Tam Sürümü Görüntüle : Þiirler
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:54 PM
Yirminci yüzyılın ablak yüzlü pilotu
Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu?
Bir odun parçasına at diye binen çocuk!
Başında çelik külah, sırtında plastik gocuk.
Uzakları yenmiş Fatih edasındasın!
Dipsizliğin dibini bulmak sevdasındasın...
Allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış...
Farkında değilsin ki, Ay Dünya'ya bir karış
Fezada milyarlarca ışık, yol, mesafe;
Seninki, saniyelik zafer, ilmi hurafe
Kavanozda, kendini deryada sanan balık;
Ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kalabalık;
Fezada 'Allah diye bir şey yok' iddiası!!!
Gel gör, kaç füzeye denk, bir mü'minin duası;
Rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler;
Güneş diye kalpteki güneşi söndürdüler.
Bilmediler; kalptedir, kalptedir asıl feza;
Kalptedir, ölümsüzlük kefili kutsi imza.
Sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not;
Bizdedir ve bizdedir Arş'a giden astronot,
Ve mekandan arınmış ve zamandan ilerde,
Fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde.
Bizimkiler ışığa gem vurur da binerler;
Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:54 PM
Semadan bir kar düşer üstüme
Titrek lapa - lapa bir kar
Gün ola devran döne
Bakarsın yarın güneş doğar ...
Fıkara bir hapislik bizimkisi
Hiçte namussuzluk değil
Delikanlı , hayrat bir hapislik
Ne kimseye boyun bükmüşlüğümüz
Ne el pençe durmuşluğumuz olmuş
Hani aç olsak bile
Çırağandan çıkmış gibi
Dişlerimizin arasından kürdan eksik olmaz
Maltalarda en çok bizim namımız
Voltalarda en çok bizim şanımız vardır
Kimseler voltalarımızın önünde bir dirhem duramaz
Korkarlar zulaladığımız ellerimizden
Gözlerimizden
Laçin yüreğimizden korkarlar !...
Hapishanelerde en çok
Gardiyanlar bizi sever
Çünkü onlarla bölüşürüz ekmeğimizi
Alın terimizi
Şiirlerimizi onlarla bölüşürüz
Kavgamızsa asla !...
Koğuşumuzda ille kuru soğanımız
Sarımsağımız, turşumuz
Acı pul biberle, zeytinimiz vardır
Hem yüzümüzde ince tebessüm
Hem yorgun yılların izi
Hem gözlerimizde mahmurluk
Hemde asırlık özlem vardır !...
Fıkara bir hapislik bizimkisi
Hiçte şerefsizlik değil
Aşımızı
Ekmeğimizi bölerek fıkaralaştığımız
İnsanlığa değer kattığım
Yandığımız
Yeri geldi mi ağladığımız
Yürekli
Delikanlı bir hapislik bizimkisi !...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:54 PM
Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı,
Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı?
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:54 PM
Masumun hakkına girme İsrail
Kesmezsen ateşi,doluyor vaktin
Küçüğün yanında büyükte dahil
Yaratan,yardımcın olsun Filistin...
Ah Kudüs,bahtın ne kadar da kara
Senki,cihan serverine şahittin
Cihad edin,dursun kanayan yara
Yaratan,yardımcın olsun Filistin...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:54 PM
Çevrildi üstüne toplar tüfekler,
Ağlar çoluk-çocuk, ağlar bebekler.
Bilmiyorum, uygar dünya ne bekler ?
Kimin ne olduğun bilmek gerekir,
Akan göz yaşını silmek gerekir!
Biri çıksın, İsrail`e “dur” desin!
Ey barışçı Amerika, nerdesin?
Ölen müslümansa , çıkmaz hiç sesin,
Söyleyince sözde durmak gerekir,
Birleşip Şaron`a vurmak gerekir!
Fayda etmez, sessiz durup üzülmek;
Doğru mudur, kurşunlara düzülmek?
Şahin olup İsrail`e süzülmek,
Ok gibi Kudüs`e dalmak gerekir,
Bu günün öcünü almak gerekir!
Kurşunlar sel olup Kudüs`e aksa,
Yıldırımlar düşse, puştları yaksa.
Düşmanın elinde Mescid-il Aksa,
Onu kurtarmaya yürek gerekir,
Pisliği atmaya kürek gerekir!
Eller kelepçeli, yürekler paslı!
Çeçenler yaralı, Afganlar yaslı!
Rusların elinde yiğit Kafkaslı,
Ya Şeyh Şamil, ya da Murat gerekir,
Dönüp tükürmeye surat gerekir!
Bu saltanat böyle gider sanmayın,
ABD`ye, Avrupa`ya kanmayın.
İsrail`in ateşine yanmayın,
Ateşi tutmaya maşa gerekir,
Barbaros Hayrettin Paşa gerekir!
İstemem insana zulüm olmasın,
Garip ana saçlarını yolmasın.
Zamanı gelmeden güller solmasın,
Solmak için önce açmak gerekir,
Zalimin zulmünden kaçmak gerekir!
Tarih boyu Firavun var, Sezar var!
Sormalı kaç tane toplu mezar var?
Dostlar görsün diye “kanlı pazar” var,
Tezgahtan bir şeyler satmak gerekir,
Cesede sarılıp yatmak gerekir!
Güvenilmez İsrail`in sözüne,
Kestirdiler Arafat`ı gözüne;
Bakıp incelersek işin özüne,
Kader bu çileyi çekmek gerekir,
Açların eline ekmek gerekir!
Bu işten tüm Dünya görüyor zarar,
Sonra pişman olmak ne işe yarar?
Orta-Doğu, Osmanlı`yı çok arar;
Geçmişi anacak fertler gerekir,
İyilik bilecek mertler gerekir!
Birleşmiş Milletler anlamaz bizi,
Fatih`in, Yavuz`un silinmez izi!
Nil`i, Akdeniz`i, Karadeniz`i;
Birleştirmek için masa gerekir,
Musa`nın eline asa gerekir!
Bu durumu sorsak bir valimize,
Dışardan görünen ahvalimize,
Sıra gelir ise vay halimize;
Yardım etmek için para gerekir,
Köroğlu`ndan ödünç nara gerekir!
Kul Bahri, kalemi tutmuyor elim,
Yaradan`a şikayete gidelim.
Hiç olmazsa birer dua edelim,
Dua için sağlam eller gerekir,
Kanı yıkamaya seller gerekir!
8 NİSAN 2002 / MALATYA
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:55 PM
Ben Filistin'im ;
Mescid-i Aksa nın güle sevdalandığı yerden,
Bakmayın paletler altında can verdiğime
Badem gözlümle her sabah helalleştiğime…
Habib-i Edib'in kokusu sinemde ,
Kulağımda kişnemeleri küheylanların
Duyuyorum ayak sesini Osmanlının !
Bir farkımız var aslında
Benim umutlarım yok
Düşlerim yok.
Ceylan gözlümü bile sahiplenemem
Yarınım yok.
Kaç anne gördüm feryat figan
Kaç baba gördüm gözyaşları yüreğine akan
Biliyor musunuz ben de insanım sizin gibi
Belki çoğunuzdan daha adam…
Bu toprakta güneş ölüme doğar
İnsan ölümüne yürür
Kanaviçeli kefen işler çeyizine kızlar
Yüreğimizi bir gülüş büyütür…
Gölgelemez başlarımızı hurmalar
Bebek şehitlerin tabutları kadar…
Ben Filistin'im
Sapan taşlı mücahitlerin ülkesi,
Gül ürkek açar,
Ölüm en güzel bestesini yapar
Buralarda insan Uyurken de ağlar …
Aralayın bulutları
Çağırın imbatları
Alacaksa koynumdan kınalımı
Seccademde saklarım gözyaşımı
Ölmek yemek içmek gibi,
Kalana buğulu bir hüzün
Gidene ölüm ne ki.
İnadına doğar ,ölümüne büyür çocuk
Vurulur mütebessim bakışı
Yüreği kurşun nakışlı Yusufçuk..
Ben Filistin'im
Bebek şehitlerden mahya dizerim
Ey sevdiğim, bedenimi senin için süsledim
Ve ufku sen süslediğin için sevdim.
Kanaviçeli kefenim var
Benimde sevmelerim var
Dedim ya bende adamım
Belki çoğunuzdan daha insanım…
Ben Filistin'im
Size kompeti
Bana bombalar yağar…
Evladına sarılmış babalar
Üzüm gözlü bir çocuk
Annesinin ellerinden kayar…
Betonlar altında kaskatı
Bir ananın eli evladını arar…
Buğulu aynalar bu doğuma ağlar
Çeyizlerine kanaviçeli kefen işler kızlar…
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:55 PM
Ben Filistin gülistanında
Binlerce çiçekten biriyim,
Ben Filistin'li bir kızım
Doğduğumdan beri yalnızım..
Hayatta kalmayı
Savaşmak olarak öğrendim Filistin sokaklarında,
Hükümsüz hürriyetleri kefen yaptılar
Belki de bu yüzden
Gülümsemeyi hiç beceremiyorum,
Burası Filistin
Nüfusu meçhul diyar,
Şehirlerin gözbebeği Kudüs
Mimsiz medeni kargaların yemi şimdi..
Burası Filistin
Ben Filistin gülistanında
Binlerce yaprağı üşüyen
Yetim çiçeklerden biriyim..
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:55 PM
Çilenin tohumu toprağa düştü,
Eridi kabuğu çekirdeğinin.
Işıklar yakıldı, kuşlar ötüştü,
******* içinde bir geceleyin.
Uzandı toprağı deldi bu filiz,
Saplandı göğsüne sessiz gecenin.
Uzaktan uzağa bir ses: Geliniz!
Sırrını çözelim bir bilmecenin.
Yemyeşil rengiyle kızıl toprakta,
Büyüdü çiçekle, tohumlar verdi.
Çağlayan pınarda, düşen yaprakta,
Gölgesi görünen bir şaheserdi.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:55 PM
Tohumları aşk toprağına atıldıklarında
Ekim zamanıydı,
Ayrı meyve, ayrı tad, ayrı kokuları olacaktı,
Boy verseler di eğer, iki ayrı cins te,
Meyve vereceklerdi...
Sevmişler di, ısınmışlar dı birbirlerine,
Başlangıcı çok güzeldi aşklarının,
Sevinç fışkırıyordu içlerinden,
Yerlerini de sevmişlerdi,
Dallanacak,
Yaprak donanacak,
Çiçekler açacaklardı ki;
Heyhat, değişti her şey apansız,
Soğudu hava, buz kesti ortalık,
Sökülüyorlardı yerlerinden,
Çok göz yaşı döktüler,
Çok, çok ta yalvardılar,
Olmadı, anlamadılar onları,
Boşunaydı bütün çabaları ikisinin de...
Onlar öyle bir tufana,
Bir fırtınaya yakalandılar ki,
Göz gözü görmez,
Yer yerinden oynar gibi,
Ayrılmışlardı gövdeleri birbirinden,
Kökleri hala kenetliydiler birbirlerine,
Ama olmadı dostlar, olmadı,
Dayanamadılar,
Her biri ayrı bir yöne savruldu, savruldular,
Düştüler yüz üstü ve paramparça...
Yer ila yeksan oldular sonunda,
Bir girdabın içine düşüp ,
Dönüp dönüp durdular uzun zaman,
Yuttu girdap onları,
Oradan bir daha da çıkamadılar...
Bu süreçte bitti,
Ve onlar birbirlerinden uzak,
Bilinmez mekanlarda,
Çürüdüler ayrı ayrı,
Yok oldular...
Bir ulu çınar onları gördü,
Nasihat verdi,
Dedi ki : "tutunun çocuklar, tutunun,
bu filizkıran fırtınası dır, görüyor musunuz beni,
bu fırtına beni de sizin gibi,
yıllar önce savurup buralara düşürdü,
burada boy verdim,
ama yıllardır yapayalnızım...
Ve gelin bakın bir, nice dir halim,
ve hep düşünürüm, o nerede dir, nasıl ve nice dir hali...
siz; yine de tutunun,
el ele, kenetlenerek,
birlikte,
her zorluğa,
dişe diş, göze göz,
ve çoğalarak,
bir orman gibi, gün be gün çoğalarak,
bulabilirsiniz sonunda vuslatı" ...
20.02.2004 Taşkışla/Taksim
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:55 PM
Harflerin gövdesinden kan mı sızar
Ürkütülmüş sözcükler nereye kaçar
Nasıl taşır zaman bunca yalanı
Şiir mi bu yazılan; neden, fakat;
Filler kitap okumaz şiir yazar! ..
Kasım 2002, Londra, İngiltere
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:55 PM
Kadere değil
İsyankarlığım kendime,
İsyankarlığım sensiz hayatı kabullenemeyişime sadece..
Serseri dönüşlerim olmayacak
Bundan sonra diyar yar kente,
Mazinin acılarını büyütmeyeceğim içimde
İçimde susuz kalacak geçmişteki acı hikayem artık,
Bensiz kalan o şehrin
Sessiz sokakları şimdi sana kalsın hep,
Senden bahsetmeyecek şiirlerim bir daha
Gece mehtabında sen olmayacaksın
Sensiz sabahları özlemeyeceğim,
Sensiz gülüşler, sensiz gece yürüyüşler daha da tatlı olacak
Sensiz hayatı inadına daha da güzel yaşıyacağım..
Güney kentin azizliği işte
Sahil kentlerin divane gönlüne
Sığmadı benim bu köylü kalbim,
Olsun be, bu dünya
Herkesi aldı da koynuna
Bir biz mi kaldık dışarıda?
Kadere verdim gidişini
Başımı örse vurmaktan kurtuldum bunun için,
Belki de bu yüzden rahatım o kadar
Yüzümdeki tebessüm kaderime razı olmamdan belki,
Kısmet derlerdi ya hep
İşte böyle bitti bu filmin son sahnesi de,
Bize de seyretmek kaldı geriye olup bitenleri
Sanki bu filmin başında hiç olmamış
Ortasında ne bir şiir yazılmış ve okunmuş
Ne de bir Maraş dondurması yenilmemiş gibi olsun,
Ben bu filmin
Misafir konuğuyum sadece
Kaderime razı olmaklığım bundan
Sessiz sedasız diyar yarı terkim bundan
Bundan hep o kente
Ve on üç yıllık mazime bir mim koymam..
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:56 PM
Sustursana müziği dinlemek istemiyorum
Anlasanıza beni aşık oldum seviyorum
Durdurun lütfen beni, hızımı alamıyorum
Tanrım suçum ne benim, mutlu olamıyorum.
Lanet olsun bu senaryo yine yarıda kaldı
Bu film başlamaz aşk beni benden aldı.
Aşkının ateşi bedenimi büsbütün sardı.
Bu adam acaba kendi kendini mi yaktı.
Aşk benim en büyük en önemli sorunum
Normal değilim şu an çok kötü durumum
Sanki her yerde aranan sabıkalı bir suçluyum
Artık bunu duymalısın ben seninle mutluyum.
Paylaşmayı sevmiyorum aşkın sadece benim
Bütün bunlar ortada sensin benim herşeyim
Yine kötü bir grafik eksi yönde eğilim
Yine bi tarafa kaydım ben kendimde değilim.
Bir hiç için mi serdim yerlere bu gururu
Kolay kazanmadım ki ben bu lanet onuru
Sence çok önemsiz basit bir durum mu?
Yoksa aşk sadece çok kısa bir oyun mu?
Sıkıldım karanlıklardan aydınlık olmayacak mı?
Güneş benim için bir kez bile doğmayacak mı?
Kalbim gerçek aşkı acaba bulamayacak mı?
Kulakların haykırışlarımı artık duymayacak mı?
Yolunu çizdi bu adam bu yoldan gidecek
Bu günahkarı hiç kimse affetmeyecek
Bu aşk bitmeyecek, ebediyen sürecek
Bu filmin sonu bu, bu böyle bitecek.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:56 PM
Bu gece,bir gece gelme rüyalarıma
Uzaksın, tuzaksın sen bana
Bu güzellikte fazla
Gözlerin final sorusu gibi aklımda
Ellerin bölüm dersim
Yüreğimde devamsızlıktan kalmışsın
Oysa ben yeterlilik dersin gibiyim
Birkaç saat gelmişsin boş vermişsin
O birkaç saatte yüreğine esir etmişsin
Final sorusu gibi aklımdasın
Uzaksın, tuzaksın sen bana
Bu güzellikte fazla.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:56 PM
hiçbir dudak değmedi
senin dudaklarından başka
o mahsun duran fincana
hep uzaktan baktı bu gözler
o mor çiçekli fincana
dili olsaydı eğer
neler mi..! anlatacaktı
bir yudum çay içerken
yalnızlığımı sana
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:56 PM
Hafif meşrepli arzularca kuşatılmış
Dağ bayır serpilmiş gerilla yüreğim
Devriyeler kol geziyor
Mıntıkam ateş çemberi
Kurşunlar sürülmüş namluya
Gıyabımda vur emri...
Kuş uçurtmuyorlar düş mahsülü şafaklarda
Yaralı ve kaçak kokusu almış besili itler
Eşgalim yansımış ayışığına
Anılar katlime ferman
Cebimde bulunmuş hıyanete uğramış emanetler...
Firari duyguların esiri olmuşum
Pusular sonbahar hüznü
Baskınlar yıldızlar geçidi
Tütsülenmiş türkülerle yoğrulmuşum
Kan kaybediyorum umarsız
Nabzım kördüğüm
Keskin Nişan sırtımdan vurulmuşum...
Medet budalası umutlar
Serzeniş baş belası
İnandığın sevdalar adına
Başkoyduğun kavgalar aşkına
Gelip sığınmışım kapına
Aç yüreğini
Yum gözlerini
Ele verme beni...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:56 PM
Ey sevgili.
Son tren de uzaklaştı
Sensizliğin istasyonundan
Buğulu camda donuk yüzün
Aklımda sen yine bendeki sen
Gidenleri bir bir hesaplasam.
Bak. Yine avuçlarımda kaldı nefesim.
Simdi tenime esmer kederim
Sesime sığınaksız bakışlarda gülüsün düşer
Gözlerimi ardından doğrulup
Islak raylara yaslasam
Kendini emzirmeyen geceye..
Bir yosma ay düşer
Nerdesin.
Uzatsam ellerimi
Parmaklarımda hasretin vagonları paslanacak
Düşsem uçurumlarımda yalnızlığım
Sussam kadrolu karanlıklar
Gitsem yollar bileklerimden
Bileklerimden akacak
Yansam külüm buzlara savrulup
Kalsam ölüme kim ağlayacak.
Artik ellerim çok soğuk
Anlıyor musun?
Birazdan..
Bu sabahçı kahvesi gözlerimden
Belki bir damar daha yırtılacak
Yüzümde nice şafaklar kırılacak
Aldırma mutlu ol gittiğin yerde
Zaten her giden kendi töreninde
Yırt dönüş biletini umudun bittiğinde.
Kırılası ellerinle
Adini koyamadığın henüz tanışamadığın
Özlemini tüketme.
Boşver..
El ayak çekilince burda
Kendi kurşunuyla vurulur herkes
Uğultun olsun sessizliğimin çığlığı
Hüznüm de isyanım da
Kulağının küpesi..
Bana kalsın topal sevdamın rengi
Bakma!dönüp de ardına.
Belki azdım belki birazdım
Belki yazdım belki ayazdım
Belki de mavisíni saklayan bulutlara
Firari duygular kazdım..
Kıyısızlığımın kentlerinden
Hükümsüz bir şiirdi bendeki
Sana yazdım.
Almanya / 22.11.2006
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:57 PM
Suskunluğunu
avuçlarıma
sığdıramıyorum
kelimeler
kaçak
firariyim
bu gece
usulca
pencereni
açık
bırak
fırtınanın
ardındaki
yağmur
olayım
avuçlarına
dolayım
17.08.2002
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:57 PM
Zalım demeyin Fırat'a
Zalımlar onun kıyısında
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:57 PM
Şu mavi dağların uzaklarında
Bir akar suyun adıdır "Fırat"
Ve sevdiğim çocuğun dudaklarında
Sevdiğim bir türkünün adı...
Türkünün tadına karışır
Söyliyen dudakların tadı.
Ey beyaz çocuk, sarışın çocuk,
Dilinde herşey güzelleşen
Cana yakın çocuk...
Kızım, kardeşim...
Günler, ******* ötesi,
Gelirse beklediğim
Masal gecesi;
Şu fani dünyada her murad olsun
Ve senden doğacak kızımın
Adı "Fırat" olsun!
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:57 PM
Öyle sakin durduğuma aldanma!
Üzme beni daha fazla!
Her şeyin bir sebebi vardır elbette
Susuyorsam kızmadığımı zannetme
Doğru zamanı belediğimi belle
Haksızlığa uğradığımda durma önümde
Aklın varsa kaç kurtul sen de
Bunu cesaret işine benzetme
Tepem atarsa tanımam kimse
Durma önümde öyle
Fırtınamı engelleme
Eseceğim kasırga gibi
Yine kızdırdın beni
Değil bunlar sebepsiz fırtına
Görmüyor musun sabrediyorum sana
Yeter artık beni boğma!
Zannetme seni sevmiyorum
Kendimi de düşünüyorum
Kusura bakma
Hadi eyvallah!...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:57 PM
Yağmurlu bir gece
Karanlık sokaklar
Bir o kadar da hırçın bir rüzgâr arasında
Seni hayal ediyordum
Sımsıcak...
Ağaçların yıkılırcasına rüzgâra karşı durduğu
Dakikaların saatleri kovaladığı bir an
Ve sonunun ne olduğunu bilmediğim bir yoldayım
Sırılsıklam ve ürkek...
Toprak kokusu ve çamurun kendini hissettirdiği
Dar ve karanlık sokaklardan
Yağmura aldırmaksızın yürüyordum.
İki büklüm, korkak...
Şimdi tüm yağmurlar dindi
Rüzgârlar kesildi
Ne güzel...
Ama biliyor musun?
İçimdeki fırtınalar
Hiç dinmeyecek...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:57 PM
Yağmur yağıyor
Düşen her su damlası
İçime hasret olup akıyor
Üşüyorum buralarda sensiz
Bir başıma,çaresiz
Gök gürültüsü,şimşekler
Rüzgarın uğultusu
Korkutmuyor beni
Çünkü asıl fırtına yüreğimde
Ta içimde kopuyor
Fırtına dindiğinde
Toprak suya doyduğunda
Rüzgarlar durduğunda
Yeni doğan güneşle
Açan çiçeklerle geleceksin
Biliyorum
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
İçimde başlayan ateş yağmuru
Doluya çevirdi kara çevirdi
Ömrümü karanlık denize doğru
Suların oyduğu yara çevirdi
Gerçek var ömrümün masallarında
Ne kışında umut ne baharında
Beni kumarhane masalarında
Durmadan atılan zara çevirdi
Bir akşam üstüydü senden uzaktım
Ayrılık üstüne türküler yaktım
Beni en vefalı yar eden bahtım
Seni en vefasız yara çevirdi.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
Kar fırtınasına dönen hayat
Kendine doğan güneş
Ve
Çırpınamıyan bir yürek...
Uzakta,çok uzakta
Bir sevgilinin hayali
Ve
Uçuşan saçlarında boğluan sevdam...
Sevmek mi dedin?
Hani,
Tan yerinde astığım kavram,
Öyle mi?
Sanki gün batarken yeniden doğarım
Geceye salarım imkansızlığımı
Ay doğar,ay batar
Ben yeniden sevdaya gebe kalırım.
Fırtınalara sakladım kendimi
Tıpkı
Bir ağacın gölgesine sığınmış
O gibi...
Güneş ağlar
Kan kusar,ben gibi
Ama heyhat,
Doğacaktır çaresiz.
Silecek gözyaşını,
İçi, buzlarla örülmüş bir kovan
Dışı seni saran...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
Seni senden gayrı yaşamak zulüm !
Deli hasretine alışmak ölüm !
Söyle kim koparır bizi gülüm ?
Neredesin şimdi nerde Firuze ?..
Yaka-yaka gider soğumaz yerem.
Tıbbın kollarında bulunmaz çarem ...
Yürek yarası bu vız gelir verem !
Ciğer nikah kıymış derde Firuze ...
Saat zehir olur yorgunca akar.
Günler asır olur yerinde sayar.
Sensizlik bedeni bayar da bayar.
Akken kara oldun fer de Firuze ...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
Karanlığında gecenin
Açsam penceremi
Fısıldasam rüzgara
Duyabilir misin?
Uzatsam ellerimi
Tutabilir misin?
Diksem yıldızlara gözlerimi
Yıldızım....
Olabilir misin?
Ay gibi geceme
Doğabilir misin?
Kapatsam gözlerimi
Hayalime
Düşebilir misin?
Kdz.Ereğli
06.11.2003
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
sana sarılmayı özledim dostum
içimi sana açmayı,
omuzlarını gözyaşlarımla sulamayı özledim.
bu kadar ayrı kalmamıştık ya birbirimizden
kalplerimizi bağlayan melekler de yoruldu
gel artık...
bak behçemizdeki çiçeklere,
büktüler boyunlarını.
seni onlar da özledi.
benim için olmasa da onlar için gel...
sana yolluyorum dostum güvercinle
papatyalar yoluyorum
seversin sen...
ben de seni severim
sen beni seversin...
ama artık nilay kendini özletmesin...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
Şu sürgün diyarına değdi yârin gözleri,
Onun bakışlarında yakına geldi Fizan.
Lili Marlen çaldıkça Paris radyolarında,
Bir fizara dönüşüp içimi deldi Fizan.
Sanki yıllansın diye konulduğu mahzende,
Hayata yün iplikle bağlanan teldi Fizan.
Gidenin dönmediği o eski şarkılarda
Galiçya’dan Yemen’e akan bir seldi Fizan
Sevda çarşılarında pazarlanan şairin,
Masallardan çaldığı mat bir hayaldi Fizan.
Rakim mağarasında yedi kişilik uyku,
Yetim bir çocuktaki donuk bir haldi Fizan.
Kaf dağının ardına gitti telli duvaklı,
Dilimizden düşmeyen özge bir dildi Fizan.
Sevgilinin kalbinden sürgün olup gidince,
Beni bağrına basan biricik ildi Fizan.
Ölüme yasak konmuş tapınak kapısında,
Can havliyle elime uzanan eldi Fizan.
Yılan kusmuğu içen ölümcül hasta gibi,
Baldıran zehri içip kendine geldi Fizan.
Adana / 2006
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:58 PM
-1-
biz şimdi flört ediyoruz sözüm ona
bir vahşi hayvan sesleniyor içimizden
gözlerini avucumda buluyorum aradığımda
sonra dudakların, küçük, öptükçe güzelleşen
bir mahzun oluşun var kadınca, kadınlarca
bir çağrışın var ellerimi, sevişmeye uzun
ah anlatamam utanırım, yıllarca, yüzyıllarca
ansızın gitsen bile, içimde kalır yokluğun.
-2-
ipek çoraplarında gözlerim biraz daha tutkun
bir şeydir o şeyler, bir şeydir görüyorum
kaçmaya alışkın ayakların öyle yorgun
bak sen tutup önce dizlerinden öpüyorum
sana sen diyeceğim, sizlerden usandım
ellerin ellerin diyeceğim, sıcacık, küçücük
eskiden bir sevgilim vardı, onu hatırladım
her öpüşmemizde biraz daha ölürdük
-3-
lafı mı olur yanında güzelliğin, taptazeliğin
baş döndüren bir çiçektir tenin pembemsi, ak
kollarında, elbet bir şarkıyım söylediğin
elleri kelepçeli mahkum, ayakları prangalı, tutsak
seninle bir çok evlerde, bir çok odalarda
çoğalıp küplerce, karelerce bir çok olmuşuz
biz hep o yerlerde, oralarda oralarda
soyunup tüm korkulardan sevişmeye durmuşuz.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:59 PM
Başkalarıyla yaşamak istedikçe değer kazanıyor senin sevdan
Esneyişlerin kalbimeymiş, boşluğa değil
sıradanlığın bile muhteşemliğinmiş, basitliğin değil..
Tarifi imkansız duygular içerisindeyim
Elde edemeyeceğimi bile bile yaşamaya çalışırken varlığını
Ansızın bir taş oluyorum, değeri anlaşılmayan
Eziliyorum sonra cüzdan sevdası yaşayanların ayaklarının altında..
Susarak haykırıyorum çaresizliğimi,
var gücümle bağırıyorum sessizce..
Ucu olmayan bir kalem oluyorum sonra
Ne hissettiğimi bildiğim halde yazamıyorum bir türlü.
Kurumuş bir ağaç budağından yeniden filizlenmiş bir çiçek gibi,
tutmak istiyorum sevdanı
yaşamak istiyorum yalnızlığını.
Sana açmak istiyorum bütün çiçeklerimi..
Artık seni her hissedişimde
Buluşmak istemiyorum yalnızlığımın sokağında kahrolmuşluğumla
Uçsuz bucaksız bir başlangıcım şimdi
Huzurunda huzursuzlandıkça huzurum
çıldırasıya özlüyorum hoş sohbetini
Aşk musluğundan sızdıkca sevgi damlacıkları
kalbimin okyanusunda boğuluyor yüzme bilmeyen ruhum.
Sabrımı zorlasa da sabırsızlığım
Beklerim türkü gözlüm
Bir umut diyerek fosil sevdamla...
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:59 PM
Fosillerin gözyaşı turbaları emziren
Bir gözün öfkesidir sonsuzluktaki şimşek!
Öyküsü yalnızlığın izbeleri ezdiren
Canlardaki yaradan, rahat olmayan döşek!
Mutluluğu çökerten bir rüya görüntüsü
Elemlerin koyağı gözyaşlarının göğsü
Metânet, sabır, rızâ yaşamanın ölçüsü
İmkânsız son dâveti reddetmek ve gitmemek
Başkaldıran neyine güveniyor, nesi var?
Issızlık kurur muydu, dönse geri yolcular?
Dökülmese damlalar kahrolurdu acılar
Ağlamak, gerekince, olur mu hiç gülmemek?
Yer neyi varsa verir, nispet ederek göğe
Dalların canı çıkar, başını eğe eğe
Arıya bal yaptıran, balı koyan çiçeğe
Bilgiyi yok edemez, anlamamak, bilmemek!..
Düğümler, kördüğümler: canı rehine alan
Doğruları öldüren ihânet, isyan, yalan
Hiçbir şeyi olmazsa edemez kimse talan
Ölümsüzlük düşünen, elinde mi ölmemek?
Almak ise muradın; ver hep, karşılıksız ver!
Karşılık istiyor mu, bak! Verirken yerler, gökler
Emredileni işle, inan ki sana yeter
Sakla ve saklan haydi, mümkünse görünmemek.
08.01.03
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:59 PM
Karışık bir yaşam kesiti,
Eksikleri olan bir halkın,
Her parçasında varolan
Tutsak bir yaşam fotoğrafı.
Yitik Filistinlilerin
İğdiş edilmiş topraklarda
Verilen savaşlar gibi...
Kanayanların, kanatanların fotoğrafı.
Başkasının yüklediği bir acıyı,
Başkasına yükleyen bir halkın.
Gözleri acık bir babanın
Vurulan evladının fotoğrafı.
Her karesinde barbarlığı anlatan,
Her acıda intikamı körükleyen,
Her intikamda can veren,
Ezilmiş bir çoğunluğun resmi.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:59 PM
Resmine baktığım güzel kız, genç kız
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni
Eski bir albümde durursun yalnız
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni
İki harf, bir imza, bir tarih; garip
Besbelli üçü de mutsuz muzdarip
Aklımı zorlama karşımda durup
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni
Bilemem aradan geçti kaç sene
Memleketin nere, kimsin adın ne ?
"Hatırla" diyerek bakma yüzüme
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni.
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:59 PM
Bu gönül kaç derde hep sabreder
Yumruklarımı sıktım
Ama acılarımı sineme çektim daim..
Yorgunum,
Miadı dolmuş bir kentin sevdası
Hala içimde sessizce uyur,
Akdenizin dalgaları her akşam
Yalnızlığımı yüzüme vurur..
Kimse kimseyi bilmez
Ne derlerse desinler
Mevla der ya;
Bu dünyada herkesin kendine yeter derdi var..
Ben en çok güllere vurgunum
En sevdiğim dostuma “gülüm” derim daim
En çok kızdığım kimseye de yine; “bak gülüm” derim
Tek sermayem güldür benim
Ben gül alıp gül satarım,
Gül mevsiminin
Ve gül şehrinin aşığıyım ben,
Solan her gül için
Benim ömründen bir gün daha gider..
Bir dost arıyorum,
Kaç derde düştüm
Yakınımda göremedim kimseyi
Elimden tutan olmadı benim
Üstelik de gittiler teker teker,
En son “Fransız İhtilali” yaşamıştı ruhum!
Yumruklarımı sıktım
Bu derdi iyi bilirim
Anlayacağınız ilk değil bu
Bu gönül bu derde de sabreder yine..
Bir dost arıyorum,
Ama param yok!
Meşhur bir zatın sözüdür, hep derim
Yeri gelmişken tekrar edeyim;
Ben aldanabilirim belki, e malum insanım,
Fakat aldatmam hiçbir kimseyi,
Çünkü ben müslümanım, müslüman..
Bir dost arıyorum
Fransız ihtilalini unutmak istiyorum,
Bu yola tek sermayem olan
Sevgi ile çıkmışım..
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 01:59 PM
Tanrı standart yaratmış tüm yürekleri
Kuralsız, hatalı sevmelere açık
Kollayamazsın asla ne olacağı belli olmaz
Ne bir işaret ne de sevda kuralı
Yarım aklım da esen lodosa inat
Takvimlerde kalır yaşattığı buhranları
Neden engel olamaz insan neden
Neden şerit ihlali yapar frensiz kalbinde
Öksüz kalmış yuvasız kuşlar gibi
Biçare dolanır arar o çok sevdiğini
Hikaye bu ya yalan dolu
Tüm sevmelere nispet yaparcasına
Koyamaz freni bilir ki bu aşk yolu
Ey seni şaşkın laf dinlemez yüreğim
Akıllanmadın mı daha bu kaçıncı acı
Yetmedi mi daha bu kaçıncı bitmeyen şarkı
Ah be deli yüreğim
Çok acıtıyorsun canımı çok
Gittiğin eller de almadın mı dersini
Hala mı frensizsin yakma boşuna kendini
Gücüme gidiyor be hoyrat kalbim
Adını böyle koydum sakın unutmayasın
Şeridin de ölmelisin beni çoktan bitirdin
Ölene kadar frensiz yüreğim kanasın
GooD aNd EvýL
09-16-2007, 02:00 PM
Her kime sorarsam hali, hatırı,
Sohbeti futboldan açıp gidiyor.
Konuşmuyom diye toptan ötürü,
Usulca yanımda kaçıp gidiyor.
Dedem de kapıldı topun şerrine,
Bizim kaptan diyor, hafız birine,
Giydi kramponu mesin yerine,
Namazda secdeye uçup gidiyor.
Fenerli çıkınca dünürcü başı,
Suya düştü bizim dünürlük işi,
Tutuyormuş meğer kız Beşiktaş'ı,
Kocayı kulüpten seçip gidiyor.
Günlerce önceden alındı bilet,
Deplasman maçına gidecek velet,
Karneyi sorarsan tam bir rezalet,
Sınıfını zar zor geçip gidiyor.
Cimbomlu bant takıp beyaz saçına,
Götürdük ninemi kupa maçına,
Futbolun sevdası düştü içine,
Her hafta stada kaçıp gidiyor.
Gel de, serserinin kızma haline,
Bilemiş satırı sokmuş beline,
Su dökemez değme kasap eline,
Irakip takımı biçip gidiyor.
Doğunca nur topu gibi bir uşak,
Koydular adını Benjamin Toşak,
Futbolcu vesselam şu bizim kuşak,
Şampiyonluk andı içip gidiyor.
Maçtan sonra çıkmam, ben, balkonuma,
Kaçırdım korkudan geçen donuma,
Kastı var galiba tatlı canıma,
Etrafa kurşunu saçıp gidiyor.
Hele bakın dostlar şunun tipine,
Göbek dönmüş, büyük aygaz tüpüne,
Değmeden ayağı futbol topuna,
Rasim, bu dünyadan göçüp gidiyor.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:31 AM
Şimdi tahammülsüzlüğüm sana yine
Ve kabullenemeyişim gidişini..
Yokluğunun ağırlığı var düşlerimde
Ağrısı var sensizliğin bir yerimde..
Şimdi sen, benden çok uzaklardasın
Belki benim için bir daha olmayacaksın
Belki değil, hiç olmayacaksın biliyorum, olamayacaksın
Ama sen her daim garip bir sızı olarak kalacaksın kalbimde
Tüm ağrılarımın sebebi sensin,
Grip olduğumda mentollü mendilim, nane ve limonun sensin,
Senden başkasına yer yok ki yüreğimde..
Senden azatlığım, sensizliğe alışmışlığım yok
Yok öyle bir şey,
Hani Sadri ağabey derdi ya : “Ben sevdim mi adam gibi severim”
Ondan da öte düşkünlüğüm sana
Mecnun’un Leyla’yı tanımamışlığından da öte işte,
Unutmak yakışmaz bize
Kalbimdeki sırra ihanet edemem bilesin,
Suskunluğum senden, susuzluğum sen hep
Boynu bükük yaşasam da bu şehirde
Bu şehirde sensizliğe hüküm giysem de
Kimler alışmadı ki benim bu viran halime,
Giderken benim yaralı emanetimi de
Alıp götürmüştün beraberinde,
Belki de bu yüzden sevemedim Gakkoş Güzeli
Senden sonra hiçbir kimseyi
Bırak sende dursun hep emanetim,
Vuslatlar sana hep
Ayrılığın acısı bizim yüreğimizde kalsın hep yine,
Oturup seni demledim yine bu gece
Efkarlığım senden, efkarlık ilacım da sen yine
Türküler uçurdum havaya sessizce
Gece mehtabında seni aradım, haber saldım yedi cihana
Seni, sesini ve ölümsüzlük tadındaki kokunu özledim diye..
Sen yoksun diye tüm gülleri kana buladım..
Seni içtim yudum yudum sabaha kadar
Yine de kanmadım sana, kanamadım,
Anlasana be Gakkoş Güzeli
Son noktayı senle koymuşum sevdaya, senle
Ben senle doğmuşsam bu şehirde
Senle ölmem gerekmez mi, söylesene!
Uzun bir yaşam bize göre değil
Senden sonra da ben yaşamamışım ki zaten
Senden sonra sensizliğe alışamamışım ki..
Şimdi tahammülsüzlüğüm sana yine
Ve kabullenemeyişim gidişini..
Yokluğunun ağırlığı var düşlerimde
Ağrısı var sensizliğin bir yerimde..
Şimdi sen, benden çok uzaklardasın
Belki benim için bir daha olmayacaksın
Belki değil, hiç olmayacaksın biliyorum, olamayacaksın
Ama sen her daim garip bir sızı olarak kalacaksın kalbimde
Tüm ağrılarımın sebebi sensin,
Grip olduğumda mentollü mendilim, nane ve limonun sensin,
Senden başkasına yer yok ki kalbimde..
Senden azatlığım, sensizliğe alışmışlığım yok
Yok öyle bir şey,
Hani Sadri ağabey derdi ya: “Ben sevdim mi adam gibi severim”
Ondan da öte düşkünlüğüm sana
Mecnun’un Leyla’yı tanımamışlığından da öte işte,
Anlasana be Gakkoş Güzeli!
Son noktayı senle koymuşum sevdaya, senle
Ben senle doğmuşsam bu şehirde,
Yine seninle ölmem gerekmez mi, söylesene!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:31 AM
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu
Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu
"Açarken ufkunda güller alevden"
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesinde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusuydu bu
Bir adam düştü Galata Kulesinden
Bu adam benim oğlumdu
Küçücüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesinden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:31 AM
Galibalardan bir cümle yapsam
İçinde kifayeti olmayan kelimelere yer versem
Muallakta takılı kalsa aklımın meraklı köşesi
Hangi istasyonda duracağını bilmeyen tren gibi
Vagonlarımda ne yüklediğim belli değil
Çuf çuf ederken sevda yeli umrumda değil
Mısralar neye yarar ucu bucağı yokki bunun
Kim olabilir ki bundan sonra duygularıma kefil
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:31 AM
koyun meler kuzu meler
sular hendeğine dolar
ağlayanlar bir gün güler
gamlanma gönül gamlanma
yiğit yiğide yad olmaz
iyilerde ham süt olmaz
bin kaygı bir borç ödemez
gamlanma gönül gamlanma
yiğit yiğidin yoldaşı
at yiğidin öz gardaşı
sağlıktır her şeyin başı
gamlanma gönül gamlanma
naçar karacoğlan naçar
pençe vurup göğsün açar
kara gündür gelir geçer
gamlanma gönül gamlanma
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:32 AM
Çoşkun sular gibi akıp durulan
Hizmetine ikram diye sunulan
Yüreğinden vuran değil, vurulan
Bir sevdanın mahkümuyum gardiyan
Ovalarda, çayırlarda tay gibi
Gözler ela, kaşları var yay gibi
Gündüz güneş, *******i ay gibi
Bir güzelin mahkümuyum gardiyan
Damla damla gözyaşımla, kanımla
Gülbağımda sarayımla, hanımla
Yarınımla, onurumla, canımla
Bir dilberin mahkümuyum gardiyan
Günden güne çekilmeyen dert veren
Gönlümdeki göz ferimi söndüren
Hücresinde ağır ağır öldüren
Bir yosmanın mahkümuyum gardiyan
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:32 AM
Peşimdekiler!
İşkenceciler peşimde…
Yapayalnız bir çöle düşmüş,
Binlerce endişe ve kırık umutlarla ilerliyorum
Gecenin bağrında.
Her şeyini kaybetmiş bir kaçak,
Leyla'sını yitirmiş bir Mecnun,
Aslı'sını gömmüş bir Kerem'in
Acısı var kalbimde
Yakalanacak mıyım?
Yine gözlerimi kapatacaklar mı?
Yine başıma Çuval geçirecekler mi?
Lanet olası vatan caddesi,
Merter kavşağı
Beşiktaş Sahilleri…
Üçgün yatmadan, uzanmadan,
Yemeden beklemek!
Hücreler…
İnsanlara kapalı Allah'a açık hücreler.
Yüzünü şeytan göresi soruşturmacılar…
Allah'ım ne kadar büyük imtihan bu!
Köpek sesleri geliyor.
Gittikçe yaklaşıyorlar.
Nefesim kesilmek üzere.
Hacer, neredesin Hacer!
Ey Musa gelsene,
Daha dönmedin mi Sina'dan…
Bazen hayatta en zor şey oluyor ölmek!
"Kabe'nin Rabbine andolsun kurtuldum"
Diye haykırmak
En büyük arzusu oluyor insanın.
Silahım da yok.
Hayatta hiç sevmedim silahı ben!
Kaleme sarıldım,
Kalemimden korktu korkaklar.
Allah'ım ne yapayım,
Nereye gideyim?
Beni de İsa gibi alsana yanına…
Havarilerim ihanet etti bana,
Buzağı'ya taptı dostlarım.
Çöl, ey merhametli dost,
Sarsana beni kollarınla,
Kapatsa ya kumların düşmanın gözleri.
Geçip gitseler yanımdan görmeden benim
Biliyorum Peygamber gideli çok oldu.
Yapayalnız, o yol sevdalısına döndü halim.
Çölde yıldızlar bir tuhaf geliyor insana.
Ali'nin sesi geliyor çek uzaklardan.
Belki de sekine ağlıyor
Kerbela uzak değil buraya.
Annem olsaydı
Yanımda kucağına alır, saçlarımı okşardı.
Düşmana teslim etmezdi beni.
Belki de İbrahim gibi bir mağarada
Saklardı yavrusunu.
Ama hep ağlardı.
Neden doğurduğunu sorgulardı.
Babam ne yapardı bilmem?
Ama o da ağlardı hüngür hüngür.
Nedense beni hep ağlayanlar anlıyor.
Hep acılar tanıyor.
Geliyorlar. Yine başa dönecek hikayem.
Tırnağımı koparacak,
Coplayacak sopalarla dövecekler.
Ne istiyorlar benden?
Musa'nın levhalarını! İsa'nın izini!
Muhammed'in emanetini!
Ali'nin feryadını!
Hüseyin'in kesik başını!
Bir ben miyim Allah'ım sadece bunları bilen?
Bana mı kaldı o mukaddes emanetler?
Delisi bir ben mi kaldım Allah yolunun?
Hücreler, ey dost hücreler!
Siz mi adımı verdiniz benim?
Gardiyanların işkencesine
Sizler de mi tahammül edemediniz?
Ama düşünmediniz mi
Ben nasıl dayanırım?
Siz beton ve demirlerin
Dayanamadığı işkencelere,
Ben et ve kemik nasıl sabrederim?
Ey sevgili, sil ne olur, sil gözyaşlarını!
Göz yaşların bana
Her şeyden daha acı geliyor…
Artık takatim kalmadı,
Ama geri dönmek yok!
Teslim olmak mı asla!
Varsın ağlasın eşim,
Varsın babasız kalsın çocuklarım!
Varsın gitsin her şeyim!
Ama ben gideceğim!
Nefesim yettiği kadar koşacağım,
Gücüm olduğu müddetçe
Sürünerek de olsa gideceğim,
Hep gideceğim…
İşte geliyorlar,
Köpek sesleri yaklaşıyor,
******* ağlıyor halime.
Yıldızlar beni saklamak için sönmüş gibi.
Ay nurunu gizlemiş!
Adeta belki de göremezler beni.
Ağaçlar dallarıyla sarıyor,
Örümcekler ağını örüyor dört bir yanıma
İşkenceciler geliyor, gittikçe yaklaşıyorlar.
Bu da ne Allah'ım!
Bir ışık! Musa'nın gördüğü yakamoz mu bu?
Gidip ben de mi alsam o ateşten?
Ama ateş de beni ele verirse!
En azından işkenceciler uzaktan farkeder,
Gelirler, biliyorum.
Ne yapsam tanrım?
Ateşe gitsem bulurlar mı?
Aman Allah'ım acı bir ses geliyor!
Kuyuların dibinden yankılanıp gelen
Tanıdık bir feryat bu!
Evet Ali'nin sesi bu!
Namahrem duymasın diye
Ellerini ağzına dayayıp
Kuyulara haykırdığı figan bu!
"Kaç" diyor, "ateşe doğru kaç!
O ateş yakmaz seni.
O ateş sana her şeyi aydınlatan,
Ama seni her şeyden gizleyen bir ateş!
Koş, durma, dayan az kaldı, koş, kooooş!…
Koşuyorum, durmadan koşuyorum…
Oh tanrım! Nihayet vardım.
Nirvana'ya ulaştım,
Artık özgürüm her şeyden azade!
Beni gizleyen
Bana her şeyi gösteren
Ateş kurtardı beni!
Artık geri dönmeyeceği,
O cehennemi bir daha yaşamak istemiyorum.
Ali'nin feryadıyla gösterdiği ateşte yanacağım!
Nirvana'da kalacağım!
Gardiyanını seven bir mahkum gibi…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:32 AM
Sancıyor mum ışınğında
sevdamın ateşi
korkak bir çocuk gibi saklanıyor
sevdanın gözlerinden
ellerin bir kor
tanesi...
Gözlerin hançer
sözlerin ölümdü
bedenime
ben hep seni sayıkladım
sözlerimin karanlığında
yok saydım
sensiz geçen zamanları
saatleri takvimleri
ben hep seni sevdim
ilk göz ağrım
sevdamın kokusu
bir canım.
Kalp atışlarımda saklıydı
adının her hecesi
ben hep seni sevdim
gözleri büyük kadın...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:32 AM
Biri var .
adı ;GARİP
elleri çatlak yüreği burkuk
biri var adı garip.
ne hüznünü yaşar
ne de sevincini
nerden bilsin ?
onun adı garip.
felek doğarken vurmuş
osmanlının okkalı tokadını
nasreddin hoca misali
nasıl olsa ezilecek diye
kimin umrunda ki
ağlamış üzülmüş
terkedilmiş horlanmış
onun adı garip
ne anasını bilir
nede babasını.
onun adı garip
FELEĞİN OĞLU
GARİP
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:32 AM
Başını yaslamışsın duvara,
Dalmış gözlerin uzaklara,
Hep bakıyorsun yollara,
Bakma boşuna,giden gelmez buralara.
İki elin arasına koymuşsun başını,
Kimse silmiyor akan yaşını,
Bilmiyor vefasız ona olan aşkını,
Boşa düşleme onlu yılları...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:32 AM
şaşırmış yolunu gezer divana
ocağı sönmüş evi virana
boş bakar gözleri halin sorana
açıktır yarası,kapanmaz garip
kanadı kolu bir bir kırılmış
gülen yüzüne hüzün saçılmış
kaybetmiş kendini vakti şaşırmış
dertlidir derdini diyemez garip
üstü başı yırtık beş parası yok
karnı aç olsada gönlü gayet tok
derdini hiç sorma seninkinden çok
gün bitti yarını düşünmez garip
şükreder allaha hiçte üzülmez
ne olur hali meçhul bilinmez
ölse mezar taşı bile dikilmez
ölünce kurtulur rahatlar garip
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Bu dünya nereye gidiyor böyle
Herşey yalan olmuş bu garip dünyada.
Hayal bile kurmak imkânsız,
Bu imkânsızlık dolu dünyada.
Sahil kenarında balık tutan
Yaşlı adamın gözleri kadar uzak ,
Artık mutluluktan sevgiden.
Nereye gidiyor böyle
Sessizlik için de bu garip dünya
Sevgiden dostluktan eser kalmamış
Artık gün batımında sessizce
Sahile vuran dalgalar gibi
Sessizliğe gömülüyor bu dünya. Sanki acının kuşattığı sessiz bir sokak gibi
Yalnızlığa itiliyor bu zavallı garip dünya.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Kaldır kara kaşlarını,
Yıkma gözüm garip garip.
Gitti diye yaşlarını,
Dökme gözüm garip garip.
Unut gitsin hüsnünü de
O vefasız ismini de
Mektubuna, resmine de,
Bakma gözüm garip garip.
Onda kalsın inat, kibir
Öldü farzet, işte kabir
Durup durup iki de bir,
Akma gözüm garip garip...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Bahçemde Yusufçuk adlı kuş
Öter hep; Necipçik, Necipçik!
Bir iğne, kalbime sokulmuş,
Başımda küt diye bir dipçik.
Tabiat, gurbetten bir pusu;
Çırpınır, denizi arar su.
Haykırır, baykuşu, kumrusu:
Var yürü, garipçik, garipçik...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Rüzgar bu!!!
Ne zaman ve nerden eseceğini
Hiç bilemezsin.
Aşka uzatılan eller de
Rüzgar gibi...
Ortaya koyduğun yüreğin,
Bazen kendini anlatamazsa,
Hiç üzülme...
Nasıl ki kışları gürül gürül akan ırmak
Yaz gelince neye uğradığını şaşırır.
Aşkta böyle bir şey...
Sanki mevsimler gibi değişken,
Günle gece gibi farklı.
Sevdası için atıyor bu yürek
Diye düşünürken,
Bakmışın ellerinden kayıvermiş...
Neden diye hiç sorgulama,
Nedeni olsaydı;
Ayrılıklar olmazdı!!!
Madem bu kadar ucuz aşklar
Öyleyse yenisini söylemeli!!!
Garson...,
Bir aşk daha lütfen.
" Ilgın düşlerin sonrasında,
Yeniden yelken açmak aşka.
Olsa olsa,
Yeni bir yılgınlığa davet olur.."
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Arkama bakmadan yürüyeceğim
Sevmeyeceğim insanları
Ve insanları sevenleri
Gaz döküp yakacağım hislerimi
Hissetmeyeceğim artık bir şey
Gülerek bakacağım ağlayan insanlara
Hayat bana hiç acımadı ki!
Acısın da istemezdim zaten
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Yazık ki çok geç olacak...
Benim yüreğimi bir sevda sarmış,
Senin gönlünü
Başkası kaplamış olacak
O gün
Saçlarımız beyazlamış
Kim bilir belki de
Kalplerimiz katılaşmış olacak.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:33 AM
Beton kaplamadım
Gönlümün üstünü
Açtım,ortalığa saçtım
Kandırılmaya gönüllü
Açtım gönül gözümü
Farklı açılardan baktım
Asmadan hiç yüzümü
Dar ağacında sallandım
Dost,dost kim geç anladım
Baktığım zaman aynada
Her şeyi anlatan
Yazılmıyor ki beyaz kağıda
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Rötarlı oldu bana gelişin
Ağaç ettin beni yıllardır bu hayat garında
Ellerimdeki çiçekler solmaya yakın
Güldürdün yüzümü biraz geç de olsa
Gelip geçenler de oldu senden başka
Birisinin bile yüzüne bakmadım senin hatırına
Gözlerimdeki bebekler dolmaya yakın
Güldürdün yüzümü biraz geç de olsa
Daha ne kadar beklerdin diye sorma
Kalbim söz geçiremez olmuştu beynime son zamanlarda
Dilimdeki seni seviyorumlar bitmeye yakın
Güldürdün yüzümü biraz geç de olsa
Geç de olsa,güç de olsa
Buldum ya seni, şükürler olsun
Artık bırakmam seni inan
Ahdım olsun
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Senin ağam dediğine,
Akkonağ'ımda aç derler.
Delikanlı gördüğüne ,
Karahisar'da hiç derler.
İlk önce ceddin sorulur
Sonra ziyafet kurulur
Suya para mı verilir ?,
Beleştir bubam iç derler.
Sanmayın mertlik akılda
Yoktur bu ilim okulda
Sofra görünce sokulda ,
Zopa görünce gaç derler .
Ezik haşhaştır göttüğüm
Şehre armağan ettiğim
Mezar değilse gittiğim
Sılayı nisyan suç derler .
Attı Sülümen zilleri
Soldu Isparta gülleri
Pistir azıcık dilleri ,
...................... derler .
Bidene Tayyip, bidene
Hüsam kurban adına
Reis olsa da yurduna ,
İhanet etmek güç derler
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Geç kalmışım sana ve sevdama
Geçerken zaman durmadan
Farkında olmamışım ardımdakilerin
Beklemişsin beni yıllarca
Taki sevgini tüketene kadar
Farkındayım şimdi sevdamızın
Ama kül olup uçtuktan sonra
Yalvarsam yakarsam,hatta tapsam yersiz
Başka ellere ar olmuşsun
Yeni bir şans istedim
Ona bile zaman ve sevgimiz kalmamış
Sen çoktan çizmişsin yolunu
O yolda ben
Arkadaş bile olamamışım sana
Bana kalan bir avuç gözyaşı
Bana kalan keşkelere sığınan çaresiz bakışlar
Bundan gayrı bana kalan yansızlığım
Bir bakmışım bitip, gitmişim
Bir bakmışım kaybolmuşum yalnızlığımda
Elveda gül yüzlü.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Ben ölümsüz sevgimle
Gölgelerine hep güneşle gelirdim
Sen ise buzdan gölgelere kaçardın.
Ben umut dolu gözlerimle
Koynuma yıldızları alıp gecene koşardım
Sen ise karanlıklarda sabahlardın.
Ben, küçücük yüreğimle
Baharları taç yapıp karakışına yol alırdım
Sen ise; ayazlarda güneşi arardın.
Ben, yarım adamlığımla
Umutlarımla acılarına gözyaşımı akıttırdım
Sen ise; her nefesinde ölüme kanatlanırdın.
Ve bir gün gelecek
Her şey tersine dönecek
Gölgelerime sevgi güneşiyle doğacaksın
Ama karanlıklarda bile gözlerimi bulamayacaksın.
Gözlerindeki ışıklar gecemi aydınlatacaksın
Ama bir loş sokak lambasında bile
Yüreğimin sesimi duyamayacaksın.
Sen, mutluluklarınla yollarıma koşacaksın
Ama baharın koynunda bile
Sadece bir nefesimi arayıp duracaksın.
Sen yüreğinle yarınlarıma varacaksın
Ama çoktan gitmiş canda bile
Umutsuzca bir nefes arayacaksın.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Korkacak bir şey yok hesap tamam
Sıram geldi mi hatta güleceğim
Kendimi hazırladım biliyorum
Önce Turgut arkasından Ömer haybo
Daha sonra varujan sonra nureddin
Sonra ben değilsem demokrat toni
Sonra o değilse mutlaka benim
Kendimi hazırladım biliyorum
Aysel'in gölgesine saklandım
Hep susamışım su içiyorum.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Seni tanıyana kadar;
Hep erken geldiğimi düşünürdüm
Hayata.
Ve hep doğru yerde olduğumu sanırdım,
Kendimce.
Oysa ne kadar da geç kalmışım,
Dünyaya gelmekte.
Ve olabileceğim en yanlış yerdeymişim
Meğerse...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:34 AM
Yılların üzerine asırları bindirmeden
Geleceksen bekliyorum, geç olmadan gel...
Saçlarımın aklarına, arkadaşlar eklemeden
Geleceksen bekliyorum, geç olmadan gel...
..
Yanıp da kor olmuş gönül bağıma
Sayende doymadığım gençlik çağıma
Karları yağdırmadan hasret dağıma
Geleceksen bekliyorum, geç olmadan gel...
..
Geleceğim karanlık, geçmişim hüzün
Rüyalarıma rehberlik eder o melek yüzün
Beklediğim tek şey yemyeşil gözün
Geleceksen bekliyorum, geç olmadan gel...
..
Almadan son nefesimi, sensiz dünyada
Ellerini tutar, saçlarını okşarım yalnız rüyada
Buluşmadan sevgilim öbür dünyada
Geleceksen bekliyorum, geç olmadan gel...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:35 AM
Gece qırcanır
üzüme yene
soruşur menden
seherin hani
Deiyrem yolda
Gelecek yeqin
Olacaq güneş
Lalanın qani
sörüşür ki bes
gözü yoldasan
bir ömurdü sen
hani hasılı
deiyrem gece
yanacaq çıraq
tapacq gemi
yene sahili
gece qırcanıb
sörüşür yene
küçeler xelvet
qapılar bağlı
yuxlaıyb şeher
inanim nece
gelecek seher
deiyrem gece
oyanar şeher
qlmaram yalqız
el ele verib
olarıq cevab
bu sovalova
gece ey gece
gelecek yeqin
seher ay gece!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:36 AM
Ahdim olsun seni benden alan geceye
Ay bir daha doğmasın,yıldızlar parlamasın
Söndürün geceyi aydınlatan tüm ışıkları
Kimseler bakamaz olsun seni benden alan geceye
Ahdetsin herkes seni benden alan geceye.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:36 AM
Afif bir ışık altında
Hayat yoluna devam ediyor
Kısa, derin ve tutkulu
Bazen dikkatsiz bazen duygusal
Ve hemen ilerde gece
Zarif bir gece
Her şeyi unutturuyor kötülüğü bile
Her şeyi siliyor utancı bile
Sair bile diyor ki :
"İşte simdi ruhum istirahat içinde
Sessizlik, sakinlik, saflık
Karanlık içinde kaybolan kötülük
Kapanan gözlerde uyanan düşler"
Gece yeni bir umudun heyecanı
Doğacak olan çocukların
Hayatin en derin yaşandığı vakit
Çünkü gece
Düşler, hayaller, şiirler, hayatlar doğuyor
Asklar bile doğuyor *******i
Gece böyle iste gizemli, tutsak ve umut dolu....
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:36 AM
ilk defa acı çekerek özlüyorum seni,
ve de *******e öyle isyanım ki...
ne zaman gece olsa bir burukluk çöküyor içime
lanetler yağdırıyorum gecenin zehir zemberek karanlığına..
sonra susuyorum ve seni düşünüyorum.
aklıma önce o gülüşün düşüyor,
acı bir tebessüm beliriyor yüzümde
çok sürmüyor
gecenin katran karası karanlığı bozuyor.
seni kaybettiğim geceyi hatırlıyorum,
kahroluyorum.
oysa ne hayallerimiz vardı hatırlasana....
bir anlık öfke bir anlık sinir ve gecenin ürpertici karanlığı..
bunlar hazırlamıştı ayrılığımızı.
isyanım da azalıyor lanetlerim de,
çünkü sabahın ilk ışıkları vuruyor ağlayan gözlerime..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:36 AM
Saat geceyi gösterir
Hayalin gözlerimin önüne gelir
Sesin kulaklarımda çınlamaktadır
Seni aklıma getiren gecemidir, sessizlik midir
Işıkların sönmesini mi beklerim seni özlemek için
Saat geceyi gösterir
Gece bahanedir
Aslında sen her saniye özlenmektesindir
Gece bahanedir
Sessizlik gelir ardından sen
O en parlak, en hırçın
En güzel, en masum anında
Tekmeler kapıyı girersin odama
Bir gün yastık, bir gün yorgan
Bir gün rüya, bir gün hülya olursun başucumda
Saat geceyi gösterir
Sen çoktan gelmişsindir
O en masum gülüşün yüzünde
Kalemimde ıslak bir şiirdir
Sesimdir sessizliğimdir
Gece bahanedir
Seni aklıma getirir
Ellerindir gözlerindir
Sana yazılan birkaç şiirdir
Yürekten göz yaşlarımla süslediğim
Sigaramın dumanını eklediğim
Gece bahanedir
Suretin kazınmıştır gökyüzüne
Tahta bir kalemle
Üçüncü sayfada adın yazılıdır.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:36 AM
Uzaklarda kaldı gül bahçeleri
Ve uzakta mercan adalarının pembe sahili.
Denize düşüyor ayın sureti
Sularda parçalanıyor güneş
Hey damla! Dalgalanan sensin denizde
Ve taşıdığın; sureti
Yıldızların
Bir sabah; inerken karanlığın perdeleri
Ak sütü güneşin, ayın ve
Yıldızın.
Susuz kalmış iskele önleri
Hey balık! Sana taş pişiyor
Çöllerin sıcak güneşi.
Bir çocuk kumlarda
Atlar sahibini arıyor bozkırlarda
Ve bir çocuk hayatın içinde
Uzak iklimlerde
Fırtınalarda eriyen ölüm korkusu
Şimdi dostum sana kurtların musikisi
Bir yaprağa miras kalan güllerin
Kırmızısı
Ey sonbahar! Kopardın fırtınaları.
Bir habbede gizlenen kader
Sarı, kırmızı ve mavi
Yıldızlarla konuşurken laleler
Kızardı meyveler ve gece
Işıkları.
Salınsın bugün turnalar meşelerde
En koyu yeşili paylaşsın ağaçlar.
Cennetin siyah taşına dokunurken beyaz eller
Gök yüzünde gezerken kelimeler
Ruhum seni kim tutabilir
Ne ten kafesi
Nede zaman.
Ey sözü kaldıramayan kartal !
Sadece yalnızken anlat bildiklerini.
Efsaneler gezer dağlarda
Bir yıldızın gökteki ibadeti
Sunulurken katran ağacında.
Dökülürken yapraklar, parçalanırken cisim
Düşler kurulurken, yıldız kayarken
Sizi kim tutabilir, ey yağmur yüklü bulutlar
Çöller bu kadar aç, bu kadar susuz iken.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:36 AM
Her gece başımı koyduğum yastık
O her zaman benim sır arkadaşım
Uyku uyuyamam hayallerle karışık
Her gece umutlar yol arkadaşım
Varoşlar mahallem evim kondular
Karşımda lüks hayat apartmanlar
Sokaklara akan lavum lar kokular
Her gece rüyalar başka dünyalar.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:37 AM
Benim bu saatlerde hiç uykum gelmez,
Hayalin gözümden hiç silinmez ki.
İçimde sevdanın ateşi sönmez,
Benimki öylesi bir bilinmezki...
Dönerim yatakta sağımdan sola,
Teninin kokusu gitmek bilmez ki.
Duvarda saatler solumdan sağa,
Sevdalar gibidir,durmak bilmez ki...
Dışarda ötüyor Gece Kuşları,
Akmadan duruyor sevda yaşları.
Seninle yatıp senle kalkarken,
Çığrışıp duruyor Gece Kuşları...
Gece Kuşları,Gece Kuşları,
Onlar hayatın çırpınışları.
Gece Kuşları,Gece Kuşları,
Yalnız gecemin haykırışları...
Çok ağladığım o gece için...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:37 AM
Bu gece yarısı bir abdest aldım,
Allah için düşüncelere daldım,
Saymadım,bilemem kaç rekat kıldım,
İçimi hoş etti gece namazı.
Hepten bürümüştü para kalbimi,
Dünya aşklarıyla yara kalbimi,
Kara düşüncemi,kara kalbimi,
Birazcık loş etti gece namazı.
Secde,en büyük şereftir kuluna,
Yaramı saran yar,orda buluna,
İşe yararsa göz,orda sulana,
Gözümü yaş etti gece namazı.
Sen nimet verdikçe ben hep kudurdum,
Döndüm geldim ya Rab,katında durdum,
Tuttum da nefsimi yerlere vurdum,
Şeytanı yuş etti gece namazı.
Nelere,kimlere ben başkan dedim,
Başkana uyunca her haltı yedim.
Geldim Yaradanım,sana yöneldim,
Resulü baş etti gece namazı.
Filistin,Somali,Irak'ı andım,
Boşa ömür geçti,ben ona yandım.
Derdim var,dediğim,günden utandım,
Dünyayı boş etti gece namazı.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:37 AM
“Bu şehirde
Yabanıldır çalınan kapılar …”
Gidişi
Haliç’te gün batışı,
Dalgaların çırpıntısına ayak uyduran ışıkların
Sudaki dansı ise
Saçının tellerinden süzülen ritmin
Ağır aksak saz semaisiyle örtüşmesi…
Bu şehirde gece
Ürkek bir dişidir...
Kırılgan, titrek haykırmalar sarar
Her ara sokağın viranhanelerini.
Her damın ayrı bir roman
Her odanın ayrı bir hikaye olduğu
Buralarda kızlar her daim
Gece Okurlar….
Onlar,
Ay ışığının uzamsamalarına
bahar ısmarlasalar da
İçlerinde dolaşan asla gerçekleşmeyecek
Hayaller rapsodisidir.
Bir İstanbul akar üstlerine
Yedi tepesinden delişmen ırmaklarla.
Her geçen an yeni bir kol,
Onlarca damar açılır içlerine.
İnsana doymak bilmez bir iştah
Ve önlenemez tükenişler sarar havayı.
Öyle *******de,
Alıp gitmek ister başını ve
Büsbütün kaybetmeden hayatla savaşını.
Başlangıçlarının son nefesindeyken
Logarların dahi süzmediği
İhanetler çıkar görücüye.
Şehir karanlığı ardına alıp
Bir bitişin son pervazında sarmalarken
Telaşpark Otel'de kayar da biter hayatlar .
Ardından bir İstanbul silüeti çıkar usul usul
Gece okuyan kızların yaktığı tanyeri ışıklarında…
Vokal: Sezen Aksu - Ünzile (Enstrumantal)
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:37 AM
bu şuursuz beklemeler yıpratmaya başladı beni
******* gündüze anat bulaşıyor ellerime camlardan
alnımı dayadığım pencereden dışarıyı seyrediyorum
karanlık kopkoyu bir karanlık sarmış şehri
sirenlerin umursamaz gürültüsü korkutuyor beni
ambulanslar hızlı hızlı seni taşıyormuşcasına huzursuzum
yoksun bulamıyorum seni
en son o gece gördüm seni gözlerine bakmadan gittim
baksam gidemezdim
özlediğimi söylediğimde gülmüştün
söylediğimde özlediğimi gülmüştün
gülmüştün özlediğimi söylediğimde
bu ilk
seni çok sevdim
tıpki seni tekrar bulamıyacağımı anladığımdaki kadar çok sevdim
ambulanslar hala gelip geçiyor
gece devam ediyor
geceyi soluyorum
ciğerlerim simsiyah
deniz kudurmuş geceye saldırır durur
kayalar bastırmaya çalışırken geceyi
tüm kumsal adını haykırıyor rüzgara
rüzgar şehriallak bullak ederek dağlara tırmanıyor
tüm geceyi kaldırıp altına bakıyorum
oralarda yoksun karakızım
neredesin bulamıyorum
geceyi fırlatmaya çalışıyorum olmuyor
kötü bulaşmış şehre gece camlar simsiyah
alnıma simsiyah gece bulaşık
elimin tersiyle terimi siler gibi siliyorum geceyi
çirkin yazılmış elyazısı gibi duruyorum şu dünyanın üzerinde
kimse silipte yani baştan yazmak istemiyor
oysa öyle hasretimki kerelerce defa yazılmaya
kağıt olsam kalem olsam cümle olsam nokta virgül olsam
gelsen
kilometrelerce kilometrelerce hasret dolu şiirler yazsan benimle
kitaplarca dolsam mısralarca ağlasam ellerinde
uyanıyorum ansızın bu şiirsel dünyadan
şehir kapkara karanlık
şiirler okuyup simsiyah boşluğa
seni çağıyorum sesime
bugün yırt bu geceyi baştan sona dolaş tüm şehri
bütün sokak lambalarını yak
bütün kapıları çal herkes uyansın
bir müjde olsun içinde senden birşeyler olsun
bu gece şehir uyumasın
bu karanlık
bu şehir
bu gece
bu son olsun
bu gece bu simsiyah karanlığı yırtan bembeyaz çığlık
bana seni getiren müjde olsun
bu son olsun içinde sen olsun...
12.04.2004
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:37 AM
Ne sabahı olur artık bu gecenin
Nede geri gelir ilkbaharım
Bulutlar ağlarda için için
Bir benim ıslanmaz göz pınarlarım
Ah dostum birkaç saat önce
Oturuyordun karşımda öylece
Şimdi sabah olur mu artık bana
Geceyle, ben verdik baş başa
Ki çok zor tuttum kendimi
Gözlerine değmemek için
Buğum buğum akıttım terimi
Yüreğim yanarken için için
Ne sabahı olur artık bu gecenin
Nede geri gelir ilkbaharım
Bulutlar ağlarda için için
Bir benim ıslanmaz göz pınarlarım
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:37 AM
Yanlış mıydı bütün korkularımız
korkularımızın arkasına saklanıp bir şeylere
Haksızlık mı ettik hayatın bize yaptığı gibi
Ben gecenin karanlığından değil gündüzden korkuyorum
Kefenin rengi beyaz değil miydi gündüz gibi aydınlık
Mezar taşımız ya
Gece dürüsttür saklar bütün ayıplarımızı,
Dürüsttür işte kimler kötü söyler gece
Gece cömerttir unutturur, unutmak istediklerimizi
Gece, sevecendir alır bizi koynuna vardırır sabaha uyutur bizi kendisi uyumadan
Gece, dünyanın kendi doğası vardır güçlüler görür sabahı
Gecedir bizi aşka getiren
Ve gecenin karanlığı değil midir gündüzün hayallerini verdiğimiz
Gece insaflıdır unutturur bütün acıları
Gece değil midir aynaya bakmadan sokağa çıkabildiğimiz
Oysa gündüz kalleştir bütün acıları serer önüne
Gündüz değil mi herkesin maskeyle dolaştığı
Gündüz değil mi iyiyi kötüyü saklayan
O değil mi bizleri ayrılığa iten
O değil mi hayallerimizi ümitlerimizi yutan
O değil mi bütün bunları yapan
Gündüz çığırtkandır geceye kadar bize bizleri duymamamız için neler yapmıyor ki
Yok yok biz yanlış şeylerden korkup iyi olana haksızlık yapmışız
ve ben her karanlıkta aydınlıktan korkuyorum işte...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
Her gece periler uyur odamda,
Derinlerden gelir uzun nefesler,
Yanan mum bir rüya seyreder camda,
Bir ağır hastanın nabzıdır sesler.
Gittikçe alçalır, yükselir tavan,
Duvarda küçülür, büyür parmaklar,
Elbisem çivide canlanır o ân,
İçinde bir başka vücudu saklar.
Her perdeden çıkar sivri sinekler,
Sanki bir tel gevşer, bir tel burulur.
Sokakta uyanık kalan köpekler,
Yıldızlara bakıp durmadan ulur.
Birdenbire bir şey çıtırdar, derken,
Merdivenden gelir bir ayak sesi,
Basamaklar birer birer esnerken,
Kilitli kapının düşer perdesi.
Gözler parlayınca karanlıklarda,
Kemikten parmaklar terimi siler,
Yanyana oturmuş, bekler dışarda,
Sarışın kediler, siyah kediler...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
Yine gecenin ortasındayım
Elimde sigaram, dilimde şarkın
Ayrılıktan bahsedern o acı beste
Yüreğimi dağlayan bir kor parçası
Avunmaya çalıştığım küçük bir resim
Masasmın önünde dimdik ayakta duran
Bana yaşama umudu veren
Yarınları umutlarla bekleten
Ufacık bir resim
Sigaramın dumanında sanki sen varsın
Dolmuşsun odanın her yanına
Açmıyorum ne pencereyi ne de kapıyı
Korkuyorum beni bırakıp gidersin diye
Uyukmaktan korkmazdım seni bilmezken
Şimdi korkuyorum uyurken seni düşünemem diye
Aklımdan çıkmıyorsun her an
Kitapların üzerinde sanki sen varsın
Duvarlarda o güzel gülüşün
Bırakıp seni yatmaya gidemiyorum
Son derece bitkin ve harap düşmüş yüreğim
Belkide en büyük savaşını veriyor
Yokluğunla avunmaya çalışıyor
En sounda sigaram bitiyor
Yalnız kalıyor gene bu yürek
Ve anlıyor ki, hayallar de yetmiyor...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
Gecede parlıyor ay
Vuruyor cama
Ya olmasa arada cam
Ben,gece ve ay
Kaplıyor içimi
Bir hüzün
Gecede parlıyor ay
Ve cama düşüyor
Güzel yüzün
Ben,sen ve ay
Çok mesut um
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
Akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
gözlerimde mavi *******in yıldızları
yüreğimde özlemin ince sızıları
yorgun güvercinlerin kanat çırpınışlarında soluğum
bakakalırım her akşam öyle dalgın dargın ve ıraklardan ırak
yalnızlığımdır damlayan karanlığın kirpik uçlarında her gece
her sabah bir çocuktur icimde
alıp gider başını, başı dumanlı dağların doruklarına
yıllar varki tek bir çiçek açmadı gönül bahçemde
kabr-i hanemde tek bir yolcu geçmedi
çöl oldu gülüstanım
şiiristanım, düşistanım
oysa hep yolculuklardı sakladığım kendime, keşifsiz denizlerdi
yıllarca bir ayrılığı biriktirdim deltalarda, bir yalnızlığı
kendimden kaçıp kaçıp kurtulmak isteyen bir gemiydim belki
belki bir deliydim herkesin akıllı olduğu bir dünyada
oysa yıllar varki tek bir gemi gecmedi denizlerimde
göğümde tek bir martı uçmadı
yaşlı ve yalnız bir ağaç gibi, sürgün kaldım yüreğimin içinde
bilirimki, her akşam gözlerimde akıp giden o çağıltı
avuçlarımda taşıdığın ateşle sudur
o uzak dağların ardında bıraktığım menekşe gözlü kızın kokusudur
her dizede yüreğime kanayan sözcüklerle yazılan
akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
yüzümde sınırları çizilmemiş bir hüznün camları parçalanıyor
depremler başlıyor her gece, şehirler çöküyor içimdeki çukura
ve her sabah yeniden yüreğimde sızılarla uyanır bir dağçiçeği
bakakalırım öyle uzaklara kanayan gülüşlerle, kırık düşlerle
ki, metropol duvarlara yapıştırılmış
boynu bükük bir resim karesi gibiyim sanki
hüzünlü yüzüm aykırı sakalımla
Akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
gecede keman hıçkırıkları, başımda gam
belki analar ağlamaktadır uzak bir kentte
yittik çocuklar, yorgun babalar ve yüreklerinde ezikliği çaresizliğin
belki herkes bir yarayı sarmaktadır kendi içinde kimbilir
kimsesiz bir ölümü karanlığında
yıllar varki, ayrılıklar yaralı bir nehir gibi akmaktadır içime
rüzgarlar eserken alnımın sahillerinden, uzak denizlere savrulur düşlerim
kirlenir mavi gülüşlerim, martılar yaralanır, havada asit ve kir kalır
simsiyah bir bulut gölgeler yüzümü her gece, *******ki, yaslandığım tek sığınak
akşam olmakta yine
ey geceden gelip geceye giden trenler
bir gün yanlış saatlerin gözlerimde buluştuğu bir noktada
bir damla su gibi düşünce hayatın uçurumundan
son isyanını çekince yüreğim, alıp beni götür buralardan
insanın uğramadığı uzak kıyılara
bir derviş gibi ıssızda yanmak için, kendi içimde sarmak için yaramı ...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
Uyanıyor İstanbul,
Bir sis perdesi altında
Gün doğuyor yavaş, yavaş
Kimine göre ışıltılı
Kimine göre ışıksız
Kimine eğlenceli, kimine hüzünlü
Sıcak geceden, soğuk geceden
Tok uykudan, aç uykudan
Uyanıyor İstanbul…
Güneş cömert,
Herkese eşit sunuyor
Işığını, sıcaklığını,
Mutluya, mutsuza
Umutluya, umutsuza
Tok yatana, aç yatana
Ekmek peşinde koşana
Hırlıya, hırsıza
Herkese yetiyor
Müthiş adalet,
Tanrı’nın adaleti…
Uyanıyor koca şehir,
Kimine hoş, kimine boş
Uyusa boş, uyansa boş…
Bir yandan da,
Sobaalarında kuruu da meşe, ya-nı-yor efemm…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
*******,hey güzel *******
Karanlıklarında güzellikler gizleyen *******
Tüm kötülükleri ,kirli izleri
Gizleyen yok eden *******
Benim *******im
Acılarımı,hüzünlerimi paylaşan *******
En yakın dostum arkadaşım
Sırdaşım *******
Neler gizlersin o kuytu karanlıklarında
Nice sevgiler,hüzünler ayrılıklar
Benim acılarım,göz yaşlarım
Gizli senin sonsuz karanlığında
Sonsuza kadar göm içine acılarımı
Hiç ortaya çıkarma sırlarımı
Sakla içinde o acı göz yaşlarımı
Vefalı dostum; Tek arkadaşım *******..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:38 AM
Nice sensiz geçen *******i aydınlatan ay ışığı
Eriyip yiterken maziye
Zaman seni yakınlaştırıyor
Adını kalbime yazan yaz yeliyle
Kalbim yollara nisbet edercesine
Ellerin ellerime yakınlaşıyor
Tarifsiz düşlere bizi sürükleyerek mutlulukları müjdeliyor
Nice sensiz geçen *******i aydınlatan ay ışığı
Elveda diyor haykırışlarla
Zamansız sensiz mekanlara
Artık o var diyor
Kurtulduk yalnızlığa bürünen hasret dolu *******den
Erişeceğiz düşlere bizi sürükleyerek mutlulukları müjdeliyor
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:39 AM
******* yalnızlık düşer yüreğime
Hüzünlenir gözlerim aniden
Loş ışıklar arasında
Beklerim seni nedense
******* bilmezki kırgın yüreğimi
Gelsen bile seni sevemeyeceğimi
Gün geçtikçe bir kar tanesi gibi
Kaybolup gideceğini
Ama alıştım *******e
Artık korkutmuyor beni o karanlık
Elbet bir sabah gelecek olan sevgilime
Bırakacağım tüm ruhumu kendimce...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:39 AM
Eser içerime bir rüzgâr gibi,
Doldurur ruhumu serin *******.
Gündüzün elinden çekerek beni,
Uyutur göğsünde derin *******.
Gece ki döşeği tatlı uykunun,
Akan gözyaşının, derin duygunun,
Kanayan, sızlayan, taşan ruhumun,
Üstüne perdeyi gerin *******.
Sararken ruhumu derin düşünce,
İçimde bir rüzgâr esiverince,
Gitgide yollar da ikileşince,
Bana düşünceyi verin *******.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:39 AM
Hırçın bir şahinin bakışları gibi,
Hergün soğuk ruhuma, çatan *******.
Karanlığın o derin sessizliğinde,
Ürkütücü düşleri satan *******.
Fenalığım hatsafhaya geldiğinde,
Gözlerimde akan yaş bir pınar gibi;
Yanağıma süzülüp döküldüğünde,
Masum bir çocuk gibi ağlar *******.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:39 AM
Güneş kurtarıcı rolüne soyundu yine
Geldi geçti,zordu ama bak bitti işte
Yalnızlığa katlandığımız bu gecede...
Sonunda kavuşacağımızı bilsem de,
Yine de kavgalıyım *******le.
Sensiz beni,
Bensiz seni üzerler diye...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:39 AM
Birgün daha biter
Gün batar karanlık çöker,
Sevda yine kapımda
günaylar biter kavrulur *******
Gözümde yine bir perde
Gönlümde sonsuzluğa giden bir sevgi
Hasret yakan o gözler
Ahh o ******* *******..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:39 AM
İnsan beşer: beşer şaşar.
Gece düşer, yaş dökülür.
İnsan çamur: biraz onur birazda gurur.
Gece vurur, baş bükülür.
İnsan şüphe: kimi yiğit kimi kahpe.
Gece gelir sereserpe, diş sökülür.
Fakat insan: insan olabildiği kadar insan.
Ahh! Bir inansan, gece gelir can çekilir.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:40 AM
Şarkılar söylenir sana ah eden...
Neden karartırsın, kalpleri neden?
Aslında bir yolsun, gündüze giden
*******, *******, zalim *******.
Dert çekenler ister, hemen bitmeni
Gelmemek üzere, çekip gitmeni
Anlayanlar anlar, sitem etmemi
*******, *******, zalim *******.
Sevdiğimi gurbet ele saldım ben...
Zindanında, hayallere daldım ben
Gözü yaşlı, tek başıma kaldım ben
*******, *******, zalim *******.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:40 AM
Yine gece, yine yalnız,
Yine hüzün dolu, yine ağlamaklı…
Öylesine çökmüş ki
karanlıkla birlikte hüzün.
Ne tren misali tüten sigaramın,
ne darda kalmışım gibi,
naylon bardakla içtiğim kahvenin tadı var.
Baş ucumda radyom,
içinde türküler, Anadolu’mdan.
Gel de yanma,
gel de tütme,
gel de ooooof çekme,
gel de ağlama dost…
Ammaaaaa,
gel gör ki;
Yine de seviyorum *******i,
yalnızlığı, hüznü, ağlamayı…
……………..
Ne düşündün de güldün öyle can?
Çekinme, de hele.
Delinin tekiyim değil mi?
Sen de haklısın gardaş,
sen de haklısın…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:40 AM
Ah...şu *******im
Bir konuşabilseydi
Vitrinin camında
Yansırdı gün ışığı
Ah.. bir konuşabilseydi
Acaba söyler miydi
Kül tablosunda izmaritlerim
Beni neden zehirlediğini
Ah şu *******im
Beni hiç umursamaz
Sessiz şiirlere teslim
Ki artık hiç konuşmaz
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:40 AM
Hayalinle sabahlarım
*******i sen uyurken
Bekliyorum yollarını
Gelmiyorsun vakit varken
*******im güne hasret
Yalnız sabah yapılmıyor
Bir yatakta bir sen bir ben
Olmayınca yatılmıyor
Düşünürüm çaresizce
Elde kalem beynimde sen
Kendi kendime sessizce
Nasılda yanarım bilsen
Güneş bana hiç doğmuyor
Ay gecemde görülmüyor
Boyun bükmüş karanfiller
Güller yüzüme gülmüyor
Gel derdime dermanım ol
Yoksa çarem kalmayacak
Hasretinle sele dönen
Göz yaşlarım durmayacak
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:40 AM
Bir düğümdür içimde,
Mana bulmaz rüyaların sabahı.
Ve peşimdedir hep,
Gece gözlü dilberin ahı...
Üzgünüm,
Seni yorduysam,
Soyduysam seni,
Mum kokulu bir otel odasında
Yağmurun günaha soyunduğu,
Ve suyun ateşe dokunduğu geceydi,
Ellerim dudaklarında bir ses arıyordu
Susmuştuk ,oysa aşk… bağırıyordu.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:40 AM
Sevmezdim hiç *******i...
Karanlıktı
Yalnızlıktı
Sessizdi
Gizemliydi
Ve... bitmezdi hiç
Sanırdım;
Güneş hiç doğmayacak
Süzülmeyecek ışık
Pencerelerden içeri
Bu yüzden
Sevmezdim hiç *******i...
*******i ;
Bir dost sevdirdi bana
Artık zaman dilimleri;
Ondan önce
Ondan sonra,
Ve...
Onunla...
Anlamayı
Anlaşılmayı
Ne kadar özlemişim meğer !
Kalabalıklar arasındaki
Yalnızlıkları
Kahkahalar arasındaki
Hüzünleri ,acıları...
Anlayabilmek
Anlatabilmek
Paylaşabilmek
Ne güzelmiş meğer
O' nun geldiği saatlerde
Bir güneş sarıyor pencereleri
Yüreğimdeki yalnızlık
Korkup siniyor bir köşede.
O'nun çıkmasını bekliyor,
Tekrar yerleşebilmek için yüreğime
Yüreğimde açan güller
Zamansız olsa bile
Ben gülü seviyorum
Zamanı değil !
Bana gülümseyen gözler
Zamansız olsa bile
Ben gözleri seviyorum
Zamanı değil!
Ve...
Artık
Çok seviyorum *******i...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:41 AM
Hırlıyım, böylece büyüyor baldırlarım ve boynumun öpülen yeri
iri bir kuş kendini ağartıyor koltukaltlarımda
geceyi hor görüyorum böylece gecenin bütün itliğini
irkilip terliyerek bir erkek sesi olarak yatağımda
tanrım, Pekos Bil'im gözet beni
Beni çünkü buram ağrır, bacaklarımı hor görürüm aynalarda
bağrıma bir gül tünemiştir, kanar yanakları bir oğlanın
yağmurdan
hüznü hor görürüm çürütür çünkü o kuşu koltukaltlarımda
hırlıyım böylece büyür aşkın bir salgıdan öteye geçemediği
tanrım, Pekos Bil'im üşüt beni.
Üşüt, yırtsın öpüşlerimi paslı tenekeler, soyunup org çalayım
ceketimle örteyim gecenin bütün itliğini
tanrım, Pekos Bil'im uçur beni.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:41 AM
GECE/LİK -I-
cisildeyen yağmur,
saf alevden ten
ıslak bir gece/lik
çizgiler/de safi naz
dilsiz tek tanrıça aphrodite
direngen ruhu azapta
gedikli surlarda düş erguvana
şehrinin şerhini giymiş ares''i bekler pus unda!!!
.............................
GECE/LİK - I l -
aralık bir sokak
çıkışları kapalı girişlerine tezat
tekil konak sessiz
dünden değil gelecekten hüzünlü
çöpleri saçmış bir kedi gölgesi
duvarlarda lekeli, ölü
kumu karışmış sel çırpınır kan akar
ıslak bir gece/lik
gömülü beyaz bahçede
........................
GECE/LİK - I l l -
sıcak buhur da yasemin yağı
siyah orkidenin daraltısı
yüzen mumlar ateşte
gül yaprağı yok havuzda sadece ot
yosunumsu
ıslak bir gece/lik
kokusu tene asılan düşüş
huylanan tellere inat sövmeler
yıldızların sıçrayan anlık suya gömülüşü
......................
GECE/LİK - I V -
dün tadında atılan
tohumlar
kirli tutuşlarla cerenliği biten ölü bebek
yetmeyen yaşanamamış
kriz sevişmeler
kahveler
rüyalar en uyanığında
üryanından alaz
açılan tarot
beklemek
istek
tek
harflerin sessizliğinde isyan ayakta
ıslak bir gece/lik
canı kaptanın ipte
ya/kalan an
son bulan
asılı kalan
o an
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:41 AM
Kimbilir nerdeseniz,
Geçen dakikalarım?
Kimbilir nerdesiniz?
Yıldızların korkarım,
Düştüğü yerdesiniz;
Geçen dakikalarım?
Acaba tütsü yaksam,
Görünür mü yüzünüz?
Acaba tütsü yaksam?
Siz benim yüzümsünüz
Eğilip suya baksam,
Görünür mü yüzünüz?
Gitti bütün güzeller;
Sararmış biri kaldı,
Gitti bütün güzeller.
Gün geldi saat çaldı,
Aranızda verin yer;
Sararmış biri kaldı!.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:41 AM
“Ay usançlarında dolaşırken
Gece dolunaya aş ermelerde...”
Yaşanmışlığın hayli ötesinden
Gelirken ağlamsamam
Birden sevdaya döner efsun yanlarım
Gözler vurgun demlerinde
Niyetler dökük
Salkım sevdalarsa sam yellerinde tutsak
Irar nefreti sevdanın medusa nazarında da
İç çırpınışlarında saklanır Türkü dalışlarım
Oktavlarında yokluk buluşmalarındayken nefes
Gece dünkü gece hayallerimse tıpkıyle vaki
Sayışmaz aşklarım ödenti bedenlerle
Her buse mühürdür mızrap söylemlerinde
Takıntısı bukle bahar döngüsü izleriyle
İner safha safha yakamoz meşk esintilerinde
Ne mum ışıltısıdır uzanan gönüllere
Ne de çakar almaz feridir teninde yanan
Kumsal yalayışlarında dalga toyları
Öylesi sevişgen öylesi titreyişler
Süzülürken nazendeler deniz kızlarına
Türkü olur sevdam yanar fenerlerinde
Telaşa yol verirken güz dolayları
Ürpertisi asudedir saklanmaların
Çocuk gözlerinde sıla duruşları
İndi inecek hatim soylu sevdalar
Saklısı yırtık mey kahkahaları ve
Beyhude acılar dolaşırken güncelerinde
Gece hala aş erer
Kokusu sıyrılmış sevda tenlerinde...
Işın ERGÜNEY
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Saat gecenin biriymiş.
Umurum da mı?
Ben acıyı bir eylemişim.
Saf bir tebessümde.
Gece bıçağını çekip
Saldırsın üstüme.
Ne kadar pisliği varsa
Yazdırsın üstüme.
Bir nebze olsun karanlığını
Serpiştirsin üstüme.
Bir nebze olsun
Dövüşsün benimle.
Son raddesinde gelsin,
Fark etmez
Haber vermesin.
Gelsin
Ne varsa
Silsin.
Gelsin
Ve
Bilsin,
Ona karşı liyakatsiz değilim.
Sadece bir nebze karanlık,
Elimde,
Yüzümde,
Hiç olmazsa
İzimde,
Beklerim bir ömür.
Bir ömür.
Gece bir gece uğrasın.
Ve beni,
Kör bir bıçakla
Doğrasın.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Gelmedi,
Bu gece gelmedi,
Üç oldu, dört oldu gelmedi.
Bekledim, sözüm sözdü
Gözlerim uykusuz, yüreğim közdü
Gelmedi…
Güneş getirdi haberi,
Yitip gidecekken koca şehrin kalabalığında
Pat diye söyleyiverdi,
Başka diyarlardaydı,
Başka sevgili bulmuştu.
Hiç de üzgün görünmüyordu, dedi güneş
Bekleme,
Git işine, yit düşüne…
Ne yapabilirdim ki?
Koyuverdim kendimi insan selinin içine
Yitiverdim,
Yalnız, işsiz, düşsüz…
Gelmeyen sevgiliyi de bildiniz değil mi?
Eh, kalın sağlıcakla…
28.06.2003
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Kırılma noktasındayım gecenin
Gece dediğin nedir ki sevgilim
Bir gün daha doğacak içinden
Duvarda asılı çerçevenin
Uyan artık tatlı rüyalardan
Az sonra gün doğacak sevgilim
Ben geceyle dans ediyorum
Senin hala sallanıyor beşiğin
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Ey Sevgili..
Bu gecede yazacağım seni,
Nemli gözlerimle Buğulu gecenin kederden çatlamış Köhne defterine.
Bırak ay kıskansın, Yıldızlar ağlaşsın gecenin kuzeyinde,
Şafak teninde sökene kadar yazacağım seni geceye,
Öyle kuralsızca, mısraları katledercesine…
Lügat çaresiz kalacak hislerimi telafüz etmeye,
Dirilecek Ölü düşler sersem sabahın geceye kapanan gözlerinde
Ürperecek ölüm Her imkansızım deyişimde...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Gecenin karanlığı çökmüş her yana
kulağı sağır eden ğökgürlemeleri arasında
perdeyi aralayıp baktım dışarıya
rüzğarda delice sallanan ağaçları
hızla dönen yağmur bulutlarını
bir görünüp kaybolan yıldızları
birde kendimi gördüm karanlıkta
ürkek bakışlarla her şeyi kabullenen
bir ben vardı karşımda duran
rüzğarın savurduğu yaprak gibi çaresiz
yağmur damlaları gibi hüzünlü
kırık kalbinin acısını yüreğinde
gözlerinde taşıyan
severken sevilmeyen
kendimi gördüm gecenin karanlığında
çakan şimşekler ışığında
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Gecenin karanlığında yürüyorum umutsuzca
bir umut bir umut bekliyorum yalnızca
keşke sen gelsen de aydınlatsan yolumu
ben umutsuz sen ise bensiz yaşıyorsun
ben senin umutsuzluğuna dayanamayıp yıkılırken yere
sen bensiz onlarla bir hayattasın
gel yanıma sarıl bana
yardım et şu garibana ve ona sadece bir umut ver.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Gecenin matemi kaplıyor her yanımı
İçimde yanıyor hüzünlerin korları.
Bir tek ayak sesim karanlığı delerken
Edalıca bir meltem esiyor denizden.
Eşelenen bir kedi çöp tenekesinde
Sanki dans ediyor yıldızlar gökyüzünde.
Mehtabın aksi dalmış köpüklü sulara
Dalgalar sahile vuruyor peşi sıra.
Pırlanta kolye gibi şehrin ışıkları
Nazikçe sarıyor körfezin gerdanını.
Bir yıldız kayıyor ardında iz bırakıp
Sürüklüyor beni de arkasına takıp.
Zaman tatile çıkmış hiç ilerlemiyor
Kederler artık beni ilgilendirmiyor.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:42 AM
Kollarından tutup akşamın ıssızlığını
damarları kurumuş atın sırtında
her akşam-ya da gece-eve döndüğümde
cam saydamlığındaki ellerini
******* boyu öptüğüm kadının
komşusu bir kızı sevmişliğim vardı.
umarsızlık saatlerinde
sabahın fırçalanmış dişleri arasında yürürken
at kestaneleri görünmezdi.
Aşk,
kadının erkek cinselliği altında ezilmesiyle
pelte olmuştu aşkımız
ama hala sisli bir ufku gösteriyordu güneş.
Yok olmanın bataklığında bebek
sonsuzluğa çivilenmiş bir
yürek
demektir.
Toplama kampı toplumda yürek ise,
mavi bir kardır
süslüyor ellerimdeki dağı.
İçinde ağaçların boğulduğu
o uzak patika ikimize dardı
******* boyu öptüğüm kadının
komşusu bir kızı sevmişliğim vardı.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:43 AM
Gözlerimin kapanmak nedir bilmediği
Bir lambanın aydınlattığı bina
kalıntılarını da seyretmek güzel bu gece.
Rayların hüzünlü melodileriyle irkilip,
Tren katarlarının bitmeyen iniltilerini dinleyip,
Mazot kokusunu genzime çekmekte güzel bu gece.
Ay’ın yarısıyla bile aydınlatmakta zorlanmadığı
Bozkırlaşmış Malatya dağlarını,yüreğime hasretini
Sindirerek seyretmesi de güzel bu gece.
bir şey var bu gecede sana dair..hüzünlü bir şey.
Özlemlerimle harmanlanmış yalnızlık korkusu içimde.
Lambalı radyomla aynı kaderi paylaşırken,
Ağlıyordum pencerede sessizce,
belki gelirsin diye!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:43 AM
Gecenin sessizliğinde
Bir şarkı geliyor ise kulağına uzaktan,
Hafiften yağmur çiseliyorsa,
Ve yüzünü yağmura çevirmişsen
İşte o zaman yüreğin çarpıyor
ve susuyorsun...
Gecenin Sessizliğinde
Yıldızın göz kırpıyor ise sana
Ve kayıp gidiyor ise iz bırakarak,
Elini uzatıveriyorsan farkında olmadan ardından,
İşte o zaman yüreğin çarpıyor
ve susuyorsun...
Yağmurun ile sırılsıklam olmak,
Bulutuna ermek istiyorsan,
Durma haykır yüreğinin sesini
Sis dağılsın gecenin sessizliğinde
Ve yıldızın parlasın,
Gecen gündüzün olsun.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:43 AM
*******den korktun mu hiç
Zifiri karanlıkta, ıssız sokaklarda dolaştın mı
Bir türlü gelmeyen sabahları bekledin mi umutsuz
Düşünceler çarpıştı mı beyninde kuralsız
Rüzgara kapılıp gitmek istediğin oldu mı uzaklara
Unutma ki bu gecenin bir de sabahı var
Aç gönlünün kapılarını bana
Aç ki gün ışığı içeri girsin
Ben *******i atlattım
Güneşi gördüm yeniden,en görkemli haliyle
Gündüzü tüm renkleriyle yaşıyorum artık
Sana da yaşatmak için
Hayatındayım...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:43 AM
Gecenin tadı yok;farkında mısın?
Saçların bambaşka karanlıklarda
Ve sanki unutulmuş gözbebeklerin,
Huzuru en eski hatıralarda.
Sırrını kaybettik mesafelerin.
Bilmem uzakta mı,yakında mısın?
Gecenin tadı yok farkında mısın?
Gecenin tadı yok;farkında mısın?
Bakışların garip,mahsun,ümitsiz.
Söylediğin bütün şarkılar yarım.
Artık bu bahçede mesut değiliz.
İşte son daveti hatıraların!
Geriye dönecek çağındamısın?
Gecenin tadı yok; farkında mısın?
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:43 AM
Ay bana bakıyor, ben aya
Saat, gecenin üçü.
Git derim, gitmez,
Bakma yahu,derim kızarım, dinlemez,
Dil bilmez, hal bilmez,
Halden anlamaz.
Ben anladım ama,
O da benim gibi kalmış yaya,
O da benim gibi evsiz, barksız,
Öyle bakıyor garip.
Bakışarak bekledik güneşi.
Güneş geldi, biz yitiverdik,
Ay bir yana, ben bir yana,
Koca şehrin kalabalığında.
Sözümüz var ama,
Gelen gecenin üçüne.
Yine bakışarak bekleyeceğiz güneşi.
Arada, bitmek tükenmek bilmeyen
bulut katarı girmezse araya,
yağmur da vurmazsa yaraya…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:44 AM
Pencerenin arkasında yaşam
Yıldızları isyan ettirircesine
Yelkovanın son vuruşunda
Renkli kıpır kıpr
Nefret oldu vede sevgi
Bağlılık ******nun bile onuruna...
İhanet günün ilk ışıkları ile aklanan
yüzlerde
Coşku yaşama MERHABA diyen
çığlıklarda
Yılgınlık belkide
Yeni günle kapanan gözkapaklarımda
Ben sensiz suskun
Bir çınar dinginliği ve
papatya köküyle
Savurmaktayım ciğerlerimdeki son acı DUMANI
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:44 AM
Hasret bir rüzgâr, kapı kapı aralar geçer;
Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:44 AM
Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir!
Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:44 AM
Gölgem bile benden uzakta şimdi,
Geceye kac adım kaldı bilinmez?
Sevda ikliminde dolasan kimdi?
Vakit akşam neden perdeler inmez!
geceye kaç adım kaldı bilinmez?
Ne yollar tükenir ne ben giderim,
İki dudağımın arasında yine kan,
Ne alev alırım nede tüterim,
Nasıl bir ateştir!
Bedenimi yakan
İki dudağımın arasında yine kan....!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:44 AM
Gözlerin bir yakamoz gibi
vurur pencereme her gece usulca
Nedendir bilmem ama
ben yakamozun amansız pencereme vurmasını beklerim
Saçların hırçın dalgalar gibi
kapımın önüne deli gibi savrulur
nedendir bilmem ama
ben o hırçın dalgaları kucaklamaya çalışırım her gece
uzakta cılız bir ışık vurur
gecenin alaca karanlığına
nedendir bilmem ama
ben her gece umutla bakıyorum cılız ışığa
nedendir bilmem ama
amansız, umarsız bir gece
denizin alacakaranlığında,umut dolu cılız ışıkta
hırçın dalgalarla çıka gelecekmişsin gibi
sanki
nedendir bilmem ama ben
hep bu hayallerle bakıyorum
denize amansız vuran yakamoza
nedendir bilmem ama
sanki içimde var azda olsa
geceye dair bir umut
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:44 AM
geceye inat
uykuya inat
sana inat bekliyorum seni
ne ellerinde çiçek
ne de dilinde hoş bir kelam
sabır taşına inat
seni bekliyorum
sakın geç kalma
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:45 AM
Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün;
Gelin, gelin, onu açın *******!
Beni yadedermiş gibi, bütün gün
Ötün kulağımda, çın çın *******!
******* çekmeyin benim için hüzün,
Gelin siz, ruhumu tenimden süzün;
Bırakın naşımı yerde gündüzün,
Gölgemi alın da kaçın *******!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:45 AM
İnsanlar içinde en yalnız insan;
Düşün, taş duvara başın gömülü!
Ve kapan sükûta, granitten, taştan,
Mazgallı bir kale gibi örülü.
Gözünü tavandan ayırma ki, sen,
Üşürsün, gölgeni yerde görürsen.
Dikilir karşına, mumu söndürsen,
Ölüler içinde en yalnız ölü...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:45 AM
Sesimi alıp da kaybetse rüzgâr,
Versem gözlerimi bir sonsuz renge!
İçimde bir mahşer uğultusu var;
Ruhumdur çağıran, tenimi cenge.
Gözlerim bir kuyu, dilim kördüğüm,
Bir görünmez âlem olsa gördüğüm;
Mermer bir kabuğa girip, ördüğüm,
Kapansam içimden gelen âhenge...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:45 AM
Radyolar sustu, televizyonlar sustu
İnsanlar sustu, köpekler sustu
Komşuda bebek sustu gece sustu.
Korktu alem karanlıktan. Sustu.
Bazen tren düdükleri kesti geceyi
Bazen her saniye kafama çakılan yelkovan
Ezanlar çaldı kulaklarımın kapısını
Tık tık... Tespihten dökülen zikir sesleri
Anam sabah namazında belli ki...
Gece yalnız kaldı sus pus...
Tık tıklar, ezanlar, tren düdükleri
Şimdi her şey sustu
Bir sen uyanıksın bir de ben..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:45 AM
Ben uyumadım ama
Geceyi uyuttum..
Farkına bile varamadı
Sabahın doğuşunun
Gece özlemlere gebe..
Ben sevdalar içindeyken
Sessizce ağladım ki,
Gece uyanmasın
Kokunu duyuyor,
Tenini hissediyorken
Nefes bile almadım ki,
Gece uyanmasın
Yoğunlaşırken sana
Gözler uyku yoktu.
Hep senle yaşıyorken,
Gece uyuyordu...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:45 AM
Geceyi uyuttum dizlerimde
Yalnız bakışların kaldı elimde
Hatıra senden geriye
Geceyi dedim geceyi uyuttum
Öyle ki sarsıldı düşlerim
Boşlukta kaldı ellerim
Uyuyan sadece gece değil
Koca şehir sızdı yanıbaşımda
Bir başıma kaldım yapayalnız ayakta
Bir de dertlerimin sızısı aynada
Geceyi dedim geceyi uyuttum dizlerimde.
Sen *******imin katili sevgili
Gözlerini çek üzerimden
İnlettiğin yeter aşk acısından
Güneş sabırsızca bir köşede doğmayı bekliyor
Gel bu son gece olsun yok edilen
Dizlerim kaldırmıyor artık ağır yükü
El koyduğumuz *******in hatırına
Bu geceyi sokalım koynumuza
Geceyi dedim geceyi uyuttum dizlerimde.
Geceyi birlikte uyuturduk bir zamanlar
Sabahlara ertelerdik hüzünlerimizi
Ama şafakta hatırlardık tüm unuttuklarımızı
Bir çift bakış saplanırdı aniden yüreğimize
Sızlardık ve yitirdiğimiz aşklar gelirdi aklımıza
Ağlardık,gözyaşlarını sakınmadan saçardık geceye
Geceyi dedim geceyi uyuttum dizlerimde.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
Geceyle kavgadayım, uykumu bölüyor yine
Gelir girer odama, rüyamın en tatlı yerinde
Bekler durur başucumda,
Bir de sorar niye yalnızsın diye...
Gel de kapışma şu densizle,
Geldiysen otursana be sessizce
Hem yalnız değilim
Sevgilim burada işte
Kalbimin içinde,en güzel yerinde...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
Şimdi yoksun yanımda
Elbet bir gün geleceksin buraya,
Bensiz ağlama oralarda
Unutma yüreğim hep yanında
Sensizlik acıtıyor içimi,
Çok özledim sevdam seni,
Yoksun yanımda,gittin uzaklara
Unutma sevgilim oralarda beni...
Dünya gözüme boş geliyor,
İçim sıkılıyor,yüreğim daralıyor,
Sen yoksun yanımda,
Bu şehir beni boğuyor...
Senelerimi verdim sana,
Yıllar dayanmadı bu aşka,
Sakın gidip beni bırakma
Seni çok seviyorum unutma....
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
Kor halinde ateş düştü göğe
Müjdeledi baharı yazı
Toprağa da bilirken düştüğünü
Biz hala neden indiremeyiz
Cemreleri yüreğimize.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
bakışmamıza çadır kurdu
bir kelebek
yavaşça
ay gelip durdu
yanağına işledi hışırtılarım yapraklarını
kuş yuvaları oluverdin
kamaştırdın yüreğimi
sindin
ve
büyülendi kanatlarım
yeryüzüne taşındık sonra
her dönemeç uçurum
sen olmasan
yaşamak sakıncalı olurdu
belki de.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez;
Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez.
İçeride bir has oda, yeri samur döşeli;
Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez.
Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada,
Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez.
Varlık niçin, yokluk nasıl, yaşamak ne topyekün?
Aklı yele salıverip çıldırmadan geçilmez.
Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi;
Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez.
Ne okudun, ne öğrendin, ne bildinse berhava;
Yer çökmeden, gök iki şak yarılmadan geçilmez.
Geçitlerin, kilitlerin yalnız O'nda şifresi;
İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
Hepsini birden istemek
Yersiz,
Zamanı var
Biz zengin değiliz.
Duvara astım liste,
Eksikleri yaz,
Sıra hangisindeyse
para olur olmaz...
Ayda bizim elimize
Ne geçer, şu kadar.
Ayır önce kirayı;
Günde yemeğimize
Ne gider, şu kadar.
İyi kullan parayı,
Bu aylık bize yeter.
Duvardaki liste...
Kes üç kuruş ekmekten,
Beş kuruş etten kıs.
Sıra hangisindeyse
Çarşıya gider, alırız.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:46 AM
Sevgiler büyüttüm
kır çiçeklerinden, güneşin kanını emen
umutlar yeşerttim bahar renginde al yeşil
dağlarda kar erirken ceylanlar emzirdim
melekler uyandırdım her tan ağardığında
toplamak için bütün düş kırıklarını aynalardan
yıldızlara selam yolladım senin için
ve her gece mavi bir kuş tutup avuçlarıma
dudaklara gül ve rüzgar iliştirdim dağların doruklarına
gelmedin
upuzun köprüler kurdum içimdeki yolculuklara sana kavuşmak için
beyaz günlere uzandım beyaz atlarla, sana getirsinler diye umutlarımı
seninle öpüşürken
beyaz beyaz güvercinler kanat çırpıyordu mavi göklerin burçlarında
bütün ayrılıkların, savaşların, ihanetlerin üzerine bir çizgi çekiyordum
en güzel barış çiçeklerini versin diye dünya
ak alınlı taylar koşarken alnımın çayırlarında
al türkülerle inledim lekesiz sabahlara her bahar
özlemler kanatıp *******in sayfalarında
mavi rüzgarların terkisinde sevgiler yolladım sana
çoğaldıkça çoğaldı çılgınlığım
kanımda milyonlarca yıldız tutuştu
alevler içinde parlayan nehirler aktı yüreğime her defasında
her suyun sesine bir damla gözyaşı bıraktım
senin için gül desenli yaylalara
bilmedin
bilki sensiz uzak bir dağbaşı ıssızlığıyım
yoksan ürpertilerde tiril tirildir yapraklarım
seni özlemenin korkunç girdabında
göğünü ve yönünü yitirmiş göçmen bir bulut olup
her gece uçurumlara ağlarım
hasret ateşine bürünürken *******
uzun ayrılıkların dağladığı sevdalarda
korkunç alevler içirdim seni seven yanıma
iç çekmeyi öğrendi bir yanım, acı çekmeyi bir yanım
ve ardından oturup ağladım küskün ırmaklar gibi
karışıp gitti gözyaşlarım çağlayanlara
silmedin
ey kırçıl saçlarımda yıldız tutuşturan
alıp savuran yangınlara yalnızlıklara
hazan bahçelerinde yaralı bir güldür şimdi kalbim
dört mevsim aşkı kanayan
sen ki, yüreğimde demlenen aysın her gece
gözlerimde çiçeklenen aşk
uzun saçlı hasretimsin
geçen bütün mevsimlerde seni bekledim
gelmedin
özlemlerle yaralı bir yağmur bulutuyum şimdi
firari bir hüznün girdabında yitirdim güldesenli sevinçlerimi
bil ki, çağlayan bütün nehirler benim gözlerimdir
benim yüreğimdir ağlayan bütün denizler
su içtiğim bütün pınarlarda seni susarım
seni sorarım geçtiğim bütün yollarda
düştüğüm her uçuruma bir tutam çiçek bırakır gibi
bir tutam kor ve bir demet gözyaşı bıraktım senin için
gelmedin bilmedin silmedin....
Bir gün gökyüzü gülünce ve geçince üşümesi kalbimin
bütün hasretleri yükleyip rüzgarın kanatlarına
yüreğimde taşıdığım sevda aleviyle
upuzun yollardan çıkıp geleceğim sana... Bekle...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:47 AM
Biz hep dövünüp dururuz
Yolun bir karşısında
Yakınırız üst geçit isteriz
Alt geçit isteriz biz
Yapılınca bir üst geçit
Olmaz ise alt geçit
Ya akşamcının yeri yaparız
Ya alt geçide dükkan yaparız
Geçen olmasın isteriz
Girişine kilit asarız
Bilirsiniz bizi siz
Dururken; alt,üst geçit
Biz hep yoldan geçeriz
Oluverince kaza bir kez
Yollara yayılırız
Sonra ağıtlar yakarız
Zor gelir buradan geçmek
Durur isteriz tüp geçit
Bilirsiniz bizi siz
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:47 AM
gece gündüzü kovalıyor
gündüz ise geceyi,
bu kovalamanın ardından
ne de hızla geçiyor zaman.
ya mevsimlere ne demeli?
ilkbahar yaz'ı
sonbahar'sa kış'ı kovalıyor
çaresiz tamamlanıyor seneler..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:47 AM
Anliyamadım benmi suçluyum?
Anlatamadim mi? sana olan sevgimi..
Tutuştum yandimda sensiz her gece
Gözyaşlarimla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika özledim seni
Dinmedi kederim senin yanında bile
Sustum hep gözlerine baktığım zaman
İsyan eden kalbimin çaresizliğiyle
Oysa neler düsünürdüm sen yokken
Neler söylemek isterdim kavuşunca
Ayrilik saati gelince ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yanlızlıktı ki anlatılmaz
O öyle bir çaresizlikti ki inanılmaz
Hep yarım kalmış heyecan hazlar içinde
Gözlerimde büyürdü kısa mesafeler
Ama çok yakında sevgilim....
Bütün teselliler uzakta kalacak
Çiçekleri solacak mı? aşk bahçemizin
Ne olurdu saadetlerin en büyüğünü
İste ellerimde al diyebilseydin
Biliyorsun degil mi? asla gitmezdim
Benimsin sevgilim KAL!! diyebilseydin...
Sende bak sevdiğim..
Merak etme bunlar son sözlerim sana..
İçimde kalmasin diye..
Ben seninle gönül eğlendirmedim..
Başta demiştim, eğlenmek için değil,
Evlenmek için baslaıim ben bu işe..
Ne yazik ki anlayamamışsın..
Söylediğin sözleri hak ettim mi gerçekten?
O kadar kötü olabileceğimi mi sanıyorsun?
Yanılıyorsun.. İster kabul et, ister etme..
Sen sadece kendini duyuyorsun..
Vazgeçmek bu kadar kolaymıydı sevdiğim?
Yoksa sadece bir sebep mi bekliyordun vazgeçmek için?
Bu gülde hep diken aradın..
Elbet, her gülde vardır bir diken..
Ama unutma ki sevdiğim, her gülün dikeni kanatmaz..
Bundan sonra güllerini dikenleriyle kabul et..
Soldurma onları..
Hep hayal kurardım sevdiğim..
SEN vardın bu hayallerimde..
Sen gidince hayal kurmamında bir anlamı kalmadı..
Seninle beraber hayallerimde gitti..
Ben seninle hayatımı paylaşmaya hazırken,
Sen beni gözünde çok ucuz görmüssün..
Demek ki senin için aldiğim risklerin,
Senin gözünde hiç bir değeri, anlamı yokmuş..
Benim bu riskleri herkes için göze alabileceğimi mi sanıyorsun sen?
Herkes bir yana, SEN bir yanasın benim için.. Anlayamadın mı?
Sen benim için özelsin, FARK edemedin mi?
Bu gözlerin senden başkasını göremeyeceğini de mi anlamadın?
Artik aramız hep dünden kötü, yarından iyi olacak demek..
Olsun sevdigim.. Bunada alışırım belki bir gün..
Unutamasamda seni, sevmekten vazgeçemesemde..
Alışırım belki sensizliğe..
Evet, sevdigim sinifta kaldım..
Ama tek bir zayıfla..
Öğretmen dediğin fedakarlık yapar..
Bu öğrenci bir sans daha istiyor..
Notlarımı düzeltip, sınıfımı başarıyla geçeceğimden eminim çünkü..
Seni zorların adamı bilirdim, fakat sen kolay olan yolu seçtin..
Gitmek kolay sevdiğim.. Gitmek kolay!
Kalıpta, Sevmek Olay..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:48 AM
Bazen sayfalar yetmedi
Dertlerini anlatmaya
Bazen bakışların yetti
İçindeki güzelliğini ortaya koymaya.
Hatırlıyor musun? O zamanları
Güneşi seninle karşılayıp
Seninle uğurluyorduk.
Şimdi artık günler çabuk
Ve güzel geçmiyor.
Artık dört gözlediğim
Beklediğim buluşma saatlerimiz de yok
Herkes yanımda fakat ben yalnızım
Kim bilir belki de sana fazla alıştım.
Şimdi beni var ettiğin gibi
Yok ediyorsun.
Seninleyken gökkuşağının başındaydık ve
Ben o gökkuşağının hiç bitmeyeceğini zannediyordum.
Ama şimdi sonuna geldiğimizi anlıyorum.
Geçmişe baktığımda bazen gülüyor,
Bazen ağlıyorum
Ama şunu söylüyorum
Seni sevmekten gurur duyuyorum!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:48 AM
Geçmiş sürükler pencerelerden
Gözlerini sakınacaksın öyle derinden
Saklıdır bir umut kalmış ta öteden
Bir ağrıdır üzerimde kalan senden
Ne unutulmanın verdiği hüzün
Ne yalnızlıkla geçen ömrüm
Gece gelmiş kurulmuş gözlerime
Yankısı başlamış eski bir dönence
Yazdan kalma bir rüzgar esince
Sevdanın içinde sana direnince
Ne kurgunun verdiği dünün
Ne acıdaki saklı gücüm
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:48 AM
Yaşadık yaşamadıklarımızı,
Yada yaşayıp anımsamadıklarımızı,
İyi kötü anılarımızı,
Hatırladık ikimiz..
Bir zamanlar sevdik belki de,
Sevdik ikimiz..
Geçmiş geri dönülmeyen,
İnsan pişmanlıklarıyla yaşayandır..
Sevda konuşulmayan,
Kalpteki duygulardandır..
Seni istemem nasıl geçmişte kaldıysa,
Şuan ki düşüncelerimde o boşlukta kaybolacak..
Bilki anılar yeniden canlanacak,
Bilki hayaller hiç susuz kalmayacak..
İnan bir uçuruma düşmüş gibiyim,
Yada bir boşlukta beklemekteyim,
Çıkarım yada çıkamam,
Kurtulurum yada kurtulamam bu boşluktan...
Tek derdim,
Sana olan sevgimden sonra,
Şimdi sana hissettiklerim...
İşte sadece budur,
Sadece budur derdim...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:48 AM
Eski zamanları özlerdi anam ,
Babam methederdi .
"Eskiler şimdiden iyiydi " derdi .
Evlerimiz :
Küçük de olsa,harap da olsa
Herkesin bir evi vardı.
Bir camı mutlaka
Bahçeye bakardı .
Tel dolapları , tavanda mısır koçanları ,
Avluda ambarlar vardı..
Kadınlar süt sağar ,
Erkekler satardı.
Parasıyla ; hanıma şalvarlık ,
Kıza entari , oğlana pabuç alınırdı
Naylon, yandan şıkşıklı .
Bakkal Süleyman ; birinci , Gelincik , Bafra ,
Kulüp cıgarası.
Teneke peynir ,kırık leblebi , kuru üzüm
Satardı.
Her ayın başında hesap açar ,
Sonunda kapardı.
Yani , kimsenin
Kimsede alacağı kalmazdı..
Balıklı köprüsünde dilenci Kör Memet ,
Kapılarda dilenci Kör Zülâ ,
Sokaklarda Cevdet..
Cumaları fakirler doyurulur ,
Kimsesizlerin hali vakti sorulurdu.
Gönüllere nur , evlere bereket yağardı.
O zamanlar insanlık vardı.
Komşuluk :
Yağmur yağdığında dam`lar akardı
Her odaya tencere,sahan koyardık.
Bazen de borulardan kurum damlardı ,
Teneke kutu bağlardık.
Her şeyin kolayı vardı.
Kimse kimseyi kıskanmazdı ,
Komşuda ne varsa , komşuda vardı.
Hesna Hanım börek yollar ,
Karşılığında yaprak sarması giderdi.
Tencere dolusu, "Tadımlık canım (!)"
Kim hastalansa , Hayriyanım koşardı
Adı gibi hayırlı.
Şifalı otlardan merhem ,
Nane-limon,ayvadenesi ,
Her derde deva çörekotu .
Hayriyanım` ın marifeti çoktu.
Kim ölse "Efkarlı " koşardı
Yürekten , sevecen , telaşlı .
Ramazanlar ve kış *******i :
.
Susamlı ramazan pideleri ,
Hem de "Dört Direkli" den .
İftarlıklar ,baklavalar , su börekleri..
Sokak aralarında, sahura kadar
Hasır sobetleri ,nargile sefaları.
Çocuklarda iftar topu neşesi :
"Topçu topunu atameyo,
Helvacı kızını satameyo."
Kış *******i sıcacık, sevimli.
Konu komşu birlikte yılbaşılar.
Patlamış mısır, portakal,üzüm .
Pişmaniye çekmeler ,tombala oynamalar ;
l.Çinko , 2.çinko , tombalaaaa.
Sobanın dibinde sarman ,ana dizinde
Osman uyumuş.
Aaaa! Saat de geç olmuş.
Aman canım, daha erken;Oturuyorduk.
Derken ;
Borçsuz yaşardık derdi babam.
Her şey yoktu, kuyruk çoktu.
Ama insanlar umutlu ve daha
Mutluydu.
İskarpin giyemezsek, "Cızlavet " giyerdik.
Ama , biz o günleri çook,çok severdik.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:48 AM
Her gün ayrı bir azap ve ayrı bir sızı
Günler duvak öre dursun
Ben hayaline dalmış
Sohbetler ediyorum
Geçmişimle ve seninle…
Önce tatlı yüzün geldi düşlerime
Ayrılık nameleri yoktu sohbette
Bakışlar ve güven yanında hafif aşk nameleri…
Sensiz yaşayamam değişin geldi kulağıma
Hani mersin’in kız kalesi manzaralı bakışında
Sonra İstanbul sokakları ve göz göze gelişimiz…
Birden ağlamaklı sesin çınlattı ortalığı …
Baraj kıyısında sarmaş dolaş halimiz
Bisikletle baraj turumuz ve kıyıdaki çingene kızın
Gül satma girişimleri bir bir seriliyor önüme…
Okul bitti seninle ilk ayrılışımız ve ilk korkumuz…
Ben dağları bol soğuğu ayaz memlekete yollanırken
Ağlayışın ve sarılışım dün gibi saniye saniye önümde…
Nerdesin kiminlesin bilmiyorum ama o değilsin
Bir özgürlük türküsü tutturmuş
Hiçe sayıyorsun tüm yaşanmışlıkları.
Hayallerimi,güvenimi ve sevdaya dair her şeyi
Sırtıma yüklenmiş boşaltacak yer arıyorum çaresiz….
Bir bir karıştırıyorum geçmiş sayfalarını
Sana dair nice şiirler nice destanlar yazmışım
Her bir satırı kan damlası, can yarısı
Ve önümde geniş bir muamma deryası…
Elveda senli geçmişim
Elveda mavi düşlü geleceğim
Elveda sana dair her şey…
Unutma sevenler civa misali akar gider
Ama bulur sonunda birbirini
Ayrılık olsa da sonu….
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:48 AM
Bu sabah anılarla dolu evimin perdesini araladım,
Dışarı baktım buğulu penceremden.
Geçmişe dönmek için yola çıktım,
Seneler önce gezdiğim yollarda dolaştım,
Mezun olduğum okulun bahçesine geldim erkenden.
Nasıl da çabucak geçivermişti yıllar,
Göçmen kuşların uçuşu kadar hızlı, küçük bi şehrin üzerinden.
Bir ara gözlerim okulun bahçesine takıldı,
Çocuklar kendilerini oyuna kaptırmıştı,
Bir an aralarına katılıp onlar gibi olabilmek geçti içimden.
Sımsıcak dostluklar, geleceğe dair umutlar,
çoğu platonik, göz göze aşıklar...
Nasıl da karamsarlığımdan sıyrılıp o masum düşlere dalıvermiştim.
Tam da bir öğrenci edasıyla
''Dersimiz boş hocam biraz daha dışarıda kalalım'' diyecekken
Çalan zille irkildim ve kendime geldim
Okula giren öğrencilerin peşinden öylece tek başıma kalakaldım
Sonra oraya ait olamayacağımı hatırladım.
Biraz yaptıklarımdan utanmış,
biraz da içim burkulmuş halde, uzaklaştım o sahneden,
Tabi aklıma takılan şu iki soruyla;
Zaman mıydı? Değişen,
Yoksa ben miydim? Geçen yıllara yenik düşen.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:57 AM
Zamanmı çabuk geçti ,benmi yaşlandım.
Sanki bin yıllık uykudan uyanmış gibiyim tanrım.
Eski dostlarda göçmüş dünyadan bir,bir.
Aradım bukamadım.
Sokaklarda değişmiş caddelerde,
Taş yolların yerini asfalt almış,konakların yerini apartmanlar.
Ahşap cumbalı evler yok.
Sokak çeşmesinden su taşıyan saka,çocukluğumun simitçisi,
Sabah fırından yayılan taze simit kokusu
Birinci sigarasıda yok bvakkalda.
Acı çeşmenin yanında balıkçı Ahmet,
At pazarında han kahvesi,
Caddede bakkal mehmet,
Yokuşta Şükran Ay.
Vay anam vay.
Radyolarda yok artık evlerde baş köşede,
Televizyon almış krallığı,
Sobayıda göremedim doğduğum evde,gaz ocağımda yoktu.
Kırık dişli tarağımda aynanın önünde.
Kır saçlı ninemin baklavalar açtığı bıkmadan
Mutfakta kuyunun çıkrığıda yoktu.
Kuyuda yoktu ya çoktan kapanmış.
Bahçede erik ağaçları ,bahçede incir
Bahçede güllerde yoktu ninemin göz nuru.
Baktım sokağımda bostan da yoktu top oynadığım.
Ünal'lar, Özkan'lar , Ostik'lerde yoktu.
Koca,koca binalar yapılmış üzerine,
Ha. birde kocaman bir yol geçmiş ortasından.
Ana cadde .adına Toptaşı caddesi derler.
Mahallem Tabaklar Mahallesi,sokağım camii sokak.
Adıyla yaşayan bir camii.
Bahçesinde çitlembik ağacıda yok.
O kadar güzeldi ki.
Hatırladığım bir defne kalmış,
Baktım o da benim gibi yaşlanmış.
Küçücük bir ağaçtı ben giderken.
Bostanda uçurtmalar ımı arad ım renk renk
Çeşit çeşit kuyrukları.
Ellerimizle yaptığımız uçurtmalarda yok.
Babamın baş köşede oturuşunu aradım.
Gözlerim dolu dolu,
Karşılıklı içtiğimiz ilk rakıyı yağmur çiselerken usul usul,
Bahçede şemsiye altında yaptığımız balık ızgarayı.
Kokusu bile değişmiş balığın,
Ne balığı bulabildim nede babamı.
O'da göçmüş dünyadan,göçeli yıllar olmuş daha dün gibi.
Öpüp koklayamadım ellerini
Kırmızı yanaklı,minik,minicik pembe pelerinli kızımı aradım.
Büyümüş koca kız olmuş kollarımla sevip saramadım.
Aynalara baktım kendimi aradım,eski resimlerdeki gibi sanıp
Bulamadım.
Zamanmı çabuk geçti benmi yaşlandım
Bin yıllık uykudan uyanmış gibiyim tanrım..
Bizede mi sıra geldi ne.....
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:57 AM
Geçmişimsin sen,
Güzel bir maziydin benim için..
Geçmişte kalan anıların toplamı,
Geçmişte kalan sevgilisin sen..
Bazen özlem duyduğum,
Bazen de tebessümle andığım geçmişim...
Beyaz bir gül kadar masum ve sade,
Aslında sevgili her renk vardı sende..
Senin özlemin var,
Aşkında öyle..
Ama hepsi sadece geçmişte kaldı,
Yanlış kavrama beni,
Sevgin hala bu bedende...
Bazen özlem duyduğum,
Bazen tebessümle andığım geçmişimsin sen..
Ne bir daha geri dönecek,
Ne bir daha seveseksin beni,
Belki çoktan unuttun,
Belki de hala bekliyorsun sen...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:57 AM
Eşkâli belirsiz bir sokaktayım
Karanlık sarmış her yeri
Yavaş yavaş yol alıyorum
bir elim cebimde
Diğeri katranı bol bir tütünde
Yürüyorum
Bir yağmur başlıyor hafiften
Yüzüme vuruyor taneleri
Sonra...
Bir rüzgar esiyor
Çok uzaklardan gelen
Yorgun bir rüzgar
Kokusu pas
Oksijeni az
Yüzümü okşayan kirli bir ayazdı
O kasvetli açan yaz
Ne aşk
Ne Coşkulu bir yürektir artık
Kavgaları anlatan
Sadece geçmişte kalan
Hayali bir fotoğraf
Bir kaç parça da anlamsız laf
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:57 AM
Şimdi Salmanlı'da olsam
Sana bir cağrı atsam
Güzel mesaj yollasam
Mesajıma karşılık verir misin?
Cehennemlerde yansam
Gece gündüz ağıt yaksam
Hiç durmadan ağlasam
Bana bir el verir misin?
Beş parasız kalsam,
Pazarlarda çadır kursam
Türlü türlü dert satsam
Şu garibe derman eyler misin?
Piyangoyu tuttursam
Bütün dünyayı satın alsam
Bir tek sen kalsan
Sen de koşa koşa mı gelirsin?
Koşa koşa bana gelsen
Boş boş dil döksen
Biçare kendini feda etsen
Geçti Muradın gönlu senden.....
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:58 AM
sen bu şiiri okurken
iş işten geçmiş olacak
gökyüzü simsiyah gece misali
bir kasırga etrafını saracak
gözüne toz gidecek ağlayacaksın
bir yürek ölümle barışacak
son sözü senin adın
anlayacaksın
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:58 AM
Geçti, geçti mevsimler...
Süpürüldü takvimler.
Gidenlerden kalan şey;
Duvarlarda resimler,
Mezarlarda isimler...
Geçti, geçti mevsimler...
Hani eski iklimler?
Has ekmekten dilimler.
Hey gidi zamane hey!
Tesellisiz ilimler,
Adaletsiz taksimler...
Hani eski iklimler?
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:58 AM
Bir gün olsun seninle buluşup konuşamadık
Göz göze bakışıp el ele tutuşamadık
Kırlarda koşup, yan yana oturamadık
Sevgiden yansak bile, derdimizi anlatamadık
Neden böyle oldu, çekindik birbirimizden
Hep sen gurur, hep ben gurur
Yanıp durduk içimizden
Cesaret edipte bir türlü açılamadık
Birbirimizin olamadan kaybolup gitti yıllar
Derdimizi dökmeden ayrıldı gitti yollar
Sen mutluluk yolunu, ben dertler yoluna
Bak ayrıldı gitti yollar, kaybolup gitti yıllar.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:58 AM
Gözlerim tatlı bir gülüşü özledi
Sen hangi alemde isen gel
Ellerim ellerini özledi
Sen hangi düşlerde isen gel...
Gel
Yıldızlar dökülmeden
Senden ayrı tükenmeden
Can bedenden çekilmeden gel
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:58 AM
Gel,
Ne olursun gel.
Bırak sussun gece,
Ya da hiç konuşma.
Sil hatıralarını, Günahlarının üzerine,
Gecenin karanlığını ört.
Bırak:
Öylece kalsın orda gece.
Gel sevdiğim.
Seni senden çalan insanların,
Yüzüne vur da gel günahlarını.
Seni karanlık *******in içine,
Seni yüreğinde büyüttüğün acılara,
Uyuyamadığın gecelede
Üşüdüğün sabahlarda
Seni yalnızlığa iten ne varsa,
Bütün günahlarınla gel.
Bakma istemem dediğime.
Gel sarıl boynuma.
Sarıl ve ağla.
Gel.
Ne olursun gel.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:58 AM
Hiçbirşey yok
Herşey sadece şiir yazmak için
Sana karşı ne mantıklı bir sevgi besliyorum
Sana karşı ne de tutucu
Bir aşk besliyorum.
Kalbim yaralı
Kalbimi zorlayamam
Ama
Bunları desem de inanma
Seni ölürcesine seviyorum
Ne olur
Gel bana ulaş
Benim ayaklarım bağlı
Tutsağım
Kalbimdeki amansız ağrılara
Seni seviyorum
18.06.07
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Sevdiğim aramız olmasın ırak,
Yolları toz-duman bürümeden gel!
Baba hasretini askerde bırak,
İki ayağını sürümeden gel!
Sevmiş idim seni ta ilk bakışta,
Resmini gör işlediğim nakışta.
Mevsim kış, yollar buz, çamurda-kışta;
Atla arabaya, yürümeden gel!
Aile kutsaldır, biçilmez değer;
Benim kıymetimi bilesin meğer;
Düşüne-düşüne ölürsem eğer,
Cesedim toprakta çürümeden gel!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Hak aşıkı yiğitlerin aşkına,
Kayıp olan kimliğimi bulda gel,
Saklanmayı bırak gitsin şaşkına,
Yüreğinden korkuları silde gel.
Kafir varmı kan ağlayan cihanda,
Kaç müslüman can veriyor şu anda,
Çık gel artık ALP erenler bir yanda,
Bir yanına Fatihleri alda gel.
Ayak seslerini duysun avrupa,
Kancıklık yapmaktan caysın avrupa,
Seni efendisi saysın avrupa,
Mehter başı;cenk marşını çalda gel.
Haçlı ölür asla kinleri ölmez,
Tokatı yemeden hizaya gelmez,
Küffar hile bilir hakikat bilmez,
Yüreğine Türk korkusu salda gel.
Allah'ın yolunda dirilde hele,
Sevdalan sen Vatan denen güzele,
Dinsin acı kopsun artık velvele,
Baştan başa benliğinle dolda gel.
Oyunda oyun var dikkat etsene,
Bütün şer güçleri birleşti gene,
Her zehirden saplıyorlar sinene,
Tuzakları,planları bilde gel.
Eeyy ŞEFKATİ ilahi dava şaşmaz,
Hak yolunda kardeş kardeşe düşmez,
Müslümana hamlık kemlik yakışmaz,
YAVUZCA SERT,Yunus kadar olda gel.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Dilinden düşen her bir sözcük için
Hesap vermeye hazır olmalı insan
Esareti altına girmemeli zira
Niye gerektir sana bana bu lisan
Ey akıllara zarar insanoğlu
Sözlerini temizle de gel
Kalbinden fışkıran bu fesatlığı
Nurlu Zemzemle yıka da gel
Hasetliğin eritiyor bakışlarla
Saf duygularla yıkan da gel.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Gel
sen yoksun
bütün sokaklarına kar yağıyor ömrümün
nefesim
üşüyen bir gelincik ayazı
bütün ******* aysız
durmadan
bir ezgi savruluyor dudaklarında *******in
hüznün uzayan saçlarında kimsesizliğim kanıyor
yağmalanmış bir ömrün ortasından sızarak
yaralı gönlümün ırmaklarına doluyor
gel
her gece bir deprem oluyor
ey çağlayan bir suda yitirdiğim menekşe gözlü kız
seslen bana nerdesin, hangi uzak şehirdesin
bir rüzgarın kanatlarına vursam duyulur mu sesim
gel
erişilmez uçurum diplerinde kaldı özleyişler
yaralı ceylanlar sekiyor bakışlarımda
tomurcuklar öksüz, serçeler dilsiz
her durakta boynu bükük bir çocuk üşüyor
ve ben bu yağmurlar dolusu yalnızlığımla
bütün bulutlardan sana koşuyorum
gel
yürekler boş, bakışlar anlamıyor beni
her akşam vakti,
el ayak sesleri çekilirken caddelerden
vurup yüreğimi narlı sevdalara
yıldızlara ağladığımı kimse bilmiyor
kimse bilmiyor,
her gece dudağımda bir şiir’in kanadığını
ey yavru bir kuş gibi
düşlerimin arasından uçup giden uçarı kız
yaşım on beş idi, yüz oldu, binyüz oldu
yaşlandım yaşamadan aşkı ve baharı
farkında değilim şimdi,
geçen günlerin değişen mevsimlerin
yağan karlar altında kaldı kalbim
gel
geçmiş bahar sokaklarına çıkar beni
bahçesi tarumar bir çiçeğin kirpiğindeyim
bir kar çölünün ortasında
bir insan mahşerinin içinde yapayalnız
her bakışta bir hüzün,
her hüzünde bir bakış kanamada
bir sonsuz rüzgar başladı gittiğin yerde gel
gel
bahar sokaklarına çıkar beni
yıldızları sönmüş bir gecenin sayfalarında ışıksızım
özlemler damıtıyorum durmadan karanlığın yapraklarına
kalbimin üstüne üstüne yağıyor kar,
göçüp gitti kuşlar çoktan
ve ben
bölüp iklimlere o sevda tılsımı türküleri
işleyip alnımın çizgilerine tel tel
kalbimi sana rehin tutuyorum gel
hasret ki yolları kanamalı ağır bir hüzündür
geçip giden günlerin terkisinde
rüzgar koyaklarını yitirdi, sözcükler büyüsünü
her mısrada çığlık çığlık yüreğim
gel
ömrümün bütün sokaklarına kar yağıyor şimdi
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Yalnız kalamaz hiçbir adem,
gel sırdaşım ol!
Yarim olamıyorsun madem,
gel kardaşım ol!
Yolumu kaybettim güpe gündüz,
gel gözüm ol,
her şeyiyle saf ve yalansız,
gel sözüm ol.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Açsan yüreğimi, Hak’kı bulursun
Baksan gözlerime, aşkı görürsün
Tutsan ellerimi, canan olursun
Bırak hayalleri, gerçeğe gel dost
Gülsen *******e, mehtap olursun
Doğsan bizim ele, güneş olursun
Bilsen şu Engini, yari olursun
Bırak hayalleri, gerçeğe gel dost
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 07:59 AM
Biliyorum, konuşucak birşeyimiz yok
Ama yine de gözlerini al gel
Elindeki yarayı, suskunluğunu, acemiliğini
Beni biri severse inanmam
Seni biri severse utanırsın
Bilmediğin bir hastalığa acımak gibi bile olsa gel
Biliyorum konuşacak bir şeyimiz yok
Ama ıstırabım sende, mutlaka al da gel
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:00 AM
Bir destanla başlamıştı sana olan sevdam
İmkânsızdın, ulaşılmazdın, yasaktın biliyordum
Ama seni atamıyordum seraplarımdan bir türlü
Her şeyime ezberletmiştim sensizliğimi
Bir tek yüreğime dinletemedim imkânsızlığını
Ellerim ellerinsiz kalacağını biliyordu
Gözlerim cemalinsiz kapanacağını görüyordu
Ayaklarım sensiz yürüyeceğini biliyordu da
Ama ya yüreğim ya beynim
Hiçti bütün bu söylenenler onlar için
Vuslatın sarhoşluğunu anımsadıkça
Bir başka seviyorlardı seni
Öğretemedim öğrenmediler sensizliği
Gel artık ne olur!
Ya sarhoş et beni dindir bu acılarımı
Ya gel öğret sensizliğimi
Şu biçare yüreğime şu bir akıl beynime
Ne olur gel! Gel artık.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:00 AM
Neysen nesin, kimsen kimsin
Gel artık.
Bu yürek daha fazla dayanamayacak seni beklemeye
Gel artık.
Dünyanın bütün renklerini toplayıp
Dizdim önüme
Hiç biri çizemedi seni
Dünyanın bütün kelimeleri
Yazamadı
Gel artık.
Yazdığım tüm şiirler
Sana layık değildi
Sahipsiz mektuplarım
Sana uyarlanmadı
Gel artık
Yaşadığım tüm yıllar
Seninle yaşadıklarımın yanında
Sıfır kaldı.
Bu yürek dayanmıyor artık sensizliğe
Gel artık
Bebeğim
Yürek sızım
Bitanem
Bekletme beni
Gel artık.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:00 AM
Bu şehrin yıldızlı akşamları,
Bu şehrin sokakları,
Aşkımın tek şahididir. Onlar,
Aşkımın tek göstergesidir. Onlar,
Yıldız, gece, sen ve ben,
Dördümüz birlik de;
El ele gezerdik,
Bu şehrin sokaklarında,
Hani nerdesin şimdi.
Ellerim seni arıyor.
Yıldızlar ve gece bizi bekliyor.
Gel artık sevgili…
Ne olur gel artık,
Sen gelmezsen toprak olup gideceğim,
Toprakta sevda'mın tohum'unu yetiştireceğim…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:00 AM
Gör artık...bir insanın nasıl yıkıldığını,
Ne acılar için de yaşadığını..
Gör artık...
Bir bir biten umutları,
Kapanmak bilmeyen yaraları..
Gel artık..istersen çiseleyen yağmurlarla gel,
İstersen günün ilk ışıklarıyla gel.
Gel artık....gözlerimde süzülen yaşlarla beraber gel..
İstersen bitiremediğin korkularınla gel...
Gel artık...dindir acımalarımızı;
Yaşamak olsan da gel ölüm olsan da gel...
Yeter ki gel artık....
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Gecenin tam orta yerinde
Seni düşünüyorum sevgilim
Yalnız ve sensizim
Sessizlikte çınlıyor sesin kulağımda
İçimi sarıyor gülüşün
Güzellikleri anlatıyor gözlerin
Lakin yoksun aşkım
Ne ellerin ellerimde
Ne bedenin kollarımda
Issız ve yapayalnız
Ürpererek oturuyorum karanlıkta
Gözlerim kapalı düşünüyorum
Ancak o zaman kaçıyorum gerçeklerden
Uzaklaşıyorum sensizlikten
Hayallerimle sarıyorum, öpüyor kokluyorum
Hiç uyanmak istemiyorum düşlerimden
Çünkü mutluyum, seninleyim hep
Ah bir de uyanıp boş ellerimi görmesem
Böğrümde çaprazlanmış, büzülmüşüm yatağımda
Gel ey sevgili, gel ey yar
Gel, düşlerimden çık artık
Gel kollarıma, sonsuza dek kal benimle
Sevginle, sevgimle yalnızca
Mutluluk ağacının serin gölgesinde
Uzanalım elele, geleceğe.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Senin o masmavi gözlerinde huzur buluyorum
Yanımda olmasan da haberini alıyorum
*******i senin hayalini kurup yastığa sarılıyorum
Özlemin bir kor gibi yakıyor yüreğimi gel artık
Hiç kimse dolduramaz bendeki yerini
Değişmen hiçbir şeye saçının bir tek telini
Seni tanımakla çok şanslı hissediyorum kendimi
Özlemin bir kor gibi yakıyor yüreğimi gel artık
Sana söz veriyorum. Ne istersen yerine gelecek
Dönüşün benim için dünyalara değecek
İçimde yanan ateşin bir anda sönecek
Özlemin bir kor gibi yakıyor yüreğimi gel artık
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Sensizim gecenin karanlığında,
Yapayalnız kayboluyorum sokaklarda
Hayalimde hep sen varsın hasretliğim,
Vuslatın ateşi kalbimin tam ortasında;cehennem ateşi.
Seni arıyorum dolunay ışığında bulamayacağımı bile bile,
Ama yinede seni arıyorum.
Senin hayalini nefesini arıyorum,
Senin en sevdiğin şarkıyı belki duyabilirim diye sokakları arşınlıyorum
çaresiz.
Bir zamanlar seninle dolaştığım bu sokalar da seni hatırlatabilecek her
şeye;bu can feda
Çünkü sen olmadan güneş doğmuyor hasretliğim.
Sen olmadan gülünmüyor.
Sen olmadan hayat sonu gelmeyen uzun bir yol, hiç bitmiyor.
Gel be hasretliğim
Gel de karanlıklarım aydınlansın
Gel de gözyaşlarım kan olmasın
Gel be hayatımın değeri gel artık.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Çırpındığın yolculukları düşündüm
Bugün aklıma geldin, seni öyle düşündüm
Daldım gittim, masmaviydi sözlerin
Aldırmadım denize, gel diye birde ben suladım
Çiçek almadın ki hiç, olmayanları kokladım
Seni seviyorum demedin ki hiç
Sevgin varmış gibi, sevgimize ağladım
Ayrılık her türlüymüş meğer
Sana daldım bugün, bütün gün aklımdaydın
Bensizliğin sendeki tadını düşündüm
Ellerini, gözlerini, hepsinden geçip
Benim sendeki yarımı özledim
Özlem ne berbat bir şeymiş meğer
Ne berbat bir şeymiş ayrılık denen kavram
Ne zaman geleceksin, yollar soruyor
Denizi aşan sular soruyor
Gel artık özledim.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Her an aklımda çekip gitmek bu diyardan
İsteyip de uzaklaşmak zor geliyor yardan
Bağlanmışım bir kere çözülmez bir kör düğüm
Gel artık ey sevdiğim
Belki fani dünyadaki sensiz bu son günüm
Yokluğunda akıttım katre katre yaşları
Senin yüzünden unutmuşum yazı,kışı,baharı
Gün geçtikçe artar yine bağrımdaki ağrı
Gel artık ey sevdiğim
İstemez bu gönül,sensiz geçen bir anı
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Can verirsin,sandım şu solan güllerime
Kökten budadın attın ellerime
Kuruttun,gel bak eserine
Bir daha açmıyacak senin sayende
Öyle bir hançer sapladın ki yüreğime
Acıyla kıvranan bu bedene
Çıkmaz,gel bak eserine
Bu ruhum bedenimi terketmedikçe.
Yeniden doğdum sandım seni görünce
Bedenime girmişsin sen meğer sinsice
Can veriyorum,gel bak eserine
Azrailim oldun öldürdün her seferinde
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:01 AM
Gel beraber ağlayalım sabah olmadan
Damla damla bir zehir karışsın kanımıza
İnsanları affedelim, yaşamayı sevelim
Sonra insan yaratıldığımıza zavallılığımıza
Gel beraber ağlayalım
Hatırla tekrarı, bir ömre bedel dakikaları
Gerçek olmayan hayallerimizi düşün
Biz de bir yerde insanız neyleyelim
Hep böyle bıçağın kemiğe dayandığı gün
Gel beraber ağlayalım
O ayrılığın kederin hüküm sürdüğü
O zamanın ilerlemediği *******de
Söyle kime yalvaralım, kimi bekleyelim
Hep böyle bıçağın kemiğe dayandığı gün
Gel beraber ağlayalım
Ne aradık, ne bulduk bu yeryüzünde
İnan sevdiğim bizi aldattılar
Sonunda yapayalnız kaldık neyleyim
Gel, dünya duruncaya kadar, ölünceye kadar
Gel beraber ağlayalım
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:02 AM
Gel gitmeden sarılayım
Saçlarına güller takayım
Öyle bir çekeyimki,seni içime
Kokun sinsin tenime.
Bir daha birdaha sarılayım
Tenine dokunayım
Dokunmaya doyamıyayım.
Bir buse kondurayım dudağına
Soluksuz rekoruna.
Doğ yüreğimden
Ak damarlarımda al al
Tatlı sıcak heyecanlandır beni.
O kadar uzaklaşma.
Seni soluğumda hissedeyim.
Yüreğini yüreğimde bileyim.
Gel bi sarılayım!...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:02 AM
Bekledim seni ben pencerelerde,
ansızın çıkıp ta gelirsin diye.
Rüzgârlar esince sallandı perde.
O hayalin geldi, senden çok önce.
Kulağım kapıda zilin sesinde.
Gözlerim çakılı duvar resminde.
Beni bir an için özledin ise.
Hadi çıkıp ta gel, gel bir an önce.
Vuslatın gönlümü harap etmekte.
Ömrümüz geçiyor istemesek de.
Ayrılık,sevmeye olmaz bahane.
Zaman geç olmadan, gel bir an önce.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:02 AM
Demek ki olmuyor zorlamak ile
Boşuna düşmüşüz biz dilden dile
Akıllı akıllı selamet ile
Gel bu kadehleri kıralım gitsin
Neyleyim bu işi beceremedik
Yıllardır nafile yandık didindik
Bu sevda atından madem ki indik
Gel bunu burada vuralım gitsin
Zaman su gibidir tükenme solup
Akıp gidecektir yanma kahrolup
Dünya bir ağaçsa biz de kuş olup
Gel başka dallara konalım gitsin
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:02 AM
O ağacın altında
Boğazın tam sırtında
Deniz ayaklar altında
Rüzgarın esintisi tüm bedeni okşarken ,
dallardaki kuşların fasılları da varken ,
bir de susan diller yerine
konuşan gözler olunca ,
Semaverde kaynayan
Tavşan kanı deminde
İnce belli bardakta
Halis Rize çayından
Gel de içme şimdi sen .
Böyle şans binde bir olur
“Akşam simidi” diyen
Simitçide geliyor bak
Ver simitçi oradan
Çıtır çıtır beş on simit
Doyulmaz olur tadı
İnce belli bardaktaki çayla
Yenen sıcak simidin.
Aceleye mahal yok
Çayda çok, simitte çok
Yudum yudum için
Yorgunluk kalmasın vücutta
Bu özlemle yanımda taşıdığım
Tam yağlı karper de sürprizim
Simidi onun için yavaş yavaş yiyelim
Simidin ortasını yarıp
Karperi şöyle bir yayalım
o ince belli bardağı tutma elinde
hele bir daha uzat
Semaverde kaynayan
Halis Rize harmanı
Tavşan kanı çaydan da vereyim.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:02 AM
Ölüm kapıma dayandı,
Ecel koynuma girdi. Beni sardı,
Ellerim uzandı ellerine tutamadı,
Ellerin bana hep uzaktı,
Sen bana uzaktın,
Gözlerim seni aradı bulamadı,
Bulamadım seni aradım her yerde,
Gözlerim hep yollarda,
Şimdi giderim,
Ecel tutar elimden,
Ölmeden seni göreyim,
Gel de gözlerim son kez seni görsün,
Dilim son kez ablam desin…
Ellerimden sen tut ecelden önce,
Ecel gelir az sonra tutar elimden,
İşte o zaman ben giderim…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:02 AM
Hasret kaldigim, yasini tuttugum
Ugruna talan edip
Her seyimi unuttugum
Sevdam, deli-dolu sevdam
Gel artik, nasil gelirsen gel
Ister firtina ol, ister kasirga ol
Istersen kollarimda
Cözülmeyen pasli pranga ol.
Ayriligimiz düsmeden dillere...
Gel deli-dolu sevdam gel
Istersen tarihlere inat
Al götür kesfedilmemis sehirlere
Kemikleri sizlasin
Kristof Kolomp'un...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:03 AM
Üşütme bir tanem sevgi dolu yüreğini
Zannetmesin yalnız kalacak
Bırakır mı hiç deli gönlüm onu
Bil ki ayrılığın bana en büyük ceza
Gel ey sultanım günlümün baharı
Özletme,hissettirme bana hasret rüzgarlarını
Değmesin yüreğime hasret kurşunları
Yakmasın içimi yokluğun alevi
Gel ey gül yüzlüm
Gel ki gözlerinde kendimi bulayım
Bak ki gözlerime hasretine doyayım
Gel artık bir tanem mutluluğun olayım.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:03 AM
Çekilmez oldu hayat sağım solum duvar,
Bilmem ki ruhum buralara nasıl sığar?
Çoktandır hasret kaldığım Ey Kutlu Yar,
Bir gece olsun alnımdan okşamaz mısın?
Yoksa sen buralara hiç uğramaz mısın?
Gel de bir seyret aşkınla sarhoş olanları,
Hıçkırıkları düğümlenip gözü dolanları,
Izdırapla iki büklüm yerinde kalanları,
Mükedder bırakma acı bizlere ne olur,
Tebessüm et bir kez şu yüzlere ne olur.
Geçer mi bu günler, biter mi bu *******?
Hazana uğrayıp gitti burada niceler,
Ruhum titrer de şimdi seni heceler,
Rüyalarımın üveyki, ruhuma doğ da gel,
Gecemi kıskıvrak yakala, ne olur boğ da gel.
Gel ey kamet-i bala, gel ey damen-i mualla,
Gel ey “secdesinde daim Allah mütecella,
Ruhum kalbim sana fedadır illa;
Uğruna bir can vermek, inan ki bana ardır,
Sensiz hayat bana zindan, ve de hepten dardır.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:03 AM
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir
İki gözüm pınar oldu gel gayrı
Elim deyse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı
Ayların sırtında yıllar taşındı
Sanmaki garibi eller düşündü
Bebekler evlendi yollar aşındı
Kozalaklar çınar oldu gel gayrı
Hesab et gideli sen gurbet ile
Otuz ay tutuldu kolay mı dile
Hapisler sürgünler esirler bile
Sılasına döner oldu gel gayrı
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:03 AM
Bana sesinin rengini göster
Sesin olsun özledim sesinin rengini
Kulaklarım kamaşsın dinlerken
Çığlıklarıma karışsın sesin sesimde
Bana nefesimi geri ver özledim seni
Ve vuslatı taşı hüzünlerime
Geleceksen eğer
Paldır küldür gel ne olur
Öyle dimdik dur yine yüreğim avuçlarında
Bakarken hayatımın manası gözlerine
İçim titresin yine ne olur
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:03 AM
Hapishanede günler geçmiyor
Koğuş; hep huzursuzluk yayıyor,
İnsanlar birbirine kıyıyor,
Gel vazgeç burada yatılmıyor.
"Namusunu temizle!" diyene bakma,
"Paşalar gibi bakarız." diyene kanma,
Onun bunun aldatıcı sözüne inanma,
Gel vazgeç burada yatılmıyor.
Yaptıktan sonra pişman olurun,
Kafanı taştan taşa vurursun,
Yapmasaydım diye avunursun,
Gel vazgeç burada yatılmıyor.
Özgürlüğün kıymetini anlarsın,
Yaptığına çok ağlarsın,
Başka birşey yapamazsın,
Gel vazgeç burada yatılmıyor.
Arayan soran yok,
Halini umursayan yok,
Dışarıda ağlayan çok,
Gel vazgeç burada yatılmıyor.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:03 AM
ne zaman kapım çalınsa geldin sanıyorum
sigaram da duman dumansın yanıyorum
beklemenin günlerindeyken yaşamıyorum
nerden düştüm bu aşka önünde sürükleniyorum
gel vur artık kapıma
*
dermanımı sordum meleklere
ellerimi açmışken göklere
ne güzeldi sensiz yaşam yeryüzünde
bin kez pişman olsam da sende
gel vur artık kapıma
*
üzdümse affet bu derbeder mahsun kalbi bir yerde
seni sevmek infazsız suçum ağlarken tüm şiirlerde
kadersiz yollarda gidiyorum ömrüm şimdi nerde
kafamı vururken duvarlara kopardın sen beni bende
kurbanın olayım gel gülüm vur artık kapıma
*
İZMİR , 13. 08. 2004
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:04 AM
Geç te olsa; yine beklerim seni,
Aylar geçse, yıllar geçse de; gel yine,
Ömrüm biter, durduramam zamanı,
Saçlarım hep ağarsa da, gel yine...
Bütün umutlarım yansa, kül olsa,
Sana özlermlerim boşluk ta kalsa,
B can; kuru ağaç gibi devrilse,
Seven ölse, gömülse de gel yine...
01.03.2004 Taşkışla/Taksim
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:04 AM
Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk,
O gün başucuma karalarla gel
Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk,
Tepende simsiyah kargalarla gel
Elinden, dal gibi düşerken ümit,
Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit;
Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git,
Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:04 AM
Gel
Ne öp beni
Ne seviş benimle
Sadece dokun incelikli parmaklarınla
Senin yokluğunda hiç kestirmeyip
Uzattığım dalgalı acılarıma
Segâh başlayıp nihavent biten
Bir şarkının güftesi ol
Nesir başlayıp nazım biten
Bir ömrün bercestesi.
Gel
Ne sev beni
Ne konuş benimle
Sadece hissettir parmak uçlarının sıcaklığını
Senin yokluğunda sıkmaktan
Kanattığım avuçlarıma
Canına yandığımın İstanbul’umun
Koca koca simit parçalarıyla beslediğim
Martısı ol
İki artı iki eşittir dört
İşleminin artısı.
Yahut da gelme
Yokluğunun bıraktığı onulmaz yaraların
Hamisi ol
Sensiz geçireceğim bir ömürde
Başımın gözümün üstüne olan ölümün
Azrail’i.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:04 AM
Seher vakti kapım çaldı,
Ben zannettim yâr geldi.
Göz yaşım yanıma kaldı,
Sanmayın ki kâr geldi.
Kötü şansa bakın hele,
Oldum bir zalime köle,
Sırlarımı vermiş ele,
O da bana ar geldi.
Garip şaşırınca yolu,
Acımıyor Allah kulu,
Razı idim yağsa dolu,
Ağustosta kar geldi.
Başım kurtulmadı dertten,
Gidem dedim memleketten,
Ayrılırmı tırnak etten?
Elbette ki zor geldi...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:04 AM
Görünce eriği dalda, yâri kolda
Bil ki… Geldi bahar…
Yâr, yâr, yâr
Beni kucakla, sımsıkı sar…
Yâr, yâr, yâr
Hadi durma, geldi bahar…
Kır çiçeğim, yeni açmış karanfilim
Her baharda, yeni doğumlar var…
Yâr, yâr, yâr
Beni kucakla, sımsıkı sar…
Yâr, yâr, yâr
Hadi durma, geldi bahar…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:04 AM
Neleri yaşatmadık ki
Neleri şu şiirlerimizde.
Bazen de yıkıldık ama
Tamamen yüreğimizden
Geldiği gibi yazdık.
Bazen sigara kağıdına,
Bazende avucumuza,
İlham geldiği anda,
Davetsiz bir misafirin
Geldiği gibi yazdık.
2003
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
Seneler ne çabuk gelip geçiyor.
Eskiyi yaşamak mümkün mü bir gün.?
Güzelim saçlara aklar düşüyor.
Eski ben değilim,yorgun bedenim.
Vuslatın içimde,hasretin elim.
Yarınlar hiç bitmez,hiç bitmez derdim.
Bunu söylemeye varmıyor dilim.
Eski ben değilim,yorgun bedenim.
Üzülsem ne fayda geçerken ömrüm.
Ayrılığın çok zor,zor değil ölüm.
Gitmeden dünyadan son kez görseydim.
Eski ben değilim,yorgun bedenim.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
Seneler ne çabuk gelip geçiyor.
Eskiyi yaşamak mümkün mü bir gün.?
Güzelim,saçlara aklar düşüyor.
Eski ben değilim,yorgun bedenim.
Yarınlar hiç bitmez,hiç bitmez derdin.
Bunu ne kedar doğru demişsin.
Ha bugün,ha yarın,belki de bir gün.
Ben olmayacağım,geldiğin o gün.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
Hiç gelecek halim yoktu vallahi,
Sizleri burada gördüm de geldim.
İzinsiz çıkamam, salmaz billahi,
Hanıma tekmili verdim de geldim.
Belaya sokamam garip başımı,
Biliyorum, takip eder peşimi,
Sağlama alayım diye işimi,
Kayın valideme sordum da geldim.
Gezip de gelecek çarşı, pazarı,
Uykuya yatacak öğle üzeri,
Kaçmasın diyerek Yalan Rüzgarı,
Saati başına kurdum da geldim.
Razı değil gönlüm boş oturmaya,
İlk yıldan başladım turşu kurmaya,
Alıştı ellerim yaprak sarmaya,
Yemeği ateşe sürdüm de geldim.
Sür dedim boyayı, takın altını,
Dolaş görümceni, ara eltini,
Islatırsa diye velet altını,
Sıkıca kundağa sardım da geldim.
İyisi, kötüsü olmaz iş iştir,
İş çıksın elinden, işi yetiştir,
Hazırlık gerekir, önümüz kıştır,
Çorabı, kazağı ördüm de geldim.
Tutturdum içimden yanık türküyü,
Sildim tüm rafları, örttüm örtüyü,
Yıkadım gömleği, yaptım ütüyü,
Halıyı, kilimi serdim de geldim.
Günü varmış gelen ayın üçünde,
Hazırlık başladı bilmem kaçında,
İşlerim bitince huzur içinde,
Sazımı sırtıma vurdum da geldim.
Gel Rasim, derdini açma sen yad'a,
Başa gelmedik iş olmaz dünyada,
Kazak erkek oldum gece rüyada,
Düşümü hayıra yordum da geldim.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
neden içiyorsun?... derdini söyle,
seninle, içmeye geldim arkadaş.
boyun bükmek çare değildir derde,
seni, mutlu görmeye geldim arkadaş...
dünya mı yıkıldı, nedir bu matem?
birkaç kadeh ile biter mi sitem?
dedin varsa anlat, gizleme benden,
derdini, çekmeye geldim arkadaş...
hayat bitmiyor ki, sevgi ölünce,
bırakma kendini, diren ömrünce,
bak yanındayım ben, ağla gönlünce,
gözyaşını, silmeye geldim arkadaş...
anla dostum, sevmek en zorlu meslek,
çare de değildir, böyle tükenmek,
sence çare ise kahredip ölmek,
seninle, ölmeye geldim arkadaş..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
Sımsıkı sarıldım sana
Karşımda gördüğüm anda
Gözlerimin içi güldü
Aylar sonra ilk defa...
Elini sımsıkı tuttum,
Başımı dizlerine koydum,
Ve ilk defa satırlara değil,
Gözlerine bakarak konuştum...
Ağlamıştım, beklemiştim,
Çünkü ölümüne sevdim
Sana bekleyeceğim diye söz verdim
Ve sözümü tuttum, bekledim..
Sonra ansızın yıkıldım,
Gördüğüm bir rüyaydı,
Çünkü ansızın terkedildim,
Yüreğimdeki çok büyük bir yaraydı,
Yar gitti de sancısı kaldı(!)
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
öyle deli gibi gelip
şiir gitmemeliydin
sırtında yürek izim var
gidenler
bir de ölüsünü götürürler
kalanın
çantanda cesedim var
ve
sen
daha
cesetken başka çantalarda
niye
geldin
hayatı darağacına asıp gittin
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:05 AM
Zaman dünyâ tarihiyle
Milattan sonra 20006
Yer Dünyâ gezegeninde bulunan
Ultra modern dünyânın tek hâkimi
Konumundaki bir ülke olan Türkiye
Dünyânın tek hâkimi çünkü
Binlerce yıl önce tek süper güç
Olan Amerika Birleşik Devletleri
Silinmiş dünyâ sahnesinden
Almış tarihin tozlu yaprakları
Arasındaki yerini
Bu devletin izlemiş olduğu
Yayılmacı emperyalist politika
Hazırlamış ABD'nin sonunu
Peki öyleyse on sekiz bin yıl önce
Fakir bir ülke durumunda olan Türkiye
Nasıl olmuş da gelmiş Dünyâ'nın
Ultra süper gücü konumuna?
Yanıtı basit ve net
Tembelliği ve kısa yoldan köşe
dönmeciliği
Bir kenara bırakıp
Çok çalışarak çok çalışarak çok
çalışarak
Binlerce yıl dalgalanmış ay
yıldızlı bayrak.
(21 Ocak 2006/ İstanbul)
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
Yıllar yirmi olsa da, otuz olsa da
Yollar kar, çamur olsa da, buz olsa da
Bedenim yorgun, aç ve susuz olsa da
Bir gün yalın ayak, terli gömlekle
- Gelirim, beni bekle
Belki yakında olur, belki de uzak
Sırtımda hatıralar, saçlarımda ak
Gün, tarih bilemiyorum amma, muhakkak
Bitmeyen bir azim, sabır ve emekle
- Gelirim, beni bekle
Unutmam mümkün değil, unutur sanma
"Gelmez" diyen olursa sakın inanma
Umutlarını kaybetme ha zamanla
Geç kaldı diyerek gam çekme
- Gelirim, beni bekle
Sıcak bir yaz akşamında olabilir
Sarı bir güz akşamında olabilir
Kışın beyaz akşamında olabilir
Ellerinde bir top mavi çiçekle
- Gelirim, beni bekle
Cümle köprüleri sel alsa da tek, tek
Söz vermişim bir kere engel ne demek
Başı karlı, kara dağlardan geçerek
Azığım bir tas su, bir dürüm ekmekle
- Gelirim, beni bekle
Vermese de kaybolan gençliğimiz
Ayıran bir gün kavuşturacak bizi
Ve içimde sevgilerin en temizi
Seninle dolu, arı, duru bir yürekle
- Gelirim, beni bekle
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
Kabrimin mermerini
Ölmeden yapacağım
Senin için taşlara
Vefasız yazacağım
Geleceksen şimdi gel
Öldüğümde sakın ha
Beni küle çevirdi
Bu senin sevdan varya
Ne yapsanda kalbimde
Seni saklayacağım
Senden başka kimseye
Asla bakmayacağım
İçimde yaşadıkça
Yoksun demeyeceğim
Bu aşk sonum olsada
Sensiz gülmeyeceğim
Delirip gezsem bile
Derya deniz dağ bayır
Üstüne gül koklamam
Yansam da cayır cayır
Hala anlamadıysan
İlk sözümü unutma
Ayrılsın yollarımız
Beni öldür avutma
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
( Güneş asırlardır neden böyle kavruluyor , belli ki kızgın yitirdiğine ...)
Kalbime gömüp seni yaşarım belki
Belli mi olur
Parçalanmış yağmurlar yağmaz
Yaşlı güneş doğmaz olur
Yitik denizler çekilir
Yorgun yıldızlar yok olur
Bütün çiçekler solar
Kuşlar ötmez olur
Issız gezegenler başka galaksilere gider
Kuyruklu yıldız dünyaya çarpar
İşte o zaman beni bekleme
gelemem.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
benim sevdiğim kadar kimse sevmeyecek seni
ilişkilerin kısa ve yapay olacak
hiçbiri mutlu etmeyecek seni
aradığını bulamayacaksın hiçbirinde
"gerçek sevgi" arayacaksın.
o sahte gülümsemeler,öpüşmeler
boğacak seni
benim gibi içten,kimse sevmeyek seni
aşkın sıcağında cayır cayır yanmak isteyeceksin,
tapmak isteyeceksin,ölümüne.
seni senin kadar sevsin isteyeceksin
çok arayacaksın ama bulamayacaksın
için buz kesilecek
işte o gün gel diyeceksin
ben,
gelemeyeceğim...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
Sözümüz vardı,
Gelen gecenin üçüne.
Ay geldi, sözünde durdu.
Gelip gittiği, uzun yoldu,
Yüzünden belli, yorgundu,
Her zamanki gibi sessiz durdu.
Bakıştık, öylece,
Bütün gece…
Oynadığımız oyunun adı,
Güneş gelince, yitmece.
******* boyu sürecek.
Her gece, ama her gece.
Bu bilmece…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
biraraya gelince,
güneş, ay ve dünya
yani üçümüz
yani sen, ben ve biz
o zaman başlar
yüreğimin okyanusunda gel-gitler
gel-git(me)
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:06 AM
O şehre gelince;
Al getir geçmişi derince.
Başıboş kayık gibi denizde,
Gezelim.
Rüzgarı da al arkana.
Her şey senden yana.
Şöyle kana kana.
Dinleyelim.
İçip kör kütük olunca,
Beni sevdiğini hatırla.
Yüreğimde huzurla,
Öleyim…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:07 AM
Bugün kırda
Sarı bir papatya
Hemen yanında
Boynu bükük
Kırmızı bir gelincik vardı…
Bana yaşadığımı hatırlattı.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:07 AM
Aklım almıyor bir türlü
Seni nasıl sevdiğimi bir bilsen gelincik
İçimdeki ateşini söndürebilsen
Gözlerinin içine dalıp,
Hiç çikmamak istiyor gözlerim
Delicesine sevmek
Ve umutsuzca bağlanmak aşkına
Kalbim senin için çarparken
Sen yoksun gelincik
Sanki, bir yaz yağmuru misali,
Gelmiştin yüreğime sessizce
Sonra, buharlaşıp birden kayboldun sanki
Ama dudaklarımda bıraktığın ıslaklık
Daha dün gibi be gelincik
Ah, bebek yüzlü
Yüreğimdeki sevdanla başbaşa kaldım,
Yapayalnızım şimdi
Çok özlüyorum gelincik
Zıpkın bir hancer gibi saplanıyor hasretin
Varlığınla yaşıyorum
Ve papatya falı misali,
Seviyor, sevmiyor sendromundayım
Şöyle bir düşünüyorum da gelincik
An bile aklında olabilmek..
Benim için büyük mutluluk abidesi
Fakat yokluğun, ya yokluğun gelincik..
Kapkaranlık bir sokakta yürüyorum
Ortalık ıssız, alabildiğine sakin
Sessizlik , ayak seslerimle bozuluyor
Haykırmak istiyorum,
Kalbimin nasıl çılgınca çarptığını
Ve sonra, sensiz üşüme sarıyor bedenimi
İçime ılık, ılık işleyen sevginle
Tek tesellim de, o zaten gelincik
Özgür olmak istemiyor benliğim
Sadece, senin olmak ebediyen
Aşk parmaklıkları arkasında
Hıçkıra, hıçkıra ağlıyorum
Gözlerimden akan, her bir damlada sen
Sevgi çiçekleri açtı gönlümde
Cansuyu sen, fakat sen yoksun
Sunamıyorum sevgimle yoluna
Duam Allah'ıma;
Bir tek benim olasın
Benim olasın güzel gelincik.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:07 AM
gelincikler tek tek göründü mü çayırlarda
işi iş kasabanın
su yüzlü çocuğun işi iş
bir de poyraza döndü mü hava
başlar masmavi damarlar fışkırmaya yanaklarından
faytonların turuncu tekerlekleri
yansır gaz tenekeleriyle çevrili bahçelerde
asılı çamaşırlarından bir tutam çivit kokusu alıp gider
gelincikler tek tek göründü mü çayırlarda.
saat onikilerde
postanede mektup yazan adamlara bakar bir semt delisi
durmadan bakar
ki o mektuplar nereye giderse gitsin
öylesine uzundur ki kasaba
gelinciklerden bükülmüş bir ibrişim gibi
gidip gelen mektup zarflarıyla tarif edilebilir ancak
içlerinde kar serpintisi
içlerinde bozkır
içlerinde herkesin bir güneyi olan
ve marangozlar upuzun kayıklar yaparlar bunun için
kesersiz, çivisiz, elsiz
sadece ruhlarından
o kayıkları içinde domates doğranan bir akşamüstünde yüzdürürler
canlanır suya değince hemen
bordalarındaki nakışlar
bir derya gülü alıp başını gider.
yeter ki görünsün gelincikler
önce tek tek görünsün sonra topluca
usta bir doğramacı gibi kırmızılar doğrar kasaba
gelincikler indi mi çayırlardan
su bardaklarına, berber dükkanlarına girdi mi
duvarlara sicimle tutturulmuş şişelere
girdi mi bir kere
-aynaları boğacak neredeyse
-taşlıkları basacak sel gibi
o zaman...
tam o zaman
marangozlar mis gibi rakılar içerek kayıklarında
konuştukça binlerce kayık
konuştukça binlerce köpük, binlerce kıyı olurlar
ve nedense bir vapur bizi alıp götürecekmiş gibi bakarız birbirimize
unuturuz sonra alıp başını gitmeyi de
yeter ki iki dudak arasına konsun gelincikler
ipince bir ıslığa yerleştirilsin
türküler süzsün tüveyçlerinden
kahveler eski renklerine boyanır yeniden
biralar çığ ışıkta bile parlak
yıkanır tertemiz oluncaya kadar yaşamak.
gerçekte bir sevinç, bir mutluluk yok değildir yüreklerimizde
sevgiler umutlar yok değildir
öyleyse neden çabuk küseriz birbirimize
çabuk öfkeleniriz
durup durup böyle hüzünlenmemiz neden
anlamıyoruz da ondan mı yoksa
bir bütün olduğunu mutluluğun
umudun bir bütün olduğunu
seziyor muyuz yalnızca
baktıkça gelincik tarlalarına uzaktan
öyle bir arada güzel
yaşamanın lezzetini
kanımızı tutuşturdukça gün günden
buğusunu saldıkça
bir tütün dumanı gibi yaktıkça genzimizi
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:07 AM
Özür dilerim annecim,
İlk defa senden sonra ölürcesine birini sevdim,
Affet beni.
Yüreğim de sesini duydum,
Adim ask dedi ve yalvardı bana,
Ellerimi uzattım tutmak istedim,
Kaçtı annecim naz yaptı galiba.
O gün bu gündür koşuyorum peşinden,
Yakalayabilene ask olsun,
Geçen cuma selam göndermiş bana,
Anne'nin ellerinden öperim demiş.
Kim deme anne, kim deme,
Kim olacak gelinin,
Bir görsen sârisin, kahve gözlü bir hatun,
Senin ellerinden öpüyor, benim de dudaklarımdan,
Biliyorum damadın dememi beklerdin,
Ama ne yapayım, gelinin be annem,
Gelinin.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:07 AM
Hasreti boğan hıçkırıklı sese
Bir meltem olup gelsen ese ese
Özlem duyduğum şu bitmez hevese
Gelip bir baksan,ne haldeyim diye.
Senden uzakta dertlerle yaşarken;
Çırpınır dilim sana haykırırken.
Ak mendilime yaşlar dökülürken
Gelip bir baksan,ne haldeyim diye.
Acıya yürek dayanmıyor böyle
Dinmez ağrısı nasıl geçer söyle
Olmuyor gülüm sabret sen demeyle
Gelip bir baksan,ne haldeyim diye.
Bir gün bu hasret bitecek nasılsa
Hak'ka inancım ne kadar asıl'sa.
Geçmek bilmeyen her günüm bir yılsa
Gelip bir baksan,ne haldeyim diye
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:08 AM
karanlıklar aydınlanır biliyorum
karabulutlar terkeder yüreğimi.
uçar, toz duman olur hüzünlerim,
işte o zaman açar güllerim,
işte o zaman bahara gülümserim
gelirken baharı da
getir bana...
gelirken sabahlarımı da al yanına
gelirken uykularımı da
günbatımını da.
unutma!
gelirken aklımı da
getir bana...
eğer sebebi sensen ağlayan yanlarımın
ve yürüdüğüm her cadde sana çıkıyorsa
yaşadıklarımın ortasında duruyorsan öylece
yaşanacak ne varsa
ve seninle yaşamışsam
ölüme bulaşmaktan farkı yoksa yokluğunun
eger bu aşk böyle son bulacaksa
gelirken,
en acı ölümü
getir bana...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:08 AM
göz yaşı döktürdü bitmeyen yıllar
sensiz yürü yürü çekilmez yollar
sensizlikten bıktı bu çaresiz kollar
bu şarkıyı söyleyip gelirsem affet
yaşayamam artık ben bu kahırla
oynamışım kendi hayatımla
gözümden akarsın damla damla
bu şarkıyı söyleyip gelirsem affet
sıcaklığın yok inan yorganımda
******* soğuk olur yoksun yanımda
hala sevgin dolaşır damarlarımda
bu şarkıyı söyleyip gelirsem affet
böylesi daha iyi olur sanmıştım
bu şiirleri inan sana yazmıştım
her gece sevgini yaşatmıştım
bu şarkıyı söyleyip gelirsem affet
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:08 AM
Bir gün çıkar gelirsin diye...
Evi en sevdiğin çiçeklerle döşedim...
Üşümesin o narin ellerin diye sobayı yaktım...
Açsındır diye sofrayı donattım...
Banyoyu hazırladım...
Havlunu yeniledim…
Yatağımızı düzelttim,
Başucuna bir gül koydum...
Kalbimi yüreğimi kendimi hazırladım ve bekledim...
Bir gece, bir sabah, bir hafta... Bir yıl...
Yoksun sevdiğim ve gelmeyeceksin biliyorum...
Çiçekler öldü artık...
Soba söndü...
Yemekler bozuldu...
Banyo kirlendi...
Havlu eskidi...
Yatağımız bozuldu...
Gül kurudu artık...
Kalbim kırıldı be sevdiğim...
Yüreğim incindi...
Ben bittim diyorum sana bittim....
Ne sen gelirsin artık
Nede ben...
Nede bulabileceğin biri...
Hepsi bitti...
Bende bittim sevgili...
Seninle birlikte...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:08 AM
Seni bekliyormuşum,
Gelirsin diye,
Yüzümü hiç ekşitmezmişim,
Başkalarından duyarmışım,
Umut edermişim sürekli,
Gülümsermişim.
Şiir gibi değil mi bana dokunuşun?
Her zaman aklıma gelen şu gibi ellerinle,
Sıcak şu gibi ellerinde bir kurşun
Yüreğime girerken
Şiir gibi değil mi yokluğun.
Şiir gibi değil mi?
Beni vuruşun
Beni vurmuşsun
Seni bekliyormuşum
Gülümsermişim.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:08 AM
Ben yalnız gelişini anımsarım
Çağla badem bakışını
Çıtır simit gülüşünü
Demli çay öpüşünü...
Gidişini asla
Kaçışını asla...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:08 AM
Hayat hep bir şeyler alır bizden,
Seni aldığı gibi…
Acı dolu yaşam sunar bize,
Gidenlerin ardından,
Gidenler geri gelmez denir.
Ben inanmıyorum çünkü:
Biliyorum sen bir gün ansızın,
Çıkıp geleceksin yanımıza,
Azda olsa kalacaksın yanımızda,
Geleceğin günü hep bekledik,
Ansızın çıkar diye umudumuza umut ekledik,
İşte şimdi geldin,
Ansızın olmasa da sen yanımızdasın ya,
İşte şimdi gidiyorsun,
Yolun acık olsun,
Yine biz bekleyeceğiz seni…
Gelmesen de seviyorsun ya sen bizi…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:09 AM
Akşam oldu
Yollar karanlık
Işıklar bize yardımcı
Keşke hep akşam olsa
Her çirkin güzel olur akşam olunca
Gün seni sana bırakmaz
Gece hatırlatır hep sevildiğini
YA da hiç istemeden kaybettiklerini
Olmasa da seversin düşünüp hepsini
Gün sana ummadıklarını
Gece ise senin olanları verir
Nerde olduğunu ne olduğunu gece anlarsın
Gün varsın yalan söylesin
Bir tek dostun gece kalsın
******* olmasaydı düşünür müydüm ben hiç seni
Akşam oldu şimdi geliyor gece
İçimde çocuksu bir sevinç
Seni düşüneceğim diye.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:09 AM
Ölümleri yarınlara erteledim
Pimi çekilmiş mayınlara basa basa
Sana geliyorum
Acılarımı son kez yüreğimde demledim
Koynuma Cennetin güllerini alıp
Yağmurlarla sana koşuyorum
Toprağıma gülüşlerini mevsimsiz ektim
Baharı yitik kentin sokaklarını avuçlarıma saklayıp
Çocuksu düşlerimi sende yaşamaya geliyorum
Acıların prangalarını yüreğimde eskittim
İdamlık düşlerimden kaçıp
Senin gözlerinde ömür boyu kalmaya geliyorum
Gecenin tüm yıldızlarını fethettim
Ölümün fermanını denizlere fırlatıp
Dilimdeki ask cümlelerini
Gözlerinde tamamlamaya geliyorum
Azap ateşinde yıllarımı son kez erittim
İbrahim gibi baharın tomurcuğunda yanıp
Yüreğinde ölümsüzlüğü tatmaya geliyorum
Yorgun sabahlarımı geçmişe sürgün ettim
Hoyrat rüzgarlarda her şeyi dağıtıp
Mevsimsiz tomurcukları gözlerinde açmaya geliyorum
Bir gülüşünle ömrüme mutlulukları ekledim
Bereket kokan yağmurla çöllerini ıslatıp
Avuçlarına bedenimi bırakmaya geliyorum
Kuruyan hücrelerimi umutlarında yeşerttim
Acılarımla güneşi son kez ağlatıp
Ezan sesinde odana baharı doldurmaya geliyorum
Gözlerinde yaşamaya yemin ettim
Umutlarımı pembe bulutlara sığdırıp
Seni " sende" yaşamaya geliyorum
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:09 AM
Şükürler olsun bir müjde vereceğim
Gurbetten kalmadı artık çekeceğim
Seher yıldızıyla bekle sevdiceğim
Geliyorum işte yarın sabahleyin.
Şimdiden sendeyim karşındayım sanki
Ezelden böyleyim hiç sabrım yok inan ki
Heyecanıma dur demek öyle zor ki
Geliyorum işte yarın sabahleyin.
Gözlerinde damla yaş görmeyeceğim
Seni gülümseyen yüzle göreceğim.
Anlaştık değil mi mevsimsiz çiçeğim
Geliyorum işte yarın sabahleyin.
Ümitlerin bende,eksiksiz tastamam
Nasıl sevinçliyim bilsen anlatamam
İçim kıpır kıpır kendimi tutamam
Geliyorum işte yarın sabahleyin.
İlk ışık vurmadan uyansın gözlerin
Hasretten ayrılık var sevin yar sevin
Bunca yıldan sonra beni göreceksin
Geliyorum işte yarın sabahleyin.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:09 AM
Cansız bir kalp avuçlarımda kalan
Sensizliğin koynunda yakalandı sevdam
Kimsesizliğin köşesinde bendim seni haykıran
Bırak dokunma!
Sensin canımı acıtan.
İçime çekerek bitirdim hasretini
Bitmiyor nefesim gibi solusamda seni
Gelme bana vereceksen donuk kalbini
Tutma ellerimi bırakacaksan eğer geri.
Korkuyorum artık yastan, kahırdan
Bir seveni bulamadım candan
Sevmeler esaret olmuş hepsi çamurdan
Sahteyse aşkın çıkar beni aklından.
Ben yıldızlara söylerim sevgimi
Gökyüzü sırdaşım olur alıp giderim kendimi
Üzülme sen
Söylemem bana çektirdiklerini
Unuturum yüzündeki tebessümlerini
Silerim izlerini
Gelme sen yeter ki!
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:09 AM
Gelme *******ime,
sazıma,
tellerime, türkülerime,
gelme artık, yeter.
Ne istiyorsun,
nereden biliyorsun?,
biliyorsun da,
ondan mı üzüyorsun?
Sana hiç söylemedim ki,
söyleyemedim ki.
Sevdiğimi…
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:09 AM
Oysa ben güller ekmiştim
oysa ben menekşeler papatyalar kardelenler ekmiştim
oysa ben kanaryalar bülbüller beslemiştim
sığdırmıştım tüm çiçekleri
sığdırmıştım tüm kuşları
sığdırmıştım yüreğime
Hazırdılar bahara
hazırdılar baharda gelecek olan sana.
Bahar geldi
ama sen delmedin.
Yüreğimde hazan
yüreğimde solmalar
yüreğim göçmen kuşların kanadında
yüreğim rüzgarda
o soğuk ve uzak iklimlere savruluyor.
Bahar geldi
ama sen gelmedin
Umurumda değil artik
ha açmış çiçekler ha açmamış
ha uçmuş kuşlar ha uçmamış
Umurumda değil artik ilkbahar.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:10 AM
sabah gelecektin çok bekledim
aldığım güller sarardı
belki seviyorum diyecektin
artık çok geç gün karardı
sabahtan geceye kadar
tek mekanım o yer oldu
gelmedin ah gelmedin
gözlerime kanlar doldu
artık sabah oluyordu
gül ve gönlüm soluyordu
yıldızları saydım amma
gözlerim yaş doluyordu
taş olsaydı kırılırdı
beklemekten yorulurdu
demek sevmiyorsun beni
seven gelip sarılırdı
gülü tuttum yaprağından
teker teker yoldum gitti
gelmedin ah gelmedin
bu sevda burada bitti
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:10 AM
Bugünü yarınlara erteledik,
Yarınları sonralara.
Bak yine geldi sonbahar,
Ömrüm yaprak misali solmakta
Kaç sevgi beklettim
Bekledi kaç sevgili
Bilmiyorum...
Ki ben sana muhtaç,
Ki ben sana aç milaç,
Bekledim ey sevgili ölümüne.
Ben seni bekledim.
Vazgeçmedim hemde hiç.
Yollarındaydı gözlerim.
Sıcaklığın yoktu,
Üşüdü yokluğunda ellerim.
Gittin dönmem dedin.
Ben bi ihtimali bekledim!
Ki sen hiç gelmedin...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:10 AM
Ölesiye sevildin
Sevmedin
Öylesine yaşanıyor hayat
Sonu belli değil gidişin
Kuruttuğun gülleri yak
Yakmak senin işin...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:10 AM
Ben senden kopamadım.
Biraz uzaklaştım sadece.
Unutmuş gibi yaptım.
Umursamaz gibi yaptım.
Ama inan bana;
Hergün için için yandım,
Hergün senin için yandım.
Şiirler yazdım sayfalarca,
Kalemler tükettim, tükenmez denenlerden.
Ama gelir denen sen; gelmedin...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:10 AM
Adın şarkılarda dinmedi bir gün
Yıllarca söyledim hep üzgün üzgün
Aşkımız mahpustu sevgimiz sürgün
Bir an görülmedi bir gün güldüğüm
Başımda yolmadık tek saç kalmadı
Zarflara pulladım gene olmadı
Mektup attım hiç bir adres almadı
Çaresiz kırıldı kalemim,gönlüm.
Sen yokken yitirdim bütün varımı
Kimseler çekmedi bir gün kahrımı
Kaç kez sınadı da hicran sabrımı
Nelere niyetli nelerden döndüm.
Kapanık içime koskoca sırdım
Ellerde kafamı bin kere kırdım
Seni kaç hayale düşe çağırdım
Bekledim bekledim gelmedin gülüm.
İçlice başladı her ince sızı
İğneledi durdu,inmedi hızı
Halden anlamadı hasretin kızı!
Demek ki çok yaşa dediği; Ölüm.
Yolcu yabancıydı hep yol tanıdık
Gelip geçeniyle başbaşa kaldık
Bir gün sitem ettik bir gün ağladık
Seni beklemekle geçti şu ömrüm.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:10 AM
Ne zaman gidecekmiş gibi
Hasretle baksan
Yüreğimde dağılıyor sözlerin
Hep gittin hiç gelmelerini sevemedim.
Ne zaman sonbahar oluyor
İşte o an yine efkar basıyor
Gittiğin mevsimde ben değil
Ağaçlar ağlıyor.
Sen gittin bu son gidişin mi?
Gelmeyecek misin? Bir daha
Gittiğin gibi gelsen
Ağladığın gibi gülsen
Bir kere gidişlerini değil de
Gelmelerini sevebilsem.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:11 AM
zifafına girecek cesaretim yok sürgünlerinin
celalimi elimden aldı cılız çehreli basiretin
mat bir ritimde oynasın artık alaylarının çengileri
medetsizinim,haydutluğunu unuttu gözlerimin defleri
hezarfen aklına uy da heyulası ol aklımın
hafızlığına yeni başladım teninin daha ellerinde bile değilim
a gönlümün pejmürdesi,canımın hırdavatçısı
paytak zevklerimin dildadesi, haberin var mı
ben bu aşkı inatlarından peydahladım...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:11 AM
Yolcu olduğumu bilirken meçhule
Beyhude sabrettin gülüm bile bile
Bak hasretim yüzünden düştün ne hale
Bekleme beni sana gelmeyeceğim.
Bir medet umdumsa vefasız hayattan
Karşılığı hüsran oldu eşten dosttan
Zerre fayda yok sana olan umuttan
Bekleme beni sana gelmeyeceğim.
Ağarmaz diyarda biçareyim gülüm
Ne dermanım var gelmeye ne de gönlüm
Sen beni görmeden yakalasın ölüm
Bekleme beni sana gelmeyeceğim.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:11 AM
Acılarında yüreğinde bulamazsan beni
Arama beni ; zifiri karanlıklardayım
Gelmeyeceğimi düşünme asla
Bir gün güneşe çıktığımda
Kahverengi gözlerini bırakacağım yüreğime
Gülüşünle baharları sunacağım gözlerime
Ellerin yangın, gözlerin fırtına yeri olsa da
Yeminliyim bir gün
Bir avuç güneşimle sana gelmeye.
Yağmur sonrası gözlerinde bulamazsan beni
Arama gözlerimi ; kelebeğin gözyaşlarındayım
Gelmeyeceğime düşünme asla
Bir gün baharlara kanatlandığımda
Gülüşlerini dizeceğim solgun gözlerime
Ellerimle yüreğini çizeceğim gökyüzüme
Yolların ayaz, dağların karlı olsa da
Yeminliyim bir gün
Bir tutam uçurum çiçeğiyle sana dönmeye.
Seher vakti gülüşlerinde bulamazsan beni
Arama gözlerimi;
Yıldızların düştüğü kör kuyulardayım
Gelmeyeceğimi düşünme asla
Bir gün sevda ovasına ulaştığımda
Baharları arayacağım saçlarında
Soluklanacağım sevdanda
Mevsimler Aralık, *******in karanlık olsa da
Yeminliyim bir gün
Bir yudumda mutluluklarımızı seninle içmeye.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:12 AM
Sevgi sözcüğünün harfleri karıştı,
Adının yüreğimdeki yankısıyla.
Ruhum derinlerde çığlıklarla
Seni istedi, doğan yeni günden
Dayanılmaz bu yürek sancısı.
Sensizlik saplandı göğsüme
Gözlerinin parıltısı vurdu duvara
Bedenim ardında gölgelendi
Bir bulut geçti gözlerimden
Hayalin belirdi karşımda
Uzandım dokunmak için
Hissedemedim teninin kokusunu
Ve...
Her zamanki sabırla bekledim;
Gelmeyenin yolunu...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:12 AM
Topladım bu bahar yine göçümü,
Bu yola benimle gelmez mi ola?
Bir hüzün kapladı yine içimi,
Bu yola benimle gelmez mi ola?
Yıllar var görmedim dostun yüzünü,
Düşürdü içime aşkın közünü,
Gönülden bağlayıp bana özünü,
Bu yola benimle gelmez mi ola?
Felek ölümüne karar kılarsa,
Ola bir yadigar, sazı kalırsa,
Engin bu diyarda hayal olursa
Bu yola benimle gelmez mi ola?
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:13 AM
Çok arzulamıştım
Aşkıma ve şiirime
Güzel kelimeler
Tılsımlı sözcükler
Bulabilmeyi
Bulup yazabilmeyi
Asla yılmadım
Yetinmedim
Aradım durdum
Kaf dağının zirvesinde
Öteleri zorladım
Zorladıkça fark ettim
Benden uzaklaşıyordu
İlham perilerim
Hüdhüd kuşlarım
Gelmez oluyordu
Zümrüdü Anka’dan
Sevdama
Mısralarıma
O erişilmez kelimeler
Mükemmel kafiyeler
O tılsımlı mevzular
Gelmez oluyordu
Artık işitemez oluyordum
O güzel fısıltılarını
Sihirli esinlerini
Zira ürkütmüştüm
Onları bir kere.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:13 AM
gözyaşlarım sel olup birgün seni boğacak
hayellerim gerçek olup birgün hesap soracak
güneş bile isyanda hep tersinden doğacak
eğer gelmezsen bana daha neler olacak
bir beladan kaçarken bin bela seni bulacak
çiçekler sarmaşık olup etrafını saracak
ısrarlısın gelmemekte ne var evde kalacak
eğer gelmezsen bana daha neler olacak
nereye kadar kaçacaksın bir gün gönlün solacak
gülmeye devam et elbet gözün dolacak
ben aramam güzelim gönlün beni bulacak
eğer gelmezsen bana daha neler olacak
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:13 AM
Gittiğin gibi gel savurup seni götüren rüzgarla
Gittiğin gibi gel ki yüreğim bir daha acımasın
Gittiğin gibi gel kurul yine bas ucuma
birlikte karsı koyalım rüzgara
seni benden alıp bir daha götürmesin.
birlikte karşı koyalım rüzgara
tozu dumana kattığında.
Gelsen
gülsem bir daha
yüreğim bir daha acımasa
Gelsen sevdaya
umuda
yarına.
Gelsen
gelsen de gülsem bir daha
yüreğim bir daha acımasa.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:13 AM
Gittiğin uzaklardan
Gelseydin eğer,
Sana neler diyecektim.
Unutup dağlarıma yağan kar’ı,
Yok sayıp susuzluğumu,
Senin için
Kuru dallarımı süsleyecektim.
Gelseydin eğer,
Çözüp yüreğimdeki düğümleri
İlmek ilmek
Dantel dantel
Aşkımızın öyküsünü işleyecektim.
Gelseydin eğer,
Bir bahar gecesinde
Susamış ceylânları,
Yaylalarda nazlı nazlı akan
Irmaklara indirecektim.
Duracaktı zaman,
Takılıp kalacaktı
Kenetlenmiş ellerimizde.
Geçerken sıcaklığımız birbirimize,
Kulağına aşk dolu sözler söyleyecektim.
Gelseydin eğer......
Ama gelmedin.
Oysa ben
Biliyordum dokunduğun telleri,
Benim gönül tellerime değmeyecektin,
Gelmeyecektin....
Gelmedin zaten
İşte gelmedin,
Biliyordum
Bana asla
Dönmeyecektin.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:13 AM
Çıktık bir kutlu savaşa
Cânanı câna veren gelsin.
Yalan dünyayı boş verip
Nefsi yere seren gelsin.
Hakkı üstün tutan eller
Dikenden fışkıran güller
Sevgiye tercüman diller
Kötülüğü yeren, gelsin.
Bayrağın zevkine eren
Vatanına kanat geren
Milletine ömür veren
Hakk'ı güzel gören gelsin
Bu ülkeye gönül verdik
Sonunda murâda erdik
Ülkü bağından gül derdik
Bu yolda can veren gelsin.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:14 AM
Yine kana bulanır gecem,
Ölüm yine yanıbaşımdadır nöbette
Doldurup miadımı alıp götürmek ister ahmakça
Onsekiz yaş son yıllarım
Kötü geçer hep acı soğuk,
Sonra azrail sarar bedenini
Hep karayla bağdaştırır kendini
Düşünemez hiç iyimser olamaz o
Ta ki beyni bitene, kalbi durana
Ve acıları son bulana dek
Kara bir kardelendir kaldırım kenarlarında
Kanla sular çiçeklerini kırmızımsı
Kötü geçer, siyah geçer,
Ölüm geçer hep o sadık mısralarında.
Çalıp çocukluğunu, alıp tertemiz ,
Dereden berrak akan bir su gibi saflığını
Küstürdülerse dünyaya onun suçu değilki bu.
Böyle bir dünyada dizelerden tabiki kara, elbette kan
Ve kötü isyan belaya dönüşüp akıp gidecektir.
Sona ermeden bu asi hayat,
Bitmeden bu sonsuz hasret
Ve dinmeden bu hain zulüm
Böyle olacak şiirlerim:
İnadına karamsar, inadına ölüm!..
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:14 AM
ardında bir el sallamak gibi kalmış
tarihin cümbüşlü akınları
Hotin dönüşü ölüm arefesinde
gencecik Osman'ın
ulufelerin ayarı düşük
bu gecenin de
hayalleri karadan denize
pişman herkes osman'ın gençliğinde
fetvalar ardında yayılır selalar
gözlerim uzun kanatlı güvercinlerde
kapıkulu'ndan kırım'a bir destan
o da bir çocuk hançerli gönlünde
ağıtlar görülmez kırkında ölümünün
gözyaşlarını bırakır koca saraylarda
yaşadığıyla kalır tarih sayfalarında
beyazlarıyla sonbaharında gömüldüğünün.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:14 AM
Sen yüreğime derlediğim gülümsün,
Herşeyimle seni yaşatıyorum.
Bırak da gönüllerimiz gülsün,
Sen gülünce ben gençleşiyorum.
Güzelliğin içimi yakmış bir kere,
Kimseye bakamam gözüm sende,
Seni görüyorum baktığım her yerde,
Seni gördükçe gençleşiyorum.
Yorgun bir hayatım vardı senden önce,
Dünyam değişti sen dünyama girince,
Hele bu yorgun yüreğim sevilince,
İşte o zaman ben gençleşiyorum.
Bugün de aç kaldık ama ne çıkar,
Feleğe fırsat verirsek yuvamızı yıkar,
Herşey onurlu yaşamaya bakar,
Seni umutlu gördükçe gençleşiyorum.
Umudumu kesme, umutsuzluğunu istemem,
Sen ağlarsan ben gülemem,
Bu hayat kavgasında mücadele edemem,
Kavgalar yıpratsa da seninle dinçleşiyorum.
Aynaya değil sana bakınca gençleşiyorum.
2002
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:14 AM
Gittiyin günden beri gülmedi yüzüm
Hasretin içimde bitmez bir hüzün
Nasil olsa sende öleceksin bir gün
Bu inadi birakip sevsen gülüm...
Arzular ümitler benden gittiler
Kurdugum hayaller benden gittiler
*******i gözlerim hep seni bekler
Gençligim dert ile geçti gidiyor...
Kalmadi kadere artik sözüm
Yanliz olmaya ali$mi$ gönlüm
Aglamaktan kör olmu$ ïki gözüm
Bundan sonra sevsen ne deyişir gülüm...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:14 AM
Şimdi çok uzaklardadır gençliğim
Çok uzaktadır dudağımın aşkla titremesi
Çok uzaktadır solgun evlerin endişesi
Sayısını unuttuğum serin odalar
Yıldız aydınlığı ve karanlık
Fırat’ın koynuna bıraktığım düşsel yalnızlık
Sesime kavuştuğum an
Kardeşimin bileğine düşen kan
Çıplak ayak
Islak toprak üzerinde çılgınca koşarak
Kendimi mevsimlerin efendisine adayışım
Çok uzaktadır on yedi yaşım.
Çok uzaktadır başımda esen kavak yelleri
Kış günü koynuna düştüğüm bahar
Böğürtlen tadında sevdalar
İlk düş ilk sıcak ağrı
İlk kopuş ilk kaçamak ilk vurgun demi
Deli kanımın gövdemi yakan isyanı
Çok uzaklardadır şimdi
Gül tadında söylenen şarkılar.
Geride kaldı ardından ağıt yakmadığım yıllar
Zaman dünü bugüne taşıdı kucağında
Sıcak bir duruştur
Dingin bir solukla hayatıma giren sonbahar.
Çok uzaktır bana intizar
Gençliğim çok uzaklarda.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:15 AM
Gençliğimin resim kitabı; Tarsus
Biliyorum senin için hiç de kolay olmayacak
Sadık birini bulmak,
Bir hırsızın kesik elinden akan kanlar kirletiyor yollarını,
Kaygısız gençler dolaşıyor Gözlü Kule’de
Yaşarken bıraktığım ölüm izleri caddelerinde
Ve yedi renge boyalı mazim var ellerinde..
Çiçek kokan bir dost olmayacak senin için
Küllenmiş bir kuş tüyünün lekesi senin hatıran,
Ölülerin hakları kutsaldır buralarda, bilirsin..
Ölecek bebeğin ardından yakılacak ağıtları
Duymamak için gitmeliyim,
Yirmi yaşımın İlk sabahları çok uzak şimdi,
Yarın yirmi bir..
Kronometre kimin ellerinde, kim saracak bandı yeniden?
Karanlık bir gece, ayın etrafında leylak halkalar;
Kızıla boyalı saçlar maziye bir yol vermez bu duvar,
Bugün yirmi bir yaşındayım, hayat benden yana görünüyor,
Kirlendim zamanla, önceleri çok korkmuştum
Ama sonra alıştım,
Tutkularım da her daim sürmüyor değil
O kahredici utançla bir arada,
Dite’de ölümsüzlük suyu; Tarsus..
Hani alt kattan gelen sesleri dinlerdim ve dualar ederdim
El değmemiş Meryem’lerin adına,
Bahar elifbasıyla yazılmış yazılar
Yolun boş bir sayfasında,
Bir vefakar var ardımda giderken;
Yedi Harika şehrin dördüncüsü..
Uzun bir yaşamın Mumunu yakıyorlardı bir yerde,
Kısa bir yaşamı söndürüyorlardı
Başka bir yerde,
Bütün gözler önünde bir balkan kralını öldürüyorlardı,
Aklıma gelmişken söylemeliyim, Tarsus
Kim bilir daha kaç takvim değişecek
Bu kayısı kentte kaç sokak adını ezberleyecek
Raket sallamadan bir topa
Ve satranç oynamadan Kasparov’la,
Ben gitmeliyim şimdi ama, bir daha dönmeyebilirim
Adını son defa söylemeliyim
Gençliğimin resim kitabı adına;Tarsus
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:15 AM
Başladı sonu kederli hayat yolculuğu
Kandırmasın seni geçiçi gençlik sarhoşluğu
Gençlik güzel bide olmasa sonu
Ama her güzel şey uğramaz mı yolun sonuna
Sen küçükken sanırsın hayat ne güzel
Anlarsın ki gençlikte yanılmışsın çok sefer
Yaşlılıkta ise bakarsın ki hayatın olmuş keder
Hayat bu gösterir zamanla doğruları
Gençlik içi sır dolu kilitli kutu
O seninken içi dolu altın sanır alırsın
Hep götürmek istersin yanında
Ama o seni bırakır yolun sonunda
Anlarsınki yaşlılıkta gençlik sırrını
Gençlik yaşamakmış boşa
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:15 AM
Anafor gibiydik gönül tasında,
Gençliğimiz bizden farımadan önce.
Çiğ düşerdi üstümüze şafakta,
Bağrımıza deli rüzgâr eserdi,
Sararıp kurumadan önce;
Göğ ekin gibiydik,şu hayat tarlasında,
Heyhat!.
***
Ayağı sekili,gözü sürmeli,
Alnı sakar,haşarı tay gibiydik.
Durup/dinlenmek nedir ki,yorulmak nedir;
Bilmezdik,nicedir!.
Ve âdetâ bir çelik yay gibiydik;
Heyhat!.
***
Sığmazdık kabımıza/kabuğumuza,
Heyecanlıydık.
Kalaycı körüğünden farksızdı yüreğimiz,
Patlamaya hazır volkan gibiydik.
Beyine sıçrayan kan gibiydik,doğrusu.
Tâbir-i câizse eğer;
Çiçeği burnunda delikanlıydık,
Heyhat!.
***
Düşünce ufkumuz,tahayyülümüz,
Sonsuza açılan kapıydı sanki.
İhtilâl yapardık sıfır-üç sularında,
Ay ışığında!.
Devlerin uykuya daldığı anda,
Vira kamçılanan cesaretimiz;
Göğsümüzde kargir yapıydı sanki,
Heyhat!.
***
Biz idik Zaloğlu Rüstem,evet!.
Şâh-ı Merdan Ali biz idik,ahey!.
Ya öyle inanırdık,
Ya da kendimizi öyle sanırdık.
Dik bakışlı Aslanların yatağı,
Yiğitlerin merkez üssü otağı,
Köroğlunun Çamlıbeli biz idik,ahey!.
Şahbazları gözünden,gölgesinden tanırdık,
Heyhat!.
***
Sonunda anlaşılan,görünen veçhesiyle,
Hazin ve gerçek olan;
Silüetten ibaretmiş,o netâmeli hayat,
Gayrısı yalan.
Ömür yıldızımız kaymak üzere,
Tadı yok böylece bitkisel yaşamanın;
Hava kirli,ekmek küflü,su bayat!.
Hâsılı gidip de dönmeyenlerin;
Biz de gideceğiz,gittiği yere,
Heyhat!.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:15 AM
Gene karanlık,gene bir yıldız sen
Parlak ve canlı...
Gene kulağımda,gene bir hoş
Senden uzakta seninleyim...
Gene sen gözlerimde
Gene sevgi dolu.
Bir bakış ağırlıklı...
Yalnızlık senden bana
Gene yalnızlık kalan..
Gene sensiz sen yetmiyor
Denedim....
Olmuyor inan
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:15 AM
Gidişin çok feci oldu
İçimdeki umutlar tek tek yok oldu
Sanki alnıma dayandı silahın namlusu
Dur gitme desem sıkacaksın kurşunu....
Sen cansın,
Sen ağlatansın,
Sen sevdasın,
Yaşayamadığımsın,
Camdan dışarı bakıyorum
Saat öğlen ama hava karanlık,
Yağmuru seyrediyorum,
Belki gelirsin diyerek seni bekliyorum...
Tek bıraktın beni bu yolda
Tam ağlayacaktım
Gökyüzüne baktım,
Ordan diledim seni son defa
Belki gelirsin diye bana....
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:16 AM
Kırmızı bir meşin üzerimde
Titrek bir vücutla yatakta çırpınıyorum
Belki telefon bekliyorum
Sesim kısık yankılanıyor içimde.
Bakıyorum o kutudan dışarı saydam görüyorum
herşeyi... bunalıyorum... tutunamıyorum artık
Kurtulmak istiyorum bu kararsızlıktan
Dönmek istiyorum gerçeğe
Arıyorum telefonla o gerçeği.
Sahilde yürüyorum
Haber gönderilenlerden olayım istiyorum
İsli bir şişeyle karşı kıyıya geçiyim
Nedendir çaresizim nedendir?
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:16 AM
Anlamını yitirdi her şey gözümde
Değeri kalmadı aşkın özümde
Gerçeği gördüm gönül gözüyle
İnanmam artık yalan dillerin sözüne
Muhtaç kalmadım boyun eğmedim şerefsize
Düşmedim hiç gaflete yaşatın dünyayı gerçeğiyle
Gördüm görünmeyen gerçeği
Tattım tadılmayan acıları
Yaşadım yaşanmayan en yüce aşkları
Yaşadım bir nefeslik canımla dünyayı.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:16 AM
Seni sevmek zor işti
Sensiz olmaya katlanırken
Her ne kadar
Ben kabul etmesemde
İnanmak istemedim ilk başta buna
Kızgın çöle kar yağması gibiydi
Ancak kendime itiraf edebildim gerçeği
İçime işlemişti sevgin
Çıkarıp atamadım aklımdan
Bana her bakışındaki
Sadece benim görebildiğim
Güzelliğini
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:16 AM
Aşk ne ulaşamayacağımız kadar
Uzaktadır,
Ne de yaşanılması anlamsız duygular topluluğudur.
Aşk yalan dünyanın
En büyük gerçeğidir.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:16 AM
Uyandığı zaman gökte yıldızlar
İnsan düşünür: belki de Allah var!
Tanrısal bir öpüştür söken şafak.
Ne hoştur insanın bir gül açası,
Koşan göklerde kuş gibi uçası,
Bulutlarla yağmur olup ağlamak.
Gitmek, sona ermeden... bir zamanda...
Başıboş bir tekne gibi ummanda;
Fırtınalarda ne yelken, ne bayrak.
Fakat beni sen uyandır, ey zeka!
Bak, işte önümde her günkü çorba,
Ekmek, kaşık ve kasesiyle bu aşk.
Sarhoş eden, davet eden bu ölüm
İçinde ben salt bir ademoğluyum,
Korkan, ölüşünü hatırlayarak.
Ey, ışığın boşandığı gerçek düş!
Bütün zamanı kucaklayan öpüş;
Yaşamak... eken insan, veren toprak.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:16 AM
Yine okyanus gözlerinden düştü sevdamın rakım ı,
Boşveer
Getir sen bana dolaptan rakı mı
hiç sevmez zaten tuttuğum takımı
Aşkımda içki dostumda...
Gülünce güller açarmış
bakınca gözler kaçarmış
sevince sevda saçarmış
satınca yürek yakarmış
Umrumdamı sevmem ben
Leyla seni seçmem ben
Bir yetmişlik içmezsem
Aşık diye gezmem ben
Toprağıdır taşıdır
ekmeğidir aşıdır
her kurduğum hayalin
değişilmez tek sırdaşıdır
Bu hayali kuransın
bende yari bulansın
bir damlanı deviren
yaptığından utansın
Senden başka kimim var
kapağında gül kokun var
ben vazgeçmem alkolden
çocuk! git sen yare var
Hayataymış tasası
çekilmiyor tafrası
yetmişliğim olmazsa
bu hafta dert haftası
Her bahçemde bağ olsa
üzümünden şarap olsa
dert etmem hiçbirşeyi
meze bulurum nasıl olsa
Çay benim çeşme benim
yaramı deşme benim
elin boş geleceksen,
kapımdan geçme benim
Güller hastaymış solsun
içtim yine oh olsun
karışırsan içkime
bu kalpten kovulursun
Bu sevda burada bitmez
Dalımda bülbül ötmez
Bir kadeh daha getir
bu aşka ömür yetmez...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:17 AM
Bütün gece düşündüm
Kendimi…
Bir de seni…
Uçurumlar keşfettim, çok büyük
Benim dünyamsa aksine küçük…
Birçok farkımız varmış meğer
Sen başka mıydın?
Anlayamadım…
Gözlerine bakamazdım ki
Ellerini tutamazdım
Seviyorum diyemezdim
Sıkılmışsın benden
Anlayamadım…
Keşfedemedim ne seni ne beni
Görmez oldun, duymaz…
Konuşmaz, gelmez…
Birisiyle gördüm seni dün
Sarılmıştınız…
Elleri ellerindeydi, gözleri gözlerinde
O kadar mutluydun ki
Kızamadım…
Bütün gece farkımızı aradım, buldum
Sen görmek, dokunmak, sarılmak istedin
Bense imkânsızı
Gerçek sandığım aşkı istedim...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:17 AM
yalan bence,
sevmek, aşk falan filan.
aslı astarı yok, sadece bir yaygara
asırlık birer masal bunlar...
eşsiz bir işkence,
yıkmak için yürekleri, bir pilan.
faydası yok, uğratır hep zarara,
sadece bir anlık bir rüya olanlar...
her şeyi haince,
zehri felaket sanki bir yılan,
güzel duyguları yıkandır sıra sıra,
hep yandı, kahroldu aşk dolanlar...
güzelliği mazide anca,
şimdi acıları yalnız bize kalan,
değeri yok, markasıysa para
hep tükendi, gerçek aşkı bulanlar...
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:17 AM
Çok mu zordu beni sevmek,
Gözlerime bakıp içimdeki tutkuyu görmek.
Duymak, sadece senin sesini işitmek
Söyle; çok mu zordu?
Dayanılmaz bir duygu bu bendeki
Yalnızca seninle yaşayabilen,
Bu dünyada bende varım dedirten.
Sen, sadece sen.
Senin tenin, senin kokun.
Ne gariptir ki uçurumlar yüksek gelmiyor artık bana,
Denizlerde bir o kadar ürkütücü.
Çünkü sen yoksun ki yanımda,
Sensizlikten büyük korku yok ki içimde.
Korkularda düğümlenir bazen kalbinin köşesinde
Onunla yaşarsın, ama kabullenemezsin.
Ne korkusuz olabilirsin,
Ne de korkusuz yaşayabilirsin.
Ondan asla vazgeçmezsin.
Çünkü gerçek aşk yalnızca bir kez yaşanır.
Eğer bir gün kaybedersen o şansı,
Her baktığın gözde onu ararsın.
Her dokunduğun bedeni o zannedersin.
Sadece bir soru acımasızca vurur gerceği yüzüne,
Beni seviyor musun?
Düşünmene bile gerek kalmaz cevabını
İşte o zaman anlarsın sözlerimi.
Gerçek aşk yalnızca bir kere yaşanır.
GooD aNd EvýL
09-22-2007, 08:17 AM
Buldum dermanı derdime,
Her zerreme mahrumiyet
Doymayacak bu nefsime,
Zevk, sefadan mahrumiyet.
Bir savaş meydanı beynim.
Her dem fikir düellosu
Süvarinin biri benim.
Diğeri ölüm korkusu...
Hayatı zahirde süren,
Aynalar değil, benmişim.
Yalnız ölüme götüren
Hayal gemiye, binmişim.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.