. Ben sana gerçek bir fıkra anlatayum da gör fıkra nasulmuş."

"Tamam,anlat pakayum fikranu."demiş Temel.

GhencThurk
10-03-2007, 01:15 AM
Hasta fenerli gerçektende hasta olur ölüm dösegine düser.
Her zaman maçlara gittigi fanatik arkadaslari ziyaretine gelirler.
Son defa görelim derler.
" Allahin takdiri,elden birsey gelmez ama bir son istedigin varsa bari onu yerine getirelim
" O zaman beni galatasaraya üye yapin!
Herkes birbirine bakar:
"Yaav sen doguştan fenerli degil misin? Ne yapiyorsun sen?
Hasta fenerlinin birden yüzü güler: ulen bu sene burada cok cektilerya ahirette direk cennete gideceklermiş "ya ondan benimde cok günahım var...

GhencThurk
10-03-2007, 01:15 AM
98 dünyakupasını FRANSA milli takımının kanzandığını gören Fatih Terim hemen ilk uçakla fransaya fransanın hocasından taktik almaya gider.Fatih hoca,fransanın hocasına

"ya hocam sız nasıl şampiyon oldunuz özel bir yöntem mi kullanıyosunuz" der. Bunun üzerine fransa milli takımını hocası

"Yo hayır.Ben sadece futbolcularıma zeka testi uyguluyorum.Bakın" der ve Fransa milli takımında forma giyen Zidane ı yanına çağırır ve şöyle der "Zidane senin ananın babanın çocuğu ama kardeşin değil, kim bu?" der.

Zidane da "Benim, hocam"der.

Fatih Terim de aynı şeyi kendi futbolcularında uygalaya karar verir ve Istanbula geri dönüp Hakan Şükürü yanına çağırır ve

"Hakan senin ananın babanın oğlu ama kardeşin değil,kim bu?" der, Hakan da

"Hihi bi dakka hocam gidip bi Hagi ye sorayım hihi" der. Hagi ye gidip

"Hagi senin ananın babanın oğlu ama kardeşin deil,Kim bu?" der Hagi de

"benim tabiki" der. Bunun üzerine Hakan şükür Fatih hocaya döner ve "Hagiymiş hocam" der..

Fatih terimde"Saçmalama oglum ne hagi si.. Zidane" der..

GhencThurk
10-03-2007, 01:15 AM
Bir gün Real Madrid, Fenerbahçe'yle maç yapmak için Istanbul'a gelecekmiş. Binmişler uçağa, Real Madrid'li oyuncular çok üzgün. Zidane kaptan olarak sormuş tabi
- Ne o çocuklar yüzünüzden düşen bin parça?
Raul demiş ki:
- Ya abi fenerle oynamayı hiç istemiyoz.
Stata gelmişler. Hala millet surat yapıyor. Zidane arkadaşlarina;
- Siz gidin İstanbul'u gezin, ben Fenerbahçe'yle tek basima maç yaparım. demiş.
Bunu duyan arkadaşlari sevinçten havalara uçmuşlar. Hemen dalmışlar İstanbul *******ine. Maç başlamış. Devre arası Real Madrid'li futbolcular stata gelmişler ve skorboarda bakmislar Real Madrid 1:0 önde. Demişler bi Laila yapalım gelelim bari. Maçın sonunda geri gelmişler. Bi bakmışlar skor 1:1. Gitmişler soyunma odasına Zidane'yi kutlamaya, ancak Zidane almış başını iki elinin arasına ağlıyor.
- Niye ağlıyorsun, sen bütün takıma karşı tek başına oynadın ve maç berabere bitti. Bu mükemmel bi şey.
Zidane cevap vermiş;
- Eğer maçın 60. dakikasında kırmızı kart görmeseydim, farka gidecektim. Ben ona üzülüyorum.

GhencThurk
10-03-2007, 01:15 AM
Hagi basarilar ile dolu bir yasamin ardindan gunahlari icin cehennemde cezasini cektikten sonra cennete gitmis.
Cennette Tanri Hagi'ye etrafi gezdirmis ve sonunda kucuk, sirin bahcesinde soluk renkte bir Galatasaray bayragi olan bir eve gelmisler
Tanri Hagi'ye; "Bu ev senin, degerini bil. Burada oyle herkese ev vermeyiz" demis
Hagi evin merdivenlerinden ikinci kata cikarken biraz ileride devasa bir bahcenin ortasinda, altinlarla suslenmis mermerli bir yolu olan, cok satafatli, koskoca bir saray gormus. Saraydaki balkonlarda ve bahcenin her yerinde de sari lacivert bayraklar ve Fenerbahçe armalari varmis.
Hagi Tanri'ya: "Ben de cok basarili bir sporcu idim. Galatasarayda kac sampiyonluk yasadim sakat sakat oynadim fedakarlik yaptim,hep basariliydim,milli takiminda vazgecilmeziydim, demis. Neden benim evim Rustu'nunku gibi degil?" demis.
Tanri da gulmus ve cevap vermis
"O ev Rustu'nun degil, Rustu hala yasiyor. O ev benim"

GhencThurk
10-03-2007, 01:15 AM
Takımın bütün futbolcuları kadının peşindeydiler. Kadın kaleciden başlayıp, sağbek solbek derken santrfora kadar ulaşır. Klubün kutlama gecesinde ise solaçığın kolunda gelir.

Bu işe şaşıran idarecilerden biri santrforu bir köşeye çekerek sorar: - Yakın zamana kadar, bu kadının gözdesi sen değil miydin?

Santrfor cevap verir: - Evet, efendim öyle idi, ama finallerde elendik.

GhencThurk
10-03-2007, 01:18 AM
trabzonsporlu iki taraftar trabzonun hiçbir maçını kaçırmazlarmış.

ogün de fener trabzon maçı oynanırmış ve bu iki taraftardan biri maç sırasında hastalanır ve doktora gider doktor buna iki gün içinde ölüceksin der bunun üzerine ölecek kişi arkadaşına bari ben ölmeden son bi isteğimi yerine getir der öbür adam isteğini söyle der oda şöyle buyurur ben trabzonsporu bırakıp fenerbahçeli oldum der bunun üzwerine adam hasta adamı boğmaya başlar ve derki neden böyle döneklik yapıyorsun der oda bir trabzonlu ölene kadar bir fenerli ölsün daha iyi ve adam hastayı kendisi öldürür

GhencThurk
10-03-2007, 01:18 AM
Futbolcuyu bir kadınla aynı evde basarlar. Futbolcu daha pantolonunu giymeye fırsat bulmadan karşısında gazetecileri görür. Gazetecilerden biri sorar: - Bir şey söylemek istiyor musun?

- İstiyorum. Biliyorsunuz herkes eskiden beri Türk futbolundaki altyapı eksikliğinden bahseder durur. Görüyorsunuz altyapıda hiçbir sorun yok.

GhencThurk
10-03-2007, 01:18 AM
Çapkın futbolcu, dans ederken sevgilisinin poposunu tutunca genç kıza sorar: - Hey, ne yapıyorsun öyle?

Futbolcu özür diler: - Ne olur sevgilim, affet beni. Biliyorsun ben kaleciyim. Topa sahip olmam lazım.

GhencThurk
10-03-2007, 01:19 AM
Temelle dursun bi gün sinamaya giderler

filmde bir at yarisi sahnesi vardir ve temel dursuna sorar

-İddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur.

dursun;

-Oldi benda 2. ata oynayrum

iddayi temel kazanir ve temel dursunun 5 milyonunu alir

ertesi gun temel dursunu arar

-Dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmistum vicdanum rahat etmedi onun icun aradum.

Dursun:

-Benda seyretum.

Temel:

-O zaman niye 2. ata oynadu?

Dursun:

-Süpriz oynadum daa

GhencThurk
10-03-2007, 01:19 AM
Ilkokul 3. 4. 5 sinif ogrencileri iki bayan ogretmenleri esliginde derslerinde yer alan "Atlarin ve yarislarin kasabalarin
ekonomisine katkilarini yerinde gozlemlemek konusuyla" at
yarisina gitmisler..

Bir muddet sonra da cocuklarin tuvalet ihtiyaclarini karsilamak
icin toplu olarak tuvaleti ziyaret etmisler.. Bir ogretmen kizlarin,
diger ogretmen erkeklerin kapisinda beklerken erkek ogrencilerin
kucuk boylarindan dolayi "Pisuvara yetisememe" sorunu nedeniyle onlara mecburen yardim etme durumu ortaya cikmis..

Cocuklar fermuarlarini aciyor, ogretmenleri onlari kucagina aliyor,
ustlerini islatmamalari icin pipilerini tutup cislerini yaptiriyormus.. Teker teker yaptirdiktan sonra aralarindan bir tanesi hayli agir ve pipisi kocaman olmasi sebebiyle bayan ogretmenin dikkatini cekmis..

"Sen 5. sinif olmalisin" demis ogretmen cisini bitiren cocugun pipisini sallarken.. "Hayir efendim" diye cevap gelmis.
"Ben ltinci yaristaki "Gumus Ok'un Jokeyi'yim. Tesekkurler!..

GhencThurk
10-03-2007, 01:19 AM
Bir BJK'lı, bir Fener´li ve GS´lı Arabistan'da yasak olmasına
rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar. Mahkemeye çıkarılırlar.
Karar İDAM!

İtiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün
bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine
20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır.

GS'li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der.
10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.

Uyanık Bjk´li bunu görünce: "Sırtıma iki yastık bağlayın" der.
Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanmaz.

Sıra FB'liya gelince Prens Hazretleri:
"Bak Fb'li sana acıdım. Bu yıl ligde durumunuz kötü, teknik direktörlerden çektiniz vs. vs... Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" der...

FB'li: "O zaman bana 40 kırbaç vurulsun" der.
Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri: "Peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar...

FB'lı pis pis sırıtarak: "GS'liyi sırtıma bağlayın"

GhencThurk
10-03-2007, 01:19 AM
Karadeniz'de bir evde yangın çıkmıştı.
Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı.İtfaiye geldi, ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu.

Birlikte cayır cayır yanacaklardı. Derken kalabalığın arasından Temel fırladı :
-At yenge, çocuğu aşağı at.Ben Sürmenespor'un kalecisiyim.Çocuğu tutarım.

Kadın inandı ve attı.
Temel nefis bir atlama ile çocuğu yakaladı.
Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı..

GhencThurk
10-03-2007, 01:19 AM
Temel ile Idris bi gun stadyuma gitmisler.

Atletler kosarken aralarinda su konusma geçmis:

Temel :

-"Ula, bu usaklar hacan niye kosayi?"

Idris :

-"Biri birinci gelecek, madalya alacak."

Temel :

-"Haaaa!.. Peçi öbürleri niye kosayi???"

GhencThurk
10-03-2007, 01:20 AM
dondurmacı
Eski devirde İngiliz,Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından içeriyi gözetlerken yakalanmışlar. Olayı öğrenen Padişah çok sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş. İngiliz'e mesleğini sormuşlar; -Terziyim... -kesin makasla, Fransız'a sormuşlar; -Oduncuyum... -Kesin baltayla, Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş. merakla sormuşlar; -Ya neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın... -Ben dondurmacıyım,yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum...

GhencThurk
10-03-2007, 01:20 AM
padışahın eşegi
Ülkenin birinde bir padişahın eşeği varmış. Eşek çok suskunmuş. Padişah dünyanın her yerinden hokkabazları,komedyenleri çağırttırmış ama kimse eşeği güldürememiş. Sonra son çare davullar çaldırıp tellallarla "Padişahın somurtan eşeğini güldürene padişahımız eşeğin ağırlığı kadar altın bağışlayacak. Kendisine güvenenler yarın öğleden sonra sarayda olsun." diye duyuru yaptırmış. Bizim nam-ı Kemal dururdu. O gün o saatte sarayda olmuş. Nam-ı Kemal’e kadar kimse eşeği güldürememiş. Nam-ı Kemal eşeğe yaklaşmış ve eşeğin kulağına bir şeyler fısıldamış. Eşek Nam-ı Kemal’in söylediklerinden sonra hakır hakır gülmeye başlamış. Ama bu seferde eşek hep gülüyormuş ve hiç susmuyormuş. Padişah ne yapsın eşeği bu seferde susturmak için tellallarına "Padişahımızın çok gülen eşeğini susturana padişahımız kızını verecek." diye duyuru yaptırmış. Tabi kimse eşeği tekrar susturamamış. Sıra Nam-ı Kemal'e gelmiş. Nam-ı Kemal eşeğe bir şeyler göstereceğini bu yüzden eşekle kendisinin odada yalnız bırakılmasını istemiş. Aradan 5 dakika geçmiş içerden artık gülme sesi gelmiyormuş. Neyse padişah sözünde durmuş ve Nam-ı Kemal'i kızıyla evlendirmiş. Bir gün damadını sarayına çağırıp eşeği nasıl güldürüp susturduğunu sormuş. Nam-ı Kemal:
- Babacığım eşeğinize önce benimki senden büyük dedim. Eşeğiniz gülme krizine girdi. Sonrada çıkarıp gösterince eşeğiniz sustu, demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 01:20 AM
laz olduğun için
Temel ilkokulun 1.sınıfına başlar,ilk gun koşa koşa eve gelir ve annesine Anne anne! öğretmen bugün okulda sayıları oğretti, herkes 9'a kadar sayabildi ben tam 14'e kadar saydım , laz olduğum için mi ?

Annesi: Evet yavrum laz oldugun için. Temel cok sevinir,

2.gun okula gider ve yine koşa koşa gelir ve annesine

Anne anne! öğretmen okulda alfabeyi öğretti, herkes d'ye kadar öğrendi ben h'ye kadar öğrendim laz olduğum için mi? der

Annesi: Evet yavrum laz olduğun için. Temel artık yerinde duramaz ertesi gun okuldan acayip mutlu bir şekilde gelir ve annesine

Anne anne bugun okuldaki arkadaslarımla boylarımızı karşılaştırdık,herkesinki 80-90 cm benimki 160 cm laz olduğum icin mi? der

Annesi: Hayir yavrum onlar 6 yaşında sen ise 16 yaşında olduğun için.

GhencThurk
10-03-2007, 01:21 AM
tüp geçit
İstanbul'a tüp geçit yapılması için ihale açılmış, Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolar... Bizim Temel'le Dursun ise 10 bin dolar teklif etmiş.

Komisyon gitmiş Trabzon'a Temel'le Dursun'u görmeye... Demişler ki,

-- İhaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?

Temel başlamış anlatmaya...

-- Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris'de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz.

Yetkililer sormuş ;

-- Peki ya hic buluşamazsanız ne olacak ?

İdris bu sefer atılmış ;

-- O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız

GhencThurk
10-03-2007, 01:21 AM
Altın Pisuvar
Bir gün Temel eglenmek için bir yer ariyormus. Daha önceleri barlara gidiyormus fakat simdi gidecek farkli bir yer ariyormus. Bir arkadasi ona Sari Bar adli bir yer önermis.Oda gitmis fakat diger yerlerden hiçbir farki yokmus. Neyse demis içkisini içmis tuvalete gitmis . Bir de ne görsün altin bir pisuvar var.

Cok sasirmis daha sonra pisuvara iseyip gitmis.

Obür gün yine gelmis ve içkisini içip tuvalete gitmis. Bir de ne görsün altin pisuvar yerinde yok.

Barmene gidip "Tek farkunuz altun pisuvardu, sinci o da yok" demis.

Barmen barda oturan iri yari adama

"Necmi abii senin saksafona iseyen adam geld

GhencThurk
10-03-2007, 01:21 AM
temel yolda giderken karnının çok aç olduğunu hisseder. köşenin bitiminde gördüğü bir dükkandan içeri girer.

- selamın aleyküm uşağım.
+ aleyküm selam buyur abi.
- ben bir karadeniz pidesi alacaktım da. yalnız burada yemiycem mümkünse sarıver.

adam bir an durup sorar:
+ afedersin abi sen karadenizli misin?

temel bu soruya sinirlenir:
- niyeki kardeşim? karadeniz pidesi yemek için illa karadenizli mi olmak gerekir? misal ben japon olmasam sushi yiyemeyecek miyim? ya da italyan olmazsam pizza vermeyecek misin?

adam cevabı yapıştırır:
+ yok abi o yüzden söylemedim. burası nalbur.

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 AM
bir gün bir adam karısına sordu:
"aynı zamanda nasıl hem bu kadar salak hem de bu kadar güzel olabildiğini anlamıyorum."
karısı yanıtladı:
"açıklamama izin ver. allah beni sen çekici bul diye çok güzel yarattı ve beni de, ben seni çekici bulayım diye çok salak yarattı!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 AM
temel askere gider karısı fadime temel'e mektup yazar ; ula temel sen askere gittin bütün iş bana kaldı bu tarlayı kazayım mı?
temel mektubuna cevaben der ; fadime sakın tarlaya dokunma bütün kaçak silahları oraya gömdüm
askerlikteki kuramlardan birisi de asker mektubu yollamadan önce bölük komutanı mektubu okur..
komutan der ; ulan temel yaktım senin ben şimdi çıranı bir bölük asker ile gider tarlayı kazar silah milah bulamazlar bu sefer temel tekrar fadimeye mektup yazar ; nasıl fadime tarla güzel kazıldımı

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 AM
amerikalılar sabah saatlerinde işlerine giderken korkunç bir trafikle karşıkarşıya gelirler...yol tamamen kapalı ve araçlar durmaktadır. herkes yolun ucunda neler oluyor merak etmektedir. bu sırada merakla bekleyen amerikalının birinin araba camına biri vurur. adam camı açar ve sorar:
- nedir bu trafiğin sebebi biliyor musun?
- caddenin ortasında teröristler bush'u rehin almışlar. 1 milyar dolar talep ediyorlar. aksi takdirde benzip döküp yakacaklarını söylüyorlar.
- hmmm. şimdi anlaşıldı bu lanet trafiğin sebebi.
- sen ne kadar katkıda bulunacaksın?
- herkes ortalama ne veriyor?
- 5 litre.

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 AM
ülkenin birinde,sihirli bir ayna vardır.dört bir yandan insanlar bu aynada kendilerini görmek için gelirler.yine böyle bol ziyaretçili bir günde,tesadüf bu ya pamuk prenses,bill gates,notre dame in kamburu aynaya bakmak için sıradadırlar.önce pamuk prenses girer ve mutlu bir şekilde çıkar,
-hala dünyanın en güzel kızı benmişim
der.
sonra bill gates girer,o da mutludur,
-hala en zengin benmişim
der.
sıra notre dame ın kamburundadır.o girer ve gayet sinirli bir şekilde çıkar,
-kim lan bu reha muhtar!

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 AM
Genç deve annesine sormus
-Anne niye bizim ayaklarimiz bu kadar büyük?
Anne cevap vermis:
-Çölde kuma batmamak için.
Genç deve tekrar sormus:
-Peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermis:
-Çölde kum firtinalarinda kum kaçmasin diye.
Meraki yatismamis olan genç deve bir soru daha sormus:
-Bizim niye hörgüçlerimiz var.
Anne deve sabirla yanitlamis :
-Çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolariz.
Sonunda dayanamayan genç deve sormus :

-Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 AM
Sabah anne, oğlunun odasına girdi ve onu uyandırdı.
"Haydi oğlum, uyan artık... Okula geç kalacaksın..."
Oğlu, yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir
sesle :
"Fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum" dedi.
Anne, oğlunun isteğine karşı çıktı.
"Okula neden gitmek istemiyormuşsun bakayım?" dedi.
"İki ciddi neden söyle bana..."
Oğlu bir yandan esnerken, bir yandan da annesini
yanıtladı :
"Okuldaki tüm öğretmenler benden nefret ediyorlar,
bir...
Tüm öğrenciler de benden nefret ediyorlar, iki...
Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?"
Annesi oğlunun nedenlerini geçerli bulmadı :
"Bunlar okula gitmemen için neden olamaz" dedi.
"Şimdi hemen kalk ve çabuk hazırlan..."
Bu kez oğul annesine :
"Sen de bana, okula kesinlikle gitmemi gerektirecek
iki ciddi neden
gösterebilir misin, anne ? " dedi.
Sabri tükenme noktasina gelen anne, oğlunun üstündeki
yorganı hızla
çekti ve
oğlunun istediği iki ciddi nedeni açıkladı :
" Birinci ciddi neden, 52 yaşında koskoca adamsın...
İkinci ciddi neden ise, sen okulun müdürüsün..."

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 AM
adamin biri is basvurusunda bulunmus. gorusmeye cagirmislar.

gorusme sonuna dogru ortalama bir tip oldugu anlasilan adama yoneticisi sormus:
- "peki beklentilerin ne? seni ne tatmin eder?"

adam saymaya baslamis:
- "oncelikli olarak bir araba istiyorum. ayrica su anda bulundugum dairenin kirasi biraz fazla, onu da sirketin karsilamasi iyi olur. maas olarak da 3000$'dan asagi calismam.

sirket yoneticisi dinler ve:
- "biz sana son model bir cherokee ve tarabya'da bir villa verecegiz. ayrica bizim bu pozisyonumuz icin planladigimiz maas 6000$'dir," demis.

bizim elemanin gozleri firlamis:
- "saka yapiyorsunuz", demis.

sirket yoneticisi sessizce yanitlamis:
- "once siz baslattiniz..."

GhencThurk
10-03-2007, 01:06 PM
[B]Nasil yagmur nasil firtina, adam bir taksiye el kaldirir, taksi durur..
Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kizarak
"Ohoo orasi çok yakin alamam seni" der vegazlar gider..
Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi basarir.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi duragindadir ve üçüncü siradadir..
Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin
- Hadi be sapik misin, defol..
Adam bu cevabi alinca ikinci siradaki taksiye yanasir
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- Vay sapikkk vayy defol
Sira üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartim var
- Nedir ?
- Giderken diger taksicilere el salliyacaksin
- Ayibettin abi tabii..

GhencThurk
10-03-2007, 01:06 PM
Dort kaplumbaga piknige cikmaya karar veriyorlar. Erzaklari hazirlayip yola koyuluyorlar. Bir yil, iki yil, bes, on yil derken 30 yil sonra piknik yerine variyorlar. Hemen erzaklari cikariyorlar, gazozlar, yiyecekler, hersey ortaya cikiyor.
Gazozlar da sise gazoz. Ve acacak YOK! Tek cozum, birinin eve gidip acacagi alip getirmesi. Dogal olarak en genc kaplumbagayi seciyorlar. Genc eleman:
- "Giderim, ama bir sartim var." der ve ekler.
- "Buradaki yiyeceklerin hicbirine ben gelinceye kadar dokunulmayacak." Digerleri de bunu kabul eder. Elemanimiz yola cikar. Aradan bir, iki, on, yirmi yil gecer. Bu arada yasli kaplumbagalardan birisi fenalasir, ölmek uzeredir. Arkadaslari ne yapsa faydasiz. Kaplumbaga'nin son dilegi olup olmadigini sorarlar. O da:
- "Gerci genc kaplumbagaya soz verdik ama, suradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?" der. Digerleri de kiramaz ve:
- "Elbette!" diyerek, sarmalardan birini verirler.
Tam agzina atacagi sirada genc kaplumbaga calilarin arasindan firlar ve:
- "Gitmiyorum iste, gitmiyorum!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:07 PM
Kızılderili Kabilesinin Liderinin Küçük Oğlu Babasına Çekinerek Sordu:
Neden Bizim İsimlerimiz Beyazların İsimleri Gibi Değil?
Reis
"Bizim İsimlerimizin Birer Hikayesi Vardır. Bu Bir Gelenektir" Dedi
Oğlan:
"Nasıl Yanı" Dedi
Reis
"Sana Bir Kaç Tane Örnek Vereyim"
Diyerek Açıklamaya Başladı.
"Mesela Ben Doğduğumda Çadırımızın Etrafında Vahşi Bir Puma Dolaşıyormuş Benim Adımı Vahşi Puma Koymuşlar. Ağabeyin Doğduğu Anda Gök Gürledi Adını Gök Gürültüsü Koyduk. Ablan Doğduğunda Ay Dolunaydaydı. Adını Dolunay Koyduk. Kardeşin Doğduğunda Gökkuşağı Çıkmıştı. Adını Gökkuşağı Koyduk. Anladın Mı Şimdi Patlak Pr******tif"

GhencThurk
10-03-2007, 01:07 PM
Temel oksurukten Dursun da kabizliktan sikayetcidir. Beraber doktora giderler.
Doktor Temel'e oksuruk surubu Dursun'a da mushil verir. Bunlar ilaclari karistirirlar.
Bir hafta sonra doktor Temel'e:
- Nasil oldu? Hala oksuruyor musun?
- oksurmeye cesaret bile edemiyorum doktor bey.

GhencThurk
10-03-2007, 01:07 PM
Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis.
Papaganlarda papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. Sabah aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis. Papazin cemaatinden bir kadininda 2 tane disi papagani varmis, papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakli,kadinin disi papaganlari da o kadar ahlaksizmis.
Eve gelen misafirlerin onunde 'erkek istiyozzz!'diye bagirirlarmis. Kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis.
"Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine koyalim da ahlak ogrensinler biraz" demis. Kadinda almis papaganlari getirmis, papazin evine daha kafese girer girmez disi papaganlaradan birisi
"hey yakisikli, iki tane ucuz fahise ister misiniz kafesinizde" diye sormus.
Erkek papaganlardan biri otekine donup haykırmış?:
"oglum butun dualarimiz kabul oldu lan sonunda!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:07 PM
Avukatin biri ölür ve öte tarafa geçer. Cennetin kapisinda sorgu melegi avukatin günahlarini dinlemeye baslar :
1) Çevreyi kirleten büyük bir sirketi, suçlu olduklarini bildigim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödedigi için savundum ve idamdan kurtardim.
3) Bir çok müsteriden fahis fiyat aldim.
4) Parasi olmayan kadinlari savunmak için onlara sex teklif ettim.
Ve liste uzadikça uzaar gider.
Melek " bitti mi? " diye sorunca da avukat telasla atilir.
"Evet ! yalniz bir dakika ! bu arada yaptigim iyilikler ne olacak?"
Bunun üzerine Melek bir süre düsünür, " himm..dur bakalim. Bir tarihte dilencinin birine yüzbinlira vermissin "
Avukat sevinir, " evet,evet
"himm..." der melek " Bir baska tarihte de boyaci cocuga ikiyüzbinlira bahsis vermissin..."
Avukat yüzünde büyük bir siritmayla cevap verir "evet ! tabii ki !
"Melek yaninda duran yardimcisina döner ve söyle söyler
"Bu Pezevenge üçyüzbin lirasini verin ve derhal cehenneme atin!..."

GhencThurk
10-03-2007, 01:07 PM
Mahallenin iki afacan kardesi tüm mahalleliyi biktirmis. Sürekli ana-babalarina sikayet geliyor mahalleliden. Kirilan camlarin, kuyruguna teneke baglanan kedilerin,lastigi indirilen arabalarin sorumlusu hep afacan kardesler.
Ana-babasi usanip bu durumdan kilisenin papazina anlatirlar durumu ve yardim isterler. Papaz "gönderin çocuklari konusayim" der.
Çocuklari gönderirler. Papaz önce büyük oglani çagirir. "Söyle bakiim evladim,Tanri nerede?". Çocuk susar. Papaz tekrar sorar:"evladim söylesene Tanrimiz nerede?". Çocuk susmaya devam eder. Papaz israrla sormaya devam eder, çocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz,"konussana be çocuk nerde Tanri?".
Çocuk aniden firlar,kiliseden kosarak kaçiyorken seslenir kardesine "kaçalim çabuk!". Eve giderler,odalarina çikip kapiyi iyice kapatirlar,küçük oglan sorar büyügüne "neden kaçiyoruz?" Büyük yanitlar:
"iste simdi hapi yuttuk, Tanri kaybolmus bizden biliyorlar!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:07 PM
Sehirli tavukla köylü tavuk gezerken, bir vitrinde iri ve beyaz yumurtalar gördüler.
Sehirli, gururla yanindakine döndü:
- "Görüyor musun; bunlari ben yumurtladim, tanesi otuz bin liraya satiliyor."
Az ilerdeki vitrinde daha büyük ve sari kabuklu yumurtalar görünce köylü tavuk arkadasini dürttü:
- "Bak bunlar da benim yumurtalarim; kirk bin liraya satiliyor!"
Sehirli tavuk altta kalmadi:
- "Valla sekerim istesem ben de böyle büyük yumurtlayabilirim ama bizim horoz bey, onbin lira için kıçını yirtmaya degmez diyor!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:08 PM
Birkac yillik evli ciftin bir bebekleri olur.. ancak gunler haftalar gectikce bebegin cok farkli ve insanustu yetenekleri oldugu ortaya cikar..
1 yasina geldiginde yetiskin gibi konusur, 2 yasinda akliniza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar,3 yasinda ileri matematik profesorleriyle tartismaya oturur, ve 4 yasinda gelecekle ilgili inanilmaz tahminlerde bulunmaya baslar...der ki:
"Tam 1 yil sonra bugun ben olecegim... ben oldukten 2 yil sonra annem olecek.. annem oldukten 1 yil sonra babam olecek..." Ve kesinlikle..
bir yil sonra bebek ölür... baba cok uyanik oldugu icin karisini hemen milyarlar degerinde sigortalatir... ve 2 yil sonra da anne ölür.... ve baba 1 yillik omrunun kaldiginin farkinda, karisinin sigortasindan kazandigi milyarlarla evlere, arabalara, seyahatlere ve birbirinden guzel kadinlara yatirim yapar... ve olumune 1 gun kala son parasiyla bir dansci kiz kiralar,once superlux villanin havuzunda eglence, sonra yatakodasinda zevk dolu bir gece.. ve adam hersey bittiginde gozlerini kapatir ve "vay be yarin ölmüs olucam.. ama ne hayat gecirdim, herseyi yaptim dolu dolu yasadim herseyi.. helal olsun bana" diye keyifle uykuya dalar.. Ama o da ne...... sabah bir de gozlerini acar ki hala yasiyor..!!!!!!
Yatakta saskinlik icinde bakinirken geceyi beraber gecirdigi dansci kiz ciglik cigliga kosarak iceri girer...
"HEMEN ASAGI GELIN NOLUR.. KAHYANIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIS YATIYOR... GALIBA ÖLMÜS!!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:08 PM
Agop'la karisi Haykanus kahvalti ediyorlarmis.
Haykanus sormus:
- Sular akmoor Agop, bir bakarsin degil mi?
- Nereden cikarirsin simdi Haykanus, ben muslukcu ?
- Peki havagazini kontrol etsen.
- Canim, ben tesisatci?
- Agop, elektrik dugmesi de bozulmus
- Yeter artik Haykanus...
Agop aksam eve geldiginde bir bakmis ki butun aksakliklar onarilmis. Merakla sormus Haykanus 'a:
- Canim karim, kime yaptirdin bunlari?
- Kirkor 'a rica ettim beni kirmadi.
- Ne?... Kirkor mu? O dunyanin en kotu adamidir. Karsiliksiz bir sey yapmaz.
- Evet bana " ya benimle yatacaksin ya da cikolatali pasta yapacaksin" dedi
- Guzel...Pastayi yaptin degil mi?
- Ah Agop, nereden cikarirsin bunu? Ben pastaci...

GhencThurk
10-03-2007, 01:08 PM
Sultan en güvendigi adamini Arabistan'a hünkar göndermis. Hünkar, Arabistan'da gezerken bakmis, araplar entari giyorlar ama alta donlari yok. Bir rüzgar estimi, manzara felaket!
Haber salmis, altina don giymeyenler kadi huzuruna çikartilip, hapsedilecek. Aradan günler geçmis Arabin bir tanesi don giymemis ve ilk rüzgarda olay farkedilmis.
Kadi huzuruna çikartmislar. Kadi sormus;
-"Adin?"
-"Aptülmecit"
-"Baba adin?"
-"Aptülleziz"
-"Evli misin?
-"5 tane karim var!"
-"Kaç çocugun var?
-"Ilkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, besincisinden 18 tane."
Kadi kararini vermis ve söylemis:
-"Aptulleziz oglu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadigindan beraatine karar verilmistir!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:08 PM
Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis : "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis : "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:09 PM
Temel nisanlisi Fadime'yi gezdirmek için arabasina bindirir.. Vitese atarken,
eli hafif yollu nisanlisinin bacagina deger.. Fadime kipkirmizi kesilir..
Bir süre sonra evlenirler ve balayina çikarlar.. Bodrum'da otelin önüne gelince
Temel kontagi kapatir.. El frenini çekerken, eli yine Fadime'nin bacagina
deger.. Fadime yine kizarir ve Temel'e ;
"Ula artuk evlenduk, daha ileri gidebilursun" der..
Temel arabayi çalistirir ve Marmaris'e dogru yola koyulurlar...

GhencThurk
10-03-2007, 01:09 PM
Forsaların çektiği küreklerle mavi akdenizde süzülerek yol alan o zamanın savaş gemisi kadırganın forsa başı öğle yemeğinden önce elindeki kırbaçı şaklatarak forsalara; "
-Bana bakın...Size bir iyi haberim birde kötü haberim var." demiş. "
-Önce iyi haberimle başlıyorum: Bügün öğle yemeğinde bol tatlı var." "
-Kötü haberim gelince: Kaptan öğleden sonra su kayağı yapacak!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:10 PM
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler.
- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,
-"Sandaletleri ters giydin lan!..."

GhencThurk
10-03-2007, 01:10 PM
Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu....

GhencThurk
10-03-2007, 01:10 PM
lkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp, ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yap ta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensiz mi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 01:10 PM
John sabah kalktığında vakit çok geçtir. Ve acele ile giyinip hemen bir taksiye atlayıp işe gider. Fakat işe geldiğinde patronu onu her zaman geç kaldığı için isten kovar. İşten kovulan John üzgün bir şekilde eve döner. Eve geldiğinde yatak odasında Karısını bir Zenci ile yatarken bulur. Ve kadın artık kendisini sevmediğini, evini ve arabasını aldığını söyleyip John'u evden kovar. İyice çaresiz kalan John sokaklarda dolaşırken kendini köprüden atıp ölmeyi düşünür. Tam köprüden atlarken bir Noel Baba gelir. Noel Baba niçin ölmek istediğini sorar. John başından geçenleri anlatır.
- Noel Baba “ Şöyle 20 yaşında sarışın bir kadının olsun ister mi sin?
-John “ Elbette”
-Noel Baba “ Şöyle kendi işin, Porche ve muhteşem bir villan olmasını ister mi sin?”
-John tereddütsüz “Tabi elbette isterim.”
-Noel Baba “Ama bir şartım var.”
-John “ Nedir şartın?”
-Noel Baba “ Bir kere yapacağım!!!!” John düşünür, biraz sabredeceğim ve muhteşem şeyler kazanacağım der. Tamam der. John soyunmaya başlar ve bu işi yaparken
-Noel Baba sorar. “ John kaç yaşındansın?”
-John “41”
-Noel Baba “John 41 yaşındasın ama hala Noel Baba'lara inanıyorsun!!!!!”

devamı gelecekkkkkkkkkkkkkkkkkk

emeğe saygı repiniz ve mesajlarınız ilham kaynağım

GhencThurk
10-03-2007, 01:11 PM
Boşuna kendini yorma ....

Temel bir sabah parkta yürürken bir adam görmüş. Adam yer de mekik çekiyor, Temel adama yaklaşmış, bir sağına geçmiş bakmış, bir soluna geçmiş bakmış, bir arkasına geçmiş bakmış, sonra durmuş
- Hemşerim demiş, Karı kaçmış , karı kaçmış. Boşuna kendini yorma ....

GhencThurk
10-03-2007, 01:11 PM
Reçete

Kadının biri eczaneden içeri hışımla dalar ve eczacıdan 1 şişe arsenik ister. Eczacı kadına arsenikle ne yapacağını sorar ve Kadın: "Kocamı öldürecegim" diye cevap verir. Eczacı "Kusura bakmayın ama size bu sebeple arsenik satmam olanaksız." der. Bunun üzerine kadın çantasına uzanır ve içinden kocasıyla eczacının karısının yatakta çekilmiş fotografını çıkarır. Eczacı fotografa bakar ve şöyle der:
-"Hay Allah! Reçeteniz olduğunu neden daha önce söylemediniz!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:11 PM
Evlilik Anısı

Kadın gece yarısı uyandığında kocasının yatakta olmadığını görür. Kalkıp mutfağa gittiğinde kocasını yaşlı gözlerle kahve içerken bulur.
-'Ne oldu, neyin var' diye sorar.
-Adam: '40 yıl önceki çıktığımız günleri hatırlıyor musun?' Kadın çok duygulanır. Demek ki kocası 40 yıl önceki yıllarını hatırlayıp, uyuyamamıştır.
- 'Evet' der duygulu bir sesle.
- Adam: 'Daha liseyi yeni bitirmistik ve sen 18'ine girmek üzere idin.'
-'Evet' der kadın o günleri hatırlayarak.
- 'Bir gün annen evde yoktu ben size gelmistim. Hatırlıyor musun?'
- 'Evet ' ! der kadın gülümseyerek.
-Adam:'Annen eve erken gelmişti ve bizi yakalamıştı, hatırlıyor musun?'
- Kadın 'Evet' der büyük bir sevgi ile. Kocasının her detayı hatırlamasından memnun ve mutlu olur.
- Adam: 'Annen odasına gitmiş bir silah ile gelip silahı başıma dayamış ya kızımla evlenirsin ya da seni 40 yıl hapse gönderirim, daha 18'ine bile basmadı' demişti. Hatırlıyor musun?'
- 'Evet' der kadın gülümseyerek.
- Adam gözlerindeki yasları siler ve büyük bir iç çeker: 'Bugün hapisten çıkıyor olacaktım'

GhencThurk
10-03-2007, 01:11 PM
Babamda İkitane Var.

Eve bir gün tesisatçı cağırmışlar. Adam çalışırken evin küçük oğlu gelip seyretmeye başlamış. Tesisatçı da çocuğun ilgisini görünce takım çantasından tornavidayı çıkartıp çocuğa:
- "Bu ne biliyor musun ?" demiş.
- Çocuk da "Biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğü ile prizleri kontrol eder, büyüğüyle masanın bacaklarındaki vidaları sıkar" demiş.
-Tesisatçı: "İyi, aferin oğlum " demiş. Sonra eline anahtarı almış "Peki bu ne biliyor musun ? " demiş.
- Çocuk: "Biliyorum. Babamda bundan iki tane var. Küçük olanıyla muslukları değiştirir, büyük olanıyla boruları tamir eder" demiş. Tesisatçı "Cattık be " demiş içinden. Bu kez de çekici alıp
- "Ya bunu bilecek misin ? " deyince çocuk
-"Biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğünü cam takarken kullanır, büyüğünü de duvar kırarken kullanır " demiş. Her sorduğuna cevap yetiştiren çocuğa tepesi atan tesisatçı bu sefer fermuarını açıp göstermiş:
-"Bunu da bilecek misin lan ukala " deyince
- Çocuk: "Biliyorum, bundan babamda iki tane var. Küçüğüyle çişini yapar, büyüğüylede annemi " demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 01:11 PM
Şampanya sizi güzelleştiriyor

Adam yanında oturan kadına fısıldar:
- "Şampanya sizi güzelleştiriyor."
- "Bir kadeh dahi içmedim."
- "Ama ben onuncu kadehimdeyim...

GhencThurk
10-03-2007, 01:11 PM
Karım ve Metresim

İki erkek bir lokantada oturmuş pencereden bakıyorlardı, biri :
-Karşıdan karşıya geçen şu iki kadını görüyor musun; biri karım diğeri ise metresimdir.
-Allah sana uzun ömürler versin şimdi ben de aynısını söyleyecektim.

GhencThurk
10-03-2007, 01:12 PM
Sarhoş ve çirkin

Koca eve zil zurna sarhoş girer ve karısına bakarak:
- Ne kadar çirkin olduğunu biliyor musun?
- Sen de pis ve sarhoşsun, diye cevap verir karısı.
- Iyi de benimki sabah'a gececek!...

GhencThurk
10-03-2007, 01:12 PM
Aspirin

Adam gece yarısı karısını uyandırır.
- Sevgilim, aspirinin.
- Ama başım ağrımıyor ki....
- Harika!!!!''

GhencThurk
10-03-2007, 01:13 PM
Nasil yagmur nasil firtina, adam bir taksiye el kaldirir, taksi durur..
Adam gidecegi yeri söyleyince, taksici kizarak
"Ohoo orasi çok yakin alamam seni" der vegazlar gider..
Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi basarir.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi duragindadir ve üçüncü siradadir..
Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin
- Hadi be sapik misin, defol..
Adam bu cevabi alinca ikinci siradaki taksiye yanasir
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- Vay sapikkk vayy defol
Sira üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanasir:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartim var
- Nedir ?
- Giderken diger taksicilere el salliyacaksin
- Ayibettin abi tabii..

GhencThurk
10-03-2007, 01:13 PM
Dort kaplumbaga piknige cikmaya karar veriyorlar. Erzaklari hazirlayip yola koyuluyorlar. Bir yil, iki yil, bes, on yil derken 30 yil sonra piknik yerine variyorlar. Hemen erzaklari cikariyorlar, gazozlar, yiyecekler, hersey ortaya cikiyor.
Gazozlar da sise gazoz. Ve acacak YOK! Tek cozum, birinin eve gidip acacagi alip getirmesi. Dogal olarak en genc kaplumbagayi seciyorlar. Genc eleman:
- "Giderim, ama bir sartim var." der ve ekler.
- "Buradaki yiyeceklerin hicbirine ben gelinceye kadar dokunulmayacak." Digerleri de bunu kabul eder. Elemanimiz yola cikar. Aradan bir, iki, on, yirmi yil gecer. Bu arada yasli kaplumbagalardan birisi fenalasir, ölmek uzeredir. Arkadaslari ne yapsa faydasiz. Kaplumbaga'nin son dilegi olup olmadigini sorarlar. O da:
- "Gerci genc kaplumbagaya soz verdik ama, suradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?" der. Digerleri de kiramaz ve:
- "Elbette!" diyerek, sarmalardan birini verirler.
Tam agzina atacagi sirada genc kaplumbaga calilarin arasindan firlar ve:
- "Gitmiyorum iste, gitmiyorum!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:13 PM
Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis.
Papaganlarda papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. Sabah aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis. Papazin cemaatinden bir kadininda 2 tane disi papagani varmis, papazin erkek papaganlari ne kadar ahlakli,kadinin disi papaganlari da o kadar ahlaksizmis.
Eve gelen misafirlerin onunde 'erkek istiyozzz!'diye bagirirlarmis. Kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis.
"Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine koyalim da ahlak ogrensinler biraz" demis. Kadinda almis papaganlari getirmis, papazin evine daha kafese girer girmez disi papaganlaradan birisi
"hey yakisikli, iki tane ucuz fahise ister misiniz kafesinizde" diye sormus.
Erkek papaganlardan biri otekine donup haykırmış?:
"oglum butun dualarimiz kabul oldu lan sonunda!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:13 PM
Avukatin biri ölür ve öte tarafa geçer. Cennetin kapisinda sorgu melegi avukatin günahlarini dinlemeye baslar :
1) Çevreyi kirleten büyük bir sirketi, suçlu olduklarini bildigim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödedigi için savundum ve idamdan kurtardim.
3) Bir çok müsteriden fahis fiyat aldim.
4) Parasi olmayan kadinlari savunmak için onlara sex teklif ettim.
Ve liste uzadikça uzaar gider.
Melek " bitti mi? " diye sorunca da avukat telasla atilir.
"Evet ! yalniz bir dakika ! bu arada yaptigim iyilikler ne olacak?"
Bunun üzerine Melek bir süre düsünür, " himm..dur bakalim. Bir tarihte dilencinin birine yüzbinlira vermissin "
Avukat sevinir, " evet,evet
"himm..." der melek " Bir baska tarihte de boyaci cocuga ikiyüzbinlira bahsis vermissin..."
Avukat yüzünde büyük bir siritmayla cevap verir "evet ! tabii ki !
"Melek yaninda duran yardimcisina döner ve söyle söyler
"Bu Pezevenge üçyüzbin lirasini verin ve derhal cehenneme atin!..."

GhencThurk
10-03-2007, 01:14 PM
Mahallenin iki afacan kardesi tüm mahalleliyi biktirmis. Sürekli ana-babalarina sikayet geliyor mahalleliden. Kirilan camlarin, kuyruguna teneke baglanan kedilerin,lastigi indirilen arabalarin sorumlusu hep afacan kardesler.
Ana-babasi usanip bu durumdan kilisenin papazina anlatirlar durumu ve yardim isterler. Papaz "gönderin çocuklari konusayim" der.
Çocuklari gönderirler. Papaz önce büyük oglani çagirir. "Söyle bakiim evladim,Tanri nerede?". Çocuk susar. Papaz tekrar sorar:"evladim söylesene Tanrimiz nerede?". Çocuk susmaya devam eder. Papaz israrla sormaya devam eder, çocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz,"konussana be çocuk nerde Tanri?".
Çocuk aniden firlar,kiliseden kosarak kaçiyorken seslenir kardesine "kaçalim çabuk!". Eve giderler,odalarina çikip kapiyi iyice kapatirlar,küçük oglan sorar büyügüne "neden kaçiyoruz?" Büyük yanitlar:
"iste simdi hapi yuttuk, Tanri kaybolmus bizden biliyorlar!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:14 PM
Sehirli tavukla köylü tavuk gezerken, bir vitrinde iri ve beyaz yumurtalar gördüler.
Sehirli, gururla yanindakine döndü:
- "Görüyor musun; bunlari ben yumurtladim, tanesi otuz bin liraya satiliyor."
Az ilerdeki vitrinde daha büyük ve sari kabuklu yumurtalar görünce köylü tavuk arkadasini dürttü:
- "Bak bunlar da benim yumurtalarim; kirk bin liraya satiliyor!"
Sehirli tavuk altta kalmadi:
- "Valla sekerim istesem ben de böyle büyük yumurtlayabilirim ama bizim horoz bey, onbin lira için kıçını yirtmaya degmez diyor!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:14 PM
Birkac yillik evli ciftin bir bebekleri olur.. ancak gunler haftalar gectikce bebegin cok farkli ve insanustu yetenekleri oldugu ortaya cikar..
1 yasina geldiginde yetiskin gibi konusur, 2 yasinda akliniza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar,3 yasinda ileri matematik profesorleriyle tartismaya oturur, ve 4 yasinda gelecekle ilgili inanilmaz tahminlerde bulunmaya baslar...der ki:
"Tam 1 yil sonra bugun ben olecegim... ben oldukten 2 yil sonra annem olecek.. annem oldukten 1 yil sonra babam olecek..." Ve kesinlikle..
bir yil sonra bebek ölür... baba cok uyanik oldugu icin karisini hemen milyarlar degerinde sigortalatir... ve 2 yil sonra da anne ölür.... ve baba 1 yillik omrunun kaldiginin farkinda, karisinin sigortasindan kazandigi milyarlarla evlere, arabalara, seyahatlere ve birbirinden guzel kadinlara yatirim yapar... ve olumune 1 gun kala son parasiyla bir dansci kiz kiralar,once superlux villanin havuzunda eglence, sonra yatakodasinda zevk dolu bir gece.. ve adam hersey bittiginde gozlerini kapatir ve "vay be yarin ölmüs olucam.. ama ne hayat gecirdim, herseyi yaptim dolu dolu yasadim herseyi.. helal olsun bana" diye keyifle uykuya dalar.. Ama o da ne...... sabah bir de gozlerini acar ki hala yasiyor..!!!!!!
Yatakta saskinlik icinde bakinirken geceyi beraber gecirdigi dansci kiz ciglik cigliga kosarak iceri girer...
"HEMEN ASAGI GELIN NOLUR.. KAHYANIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIS YATIYOR... GALIBA ÖLMÜS!!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:14 PM
ultan en güvendigi adamini Arabistan'a hünkar göndermis. Hünkar, Arabistan'da gezerken bakmis, araplar entari giyorlar ama alta donlari yok. Bir rüzgar estimi, manzara felaket!
Haber salmis, altina don giymeyenler kadi huzuruna çikartilip, hapsedilecek. Aradan günler geçmis Arabin bir tanesi don giymemis ve ilk rüzgarda olay farkedilmis.
Kadi huzuruna çikartmislar. Kadi sormus;
-"Adin?"
-"Aptülmecit"
-"Baba adin?"
-"Aptülleziz"
-"Evli misin?
-"5 tane karim var!"
-"Kaç çocugun var?
-"Ilkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden 13, besincisinden 18 tane."
Kadi kararini vermis ve söylemis:
-"Aptulleziz oglu, Apdülmecit'in, don giymeye vakti olmadigindan beraatine karar verilmistir!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:17 PM
1http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif ASKER N'APMAZ?
Komutan içkiyi yasakladı ve duvara "Alkol öldürür" diye yazdırdı.
Ertesi sabah, bu yazının altına bir cümle eklenmişti: "Asker ölümden korkmaz".

GhencThurk
10-03-2007, 01:17 PM
2http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif ARASI YOKMUŞ Gözü, bankta oturmuş portakal soyan adama takıldı. Soyuyor, tuzluyor, yanındaki çöp kutusuna atıyor... Bir süre izledikten sonra yanına gidip sordu:
- Afedersiniz, güzelim portakalları tuzlayıp çöpe atmanız garibime gitti de...
- Efendum, penum tuzlu portakalla aram eyu değuldur da...

GhencThurk
10-03-2007, 01:17 PM
3http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif TABANCA SESİ
Genç yazar, ilk oyununu tiyatronun yöneticisine baştan sonra okudu ve sordu:
- Nasıl buldunuz oyunumu?
- İyi... Yalnız, sonunda küçük bir değişiklik yapsanız iyi olur. Oyunun başkişisi zehirle değil, tabancayla ölmeli.
- Bu önemsiz bir ayrıntı...
- Bence önemli. Tabanca sesi, uyuyan seyircileri uyandıracaktır.

GhencThurk
10-03-2007, 01:18 PM
4http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif TIRAŞ
Küçük Ata, kapıdan giren konuğa:
- Amca, dedi, senin adın Süleyman mı?
- Evet, yavrum.
- Berber misin?
- Hayır, niye sordun?
- Babam, pencereden görünce "Süleyman yine tıraşa geliyor" dedi de...

GhencThurk
10-03-2007, 01:18 PM
5http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif DELİ

İki deli oturuyormuş, birisi aniden ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış.

Oturan deli sormuş:

-Nereye?

-Seni aramaya...

-İyi...Çabuk gel, ben seni burada bekliyorum...

F@sTaLaFisT@
10-03-2007, 01:18 PM
Güzel Fıkralar.

GhencThurk
10-03-2007, 01:21 PM
KAVANOZ

80'lik bir dede 20 lik bir genç ile evlenmiş. Bunlar bir çocuk sahibi olmak istiyorlarmış.(Tabiiki doktor başvurusuyla)Gitmişler doktora doktor demiş ki "Amca, baba olmak için deneme olarak şu kavanoza sperm akıtmanız lazım".Adam soyunma kabinine girmiş "ahhhhh uuhhhh"diye sesler gelmeye başlamış. Adam çırılçıplak olduğu için sadece kafasını dışarı çıkarmış "Doktor bey karımda buraya gelebilirmi ?'' demiş. Doktor tabiiki demiş. Karısı gitmiş yanına bu sefer hem adamdan hem kadından "aaaaahhh uhhhh"diye sesler gelmiş. Adam doktoru çağırmış Doktor bey yapamıyoruz! Sağ elimle denedim olmadı sol elimle denedim olmadı iki elimle denedim olmadı karım sağ eli ile denedi olmadı sol eli ile denedi olmadı hatta ağzı ile bile denedi olmadı , Doktor bey biz bu kavanozun kapağını açamıyoruz" http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif

GhencThurk
10-03-2007, 01:21 PM
ÇAPKIN DOKTOR

Kadın göğsünden rahatsızmış ve bir röntgen mütehassısına gitmiş. Doktor __soyunun lütfen....demiş. Kadın : Beyefendi ben utanırım ışıkları kapatabilir misiniz acaba? diye sormuş. Neyse doktor ışıkları kapatmış beş dakika sonra kadın sormuş: Doktor bey elbiselerimi nereye koyayım? Benimkilerin üzerine....

GhencThurk
10-03-2007, 01:21 PM
ÖKSÜRÜK İLACI

Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki:bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel. Adam bir hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adamda: Cesaret edipte öksüremiyorum ki,demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 PM
RANDAVÜ İPTALİ

Genç bir sanatçı adayı , kız doktoruna telefon açıp aldığı randevuya gelemeyeceğini söyledi. Doktor sordu: "Neden çok mu hastasınız?"
-Yoo değilim. Yalnız bugün bir prodüktöre gidip bir rol istedim. Sonra terzime gittim. Daha sonra ev sahibiyle kira meselesini tartıştık. Kısacası doktor bey, bir defa daha soyunacak halim kalmadı!

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 PM
BİR İYİ BİR KÖTÜ

Doktor hastasını telefonla arar ve hastasına bir kötü birde çok kötü haberi olduğunu söyler. Daha sonrada ilk önce hangisini söylememi istersiniz diye sorar. Hasta ilk önce kötü haberi duymak istediğini söyler. Doktor hastaya "Tahlillerinizi aldım ve ne yazık ki 24 saat ömrünüz kaldı." der. Hasta yıkılmıştır. Doktora sorar "Daha kötü haber ne olabilir ki ?" Doktor "Dünden beri sizi arıyorum ama telefonunuzu daha yeni düşürebildim."

GhencThurk
10-03-2007, 01:22 PM
YAPAMIYORUM DOKTOR

Adamın biri bayan bevliye mütehassısına muayene için gider.Bayan doktor hastaya derdini sorar. Hasta adam "VALLA DOKTOR HANIM YAPAMIYORUM "der. Doktor hanım hastayı muayene eder, tahliller yapar sonunda reçetesini yazar ve hastayı bir ay sonra tekrar gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta adam tekrar kontrole gelince doktor hanım sorar "NE OLDU TEDAVİM İŞE YARADIMI ? ". Hasta "MAALESEF DOKTOR "der. Doktor "ALLAH ALLAH" der. Tekrar aynı muayene ve tahlilleri yapar hastaya reçeteyi düzenleyip bir ay sonra gelmek üzere gönderir. Bir ay sonra hasta tekrar gelir, sonuç aynı. Doktor aynı işlemleri tekrarlar fakat sonuç değişmez. Doktor en son kontrole gelişinde artık yaptığı tedaviden sonuç alamamanın kızgınlığıyla hastaya "GEÇ ODAYA SOYUN "der. Hasta soyunur, doktorda soyunur, bir güzel işi bitirirler. Doktor sinirlenir ve "HANİ ULAN YAPAMIYORDUN" der. Hasta sırıtarak "BULUNCA YAPIYORUM DOKTOR" der.

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 PM
DİŞ ÇEKTİRMEK

Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın
-"Ah doktorcuğum, bu dişi çektirmektense çocuk doğurmayı tercih ederim." demiş. Doktor
-Öyleyse koltuğun ayarını yapmadan önce karar verin.

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 PM
ATMAMASI

Adamın biri doktora gitmiş. Kalbim çok atıyor demiş Uzun bir muayeneden sonra doktor "Atmaması lazım" demiş. Adam doğru bir eczaneye gitmiş ve "Atmaması var mı" demiş. Eczacı şaşırarak :"Beyefendi Atmaması bizde olmaz ,siz köşedeki veterinere gidin" demiş. Adam 4 kutu at mamasını almış ve bir ay boyunca kullanmış. Sonuç mükemmel 4 ay sonra adamın kalp şikayetleri yeniden başlamış ve doğru veterinere gitmiş ve 4 kutu daha at maması istemiş. Veteriner "kusura bakmayın at maması ithalatı artık yapılmıyor. Bizde de bitti" demiş. Adam telaşla doktoruna gitmiş ve "atmaması bitmiş" demiş . Doktor da "bitmemesi lazım" demiş...

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 PM
KALP CERRAHİ

Nam yapmış bir Kalp Cerrahının ölümünün ardından, mesleğine uygun bir cenaze töreni olması düşüncesiyle büyükçe bir kalbin icerisinden çıkıp gelen tabutu gören başka bir doktor kahkaha ile gülmeye başlar, etraftakilerin saşkın bakışı ve yadırgamaları üzerine doktor gülme sebebini açıklar; "Kadınhastalıkları uzmanıyım da!..."

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 PM
UYKU HAPLARI

Doktorun biri, yıllardır ilgilendiği ve sevdiği bir hastasının yanında uyku hapları taşıdığını görmüş ve onu uyarmak istemiş:
-"Haluk Bey, kullandığınız uyku haplarını gördüm, zaman zaman ihtiyacınız olabilir ama ben sizi uyarayım; o haplar çok etkilidir ve bağımlılık yaparlar." Hasta bunun üzerine ukela ukela gülümsemiş:
-"Yok doktorcum, sen yanlış biliyorsun. 17 senedir bu ilacı kullanırım, bağımlılık filan yaptığını görmedim!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:23 PM
ÜÇ DOKTOR

üç doktor muayahana açmaya karar vermişler ve açmışlar. 1. doktor tabela olarak memleketin en iyi doktoru yazmış bunun üzerine tabiki öbürleri boş kalmamış 2.si ise tabela olarak ise dünyanın en iyi doktoru yazmış tabiki bizim 3. doktor daha iyi bişey yapması lazımdır bunun üzerine 3. ise tabelaya mahallenin en iyi doktoru yazmış

GhencThurk
10-03-2007, 01:24 PM
ZAYIFLAMA REÇETESİ

Çok şişman bir adam, çok şöhretli bir doktora gidiyor, konu zayıflama. Doktor,bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor kendisine. İlk kullandığı gece, uyur uyumaz rüya görmeye başlıyor adam. Bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar bir onla, bir bunla sabah uyandığında,kan ter içinde. Her gece aynı şey, bir haftanın sonunda bütün fazla kilolar atılmış durumda. Günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve tabi,nasıl kilo verdiği soruluyor. Arkadaşı anlatıyor, doğru doktorun yanına, aynı tedavi. İlk gece,adam rüyasında bir sarayda. Etrafında onlarca adam,bir o yatırıyor adamı,bir bu.Hele en son gelen bir zenci var ki,adamı mahvediyor.Üçüncü gün sonunda adam dayanamıyor ve telefon ediyor doktora. Neden arakadası ile kendi rüyalarının farklı olduğunu ögrenmek istiyor. Doktor biraz düşündükten sonra soruyor: "Siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?

GhencThurk
10-03-2007, 01:24 PM
TEMEL PSİKOLOGDA

Temel psikologa giderek:
-"Doktor bey, yardımınıza gereksinimim var. Gece olup yatağıma yattığımda yatağın altında birinin olduğunu düşünüyorum. Yatağın altına yatınca da bu kez üstte biri var gibi geliyor. Alt, üst, alt, üst.... Delirmek üzereyim."
-"Sizi bir yılda iyileştiririm, yalnızca kendinizi benim ellerime bırakın yeter. Bana haftada üç gün gelin, sizi korkularınızdan kurtarayım." Açıklamasını yaptı doktor.
-"Bunun için ne kadar ödemem gerekiyor?"
-"Seans başına 25.000.000 TL" Bu yanıt üzerine Temel bu sorunla yaşayabileceğini düşündü ve doktorun yanından ayrıldı. Aradan birkaç ay geçtikten sonra yolda Temel'e rastlayan doktor, neden kendisine bir daha gelmediğini sorunca:
-"Seans başı 25.000.000 TL.'mi verecektim? Ben o işi 10.000.000 TL'na. hallettim" dedi
-"Nasıl?"diye sordu doktor.
-"Marangoz geldi ve yatağın ayaklarını kesti."

GhencThurk
10-03-2007, 01:24 PM
DOKTOR TAVSİYESİ

Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve
- "Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız" der.
- 1 Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve işe mutlu gitmesini sağlayın.
- 2 Öğlenleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğleyemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
- 3 Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı.
- 4 Eve gelince dinlenmesini sağlayın, hatta ayaklarına masaj yapın.
- 5 Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun. "Eger bu dediklerimi harfiyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
- "Ne dedi doktor sana? Kadın cevaplar :
-"Ölecekmissin. "

GhencThurk
10-03-2007, 01:25 PM
Deli ve Doktor

Delinin biri Doktora gider. Doktor adamı tepeden tırnağa kontrol ettikten sonra teşhisini bir bir
sıralar:
"Karnında su toplanıyor. Adelelerinde kireçlenme var. Böbreklerinde kum var. Kanında da demir
fazla..."
Deli çok şaşırarak: "hadi ordan! işe bak. Yahu doktor ben beton gibiyim"

GhencThurk
10-03-2007, 01:25 PM
Akıllı Deli
Adamin lastigi tam timarhanenin önünde patlamis, kaldirima ancak yanasabilmis. Sonraki islem
malum... Kriko, stepne, bijon anahtari derken, birde bunlarin yanina talihsizlik eklenince, söktügü
4 bijon yuvarlanip yagmur mazgalina düser. Mazgal açilir gibi degil, bijonlar görünür gibi degil.
Talihsiz sürücü bir sagina bakar, bir soluna bakar, çaresiz duygular içinde kaderiyle basbasa,
kaldirima çöker.
Olayi en basindan beri timarhanenin demir parmaklikli penceresinden izleyen bir deli, çaresiz adamin
halini bir süre daha aciyarak izledikten sonra seslenir;
- Ulan salaaak! Sen ne yapiyorsun orda öyle?
- Sorma birader, lastik patladi ve degistirirken bijonlari mazgala düsürdüm.
- Düsündügün seye bak! Sök öbür lastiklerden birer tane Sök hepsi 3 bijonlu olsun.
Adam bir lastiklere bakar birde deliye ve hemen ise girisir. Herseyi tamamlayip bagaj kapagini
kapatan sürücünün akli deliye takilir.Arabasina binmeden evvel döner dikkatli dikkatli adama bakar.
Akil hastanesindeki adama seslenir:
-Senin ne isin var timarhanede? diye
- Biz burada ' delilik'ten yatiyoruz kardesim, ' salaklik 'tan degil.

GhencThurk
10-03-2007, 01:25 PM
Postacı İyi Adamdı
Adam bakmış, küçük oğlu Hz. İsa'nin resmi önünde dua ediyor. - "Tanrım anneme, babama, büyük babama
uzun ömür ver. Güle güle anneanne..." Bir anlam verememiş bu duaya... Ancak ertesi gün acı haber
gelmiş. Anneanne sizlere ömür... Ertesi hafta adam bakmış çocuk yine duada: - "Tanrım anneme babama
uzun ömür ver. Güle güle büyükbaba..." Ertesi gün büyük baba da ölmüş... Bir hafta sonra adam bakmış
küçük çocuk yine duada: - "Tanrım anneme uzun ömür ver. Güle güle baba..." Adam ertesi sabah bir
hastaneye gitmiş yatmış. Tetkikler, tahliller, kalp elektrosu, röntgen çekimleri... Sapasağlam.
Bakmış karısı iki gözü iki çeşme ağlıyor. - "Ne oldu hanım?" - "Bizim postacı", demiş hanım. "Ne iyi
adamdı. Bugün haber aldım. Ölmüş!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:25 PM
Eczacı Baba
Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi
dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden
önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını
sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını
söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama
çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk
da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 01:25 PM
Özrü Kabahatinden Beter
Canı çok sıkılan Kral bir gün soytarısını çağırmış ve demişki; ''Soytarı,bana öyle bir hata
yapki,özürün kabahatinden büyük olsun.'' Aradan bir kaç gün geçmiş.Bir gün Kral sarayda
merdivenlerden çıkarken soytarı arkasından yanaşıp kralın kalçalarını okşamaya başlamış.Kral
hiddetlenip arkasına dönmüş ve ''ne yapıyorsun soytarı'' demiş. Soytarıdan şöyle bir cevap gelmiş;
-Pardon kralım.Sizi kraliçe zannettim.

GhencThurk
10-03-2007, 01:25 PM
İşte Temel Amcamız Kim 500milyara Katılırsa Ne Olur!!!

Temel Kim 500 milyar ister adlı yarışma programına katılır.

Soru 1) 100 yıl savaşları ne kadar sürmüştür ?


a) 116 yıl, b) 99 yıl, c) 100 yıl, d)150 yıl.

( Temel bilemez ve pas geçer )


Soru 2) Panama şapkası hangi ülkede keşfedilmiştir ?

a) Brezilya, b) Şili, c) Panama, d) Ekvator

( Temel seyircinin yardımını ister )

Soru 3) Rusların Ekim Bayramı hangi aydadır ?

a) Ocak, b) Eylül, c) Ekim, d) Kasım

( Temel telefon hakkını kullanır. )

Soru 4) Kral George IV'ün doğru adı nedir ?

a) Albert, b) George, c) Manuell, d) Jonas

( Temel iki şık eleme hakkını kullanır. )

Soru 5) Kanarya adalarının adı hangi hayvandan
gelir ?

a) Kanarya, b) Kanguru, c) Fare, d) Fok balığı

( Temel oyundan çekilir. )


İsterseniz doğru cevaplara bir göz atın :


1. Sorunun cevabı = 116 yıl,

2. Sorunun Cevabı = Ekvator,

3. Sorunun Cevabı = Kasım,

4. Sorunun Cevabı = Albert,

5. Sorunun Cevabı = Fok balığı

İtiraf et: Bir an için kendini temel'den daha zeki sanmıştın, değil mi?

GhencThurk
10-03-2007, 01:26 PM
Pilav

Birgün Temelle Dursun lokantaya gitmişler dursun garsona:
-''Bana pilav üstünede et''demiş
bunun üzerinede Temel:
-''banada pilav ama üstüne etme ''demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 01:26 PM
Fermuar

Kadın,kocasına bir pantolon alacakmış.Dükkana gidip istediğini söylemiş.Satıcı somuş:
-Önü düğmelimi olsun hanımefendi,fermuarlı mı?
Kadın telaşla konuşmuş:
-Sakın fermuarlı olmasın, fermuarlı bir ceketi var,durmadan gravatını sıkıştırıp duruyor.

GhencThurk
10-03-2007, 02:20 PM
Papağan ve kadın

Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.Mehmet ismindeki petshop sahibi
-"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın
-" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin *rospu' diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin *rospu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana
-"Hoşgeldin *rospu diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz
-"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?
-"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2
-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir :
-"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi *ro*pu!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 02:21 PM
Sosis

Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
- "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?". Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
- "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış:
- "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:21 PM
Ölçüp, öyle yemek lazım

Adamın biri evcil maymunu ile bir bara gitmiş. Bir içki ısmarlamış, o sırada da maymunu ortalıkda dolaşıp eline ne geçirirse ağızına atıyomuş. Son olarak bilardo masasındaki bir topu mideye indirince barmen bağırmaya başlamış.
-"Yav naapo bu hayvan bilardo topumu yedi". Adam da
-"Ya o yer ,parası neyse veririm." demiş. Parayı verip çıkmışlar. Aradan bir hafta geçtikten sonra maymunlu eleman yine gelmiş. Yine bir içki ısmarlamış. Bu arada maymun da barda duran eriklere elini uzatmış. Barmende bir yandan seyrediyomuş. Maymun önce erigi götüne sokmuş sonra çıkarıp aazına atmış. Barmen adama dönüp
-"Bu ne yaptı şimdi" demiş.
- Adam: "Senin şu bilardo topu olayından sonra herşeyi ölçüp de yiyor."

GhencThurk
10-03-2007, 02:21 PM
Uyanık Hasta

Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış. Kapıya yazmış... " Vizite ücreti 100 Dolar. İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz..." Vizite pahalı ama, doktor gerçekten doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum..." Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu bok!!!!!" Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.." Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Herşeyi unutuyorum...!" Doktor, adama şöyle bir bakmış yine, hemşireye dönmüş, "Kızım, sekiz numaralı kutuyu getirir misin?" demiş. Adam, hemen itiraz etmiş, "Ama, o kutuda bok var!"... Doktor, "Doğru! Bakın, hafızanız da yerine geldi!...." Adam, ağlamaklı, hırsla ödemiş parayı çıkmış dışarı... Kurmuş da kurmuş intikam planlarını... Birkaç ay sonra.. "Doktor! Ben de iktidarsızlık başladı... Durumum kötü, hiçbir şey yapamıyorum..." Doktor adamı gözüyle şöyle bir inceleyip, "Hemşire hanım sekiz Numaralı kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hırsıyla, "S.kecem,seni de sekiz numaralı kutunu da..." diye bağırmış.. Doktor gayet sakin, "Geçmiş olsun! Artık yapabiliyorsunuz!!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 02:21 PM
4 Rahibe

4 rahibe ölmüs ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama meleği demiş ' şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz. 1. rahibe ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş melek hangi parmağınla diyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş. 2. Rahibe ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: hangi elinle demiş. Sag elini kaldırmış 2.rahibe, melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını ögütlemiş. Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyolarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: 'Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz ' diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: ' İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g.tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim...

GhencThurk
10-03-2007, 02:21 PM
Çocuğumuzun adı ne olsun

Kız hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş,annesi o aksam kızına öğüt veriyormuş.
-Kızım bak sen bu partileri bilmezsin burada çapkın erkekler olur seninle yatmak için her şeyi yaparlar eğer böyle bir şey olursa ona çocuğumuzun adı ne olsun diye sor hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır. Neyse kız partiye gitmiş biraz sonra bir genç kızı dansa kaldırmış, dans ederlerken genç kızı okşamaya sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen "çocuğumuzun adı ne olsun" demiş, genç tırsmış ve gitmiş. Bir sure sonra başka bir genç gelmiş yine aynı sarkıntılıklar başlamış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş ve genç yine panik bir şekilde kaçmış, biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış, kız yine "çocuğumuzun adı ne olsun demiş ama değişen bir şey yok daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş gençte yine bir şey yok biraz sonra genç kızın elbiselerini çıkarmış kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" gençte yine bir şey yok genç kızla sevişmeye başlamış kız "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş genç yine sessiz bir süre sonra genç işini bitirmiş kız yine "Çocuğumuzun adı ne olsun" demiş. Genç kalkmış prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış "Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun"

GhencThurk
10-03-2007, 02:22 PM
Vazelin

Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık... Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış.
- "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım

GhencThurk
10-03-2007, 02:24 PM
UYANIK
Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.
Dünyanın bu
en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır.
Patron sorar:
* Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
* Evet köyümde bu işi yaptım.
* Patronun gözü cocugu tutar:
* İyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu
karşısına
alır;
* Evet, bugün kaç satış yaptın??
* Bir!
* Ne bir mi? Ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu
peki?
* 320.334 USD doları.
* Patron şaşırır ve sorar:
* Nasıl becerdin bunu?
* Adama küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir
olta sattım.
* Adama nerede balık tutucağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye
gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu,
yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini
söyleyince
son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:
* Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı
sattın?
* Genç çocuk yanıt verir:
* Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle
dedim:
"Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:24 PM
BAŞ AĞRISI http://www.frmtr.com/images/smilies/ka/ka12.gif http://www.frmtr.com/images/smilies/ka/ka12.gif http://www.frmtr.com/images/smilies/ka/ka12.gif
Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu
meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk
hayatı
çekilmez, bir hal aldığında tıbbı bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir uzman
hekim bulur kendine;
" - Size bir iyi bir de kötü bir haberim var." der doktor.
" - Doktor önce iyi haberi duymak istiyorum."
" - Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
" - Peki kötü haber nedir doktor bey?"
" - Çok nadir görülen bir durum..söylemesi zor ama hadım edilmeniz
gerekiyor. Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu
baskı sizde dayanılmaz, bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın
tek yolu erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine
sorar;
" - Ne yapsam acaba. Erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım. Kimin
için
yaşarım. El içine nasıl çıkarım!"
Cevap vermek için fazla düşünmez ve başka bir şansı olmadığı için bıçak
altına yatmaya karar verir. Hastaneden taburcu olduğunda;
" - Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes
alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu hisseder. Caddede
yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir başlangıç yapmaya ve
yeni bir hayata başlamaya karar verir.
Bir erkek giyim mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım
elbiseye takılır gözleri. " - İşte tam aradığım takım elbise!" der ve
dükkana girer.
Tezgahtara; " - Yeni bir takım elbise istiyorum" der.
Tezgahtar Joe'yu söyle tepeden tırnağa bir süzer ve;
" - Bir bakalım. 44 beden!" der.
Joe gülerek;
" - Kesinlikle doğru, nerden anladınız?"
" - Bu benim işim."
Joe takım elbiseyi dener. Üstüne cuk diye oturur. Joe aynada kendisine
hayran hayran bakarken tezgahtar sorar;
" - Yeni bir gömlekde ister misiniz?"
Joe bir kaç saniye düşündükten sonra;
" - Elbette" der.
Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar;
" - Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka."
Joe şaşırır;
" - Kesinlikle doğru nerden anladınız?"
" - Bu benim işim!"
Joe gömleği giydi. Evet gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken
tezgahtar sorar;
" - Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
" - Evet lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım"
Tezgahtar Joe'nun ayaklarına bakarak;
" - Evet...9-1/2... E."
Joe iyiden iyiye afallar;
" - İnanamıyorum bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl
anladınız?
Vallahi bravo!"
Tezgahtar; " - Efendim. Bu benim işim."
Joe ayakkabıları da giyer. Gerçekten de ayakkabılar cillop gibi oturur
ayaklarına. Şöyle dükkan içerisinde bir tur atarken tezgahtar sorar;
" - Beyefendi vallahi jilet gibi oldunuz! Size bir tane de şapka veriyim
ben!"
Joe aynaya bakarak;
" - Heyt ulan be façayı o biçim düzdüm." diye içinden geçirir ve
" - Evet bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar Joe'nun
kafasına bakarak; " - Eveeeeet...7-5/8."
Joe dumur üstüne dumur yaşamış bir şekilde tezgahtara;
" - Evet..doğru..nerden bildiniz?" diye sorar.
Tezgahtar iyiden iyiye havaya girmiş bir şekilde;
" - Bu benim işim efendim" der.
Şapka da süper oturmuştur kafasına.
" - Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye
düşünürken tezgahtar yine sorar;
" - Size bir tane de don verelim efendim"
" - Joe bir kaç saniye düşünür ve;
" - Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der.
Tezgahtar geri adim atarak "Eveeeeet..36 beden!"
Joe gülerek; " - İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden
giyiyorum!" der.
Tezgahtar kafasını sallayarak;
" - Hayır..size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza
basınç yapar bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep
olur!..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:25 PM
8 NUMARALI KUTU
Birgün doktorun biri kendine muayenehane açmış ve gazetelere ilan vermiş "Muayene ücreti 100$, iyileştiremediğimiz hastalıklarınızda muayene ücretinin 5 katını iade ediyoruz"
Gel zaman Git zaman adamın şöhreti almış yürümüş...
Bir gün uyanığın biri bu yoldan para kazanma düşüncesi ile doktorun yolunu tutmuş.Muayene ücretini ödemiş ve doktorun yanına girmiş.Doktor hastayı şöyle bir süzdükten sonra, ne rahatsızlığınız var beyfendi diye sormuş. Adam; "- Doktor bey sormayın benim ağzımın tadı kaçtı ne yersem yiyim tadını alamıyorum" demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Hemşire getirmiş kutuyu, doktor kutunun içindeki şeyden 1 kaşık adama yedirmiş. Adam; "- Doktor bey ne yapıyorsunuz? bu bok!" demiş. Doktor gördünüz mü hastalığınızı hemen tedavi ettik demiş..
Aradan aylar geçmiş.Adam parasını geri almanın planlarını yapmış ve tekrar doktora gitmiş,Muayene ücretini ödemiş ve doktorun karşısına çıkmış. Doktor yine neyiniz var demiş, Adam "- Doktor bey sormayın, hafızam çok zayıfladı, hiçbirşeyi hatırlayamıyorum herşeyi çabucak unutuyorum " demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Adam; "- Ama doktor bey 8 numaralı kutuda bok var" demiş. Doktor gördünüz mü bu hastalığınızıda hemen tedavi ettik demiş..
Aradan yine aylar geçmiş Adam paralarını geri almak için çıldırıyormuş. Tekrar doktora gitmiş, muayene ücretini ödemiş ve doktorun karşısına çıkmış. Doktor yine neyiniz var demiş, Adam "- Doktor bey sormayın, iktidarsızım" demiş. Doktor, hayhay demiş, hemşireye dönüp; "Hemşire hanım bana 8 numaralı kutuyu verir misiniz" demiş. Adam çok sinirlenmiş; "- Hay .ikecem şimdi 8 numaralı kutunu da seni de" demiş. Doktor "gördünüz mü bakın iktidarsızlığınızda sona erdi.." demis.

GhencThurk
10-03-2007, 02:25 PM
KONUŞMAMAK
Kizilderinin teki kecilerini otlatiyormus. Derken bir cow-boy gelmis ve sormus:
- Senin kopegin mi?
- O kopek benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- Kopek konusamamak! Cow-boy kopege yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil! (Kizilderili saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana iyi davraniyor mu?
- Evet, cok iyi. Gunde iki kez tuvalet icin dolastiriyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor. (Kizilderili bu arada kafayi yemektedir)
Cow-Boy kizilderiliye sorar.
- Senin atin mi?
- O at benim olmak!
- Onunla konusabilir miyim?
- At konusamamak! Cow-boy ata yaklasir.
- Nasilsin?
- Fena degil! (Kizilderili daha da saskin...)
- Bu kizilderili senin sahibin mi?
- Evet.
- Sana nasil davraniyor?
- Iyi. Bana hergun gerekli yurususleri yaptiriyor, fazla yuk bindirmiyor, gunde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve icinde yiyecek ve yataklik olan ufak bir ahir insa ediyor. (Kizilderili ne gozlerine ne de kulaklarina inanamamaktadir)
Cow-Boy tekrar kizilderilinin yanina gelir.
- Bu Disi Essek senin mi?
- Essek benim olmak, konusmak ama çok yalan soylemek .....

GhencThurk
10-03-2007, 02:25 PM
GURUR KAZAZEDESİTemel bir arkadasindan cok iyi tuyo veren bir adamin adini ogrenir.
Hemen kosar;
- " Bugun yapilacak yarista hangilerine oynamaliyim" der.
Adam soyle bir bakar;
- " Sen kac yasindasin?" diye sorar.
- " 28 " der Temel. Adam da;
- " Tamam, git 2 ve 8' e oyna."
Gercekten adamin verdigi tuyo yarislar sonunda tutmustur. Temel ikinci hafta yine gider. Yine soru aynidir.
Adam:
- "Sen kac kilosun? " der.
Temel " 76 kiloyum." deyince;
- " Bu hafta da git 7 ve 6' ya oyna." der.
Bu yarisin sonuclarini da adam dogru tahmin etmistir. Arkadaslari da saskinlik icinde izlemektedirler. Bu kez Temel neyi var neyi yok satar.
Parasini cebine koyar, yine ayni adamin yolunu tutar.
Adam bu kez
- " Senin ....şeyin... uzunluğu ne kadar? der.
Temel saskinlik icinde
- " 25 cm. " deyince adam da
- "Bu sefer de 2 ve 5'e oynayacaksin" der.
Arkadaslari yarisin sonuclarini cok merak etmektedirler.
Ertesi gun hemen Temel' in yanina kosarlar ki bir bakarlar Temel' in yuzu cok kotudur. Hemen sorarlar ne oldu diye.
Temel' in verdigi yanit ise sudur:
- " Gururumun kurbani oldum. 1 ve 3 kazandi."

GhencThurk
10-03-2007, 02:26 PM
BAŞIN AĞRIYOR MU?
Kari koca oturmus televizyon izlerken, erkegin cani sevismek ister.
Gider mutfaktan bir bardak su ile iki Aspirin getirir, karisina uzatir;
-Al karicigim sana su ve Aspirin getirdim!.
- ???!!! Neden hayatim?, basim agrimiyorki?.
- Allaha sukur!.

GhencThurk
10-03-2007, 02:26 PM
ÇILGIN ÇOCUK
Yasli bir amca parkta bir banka çökmüs etrafiseyrediyormus... derken yanina bir delikanli gelmis ki saçlari kirmizi, turuncu,mavi, sari renk boyali... Adam çocuga bakakalmis... Çocuk da küstah birsesle: - "Ne var moruk, sen hayatinda hiç çilginca biseyyapmadin mi!" demis... Adam gülümsemis: - "Yaptim.. bir seferinde çok sarhostum ve birpapagani becermistim.. Simdi de acaba sen benim oglum musun diye merakediyorum..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:26 PM
HERKES GÜVERTEYE
Okyanusta büyük bir gemi hizla ilerliyorken, bir angemi kaptani herkesi güverteye çagirmis. Herkes güverteye toplaninca: - "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demis."Hangisi ile baslayayim?" - "Iyi olanla" demis yolcular... - "11 dalda oscar kazanacagiz..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:26 PM
EKMEK VAR MI? Ördek bara girer ve barmen'e: - ekmek var mi - yok - ekmek var mi - yok - ekmek var mi - yok - ekmek var mi - yok dedik ya - ekmek var mi - eger bir daha sorarsan seni duvara civilerim - civi var mi - yok - ekmek var mi

GhencThurk
10-03-2007, 02:26 PM
HAYIRLI EVLAT
Nebraska'da yasli bir adam yasardi. Patates ekini icin bahceyi
bellemesi gerekiyordu, lakin bu cok zor bir isti. Tek oglu olan David ona yardim
edebilirdi fakat o da hapisteydi. Yasli adam ogluna bir mektup yazdi
ve muşkulatini izah etti.

Sevgili David, Patates bahcemi belleyemeyecegimden kendimi cok kotu
hissediyorum. Bahceyi kazmak icin oldukca yaslanmis sayilirim. Burada
olsan butun derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahceyi benim icin
hallederdin.
Sevgiler Baban.
Bir kac gun sonra oglundan bir mektup ald.
Babacigim, Allah askina bahceyi kazma, ben oraya cesetleri gommustum.
Sevgiler David.
Ertesi gun sabaha karsi 4'de FBI ve yerel polis cikageldi ve tum
sahayi
kazdi lakin hic bir cesede rastlamadilar. Yasli adamdan ozur dileyerek
gittiler. Ayni gun yasli adam oglundan bir mektup daha aldi.
Babacigim, Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu sartlarda yapabilecegimin
en iyisini yaptim. Sevgiler David.

GhencThurk
10-03-2007, 02:27 PM
Başkan Bush'un yeni talimatı:
-Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkiliyi çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun ön yüzüne tükürmesi....."

GhencThurk
10-03-2007, 02:27 PM
ikinci Dünya Savaşı sırasında ingiltere Başbakanı Churchill radyoda
konuşma yapmaya gidiyormuş. Radyoevinin kapısına gelince, bindiği
taksinin şoförüne sormuş:

- Beni yarım saat bekleyebilir misin?

Karanlıkta müşterisinin yüzünü seçemeyen şoför:

- Özür dilerim, sör, ama başbakanın konuşmasını dinleyeceğim.

Churchill yurttaşının bu ilgisinden pek hoşnut kalarak iki sterlin
uzatmış. Şoför parayı aldıktan sonra yerlere eğilerek selam vermiş:
tikmişim Churchill'i, sizi bekliyorum, efendim.

GhencThurk
10-03-2007, 02:27 PM
Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir santim bile
kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra aracının yan camına birisinin tıkladığını farkeder ve camı açar.
- Ne var acaba?
- Teröristler Bush'u yakaladılar. Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmış.
- Haa şimdi anladım bu trafiği...
- Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz.
- İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?
- Valla yaklaşık 5'er litre...

GhencThurk
10-03-2007, 02:27 PM
Bir Ingiliz doktor diyor ki :

Tip bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamin beynini aliriz ve baskasina koyariz ve onu alti haftada is arayacak hale getiririz.

Alman doktor diyor ki :
Bu hiç birsey diil; biz bir adamin beynini çikaririz ve baskasina koyariz ve onu dört haftada savasa hazir hale getiririz.


Amerikali doktor da diyor ki :
Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldik ve beyaz saraya koyduk. Simdi ülkenin yarisi is ariyor, yarisi da savasa hazirlaniyor.

GhencThurk
10-03-2007, 02:28 PM
Amerikaly bir hükümet yetkilisi şili'deki darbenin hemen sonrasında ülke hapishanelerini incelemek için şili'ye gitmiş. Herhangi bir hapishanede bir süre inceleme yapan yetkili infaz yerlerini merak etmiş ve hep birlikte hapishanenin mahzenine inmişler.

İner inmez çığlıklar duyan misafir yetkili görevlilere bunun nedenini sormuş. Görevliler de ölüm cezalarını uyguladıklarını söylemiş.

Amerikalı yetkili, kendi ülkelerinde elektrikli sandalye kullandyklarını ve bu konuyu daha kolay hallettiklerini söylemiş, aynı uygulamayı yapabileceklerini uyarıcı bir dille ifade etmiş.

Hapishane görevlisi "efendim, biz de elektrik kullanıyoruz ama elektrikler kesik olduğu için şimdilik mumla idare ediyoruz" demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 02:28 PM
cehennemde her ülkenin bir kazanı varmış içinde sıcak kaynayan yağ olurmuş günah işleyenler bu kazanlarda cezalandırılıyormuş.kazandan kafasını çıkaranları zebaniler kafasınıa vurarak geri kazana sokuyormuş. baş zebani bir bakmış diğer kazanlarda her kes çıkmaya çalışıyor ama türkiyenin kazanından kimse kafasını bile çıkarmıyor baş zebani zebanilerden birini çağırmış ve sormuş niçin türkiyenin kazanından kimse çıkmıyor yoksa orda günahkar yokmu?
zebani: olmazmı, ama çıkmaya çalışanı alttakiler geri çekiyor...

GhencThurk
10-03-2007, 02:29 PM
Son zamanların en iyi fıkralarından .....


Cennetin Anahtarı

Peder John'un Cumartesi gecesi banyo zamanı gelmiş, genç
rahibe
Magdalene Edwards, yaşlı rahibenin kendisine verdiği

talimata uygun olarak banyo suyunu ve havluları hazırlamıştı.
Magdelene ayrıca, eğer kendine hakim olabilirse Peder John'un

çıplak bedenine bakmaması fakat Peder'in kendisine söylediği
herşeyi yapması ve dua etmesi talimatını da almıştı.

Ertesi sabah, yaşlı rahibe Magdelene'ye Cumartesi gecesi
banyosunun
nasıl gittiğini sordu.

- "Ahh hemşire," dedi genç rahibe rüyadaymışcasına.
"Kurtarıldım".

- "Kurtarıldın mı? Bu harika şey nasıl oldu ?" diye sordu
yaşlı
rahibe.

-"Şey, Peder John su dolu küvette yatıyordu. Kendisini
yıkamamı
istedi. O'nu yıkarken, tanrının cennetin anahtarını sakladığını
söylediği bacaklarının arasına doğru elimi itti.

- "Öyle mi yaptı?" dedi yaşlı rahibe dümdüz bir sesle.

- "Ve Peder John, eğer cennetin anahtarı benim kilidime
uyarsa,
cennetin kapılarının bana açılacağını ve kurtuluşumun ve ebedi huzura
kavuşmamın temin edileceğini söyledi ve sonra Peder John
cennetin
anahtarını kilidimin içine soktu.

- "Gerçekten mi ?" dedi yaşlı rahibe daha da düz bir sesle.

-"Önce korkunç bir acı verdi, fakat Peder John kurtuluşa giden
yolun çoğunlukla ızdırapla dolu olduğunu, Ama daha sonra tanrının
güzelliğinin, içimi müthiş bir coşku ve zevkle dolduracağını
söyledi. Ve öyle oldu, kurtarılmak çok güzel bir duygu."

- "O günahkâr şeytan!" dedi yaşlı rahibe. "Bana onun,
Cebrail'in

GhencThurk
10-03-2007, 02:30 PM
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polis aracını görünce,
kaçabileceğini düşünerek gaza dokunur. Ancak polisi atlamayacağını
anlayınca pes ederek kenara çeker.
Polis arabadan çıkıp sürücünün yanına gelir ve sorar:
-Arkadaş, bugün oldukça yoruldum. Mantıklı bir mazeretin varsa seni
bırakacağım.
Sürücü düşünür ve yanıtlar:
-Karım geçen ay beni bir polis için terk etti. Aynadan polis aracını
gürünce, kaçtığı polis onu geri getiriyor sandım.
-Pekâlâ, gidebilirsin.

GhencThurk
10-03-2007, 02:30 PM
Genc Adam Istanbul'dan Ankara'ya Otobusle Giderken, Bolu Dagi'nda Verilen
Molada Hemen Tuvalete Kosturdu Korkunc Sikismisti.
Sansina Bos Bir Kabin Bulup Kendini Oraya Atti...
Tam Oturmustu Ki Yan Kabinden Bir Ses "merhaba" Dedi.
Adam Saskin "merhaba" Diye Cevap Verdi.
Ses Devam Etti:
- Nasilsin?
Ilk Defa Basina Boyle Bir Sey Geliyordu... Yine Saskin Saskin Yanitladi:
- Sagol Iyiyim. Sen Nasilsin?
Ses Sordu:
- Ne Yapiyorsun?
Bir An Tereddut Gecirdi.
Adam Onun Tuvalette Oldugunu Bildigi Icin Mutlaka Ne Yaptigini Da
Biliyordu.baska Birsey Anlatmak Istedi Ve "ben" Dedi;
- Istanbul'dan Ankara'ya Gidiyorum. Sen Nereye Gidiyorsun?
Adamin Sonraki Cumlesi Bu Muhabbeti Sona Erdirdi.
- Hayatim, Telefonu Kapatiyorum. Yandaki Tuvalette Bir Geri Zekali
Var. Sana Sordugum Sorulara Yanit Verip Duruyor. Ben Seni Sonra Ararim.

GhencThurk
10-03-2007, 02:30 PM
Küçük çocuk annesine:

-Anneciğim flört ne demek?

Anne:

-Bak evladım aksam ablanın erkek arkadaşı gelecek onları izle öğren.

Akşam çocuk gizlenerek ablasıyla arkadaşını izler.Ertesi gün annesi sorar:

-Anlat bakalım flört neymiş öğrendin mi?

Çocuk anlatmaya baslar:

-Ablam ve arkadaşı bir sure oturup konuştular. Sonra ablam fenalaştı ve arkadaşı elini ablamın kazağının altına sokarak kalbini kontrol etti. Ablamın ateşi çıkmış olmalı ki arkadaşı ablamın üstünü çıkarmak zorunda kaldı. Sonra ablamın hastalığı ona da bulaşmış olmalı ki, o da soyunmak zorunda kaldı. Sonra sarılıp öpüştüler. Arkadaşının önünde birden bire bir yılan çıktı. Ablam ısırıp yılanı öldürmeye çalıştı. Uzun bir sure uğraştıktan sonra yılanı öldürdü.

Çok yorulmuşlardı bir sure dinlendiler.Ama yılan tekrar dirildi. Demek ki ölmemişti. Sonra ablam yılanın üstüne oturarak onu tekrar öldürmek için uğraştı en sonunda öldürmeyi başardı. Bu defa öldürdüğünü biliyorum çünkü arkadaşı yılanın derisini soyup tuvalete attı.

Ve anne düşüp bayılır...

GhencThurk
10-03-2007, 02:30 PM
Yurt disinda yasayan adam karisina bir mail gonderiyor:
Sevgili karicigim, bu ay maasimdan sana para gönderemiyorum, onun
yerine
100 öpücük gönderiyorum.
Sen benim bir tanemsin.
Kocan Allen

Karisi da ona cevap veriyor,

Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...

Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.

Sevgili karin Josephine

GhencThurk
10-03-2007, 02:31 PM
Cennette iki kadın karşılaşır:
- Selam, benim adım Wanda.
- Selam, benimkide Slyvia, sen nasıl öldün?
- Donarak öldüm.
- Ne kadar korkunç.
- Yok o kadar kötü değildi, soğuktan titremem geçince ısınmaya başladım ve uyku bastı, sonunda huzur dolu bir ölüm.
- Peki sen nasıl öldün?
- Ağır bir kalp krizi geçirdim. Kocamın beni aldattığını sandım, onu evde yakalamak için eve erken geldim, fakat evde tek başına
televizyon seyreder halde buldum.
- Sonra ne oldu?
- Kesinlikle evde başka bir kadının olduğundan emindim, bütün evi aramaya başladım. Çatıyı, yatakların altını ama her yeri aradım
fakat bulamadım. Ama aşırı yorulmuştum, kalp krizi geçirdim ve öldüm.
- Keşke derin dondurucuya baksaydın, şu anda ikimiz de yaşıyor olacakt

GhencThurk
10-03-2007, 02:31 PM
Golf

Bir bayan bir gün golf sahasına gider ve tek başına golf oynamaya başlar o sırada aynı sahada bir de bay oyun oynamaktadır. Herikisi de bir süre oyun oynadıktan sonra kadın adama gider ve "affedersiniz ben şu an kaçıncı delikteyim " diye sorar. Adam "Ben 5 inci delikde olduğuma göre sizde 6 ıncı deliktesiniz ?" der. Oyuna devam ederler bir müddet sonra kadın tekrar adama "affedersiniz ben şu an kaçıncı delikteyim ?" der. Adam da "Ben 8 inci delikde olduğuma göre sizde 9 uncu deliktesiniz" der. Tekrar oynamaya devam ederler. Bir süre sonra yine kadın adama "affedersiniz ben şu an kaçıncı delikteyim " der, adam da "ben 11 inci delikde olduğuma göre sizde 12 inci deliktesiniz" der. Böylece oyun biter ve adam kadına " Benimle biryerde birşeyler içermisiniz" diye sorar. Kadında kabul eder ve bir bara gidip beraber hem birşeyler içer hem de sohbet ederler. O sırada adam kadına "Affedersiniz siz ne iş yapıyorsunuz" der. Kadın "Söylerim ama gülmek yok" der. Adam kabul eder ve kadın da "Ben orkid pazarlıyorum der", bunu duyan adam gülmekten yerlere yatar. Kadın bayağı sinirlenir "hani gülmeyecektiniz" der. Adam "kusura bakmayın hanımefendi ama kendimi tutamadım çünkü galiba ben sizi yine bir delik arkadan takip ediyorum ve tuvalet k ağıdı pazarlıyorum" der.
Viski

GhencThurk
10-03-2007, 02:31 PM
Alkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp, ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yap ta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensiz mi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş

GhencThurk
10-03-2007, 02:31 PM
Maaşa Zam
Kalabalık bir belediye otobüsünde kadının biri haykırmış:
-Terbiyesiz adam ,yeter artık! –Adam “Aman bayan ne oldu ki?” – “Daha ne olacak geçtin arkama. Taksim den beri ayıptır be!” – Adam “Efendim yanlış anladınız herhalde. Bugün aybaşı. Maaşımı aldım, cebimde o var. O dokunmuş olacak.”
-Kadın “İyi de be Adam , Taksim'den Şişli'ye gelene kadar maaşına zam mı geldi? “

GhencThurk
10-03-2007, 02:32 PM
Sincap
Temel İle dursun 5 İla 10 yıl arasında Amerika'da yaşarlar ve orada kürkü çok pahalı bir sincap çeşidi bulurlar Türkiye'ye gelirken bundan getirip, üretip, çok zengin olmayı tasarlarlar. Dursun sincabı sırt çantasına koyar ve havaalanından içeri sokar Temel de hemen arkasından havaalanına gelir ve uçağa binerler. Bir süre sonra dursun uyur kucağında bulunan çanta yere düşer ve sincap çantadan dışarı çıkar. Hemen Temelin kucağına gelir onunla oynar ve sonra Temel sincabi öldürür.Dursun uyanıp sincabı ölmüş görünce hemen temele sinirle sorar ne oldi buna? Temel cevaplamaya başlar sincap çantadan çıktı kucağıma geldi oradan pantolonuma girdi aleti yakaladı bir sağa salladı bir sola salladı kaldırdı üzerine çıktı İndi çıktı İndi çıktı sesimi çıkarmadım. Sonra biraz aşağı indi taşakları buldu oynadı ,tokuşturdu ceviz zannetti oynadı ellemedim.Biraz daha aşağıya indi deliği buldu yuva zannetti galiba girdi çıktı girdi çıktı yine ellemedim,ama ne zaman cevizleri yuvaya taşımaya kalktı İşte o zaman öldürdim oni

GhencThurk
10-03-2007, 02:32 PM
Zencinin Tavsiyesi
Temel Amerika'da bir lokantaya gider. Lokantada tuvalete gidip çişini yaparken yan pisuara gelen zencinin aletini görünce şok olur. Temel "ula hemşerim bu aleti nasıl büyüttün" diye sorar. Zenci Temel'in saf olduğunu anlayınca "Valla her sabah iyi bir kahvaltıdan sonra 1 saat boyunca mutfak tezgâhı mermerine vuracaksın, 6 ay sonra seninki de bu hale gelir " der. Temel ertesi gün hemen uygulamaya başlar. Aradan altı ay geçer, Temel ile zenci aynı lokantada yine tuvalette karşılaşırlar. Zenci Temel'e sorar "Ne oldu, tavsiyemden sonuç aldın mı?". Temel "Valla hemşerum RENGİNİ TUTTURDUM AMA BOYUNU DAHA TUTTURAMADUM DA"der
.

GhencThurk
10-03-2007, 02:32 PM
Bari boşal da
Evli bir kadınla sevgilisi, birgün sevişiyorlarmış. Kadın, çok azgın olduğundan sevgilisine dönüp "Benimle kocamın yanında sevibilir misin?" diye sormuŞ. Adam da o anda cevap verememiş ve "Sana, yarın cevabını vereceğim" demiş. Ertesi gün olmuş, adam sevgilisini aramış ve "Şimdi kocanı al, sahile in, denize gir ve yengeç kaçtı diye bağır. Ben senin yanına geleceğim" demiş. Kadın söyleneni yapmış ve kocası denize girip karısını sahile çıkarmış. O sırada da sevgilisi "Ben doktorum, sorun nedir beyefendi, yardımcı olayım" demiş. Adam, "Yengeç kaçtı, Doktor Bey, ne yapabiliriz" deyince doktor "Çok kolay, ilişkiye gireceksiniz" der. Adam, "Riski var mı?" diye sorar. O da, "Tabi ki var, ucundan biraz gider." der. Adam, düşünür ve "Doktor Bey, o zaman sen yap" der... Onlar yapmaya başlarlar. Bir, iki, üç derken, adam, "Ya kardeşim! Çıkmıyor mu? Madem çıkmayacak, bari boşal da boğularak ölsün" der...

GhencThurk
10-03-2007, 02:32 PM
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss Perkins'a -"Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina ulasan organ hangisidir?"

Ogrenci yuzu kizararak

-"Bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis.Öğretmen başka bir ogrenciye donmus ve

-"Sen soyle Miss Sarah" demis.Sarah:

-"Loş isikta gozbebegi" yanitini vermis.Ögretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey soyleyecegim demis:

1-Dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak..

2-Aklin fikrin surekli kotu seylerde.

3-İlerde cok buyuk hayal kirikligina
uğrayacaksin

GhencThurk
10-03-2007, 02:33 PM
Camcı
Kadının evinde cam kırılmıştı, camcıyı aradı ve siparişi verdi, yarım saat sonra zil çaldı.
Kadın megafondan seslendi,
"Kim o ?"
"Camcı be ya.."
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri gösterdi beş dakika sonra yine zil çaldı.
"Kim o ?"
"Camcı be ya.."
Kadın;
"Yanlışlık var, az önce bir camcı gelmişti ?!..
"Düştük be ya...."

GhencThurk
10-03-2007, 02:33 PM
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına
e-mail
atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese
gönderir....
Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze
töreninden
evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili
görür,arkadaşlarından
geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
-Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağından
eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz.
Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin
buraya

geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle
bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.

GhencThurk
10-03-2007, 02:33 PM
BAHİS

adam- sana bir teklifim var
barmen- duyalım bakalım..
a- senle 500$a bahse girerim barın arkasındaki ikinci raftaki boş bardağa buradan bir damla taşırmadan işeyebilirim..
b-zuhaha tamam kabul..

adam bardak dışındaki her yere işer.. özellikle barmenin üzerine ve sırıtarak işini bitirir ve barmene bakar..

b- pekala üstüm başım rezil oldu ama şu 500$ papeli görelim..
a- al! sırıtmaya devam ederek parayı bara koyar
b- sen neye gülüyorsun lan denyo 500$ kaybettin!
a- hayır! ben şu köşede bilardo oyanayan adamlarla 1000$ına bahse girdim, senin ve barının her tarafına işeyebileceğime ve senin bundan memnun bile olabileceğine!!!

GhencThurk
10-03-2007, 02:34 PM
Vatan Neyinizdir?

Komutan Mehmete soruyor,
-Vatan senin neyindir?
-VATAN BENİM ANAMDIR komutanim. Diye bağırıyor. Sıra Temel`e geliyor. Vatan senin neyindir asker, Temel:
-VATAN MEHMET`in ANASUDUR KOMUTANUM!

GhencThurk
10-03-2007, 02:34 PM
Tek Asker
Manevra varmış. Temel elde tüfek yerde yatıyormuş. Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın Temel?Temel cevaplamış.Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan.Temel bunları da cevaplamış.
Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse, deyince.
Temel dayanamamış ve :
-Habu memleketin tek askeru ben miyum komitanum daa!

GhencThurk
10-03-2007, 02:34 PM
Sigorta
Sigortacının biri orduya gider. Askerler içtimadadır.
Baslar anlatmaya:
-”Ben size sigorta satmaya geldim. Sigorta olmayanlar savaşa gittiğinde beynine bir kursun yerse, ailesi hiç para alamaz; sigortalı olanların ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Simdi kimler sigorta yaptırmak istiyor?”
İki kez daha anlatır ama yine ses çıkmaz.
Sigortacı gitmek üzereyken kıdemli bir Başçavuş gelir ve:
-”Bir de ben anlatayım, ben bunların dilini konuşurum” der ve askerlere seslenir:
-”Beyler, şimdi sigorta olup da beynine kurşun yiyenlere devletin ne kadar para ödeyeceğini duydunuz mu?”
-Duyduk” der herkes.
-”Şimdi siz hesap edin. Bundan sonra ilk çıkacak savaşta devlet,
savaşa sigorta olanları mı, sigortasız olanları mı sürer?”

GhencThurk
10-03-2007, 02:34 PM
İki Üniversiteli arkadaş (Yasin ile Samet) Final Sınavları bitiminde Kaldıkları yurtta konuşurken. Samet Yasin'e ;
-Benim acilen memlekete gitmem lazım ama sınav sonuçlarını çok merak ediyorum. Bana Telefonla bildirirmisin.
-Tabii ne demek
-Yalnız Telefona büyük ihtimal ben çıkamam Sen Eğer başkası çıkarsa kaldığım ders varsa Sakın evdekilere söyleme.
-İyide nasıl söyliyeceğim sana iki de bir seni mi arayacağım.

Telefona ben çıkarsam notlarımı normal söyle
ama annem çıkarsa şifreli konuşma olarak

1 zayıf varsa hz.alinin
2 zayıf varsa hz.ali ve hz.ömerin
3 zayıf varsa ki olamaz hz.ali,hz.ömer ve hz.ebu bekirin

4 zayıf varsa ki hiç hiç olamaz hz.ali,hz.ömer , hz.ebu Bekir ve hz.osman’ın selamı var de
daha çok varsa daha yükselt demiş
ve final notları açıklanır;

sonra arkadaşı aramış telefona sametin annesi çıkmış ne olduğunu sorunca
Samet’e ümmeti muhammed'in (s.a.v) selamı var demiş...

GhencThurk
10-03-2007, 02:35 PM
Küçük çocuk, kendinden daha büyük olana yan yan bakarak: "Söylediğin sözü geri alman için sana beş dakika süre veriyorum!" dedi. Öbürü kabararak:
"Bak hele sen. Peki beş dakika sonra sözümü geri almazsam ne olacak?" diye diklendi. Küçük çocuk biraz düşündükten sonra:
"Peki söyle ne kadar zaman istiyorsun?"

GhencThurk
10-03-2007, 02:35 PM
Adamin biri isbasvurusunda bulunmus. Gorusmeye cagirmisler; gorusme sonuna dogru ortalama bi tip olan adama yonetici sormus;
"Peki beklentilerin ne? seni ne tatmin eder?" Arkadas saymaya baslamis;
"Oncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrica su anda bulundugum dairenin kirasi biraz fazla onu da sirketin karsilamasi iyi olur, maas olarak da 2000$ dan asagi calismam..."
yonetici, dinler ve; "Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya'da bi villa verecegiz, ayrica bizim bu pozisyonumuz icin planladigimiz maas 5000$'di" demis.
Bizim elemanin gozleri firlamis; "Saka yapiyorsunuz" demis.
Yonetici yapistirmis; "Önce siz baslattiniz..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:39 PM
KARA KUTU
Uc top model, Claudia, Cindy ve Naomi, Uzakdogu'da bir defileye katilmak uzere ucaga binmisler..Yol saatler surecek.. Ucak havalanir havalanmaz,Cindy makyaj kutusunu acmis, basamis suslenmeye..
Otekiler bakmislar, bakmislar.. "Kiz sasirdin mi?..Ucakta seni kim gorecek?..
Bu asiri makyaj niye.. Yuzune yazik" diyecek olmuslar.
"Allah gostermesin"demis Cindy, "Simdi bu ucak duserse, kurtarma ekipleri gelir..Bakarlar burada dunya guzeli bir yuz.. Once beni kurtarirlar!.."
Bes on dakika ucmuslar..Claudia, buyuk bir dikkatle bluzunu cikarmis...
Ardindan sutyenini.. Belden yukarisi anadan dogma."Usuttun galiba" demisler, otekiler.. "Ucakta boyle seyahat edilir mi?.."
"Yoo" demis Claudia.."Tersine aklim cok basimda..Simdi bir kaza olsa, dussek.. Kurtarma ekipleri gelse, en evvel bu harika memelere takilmaz, en evvel beni kurtarmazlar mi?..
"Biraz daha ucmuslar..Bu defa Naomi, hafif dogrulmus yerinden..
Pantolonunu zarif bir hareketle cikarmis.. Ardindan kilodunu indirmis..
Cindy ile Claudia, dehset icinde bakmislar Naomi'ye..."Sen cildirmis olmalisin?.. Bu ne rezalet" diye bagirmislar..
Naomi gulmus..
"Siz ikiniz de gerzeksiniz kizlar" demis..
"Bu ucak duserse gelecek ekiplerin ilk arayacaklari sey ne?..
Kara kutu!..

GhencThurk
10-03-2007, 02:39 PM
SARIŞIN İŞTE
Vantrolok eline geçirdigi kukla ile konusuyor ve aptal sarisin fikralari anlatiyormus. Gösterisi biraz ilerledikten sonra birden orta siralardan sarisin bir kadin ayaga kalkmis ve yükses sesle:
- Afedersiniz !
Bu çikis üzerine vantrilok ve kalabalik durmuslar ve sarisina bakmaya baslamislar, sarisin :
- Görüyorum ki sarisinlarin ne kadar aptal olduguna dair sakalar yapmaktasiniz. Peki söyler misiniz, bu kaniya nereden vardiniz ? Tek suçumuz saçimizin rengi mi yani ? Sizin bu yaptigininz irkçilik olmuyor mu ? Kadinlarin birçogunun sarisin oldugu ülkelerdeki kadinlara hakaret etmis olmuyor musunuz ? Tanimadiginiz bu kadar kadina ettiginiz hakaretler sizi rahatsiz etmiyor mu ? Söyler misiniz ?!!
Bunun üzerine vantrilok çok mahçup ve üzgün bir yüz ifadesi ile :
- Sey, ... ben özür dilerim, ... sadece saka yapiyordum. Eger sizi ...
Sarisin Vantrilok'un sözünü keser ve :
- Ben sizle konusmuyorum bayim. O elinizdeki küçük terbiyesiz adamla konusuyorum ! Siz onu savunmayin, o cevap versin

GhencThurk
10-03-2007, 02:39 PM
KARLI İŞ
Adam arkadasinin latex-kauçuk ürünler yapan fabrikasini geziyordu...
Bir ara bir otomatik makinanin basina geldi ve makinadan su seslerin geldigini duydu ;
- Pisssst ....PAT !.....pissst ..PAT !.....pissst....PAT !..........
Merak edip sordu bu makinanin ne yaptigini ve neden bu seslerin geldigini..
Arkadasi cevapladi :
- Bu makina biberon emzigi yapiyor...pisst sesi kaliba gelen latexin sisirilip emzik formu aldigini , pat seside ucuna açilan deligin sesini belirtir...
Geziye devam edip baska bir makinanin basina geldiler. Bu makinadan da benzeri sesler geliyordu ama siralamalari farkliydi ;
- Pisssst...Pisssst...Pissssst....Pisssst ...PAT !.....
Adam gene meraklanip sordu ;
- Peki bu ne makinasi ?
- Bu bir preservatif makinasidir..
- Ama neden 4 Pisst tan sonra 1 PAT sesi geliyor...
Arkadasi yanitladi ;
- Her 4 preservatiften sonra 1 tanesinin ucunu deliyoruz da ondan..
Adam saskinlikla ve biraz da kizarak sordu..
- Ama neden..? Bu yaptiginiz hiç hos degil..
Arkadasi cevap verdi..
- Öyle ama..o zaman da emzik isi fazla para getirmiyor...!!

GhencThurk
10-03-2007, 02:40 PM
AMAN ÜŞÜMESİN
Adam iş gezisinden evine normalden 1 gun erken dönuyormuş.. havaalanindan taxiye binmiş, şofore demiş ki:
"Bana bi iyilik yapar misin... ben iş gezisindeydim ve adim gibi eminim ben yokken karim eve sevgilisini aldi.... şimdi eve gidelim ikisi kesin şu an sevişiyorlar.... sen de benle eve girip ben onlari basarken şahitlik eder misin?"
Taxi şoforu kabul etmiş...... eve gelmişler, yatak odasina cikmişlar...
işiklari yakip battaniyeyi yataktan bir cekmişler ki,kadin hakikaten başka bir adamla yatakta.....Adam hemen silahina davranmiş o sirada karisi bagirmiş:
"YAPMA..!!! Bu adam bizim icin neler yapti bilsen... sana dogumgununde aldigim Corvette'in parasini kim odedi saniyosun? ya yeni teknemizin parasini? senin saga sola borclarini nasil kapattik saniyosun ??? Hep onun sayesinde oldu !!"
Adam taxi şoforune donmuş...
"sen olsan şimdi ne yaparsin.. ?"
Taxi şoforu.. "valla beyefendi.." demiş.. "ben olsam bir an once adamin ustunu orterdim malum havalar sogudu bi suru salgin hastalik kol geziyo ortalikta !!!..

GhencThurk
10-03-2007, 02:40 PM
YANGIN
Adamin birinin evinde yangin çikmis. Komsulari yardima kosmayip olayi seyretmeye baslayinca is basa düsmüs..
Ilk önce oglunu yanginin içerisinden çikarip disarda beklemesini söylemis.. Dalmis tekrar duman ve atesin içerisine, kizini çikartmis disariya.. Sonra karisini, sonra köpegi ve kedisini.. Daha sonra disari hiçbir sey getirmeden 3 kere daha içeri girmis çikmis..
Onu seyreden komsularindan biri sormus
"Niçin yanan eve girip çikiyorsun disari hiç bir sey getirmiyorsun?" diye..
"Kayinvalidem içeride!" demis adam
"Arada bir girip çeviriyorum..!"

GhencThurk
10-03-2007, 02:40 PM
BOZUK
Temel Uzak Dogu'ya gider. 250 $ verip bakinca insanlari çiplak
gösteren gözlüklerden alir. Takar bakar çiplak, çikarir bakar giyinik.
Çok hosuna gider. Ikide bir takip, çikarir. Eve gözünde gözlük gider,
bakar Fadime'yle sütçü çiplak. Gözlügü çikarir bakar çiplak,
Takar bakar çiplak.
Müthis canı sıkılır ve Fadime'ye der ki:
- Ula Fadime 250 $ verdim, hemen bozuldu..!!!!

GhencThurk
10-03-2007, 02:42 PM
PASAPORT
Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş. Aksilik bu ya, o gün de
Türkiye'ye uçacakmis. Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı!

Hemen almış yerden,
bir bakmış ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. "Ne olursa olsun," demiş ve
şansını denemeye karar vermis. Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi
fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye. Atatürk Havalimanı'nda görevli
gümrük memuru Temel'in Karşısına
geçmiş.
Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmış:
"Leonardo Di Caprio"; fotoğrafa bakmış ; bir zenci adama bakmış; aynı
zenci.
Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş: "Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı.

GhencThurk
10-03-2007, 02:42 PM
SINAV SORUSU
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :

''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu

GhencThurk
10-03-2007, 02:42 PM
İNSAN PSİKOLOJİSİ
Adam barda gördüğü güzel bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
- "Biraz konuşabilir miyiz, acaba?" dedi. Kız birden haykırdı:
- "Terbiyesiz! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!"
Adam utancından yerin dibine girmişti. Herkes ona bakıyordu. Gitti ve masasına oturdu. Bir süre sonra kız ona yaklaştı. Gülümseyerek,
- "Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandiklarını inceliyordum..." dedi...
Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
- "Nee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?"

GhencThurk
10-03-2007, 02:43 PM
İŞTE TEMEL VE ZEKA GÜCÜ
temel fransız ve ingiliz 6 yıl hapse girerler 6 yıl hapisi yer ve çıkarlar çıktıklarında nerede kalacaklarını aralarında tartışırken fransız atılır:

-benim 6 bin katlı binam var isterseniz oaraya gidelim

ingiliz:

-benimde 850 bin katlı binam var isterseniz oraya gidelim demiş

GhencThurk
10-03-2007, 02:43 PM
temel:

-haçen uşaklar kavga edeysuz ama benim bir binam var hapse girmeden önce aşagı tükürdüm hala yere düşmedi demiş
TEMEL'E ANNESİNDEN MEKTUP
ANNESİNDEN TEMEL'E MEKTUP
"Sevgili oğlum Temel... Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum...
Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini" okumuş; o yüzden taşındık...
Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler...
Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim.
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü...
Benden istediğin yeleği postaya verdim. Ancak, halan 'o koca düğmelerle paket çok ağır olur' deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin...
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum... Sevgiler... Annen"

GhencThurk
10-03-2007, 02:44 PM
FADİME'DEN E-POSTA...
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
"Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)
4 KİŞİLİK EĞİTİM UÇAĞI
Dört Kişilik Bir Eğitim Uçağı Mezarlığa Düşmüş.lazlar 80 Ceset Çıkartmışlar ve Ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış

GhencThurk
10-03-2007, 02:44 PM
BİZİM KARI
Mahkemede hakim, Temel'e sormus;
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmis,;
- E, herhalde. Sen hic erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!
- Kimmis,?
- Bizum kari

GhencThurk
10-03-2007, 02:44 PM
ANTRÖNÖR DURSUN
Boksör Temel iri yapılı rakibi ile maç yapar.1.rauntta rakibi temeli epey haşlar.1.raunt sonunda Temel köşesine gider.antrönörü Dursun moral vermek için Temele sen dövüyorsun devam et der.2.ve3. rauntlarda da aynı şeyler olur.4. rauntta kaşı ve gözü patlamış temel raunt sonunda güç bela köşesine gider.Dursun yine aslanım Temel adamı parçaladın der.Temel güç bir şekilde dursuna bakarak ben mi dövüyorum der.Dursun evet sen dövüyorsun der.Temel:öyle ise etrafa iyibak başka birisi beni fena halde dövüyor!

GhencThurk
10-03-2007, 02:45 PM
Evlilik Anısı

Kadın gece yarısı uyandığında kocasının yatakta olmadığını görür. Kalkıp mutfağa gittiğinde kocasını yaşlı gözlerle kahve içerken bulur.
-'Ne oldu, neyin var' diye sorar.
-Adam: '40 yıl önceki çıktığımız günleri hatırlıyor musun?' Kadın çok duygulanır. Demek ki kocası 40 yıl önceki yıllarını hatırlayıp, uyuyamamıştır.
- 'Evet' der duygulu bir sesle.
- Adam: 'Daha liseyi yeni bitirmistik ve sen 18'ine girmek üzere idin.'
-'Evet' der kadın o günleri hatırlayarak.
- 'Bir gün annen evde yoktu ben size gelmistim. Hatırlıyor musun?'
- 'Evet ' ! der kadın gülümseyerek.
-Adam:'Annen eve erken gelmişti ve bizi yakalamıştı, hatırlıyor musun?'
- Kadın 'Evet' der büyük bir sevgi ile. Kocasının her detayı hatırlamasından memnun ve mutlu olur.
- Adam: 'Annen odasına gitmiş bir silah ile gelip silahı başıma dayamış ya kızımla evlenirsin ya da seni 40 yıl hapse gönderirim, daha 18'ine bile basmadı' demişti. Hatırlıyor musun?'
- 'Evet' der kadın gülümseyerek.
- Adam gözlerindeki yasları siler ve büyük bir iç çeker: 'Bugün hapisten çıkıyor olacaktım'

GhencThurk
10-03-2007, 02:45 PM
Sana Baba mı diyor?

İki çocuğu olan köydelikanlısı askerliğini yapıp da evine döndüğünde bakmış karısı Ayşe üç çocukla bir masanın etrafındalar. Birden öfkelenip bağırmaya başlamış ; Abovv..ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı? Askere giderken iki çocuğumuz vardı.. Bu sonuncusu benden olamaz. Ayşe ona gayet sakin cevap verir ;
- Ne bağırıyorsun?? Sana baba mı diyir?? Oturmuş yoğurdini yiyir!

GhencThurk
10-03-2007, 02:45 PM
Babamda İkitane Var.

Eve bir gün tesisatçı cağırmışlar. Adam çalışırken evin küçük oğlu gelip seyretmeye başlamış. Tesisatçı da çocuğun ilgisini görünce takım çantasından tornavidayı çıkartıp çocuğa:
- "Bu ne biliyor musun ?" demiş.
- Çocuk da "Biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğü ile prizleri kontrol eder, büyüğüyle masanın bacaklarındaki vidaları sıkar" demiş.
-Tesisatçı: "İyi, aferin oğlum " demiş. Sonra eline anahtarı almış "Peki bu ne biliyor musun ? " demiş.
- Çocuk: "Biliyorum. Babamda bundan iki tane var. Küçük olanıyla muslukları değiştirir, büyük olanıyla boruları tamir eder" demiş. Tesisatçı "Cattık be " demiş içinden. Bu kez de çekici alıp
- "Ya bunu bilecek misin ? " deyince çocuk
-"Biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğünü cam takarken kullanır, büyüğünü de duvar kırarken kullanır " demiş. Her sorduğuna cevap yetiştiren çocuğa tepesi atan tesisatçı bu sefer fermuarını açıp göstermiş:
-"Bunu da bilecek misin lan ukala " deyince
- Çocuk: "Biliyorum, bundan babamda iki tane var. Küçüğüyle çişini yapar, büyüğüylede annemi " demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 02:45 PM
Maria

İspanya'da Maria adında bir kadının ilk evliliğinden 12 tane çocuğu olur. Gel zaman git zaman derken eşi vefat eder. Belli bir süre geçtikten sonra Maria yeniden evlenir ve bu evliliginden 15 tane daha çocuğu olur. Aradan onbeş yıl geçtikten sonra ikinci eşi de Allah'in rahmetine kavuşur. Eşinin vefatının üstünden fazla bir zaman geçmeden Maria da ölür. Cenazesinde rahip konuşmaya başlar:
- "En sonunda Allah Ahiret'te onları bir araya getirdi."
-Maria'nin çoçuklarindan biri: "Peder hangi eşinden bahsediyorsunuz. Birincisi mi yoksa ikincisi mi?"
- Peder: "Hayır, ben bacaklarından söz ediyorum."

GhencThurk
10-03-2007, 02:46 PM
Sosis

Babası çocuğuna güzel bir iş kurmak için paçaları sıvamış. Ancak oğlan salak olduğu için hiç bir işi beceremiyormuş.Babası ona ne is bulduysa hepsini elini yüzüne bulaştırmış berbat etmiş. En sonunda babası tam otomatik bir sosis fabrikası kurdurmuş. Çocuğunu elinden tutup, bari işi öğrensin diye hemen fabrikadaki bir sosis makinesinin başına götürmüş.
- "Bak oğlum" demiş. "Buradan böyle öküzü yolluyorsun... aha diğer taraftan sosis olarak çıkıyor, bu kadar basit anladın mı?". Çocuk dinlemeden başını sallamış, sallamış ta... sonra babasının yüzüne salak salak bakmış ve;
- "peki buba, buradan sosisi goysak, öteki taraftan öküz olarak çukar mu ?" diye merakla sormuş. Babası hemen cevaplamış:
- "Maalesef evladım, o teknoloji bir tek senin ananda var...

GhencThurk
10-03-2007, 02:46 PM
Temelin Vasiyeti

Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...

GhencThurk
10-03-2007, 02:47 PM
1-Ebe, doğumhane kapısında adama seslenir:

-Beyefendi, bir oğlunuz oldu.

Temel atılır:

-Piz daha önce celmiştuk... Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:47 PM
2-Adamin biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmis onları bana getirirmisin lütfen" diye rica etmiş.

Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak

"Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş.

Kizlar "Nasıl olur! imkanı yok demişler!"

Adam "inanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:

"iKiSiNiDE Miiii!".

Felçli adam bağırmış: "iKiSiNiDE! iKiSiNiDEEEE!" Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:47 PM
3-Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:

- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş:

- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..." Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif + http://www.frmtr.com/images/smilies/ka/ka19.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:48 PM
4-Üc Kayserili kafadar bir gün ormanda gezintiye cikmislar ve orada kaybolbuslar.Havada iyide kararmis.Bu arada uzakda bir isik görmüsler ve oraya dogru yol almislar.
Oraya varmislar ve kapiyi calmislar.
Karsilarina aksi bir adam cikmis.

"Amca bizi bu aksam misafir edebilirmisin,yolumuzu kaybettik"
demisler.
Adam bi bakmis bunlarin biri kel,biri kör,biride topal.
"Tamam sizi misafir ederim ama sen kel kafani kasimayacan,sen kör gözünü silmeyecen,sen topal ayagini uzatmayacan. yoksa misafir etmem"demis aksi adam.
Bizim kafadarlar caresiz kabul etmisler ve iceriye girmisler.Kel artik dayanamamis ve bir care bulmus.
"Benim babam kalayci idi"demis."tencereleri böyle tutarak kalaylardi "diyerek kafasini bir güzel kasimis.

Bu arada kör ise "benim babamda okcu idi " demis ve "oku atmadan önce böyle terini silerdi "demis ve "bu arada gözünü silmis"ve oda kurtulmus.
Topal ise ayagini uzatarak "Yalanciya bu girsinmi" demiş. Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:48 PM
5-Hoca, bir gece gürültüyle uyanmış.Bakmış, bir hırsız eşyaları topluyor.Adamdan korkmuş.Sesini çıkartmamış.Ama peşine de düşmüş.Az sonra, durumu farkeden hırsız, kızgınlıkla sormuş:- Beni neden takipediyorsun bakayım?Hoca, sakin, pişkin yanıtlamış.- Taşıdığın evin sahibiyim de. Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:48 PM
6-Temelle dursun afrikada salla nehirden geçerken salları batmış
bunlar başlamış yüzmeye.
nehir ya hem afrika eeeeeeeeee timsah eksik olurmu
tşimsahklarda bunlara doğru yüzmeye başlamış.timsahları gören temel dursuna
_ula dursun demiş
_ne oldu temel
_ula habu adamlar ne kadar moderundur
_ula nerden anladun oni
_ula baksana adamların kurtarma botları bile LACOST Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif +http://www.frmtr.com/images/smilies/ka/ka19.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:48 PM
7-imamın teki birgün balkondan dışarı bakıyormuş karşıdakı evin balkonunda bir kızın kilotsuz olduğunu görmüş bu duruma çok üzülmüş yanına çağırmış al kızım şu parayı git kendine bi don al demiş kız sevinçle annesinin yanına gitmiş ve anne karşıdaki adam bana don almam için para verdi demiş bu durumu gören annesi balkona donsuz çıkmış adam kadını yanına çağırmış ve al şu parayı git kendine bi jilet al demiş Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:49 PM
8-nasrettin hoca birgün yağmuru izliyormuş bir adamın koştuğunu görmüş allahın rahmetinden kaçma demiş adam buna hak vermiş sonra yıllar geçmiş yine yağmur yağmış nasrettin hoca koşuyormuş adamlar:yahu hoca allahın rahmetinden kaçma. Demişler nasrettin hoca:ben allahın rahmetini çiğnememek için koşuyorum. Demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 02:49 PM
9-Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu bir yere gitmek için basmislar gaza...

Yarim saat sonra gidecekleri yere

yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :

- Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.

Temel:

-Olsun bizde kalırsınız... [[[Ben Koptum Walla Ama Anlayana Kadar Canım Çıktıhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif]]] Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:49 PM
10-Temel birgün ispanyaya gitmiş bir arkadaşının tavsiyesi ile bir restuaranta girmiş ve bana engüzel yemeği getirin demiş garsonun getirdiği yemeği temel afiyetle yemiş ve garson bu yemeğin ne olduğunu sormuş garsonda boğanın testisleri demiş ve temel ispanyadan ayrılıp türki yeye dönmüş daha sonra temel işleri nedeniyle tekrar ispanyaya gitmiş ve aynı lokanta ya yemek yemek için girmiş ve aynı yemeği sipariş etmiş garson yemeği getirdikten sonra temel afiyet ile yemiş yedikten sonra garsona sormuş demişki ya garson bey buseferki biraz küçüktü demiş garsonda temele e! her zaman matador kazanacak değilya demiş Puan: http://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gifhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:50 PM
Temel Hamamda
Temel, bir iş için giitiği bursa'da hazırgelmişken deyip,çekirge'deki kaplıcaların yolunu tutar.hangisine gireyim diye dolaşırken
Kaplıcalardan birinde''bizde hizmet
İşaret demek.bir işaret,anında hizmet'' ibaresini görür ve hemen bilet alarak içeri girer.içerisi bilinen hamam şeklindedir.yani extra bir şey göze çarpmaz.neyse,temel yıkanmaya başlar.derken, burnuna sabun gidince aksırır..birden kapı açılır ve içeri bir huri kızı girer.şaşıran temel'e,
-beni mi emrettiniz.? deyince temel,yoo..ben sadece hapşırdim.kız,iyi ya efendim, işte ben aksırık işaretiyim. der ve temel'e istedigi hizmeti sunar.temel,çok memnun kalmıştır,yıkanmaya devam eder.bir ara yellenmesi gelince zart diye osurur..yine kapı açılır.bu kez gelen insan yarması bir heriftir. ''ben ossuruk işaretiyim.deyip,temel'e bu kez istemediği hizmeti sunar..
Apar-topar banyodan çıkıp giyinen temel'i gören hamam sahibi,beyim,erken çıktınız..başka hizmetlerimizde vardı deyince,temel,
Uyy...ben ayda yılda bir aksırırım,ama beş dakika da bir yellenurum da...

GhencThurk
10-03-2007, 02:51 PM
Ağaç Yürümezse
Nasreddin hoca'ya yapılan sataşmalar tükenip bitmez. akşehirliler bir gün hoca'ya takılır ve sorarlar:

"hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?"

Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar:

"her halde öyle olmalı."

"böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. hoca madem kabullendin göster bir mucize de görelim!"

Hoca: "pekala şimdi size bir numara yapalım" der.. karşısında durmakta olan çınar ağacına; "ey ulu çınar çabuk yanıma gel!" der. tabii ne gelen ağaç var ne giden. hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır.

Akşehirliler: "ne oldu hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!" diye gülünce hoca:

"bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür"

GhencThurk
10-03-2007, 02:51 PM
3.boğaz Köprüsü
Nihayet 3. boğaz köprüsü japon amerikan türk ortaklığıyla bitmiş . cumhur başkanımız köprüyü açmak için kurdeleye uzanırken büyük bir gürültü ile köprü göçer japon başlar feryada gitti bütün emeklerim teknolojik ürünlerim der harikiri yapar kendini öldürür amerikan gitti tonlarca çeliğim der oda beynine sıkar oda ölür bizim türk mühendis arkasına döner yardımcısına der ulan iyiki az katmışız çimentoyu yoksa bende bunlar gibi mafolurdum...http://www.frmtr.com/images/smilies/smile.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:51 PM
8 Numaralı Kutu +16
Doktorun biri
Muayenem 100 dolar
Hastayı iyileştiremezsem 500 dolar geri vercem
Doktor meşhur olmuş gelen hasta iyileşiyormuş
Uyanığın biri
Gideyim şuna bi hastalık uydurayım
500 dolarını alayım demiş
Gitmiş
Doktor neyin var deyince
Ağzımın hiçtadı yok doktor demiş
Doktor
Hemşire hanım 8 numarakı kutuyu getirin diye seslenmiş
Kutuyu adama uzatmış tadın demiş
Adam tatmış
Eeeeeeeeee demiş bu booooooookkkkkkkk
Doktor
Bak ağzınıntadı nasıl yerine geldi demiş
Adam kızmış bidaha girmiş
Doktor neyin var deyince
Doktor hafızam kayboldu demiş
Doktor
Hemşire hanım 8 numaralı kutuyu getirin deyince
Adam hemen atlamış
İstememmmmm onda bok var demiş
Doktor bak oda nasıl yerine geldi
Aadam fena kızmış
Bidaha gitmiş
Doktor neyin var deyine
İktidarsızım doktoe demiş
Doktor hemşire hanım 8 numaralı kutuyu getirin deyince adam

GhencThurk
10-03-2007, 02:51 PM
Seni
Deeeeeeeee
Kutunudaaaaa hemşirenide
..... deyince
Doktor bak oda nasıl yerine geldi demiş

GhencThurk
10-03-2007, 02:53 PM
Neden kaçmış
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp basmış gaza.

Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara.

Polis arabasından inmiş. Bezgin, kızgın ve de küskün bir sesle:

- “Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!”

Kısa bir ara ve Sürücü:

- “Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce, kaçtığı polis, onu bana geri getiriyor sandım…”

GhencThurk
10-03-2007, 02:54 PM
Diplomalı kız
Kız, babasına diplomasını gösteriyordu.

- Baba, nasıl diplomam? Kimya, fizik, matematik, edebiyat, felsefe, müzik, resim hepsi pekiyi? En iyi notlar benim? Babasının cevabı hazırdı.

- Oh oh? çok memnun kaldım kızım. İnşallah yemek pişirmesini, dikiş dikmesini, çocuk bakmasını, çamaşır yıkamasını iyi bilen bir kocaya düşersin de mutlu olursun?

GhencThurk
10-03-2007, 02:54 PM
Cimrinin böylesi
Cimri bir adam hizmetçilik yapması için biriyle pazarlık yapıyordu. Ona:

- “Kaça çalışıyorsun, ücretin ne kadar?” dedi. O da:

- “Karın tokluğu” diye cevap verdi. Cimri adam:

- “Benim için biraz indirim yapsana” dedi. Adam:

- “O halde pazartesi ve perşembe günleri oruç tutacağım. ” dedi.

GhencThurk
10-03-2007, 02:54 PM
Bir dediğini iki etmem
Bir mahallede yeni komşularıyla çay sohbeti yapan kadına komşuları
- ‘’Senin aile yaşantına hayranız, eşin ve çocuklarınla çok mutlu bir yaşantın var. Kocanın BİR dediğini İKİ etmiyorsun. Bu mutluluğunun sırrını bizede anlat ‘’ derler.

- ‘’Kısaca anlatayım'’ der kadın ve anlatmaya başlar:

- ‘’Düğünümüz bittikten sonra kocam kendi atında , bende kendi atıma bindik evimize doğru gidiyoruz. Benim bindiğim atın ayağı takıldı ve sendeledi. Kocam arkasına döndü ve benim atıma ‘BİR’ dedi. Biraz daha ilerledik ve benim atımın ayağı tekrar takılıp tökezlediği zaman eşim tekrar arkasına dönüp atıma ‘İKİ’ dedi. Az sonra atım takrar aynı şekilde tökezleyince eşim arkasını döndü ve at’a ‘üç’ dedi ve belinden tabancasını çıkartıp atımı anlından vurdu.At oracıkta kanlar içinde yere yığılıp öldü. Ben şok olmuştum ve ata çok üzüldüm. Eşime bir hışımla çıkıştım ‘’ Yazık değil mi atı neden vurdun!!?'’ diye sordum. Eşim arkasını döndü ve bana ‘ BİR ‘ dedi.
Ve o günden sonra kocamın bir dediğini iki etmedim

GhencThurk
10-03-2007, 02:54 PM
Kadınlar akıllıdır
Kadının birinin bir gün golf oynarken topu ormana kaçmış. Topunu aramaya koyulmuş ve bu sırada tuzağa yakalanmış bir kurbağa görmüş. Kurbağa ona, “Beni bu tuzaktan kurtarırsan, senin 3 dileğini yerine getireceğim” demiş. Kadın onu kurtarmış, kurbağa da “Teşekkür ederim, ama sana dileklerinle ilgili bir koşulu söylemeyi unuttum. Ne dilersen dile, kocan 10 kat iyisine veya fazlasına sahip olacak!” demiş. Kadın “Tamam” diyerek kurbağaya dileklerini söylemeye başlamış.

İlk dilek olarak Dünya’daki en güzel kadını olmak istemiş. Kurbağa onu uyarmış. “Bu dilek, senin kocanı da Dünya’nın en yakışıklı adamı yapacak ve kadınlar onun başına üşüşecek” demiş. Kadın ise; “Bu önemli değil, çünkü ben nasıl olsa Dünya’nın en güzel kadını olacağım ve sonuçta da onun gözü benden başkasını görmeyecek” demiş. Böylece Dünya’daki en güzel kadın olmuş.

İkinci dilek olarak, Dünya’daki en zengin kadın olmak istemiş. Kurbağa kadını yine uyarmış: “Bu kocanı da Dünya’daki en zengin adam yapacak, senden de 10 kat zengin olacak” demiş. Kadın; “Bu da önemli değil, çünkü benim olan onun, onun olan da benimdir” demiş ve böylece Dünya’daki zengin kadın oluvermiş.

Kurbağa, üçüncü dileğini sorduğunda ise kadın; “Hafif bir kalp krizi geçirmek istiyorum” demiş…

GhencThurk
10-03-2007, 02:55 PM
TAYYEAP
Tayyip'le Bush ilk bulusmalarinda birbirlerine hava atarlar. Bush, Tayyip'e "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der. Tayyip altta kalmaz ve karsilik olarak "Bizde öyle bir teknoloji var ki, partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede kosmayi ögretiyoruz" der. Türkiye'ye döndügünde Tayyip'i bir düsünce alir. Danismanlarini çagirtir ve attigi palavrayi anlatir. "Haftaya Bush geliyor. Yalanimiz ortaya çikacak, acaba ne yapsak?" diye sorar. Danismanlarindan biri hemen yanitlar: "Onlara ölüyü nasil dirilttigini sordunuz mu?" "Hayir sormadik" "O halde hiç korkmayin basbakanim, alin Bush'u Anitkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltmezse o rezil olur. Yok eger diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede kosarsiniz......!!!"

GhencThurk
10-03-2007, 02:55 PM
BU BİRRRRRR
Çocuk dedesine sormuş:
- Dede, Ninem ile kaç yıldır evlisin?
- 40 yıldır evlat.
- Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir?
- Otur evlat anlatayım... Nikahımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç,beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. 'Bu bir' dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi, ben yine 'Bu iki' dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince 'Bu üç' dedim ve çektim pistovu, atı orada vurdum. Ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
- Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok mu? Bu esyaları nasıl götüreceğiz? Ben de döndüm ninene: "Bu biiirrr" dedim. O gündür bu gündür, gül gibi geçinip gidiyoruz....

GhencThurk
10-03-2007, 02:55 PM
EN ÖZEL GÜN
Sabah kahvaltıda kadın " Eminim sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile" dedi. "Tabii hatırlıyorum " dedi adam. Çıktı, gitti. Öğleye doğru kapı çalındı... Çiçekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı.. Az sonra kapı tekrar çalındı. Bu defa köşedeki pastanenin çırağıydı gelen... Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti... Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı... Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı... " Önce çiçekler, sonra çikolata, en son da elbise... Bu, hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:56 PM
İNSAFLI
Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bagış toplama görevindeki kişi avukatı bagışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu: "
-Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bu güne kadar hiç bir hayır işine bir kurus bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?" Avukat bir süre düşündü, sonra: "
-Önce, arastımalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi?" Görevli utandı: "
-Sey, hayır." "
-Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum oldugunu?" Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti: "
-Ya da kızkardeşimin kocasının bir trafik kazasinda öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?" Görevli yerin dibine geçmisti, sadece, "
-Hayır, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi. Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti: "
-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"

GhencThurk
10-03-2007, 02:56 PM
KİMLER
Bir gün Hitler 3 esir yakalamış. Bir hain Alman, bir Fransız ve bir Yahudi. Bunlara "Size birer soru soracağım. Eğer bilirseniz hayatınız bağışlayacağım demiş." Bunlar da "Tamam" demiş. Hitler hain olan Alman'a: "Titanic kaç yılında battı?" demiş. Alman: "1912" Hitler: "Tamam geç..." Hitler Fransıza: "Kaç kişi öldü?" demiş. Fransız 1050 kişi demiş. Hitler: "Tamam geç..." demiş. Hitler Yahudiye şunu demiş: "Say ulan kurtulanların isimlerini..."

GhencThurk
10-03-2007, 02:56 PM
BEN Mİ GİDECEM
Terfi edeceğini öğrenen Fransız albay, sevinçle eve gelir ve durumu karısına şaka yollu bildirir :
- Sevgilim, aybaşından itibaren bir albayla değil bir generalle yatağa gireceksin! Karısı biraz duraksayarak cevap verir :
- Peki öyle olsun... Ama merak ettim, acaba o mu buraya gelecek yoksa ben mi onun evine gideceğim?

GhencThurk
10-03-2007, 02:57 PM
UNUTMUŞ
65 yaşlarındaki bir bayan doğum yaptı. Hastaneden eve döndüğü gün ei dost ziyaretine gelmişti.Gelenler biraz sohbetten, hal hatır sorduktan sonra bebeği görmek istediler. Anne "şimdi olmaz, belki birazdan!" dedi. Sohbet sürdü ve yarım saat kadar sonra misafirler tekrar bebeği görmek istediler. Anne, yine "şimdi olmaz, belki biraz sonra'" diye yanıt verdi. Sohbet 10 dakika kadar daha sürdükten sonra misafirlerden biri bu kez sabırsızlıkla "bebeği şimdi görebilir miyiz?" diye sordu. Anne, "şimdi olmaz, bebek ağlayınca" diye cevap verince misafirler meraklı ve şaşkın, "neden ağlayınca?" diye sordular. Yaşlı anne, en doğal haliyle "çünki bebeği nereye koyduğumu unuttum!" diye mırıldandı!

GhencThurk
10-03-2007, 02:57 PM
Beş Para
TIR şoförü orta yaşlı bir adam, kamyoncuların
durup yemek yedikleri benzin istasyonunda kahvaltısını
ederken içeriye, deri ceketli, dev gibi üç tane
motorsiklet sürücüsü serseri girmiş...
Birincisi adamcağızın tabağındaki çorbada sigarasını
söndürüp barın önündeki sandalyeye oturmuş...
İkincisi adamın içtiği suyun içerisine tükürüp bardaki
yerini almış..Üçüncüsü de adamın tabağını ters çevirip
arkadaşlarının yanına geçip oturmuş
Adamcağız en ufak bir itirazda bulunmadan, barı sessizce
terk etmiş. Kısa bir süre sonra serserilerden biri
garson kıza dönüp;
-"Ne biçim herif bu? Erkekliği beş para etmezmiş!.."
demiş.
-"Evet!" demiş kız,
-"Şoförlüğü de beş para etmezmiş... Biraz evvel
benzinlikten çıkarken dev gibi tırı ile üç Harley
Davidson'un üzerinden geçti!.."

GhencThurk
10-03-2007, 02:58 PM
Tarikat
Temel mahalledeki tarikata girmek ister. Tarikat evinin yolunu tutar. Bizim Temel'i şeyhin karşısına çıkarırlar. Şeyh Temel'e "tarikata girmek istiyorsan bir hafta hiçbir kadınla birlikte olmayacaksın" der. Bir hafta sonra Temel tekrar şeyhin karşısına çıkar. Şeyh sorar; -Nasıl Temel? Bir hafta dayanabildin mi? Temel cevaplar; -İlk gün çok rahattım, ikinci gün biraz zorlandım, üçüncü gün kendimi çok zor tuttum. Ama dördüncü gün bizim hanımla Migros'a gittik. Hanım üst raftan deterjan alırken bacakları gözüktü. Ondan sonra da dengesini kaybetti ve kucağıma düştü. Bende dayanamadım, hallettim. Şeyh; -Aaa Temel o zaman seni tarikata alamayız Temel; -Siktir et tarikatı, bizi artık Migros a almıyorlar...

GhencThurk
10-03-2007, 02:58 PM
Görev Tanımı
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş.
Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot
adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça
sıkı testleri geçen Temel; 3 aylık ikinci bir
eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş.
Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla
birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış.
Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi;
kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları
açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını
okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile
bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak;
her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak;
füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik
değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını
ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam
ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev
kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"

GhencThurk
10-03-2007, 02:58 PM
Açık Kalmış
Üniversiteden arkadaşlar çıkışta bir masada oturmuş
muhabbet ediyorlarmış. Bir tanesi ayakta bir kız
arkadaşına heyecanlı heyecanlı bir olay anlatıyormuş.
En damar yerinde, kız kibarca: - Özür dilerim sözünü
kestim, ama bi şey diycem. Şey, fermuarın açık
çocuk donmuşkalmış tabi. Surat kıpkırmızı. Yanındaki
arkadaşına dönerek: - Lan insan bi söyler,
fermuarın açık olduğunu bir kızdan mı duyacaktık?
Çocuk kendini kurtarmak için: -Abi ne biliyim ya,
ben sen konuşurken orana mı bakıyorum sanki?

GhencThurk
10-03-2007, 02:58 PM
Eşek
Gariban bir köylü şehre inmiş.

Büyük bir mağazada iki kişinin karşılıklı oturup
konuştuklarını görmüş.
İçerde bir masa ve üç dört koltuktan başka bir sey
görünmüyormuş.
Merak etmiş ve içeri girmiş:
- "Selamünaleyküm ağalar."
- "Aleykümselam hemşerim ne istiyorsun?"
- "Merak ettim acaba burada ne satıyorsunuz?"
Köylü ile dalga geçmek isteyen emlak komisyoncusu
sırıtarak cevap vermiş:
- "Eşek satıyoruz."
Köylü de taşı gediğine yerleştirmiş:
-"Sadece ikiniz misiniz, yoksa daha var mı?"

GhencThurk
10-03-2007, 02:59 PM
Merak
Ayşe sohbet için kocasını işten telefonla aramış,

"Kusura bakma sevgilim.." demiş kocası, "Bugün o kadar
yoğunum ki.. Yetiştirmem gereken işler var.. Daha
sonra konuşsak.."

"Tamam bir tanem bir iyi bir de kötü haberim vardı da.."
"İnan hiç vaktim yok.. O zaman sadece iyi haberi
söyle.."
"Merak ediyorduk ya.. Arabanın hava yastıkları
çalışıyormuş.."


yorumlarını bekliyorumhttp://www.frmtr.com/images/smilies/biggrin.gif

GhencThurk
10-03-2007, 02:59 PM
:: HIZLI İMAM ::..
Çok hızlı teravih kıldırmayı bir marifet sayan hoca efendi arkadaki cemaat kan ter içinde bırakıp namaza devam ederken, camiden içeri geç kalmış biri girer. O sırada yanında bulunan kan ter içindeki adama: "Çok kıldınız mı? Yetişebilir miyim?" diye sorar. Kan ter içindeki adam yeni geleni şöyle bir süzer."Biz içindeyken yetişemiyoruz amca, sen dışarıdan nasıl yetişeceksin.?"

GhencThurk
10-03-2007, 02:59 PM
:: ANDREA DORİA ::..
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea Doria'ya haber vermiş:
-Osmanlı yaklaşıyoor.
Andrea Doria sormuş:
-Kaç gemi var?
Gözcü:
-10-20 kadar.
Komutan hemen emir erini çağırmış:
Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir.
Emir eri şaşırmış:
-Niçin komutanım?
Andrea Doria:
-Savasırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye...Bu arada gözcüden yine ses gelmiş:
Efendim 50 kadar oldular.
Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş:
-Gömleği boşver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir...

GhencThurk
10-03-2007, 03:00 PM
..:: KARMAKARIŞIK ::..
ğretmen Ali'ye sordu,
- Oğlum dünyanın şekli nasıldır? Daire mi? Elips mi?
- Valla o kadarını bilmiyorum ama babam dünyanın karmakarışık olduğunu söylemişti hocam...

GhencThurk
10-03-2007, 03:00 PM
:: SELAM ::..
Temel ile Dursun Almanya'da okumaya gitmişler. Okulun son haftası Temel Türkiye'ye dönmeye karar vermiş. Dursun'a:
- Dursun, sen benim karneyi al bizim eve telefon et, babamın anlamaması için de bir zayıf varsa bir Muhammed'in, iki zayıf varsa iki Muhammed'in selamı var de.
Temel Türkiye'ye döndükten sonra Dursun karneyi alır ve Temel'e telefon açar.
Dursun:
- Temel, Ümmeti Muhammed'in sana selamı var...

GhencThurk
10-03-2007, 03:00 PM
:: ESİR ::..
Naziler üç kişi; İngiliz, Fransız ve Laz'ı esir almışlar ve sonuçta ölüm cezasına çarptırmışlar. Ve askerler soruyor:
- Beyler Giyotinle mi ölmek istersiniz? Asılarak mı? Kurşuna dizilerek mi?
İlk önce Fransız yanıt verdi:
- Benim atalarım hep giyotinle öldüler ben de giyotinle. Onu almışlar kafasını yerleştirmişler giyotine. Giyotini üstten bırakıyorlar.Tam kafasına 2 santim kalınca giyotin duruyor. Maalesef giyotin bozuk Almanlar sinirleniyor. Çünkü bu durumda Fransız kurtuldu.
İngiliz:
- Arkadaşlar, asılarak ölmek çok kötü benide giyotinle öldürün. İngiliz uyanıklık yapıyor. Almanlar giyotini tamir ediyorlar. Ama olay aynı sekilde cereyan ediyor. Sonuçta İngilizde kurtuluyor. Sıra bizim laza geliyor. Bizim Temel de uyanık:
- Arkadaşlar asılarak ölmek gerçekten çok kötü. E zaten giyotin de çalışmıyor. En iyisi beni kurşuna dizin.

GhencThurk
10-03-2007, 03:00 PM
..:: ÇEKİRDEKSİZ KARPUZ ::..
Bir genetik kongresinde herkes icatlarını anlatıyormuş;
İngilizler bizler balık ve devenin genlerini birleştirdik, kollestrolsüz et ürettik demişler.
Fransızlar; tavuk ve inek genlerini birleştirdiklerini bu sayede hızlı bir üreme gerçekleştirip et problemini ortadan kaldırdıklarını anlatmışlar.
Temel de; -Biz, karpuz ve hamam böceği genlerini birleştirdik demiş. Bu sayede karpuzu kesince çekirdekler sağa sola kaçıyor ve çekirdeksiz karpuz yiyoruz.

GhencThurk
10-03-2007, 03:01 PM
.:: TELEFON ::..
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk. Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiye`ye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağıya indik ama hiç birşey bulamadık. Öyleyse bizim atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.

GhencThurk
10-03-2007, 03:02 PM
.:: KAZI ::..
Hoca yer altına ahır yapmaya karar vermiş. Toprağı kaza kaza komşunun ahırına girmiş. Bir sürü öküz görünce koşa koşa karısına gitmiş:
- Hanım, hanım! diye bağırmış.
Müjdemi isterim. Eski zamanlardan kalma bir ahır dolusu öküz buldum..

GhencThurk
10-03-2007, 03:03 PM
Bir asansörde yapabileceğiniz şeyler..

Birisi asansöre girip çıkarken araba sesi çıkarın.
Burnunuzu kağıt mendile sümkürdükten sonra mendili sağınız solunuzdakilere gösterin.
‘ Şimdi okullu olduk’ şarkısını ıslıkla soyleyin.
Traş olun.
Çantanızı veya cüzdanınızı açıp ‘Burada yeterince oksijen var mı?’ diye söylenin.
Köşede arkanız dönük öylece durun ve asansör durduğunda da inmeyin.
Birisinin üzerine eğilerek ‘Kimlik kontrolu’ deyin.
Tai Chi egzersizleri yapın.
Kendi katınıza geldiğinizde kapı neden açılmıyor diye sinirlenip bağırın. Otomatik olarak açıldığında utanmış gibi yapın.
Yeni binenlerin suratına pişmiş kelle gibi sırıtarak ‘Çoraplarımı yeni değiştirdim’ deyin.
Binenlere vaaz verin.
Belirli aralıklarla miyavlayın.
‘Akasyalar açarken’ şarkısını mütemadiyen sözleri değiştirmeksizin söyleyin.
Biri asansörden inerken alkışlayın.
Binenlerle dilinizi burnunuza değdirebileceğinize dair iddiaya girin.
Geğirin ve sonrasında ‘Mmmm, çok lezzetliydi.’ deyin.
Midenizi tutun ve ‘Ögg, beni asansör tutar da’ deyin.
Binen her kişiye inmek istediğiniz katı söyleyin.
Yüzünüze maske takıp binin ve insanlarla o şekilde konuşun.
Asansör her katta duruşunda ‘Ding!’ sesi çıkarın.
Düğmelerin bulunduğu panelin önünde durun.
Yanınızda sandalyenizi de getirin.
Ağız armonikası çalın.
Steteskopla asansörün duvarlarını dinleyin.
Haydi hep birlikte şarkı söyleyelim deyin.
Sandviçinizden bir ısırık aldıktan sonra yanınızdakine ‘Biroz da sen almoz musun, mmm’ deyin.
Yanınıza akciğer rontgen filminizi alın ve kısa aralıklarla öksürüp durun.
Veya rontgen gözlukleri takarak etrafınızdakileri şüpheli gözlerle inceleyin.
Başpartmağınıza bakarak ‘Hımm, her geçen gün büyüyor’ deyin.
Yere tebeşirle bir kare çizin ve diğerlerine burasının size özel olduğunu söyleyin.
Bir battaniye alıp sıkıca sarılın.
Birisi bir düğmeye bastığında patlama sesi çıkarın.
Asansör tümüyle sessizken yanınızdakine döüp ‘Çalan sizin cep telefonunuz muydu?’ diye sorun
Diğerlerine bir yaranızı gösrerip, enfeksiyon olup olmadığı konusunda görüşlerini sorun.
Bu ne işe yarıyor acaba diyerek, alarm düğmesine basın.
Şeytani bir ses tonuyla ‘Bugün kendime daha uygun bir vücut bulmalıyım’ deyin.
Elinizdeki kutuyu kapının ortasına koyun.
Çevrenize bakınıp ‘Acaba kim osurdu?’ deyin.
Asansöre binen herkesin elini sıkıca sıkarak ‘Hoşgeldiniz’ deyin.
İnerlerken de sarılıp öperek ‘Güle güle’ deyin.
Binen her yolcuya onlar için istedikleri dügmeye basabileceginizi söyleyin.
Gölge boksu yapın.
Ağzınızdaki sakızı alıp elinizle uzatıp durun.
Yolculardan birisine gözünüzü dikip bir süre baktıktan sonra ‘ Sen, sen de onlardan birisin’ diye bağırarak asansörün uzak noktasına kaçın.
Cımbızınızı çıkarıp aynaya bakarak kaşlarınızı alın.
Gene aynaya bakarak sivilcelerinizi sıkın.
Asansör her kattan ayrılışında ‘Yuppi! Atta gidiyoruz’ diye bagırın.
Asansör kapısı önünde durun ve kapı kapandığında ‘Eyvah, organım kapıya sıkıştı diye bağırın’
Asansördekilere asansörde sıkışıp kalan veya asansörün aşağıya düşmesi sonucu ölen tanıdıklarınıza dair hikayeler anlatın.
Ağda yapın

GhencThurk
10-03-2007, 03:03 PM
Hazır cevaplar

Öğrenci;
-Hocam,diye sormuş.İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne dersiniz? Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş.
-O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir.


Yahya Kemal'a "Ankara'nın en çok hangi tarafını seviyorsunuz" diye sorduklarında şu cevabı vermiş:

-İstanbul'a dönüşünü.


Lokman Hekim'e:
-Hastalarımıza ne yedirelim?diye sorduklarında,şu cevabı vermiş:
-Acı söz yedirmeyin de,ne yedirirseniz olur.


Sokrat ölüme mahkum edildiğinde esi:
-Haksiz yere öldürülüyorsun diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
-Ne yani, bir de hakli yere mi öldürülseydim?.


Bir filozofa sormuşlar:
-Sansa inanır misiniz?
-Evet, yoksa sevmediğim insanların basarisini neyle açıklardım.

Bir toplantıda bir genç M.Akif'i küçük düşürmek için:
-Affedersiniz, siz veteriner misiniz?
M.Akif hiç istifini bozmadan cevaplamış:
-Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?


Dünya nimetlerine önem vermeyen yasayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karsılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek olanaksızdır. Mağrur zengin, filozofa:
-Ben bir serserinin önünde kenara çekilmem.
Bunun üzerine Diyojen kenara çekilerek,gayet sakin su karşılığı verir:
-Ben çekilirim.


Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile'ye hasımlarından biri:
-Efendim,kulaklarınız bir insan için büyük değil mi?
Galile cevaplamış:
-Doğru,benim kulaklarım bir insan için büyük ama,seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?


Bir Fransız yazar,Mehmet Akif'e:
-Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu?diye sorduğunda Akif:
-Daha önceleri öyleydi,karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve bir türlü içeri sokamıyoruz.


Komedyen Eddie Cortar'a,
-Hastalanınca ne yapmak gerekir?diye sorulduğunda:
-Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek.Verdiği ilacıda alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek..

GhencThurk
10-03-2007, 03:05 PM
Deliler Fıkrası;
birgün deliler bir delikten sürekli bakıyolarmış doktor merak etmiş ve dur bide ben bakiyim demiş tam bakacmış deliler demiş sıraya gir neyse sıra ona gelmiş bakmış bakmış bişey görememiş e demiş burda bişey yok deliler demişki biz yıllardır bakıyoz bişey göremedik senmi görecen

GhencThurk
10-03-2007, 03:06 PM
Deliler Fıkrası
birgün deliler hastenesindeki delilerden biri demişki arkadaşlar ben bir plan yaptım hepiniz beni dinleyin şimdi bu hastanede 99 tane kapı var bişey bulup bu kapıları kırıp özgür olacaz demiş ve deliler bir ağac gibi bişey bulmuşlar ve 98 tane kapıyı kırmışlar son kapının açık olduğunu gören deliler arkadaşlar plan bozuldu geri dönelim.

GhencThurk
10-03-2007, 03:06 PM
Deli Fıkrası
İki deli oturuyormuş, birisi aniden ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış.

Oturan deli sormuş:

-Nereye?

-Seni aramaya...

-İyi...Çabuk gel, ben seni burada bekliyorum..!

GhencThurk
10-03-2007, 03:06 PM
*********iz Doktor Fıkrası
AKIL HASTANESİNDE KOĞUŞLARI GEZEN BAŞHEKİM,BİR DELİNİN OTURMUŞ,BİRŞEYLER YAZDIĞINI GÖRDÜ:
-%%KOLAY GELSİN NE YAZIYORSUN?%%
-%%MEKTUP YAZIYORUM EFENDİM.%%
-%%YAAA..KİME YAZIYORSUN?%%
-%%KENDİME..%%
-%%PEKİ NE YAZILI MEKTUPTA?%%
-%%İLAHİ DOKTOR BEY,DELİ MİSİNİZ SİZ..MEKTUBU DAHA ALMADIM Kİ İÇİNDE NE YAZDIGINI BİLEYİM

GhencThurk
10-03-2007, 03:06 PM
Prova Fıkrası
Iki deli akil hastanesinden kaçmis. Tüm aramalara karsi kimse bu delileri bulamamis. Doktorlar ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis. Doktorlar hayretle :
- Niye geldiniz, demis. Deliler :
- Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik, demisler.

GhencThurk
10-03-2007, 03:07 PM
=)AIDS mi Kanser mi

Temel akciger kanseri olmus Doktorlar iki aydan daha fazla yasaman mucize olur demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.Olecegini anlayan Temel , butun esiyle dostuyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmerini istiyomus haklarini. Tabii bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp,kucaklasmaktan kaciniyorlarmis.Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormuş:
- Yaw Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi demis.
Temel;

- Yaw Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim dedim.

GhencThurk
10-03-2007, 03:09 PM
6=)Pusula


Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı. Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu. - "Sabah beni beşte uyandıraysun !.."Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu. - "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !..

GhencThurk
10-03-2007, 03:09 PM
7=)Viski


Temel yolda giderken bir anlık dalgınlık sonucu karşı yönden gelen bir arabayla çarpışmış.
Hemen arabadan çıkan Temel karşı aracın sürücüsünü kontrol etmiş.
- Geçmiş olsun kardeş birşeyin yoktur umarım.
diyerek karşı tarafın sürücüsünü teselli etmiş.
Bu arada arabasının torpidosundan küçük bir şişe viski alıp diğer sürücüye uzatmış
- İç kardeş rahatlarsın.
demiş.
Karşı aracın sürücüsü teşekkür ederek bir iki yudum almış sonra Temel'e.
- Sen içmiyormusun kardeş.
demiş Temel de
- Ben polisler gelip rapor tuttuktan sonra içeceğim.
demiş.

GhencThurk
10-03-2007, 03:09 PM
9=)Mesut

Temel'e sormuşlar
- "Dünyanın en mesut insanı kimdür?"
Temel:
- "Adem babamuzdur. Onun kaynanasu yoktur da!"

GhencThurk
10-03-2007, 03:09 PM
10=)benzin

emel arabasıyla giderken benzini bitmiş.bari benzinciye kadar idare etsin diye depoya işemeye başlamış.yoldan geçerken temeli bu halde gören biri merak içinde sormuş:
- senin bu yaptığın normal mi?
temel cevap vermiş:
- hayır kurşunsuz..

GhencThurk
10-03-2007, 03:10 PM
12=)İdrar Tahlili


temel bir gün hastaneye gitmiş. bir bakmış ki köşede bir adamcağız hüngür hüngür ağlıyor.
Temel sormuş:
- Ula uşağum niye ağlayısun?
Adam elindeki dört parmağı göstererek
- Kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler
demiş.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış adam sormuş
- Peki sen niye ağlıyorsun?
Temel de
- Ula uşağum ben de buraya idrar tahlili yaptırmaya geldum
demiş!!!

GhencThurk
10-03-2007, 03:10 PM
13=)Cenaze Namazı


Temel'in annesi ölmüş. Cenaze namazında bir kenarda duruyormuş. Soranlara: -Pen cenaze namazi kilmasini pilmeyrum" diyormuş. Bir müddet sonra kayınvalidesi ölmüş. Namazda Temel'i en ön sırada görenler: -Hani sen çenaze namazi pilmezdun? -Pu çenaze namazu tegil çi, payram namazu.

GhencThurk
10-03-2007, 03:10 PM
14=)Temel'in keli

Dursun Temel'in kelini ne zaman görse onun kel kafasına takılırmış....
Yine birgün Dursun Temel'in kelini okşayarak:
- Tıpkı benim hatunun k*çı gibi...
Bu duruma artık tahamül edemeyen Temel eliyle kel kafasnı elliyerek:
- Doğru söylüyon aynı onun k*çı.

GhencThurk
10-03-2007, 03:10 PM
Sinyal

Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp durmaktadır. Aynı trafik polisinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak eder ve Temel'i durdurup sorar:

"Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz?"

Temel:

"Sol sinyal takıldı da..."

GhencThurk
10-03-2007, 03:10 PM
İşaret

Temel ile Dursun can sıkıntısından bir kayık kiralarlar. Balık avlamaya çıkarlar... Bir zaman kürek çekerek açılırlar, derken hazırlıklar biter, oltaları denize atarlar... Atar atmaz balıklar da oltaya takılmaya başlar. Temel ile Dursun'un keyifleri yerindedir...
Temel Dursun'a:
- Ula Dursun haburiya bi işaret kuyalum yarun burayi bulmamuz kolay olur... Derken sahile dönerler, kayıktan inerken Temel Dursun'a gene sorar:
- Ula Dursun işaret koymayi unutmadun değil mi?
Dursun:
- Ula hiç unutur miyum, işaret tamam...
- Nasi işaret koydun?
Dursun:
- Bağa soracağuna kayuğun ucina bak... Çarpi koydum.
Temel sinirlenir:
- Ula o işareti denize yapacağidun kayuğa değil... Ayni kayuğu başkasi kiralarsa gitti baluklar...

GhencThurk
10-03-2007, 03:11 PM
Almanya Yolunda

Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor eger sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor...

GhencThurk
10-03-2007, 03:12 PM
Laz Banka Müdürü

Laz banka müdürü Rusya'ya geziye gitmiş ve bir lokantadan içeri
girmis. Siparişlerini verdikten sonra birde bakmışki karşısında afet
bir hatun sürekli kendisine bakıyor. Davetkar bakışlarla hatunu masaya
çağırmış, hatun gelip masaya oturmuş. Ancak ikiside birbirlerinin dilinden
anlamıyormuş. Hatun çantasından kalem ve kağıt çıkarmıs ve kağıdın uzerine
sigara resmi çizmiş. Bizim laz müdür hemen sigarasına davranmış, kadına
ikram etmiş. Hatun daha sonra kağıdın üzerine kadeh resmi çizmiş. Bizimki
hemen garsonu çağırmış ve en iyi şaraptan sipariş vermiş. Hatun bu
seferde kağıda ev resmi çizmiş yanına da 100 dolar resmi çizmiş. Bizimki içinden
- "Ula karıya bak, banka müdürü olduğumu anladı konut kredisi istiyoo.."

GhencThurk
10-03-2007, 03:17 PM
Trafik

Trafik polisi Temelin kullandığı arabayı durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül vereceğiz, ne yapmayi düşünüyorsunuz, demiş.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demis.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayin memur bey içince hep boyle sapitiyi
Polis iyice sinirlenmeye baslamis.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalinti arabayla yola
çikmayalim basimiza bi is gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmis ve bagajdan idris
atlamis:
-Noldu usaklar geçtik mi siniri?

GhencThurk
10-03-2007, 03:17 PM
Müebbet

Zamanın en büyük Mafya babası Çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Jüri üyelerinin içinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden önce Temeli bir kenara çekerler ve şöyle derler:
-"Temel ne yap et Babanın idam kararını müebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur" derler!!!
Temel'in içine korku düşmüştür:
-"Acep ne yapsam da bu adamı kurtarsam"
diye düşünür. Dava başlar günlerce devam eder ve nihayet Jüri üyeleri karar vermek üzere odalarına geçerler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra jüri geri gelir ve kararını okur:
-"Müebbet hapis" derler.
Bunu duyan Babanın adamları ne yapacaklarını şaşırırlar doğru Temel'e gidip:
-"Afferim sana Temel şimdi gözümüze girdin" derler.
-"Ehh be Temel iyi güzel de bu işi nasıl başardın?" diye sorarlar. Temel:
-"Sormayın bre uşaklar" der.
-"Millet Beraat Beraat diye tutturdu Müebbete çevirene kadar aklan karayı seçtim" der.

GhencThurk
10-03-2007, 03:18 PM
İtfaiyeci temel

Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen
Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar,kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur..
Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari bagirir: "Yanıkları atma! yanıkları atma!"

GhencThurk
10-03-2007, 03:18 PM
Vergi

Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır: -Bizim Amerika'da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız... Derken Avrupalı söz alır ve: - Bizim Avrupa'da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız... Sıra bizim Temel'e gelir ve başlar anlatmaya: -Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner..

GhencThurk
10-03-2007, 03:18 PM
Röntgende Rütuş

- "Temel çok iyi bir doktordur"
demiş Cemal..
- "Nereden biliyorsun?"
demişler.
- "Geçen yıl çok pahalı bir ameliyat olmam gerekiyordu, param yoktu, rontgende rütuş yaptı."

GhencThurk
10-03-2007, 03:19 PM
Tree

Temel ile Thomas yolda giderlerken bir ağaç görmüşler.
Thomas
- Biz buna İngilizce'de "tree" deriz, demiş.
Temel de yanıt olarak
- Biz ona pişey demeyuz. Yanundan geçer gideruz!

GhencThurk
10-03-2007, 03:19 PM
Temel'in Utancı

Temel İdris'e:
- Ula idris dun ne oldi pileymusun?
- Ne oldi...
- Pizum kari ile tarlada calisirken pirden bir ayi peydahlandu
- Sonra?
- Yakaladi pizum kariyi...
- Eee?
- çikardi donuni...
- Yapma ya?
- Basladi *ikmeye...
- Sonra?
- Tam o sirada pizum kari osurmazmi pi utandum pi utandum...

GhencThurk
10-03-2007, 03:19 PM
Beraat

zamanın mafya babalarından birisi idam cezasıyla yargılanıyormuş. mafya babasının adamları jüri üyelerinden olan temeli sıkıştırır;
- ne yap et,babanın cezasını muebbet hapise çevirt.
temel bu olaydan çok korkar ve mahkeme günü gelir çatar sanıklar dinlenir. jüri karar vemek için bir odaya girer.daha sonra karar açıklanır
- müeebet hapis,
babanın adamları sevinçten havaya uçarlar ve temelin yanına gelerek
- bunu nasıl becerdin.aferin sana aferin derler.
temel babanın adamlarına döner ve şöyle der
- valla uşaklar millet beraat beraat diye tutturdu,müebbet hapise çevirene kadar akla karayı seçtim

GhencThurk
10-03-2007, 03:19 PM
Temel ve Turist

Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar tura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, vallaha dün burada yoktu!!!...

GhencThurk
10-03-2007, 03:20 PM
Savaş açmasın

12. çocuğu askerde olan temelin 13. çocuğuda askere çağırılır...bu duruma sinirlenen temel;
- Padişahınıza söyleyin şeyime güvenerek sağa sola savaş açmasın...

GhencThurk
10-03-2007, 03:20 PM
Hazine

temel bir gün hazine bulur ve hazineyi evine götürmek ister fakat hazine oldukca ağırdır bundan dolayı ertesi gün bir eşşekle almak için hazineyi gömer
ve üstünede "TEMEL BURAYA HAZİNE GÖMMEDİ " diye bir tabela koyar
ertesi gün hazineyi almak için geldiginde ne görsün;
"DURSUN BURDAN HAZİNEYİ ALMADI"

GhencThurk
10-03-2007, 03:20 PM
Fosurmak

Temel'in kotu huylarindan biri de her sabah uyanir uyanmaz, gok gurultusu kadar yuksek sesle gaz cikartmakmis.
Karisi Fadime de bu densizlige pek icerler, "Cozu cikasu heruf, ha pir sabah poyle fosururken, tum pagursaklarun donuna dokulsun da cor cununi" dermis.
Derken, Kurban bayraminin ikinci sabahi, Fadime mutfakta kurban etlerini ayiklarken ve Temel hala uyurken, Temel'i yola getirme niyetiyle, bir gun once kurban olarak kestikleri kocun barsaklarini toparlayip bir guzelce Temel'in donunun icine koymus!
Az sonra Temel uyannca, adeti uzere, keyifle ve gok gumburtusu timsali, gaz atinca bir de bakmis ki tum barsaklari donunun icinde.
saskinlik ve korku ile rengi benzi atmis akli ucup gitmis.
Temel, Bir muddet sonra kendine gelmis kalkip tuvalete gitmis epey zaman sonra, sararmis yuzunden soguk terler damlayarak bitap yorgun bir halde mutfaga gelen Temel;
-"Hacan dedigun oldi be Fadime, fosururken tum pagirsaklarum donuma dokuldu da" dediginde,
Fadime:
-"Oh olsun, ama pagirsaklarun cikarken canun da pek yanmistur be Temel'im" diyerekten gonlunu almaya calisirken;
Temel yanitlamis hemen :
- Yok be Fadime, ha cikarken acumadi da, geri sokarken az kalsun ceberidum.

GhencThurk
10-03-2007, 04:24 PM
UĞURSUZ KADIN
Cafer komadadır. Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın. Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"

GhencThurk
10-03-2007, 04:25 PM
Karıştırsana
İki deli havuzun başına gelirler biri hemen havuza atlar suyu içer azcık içdikten sonra tükürür bunu gören öbür deli ne yaptin lan sen der.

Havuzdaki deli geçen gün iki şeker atmıştım tatlı oldumu diye bakıyordum ama olmamış der.

Dışardaki deli : ulen sen ********* nesin karıştırsana...

GhencThurk
10-03-2007, 04:25 PM
8 kere 7
temel küçükken ödevini yapıyormuş sonra babası yanına gelmiş demişki oğlum bugün okul nasıldı.
temel baba bugün matematikten 0 aldım birde dayak yedim.
temelin babası nasıl oldu diye sordu?
temel öğretmen bana 8 kere 7'yi sordu?
bende 56 dedim.
temelin babası 56 doğru
temel sonra bana 7 kere 8'i sordu?
temelin babası salak o yine 56 eder.
temel baba bende onu dedim

GhencThurk
10-03-2007, 04:25 PM
Pratik Zeka
İlk Okul 2. sınıftayım öğretmen sınıftan bir arkadaşa soru sordu:

_bana on tane yırtıcı hayvan sayabilirmisin?

_tabi öğretmenim. aslan,kaplan,kurt ,ayı...

arkadaş biraz durakladıktan sonra devam etti:

--altı tane de timsah!

tabi bütün sınıf yerde herkes gülüyor. öğretmen gülsün mü ağlasın mı bilemedi kaldı öyle

GhencThurk
10-03-2007, 04:25 PM
Türkiye'de Vergi Sistemi !!
Kemal Derviş, İngiliz ve Amerikan ekonomi bakanları bir sohbete katılırlar. Sohbet en son vergilerden açılır.

İngiliz hemen atılır:
- Biz ülkenin ortasına bir çizgi çekiyoruz; vergileri havaya atıyoruz. Çizginin sağına düşen devletin, soluna düşen milletin oluyor.

Amerikan ise:
- Biz bir çember çiziyoruz; vergileri havaya atıyoruz. İçine düşen devletin, dışında kalan milletin oluyor.

Kemal Derviş te en son konuşan olur ve şöyle der:
- Biz öyle çizgi falan çizmiyoruz. Paraları havaya atıyoruz; yere düşen devletin, havada kalan MİLLETİN...

GhencThurk
10-03-2007, 04:25 PM
Terziyle Kayserili
Kayseri`li Ali`ye babası hayat dersi veriyormuş oğlum senden ne kadar isterlerse istesinler yarısından fazla verme.
Ali birgün terziye takım elbise diktirmiş.
Kayseri`li sormuş borcum nedir?
Terzi cevap vermiş 6 milyon
Kayseri`li mümkün değil 3 milyon demiş.
Terzi kurtarmaz 4 milyon demiş.
Kayseri`li mümkün değil 2 milyondan fazla vermem demiş.
Terzi lanet olsun tamam demiş.
Bu sefer Kayseri`li 1 milyondan fazla vermem demiş.
Terzi sinirlenmiş para falan istemiyorum al elbiseni defol demiş.
Kayseri`li bir takım elbise daha dikmezsen şurdan şuraya gitmem demiş

GhencThurk
10-03-2007, 04:26 PM
Profesör Ve Öğrenci
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.

Profesör kaşlarını çatarak: " Öküzler ve kuşlar ayni masada oturamaz!"
Ögrenci: "O zaman ben ucuyorum..."
Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavinin basarisiz gecmesi icin elinden geleni yapmis.
Yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis.

Profesor ogrenciye: Sana son bir soru soracagim - demis.
Yolda yürürken iki torba buldugunu hayal et, birinde akil var, digerinde ise para var.

Hangi cuvali alirsin?

Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..."
Profesör: "Ben akil olan cuvali secerdim..."
Öğrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu secer...
Profesör çok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine "Öküz" yazmis.

Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.
Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "Sayin profesör, imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demis.

GhencThurk
10-03-2007, 04:26 PM
Suc Üstüne Suc !
Suç Üstüne Suç.....


Trafik polisi Temelin kullandigi arabayi durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül verecegiz, ne yapmayi düsünüyorsunuz, demis.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demis.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayin memur bey içince hep boyle sapitiyi
Polis iyice sinirlenmeye baslamis.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalinti arabayla yola
çikmayalim basimiza bi is gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmis ve bagajdan İdris
atlamis:
-Noldu uşaklar geçtik mi Kapıkule'yi?

GhencThurk
10-03-2007, 04:26 PM
Amerikalı Mühendis...
Kayseri'de yol çalışması yapılıyomuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyolarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları.
Merak etmiş; gitmiş yanlarına.
-Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle? demiş.
Köylü
-Yol yapıyoz diye cevap vermiş.
-"E bu eşek ne" diye devam etmiş mühendis.
Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
Alaycı bir tonla:
- "Eee demiş, eşek bulamıyınca napıyonuz?"
Köylü:
- "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoz

GhencThurk
10-03-2007, 04:27 PM
Teyzesiyim
Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür. Bebeğe bakan doktor: - "Bu çocuk iyi gıda almıyor", der ve kadına dönerek: - "Lütfen soyununuz", diye rica eder. Soyunan kadının göğüslerini iyice kontrol eden doktor: - "Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi" der, "sizin hiç sütünüz yok." Kadın: - "Tabi olmaz doktor bey", der. "Ben çocuğun teyzesiyim..."

GhencThurk
10-03-2007, 04:27 PM
Karne


Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."

GhencThurk
10-03-2007, 04:27 PM
Sıfırdan


Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal'in duracağı yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor, "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - "Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz."

GhencThurk
10-03-2007, 04:27 PM
BABAYI KURTARDİK

adam kadın doğum doktoruymuş.
eve asık suratlı geliyor
karısı : ne oldu temel ne ha bu surat
sorma emine bukün bi hasta geldi.
karısı : ee
bebeği çıkardık ananın karnindan. eldi(öldü). sonra anada eldi. babada fenalık geçirdi oda eldi
2. gün gene asık bi suratla eve gelir.
karısı : ne oldu temel ne ha bu surat iki gündür
sorma emine bukün bi hasta geldi.
karısı : ee
bebeği çıkardık ananın karnindan. eldi(öldü). sonra anada eldi. babada fenalık geçirdi oda eldi.

3. gün sevinç içinde eve gelir.
karisi : ne oldi temel bugün adamlar ölmedimi.
eldi eldi
karısı : :S
bebeği ananın karnından çıkardım eldi. ananın karnını dikerkene eldi
karısı : ee
ama babayi kurtardık emineeeee
karısı : nassssiiiiiii


Bush'un ahiretteki yalan saati nerde?

GhencThurk
10-03-2007, 04:28 PM
Adamın birisi ölmüş ve cennete gitmiş.
Orada saatlerle dolu büyük bir salon görmüş.
Sormuş:
“Bu saatler de ne böyle?”
Orada görevli bir melek cevap vermiş:
“Bunlar yalan saatleri.
Dünyadaki herkesin bir yalan saati vardır burada.
Her yalan söyleyişte ibre hareket eder.”

İlginç demiş adam kendi kendine.
Saatleri de incelemeye başlamış bu arada tabi.
Bakmış ki saatin birinde hiç hareket yok.
“Bu saat kime ait?” diye sormuş.
“O, Hz. Muhammed (sav)’e ait” demiş melek.
Tahmin etmişmiş zaten adam.

Yakınlarda başka bir saat görmüş.
2 kere hareket ettiği belliymiş.
“Bu kimin?” iye sormuş adam tekrar.
Bir Allah dostunun adını söylemiş melek.

İncelemeye devam etmiş adam.
Genelde muhtelif aralıklarla ibreler hareket ediyormuş yalan saatlerinde.

Ne kadar bildiği meşhur varsa hepsinin yalan saatini görmüş.
Ama nedense Amerikan başkanı Bush’unkini görememiş bir türlü.
Bulamamış tüm çabalarına rağmen.
Oradaki meleklerden birine sormuş.
Aldığı cevap şu olmuş:
“Bush’un yalan saati mi?
O kadar hızlı dönüyor ki…
İçerde vantilatör olarak kullanıyoruz onu

GhencThurk
10-03-2007, 04:28 PM
4 arkadaş araba ile gezıtıntıye cıkar ve araba bırden ucurumdan ucar ve hepside içki sigara hufuş yaptıkları için cehenneme giderler seytan sorar Avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz türkiye cehennemine mi biri sorar türkiye cehenneminde ne var ? her gün bir kazan b*k yiyeceksiniz biri de ee eki avrupa cehennemınde ne var her gun bır kaşık b*k yiyeceksiniz demıs biri demiş ben avrupa cehennemıne gidecegim demiş diger 3 de biz türk dogduk türk öldük türk cehennemıne gidecegiz demişler(ı love Türkiye )

neyse bu avrupa cehennemıne giden akıllı bir kaşık b*k daha hazmedemiyomus acaba bızım 3 salak ne yapapıor dıye türkiye cehennemi ne gitmiş bizim kiler güle oynaya gülüyorlarmış tabiii bizim ki şaşırmış allah allah beyler ben daha bir kaşıgını hazmedemıom sız bır kazan yıyosunuz demıs yınede guluonuz demıs işte aralarından bırı demıs walla bir gün kazan olmaz bir gün boq olmaz bir hafta şeytan gelmez senın anlıyacagın bız burda bır boq yemeden oturup duruoz sen boşu boşuna bır kaşık boku yıyıp duruon

GhencThurk
10-03-2007, 04:29 PM
Joe, yatak kariyeri başarılarla dolu bir insandır. Ancak yaşlandıkça bu
meziyeti inanılmaz bir baş ağrısı yüzünden durmuştur. Sağlığı ve aşk
hayatı çekilmez bir hal aldığında tıbbi bir yardıma ihtiyacı olduğunu fark
eder.
Kapı kapı, doktor doktor gezdikten sonra problemini çözebilecek bir
uzman hekim bulur kendine; "Size bir iyi, bir de kötü bir haberim var," der
doktor.
- "Doktor, önce iyi haberi duymak istiyorum."
- "Sizi baş ağrınızdan kurtarabilirim."
- "Peki kötü haber nedir doktor bey?"
- "Çok nadir görülen bir durum. Söylemesi zor ama hadım edilmeniz gerekiyor.
Cinsel organınız, omurganızın alt kısmına baskı yapıyor ve bu baskı
sizde dayanılmaz bir baş ağrısı yaratıyor. Bu baskıdan kurtulmanın tek yolu
erkeklik organınızı almak."
Joe bu haber karşısında şok olur ve morali çok bozulur. Kendi kendine
sorar;
- "Ne yapsam acaba; erkeklik organım alınırsa ben nasıl yaşarım, kimin
için yaşarım, el içine nasıl çıkarım?" Cevap vermek için fazla düşünmez ve
başka bir şansı olmadığı için bıçak altına yatmaya karar verir. Hastaneden
taburcu olduğunda, "Oh be! Dünya varmış. Kurtuldum şu lanet ağrıdan" diye derin bir nefes alır, ancak üstünde önemli bir parçasının eksik olduğunu
hisseder.
Caddede yürürken farklı bir kişi olduğunu sezinler. Yeni bir baslangıç
yapmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verir. Bir erkek giyim
mağazasının önünden geçerken vitrinde duran bir takım elbiseye takılır
gözleri. "İşte tam aradığım takım elbise!" der ve dükkana girer.
Tezgahtara,
- "Yeni bir takım elbise istiyorum," der. Tezgahtar Joe'yu şöyle tepeden
tırnağa bir süzer ve; "Bir bakalım; 44 beden!" der. Joe gülerek,
- "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?" "Bu benim işim". Joe takım elbiseyi dener. Üstüne 'cuk' diye oturur. Joe aynada kendisine hayran hayran bakarken
tezgahtar sorar;
- "Yeni bir gömlek de ister misiniz?" Joe bir kaç saniye düsündükten
sonra "Elbette" der. Tezgahtar Joe'ya şöyle bir bakar;
- "Kol numarası 34 ve 16 numara yarım yaka." Joe şaşırır; "Kesinlikle doğru, nereden anladınız?"
- "Bu benim işim!" Joe gömleği giyer. Evet, gömlek süper olmuştur. Yakasını aynada düzeltirken tezgahtar sorar; "Yeni ayakkabıya ne dersiniz?"
- "Evet, lütfen. Bir de ayakkabılarınıza bakayım." Tezgahtar Joe'nun
ayaklarına bakarak; "Evet... 9-1/2... E." Joe iyiden iyiye afallar;
- "İnanamıyorum, bir bakışta kaç numara ayakkabı giydiğimi nasıl anladınız?
Vallahi bravo!" Tezgahtar; "Efendim, bu benim işim." Joe ayakkabıları
da giyer. Gerçekten de ayakkabılar ayağına tam uyar; şöyle dükkan
içerisinde bir tur atarken tezgahtar;
- "Beyefendi, vallahi jilet gibi oldunuz! Size
bir tane de şapka vereyim ben!" der. Joe aynaya bakarak kendini beğeniyle
izler ve
- "Evet, bir de şapka bakayım kendime!" der tezgahtara. Tezgahtar
Joe'nun kafasına bakarak;
- "Eveeet... 7-5/8." Joe yine şaşkın bir şekilde tezgahtara;
- "Evet, doğru. Nereden bildiniz?" diye sorar. Tezgahtar iyiden iyiye
havaya girmiş bir sekilde;
- "Bu benim işim efendim" der. Şapka da süper oturmuştur kafasına.
- "Vayyy beee, ulan ben neymişim beee. Ulan ben var ya ben..." diye
düşünürken tezgahtar bu sefer "Size bir tane de don verelim efendim."
Der. Joe birkaç saniye düşünür ve
- "Tamam! Hemen bana en fiyakalı donlarınızdan getirin!" der. Tezgahtar geri adım atarak
- "Eveeet.. 36 beden!" der. Joe gülerek;
- "İlk defa yanıldınız. Ben 18 yaşımdan beri 34 beden giyiyorum!" der.
Tezgahtar kafasını sallayarak
- "Hayır, size 34 olmaz. Erkeklik organınızı sıkıştırır ve omurganıza basınç yapar, bu da dayanılması güç bir baş ağrısı çekmenize sebep olur!..

GhencThurk
10-03-2007, 04:29 PM
Kadını biri bir petshopa girmiş bir papağan görmüş ve renkleri çok hpşuna gitmiş satıcıya ben bunu alıyorum demiş.
satıcı olmaz bu papağan afedersiniz ama genelevden geldi demiş ağzı çok bozuktur demiş
kadın osun ben yinede alacam demiş o benim yanımda düzelir demiş
Kadın papağnı almış eve getirmiş papağan evi görünce aha yeni ev yeni mama demiş bakmış kadın küfürlü konuşmuyo sevinmiş
bu arada kadının kızları gelmiş papağan aha yeni yeni ev yeni mama yeni sermaye demiş kadın biraz içerlemiş buduruma
tam bu arada kadını oğlu gelmiş papağan aha yeni ev yeni mama yeni sermayeler yeni müşteriler demiş kadın biraz daha kızmış
bu sırada kadının kocası içeri girmiş bu sırada papağan o yeni ev yeni mama yeni sermayeler yeni müşteri oooooo mehmet abi hoşgeldin!!

GhencThurk
10-03-2007, 04:29 PM
futbol ve deli


Bir gün bir tımarhanede doktorlar delilerin akıllarının yerine gelip gelmediğini öğrenmek için bir test yapacaklar önce delileri boş bir alana götürürler sonrada ortaya büyük bir kaya parçası indirip maç yapın derler bütün deliler kayanın başına toplanır ve başlarlar tekmelemeye tüm delilerin ayağı kan içindedir doktorlardan biri ya bunların hepsi birbirinden deli ve vazgeçmişler tam giderken bir delinin futbol yerine köşede oturduğunu görmüşler ha içlerinden bi akıllı çıktı sonunda ve yanına yanaşmışlar sen niçin oynamıyorsun sorusunu iletmişler DELİ SİNİRLİ Bİ ŞEKİLDE GİDİN BE BAŞIMDAN BÖYLE FUTBOL MU OYNANIR HİÇ KAFA ATMIYORLAR Kİ DEMİŞ

GhencThurk
10-03-2007, 04:29 PM
Papaz her pazar öğlen kasabadaki ahalinin günah çıkartmasını dinler ve de onlara yol gösterirmiş. Rahibi başka bir kasabadan hafta sonu için davet etmişler. Papaz hem gitmek istiyor hem kiliseyi kime bırakacağını bulamıyormuş. Sonunda kilisenin tam karşısındaki sinagoga gidip durumu kasabanın hahamına anlatmış. Haham nasıl olur ben sizin kuralları hiç bilmem ki dese de papaz ben vaaz verdikten sonra sana öğretirim çok kolay bir iki kere beraber günah çıkartanlara nasıl cevap verdiğimi görsen hemen anlarsın demiş. Hahamda Tanrı katında bir din adamına yardım edeceği için boynu bükük kabul etmiş. Pazar günü gelmiş papaz ile haham birlikte odaya girip günah çıkartmaya gelen birinci kadını dinlemişler: *Muhterem peder *Evet yavrum demiş papaz. hahamda dinlemede. *Muhterem peder. ben tam üç kez zina işledim. Ama çok pişmanım. bana bir yol göster de bu günahtan arınayım. *Yavrum Kudüs tarafına dön ve Kutsal bakire Meryem ana ile ilgili bir dua oku çıkarken de kumbaraya 100 dolar at günahından arınmış olursun. Ve kadın papazın dediğini yapmaya gider. Derken bir başka kadın gelir. *Muhterem peder. *Efendim kızım. haham bu sefer de sessiz dinliyor. *Muhterem peder. ben tam üç kez zina işledim. Ama çok pişmanım. bana bir yol göster de bu suçlardan arınayım. *himmmm. Yavrum Kudüs tarafına dön ve Kutsal bakire Meryem ana ile ilgili bir dua oku çıkarken de kumbaraya 100 dolar at günahından arınmış olursun der. Kadın teşekkür edip papaz in dediğini yaparken Papaz da hahama döner ve anladın dimi der ve bir koşu arabaya binip yola çıkar. Bizim haham odada bir başka günahkar beklerken bir kızın geldiğini duyar. *Muhterem peder. Haham öğrendiği gibi *evet yavrum der... *Muhterem peder. ben tam iki kez zina isledim. Ama çok pişmanım, bana bir yol göster de bu suçlardan arınayım. Çok utanıyorum der. Haham düşünür ve cevap verir. *Yavrum üzülme. Şu anda bir kampanyamız var. Sen git bir zina daha yap,sonra gel Kudüs tarafına dön ve Kutsal bakire Meryem ana ile ilgili bir dua oku çıkarken de kumbaraya 100 dolar at günahından arınmış olursun

GhencThurk
10-03-2007, 04:30 PM
Sarışının biri denizaşırı ülkedeki annesine telefon etmek içiin postaneye gitmiş. Gişedeki memur görüşmenin 30 milyon tutacağını söyleyince sarışın itiraz etmiş:
-"İyi de benim o kadar param yok, ama annemle görüşmek için her şeyi yaparım". Memur bir kaşını kaldırmış (tahmin edebileceginiz gibi).
- Her şeyi mi?" diye sormuş.
-"Evet, evet, her şeyi" diye cevaplamış sarışın. Adam yandaki odaya yönelirken "beni takip et" demiş. Sarışın denileni yapmış ve adamı takip etmiş.
-"İçeri gel ve kapıyı kapa" demiş memur. Kadın denileni yapmış.
-"Dizlerinin üzerine çök". Kadın çökmüş.
-"Şimdi fermuarımı aç". Kadın yapmış.
-"Haydi başla, onu dışarı çıkar". Kadın uzanmış ve onu iki eliyle tutmuş.. sonra durmuş. Adam gözlerini kapamış ve fısıldamış:
-"Eee, haydi başlasana". Sarışın yavas yavas ağzını yaklastırmış ve dudaklarını aralayarak konuşmaya başlamış:
-"Anne, anne beni duyuyor musun?"

GhencThurk
10-03-2007, 04:30 PM
Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yalnız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan vermiş;
- ''Zengin bir dul bayan hayatını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı arıyor yalnız aşağıda yazılı şartlarıma uyması gerekir''.
-1. ''BENİ DÖVMEYECEK''.
- 2. ''BENİ BIRAKIP KAÇMAYACAK''.
- 3. ''YATAKTA SÜPER OLACAK''. Aylarca telefon çaldı. Ev mektuplardan geçilmedi ve kapının zili durmadı ama sonuçta kadın hiçbirini beğenmedi ve kendine uygun bulamadı. Bir gün kapı çaldı, kadın kapıyı açtığında yerde paspasın üzerinde yatan kolları ve bacakları olmayan bir adam gördü.
-''Kimsin? Ve burada ne yapıyorsun?''.
- ''Merhaba, artık aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizdeki erkeğim bakın kollarım yok sizi dövemem bacaklarım yok istesem'de kaçamam!''.
- ''Eee.. Yatakta süper olduğunu nerden çıkardın?''.
- ''Kapıyı neyle çaldık sanıyorsun''...

GhencThurk
10-03-2007, 04:30 PM
İlköğretim ikinci sınıfta, Türkçe dersinde öğretmen:
- Bana içinde P harfi bulunan bir kelime söyleyin, der. Arka sıralardan bir ses yükselir:
- Şişe öğretmenim..
- Şişenin neresinde P var oğlum ?
- Tıpasında öğretmenim...